Вы находитесь на странице: 1из 86

YAPAY ZEKA N RUHB L M TER MLER SZL TASLAK Nadir BENCAN

NSZ Psikolojide ve nrolojide, beyin zerine deneysel bulgulara dayanlarak gelitirilen birok teori vardr. Deneyler, zaman zaman birbiri ile elien bulgular ortaya karmaktadrlar veya yeni bir bulgu birden ok teoriye kaynaklk edebilmektedir. Bu sorun beynin karmaklndan ve beyin zerinde aratrma yapmann bilinen zorluklarndan kaynaklanmaktadr. Beyin zerinde aratrma ve deneylere devam edelim. Ama artk elimizde bir imkan daha vardr. Elimizdeki bilgilere gre, az veya ok karmak bir zihinsel ileyi modeli oluturup, onu bir bilgisayarda simule edebiliriz. Bu bilgisayar simulasyonu, bilisel sistemlerle ilgili mevcut teorileri test etme ve yenilerini oluturma asndan bize geni bir alan aabilir. Hatta beynin nrolojik ve fizyolojik aratrmalar iin bile yol gsterici olabilir. Bugn, Yapay Zeka alannda, elinde bastonla dolaan grme engelli bir insan gibi ilerlemeye alyoruz. Bunun gerek nedeni bana gre, yazlm tekniklerimizin veya bilgisayar teknolojisinin yetersizlii deildir. Gerek neden, neye ulamak istediimizi netletiremeyiimizdir. Aka teslim etmeliyiz ki, ne zekann ne olduu hakknda, ne dnme dediimiz ey hakknda, ne de ilgili dier kavramlar hakknda, zerinde uzlalm net bir kavraymz yoktur. Herhangi bir dildeki herhangi bir szlkte bu kavramlar, birbirinin iine girmi ok sayda e anlaml szckle ifade edilmekte ve herkes yetitii kltre ve ald eitime gre bu szckleri birbirinin yerine istedii gibi kullanabilmektedir. Bu metin, bir szlk tasladr. Genel amal Yapay Zeka gerekletirilip, deiik tekniklerle alan ok sayda Yapay Zeka sistemlerimiz oluncaya kadar da son eklini alamayacaktr. ok sayda yapay Zekann ortak ve farkl davranlar yeterli zenginlikte ortaya ktnda, Yapay Zekann psikolojisi zerinde almak ancak mmkn hale gelecektir. Bu psikolojinin gerek szl de ancak o zaman yazlabilecektir. Sadece bir rnek olarak veriyorum, Orhan hanerliolunun Felsefe Szl eserinde DNME maddesinin karl olarak u terimler yer almaktadr: DNME. (1. Os. Tefekkr, Teakul, Fikir, Mfekkire, Mana, drak, lim, Zihin, uur, Akl; ng. Thought, 2. Os. Teemml, uuru teemmli, draki dahili, Tefekkr, Mlahaza, Kuvvei Muhakeme, Akis, nikas, ng. Reflection, Consideration ) Usun, kendi kendisini bilgi konusu yaparak, ansal almay incelemesi Kavramlarn bu bulankl, zihinsel ileyiin kavranmasn ve zihinsel ileyi konusunda modeller gelitirilmesini zorlatrmaktadr. Aktr ki zihinsel ileyi konusunda gelitirilecek bir model, ncelikle net zihinsel kavramlara dayanmak zorundadr. Szlkte yer alan kavramlar, Klasik psikolojik veya gncel kullanmlarnn geniliinde ele alnmamtr. Mmkn olduu kadar netletirilip e anlaml kavramlardan ayrtrlarak, bilgisayar programlama mantnn gerekleri n planda tutularak, ama en ok da bir zihinsel model

dorultusunda dnlerek ele alnmtr. Deiik modeller bu kavramlara daha farkl anlamlar ykleyebilirler phesiz. Kavramlarn ve modelin detayl aklamalar, genellikle verilmemitir. Her bir madde bir makale konusu olabilecek nemdedir. Bu konuda, ilgilenen okuyucularn en azndan ansiklopedik dzeyde psikoloji bilgisine sahip olduunu varsayyorum. Baz kavramlar ise, bilinen anlamlarnn dnda zgn tezlere dayanmaktadr ve daha detayl aklanmas gerekmitir. Dnme, Zeka, Hafza, Muhakeme, Bilgi, Bilin, Fikir, gz, Kanaat, Kavram, Duyu, Duygular bunlar arasndadr. Bu kavramlar nerdiim modelin temellerini oluturmaktadrlar. Dalizm maddesine, Yapay Zeka ile dorudan bir ilgisi olmad halde yer vermek gerei duydum. nk bu konu, Yapay Zekann mmkn olmad yolundaki grlerin temelini oluturmaktadr. Szlk iinde yaptm alntlarda ncelikle yerli almalar tercih ettim. Bunlar arasnda da, ilgili maddenin aklanmasna katks asndan ya geni referanslara sahip olanlarn, ya da allagelmiten deiik grlere yer verenlerini tercih ettim. Umarm okuyucular verilen kaynaklar sayesinde daha geni aratrma imkann bulabileceklerdir.

AKIL: (Reason). Dnme eyleminin doruluunun ve yeterliliinin ls olarak kullanlr. ok akll, akl kt, aklsz gibi nitelemeler bunu gsterir. Hayvanlarn aklsz olduu yolundaki deerlendirme, onlarda bir dnme eyleminin olmad n kabulnden kaynaklanr. Akllar pazara karmlar, herkes gene kendi akln alm atasz de, akl konusundaki lnn ne kadar subjektif olduunu anlatr. Bilgisayar dnyasnda Akln karl, gerek donanm, gerekse yazlm asndan eitli bilgisayarlar birbiri ile kyaslamamz olabilir. ift ekirdekli ilemci, 5 Gb. Ram, Windows Vista gibi saydmz zellikler, hangi bilgisayarn dierlerine gre daha akll olduunu gsterebilir. ALGI: (Duyum, Perception). Alg, Duyu, Duyum, drak, Anlama, birbiri ile kartrlan ve sklkla e anlaml olarak kullanlan kelimelerdir. Duyu, Duygu teriminden titizlikle ayrrmaldr. Duyu; duyu organlarmz dediimiz, d dnyadan beynimize haber getiren organlarmz aracl ile aldmz sinirsel iletidir. Duygu ise, i veya d bir etki karsnda beynimizde salglanan baz kimyasallarn tm vcudu etkilemesi ile oluan ruhsal durumdur. Bu durumun kendisi de, duyu organlarmz tarafndan alglanr ve beyne iletilir. Grme, iitme, sy hissetme, basnc hissetme, koklama, tatma, ary hissetme, denge veya dengesizlii hissetme, kalpte arpnt hissetme gibi bilgilenmeler Duyu ile ilgilidirler. Korku, sevin, huzur, heyecan, endie gibi ruhsal durumlar ise Duygularn konusudurlar. Bu ruhsal durumlar, gene duyu organlar tarafndan saptanp beyne bildirilirler, bu sayede korkmu veya heyecanl olduumuz hakknda bilgi sahibi oluruz. Alg; d dnya, bedenimiz veya Bilin ile ilgili bilgilerin duyu organlar yolu ile bilince aktarlmasdr. Bu kavram, drak kavram ile de sklkla kartrlr. Bir duyu organ bir etkiye maruz kaldnda(k, ses dalgas, vb.), beyindeki ilgili deerlendirme merkezine bu etkiyi ulatrabiliyorsa, etki alglanm olur. Herhangi bir aksaklktan dolay alnan etki merkeze aktarlamyorsa, alglama yoktur. drak ise, alnan etkinin Hafzadaki bir Bilgi ile elemesi, yani anlamlandrlmasdr. Alg iin sinirlerin baarl iletimi yeterlidir, drak iin ise bu iletinin tannmas gerekmektedir. (Bkz. drak, Bilgi) Bedenimizden gelen Alglar kavram, hareketlerimiz ve denge duyumuzla ilgili olarak kas gerginliini gsteren Alglar; alk, susuzluk, i organlardaki arlar gibi Alglar; arpnt hissi, ba dnmesi gibi Alglar ifade eder. Alg, Duyum, drak kavramlar zerinde, felsefe ve psikoloji bilimlerinde bir uzlama yoktur. eitli ekoller ve eitli aratrmaclar, bu kelimelere kendi sistemlerine gre zel anlamlar yklemektedirler. Bu belgede nerdiim anlamlar da, kendi zihin modelime gre bana zel anlamlardr. Bilgisayar dnyasnda, klavyeden, dosyadan, kameradan, mikrofondan, baka bir sensrden veya muhakeme nitesinden, sorgulardan programn giriine ulaan sinyallere Alg diyebiliriz. Programn input nitesi(bir blm Bilin karl olmal, bkz.Bilin) tarafndan bu sinyallerin deerlendirilip, hafzadaki bir bilgi ile elemesinin ve balantsnn salanmas ile de drak oluur. drak ilemi sonucunda, alnan sinyaller yeni bir Bilgi haline gelir ve veritabanndaki Kronolojik Tabloya bu yeni hali ile kaydedilirler. Ayn Bilginin eski hali de tablodaki yerini korumaktadr, silinmemitir. Ama yeni bir sorgulamada, en son bilgi ncelikli olarak deerlendirilir.

AMA: (Purpose). Gerekletirmek iin bir eylem ile birlikte dnlen stek. Dnsel veya davransal bir eylem ile balantlandrlmayan isteklerimiz Ama deillerdir, stek olarak kalrlar.(Bkz. stek) Dnsel ve bedensel btn davranlarmz, bir istekten kaynaklanr. 1- stek bizi harekete zorlar(motivasyon). 2- stein tatmini iin Hafzadan uygun hareket modeli seeriz. 3- Bu hareket modeline uygun bir yol haritas, bir Hayal olutururuz. 4- Hayali adm adm gerekletirmek iin harekete geeriz. Her admda yol haritasnn d dnyadaki gereklie ve hedefimize(isteimize) uygun gidip gitmediini kontrol etmek iin deerlendirmeler yaparz. Bu emada hedef de, hedefe ulamak iin oluturduumuz yol haritasnn(Hayalin) her adm da, birer Amatr.(Bkz. Hayal) ANI: (Hatra, Remembrance). Daha nce hafzada bulunann, yeniden Bilince gelmesidir. Anmsamadan fark, daha nce hafzada bulunduunun ak seik bilinmesidir. Alg, drak ilemi ile Bilgi haline gelir ve Hafzaya kaydolur. Bu srelerden Alglama sreci Bilincin dndadr, yani kiinin bu ilemden haberi yoktur. Ama drak, Bilgi ve kayt sreleri Bilinte izlenir. Yeni bir alglama veya arm ile Bilgi hafzadan yeniden Bilince arldnda, bu Bilginin dardan veya gaipten deil de, hafzadan geldii konusunda kuku yok ise, bu bilgiye An deriz. Bir veritabanndan bir sorgu ile szlen Bilgi, Andr. Bu kavram daha ok, programn Hayal dediimiz i alglamalarnda kullanmamz gerekir. Hayal esnasnda zerinde allan bilgiler, d dnya bilgileri deil, hafza bilgileridir. Bu bilgiler ile sahte Anlar oluturur, onlar zerinde alr, sonra onlar siler veya sahte An olarak hafzaya kaydederiz. ANIMSAMA: Yaanm olduu ok zayf veya bulank olarak Bilince gelebilen Anlar. Bu zayn nedeni; ok eski ve/veya nemsiz olduu iin Annn doal zayamas, Bilinalt operasyonlar, veya bir psikopatoloji olabilir. Bazen benzer etkili Anlar arasnda bir interferans, giriim de bu sonucu dourabilir. nsana zg bir kavramdr. Programda ortaya kyorsa, donanmdan veya yazlmdan kaynaklanan bir hataya iaret eder. ANLAM: (Mana, Meaning). Semantik(anlambilim)in konusu. Anlam, Alglarn Zihindeki armlar olarak tanmlanabilir. Semantik bilimin Anlam ile dil(lisan) temelinde ilgilenmesi, insan Zihninin almasnn iten konuma eklinde izleniyor olmasndandr. Oysa btn canllarda, evreden gelen alglarn deerlendirilip, hafzada taranarak anlamlandrld bir tr sinir dili vardr. drakler bu sinir dili ile oluur, Bilgiler bu sinir dili ile kaydolur, biz sonradan bunlar Trke, ngilizce, vb. edinilmi simgelere evirip bu yolla konuur veya dnrz. Bahsettiimiz sinir dili, bilgisayarda 0 ve 1 lerden olumu belli sayda digit kalplarna karlk gelir. ANLAMA: (Fehim, Comprehension). Bir uyartnn, szn, mimiin, davrann, olayn, ksaca bir drakin bizde yaratt dnce. drak ilemi iin ilgili Algnn hafzadan artrd ilk Bilgi yeterlidir. Anlama iin ise, bundan daha fazlas gereklidir, bir eyin zn ve btnsel bilgisini kavrama abasdr. lgili Alglar mmkn olan en fazla yn ile drak edilmeye allr, o andaki koullara uygun yeni balantlara gre Bilgiler yeniden yorumlanr. Belki, drak konusu eyin zerine bir byte tutmak diyebiliriz. Bilgisayarda drak; bir Algnn, o andaki sorgu kriterleri kiti ile Kronolojik Tablodan szd bilgilerden en st sradaki bir tanesinin, basit olarak ilenme ve yeni bir Bilgi haline getirilme ilemini ifade eder. En basit bilgi elde etme ilemidir. Anlama ise, Algnn btn

tablolardan(duyular, duygular, refleksler, igdler) ve deiik sorgu kriterleri kitleri ile szd bilgilerin, o anda oluan eiin stnde kalan deerlere sahip olanlarnn hepsinin birden Muhakeme nitesine alnp deerlendirilmesi ile oluan yeni Bilgiyi ifade eder. Bir nesne veya Olayn saniyelik deil, belki 3-4 saniyelik video klibidir. AYIRIM: (). Genellemenin, aykr Bilgiler geldike snrlandrlmas ve sonunda alt Genellemelere ulalmasdr. BEY N: (Brain). Beyin faaliyeti balca alanda incelenebilir: 1- Otonom Sinir Sistemi. Otonom sinir sistemimiz bilincimizin denetimi olmadan yaamsal fonksiyonlarmz dzenler. Nefes alrz, kalbimiz atar, midemiz sindirir. Ayrca tkrk, inslin ve sindirim enzimleri salglarz. Bizim bilinli denetimimiz olmadan iskelet kaslarmz kaslma ve geveme gsterebilir. Genelde metabolizmann dzenlenmesi bu yolla olur. 2- Zihinsel faaliyet. Bilinli veya bilind olarak beyinde yaplan her trl alglama, deerlendirme, kaydetme ve bilinli tepki retme faaliyetidir. zellikle hafza, Muhakeme, hayal konularnda Yapay Zeka ile dorudan ilgili olan faaliyetlerdir. 3- Beyin metafizii de denilen, ryalar, sezgi, yaratclk, gd ve Reflekslerimiz, Bilin d renme ve problem zme gibi Bilinte tam olarak izlenemeyen faaliyetler.
nsan beyninde ortalama 100 milyar kadar hcre bulunmaktadr. Baz iddialara gre bunlarn 1015 milyar nron ad verilen sinir hcreleri, geri kalanlar ise nronlara destek olduu sanlan glia ad verilen hcrelerdir. Glia hcreleri, son yllara kadar sinir hcrelerine destek grevi gren, beslenme ve temizlik gibi ilevler yrten yardmc hcreler olarak dnlyordu. Son yllarda, glia hcrelerinin bilisel srelerde yer aldklarna dair bulgulara ulalmtr. nsan ve empanze beyninin iki yarm kresi arasnda bir eitsizlik vardr(asimetri). Sol yarkre biraz daha byktr. Yaplan aratrmalar, beynin sol yarmkresinin matematik, dil ile ilgili fikirlerin ilenmesi, yazma, fikirlerin snflandrlmas, szel, mantksal, analitik ve lineer operasyonlar gibi ilevleri idare ettiini ortaya koymaktadr. Ayn aratrmalara gre sa yarmkre ise szel olmayan ilevlere ynelmekte; hayal gc, renk, mzik, ritim, ekil ve emalarn (grafik, harita ve izgiler) ilenmesi, sezginin kullanlmas, uzaysal farknda olma, belirsizliklerle ilgilenme, rastlantsal ve ak ulu fikirlerin ilenmesi ve grsel-uzaysal ilemleri ynetmektedir.

Aada beyin konusunda ksa bir zete yer veriyorum(1): 1 l Beyin Teorisi: Paul MacLean tarafndan 1978de gelitirilmitir. MacLean beynin blgeden olutuunu ve bu blgenin insann evriminin farkl aamalarnda meydana geldiini ileri srmektedir. Bu blge birbirinden anatomik ve kimyasal olarak ayrlmtr ve birbirleri ierisinde hiyerarik bir yapya sahiptirler. MacLean bu blgeyi ilkel beyin (reptilian brain), limbik sistem ve neokorteks olarak sralamaktadr (Pinkerton, 1994; Foster-Deffenbaugh, 1996; Snmez, 2004). Beyindeki elektrokimyasal deiiklikler bu katmann etkilemesini ve insan davranlarnn oluumunu salamaktadr. Her katman da kendi iinde farkl ilevler yerine getirmektedir. Buna ramen bu blm birbirinden bamsz deil, her biri e zamanl olarak srekli birbiriyle etkileim halindedir. Bazen belli bir blgenin baskn olarak i grmesi ise olasdr (lgen, 2002). kel Beyin: Beynin en iteki paras olan ilkel beyin byk oranda beyin sapndan olumaktadr. MacLean bu blgenin insanlardaki ilkel davranlar kontrol ettiine inanmaktadr (Foster1

Beyin ve renme, Esra Kele, Salih EPN

Deffenbaugh, 1996). Sindirim, dolam, solunum, eleme trenleri, belli bir blgeye ait olma, toplumsal hkimiyet kurma, alkanlklar, zorunluluklar, sava ya da ka cevab bu nronlarda ilenir. Vcudun bir btn olarak hayatta kalma abas bu blge ile ilikili bir olaydr (lgen & di., 2002; Pinkerton, 1994). st dzeyde zihinsel kapasite gerektirmeyen bu blgeye ait davranlarn bir dier zellii de otomatik olmalar ve deiime kuvvetli diren gstermeleridir (Foster-Deffenbaugh, 1996). Limbik Sistem: Beyin sapn evreleyen ksm olan limbik sistem, kiilik zellikleri, bellek, alk ve susuzluk, kimyasal denge, kan basnc, hormon salglama, koklama hissi ve balanma ihtiyacnn kaynadr (Foster-Deffenbaugh, 1996; zden, 2003). sel ve dsal yaantlardan alnan uyaranlar birletirme yeteneine de sahiptir. Limbik sistem ayrca d ortamda meydana gelen deiikliklere vcudun daha rahat uyum salamasna yardmc olmaktadr (lgen & di., 2002). Limbik sistem sadece beyin sapn evrelemekle kalmaz. Ayn zamanda beynin i ksmnda bulunan hipokamps, corpus callosum, talamus, hipotalamus ve amigdala blgelerini ierir. Amigdala ve hipotalamus limbik sistemin iki nemli parasdr (zden, 2003). Jensena gre amigdalada, 12 ya da 15 ayr duygu ile ilgili merkez bulunmaktadr (Weiss, 2000). Amigdalann olaylar ve duygular arasnda balant kurmada nemli bir rol bulunmaktadr. Ayrca beynin duygusal belleinin kodlanmasndan da sorumludur (Demirel, 2003). Hipotalamus, tm vcut fonksiyonlarnn dengeli bir biimde yrtlmesini salayan kontrol erkezidir. Vcut scakl, karbonhidrat ve ya metabolizmas, vcut arl ve heyecan hipotalamusta kontrol edilmektedir. Talamus beynimize gelen ok sayda uyarandan hangisine odaklanacamz belirler ve bunlar korteksin ilgili alanna gnderir. Koku alma dndaki tm duyusal impulslar talamustan gemektedir. Dardan gelen uyaranlarn iyi, kt, irkin gibi snandrld yerdir. Ancak bu duyular talamusta deil, kortekste anlamlandrlr (Demirsoy, 1997). Limbik sistem ierisindeki hipokamps ise kendisi iin nemli olduunu belirledii yaantlar, hatra olarak depolanmak zere cerebral kortekse gndermektedir (Kolb & Whishaw, 1990; Foster-Deffenbaugh, 1996) Neokorteks (Dnen beyin): Beynin altda beini oluturan neokorteks, grme, iitme gibi duyusal yeteneklerin yannda konuma, yazma, soyut dnme, rnt oluturma, kavram yaplandrma gibi stn zihinsel kapasite gerektiren ilevleri deyrtmektedir. Duyulardan gelen verilerin ilendii ve 1btnletirilerek bir anlam meydana getirildii, ileriye dnk planlarmz yaptmz alandr (Pinkerton,1994; lgen & di., 2002). Neokorteks drt farkl alandan (lobdan) olumaktadr. Bunlar: n lob (frontal), akak lob (temporal), yan lob (parietal) ve arka lob (occipital) olarak sralanmaktadr (Walsh, 1987; Kolb & Whishaw, 1990). Alnn arkasnda bulunan n lob bilinli kararlarn alnd, planlama ve karar vermenin gerekletirildii, bir anlamda hayatta kalma mekanizmamz ileten bir alandr. Limbik sistemden gelen uyaranlar ileyen bu alan sosyal davranlarmz kontrol etmektedir. Adndan anlalaca zere akaklarn yannda bulunan akak lob, aslnda beynin iitme ile ilgilenen blmdr. akak lob ayrca ses, koku ve grntlerin kaydedildii bir hafza merkezidir. Her iki yarkrenin arka ksmna doru yer alan yan loblar, dokunma ve tad almann ilendii blmdr. Bu lob sayesinde harfleri bir araya getirerek kelimeleri, kelimeleri bir araya getirerek de cmleleri oluturabilmekteyiz. Yarkrelerin arka blmndeki arka loblar ise grme ile ilgilenen alandr. Beyne ulaan grntler burada analiz edilerek; vcutta hareket etme, yer deitirme ya da ynelme gibi tepkilerin verilmesine neden olur (Foster-Deffenbaugh, 1996; Uluorta & Atabek, 2003; Sylwester, 2004; Leeson & Willis, 2004).

Beyin ve sinir sistemi ile bilisel davranlarmz arasndaki ilikiyi inceleyen nrobilim sayesinde, gnmzde MRI (Magnetic Resources Imaging), fMRI (Functional MRI) ve PET (Position Emission Tomography) gibi yeni teknolojiler kullanlarak testler yrtlmekte, beyni alan bir kiinin beynindeki nronlarn durumunu renkli olarak pozitron emisyonu tomografisi ve Nkleer Magnetik Rezonans Resimleyicisi (NMRI) gibi sistemlerle grntlenebilmekte, bylece bellek, duygu, dikkat, rntleme gibi birok deiken ve bunlarn renmeye etkisi irdelenmektedir (Taolu, 1994; Weiss, 2000; Thomas, 2001; Soylu, 2004).
Aadaki alnt da, Beyin konusunda son bulgulardan birini gstermesi asndan ilgintir.1 talik olmayan parantez iindeki aklamalar bana aittir.

Toplam beyin kitlesinin %10unu oluturan serebellumda(beyincik) tm merkezi sinir sistemi nronlarnn %50si bulunmaktadr (1). Deneysel ve klinik almalar sonucunda serebellumun motor davranlar(hareket), koordinasyon, denge zerindeki etkisi uzun yllardr bilinmektedir. (1. Margolis RL. Cerebellum and psychiatry. Intl Rev Psychiatry 2001;13:229-231) Bununla birlikte serebellumun son yllara kadar bilisel ve duygusal ilevler gibi zihin ilevleri zerindeki etkisi yeterince aratrlmam ve ihmal edilmitir. Yakn yllarda serebellumda sorunlar gelien olgularda (iskemi(kanlanma eksiklii), tmr gibi) bilisel ve duygusal belirtilerin de yaygn olarak tanmlanmas ile serebellumun yalnzca motor davranlar zerinde etkili olduu sav deimeye balamtr (3-4). Ayrca hasta olgular dnda salkl deneklerde de serebellumun bilisel ilevlere katksnn olduunu bildiren almalar mevcuttur (5-6). lk olarak Schmahmann ve Sherman (7-8) serebellumda nrolojik problemleri olan hastalarda bilisel ve duygulanm belirtilerinin olduu bir durumu Serebellar Bilisel Duygulanmsal Sendrom ad ile tanmlamlardr. Schmahmann ve Shermann tanmlad bu sendrom planlama, organize etme, ketleme(engelleme) ve soyut dnce gibi ynetici ilevlerde bozulma, grsel-uzaysal dezorganizasyon, bellek bozukluu, kiilik deiiklikleri, s ya da knt duygulanm, uygunsuz ve kontrolsz davranlar, konuma akclnn azalmas, agrammatizm(gramerden yoksun konuma bozukluu) veya hafif anomi(kuralszlk) gibi belirti ve bulgular iermektedir. Serebellum retikler sistem(Beyin sapndan, Talamusa kadar uzanan bir blgeyi kapsayan sinir a sistemi), limbik yaplar (singulat ve parahipocampal gyrus(beynimizde temel duygu merkezlerinin bulunduu, duygu denetimi, hafza, olaylarn organizasyonu, koku, tehlike duygusu gibi ilevleri olan blm.)), temporal lob(akak loblar), parietal korteks(beyin kabuunun tepedeki blm), prefrontal korteks(aln blgesi arkasndaki beyin kabuunun n ksm) ile balantlar yapmaktadr. Serebellumun retikler sistemle olan balantlar yoluyla uyarlma ve dikkat zerinde, limbik yaplarla olan ilikisi yoluyla duygusal sreler ve motivasyon zerinde, temporal ve frontal lob ile olan ilikisi nedeniyle konuma zerinde, parietal lob ile olan ilikileri yoluyla grsel uzaysal yetiler ve prefrontal korteks ile olan ilikisi nedeniyle ynetici ilevler zerinde dolayl ya da dorudan etkisi bulunmaktadr (9-10)

Zihinsel srelerle ilgili beyin blgeleri konusunda almalar henz emekleme devresindedir. Bu nedenle, sahip olduumuz bilgilerin yeni gelimeler karsnda hzla eskidiini, salam zannettiimiz kimi yarglarmzn ktn grmek artk olaan grlmektedir. Glia hcrelerinin bilisel hibir ie yaramad sanlyordu. Bunlar, beyindeki hcrelerin yzde doksanna yaknn olutururlar. Ayrca,
1

Serebellar Bilisel Duygulanmsal Sendrom: Bir Olgu Sunumu Ltfullah Beirolu, Mustafa Gle, Songl Gndodu Kran, Nermin Polat

ak beyin ameliyatlarnda, beynin byk blmnn elektrik uyarlarna hibir cevap retmediinden hareketle, 1950li yllarda, beyindeki sinir hcrelerimizin de ok az bir ksmn kullandmz sanld. Bu yzden, beynimizin ancak yzde beini kullandmz eklinde bir ehir efsanesi dodu. Bugn bu fikrin ne kadar sama olduunu, beynimizin tamamn kullandmz biliyoruz. Bugn hala, beyindeki sinir hcresi(nron) says eitli yaynlarda 10 milyar ile 100 milyar arasnda ifade edilmektedir. Kimse insan beynindeki nronlar saymaya teebbs etmi de deildir. eitli yntemlerle yaplan tahminler bu kadar farkl sonular dourmaktadr. Beyin konusunda bir baka ehir efsanesi de, beyindeki on milyardan fazla sinir hcresinin her birinin, dierleri ile binlerce sinaps(balant) yapt, bilginin bu balantlarda sakland ve bunlarn saysnn neredeyse trilyon kere trilyonlarla ifade edilebileceidir. Bu nedenle beynin bilgisayarda simule edilmesi imkanszdr, bilgisayarlar asla beynin kapasitesine ve hzna eriemezler. Artk biliyoruz ki, zihinsel sreler beyindeki hcre saysndan ve balantlarndan bamszdrlar. Bir karncann gznde, bir insann gznden ok daha az grme siniri bulunur. Ama karnca gz, evreyi deerlendirme asndan insan gz kadar baarldr. Bir karncann ba blgesindeki sinir dm(bceklerde beyin yoktur, vcut segmentlerine dalm sinir dmleri vardr. Ba blgesindeki dm, daha gelimitir ve bir beyin tasla gibidir), insan beyninden ok daha az sinir hcresine sahiptir. Bir fil beyni de, insan beyninden ok daha fazla sinir hcresine sahiptir. nsan beyni ortalama 1300-1400 gram, fil beyni ise ortalama 5000 gramdr. Bu nedenle, insann dier trlerden daha zeki, daha akll, beyni daha gelimi olduunu kantlama yntemi olarak, vcut arlna oranla beyin bykl ls gelitirilmitir. Bu lile ele alndnda, insan beyni btn beyinler arasnda en gelimi beyin olmaktadr. Bir dier l de, beyin korteksindeki kvrmlarn azl-okluu konusudur. Memelilerde en ok kvrma sahip beyin insan beynidir denilmektedir. Ama ne memelilerin btn trlerinin, ne de omurgallarn btn trlerinin beyinleri kvrm okluu asndan tasnif edilmi deildir.

Beyin kapasitesini ve ilem hzn bilgisayarlar ile kyaslarsak, ne grrz? Mesela gzmz saniyede otuz grnt alglayabilir. Ama bunu bir bilgi olarak alglamaz. Bilgi olmas iin, algnn idrak edilmesi lazmdr. te o idrakin sresi ise ortalama 1/4 saniyedir. Eer her idrak bir bilgi oluturuyor ise ve saniyede drt idrak salayabiliyorsak, hafzamzdaki bilgi miktarn hesaplayabiliriz: Bir saatte 3600 saniye var. Drtle arparsak, saatte 14.400 bilgi yapar. Yirmi drtle arparsak, Gnde 345600 bilgi yapar. yz altm be ile arparsak, ylda edindiimiz bilgi miktarn buluruz; 126.144.000 bilgi bl yl. Yirmi ylda da, 2.522.880.000 bilgi yapar. Demek ki yirmi ylda, yemesek imesek, her bir saniyemizi bir eyleri drak ederek geirsek, iki buuk milyar bilgi biriktirebiliyoruz beynimizde. Peki, uyuduumuz zamanlar, aylaklk ettiimiz zamanlar, ak olduumuz iin hibir ey dnemediimiz zamanlar karrsak, bu bilgi yarya iner mi? Ya unuttuumuz bilgiler? Aslnda, kapasite asndan rahatlkla unu syleyebiliriz: Yirmi yanda eitimli bir insann sahip olduu bilgi miktar, kesinlikle bir milyar birimin altndadr. Bu bilgi birimleri, bilgisayar dili ile ka bayt deerinde olurlarsa olsunlar, temsil ettikleri toplam bilgi, bugnn herhangi bir ev bilgisayarnn kapasitesinin altnda kalr. lem hz bakmndan kyaslama ise, daha zavall bir beyin gsterir bize. Alglar salayan en hzl sinir hcresi, 1/20 saniye(50 milisaniye) hzda iletim yapar. Bilginin asl salaycs idrak ilemi ise saniyede(250 milisaniye) gerekleir. Yani saniyede drt ilem gerekletirir beyin. Bugnn ev bilgisayarlarnda ilemciler, saniyede birka milyar ilem yapabiliyor.

B LG : (Knowledge). renme, aratrma ya da gzlem yolu ile edinilen gerekler.1 Bilgi, hafzamzda bulunan, kendi bana bir anlam tayan bir kayttr. Bu kayt d dnyadan veya Bilinten gelen Alglara dayanyor olabilir. Ama sonuta Muhakeme tarafndan dorulanm veya yanllanm, yeni deerler eklenmi olmak zorundadr. Bilgi, subjektiftir. D dnyann, aynadaki yans gibi Bilinte yansmas deildir. D dnyada nesneler ve olaylar vardr, ama Bilgi yoktur. Bu nesne ve olaylarn her Bilince ve Bilincin her durumuna gre deien draki, ayr ayr Bilgiler oluturabilir. Bilgi, gerek d dnyay, gerekse Bilincimizi temsil asndan o an iin dorulanm ve tamdr, ama hibir zaman gereklii tam olarak temsil edemez, her zaman eksiktir. Eksik olmasnn birinci nedeni, duyu organlarmzn Alg kapasitelerinin, gereklii tam olarak alglamaya yeterli olmamasdr. Biz her ne kadar baz aletlerle bu yeteneimizi artrmaya alyorsak da(mikroskop, teleskop, radyo dalgalar, vb.), gereklik dediimiz ey makro kozmosta ve mikro kozmosta sonsuz boyutlara uzanmaktadr. Eksikliin ikinci nedeni ise, Bilginin kendisinin oluumunda, bir nceki bilginin bir parametre olarak sreci etkilemesidir. Her Bilgi, kendisinden daha az eksikli yeni bir Bilgiye gebedir, onu gerektirir. Bilgi, bir veritabannn Kronolojik Hafza tablosunun iaretlenmi bir grup satrdr. Bal tablolardaki(duyu, duygu, refleks tablolar) satrlar veya satr gruplar, Bilgi deildirler, nk kendi balarna bir anlamlar yoktur, tek ynldrler. Eer bir bal tablodaki bir kaydn kendi bana bir anlam varsa, bu anlam zaten olduu gibi Kronolojik Hafza tablosuna da aktarlr ve Bilgi olarak iaretlenir. Bir bilgi, ncelikle duygusal deerler tar. Kaydedildii anda zihinsel konjonktrde bulunan istek, heyecan, korku, mit, zevk deerleridir bunlar. Kayt ortamndaki amaca gre tad nem deeri vardr. Bir nceki benzer kaydn ne kadar nce yapldna bal zamanda yaknlk deeri vardr. Ne kadar sk kayt yapld ile ilgili tekrar deeri vardr. Temel igdlere, drtlere, tutumlarmza ve yarglarmza, reflekslerimize yaknlk deeri vardr. Btn bu deerler, o bilgiye statik bir ortalama deer verirler. Yeni Alg da, imdiki duruma ait ayn deerlerin dinamik bir ortalamasn tar. Bilgi konusunda ada yaklamlardan birisi Oluturmaclktr. Aadaki alnt bu konuda aklayc bilgi verebilir.2

Oluturmaclk (constructivism) temel olarak bilisel kuramlara dayanmaktadr. Bu gr bilginin renen kiinin var olan deer yarglar ve yaantlar tarafndan oluturulduunu ileri srer. Bu yzden bilgi kiiden bamsz olarak deil de kiinin oluturduu ve yaplandrd ekilde ortaya kar (Kaptan ve Korkmaz, 2000). Kii kendi dnda var olan gerekleri alglama yerine, zihninde var olan hipotezleri test ederek gerekler(in)e ulamaya alr. Oluturmaclk asndan bilgi nesnel deil, grecelidir. Positivist paradigma gerein nesnel olduunu kabul etmi ve gerein kiinin dnda var olduunu, kefedildiini ve ortaya karldn ileri srmtr (Bac Kl, 2001). Positivist yaklamdan farkl olarak, oluturtmaclkta bilgi d dnyann kiideki bir kopyas veya bir kiiden dierine geen bir olgu deil, bizzat kii tarafndan oluturulan bir yap olup, kiiye zeldir (Yurdakul, 2005).
1

TDK Ruhbilim Terimleri Szl


Oluturmacln Kuramsal Temelleri (The Theoretical Foundations of Constructionism) Yrd. Do Dr. Ahmet R N

Oluturmac anlayta bilgi bilenden bamsz bir ekilde doada var deildir. Bilgi zneden bamsz deildir. zne bilgiyi kendi iindeki teki znelerle etkileimi srasnda oluturur, oluturduu bilgiden kendi de evresi de etkilenir. Bilginin oluturulmas, zihinsel srelerin gereklemesi ile baarlr; bilginin oluturma ekli ve sreci (ve bilgi) bireysel ve isel bir kavramdr. Bu kavramlar Piaget tarafndan zmseme, uyma, dengeleme olarak adlandrlmtr (Beydoan, 2005). evre ile etkileim sonucu bilginin oluturulmas srecinin nasl gelitii zmseme, uyma, dengeleme kavramlaryla aklanmtr (zden, 2005). ocuk veya birey karlat yeni durumu eski bilgi ve deneyimleri (emalar) ile anlamayaalr buna zmseme denir. Eski bilgiler yetersiz gelirse zihninde yeni bir kavram (ema) oluturarak yeni duruma uyum salar. Yeni duruma karlk yeni bir kavram oluturarak, bozulan denge tekrar kurulur. Bunu bir rnekle aklamaya alalm: Hayatnda ilk defa kaplan gren bir ocuk, onu zihnindeki kedi kavram ile karlatrarak, zmsemeye alacak, bir sre sonra onun kediden farkl olduunu grerek bilisel denge bozulacaktr. Ancak ocuk bir sre sonra kaplan kavramn oluturarak yeni duruma uyum salayacak ve dengesizlikten kurtulacaktr. B L N: (uur, Consciousness). Nasl dndn dnme(Metacognition) ve kendini zihnini izleme (self-monitoring). Bilin, ne olduu ve nasl alt konusunda yzlerce fikir ne srlen kavramlardan birisidir. Ruhbilimde bilin terimi, znenin kendini sezii ya da kendinin farkna var anlamnda kullanlr, alg ve bilgilerin anlkta izlenmesi sreci olarak tanmlanr. Geni anlamda bilin, usun kullanlmasdr. Ruhbilimsel adan insan, kendi varln ancak bilinciyle aabilir. 1 Bilin konusu, uzun yllar dier pek ok konu gibi psikolojide davran ekoln etkisi altnda kald ve aratrlamaz konular kategorisinde kald. Doksanl yllarda Bilisel Psikoloji (Cognitive psychology) akmnn etkisi ile, bilim adamlar arasnda bilincin bilimsel dzeyde aklanabileceine, nasl ortaya ktnn anlalabileceine dair grler deer kazanmaya balad. Bu tartmalarla beraber aratrmalar ve gelitirilen teoriler de artt. Baz teorisyenler ulalan nrolojik ve bilisel teorilerin bilincin aklanmas iin yeterli olduunu savunurken, bazlar hala baz zihinsel fenomenlerin objektif olarak incelenemeyeceini savunuyorlar. Bu konuda ne srlen en nemli sav, bir sistemin kendi yapsn ve ileyiini anlamasnn imkansz olduu savdr. Bu ikinci grn son zamanlarda en nde gelen temsilcisi David Chalmersa2 gre bilinle ilgili kolay problemler ve zor problem vardr. Kolay problemler; Bilin deneyimi olmakszn nrolojik olaylarn doasn aratrmaktr. Bugn Bilincin nrolojik yan zerinde epeyce yol aldmz syleyebiliriz. Alglama, karar verme ve davrana geme srelerimiz, Kavram oluturma ve bunlar Hafzada saklama ve geri arma srelerimiz konusunda hem deneysel, hem de teorik malzeme asndan zengin saylabilecek bir literatre sahip olduumuzu syleyebiliriz. Dier tarafta ise zor problem vardr: Bu, nrolojik srelerden bamsz olarak Bilincin ne olduunun saptanmas problemidir. Nasl fiziksel dnyadan bilin doar? Niin baz nrolojik olaylar bilinli deneyimle sonulanrken, dierleri sonulanmaz?
1

(http://www.felsefe.gen.tr/bilinc_nedir_ne_demektir.asp)
Chalmers, D. J. (1996). The conscious mind: In search of a fundamental theory.

Bilin neden gerekli? Zor problem, aslnda bana gre Bilincin gereklilii problemidir. Bilin canl organizma iin bir zorunluluk mudur, yoksa bir evrimsel hatadan m ibarettir? Bilin, yaam iin ne adan gereklidir? Neden oturup da beynimizin iini seyretmemiz gerekmektedir? Canl organizma iin bir ekilde gereklilii varsa bile, bilgisayar iin bu neden elzem olsun? Yeterince karmak her sibernetik sistem, kendi dengesini korumak zere, dardan zeki olarak deerlendirilebilecek davranlar retebilir. Bilgisayar da, ekran kapal olduu halde gene de byle bir karmak denge programn altrabilir ve onun zerinde oto-tklamalar yapabilir. Mesela kendi kendine oyun oynayabilir. yle ise, kendini izlemesi neden gerekmektedir? Neden ille de monitrn ak olmas gerekmektedir? Muhakeme ilemlerinin fizik dnyaya uygun olup olmadnn denetlenmesinde, elimiz bir eyaya uzanrken gz ne ie yarar? Hafza bilgilerini birbirine arpp blerken de buna benzer bir avantaj salar m i izleme? Bu sorularn cevaplar Hayal kavramndadr. Hayal, ncelikle d dnyann beyinde bir temsilini(represantasyon), sorunun ak seik grlmesini, mmknse be duyu asndan da azami bilgilerin alnmasn, muhakemede bu sorunun zmnn abucak belirlenmesini ve zme ulamak iin plan yaplmasn gerektirir. Yani Hafzadan gemiin temsilini, Duyu organlarndan imdinin temsilini alp, Hayal organnda gelecein temsilini oluturmamz gerekir. Hayal organndaki gelecek temsilinin fizik dnyaya uygun olup olmadnn, pepee gelen her imdi an iin denetlenmesi gerekir. Bu ilerin salkl yaplabilmesi iin ise, be d duyu, ek i duyular ve Bilincin mkemmel bir ortak almasna ihtiya vardr. Teorik olarak, tm alglarmz ve tepkilerimiz kapal iken de yaayabiliriz, ama sk bir destee ihtiyacmz olur. Pratikte byle yaamaya bitkisel hayat diyoruz. Duyu organlarmzdan birisi eksikse, gene yaayabiliriz ama, bu ok fakir, eksik bir yaam olur. stelik bu yaam srdrmek hayli zorlar. Gzmz yoksa, kulaklarmz yoksa, veya Bilincimiz yoksa. leri derecede zihinsel engelli bireyler bize bu konuda bir fikir verebilirler. Canl organizma, gruba ayrlabilecek davranlar gsterir: 1- Trnn tm bireyleri iin yaamn devamn salayan, genlerine ilenmi davranlar ve dnceler, gdler ve Refleksler. Bunlarn Yapay Zekadaki karl, bizim programa ykeyeceimiz baz balang deerleridir. Bu deerlerin programn ileyii srasnda deitirilmesine izin vermeyeceiz. 2- Bireyin az-ok tekrar eden sorunlar zmesi iin, daha nceki tecrbelere dayanan, artk zerinde dnlmesi gerekmeyen kalp davranlar ve dnceler. Bunlarn tamam artl refleks karakterindedirler. Tekrarlayan girdiler iin, en uygun ktya ynelik patika oluturulmas. Bunun Yapay zekadaki karl, hafzada belirli bir tekrar deerini aan kaytlar iin bir paketleme modl olacaktr. 3- Bireyin her gn ortaya kabilen geici sorunlar zebilmesi iin, bilinli davran ve dnceler. Geici sorun tekrar tekrar ortaya kmaya balarsa, bilinli davran ve dnceler o sorun iin kalp haline getirilerek ikinci gruba alnrlar. Bylece beyinde o sorun otomatik tepkiye balanr ve bilin yeni sorunlarn zm iin boaltlm olur. Bu, zihinsel enerji tasarrufudur. nk beyinde en fazla enerjiyi, bilinli dnme eylemi tketir. Bunun Yapay Zekadaki karl, ite asl Yapay Zekay Yapay Zeka yapan karmak modller mimarisi olacaktr. Beynimizin hareket ile ilgili ilevlerini ayralm. organlarn ynetimi ile ilgili ilevlerini de ayralm. Hormonlar, dier salglar, uyku, igdler, refleksler, duyu organlarnn ilettii uyartlar, hepsini

Geriye gene de bir eyler kalr. Bu geri kalan bir eyler, d dnyadan ve iimizden gelen uyartlarn deerlendirilmesi ilemleri, hafza, hafzaya kaydetme ve geri arma, problem tanmlayp o problemleri zme, btn bu iler olurken ortaya kan duygulanmlar hissetme gibi ilevlerdir. Bu ilevlerin hepsine birden zihinsel ilevler deriz. Zihinsel ilevlerin hepsini bilmeyiz. Bunlarn ou biz farknda olmadan gerekleir. Ama bir ksmn da biliriz, izleriz, net bir ekilde adm adm takip edebiliriz. te Bilin; beynin, kendi kendisinin ve ileyiinin bir blmnn farknda olabilme yeteneidir. Gerek d, gerekse i alglar ancak burada bizce bilinir olurlar. Bilin, yalnzca bir problem zme yeri deil, iimizi ve dmz izlediimiz bir tr ekrandr. Bilin, beynimizin bir blmnn almasn izleyen zel bir duyu organ olarak dnlebilir. Kafamzn iinde oturan minik bir insan(Homunculus) tasavvuru eskiden beri nerilmitir. Bu minik insann, bizim dardan aldmz bilgilere ek olarak, beynimizde olup bitenleri de grebildii ve hatta onlar ynetebildii kurgulanmtr. Bilin, ksmen byle dnlebilir. Ama ben daha ok, beynimizin iinde, beynimizin bir ksm sinirlerinden uyart alan, almas daha ok grme sistemimizin almasn andran bir alc organ olarak deerlendiriyorum. Beynin almasn ynetme-ynlendirme iddias bugnk bilgilerimizle biraz temelsiz durmaktadr.

Gz Ayn gzmz gibi alan, beynimizin iinde bir yerlerde bulunan ve beynimizin baz blgelerine bakp oralarda olup biteni grebilen bir nc gzmz olduunu dnelim. te biz bu Gze Bilin diyebiliriz. Gzn grme alan dnda kalan btn zihinsel srelere de, Bilin D sreler dememiz gerekir bu durumda. Diyelim ki; beynimizde, d dnyay sanal olarak yeniden retme yetenei olan bir yap var. Bu yapya, hayal retim alan diyelim. Hafzadan girdi alyor, bu girdilerle ihtiyaca uygun tasvirler(resim, ema, izim) retiyor olsun. Sonra, bu tasvirlerin zaman iinde hareketinden oluan sanal olaylar da retebiliyor olsun. Beynin tasvir retme yeteneine musavvira, olay retme yeteneine muhayyile deniyordu eski teorilerde. Bu kavramlar birer yetenei tanmlamann yannda, bu yeteneklerin beyindeki lokasyonuna da iaret ediyorlard. Mesela Muhayyile derken, beyinde bu ile ilgili olduu varsaylan bir blgeyi de tanma dahil ediyordu ilgililer. Biz, bu her iki yetenee birden Muhakeme yetenei, bu yetenein lokasyonu iin de Muhakeme Alan diyebiliriz geici olarak. te imdi Bilin avucumuza sar hale geliyor. D dnyadan ve hafzadan gelen verilerle, sanal bir olay yaratabilen, yani hayal oluturabilen bir sinir hcreleri grubu Hafzadan aa ve elma tasvirlerini alp yeniden gzmzn nne getiriyor, elmay aatan drmek iin elma eklini zaman iinde hareket ettiriyor ve elma dyor. Bir hzl dyor, bir yava dyor, bazen yukar dt bile oluyor. Elenceli!.. En azndan gzmz korkutmuyor, hatta merakmz uyandryor! Bilincin varlk nedeni: Denge grevi Gz, yani Bilin, Muhakeme Alanndaki ilemlere kendisi bir ey katmyor, yalnzca bir duyu organdr diyebilir miyiz? Hayr. Bilin, orada ne olup bittiini Hafzaya ve beynin dier blgelerine veri olarak gnderiyor, tpk d duyu organlarmz gibi. Gzmz veya kulamz eksik olduunda yaammz nasl etkileniyorsa, Bilincimiz eksik olduunda da lmeyiz, ama bakma

muhta bir yaama mahkum oluruz. Bilin, canl organizmann kar karya kald geici problemlerin zm iin vardr. Ama dier duyu organlarmz da bu i iin vardr. Bu amala d ve i dnyay gzleyecek, i dnya ile evre arasndaki faydac dengeyi(self, ego, nefs) srdrebilmek iin uygun bir gelecek hayal edecek ve bu gelecek iin plan yapacaktr beyin. Denge, son derece dinamik bir dengedir, nk i ve d ortam srekli deimektedir. te bilin, bu denge iin var olan organlarmzdan biridir. Bu dengeyi kurmak zere bir igd ile desteklenmitir. Szkonusu igd, Bilincin, tpk yeni doan bebein memeyi arama emme refleksi gibi, beyine gelen her trl uyartda ben ve bakas taramas yapmak zere yaplanm olmasdr. Ego bal altnda greceimiz gibi, mekann sfr noktasnda, zamann imdi noktasnda ve btn duyularn belirli bir koordinasyonu ile gelen uyartlarn optimal deerinde, ben bilincini oluturur. Soyut metafizik kavramlardan sz etmiyoruz, byle bir denge programlamas bilgisayarda gerekletirilebilir. 20 kadar ana duygusal durumumuz vardr.1 Bu duygusal durumlar, belirli salglarn belirli bir anda beyindeki deerlerinin toplam etkilerinden oluurlar. Hafzada yer alan nceki tecrbelerin ve d dnyadan o anda alnan bilgilerin her birisinin de kendi duygusal deerleri bulunur. Aslnda bu bilgiler, artrdklar daha eski duygusal deerleri ortama tarlar. Bunlara bilisel arlk deerleri diyelim. Bilisel arlk deerleri dediimiz eyler inanlarmz, tutumlarmz, yarglarmz, alkanlklarmz gibi eylerdir. te tm bu deerlerin o an iin faydac dengesini oluturmaktr szkonusu etiimiz. Bu ilemlerin uygun bir mimaride kurgulanmas, Yapay Zekay oluturacaktr. Bilin nelere yetenekli deildir? Bilin, zihin kavramnn tmn kapsamaz. Bilinalt ilevler ve Sezgiler Bilin alanna giremezler. Bilin, hafzay da gremez. Ancak hafzadan szlp lem Hafzasna(ksa sreli hafza) gelen bilgileri grr(yukarda Muhakeme Alan olarak bahsettiimiz yere Bilisel psikologlarn ou lem Hafzas- Working Memory der). Bir arm veya alg sonucu veri tabanndan szlp geici muhakeme tablolarndan birine( lem Hafzas) alnan hafza parasn(view, rapor) izleyebilir. Hafzaya kayt yapan, sorgulama yapan, kaytlar silen organlarn hibirini gremez Bilin. Burada bahsedilen organlarn beyinde bir karl olup olmad henz bilinmiyor. Ama Yapay Zekada bu organlara karlk gelecek modllerin bulunmas gerektii iin byle ifade edebiliriz. Duyu organlarndaki sinirlere gelen bir uyart saana, hafzaya girip yerleene kadar baz ilemlerden geer. Bu saanaktaki baz uyart bekleri Dikkat Organn tetikler, Dikkat sayesinde o uyart beine odaklanlr, hafzada sorgulanp tannmas salanr(anlamlandrma), eitli duygusal filtrelerden geer ve sonunda Dikkatin o bek zerinde devam edip etmemesine, o bein kalc hafzaya kaydedilip kaydedilmeyeceine, ve otomatik tepkilerin harekete geirilip geirilmeyeceine karar verilir. Bu srecin byk blm Bilin d olarak gerekleir. Bilin, ancak bu srecin sonucundan haberdar olur(genellikle). te Bilin ncesi bu srelerin gerekletirilmesi yeteneine de n Muhakeme diyelim geici olarak. nk buras da neticede bir karar verme ilemi yapmaktadr. Muhakeme Alanndaki ilemler asl olarak Hayal kurmadr. Oluturulan bir Hayal, fizik dnyaya uygunluu asndan denetlenirse, hayal olmaktan kar, Muhakeme olur. Yani Hayal ile Muhakemenin arasndaki fark, hafzadaki dier bilgileri kullanarak, veya ihtiyaca gre yeni gzlem,

Nadir Bencan, Dnen hayvan, 2010

deney yolu ile d dnyaya uygunluk denetimidir. Bu durumda, insan beyninde srecin hayal ksmnn sa yarkreye, denetim ksmnn sol yarkreye bal sreler olduu bile dnlebilir. Beynimize dardan gelen bilgiler nce orta beyin yaplanmalarndan geer, sonra da ilgili korteks blgesine giderler. Bu yol zerinde bilinmeyen bir yerde n Muhakemeye tabi tutulurlar(muhtemelen Retikler Sistemde). n Muhakemede gelen alglarn Hafzadaki bilgilerle eletirilmesi yaplr, bu yolla anlamlandrlp bir drak haline getirilmesinin gerekip gerekmediine karar verilir. Gerektii sonucuna varlrsa, Dikkat Organ devreye girer ve O algya odaklanlr. Bu andan itibaren alnan alglar Bilince de kma vizesi alrlar. Yani Bilin, alnan Alg ancak drak edildikten, anlamlandrldktan sonra sreci izlemeye balar. Yani bu andan itibaren Korteksteki grnt ve ses paternlerini, dier duyularla ilgili representasyonlar izleyebilir, oralara kendi ktlarn gnderip tahrif de edebilir onlar. Eer duyu organlarnn her birinin zel hafzalar varsa(veritabannda her duyu iin ayr bir tablo oluturmak gibi), bu hafzalarn her birinden ayr ayr veri alabilir. Gz, anlalyor ki, n Muhakeme srelerini net olarak gremiyor. Hafzaya kayt srelerini net gremiyor. Dikkati oluturan ve yneten sreleri net gremiyor. Refleksler ve igdsel davran srelerini net olarak gremiyor. Daha nce oluturulmu davran ve dnme kalplarnn ileyiini(artl refleksleri) net gremiyor. Bu ilemleri siluetler halinde, belli belirsiz, belki de dier beyin blgelerindeki etkileri sayesinde dolayl olarak grebiliyor, ama tam olarak tanmlayamad hayaletler eklinde. Bazlarn da siluet halinde bile gremiyor, tamamen habersiz kalyor. Nroloji terimleri ile konuursak, buralardan gelen bilgiler ancak eik alt bir uyarlma hali oluturuyor. Bilin, ister szel dil olsun, isterse vcut dili(davran) olsun, bir dil, yani simgeler kullanmadan netleemez. Alglarmz, anlamlandrlmadan nce isimsizdirler, bir organdaki sinir ularndan gelen uyart beklerinden ibarettirler. Henz bir isim, bir simge kazanmamlardr. D dnya ile iletiimi nasl dil ve davran ile salyorsak, kendi kendimizle iletiimi de dil ve davran ile salarz. Nitekim dnme eylemi, arlkla iimizden konuma eklinde gerekleir. Simge kullanm ne kadar az ise, dnme, yani kendi kendisi ile iletiim de o kadar yetersizdir. Kavram oluturma ile ilgili blmde, bu konudan bahsedilecektir. Doutan sar ve dilsizler, dnmede de el hareketleri imajlarn kullanrlar.

Bilin nelere yeteneklidir? Bilin yalnzca Muhakeme alann, yani musavviradan gelen Tasvirleri ve muhayyileden gelen Hayalleri grebilir. Be duyudan gelen bilgilerden, Muhakeme Alanna urayanlar grebilir. Bir de hafzadan veri girii vardr buraya. Hafzadaki ilemleri gremez, sadece hafzann ktlarn grebilir. Bilin, duygulanmlar, bunlarn ortaya klarn ve yok olularn izler. Duygularn muhakeme ve kayt srelerini kuvvetle etkilediklerini, ama onlardan ok az etkilendiklerini saptayabilecek kadar bu srelere yakndan bakabilir. Bir benzetme yaparsak, Gz, Bilin ekrann bir ara kaplayp, sonra kaybolan eitli renkler olarak grr duygular. Bir bakarz ekran krmzya boyanm, bir bakarz pembeye. Bilin, Muhakeme ve Hayal srecinin her aamasn gzlemleyebilir, yani yalnzca sonutan haberdar olmakla kalmaz. Ama baz sorgu ve muhakemeler ok hzl gerekleirler. Bu hz, Bilincin kendi alglama hzn aarsa, bu durumda Bilin bunlarn ancak sonularn izleyebilir. Sezgi ve lham dediimiz trden Bilgilerin bir ksm bu kapsamda olabilir. Ancak Sezgi ve lhamn

tamamen bu kapsamda deerlendirilmesi pek mmkn deildir ve bu gnk bilgilerimizle, bunlarn bir ksm ancak metafizik alanda deerlendirilebilmektedir. Bilin konusunda en yeni nrolojik yaklamlardan biri de, Beynin rettii elektrik dalgalar ile Bilin arasnda kurulan ilikidir. Pnar Tunadan alnan aadaki pasaj bu konuda bir fikir verebilir.1 znel deneyimlerimiz ancak "bilinli kararlar" aracl ile oluur ve bilinsiz zihinsel durumlar "zihni" oluturamaz. Her sinir hcresi atelemesi EMA(Elektro Manyetik Alan) oluturmasna karn, her EMA oluumu bilin zerinde etki etmez. Uyarlm potansiyellerde, bilincin ortaya kmas iin +250 msan. gerek duymas, EMA'n yeterli genlie ulamasndan sonra sinir hcresi atelemesini etkilemesinin bir dolayl gstergesi olabilir. McFadden'e gre, EMA ve bilinte esas olan, EMA varl deil, devinimsel sinir hcrelerine EMA'n etki ederek bilgi aktarmasdr. Devinimsel sinir hcrelerine ve ayn zamanda d dnyaya olan bu aktarm oransal olarak dktr. Dolays ile bilincin devamllndan ziyade kesikli (bilinsiz dnemlerle ayrlm) olmas sz konusudur. Bunu salayan mekanizmalardan biri sinir hcrelerinin tmnn EMAa, belli bir eik altnda duyarl olmamasdr. Ancak, birlikten kuvvet domas gibi, ok sayda sinir hcresi edurumlu ateleme yaparsa, EMA deiiklie neden olup, devinimsel sinir hcrelerini uyarr ve davransal deiiklikler ya da niyetlenmeler ortaya kar. EMA bilin teorisine gre, paralel bilinsiz sistem zerine kurulu, seri bir bilin sistem vardr. Birok bilinsiz yaplan hareketin otomatik yapld gsterilmitir. Bilin seri alr ve bir arada birok bilinli ilem yaplr. Her ilem birok sinirsel yolda karlkl bir uyuma gerek duyacak ekilde (paralel) yaplarak, ilenen bilgi tm EMA yaylr. Son olarak, Bilincin kendi kendisini kavrayamayaca tezine deinelim. Bilin kendini anlayabilir, kavrayabilir, nk benzetme yeteneimiz, metafor yeteneimiz vardr. Aatan den bir elmadan kalkarak evrenin ileyiinin yasalarn anlayabildik. Basit aksiyomlardan kalkarak en karmak teoremlerin ispatlarna ulaabildik. Karncalara, solucanlara, hatta amiplere bakarak insan Bilincini de, insan ruhunu da anlayabiliriz, kavrayabiliriz. Kald ki artk elimizde, bilgisayar gibi bir ara var. Makrokozmos iin teleskop neyse, mikrokozmos iin mikroskop neyse, insan zihni iin de bilgisayar ayn nemde artk. Bilgisayarlar sayesinde felsefeyi laboratuara sokmak, deneysel felsefe yapmak mmkn hale gelmek zere. (Bkz:Dualizm) B LME: (Vukuf, Knowing). Biliyor olma hali. Kan(zannetme, pozitif emin olmama hali), phe(negatif emin olmama hali) ve inanma(duyusal Alglarla deil, duygusal Alglarla Bilgiye sahip olma hali) kavramlarnn kart olarak kullanlr. ARIIM: (Association). Bir bilin durumunun kendiliinden baka bir ya da birok bilin durumlarn uyandrmas Dnceler arasndaki mantksal badan ayrt edilmelidir, armda mantksal bir ba yoktur. rnein soka gneli grmek bize havann scak olduunu dndrr, bu mantksaldr. Oysa soka gneli grmek bize gneli bir gndeki anmz dndrebilir, bu armsaldr.(O. Hanerliolu, Felsefe Szl). armlarmz, eer yeni drak ile tam eleme yoksa; 1- benzerlie gre, 2- kartla gre, 3zamanda yaknla gre, 4- mekanda yaknla gre, 5- btnsellie gre, 6- Duygusal Deerlere gre, 7- Bilisel Deerlere gre, 9- Ynteme gre, ve 8- Mantksal gereklilie gre gerekleebilirler.
1

Tuna P., Brain: An Electromagnetic System. NeuroQuantology , September 2007

arm, bir Algnn hafzamzdan ilgili bir Bilgiyi ekip karmasdr. Bilin bir anda bir tek Bilgi zerinde ilem yapabildii iin, hafzada bir sorgulama yaplacak ve sorgu sonularnn en stteki bir tanesi ileme alnacaktr. Szlen bilgilerden hangisinin en st srada yer alacan belirleyen, bilgilerin sahip olduu deerlerdir(bkz.Bilgi). Hafzada sorgulama, obje veya olay baznda yaplr. Ama ayn obje veya olay ile szlenler arasnda sralamay belirleyen, hafzadaki Bilginin deerleri ile yeni gelen Algnn deerleridir. te bu deerlerin birbirine uygunluu, hafzadan szlen Bilgiler arasndan hangisinin ilk srada olacan belirler. Yeni Algnn deerleri son derece dinamiktir, o andaki zihinsel konjonktre gre srekli deiir. nk her yeni arm, o andaki zihinsel konjonktr iin yeni bir parametredir ve eski ortam deitirir. Bu yzden, ayn Alg bile bazen pe pee yeni armlar tetikler, nk her arm Algnn deerlerini deitirmektedir. arm, Hafzadan bir grup ardk satr(bir satr blounu) szp geici Muhakeme tablosuna alr. Bu tablodaki yzlerce satr arasnda, i gzn oda, dikkati, ortada bulunan, diyelim ki 20 satrdadr. Muhakemeye alnan, yalnzca bu 20 satrdaki bilgilerdir. Ama tpk gzmzn titreimler yaparak odak dndaki blgelere de hzla kayp-yeniden odaa dnmesi gibi(saccade), i gz de hzl sramalarla tablodaki dier satrlara da baklar atp durur. te bu bak atmalar, tablodaki Olayn btn hakknda bir Kanaat oluturur. Odaktaki Olay kesiti Muhakeme edilmektedir, ama bu Muhakemeye Olayn btn hakknda bir Kanaat de elik etmektedir. Kanaat, Bilin dnda oluur, burada Bilincin bir katks yoktur. Figr Bilinte izlenen, Fon Bilindnda bulunandr. Muhakeme alanna yaplan Saccadeler, ayr bir tampon bellekte tutulur ve fonu oluturur. Odaktaki Olay kesiti Muhakemedeki Fikirin Figr, elik eden Kanaat de Fonudur. Bilin bu sratli sramalar takip edemez, ancak baz Tasvir flalar olarak alglar.

EL ME: (Contradiction). Birbirlerini olumsuzlayan iki kavram, nerme veya yargnn durumu. elime durumundaki iki eyden ikisi de ayn anda doru veya ayn anda yanl olamazlar. Bu kalem beyazdr ve bu kalem krmzdr nermeleri, ayn kalemi ifade ettikleri srece elime halindedirler. Biimsel Mantn(Aristo mant) temel ilkesinden biri, elimezlik lkesidir. Bir ey ayn zamanda hem kendisi, hem de kendisinden baka bir ey olamaz. IKARSAMA: (Inference). Bir nermeden yeni bir nerme elde etmenin en basit olan. Hafzada pepee yer alan iki bilgiyi, zel baz koullarda tek Bilgi halinde birletirmek gibi doal bir yeteneimiz vardr(bkz. artl Refleks). Bu yeteneimiz karsama ile ilgili deildir. karsama, Hafzadaki mevcut Bilgilerin deiik biimde yeniden dzenlenerek yeni bir Bilgi elde etmeyi ifade eder. Burada en basit yntem, iki adet Bilgi kullanarak yaplan karsamadr: Sokrates lmldr nermesindeki iki adet Bilgiyi yeniden dzenleyerek, lml olan Sokratestir nermesini elde ederiz. kiden fazla Bilgi ile yaplan karsamalara, akl yrtme (Muhakeme, hkm oluturma) deriz.

D KKAT: (Attention). Seici Dikkat ve Doal Dikkat. Dikkat mekanizmas, beynimizin ieriden ve dardan gelen uyartlardan bir anda yalnzca bir tanesi ile ilgilenmesini salar. Hayatmzda Dikkat, byk bir nem tar. Dikkat yetimiz olmasayd, her an duyu organlarmza gelen milyonlarca uyar altnda ezilir kalrdk. Ben bu yazy yazarken, ayn

zamanda kalp kaslarmn tmn, gvdemin oturduum sandalyeye yapt basnla ilgili kala blgemden gelen bilgileri ve yoldan geen trl eitli motorlu aralarn ak pencereden giren seslerini de deerlendirerek almam gerekirdi. Beyin, gelen uyarlarn ok byk bir blmn eler ve sadece baz uyartlarn gemesine izin verir. Bu seimin bir ksm renme ile gerekleir(negatif artl refleksler). Sinir sistemi her trde belirli bantlarda alglamaya ayarlanmtr. Mesela insan kula, trmze zg olarak 200 ile 20.000 hertz arasndaki frekanslar, bunlar arasnda da 4 ile 140 desibel arasndaki iddette olanlar duyar, dier iitsel uyartlar alglayamaz. Biyolojik olarak bu frekans ve iddette olan seslerin tmn alglamaya ayarlanm olan beynimiz, bebeklikten itibaren rendikleri ile, baz seslerin kaydetmeye deer olmadna, bazlarnn ise ok nemli olduuna karar vererek eleme srecini balatr. Elenenler de hala alglanmaya devam edilmekte, fakat dikkate alnmamaktadrlar. Bunlarn bir ksm, belki gerek olurlar diye bir saniye kadar bekler ve kaybolurlar(Ksa Sreli Hafza). Baz uyartlarn zellikle deerlendirme d olmasna karar vermisek, onlar bir saniye bile bekletilmeden yok edilirler. Eer alar saatimi kurarak sahura kalkyorsam, ramazan davulunun sesine ilk birka gn uyanrm. Fakat sonra onu duymamaya balarm. nk gereksiz olduu, beni ilgilendirmedii kantlanmtr o birka gn iinde. Dikkat, esas olarak Bilincin dnda i grr. Sinir ularna etki eden bir uyartnn Algya dnmesi, o uyartnn, beynin baz blgelerine ulamas ile gerekleir. Uyart, hemen hemen e zamanl olarak Beyin sapna, Beyincie, Orta Beyin ekirdeklerine ve sinirin sonland sensoriyel korteks alanlarna ular. te bu anda, gelen uyart hakknda ilk deerlendirmeler yaplr ve organizma iin tepki oluturmaya deer olup olmadna karar verilir. Bu kararda ncelikle refleksler, ardndan hafzadaki tecrbeler ele alnrlar. Hareketin varl veya yokluu, varsa hareketin yn, Algnn iddeti gibi deerler belirli refleksleri tetiklerler, otomatik cevap davran olutururlar. Oluan cevap kompleks bir ynelme-kanma davran olabilecei gibi, seilen uyartnn Bilin alanna sevkedilmesinden ibaret de olabilir. Sonuta beyin, evreden gelen binlerce uyart iinden birini seer, ya refleksif tepki verir, ya da projektr altna alr, Hafzadan gerekli sorgulamay yapar, anlamlandrmay salar ve Ksa Sreli Hafzaya alarak Bilin alanna sokar. Bu ana kadar Bilincin olan-bitenden haberi yoktur. Bilin kendisine sunulan anlamlandrlm veri ile urarken, Dikkat mekanizmas arlkla o knu zerindedir. Ama ksa aralarla(milisaniyeler) i ve d dnyay taramaya devam etmektedir.

Bernard J. Baars, Zihin modelleme asndan nemli makalesi The global brainweb: An update on global workspace theory de, bir listeden belirli isimleri dinlerken farkl bir uyar ile dikkatleri datlmaya allan deneklerle yaplan almay anlatr. Baarsa gre, Bilin, duyulara dayal bir seici dikkat projektr(tiyatro sahnesindeki spot ) ierir. Bu projektr, beynin aln loblar ve otomatik kesme sistemleri olarak ikili kontrol altndadr. Otomatik kesme sistemleri; beyin sap, ar sistemleri, Amigdala gibi duygusal merkezlerdir. Bu dikkat kesme sistemleri, denek verilen bir listedeki isimleri tekrarlarken, nemli yeni uyartlarn bilinte araya girmesine imkan salarlar.

Emel Gne, Dikkat Mekanizmalar isimli almasnda konu ile ilgili geni bir zet sunar: Gnmzde, gerekten de dikkat ilevi ile ilgili olarak birbirinden grece bamsz nemli dikkat bileeni olduu kabul edilmektedir. Bunlar; dikkatin seicilii, dikkatin yksek bilisel ilevler tarafndan denetimi, uyanklk ve bununla ilikili olarak yeni uyaranlar iin tetikte olma (vijilans) durumunun korunmasdr. Bu bileenlerin toplam, dikkatin bilisel bir ilev olarak faaliyet gstermesini salamaktadr (3). Dikkat konusundaki aratrmalar, dikkat ilevinin merkezi sinir sisteminde zellemi bir sistem

oluturduunu gstermektedir. Bu sistem, pasif olarak girdi veya ktlardan etkilenen beynin data ileme sistemlerinden anatomik olarak ayrlmtr. Duysal ve motor sistemler gibi ok farkl beyin blgeleri ile balantldr, fakat kendisi bunlardan ayr bir sistemdir (12). Dikkatin zgn ilemleri iin beynin farkl blmleri devreye girmektedir. Bu anatomik blgelerin birbirinden bamsz olmad, aralarndaki ok youn karlkl balantlarn bir nral alar sistemi oluturduu kabul edilmektedir (13). Bu sistemin bir merkezi olmad gibi, beynin tmn de kapsamad dnlmektedir (14).

Posner ve arkadalar tarafndan nerilen model, Mesulamn nermi olduu modeldeki beyin blgelerini iermesine ramen, bu blgeler, dikkatin temel bileenlerinden arlkl olarak birini yerine getiren ayr nral alar eklinde organize olmutur. Buna gre bu model; posterior dikkat a, anterior dikkat a ve yeni uyaranlar iin tetikte olma (vijilans) a olmak zere ayr ilevsel adan olumaktadr (ekil 2). Posterior dikkat a daha ok seici dikkatin oluturulmasnda rol alrken, anterior a ise yrtc dikkatten sorumlu tutulmaktadr. Vijilans a da diffz modlatr sistem aracl ile uyankl ve dikkat etme durumunu devam ettirmeyi salar.

Posterior a; pariyetal korteks, pulvinar ve superior kollikulusu ierir. Bu alanlar dikkati uzaysal konuma gre yneltme grevinde ibirlii yapmaktadr. Bunlardan pariyetal korteksin dikkatin nceki hedefin bulunduu yerden ilikisinin kesilmesinden, superior kollikulusun dikkatin spot nn beklenen/istenen hedefe doru tanmasndan, pulvinarn da istenen hedefte dikkatin odaklanmasndan / tutulmasndan sorumlu olduu bildirilmektedir (12). Bu an ilevinin ortaya karlmas, grsel-uzaysal ynelmenin incelendii almalar sayesinde olmutur. Grsel-uzaysal ynelme, genelde hedefin foveaya drlmesi olarak tanmlanmaktadr (17). Bir grntnn grsel taranmas srasnda uyaranlarn foveaya drlmesi, hzl (50 ms iinde) sakkadik gz hareketleri aracl ile salanmaktadr. Buna uyarana aka ynelme (overt visual orienting) denir. Aratrc sakkadik gz hareketleri yaplmadan da davransal olarak nemli stimuluslara dikkat edilebilir. Bu, gzlerin odakland yerden, dikkatin yerinin ayrlabilmesi anlamna gelmektedir. rnein gzler bir noktaya fikse durumda iken dikkatin grme alannda herhangi bir yere yneltilmesi mmkndr. Bylece, gzlerin ve ban pozisyonunda deiiklik yapmakszn, yerleimine dikkat edilmesi istenen bir stimulusa ncelik tannabilir (13). Grme alannda birden bire bir stimulus belirdiinde, sakkadik gz hareketleri olmadan dikkatin istemli veya refleks olarak stimulusun bulunduu yere doru ynelmesi ilemine uyarana gizlice ynelme (covert visual orienting) denir (7). Posner, nrolojik olarak salkl deneklerle bu paradigmay kullanarak yapt almalara dayanarak, bir uzaysal konumdan dierine dikkatin yer deitirmesinin ileve bal olduunu teorize etti. Dikkatin ncelikle odakland yerden ilikisi kesilmeli; ikinci olarak, yeni uzaysal konuma doru tanmal ve son olarak da dikkat yeni uzaysal konumunda tutulmaldr. Anterior dikkat a, seiciliin amaca ve ihtiyaca uygunluunu denetler. Bu denetimden sinir sisteminin yksek bilisel ilevi olarak tanmlanan yrtc ilevlerin bir bileeni olan yrtc dikkat sorumlu tutulmaktadr. Yrtc dikkat, seenekler arasndan istemli seim yapmak, uyumazlklar zmek ve emosyonlar dzenlemekle ilikilidir (9). c) Uyanklk ve yeni uyaranlar iin tetikte olma a / Vijilans a Yeni uyaranlar iin tetikte olma durumunun devam ettirilmesini ve dikkatin srdrlmesine hizmet eden bu a, lokus seruleusun kortekse olan inputlarn iermektedir (16). Lokus seruleusun kortekse olan noradrenerjik inputlar, uyanklk durumunun srdrlmesinde kritik role sahiptir. Buradan kan nronlar beyindeki en

diffz balantlardan bazlarn oluturur. Bu sistemin tek bir nronu 250 000den fazla sinaps yapabilir ve aksonun bir ucu serebral kortekste iken bir dieri serebellar kortekste olabilir. Noradrenerjik sistem bu yaps ile dikkat, uyanklk, uyku-uyanklk siklusu, renme ve bellek, anksiyete ve ar, beyin metabolizmas gibi sinir sisteminin bir ok ilevinin dzenlenmesinde iin iine karmaktadr (31). Vijilans a, posterior sistem araclyla ynelmenin verimini artrarak ve anterior sistemde devam eden aktiviyi basklayarak hem posterior hem de anterior dikkat sistemlerini etkilemektedir (16). A.ebnem SOYSAL ve ark. Da Biliel Psikoloji Kapsamnda Yer Alan Dikkat Teorileri balkl almalarnda farkl grlere yer verirler: Nijokiktjen (1988) dikkati istemli ve istemsiz olmak zere ikiye ayrmtr. stemsiz dikkat, kiinin herhangi zel bir amac veya abas olmad halde d evre ortamndaki baz nesneler ve olaylarn birer uyaran nitelii alacak biimde kiinin alg alanna kendiliinden girmesi olarak tanmlanmaktadr. stemsiz dikkatin olumasnda drtler ve duygudurumu gibi sreler rol oynamaktadr. Belirli bir anda bir tek ey zerine dikkatini younlatrabilme istemli dikkatin temel zelliidir. Bu durumda uyarann tannabilir ve anlalabilir olmas gerekmektedir. stemli dikkat, ilgi ve motivasyonla yakndan ilikilidir. Anlam ve algnn bulutuu noktada yer almaktadr. Dikkat geliimi genelde istemli dikkatin geliimini ifade etmektedir. Bu da iten gelen eilimlere hakim olunmas ve dtan gelen ilgisiz uyaranlarn nlenmesi, dikkatin salanmas ve srdrlmesi iin aba gerektirmektedir. Bunun dnda literatrde dikkatin blnm ve odaklanm olmak zere iki bileene ayrlarak incelendii grlmektedir (Pashler 1998). Ge Seme Teorisi, Deutsch ve Deutsch (1963) tarafndan ortaya atlmtr. Aratrmaclar teorilerini, tm bilginin aslnda dikkat edilmeden dinlendii zerine yaplandrlmtr. Tepki sisteminin kapasitesine gre alglama sistemi deimektedir. nsanlar birok mesaj dinleyebilir ancak yalnzca bunlardan bir tanesini imgeleyebilirler. Demek ki kiinin hangi mesajn anlamlandrlacana ynelik baz temel ngrlere ihtiyac vardr. Eer bu kullanlacak olan lt anlama dayalysa denekler kulaklarna gelen mesajlar takip edip ilgili mesaj imgeleyebilirler. Burada belki de zerinde durulmas gereken konu seiciliin ne zaman gerekletiidir. Seim tanmann erken aamasnda m -girdinin tasviriyle birlikte- yoksa sonraki aamalarda m -girdi tasvirleri depolanan nesne tasvirleriyle kyaslandnda- yaplmaktadr. Bu konu nemlidir, nk bir eyi onun ne anlama geldiini bilmeden nce mi (erken seme) yoksa bildikten sonra m (ge seme) gz ard edebilecei ile ilgilidir (Pashler 1998, Anderson 1995). Dikkate alnmayan sessel bilgiler ilenmemektedir. Ancak, denekler ksa sreli olarak bilgiyi yakalayabilme yeteneine sahiptirler. itsel bir bilginin ilenmesi ile grsel bir bilginin ilenmesi arasndaki en nemli ayrm grsel bilginin sadece belli bir blmnn bellekte kalmasdr. Grme alannn ancak belli bir ksmn deerlendirebiliriz. Baktmz blgede baz bilgileri filtre edebilirken, zellikle ok kk alanlara odaklandmzda, gzlerimiz foveay o blgeye odaklar. Grsel dikkat konusunda yaplan aratrmalar bir resme ya da sahneye bakan denein gzlemini gerektirmektedir. Denein gzlerine bakarsak odaklanmadn, aksine bir tarama faaliyeti ierisinde olduunu grrz. Bu tarama, okurken olduu gibi dz ve srekli bir hareket deildir; birbirini izleyen duraklamalarla gerekleir. Bu gz hareketlerini kaydeden pek ok teknik vardr. En basit yntem bir kamera ile gz hareketlerini izlemektir. Bylece, alnan kayttaki gz imgesi

zerinde, baklan eyin gzn korneasna yansmas izlenebilir. Deneyi yapan kii, bu imgeyi inceleyerek sahnenin gzn duraklad noktasn tespit edebilir. Az nce bir resme bakarken ortaya kan gz hareketlerinden sz ediyorduk. Gzn resim zerinde duraklad noktalar rastlantsal deildir. Bu noktalar, genellikle resim hakknda en fazla bilgiyi veren nemli zelliklerin yerlemi olduu yerlerdir. Bir yz fotoraf taranrken gzlere, buruna ve aza denk den blgelerde pek ok duraklamalar gerekletii grlmtr (Atkinson ve Atkinson 1996). Bilisel sreler, otomatikleme asndan ikiye ayrlr. Bunlar; dikkat gerektirmeyen otomatik sreler ve dikkat gerektiren kontroll srelerdir. Otomatik sreler kiinin dikkat harcamadan gerekletirdii srelerdir. rnein araba kullanmak ve dil yetileri otomatiktir. Kontroll sreler ise bilinli bir kontrol gerektirir. rnein her farkl blgedeki konuya dikkat etme gibi. Dinlenen bir konuda konumann seici hale getirilmesi kontroll srece rnektir. ok yksek bilisel sreleri iine alan zihinsel aritmetik performans da kontroll srece rnektir (Pashler 1998, Anderson 1995). stemli ve stemsiz Dikkatin beyindeki lokazizasyonu iin de baz bulgular vardr: n dikkat sistemi ya da ventral dikkat sistemi, insan beyninde bulunan iki algsal sistemden biridir. Dier algsal sistem arka ya da dorsal dikkat sistemidir. Ana ilevi dikkati belirgin uyaranlara doru ynlendirmektir. n dikkat sisteminin ounlukla istemsiz eylemlerle balantl olduu dnlmektedir. Nral a sa beyin yarmkresinin yanndadr ve sa temporal-parietal balant ile sa ventral frontal korteksi de ierir. zellikle beklenmeyen konumlarda ortaya kan belirgin hedeflerin farkedilmesiyle bu sistemde aktivitenin artt grnr. Ayrca algsal uyaranlarda ani deiiklikler olduunda, ya da grev bloklarnn balangc ve bitiinde, ve bir denemenin bitirilmesinde de n dikkat sisteminde aktivite art gzlemlenmitir. Arka dikkat sistemi ya da dorsal dikkat sistemi, istemli ynlendirme ile ilgilidir ve dikkatin nereye, ne zaman ya da ne zerine younlamas gerektiine dair ipular verildiinde aktivite art gzlemlenir. Arka dikkat sistemi iki yandadr ve intraparietal sulcus ile her iki beyin yarkresinde presantral ve superior sulcus balantsn ierir.1 DUYGULAR: (Emotions). (Duygusal Deerler-Bilisel Deerler) Bir canlnn evre ile ilikisinde, canszlardan farkl olarak, aktif, seici ve zgn olmasn salayan ey, onun duygulardr. Bir btn olarak sinir, kas sistemi ve isalg bezleri, ayrca duyu organlar, duygularn emrinde ve onlar iin alrlar. Tpk, dnme faaliyeti gibi. Dnme de, duygulann emrindedir ve duygular iin alr. Bu, en gelimi dnme yeteneine sahip olduu ne srlen insan tr iin bile byledir. nsanda dnme, duygular ancak etkileyebilir. Ama ne kadar kuvvetli etkilerse etkilesin, sonunda belirleyici olan duygulardr. Yani zetle, canly canl yapan ey, beynin esas faaliyeti, duygular aracl ile evre ile iliki kurmaktr. nsan, ssz bir adada tek bana kalsa, ilk gnler dnda, dayanlmaz bir yalnzlk duyar. Bu yalnzlk duygusundan kurtulabilmek iin, bir hayvan grubuna katlmay dnebilir. Onlarla birlikte dolamak, gezip oynamak isteyebilir. Ama bu, o gruptaki hayvanlarla bir duygusal alveri salayabilirse mmkndr. Gzgze gelebilecek, onlar sevip okayabilecek, onlar da kendisini yalayabileceklerse mesela. Yoksa, bu kuru birliktelik, yalnzlk duygusunu gideremeyecektir. Einstein'in E=m.c2 forml, baz duygulara elik etmiyorsa, baz duygularn tatminine yaramyorsa, ne kadar anlaml olurdu? Bu formln canllndan, evreye uyumundan, evreyi etkilemesinden ve
1

http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nsan_beyni

deitirmesinden bahsedebilirmiydik? Bu formle hayat veren, insann merak, doay yenme ve geleceini garantiye alma gibi duygulardr. Dnme, bu duygularn emrinde, onlar iin alarak bu forml retmitir. Duygularn sosyal ve dnsel etmenler tarafndan bask altna alnmas, hayvanda psikolojik sorunlarn k noktasn oluturur. Nevrozlar, psikozlarn ou, bilinalt savunma mekanizmalarmz, bu basklamadan kaynaklanrlar. Dnme yeteneine ok az ihtiya duyan ve ounlukla duygular ile davranan hayvan trlerinin psikolojik sorunlar olabileceini zannetmiyorum. Duygulardan bamsz salt dncede de psikolojik bir sorun bulunamaz. Eer hesap makinalar ve bilgisayarlarn duygular da olsayd, tamir servislerinin yannda, onlar iin ruhsal tedavi merkezleri de oluturmamz gerekecekti. Duygular, canl organizmada, belirli bir uyarana kar gelitirilen tepkilerden, kaslarla ilgili olanlar deil de, beyindeki salglarla ilgili olanlarnn bilinte alglanmasdr. salg bezlerinden sinapslardaki keseciklere kadar biyokimyasal maddelerin etkileimi ile oluur ve dnmeden, kalb kaslar ve kl kklerine kadar tm vcudu etkilerler. Hibir uyaran yokken, beynin elektrotlarla uyarlmas ile de kzgnlk, korku, vb. duygular oluturulabilmektedir. Hatta elektrotlarla uyarlan blgeye gre, belki uyarnn iddetine gre, korku, kzgnlk, holanma, surat buruturma gibi duygularn yansra, ok daha farkl duygulanmlar da ortaya kabilmektedir. Bunlar denek tarafndan tanmlanamamakta ve ifade edilememektedirler. Duygular, bizim tarafmzdan en iyi bilinen, ama en az aklanabilen olaylardr. Bildiimiz duygulardan bazlann (alfabetik sraya gre) sralarsak, bu konuda bir fikir edinebiliriz: Acmak, Affetmek, Alamak, Alay, Alak gnlllk, Antipati, Bencillik, Bezginlik, Cesaret, Cimrilik, Coku, Durgunluk, Elem, Elcillik, Endie, Eziklik, Gven, Gurur, Hamiyet, Haz, Hayranlk, Hayret, Hasret, Haset, Heyecan, Hrs, Huzur, Hzn, ftihar, lgi, ntikam, Korku, Kzma, Kin, Kibir, Kvan, Merak, Mutluluk, Nee, Nefret, Onur, zgrlk, Pimanlk, Sadakat, Sabr, Sempati, Sevda, Sevgi, Sevin, aka, efkat, phe, Takdir, Tatmin, Utanma. Duygular, alglanan bir olay veya obje zerine oluurlar. Ancak sk sk tekrar halinde etkileri azalr ve giderek kaybolurlar. Yani ayn uyarana kar "yorulma" bunlarda da geerlidir. Organizmada korku veya haz veren bir olayn ayn biimde sk sk tekrarlanmas, ilk defaki iddette bir duygulanm yaratmaz. Hatta daha fazla tekrar halinde olay kanksanr, gndelik bir olay haline gelir ve artk hibir duygulanm oluturmaz olur. Ancak gven, kskanlk, vb. gibi baz duygular, tekrar ile azalma eilimi gstermedikleri gibi, artabilirler de. Bilim adamlar, duygular bir trl derli- toplu bir snflandrmaya tabi tutamamlardr. O kadar birbirine girmi, o kadar znel ve o kadar deikendirler ki, ciddi bir sistematie sdrlmalarna en azndan imdilik imkan yok gibi grnmektedir. Duygulanm hayatmz ok byk bir eitlilik ve zenginlik gstermektedir. eitli duygulanm durumlarnn kltrlere gre de deiiklik gstermesi ve ayn kltr iinde bile bunlarn adlandrlmasnda farkllklar bulunmas, duygularn net olarak kavranmasn nlemektedir. Hatta, duygularmz ifade etmek iin genellikle kelimeler yeterli olmamakta, mimiklere, baz ifade hareketlerine ihtiya duyulmaktadr. Kelimelerle ifade ettiimiz bir duygu, hemen her zaman, baka bir duygu ile kartrlma veya yetersiz anlalma riskini tamaktadr. Duygular, beynin btn ile ilgilidir. Beyin sap, orta beyin, talamus ve gangliyonlar, korteks, yani btn merkezlerin ortak almalarnn rndr duygular. Ama asl retildikleri yerlerin, limbik sistem ve hipotalamus olduu anlalmaktadr.

Duygulanm, sinir sistemimizin bir rndr. Ama, sinir hcrelerinin bildiimiz alma tarzlar ile dorudan doruya aklanamayan zellikler gsterir. Bir sinir hcresinin iletimi, hep veya hi yasasna gre ya ald uyarya tam kapasite ile tepki gsterir, ya da hi tepki gstermez, duyarsz kalr. Ama duygulanm, eitli iddetlerde ortaya kabilir. Bir sinir hcresi, srekli olarak etki eden ayn uyarana ilk anda tepki veriyorsa, daha sonra tepki vermez. Ancak deiik bir uyar gelince tepki oluturur. Halbuki duygulanm, srekli olabilir. Uzun sre ayn uyarana kar korku, sevgi, kzgnlk, vb. duyabiliriz. Gene sinir hcresi, ald bir uyar kesildii zaman ancak bir ard- dearj sresi kadar tepkiyi devam ettirirken, duygulanm, uyar kesildikten sonra da uzun sre devam edebilir. rnein, bir uyarana kar oluan duygulanm, sinir hcresi gibi milisaniyelerle deil, dakikalarla llebilir (gnler ve aylarla llen duygulanmlarn, hafza ve yeniden hatrlama ile ilgili olmas gerekir). Duygulanmn oluumu da, bir sinir uyarsndan ok daha getir. Bir uyar, genellikle bilinte alglandktan sonra duygulanm oluturur. Yalnzca korku duygusu, refleks hareketlerle birlikte oluur ve daha sonra bilinte alglanr. Bu durumu aklamak iin, duygulanm asl olarak bitkisel sinir sisteminin oluturduu ve sinir hcrelerinin bu sistemi uyararak duygulanma sebep olduu dnlebilir. Bitkisel sinir sistemi de zellikle isalg bezlerinin salglar ile birlikte alt iin, bu salglarn kandaki (ve beyin svsndaki) etkilerini uzun sre devam ettirdiklerini ve belirli iddet derecelerinde etki saladklarn syleyebiliriz. Fakat bitkisel sinir sistemimiz, belirli birka tarzda bedeni etkilemektedir. Buna karlk, ok daha fazla sayda birbirinden ayr duygulanm durumumuz vardr. Hatta tamamen aksi duygularda, bitkisel sinir sistemi ayn etkiyi gsterir. Ar sevinte de, ar zntde de alarz. Ama biz alarken, sevinten mi, yoksa zntden mi aladmz gayet iyi biliyoruzdur. Beyni etkileyen ilalarla yaplan deneylerde de, bitkisel sinir sistemini uyaran ayn ilacn, deneklerin ruhsal durumlarna gre ok deiik duygulanmlara sebep olduu anlalmaktadr. Sinirlerin iletimi elektrikseldir ve bildiimiz yasalara uyarlar. Duygularmz oluturan yaplar ise, her ne iseler, sinirlerden farkl olmaldrlar. Eer bunlar zel olarak birbirini yeni batan uyaran feed- back devreleri halinde rgtlenmi sinir kmeleri deilseler, mutlaka kimyasal molekller, yani salglar halinde beyni etkiliyor olmaldrlar. ster sinaps keseciklerindeki transmitterler olsun, isterse daha gelimi minik salg bezleri olsunlar, sinirler aracl ile bir uyar aldklannda, fizyolojik gdlere, kazanlm gdlere ve ortam artlarna gre az veya ok salglanyor, ve uyar kesildiinde yeniden emilmeleri (veya ntralize edilmeleri ) birka dakika alyor olmaldr. Yani beynimizde, daha ge oluan, daha uzun sre etkisini devam ettiren ve etki sresi uyarnn kesilmesine bal olmayan ayr bir sistem almas vardr ve bu sistem sinir hcresinden ok salg bezlerinin almasna benzer bir alma gstermekte, duygulanmz oluturmaktadr. nsan, esas olarak duygular ile davranr. Ama dnme de, yeni duygular ve yeni tatmin yollar oluturarak bu srece katkda bulunur. Ahlak, din, gelenek gibi kurumlardan kaynaklanan "deerler", insanlarda yeni "duygular" olumasna neden olurlar. Doal duygularn zellemi biimleridir bunlar. Mesela kskanlk duygusu, zelleerek "adalet" duygusu halini alr. Sznde durmak, kk dmek, onur, ihanet, kallelik gibi davranlara zel duygulanmlar, bunlara rnek olarak verilebilir. Aslnda bu tr duygulanmlar, toplum iinde sayg grmek, stnln kantlamak duygusunun deiik biimleridirler.

Temel duygular Duygular, alk olduumuz gibi haz-elem eklinde iki kutuplu bir yelpaze zerinde deerlendirmek, ok yetersiz kalmaktadr. Duygular, haz ile elem arasna sktrlamayacak kadar

eitlilik gsterirler. Ayrca duygularmz kabaca gzden geirirken bile, ok deiik kutupluluklar grebiliriz: lgisizlik- durgunluk- bezginlik- duyarszlk- ilgi- evk- hrs. Korku- ekinme- cesaret- cret. Hiddet- fke- kzma- hogr- acma. Sevda- efkat- sevme- sempati- antipati- sevmeme- nefret- kin. Huzur- tedirginlik- sknt- endie. phe- tereddt- kararllk- emin olma. Zevk- haz- tiksinmek- irenmek. Sevin- nee- mutluluk- hzn- elem. Eziklik - pimanlk- borluluk hissi- alak gnlllk- onur- gurur- kibir. Haset- cimrilik- kskanlk- fedakarlk- vericilik. Takdir- hayranlk- kk grme- alay. Sadakat- vefa- vefaszlk. Grld gibi, zaten haz ve elem birbirinin kart duygular deildir. Haz tiksinmenin, elem de ne'enin kartdr. Hemen dikkati ekecei gibi, buradaki kutuplatrmalar bana aittir, kabaca ve srf rnek olsun diye oluturulmaya allmtr. Vurgulamak istediim, duygularmzn kolay kolay herhangi bir sistematie sdrlamayacadr. Hele haz- elem yelpazesi gibi dar bir snra asla. Hayvan yavrusunda, doumdan hemen sonra, hayatn devam iin gerekli olan balca duygu vardr. Tehlikeden kamak iin KORKU, gerekli ve yararl eylere ulamak iin LG , eitli faaliyetler arasnda denge iin TATM N duygular. Her duygu iin de, genlerinde hazr olarak gelen bilgilere sahiptir yavru. Belirli bir iddetin stndeki duyumlardan ( ses, k, tat,vb.) korkar. Belirli bir iddetin altndakilerden de. Karanlk ve sessizlik gibi. Besinlerin tat ve kokusuna, annesine ve kendi trne kar ilgisi vardr. Ve duyu organlarnn faaliyetleri iin bir tatmin snr vardr. Gzn ayn noktada belirli sre tutabilir, bir sesi belirli bir sre dinleyebilir, vb. Bunlar, refleks karakterinde, genetik kkenli duygusal cevaplardr ve trlere gre snrlar, hatta belki eitleri deiebilir. Yavru byyp tecrbeler biriktike, bu duygular eitlenecek ve dzeylerine gre, baka fizyolojik srelerle ilikilerine gre, ok deiik duygulanmlar olarak alglanacaklardr. Merak, sevin, sevme, korku vb. btn duygu bekleri, kendi yelpazesi iinde uyanp-snme, kendi kartna dnme nbetleri izler. Devaml olarak sren bir duygu olamaz salkl organizmada. Bir duygunun kartn yaamayan birey de olamaz. nk kart yoksa o duygu da yoktur. Bununla birlikte, baz duygularn daha ar bast bireyler vardr. Fizyolojik altyap, baz duygularn daha youn yaanmasn gerektirebilir. Bu durum, bireyde mr boyu srer.

DUYU: (Hasse, Sense). Uyarmlar alma yetisi. Balca duyular olan grme, iitme, tatma, koklama ve dokunma duyular, duyu organlar araclyle alnr. Ayrca basn ve s duyular, denge duyusu, uzay duyusu, zaman duyusu, yn duyusu gibi duyular da vardr(Felsefe Terimleri Szl 1975). Duyu organlar, kendilerine zg yollarla d dnyadan beyne haber yollayan organlardr. Genellikle en ok bilinen be duyu olarak anlalrlar. nk bu be duyunun, her birinin kendine has organlar vardr. Grme, iitme, koklama, dokunma ve tatma duyular, zel organlar aracl ile alrlar. Ama bunlardan baka duyularmz da vardr. Yapay Zeka asndan en nemli ek duyumuz, Bilincimizdir. Bilin, beynimizin iinde korteksteki duyu alanlarnda oluan imajlar ve muhtemelen orta beyinde yer alyor olmas gereken hayal alann gzleyen bir Gz gibidir. Uzay ve zaman algs da Bilincin Hafzadan ald verilerle oluur.

Dier ek duyulardan bazlarnn getirdii haberleri biliriz. Bazlar ise, Bilince kmadan daha alt merkezlerde deerlendirilirler. Bunlar; 1- alk, tokluk, bulant, dklama ihtiyac gibi i alem duyusu, 2- kas lifleri arasndan ve eklemlerden haber getirerek bilind olarak vcudun durumunu, hareketlerin hzn bildiren ve hareketlerde koordinasyonu salamaya yardm eden derinlik duyusu, 3- i kulaktan kaynaklanan ve vcudun arlk, dnme, yatay ve dikey durumlarnn alglanmasn salayan denge duyusu, 4- henz nitelii tam olarak anlalamayan ama varl hakknda pek ok veri bulunan manyetik alan, gne lekeleri, iklim farkllklar gibi etmenlerle ilgili duyumuz, 5bilimsel olarak incelenen, ama henz varl tam olarak kantlanamayan, sadece istatistiki olarak dikkate deer bir l veren telepati, ya da yaygn ad ile altnc duyu. Grld gibi, biraz zorlama ile be deil, onbir duyumuz olduunu syleyebilmekteyiz. Duyularmzn fiziki snrlar ve zellikleri vardr. nsan kula, 20-20.000 hertz arasndaki frekanslar, 4-140 desibel iddetindeki sesleri duyar (normal konumann iddeti 60 desibeldir). Bu arada kulamz, binlerce sesten herhangi birini seip dinleyebilir. Bu ii, dikkat ve onun daha younu olan konsantrasyon ile yapar. Konsantrasyon, binlerce sinirden gelen uyarlarn birounun bir merkezde inhibe edilmesi (engellenmesi) ve yalnzca istenen uyarlarn deerlendirilmesi abasdr. Dilimiz, uyaranlar eki, tatl, ac ve tuzlu olarak drt biimde alglayabilir. Burnumuz, havadaki serbest uucu ya molekllerinin analizi ile urar ve bunlardan yzlercesini birbirinden ayrabilir. Kpekte bu say binlerceyi bulur. Bcekler ise, yok denecek miktardaki kokular kilometrelerce uzaktan alglayabilmektedirler. Gzmz, 700 milimikron ile 390 milimikron dalgaboyu arasndaki elektromanyetik malar alglar. Gzmerceinin arka ve n yz yaraplar, uzaa ve yakna bakma esnasnda farkldrlar. Ia gre daralp genileyen pupillann ap, 3.5-4 mm.dir, 8 mm.ye kabilir ve 2 mm.ye debilir. Pupilla, otonom sinir sistemindeki deiikliklerden etkilenir ve duygularmz ele verir. Be duyumuzun alg snrlar, bize zg dnyay tanma snrlarn oluturur. 18.000-45.000 Hz. aras frekanslarla oluturulan bir mzik paras bize hibir ey ifade etmez. nk duymayz onu. Halbuki bir kelebek belki onu zevkle dinlemekte ve bu yzden dans etmektedir. Mor k ile Gamma n arasndaki malar da bize karanlktr. Ama bir baka canl, bu snrlar alglayabilen duyu organlarna sahipse, bizim grdklerimizin ve duyduklarmzn hibirini alglamadan, kendine zg ok deiik renkler, sesler, kokular ve tatlar dnyasnda belki de bizden daha zevkli bir yaam srecektir. Bir ylan, kzltesinde belki yedi deil, yirmi yedi ana renk grmektedir ve biz bu renkleri tasavvur bile edemeyiz. Bir sivrisinein duyargalar, bir derecenin binde biri kadar scaklk deiimlerini alglayabilmektedir. Afrikadaki baz tr akbabalarn, 4000 metre yukardan, yerde yatan bir ceylann l m, yoksa uykuda m olduunu ayrt edebildikleri ne srlmektedir. Objenin gzde brakt hayal bizdeki gibi 1/20 saniye deil de, mesela kz gznde tam 1 saniye ise, trene yle akn bakmasn mazur grmemiz gerekecektir. nk, hayatnda ilk defa flu bir cisim grmektedir. te yandan kedinin gznde bu hayal 1/50 saniye ise, sinema seyretmekten hi holanmayacaktr.(N.Bencan, Dnen hayvan, 2010)

DAL ZM: ( kicilik, Dualism):Bilin ile uur kavramlar zerinde srdrlen bir tartma vardr. Gelien doa bilimlerinin, insan mekanik bir robot gibi aklamay baarmalar tehlikesine(zetle

materyalist felsefenin insan zihnine bakna) kar kan dealist Felsefe savunucularnn tezleri yledir: Bilin hayvanlarda da vardr ama, insanda ayrca bir de uur vardr. uur ruh ile balantldr. nsan Bilin sayesinde her eyi bilebilir ama, ancak uur sayesinde kendi bildiini bilir. Bilmek ile, bildiini bilmek ayn ey deildir ve insan, bildiini de bilir. Bir hayvan evresindeki her eyin farkndadr ama, bunu bildiinin farknda deildir. O, bir otomat gibi, igdleri ile tepkiler verir evreye. nsan ise, evreyi bilir, ayrca kendisi olduunun da farkndadr ve evreyi bildiini de bilir. Bilin ile uur kavramlarn bu tarzda ele al, Yapay zeka asndan bir nem tamamaktadr. Yapay zekay ilgilendirebilecek konu, Sezgi ve lham konusudur. Bu kavramlarn kayna Tanr, Ruh veya henz bilemediimiz fizyolojik bir mekanizma olsun, Muhakeme ve Hafza ile ilgili yeteneklerimizi etkiledikleri aktr. Sezgi ve lham eksikliinin(eer byle bir eksiklik olacaksa), bilgisayarlarn hz ve kapasite fazlal ile dengelenip dengelenemeyeceini ancak deneyerek grebiliriz. Kald ki, bugnk bilgilerimizle bile Sezgi ve lham yeteneklerini de ieren zihin modelleri gelitirmek mmkndr. Bu tr modellerin ortaya konulmas ruh-madde probleminin zldn gstermez. Ancak, daha derinlere, igdler ve genler dzeyine telendiini gsterir. Yapay Zekaya asla ulalamayacan savunan grlerin kaynan tekil ettii iin, bu konudaki tartmalar birka kaynaktan izleyelim: Searle bu konuda yle demektedir: ada gereklik modelimiz ile gereklik ve gzlem arasndaki iliki anlaymz, znellik grngsn barndramyor. Bu model, nesnel (epistemolojik anlamda) gzlemcilerin nesnel olarak (ontolojik anlamda) varolan bir gereklii gzlemledikleri bir modeldir. Fakat bu modelin gzlemleme eyleminin kendisini gzlemlemesi mmkn deildir. Gzlemleme eylemi, nesnel gereklie znel (ontolojik anlamda) bir eriimdir. Baka bir kiiyi kolayca gzlemleyebilsem de, onun znelliini gzleyemem. Ve daha da kts, kendi znelliimi gzleyemem, nk yapmay dneceim her trl gzlem, gzlenmesi beklenen eyin kendisi olacaktr... Gzlemin ontolojisi, epistemolojinin aksine kesinlikle znellik ontolojisidir.[34] Searlee gre bilincin, bilimlerdeki genel yntemlerle anlalmasn ve felsefi analizinin yaplmasn olanaksz klan ite bu znel durumdur. Arya, gdklanmaya veya renk algsna dair bilin durumlar hep birisinin bilin durumudur. Bu ise gzlemlenemez ve nesnel aratrma konusu olamaz. Fakat bu durumlar birinci ahs olarak yaamamz bunlarn inkar edilmesine (eleyici materyalizme) de olanak vermez. Bilincin kendisini aklamaya kalkanlar, hep bilincin kendisinden nceki sreleri aklamakla snrl kalmaktadrlar.[35] Oysaki bilince sebep olan nronlardaki elektrik sinyalleri ve beyindeki biyokimyasallar olsalar da, zihindeki deneyimlerimizi bu sinyaller ve biyokimyasallar ile zdeletirilemeyecek bir ekilde yaarz. Polkinghorne, Daniel Dennett ve benzerlerinin Bilin Akland (Conciousness Explained) gibi ihtirasl balklarla yazdklar kitaplarda bilincin doasn aklamay baaramadklarn syler.[36] Burada karmza kan znellikten kaynaklanan epistemolojik duvarn almas mmkn gzkmemektedir; bu yzden, bilimsel aratrmalar ne kadar ilerlerse ilerlesin bilincin maddeye indirgenmesinin gelecek zaman zarfnda da mmkn olmad kanaatindeyiz. Bu konudaki agnostik tavr iki ekilde olabilir. Birincisinde iinde bulunduumuz dnemdeki bilgi seviyemizin agnostiklii gerektirdii, ilerleyen bilim dzeyi ile bunun alabilecei savunulabilir. kincisinde ise iinde bulunduumuz agnostik tavrn sahip olduumuz yeteneklerle hibir zaman alamayaca ifade edilebilir; bu gl bir agnostik tavrdr. Eer sorun mikroskoplarmzn gc olsayd; elektron mikroskobu yerine bir gn kuantum mikroskobunun yaplmasn ve sorunun zmlenmesini mit edebilirdik. Fakat sorun, almas mmkn gzkmeyen epistemolojik bir

duvardr. Bu yzden biz gl bir agnostik tavr savunuyor ve bu dnyada sahip olduumuz yetenekler ve bilincin znel karakteri yznden, bu sorunun almasnn mmkn olmadn dnyoruz.[37] ....... Eer zihin sadece maddi hammaddeden oluuyorsa ve zihnin gizemleri tamamen zlebilirse, elimizdeki hammadde ile zihni taklit etmeyi umabiliriz. Bylesi bir durum gerekleirse, zihne materyalist yaklamn doru olduundan kimsenin phesi kalmayacaktr. Gnmzde bu tip iddialar zellikle yapay zeka almalaryla irtibatldr. Yapay zeka almalarnn, zihne materyalist yaklamn dorulanmas iin en ok mit balanan ve bu konuyla ilgili olarak halk arasnda en popler ilgi oda olan alan olduu sylenebilir. Materyalist ilevselci yaklam, zihinsel olgular beyin iindeki nedensellik ilikileri ile aklar.[40] Bu yaklam benimseyenler, bilgisayarlara uygun program yazlp, yapay zeka iinde benzer nedensellik ilikileri kurulursa, insanlarn duygularnn ve bilincinin aynsna yapay zekann da sahip olacan dnrler. ..... Bilgisayarlarn, bir bilince sahip olmadan dardan bakldnda bilinliymiesine davranlarda bulunabileceklerini anlatmak iin verilmi en mehur rnek Searlen in odas rneidir (bu rnek zihin felsefesinde youn bir ekilde tartlmtr): Searle, ince bilmediiniz ve bir odaya kapatldnz varsaymyla rneine balar. Bu odada, mektupla gelen ince yazlar, odadaki ince bir kitaptaki yazlarla elemeniz, bu bir araya getirme ileminde kitabn iaret edecei ince yazlar da bir mektupla geri gndermeniz istenir. Odaya gelen ince yazlar baz sorulardr, kitapta bunlarla ilgili elemede cevaplar bulursunuz ve geri gnderirsiniz ama ince bilmiyorsunuzdur. Dardan olay izleyen ve size verilen komutlarla hareket ettiinizden ve ince bilmediinizden habersiz olanlar, sizin ince bilip sorular cevapladnz zannedeceklerdir. Searle, bilgisayarlarn ilemesinin de buna benzetilebileceini; bilgisayarlarn, bilincinde olmadan sembolleri kendilerine verilen programa gre kullandklarn ve yapay zekalarn, insan zihnini taklit etmelerinin mmkn olamayacan syler.[44] ..... Yapay zekalarn insan zihnini taklit edebileceine dair yaklamlar, insan zihninin fonksiyonlarnn matematiksel olarak ifade edilebilecei ve bu yzden de yapay zekalar tarafndan taklit edilebilecei iddiasn tar. Oysa daha nce belirttiimiz gibi bilin halleri maddeye indirgenemez, yani matematiksel olarak ifade edilemez; bu, yapay zekalarn, insanlardan ok daha iyi satran oynasalar da hibir zaman bilinli olamayacaklar anlamna gelir. Dnyann yaayan en iyi matematiki ve fizikilerinden biri olarak kabul edilen Roger Penroseun bu konudaki yaklamlar, yapay zekalarn insan zihnini hibir zaman taklit edemeyeceklerine ilave delil oluturmaktadr. Penrose, matematiksel anlayn kendisinin bile matematiksel olarak ifade edilmesine olanak olmadn sylemektedir. Ona gre anlay hesaplamadan farkl bir eydir. Bu yzden, matematiksel algoritmalara dayal yapay zekalar hibir zaman insan zihnini taklit edemezler.[46] Penrose, Turing makinesi ad verilen snrsz bellekli, ilemleri hi hesap hatas yapmadan sonsuza dek srdren ideal bir bilgisayar ele alp; insan zihnini, bylesi bir makinenin bile taklit edemeyeceini gstermeye alr. Penroseun verdii rneklerden biri sonsuza giden hesaplamalarla ilgilidir: Lagrange Teoremine gre; her say, drt tane tam kare saynn toplamna eittir. Fakat bir bilgisayar sonsuza dek ileme dalacandan bylesi bir teoremi oluturamaz. Penrose, bu ve benzeri rneklerden hareketle matematiksel igrnn, doruluundan emin olunabilecek bir hesaplama biiminde kodlanm olamayacan syler.[47] Bylesi bir igry matematiksel olarak ifade edememek ise bu zelliin yapay zekaya hibir ekilde aktarlamayaca anlamn tar. Penrose, Gdeli takip ederek, doal saylarn zelliklerinin anlalmasnn da hesap kurallaryla gereklemediini syler. ocuklarn, hibir hesaplama yntemiyle nitelenemeseler de doal saylarn ne olduunu anlayabilmesini bu grne rnek olarak verir. ocua verilen hesaplama

kurallar deildir, fakat doal saylar anlamasn salamaktr. Buna bal olarak Penrose, matematiksel anlayn hesaplamaya dayanmadn; olup bitenlerin farkna varmaya bal olduunu syler. Bu ise anlaysz bilgisayarlara aktarlabilecek bir zellik deildir.[48] Bilincin anlalmazln ve yapay zekalarn insan zihnini taklit edemeyeceini savunan Penrose da Searle gibi gelecek bir zaman diliminde bu konunun zlmesine ihtimal vererek yle demektedir: Ortalkta bizi son derece artan bir eyler dnyor olmas, bunu hibir zaman anlayamayacamz anlamna gelmemektedir.[49] Oysa biz, Penrose ve Searlen gsterdii rneklerin bu konuya imdilik agnostik kalmamzdan ok daha fazlasn gerektirdiini; bu konudaki agnostik durumdan sahip olduumuz alglarmz, becerilerimiz ve aralarmzla hibir zaman kmamzn mmkn olmadn dnyoruz. Searlen aklamalar gibi Penroseun aklamalar da bu konunun anlalmasnn epistemolojik duvarlarla engellendiini gstermektedir. Ne bilincin birinci ahs ontolojisi olmasyla ilgili epistemolojik duvar aabiliriz, ne de matematiksel olmayan matematik anlayn matematikletirip, zihnin nasl altn matematiksel programl bir yapay zekayla taklit edebiliriz. ..... Buraya kadar insan zihninin sadece maddi cevherle aklanabildiini savunan yaklamn iddialarnn yanlln gstermeye altk. Birok kere bizim yaptklarmza benzer eletiriler, kar kampn yetersizliklerinin gsterilmesi suretiyle dualizmin bunun yerine teklif edilmesi iin ifade edilmitir. Bu yzden, daha nceki sayfalardaki yaklamlarmz okuyan birok kii Peki neden ruhun ayr bir cevher olduuna da agnostik kalyorsunuz diye sorabilir. ncelikle, zihnin materyalist bir yaklamla baarl bir ekilde aklandn ifade eden yaklamn yanlln gstermeye altmz, oysa zihnin srf maddeden (tek cevherden) olutuu iddiasn yanlladmz iddiasnda bulunmadmz belirtmeliyiz. Biz, insan zihni srf maddi cevherden olumusa bile bunun baarl bir ekilde gsterilemediini ve de gsterilemeyeceini savunuyoruz. Bu yzden, buraya kadar yanll gsterilmeye allan, materyalist yaklam baarya ermi bir proje olarak sunan yaklamdr; yoksa zihnin bir tek maddi cevherden olutuunu kabul eden yaklamn kendisi deildir. Bilimsel ve felsefi adan doruluu gsterilemedii iin zihne materyalist yaklama agnostik kalyoruz. Dier yandan, insan ruhunun ayr bir cevher olduu, insan zihninin zelliklerinin sadece ayr bir cevher ile aklanabilecei iddiasnn doruluu da bilimsel veya felsefi adan gsterilemedii iin, bu yaklama da agnostik kalmann en tutarl yol olduunu dnyoruz. Dualizmi savunanlarn en ok izledii yol materyalist yaklamdaki boluklar gstermek ve bu boluklar ayr bir cevher (ruh) ile doldurmaktr.[50] Materyalist yaklamn boluklar vardr, fakat bu boluklarn varl, bu boluklarn ayr bir cevher ile doldurulmas gerektiini gstermez. Dualist yaklam savunanlar da birbirinden farkl iki cevherin nasl iliki kurduklarn gsterememektedirler.[51] Nitekim maddeci yaklam benimseyenlerin birou dualizmin bu yzden reddedilmesi gerektiini sylemektedirler. Sonuta dualist yaklamlar da bolua sahiptirler; eer boluklardan dolay bir gr reddedeceksek insan zihni hakknda (aslnda buna hayvan zihni de eklenebilir) ortaya atlm btn grleri reddetmemiz gerekir. Zaten bu yzden, bu konuda agnostik kalmann en tutarl yol olduunu savunuyoruz. Bilinci nemsemeyen veya yok sayan materyalist yaklamlarn yanllnn gsterilmesi, ruhun ayr bir cevher olduunun ispat olarak kabul edilemez. Zihne yaklamda eleyici materyalizmin tamamen yanl, davranln ise epistemolojik adan yanltc olup, bilincin ontolojik gerekliini kavramay salayamayacan syleyebiliriz. Bunlara karlk, eleyici materyalizmin ve davranln hatalarna dmeden, zihnin sadece maddi cevherden olutuunu savunan yaklamlarn da var olduunu bilmeliyiz. Bahsettiimiz yaklamlarda, zihnin zuhur eden (emergent) bir zellik olduu savunulur: Bu yaklamlara gre zihin, kendini oluturan nronlarn veya atomlarn zelliklerine indirgenemez, fakat madde-d bir cevher de ihtiva etmez. Bu yaklamlarla savunulan iddia Btn, kendini oluturan paralardan daha fazla bir eydir ve

kendini oluturan paralarla aklanamaz eklinde zetlenebilir.[52] Bu aklama tarznda btnn paralardan bamsz bir cevher tad reddedildii ve fizik yasalar ihlal edilmeden zihinsel olaylarn akland savunulduu iin, bu yaklam materyalizm ile uyumludur. Zihnin zuhur eden bir fenomen olduunu, indirgemeci materyalistlere ve dualistlere kar savunanlara rnek olarak gnmz felsefecilerinden Philip Claytonu ve Arthur Peacockeu verebiliriz. Clayton, sinirbilimsel teorilerin insan zihnini aklayabileceine kar karken insan zihninin fenomenlerini bilimsel alma d brakan dualizme de kar kar. Clayton, zuhur etme ile ilgili yaklamn teolojik yorumlara ak olduunu ama teist olmayanlarn da bu yaklam benimseyebileceini belirtir. Claytona gre de sinirbilim, sadece birinci ahs tarafndan yaanan bilin hallerini nc ahs bak asyla ele alamayaca iin; hibir zaman bilincin aklanmas mmkn olamayacaktr.[53] Fakat Clayton, bize gre bu dncesinin gerekli sonucu olan agnostik yaklam benimsemeden zuhur etme yaklamn benimser. Peacocke ise genel dnya gr olarak zuhur etmeyi benimser ve doadaki st seviyelerin alt seviyelere indirgenemediini savunur. Onun insan doasna yaklam bu genel zuhur etme yaklamyla uyumludur. Peacocke, birok filozoftan farkl olarak zihinsel olanla ilgili zuhur etmeyi sadece beyin zellikleriyle ilikilendirmez; o sosyal toplumun iindeki bedendeki beyinsel zellikleri bir btn olarak deerlendirir.[54] Bizce, zihin eer sadece maddi cevher ile aklanmaya allacaksa zuhur etme gibi fizikalizmin indirgemeciliine kar bir yol izlemek gerekir. nk materyalizmin bunun dnda izledii yollarda, ya zihnin en nemli zellii olan bilin yok kabul edilmitir, ya da bilin yokmuasna yaklamlar gsterilmitir. Oysa bu yaklamlar saduyuya ve birinci ahs olarak srekli tanklk ettiimiz bilincin inkar edilemeyecek nemine aykrdr. Fakat dier yandan bilincin indirgenemeyen ve zuhur eden bir zellik olduu sylendiinde ne kadar az ey sylendiinin ve maddenin belli bir ekilde birleiminden adeta sihir gibi bilincin aa kt gibi bir izah yapld da gzden kamamaldr. Bu aklama yetersiz bir aklama olsa da ruhun maddeden ayr bir cevher olduunu syleyen dualist yaklamn fenomenleri aklamakta bundan daha baarl olduu sylenemez. Sonuta bilinci yok kabul eden maddeci yaklamlarn ve ruhla maddi beden arasndaki balanty zayf gren dualist yaklamlarn yanllnn belli olduunu syleyebiliriz; bu konuda agnostik kalmaya gerek olmad ve net tavr belirlenebilecei grndeyiz. Fakat zihnin maddi cevherden zuhur eden bir zellik olduu ile zihnin madde-d bir cevherle ilikili olduunu syleyen ve bunlar sylerken aslnda zihnin doasnn anlalmas adna pek az ey sylemi yaklamlarn hangisinin doru olduuna karar veremeyeceimiz kanaatindeyiz.[55] Bize gre, bu konuda kanaate varanlarn kanaatlerinin asl olumasn salayan bilimsel olarak ispatlanm veriler deildir; fakat daha ziyade, bu konu ele alnmadan nce apriori olarak kabul edilmi metodolojiler, felsefeler veya teolojilerdir.1 Bir baka kitabnda da C. Taslaman unlar anlatyor: Ska yaplan bir hatann tam da bu noktada altn izmek istiyorum. Yapay zeklarn, daha da gelitirilmeleri sonucunda birok konuda insann baaramayacaklarn baaracaklarna, hatta u anda bile birok eyi daha iyi gerekletirdiklerine hibir phem yok. Fakat yapay zeklarn insan zihninden mahiyet olarak farkl olduunu, bu makinelerin beceri derecesini arttrmann hibir ekilde onlar, insan zihni gibi bilinli bir zihne eviremeyeceini dnyorum; nk asl sorun beceri derecesi deil, bu mahiyet farklldr. Eer insan zihninin deneyimleri madd srelere indirgenebilseydi, belki bunlarn yapay zek ile taklidi sz konusu olabilirdi ama bu hi de mmkn grnmemektedir. rnein insann mutluluk, sknt, ac gibi zihni deneyimlerini ele alalm; bunlar madd srelere indirgemeye kalktmzda karmza gzel bir manzara grme veya ayamza diken batmas gibi madd sreler kabilir. Ama bunlar ne kadar indirgersek indirgeyelim,
1 Caner Taslaman, Beden-ruh dalizmine teolojik agnostik tavr:

karmza kan gzel manzara grme zihindeki mutluluk deneyiminden, ayaa diken batmas ise zihindeki ac deneyimden tamamen farkldr. Aslnda madd srelere bazlarnca indirgenebilecei zannedilen renkleri grme deneyimi de d lemde bulunan renklerin kendisine ve souk deneyimimiz de bedenimizin dndaki fizik srelere indirgenemez. Burada dikkat edilmesi gerekli husus, bir deneyimimizin madd bir srece indirgenebilmesi ile madd bir sreten dolay kaynaklanmas arasndaki nemli farktr. rnein, d dnyada derecenin dmesi, molekllerin bedenimizle temas, sinirlerin beyne bunu iletmesi gibi fiziksel sreler elbette ki souk deneyiminin arkasnda vardr; fiziksel srelerin aynsn kablolarla yapay zekya iletsek, yapay zek insann syleyemeyecei hassasiyette dardaki dereceyi gsterebilir, fakat hibir ekilde souk veya scaa dair deneyimimizin bir benzeri yapay zekca yaanm olmaz. Zihnin deneyimlerini madd srelere indirgeyemediimiz iin, bunlarn madd olarak programlanmas ve yapay zekya aktarlmas mmkn deildir, yoksa sorun birok kiinin sand gibi yapay zeknn kabiliyetlerini daha arttrmak ile ilgili deildir. Mutluluk, ac, inan, istek, mit gibi deneyimlerin madd srelere indirgenemeyecek olmas, bir ksm materyalistleri, bu deneyimlerin aslnda hi olmad iddiasna kadar srklemitir; materyalizmin saduyuya ve her gn yaadmz deneyimlere zt bu iddiay yapan koluna eleyici materyalizm (eleminative materialism) denir. Dier yandan, zihnin madd srelere indirgenemeyeceini savunanlarn hepsi, zihni madde d bir cevherle ilikilendirmezler. Buna gre zihin, madde dnda bir cevherle hem alakal deildir hem de madd srelere indirgenemez; zihin, madde belli bir ekilde bir araya gelince zuhur eden (emergent) zelliklere (bu grte cevher kavramyla zellik yer deitirir) sahiptir, zihni bilgisayar program ile ayn ekilde grmek mmkn deildir. Bu grn en nl savunucularndan biri John R. Searledr ve onun bu konudaki in odas rnei mehurdur. 1 Zihin ierii/znellik, David Chalmers'in belirttii gibi "bilincin zor problemleri"nden biridir. Bu ayn zamanda, beyindeki maddenin dzenleniinin bilin ve farkndalk gibi grngsel baka (qualia) nasl neden olduu sorusudur. Maddeci bak as ile eer beynimizin silikon bir kopyasn yapabilseydik bilinli ve farknda olabilecek anlamna gelir. EMA teorisine gre, bilgi hem beyindeki sinir hcreleri anda hem de oluan btncl EMA'da bulunur. Herhangi bir alan, tm alanla nedensel ilikilidir. Oysa sinir hcrelerindeki bilgi dank deildir ve yereldir. Bu nedenle farkndalk beynin EMA'da yer alr. Zihin ieriine farkndalk iin de ayn ey geerlidir. Bilinli olmak, EMA'n ierdii bilginin "farknda" olarak, znel ve znel bir zihin durumunu "hissetmektir". Krmz rengin hissedilmesi, gzden giren krmz n beyindeki bir grup sinir hcresi zerinde etkisinin, beyin EMA'da dalgalanmalar (pertubasyon) oluturmas sonucudur.2

Zihin okuma yeteneinin geliimi insann evrimsel srecinde hayat nemi haizdir, nk insann tehlikeli saldrganlardan korunmasna yardmc olur (10). Biz insanlar zihin okuma yetimiz sayesinde bakasnn dncesini, niyetini ve bir sonraki eylemini tahmin edebiliriz (15). Bu yetenek temporal ve prefrontal korteks yaplarna dayanmaktadr, zellikle temporal ular, sperior temporal sulkus ve medial prefrontal korteks (mPFK)in bu yetenekte balca i gren alanlar olduu ileri srlmektedir (16). te bu varsayma gre, din aslnda ilevsel ve adaptif bir avantaj olmad halde, yaklak yz bin yl nce insann bakalarnn niyetini anlamak amacyla gelitirdii prefrontal korteks genilemesinin bir yan rn olarak ortaya km olabilir (10). Zihin okumann
1 Caner Taslaman, Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanr: 2 Tuna P, Brain: An Electromagnetic System:

din inancn gelimesinde nasl bir rol oynam olabilecei ok ak deilse de, insanlarn bu yetiyi ar derecede kullanmalar sonucunda grnmeyen bir varln (Tanr) bile niyetini, duygularn, cezalandrma isteini vs. tahmin ettikleri iin Tanr inancnn geliip pekimesinin mmkn olmu olabilecei ileri srlmektedir (17, 18). Yaratc srecin en nemli bileeni yeni armlar (yeni nronal balantlar) yapabilmektir. ... hem psikotikler ve zellikle sanrsal bozukluklu hastalarda, hem de filozoflar ve yaratc bilim adamlarnda (Arimed, Newton gibi) grlen ve evreka belirtisi olarak isimlendirebileceimiz (ite imdi her eyi kavradm, talar yerine oturdu mnsna) belirtinin altnda bu ar alan arm yetenei yatyor olabilir (21). Yaratc dnce ile paranormal inanlar arasndaki ilikiyi dorular biimde uzak armlar testi denilen bir testte inanl rencilerin inansz rencilere gre ok daha orijinal ve nadiren kurulabilecek armlar kurabildikleri, ayrca genel olarak arm kurma srelerinin inanszlardan daha hzl olduu grlmtr (21). Benzer biimde sihirsel dnme eilimi olan normal insanlarn, kelime eletirme testinde daha uzak armlar kurduklar ve daha yaratc olduklar bulunmutur (23,24,25) Paranormal inanlarn bir ileri dzeyinin delzyonlar olabilecei ve bu ikisinin ilikili olduu dncesi izotipal kiilik bozukluu olanlarda paranormal inan ve deneyimlerin sk grlmesi bulgusu ile desteklenir (20, 23, 27). Sonuta olaylar ya da bilgiler arasnda kolayca balantlar kurabilmek bir yandan yaratc dnceyi oluturuyor ve bu tr kiilerin toplumdaki konumlarnn daha farkl (filozof, khin vs) olmasn salyorken, bir yandan da ayn yetenein biraz ilerisi kiinin artk tamamen ilgisiz eyler arasnda balant kurmasna yol aarak paranormal yaantlar ve doast inanlara yol ayor olabilir. Hatta bu yetenein daha ilerisi (ya da farkl bozukluklarn da devreye girdii bir ekli) de sanrlarn ve psikotik durumlarn msebbibi olabilir. Paranormale ve doastne inancn yaygn olmasnn bir nedeni belki de onun yaratclkla arasndaki bu olumlu iliki olabilir. Baz yazarlara gre insan beyni otoriteye boyun eme eilimi gsterir, nk doal seilim ocuklarn beynini anne-babalar ne derse inanma eilimi ile donatmtr kiz almalar dindarlkta kaltmn roln %3555 arasnda bulmaktadr (29,30). almalarn birou dindarlkta kaltmn etkisinin adolesans ve genlik dneminde deil, erikinlikte belirgin olduunu ortaya koymaktadr (29,31). Yani gen yalarda dindar olup olmayta eitim ve evrenin etkisi daha belirgin iken, orta yalardan itibaren bu durum kaltmn lehine deiiyor gibi grnmektedir. Burada kaltlan ey muhtemelen dindarlk deil, dindar olup olmamay dolayl olarak etkileyen arac beyin yolaklarnn etkinlikleri ve kiilik sistemleri olsa gerektir. ocukta beyin gelimesinin incelenmesi de yukarda bahsettiimiz din inan-prefrontal korteks ilikisini dorular. Kk ocuklarda, yani henz beyinde yaplmas gereken sinaptik budanma ilemi tamamlanmadan nce, zellikle frontal loblarda ar sayda nron ve nronal balant mevcuttur (34). Bu arln ocuklardaki hayal dnyasnn geniliine ve dolaysyla canavarlar, periler, cinler gibi birok doast varla kolayca inanmalarna yol ayor olabilecei ileri srlmektedir. Baka bir deyile kk ocuklar zellikle frontal yaplarda ar ve gereksiz balantlara sahip olduklar iin kolayca gereklikten kopup sihirli varlklara inanma eilimi gstermektedirler (35).

Mistik deneyimler srasnda beynin frontal yaplarnda baz metabolizma deiiklikleri olduu bildirilmektedir. Bu kan akm deiikliklerinin mistik deneyim srasnda hissedilen ego snrlarnn silinmesi, evrenle btnleildii hissi, kendilik alglamasnn (sense of self) yok olmas gibi yaantlara neden olduu dnlmektedir Normal niversite rencilerinde paranormal deneyimler yaama skorlar ile meziobazal temporal lob iaretleri arasnda yksek bir iliki bulunmaktadr (50). Ayrca iitsel hallsinasyonlar, zamanuzay sapmalar yaayan ya da ruhan inanlar olanlarn EEGlerinde sa temporal lob ilev bozukluunun sk olduu bildirilmitir (51). Yine, paranormal inanlara sahip olan normal snrlardaki insanlarn da EEGlerinde saa lokalize bozukluklar gzlenmektedir (52). Normal insanlarn temporal blgeleri, zellikle temporoparietal balant alanlar zayf elektromanyetik akmla uyarld zaman da bu kiilerde yaknnda birisinin bulunduu alglamas veya ben Allah gryorum hissi olumaktadr (53,54). Mistik deneyimlerin ou kez dalarda gelmesini hipoksiye bal temporal ilev bozukluuna balayanlar vardr (55). Nitekim mistik olmayan daclarda da ykseklerdeyken k grme, birisinin varln hissetme, korku hissi gibi alglama ve duygulanm deiiklikleri olduu bildirilmektedir (56,57). Bu belirtiler ykseklie bal hipoksinin temporoparietal blgeler ve prefrontal alanlarda yapt deiikliklere balanmaktadr (55). Mistik deneyim srasnda ska grlen bir baka belirti bedenin dna kma deneyimi (out of body experiences) belirtisidir. Bu bulgunun sa parietal lobla, zellikle temporoparietal balant blgesi ile ilikili olduu ileri srlmektedir (58). Mistik yaantlar ve meditasyon srasnda parietal kan akmnn azald bildirilmektedir (40,45). Parietal loblar kendimiz ve kendimiz dndakine ynelimi salad gibi, zaman ve mekn yneliminden de sorumlu olan beyin alanlardr. Dolaysyla youn meditasyon ya da mistik yaant srasndaki parietal loblarn disfonksiyonu kendi ve tm d dnyann snrlarnn kaybolduu hissi, bylece kiinin kendisini tm evrenle ya da Allahla birlemi gibi hissetmesi ve zaman ve mekndan mnezzeh olma hislerine yol ayor olabilir (45). nanlarda sebatkrlk (muhafazakrlk)ta daha ok sol hemisferin rol oynad, sa hemisferleri daha aktif olanlarn ise deiime daha ak olduklar ileri srlmektedir (59). Nitekim sa temporal lobektomiye maruz kalm hastalarn kat, deimez bir dnya grne saplanp kaldklar bildirilmektedir (60). Bu tutuculuun bir yere kadar evrimsel bir avantaj olabilir: sol hemisfer bu sayede kendisine gelen bir sr tutarsz bilgiye ramen en muhtemel olan hikyeye yapmakta ve bu ekilde kiinin i tutarlln srdrmekte olabilir (61,62). Mistik yaantlar srasnda birlik hissi (ben-bend ikiliinin ortadan kalkmas), zamann ve meknn yok olmas, imdiye kadar bilinmeyen bir gerein, en gerek olann kefi hissi (aydnlanma, hakikate erme) ve sonsuzluk hissi yaanmaktadr. Bu deneyime genellikle olumlu bir duygu durumu elik etmektedir. Yaananlar Aristo mantna uymamasna ramen yaayanlarca tamamyla ve kesinlikle gerek olduuna inanlr. Mistik yaantlar srasnda ounlukla kiinin kimlik duygusu kaybolmaz. Tm insan tecrbeler gibi mistik yaantlar da beynin ilevleridir, dolays ile beynin biyolojik ilevlerinden birisi gibi ele alnp incelenebilir. Mistik deneyim srasnda beyin metabolizmasnda baz deiiklikler olduu bildirilmektedir. rnein, bu deneyim srasnda frontal kan akmnda deiiklikler (genellikle art eklinde) olmakta ve bunlar mistik deneyim srasnda hissedilen ego snrlarnn silinmesi, evrenle btnleildii hissi, kendilik alglamasnn yok olmas gibi alglama deiikliklerinin nedeni olarak dnlmektedir (37,39). Yukarda da bahsettiimiz gibi, mistik

deneyim srasnda ska grlen bedenin dna kma belirtisinin ise sa parietal lobla ilikili olduu ileri srlmektedir (45). Mistik yaantlar srasnda kaudat nkleusun aktive olmas o srada artsz ak ve mutluluun hissedildiine iaret edebilir, nk bu blge dier tr mutluluklar srasnda da aktive olan bir blgedir (69,70). nsulann aktive olmas mistik deneyim srasnda yaanan otonomik deiikliklerle ilikili olabilir (39). Sonu olarak mistik deneyim srasnda birok beyin blgesinin iin iine kart ileri srlebilir. nk mistik deneyim alglama, bili ve emosyon gibi birok zihinsel ilevin deitii bir deneyimdir. Baz yazarlar epilepsi ile mistik deneyimlerin ilikisini aklarken, bu iki durumun ve bir de sanat yaratclnn aslnda beyindeki ayn olaydan, baz beyin yaplarndaki nronlarn hipersenkronize aktivitesinden kaynaklandn, arada sadece iddet fark olduunu ileri srmektedirler (74). Yani bir dereceye kadar sadece artistik yaratcl ya da mistik deneyimleri balatan ya da besleyen bu hipersenkronize nronal aktivite, ar bir duruma geldii zaman ya da ulamamas gereken beyin yaplarna ulat zaman epileptik nbetlere yol ayor olabilir. Birok yaratc sanatnn (Dostoyevski, Van Gogh gibi) ayn zamanda epileptik olmalar da bu hipotezle uyumakta gibi grnmektedir. Temporal lob epilepsisinde, sanatlarn yaratclk srelerinde, ya da mistik deneyim srasnda ortak olarak yaanan younluk hissi ve normalin dnda alglamalarn, dnce balantlarnn yapld deneyimlerinin sebebi de muhtemelen budur. Memelilerde beynin baz blgeleri bu ar senkronize alma durumuna gemeye daha eilimli gibi grnmektedir. Hipokampusun CA3 blgesi ve vizel neokorteks yaplar nronlarnda bu eilim belirgindir. Bu nronlarn zellikle ritmik mzik, dans gibi ritmik hareketler ve k uyaranlarna cevap olarak hipersenkronize dearj durumuna getikleri bilinmektedir. Ritmik mziin ve dans gibi ritmik beden hareketlerinin hemen tm mistik gruplarca vecd halini tetiklemede kullanlmasnn nedeni bu olsa gerektir (74). Mistik deneyimlerin serotonerjik sistemin bozukluundan kaynaklanyor olabilecei ileri srlmektedir. rnein serotonerjik bir madde olduu bilinen liserjik asit dietilamid (LSD)in sarholuu srasnda ortaya kan deiiklikler mistik deneyim srasnda yaanan deiikliklere ok benzemektedir (90). LSD intoksikasyonu srasnda da eylerin anlamnn derinlemesi, evrenle btnleme, duyusal alglamalarn yer deitirmesi (sinestezi), zaman algsnn deimesi ve i ve d dnyann ayrt edilemez oluu gibi belirtiler gzlenmektedir.1

Birey d dnyayla ilgili olaylar ve objeleri dnebildii gibi, kendisi hakknda da dnebilir. Dnme kapasitesi insan oluun en temel zelliidir. Salkl olan her birey bir taraftan kendisi hakknda dnrken, dier taraftan dierlerinin kendisi hakkndaki dncelerinden de etkilenir. Bu yolla oluturulan dnceler fiziksel zelliklere (grnm, salk vb.), kiisel zelliklere (kiilik, zeka, yetenekler vb.), sosyal ilikilere (aile yeleri, arkadalar vb.), stlenilen rollere (renci, muhasebeci, retmen, sat eleman vb.), bilinli olarak elde edilen inanlara (dini inan, grler, yaam felsefesi vb.), kiisel yaantlara ve hatta sahip olunanlara (kitaplar, giysiler, araba, mzik seti vb.) ilikin bilgileri kapsar [1].

1 Erturul Eel, Din ve Mistik Deneyimlerin Muhtemel Bililsel ve Nrobiyolojik Dzenekleri:

lk davranlardan Wilhelm Wundt, dierleri arasnda, bireyin kendi bedeni ile ilgili deneyiminin byk oranda benlik dncesi olduunu savunmutur. Kendini hissetme veya benlik farkndal her eyden nce kas gerginlii ya da dier isel durumlarn farknda olmak demekti. Bununla beraber, 20. yzyln sonunda William Jamesin kuramyla birlikte, bu snrl gr terk edildi [6]. Jamese gre, bedensel benlik (bodily self) zyaantnn (self-experience) 3 kategorisinden birinin iindedir. Bu kategoriden birincisi maddesel ben (material me)dir. James, bireyin maddesel olarak sahip olduu yaantlarn sadece bedeninden ibaret olmadn, ayn zamanda evi, ailesi ve evresindeki fiziksel nesneleri de kapsadn belirtmitir. zyaantnn ikinci kategorisi sosyal ben (social me)dir. Burada kiinin bakalarnn ve kendinin gznde kimliinin farknda olmas sz konusudur. Jamese gre, bakalarnn kiiyi nasl grdne ilikin deerlendirmelerinin sonucu kendinin farknda olmas, kas gerginlii kadar gerektir. nc kategori olan ruhsal ben (spiritual me) daha belirsizdir, fakat genellikle bireyin kendi zihinsel srelerinden ve duygularndan haberdar olmasn ifade eder[6]. ..... Alan yaznnda benlik kavramn en geni biimde ele alan akmlardan biri de Hmanistik Psikolojidir. Bu akm, Carl Rogersn (1951) bir psikiyatrist olarak geni deneyimlerinin tmevarmsal bir zeti olan kiilik kuram ile dile getirilmitir. Buna gre, her birey kendi alglarndan oluan zel ve farkl dnyas iinde yaar. Bu, kiinin bakalaryla etkilemek ve hareketlerini semek iin kulland algsal haritasdr. Kk ocuklarda, geliim srecinde, bu zel dnyann bir paras olan ben ve ben olmayan, giderek birbirinden ayrlmaya balar. Benlik duygusunun geliimi srecinde, ocuk, doyurucu ve destekleyici veya engelleyici ve tehdit edici olarak grd deneyimleriyle olumlu veya olumsuz bir deer edinir [7]. Carl Rogers, Jamesin grlerine karlk, farkl olarak ideal benlik kavramn aklamtr. Gerek benlik ile ideal benlik arasndaki uyum iki ekilde oluur. Bunlar; 1- deal benliin yksek olmas ve gerek benliin ideal benlie ulaabilmesi; 2- deal benliin dk olmas ve gerek benliin ideal benlie kolayca ulaabilmesidir. deal benlik ile gerek benlik arasndaki uyum kiinin kendini kabul etmesini (self-acceptance) ifade etmektedir. Rogers kendini kabullenmenin iyi dzeyde zihinsel salkla edeer olduunu, uyum problemlerinin ounun ise kendini kabullenme duygusunun eksikliinden kaynaklandn belirtmitir [15]. ..... 1970li yllarda Bem tarafndan kavramsallatrlan benlik algs teorisi (self-perception theory) ise, bireylerin kendilerini daha iyi tanmay nasl rendiklerini konu almaktadr. Atf konusunda benliin analizinde nemli bir katk salayan bu kuram, iki yargya dayanmaktadr: 1. Bireyler kendi tutumlarn, duygularn vb isel durumlarn, kendi davranlarndan ve bu davranlarn iinde yer ald koullardan hareketle yordayarak tanrlar. 2. ten gelen iaretler belirsiz, zayf ve g yordanr olduklar lde birey, ilevsel olarak, tpk bir d gzlemcinin konumundadr, yani o da kendisini tanma abasnda iken, d gzlemcinin ona bakt gibi kendisine bakar ve da yansyan iaretlerden kendisiyle ilgili karsamalar yapar. zetle bu kuram, insann kendisini bir gzlem objesi gibi aldn ve kendi tepkilerine ve tutumlarna bakarak yorumda bulunduunu ne srmektedir [17].1 Yapay Zeka asndan, Dalizm tartmalar bizi pek ilgilendirmemektedir. Kimse bilgisayara ruh flemek niyetinde deil. nsan gibi dnp, bilgileri arasnda insan gibi yaratc balantlar
1 Fatma Nilgn CEVHER, Mustafa BULU, Benlik Kavram ve Benlik Saygs: nemi ve Gelitirilmesi:

kurabildikten sonra, bildiini bilip bilmemesi bizi hi ilgilendirmiyor. Ama baz eylere imkansz diyerek ilke dzeyinde kaplar kapatanlara da birka laf etmek gerekiyor dorusu. in odas deneyi, acnacak derecede basit bir ilemi konu alr. ince yazl kartlar ieriye girer, bir kitaptan cevaplar eletirilir ve darya verilir. Bu ilem elbette dnmenin veya zekann rneiolamaz. Fakat siz ince yazlarn yannda Arapa, Sanskriste, Rusa ve Hiyeroglif yazl kartlar da verin ve cevaplarn aranaca kitaba da cevaplar belirli bir ifre ile datn. te o zaman ierideki insann ne kadar zeki olduu ortaya kar. te o zaman bilgisayarn bu ii ortalama insandan daha zekice yapp yapamayaca ortaya kar. Roger Penrose gre, Bir sistem, kendi iinde bir eyin modeline sahip olursa bu eyin bilincine varabilir ve kendinin bir modeline kendi iinde sahip olursa, kendi kendinin bilincinde olabilir. ...bir video kamera, kaydettii sahnelerin bilincinde olamaz; bir aynaya yneltilmi bir video kamera, kendi varlnn bilincinde olamaz diyerek kendi kendinin farknda olmann bilin geliimi iin yeterli olamayacan ne srer. Penrose'a saygszlk etmeden, beyinle ilgili konularda hep "yetersiz karmaklk" yanlgsna dldn belirtmek istiyorum. in odas deneyi de byle idi. Biz o videoyu, yalnzca bizim ynelttiimiz bir grnty kaydetmesiiin tasarladk, grntde kendisini tanmas iin deil. Sahibini grnce kuyruunu sallamas iin de deil. Eer amacmz farkl olsayd, videoyu da farkl tasarlayacaktk. Nitekim gvenlik amal veya eitli endstriyel amal video kameralar ok farkl davranabiliyorlar bugn. Amacmz bu olursa, aynaya ynelmi bir video kamera, zel koullarda kendi kendisinin farknda olabilir. Eer videoya, otomatik fokuslama ve otomatik aydnlk ayarlarna ek olarak; 1- Kaydettii grntleri snflandrma ve saklama modl eklersek 2- Snflandrlm kaytlarla belirli deerlere gre benzeen yeni grntler yakalandnda, onlar hafzadan geri aracak bir modl eklersek 3- Yeni yakalanan grntnn benzerlik deerini artrma ihtiyac olup olmadna karar verecek bir "temel ihtiyalar ve istekler" modl eklersek 4- Ayn amaca hizmet edecek bir "anlk ihtiyalar ve istekler modl" eklersek 5- Benzerlik deerini artrmak zere videonun grntdeki objeye yaklamasn veya fokuslama deerini artrmasn salayacak bir modl ve donanm eklersek 6- Btn bu ilerin sonucunu video iin anlaml bir ceza veya dl haline getirecek bir modl eklersek 7- Ceza veya dln anlaml olabilmesi iin zorunlu olan, bir "ego" modl eklersek(Yapay Zeka almalarnda ego, ayrca mekan ve zaman deerlendirmesi iin de zorunlu bir ihtiyatr) 8- Birok baka ekim yapan videoyu izlemesi ve onlar uygun ekilde snflandrmas iin imkan salarsak, ayn imkan birok baka aynalar iin de salarsak 9- Videonun hareketi ile bu hareketi yneten modl arasnda gerekli geri besleme devrelerini doru olarak kurgularsak,

te en az bu koullarda, video aynada kendisinin grntsne ulatnda, bir tekrar sresi sonunda bu videonun kendisi olduunun farkna varabilecektir. Grd dier videolara farkl, kendisine farkl davranabilecektir. Beyni deerlendirirken, yukardaki koullardan ok daha fazlasnn, pek ok daha fazlasnn bir arada bulunduunu, makro yaplar dzeyinde zel bir karmaklk dzeyinin sz konusu olduunu unutmamamz gerekir. Hatta bir karncann ba sinir dmnde bile. Kald ki benim bu yorumum, mekanistik bir yorumdan ibarettir. in iine hcre dzeyinde, proteinler ve enzimler dzeyinde, atomlar dzeyinde karmaklklar soktuumuzda, video rnei gibi rneklerin ne kadar clz kaldklarn daha iyi grebiliriz. Bu noktada, bir sibernetik terimi olan ultrastabiliteden bahsetmek yerinde olacaktr. Sibernetikte, ok elemanl ve karmak sistemlerin ortak denge durumunu belirtmek iin ultrastabilite (st-denge) kavram kullanlr. Btn tekil eden her bir denge sisteminin birbirine balanmas ile, bu sistemlerin hepsi iin geerli bir denge durumu oluturulur. Canl organizmalar, saylamayacak kadar ok ayr denge durumlarnn birbiri ile irtibatlanmasndan meydana gelmilerdir. Ayhan Songar, Sibernetik isimli eserinde canl organizmadaki bu st denge durumunu yle anlatyor: Bir insan organizmasn dnn. Kan ekeri %90-120 mg. arasnda, vcut ss 36.5 santigrat derecede kalmakta, gz bebekleri gzmzn retinasna en uygun k gelecek ekilde hareket etmekte, ....ilah. pek ok ve saysz sistem kendi kendini feed-backleri vastasyla dzenlemektedir. Fakat bunlarn hibiri mstakil, bamsz, kendi bana sistemler deildir. Kan ekerindeki ufak bir deiiklik, kan basncmzdan gzbebei aklna kadar btn sistemlerde tesirini gsterecek, buna mukabil mesela biraz sklmamz, zlmemiz kan basncn ykseltirken hormon salglarmz derinden etkileyecek, korkan insann gzbebekleri byyecek, bu gze gelen k miktarn arttraca iin ayarlamada meydana gelecek yeni durumdan btn organizma haberdar olacaktr. Demek oluyor ki, organizmann denge durumuna yaplacak olan ufak bir mdahale, karnmzn ackmasndan ayamza diken batmasna, veya sabah gazetede okuduumuz cinayet haberinin sinirlerimizi bozmasna kadar, bu koskoca biyolojik kompleks makinenin en cra kesine, en ilgisiz gibi grnen hcresine kadar haber verilecek, yeni bir denge durumu bulunmaya allacaktr. Sz konusu dengeler, batan belirlenmi (makinelerde proje ile, canllarda ise genetik olarak) belirli snrlar arasnda sisteme hareket serbestisi veren dinamik dengelerdir. Belirlenen snrlar arasndaki dalgalanmalar, organizmann btn asndan ultrastabiliteyi bozucu zellik tamazlar. Bu snrlar ierisindeki deiiklikler normal ve salkl kabul edilirler. rnein kan ekerinin %90120 mg. arasnda deimesi, organizma asndan bir salkszlk iareti vermez. Ultrastabilitenin dinamik zellii, organizmaya belirlenen snrlar iinde ok eitli ve mkemmel denge salama olanaklar verir. Bir souk alma ile veya bir enfeksiyonla hemen organizma iflas edip rmeye balamaz. Bunun iin, ok daha ciddi tehditler gereklidir. Ayn ekilde ruhsal hayatmzda da baz artlanmalar, kompleksler, yanl alg ve deerlendirmeler, organik hasarlar, kalc bozukluklar yaratmazlar. Belki ksa bir alkalanmadan sonra yeniden denge kurulur. Kurulan yeni dengenin u veya bu lde normalden sapm olduu dnlebilir. Ama toplumsal ultrastabilitenin normal kavram o kadar geni ve esnektir ki, bu sapmalar ounlukla nem tamazlar. Toplumsal hayatmz iinde birbirimize kar toleransmz genellikle genitir.

nsan topluluklarnda bireylerin birbirlerine kar toleranslarnn azalp oald dnemler olmutur tarihte. Hayvanlarda ise bu konuda daha istikrarl bir izgi izlenir. Bir trn bireyleri arasndaki ilikileri ele alrsak, bunlarn birbirlerine ok az snrlamalar koyduklarn grrz. Bunda belki de onlardaki iletiim eksiklii etkili olmu olabilir. Eer dncelerini toparlayp kelimelere dkebilseydi, grubun lideri olan kurt, dier kurtlara yirmi-otuz maddelik bir ynetmelik hazrlayacakt belki de. Ama sadece hrlayarak ve dilerini gstererek ancak birka maddelik snrlamalar bildirebilmektedir. Ruhsal hayatmz iin ultrastabilite, hibir eyle kyaslanmayacak kadar dinamik bir karaktere sahiptir. Duyu organlarmza arpan her uyar ile denge durumu deimekte ve yeni bir denge kurulmaktadr. Herhangi bir andaki denge durumu o kadar oynaktr ki, ayn artlar iinde bulunan bir grup insanda ayn bir uyar ile, her birinin dengelerinin ne kadar ve ne ynde deieceini kestirmek mmkn deildir. Bunun sebeplerinden birisi, her insanda merkezi sinir sisteminin yaps, elemanlar ve iletim yollarnn birbirinden parmak izi kadar farkl zelliklere sahip olmalar ve tecrbelerinin farklldr. Belirli souklukta hava akmna braklan bir grup insandan u kadar nezle olur, u kadar da olmaz. Yapsal farkllklar kabaca bu iki sonucu dourur. Fakat belirli lde duygusal bir etkiye maruz braklan bir grup insann her birinde ayr ve zgn bir tepki ortaya kacaktr. Ancak, baz tr duygusal etkilerle, insanlarda birbirine benzeyen tepkiler de alnabilir. Parmak izlerinin hepsi birbirinden farkldr ama, hi balpetei eklinde parmak izine de raslanmamtr. Parmak izi, belirli genel snrlar iinde farkllklar gsterir. nsan sinir sistemi de, btn bireye zglne ramen bir insann sinir sistemidir. Bu yzden sava, doal afetler, bayramlar gibi durumlar insanlarn ounda benzer ekilde fke, hzn, sevin ya da birbirine ok benzer dnceler doururlar. Sinir sistemimizin zgnl daha ok psikolojinin konusunu olutururken, ortak yanlar da daha ok sosyal-psikolojinin alma alann tekil eder.1 DRT: (Saik, Motive). Kayna duygulanm olan neden Kayna us olan gd terimine kar kullanlr(Felsefe Szl). Fizyolojik ya da ruhsal dengenin deimesi sonucu ortaya kan ve canly trl tepkilere srkleyebilen isel gerilim(Ruhbilim terimleri Szl). DNME: (Tefekkr, Thought). Dnme, Muhakeme ve hayal ilemlerini kapsar. Bilin bundan fazla olarak, duyu organlarndan gelen drakleri pasif izleme ilemini de ifade eder. Pasif izleme kavramna, reflekslerimiz ve hareketlerimiz, dengemiz, duruumuz da girer. Pasif izleme srasnda drak almalar yznden sk sk Dnme eylemi ortaya kp- kaybolur. Bir problem ile karlatmzda, nce verili durumun analizi ile, problemi tanmlarz. Dnmenin iki esinden hayal, isteklerimizden hareketle problemin muhtemel zlm halini oluturmamz salar. Bu hayal, amac oluturur. Dnmenin dier esi muhakeme, bu amaca ulaabilmek iin verili durum ile ama arasndaki uyumsuzluklar saptar ve giderme yollarn arar. Dnme yetimiz balca iki paradan oluur: Birisi hafzadaki verileri arma ve yaanm olaylar yeniden izlemedir. Bu olaylar rasgele srada arp, birbirleri ile rasgele balayarak elenebiliriz de. Bir oyun gibidir bu: Hayal etmek. Hayal, hafzadaki herhangi bir objeyi, zamanda serbeste ileri veya geri gtrerek, farkl mekanlar iinde ve farkl olaylar iinde alglayabilme yetimizdir.
1 Nadir Bencan, Dnen hayvan- Bir Canllar Psikolojisi Denemesi:

kincisi ise, bir engelle karlatmzda ortaya kan problem zme faaliyetidir. Bunun iin nce problemin muhtemel zm eklini hayalde oluturmak, sonra imdiki durum ile hayaldeki zm karlatrp aradaki farklar saptamak, sonra en nemli farktan balayarak bu farkllklar ortadan kaldrmann yollarn tek tek hayal etmek ve onlara da ayn sreci uygulamak gerekir. Yani problemi daha kk paralara blmek ve her kk para iin bir temel sreci iletmek: zlm halini hayalde canlandr, engelleri sapta, engelleri ortadan kaldrma yntemini se. Eer hem problem yabanc ise, hem engeller kolay saptanamayacak mulaklkta ise, hem de hafzadaki daha nce kullanlm- zm yollar ie yaramayacak gibi grnyorsa, i zor demektir. Artk dn dur!.. Aslnda byle bir durum, daha fazla veri ileyerek daha uzun sre ayn zihinsel mesaiyi harcamaktan ibarettir. Zorluk, zihnimizin ok abuk yoruluyor olmasndan kaynaklanmaktadr. Muhakeme ortamnda(Ksa Sreli hafza, alma hafzas) ok sayda bilgi varsa, dikkat bunlar arasnda birinden dierine atlayarak dolar. Dikkat eer bu atlamalar yapmazsa, dikkat altnda olmayan bilgi hemen kaybolur. Muhakeme ortamndaki fikirler ancak dikkat ile beslendikleri sre boyunca o ortamda kalabilirler. Yoksa hemen kaybolurlar. Bu yzden dikkat onlar tek tek ve sk sk dolamaldr. Bu yzden muhakeme ilemi ok enerji ister ve beyin iin ok yorucudur Bu temel problem zme sreci, yani zlm halini hayalde canlandr, engelleri sapta, engelleri ortadan kaldrma yntemini se yntemi, daha bebekliimizden itibaren rendiimiz doal ve basit bir algoritma ile iler. htiya duyulan btn veriler hafzada mevcuttur. Problemin zlm halini hayal etmek byledir. ocuk, bir istek iin bir problem ile kar karyadr ve bu istek, bilemediniz buna ok benzeyen bir istek iin bir zm daha nce yaanmtr. Engeller hakknda da, yntem hakknda da ayn ey geerlidir. Byk ihtimalle muhakemede yapaca tek ekstra ey, en yakn benzer problemi semek ve ona daha nce uygulad zm aynen uygulamaktan ibaret olacaktr. Bu zm, bana ne, ben unu istiyorum diye alamak bile olsa. Bu davrannn sonucuna gre, hafzasna, u isteklerde alamak bir zm yntemi olarak ie yaryor, u isteklerde yaramyor diye yeni bir bilgi eklemi olacaktr. Daha nce yaanmam problemlerle karlatnda, ocuk ncelikle anne babasna sorma ve zm yolunu onlardan renme yolunu seer. Bu yntemin de etkili bir problem zme yntemi olduunu ilk bebekliinde, daha konumay renmeye balarken renmitir. Gerekte, yetikin hayatnda da ender olarak kapsaml muhakeme yapmak ihtiyac doar. Gndelik hayatmz, daha nce zm olduumuz problemlerin zmlerini kullanarak srdrlr. Yetmedii yerde bakalarna danrz. Yetmedii yerde problemden uzaklamaya alrz. O da yetmezse, ancak o zaman problemi zmek iin kafa yormaya balarz. te Yapay Zekamz da i yknn byk blmn mevcut bilgileri ve mevcut zm yntemlerini kullanarak problemleri zmeye harcayacaktr. O da ender olarak muhakeme modln tam kapasite ile doldurup snrlarn zorlayarak altrmak zorunda kalacaktr. Ama buraya kadar hala Yapay Zeka deil, belki Yapay Dnme olarak kalacaktr. EGO: (Benlik Bilinci, Self). Bilin, canl organizmann kar karya kald geici problemlerin zm iin vardr. Bu amala etraf ve i dnyay gzleyecek, i dnya ile evre arasndaki faydac dengeyi(self, ego, nefs) srdrebilmek iin uygun bir gelecek hayal edecek ve bu gelecek iin plan yapacaktr. Denge, son derece dinamik bir dengedir, nk i ve d ortam srekli deimektedir. te bilin, bu denge iin vardr. Bu dengeyi kurmak zere bir igd ile desteklenmitir.

Szkonusu igd, tpk yeni doan bebein memeyi arama emme refleksi gibi, beyine gelen her trl uyartda ben ve bakas taramas yapmak zere yaplanm olmasdr. Ego bal altnda greceimiz gibi, mekann sfr noktasnda, zamann imdi noktasnda ve btn duyularn belirli bir koordinasyonu ile gelen uyartlar, ben bilincini oluturur. Yukarda bahsedilen tampon bellei izleyen ite bu ben bilincidir. Yapay Zeka neden bir ego ihtiyac duyar? Bizim belirlediimiz parametreleri deerlendirerek birtakm tercihler yapabilen bir sistem tasarlayabilirdik ve bu sistem, bizim zekice hazrladmz algoritmalar sayesinde ok miktardaki bilgiyi ok ksa srelerde ileyerek zeki kararlar alabilirdi. Fakat sistem eer gerek bir zeka olacaksa, kk bir egoya ihtiyac vardr. Mekan idrakinde, ego merkezdedir, sfr noktasndadr ve ynleri, uzaklklar bu merkeze gre deerlendirir ... Bir merkez tanmlamadan, mekan idrakini salayamyoruz ... Sa, sol, n, arka, yukar, aa, ii, d, her trl mekansal durum tesbitleri iin bir referans noktas, bir nirengi noktasdr ego. Zaman idraki iin de byle. Gemi ile gelecek arasnda, sfr noktasnda durur. Yani imdi noktasnda, .... Sistemin kendi srekli zaman algs olmak zorunda. Ald girdilerin mekan ile ilgili olanlarn, kendini merkeze koyarak dzenleyecek, ortamn bir haritasn oluturacak ... lk grevi bu. Yani ald bilgileri mekanda bir yere yerletirecek. stelik o mekan, tandk bir mekan olmal, yani daha nceki bilgileri ile balant salama imkan sunmal. Deilse, nce mekan tanmaya alr, kefe kar ego. Sonra, o mekanda yer alan hareket bilgilerini, hafzadaki hazr hareket ablonlardan birine gre etiketlemesi gerekir. Yani koan insan varsa, sallanan kol hareketlerinin ablonuna deil de, hangi mesafeyi ne kadar zamanda ald ile ilgili bir hz ablonuna odaklanr mesela. Burada da zaman iinde deiim nem tar ve gene bir merkez, yani ego gerekir. Bu kadar deil, istek mesela. Sistem, klasik programlar gibi bizim isteklerimizi yerine getirmekle yetinmeyecek, kendi isteklerini de yaratacak. Dnmenin motivatr isteklerdir. Sonra duygular var. Ne zaman tatmin olacak bir ilemden? Sonra, her trl saldrdan kendisini korumas gerek. Btn bunlar iin bir ego art oldu ite. Ego modl, her fikire, duygularla ve isteklerle ilgili bir deer ekler. Bir ego modl olmadan, sistem bir kullancya bal olmaktan kurtulamaz ve kendi bana deerlendirmeler yapamaz. Kendi ynn izemez. Bilgiyi bilgisayar iin anlaml hale getirmenin baka yolu yoktur. Mutlaka kendi iyi ve kt lleri olacak, kendi doru ve yanl deerleri olacak. Bunun iin de eitim aamasnda, hatalarda cezalandrlmas gerekir. Baarl deerlendirmelerinin dllendirilmesi gerekir. dl ve cezay ncelikle balang deerleri ile tanmladk, daha sonra da eitim aamasnda sk sk kullandk. dl ve korku, artl refleks oluumu iin elzemdir, yle mi?(Nadir bencan, Bilge) FARKINDALIK: ().Alglar n Muhakemeden geerken geni apta elemeye tabi tutulurlar. n Muhakeme ilemleri Bilince kapaldr. (bkz. n Muhakeme). Bu elemeyi aabilen uyartlar iin, bir Farkndalk bandndan sz edebiliriz. Bu band, bilinli aba ile veya artlanmalarla geniletilip daraltlabilir. Ayn ekilde, n muhakemenin Bilin d farkndal belirli konularda azaltlp oaltlabilir. Farkndalk, artl Reflekslerin refleks zelliinin bir gereidir(Bkz. artl Refleksler). Refleks olarak Bilinten nce otomatik tepki verir(n Muhakeme yolu ile), Bilinten geri besleme yolu ile de snrlar geniletilip daraltlabilir, seilen obje veya olay iin hassasiyeti ayarlanabilir.

Hafzadan gelen Figr tr bilgileri de, beynimiz, tpk d dnyadan gelen bilgiler gibi fark eder. Hafzadan gelen Fon tr bilgiler ise, bilin tarafndan fark edilmeye allr ve fark edilemedii iin de, rasyonalize edilir. Yani akla uygun farketmeler haline sokulur. Hafzadan gelen bilgiler iin de Bilincin Farkndal sz konusudur. F K R: (thought, belief, concept, idea, opinion, mind, advice, suggestion, attitude, cogitation, conceit, conception, estimation, hint, impression, inspiration, notion, position, thinking, verdict, view, voice, sentiments): Dnen Hayvan kitabndan bu konuda unlar reniyoruz: Karikatrlerde, bazen kafann zerinde yanan bir ampln ne anlama geldiini hepimiz biliriz. Bir bulu olarak sembolize edilen yeni bir fikir, bir zmdr o ampl. Eer kafamzn zerinde gerek bir amplmz olsayd, karikatrlerdeki gibi yalnzca dhiyane bulularmzda ve zor problemlerin parlak zmlerinde yanmayacakt. Tersine, zayf bir kla da olsa, srekli olarak yanp sndn grecektik onun. Ama hibir zaman srekli yanmayacak, zayf veya kuvvetli olsun hep bir an parlayp snecek, bunlar yeni ama baka fikirlere ait parlamalar takip edecekti. Bu parlamalarn nemlice olanlarn gnlk hayatmzda hepimiz kolaylkla fark ederiz ve bunu, aklma bir fikir geldi diye ifade ederiz. Ne yazktr ki fikir konusunda bize bilgi verebilecek hemen hi aratrma yaplmamtr. Bu, hem bir kavram olarak fikirin ayr tarif edilmemi olmasndan, hem de beyinde, bilin ile beynin geri kalan blgeleri arasndaki balant unsuru olmasndandr. Bilin, fikir hakknda bilgi sahibidir. Ama fikirin ortaya k srecini izleme ve deerlendirme imknndan yoksundur. nk bu srelerin hemen tamam bilin dnda meydana gelir. Dolaysyla fikir, beyinde, objektif izleme ve aratrlmas en zor konulardandr. Ama u kadarn bilebiliriz imdiden: En azndan bir sinir faaliyeti olduuna gre, gelii belli milisaniyelerle llebilir olmaldr. Belli eik deeri aan uyartlarla (armlar veya duyumlar) ortaya kyor olmaldr. Bir art-dearja sahip olmaldr; yani, pepee ancak belirli aralklarla bilince geliyor olmaldr. Ayrca, yava yava ve devaml deil, bir anda ve btnyle gelen bir paket olmaldr. Hatrladmz gibi bunlar, bir sinir hcresindeki iletimin zellikleridir. Bilgilenmenin genel bir emasn karrsak, Fikir hakknda daha net bilgilere kavuabiliriz. Beynimize, be duyudan ve dierlerinden ayr ayr sinyaller gelmektedir. Dikkat tarafndan elenip kortekse ulaabilen bilgiler, korteksteki lokalizasyon blgelerinde kodlanr. Yani bilin diline evrilir ve ayn anda merkezde bunlara konum, zaman, elik eden duygulanm vb. kodlar eklenerek, tek bir kod halinde saklanrlar. Bu kod, o an alnan tm bilgileri kapsayan boyutlu bir fotoraf gibidir ve bir figr ve onu evreleyen bir fondan meydana gelmitir. te bu kod, fikirdir. Hafzada saklanan da budur. Aristotelesteles bunu, zihindeki iz diye tanmlar ve yazlarn ve dillerin toplumlara gre deimesine ramen, zihindeki izlerin tm insanlarda mterek olduunu ve objelere dayandn syler. Hafzadan arldnda, bir bilgisayarn yazcy altrmas gibi, korteksin lokalizasyon blgelerinde (veya ayn ii yapacak bir baka blgede) yeniden deifre edilir ve ilk sinyallerin ayns hayalimizde canlanr. Yani olay ve objeyi gryor, duyuyor, yeniden o an yayor gibi oluruz. Hayalimizde canlanma deyince, artk bilin sahasna girmiiz demektir. Duyu organlarndan gelen sinyaller veya hafzadan gelip deifre edilen fikir, beynimizin bir yerindeki bir ekranda(bilin) belirir. te bu ekranda belirme sayesinde biz, biliriz. Ekranda pepee fikirlerin gelip gitmesi ve bunlar arasnda kurduumuz balantlar, evreden bilgi sahibi olmamzdr.

Hafzadan gelen bilgileri, beynimiz, tpk d dnyadan gelen bilgiler gibi fark eder. Hafzadan gelen sezme tr bilgiler ise, bilin tarafndan fark edilmeye allr ve fark edilemedii iin de, rasyonalize edilir. Yani akla uygun fark etmeler haline sokulur. Hafzadan gelen fikirler mekan ve/veya zaman ile ilgili bilgileri tarlar. Mekan bilgileri, eski dilde tasavvur diye adlandrlan eydir nesnenin ekil ve konum bilgilerini ierir ve musavvira denilen bir yetenek ile anlatlr. Bir nesnenin uzaydaki konumunu ve duraan haldeki zelliklerini zihinde yeniden canlandrmak eylemidir. Benzer ekilde, zaman bilgileri de hayal diye adlandrlr, nesnenin hareket bilgilerini ierir ve muhayyile denilen bir yetenee balanr. Tasavvur bir fotorafa, tahayyl bir video klipe benzetilebilir. Tasavvur ve hayal, bizim tanrsal yeteneklerimizdir. Orada her ey her eyle yanyana gelebilir, ayn anda her yerde olabilir ve annda her yere gidebilir, her ey olabilir, hem de bir anda. Ol deriz ve olur! .... Beynimizin temel ilem birimi fikir dir. Beyne gelen bilgiler, ancak bir fikir oluturabildikleri takdirde ileme alnabilirler. Yoksa beyin, bir fikir oluturana kadar dikkat kesilmi halde bekler. ....e....e....e...yi grmemiz, beyinde zel bir anlam yaratmaz. Zorlanrsa, adet e harfi ve noktalar, yaznn rengi, kadn tr, yeri ve zaman olarak fikirletirmeye gider. Halbuki M..m..l..k..t harfleri, ksa bir dikkatten sonra, sesli harfleri eksik yazlm Memleket kelimesi olarak fikirletirilir. Ik yanp sner. Beyin algy ilemitir. Radyoyu kurcalarken, ince haber okuyan bir istasyon bulduumuzu dnelim. Koca bir konumann bizde yaratt fikir, sadece bu tuhaf ses kalabalnn elenceli veya skc olduudur. Halbuki ince bilseydik, yani konumay beynimiz deifre edebilseydi, konuma sresince kafamzda binbir fikir dolamaya balayacakt. zetle beynimiz, kendisine ulaan i ve d uyarlar kendine gre ifreliyor, iliyor, saklyor, geri aryor. ifrelenemeyen uyarlar ise beyinde hibir ileme tabi tutulamyorlar. Bir bilgisayar da, klavyeyi dijitale eviren evirmeni devreden karsak, bizim tulara basmamz bn bn seyredecek ve hibir ilem yapamayacaktr. Fikir, paket halindedir. Tek tek zellikleri, nicelikleri deil, nitelikleri ifade eder. Fikir bir bilgi deil, bir fotoraftr. Birok bilgiyi birden iinde barndrr. En ok bilgiyi barndran fikir ile en basit bilgiyi ihtiva eden fikir arasnda, geli sresi ve ileme asndan hibir fark yoktur. kisi de bir anda gelir ve kesilir. Artk bilin, o paketi ap iindekileri okumakla uraacak, yani fotoraf incelemeye balayacaktr. Bu inceleme sresi, fikrin geli sresinden elbette daha uzundur ve ihtiyaca gre yeni fikir gelinceye kadar srer. Bazen yeni bir fikre ihtiya olduu halde, yeni fikir gelmeyebilir. te, konuurken ara sra araya sokuturduumuz eeee, efendime syliim, annadn m, ondan sonra gibi klie anlatmlar, yeni fikir gelene kadar karmzdakini ve kendimizi oyalayarak zaman kazanma abamz ifade ederler. .... Fikir, fon ve figr olarak gelir ve bu haliyle bilinte ileme alnr. O anki dnme akm asndan gerekli olan bilgi, figrdr. Paketteki dier bilgiler aktan koyuya giden bir sis perdesi altnda fonda beklerler. Ama gelen bir fikirdeki figr, ayn fikir iinde fon yapp, fondaki bir bilgiyi figr haline getirmek mmkn deildir. Bunun iin, aranan yeni bilgiyi figr olarak tayan yeni bir fikir gerekir. Gelen yeni fikirde, bir nceki figr bu defa fondadr. nk beynimiz, sahip olduu her veriyi ister basit ve tek, isterse en kompleks yapda olsun, bir tek fikirle temsil etmektedir. Ahmet, bir fikirdir. Ailesi ile birlikte Ahmet, baka bir fikirdir. Diini ektirmi Ahmet, nceki Ahmetten ayr bir fikirle temsil olunur. Ahmetin iinde bulunduu Trkler, insanlar, evren, ayr ayr

fikirlerdir. Taklar ve eklemelerle bunlar birbirine evrilemez veya tretilemez. Yani burada, bir art bir eittir iki deildir. Bir art bir, baka bir bir yapar. Bir fotoraf olarak, kompleks bir fikrin ne kadarlk ayrnts gerekiyorsa, o kadar bytlm hali yeniden, ayr bir fikir olarak gelir. Alg aamasnda, eer pepee sralanp da bir nicelik zellii almyorlarsa, nitelik olaylar kolaylkla fikirleirler. Halbuki niceliklerini alglamak istediimiz bir olay ya da obje iin ek bir enerji harcarz (kavrama). nsan beyninde, normalde, memeli bir hayvan olarak evreye uyabilmeye yetecek ortalama bir ayrnt dzeyinde fikir oluur. Beynimiz, biyolojik olarak buna ayarlanmtr. zel bir istek veya aba yoksa, algladmz her ey, yaamak iin gerekli bir ayrnt dzeyinde, kaba veya ince olarak fikirleir. rnein bir insann yz ve gzndeki ok ince deiiklikleri fark ederiz ama, ayamzn ucundaki minik bir ta paras ile bir buday tanesini ayrt edemeyiz. Halbuki bir tavuk, buday tanesini bir rpda fark edebilirken, bir insan yzn siluet olarak alglamas yetmektedir ona. Doal gerekliliin dndaki ince kavrama olay organizmay yorar ve zorlar. eitli niceliklerin uygun tarzda birletirilip bir fotoraf haline getirilmesi, bunun nasl bir fotoraf olmas gerektiini tayin abas, fotoraf yeterli grmeyip baka bir adan (baka figr ile) yeniden fotoraf istenmesi; bu, muhakemedir. 1 Fikirde, Bilincin grd ey Figr, n Muhakemeden gelen glgeler de Fonu olutururlar.

GENELLEME: (Generalisation).artl Refleks oluumunun zellii. Genelleme, Ayrm sreci ile birlikte yrr. GD: (Motive). Bilisel kaynakl neden. Drt terimi, Duygusal kaynakl nedenler iin kullanlr. HAFIZA: (Bellek, Memory) Hafza, tm hayvanlarda beynin ortak bir fonksiyonudur. Aldmz bilgileri saklayamazsak, hayat birbirinden kopuk saniyelerden ibaret olurdu. Hafza, gemi ile imdiki zaman arasnda balant kurmamz salar ve bylece gelecein kaplarn aralar. Hafza, btn hayvan trlerinde doal yaam iin yeterli bir kapasiteye sahiptir. nsanda da yledir. Fakat insan, doal hafza kapasitesi ile yetinmeyip yazy icadetmi, kitaplklar doldurarak kendisine muazzam bir yedek hafza deposu yaratm ve bylece dier hayvan trlerinden farkl evre ilikilerine girebilmenin yolunu amtr. Hafza zamann imdi noktasna kadar edindiimiz bilgileri tar. Dnme alanmz, hafzaya paralel bir zaman oku olarak deerlendirilebilir. Ama yalnzca gemii deil, gelecei de iermektedir. Gerektiinde muhakemede kullanmak zere, bu zaman oklarndan geici birka tane daha yapp-bozabiliriz. Hafzadan istediimiz bir paray alp bu zaman okunun istediimiz yerine(gemi veya gelecek) yerletiririz ve dnme eylemi bylece balam olur. Biz, nesnel gereklik olarak yalnzca hafzamzdakileri ve anlk alglarmz, yani imdi ve gemii yaarz. Fakat zihnimiz, (Homunculus- kafamzn iindeki kk adam) hafzay ve hayali, gemii ve gelecei ayn anda ve ayn nemde yaar. Herhangi bir olay hafzadan alp da bu zaman oku zerine koyduumuzda, zaman okunu bir aryo gibi kullanabiliriz. imdi noktasn o olayn neresine getirirsek, oradan gerisi gemi, oradan ilerisi gelecek olur ve bir beklentiyi ifade eder. Bu beklenti ok nemlidir. Yeni algladmz bir duruma uyan bir an paras bulduumuzda(kavram veya olay), o any alp hemen yeni durum iin bir ablon olarak kullanmak isteriz. Bylece o annn imdiden sonraki geliimi, yeni durumun

1 Nadir Bencan, Dnen hayvan

geliimi beklentisi olarak iimize yarar, tutumumuzu belirler, muhakememizi kolaylatrr. (Nadir Bencan, Dnen Hayvan) Bugne kadar hafza konusunda yaplan nrofizyolojik aratrmalarda, beyinde, hafza merkezi veya hafzann en nemli merkezi denebilecek bir yer bulunamamtr. Beynin ok deiik blgelerindeki hasarlar hafzay etkilemektedirler. zerinde ok youn aratrmalar yaplmasna ramen Hafza konusunda elde edilen bulgular net bir Hafza Modeli gelitirilmesine imkan vermemektedir. Beyin almalarnda en fazla teori herhalde hafza konusundadr. Hafza, Bilgilerin zaman sral olarak sakland veritabanmzdr. Bir YZ veritaban, her duyu alanndan gelen Bilgiler iin ayr tablolar, Duygular iin ayr tablolar, Bir Olay tablosu ve bir Kavram tablosu iermelidir. Hafzada kaytlar srekli bir zaman ak eklinde, sorgulamalar ise bir zaman kesitini esas alan satr gruplar dzeyinde yaplr. Veritaban, Bilincin eriimine kapaldr. Bilin, hafzay, kayt, silme ve sorgu srelerini izleyemez. Bir arm sonucu hafzadan szlp geici muhakeme tablolarndan birine( lem Hafzas, Ksa Sreli Hafza) alnan hafza parasn(view, rapor) izleyebilir. Hafza kaytlarnn kayna Duyulardan gelen Alglardr. Bu Alglar n Muhakemeden(Farkndalk) geerken geni apta elemeye tabi tutulurlar. Eleme ilemi srasnda Duygusal ve Bilisel Deerler etkilidir. Elemeyi geen Alg, bu deerlerle birlikte bir Bilgi( drak) halini alr ve Olay tablosuna kaydedilir. Ayn anda duyular, duygular ve dier tablolara da ayn Bilgiye ait nicelikler kaydedilirler. drakimiz ortalama 250 milisaniye(1/4 saniye) ile snrldr. Bu demektir ki, insan hafzasnn tablolarnda en fazla saniyede bir satr eklenebilir. saniyelik her bir satr, kendi bana bir Bilgidir. Zaman sral bir kayt dzeninde, deiik zaman kesitleri ile almamz gerekebilir. Bir gnlk kaytlarmzn tamam bir kesit olarak alnabilir, bu bizim gndelik sradan (rutin) yaammz ifade eder. Ama o bir gnlk kaydn iinde sabah ayr bir zaman kesitidir. Bunun iinde kahvalt ayr bir zaman kesitini, kahvalt ve broda geen ilk birka saat birlikte gene ayr bir zaman kesitini ifade eder. saniyelerden oluan satrlarn her trl ardk gruplanmas, bir Bilgi olarak ele alnabilir. Satrlar neden gruplamamz gerektii, canl yaam ile ilgili genetik bir sorundur. Hafzann sorgulama sistemi, Bilin dnda ayr bir i gz gibi, bir satra deil bir alana bakar. Olay temelinde alr. Bir Olay ise, zamana yaylm bir grup Bilgiden baka bir ey deildir. Genellikle bir(veya birden fazla) nesne, deimeyen(veya farkl biimde deien) bir zeminde hareket etmektedir. Canl organizma, bu hareketleri takip edebildii lde nesneyi yakalar veya ondan kaabilir. gz, insan hafzasnda doal ileyiinde be-on saniyelik olaylar(20-40 satr) bir bakta grebilecek yapda gibi grnyor. Bu kesit, i gzn zorlanmadan odaklanabildii kesittir. Ama bu odan dnda, Hafzada bu kesitin ncesinde ve sonrasnda daha geni bir kesiti de daha bulank olarak alglar. Kesintili sramalarla da o bulank alanlara hzl gidip-gelmeler yapar. Bu sramalar(saccade denir), gzmz bir grnty odaklamken, baklan nesnenin btn zerinde saniyede defa olmak zere, baka noktalara gidip-gelmesine benzer. Gzmz, bu sayede odaklad blge ile nesnenin geri kalan yerlerinin(btnn) balantsn koparmam olur. Dikkati uyarp da odaklanmay deitirmedike, bu gz hareketleri Bilinte alglanmazlar. Ayn ileyi hafzaya bakan Gz iin de geerli gibi grnyor.

gz, arm gereklerine gre odandaki satrlar geici Muhakeme tablolarndan birisine kopyalar. Bu suretle o Bilgiler Bilin alanna km olurlar. Veritabannn dnme asndan en nemli zellii, boyutlu olmas gereidir. Bilgiler zaman ve mekan asndan bilgi olarak deil, paket olarak ele alnacaktr nk. An olarak deil, olay ya da sre olarak ele alnacaktr. Resim olarak deil, en az birka resimden oluan bir klip olarak ele alnacaktr. nsan beyni, tek tek noktalar grebilir ama, ortada ok nokta varsa onlar izgi olarak grmek ister. Tek tek izgileri grebilir ama, ok izgi varsa onlar ekil olarak grmek ister. ok ekil varsa onlar anlaml bir manzara olarak grmek ister. Paralar da alglayabilir ama, onlar bir btn iinde alglamak eilimindedir. Yani alglad mekansal bilgileri gruplayarak deerlendirmek eilimindedir(Gestalt Psikolojisi bu temele dayanr). Bu yzden, eer ortada drt adet dikine balantl eit dz izgi varsa, bunlar drt adet izgi olarak deil de bir adet kare olarak ele almamz salayacak bir nc boyut eklemeliyiz tablomuza. Ayn ekilde, zamana yaylan mekansal deiiklikler olan olaylar kaydedebilmemiz iin de tablonun nc boyutuna ihtiyacmz olacaktr. Burada da, ksa zaman iindeki olaylar daha byk bir zaman paras iindeki olaylarla birletirip, daha byk resmi grmek eilimi vardr. Benim u anda ay iiyor olmam, bilgisayarda saatlerdir yaz yazyor olmam olaynn bir parasdr. Ama bu para, bardaa uzanmam, onu uygun ekilde yakalayp azma gtrmem, .vb. gibi alt paralara sahiptir. Ayrca bugn yazdm yaz da, haftalk, aylk, ., 25 yllk bir amacn kk bir parasn oluturmaktadr. Bu eilimin alt ve st zaman snrlar her canl trnde farkldr. nsanda doal olarak saniyeden balayarak, olaylar birka dakikalk bir btnn paralar gibi alglamak eilimi var gibi grnyor. Daha uzun zamanlar btnletirmek, eitim ve tecrbe sonunda, ek bir zihinsel aba ile mmkn olabiliyor gibi. Baka canl trlerinde, biyolojik ihtiyalarna gre bu sreler daha farkl olabiliyor. Hafzann ileyii ile ilgili olarak genellikle ksa sreli hafza ve uzun sreli hafza diye ikili bir model nerilir (ana hafza deposu ve n hafza olarak da adlandrlr). Baz bilim adamlar bunu yeterli bulmayarak l, drtl modeller nermilerdir. Bunlara gre, ok ksa sreli ve orta sreli olarak da ayrmak gerekmektedir. Baz bilim adamlar olgu hafzas ve beceri hafzas (bisiklete binme, mzik aleti alma vb. gibi kas hareketleri ile ilgili hafza) diye ayrma gitmilerdir. Baz hafza teorilerine gre, deriyi yzmek, o ma almak veya o penalt at gibi olaylar episodik hafza kapsamnda kaydedilirler. Fakat bu kaytlar orta vadede kaybolur ve sadece bu anlarn izleri, bunlara dair bir genel bilgi veya genel bir anlamsal ierik kalr. te bu izler, yani etiketler, dier baz kavramlarla birlikte semantik hafzay(semantic memory) olutururlar. Semantik hafza, episodik hafzann bir alt katman deil, ayr yaplanmas ve ileyii olan ayr bir hafzadr bu teoriye gre. Hafza ile ilgili bir baka snflandrma da, hafzay zaman temelinde ikiye ayrr: Gemi ile ilgili hafza(retrospektif memory) ve gelecek iin yaptmz planlar ve hayallerimiz ile ilgili hafza(prospektif memory). Baz bilim adamlar da hafzay bir btn olarak incelemek gerektiini, srelere gre blmenin hatalara gtreceini ne srmlerdir. Aada, Hafzann snflandrlmasna referanslar veren baz almalar aktaryorum:
Bellein, bilgiyi ileme ve yorumlamada (Information-Processing Model) farkl aamalar kat ettii bilinmektedir. Bunlar: duyusal kayt, ksa sreli bellek (alan hafza) ve uzun sreli bellektir (Banikowski & Mehring, 1999).

i) Duyusal Kayt: evre ile etkileim halinde bulunan birey, duyu reseptrleri vastasyla devaml kendine gelen uyarclar alglar. Bireyin grd, iittii, duyduu tatt ya da hissettii eyler duyusal kaytn ieriini oluturmaktadr. Bu hafzann kayt hz bir milyonUYARTI/saniye olarak belirtilmektedir (Soylu, 2004). Olduka byk bir kapasiteye sahip olan duyusal kayt ne yazk ki bu kayd saniyeler sonra kaybeder. Grsel bilgi 1 saniyeden az, dokunma ile ilgili bilgi 23 saniye, iitsel bilgi 4 saniye sonra kaybedilmektedir. Ancak yeterli dikkatin harcanmas durumunda duyusal kayttaki bilgilerin ksa sreli bellee aktarlmas mmkn olabilmektedir (Banikowski & Mehring, 1999). ii) Ksa Sreli Bellek (Primer bellek Short term memory): Dnmenin ounun ve bilgi ilemenin gerekletii ksa sreli bellek, belleimizin en fazla i gren blm olarak kabul edilmektedir. Gelen bilgiyi grntlemesi ve snrl kapasite ve srece sahip olmas en belirgin zellikleridir. Ksa sreli bellekte bilgilerin ou ses olarak saklanmaktadr. Bu bellekte tutulan bilginin miktar ve bilginin tutulma sresi yaa gre deimektedir. rnein bir yetikin tekrarlama yapmakszn 10 ile 20 saniye arasnda 5 ila 9 eyi ksa sreli bellekte tutabilmektedir. Ancak ou kii bir seferde yedi eyden fazlasn hatrlayamamaktadr. Ksa sreli bellee gelen bilgi iin alternatif bulunmaktadr. Ya bilgi ihmal edilir (unutulur), ya tekrar edilerek ksa sreli hafzada tutulur yada tekrarlama ile daha nceki bilgilerle birletirilerek uzun sreli bellee transfer edilir Ksa sreli bellekteki bilgiler bir sre hipokampste saklandktan sonra uzun sreli bellee aktarlmaktadr (Banikowski & Mehring, 1999; Ziylan, 2001). Yakn zamanlarda yaplan aratrmalar ksa sreli bellein, beyinde yeni sinapslarn olumas gibi yapsal deiiklere bal olmadn, beyindeki elektriksel ve kimyasal olaylara bal olduunu ifade etmektedir (Chudler, 2005). iii) Uzun Sreli Bellek (Long term memory): Uzun sreli bellek; sekonder (intermediate) bellek ve tersiyer bellek olarak iki safhadan olumaktadr. Bilgilerin yllarca saklanabildii sekonder bellekteki herhangi bir bilginin hatrlanmas gtr. Bir bilginin bu bellee aktarlmas iin 30 dakika ile 3 saat arasnda bir zaman dilimi gerekmektedir. Ksa sreli bellekteki bilgilerin sekonder bellee aktarlmas iin bilgilerin kodlanmas gerekmektedir. Benzerlik ya da ztlklarn snflandrld bu bellekte detaylar geri planda, genellemeler ise n plandadr. Bu bilgilerin uzun sreli bellee aktarlmas, bilgilerin tekrar edilmesi ile gereklemektedir (Ziylan, 2001). Bilginin hem grsel hem de szel olarak depolanabildii tersiyer bellein en belirgin zellikleri ise; limitsiz kapasiteye sahip olmas, depolanan bilgiler arasnda gl bir balantlar a oluturmas ve uzun bir srece sahip olmasdr. Bilgilerin tersiyer bellee aktarlmas g olmakla birlikte, bu bellekte depolanan bilgiler bir mr boyu hatrlanabilir. Bir bilginin uzun sreli bellee yerletirilebilmesi iin sk sk tekrar edilmesi gerekmektedir (Ziylan, 2001). Uzun sreli bellekte szckler genellikle iitildikleri sesleriyle birlikte deil, tadklar anlamlar ile saklanmaktadr. Bunun dnda uzun sreli bellekte ses, koku ve grntlerin saklanmas da mmkndr. Bir bilginin uzun sreli bellekte saklanmas ancak beynimizdeki nral balantlarda meydana gelen kalc fonksiyonel, biyokimyasal ve yapsal deiikliklerle mmkn olabilmektedir. Uzun sreli bellek kendi ierisinde semantik(DECLERAT VE), episodik ve ilemsel olmak zere farkl blmde incelenebilmektedir (Banikowski & Mehring, 1999; Ziylan, 2001). Yaygn olarak bilinen bu bellek trleri dnda; anlara ilikin bellek, anlamlara ilikin bellek, rtk bellek (farknda olunmayan), ak bellek (farknda olunan), doutan ve kazanlm bellek gibi dier bellek trleri de bulunmaktadr (Karaka, 2005).

Bellekteki bir bilginin hibir zaman uzun sreli bellee aktarlmam olmas, uzun sreli bellekteki bilgiyi hatrlama yeteneimizi kaybetmemiz ve uzun zamann gemesi gibi faktrler rendiimiz bilgileri unutmamza neden olmaktadr (Banikowski & Mehring, 1999). 1
Ayrca bkz: STRATEGIES TO ENHANCE MEMORY BASED ON BRAIN-RESEARCH By: Banikowski, Alison K., )

Bilisel bilim psikologlar bellein, duyusal kayt, ksa sreli bellek veya ileyen bellek ve uzun sreli bellek olmak zere bileenden olutuunu ifade etmektedirler. Bilginin ksa sreli olarak depoland yere ksa sreli bellek ad verilir, eer bilgi bellekte tutulmaya gerek grlmezse, bellekten birka saniye sonra atlr ve artk geri dndrlemez. Bilginin bellekte tutulmasna karar verilirse, bilgi, uzun ve ksa sreli bellek arasnda bir ara ilevsel bellek olarak ilev gsterdii tahmin edilen ileyen bellee geer. Birok modele gre, ileyen bellein bir blm belirli bir zaman dilimi iin snrl saydaki bilgiyi depolar, buna karlk dier blmleri bu bilgiyi anlamlandrmak iin ilemeye balarlar. Bu bilgiyi ileme etkinlii bittikten sonra, anlam uzun sreli bellekte depolanr (Carpenter ve Just, 1989: 3132) leyen bellek(Working memory)=Muhakeme: nsanlarn merkezi ilemcisi, ileyen bellek olarak adlandrlmaktadr. Bilisel bir sreci etkilemek iin, bilgi uzun sreli bellekten geri getirilip ileyen bellee atlmaldr. leyen bellek bu yzden uzun sreli bellein aktif blmn oluturmaktadr (Kintsch, 1998: 217). McNabb ve Thurbere gre (2006: 21) ileyen bellek, ierik, metin yaplar, kelimelerin anlamlar, ncl bilgi ve kelime hazinesinin geri getirilmesini belirleyen, uzun sreli bellein aktif blmyle ilgili teknik bir kavramdr. Aktif olan ileyen bellek, dnceler gelitirmeye ve deitirilmeye devam ederken, geici olarak bilgiyi depolar. ... Bilginin deitirilip dzenlenmesi ve ksa sreli olarak depolanmasndan sorumlu olan ileyen bellek, bu zelliinden dolay okuma anlama, zihinsel aritmetik ve kyassal usa vurma gibi deiik etkinliklerde, insan bilii iin ok nemlidir (Zoelch vd., 2006: 40) Osaka ve Osaka (2002: 155) ileyen bellein, e zamanl olarak bilginin ilenmesi ve depolanmasyla ilgili olan bir zihinsel hafza sreciyle balantl bir kavram olup, okuduunu anlama, renme ve usa vurma gibi karmak bilisel bir srete nemli bir rol oynadn belirtmektedirler. ..... etcher (2006: 189) dinlemenin ve okuma anlamann, ierisinde kelimelerin ve cmlelerin daha kapsamal bir ekilde ilenmesi ve art alan bilgisiyle uyumu iin tutulduu, ve bir metne ait daha nceden yaplm yorumlarn, yeni gelen bilgiyle ilikisi gz nnde bulundurularak yeniden deitirilip dzenlendii bilisel bir alan olan ileyen bellee ihtiya duyduunu ifade etmektedir. Huey (1908) (akt. Jonides, 1995: 229-230) dile ynelik okuma anlamada ileyen bellein kullanlmas gerektiini belirtmektedir, nk ileyen bellee bir cmlenin banda yer alan kelimeleri depolamak iin gerek duyulmaktadr, bunun sonucu olarak daha sonra gelen kelimeler tutarl bir anlam btnl iinde bu kelimelerle uyumlu hale getirilebilirler.(neden kelimelerle dndmz bu olay aklayabilir. Ses ileme blgesi-auditory blgeler, daha uzun sre, 4 saniyeden fazla sre uyartlar takip edebiliyor(Baar). Halbuki visual blge, daha ksa sre takip edebiliyor. Dnme srasnda en uzun sre takibini salayan organmz kullanmamz doal. Bu yzden dnrken fotoraflar deil de kelimeleri-sesli uyaranlar- kullanyoruz. Tabii, visual
1

Esra Kele, Salih EPN , Beyin ve renme

uyaranlar da buna elik ediyor. Ama yalnzca elik ediyor.) (Grsel bilgi 1 saniyeden az, dokunma ile ilgili bilgi 23 saniye, iitsel bilgi 4 saniye sonra kaybedilmektedir. Ancak yeterli dikkatin harcanmas durumunda duyusal kayttaki bilgilerin ksa sreli bellee aktarlmas mmkn olabilmektedir (Banikowski & Mehring, 1999) leyen bellek kavram iki adan ksa sreli bellek kavramndan ayrlmaktadr. leyen bellein tek bir paradan daha ziyade, bir dizi alt sistemi ierdii var saylmaktadr. Baddeley ve Hitch (1974) (akt. Gatercole ve Baddeley, 1993: 4) ileyen bellein bileenini belirlemilerdir. Bu bileenlerden ikisi, fonolojik dng (phonological loop) ve grsel-mekansal kopyalamadr (visuospatial sketchpad). Bu bileenler gelen bilgilerin aklda tutulmasndan sorumludur. Fonolojik dng, iitsel olarak gelen bilgilerin kullanlmas ve korunmasyla ilgilenirken, grsel-mekansal kopyalama, grsel ve yersel bilgilerin ilenmesi ve aklda tutmasyla grevlidir. Fonolojik dng szel bilginin depolanmasndan ve ilenmesinden sorumlu iken, mekansal ve grsel kopyalama ise, mekansal ve grsel bilginin ilenmesinden ve depolanmasndan sorumludur (Haris; Cady, QuocTran, 2006: 72). nc bileen olan merkezi yrtc (central executive) ksa sreli bellee gelen bilgilerin tutulmas iin hangi deponun kullanlacann seilmesinden ve bu bilgilerin derlenmesinden sorumludur.(Biz modelimizde bu alt alanlar, geici muhakeme tablolar olarak adlandryoruz-N.Bencan)1 Hafzann baka snflandrma trlerini de baka bir almadan izleyelim: Hafzann bilinen iki alt tr vardr. Kapal (implisit ya da prosedrel) hafza alglama ve motor devler iindir, bilinddr. Ak (eksplisit, epizodik ya da deklaratif) hafza ise bilinli, hatrlama gerektiren hafzadr. Kii, yer, nesne ve olgular hatrlamak iin gereklidir. renme santral sinir sisteminde nrokimyasal deiikliklere neden olmaktadr. En basit renme formlar habitasyon, sensitizasyon, klasik artlanma ve operan artlanmadr. Bu renme biimlerinin hepsi de duyusal nrondaki nrokimyasal bir deiikliin (eksitatr nrotransmitter salnmasnda azalma ya da artma) sonucudur.(1) Habitasyon (Alma): Kapal hafzann en basit formu olan habitasyonda, hayvan zararsz bir uyarann zelliklerini ve tekrarlayan uygulamalar sonucunda ona aldr etmemeyi renmektedir. Uyaran yinelendiinde, duyusal nronlarca oluturulan monosinaptik uyarc potansiyeller giderek azalmaktadr. Sinaptik geiteki bu azalmann ise duyusal nronlarn presinaptik terminallerinden salnan nrotransmitter miktarndaki azalmaya bal olduu bulunmutur.(2) Sensitizasyon (Duyarllama): Sensitizasyonda habitasyonun tersi biimde, organizma zararl bir uyarana maruz kaldnda hem o uyarana hem de zararsz baka uyaranlara daha gl cevap vermeyi renmektedir. Sensitizasyon heterosinaptik bir sretir.(3) Sinaptik gcn artmas zararl uyaranla aktive olan modlatr internronlarla tetiklenmektedir. Modlatr internronlar duyusal nronlarn presinaptik terminalleri zerinde akso-aksonik sinapslar oluturmaktadr. Zararl uyaran sonras internronlardan serotonin ve dier nrotransmitterler salnmaktadr. Bu nrotransmitterler presinaptik blgedeki reseptrlerine balandktan sonra gen ifadesini deitirerek dakikalar sresince duyusal nronun terminallerinden transmitter salnn artrmaktadr (ekil 1). Tekrarlayan uyaranlar ise balantlarda gnler sren glenmeye neden olmaktadr.(4)

Salih ZEN C , leyen Bellein Okuma Anlama Srecindeki Rol ve levi:

Klasik artlanma: Klasik artlanma sensitizasyondan daha karmak bir renme trdr. Bunda organizma bir tip uyaran dieriyle eletirmeyi renmektedir. lk olarak Rus fizyolog ve psikolog Ivan Pavlov tarafndan tanmlanmtr. Davransal olarak ntral bir uyaran (artl uyaran) destekleyici bir uyaranla (artsz uyaran) birlikte uygulandnda olumaktadr. Eitimden nce hayvanda artsz uyaran refleks bir cevap oluturur ancak artl uyaran oluturmazken, ikisinin kritik arayla uygulanmasyla yaplan eitim sonras, artl uyaran tek bana artsz uyarann oluturduu refleks cevab oluturabilmektedir.(5) Operant artlanma: Organizma klasik artlanmada iki farkl uyaran arasndaki ilikiyi renirken, operan artlanmada bir davran ve onun karl arasndaki ilikiyi renmektedir. Her ikisinin benzer nral dzenekleri paylat dnlmektedir. Her ikisinde de zaman aral nemlidir. (10) Sabahleyin duyduumuz taze yaplm kahvenin kokusu, ya da di hekiminin bekleme odasndaki ses ve koku bize gemi olumlu ya da olumsuz deneyimlerimizi hatrlatr. Operan artlanmada davran, karlnda ald dl ya da cezaya gre renilmektedir. Pozitif ve negatif pekitirme davrann tekrarlanmasn kolaylatrrken, davrann karlnda verilen ceza davrann tekrarlanmasn zorlatrmaktadr.(1) Operan artlanmadaki renme dzenekleri psikiyatride, zellikle davran terapisinde kullanlmaktadr. Operan artlanma sadece yksek organizmalarda deil, omurgasz ve basit canllarda da davran deitiren bir hafza tr olarak grlmektedir.(11)1 Hafza ve onun eitli uygulamalar bugn Bilgisayarlarmzda kullanlmaktadr. ROM, RAM, N Bellek, Tampon Bellek, ses kartlar ve grnt kartlarndaki, yazclardaki zellemi hafzalar rnek olarak verilebilir. Beynin almasndan ne lde esinlenerek dzenlendiklerini anlatmak iin ksa bir rnek verelim: Yeni gelen beklere yer amak iin, nbellein iinde bulunan bek veya beklerin silinmesi gerekir. Hangi beklerin nbellekten boaltlacan belirlemek iin kullanlan kurala Yaz-Sil Denetimi(Replacement Policy) denir. Yaz-sil denetiminin ana sorunu ileride en az kullanlacak olan bein tahmin edilip nbellekten silineceeni belirlemektir. Donanmn hangi bein en az kullanlacan belirlemesi olduka zordur. Gnmzde hangi bein nbellekten silineceini belirlemek iin kullanlan 2 yntem vardr: Rastgele bek karlmas: nbellekteki herhangi bir konumdaki bek silinir ve bellekten getirilen bek bu konuma yazlr. Bu yntem pek salkl deildir. nbellekte sk eriilen bir bein silinmesine ve zaman kayplarna yol aabilir. En eski bein karlmas: Bu yntemde ilk giren ilk kar(FIFO) mant kullanlr.( nsan beyni de byle alr N.B.) Son zamanda en az kullanlan bein karlmas:(Least Recently Used - LRU) nbellekte bir konuma veri yazlacaksa, beklerden son zamanda en uzun sredir eriim yaplmayan bek karlr. nbellein dinamik kullanm hakknda bilgi gerektirir. Bu nedenle maliyet daha fazladr, ancak FIFO ynteminden daha baarldr.

Sevda DEM RC , Erturul EEL, renme ve hafzann hcresel dzenekleri ve psikiyatrik hastalklarla ilikisi

Optimum yaz-sil denetimi: Gelecekte hangi beklere hangi sra ile eriim olacan bilmeyi gerektirir. Bu sra tahmin edilebilir, ya da kod daha nce altrlarak grlebilir. Ancak maliyet yksektir.1 HAYAL: (). Bilin perdesinde oynayan film. n Muhakemenin tetiklemesi yolu ile(arm da denir) Hafzadan gelen bilgilerin Muhakeme alannda yeniden temsili(representasyonu). Geree uygunluk denetimi yaplyorsa Muhakeme, Yaplmyor da serbest aka braklyorsa Hayal deriz. GZ: (). duyular(internal senses)(iner speech, visual imagery, ) Yalnzca gz deil, tm d duyularmzn(Grsel-Visual-, itsel-audotory-, dokunsal-tactil-, tattaste- ve kokusal-olfactive-) sanal-virtual- karlklar vardr. Muhtemelen ar, denge ve dier i duyularmzn da. Bunlar beyinde ayr merkezler olabilirler. Ama yalnzca ilgili duyularn, Hafzadan ayn uyary aldklarnda yeniden aktiflemesi de olabilirler. Uyar sinir ularndan da gelse, hafza kodlarndan da gelse, ilgili duyu merkezlerinde ayn izleri harekete geiriyor olabilir. Bu konu nrofizyolojide aydnlatlmay bekleyedursun, bilgisayarda byle bir sorun bulunmamaktadr. Biz bu representasyonu bilgisayarda birok teknik kullanarak oluturabiliriz. Sonuta yaplan, hafza kodlarna ulaldnda ilgili duyu dosyasn altrmaktan ibarettir. Belki en kolay yolu da, her bir duyu alanna karlk gelecek ekilde ayr hafza tablolar oluturmak olabilir. Hafzann sorgulama sistemi, Darya bakan gzmz dnda ayr bir Gz gibi, bir satra deil bir alana bakar. Odakland eyi evresi ile birlikte alglar, ama netlii evreye doru giderek azalmaktadr. Olay temelinde alr. Bir Olay ise, zamana yaylm bir grup Bilgiden baka bir ey deildir. Genellikle bir(veya birden fazla) nesne, deimeyen(veya farkl biimde deien) bir zeminde hareket etmektedir. Canl organizma, bu hareketleri takip edebildii lde nesneyi yakalar veya ondan kaabilir. gz, insan hafzasnda normalde be-on saniyelik olaylar(20-40 satr) bir bakta grebilecek yapda gibi grnyor(Bkz. Alg). Bu kesit, i gzn zorlanmadan odaklanabildii kesittir. Ama bu odan dnda, Hafzada bu kesitin ncesinde ve sonrasnda daha geni bir kesiti de daha bulank olarak alglar. Kesintili sramalarla da(Sakkadik hareket) o bulank alanlara hzl gidipgelmeler yapar. gz, arm gereklerine gre odandaki satrlar geici Muhakeme tablolarndan birisine kopyalar. Bu suretle o Bilgiler Bilin alanna km olurlar. leyen Hafza... kendi iinde iki duyusal bilin ierir; iitsel alan -the phonological loop- (iten konuma iin) ve grsel alan -the visual sketchpad- (grsel canlandrma iin). itsel alan, sol yarkrenin klasik konuma blgesi olan Broca ve Wernicke alanlarn kullanyor gibi grnr. Wernicke alan, iitsel kortekse komudur... Ayn ekilde, grsel canlandrma da grsel kortekse ihtiya duyar gibi grnyor, zellikle de gl canlandrmalarda. leyen Hafza, bu iki isel bilin alannn da amal olarak kullanld yerdir. (Bernard J. Baars The global brainweb: An update on global workspace theory) GD: ( nstinkt). Hayvanlarda, bir trn btn bireylerinde ortak olarak bulunan, trn hayatta kalmasn ve devamn salamaya ynelik drtlerin tm. Bitkilerde de benzeri mekanizmalar vardr, ama bunlar hayvanlardaki gibi gd veya drt snfnda deerlendirilmezler. Bunun
1

http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0%C5%9Flemci_%C3%B6nbelle%C4%9Fi

nedeni, Gd veya Drtlerin davran ile, yani hareket ile ilgili kavramlar olmalardr. Bitkiler ise insanlar asndan anlaml bir hareket hzna sahip deillerdir, hareket edemez snfta deerlendirilirler. DRAK: (Perception). Algy Bilgi haline getirme sreci. drak bir ilemi, Bilgi bu ilem sonucunda elde edilen eyi ifade eder. Duyu organlarmzdan kalkan sinirler, d ve i etkileri beynimizin ilgili blgelerine ulatrrlar(Alg). Bu uyartlar Hafzada sorgulanp, uygun eleme bulunduu anda tannr, bilinir olurlar. te bu ileme drak etmek denir. Alg, drak sayesinde Bilince kar. drak edilmemi Alg, ancak Bilin d ilemlere konu olabilir. drakin llebilir zellikleri vardr. Psikometrik lmlerde, insanda ortalama idrak sresinin saniye (250 milisaniye)olduu bulunmutur. Bu sre, bir duyu organna uyart verildikten sonra, o uyartnn fark edildiinin denek tarafndan bildirilmesine kadar geen sredir. Algda sinir hcrelerinin iletim hz, eitli duyu organlarnda farkldr(50-200 milisaniye). Ayrca pepee uyartlarda giderek uyart sresinin uzamas ve iddetinin dmesi (yorulma) szkonusudur. Halbuki drak olay btn duyu organlarnda ayn srede gereklemektedir ve yorulma da szkonusu deildir. Bu da bize, drakin duyu organlar ile deil, beyinde baka bir merkezle ilgili olduunu gsterir. Ayrca drak, sinir hcreleri gibi bir defalk atmlarla almaz. drak, resimleri bir Olay haline gelinceye kadar sralar. Bu konuda Susan Blackmore, ses idraki konusunda unlar yazyor: Sesler yalnzca belirli bir zaman sresince alglandnda bir idrak olutururlar. Dikkatimizi bir sesten baka bir sese evirdiimizde, mesela araba sesinden ocuun sesine, yeni sesi idrak etmemiz iin bir sre geer. lk frekansta o sesi tanyamayz, belirli bir zaman bandnda o sese ait frekanslar blok olarak sorgulayp tanmamz gerekir. (Susan Blackmore, There is no stream of consciousness) LG : (Affinity). Belli bir amaca ulamak iin Duygunun ve Dikkatin olumlu ynelimi. lgi, i veya d bir uyarana kar, organizmada bir ynelme, yaklama tepkisi ortaya karan duygudur. Korkulup kalan bir uyarana kar da ilgi duyulabilir. Bu defa ilgi, onu tanmaya ve aratrmaya yneliktir. Yani organizma bir btn olarak objeden uzaklamakla birlikte, gz, kula ve bilinci ona ynelmektedir. lgi eken ey veya olayn, ilgi sresince allmn veya beklenenin dnda bir geliim gstermesi, HAYRET uyandrr. Eer ilgi, bir tepki gerektiriyorsa ve bu durumda hayret szkonusu ise, ne tr bir tepki gsterileceini kestirememekten dolay AKINLIK doar lginin derecesinde normalden aaya doru gerilemeler olabilir. Bunlar genellikle patolojik haller gsterirler. Durgunluk, isteksizlik, ilgisizlik, bezginlik, duyarszlk halleri, ya ruhsal, ya da bedensel bir hastalk hali ile birlikte ortaya kan, ilginin krelme derecelerini ifade ederler. LHAM: (Esin, nspiration). Etkilenme, arm veya ie domayla akla gelen yaratc duygu, dnce, ilham.1 n Muhakemenin, Bilin tarafndan beklenmeyen sonucu. Daha nceki karmlara uyan, beklenen Bilgiler lham olarak deerlendirilemez. Daha nceki Bilgilere uymayan beklenmeyen, ama yararl ve ncekilerle uyumlu yeni Bilgiye lham deriz. MAN: (Belief). Deneysel olarak dorulanmam, pratikle desteklenmemi olan benimseme Bilgi, kantlanm ya da kantlanabilir olandr. man ise kantlanmam ve asla kantlanamaz

TDK Gncel Trke Szlk

olandr. Daha ok dinsel ierikli olarak eklindedir.(Felsefe Szl)

kullanlr. Dier alanlarda kullanm

nan

NAN: (Belief). Bir kanaate dayanarak varlan Yarg. Bilgi, Muhakemeye dayanarak elde edilen Yargdr. STEK: ()Bir eye duyulan eilim, arzu, evk.1 Bir programn kendi steklerini retebilmesi mmkndr. Kendi isteklerini retebilen ve hafzasndaki verileri deerlendirerek bu isteklere ulamann yollarn nasl arayabileceini renebilen bir program, aradmz Genel Amal Yapay Zeka olacaktr. Sorun, bir programn nasl stek oluturabileceine, bu istei nasl bir Ama haline getirebileceine, ve bu amaca ulamak iin verileri nasl ileyebileceine dair bir model oluturmaktr. Dnmenin en nemli altyap esi istektir. stek olmadan muhakemeye balanamaz. Boveririz, kafamz evirip gideriz. Beyinde istek, igdlerimiz yolu ile salanr. Ia ynelmek, karanlktan kamak, besine ynelmek, anneye ve kendi trmzden canllara yakn durmak, kar cinse ilgi duymak, souktan korunmak ve gvenli ortamlara ynelmek bunlardandr. Merak, aratrma, deiiklie ynelme ve dzen isteme de bu kapsamdadr. Bu temel isteklerin zerine, daha sonra edindiimiz tecrbeler yolu ile ok eitli ve incelmi istekler eklenirler. Salt zihinsel istekler de bunlardandr. Hayatmz iin hi de gerekli deil gibi grnen bir yn eyi bilmek isteriz ve kafa yorarz. Bir eyi istiyorsak ve ona ulamada engeller varsa, ite o zaman nce kzgnlk, sonra muhakeme balar. kisi de fayda vermiyorsa, vazgeme davran ortaya kar. stek Modl, bir Yapay Zekann hayati paras olacaktr. Eer bir stek Modln iletebilirsek, bugnk programlama teknikleri ile zemeyeceimiz sorun yoktur. Bu modl, klavyeden girme yerine, programn bir tr oto-tklamalar yapmasn salayacaktr. Bilgisayarlar kullancnn isteklerini yerine getirir, kendileri bir ey isteyemezler denir. te, kendi isteklerini retebilen bir program, Yapay Zekann kapsn aralar. Peki nasl alr istek? Bebekte, nce ilgi vardr. lgi, istee dnr veya dnmez. lginin istee dnmesi iin, ilgi objesinin elde edilebilir olmas gereklidir, bunun mmkn olup olmadn da tecrbelerimiz bize syler. lgi, genetik olarak fizyolojik ihtiyalarmza ynelmitir: Besin, uygun ortam ss, gvenlik, k gibi. Sonra zihinsel ilgi unsurlar gelir: Yeni olan, farkl olan, iddetli olan duyumlara ilgi. Genel olarak alglarda uyum ve baz zel durumlarda uyumsuzluk da ilgi eker. Anlk ruhsal durumumuza gre, ilginin hedefi deiiklik gsterir. Ayn ortamda bazen iyi, ho, gzel eyler ilgimizi ekerken, bazen kt, irkin eyler ncelikle ilgi alanmza girebilirler. lgi ve istek, bebekte zamanla oluacak olan benlik bilincinin iinde yer alrlar. Tecrbeler biriktike, istenen ve istenmeyen obje, ortam ve olaylar, iyi-kt, sevgi-nefret gibi snflarda kavramlatrlrlar. Ayrca sosyal bir tr olmamzdan gelen sosyal igdlerimiz vardr. Aidiyet
1

TDK Gncel Trke Szlk

duygusu, takdir edilme ve beenilme duygusu, dierlerinden stn olma istei, en iyileri dierlerinden nce elde etme istei gibi sosyal istekler de benlik bilinci altnda rgtlenirler. Son olarak bedensel yorulmadan kanma, zihinsel yorulmadan kanma, can skntsndan kanma ve elenmeye ynelme gibi biyolojik isteklerimizi de ekleyelim benlik bilincine. te bu istek ve kanmalar, her trl muhakememizin temelini olutururlar. Motivatrdrler. Bunlar olmadan hayal olur, ama muhakeme olmaz. Bilgisayarda bir stek oluturmak ne kadar zordur? En basit ekli ile istek, tek kademeli ifthen koulu ile yaratlr. u artlar var ise, yle davranmay iste, veya tercih et! Bu artlar insandaki gibi 100 civarnda hormon, enzim ve sinaptik transmitterlere gre kademelendirelim. Ayrca, belirli bir anda, o ana zel bir tek davran gelitireceimize gre, bu artlarn bir arlkl ortalamasn dikkate alacamz da dnelim. stne, hafzamzda yer alan, benlik bilincimize bal yzlerce daha nce oluturduumuz- yargnn bazlarnn da birer art oluturacan dnelim. te bu kadar parametre arasndan ifthen nermeleri ile oluturacamz son ortalama, makinemizin isteini oluturacaktr. Yapay Zekada bu artlar daha snrldr. 20 kadar duygusal deerin, beyindeki enzim ve transmitterlerin dnme ile ilgili olanlarnn yerini tutabileceini syleyebiliriz. Bilgisayarmzn, evdeki radyoyu kskanmas gerekmeyecektir sonuta. Hafzadaki benlik bilinci yarglar ise, tpk beynimizdeki gibi, otomatik olarak arta dnen yapda olacaklardr. Beyinde, bir yarg oluturur ve onu duygusal bir deer ile balantlandrrz. Programda ise, bir yarg ifadesi oluturur ve ona bir duygu deeri veririz. Sonra, eer o yarg arlmsa, bu duygu deeri u ise, ortalamaya u formle gre deer gnder deriz. Bebek, uykudan uyanr ve yatt yerden etraf izlemeye balar. Bir sre sonra sklr(monotonluktan sklma da igdlerimizdendir). Sklma balaynca, ilgi hafzadaki elenceli kaytlara ynelir. Bunlar iinde hemen hepsinde obje olarak anne vardr. Anne, bir ekilde eriilebilir durumdadr, nk daha nceki rasgele davranlarda eriilmitir. Anneyi ister. Fakat anne yoktur. ok ister. Anne gene yoktur. El-ayak hareketleri ile, sinirlenerek tepki gsterir. Anne gene yoktur. Sonunda, daha fazla sinirlenmesi onu alama tepkisine gtrr. Sinirlenme, daha ok sinirlenme ve alama, istein nnde bir engel varsa ortaya kan ilkel fizyolojik tepki biimimizdir. Alamadan sonra anne gelir, kucaklar, pplar, gzel sesler karr, meme verir, oynar. Uyanp etraf seyretmeye balamasndan itibaren bu olay, veritabanna bir satr grubu olarak kaydedilmitir. Buna benzer olaylar tekrarlandka, bebek, her defasnda bir nceki, iki nceki olaylar(benzer satr gruplarn) da hatrlayacak ve onlar ile ayn olan stunlar mimleyecektir(aynlk deeri veya tekrar deeri atama). Belki 5-6 tekrar sonunda, dier pek ok ey deitii halde, alama ve annenin gelmesi ikilisinin hep ayn kaldn grecek ve bu ikiliyi nceki satr gruplarnn zeti veya stkavram haline getirecektir. Bu bir yarg oluturmadr. Deer verme ve oluturulan yarg, bir muhakeme ilemidir. Yarg; alarsam anne gelir veya anneyi istiyorsam ve anne ortada yoksa, alamalym eklindedir. Beynimizde bu tr yarglar genelletirilme eilimindedir. Byle bir yarg otomatik olarak, herhangi bir eyi istiyorsam ve o ey ortada yoksa, alamalym ekline evrilir. nce genellenir, sonra, gelien olaylarda dorulanp dorulanmadna gre, snrlandrlr yarg. leriki yllarda bebek, dzenli bir gelir(fizyolojik ihtiyalara balanr) veya itibarl bir mevki(sosyal stat ihtiyacna balanr) iin kaba bir yol haritas oluturacak(gelecek hayali), bu yol haritasna yksek bir nem deeri verecek, bu yol haritas dorultusunda SSde en az filanca puan almas iin Trke

testlerinde eksik olduunu grd baz ynleri tamamlamak zere belki bir dnem kendisini romanlar okumaya verecektir. Roman okuma istei, aslnda can skntsndan veya macera sevdiinden(deiiklik istei ile elenme istei birlikte) deil, fizyolojik veya sosyal ihtiyalara balanmaktadr bu kiide. Her isteimiz, benliimizi tatmin iindir ve benliimizin tm ihtiyalar, son analizde fizyolojik, sosyal ve bedensel ihtiyalarmzn trevlerinden ibarettir.

Motivasyon iten gelen ve dtan gelen isteklendirme olarak ikiye ayrlabilir. ten gelen isteklendirme kiinin ne istedii ve neye ihtiya duyduu ile ilgilidir. Dtan gelen isteklendirme ise bizim dmzdaki birinin bir eyi yapmamz istemesi olarak ifade edilebilir (Weiss, 2000).

ZLEN M: ( ntiba, mpression). Kanaat olarak ifade edemediimiz, daha mulak yarglarmza izlenim deriz. Bir Bilgi eer Bilince deil de Bilin d verilere dayanyorsa, yani onu Muhakeme edemiyor veya adlandramyorsak, Figrlere deil de Fonlara dayanyorsa, o Bilgiye zlenim deriz. Bebeklikten beri edindiimiz tecrbeler, bizde baz baklar oluturur. Bunlardan birisi, bir tasvire veya olaya yklenen zellikleri, o tasvir veya olayn elemanlar da tar izlenimidir. KANAAT: (Zan, Surmise, Belief ). Kanaat, Yarg ve man( nan), Bilgilerimizin birbirleri ile ilikisinin kategorileridirler. Ali Geliyor. lk Bilgimiz bu ise ve elimizde bununla elien baka bir Bilgi yoksa, bu Bilgi genellenir. Yani, Aliler gelir ve bir ey geliyorsa, o ey Alidir deriz. Her iki genelleme de, Kanaattir. Hem Ali hakknda, hem de gelme eylemi hakknda oluan kanaatimizdir. lk Bilgi, eer daha nceki bilgilerimizle elimiyorsa, genellenir ve Kanaat olur. Daha sonra gelen destekleyici Bilgiler, Kanaati glendirirler. Eer bu Bilgiler bizim iin nem ve sreklilik tayorlarsa, salam bir Kanaat haline gelirler(bkz. artl Refleks). Eer ardndan gelen Bilgiler ilk Kanaat ile eliiyorsa, Kanaati zayflatrlar. Bir eliik Bilgi ile zayflam Kanaat, phe duygusunu uyandrr.(Bkz. phe). phenin kart emin olmaktr ve Tatmin duygusundan kaynaklanr(bkz. Tatmin). Emin olma, eitli nan kademelerini ifade eder. En yksek derecesi man olarak adlandrlr. Hareket ve duygularla ilgili artl reflekslerimiz, Doal reflekslere dayanr, onlar zerinde ina edilirler. Kanaatlerimiz de Duygusal Deerler ve Bilisel Deerlere dayanr ve onlar zerine ina edilirler. Hafzadaki bir grup satr Bir simge ile iaretleyip onlar yeni bir Bilgi yapma, yani isim verme, bir Muhakeme olaydr. Bir Muhakeme olayndan geen Kanaat, artk Yarg olur ve kendi kategorisinde salam yarg, pheli Yarg olarak deerlendirilebilir. Bir Muhakeme ilemine konu olmam Kanaat, pekimi bir artl Refleks haline gelmise bile, henz Kanaattir. Henz bir isim verilmemi Bilgi, Kanaat kategorisinde bir Bilgidir. Bir Bilgi eer Bilince deil de Bilin d verilere dayanyorsa, yani onu Muhakeme edemiyor veya adlandramyorsak, Figrlere deil de Fonlara dayanyorsa, o Bilgiye zlenim deriz. Olay ve Tasvirlerin duyu tablolarnda fiziksel karlklar vardr. Ama dnsel ilemlerin, balantlarn, artl Reflekslerin duyu alanlarnda fiziksel karlklar yoktur. Onlara bir isim verdiimiz anda, bir kelimenin grsel Tasviri ve bir ses beinin iitsel Olay eklinde fiziksel

karlk da kazanrlar. Tm bu Tasvir ve ses kazandrma olaylar, Muhakeme alannda gerekleir ve bylece Kanaat, Yarg kategorisine gemi olur. arm, Hafzadan bir grup ardk satr szp geici Muhakeme tablosuna alr. Bu tablodaki yzlerce satr arasnda, i gzn oda, dikkati, ortada bulunan, diyelim ki 20 satrdadr. Muhakemeye alnan bu 20 satrdaki bilgilerdir. Ama tpk gzmzn titreimler yaparak odak dndaki blgelere de hzla kayp-yeniden odaa dnmesi gibi, i gz de hzl sramalarla tablodaki dier satrlara da baklar atp durur. te bu bak atmalar, tablodaki Olayn btn hakknda bir Kanaat oluturur. Odaktaki Olay kesiti Muhakeme edilmektedir, ama bu Muhakemeye Olayn btn hakknda bir Kanaat de elik etmektedir. Odaktaki Olay kesiti Muhakemedeki Fikirin Figr, elik eden Kanaat de Fonudur. Bilin bu sratli sramalar takip edemez, ancak baz Tasvir alar olarak alglar. gz, geici Muhakeme tablosunda, odak dnda sramalar yapmakla kalmaz, bu srad satrlarn ana hafzadaki balant linklerine de sramalar yapar. Bu sramalar da Kanaat oluumuna etki ederler. Bu tablo d sramalar, lham yollarmzn bir ksmn olutururlar. KAVRAM: (Conception). Szcklere gerek anlamlarn vermek ve bunlar araclyla dnmek, olaylarn ve srelerin zn kavrayp temel yanlarna ve zelliklerine ilikin genellemeler elde etmek olanan salayan, nesnel evrenin insan dncesindeki yansma biimi.1 Dnyadaki nesnelerin, durumlarn, hareketlerin ve tasavvurlarn dildeki ifadesidir. Kavramn deeri, nitelii ayn dili konuan kimselerce aa yukar ayndr: ekmek, su, susuzluk, tembellik, delikanl, drtnala, tutumlu vb".2 1. Bir ey zerinde birok ayr alglar kapsayan genel dnce. 2. Bir olay, bir nitelik ya da nicelik zerinde oluan zihinsel imge. 3. Kaplam ve ierii bir im ya da szle anlatlarak anlam kazandrlan soyut dnce. 3 Dnyadaki nesnelerin, durumlarn, hareketlerin ve tasavvurlarn dildeki ifadesidir. Kavramn deeri, nitelii ayn dili konuan kimselerce aa yukar ayndr: ekmek, su, susuzluk, tembellik, delikanl, drtnala, tutumlu vb. 4 Bir milyar bilgi, hatta bir milyon bilgi beyin iin ok fazladr aslnda. Eer biz muhakeme iin bir defada yalnzca 7-10 bilgiyi kullanabiliyorsak, yz bin bilgi bile ok fazla olabilir. Beyin bunun iin bilgiyi azaltmay hedeeyen pratik bir yntem kullanr ki, ayn yntemi bizim de Yapay zekada kullanmamz gerekir. Beyin, alglad objedeki, manzaradaki pek ok parametreyi azaltp, giderek tek parametreye indirmeye alr. Onu bir sembol ile anmak, ona bir zel isim vermektir bu olay. Bu, dnmenin doal bir parasdr ve muhakeme yeteneini artrmann yegane yoludur beyin iin. Muhakeme odasna bu isim alnr. sim, muhakemenin alabilmesi iin elzem grnyor. Bunun nedeni belki de, beynimizin ses izleme yeteneinin, grnt izleme yeteneinden farkl olmas olabilir. Beyin eitli frekanslardan oluan bir
1 2

TDK Bilim ve Sanat Terimleri Ana Szl(BSTS) / Toplumbilim Terimleri 1975 BSTS / Gramer Terimleri Szl 2003 3 BSTS / Eitim Terimleri Szl 1974 4 BSTS / Gramer Terimleri Szl 2003

ses beini saniyeler boyunca izleyip, sonra hepsine birden bir anlam ykleyebilir. Drt saniyelik bir mzik parasn izlediinde, beyin, yz civarnda ses algsn biriktirip sonra ona bir anlam atamas yapyor demektir. Grnt ilemede ise bu hz ve kapasiteye ulaamyor gibi insan beyni. simleri, iimizden konuma gibi izleriz Bilincimizde. Belki de Muhakeme alan, daha kolay geldii iin ses temelli bir alma sistemi uygulamaktadr ve bu yzden isim verilemeyen, salt duyu alanlarndaki izlere dayanan verilerle alamamaktadr. Fakat sonuta, bu isim ile ilgili tm parametreler, ilgili tablolarda da muhafaza edilmeye devam edilmektedir ve stelik isim muhakeme odasna alnd anda tablolardaki ilgili parametreler de aktifleirler. Aktifleme, muhakemenin bir aamasnda eer bu parametrelere ihtiya duyulursa, ncelikli olarak arlmalar iin bir geici tabloya alnp bekletilmeleri anlamna gelir. Beyinde bu ilem, ilgili sinirlerin uyart eiklerinin drlmesi ya da ilgili sinir grubunun yaygn uyart haline geirilmesi eklinde yaanr. Veritabannda yeterli tekrara ulaan, yani artk zel bir isimle anlmay hak eden bilgi grubunu saptayp, ona zel bir isim verecek bir modl gerekecektir. Bu modl, bilginin ya da bilgi grubunun zel bir ismi hak edip etmediini saptayacak, verilecek ismi belirleyecek, veritabannda ilgili olabilecek yerler ile bu ismin linklerini salayacak algoritmalarla alacaktr. Beynimizde bu ilem, genel olarak artl refleks oluturma mekanizmalarnn bir parasdr. Peki bir Kavram Oluturma Modl nasl alr? Hafzadaki akp giden bir olay dizisinden, bir adan kendi bana anlaml olan bir blm iaretlemekten ibarettir kavram oluturmak. Bunun basit bir yolu, temel isteklere, ihtiyalara, ilgilere gre dikkati tetikledii kareden balayp, Tatmin duygusunun ortaya kmaya balad kareye kadar kopyalayp, bir isimle birlikte hafzann sonuna yaptrmak olabilir. Bu ilem, bir bakta grmeyi salayan doal Alg snrlarnda, basit bir ilemdir. Fakat zaman veya mekan olarak doal alglarmzn snrlarn aan, yani daha uzun veya ok ksa zaman kapsayan, daha geni veya ok dar alan kapsayan (makroskopik veya mikroskopik) alg kmeleri iin, Bilinci zorlar. ok defa tekrar etmeleri gerekebilir, nce paralara blp isimlendirmek, sonra btne doru ilerlemek gerekebilir. Btn bu ilemlerde kendi tecrbelerimizden renme, yani artl refleks mekanizmalar devrededir. Bilincin gereklilii burada da grlr. Muhakeme yntemlerimizi izleyip onlar ayr birer Alg olarak ele almasaydk, bu karmak ilerin stesinden gelemezdik. Benzerlik veya ztlk dzeyinde, ilgili parametrelerde yaplan sorgulamann sonucu, yeni bilgi ile ardarda kaydolur. nk n Muhakeme ilemi de hafzaya kaydolur. n Muhakeme esnasnda hangi alanlarn sorguland, benzerlik veya ztlk noktalarn gsterir. Baka bir zamanda ayn bilgi yeniden alndnda ve sorgulandnda, ncelikle en son kayt olarak bu benzerlik veya ztlk bilgisini tayan satrlar galacaktir n Hafzaya. Bu da, ilgili benzerlik veya ztlk noktalarnn tekrar deerini artracaktr. Kavramlama, alglarn tekrar deerinin bir eii amas ile ilgili olduu kadar, istek ve ama gibi duygusal ve bilisel deerlerin de bir eii amas ile ilgilidir. Yeni domu bir bebein Zihninde, yaad olaylar zaman sras ile Hafzasna kaydolurlar. Hafzaya bakan i gz, geni bir a ile bakar ve birden ok bilgiyi ayn anda grebilir(bkz. artl Refleks, Hafza). Bir sre sonra, olaylarn pe pee gelilerine gre, bebein hafzasnda u Bilgiler yer alacaktr: Acktm(iimde bir yer acd) ve aladm Skldm ve aladm Bir yerim acd ve aladm

zledim ve aladm Aladm ve anne geldi Aladm ve anne meme verdi Aladm ve anne kucaa ald Aladm ve anne sallad Bu satrlarn her biri, pe pee gelen iki ayr bilgiyi birbirine balayan Yarglardr. Bir Yarg oluturunca, artk o yarg, yeni bir Kavram olarak, arm ve karsamalarda tek bir Bilgi olarak yer alr. Yani bebek; aladm ve anne geldi olayn bir simge ile hatrlar. Simge; kendi alama sesi, grtlandaki ac hissi, cierlerinin zorlanmas hissi, annenin yaklaan grnts gibi, olaylarla ilgili herhangi bir an paras olabilir. lgili an paralarndan en kolay eriilebileni seilir ve bu iki Bilgiye simge olarak atanr. Artk o simge, bal olduu o iki Bilgiyi hatrlatacaktr bebee. Mesela AAG der ona. Anneyi istiyorum, o halde alamam gerekiyor demesine gerek yoktur artk. Anneyi istedii zaman, dorudan AAG arm yaplr(Yargnn armda ncelii) ve alamaya balar. Bu atanan simgeler, sinir dilimizi oluturur. Sonralar bu sinir dili karl olan Trke, ince, vb. kelimeleri renip onlar kullanacaktr bebek. Byme srecinde bir yandan yarglar oalrken, bir yandan da i gzn bak asn kontrol etme, daraltp geniletme yetenei de, renme yeteneimiz sayesinde geliir. Acknca alarm-AA Alarsam anne gelir-AAG Anne gelince meme verir-AMV Pe pee gelen bu yarglarn ilk zamanlar yalnzca iki tanesini bir bakta grebilirken, zamanla taneyi ayn anda grebilme yeteneine kavuur bebek. aamay bir Yarg halinde birbirine balamay baarmak, muhakemede yeni bir olaydr. Bebek bu aamaya 0-2 ya dneminin sonuna doru ular. Konumay rendii andan itibaren de hzla geliir bu yetenei. nk artk AA, AAG gibi zihinsel semboller yerine kelimeleri kullanmaya balamtr. Zihinsel semboller sezgidir, Fondur, Bilin onlarla ne yapacan pek bilemez. Kelimelerse Figrdr, Bilincin alma alanna girerler. Muhakeme, kavramlar olmadan alamaz. Muhakeme sezgilerle alamaz. Bu bilgilerin yeniden dzenlenmesinde de ilk tecrbeleri(ilk yarglar) erken alarda ediniriz. Acknca alarm- alarsam ackrm yeniden dzenlemesi doru deildir, nk ilk denemelerde yanl olduu anlalr. Alarsam ackrm Yargsna bir Yanl deeri eklenir. Alarsam anne gelir- Anne gelirse alarm karsamas iin de byle yaplr. Hayata gzlerimizi atmz andan itibaren biriktirdiimiz, binlerce byle yanl veya doru veya pheli iaretli yarglarmz vardr. Pe pee gelen olaylarda, iki veya olay bir yarg halinde tek simgeye indirdike, iki veya simgeyi de bir baka tek simgeye indirgeme imkanna kavuuruz. Simgeler, kavramlardr(bkz. Kavram). Ama bu Kavram piramidini her alanda yapamayz. Buna gerek de yoktur zaten. Bizim iin nemli, sk tekrarlanan olaylar arasndaki balantlarmzda bu tr kavramsal Yarglara ihtiya duyarz. nem tamayan, geici sorunlar iin muhakemeyi otomatikletirmeye ihtiya duymayz. imdi Kavram zerine baz grleri aktaralm: Peircee gre, herhangi bir ey zerindeki grmz, o eyin hissedilebilir etkilerinden oluur (Peirce, 1958a:124).

Kirchhoffa gre, gcn etkilerini anlayabiliriz fakat gcn kendisinin ne olduunu ise anlayamayz. Peircee gre ise byle bir dnce bir elikidir. nk, g kelimesinin zihinlerimizde artrd dncenin, hareketlerimizi etkilemekten baka bir ilevi yoktur, ve bu ilevler etkilerinden baka bir yolla g ile ilikilendirilemez. Sonuta, gcn etkilerini biliyorsak, bir g vardr denildiinde ima edilen her olay hakknda bilgi sahibiyizdir, ve bundan te bilinmesi gereken bir ey yoktur (Peirce 1958a:129). rnein, elimizi atein altna koyduumuzda elimiz yanacaktr. Bu atein nitelilerinden yalnzca biridir ve ate hakknda bildiimiz btn nitelikleri bir araya getirdiimizde atein tanmn elde etmi olacaz. Peircee gre bu deneysel yntem, dnce ve kavramlar semerelerinden tanmak olarak bilinen eski bir kuraln zel bir uygulamasndan baka bir ey deildir (Peirce, 1978:271) Bir nesne konusundaki dncelerimizde kusursuz akl elde etmek iin, o nesnenin ne gibi tasavvur edilebilir pratik etkilerinin olabileceini, ondan ne gibi duyumlar beklememiz gerektiini, ve ne tr tepkiler gstermeye hazrlanmamz gerektiini gz nnde bulundurmalyz (James, 1975a:29). Dier bir deyile, Jamese gre, kavrama ve dnme sadece eylem iin vardr (James, 1979:92). nk pragmatistlere gre, kiiler ancak dnce ve kanaatlerine evreden gelen tehditler sonucunda kavramlarn anlamlarn sorgulamaya balar ve belirli bir hareket tarz benimsemeye karar verirler. Bu nedenle, aratrma Peirce tarafndan phe durumundan kanaat (inan) (belief) durumuna geme abas olarak tanmlanmtr. Peirce yle yazar: phenin balamas kanaat durumunun (a state of belief) ulalmas abasna yol aar. Bu abay aratrma olarak adlandracam. phe ile aba balar, ve phenin yok olmasyla bu aba sona erer. Bu nedenle, aratrmann yegane amac, dncenin bir sonuca vardrlmasdr (settlement of opinion) (Peirce, 1958b:99100). Peirce bu tezini baka bir makalede tekrar ederek yle der: dnce sadece kanaatin oluturulmasna ynlendirilebilir. Hareket halindeki dncenin tek olas gds, duraan dncedir (thought at rest) (Peirce, 1958a:121).1 Kavramlar Bilginin yap talardr ve bireyin rendiklerini snflandrmalarn ve organize etmelerini salar(Koray ve Bal, 2002:83) Kavramlar eya, olaylar, insanlar ve dnceler benzerliklerine gre gruplandrldnda gruplara verilen adlardr.(Turgut, Baker, Cunningham ve Piburn, 1997)2

KE F: (Reconnaisance).Hafzada var olmayan yeni bir Bilgi, Yntem, veya Bilgiler arasnda yeni bir balant fark etme. Zekann en nemli gstergelerinden birisidir. Srekli olarak ayn veritaban zerinde ayn yntemlerle almak, problemler de ayn kjald srece olabilir. Fakat problemlerin srekli deitii ortamlarda zm bulabilmek, deien ortamlara uyum salayabilecek davranlar retmek, ite bu bir Zeka gerektirir.

Nejat Doan, Pragmatizmin Felsefi Temelleri

Gliz Aydn, Ali Gnay balm, Fen ve Teknoloji retiminde Kullanlan Kavramsal deiim Stratejilerine dayal rnek etkinlikler

Dnmek ve problem zmekten farkl olarak, yeni bilgiler edinmek, mevcut bilgileri yeniproblemin zmne katk salayabilecek- tarzda yorumlamak, yeni zm yntemleri arayna girmek ve yeni zm yntemleri bulabilmek gerekir. MANTIK: (Logic). Dncenin dnce ile dorulanmas bilimi. nsan lmldr. Sokrates de insandr. O halde Sokrates de lmldr. Bu akl yrtmede, elimizde adet Bilgi (insan, Sokrates, lm), iki adet Yarg(insan lmldr, Sokrates nsandr) vardr. Bu Bilgi, yeniden dzenleme ile alt adet Yarg oluturma imkan sunar. 1-Sokrates lmldr, 2-Sokrates insandr, 3-insan olanlar lmldr, 4-insan olanlar Sokratestir, 5-lml olanlar insandr, 6-lml olanlar Sokratestir. Bu Yarglardan iki tanesi zaten elimizde olan Yarglar(kaln yazlanlar), dier drt tanesi yeni oluturulabilecek Yarglardr. Ama bu yeni Yarglardan yalnzca bir tanesi, Sokrates lmldr yargs bizim o anda ihtiyacmz olan doru yargdr. Elimizdeki bilgi ve iki yarg ile snrl kaldmz srece, sonuta ulatmz alt Yargnn hepsinin de doru olduunu kabul etmemiz zorunludur. 4, 5 ve 6 numaral yarglarn doru olmadn, ancak baka Bilgi ve Yarglara bavurarak gsterebiliriz. Mesela lml olanlar insanlardr Yargsnn yanl olduunu ne srmemiz iin, insanlardan baka varlklarn da lml olabildiini bilmemiz gerekir. Muhakeme alanna alnan Bilgilerden rettiimiz yeni Bilgileri, Hafzadaki baka bilgilerimizle karlatrp, bir tr uyum testinden geirmemiz gerekmektedir. Ancak bu uyum testinden geen nermeleri yeni Yarg olarak iaretleyip kaydetmemiz gerekir. Muhakeme esnasnda, tecrbe ile otomatikleen bir sistem, oluan her yeni nermeyi hafzadaki eski Yarg ve Bilgilerle sorgular, elime denetimine tabi tutar. elienleri biz farkna bile varmadan bir kenara atar. pheli olanlar da, ayr bir muhakeme ilemi iin yeni bir tabloya kaydeder. Tecrbe ve eitime gre bu otomatik ileyi, eitli dzeylerde sonlandrlabilir. Baz insan yzeysel bir denetimi yeterli grrken, bazs dibine kadar irdeler. ten fazla Bilgi ile yaplan akl yrtmeler, daha da fazla yarg retirler. Mesela drt adet Bilgi; 12 adet ikili, 16 adet l ve 28 adet drtl olmak zere toplam 52 adet yarg retme imkan verir. Bu Bilgi yn iinden belirli kriterlere en ok uyan Bilgiyi bulmak iin eitli algoritmalar kullanmak mmkndr. Bunlardan bir tanesi, sral bir ekilde tek tek deerlendirerek en doru olan bulmaktr. Bu yntem, klasik programlamada sklkla kullanlr. Bir baka yntem, Bilgileri dallanmalar eklinde dzenleyip, ilk olumsuzlamada o dal iptal edip dier dala geme yntemidir. Bir baka yntem, sezgisel algoritmalar kullanmaktr. Bebeklikten beri rendiimiz yntemler ve oluturduumuz dmler, bir arada kullanlrlar. En sonusuz durumda, hala zm dayatyorsa, veya ispat gereklilii varsa, sral ynteme bavururuz. Bilgiden fazlasndan oluan kombinasyonlar iin beynimizin olanaklar yetersizdir. Ama yazy icat ederek bu sorunu am bulunuyoruz. Ne kadar kesin Bilgiye ihtiya duyuyorsak, ona gre yntem seeriz. Bir fabrikadaki robot kol, mikron dzeyinde kesin bilgilerle hareket etmelidir. Ama bir yol tarif etme program, uradan dosdoru git, soldan ikinci sokak demekle en doru Bilgiyi saptam olacaktr. Bir kiiyi dazlak olarak nitelemek iin, salarnn saysnn hangi eii gemesinin gerektiini saptamak gerekebilir de, gerekmeyebilir de.

Bu sorunu zmek iin, baz kestirme yntemler kullanrz. Yukardaki alt adet nermeyi ele alalm: Bu akl yrtme rastgele deil, bir ama iin yaplmaktadr. Sokratesin elinde, Sokrates bir gn lecek eklinde bir yarg(Bilgi) vardr. Bu yargy ocukluundan beri bir yerlerden edinmi, ezberlemi, ve sorgulamadan bugne kadar tamtr. Bugn, bu yarg bir nedenle, sorgulayc bir nedenle arma girmitir. Neden ille de lmesi gerekmektedir, lmemesi mmkn mdr sorusunu gizli olarak iinde tayan bir akl yrtme bu ekilde balamtr. Bir ama vardr ve o ama, bu soruya mantkl(elimeyen) bir cevap bulmaktr. Bu soru zerine belki ilk armlar; her ey lr yargs, bu yargnn hemen olumsuzlanmas ile, her canl lr yargs, bu yargnn mmknse daraltlmas ihtiyac zerine, her insan lr yargs olacaktr. Her insann lyor olmas, Sokratesin de lmesini neden zorunlu klsn ki? nsanlar lebilir ama, Sokrates lmese olmaz m? te burada, ikiden fazla Bilgi tayan nermelerde orta terime olan ihtiyac grmekteyiz. Sokrates insandr yargs, gene zamannda edindii, ezberledii, veya zamannda zerinde dnp, zmleyip, karara balad bir yargdr. Sokratesin de lmesinin zorunlu olduunu gsteren, ite bu yargdr. Sokrates insan deil de Tanr olsayd, lmesi zorunlu olmayabilirdi. Bebeklikten beri edindiimiz Yarglar, bizde baz dmler oluturur. Bunlardan birisi, bir tasvire veya olaya yklenen zellikleri, o tasvir veya olayn elemanlar da tar izlenimidir. Bunu, bir kmenin tad zellikleri, o kmenin elemanlar da tarlar eklinde de syleyebiliriz. Bu nedenle, Sokrates insandr orta terimi zaten iinde lml olmay tamaktadr, nk daha nceden nsanlar lmldr eklinde bir Yargmz bulunmaktadr. nsanlar lmldr. Sokrates de insan m? O halde zorunlu olarak lml olacaktr, nk insan kmesi iindedir. Bir kme, elemanlarndan ayr olarak, kendine ait zellikler de tar. Mesela insanlar lr ama, insanlk lmszdr denilebilir. Bu eliik durumdan kanmak iin, insanlar kmesinden ayr bir insanlk kmesi olutururuz. nsanlar kmesinin elemanlar tek tek insanlardr ama, insanlk kmesinin elemanlar yalnzca baz zelliklerdir. Bu zihinsel faaliyetler yalnzca deneysel bilimlere zg olmayp btn aratrc srelerin bir zelliidir. nk bu bir antropolog, bir sosyolog veya tan yapmak isteyen bir doktorun benimseyecei yntem olduu gibi, otomobildeki arzay bulmaya alan tamircinin de dnce tarzdr. Btn bunlar klasik tmevarm ynteminin bilgi toplama ve snflandrmasndan ok uzaktr. Bir mantksal noktaya dikkat ekmek istiyorum: Bir gen bilimci, hipotezlerini karm veya tmdengelim yntemleriyle elde ettiini dnmekten kesinlikle kanmaldr. Bu bir mantksal uyardr. Aksine bir hipotez, kendisinden olgular hakknda karm veya tmdengelim yntemi ile ifadeler elde ettiimiz eydir. Bylece, byk Amerikan filozofu C.S. Peircein de aka farkettii gibi, hipotezleri, sonular gzlemlediimiz eyler olacak ekilde oluturma sreci, karm yapmann kart olan bir sre olmaktadr bu sre iin roduction ve abduction szckleri nerdiyse de ikisi de tutmad.1 Deduction(Tmdengelim); Btn iin doru olan, paralar iin de dorudur ilkesiyle karar vermektir. rnein; Yamur yanca imler slanr Yamur yayor Demek ki imler slak!

Osman kaya, Tmdengelim(Dedksiyon)

Induction(Tmevarm); Problemi paradan btne doru anlama abasdr. rnein; Dn yamur yad ve imler sland Bugn yamur yad ve imler sland Demek ki ne zaman yamur yaarsa yasn imler slanacak Abduction; Tme varm ve tmden gelim yntemlerinin girdilerini kullanarak zme ulamaya almak demektir. rnein Yamur yanca imler slanr Yerler slak Demek ki yamur yam olabilir MERAK: (Curiosity). Bir eyi anlamak veya renmek iin duyulan istek. Merak, bir yn ile bu nedir? refleksidir. Aratrma refleksi de diyebiliriz. Etrafmzdaki dnya durmadan deiir ve bu deiiklie uyum salayabilmemiz iin yeni oluan durumu anlamamz, renmemiz gerekir. Bu yzden duyu organlarmz srekli olarak etrafmzdaki yeni, farkl, iddetli uyartlara ynlendirilirler. Bu ynlendirmeler Bilin d olduu iin genellikle dikkatimizi ekmez. Dier yn ile de, Bilinli bir Merak vardr. evredeki bir deiiklii-yenilii saptarz, kama veya yakalama eklinde ilk tepkimizi de refleks olarak veririz. Eer refleks tepki gerekmiyorsa, veya refleks tepkiyi verdikten sonra ortam sakin ve baka bir acil i yoksa, o yeni olan eyi daha yakndan tanmak, daha iyi renmek, hafzamzdaki snflardan birisine uydurmak veya yeni snf oluturmak zere incelemeye alrz. Bu i bir yan ile elencelidir, nk organizmann monotonluktan kama ve deiiklik isteini destekler. METAFOR:(Benzetme, Mecaz, Metaphor) 1. Bir ilgi veya benzetme sonucu gerek anlamndan baka anlamda kullanlan sz. 2. Bir kelimeyi veya kavram kabul edilenin dnda baka anlamlara gelecek biimde kullanma1 Metafor bir alg aracdr (Arnett,1999). Metaforlar ounlukla benzer bir alandan yeni ve ounlukla bilinmeyen bir alana bilgi transferini kapsar (Tsoukas, 1991). Metaforiksel dnce ok karmak bir fenomeni veya durumun zelliklerini aydnlatmak iin kavramsal bir ara olarak benzer bir olay ve nesneyi kullanmay kapsar (Oxford, Tomlinson, Barcelos, Harrington, Lavine, Saleh, ve Longhini, 1998). Metafor sadece mecaz deil ayn zamanda temel bir dnce mekanizmasn oluturmaktadr. Metaforiksel ilikiler, kavramsal sistemin nemli bir parasn yaplandrr ve metaforun z, bir eyi (olgu, kavram, nesne gibi) baka bir eye gre anlamak ve tecrbe etmektir (Cerit, 2008; Lakoff ve Johnson, 2005). Metafor genellikle sylemi sslemeye ynelik bir sz sanatndan ibaret saylr, ama nemi bundan ok daha fazladr. Metafor kullanm, genel olarak dnyay kavraymza sinen bir dnme biimi ve bir grme biimi anlamna gelir. Metaforun ilgin ynlerinden biri her zaman tek ynl kavray retmesidir. Metafor, belli yorumlar ne karrken, dierlerini arka plana iter. Metafor yaps itibariyle elikindir (paradoxical), ayn zamanda arptmanitelii tayan gl kavrama olanaklar yaratabilir. nk bir metaforla yaratlan grme biimi, bir grmeme biimi haline gelir. Teoriyi metafor olarak kabul edince, hibir teorinin bize kusursuz ya da her amaca uygun bir bak as vermeyeceini hemen kavrarz. Asl gerekli olann, metafor kullanma sanatnda beceri kazanmak, yani rgtlemek ve ynetmek istediimiz durumlar grmenin, anlamann ve biimlendirmenin yeni yollarn bulmak olduunun farkna varrz (Morgan, 1998).2
1 2

TDK Gncel Trke Szlk Karmak sistemlerde liderlik bakyla: DNA liderlik Hasan Basri Gndz, enol Beoluk, smail nder

MUHAKEME: (Akl yrtme, Reasoning). kiden fazla Bilgi ile yaplan karsama, bir Bilgiyi dier Bilgilerle dorulama, ikiden fazla Bilgiden yeni bir Bilgi retme, veya birden fazla Bilgi veya yargya bir simge vererek, onlar tek yarg haline getirme ilemine akl yrtme (muhakeme, hkm oluturma) deriz. Serbest arm ile oluan Hayal zerindeki her trl geree uygunluk denetimi, Muhakemeyi oluturur. Buradaki gerek, bizim i ve d dnya hakkndaki daha nceki bilgilerimizden oluur. Muhakeme, YZ asndan, geici tablolar karlatrp eitlik veya eliki aramaktan ibarettir. Mantk, Muhakemenin kurallarn inceler. Mantk maddesinde grdmz gibi bizim sonunda toparlayp z haline getirdiimiz insanlar lmldr, Sokrates de insandr, yle ise Sokrates de lmldr eklinde bir akl yrtme, aslnda zihnimizde bu ekilde meydana gelmemektedir. nce Zihinde bir ihtiya ortaya kmaktadr(Sokratesin lmesi gerekten zorunlu mu, btn bildiklerimize ramen lmsz olsa keke). Bu ihtiyaca dayanan bir ama olumutur(hadi bir aratralm unu). Bu amaca ulamak iin seilen bir yol haritas(yntemler) sz konusudur(Bu tr aratrmalarda daha nce kullanlm baarl yntemlerde en uygunu-uygunlar belirlenir). Bu yntemlerin en nemlisi, ncelii karsamalara deil armlara(tekrar tekrar sorgulamalara. nk onlar, karsamalara gre daha az zihinsel enerji harcarlar) vermektir. Eer eski yarglarmz ihtiyac karlamaya yetiyorsa, Bilgileri yeniden dzenleyerek sonu aramaya gerek yoktur. kinci yntem, mmkn olan en az Bilgi ile karsama yapmak zere armlar dzenlemektir. Bir orta terim kullanarak karsamalar yapmak iin, Muhakemenin yararland ortam Ksa Sreli Hafzadr. Elimizde iki adet Bilgi vardr: lm, Sokrates ve nsan. Bu Bilgilerin her biri iin Hafzada sorgulama yaplp n Hafzann ayr ayr odacklarna alnrlar. kinci adm olarak, bu Bilgilerden alt adet dzenleme oluturulup alt ayr odaca kaydedilirler. nc adm, bu odacklardaki Yarglardan her birinin uyum testine tabi tutulmalardr. Bir odacktaki yarg uyum testine tabi tutulurken, dierlerinin unutulmamas iin beyinde olduka yorucu baz ilemler gerekletirilir. Ama bilgisayarlarda byle bir sorun yoktur. Beyinde n Hafza kapasitesi 6-7 birim Bilgi ile snrl iken, bilgisayarda neredeyse snrszdr. Uyum testlerinin her odacktaki Bilgi iin tamamlanmas beklenmez. lk yeterli uyuma ulaldnda ilem sonlandrlr, yeni yarg doru olarak iaretlenir ve odacklar boaltlr. Muhakemenin bebeklikteki geliimini izlemek, bize bu konuda temel bilgileri verebilir. Diyelim ki anne tanmlandktan sonra, bir gn annesi kaln bir manto, barts ve gznde gzlklerle geldi ve hemen bebeini kucana almak istedi. Grnt olduka deiiktir. Hakim koku ayn olmakla birlikte, deiik kokular da vardr zerinde. Ses ve tonlamalar ayndr. Bu farkllklar hemen beynin muhakeme ile ilgili blmlerini uyarrlar. Hafza ve igdler, bu farkllklar iinde en tehlikeli, en ho, en yeni, en farkl olan seer ve dikkat ncelikle o farkllk zerinde younlar. Bu en tehlikeli, en unsurlar, bize, beyinde bu unsurlarla ilgili bir deer atama mekanizmas olduunu gsterir. yle ya, en tehlikeli varsa, daha az tehlikeli, tehlikesiz gibi bir skala olmaldr. Bu skalay duygusal salglar(hipotalamusun sorumluluunda) ve baz sinaptik transmitterler olutururlar. Dikkat o andaki en nemli duygusal etkiyi yaratan farklla ynelince, yani n muhakeme iini yapnca, Bilin gzetimli Muhakemeye devreye girer. Diyelim ki bu, annenin yeni grnts olsun. Bu grnt ilk bakta korkutucu mudur, ho mudur, gven verici midir, test edilerek n Muhakemede bir deer verilir(Oluan salglarn deeri llp grntye eklenir). Yetmez. Bakalm sre nasl geliecektir. lerleyen saniyelerde olayn geliimi izlenir ve deer verme her aamada devam eder. En

sonunda, bildiimiz anne olarak barna basp da hemen zerini karp memesini azna dayaynca, grnt farknn da, koku farknn da Ksa Sreli Hafzadaki izlerine bir nemsiz deeri eklenerek silinmeye terkedilir. Hafzaya ilenen Yarg: Annenin bazen biraz deiik grnp biraz deiik kokmas, nemli deildir demek ki. Deiiklik alglanm, dikkat endeiiklik zerine toplanm, deiiklik izlemeye alnarak ne tr duygusal deerler oluturaca gzlenmi, bu muhakeme srasnda gerektiinde ara kararlar da vererek, sonunda bir karara varmtr: Bu deiiklikler, annenin nceki duygusal deerlerinden farkl bir duygusal deer retmemitir: Demek ki panie gerek yok. Ortama kk bir insan silueti(bir ocuk) girer. Hafzadakinden farkl bir alg vardr. Yani bir muhakeme gereklilii vardr. Hafzaya ve igdlere gre, olmas gerekeni hayal eder bebek. gdler bu silueti ho bulmutur, ama ayn anda bir tedirginlik de retilmitir. Yani hayal iki uludur. Birincisi; bu yeni kk insan ona daha kk bir meme verecektir ve bu elenceli olabilir. nk annesinin memesinden biraz deiik olabilir. kinci hayal ise, bu kk insan ok farkl grnmekte, farkl kokmaktadr ve en nemlisi, baklar ok ok farkldr(ileride bu baklar muzip, hnzr olarak anacaktr). Tedirginlik vardr. Ortalk tehlike kokmaktadr. imdi, obje dikkatle izlenecek ve olayn geliimi srekli muhakeme altnda tutulacaktr; hem n Muhakemede, hem de Muhakemede. stedii ey udur bu durumda: Deiik bir memeden st emmek, ama alt huzurlu ortam kaybetmeden, tehlikesizce. Ama eliik duygular altnda byle bir istei formle etmek ve onu bir ama olarak tanmlamak iin hafzasndaki birikim henz ok yetersizdir. Biraz daha deiik bir memeyi emmenin cazibesi mi daha nemlidir, yoksa o baklarn ifade ettii tehlikeden kanmak m daha nemlidir? O tehlikenin ne olabilecei hakknda hafzada bir bilgi yoktur. Ac duyma, dme, alt statkoyu kaybetme Bu bilgiler yoktur. Sadece bir tedirginlik duygusu vardr. Bu duygu, istei dnda onu uzak durmaya itmektedir. Bu iki hayal bebein beyninde dier dncelerden izole edilmi, muhakeme ortamna ayr ayr alnmtr. Dikkat, bu iki hayal zerinde, birinden dierine atlayarak dolamaktadr. Siluet yaklatka, alnan deerler de deiirler: Baklar daha muzr veya daha sevecenleebilir, kard sesler hafzadan yeni bilgileri ortama tayabilir, vb. Duygusal deer stunlarnda yer alan deerler, bir arada oluturduklar bir tr arlkl ortalama deer zerinden dikkatin ynn belirlerler. Dolaysyla bu deerlerin bant genilikleri ve normal noktalar, ksmen balang deeri olarak girilecek, ksmen de programn eitimi srasnda denemelerle bulunacaktr. Dnsel faaliyetler, alglarmz kadar duygusal etki oluturmazlar. Dnsel ortamn sanal bir ortam olduunu ve ne tehlike, ne de ciddi hazlar oluturmayacan renmiizdir. yleyse salt dnsel muhakemelerde nasl deer atamas yapabiliriz? Beyinde, muhakeme alan fazla sayda bilgi ve uzun sreli mukayeseler ile alt zaman ok abuk yorulur. Bu yorgunluk ho bir duygu deildir ve bundan kanlmaya allr. Bundan kanmann d yolu problemden kamaya almak, i yolu ise muhakemedeki bilgi saysn azaltmaya almaktr. Bu, aslnda hafzadaki bilgiler dzeyinde refleksler oluturmak demektir ve grdmz gibi, bebek bunu ilk alglarnda bile yapmaya balar. Algoritmamzda, muhakemeye giren veritaban satr bloklar belirli bir younluun zerinde ise, onlara bir kt deeri ekleyebiliriz. Bu deerin varl, onlar daha ksa bloklar haline getirmek zere zel bir muhakeme ilemini uyarabilir. Yani veritabanmzn stunlar arasnda, bir boyut blokunun iyi veya kt olduunu gsteren deer stunu da olmaldr. Hatta bu stun, ne kadar iyi veya kt olduunu da gsterecek genilikte bir deer skalasna sahip olmaldr.

Bir baka deer stunu, amaca yaknlk asndan bir skalay gsterebilir. Bu skala, bir uta bingo! ve br uta samalama! gibi deerler alabilir. Daha baka deer stunlar ihtiyac da, eitim aamasnda ortaya kabilecektir. Her muhakeme sreci, Bilin tarafndan gzlenir ve adm adm bir veritabanna(hafzaya) kaydedilir. Son satrnda bingo! deeri tayan bloklardan, daha sonraki muhakemelerimizde yntem olarak yararlanrz. Hatta kullandka, bu yntemler de blok olarak ksaltlp refleks haline getirileceklerdir. Bu sreler sonunda, yetikinliimizde, u konularda, sonuca u yntem ile ulamtm dediimiz, o yntemi uygulayp tatminkar sonu alamazsak u yntemi deneyebilir miyim acaba dediimiz bir bir yol haritasna sahip oluruz.. Yetikinde olay izlemek iin, algoritma haline getirmek zere bir olay tasarlayalm. Olay: Sabahleyin evden kp ie gidecektir. Bir nedenle gecikmitir. Evden kp hemen evin nndeki arabasna doru hzla yrrken, gergindir. Saat 8.30da iyerinde toplant vardr ve en az 15 dakika ge girecektir toplantya. Peki neden gergindir? Akamdan, toplantya dair bir beklenti oluturmutur(hayal). Bu hayalde, toplant balyor(elbette zamannda), tartlan konular zerinde grlerini belirtiyor, asl hazrland konuda iyi bir sunum yapyor, tartmalar, eletirileri cevaplama, patrondan ve arkadalarndan takdir szleri, birka kskan bak Bu beklenti/hayal de hafza kaytlarndan, egosunun duygusal isteklerine en uygun olanlar arasndan derlenmitir. Ama imdi ge kalmtr ve bu hayalin en azndan balang blm hayata uymamaktadr. Balang blm aka hafza kaytlarna ters dmektedir. Oluturduu beklentiyi/hayali her admda gerek hayat ile ve duygularnn tatmini ile test etmek alkanl vardr. yle, bir kere beklentiyi oluturunca zerine yatp, hayatn o beklentiye gre akmasn bekleyemez. Bunu taa erken ocukluundan beri renmitir ve hala da renmeye devam etmektedir(bkz: Yapay zeka ve Dnme- Nadir Bencan http://ilhamlar.org/YZ-Dusunme.html ). Hayat beklentiye uydurmaya almayp, beklentiyi hayata gre her admda revize etmek, bir yntem olarak sahip olduu en eski kalplarndan birisidir. Beklenti ile hayatn her elimesinde, bu yntem kalb bir refleks olarak hemen devreye girmektedir. Ego asndan beklentinin duygusal deerine gre de, bu ilem uygun bir gerilim retmektedir. Bir hayalin nasl kurulaca sorusu, aslnda hafzada mevcut bir olayn nasl gelecee ait bir olay haline dntrlecei sorusudur. Bunun iin, mevcut olayn zaman, mekan ve nesnelerle ilgili deerlerinin, istenen zaman, mekan ve nesnelerle deitirilmesi gereklidir. Neyi deitireceimizi ve nasl deitireceimizi bebekliimizde reniriz. Muhtemelen nce ryalarmzda rasgele deiiklikler ortaya kar, uyandmzda bunlar hatrlarz, ve bu deiikliklerdeki baz nemli(bizi etkileyen) noktalar fark edip hafzamza kaydederiz. Bu kaytlar oaldka, bu deiiklikleri uyankken de istemli olarak yapma denemelerine balarz. Giderek hafza kaytlarn deitirip elenme repertuarmz geniler ve bunun yntemleri de kalplamaya balar. Kafasnn bir tarafnda(nemli iler klasr diyelim) toplant ile ilgili hayal dururken, gecikeceini ilk anlad anda toplant hayali alarm vermeye balad. Evden ie gidi paketinin ilk satrlar; saat 7.45 civarnda evden k, arabann camlarn temizleme, lastiklere gz atma, trafik durumuna gre

8.20 gibi iyerine giri ve mesaiye balamadan nce bir ay iecek vakit brakma Muhtemel ufak gecikmeler, yolda veya arabay park ederken bir tandkla ayakst sohbet filan da mmkn. Hafzasndaki yzlerce ie gidi kaydnn ezici ounluu bu ayn saniyelik satrlar ieriyor. Bu yzden de paketlemi zaten. te olaylar bu paket dnda gelimeye balaynca, o gnk ie gitme paketi ile en yakn ilikili(ama paket olmayan, nemli iler ajandasnda/klasrnde tutulan) toplant beklentisi/hayalinin ilk satrlar elime alarm vermeye balad. Bu elime alarm(tetikleyici), hafzadan elime alarmlar ile ilgili kaytlara bakt. Eer bir kalp varsa ncelikle kalplar tercih edilecei iin de, nce kalplar szd. Ksa bir inceleme ile, hemen beklenti revizyon yntemi kalb seildi ve ilem hafzasna(bilin alan) gnderdi. Sonraki saniye iin, bu kalba gre hafza kaytlar tarand: 1- Evden ktaki gecikmeye ramen toplantya zamannda yetimesi mmkn mdr? Hayr, hi eleme yok. 2- Hafzasndaki nemli bir toplantya ge gitmekle ilgili kaytlar: a. Birka kaytta, patronundan fra yemiti. Egosu epeyce hrpalanmt b. Bir kaytta, patronu daha ge geldii iin toplant da ge balamt c. Arkadalarnn anlatt hikayelerde, iten atlan bile vard(8 kayt) d. Filmlerde ve romanlarda, deiik llerde Ego hrpalanmas(ok sayda kayt) e. yi, takdir, maa zamm gibi kaytlar: Hi yok. Bu sonular n Muhakeme alannda deerlendirilerek, birisi lem hafzasna(Muhakeme Alan) gnderilecek ve Bilince karlacaktr. Ama eldeki sorgu sonular, yeni oluturulacak beklenti/hayalin hep ego hrpalanmas ile birlikte olacan gstermektedir. Gerginlik bu yzdendir. Bu yaantlarda gerginlik retilmiti, imdi de gerginlik beklentisine girilecek. Evden kp arabaya doru hzla yrrken, bir yandan da, yeni duruma uygun en olas toplant balangc hayalini oluturmaya almaktadr. Bu durumlarda kulland paketlerden biri tetiklenir hemen: Muhakemede seenekleri tek tek eleme yntemi paketi. Dnme ve bir yarg oluturma ile ilgili baka yntemleri de vardr. Uzun dnme hayat boyunca pek ok duruma uygun pek ok yntemi paketletirmitir. Bu ynteme gre, hafzadan, duruma en ok uyan toplantya ge kalma kaytlarndan -drt tanesini Geici Muhakeme Tablolarna(hatrlayalm, lem hafzas en ok yedi adet bilgiyi tayabilir) alr ve tek tek seip deerlendirmeye balar. Daha fazla alamaz, nk yapaca ilemler iin bo tablolara ihtiyac olacaktr. imdi ele ald kaytlardaki zaman ve mekan deerlerini gncellemekte, kii deerlerini kendisi ve patronu, i arkadalar ile deitirmektedir. Bu hayal oluturma abalar da, sanki d dnyadan grnt ve sesler alyormu gibi, saniyelik idrakler halinde Ksa Sreli Hafzaya kaydolmaktadrlar. Elbette bu kaytlar da dikkat etiketine gre, ya birka dakika sonra silinip gitmekte, ya da bir nem deeri kazanarak Hafzada kalc olmaktadrlar. 1- Hzla toplant odasna girer, herkes oradadr ve patron sert bir ekilde sorumsuzluundan bahseder. Herkesin gz onun stndedir. lk hayaldeki baarl sunum ve takdir dolu tepkiler blmlerinin duygusal tatmin deeri de olduka dmtr artk. Hem eziklik, hem de kzgnlk duygular geliir o anda. Ne yani, herkesin bana gelemez mi? Mevcut duruma uygun bir hayaldir, ama duygusal tatminler asndan dk puan almaktadr bu beklenti/hayal. 2- Toplant odasna girer ve geciktii iin zr dileyerek, gece einin hastalandn ve hastaneye gitmek zorunda kaldklarn, ancak sabaha kar uyuduunu, bu nedenle 15 dakika

ge kaldn syler(bu mazereti nasl bulduunu bilmemektedir. Belki yakn zamanda bir filmde grmtr, belki eine bir nedenle kzgnlndan, ilk aklna gelen bu olmutur). n Muhakemenin bu sorgulamada hangi kriterleri kullandn bilmemektedir. Mazereti kabul edilir, gemi olsun dileklerinde bulunulur. Her ey yolundadr. Ama toplantdan sonra eine gemi olsun telefonu almas, hatta o akam evlerine gemi olsun ziyaretinde bulunulmas gibi tehlikeli gelimeler arlmtr Hafzadan. Hafzasnda, hastalanan e durumunda yaplanlara dair iyerindeki geleneklerle ilgili kaytlar vardr ve hayalin bu aamasnda o kaytlar arma taklmtr. Ayrca yalan sylemek, bilisel kalplarnda her zaman egosunu biraz hrpalayan duygular retmektedir. z saygs zedelenmektedir. Gene de duygusal tatminler asndan, ilk seenekten daha yksektir bu seenein puan. 3- Toplantya girer, patron daha gelmemitir ve arkadalar laklak etmektedir. Selamlap akalaarak yerine oturur. Duygusal tatmin puan tepededir. Rahatlama, sevinme, eski hayaldeki takdir tepkileri yerli yerinde durmaktadr. Ama bu seenek tamamen kendisinin dnda gerekleebilir ve Hafzasnda, bunca senedir patronun ge geldii yalnzca bir tek kayt vardr. Yani ok dk bir ihtimal. Hafza kaytlar, bu tr beklentilerin hayata uyma olaslnn sfra yakn olduunu gstermektedir. Bu durumda ikinci seenek en yksek puana sahip grnmektedir. Peki bu puan daha da artrmak mmkn m? Bir beklenti seeneinin tatmin puan dkse, neler yaplabileceine dair yntem kalplar vardr. Dk tatmin puan, ocukluundan beri oluturduu bu kalplar hafzadan eker. Bir seenein puann artrma yntemleri asndan hafza yeniden taranr. Bu ilem neredeyse otomatiktir. Bir idrak, kendisi sorgulamann rn olduu halde, her zaman hafzadan yeni sorgulamalara(arm) neden olur. n Muhakeme, kendisi muhtemelen saniyede yirmiden fazla dk deerli sorgulama yapmaktadr hafzada. Bu sorgu sonularndan nisbeten nemli grdklerini de her saniyede bir Muhakeme alanna(Bilin) gndermektedir. Bu i iin, o anda n Muhakemenin veya Muhakemenin bo olmas yeterlidir. Bo kalnan her saniyeyi, zihnimiz bu tr dk deerli sorgulamalarla(serbest armlarla) doldurma eilimindedir. Derin uyku ve koma hali dnda. Szlen yntem kaytlarndan birinde(en uygununda), seenekteki mazeretin yerine daha uygun bir mazeret bulmak vardr. Bu yntem taa ocukluunda edindii, oktan kalp haline gelmi, kendisinin onlarca defa kulland, bakalarndan da yzlerce defa duyduu bir yntemdir. Peki ne diyecek? Sabahleyin musluk patlad, deitirmek zorunda kaldm?.. Ya da Bu dncelerle, hzla arabay am, binmi, altrm ve dikiz aynasna bakp yolu kontrol ederek yola kmtr bile. Btn bunlarn hi farknda deildir, yapt her ey araba kullanma paketi tarafndan yrtlmektedir ve yapt her eyi bir saniye bile gemeden unutmaktadr. Yolda bir yandan mazeretler konusunda hafzasndaki kaytlar gzden geirmeye devam ederken, bir anda maazalardan birinin tabelasnn deitiini fark eder. Daha byk ve cafcafl bir tabela aslmtr maazaya. Halbuki her gn getii yoldaki dier dkkanlarn eski tabelalar hi dikkatini ekmemitir. O gnk yolculuktan aklnda kalan, byk ihtimalle gergin-hzl araba kullanyor olmas ve o maazann tabelasnn deimi olduu olacaktr. Baka bir ey hatrlamayacaktr o sabahki yolculukla ilgili. Aniden nce aya fren pedalna gider ve sonra, hemen hemen ayn anda yol zerindeki Akkprnn trafie kapatlm olduunu, on kadar arabann kpr nnde biriktiini fark eder(idrak). Hatta kpr giriinde bir trafik arac durmaktadr ve baz srcler trafik memurlar ile konumaktadrlar. Bilincinden nce ayann fren pedalna gitmesinin sebebi, uygulanmakta olan

iki paketten yola ait beklenti paketindeki bir deiikliin dikkati kendisine ekmesi, yaplan n Muhakeme ilemleri sonucunda araba kullanma paketinde revizyona gidilmesidir. Ayn anda yol paketinin de revizyonu gerektii sonucuna varlm ve her iki revizyon ihtiyac da Bilince bildirilmitir. Aslnda ayn anda yrrlkte olan daha baka zihinsel ve hareket paketleri de vardr. Onlardan da kimisi durdurulmu, kimisi de devam etmektedirler. Zaten gergin bir ekilde ve acele ile ie yetimeye alan biri iin, bu durum ciddi bir engellemedir. Mevcut beklenti/hayal iin yeni bir hayat darbesidir. Bir engelleme, beklenti/hayalin nem derecesine uygun bir heyecan oluturur: Kzgnlk. Bu, engeli yok etmeye yarayan bir enerjidir. Ya bizzat engele yneltilir, ya da o mmkn deilse, baka bir eye yneltilerek boaltlmas gerekir. Hangi durumlarda engele yneltecei, hangi durumlarda baka nesneye yneltecei, hangi durumlarda hibir eye yneltmeyip kendi kendini yiyecei ile ilgili kalplar vardr. Hafza kaytlarndan en uygun paket seilir: 1- ki el yumruk yaplarak direksiyon simidine iddetle(hasar vermeyecek azami iddetle) vurulur. 2- Ayn anda diler sklarak kafa iki yana sallanr. 3- Ardndan, kfr kalplarndan biri(en uygun olan) seilip, engelin egosunu en incitici tonda sylenir. te daha nce hi yaamad bir durum: Zaten bask altnda iken ortaya kan bir engellenme durumu. Hafza taramas tetiklenir ve sorun zme ile ilgili olarak bu tr durumlarda kullanlabilecek paket(bir paketler dizisidir) Geici Muhakeme tablosuna yklenir. Paket, u alt paketleri iermektedir(her alt paket de baka alt paketlerden oluur): 1- nce, durumu tanmlama paketi 2- Sonra, zm hayali oluturma paketi 3- Daha sonra zm hayalini dier rutin paketlerle ve d ortam ile denetleme paketi. Mevcut durumu nce ilk paketin tanmlama parametrelerine gre tarad hafzay: Kapal yol. Hafzasnda, artk hi almayacak yol, uzun sreli(aylarca) kapal kalan yol, onarm gibi gerekelerle saatlerce kapal kalan yol, kaza gerekesi ile ksa sreli kapanm yol, bir devlet bynn gemesi dolays ile ok ksa sre kapatlm yol gibi rnekler vard. lk grnm, ksa sreli kapatlm yol olarak tanmland ve Muhakeme Alanna sunuldu. Bu tr seimlerin nasl yapldn bilincinde izleyemiyordu. n Muhakemeden dorudan geliyordu bu tr izlenimler. Herhangi bir bilinli muhakemeye konu olmuyorlard. Ama bu ilk izlenimlerin doruluunun, Muhakeme alannda denetlenmesi gerekiyordu genellikle. n Muhakemenin yapt bu tr seimler, Muhakeme alannn algoritmik almasna karlk, Yapay Sinir Alarnn almasna daha ok benziyordu sanki. Ya da yalnzca Bilincin takip edemeyecei kadar hzl sorgulama yaplmas olabilir miydi(saniyede 20 sorgu)? Neyse, imdi elinde bir veri vard: Ksa sreli kapanm yol. Bu sonu hemen muhakeme tarafndan da doruland ve acil iler klasrndeki toplant hayalinin gecikme alarmnn iddetinin artmasna neden oldu. Gerginlik daha da artt. kinci paket devreye girdi hemen. zm hayali ile ilgili olarak tarand hafza, n Muhakeme tarafndan. 1- Ek gecikme zamann en aza indirecek alternatif yollara ynelmek

2- Grevlilerle konuup, yolun alma zamann renmek, sonra yeniden deerlendirmek(ya bu srada arkas baka aralarla dolup, geri kmas imkansz hale gelirse?) 3- Eve dnp yatmak 4- Arac orada brakp yryerek gitmek 5- Yolun almasn beklemek 6- yerine telefon ederek, kprnn kapal olduunu, bir sre bekledii halde henz almadn, bu yzden gecikeceini bildirmek. Bu seenekler n Muhakemede deerlendirilip, bilin bakalm hangisi en yksek puan alarak Muhakemeye(Bilince) gnderildi? Bildiniz, son seenek. Hem de birka saniye kesiri iinde. Ksaca, duruma gre bir Muhakeme denetimi yapt. Egonun duygusal isteklerine(ans eseri) fazlas ile uygunluk vard bu seenekte. Evden ge ktn kim bilecekti ki? Evden zamannda kt halde, kpr yznden ge kalm oluyordu. Kk bir pembe yalan, o kadar! Arkas dolmadan hemen harekete gemesi gerekiyordu, nk toplanty karmay hi istemiyordu. Geri vites paketini uygulamaya balarken, kullanaca alternatif yol paketine ilikin beklenti/hayali oluturmaya balamt bile. nce hafzadan ehrin ilgili blmnn haritasn kard. Elle izilmi bir harita gibi arpk urpuk da olsa, ehri ilk gezdii gnlerde karlm bir harita idi bu. Mekan idrakinin nemli bir paras idi ve srekli olarak gncelleniyor, eski versiyonlar ise unutulmaya terk ediliyordu. Erken ocukluktan beri ilk rendii eylerden birisi, kendisini merkeze koyarak bulunduu yerin bir zihinsel haritasn karmak olmutu. Hi bilmedii yeni bir yere gittiinde, kaba taslak da olsa bir harita karmadan kendisini gvende hissedemiyordu. lk yapaca i, etraf inceleyip, gerekiyorsa kefe kp, bulunduu mekan tanmakt. Bu haritaya gre, nce Cumhuriyet caddesine kacak, sonra oradan Atatrk Bulvarna girecekti Hafza konusu ile balantl da olsa, Muhakeme ilemini anlatan ve bu konuda birok referans ieren bir alnt aadadr: Bilisel bilim psikologlar bellein, duyusal kayt, ksa sreli bellek veya ileyen bellek ve uzun sreli bellek olmak zere bileenden olutuunu ifade etmektedirler. Bilginin ksa sreli olarak depoland yere ksa sreli bellek ad verilir, eer bilgi bellekte tutulmaya gerek grlmezse, bellekten birka saniye sonra atlr ve artk geri dndrlemez. Bilginin bellekte tutulmasna karar verilirse, bilgi, uzun ve ksa sreli bellek arasnda bir ara ilevsel bellek olarak ilev gsterdii tahmin edilen ileyen bellee geer. Birok modele gre, ileyen bellein bir blm belirli bir zaman dilimi iin snrl saydaki bilgiyi depolar, buna karlk dier blmleri bu bilgiyi anlamlandrmak iin ilemeye balarlar. Bu bilgiyi ileme etkinlii bittikten sonra, anlam uzun sreli bellekte depolanr (Carpenter ve Just, 1989: 3132) leyen bellek(Working memory)=Muhakeme nsanlarn merkezi ilemcisi, ileyen bellek olarak adlandrlmaktadr. Bilisel bir sreci etkilemek iin, bilgi uzun sreli bellekten geri getirilip ileyen bellee atlmaldr. leyen bellek bu yzden uzun sreli bellein aktif blmn oluturmaktadr (Kintsch, 1998: 217). McNabb ve Thurbere gre (2006: 21) ileyen bellek, ierik, metin yaplar, kelimelerin anlamlar, ncl bilgi ve kelime hazinesinin geri getirilmesini belirleyen, uzun sreli bellein aktif blmyle ilgili teknik bir

kavramdr. Aktif olan ileyen bellek, dnceler gelitirmeye ve deitirilmeye devam ederken, geici olarak bilgiyi depolar. Abu- Rabiaya gre (2003: 210) ileyen bellek, problem zme, detayl dnme ve okuduunu anlama gibi birok karmak dnce srecinin meydana geldii bir alandr. Bilginin deitirilip dzenlenmesi ve ksa sreli olarak depolanmasndan sorumlu olan ileyen bellek, bu zelliinden dolay okuma anlama, zihinsel aritmetik ve kyassal usa vurma gibi deiik etkinliklerde, insan bilii iin ok nemlidir (Zoelch vd., 2006: 40). Osaka ve Osaka (2002: 155) ileyen bellein, e zamanl olarak bilginin ilenmesi ve depolanmasyla ilgili olan bir zihinsel hafza sreciyle balantl bir kavram olup, okuduunu anlama, renme ve usa vurma gibi karmak bilisel bir srete nemli bir rol oynadn belirtmektedirler. Macizo ve Bajoya gre (2009) gre, okuduunu anlama, ileyen bellein kullanlmasn gerektiren, bilisel dzeyde meydana gelen zorlu bir etkinliktir. Bu sreci gerekletirmek ve bu sre esnasnda nemli bilgileri hafzada tutmak iin, ister kelime ister cmle isterse de metin dzeyinde olsun, ileyen bellee her zaman ihtiya duyulmaktadr. Okuma srecinde ileyen bellek, okunan eyin hatrlamas esnasnda, cmlelerin veya kelimelerin tannmas ve zmlenmesi anlamna gelmektedir (Reese, 1982). Alexander ve Winne (2006: 149), Dixon, Le Fevre ve Twilley (1988) (akt. Chiappe vd., 2002: 102) okuduunu anlama ve ileyen bellek arasnda yksek bir iliki olduunu ifade etmektedirler. Sembollerin ve kelimelerin hzl bir ekilde ilenmesi, etkin okuma becerilerinin geliimi iin gereklidir. Bu hzl bilgiyi ileme etkinlii ileyen bellee, ileme hzna ve uzun sreli bellekten bilginin geri getirilmesine baldr. Okuduunu anlama sreci ileyen bellekte meydana gelmektedir. Okuma anlamaya ayrlan ileyen bellek miktar, temel okuma becerilerinin otomatikleme dzeyine baldr. Dehne gre (2006: 35-36) kelimeleri zmleme zorluu eken ve dncelerini ak bir ekilde ifade etme eksiklii olan bir okuyucu, genel olarak okuma anlama iin yeteri kadar ileyen bellek kaynana sahip deildir. leyen bellek, bir metinde birbirini takip eden kelime dizelerinden ortaya kan dnceleri okuyucu uyumlu hale getirip yaplandrrken, okuyucunun yapm olduu ilemlerin sonucunu veya ara blmn depolayarak okuduunu anlamada nemli bir rol oynamaktadr. Dixon, Le Fevre ve Twilley (1988, akt.Chiappe, Siegel and Hasher, 2002: 102). etcher (2006: 189) dinlemenin ve okuma anlamann, ierisinde kelimelerin ve cmlelerin daha kapsamal bir ekilde ilenmesi ve art alan bilgisiyle uyumu iin tutulduu, ve bir metne ait daha nceden yaplm yorumlarn, yeni gelen bilgiyle ilikisi gz nnde bulundurularak yeniden deitirilip dzenlendii bilisel bir alan olan ileyen bellee ihtiya duyduunu ifade etmektedir. Huey (1908) (akt. Jonides, 1995: 229-230) dile ynelik okuma anlamada ileyen bellein kullanlmas gerektiini belirtmektedir, nk ileyen bellee bir cmlenin banda yer alan kelimeleri depolamak iin gerek duyulmaktadr, bunun sonucu olarak daha sonra gelen kelimeler tutarl bir anlam btnl iinde bu kelimelerle uyumlu hale getirilebilirler.(neden kelimelerle dndmz bu olay aklayabilir. Ses ileme blgesi-auditory blgeler, daha uzun sre, 4 saniyeden fazla sre uyartlar takip edebiliyor(Baar). Halbuki visual blge, daha ksa sre takip edebiliyor. Dnme srasnda en uzun sre takibini salayan organmz kullanmamz doal. Bu yzden dnrken fotoraar deil de kelimeleri-sesli uyaranlar- kullanyoruz. Tabii, visual uyaranlar da buna elik ediyor. Ama yalnzca elik ediyor.) (Grsel bilgi 1 saniyeden az, dokunma ile ilgili bilgi 23 saniye, iitsel bilgi 4 saniye sonra kaybedilmektedir. Ancak yeterli dikkatin harcanmas

durumunda duyusal kayttaki bilgilerin ksa sreli bellee aktarlmas mmkn olabilmektedir (Banikowski & Mehring, 1999).)

leyen bellek kavram iki adan ksa sreli bellek kavramndan ayrlmaktadr. leyen bellein tek bir paradan daha ziyade, bir dizi alt sistemi ierdii var saylmaktadr. Baddeley ve Hitch (1974) (akt. Gatercole ve Baddeley, 1993: 4) ileyen bellein bileenini belirlemilerdir. Bu bileenlerden ikisi, fonolojik dng (phonological loop) ve grsel-mekansal kopyalamadr (visuospatial sketchpad). Bu bileenler gelen bilgilerin aklda tutulmasndan sorumludur. Fonolojik dng, iitsel olarak gelen bilgilerin kullanlmas ve korunmasyla ilgilenirken, grsel-mekansal kopyalama, grsel ve yersel bilgilerin ilenmesi ve aklda tutmasyla grevlidir. Fonolojik dng szel bilginin depolanmasndan ve ilenmesinden sorumlu iken, mekansal ve grsel kopyalama ise, mekansal ve grsel bilginin ilenmesinden ve depolanmasndan sorumludur (Haris; Cady, QuocTran, 2006: 72). nc bileen olan merkezi yrtc (central executive) ksa sreli bellee gelen bilgilerin tutulmas iin hangi deponun kullanlacann seilmesinden ve bu bilgilerin derlenmesinden sorumludur. Grsel mekansal kopyalama, grsel imajlar tutup manupule eder, buna karlk fonolojik dng ise, konumaya dayal bilgi iin benzer bir ilevi yerine getirir. Merkezi yrtc, bu srete bu iki alt sistem tarafndan desteklenir ve dikkati kontrol eder. Fonolojik dng fonolojik bilgiyi depolar ve bunun ieriklerini tekrara dayal bir dng ierisinde, srekli olarak seslendirerek bunun bozulmasn engeller. Merkezi yrtc sistem, nemli bilgiye dikkati ynlendirmeden, nemsiz bilgiyi ve uygun olmayan eylemleri bastrmadan ve ayn zaman dilimi ierisinde birden fazla bir etkinlinlik yaplmas gerektiinde bilisel srelerin koordinasyonundan sorumludur (Baddeley;Hitch, 1974). Fonololjik dm ve grsel mekansal kopyalama, szel ve grsel bilginin geici olarak depolanmas sreciyle ilikili iken, merkezi yrtc giren bilginin ilenip depolanmas ve bunlarn koordinasyonuyla ilgilidir. Merkezi yrtc, bilginin her bir birimini ve o zamana kadar oluturulmu olan metnin anlamna ynelik uyumunu kolaylatran bir koordinatr olarak ilev gsterir (Cain, 2006: 62-65)1 NEDENSELL K: (Causality). Nedenle sonu arasndaki iliki. Hayatmz boyunca tank olduumuz olaylar ve edindiimiz bilgiler, bizde, yani insan trnde (belki dier trlerde daha farkl sonular ortaya kyor olabilir) her olayn bir nedeni olmas gerektii, hibireyin yle hop diye ortaya kmad izlenimi yaratmtr. "Hibirey yoktan varolmaz ve varolan hibirey yok olmaz" bilimsel "nyarg"snn temelleri bu izlenimdedir. Ayrca, benzer nedenlerin benzer sonular dourduu izlenimi de ediniriz. ki olayn nedenleri hibir zaman ayn olamazlar. Ama ne kadar "benzer" iseler, dourduklar etkiler de o kadar "benzer" olacaklardr. Prof. Cemal Yldrm bunu yle anlatyor: "doada olup biten hereyi, dier baz eylerin sonucu saymak, hibir olgu, sre veya deiimi nedensiz kabul etmemek bilimin dayand varsaymlardan birisidir... Her olgu kendinden 'sorumlu' baka bir veya daha fazla olguya baldr. Gerek ya da en etkili nedenin ne olduu konusundaki yargmz, artl reflekslerin oluumundaki "zamanda yaknlk" ilkesi ile oluur. Zamanda yaknlk ilkesi, her bir olay iin deikenlik gsterir. iek tutarken aniden parmamn belirli bir trde acmas, diken batmas veya ar sokmas yzndendir Ama baharda ekinlerin yeermesinin nedeni, bizim sonbaharda onlan ekmi olmamzdr. Sonbahardaki ekim ile bahardaki yeerme arasnda zamanda yaknlk nasl ne
1

Salih ZEN C . leyen Bellein Okuma Anlama Srecindeki Rol ve levi

srlebilir? Burada, ekinlerin yeermesi ile ilgili toprak, gbre, ya, s, vb. gibi birok neden arasnda, birok artl refleksler zinciri ile zihin devreye girmektedir ve hayvanlann yapamad budur. Hayvan, en yakn nedeni benimsemekle yetinme eilimindedir. nsan zihni ise, (rettii kavramlara semboller atayabilmesi sayesinde-konuma) zamanda en yakn nedenden balayp, zamanda daha uzaklara doru daha baka nedenlerle de balantlar kurabilmektedir. ki olayn zamanda yaknlnn yalnzca bir defa ortaya kmas, bize hibir bilgi vermez. Ama eer bu gzlemimiz bir sreklilik kazanyorsa, nce dikkatimizi eker. Zihin, olay daha dikkatle ele alr ve alglanan konuda birbirine balanmas muhtemel -be olay birlikte deerlendirmeye balar. Yani, bir teori oluturur. En basit genellemedir bu. Daha sonraki denemeler, bu genellemenin nce dorulanp, sonra da daraltlarak bir tek olay neden olarak grmeye yneltir zihni. Yeteri kadar denemede dorulanrsa, artk bir olay teki olayn nedeni olarak grme, refleks halini alr. Nedensellik balants, d dnyay artl reflekslerimize uygun bir dzen iinde grme eilimimizden dolay, zihnimizde bir aratrma sreci sonucu olarak kurulur. lk birka gzlem ile dikkatin konu zerine evrilmesinin ardndan, hayvanlarda da bulunan bir aratrma sreci balar. Baz sorular sorulup cevap aranmas eklindedir bu sre. "Ne?"ile, olayn figrleri ve fonlar tannmaya allr. "Nerede?" ile, figrler arasnda mekanda yaknlk aratrlr. "Ne zaman7" ile, figrler arasnda zamanda yaknlk aratrlr. "Ne ile?" ile, ilk farkedilenlerden baka figrler bulunup bulunmad aratrlr. N e kadar? ile, figrlerin nicelii aratrlr. Btn bu aratrmalarn yeterli sonular alndktan sonra, "Neden?" sorusunun cevab kendiliinden ortaya kmaya balar beyinde. Bu cevab aniden , OP'den alverir bilin. Sonular belli bir anda yanyana biriktirilmi ve paralel muhakeme ile yarg olumutur. Bu cevap, olay hakknda bir yargdr ve imdi yaplmas gereken, daha nceki yarglara ve gzlemlere ters den yanlarnn bulunup bulunmadn bilinte, seri muhakeme ile aratrmaktr. Olaylar arasndaki balant, yani neden-sonu ilikisi, artlanma ilikisinden ibarettir. Bir olay bir baka olay "artlamakta'", "ynlendirmekte", onun "art" olmaktadr. Bir olayn, dierinin "zorunlu art" olup olmamas nemli deildir organizma iin. "Gerekli ve yeterli art" olmasdr aranan. "Zorunlu art", daha denetimli mantk sistemleri tarafndan aranr. "Koltuk, oturmak iindir", "sulu yemekler kakla yenir", kn dar karken kaln giyinmek gerekir", "araba arparsa lrz", "annem benden byktr",vb. btn yarglarmz, nesne ve olaylara verdiimiz isimler, lme ve saymalarmz, eer kalplap da bilincin dnda otomatik tepkiler haline gelmilerse, artl reflekslerimizdirler. Bilin, yalnzca olaylar birbirine balamaya, olaylar arasndaki artlanmalar kavramaya alr. Ama bu henz "refleks" deildir. Bilinli davrantr. Refleks haline gelmesi, grdmz gibi, bir sre iidir ve bir davran, duygu yada yarg, ancak bu srecin sonunda "artl refleks" halini alr. Nedensellik temelinde dnmenin zorunlu sonucu, Dnyay (ve hereyi) anlamlandrmaya almaktr. Bu da insan, kendine bir inan sistemi oluturmaya gtrr. Mevcut inan sistemi bizi tatmin etmediinde, yenisini ararz ve oluturmaya alrz. yle ki, sonunda kafamzda her ey yerli yerine otursun, birbiriyle tutarl ilikiler iinde olsun. Nedensel dnmezsek, bir inan sistemine ihtiyacmz kalmaz. Yalnzca yaarz. Ac gerek. Peki, nedensel dnmemek mmkn m? yle bir dnme sistemi ki; nk, iin, ...den dolay kelimelerini kullanmayacaz. Gzlem, gd, kanma ve niyet kullanlabilir. nerme yaplabilir, ama kyas ve yarg yok. Zaman yok, olu yok, olmu bitmi var. Tanrnn nedensel dnmedii kesin gibi grnyor.

... nsanlar, olaylar balantsz ve aklanamaz grmekten holanmazlar. Bu durumda, savunma gelitiremeyeceklerini ve tehlike iinde kalacaklarn dnrler herhalde. Duyumlarla aldmz bilgileri, hem genelleme, hem de balant iinde grme eilimimiz vardr. Bu, artl refleks oluumunun karakteridir. Biz, canl organizma olarak, genlerimize kaytl gdlerle ve reflekslerle yaarz. eitli zel sorunlarn zm iin beynimize, yeni refleksler oluturma grevi verilmitir. Yeni refleks oluumu, evredeki yeni durumun bir an nce etraflca tannmas ve tepki oluturulmas demektir. Yeni evrenin bir an nce tannmas da, binlerce uyarnn, beynin kapasitesini zorlamayacak ekilde az sayda gruplar halinde deerlendirilmesini, ve gruplarn da birbirleri ile ilikili dzenli bir sistem olarak alglanmasn; yani, bir tek kavrama indirgenmesini; yani bir tek olaya genellenmesini gerektirir. Araba kullanmay renirken de ekstrapiramidal sistemimiz; n cam, dikiz aynas, direksiyon, gaz, fren ve debriyaj pedallar, vites kolu, korna ve silecekler gibi tm hareketleri tek bir program olarak otomatikletirmeye alr. nceleri bu hareketler grup grup otomatikletirilirler ve birka paket halinde kullanlrlar. Fakat deneyimli bir srcde bunlar, kesinlikle tek bir program halini almtr. yle ki, biryerden bir yere giden deneyimli src, radyo dinler, yanndaki ile konuur, iini dnr, vb. Dnmedii ve farknda olmadan yapt tek ey, arac sevk ve idare etmesidir o anda. Hibir zel dikkat gstermeden akp gider trafiin iinde. ... Beynimizdeki deerlendirme sinirlerinin ileti hz, duyu sinirlerinden daha yava olmal ki, olaylar srekli gibi alglarz. Deerlendirmemiz duyu sinirlerinden daha hzl olsayd, olaylar kesik kesik alglayacaktk. .... Olaylar arasnda nedensellik balants kurmada arlk, trmze zg bir davrantr. Odada aniden bir top yuvarlanmaya balasa, kedi hemen topu takibetmeye balar ve yakalamaya alr. Oysa biz, dnp onun nereden geldiini aratrrz.. ada bilimler her olay geni bir nedensellik a iinde aratrmak eilimindedirler. .... Bir olay bir dierinin izleyecei beklentisi, bilincimizin beklentisidir. Bir bebek veya bir kedi yavrusu, suya dt halde slanmazsa, buna armazlar. Ama tecrbelerin salad artlanmalar, bize, suya den her eyin slanacan dndrr. Bu yzden yetikin insan da, yetikin kedi de, su onlar slatmadnda arrlar ve suyu aratrmaya balarlar. Bilincin bu nedenselliinden dolay, insann dnyaya gelmesinin bir nedeni olmas gerektiini dnmeden rahat edemeyiz. Oysa, bu dnyada nceden hazrlanm bir senaryonun oyuncular deil de, doalama yaparak yaayan oyuncular olduumuz da dnlebilir pekala.1 OLAY:(Occurence) Hafzada her bilgi bir Olay olarak temsil edilir. Olay, birka karelik bir izgi film klibi gibidir. Beynimiz, her trl bilgiyi mutlaka zamana yaylm halile deerlendirmek eilimindedir. Duyduumuz bir notay da tek bana anlamlandramayz, devamn dinleyip bir mzik paras olarak anlamlandrmak isteriz. Zihinsel ilevlerde zaman nemli bir yer tutar. Alglarmz para para gelir ama, Zihnimiz, zaman iinde bunlarn nasl ilikide olduunu belirlemek iin Hafzay ve evreyi tarar durur. drak byle gerekleir. Hayatmz boyunca, tekrarlama eiliminde olan davran(hareket) ve dnme gruplarn birer paket olarak ele alma eilimindeyizdir. Deiik aratrmaclar bu paketler iin script, episode, theme, scheme, veya Cognitive module ifadelerini kullanmaktadrlar.
1

Nadir Bencan, Dnen Hayvan

Bizim iin ilk defa karlatmz olaylarda-tecrbelerde, milisaniyelik hareketler nem tar. An dediimiz o sublektif en ksa zaman, yani idrak sresi, ortalama saniye kadardr(250 milisaniye) ve olay deil, durum tr algya izin verir. Zihine bir fotoraf karesi sunar. Bunlar birka zellikleri ile hafzaya kaydedilebilirler. Fakat sk tekrarlanmyorsa veya duygu esinde nemli iareti tamyorsa, unutulurlar. Pepee gelen fotoraflar bizim iin bir anlam tayorsa, bir video klip gibi kaydedilirler(Bkz: Kavram). lk olaya bir ekilde benzeyen ikinci bir Olay veya durum, hemen bu iki Olayn bir paket olarak ele alnmas srecini balatr. Paketler alt paketlere sahip olabilirler ve ok uzun zaman kapsayabilirler. Bir mr de bir pakettir. Tekrarlanmayp, hafzamzda tek olarak kalan nemli yaantlar, paket deil, episode ifadesine daha yakndrlar. Bir keresinde ..... olmutu dediimiz Olaylardr bunlar. Bir saat sonra saniyelik Olaylar, bir hafta sonra saatlik Olaylar, bir ay sonra gndelik Olaylar, bir yl sonra aylk Olaylar unuturuz. Birka alt paket kalr sadece aklmzda. Bu, soyutlamadr. ki yl nce Haziran aynn on ikisinde len saatlerinde ne yaptmz hatrlamayz. Hatrmzda kalan bir paket olarak, len olduu iin yemek yiyordum herhalde deriz. Ama 12 Hazirann o yl Pazar gnne geldii sylense, hemen bir baka kavram hatrlarz ve o zaman gazete okuyorumdur deriz(Pazar len paketi). Hafza zamann imdi noktasna kadar edindiimiz bilgileri tar. Hayal alanmz, Hafzaya paralel bir zaman oku olarak deerlendirilebilir. Ama yalnzca gemii deil, gelecei de iermektedir. Gerektiinde Muhakemede kullanmak zere, bu zaman oklarndan geici birka tane daha yapp-bozabiliriz. Hafzadan istediimiz bir paray(paket veya episode) alp bu zaman okunun istediimiz yerine(gemi veya gelecek) yerletiririz ve dnme eylemi bylece balam olur. Hafzada bir olay sorgulamak, veritabannda bir tablodaki kaytlardan ardk bir grubu sorgulamak anlamna gelir. Yapay Zeka alannda btn sorgulamalarmz, btn veritaban ynetimini bu esasa gre dzenlememiz gereklidir, nk hayatn ak birimlerin deil, olaylarn ak halindedir. Klasik satr sorgulama yntemleri ile zeka retmenin snrlarna dayandk gibi grnyor. Amatr amalarla kullanlan ve Multi-Line Querying denilen baz teknikler bu amala gelitirilebilirler. N MUHAKEME: (Preconsciousness?).Duyu organlarndan gelen Alglar n Muhakemeden (Farkndalk) geerken geni apta elemeye tabi tutulurlar. Gelen bir Alg nce refleksler, artl refleksler, igdler, o andaki hakim duygular, acil iler veya yarm kalan iler olarak iaretlenmi paketlerden oluan bir filtre tarafndan szlr. Bu szme ilemi, ncelikle Dikkat mekanizmasn tetiklemek iindir. Ayn anda, Hafzada da kaba ve hzl bir sorgulama yaplmaktadr. Alglarla eleen Hafza materyali de, tpk d Alg gibi filtrelere ynlendirilir. Buradaki ilemler Bilince kapaldr. Hi farknda olmayz. Dikkat projektrnn altna girmeyi hak eden Alglar, ayn anda Bilin alanna da girmi olurlar. Bundan sonra artk paralel iki sre ileyecektir beyinde. Birisi Dikkat ncesi Alglarn ilenmesi sreci, dieri de Bilin alannda cereyan eden Muhakeme sreci olacaktr. drak, Algy Bilgi haline getirme srecidir. drak bir ilemi, Bilgi bu ilem sonucunda elde edilen eyi ifade eder. Alg, drak sayesinde Bilince kar. Bilince kmasnn nedeni, n Muhakeme ileminden gemesidir. drak edilmemi Alg, ancak Bilin d ilemlere konu olabilir.

n Muhakeme esnasnda, birden ok ilem nitesi paralel olarak alr. Reflekslerimizin ve artl reflekslerimizin tm alt gibi, salt zihinsel alanda da birden ok modl ayn anda almaktadr. Bir metni okurken, bir modl cmleleyi ilemektedir. Bir bakas kelimeleri, bir bakas harflerin ekillerini ilemektedir. Belki bir bakas da kadn yzeyini, rengini gzlemektedir. n Muhakemenin Hafzada sorgulamalar yapmas, Hafzann normal almasndan farkl gibi grnmektedir. ok daha hzl, zahmetsiz ve artcdr. En olmadk an paralar aniden yakalanabilir. Bu ilem neredeyse otomatiktir. Bir idrak, kendisi sorgulamann rn olduu halde, her zaman hafzadan yeni sorgulamalara(arm) neden olur. n Muhakeme, kendisi muhtemelen saniyede yirmiden fazla dk deerli sorgulama yapmaktadr hafzada. Bu sorgu sonularndan nisbeten nemli grdklerini de her saniyede bir Muhakeme alanna(Bilin) gndermektedir. Bu i iin, o anda n Muhakemenin veya Muhakemenin bo olmas yeterlidir. Bo kalnan her saniyeyi, zihnimiz bu tr dk deerli sorgulamalarla(serbest armlarla) doldurma eilimindedir. Derin uyku ve koma hali dnda. NYARGI: (Bias, Precoception). Kanaatlerin Yarg kategorisinde ifade edilmesidir. REFLEKS:(Tepke, Reflexes) Bir uyartya verilen cevap. Alnan uyart sonucunda meydana gelen impulsa, beyne iletilmeksizin verilen cevap. Yans.1 Refleksler, canlnn d etkilere verdii tek tip, kaltmla gelen tepkilerdir. Gzmze hzla yaklaan bir cisme kar gz krpma refleksi, ani dme durumunda yakalama refleksi gibi baz refleksleri herkes bilir. Bunlar, bilincimize de haber verilerek yaplan reflekslerdir. Dikkat! yaplr, bilince yalnzca haber verilir. zin alnmaz. Baz reflekslerde ise, bilince haber bile verilmez. Ik durumuna gre daralp genileyen pupilla refleksi gibi. Ayn ekilde, vcudumuzda dtan izlenemeyen baz otomatik tepkiler de refleks saylabilirler. Otonom sistem faaliyetleri, vcut svsnn kimyasal dengelenmesi gibi almalar da belirli organlarn, bezlerin, dokularn refleks tr faaliyetleridir. Refleks cevaplar, organizmann evre ile ilikisinde bilince gerek duyulmadan, otomatik olarak kendine zg davran oluturan, bir canl trnn tm yelerinde ayn olan, kaltmla gelen, renilmemi cevaplardr. Ancak yaygn kullanmda, yalnzca kaslarla ilgili faaliyetlere refleks denmektedir. Halbuki pupillay daraltan olay kadar, kana adrenalin boaltan olay da sinir sisteminin renilmemi tek tip cevabdr. Birinde hedef organ pupilla kaslar, dierinde adrenal kortekstir. Dolays ile, bir sinir iletiminin neticesi ister fiziksel bir olay (pupilla daralmas), ister kimyasal olay (adrenalin boalmas veya cinsel ilgi) olsun, eer olay merkezi sinir sisteminin mdahalesi ile, ama bilincin dnda kendiliinden bir cevap eklinde ise, reflekstir. Yani mesela bolua atladmz zaman kendiliinden dmeye balamamz refleks deildir. nk bolukta dp dmemeye sinir sistemimiz karar vermez. Ama derken saa-sola rpnarak tutunacak bir yer aramamz reflekstir. Bu esnada eer tutunabileceimiz -be nesne arasnda, u iyi deil, en iyisi unu tutaym. Yok yok, u ilerideki daha iyi diye bilinli bir seme yapyorsak, bu da refleks deildir. nk davran asl oluturan bilintir bu durumda. Refleksin bir dier zellii de, etkilere gsterilen basit tepkiler olmasdr denir. ki nronlu, hadi bilemediniz birka ara nronun ilavesi ile -be nronlu refleksler en basit ve temel reflekslerdir bu tanma gre. Bundan dolay da, daha karmak gibi grnen otonom sistem tepkilerine ve daha da karmak grnen igd tepkilerine refleks denmez. Halbuki ok basit otonom sistem olaylar olduu gibi, aksrma refleksi gibi ok karmak refleksler de bulunmaktadr. Nrolojinin ve
1

TDK BSTS/Biyoloji Terimleri Szl

fizyolojinin kulland kavramlarda aslnda byle bir karklk yoktur. Karklk, kavramlarn temel eitim dzeyinde ve popler kullanmnda ortaya kmaktadr. Prof. Mehmet Akaydan bir aktarma ile, refleksin bilimsel tanmn ve fonksiyonunu ksaca zetleyerek devam edelim: Refleksin tanm: Refleks, organizmann kendisine etki eden uyaranlara merkezi sinir sisteminin katlmasyla, ve fakat bilincin aracl olmakszn verdii cevaptr. Refleks iin karakteristik olan ey, sinirsel merkezler tahrip edildii zaman artk olumamasdr. Duyular, refleks oluumuna ya elik eder, veya sonradan meydana gelirler. Refleksin anlam ve nemi: Reflekslerin ekserisi organizmann korunmasna hizmet ederler. rnein kornea refleksinde gz kapa kendiliinden alp kapanmakla, gzyan kornea zerine yayar ve bu organ kurumaktan korur. Pupilla refleksi ise retinay fazla ktan korur. Keza karn rts refleksi araclyla visserler dardan gelebilecek darbelere kar korunurlar. Bir ksm refleksler trlerin devamna hizmet ederler. reme organlarnn reflektorik etkinlikleri bu cmledendir. Bunlardan baka, evrenin saysz deiikliklerine organizmann uyabilmesini salayan birok dier kas hareketleri ve bez sekresyonlar da keza reflektorik olarak ayarlanrlar. 1

SEZG : (Intuition). Muhakeme alannda ilenmeye elverili olmayan, bir isimle, bir sembolle ifade edilemeyen her trl Bilgiye Sezgi veya lham deriz. gz, geici Muhakeme tablosunda, odak dnda sramalar yapmakla kalmaz, bu srad satrlarn Hafzadaki balant linklerine de sramalar yapar. Bu sramalar da Kanaat oluumuna etki ederler. Bu tablo d sramalar, lham va Sezgi yollarmzn bir ksmn olutururlar. Fikirdeki Figrn etrafn saran Fon bilgileri, bilinte daima Sezgi olarak alglanr. Ayrca, beynimizde bizim henz bilemediimiz ekstra duyu yollar varsa, onlardan gelen uyartlar da herhalde Sezgi tr Bilgiler oluturacaklardr. ARTLI REFLEKSLER: (Conditional Responses). Hafzada pepee yer alan iki bilgiyi, zel baz koullarda tek Bilgi halinde birletirmek gibi doal bir yatknlmz-yeteneimiz vardr. Bu yeteneimiz, yapay refleksler oluturabilme yeteneimizdir. artl refleks, canlda doutan varolmayan, ama normal refleks yollar zerinde sonradan renilerek kazanlan yeni refleksleri anlatr. Gene Akaydan renelim: Doutan mevcut refleksler cinsin btn bireylerinde vardr. Doutan mevcut sinir yollar, reseptrler ve icra organlar bu reflekslerin var olularn salarlar. (....) Sonradan kazanlan, yani kondsyone refleksler (artl refleksler) ise kendiliklerinden olumazlar, aksine, kiinin yaam boyunca renilirler. Bu refleksler sabit deildir, geici olarak veya tamamen kaybolabilirler. Kondsyone refleksler, daha nce varolan bir refleks zerinde geliirler. Bu refleks, doutan var olabilecei gibi, daha nce kazanlm bir kondsyone refleks de olabilir. 2

1 2

Mehmet Akay, Sinir Sistemi Fizyolojisi Mehmet Akay, Sinir Sistemi fizyolojisi

Bir doutan refleks zerine bir artl refleks, onun zerine bir baka artl refleks, onun da zerine bir baka artl refleks ....oluturmak mmkndr. Konumamz ve birok bilinli davranmz byle gerekleir. artl reflekslerin oluturulabilmesi iin beyin korteksine ihtiya olduu genel kandr. nk korteksi karlan (dekortike) hayvanlarda artl refleks oluturulamamakta ve eski artl reflekslerini de kaybettikleri grlmektedir. Ama, 1,5 cm.lik su solucanlar olan planaryalarda artl refleksler oluturulabilmektedir. Planaryalarda bir korteksten bahsedemeyeceimize gre, dekortike hayvanlarn durumuna baka bir aklama aramamz gerekecektir. artl refleksleri de tam olarak tarif etmekte zorlandmz grlyor. artl reflekslerde, oluma ve pekime srecinde bilin aktif olarak devrededir. Ama yeterince pekimeden sonra, artk artl uyaran, bilind olarak doal refleksle ayn tepkiyi yaratr. Yani olayn karakteri artk refleks karakteridir, otomatiktir. ok eskiden kazanlm ve iyice pekimi yle artl reflekslerimiz vardr ki, onlar doal reflekslerimizden ancak baylma veya koma durumunda ortaya kmamalar ile ayrabiliriz. Limon grnce azmzn sulanmasnn bir doal refleks olmadn ancak byle anlarz mesela. Eer art sz nem tayorsa, yani bu refleksler bir arta bal olduklar eklinde tarif edilecekse, doal reflekslerin de her birinin bir arta bal olduunu unutmamak gerekir. Doal reflekslerle artl refleksler arasnda tek fark, birincilerin doutan ve sabit, yani hayat boyu ihtiya duyulan ve devam eden, ikincilerin ise gerek duyulduka edinilen ve ihtiya ortadan kalktnda snmeye balayan refleksler olmasdr. Ivan Pavlov, (1849-1936) en hayranlk uyandran bilim adamlarnn belki de banda gelir. Fizyolojideki bilimsel aratrmalar ile, titizliin ve ayrntlara gsterilen dikkatin harika rneklerini vermitir. artl refleks kavramn oluturduu kpekler zerindeki deneyleri, eminim sizi de ayn kanya gtrecektir. Pavlovun deneylerinin herkes tarafndan bilinen yan, kpein salya karma refleksi zerine, zil sesi ile bir artl refleks oluturulmasdr. Kpek, doal bir refleks olarak, azna besin konduunda salya karmaktadr. Besin bir zil sesinden hemen sonra verilmi, bu defalarca tekrarlanm ve artk hayvan renmitir ki, ne zaman zil sesi duysa, arkasndan yemek geliyor. Bu artlanmadan sonra, yemek gelmese bile, her zil sesinden sonra salya karmaya devam etmitir. Eer defalarca zil alnp yemek verilmezse, salya miktar giderek azalmakta ve sonunda kaybolmaktadr. Yani hayvan, bu defa da, artk zil sesi ile yemek gelmediini renmektedir. Bu yntem, artlanma konusunda bugn de btn aratrmalarda temel yntem olarak kullanlmaktadr. Pavlov, bu almasn hemen bir makale haline getirip yaymlatarak da yeterince n sahibi olabilirdi. Buluu, duyularla fizyolojik srelerin ilikileri konusunda bu hali ile de yeterince bykt. Ama o, zil sesi ile besinin aza konmas arasnda nce zil ve sonra zil olarak saniyeler, dakikalar cinsinden, ayn kpekte yzlerce ve farkl kpeklerde yzlerce deney yapt. retilen salya miktar ile ilgili olarak gene yzlerce deney gerekletirdi. Bu deneylerle, bugn baz aratrmaclarn yapt gibi ilk sonularla yetinilmeyip, ok daha derinlere doru srdrlmesi gereini de gsteriyordu. Sonuta, kullanlan hayvann zeki veya aptal olmasndan, deney ortam ve deneyci ile hayvan arasndaki ilikilere kadar birok etmenin sonu zerinde etkili olabileceini ayrntl bir ekilde gsterdi.

Konumuz asndan, Pavlovun deneylerinin asl ayrntlar nem tamaktadr. Bunlar yle sralayabiliriz: 1-Kpeklerin artlanma sreleri, bireysel zelliklerine gre deikenlik gsteriyordu. Her kpek, ayn koullarda ayn deneysel verimi vermiyordu. Hatta ayn kpek, deiik zamanlarda deiik tepkiler gsterebiliyordu. Hasta hayvanlarda refleksler ya ok g elde edilebiliyor ya da hi elde edilemiyordu. Zeki hayvanlar daha abuk artl refleks gelitiriyorlard. Hrn ve uysal hayvanlarn artl tepkiler gelitirmeleri arasnda byk farklar oluyordu. Baz hayvanlarda pozitif refleksler, bazlarnda negatif refleksler daha kolay elde edilebiliyordu. Yani kpein sal, o andaki psikolojik durumu ve karakter zelliklerinin, artl refleks oluumu zerinde etkileri vard. Hatta herhangi bir olayn kpein dikkatini ekmesi, deneyin baarsn engelliyordu. 2- lk grnte, korteksi karlan hayvanda kazand btn artl refleksler kayboluyor, yenileri de oluturulamyordu. Bundan, artl refleks oluumunda korteksin en nemli organ olduu sonucu kyordu. Beyin kabuu olmadan, renme olmaz! Hatta dekortike hayvanlar zenli bir bakmla drt yl kadar yaatld halde sonu deimemiti. Pavlov, bu sonula yetinecek bir bilimci deildi. Bu sonu, tek bana ona pek bir ey ifade etmiyordu. Kpein tm korteksini, beyinde yalnzca beyin sap ile orta beyin kalacak ekilde kazyp karacaksnz. Hemen hemen beyinin te ikisini. Sonra onu deney kafesine sokacaksnz. Yani karnzda srekli astm krizleri olan bir ihtiyar var ve siz ona uzay geometrisi retmeye alyorsunuz. Sonra da ulatnz sonucu aklyorsunuz: Astm krizi olanlar uzay geometrisi renemezler! Pavlov, nce korteksteki belirli blgeleri aratrd ve unu buldu: Edinilen artl refleks ile ilgili beyin blgeleri nem tayordu. Grsel yolla edinilen bir artl tepki, korteksin oksipital blgesi karldnda, dier blgeler salam kalsa bile tamamen yok oluyordu. itsel refleksler de, ayn ekilde, temporal blgenin karlmas ile yok oluyorlard. Kpein salya salglamasn salayan bir beyin blgesi karldnda da, salya refleksi kayboluyordu. Pavlov daha ileri aratrmalarla, beyindeki salya merkezi tahrip olsa bile, grme, iitme, koklama ile ilgili merkezler tarafndan yeniden salya refleksi oluturulabildiini ortaya kard. 3- Pavlov, deneysel nevroz dedii bir tr ruhsal durumu tanmlamt. Deneylere katlan kpekler gzel gzel zil duyup salya aktrken, baz durumlarda birdenbire lgnlayor, barp ararak kamaya ve deneyciyi srmaya alyor, bir trl sakinletirilemiyor, btn rendiklerini de unutuyorlard. Bu durum, deney artlarnda istenildii zaman oluturulabildii iin, deneysel nevroz demiti Pavlov. Deneyde, nce bir daire ekli ile besin arasnda artl refleks oluturuldu ve pekitirildi. Ayn srede, bir elips ekli de srekli olarak gsterildi, fakat besinle desteklenmedi. Bu artlanmalarn iyice yerletirilmesinden sonra, kpein elips ile daire arasndaki fark nereye kadar ayrt edebileceini renmek iin, daire ekli giderek elipse benzetilmeye baland. Balarda biraz yamultulan daireyi, kpek gene daire olarak alglayp, salya tepkisi veriyordu. Fakat daire, elipse ok yakn, ayrt edilmesi zor bir ekil aldnda, ite yukardaki deli kpek kt ortaya. Pavlov, gene burada brakmad. Ayn deneyi yzlerce kpekle tekrarlad. Bu olayda da kpeklerin bireysel zelliklerinin nem tad anlalyordu. Baz da dnk kiilik zellii gsteren salkl

kpekler saldrganlarken, uysal karakterli kpeklerde bu deney, ar uyuukluk ve kaytszlk eklinde sonu veriyordu. 4- artl ve artsz uyaranlar arasndaki sreyi de aratrd Pavlov. ki uyar arasndaki sre ne kadar ksa olursa, o kadar gl ve abuk sonu alnyordu. Yani hayvan, iki uyar arasnda neden-sonu ilikisini daha kolay kurabiliyordu. Ama koullu uyar, koulsuz uyar ile ayn zamanda veya ok sonra verilirse, hibir karlk alnamyordu. 5-Konumuz asndan en nemli ayrnt da, Pavlovun, kpekteki genelleme ve ayrm ile ilgili almasdr. Kpeklere belirli bir tonda zil sesi ile yemek verilirse, o tondaki zil sesine artl refleks oluur. Ama ilk tona yakn zil seslerine de kpek ayn tepkiyi gsterir. yle ki, ilk tondan uzaklatka salya miktar da azalr ve tamamen deiik bir tona ulaldnda, salya salglanmaz olur. Bu genelleme, yani artl uyarana benzeyen dier uyarlara da tepki gsterme, her artl refleksin ilk aamasdr. Bunun arkasndan, ikinci aama olan ayrm gelir. Kpek, pekitirilme durumuna gre, ilk tona yakn zil seslerini ayrmaya ve onlara tepki vermemeye balar. lk ton dnda eer besin verilmiyorsa, ok yakn da olsa dier tonlara tepki vermemeyi renir. Ayramayaca kadar az farkllklar hakknda karar vermeye zorlanrsa, yukarda grdmz deneysel nevroz oluur. artl refleksteki ayrm zelliine gelince: Kpek (ve her canl); beyninde kurduu artl balant ile, artl uyarana eitli ynlerden benzeyen belli bir dalmdaki btn uyaranlara da tepki gsterir. Bu, genellemedir. Ancak ilk olumsuz tecrbe ile birlikte, eleme faaliyeti de balar. "Demek ki u trler deilmi". Yani elenen, yalnzca bir uyaran deildir. Olumsuz uyaran da genellenir ve bir grup uyaran elenmi olur. Eleme, tecrbe sresince devam eder ve bir noktada, ok ince bir ayrma ulalr. Bu ayrm incelii, canlnn duyu organlarnn ayrdetme gc kadardr. Kpek, koku konusunda insandan ok daha hassas ayrmlar gelitirebilir. nsan da, mikroskop kulland iin bir kartaldan ok daha hassas grsel ayrmlar gelitirebilir. Operant artlanma denilen bir tr artlanma, bu konuyu daha iyi anlatr. Operant artlanmada, artl uyaran ile artsz uyarann arasna bir baka uyaran daha girmekte ve organizma bu uyaran arasnda bir iliki gelitirmektedir. Deney kafesindeki fareye, bir pedala bastnda yiyecek dmektedir. Ama ayn anda bir de k yanmaktadr. Ik yanmyorsa, yiyecek dmemektedir. Fare, birok deneme sonunda, yalnzca k yand zaman pedala basmas gerektiini renir. Ik yanmad zaman pedala basmasnn bouna aba olduunu bilmektedir artk. Genelleme ve ayrm, ayr ayr, bize hayvanlarla insanlarn ortak iki yann gsterirler. nce genellemeyi ele alalm: Kpek, daire (ve benzeri) grnt ile birlikte yemek geleceini reniyor.(tmevarm). Yakn zamanda grd dikdrtgene benzer elips grnts ise, yemek habercisi deil. Pekitirmelerle bunu da reniyor. imdi kpee, daire biraz yamultularak, yani daireye yakn bir elips ekline sokularak gsteriliyor. Genel grnm, renilen iki ekil iinde, daireye benzemektedir. Tam ayns olmasa bile. Bu durumda kpek yle dnmektedir: Daire grnnce, bu adam bana yemek veriyor imdi gsterdii de bir daire O halde yemek geliyor (tmdengelim) Bu satr, byk nermesi, kk nermesi ve vargs ile, formel mantn ifadesidir. Birinci nerme, artl refleks oluumundan nce ulalan bir yargdr. Karlalan iki olay arasnda bir balant kefedilmitir. Bu keif belki ilk karlamada, belki de yznc karlamada yaplm olabilir. Bu, hayvann zekas bata olmak zere daha birok etmene baldr. Sonuta balant

kefedilmi ve artlanma sreci bu keifle balamtr. lk keif, ayn zamanda ham bir yargdr da. ki olay arasndaki balantnn birka defa tekrar halinde, bu ham yarg hayvan iin yeterli bir yargya dnr. Elde edilen, birka deneme ile ulalm bir "tmevarmsal" yargdr. Birnci nerme elde edilmitir. Artk bu nermeden hareket ederek "tmdengelim" nermeleri karabilir. Bundan sonraki sre, yargnn pekitirilmesi srecidir. Artk szkonusu olaylarla her karlamada mevcut yarg pekiecek veya sarslacaktr. Mevcut yargnn pekimesi veya sarslmas, hayvanda ayrm ve kavrama srecinin balamas demektir. Artk daire ile elipsi ayrabilme, araya giren nc, drdnc olaylarla balantlarn grebilme mmkn hale gelmitir. Burada, alglarmzla ilgili baz tesbitler yapmamzda fayda vardr: Sinir hcresinin almas yle bir sre izler: 1) Bir defada, kendisine ulaan uyarlar olduu gibi iletir. Bu, gz iin eitli grntler, kulak iin eitli sesler, burun iin eitli kokular, vb. dir. 2) Bir dinlenme devresinden sonra, yeni uyarlar alglar. kinci bir alg iin, bir dinlenme devresine ihtiyac vardr(latent period). Beyindeki merkezler de, sinir hcrelerinden gelen uyarlar ayn ekilde alglar. Bir anda beyne gelen tm uyarlar,(gzden, kulaktan, vb.) paket olarak bir defada alglanrlar. Buna paralel alg diyebiliriz. Pepee gelen ardk alglara da seri alglama diyebiliriz. Paralel alglama, bizim mekan anlaymzn temelini oluturur. eylerin birliktelii, biraradal hakknda bize bilgiler verir. Aralarndaki yaknlk-uzaklk ve yn bilgileri, be duyunun en azndan drdnde (tat duygusu bu ynden pek ak grnmyor) bir anlk algda beyne iletilir. Seri alglama ise zaman anlaymzn temelini oluturur. Pepeelik, ardklk, sreklilik hakknda beynimiz bu yolla bilgi edinir. Paralel alglar "tanma"da, seri alglar "bilme"de ie yararlar. te artl refleks olaynn temelinde de bu seri alglar var gibi grnyor. Zaman iinde pepeelik, nedensellik, bir olayn bir dierini artlamas, yani olaylar arasndaki zaman balants, artl refleks oluumunun temelidir. artl uyarnn, artsz uyar ile ayn anda verilmesi halinde artl refleks olumamasnn sebebi de budur. nk bu durumda seri alglama deil, paralel alglama meydana gelmektedir. Seri alglama, pepee alnan paketlerdeki eitli duyu deiikliklerini izleyip, aralarnda eitli ynlerden balantlar kurarak olaylar "sreklilik iinde" alglamamz salar. Eer olaylar "srekli" ekli ile alglayamazsak, kopuk paketler halinde alglarsak, sorun zemeyiz. Sorun zmek iin zaman ve mekan anlayna ihtiyacmz vardr. Sorun zmede, olaylarn srekliliini, sorunu hangi olay zincirinin kardn, zincirin ynn nasl deitirmemiz gerektiini vb. dnrz. Bu esnada farkettiimiz, kefettiimiz baz ardklk balantlarn, genellemelerimizde, tmevarmlarmzda kullanrz. te bunlar artl refleksleri olutururlar. Sorun'a gre, sbjektif olay zincirleri yaratr ve paketletiririz onlar.

Pavlovdan beri artl Refleksler ok iyi aratrlm ve ileyi mekanizmalar ortaya konmutur. Fakat bir yn zerinde dikkatimizi zellikle odaklamamz gerekir: Negatif artlanma. Beynimizin d ve i evreden her an ald milyonlarca Bilgiyi elemesini Negatif artlanmaya borluyuz. Muhakeme srasnda, muhtemel zm yollarndan ounu elemeyi de Negatif artlanmaya borluyuz. artl reflekslerin olumasn bebek geliiminde izlemek de bize baz aydnlatc ipular verir. Yenidoanlar sese yant verirler ancak birok ses arasnda herhangi spesifik bir sesi selektif olarak

iitmek ve ona uygun bir yant ortaya koymak ok daha sonra geliir. 1-3 gnlk bebekler, tekrarlayan ngrak sesine kar alkanlk gsterebilir ve ba evirmeyi brakabilir. Birok kez tekrarlanan sesi, yenidoan renir ve tepki vermeyi brakr. Yenidoann sese tepkisi genellikle kalp hz ve solunum hznda deiiklik eklindedir. Konuma ve mzik gibi hafif-orta derecedeki sesler (55- 75 dB) kalp hznda azalmaya yol aar ve ynelme yant olarak ilinir. Ynelme yant, bebein uyary alglamasn ve renmesini kolaylatrr. Yksek younluktaki (80-85 dB zeri) sesler ise kalp hzn arttrr ve savunma yant olarak bilinir. Davran durumu ve merkezi sinir sisteminin gelime derecesi de sese kar verilen kardiyak yant etkiler. Term bebekler(zamannda doan bebekler), tekrarlayan uyarlar renip kalp hzn azaltabilirken, prematre bebeklerde bu renme meydana gelmez. Kardiyovaskler sistem olgunlatka sese kar daha fazla tepki vermeye balar. Kalp hzndan baka, akustik uyarlar kan basncnda da deiikliklere yol aar. Birok bebekte yksek ve dk frekanslardaki sesler sistolik ve diyastolik kan basnlarnda 10 mm Hglik bir arta neden olur. Kan basnc 5 dk. sonra bazal dzeye dner. Solunum sisteminin sese kar verdii tepki, sistemin ilk andaki durumuna baldr. Eer bebein solunum hz dkse, ses, solunum hznda artmaya yol aar. Buna karlk eer bebein solunum hz yksekse, sesin etkisiyle solunum hz der. Aslnda, gerek evde gerekse de hastanede olsun, ses, tek bana bir uyar deildir ve ayn anda baka duyu organlar da uyarlmaktadr. rnein; annesinin kucandaki bir yenidoan annesinin sesini duymakla beraber, annesinin dudak hareketlerini de grmekte ve vcudundaki ritmik hareketleri hissetmektedir. Dolaysyla bebek, baz uyarlar renirken, sesle ilikili olan ve olmayan uyarlarn da farkna varmakta ve birok duyu organn kullanarak ald uyarlar birletirerek bir senteze varmaktadr. Daha sonra da, birbiriyle ilikili olaylar hakknda mantkl balantlar kurmakta ve bu olaylar hatrlamaktadrlar.1 1-3 gnlk bebeklerin, tekrarlayan ngrak sesine kar alkanlk gsterebilmesi ve ba evirmeyi brakmas, Negatif artlanmann ne kadar temel bir davran zellii olduunu gsterir. Sinir sistemi bir uyarty alglar, o uyarty temel drtler asndan bir nem deeri ile damgalar ve bu neme gre uyarty yaratan objeye ynelir veya kaar. Her iki halde de, o objeye kar bir duyarllk gelitirir. Yalnzca o objeye kar deildir bu duyarllk. Ona benzeyen btn objelere kar genelletirilmitir. ngrak sesine benzeyen btn seslere kar ba evirme tepkisi verecektir bebek artk. ngrak sesinin hemen arkasndan meme veya kucaa alnma gelirse, tekrarlar sonucu bu ses ile meme veya kucak arasnda bir artl Refleks kurulabilir. Ama ngrak sesinin uyard drtler ile hibir balant kurulamazsa, giderek duyarllk azalmaya balar ve Negatif artlanma geliir. ngrak sesinin, ilk bata sanld gibi nemli olmad sonucuna varlmtr ve artk ngrak sesine nem verilmemeye balanr. Giderek duymaz olur bu sesi. Aslnda ses alglanmaya devam etmektedir, fakat Bilinte bir drak seviyesine kamamaktadr. evremizdeki birok sesi, Negatif artlanmalarmz(inhibitor mekanizmalardaki artlanmalar) sayesinde duymayz.
1

Fahri OVALI, Fetus ve Yenidoanda itme: Temel Kavramlar ve Perspektifler.

PHE: (Kuku, Suspicion).1. Bir olguyla ilgili gerein ne olduunu kestirememekten doan kararszlk, kuruntu, ikil, phe, acaba; 2. Bakalarnn iyi niyet ve amalarn ktye yorarak ikillenme duygusu1 lk Bilgi, eer daha nceki bilgilerimizle elimiyorsa, genellenir ve Kanaat olur. Daha sonra gelen destekleyici Bilgiler, Kanaati glendirirler. Eer bu Bilgiler bizim iin nem ve sreklilik tayorlarsa, salam bir Kanaat haline gelirler(bkz. artl Refleks). Eer ardndan gelen Bilgiler ilk Kanaat ile eliiyorsa, Kanaati zayflatrlar. Bir eliik Bilgi ile zayflam Kanaat, phe duygusunu uyandrr. phenin kart emin olmaktr ve Tatmin duygusundan kaynaklanr(bkz. Tatmin). Emin olma, eitli nan kademelerini ifade eder. En yksek derecesi man olarak adlandrlr. TATM N: (Satisfaction). Tatmin duygusu, Bilin ile ilgili olmayan durumlarda, fizyolojik olarak otomatik bir zellik gsterir. Acknca yemek yer ve doyarz. atlayncaya kadar yemek yemeye devam etmeyiz. Doymak demek, yalnzca yemek yemeyi brakmak deil, yemek aramay da brakmak, canmzn yemek istememesi demektir. ok yorulunca dinlenmeye ekiliriz. ok dinlenince hareket ararz. vb. Burada tatmin duygusundan, daha ok bilinle ilgili olarak bahsedeceiz. nk bilind tatmin duygusu, bitkilerle de ortak olarak paylatmz bir duygudur. Bitkiler de, besin, k, su, vb. ihtiyalar ile ilgili araylara ve bu ihtiyalarn giderilmesi ile ilgili tatmin davranlarna sahiptirler. Fazla su verildiinde, kkleri snger gibi bu suyu emmeye devam etmez. Bir noktaya kadar, fazla su iletimini nleyici mekanizmalar harekete geerler. Bu mekanizmann yeterli olmad durumlarda kkler rr ve organizma lr. Bu eit tatmin, aslnda sibernetik bir etkileim srecidir. Hayvanlarda ise baz ihtiyalarn belirmesi ve giderilmesi srecinde, Bilin de devrededir. Olanbitenden haberdardr ve duygularn kendilerini gerekletirmelerine yardmc olacak faaliyetlere giriir. te burada ele alacamz Tatmin, bu tr hayvansal tatmin duygusudur. Bilin ile ilgili Tatmin, duyularmzda ve zihinsel ilevlerimizde nemli rol oynar. Duyularmzla ilgili olarak, edinilen bir Bilginin yeterli olup olmadna, bilgi almann srdrlp srdrlmeyeceine bu yolla karar veririz. Zihinsel ilevlerle ilgili olarak da, bir armn ya da bir yargnn yeterli olup olmadna karar verilir. Yarglama durdurulur veya devam ettirilir. Hatta bazan tam Tatmin olunmasa bile, yeterlilik dzeyinde bilgi toplama durdurulur. Beynin baka ncelikleri olabilir nk. Neden-sonu ilikisi kurmada, Tatmin duygusu belirleyici rol oynar. Bir olayn, bir bakasnn dolaysz nedeni olarak grlmesi, dier nedenlerin ihmal edilmesinin bir sonucudur. Bir etkileimde, doada asla yalnzca iki etmen bulunmaz. Bir olaylar demeti, bir baka olaylar demetini etkiler. Biz, sonuca varmak iin, bu olaylar demeti iinden "gerektii" kadarn alp, neden ve sonu diye niteleriz. "Gerektii kadar"n ls ise, bizdeki Tatmin duygusundan baka birey deildir. Vardmz sonutan tatmin olmuyorsak, neden- sonu ilikisi diyemeyiz ona. Aratrmaya devam ederiz, ya da ak brakrz.

TDK Gncel Trke Szlk

Duyu organlar ile bilgilenmedeki fizyolojik snrlar, tatmindeki sbjektifliin ilk nedenidir. Nedensonu ilikisi iin, bir ardklk zorunludur. Ardklk izlenimi ise, duyularmz tarafndan edinilir. Gzmz, saniyede 20 grntden fazlasn, srekli gibi grr. Daha ksa srelerle araya bir ya da birden fazla etmen giriyor olsa, gzmz onu gremeyecek ve ancak grd kadar ile nedensonu ilikisi kurabilecektir. ki ayr olay arasnda neden- sonu ilikisi kurulabilir. Ama bir ve ayn olaydaki ak ya da deiim, neden- sonu ilikisine konu olamaz. Halbuki grsel alglarda, saniyede 20 titreimden daha ksa sreli deiimler bizde bir olayn ak izlenimi brakr. Yani byle bir olay, bir neden- sonu ilikisi olarak deerlendiremeyiz. Tatmindeki sbjektifliin ikinci nedeni, "anlk beyinsel konjonktr"dr. Bedeni oluturan tm hcrelerin fizyolojik kapasiteleri, anatomik zellikleri, tre zg genetik formlasyon, kazanlm tm bilgiler, edinilmi artl Refleksler, gdler, o andaki fizyolojik ihtiyalar, oluturulmu tutumlar, yaam hedefleri, bilinaltna itilen bilgiler, be duyudan srekli olarak akan bilgiler, o andaki duygularmz vb. toplu olarak, her an bir "anlk beyinsel konjonktr" olutururlar. Bu konjonktr bireye zgdr ve her an deiir. Kk bir sinirlenme, vereceimiz kararda belirleyici etki yapabilir. Aslnda kararda belirleyici olan, "anlk beyinsel konjonktrn" oluturduu duygudur. " ntikamm aldm" veya "hayr, daha intikamm tam alamadm" tavr, o andaki konjonktrde Tatmin duygusunun oluup olumadnn ifadesidir. Baka bir konjonktrel ortamda tam olarak oluabilecek Tatmin duygusu, u andaki konjonktrde, zihin, hafiza, gdler, bilinalt bilgileri, baka duygular, vb. unsurlarn muhalefeti ile karlap bastrlabilir. Bilimsel dnmede, duygularmz saf d braktmz ve objektif olduumuzu zannederiz. Bu, bir dereceye kadar dorudur da. Birka bin yldr, objektif deerlendirme iin gerekli dnme prensiplerini oluturmaya almtr insan. Mantk kurallar ve "ispatn gerekleri belirlenmi, bilimde btn varglar bir ispat zinciri ile birbirine balanm, deneysel bilgilerin geerliliinin artlar titizlikle belirlenmitir. yle ki, bilimsel bilgideki sbjektiik sadece birka aksiyom ve postulat ile snrl hale gelmitir. Bunlarn dnda, sbjektif deerlendirmelere yol aabilecek olan "duyu organlarmzn fizyolojik snrlar" da, gelitirilen teleskop, mikroskop, vb. aralarla her geen gn biraz daha almaktadr. Fakat bilimsel bilgide de sonucu belirleyen, Tatmin duygusudur. Bilimsel bir aratrmada ulalan sonucun yeterli grlp grlmemesi bir noktadan sonra, "anlk beyinsel konjonktre" baldr. Kimisi ortalama bir aratrma ile tatmin olurken, kimisini matematik ispatlar bile tatmin etmez. Hatta bu tatmin olmamlk duygusu iledir ki, yzlerce yl sonra birisi kalkp, bir matematiksel ispatn yanlln gsterebilir. Yzlerce yl herkesi tatmin eden bir ispat, bir kiiyi tatmin etmemi, aratrm ve onun yanlln ispatlamtr. Kimbilir, belki yzlerce yl sonra onun da yanll ispatlanabilecektir. Kimbilir, belki yzlerce yl sonra tm "ispat anlaymzn" yanll gsterilecek ve yepyeni bir matematik sistem kullanyor olacazdr. Yrtlen bir muhakeme, yani n hafzann bekleme odasndaki bilgilere uygulanan ilem, bir noktada durdurulabilir(Tatmin) veya srdrlebilir. Muhakeme sonucu bilinte oluturulan yapay an, eitli ayrntlar ile, sorunu zecek dzeye gelince muhakeme durdurulur. Veya skldmz iin, balangtaki istek kreldii iin, ilginin iddeti azald iin de durdurulabilir. Yani bir muhakemenin gerekten gereken sonuca kadar srdrlmesi, bilin dnda, daha ok Tatmin, sklma, lgi gibi duygusal faktrlere baldr. Ulalan sonu, gerekten yeterli olduu halde, tatminkar bulunmayabilir de. "Bir daha dnelim" derken, vardmz sonucun duygularmz tatmin etmediini ifade ederiz. Bilimdeki belli bal gelimeler, bu tr tatminsiz ruhlarn eseridir. Bunun daha fazlas ise, taknakl dnce denilen psikopatolojik duruma yol aar.

Bir muhakemeyi, aylarca sonu alamadan srdrmek mmkndr. Hafzamz ok kr bunu salayacak kadar zengin ve fikirlerimiz arasndaki iliki ihtimalleri sonsuzdur. Fakat beyin, bir noktada Muhakemeyi durdurma eilimindedir. nk yapacak baka ileri de vardr. Ama bu defa da, birok konuda ok yzeysel bir muhakemeyi yeterli grmemiz ve hatta tutum ve ideolojilerimizi bile bu ksa muhakemelerle oluturmamz tehlikesi vardr. Hatta bu kadar muhakemeden bile kurtulmak iin, gvendiimiz baz insanlarn, liderlerin, aile byklerinin yarglarn benimseme yoluna gideriz. Beyin, bir muhakeme konusunu Yarg olarak balar. Bir zaman sonra, bu yargya ters den bilgi ve deneylerin birikmesi ile, Tatmin duygusu kaybolabilir ve yeni bir Muhakeme balar. Ya yeni bilgiler eskiye uydurulur, ya eski Yarg deitirilip yeni bir Yargya ulalr, ya da Muhakemeden kanlarak elikiler grmezden gelinir. Bu yollardan hangisinin tercih edilecei de, yeni bilginin niteliinden ok, o andaki duygulara baldr. Her eyden nce, yeni bir Yarg iin istek duymak gerekir nk. V CDAN: (Conscience). nsann kendini yarglama yetisi. Bu yeti ksmen doutan, igdlerden kaynaklanr ve tm insanlarda ortaktr, ksmen de edinilen Bilgilerle oluan deerlerden kaynaklanr. Edinilmi ksm byk lde toplumsal deerlere baldr. YARGI: (Hkm, Judgment). Bir muhakeme ileminin sonucu olan ve doruluuna inanlan yeni Bilgi. YAKLAIM: (Approach). Bir sorunu ele al, ona bak biimi.1 Hafzadaki veya d dnyadaki Bilgileri belirli bir istek, ilgi veya eski bir yarg iin sorgulamay ifade eder. nme den bir kad merak asndan, talih asndan, pislik olduu asndan, mesaj olduu asndan, bir arkadan akas olduu asndan alp inceleyebilirim. Bu alarn her biri, kad farketmem zerine o andaki zihinsel konjonktrm gerei ilk sraya km sorgu sonulardr. Yaklamlar, i ve d Alglarmz zerinde bir filtre gibi alr. Okuduunuz bu metin, kendi bana anlaml bir obje deildir. Ona, bizim yaklammz bir anlam verir. Benim iin bu metin, yirmibe yllk bir almann damtlm halidir. Ama bu bir tez almas olsayd, tez danmanm ncelikle bu metnin format ile ilgilenecekti, belki de ierii ile hi ilgilenmeden yeniden yaz diyecekti. Lisedeki Trke retmenim oturup tek tek imla hatalarn iaretlemeye balayacakt. Tertip-dzen merakls eim bu metin ile, yalnzca ortalktan kaldrp ekmeceye atma zamannn gelip gelmedii asndan ilgilenecekti. Kedimiz Zilli bu katlar ksa bir sre koklayacak, sonra arkasn dnp gidecekti. Herhangi bir bilgisayar mhendisi, belki yle bir gz atp sonra kendi ilgi alanna dnecekti. Ancak yapay zeka ile ilgilenen ve kafasnda kendi modelini oluturmaya balam bir aratrmac, bu metne benim yaklamma benzer bir adan yaklaabilecekti. Yaklamlarmz, krlerin fili tarifine ok benzer ekilde alglarmz snrlar. Beynimizin o ara ne kard sorun ne ise, o sorunun temsil edildii tablo alanna bir nem deeri verilir(figr belirlemenin nemli bir unsuru) ve alglanan her olay o nem deeri tayan alan ile sorgulanr. Dier alanlar, ok yeni-farkl veya ok iddetli olmadka, ihmal edilirler.2

1 2

TDK Gncel Trke Szlk Nadir Bencan, Yapay beyin deil yapay zeka-2

YNTEM: (Method). Bir muhakeme srasnda gerek sorunu yakalama, detaylara gmlmeden ana halkaya ynelme ve uygun bir sra ile ilemleri tasarlama, bir yntem sorunudur. Biz daha nce uyguladmz zmleri veya bakalarndan duyduumuz, grdmz, rendiimiz zmleri yntem olarak ayrca kaydederiz hafzamza. Bir sorunu zerken de, yalnzca sorunun zlm halini hayalimizde canlandrmakla kalmayz. Bunun yannda, zm aamalarn da hayalimizde adm adm canlandrrz. te bu aamada insanlar birbirinden farkllarlar ve bu farkllk byk lde problem zme tecrbesinden, yntemlere verilen nemden, alkanlklardan oluur. Daarcnda yzlerce farkl soruna uygulanm yzlerce farkl zm yntemini zenle ve ayrntl olarak biriktirip saklayan(bu ie nem veren) bir insan, bunu savsaklayarak yapan bir insana gre daha zeki bir grnm verecektir. ZEKA: (Anlak, Intelligence). Anlamak yetisi Anlama, ilikileri kavrama, alglama, soyutlama, renme, yeni durumlara uyma, karsama, genelleme, yarglama, birletirme, zmleme, ayrt etme, eletirme yeti ve yeteneklerinin toplamdr. Denilebilir ki ne us, ne An(Zihin), ne anlk(mdrike, idrakin gereklemesi), ne bellek, ne bilin, ne de dnme olan Zeka, btn bu yetilerin hep birlikte ve ok iyi ilemeleri ile gerekleir. (O. Hanerliolu, Felsefe Szl) Zeka, bilimsel olarak tarif edilememi kavramlardandr. Daha dorusu, birok farkl tarifi yaplm ama bunlarn hibiri zerinde gr birlii salanamamtr. Bunlardan birka yledir: "Zeka, yeni durumlara uyabilme yeteneidir." "Zeka, gemi deneylerden yararlanarak bugnk sorunlar zebilme yeteneidir." "Zeka, ilikileri kavrama yetenei, usa vurma, anlama ve yarglama yetisidir." "Herkesin zekas bulunmakla birlikte , pek az insan zekidir. nsan olarak, dier canl trlerinden ok daha fazla zekamz vardr." "Zeka; glk, karmaklk, soyutluk, ekonomi, bir amaca adapte olma, toplumsal deerler ve kkenin ortaya kmas gibi zellikleri olan baz etkinlikleri yklenebilme ile bu etkinlikleri enerji younlatrma ve duyusal glere kar direnebilme isteyen koullarda yrtebilme yeteneidir."( George Studdart) "Zeka, Studdart'n bu ifadesini tmyle anlayabilme yeteneidir."( Anthony Smth) Zeka testlerinin yaratcs Binete gre zeka, insann sahip olduu dikkat, bellek, yarglama, akl yrtme, soyutlama gibi yetiler topluluudur. Fakat Binet de, bu tartmalarn iinden kamam ve "zeka, benim testlerimin lt eydir" diyerek sorundan syrlma yolunu semitir. Baz aratrmaclara gre ise zeka testleri, kiinin zekasn deil, zeka testi zebilme yeteneini lerler. (N.Bencan, Dnen Hayvan) Btn bunlara ramen, zekann genel olarak neyi ifade ettii konusunda st rtl bir ortak gr de vardr ki, unlar ierir: 1) Verileri daha doru, daha abuk, daha etraflca deerlendirme. 2) Kolaylkla yeni balantlar grebilme, yeni yaklamlar gelitirebilme ve eldeki verileri yeniden ve yeniden gruplayabilmeyi salayan esnek bir zihinsel rgtlenme(bilgileri ve yarglaryla duygusal balar gelitirip onlar kemikletirmeden, onlara yalnzca birer data muamelesi yapabilen bir zihin yaps). Bilimsel tanmnda anlaamasak bile, zeka kavram hepimiz iin tandk bir kavramdr. O, bilincimizin d dnyay aratrp tepki gelitirmesinde, bazlarmz dierlerinden daha baarl

yapan eydir. nsanlar, evre ile zihinsel ilikilerindeki baarlar asndan; dahi, zeki, normal, salak, aptal, bn, geri zekal gibi kategorilere sokarlar dier insanlar. Kendileri hakkndaki dnceleri ise genellikle "zeki" olduklar eklindedir. Halbuki zeka, tanmlara baklrsa, bir nitelik deil, niceliktir. Ayrca, greceli bir kavramdr. Zeka testleri, ancak teste katlan bireylerin birbirlerine gre olan durumlarn ortaya koyabilirler. Ve bu testler, seilmi bir grubun belirli yeteneklerini birbirleri ile kyaslayarak lmek amac ile hazrlanmlardr. Zeka, yle grnyor ki, beynimizin normal dnme faaliyetinden farkl olan ve normal dnme yeteneimize bir eyler katmas beklenen bir zelliktir. nsan trnde her birey(beyin anomalileri dnda) bir dnme yetisine sahiptir. Bu yeti, dardan alnan bilgileri ortalama bir seviyede seme, dzenleyerek saklama, gerektiinde yeniden arma ve mantk kurallar dediimiz baz kurallar iinde birbirleri ile karlatrp yeniden dzenlemeyi, yani karsama yapmay ierir. Ayrca, gene ortalama bir dzeyde, bilgileri duygusal etkilerden arndrarak deerlendirebilme(Zeka-3) ve mevcut bilgileri gelecee yanstabilme yeteneklerini de kapsar. Ayrca dnme yeteneimiz, bilincimizden ayr dnlemez. Bilinci, beynimizde olan biteni izlediimiz bir tr ekran olarak tarif edebiliriz. Orada olup bitenlerden bazlar, bu ekrana yansr ve ancak bu sayede bizim tarafmzdan biliniyor olurlar. Bilin, bu anlamyla, beynimizin iinde baz yerlere bakan bir nc gz gibidir. Bir ek duyu organmz olarak dnebiliriz onu. Hafzamza bakar, tpk d gzmz gibi baz blgelere odaklanr, daha yakna odaklanr, daha uzaktan bakp btn kavramaya alr. Hafzamz ile duyu blgeleri arasndaki bilgi hareketlerini de izler, ilgin bulduklarna kilitlenir. Daha yakndan incelersek, sinirsel alma anlamnda d gzmzn almasna ok benzediini fark ederiz bu i gzn. Bu kadar her insanda bulunan Dnme yetisidir ve Zeka ile dorudan bir ilgisi yoktur. Zeka dediimiz zellik, dnme yetimize bir eyler katarak, sahibini dierlerinden art veya eksi ynde farkllatran bir zellik olmaldr. Zeka, Baz doutan veya kazanlm yeteneklerin kullanlmas yolu ile, bir bireydeki dnme eyleminin baarsnn dier bireylerden farkllamasn ifade eden bir kavramdr. Bulank kavramlardandr. Bilimsel olarak genel kabul gren bir tarifi yaplamamtr. Kullanm ynnden grecelidir, dierlerine gre daha zeki veya daha az zeki olmay gsterir. Zeka testlerinde; IQ deerlerine gre idiot, embesil, debil, snr zekal, normal zekal, ileri zekal, stn zekal, ok stn zekal, deha eklinde snflamaya gidilir. Halk arasnda da; nsanlar, evre ile zihinsel ilikilerindeki baarlar asndan birbirlerini dahi, zeki, normal, salak, aptal, bn, geri zekal gibi kategorilere sokarlar. Zeka, Dnme eyleminin baarsnn deer ls olarak kullanlan bir kavramdr diyebiliriz. Bu anlam ile Zeka, doutan gelen dnsel yeteneklerin karl olarak; hz ve kapasite ynnden donanmsal yeteneklerle olduu gibi, yazlmla ilgili zellikler ynnden de dier programlardan farkllaabilir. Ayrca kazanlm yeteneklerin karl olarak da; eitimi srecinde ve hayat boyunca edindii bilgi ve tecrbeler, oluturduu kavram, yarg ve tutumlar nedeniyle kendi kopyalarndan farkllaacaktr. Son otuz ylda, Zekann tek bir yeti olarak ele alnmasnn doru olmad, pek ok alanda zihinsel yeteneklerin ayr ayr ele alnabileceini neren oklu Zeka yaklamlar ortaya kmtr. Balca rnekleri Duygusal Zeka, Mzik zekas, Sosyal Zeka, vb. dir. Bu tr Zeka ayrmlarnn, imdilik Yapay Zeka konusunu ok ilgilendirmediini syleyebiliriz.

Zekay etkileyen unsurlar: 1- Bir problemin zm iin nce problemin muhtemel zm eklini hayalde canlandrmak, sonra imdiki durum ile hayaldeki zm karlatrp aradaki farklar saptamak, sonra en nemli farktan balayarak bu farkllklar ortadan kaldrmann yollarn tek tek hayal etmek ve onlara da ayn sreci uygulamak gerekir. Yani problemi daha kk paralara blmek ve her kk para iin bir temel sreci iletmek: zlm halini hayalde canlandr, engelleri sapta, engelleri ortadan kaldrma yntemini se. Eer hem problem yabanc ise, hem engeller kolay saptanamayacak mulaklkta ise, hem de hafzadaki zm yollar ie yaramayacak gibi grnyorsa, i zor demektir. Artk dn dur!.. Aslnda byle bir durumun aresi, daha fazla veri ileyerek daha uzun sre ayn zihinsel mesaiyi harcamaktan ibarettir. Zorluk, zihnimizin ok abuk yoruluyor olmasndan kaynaklanmaktadr. Muhakeme ortamnda ok sayda bilgi varsa, Dikkat bunlar arasnda birinden dierine atlayarak dolar. Dikkat eer bu atlamalar yapmazsa, Dikkat altnda olmayan bilgi hemen kaybolur. Muhakeme ortamndaki fikirler ancak Dikkat ile beslendikleri sre boyunca o ortamda kalabilirler. Yoksa hemen kaybolurlar. Bu yzden Dikkat onlar tek tek ve sk sk dolamaldr. Bu yzden Muhakeme ilemi ok enerji ister ve beyin iin ok yorucudur. Baz insanlarn zihni daha abuk yorulur. 2- Bilin, beynimizin iinde baz yerlere bakan bir nc gz gibidir. Bir ek duyu organmz olarak dnebiliriz onu. Hafzamza bakar, tpk d gzmz gibi baz blgelere odaklanr, daha yakna odaklanr, daha uzaktan bakp btn kavramaya alr. Hafzamz ile duyu blgeleri arasndaki bilgi hareketlerini de izler, ilgin bulduklarna kilitlenir. Daha yakndan incelersek, sinirsel alma anlamnda d gzmzn almasna ok benzediini fark ederiz bu i gzn. gzmzn biraz miyop, hipermetrop veya astigmat gibi kusurlarnn olmas, zekay etkileyecektir. 3- Allmam, yeni yaklamlardan korkmama, tersine holanma. nsanlar iinde bulunduklar ortam mmkn olduu kadar stabil hale getirmeye eilimlidirler. Hep bir dzen isterler evrelerinde. Gelecek ngrlebilir olsun, sahip olduklar her ey yerli yerinde olsun, biri bir ey syledii zaman herkes ne sylendiini anlasn, ama doru anlasn, vb. Fakat uruna aba gsterilen bu hayat gerekletiinde, tekdze, skc, ekilmez bir hayat olacaktr. Dolays ile, biraz deiiklik de gerekir etrafta. nsan trnde, ite bu dzen-deiiklik ikileminde bir ortalama denge vardr. Daha ok dzen, daha az deiiklik eklindedir bu denge. Diyelim ki ortalama eilim, yaamda %85 dzen -%15 deiiklik istei dzeyinde olsun. Baz insanlarda bu eilim mesela %92 - %8 dzeyinde olabilir. Bu insanlar %8den daha fazla deiimlerden korkarlar, uzak durmaya alrlar. Baz insanlarda ise %80 -%20 dzeyinde olabilir. Bu insanlar da %10- %15 deiiklik dzeyinde sklmaya balarlar. Bu yapsal yatknlk, zekada nemli bir edir ve beyinde yine korteks alt yaplanmalarn denetimindedir. 4- Bir muhakeme srasnda gerek sorunu yakalama, detaylara gmlmeden ana halkaya ynelme ve uygun bir sra ile ilemleri tasarlama, bir yntem sorunudur. Biz daha nce uyguladmz zmleri veya bakalarndan duyduumuz, grdmz, rendiimiz zmleri yntem olarak ayrca kaydederiz hafzamza. Bir sorunu zerken de, yalnzca sorunun zlm halini hayalimizde canlandrmakla kalmayz. Bunun yannda, zm aamalarn da hayalimizde adm adm canlandrrz. te bu aamada insanlar birbirinden farkllarlar ve bu farkllk byk lde problem zme tecrbesinden, yntemlere verilen nemden, alkanlklardan oluur. Daarcnda yzlerce farkl soruna uygulanm yzlerce farkl zm yntemini zenle ve ayrntl olarak biriktirip saklayan(bu ie nem veren) bir insan, bunu savsaklayarak yapan bir insana gre daha zeki bir grnm verecektir.

5- Tecrbe kavramnn bir ksm da, bilgilerimizi hayalimizde yeniden ilikilendirmekten ibarettir ki buna bilimsel almada zihinsel deney veya dnce deneyi denir. Einsteinin izafiyet teorisindeki tren deneyi, Maxwellin cini(2. termodinamik yasas ile ilgilidir), Newtonun top gllesi deneyleri gibi. Yani ocuk, evresinin yannda, kendi hayal dnyasnda da kendisini eiterek, zekasn ileride u veya bu ynde daha iyi kullanabilecei ekilde rgtler. Z H N: (Mind). Bilinten biraz daha geni kapsaml olarak kullanlr. Bilinalt, Hafza ve Sezgiler gibi bilin d beyin faaliyetlerinin bir ksm da bu kavrama yklenir. Hatta bazen ruh kavram ile bile ilikilendirilir. Beyinde bu kavramn kapsamad ilevler; hormonal dzenlemeler, hareket ile ilgili(motor) ilevler, sempatik ve parasempatik sistem ilevleri, hafza kayt ve silme ilemleri ve reflekslerdir. Beyin bunlarn hepsinden bilgi sahibidir ama, bu bilgiler zihinsel alana tanmazlar, baka alanlarda deerlendirilip ynetilirler. Ancak bu ilevlerin gereklemesi sonunda vcutta oluan etkiler birer Alg olarak beyine dnerler ve bu yolla da Zihin kapsamna girmi olurlar. Programn girdi ve kt yollar dndaki her trl almas bu kavram ile ifade edilebilir diyebiliriz. Z H NSEL KONJONKTR: Konjonktr: 1. Geerli durum. 2. Her trl durumun ve artn ortaya kard sonu.1 Belirli bir andaki ruhsal durumumuzla ilgili deerlerin arlkl ortalamasnn oluturduu dinamik zihinsel denge. Ruhsal durumumuzun deerleri; o andaki her trl duygusal deerleri, genel salk durumumuzla ilgili deerleri, o andaki dnme eylemimizle ilgili deerleri kapsar. Alglarmz her an d dnyadan getirdikleri yeni uyartlarla bu deerlerin deimesine neden olurlar.

TDK Gncel Trke Szlk

Вам также может понравиться