Ruhsal Uyanışlar: Uyanış Ve Aydınlanma Üzerine Bir Kitap

Ruhsal

Uyanışlar

RUHSAL UYANIŞ VE AYDINLANMA HAKKINDA BİR KİTAP

Yazan: Ken Luball ve Bodhi (Ruhsal Rehberİm)

Translated by: Elyesa Özçelik

Copyright Claimant: Ken Luball

~  ~

Yazarın Notu:

"Ruhsal Uyanışlar: Ruhsal Uyanış Ve Aydınlanma Hakkında Bir Kitap başlıklı bu eser, 200 serbest mısradan oluşan spiritüel bir şiir kitabıdır. Bu şiirler, henüz yayınlanmamış romanlara ek olarak Uyanış Dörtlemesi adlı serideki dört ruhsal romanda görülen dışavurumları da içermektedir. Bu şiirlerin ana teması Ruhsallıktır, her bir şiir Uyanış ve Aydınlanmanın farklı bir yönünü ele alır. Her birini iyice anlamak için, günde sadece  2 ya da 3 tanesini okuyun ve onları hayatınıza yansıtın".

Ruhsallık, her yaşamda bir parça tanrının (bir ruhun ya da özün) mevcudiyetine ve bu yüzden de her canlının birbirine bağlı ve eşit miktarda önemli olduğuna olan inançtır.

Uyanış Dörtlemesi’ndeki bu dört kitabı ve ruhsal şiirlerden ilham alan bu kitabı yazmaktaki amacım insanları Uyandırmak ve Uyanmış insanların, hayat yolculuklarında kendilerini gerçekleştirebilmeleri için Aydınlanmanın ne olduğunu daha iyi anlamalarına yardımcı olmaktır.

Bodhi, benim Ruhsal Rehberim; O, ben bu düşünceleri yazarken bile benimle kolayca iletişim kurabiliyor. Aydınlanma yolculuğum henüz tamamlanmamış olsa da, Bodhi Ruhsal bir Rehber olarak kendi Aydınlanma yolculuğunu kesinlikle tamamlamış durumda. Biz, Ruhsal Uyanışlar adlı bu kitabı Uyanış sürecine başlamak isteyenler veya Uyanmış olan ve Aydınlanma yolunda daha ileriye gitmek isteyenler için birlikte yazdık.  Uyanış Dörtlemesi adlı eserimdeki ruhsal kitaplar hakkında daha fazla şey öğrenmek için websitem: http://kenluball.com

Uyanış Dörtlemesi adlı eserdeki dört kitabın içeriği şunlardır:

Bugün Öleceğim: Hayat Tercihleri

Ruhsal Rehber: Hayat Yolculuğu

Huzur: Bir Ümit Köyü

Mutluluk Yanılsaması: Korku Yerine Sevgiyi Seçmek

KELEBEK

Başkaları değil asla (Ego).

Değişmesi gereken sensin (Ruh).

Ancak o zaman kozandan

Güzel bir kelebek olur

Ve dışarı çıkarsın.

Aydınlanmanın Üç Aşaması

Birinci Aşama – Uykuda Olmak

Biz bu dünyaya gelip sosyalleşmeye, neye inanacağımızı öğrenmeye

(Ego) ve toplumun sosyal normlarıyla yüzleşip onları kabul etmeye Başladığımızda aydınlanmanın birinci aşaması için ilk adımlar

atılmış olur.

Kimliğimiz genelde biz doğar doğmaz belirlenmiştir bile.

Tenimizin rengi, doğduğumuz memleket, dinimiz

Ve diğer birçok beşeri farklılık

geleceğimizi etkiler.

Bu farklılıkları başka insanlarda, filmlerde, kitaplarda, gazete ve Televizyonlarda gözlemledikçe onların doğru olduğuna

inanmaya başlarız.

Pek çok insan bu farklılıklara inanıp onları içselleştirmeyi seçerek diğer insanlardan

Daha iyi ve önemli olduğunu kanıtlamaya çalışır kendine.

Kendilerine öğretilenlerin doğru olduğunu kabul edenler, hayattaki Başarıları ne olursa olsun, bir uyku halindedir,  sıradan bir hayata mahkumdurlar,

Hayatlarına mutluluğu, manayı dış dünyanın getireceğine inanırlar.

Getirmeyecek.

Aydınlanmanın İkinci Aşaması – Uyanış

Uykudan çıkanlar, hayatta gerçek olduğunu öğrendiğimiz ve

kabul ettiğimiz

Her şeyin doğru olup olmadığını sorgulamaya başlar.

Artık yadsınamaz bir his başlar içimizde, bir zamanlar

İnanmakta olduğumuz her şeyin geçerliliğini sorgular hale geliriz.

Zenginlik dolu, şöhret dolu, başarı dolu ya da bize başarı diye Öğretilen her şeyin mevcut olduğu bir hayat sürüyor olsak da,

Bunlar kalbimizin derinliklerinde yaşadığımız huzursuz duyguları bastıramayacaktır artık.

Herkesin yaşamında hissettiği bu ıstırabın kaynağı herkesin ruhunda

mevcut.

Ruh dediğimiz şeyi kimimiz; Tanrı, Öz veya başka bir şey olarak isimlendirebilir.

Ne önemi var.

Sonuçta bize rehberlik edecek, yaşamımıza anlam katacak şey odur.

Uyanışımız, bir şeylerin ters gittiğini ilk fark edişimizde

öğrenip doğru kabul ettiklerimizin doğru olup olmadığını

Sorguladığımızda başlar,

Peşinden koşmamız gereken bir yolculuğa sürükleniveririz.

Aydınlanmaya giden bir yolculuğa.

Aydınlanmanın Üçüncü Aşaması – Aydınlanma

Aydınlanma öğrendiklerimizi ve

Doğru olduğuna inandıklarımızı reddetmemiz ile başlar.

Görünüşümüz, Zenginliğimiz, İşimiz, Maddi değerlerimiz,

Veya bize öğretilmiş bizi başkalarından farklı kılan

herhangi bir ölçüte rağmen,

Hiç kimseden daha iyi veya daha önemli olmadığımızı fark etmeye başlamışızdır artık.

Ruhumuzun sesini duymaya ve sevgimizi başkalarıyla

koşulsuzca paylaşarak onun mesajını kucaklamaya başlarız.

Gençken öğrendiklerimiz hala bizimle (Egomuzla)

kalsa da

Hayatımız üzerindeki etkileri çok azdır artık onların.

Artık sürekli rekabet etmek yerine birlik olma isteği uyanır içimizde.

Korkuyla yaşamak yerine, sevgi içinde yaşadığımız bir hayat ararız.

Artık sadece kendimiz için en iyisini arzulamak yerine,

başkalarına çıkarsızca yardım ederek onların Hayat Yolculuğunu Kolaylaştırmayı arzularız.

Bizdeki bu değişiklik ve Ruh`un mesajını Kabullenişimiz sayesinde Aydınlanma yoluna adım adım yaklaşmış oluruz.

Uyanış Sayesinde  Her Şey Değişecek

Her şey bu yolculuğun bir parçasıdır.

Bir kez uyandınız mı, kesin olan tek şey

hayatınızın asla eskisi gibi olmayacağıdır, bunun geri dönüşü yok.

Arkadaşlıklarınız, ilişkileriniz ve hala uykuda kalan insanların oynadığı oyunlara olan

Sabrınız dahil, hayatınızdaki her şey değişecek.

Uyanış, Öğrendiğiniz her şeyi sorgulamaya başladığınızda gerçekleşecek.

Aydınlanma ancak hayatta Öğrendiğiniz her şeyin Doğru olmadığını gerçekten kabul ettiğinizde gerçekleşecek.

Hakikat bunca zaman İçinizdeydi.

Aradığınız tüm cevapları bulmak için sessiz olun, sadece dinleyin.

Oyun

Öleceğimiz gün, Egomuz nihayet hayata tutunmaktan vaz geçecek

İşte o zaman bütün hayatımızın oyundan ibaret olduğunu

Anlayacağız.

Meğer rolümüzü o kadar iyi oynamışız ki, oyunu gerçek sanmışız.

Hayat ilüzyondur sadece, üstümüze düşen naçizane rolleri oynadığımız bir oyunudur.

Küçükken bize öğretildiği gibi senaryoya bağlı kalırsak,

Hayatta aradığımız cevapları bulamayabiliriz.

Ancak senaryonun sınırları dışında hareket edip Uyanırsak,

Aradığımız cevaplar kendilerini belli edecektir.

Matrix

Matrix çoğunluğun Uykuda olduğu bir dünyadır,

Öğretilmiş bir gerçekliği hakikatmiş gibi yaşamaktır.

Hayatları boyunca uykuda kalanlar

Onlar çocukken kendilerine öğretilenlere inanıp

Hakikati dünyada aramanın hayatlarına mutluluk ve anlam getireceğini sanır.

Getirmeyecek.

Uyanış ilk gerçekleştiğinde bu inancın doğruluğunu sorgulamaya başlarız.

Hayatımız her ne kadar başarılı geçtiyse de, kalbimizden gelen bir ses işitiriz,

Bir zamanlar sorgusuz sualsiz kabul ettiğimiz öğretilmiş hakikat

Artık anlamsızdır bizim için.

İşittiğimiz o ses bize karşılıksız sevgiden,

Umut, Eşitlik, Yardımseverlik ve başkalarıyla karşılıksız paylaşılan

Diğer tüm pozitif değerlerden bahseder.

Gerçekliğimiz olarak kavrayıp kabul ettiğimiz Matrix

Yavaş yavaş çözülür ve daha önce hiç görmediğimiz bir dünyaya dönüşür,

Sevginin (Ruhun) korkuya (Egoya) kıyasla üstün geldiği bir dünyaya.

Bu dünyada hayatta kalmak birbirimizle rekabet etmek yerine,

Birbirimize yardımcı olmayı arzular hale geliriz.

Böyle bir dünyada yaşamak mümkün.

Bunu yapmak için, içinizden gelen sese kulak verin,

Kalbiniz hayatın sunduğu fırsatlarına açık olsun,

Ki Matrixiniz eriyip çözülebilsin,

Ve uyanış, hayatın gerçek amacını ortaya çıkarsın.

Bavul

Kafanızda ağzı açık bir bavul hayal edin.

Biz doğmadan önce, bu bavul boştu.

Doğumumuzdan itibaren, benliğimiz (Egomuz), yani