Вы находитесь на странице: 1из 87

ANDR: GiDE

ISABELLE
roman
evire!:
YALIN TUR
Drdc Ba
VARLIK YAYINEV
Akara Caddei, stnbu
BYK cPKTALRI 127
Bu kitabn ilk basks Ocak 1957 de, ikinci basks
Autos 1959 da, nc basks Eyll 1965 te
yaplmtr.
Varlk Yaylan, sy: 1378
tabul' d Eln Basmev'nde batr
Nin, 196
Adr Ruyer'e
G6rard Laease'n yanndaydk. 189 Austos'unda Francis
Jammes'la, bir gn Quartfcurche atosuna gtrd bizi. atonun
yaknda ykntlar kalacak yalnz. Zengintiinl ortaya saan yaz
bkmsz koca koruda keyfince, bir kartal gibi szlyordu. Bir
fo
kalmamt ieri girmeyi nleyen: Hendek yar yarya dol
mL, it bozulmutu; kilidi sklm demir kap ise bir omuz
vurmamzla boydan boya alverdi. Yol da yoktu; birka inek,
tam imenliklerde, bol bol, gr yabanl otlar otluyor, birka
<a, deilmi aa kmelerinin altnda serinlemeye alyordu.
Eski yet:trmelerln dayankl kalnts birka iek, deiik bir
yaprak, o yabanl bolluun ortasnda, urada burada g'kle
seiliyordu; baya trlerin arasnda boulmak zereydi onlar
da. Konumadan Gerard'n ardndan gidiyorduk. Yerin, mevsl
min, an gzelliinden soluumuz kesilmiti; bu ar bolluun
gizleyebildii btn braklml, acy da iimizde duyuyorduk
stelik. Bylece atonun merdivenlerinin Cnne geldik: ilk basa
maklar ctlarn arasna gmlm, sttekilerse ayrlm, krlm
t; ama atonun caml kaplarnn nndeki dayankl kepenkler
durdurdu bizi. Bodrumun bir penceresinden hrszlar gibi szle
rek ieri git'ebildik. Bir mercivenle mutfaa klyordu; bir teki
bile kapal deildi ierdeki kaplarn Sakna sakna geiyorduk
odadan odaya, deme tahtalar yer yer esniyor, krlacak gibi
oluyordu nk. Grlf etmemeye alyorduk; olur da biri
duyar diye deil ama; o bo evin byk sessizliinde varlmzn
patrts sayg!zca nlyor, bizi baya rktyordu da oncan.
Bodrum katndaki pencerelerden ounun camlar krkt; kepenk
tahtalarnn arasndan, yemek odasnn yar karanlna bir sar
mak ak ak, yumuak, kocaman dallar uzatmt.
G6rard ayrlmt yanmzdan. Sahiplerini hnd bu yerleri
yalnz bana grmek isteyeceini dndk, onsuz devam ettik
gezimize. Birinci kaltak! bo odalarn zgnl arasndan bizden
az lnce gemi olmalyc: Onlardan birinin duvarnda, solmu bir
pek kurdeleyle lnmsJ bir eye balanmf bir mlr dal a
!SADELL:
lyd; bann ucunda hafife sallanr gibi geldi bana; baktm, bir
dalcn koparmt Gerard, geerken.
Onu, ikinci katta, bir araln camsz penceresinin yannda
bulduk. Dardan sarkan bir ip, pencerenin ortasndan ieri aln
m!: Bir ann ip!ydi belli. Uzanp yavaa ekecektim onu, ko
lum
u
tutu Gerard. Hareketi, durduracana genileti benimkini:
Birden tok bir an sesi nlad. yle yakn, yle sertti ki, ukn
tyla rperdik. Sonra, tam sessizlik yeniCen ker gibiyken, ol
duka uzak, aralkl iki ark ses daha duyuldu. Gerard'a dn<m,
bktm, dudaklar titriyordu.
- Gidelim buradan, dedi. Baka bir hava solumak id:yorum.
Dar kar kmaz, bizim:e gefemiyecei iin zr diledi.
Bir tand varm oralarda, onu yoklamak istiyormu. Sesinden,
birlikte gitmemizin saygszlk olacan anladk, Jammes'la bir
Hkte R. ye dndk; Gerard akamleyin geldi.
Az sonra Jammes, ona:
- Sevgili rostum, dedi; siz, u iinizi dolduran yky orta
ya ckmezeniz, ben en ufak bir ey anlatmam artk, bunu bilin.
Oysa Jammes'n ykleri tad uzuydu ecelerimizin.
Gerard:
-- Grdnz evin bir zamanlar sahne olduu !ervenl an
l<fmak islerim sioe, diye sze ba!aC:; yalnz onun kk bir
pa0asn grdm, renebildim ten; stelik syliyecekleriml bir
dzene sokabilmek iin olaylar, o zamanlar, merakmn onlarn
stne Crtt bilinmezliin ekiminden syrmak zorunda kalaca
m, bundan ekiniyorum ...
- tediiniz dankl yknze katabilirsiniz, dedi Jam
mes.
- Ne diye, olanlar gn gnne sralyacakmsnz, dedim;
onlar, kendi.eriyle karlatmz gibi ortaya koyamaz mmnz?
Ger;rd:
- O zaman, boyuna kendimden sz etmeme izin vereceksiniz
ama, t?edi.
- Her birimiz baka bir ey mi yapyoruz sanki! cedi Jam
mes.
Bu, Gerard'n yks ite.
I
O zamanlar beni hayata iten sabrszl anlamakta
.bugn baya glk ekiyorum. Yirmi beimdeyken, aa
yukar yalncz kitaplardan tanrdm hayat; phesiz
bundan tr. kendimi romanc sanrdm. Olaylarn, bizi
en ok ilgiendirecek yanlarn ne kurnazlkla gzled
mizden kardn; onlar zorlamay bilmeyene ne kk
bir tutamak verd!ini bilmezdim daha.
DJktorluk snavm iin Bossuet'nin vazlarnn tarih
aras zerinde alyordum. Vizlarn gzelliindm de
il, "Bossuet'nin Hayat" adl nemli kitab o srada k
m olan yal retmenim Albert Desnos'ya sayg:mdan
sq;mitim bu konuyu. M. Desnos aratrma konumu
renir renmez, ie girimem iin gereken kolayl gs
termeyi zerine ald. E eski dostlarndan birinin: Ya
ztlar Kurumu'nun mektuplama yoluyla yesi olan Ben
jamiu Floche'un elinde, iime pek ok yayabilecek bel
geler, ze1likle, bir de, zeri Bossuet'rin kendi eliyle yaz
d notlarla dolu ncil varm. M. Floche, aa yukar
on be yldr, genellikle: Carref:r denilen Quartfourche'a,
Pont-l'Eveque dolaylarndaki yurtluuna ekilmi, bir ye
re kmyormu. Beni orada grmek; be'gelerini, kitapla
rn, M. Desnosnun dediine baklrsa tkenmez bilgisi
ni isteime brakmakla sevin duyarm.
M. Desnos'yla M. Floche mektuplatlar aralarnda.
Belgeler, retmenimin bana :celeri sylediinden daha
da ok kt ; bu yzden i deiti az scnra. Sz konusu
edilen, yle bir grme deildi artk: M. Desnos'nun
tlemesi zerine 11. F1:che, byk bir incelik gstere4
rek Quartfourche atosunda bir sre kalmaya a1ryor4
du beni. M. Floche'la Mme Floche'un ocuklar yokmu;
1
ISABELLE
ama yalnz deillermi orada, M. Desnos'nun ditinmeden
syledii, hayal gcml de taklp kald birka sz,
omdf_ ilgiye deer bir topluluk bu1acam umduruyordu
bana. Bu da beni, gemiin tozlu belgelerinden daha ok
ekiyordu. almam, imdiden, szde bir sebep olup k
mt. O atoya bir okullu olarak deil, bir Nejdan<f, bir
- Valnont olarak gidiyor, daha gitmeden de oray serven
lerle do1u gryordum. Quartfourche ! Boyuna bu esrar
l ad sylyordum. te, Hercule burada duraksyor, di
- . ye cuUyordum ... Erdem yolunda onu bekliyeni biliyo:
r; ama ya teki yol? teki yol? ..
Eyll'n ortilar:oa doru. gsterisiz giysilerimin en
iyilerini topladm, boyunba tkmn yeniledm, yola
koyuldum.
Pont-l'EvEque ile Lisieux arasndaki Breuil-Blangy
durana vardmda gece iyice bastrmt. Trende- bir
ben indim. Uak urbas giymi bir kyl beni karlad;
antam1 ald; duram br yannda bekleyen arabaya ka
dar arkamdan geldi. Atla arabann grn hayalleri
min hzn kesti; bunlardan daha dknt bir ey dne
mezdin'z. Arabac, trenden, sandm almaya gitti; bir
de c ykknince yaylar esneyiverdiler. Arabann ii, in
sann soluunu kesen bir kmes kokusuyla kaplyd.., Ka
pnn camn amak istedim, deriden tutamak avucumun
iinde kald. Gndz yamur yamt, yol batakt; da
l' ilk yokuun banda koumun bir paras ayrlverdi.
Oturduu yerin altndan bir sicim kard arabac, ko
pan kay tutturmaya koyuldu onunla. Yakt lambay
tuttum ona, arabadan inip. O zaman grdm: Tpk ko-
. um gibi, zavallnn srtndaki urba da kat kat yama iin
deydi.
- Deri eskimi biraz, dedim.
Sanki ona svmm gibi yzme bakt, sonra sert
sert:
- Kalktk, sizi karlamaya geldik ya, daha ne isti
yorsunuz, dedi.
,. ato uak m buradan? diye s:rdum.
Domdan karlk vermedi, yalnz:
.
yle, her gn gezmeyiz biz, dedi.
Sonra bira, durdu:
,. Aa yukar alt aydr kmad araba ...
Konumay ilerletmek iin, umutsuz bir abayla sor-
dum:
-
- Ya! .. Efendileriniz sk sk dolamazlar demek?
- Siz ne diyorsunuz! Yapacak baka ieri mi yok!
Bozukluk onarlmt; adam arabaya binmemi iaret
etti, kalktk.
At, yokularda k,yor, inilerde sryor, dz ylda
da abalyordu boyuna Arada bir, birden, olmad!k yer
de duruyordu. "Bu gidile, Carrefour'a, ev sahipl.eri ye
rekten kalktktan, belki de (at gene durnutu) yatak
!arna yattktan :k sonra varrz," diye dndm. yi
den iyiye ackmtm; keyfim kamt. D'ar bakmay
denedim. Araba byk yoldan ayrlmt da ben grme
mitim. -imdi daha dar, daha bakmsz bir yolda ilerli
yordu. Lambalarn , iki yanda da; aralksz, sk, yk
sek bir iti aydnlatyordu ya'rz; it bizi evreliyor, tam
getiimiz sra nmzde alp, scnra gene kapanyordu
sanki.
Araba gene durdu; daha dik bir yokuun banday
dk. Arabac gelip kapy at, sonra teklifsizce:
- Efendi inse, dedi. Yama, ata zor geliyor.
Kendi de, o sska hayvann dizginlerini tutarak yo.
kuu trmanmaya balad. Yamacn yarsnda bana dn
d; ben arkadan geliyordum. Tatl bir sesle:
- ok kalmad varmamza, dedi. Bakn, koru grn
d bile.
Ak g snrlayan karanlk bir aa ym1 gr
dm nmzde. Sonra, iki yan koca koc' kayn aala
riyle kap1, geni bir yola daldk;_ ayrldm:z yola dn
mtk. Adam, arabaya binmemi syledi; az sonra de
mir kapnn nne vardik, baheye girdik.
S .A 1 J L L !
atonun nn seemedim. Ortalk ok karanlkt.
Araba, basamakla klan bir sahanln nne brak
t beni. Basamaklar, ka yanda olduu anlalmayan,
sevimsiz, iman, klksz bir kadnn elinde tutup r
n bana evirdii bir amdann ayd:nlmda trmandm.
Alevler azck gzm a1yordu. Kadn, beni olduka so
uk selamlad. Kararszlk iinde eildim 4
- Madame Floche'sunuz, sann ...
- Hayr, Mademoiselle Verdure. M. Floche'la M
Floche yattlar. Sizi karlayamadklan iin zr diliyor
lr; burada yemek erken yenir de ...
- Benim yzmden si de uykuuz kaldnz, M
demoiselle.
- Yok, bn al!mdr, dedi arkas:a dnmeden.
msra sofada yryordu.
- Bir eyler yemek ister misiniz?
- Ne yalan syliyeyim, akam yemei yemedim.
Geni bir odaya soktu beni; s:uk yiyeceklerle dolu
gzel bir masa hazrlamt.
- Ocak sner bu saatte; umduunuzu deil buldu
unuzu yiyecekslniz.
- Bundan iyisi can sal, dedim; bir tabak souk
etin nne oturdum. Kap:mn yanndaki bir iskemleye
yan 'amasna oturdu o da, ben yemeimi bitirene kadar,
gzleri nne eik, elleri dizlerinin stnde bitiik, tam
bir siliklik iinde durdu kald. Syliyecek bir ey bula
maymca, onu ge braktm iin zr diledim, birka
kere; verdii karlklardan masay toplamas iin bir
a nce iimi bitirmemi bekledii anlalyordu:
- Hem sonra, kendi banza odanz nasl bulabi
lirsiniz ? dedi.
Acele ediyor, azma iki lokmay birden tkyordum;
sofann kaps ald, bir kei girdi ieri; salar kr,
yz sert, ama sevimliydi. Elini uzatarak yanma geldi:
- Konuumuzu selamlaman:n tadn yarna brak
mak istemedim. Mlle Olympe Verdure ile konutuunuzu
biliyordum da ondan, daha nce inmedim, dedi ; alayc
.say!abilecek bir glmseyile kza bakt; o ise ta gi
b!ydi. Ben masadan kalkarken de ; ama, diye szne de
vam etti, artk yemeinizi bitirdiniz. Mlle Olympe'i b
rakalm, buray biraz dzene soksun. yle sanrm ki,
M. Lacase'n, yataca odaya kadar bir erkekle birlikte
gitmesini daha uygun bulur o da. Ona yol gstermekten
vazgeip burada kalr.
Mlle Verdure'n nnde saygyla eildi1 kz ise ksa
ca selam1ad onu.
- Elbette! Elbette

vazgeerim, bay kei! Biyoru
uz, karnzda her zaman, her eyden vazgeeri. 4
Kz sonra yeniden bize dnd:
- Az kald M. Lacase'a, sabah kahvaltsnda ne ie
ceini sormay unutturacaktnz bana.
- Siz ne isterseniz onu, mademoiselle ... Burada her
zaman ne iilir?
- Her ey. Bayanlar iin ay, M. Foche'a kahve, ke
ie orba, M. Casimir'e de salep hazrlanr
.
- Ya siz ? Mademoiselle, siz bir ey imez misiniz?
- Ben mi ? Stl kahve ierim yalnz.
- !sterseniz, ben de sizinle birlikte stl kahve ie
yim.
-Oh! Oh! dedi kei, koluma girerek. Mademoiselle
Verdure, tetik durun1 M. Lacase size gnl verm:e ben
ziyor.
Kz omuz silkti, sonra beni ksaca selamlad ; keig
kolumdan tutmu, srkliyordu.
Odam, birinci katta, bir araln ta sonundayd.
Kei kapy aarak:
- te buras, dedi. Geni oday byk bir ate y
n aydnlatyordu. Bak:u hele ! Ate de yakm1ar si
ze. Belki istemezdiniz ... Burann geceleri de slaktr do
rusu ; stelik, bu yl havalar yle yal ki ...
Ocaa yaklam, yzUn saknarak geni a:lar
nt atee uzatmt: eytann onu kandrmak iin sunduk

!arn geri eviren bir ermie benziyordu. Beni, uyum
ya brakacana, konumaya istekli grnyordu. Sad
mla antama gzt iliti:
- Gratien yknz tam buraya.
- Beni getiren aabac m Gratien? diye sordum.
- Bahvan1mz da o yapar; arabacl pek va
tini al nk.
-
- Araba Ek sk dar kmaz, dediydi bana.
- Onun her k nemli bir olayn belirtisidir. M.
d. Saint-Aurfal oktandr at besletmiyor; gerekirse, bu
akam olduu .gibi, iftinin atn alyorlar.
.
- M . .de Sant-Aureol de kim? diye sordm akn
lkla.
- Biliyorum, siz. M. Floche'u grmeye geldin'z, de
di; ama Quartfourche onun kaynnndr. Yarn M. de
Saint-Aurbl i'e kars:na tamtlacaksnz.
- Ya M. Casimir kim? Onun1a ilgili bir tek ;ey
biliyorum: Sabahlar saiep iiyormu.
- Saint-Aure:l'lerin torunu, benim de rencim. Onu
yetitirmeyi yldr Tanr bana balad.
Bu szleri, sanki bir kral oluyla ilgi1ilericesine,
gzlerini kapyarak, kurumsuz bir arballkla syle
miti.
- Anas babas burada deiller mi? diye sordum.
Gezideler.
Hzla dudaklarn srd, scnra hemen atld:
--- Ne yce, ne mut'u aratrmalarn sizi buraya ge
tirdiini biliyorum, efendim ...
-- Onlarn kutsalln gznzde bytmeyin, diye
glerek szn kestim. Yalnz tarihi yanm ilgilendiri
yorlar benim ..
Kar'sndak:ni gcendir;'1ekten ekinmek istermi
cesine eliyle iaret ederek:
-- Olsun, dedi, Tarihin de hakkn :ermeli. M. Floche'-
11
u kendinde, klavuzlarn en sevimlisini1 en bilgif:ni bu
lacaksnz.
- retmenim M. Desnos da baca yle dediydi.
,_Ya! Albert Desnos'nun rencisisiniz demek?
Yeni.den dudaklarn srd. Dilim tutamadm:
- Derslerini dinlediniz mi? diye soruverdim.
Sert sert:
- HayJr ! dedi. Dyduklarm ona kar saknga
davraniaya zorlad beni. Dnceleri birer serven o
adamn... Sizin yam:zdakileri allma uymaya, her
;ey k:layca kendine ekiverir .. .
Kar'k vermedim, o deva etti:
- nceleri genlii etkiledi kuramlar, ama; duy

duuma gre; dnUlmeye balanm bile onlardan.


Tartmak del uyumak 'istiyordum. Karlk ala
m yacan grnce :
- M. Floche size daha lml yollar gsterir, dedi;
sonra giz'emed,im bfr esneme kars:nda:
- Ge oldu, diye ekledi. sterseniz kcnu5mamza de
vam etmek iin yarn bol bol vakit buluruz. Yapt:nz
yolculuk sizi yormutur.
- Dorusu, uykusuzluktan baylyorm, bay kei,
dedim.
O gider gitmez ocaktan odunlar ektim. Pencereyi
adma kadar ap tahta kep2nkleri ittim. Karanlk, slak
bit esinti, amdanm alevini yana yatrd. Geceyi gr
rek iin mumu sndrdm. Odam, o uzun aralktki oda
lar gibi evin nne deil, koruya bakyordu. Onlardan
daha :k ey griiniird phesiz. Burada aalar bak
larm kesiveriyordu. Bir parack ge zor yer kalyor
du stlerinde. Ay kmt, ama bulutlar abucak rt
tler onu. Gene yamur yamt, dallardan sular daml
yordu.
- Hi de ho bir balang deil, diye dndm,
kepenklerle camlar kapatrken. Bu ksack dal don
durmutu beni; dmdan daha ok iimi dondurmutu.
12
.IS A ss L L::
Odunlar yeniden ocaa koydum, atei canlandrdm. Ya
tmda da bir ie scak su bulunca_ !ok sevindim, Onu
oraya her eyi dnen Mlle Verdure koymu olmal
y
d.
O srada, ayakkablarm kapnn dna b'rak
m
a)
unuttuum aklima geldi. Kalktm. Arala kt'mda,
Mile Verdure', evin teki ucunda dolarken grdm.
OJas tam benimkinin stndeydi, az sonra tavan sar
san sert admlarndan anladm. Sonra byk bir sessizlik
.kt ortala, ben uykuya dalarken ev de geeyi amak
_iin demir ad.
n
Erkenden uyandrd beni mutfan grlts; mut
fak kaplarndan biri ta, penceremin altndayd. Ke
penkleri atmda, hemen hemen tertemiz bir gk gr
menin sevinciyle d:ldum. A nceki saanaktan sonra da
ha iyice kurumam olan bahe, parl parld; gk mas
maviydi. Cam kapyacaktm; iri yar bir olann sebze
lerin arasndan kp mutfaa don kotuunu grdm.
Ya anlalmyordu, yz vcudundan drt yl daha
yal gsteriyordu nk. Biimsiz, arpk urpuk bir
eydi. lri lr bacaklarnn stnde yabans bir yr
y vard: Yan yan gidiyor, daha dorusu, sraya s
raya ilerliyordu. Adm adm yrmeye kalksa, ayaklar
birbirine dolanacakt sanki... Buydu besbelli keiin
rencisi Casimir. Kocaman bir Terre-Neuve kpei o1a
nm evresinde koup hopluyor, onunla birlikte sryor,
o!la gsteri yapyordu. Hayvann sarsc taknl kar
snda olan glkle kendini k:rumaya alyordu;
ama tam .. ,mutfaa girecei sra, kpek deviriverdi onu,
ocuk amurlarn iine yuvarland. iman, pasakl bir
hizmeti kz frlacb, olan kaldrd:
- Anamn ! Grdnz m olan imdi? u kla da
bakn, Tanrm! Ka kere sylediler size Tero'yla oyna.
ISA:ELLI
13
mayn diye! +. Haydi.! Gelin uraya, gelin de UstUnUzU ba
nz tizliyeyin ...
Olan mutfaa srkledi. Tam o srada kpma vu
rulduunu iittim; bir hizmeti kadn ykanmam iin s
cak su getirmiti. Bir eyrek sonra kahvalt am ald..
Yemek odasna girdiimde, kei:
- lte sevimli konuumuz da geldi, Madame Floche,
dedi bana dor ilerliyerek.
skemlesinden kalkmt Mme Floche, ama a:;aktay
ken de otururkenkinden daha uzun grnmyordu. nn
de saygyla eildim; birdenbire ksa bir pklmeyle beni
onurlandrd. Bir vakitler bana epeyce' byk bir ey
dm olmalyd. Kafa, bu yzden, bir daha kmamak
zere omuzlarn arasna gmlm, stelik biraz da ar
plmt. M. Fbche elimi skmak iin karsnn yanna so
kulmutu. Bu yal kar-koca tpatp bir boydayd, bir r
nek giyinmiti, ikisi de bir yata gryordu. Bir ha
murdan yurulmu gibiydilc" Ksaca birbirimizin hat
rn sorduk bfr sre, mz de bir azdan konuuyor
duk. Sonra ortala yce bir sessizlik kt. Derken, Mile
Verdure aydanl getirdi. Ban oynatamad iin, b
tn gvdesiyle birlikte dnen Mme Floche:
-Mlle Olympe, dedi, sevgili Olympe; iyi uyuyup uyu
mad)nz, yattnz yeri yadrgayp yadrgamadnz
soruyordu.
Bundan daha iyi dinlenemiyeceimi, yatamda bul
duum scak su iesine ise ok sevindiimi syledim.
Mlle Verdure bana gnaydn, deyip dar kt.
Sabah'eyin mutfan grlts sizi ok rahatsz
etmedi ya?
Yeniden hayr'lar sraladm.
M. Floche bir ey demeksizin ya yan ban sall
yor, glmsiyerek karsnn szlerini benimsiyordu.
- Gryorum, eviniz ok geni, dedm; ama inano
bana, odamda yle rahat k ...
Ke
i
:. .
- M. Floche'la Mme Floche. konuklarn uartma- .
ypek severler, dedi.
' .
Mlle Olympe bir tabak dolusu kzarm ekmek ge
tirdi; az nce, yere yuvarlandn grdm arpk o-c
lan da n sra ieri soktu. Kei, ocuu kolundan tuttu:
- Haydi Casimir ! dedi. Bebek deilsiniz artk; ge
lin. de efendi gibi M. Lacase' selamlayn. Uzatn elinizi...
Banz kaldrn ...
Sonra onun adna zr dilemek istermicesine bana
dnerek:
- nsan iine kmaya olumuz pek alk deil da
ha, dedi
ocuun ekingenlii beni tedirgin ediyordu. Kei
in geceleyin sylediklerini unutmuum gibi, Mme Floche'a
sordum:
- Torununuz mu?
- Yeenimiz, diye cevap verdi; ok gemez, enitem-
le ablam da grrsnz; onlarn torunudur.
Mlle Verdure:
- A nce, Terc::'yla oynarken stn ban amu.
ra. bulamt, dedi. Gelmek istemiyordu bu yzden.
Glmsiyerek Casimir'e dndm:
-- O ne biim oyUndu yle? dedim. Kpek sizi d
rdnde ben penceredeydims&. Bir yerinizi actmad
ya?
Kei atld:
- Olumuzun dengesi pek dzgn deildir, M. L
case'a syliyelim.
Ad batasca! Bunu aa vurmas gerekli miydi?
Gryordum brn de. Birdenbire o kei yarmasnda so-.
uyuverdim.
Karlk vermemiti ban ocuk, ama yz kpkrm
z kesilmiti. Sakatlndan tr alnabeeini dne
rk; sylediklerimden znt duydum. orbasn bitiren
ki, maadan kalkm, oday arnlyordu.. Konul ad
ISABJLLl
15
zaman -dudaklarn ylesine yumuyordu ki, dileri d
kii1m yallarnki gibi kat kat oluyor. u stteki. Csi- `
mir' in arkasnda durdu; olan, facanndakini bitirince:
- Haydi bakalm, delikanl! dedi. Avenzoar bizi bek-
liyor,
.
Olan kalkt, birlikte ktlar.
Kahvalt biter bitmez M. Floche bana iaret etti:
- Gen konuumuz, dedi, gelin baheye inelim. D-
nen Paris'te ne var, ne yok? Anlatn bakalm.
M. Fl:che'un dili zlmt. Verdiim cevaplara pek
kulak kabartmaks1zn, dostu Gaston Goissier'yi, kendi
leriyle uzakta uzaa mektuplat daha bir sr bilgi
ni, onlardn ders grp grmediimi sordu; sevdiim
eyleri, altm konular rendi. Yazarlkla ilgili
tasarlarmn sznil etmedim ona, yalnz, okulJu yanm
gstermeye altm. Sonra bana, aa yukar on be:
yldr ayrlmad Quartfourche'un gemi1:ni, atonun,
korunun yksn anlatmaya koyuldu. Eskden orada
oturanlar daha sonraya brakp, aratrmalarma yarar
dokunabilecek, XII. yzyldan kalma yazmalar nasl ele
geirdiini syledi. Sk, ksa admlarla yryor, daha
d'rusu yamsra sekip duruyordu. Pantalonu ylesine
dkt ki, a dizlerinin arasna geliyordu. Kuma, kat
kat, ayan nne dklyor, arkada ise, kimbilir hangi
zrltya taklp, ayakkabnn yukarsnda kalyordu. Ada
mn sylediklerini yarm yamalak dinliyordum, havann
yumuak lklyla bitkilerin verdii bir uyuukluk d
ncemi arlatrmt. Bamzn stn bir kubbe gibi
rten kocaman kestane aalarnn arasnda uzanan bir
yoldan, korunun yle byle sonuna gelmitik. lerde, bir
bek tyl kamn gneten koruduu bir sra vard.
M Floche oraya otrmamz istedi. Sonra birdenbire:
- Kei Santal, dedi, syledi mi kaynmn biraz? ..
Szn bitirme(, yal iaret parmayla alnna
dokundu.

16
ISABELLJ
arp kalmtm, ne cevap vereceim biemiyor
dum, o devam etti:
- Evet, kaynm, baron de Saint-Aureol .. Kei, ba
na bir ey sylemedii gibi, size de bunun szn etme
mitir belki... ama ne olursa olsun, onun yle dnd
n biliyorum; ben de onun gibi dnyorum .. Ya o
nm iin? Kei bir ey demedi mi size benim iin?
- Monsieur Floche, nasl byle dnebiliyorsunuz?
ten bir yaknlkla koluma vurarak:
- Ama, dedi, ben bunu ok yerinde buluyorum, gen
dostum. Neylersin, byle dnyadan el-etek ekip burala
ra kapanmakla yeni yeni huylar edindik. Nasl syliye
yim? Hibir ey hurda deiiklil getirmiyor. B:zi gr
meye gelmekle ne iyi ettiniz, -karlk vermek istedim
gene syllyorum; ne iyi ettiniz. Esiz dostum Desnos'ya
bu akam yeniden yazacam bunu. Ama bana inizi dol
duran f)eyleri, sizi tedirgin eden sorular, ilgilend:iniz
konu'ar anlatmaya kalksanz sylediklerinizi anlyamya-
c
am da biliyorum.
.
Ne diyebilirdim? Deneimin ucuyla kmlar eeli
yordum. O devam etti:
- Gryor musunuz ? pin ucunu karmz burada.
Yok, yok ! Kar durmayn bo yere. Baron duvar gibi sa
rdr, ama yle de zppedir kl, arl stne almaya
bir trl yanaamaz ; konutuu kimsenin sesini ykse)t
tireceine, iitiyormu gibi yapar. Bense, yeni dnce
lerin karsnda onun kadar sar kesiliyorum, aldrmyo
rum tesine de, onlar anlamaya almyorum bi1e. Mas
sillon'u, Bossuet'yi okuya okuya, o byk dnrleri u
ratran glklerin, genliimi alevlendiren etin soru
lar kadar gzel, onlar kadar nemli olduklarna vrdm ...
Ama o byk dnrler benim kayglarm anlyamazlar
d. Ben de imdi sizinkileri anhyamam. yisi m, isterse
niz, almalarnz anlatn bana; onlar bir bakma ken
di almalarm saylr ; ikimiz de bir yolun yolcusuyuz.
Sevdiiniz mzikileri, ozanlar, gzel konuan kinele0
r, e iyisi 1ad;cz devlet. biimni soa be ba
larsmz, olmaz m?
Kara bir .eritin ucuna al kocaman bir cep saati
karp bakt. Ayaa kalkt:
- Dnelim artk, dedi. Saat on'da almaya bala
madm m gnm yitirilmi sayyorum.
Girmesi iin kolumu uzattm. Yrrken, arada blr
oa uymak iin yava1admda, bana:
- abuk olalm, abuk! diyordu. Dnceler iek
lere benzer, bozulmadan en ok dayananlar, sabah deri
lenlerdir.
Quartfourche kitapl birbiriden yalnz bir per
deyle ayrlm iki odayd. Birinden tekine basamak
la .klyordu. stteki oda pek darackt. M. Floche'un
masas orada, pencerenin nndeydi. Camlar karaaa
dalar dvyor, dars grnmyordu. Msann stn
de, yeil porselenden bir abajurla rtl, hazneli, eski
bir lamba, altnda da koca bir ayaklk vard. Odann bir
keslude kk bir soba, br kesinde st szlkler
le dolu ikinci bir masa, ikisinin ortasnda da iine dosya
lar yerletirilmi bir dolap duruyordu. teki oda daha
geniti. Du
.
varlar tavana kadar kitaplarla kaplyd. ki
penceresi vard. Odann ortasna bir masa konmutu. M.
Floche bana:
- te burada alacaksnz, dedi. Daha karlk
vermeme kalmadan da:
- Yok, y:k! diye ekledi. Ben kk odaya altm.
Dorusunu isterseniz orada .kendimi daha iyi buluyorum,
dncem younlayor sanki. ek'nmeyin, oturun byk
masaya. sterseniz birbirimizi rahatsz etmmek iin, per
deyi de indirebiliriz.
- Yok! Ben rahatsz olmam, diye atldm. imdiye
karar almak iin yalnz kalmam gerekseydi, hi
.
..
F. 2
- Pekt!.ye :szmi keti; yleys onu :k bm
krz. Be: kendi p!yma, gzmn ucuyla sizi. grebil
mekte byk bir sevin duyacam.
Gerekten, cndan . sonraki gnler, ahrkcm bam
her kaldrmda adamcazn baklaryla karlatm; ya
glmsiyerek ban sallyor, ya da beni tedirgin etmek
te ekinerek, gzlerini abucak karp, okumasna dal
tm gibi grnyordu.
Beni ilgilendirebilecek kitaplar, yazma1ar elimin
altnda bulabilmem iin hemen almaya koyuldu. Yaz
malarn ou kk odadaki dosya d:labna tklyd. Sa
ylar, deerleri M. Desnos'nun bana sylediklerini kat
kat ayordu. Yalnz, nemli bulacam noktalar iaret
etmem iin en az bir hafta gerekecekti. M. Floche, son
olarak, dosya dolabnn yanndaki kck bir gz ap
oradan, Bossuet'nin, bana sz edilen ncil'ini kard.
Meaux Kartal, setii surelerin karsna, onlar konu
olarak alan vfzlarmn tarihlerini yazmt ncil'in s.
tne. Albert Desnos'nun, almalarnda bu iaretlerden
faydalanmamasna atm; ama kitap, M. Flochc'un eli
ne daha yeni gemi.
- Onun zerine bir yaz hmnrlyordum, dedi. Bu
gne kadar kimseye bu k:ouda bilgi vermediim iin ken
dimi kutluyorum imdi, aratrmanz iin yepyeni bir kay
nak olacak.
Yeniden kendimi savundum:
- Aratrmamn btn baarsn inceliinize b:r
lu olacam. Buna karlk, hi deilse onu sie armaao
etmemi ho grn, M. Floche.
Biraz zgn, glmsedi:
- Yeryznden ayrlmas bu kadar yaknken ken.
dine yeni bir yaama adayan her eye insan pek kolay g
lmsyor.
Karlk vermeyi doru bulmadm. O dvam eti:
imdiden sonra kitaplk sizindir. Benim varl.
t yalnz, soracanz bir ,ey olursa aklnza get_ irirsi
uiz. Gerekli grdnz katlar aln ... Hoa kaln!
Basamaklar inerken glmsiyerek ona dndm, eli
ni gzlerine doru gtrp sallad:
- Yaknda grz!
lk almamn konusu olacak birka kad biyk
odaya gtrdm. Oturduum masadan :yrlmakszn M.
Fbche'u minicik odasnda seebiliyordum. Bir sre k
mldad durdu: ekmeceleri ap kapad, katlar kar
d, onlar gene yerlerine koydu. iyle uraan bir kimse
gibi grnmek istiyordu... Gerekte ise, iyice akn ol
duunu sanyordum; deilse bile, varlm onu tedirgin
etmiti. yles!!e dzenli bir yaamann ortasnda en k
k bir sarsnt, dnnn dengesini bozabilirdi. So
nunda, yerine yerleti, bacaklarnn yarsna kadar ayak
la _gmld, kmldamad.
Ben de iime dalmm gibi grnmeye alyordum
ama, dncemi uyank tutmakta epeyi glk ekiyor
dum. Daha dorusu, buna kalkmyordum bile. Dn
ce'erim, giri yerinin renilmesi gereken bir kale bur
cunun evresinde dolar gibi Quartfourche'un evresin
de drt dnyordu. En kk eyleri bile gzden kar
mamaya almam gerekiyordu. Kendi kendime: Romanc
dostum, diy:rdum, seni i banda greceiz artk. An
latmak m? Yok! Yok! Bu deil sz konusu olan, gr
nn ardndaki gerei bulup karmakta i... Quart
fourche'da kalabilecein u ksa sre iinde, bir tek ha
reketi, bir tek alkanl, tez elden, ruhbilimsel, tarih
sel, eksiksiz bir ak'amadan geirmeden brakrsa, ii
ni beceremiyorsun demektir.
Bunun zerine, gzlerimi M. Floche'a diktim. nm
de yan duruyordu. Kocaman, yumuack, anlamsz bir
burun, sk kirpikler, ttn inyormucasna durmadan.
t:S A'B EL LE
kmildayan dz bir ene gryordum.-+ Bir yz,' iyiliin
maskesi kadar, anlalmaz; zlmez yapan hibir ey
yoktur, diye dndm.
le yemeine aran an, beni bu dnceler ara
snda yakalad.
m
lte o yemekte, nceden bir ey sylemeksiz'n, bir
denbire M. Floche, Saint-Aure:l'lerin yan:na kard b
ni. Hi deilse kei geceleyin bunu bana tlatabilirdi.
Bir zamanlar, Hayvanat Bahesi'nde ilk olarak bir phei
copteru.s cnt
'
.qu.or:.m, kak gagal turna (1) grdm
de e bu trl bir aknlk duymutum. Baron mu daha
yab::nsyd, yoksa kars m, bilemiyorm. Onlar da tp
k l-loche'lar gibi, esiz bir iftti'er. kisini de, hi ek'n
meden bir mzenin, "soyu tkenmi trler"' blmne,
yanyana, birer cam dolabn iine koyabilirdiniz. lnsam
nce akn brakan olgun sanat eserlerinin, ya da doa
tlaylarn karsnda duyulan o bulank hayran : duyu
yordum nlerinde. zlenimlerimi yava yava zebildim ...
Baron Narcisse de Saint-Aurfol ksa bir klot, toka
lar1 ok ssl bir ift ayakkab giymi, muslin b:yun
ba1, dantel gslk takmt. enesi kadar kntl
grtla, yakasndan dar frlyor, muslin katlarn1n al
tnda g:zlenmeye alyordu. ene, azn en kk bir
hareketiyle buruna eriebi:mek iin olaanst bir k
yapyor., burun da, kendi pay:na elinden geldii kadar ona
yar<m ediyordu. Gzn biri iyice kapalyd. Dudak ucu
nun ona doru uzanarak y btn izgilerini gerdii
teki ise parl parl parlyor, elmack kemiinin ardna
snp,. sanki: Dikkat! diyordu, tek bamaym ana, bir
eyi karmam.
(1) Gerard yan?yor: Phoenicopterus cntiquorum:un g1
9as kak biiminde deildir.
!SABELtE
Mme de Saint-Aureol bir yn yalanc rantcin al
t nda gzden silinmiti. ri iri yzklerle yk' upuzun
elleri, titrek kolluklarn ucuna gmlm, sallamyordu.
St rengi dantel paralaryle kapl kara taftadan bal
{'ms bir ey, btn yn rtyordu. Korkun kerte
de boyal yzden dklen pudralarn aartb iki tafta
La, enenin altnda dmlenmiti. eri girdicmde,
meydan okurcasna nmde yan durup ban arkaya at
t, genizden gelen olduka gr, crlak bir sesle:
- Bir zamanlar, Sa'ct-Aurbl adna daha ok sayg
gcsterilirdi, bacm ... dedi.
Kime ta atyordu? Bana, bu arada da k'zkardeine,
burada, Floche'larm yannda olmadm belli etmek is
tiyordu phesiz; nk yapmackl bir edayla ban ya.
a eip sa e'ini uzatt:
- Baronla ben, sizi aramzda grmekle sevin du
yuyoruz, diye ekledi.
Eilip, yzklerden birine dudaklarm dedirdim.
D:rulduumda yzm kzarmt. Floche'larla Saint
Aurbl ler aras'rdaki durumumun gelecei pek de iyi g
rnmyordu. Ama Mme Floche, ablasnn ineli sz'eri
ni umursamama benziyordu. Barona gelince; bana kar .
ok iyi, ok tatl davrandysa da, gereklii pheliy
i. Quartfourche'da kaldm sre boyunca, adm M. de
L:s Cases diye armasndan onu vazgeiremediler. De
diine bakl"sa, eskiden, Tuileries'de, sk sk bizimkileri
gerrm; amcalarmdan bir!yle de piket oynarlarm.
-- Bambaka bir adamd, bambaka! Her k:z kr
:nda: D;mino ! diye bar bar barrd ...
Baronun syledik'eri, aa yukar, bu yoldayd i
te. Masadayken, hemen hemen yalnz o konuur, sonra,
yemek biter bitmez de bir mumya sesizliine gmlr
rl.
Yemek odasndan karken Mme Floche yanma yk
lagt, alak sesle:
XIA!ELLJ
- Monsieur Lcase, siz!nle bira grebilir miyim?
dedi.
Konumamz bakalarnn duymasn istemedii bel
liydi; nk yksek sesle, fidanlar gstereceini syli
yerek, nce beni sebze bahesine doru srk1edi.
Kimsenin bizi iitemiyeceine gven getirince:
- Syliyeceklerim, yeeimle ilgili... diye sze ba
lad. Kei Santal'in retimini beenmiyorum sanma
yn ... Yalnz, siz bu iin kaynandasnz, (tpatp byle
dedi) tlerinizin bize yarar dokunabilir.
- Buyurun, madame; size olan ballm derindir.
- Casimir'e verilen alma konusu, o yata bir o-
cuk iin, pana biraz ar gibi geliyor.
Azck dnceli:
- Ne almas bu? diye s:rdum.
- Olgunluk snav iin.
- Ya! ok iyi! -artk, bir eye amamya karar
vermitim-, konu ne?
-- Syliyeyim: Edebiyatla, ya da felsefeyle ilgili ko
nular, kei, hayale dalmay ok seven (ama bu onun
gr) bir gencin kafas iin elverili bulmuyordu.
Casimir'e farih1e ilgili bir konu setirdi.
- yi etmi dorusu ... Ya seilen konu?
-- Durun bakaym! Ban gzn yarmyaym o a
dm .. Averhoes.
- lk bakta olduka zel grnen bu konuyu se
mekte elbette keiin bir dnd vardr.
- Birlikte setiler. Keiin ileri srd sebeplere
gelince, syliyeyim bakn: Bana dediine gre, biraz
dalgac olan Casimir'in dikkatini .uyank tutmak iin bu
konu birebirmi. Sonra, (mmeyyiz efendiler ok nem
verirlermi buna) daha nce hi i1enmemi.
- Gerekten, kimsenin bu konuyla uratn duy
madn. be ...
- Daha nce ilenmemi bir. konu bulmak iin de,
herke2in getii yollardan biraz ayrlmak gerekirmi.
- D:r! ..
- Yalnz, beni dUndren bir ey var a+ ama, belki
.de onu gzmde bytyorum @
- Madame, inann bana, size iten balym; elim
den geleni yaparm.
.
- Peki! Casimir'in yaknda snavn baaryla
.
vere
ceinden phem yok.
Y
alnz, korkarm, derine gitmek
isterken, bu vakitsiz istek yznden kei, temel bilgile
ri biraz batan savyor: Aritmetii, astrcl1omiyi rnein ...
aknlkla:
- Btn bunlar iin M. Floche ne diyor? diye sor
dum.
- M. Floche mu? Keiin her dediini, her yapt-
n doru bulur o.
-- Ya ocuun anas babas?
yle bir duraklad:
- Onlar, ocuklarn gvenip bize braktlar, dedi.
Sonra yrmeyi kesti:
.
- yiliinize s:narak sizden, Casimir'le konuma
nz istiyeceim. Durumunu yakndan grp anlarscnz.
Ya1nz, dorudan doruya bir ey sormayn ona... Hele
keiin yannda sakn bir &ey sylemeyin, alnabilir. Sa
nrm bylece ...
- Size yardm etmekten kvan duyarm, madame.
Yeaninizle birlikte kp dolamak iin bir sebep bul
am hi de zor olmaz. Bana korunun bir yan gsteri
crir.
- Tanmad kimselere kar biraz ekingen dav
r.'rr ama, scakkanldr.
- Tez elden birbirimizl. e iyice anlaacamzdan ilp
e etmiyorum.
Az sonra, ikindi kahvalts yeniden bizi bir araya
getirdiinde, Mme Fbche:.
.
.
- Casiir, dedi, M. Lacase'a ta ocak'arn gster
sene; Hgilenecerni ~ sanrill. Sonra1 bana
y
akl:t ;
- Kei inmeden abucak gidiverin, yoksa o da
sizinle gelmek ister.
Hemen baheye ktm. Olan, de kalka baa yol
gsteriyordu.
-imdi dinlenme zaman, diye sze baladm.
Karlk vermedi. Devam ettim:
- kindi kahvaltsndan sonra almaz ms:mz?
-Yoo! alrz ama, bugn yazacak bir ey kal
mat.
-Ne yazyorsunuz yle?
-- almamz.
-Ya!..
Biraz soruturmadan s:nra, alma dedii eyin,
keiin bir aratrmas olduunu; adamn, gzel yaz ya
zan ocua, onu temize ektirdiini anladm. Olan, her
gn birka yapran doldurduu drt tane ciltli deftere
drt ayr kopya karyormu. Casimir, "kopya etme"yi
pek sevdiini de syledi.
-yi ama, niye drt kere?
-G reniyorum da ondan.
- Yazdklarnz anlyabiliyor musunuz?
- Arada srada. Anlamadk1arm kei ya bana a-
klyor, ya ta bydm zaman anlyacam syl
yor.
Kei, rencisini kendine yardmc, yazc gibi bir
ey yapp kmt. zerine ald grevleri byle mi g
ryordu? Yreim dolup tamt. O herife iyice atmak
istiyordum. fkeden admlarm sklatrmtm da, bil
miyordum. Casimir .glkle arkamdan kouyordu, kan
ter iinde kalmt. Elimi uzattm; tuttu, brakmad, ya
nmsra srkleniyordu. Yavaadm.
- Yalnz o almayla m urayorsunuz?
-Yok! diye atld. Yok! Hayr! Ama soruturmam
biraz ilerletince, onun <nda yaptklarnn da yle bi
yk
bir ey olmadm anladm. aknlm gzndn
s A s m L L m
kamamt. Tpk : benim giyecek baka ylerim de var,
diyen bir yoksul gibi:
- ok okurum, diye ekledi.
- Neler okumay seversiniz?
- Byk gezileri anlatan kitaplar.
lerinde, sornun yerini gvenin ald baklarm
bana evirerek:
- Kei, in'e gitmi, biliyor musunuz ? dedi. Se
sinin tonunda, retmenine kar duyduu snrs:z hay
ralkla sayg besbelliydi.
Mme Floche'un ta oca dedii noktaya varmtk.
oktanberi kullanlmadndan, tepenin yamacnda, al
larn ardnda gizlenen bir maaraya dnmt buras.
Batmak zere bulunan gnein lndrd bir kayaya o
turduk. K'ru orada bitiyordu. it yoktu ama. Kk bir
parmakln kestii, dikine inen bir yolu solumuzda b
rakmtk. evrenin olduka dik eimi buray ken:iliin
den koruyordu.
- Ya siz, Casimir? Hi geziye ktnz m siz? diye
sordum.
Karlk vermedi, ban nne edi... Ayaklarmzn
altndaki vadiyi glgeler kaplamt. Gne, nmz:eki
manzaray snrlayan tepeye demeye balamt. Tav
oan delikleriy!e deili bir tmsein stnde bir yn me
oe, kestane aac vard. Bu, biraz oka duygulu man
zara, yrenin tekdzen gevekliinden ayrlveriyordu.
Casimir birdenbire:
- Tavanlara bakn! diye bard.
Sonra parmann ucuyla aal gstererek:
- Bir gn, kelle birlikte oraya gittim ben, dedi.
Dnte, st yosunlarla kapl bir glcn yann-
dan getik. Casimir'e bir a yapp, kurbaa avlamasn
retmeye sz verdim . .
Ne saat dokudan ileriye gidemiyen o ilk geceden, ne
de sanrm, ondan (ncekilerden pk deiik gemiyordu
geceler. Yemek biter bitmez salona dnyorduk. Gratien,
biz sofradayken orann ateini yakyardu. Kakmal bir
masann ucuna konmu kocaman bir lamba, hem masa
nn br ucunda, baronla keiin oynadklar tavlay, hem
de stnde bayanlarn dou biimi, hareketli bir bezle
daldklar tek ayakl yuvarlak masay aydnlatyordu.
Mme de Safnt-Aureol, ilk gece:
M. Lacase, Paris elencelerine alktr; oyalan
mamz phesiz, biraz yavan bulacaktr, demiti.
O arada, M. Floche, atein banda bir koltukta u
yuklar ; Casimir ise dirsekleri masaya dayal, ba elle

rinin arasnda, sarkk dudaklar tkrk iinde, bir "Devr-i


Alem" kitab . okurdu. Terbiyeli, nazik davranmak y
znden, bayanlarn beziiyle ilgilenir grnmtm. Tp
k whist gibi, bir lyle bile oynanabilirdi ama, drt ki
iyle evirmek holarna gidiyordu; yle ki, kendimi ile
ri srdmde Mme de Saint-Aureol hemen beni e ola

rak almt. lk geceler, teklerim batrd bizi. Mme Floche


sevin iindeydi. Her kazannda parmaksz e 1divenli,
kuru eliyle gizlice k:luma bir aplak atyordu. Ne atak
lklar, ne kurazlklar, ne incelikler grdk. Mlle Olympe
biraz kapal, dnceli oynuyordu. Her oyunun banda
saylar saylyor, elde olana baklarak ortaya konacak
para tartlyordu. Biraz blf yapmaya yarar dokunu
yordu bunun. Mme de Saint-Aureol, gzleri l l,
elmack kemikleri kpkrmz, enesi titriye titriye arsz
ca rpmyordu. Eli gerekten iyi ise, masann altndan
bana zorlu' bir tekme yaptryordu. Mlle Olympe ona ka
fa tutmaya alyordu ama, yeni bir say bildi recek yer
'le: Verdure, yalan sylvorsunuz! diye baran kocaka
rnn tiz sesi, onu bu isteinden alkayuyordu.
lk oyunun sonunda Mme F1oche saatini .karyor,
canki tam zamanym gibi :
-: Casimir ! Haydi, vakit geldi, diyordu.
Ol, gille, derin bir uykudan' sylrcasna
kalkyor, baylara yumuk yumuk elini, bayalara alnn
uzatyor; sonra bir ayan suryerek dar kyordu.
Mme de Saint-Aureol bizleri ikinci bir karlamaya
arrken tavla da bitiyordu. Arasra, bacanann yeri
ni M. Floche alyordu o zaman. Ne o, ne de kei say.
lar sylemiyorlard. Onlarn yanndan, boynuzun i'n
de, masann stnde yuvarlanan zarlarn sesinden ba
ka ses iitilmiyordu. Koltua gmlen M. de Saint
Aureol alak sesle mrldanyor, ark sylyor, arasra
da sert bir vuru1a oc kartryordu. Ateler ortal
a salyordu. Mlle Olympe abucak kouyor, halnn s
tnde, Mme de Saint-Aureol'n, incelik olsun diye kvl
cm dans dedii eyi yapyordu. ok kere, baronu kei
le babaa brakp koltuundan ayrlmyordu M. Floche.
Oturduum yerden onu, syledii gibi, uyuklarken de
il, karanlkta ba:m sallarken gryordum. lk gece ise,
birdenbire ykselen bir alev yzn aydnlattnda, bak
tm, alyordu.
Dokuzu eyrek gee bezik bitiyordu. Mme Floche lam
bay sndrrken Mlle Verdure iki amdan yakp tavla
nn iki yanma koyuyordu.
Mme de Saint-Aurol yelpazesiyle kocasnn omuzu
na vurarak keie :
-- Bakn, ge vakte kadar uykusuz kalmasn sakn!
diyordu.
lk akamdanberi, tavlac!ar birbirleriyle; yatmaya,
her zaman, herkesten sonra kan M. Floche'u da dn
celeriyle babaa brakp, bayanlarn iaretine boyun e
me doru bulmutum. Sofada herkes eline bir mum
alyordu. Bayanlar tpk sabahki eilip kalkmalariyle ba
na iyi gece1er diliyorlard. Odama ekiliyordum. A son
ra, baylarn da ktn iitiyordum. ok gemeden her
ey susuyordu. Bir iki kapnn altndan uzun zaman k
sziyordu gene de: Ama bir saat sonra, iiniz olur da d
ar karsanz, srtnda gecelik entarisi crtaha sa bir
gz atan Mme Floche'la, ya da Mlle Verdure'le karla-
abHirdiiiz. Daha sonr da, artk her ey sndU, bitti
sandnz bir sra, arala bakan, ama almayan bir
pencerein camnda, gezinip duran Me de Saint-Aure:l' .
U glgesini sebiirdini.
I
Quartfourche'daki ikinci gnm saati saatine tpk
birincsi gibi geti; yalnz, ev sahiplerimin uratklar
eylere kar nceleri duyduum ilgi iyiden iyiye azal
mt. nce ince iseliyen bir yamur sabahtaoberi g
kaplyordu. kp dolaamazdm. Bayanlarn gevezeikle
ri ise gitgide daha samalayordu. Hemen hemen btn
gn altm. Keile de yle bir konuabildim. le ye
meinden sonrayd; salonun iki adm tesinde, ne
ne: Limonluk, dedikleri, ambarms, caml yerde birer
sigara imeye ard beni. Bahede duran birka iskem
leyi, tahta sray, k dolaysiyle oraya ekmilerdi.
Biraz sinirli bir tavrla, :cuun yetitirilmesi konu
sunu ona atmda:
- ki gzm, dedi. Soluk mla, elimden ge'dii
kadar Casimir' i aydnlatmaktan baka bir ey istemez
dim ben ee. Bundan vazgeerken zlmedim deil. Na
sl topallyor, gryorsunuz. Bu durumda ona, gerilmi
bir ip stnde takla attrmaya kalksaydm, yapttm
doru bulur muydunuz? ok gemeden, tasarladklarmn
nrn daraltmak zorunda kaldm. Aristo'nun felsefesi
zerine bir alma harlyorum. Bu arada, Casimir de
b:nimle b:rlikte Averhcs ile urayor. ocukca1 zla,
bilmem hangi zrlty geveliyecek yerde, onu kendi . a
lmalarma balamakla yrekten bir sevin duydum.
Konu ister bu olmu, ister bakas, i Casinir'i gde
birka saat 0yalamakta. Her gn, stelik bir iine yara
myacak eylerle o beni o kadar oyalaayd da, ack
hnutsuzluk gsterseydim, hesap m verecektim?.. Ye
ter, deil mi bu -konuda -konutuumuz ?
Bunun zerine, unutup imedii iin snen sigara
sn frlatp ayaa kalkt, salona dndk.
Havann ktl yznden Casimir'le dar ka
madm. Tasarladmz av

ertesi gne brakmak zorun
da kaldk. y_cuun zntusnti grnce, onu baka tr
l elendirmeye altm. Elime bir satran tahtas ge
ti. Ol ana, -tilki ile tavuklar- diye bir oyun rettim,
yatana kadar oyaland onunla.
Akam tpk bir nceki gibi balad. Aa ne kim
seye bakyor, ne de kimseyi dinliyordum, zerime adsz
bir s knt kmeye balamt.
Tam yemek bittii sra bir saanaktr indi. Mlle
Vcnurc iki kere bezii yanda brakp, st kattaki oda
lara yamur geliyor mu ? diye bakmaya gitti. kinci kar
lamay onsuz yapmak zorunda kaldk. Oyunun tad
kmyordu. M. Floche, atein banda, herkesin: "la ber
i ine" dedii, alak bltukta, saanan ninnisiyle baya
uyumutu. Onun karsndaki koltukta oturan baron,
romatizmalarndan yaknp homurdanyordu.
-- Tavla oynayn, oyalanrs:mz, diye ona sylenip
duran kei, sonunda arkadaszlktan bezdi ; Casimir'i
yatrmaya gtrerek ekildi gitti.
O akam, odamda yalnz kaldmda, dayanlmaz bir
rknt iimi dm sard. Skntm gitgide korkuya d
nyordu. Yamurdan bir duvar, beni yeryznn drt bir
yan-ndan ayryor ; btn tutkulardan, yaamadan uzak,
bulank bir karabasann ' ortasna; yrekleri oktandr
arpmyan, kan donuk, renksiz, insanms, yabans var
lk' arn yanna kapyordu. Yol an.am ap lzelgemi
kaptm: Bir tren ary:rdum . . . Gece, gndz, saat kata
olursa olsun, beni alp gtrecek bir tren! Burada bo-
uluyordum...
.
Sabrszlk uzun zama uyumama engel oldu.
Ertesi sabah uyandmda, kararm kesiliini yitir-
. 30
nciiti ; yamz, . konuklumu yanda lrakma bir se:
bep bulmadan kalkp gidemiyeeimi gryorcum; ev S?
hiplerime kar . kabalk olurdu b. stelik, boboazlk
edip onlara, Quartfourche'da en az bir hafta kalacam
sylemitim. Ne yapaym! Kt bir haber, birdenbire be
ci Paris'e arverirdi, olur biterdi. . . Adresimi brakt
ma iyi etmitim, bana gelecek her eyi Quartfourche'a
gndereceklerdi. Hemen bugn, elime bir zarl gemezse
yanarm, diye dndm. ipden ne karsa ksn, ben
onu istediim gibi kullanabilirdim ... midimi postacnn
geliine baladm. O ise, leden az scnra, tam yemek bit
tii srada geliyordu. De'phine, Mme F'loche'a birka zarf
getiriyr, o da onlar masadakilere datyordu; bu i
bitmeden sofradan kalkmyorduk. Bahtszla bakn!
Pont-l'Eeque bapapaz o gn kei Santal'i le yeme
ine arm. Kei, saat on bire doru gelip, M. Floche'
la bana Allahasmarladk dedi. Bylece, at ile arabay da
elden kardm.
Tasar'adm oyunu le yemeinde oynadm. Mme
lloche'un bana uzatt zarflardan birini a
p:
- Bakn hele u ie ! diye mrldandm. Saygszlk
etmi olmamak iin kimse bir ey sylemey1nce ; sanki
arm, beklenmedik bir olay karsnda kalmm gibi :
Tersliin daniskas ! dedim. Oysa nemsiz bir pusulaya
gz gezdiriyordum.
Derken, Mme Floche ekingen bir sesle sordu:
-' Kt bir haber mi var ?
- Pek nemli bir ey deil, diye atldm. Ama ne
yazk ki, gecikmeden Paris'e dnmem gerekiyor, buna s
klyorum.
Masann bir ucundan br ucuna dek herkes ard
kald. Bu kadarn da beklemiyordum dorusu. Ym
kzard. knlklarn nce, dnceli bir sessizlikle be
lirttiler. Snra M. Floche titrek bir sesle:
- Olur mu ama, gen dostum? dedi. Ya al!?
Y bm
. .3
.Sz.n bitiremedi. Karlk veremiyor, syliyecek bir
eey bulamyordum. stelik, baya z' dim de gr
yordum. Gzlerim Casimir'in tepesine faklmb. Olan,
tbana eilmi, bir elmay ufak ufak doruyordu. Mlle
Verdure gcentiden kpkrmz kesilmiti.
Mme Floche :
- Sizi alkoymaya kalkmay saygszlk sayyo
rum, diye fsldad.
Mmc de Saint-Aurol, ac ac :
- Quartfourche'da pek elene
n
ediniz, dedi.
Ona kar durmaya altm:
- Madame, inann bana, hibir ey ...
Beni dinlemiyordu bile. Yannda oturan kocasnn ku-
hna crlak crlak baryordu:
- M. Lacase bizden ayrlyormu ...
Sar bana dnd :
- ok ho ! ok h:! Ne anlaylsnz! diye glm
sedi.
Mme F1oche ise Mlle Verdure'e :
- Ne yapacaz? diye soruyordu ... Ksra kei al
d gitti.
Hemen szlerini kestim:
- Yarn sabah erkenden Paris'te bulunmam gerek
ticc gre, bu geceki tren de iimi grr.
- yle ise, Gratien abucak gitsin, Bouligny atn
verebilir mi, baksn bakalm. Biri trene yetiecek desin ...
Sonra bana dnd:
- Gerekten, yedi treni iinizi grr m?
- Banza bir sr dert atm, zlyorum, ma.
dame, dedim.
Yemek sessizlik iinde sona erdi. Sofradan lalkar
kalkmaz, Foche amca beni ard. Kitapla kan ara
llta. babaa kaldmzda:
- ki gzm, dedi... bir trlil inanamyorum. Baka
canz ala bir sUr ey vard ... Gerekten yle mi ? Ne
terslik! Ne kt terslik! Ben de, ilk {almamz .sonu-
32
I S A IfE L L E
nu bekliyordum. Dn akam daha baka katlar kar.
dm, onlar verecektim. Ne ya1an . syliyeyim, ilginiz da
ha ok ekmek, sizi burada daha ok alkoymak iin on
hra gveniyordum, Hi deilse gelin de btn bunlar
imdi gstereyim. Akama kadar az-ok vaktimiz var.
Geri dnn demeye ekiniyorum nk ...
Adamcazn znts karsnda yaptmdan zn
t duyuyordum. Bir gn nce sabahtan akama, bug
de leye kadar harl harl almtm; yle ki, M
F'kche'un bma ilk olarak verdii katlardan karacak
bir ey kalmam gibiydi. Odasna varr varmaz, bir ek
mecenin iinden, an1almaz bir hareketle, bezlere sarl,
iple balanm bir paket kard. pin altna geirilmi

bir pusulada belgelerin adlar, neyle ilglli olduklar ya
zlyd.
- Aln gtrn bunu, dedi. phesiz, her biri deer
li deildir ama, sizi i'gilendiren eyleri benden daha a
buk bulup ayrabilirsiniz.
O, teki ekmeceleri ap kapamakla urarken, ben
kagtlar alp odama getim, onlar byk masann s
ttin3 serdim.
Belgelerin birka almam gerekten ilgilendiri
yordu ; yalnz sayca da, deerce de pek azdlar. Kalan
larn ou ise M. Floche'un elindm kmayd. Massillon'
un hayatyle ilgiliydiler, bu yzden, benimle hibir ili'k
leri yoktu.
Gerekten bunlarla beni alkoyabilece'ni sanyor
muydu, Floche'cuk? Baktm, ayaklna gmlm, ku
rutma tozu dkmeye yaryan bir nesnenin ieyle, teker
teker deliklerini amaya urayordu. ini bitirince ba
m ka1drd, baklarmla karlat. Yzn ylesine ar
kadaa bir glmseyi aydnlatt ki, onunla konumak
isteiyle yerimden kalktm
.
Hcrecilnin kapsndaki s
ke balna dayanp:
- M. Floche, dedim, niye Paris'e gelmiyorsunuz? Si
zi orada grmek bizi yle sevindirir ki.
I S A B E L L E
33
- Bu yatan sonra gezmek hem g, hem de paha-
l oluyor.
- ehir hayatn aramyor musunuz ?
Ellerini havaya kaldrp :
- Yok ! dedi. Ondan daha da uzak kalacam umu
yordum bn. Buralarn yalnzl, koumay seven bi
rine nceleri biraz g geliyor ; ama, insan alyor son
ra.
- Quartfourche'a istiyerek yerlemediniz demek?
Ayaklarn minderden ekti, kalkt, sonra elini dost
a koluma koyup:
- Institut'de, pek sevdiim birka arkadam var
d, dedi ; retmeniniz Al bert Desos da onardan biri
dir. Ben de ok gemeden, arkadalarmn yannda yer
alacaktm . . .
Daha konumak ister gibiydi, ama akta aa bir
ey sormaya ekiniyordum.
- Mme Floche mu sviyordu ehirden uzakta otur
may ?
- Y . . . k. Ama onun yznden geldim ben de. Aile
arasnda gee kk bir olay, burada bulunmasn ge
rektirdi.
Byk odaya inmiti ; katlar balam olduumu
grd. znt iinde :
- Baktnz m hepsine ? dedi. Sanrm, bir sr ie
yaramaz ey bulmusunuzdur. Ne yapaym? Ufack bir
krnty bile bir yana koyuyorm. Arasra, kendi kendi
me, vaktimi vr zvr toplamakla geiriyorum, diye sy
leniyorum. Ama, byle ufak tefek ileri grmekle benim
gibi insanlar, onlar kullanmasn bilen sizin gibi kim
seleri sktdan kurtaryor, deil mi ? almanz oku
duum zaman, emeklerim azck da olsa iinize yarad
iin sevin duyacam.
kindi an bizi kahvaltya ard.
Nasl etsem de, aile .arasnda geen ne gibi bir "k
F. 3
34
I S A B E L L E
k olay" bu yal kar-kocay buraya yerlemeye zorla
d, rensem, diye dnyordum. Belki de kei biliyor
du olanlar ? atacama, onu yola getirmeye baksaydm
ya! . . Ne yapabilirdim? Artk ok geti. Ama btn bun
lar, M. Floche'u tatl, sevimli bir adam olarak grme
me, onu iyilikle anmama egel deildi.
Yemek odasna indik.
Mme F'loche :
- Casimir'le birlikte azck bahede dolar msnz ?
dedi. O ekiniyor size bunu sylemeye. . . yle de istiyor
ki... Ama vaktiniz yoksa ?
Olann itii st boaznda kald.
.
- Ben de ona, benimle gelmesini syliyecektim. i
mi kolayladm, gidene kadar boum. Hem artk yamur
da dindi. . .
Olan baheye srkledim.
Yolun ilk dnemecini dndmzde, bir elimi avula
rnn iinde tutan ocuk, uzun uzun, ate gibi yanan y
zne bastrd onu.
-- Hani sekiz gn kalacanz sylemitiniz?
- Yavrucuum, daha ok kalamyacam ite !
- Skldnz m ?
-- Hayr! Ama gitmem gerekiyor.
- Nereye gidiyorsunuz?
Paris'e. Gene geleceim ama .
.t u iitir iitmez merakla bana bakt :
Eru mu ? Sz veriyor musunuz?
soruu ylesine mitle doluydu ki, kendi-
mi yalm1
l
aay iim varmad.
-:ir hda da yazaym istersen, saklarsn.
:m h.h pp:
- 1er -. dedi. Sevincinden deli gibi sryordu.
- Ne yapalm imdi, biliyor musun? Ava gidecei-
mize, teyzene iek tlalm. Koca bir demet ! . . Bir
m, g

r od koyarz. yle sevinir ki . . .


Kocakarlardan birinin odasn grmeden Quart-
I S A B E L L E
35
fourche'dan ayrlmamaya and imitim. Yalnz, kadnca
zlar hi durmadan evi batabaa dolatklar iin, giz
li aratrmam srasnda kolayca yakalanabilirdim de. O
rada oluumu gerekli gstermem, ancak ocua balyd.
Onun ardndan, bykannesinin, ya da teyzesinin odas
na dalvermem ne kadar uygunsuz grnrse grnsn,
iek demeti, yakalanrsam durumumu aklamaya yeter
di.
Yalnz, Quartfourche'da iek koparmak, sandm
kadar kolay bir i deilmi. Gratien, bahenin her yan
m, sk sk gzaltnda tutuyormu. Kesilmesine boyun
edii iekleri gstermekle kalmaz, bir de onlarn kopa
rlmasna burunu sokarm. Elimizde ya bahe makas,
ya da ekme olmalym. stelik, bin trl zen gereki
yormu. . . Bunla
r
Casimir anlatt bana. Gratio, bizi, g
rlmemi gzellikte bir yn yldz ieinin bana g
trd. O yanmzda olmasa, oradan bir sr demet de
rerdik.
- Gzn stnden, M. Casimir, ka kere syledim
size, gzn stnden kesin:
Kendimi tutamadm:
- Mevsimin sonundayz, bunun hi de nemi yok !
diye barm.
Homurdana homurdana, "b'nun her zaman - nemi
olduunu", "kt iin mevsime bakmadn" syledi. Bil
gelik taslayan somurtkanlardan tiksinti duyarm . . .
Olan, nmsra, demeti tayordu. Sofadan geer
ken bir vazo aldm . . .
Odada dinsel bir durgunluk vard. Kepenkler kapa
lyd. Duvaa gml olan yatan baucunda, fildii kap
l abanozdan bir ha'n altnda, mahun aacndan yapl
m nar iei kadifeyle rtl bir rahle duruyordu. Pem
be bir eritle han kollarndan birine aslm ince bir
imir dal, onu yar yarya gizliyordu. Zann ie ka
pankl insan yakara aryordu. Ne yapacam,
beni buraya eken bo merak unutmutum. Casimir, ken-
36
I S A B E L L E
di bana, iekleri kk bir dolabn stne yerletirme
ye alyordu. Odadaki bir eye bakmyordum atk.
Floche nine yaknda, hayat frtnalarndan uzak, burada,
bu byk yatakta s np gidecek diye dnyordum . . .
Bora kmasn bekli
y
en kayklar! Bu lima ne durgun!
Casimir ise ieklerle urayordu. Yldzlarn koca
man balar ar geliyor, btn demet yere yuvarlanyor
du. Olan dayanamad :
- Ne olur bana yardm eder misini z? dedi.
Ama ben ona yardma alrken, o, odann br u
cunda duran kanatl bir ya masasna doru koup ka
pan at.
- Gene geleceinize sz vermitiniz ya, onu bir ka
da yazacam.
steine boyun edim:
- Yaz, dedim. Yalnz abuk ol. Teyzen, masasn
kartrdn grrse kzar sonra.
- Teyzemin mutfakta ii var; hem o, bana hi kz
maz.
En zenli yazsyla, bir mektup kadna bir eyler
karalad.
- imdi, gelin de imzanz atn.
Yaklatm.
- Ama Casimir, dedim glerek, sen imzan atmya
caktn ki!
ocukcaz, anlamamz salama balamak, ona bir
de kodi andn katmak iin kadn altna adn yazma
y
uygun bulmutu. Okudum kattakileri :
Mons
i
er L'oe, nm:eki yl, Quart
fourche'a gene geleceine sz veri. ,
CASIMIR DE SAINT-AURJOL
Glm, szlerim, olan bir an akna dndrd.
O, bu ie yrekten sarlmt. Onu nemsemediimi san
yordu. Neredeyse alyacakt.
I S A B E L L E
37
-- Bana yerini ver ki imza ataym, dedim.
Kalkt ; sonra ben kad imalaymca sevinten s
ramaya balad ; elimi pcklere bodu. Gidiyordum, ko
lumu tuttu; masaya eilip:
Size bir ey gstereceim, dedi. Bir yay oyna
tp bir ekmece kard. ekmecenin nasl alp kapan
dn iyi biliyordu. Kordelelerin, senetlerin arasndan,
ereveli, ince bir minyatr karp bana uzatt :
--- Bakn!
Pencereye yaklatm.
Hangi masaldadr o ? Dlikanl, bir prensesin, yalnz
resmini grr de vuruluverir kza . . . O resim ite bu ol
malyd. Resimden hi anlamam, bilmem iin inceliini.
Anlayan biri, bu minyatr phesiz, yapmackl bulur
du. Pek sevimli, ince bir gzelliin ardna baka btn
zellikler silinmi gibiydi. Ama o duru, ince gllik de
ylesineydi ki, bir gren onu bir daha unutamad.
Ddim ya, resmin yaplndaki eksikliklerin ya da
stnlklerin bunun yannda nmi kalmyordu.
de duran gen kadn, insann akln bandan alan, gk
se
l
bir gzellikteydi. Yzn yalnz yarsn goruyor
dum: ri bir sa llesinin yar yarya rtt bir 8n;
baygn, azck zntl dalgn bir gz ; i ekercesine ara
lk bir az; bir iek sap kadar nan bir boyun... Oa
taparcasna bakarken, nerede olduumu ne yaptm u
nutmutum; zaman gemiyordu benim iin. Csimir, n
c
e yaklam, sonra iekleri yerletirmeyi bitirip yan
ma gelmiti. Eildi :
- Annem, dedi. Ne gl, deil mi ?
Olann nde annesini gzel bulduumu syleme-
ye utandm.
-- Nerede imdi ?
- Bilmiyorum.
- Niye burada deil ?
- Burada sklyor.
-- Ya baban ? O nerde ?
38
I S A B E L L E
Biraz ard, ban edi, utanrcasna:
- Babam lm, dedi.
Sorularm onu tedirgin ediyordu; ama bu ii sonu-
na .kadar gtrmeye karar vermitim.
- Arasra seni grmeye geliyor mu anne?
Birden ban kaldrd, inanla:
- Geliyor, dedi. Sk sk .. .
Sonra sesini alaltt :
- Teyzemle konumaya geliyor.
-- Ya seninle ? Seninle konumuyor mu?
- Ben ne k0nuabilirim onunla? Sonra, geldiinde
yatm oluyorum.
- Yatm m oluyorun?
- Evet. nk geceleyin geliyor.
Bana kar gveni artyordu. (Resmi braktmda,
elimi avularnn arasna almt ). Uulca, gizli bir ey
sy lermicesine:
- E son geliinde odama urad ; yatyordum; p-
t beni, dedi.
- Seni her zaman pmez mi ?
- per, ok per.
- yle ise, iye "en son geliinde" diyorsun?
- Alyordu da.. . onun iin.
- Teyzen de yannda myd ?
- Hayr. Yalnzd ieri girdiinde. Oda karanlkt,
uyuduumu sanyordu.
- Uyandrd m seni ?
- Uyumuyordum ki. Onu bekliyordum.
- Nerden biliyordun geldiini ?
Karlk vermedi, ban edi. Gee sordum:
Geldiini nerden biliyordun? Karanlkta nasl
grdn aladn ?
- Anladm ite.
- Kal demedin mi ona?
- Demez olur muyum! Yatama eilmiti, salar-
n tuttum ...
I S A B E L L E
39
-- O ne dedi ?
- Gld. Salarn bozduumu, ama gitmesi gerek-
tiini syledi.
- Seni sevmiyor yleyse ! . .
Birde uzaklaverip:
- Seviyor beni, ok seviyor ! diye haykrd. Yz
eskisinden daha krmz kesilmiti. Sesi ylesine duygu
luydu ki, sorduum soruda utandm.
Merdiven bandan, Mme Floche'un sesi geldi :
- Casimir! Casimir ! Git, M. Lacase'a syle de ha
zrlansn. Araba yarm saate kadar burada olacak.
Kotum, merdivenleri er drder atlayp sofada ka
dncaz yakaladm.
- Madame Floche, telgraf ekebilecek kimse var
m ? Yannzda birka gn daha kalmam salyabilecek
bir yol buldum, sanrm.
ki elimi avularnn arana ald :
-- Ah! Bunu hi ummuyordum efendim . . . dedi.
aknlktan syliyecek baka bir y bulamad
iin, birka kere, gene : Hi ummuyordum, hi ! .. diye
mrldand. Sonra, M. Floche'un penceresinin altna ko
up seslendi :
- Sevgilim! (Kocan hep byle arrd ) . Sevgi
lim! M. Lacase kalyor, gitmiyor.
Ksk sesi, atlak bir ngrak gibi kyordu ama,
gene de amacna eriti. Pencere ald, M. Floche, bir an
dar uzand, sonra olan anlar anlamaz :
- Geliyorum! diye haykrd. Geliyorum!
Casimir de olara katld ; bir sre, her birinin se
vin gsterisini dinledim. Gren, bni onlarn yaknla
rndan biri sanrd:
Aklma eseni bir kada karalayp uydur:a bir ad
rese yolladm.
Mme Floche:
- Korkarm, le yemeinde kaln diye sizi biraz
40
I S A B E L L E
listelemekle saygszlk ettim, dedi. Sakn siz gitmeyince
Paris'teki ileriniz bozulmasn?
- Umarm bir ey olmaz, hanmefendi. Arkadala
rmdan birine, onlarla uramasn syledim.
Derken, Mme de Saint-Aureol da kageldi. Yelpa
zelenerek odann ortasnda dolayor, bir yanda da, en
tiz sesiyle: "Ne kadar iyisiniz! . . Sa olun! . . Ne kadar
iyisiniz ! " diye haykryordu. ekildi gitti de ortalk du
rld
Akam yemeinden az nce kei, Pont-l'Eveue'den
dnd. Gitmek isteyip de gidemeyiimden haberi olmad
iin, kaldm renmek ou hi artmad.
Baya yaknlkla:
- Monsieur Lacase, dedi. Pont-l'Evque'den birka
gazete getirdim. Gazeteci dedikodulariyle benim pek ba
m ho deildir ama, olup bitelerden birz uzak kal
dnz burada. O gazeteler sizi ilgilendirebilir diye dn
dm.
Cbbesinin ceplerini kartryordu :
- Gratien, antamla birlikte onlar d odama gtr
m olmal. Bekleyin biraz; imdi gider getiririm
.
- Bo yere yorulmayn, kei efendi, dedim;
ben
gidip alaym.
Odasna kadar onunla birlikte gittim. Beni ieri
rd. Yemee inmek iin cbbesini fralarken, nemsiz
birka szden sonra:
- Quartfourche'a gelmeden nce, Saint-Aurol'leri
tanyor muydunuz? diye sordum.
-
Hayr, dei.
- Ya M. Floche'u ?
- Dinsel grevimden birdenbire retmenlie ge-
tim. Bap;paz, M. Floche'la tanyormu, imdi yaptm
i iin beni o seti. Hayr, buraya gelmeden, ne n
cimi tanyordum, ne de onun yaknlarn.
- yle ise, M. Floche'un, bundan on be yl nce,
I S A B E L L E
41
tam Institut'ye girecei srada Paris'ten ayrlmasa se
bep olan olaylar bilmiyorsunuzdur ?
- Dknlk, diye mrldand.
- Ne diyorsunuz ? M. Floche' la Mme F'loche, Saint-
Aueol 'lerin srtmdan m geiniyor?
Kendini tutamad :
- Yok ! Yok! diye atld. Tersine. Saint-Aurol'ler
ha batt, ha batacaklar. Ellerinde bir Quartfourche var.
F'loche'larn durumu iyi de, yardm olsun diye onlarla
birlikte oturuyor, evi ekip eviriyorlar. Saint-Aureol'ler
de bylece, Quartfourche'u ellerinde tutabiliyorlar
.
ato,
i' eride Casimir'e kalacak. ocuun grp grecei de
bu sanrm ...
-- Glinlerinin paras yok mu ?
- Ne gelini ? Casimir'in annesi Saint-Aurol'lerin
gelini deil, z kzdr.
- Ya ocuun ad ? -Sylediimi anlamyormu gibi
grnd- Casimir de Saint-Aureol deil mi ?
Alayla :
-- yle mi sanyorsunuz? dedi. Mlle de Saint-Aureol,.
kendi soyadm tayan yeenlerinden birine varm, de
mek ki...
Sylediklerini kavryamatm, bir son.ca varmak
tan da ekiniyordum.
- yi etmi ! dedim.
Cbbesini fralamay bitirmiti. Bir ayan pen
cerenin kntsna dayam, hzla mendilini vurarak a
yakkabsnn tozunu temiziyordu.
- Ya Mlle de Sait-Aurol ? . e Tanyor musunuz onu?
- Bir iki kere grdm; ama buraya gelmesiyle git-
mesi bir olur.
- Nerede oturur?
Doruldu, tozlu mendili oann br kesine frlatt
- Sorguya m ekiliyorum? .. dedi
Sonra ykanaca yere do ilerliyerek:
42
I S A B E L L E
- imdi yemee aracaklar, diye ekledi. Ben, da
ha hazr deilim.
Yalnz kalmak istediini bildiriyordu bu. Dilinin al
tnda ok ey olduu belliydi ama, sk skya yumulu
,azndan imdilik, bir ey alnacaa benzemiyordu.
v
Drt gn daha geti, ben gene Quartfourche'daym;
nc gnknden daha az skntl, ama daha yorgun . . .
Ne her gn olup bitenlerden, ne de ev sahiplerinin. ko
numalarndan yeni bir ey renebilmitim. Merakm
besinsizlikten lyordu. ounu istemekten vazgemem
gerekiyor diye dnerek, yeniden gitmeye hazrlayor
dt. evremde ne var.a bana bir ey sylemekten ka
nyordu. Bildiklerinin beni ne kadar ilgilendirdini ona
belli ettiimden beri, kei, dilini yutmu gibiydi. Cai
mir gitgide bana daha ok gven gsteriyor, bense onun
nnde gitgide daha tutuklayordum. Ona bir ey sor
maktan ekiniyordum artk; hem, bana syliyebilecekle
rini biliyordum: Resmi gsterdii g ne anlattysa onu . . .
Yalnz, annesinin adn bana aklamakta bir lr
t

lk grmemiti ocukcaz. Gerekte stnden on be


ten ok yl gemi kandrc bir resme bakp bylesine
-comakla phesiz, delilik ediyordum. Quartfourche'da
kaldm sre iinde Isabelle de Saint-Aurol, alk ol
duunu rendiim o geici ortaya klarndan birini '
daha yapsa bile, phesiz, ekinir, kar karya gel
mekten kaardm. Olsun! Birdenbire onunla dolan d
ncem .kntdan kurtulmutu. u son gnler gz ap
Japyana kadar gemit; hafta sona eriyor diye akn
lk iindeydim. Floche'larn yannda daha ok kalmam
,sz konusu olamazd ; almalarm ise, gecikmemi gerek
tirecek hibir sebep gstermiyordu. Ama o sabah, gzn
I S A B E L L E
43
daha genilettii, daha seslendirdii koruda dolarken
bile, nce hafiften, sonra gitgide ykselerek: Isabelle !
diye sesleniyordum . . . nceleri houma gitmemi olan bu
ad, imdi gzme sevimli grnyor, gizli bir gzellie
brnyordu . . . Isabelle de Saint-Aureol ! .. Her dneme
te, beyaz entarisinin uutuunu grr gibi oluyordum.
Kmldayan yapraklarn arasndaki her k bana onun
baklarm, zgn glmseyiini andryordu. Sevgi ne
dir, daha bilmediimden, onu sevdiimi sanyor; sevdi
im iin mutlu; sevin iinde kendimi dinliyordum.
Ne gzeldi koru ! Sona eren mevsimin zntl ha
vasna ne de yarayordu! Yosunlarn, ryen yaprak
larn kokusunu iime lyor, kendimden geiyordum.
Kzllam, yapraklar yar yarya dklm koca koca
atkestaneleriin dallar yere deercesine sarkyordu. Er
guvan rengi birtakm fundalar yamur altnda parl pa
rl parlyor; otlar, onlarn yannda ac bir yeiUie b
rnyordu. Bahedeki ieklerin arasnda gz idemleri
de vard ; hele aada, vadideki bir ayr, ta ocandan
bakldnd
a
idemden pespembe grnyordu. Ya
mur dinince, gidiy ilk gn Casimir'le birlikte dinlendi
imiz kayaya ( uyordum. Belki bir zamanlar M11e de
Saint-Aurol da buraya oturmu, dlerine dalmtr, di
yor ; kendimi onun yannda sanyordum.
Sk sk Casimir de benimle birlikte geliyordu; ama
yalnz yrmey
i
daha ok seviyordum. Hemen her gn
de bahede yamura tutuluyor, srsklam dnp, mutfak
taki atein nnde kurunuyordum. Ne ah kadn, ne
Gratien seviyordu beni ; ka kere azlarn aradmsa da
bir ey elde edemedim. Kpee gelince ; o kadar oka
dm, yiyecek verdim, gene de kendime sndramadm.
Tero, gnn hemen hemen btn saatlerini geni kl
lkte yatmakla geiriyordu. Yaklatm m da hrlyor
du. Sk sk, ocan nndeki sete oturmu sebze aykla,
ya da kitap okurken grdm Casimir, kpei benimle
dost olmad iin zlyor, kalkp ona bir tokat at-
44
I S A B E L L E
y:rdu. Kitab ocuun elinden alyor, yksek sesle, b
rakt yerden okumaya balyordum. Olan yanma so
kuluyor, ylece kalyordu, beni btn vcudiyle dinledi
ini seziyordum.
Ama o sabah, birdenbire, ylesine zorlu bir saa
naa tutuldum ki, atoya dnmeyi aklmdan karmak,
koup, oraca bir yere snmak zorunda kaldm. Koru
nun br ucunda, demir parmakln yannda bakmsz
bir kk grdnz: En yakn yer orayd. Ykk dkk
t o zaman da. Ama epey geni olan ilk oda, tpk, e
lenti yapmak iin kullanlan bir kkn salou gibi, g
zelce tahta kaplanmt. Yalnz, tahtalar kurt yenii
iindeydiler; dokunur dokunmaz dalveriyorlard. . .
yice kapanmam kapy itip ieri girdiimde birka
yarasa uutu ; havada dnp camsz pencereden dr
frladlar. Saana geici sanmtm; ama ben sabr
szlanrken gk kapkara kesilmiti. Bir sre burada kal
mak zorundaydm. Saat on buuktu; le yemei on iki
de yeniyordu. lk an alana kadar beklerim, diye d
ndm; buradan duyulur elbette ... stmde kalem, ka
t vard. Gelen mektuplara, oktanberi karlk yazma
mtm. Bir saati iyi kullanmann bir g doldurmak
tan daha kolay olmadn kendime tantlamaya kalk
tm. Ama dncem durmadan, beni sevgisel kayglarma
ekiyordu. Ah! O kadnn bir gn buraya geleceini bil
seydim, bu duvarlar ateli szlerle tututururdum . . . Ya
va yava, gzyalariyle dolu, acl bir sknt iime s
zlyordu. Oturacak bir ey bulamadm iin odann
bir kesine ylmtm, yitmi bir ocuk gibi alyor
dum.
kide birde iimi kaplayan o dayanlmaz karanl
anlatmak iin sknt sz dorusu ok zayf kalr.
san birdenbire sarverir o karanlk; onu, yaanan an
nitelii aa vurur. Az nce her ey yznze, siz de
her eye glerken, birdenbire, iinizin derinliklerinde sis
li bir buu ykselir ; yaayla isteklerin arasna girr ;
I S A B E L L E
45
insan dnyadan ayran boz bir perde olur. Yeryznn
scakl, sevgisi, rengi, uyumu artk soyut bir gmde
krlm olarak geli r; hi heyecan duymadnz grr
snz. i rten bu perdeyi yrtmak iin harcanan aba,
insan btn ktlklere, bakalarn ya da kendini l
drmeye, lgnla dek gtrebilir . . .
Yamurun yan dinlerken bunlar dnyordum.
Kalemimi yontmak iin atm ak ylece elimde kal
mt ; defterimin yapra bombo duruyordu. Derken, a
knn ucuyla yanbamdaki kaplamann stne o kad
nn adn kazmaya kalktm. nandmda deil, sevdik
lerine delicesine vurgun kimseler byle yaparm diye . . .
Ama, rm olan tahta, dokunduka gidiyordu. Bir
harfin yerine bir delik alyordu. ok gemeden tavsa
dm; canskntsndan, aptalca bir ykma isteiyle gelii
gzel yontmaya baladm. izip bozduum kaplama tam
pencerenin altndayd. Us1 ki peraz sklmt; yle
ki, istense, btn para, .. yandaki yivlerin arasnda yu
kar doru oynatlabilirdi. Bamn itiiyle birdenbire
kalkverdi de o zaman grdm.
Az sonra kaplamay parampara etmitim. Tahta
yontuklariyle birlikte yere bir zarf dt. Lekelenmi,
kflenmi, duvarn rengini almt ; ylesle ki, nce g
zme ilimedi ; onu grmek artmad beni. Orada oluu
bana hi de yabans gelmiyordu ; tersine, yle duygusuz
dum ki, zarf hemen amay dnmedim bil&. Grse
niz, irkinliine, renksizliine, pisliine bakp, moloz sa
mrdnz. Bo durmamak iin aldm onu, kuruluyormuum
gibi atm. inden : Solmu, yer yer silinmi, dzensiz bir
yazyla kapl iki yaprak kt. Bu mektup burada ne ar
yordu? mzaya baktm, gzlerim kamat ; kadn sonun
da Isa belle' in ad vard !
Dncemi ylesine kaplamt ki. . . bir an, sanki
bana yazm sandm:
Sevgilim ... diyordu ...
ite son mektbm. ab
46
I S A B E L L E
cak karalyorum bnlar, akama on &r ey s&y
liyemiyeceim, nk biliyorum; senin yannday
ken, dudaklarm pck.ten baka ne bulup verebi
lir? Konuabilirken, mr a nce konuaym d din
le:
On bf ok erken, gece yr daha iyi. Sabr
szlktan lyorum biliyorsun, beklemek b
,
ezim: b
kyor_; ama sana uyanabilmem iin btn evin uyu.
r gerekiyor. Evet, gece yars; dha erken o]
maz. Beni almak iin mutfak kap kdar gel
(sebze bahesinin duvar boyunca yrrsn, karan
lktr oras, sora ahlr da var), demi parmkl,

1,n nnde deil, orada bekle. Baheyi yabz ge


mekten korkmuyorum, birz giyecek getreoeim,
anta eeyi ar olcaktr, uzun zma ta
gcm yetmez.
Gerekten, araban yolun aasnda durmrs
daha, iyi; onu orada kolayca blablriz.
i
ftlikte
ki kpekler havlayp herkesi uy:drabileceklern
d(n, bylesi daha doru olur.
Hayr sevgilim, bliyorsun, birbirmi daha, sk
grp bunlar karhkl konuamazdk ki. Bur{da
tutsak gibiyim; o kocmlar ne sein gelmene, ne
de benim kmama izin veriyorlr
.
.. ,h! Bilen na
sl bir zindan kayorum . . . Olur, yooma br ft
ayakkab daha alrm, arabaya biner bnmez onl
r giyerim, bahedeki otlr srsklamdr nk.
Karor verp vemediimi, hazr olup olma
m, bana daha r.asl sorabiliyorsun? Sevgilim, ay
lardr hazrlmyor, hzr duruyorm; yllardr b
gn bekliyerek yaadm! -Piman olur muymu
um?- Bana b.al n, beni braya blayan he
eyden irendiimi anlmadn m ? Bunlar s&yie
yen o tatl, rkek Isa m gerekten? Sevgilim, bir
tem, beni. ne yapp kmsm sen yle, om? . .
I S A B E L L E
47
Bouluyorum b d. Bana aln bk
dnyorum... Susadm o . . .
Az kal.d sylemeyi unutuyordum: Mcevher
kutusundaki Jk yaktlar almadm, teyzem anah
tarlrm odada "rakmyor artk. Bir sr anh
tar denedim, hi biri ekmeceyi ama . . . Km ba
n sakn; annemin bileziiyle mineli zinci adm,
ilci de yzk var - pek deerl olmsalar gerek, n
k annem 'kmyor onlr; ama, bna kalrsa Zn
cir ok gzel. Para iin elimden geleni yapcm.;
yalnz sen de bulsan iyi edersn.
Y akarlarmdas. Yakn grecez.
ISA'n
22 Ekim: Doumun yirmi ikinci yldnmr,
k-gmn ngn.
Dnyorum da baya rkyorum: Bu yky ro
man olarak yazsaydm, imdi drt be sayfa rmem
gerekecekti : Mektubun okunmasndan sonraki dnce
ler, sorular, aknlk... Gerekte ise, tpk ok iddetli
bir sarsnt geirmi gibi yar baygn dmtm. Kan
m belirsiz hrts arasndan kulama bir an sesi
geldi, sonra bir daha nlad o ses de, ancak o zaman:
Bu ikinci le an, birinciyi nasl oldu da iitmedim?
diye dnebildim. Saatimi karp baktm: Tam on ikiy
di ! Hemen dar frladm; o ateli mektubu yreime
bastrarak, bam ak, yamurun altnda komaya ba
ladm.
Floche'lar oktandr meraktaymlar; soluk solua
ieri girdiimde :
- Srsklam olmusunuz! Su iliklerinize ilemi ! di
y) haykrdlar.
Sonra, ben st: deimeden kimsenin yemee o
turmyacan sylediler. Aa iner inmez byk bir
yaknlkla, yaptklarm sordular. Ykk kke snd-
48
I S A B E L L E
m, bo yere, saanan ara vermesini beklediimi an
latmak zorunda kaldm. O zaman, hav3n ktlnden,
yollarn korkun kertede bozukluundan yakndlar ; ikin
ci an ok erken, birinci de pek yava alnmtr diye
zr dilediler . . . Terim daha gememiti ; Mlle Verdure bir
atk bulup getirdi ; souk almamam iin, onunla omuz
larm rtmemi istediler... Bu arada, kei bir tek sz
:ylemeksizin beni szyordu; dudaklarm srrcasna
yummu, yzn buruturmutu. Bense yle sinirliydim
ki , baklarnn sorgusu altnda sulu bir ocuk gibi k
:arp bozaryordum. "Yzne glp onu yola getirme
li" diye dndm; nk, bundan byle, yalnz ondan
bir ey renebilirdim. Meraktan ok sevginin beni
ne soktuu bu karanlk yknn dolambal yolunu, yal
nz o aydnlatabilirdi.
Kahveden sonra, keie verdiim sigara, konuma
ya yol amak iindi : Baronun karsn rahatsz etmemek
iin sigaramz gidip, limonlukta iiyorduk.
Alayl bir sesle:
- Sanrm, burada sekiz gn kalacaktnz? diye s
:e balad.
- Gnlerimi sayarken ev sahiplerinin yaknln he
saba katmamtm . . .
- M. Floche'deki belgeler ne oldu ?
- Elendi bitti onlar. . . Ama uraacak baka ey
buldum.
Sormasn bekledim. Azn amad.
Sabrszlk iinde:
-Bu atonun perde arkasn iyi biliyorsunuzdur, de
<im. recinizin annesi Mme, ya da Mlle de Saint-Aurol,
niin burada, bizimle kalp sakat oluna, yal ana-ba
basna bakmyor ?
Szde aknln daha iyi belirtmek iin sigarasn
atp ellerini, ayra gibi yznn iki yanna gtrd:
- ilphesiz, ileri onu baka yerde kalmaya zorlu
yordur, diye mrldand. .. Bu ne dolambal soru byle ?
I S A B E L L E
49
Daha an ister misiniz ? rencinizin annesi
Mme ya da Mlle de Saint-Aurol, bir 22 Ekim gecesi, dos
tu gelip onu karacanda ne yapt ?
Gzlerini at, alnn krtrd, aptalca bir anlay.
szla brnd.
Yumruklarn beline dayad :
- Oh! Oh! Romanc bey! - (Ancak derin bir ya
knlk karsnda aa vurulabilecek birtakm gizli d
ncelerimi, kendini beenmilik yznden, elimde ol
makszn daha nce ona aklamtm. Tasarlarm ren
diindenberi bnimle eleniyordu ; yle ki, artk ekilmez
olmutu) . Biraz okca ileri gidiyorsunuz sanrm. . . Ben
de size, bu kadar eyi nasl rendiinizi sorabilir mi
yim?
nk, Isabelle de Saint-Aurol'n o gn sevgi
lisine yazd mektup, onun deil benim elime geti.
Artk avucumdayd. Tam o srada cbbesinin kolun
da bir leke grd, trnaiyle ou kazmaya koyuldu. To
parlanmaya alyordu.
- una ayorum. . . Biri, romanc olmay kafasna
koydu mu, her eye burnunu sokmaktan kanmyor . . . Bir
bakas, kendine gnderilmemi bir mektubu amadan
nce iyice dnrd.
- Kei efendiye kalsa, amad da . . .
Gzlerimi ondan ayrmyordum; ama, ban nne
emi, boyuna kolundaki lekeyi kazyordu.
- O mektubu, size okuyun diye veren olmamtr sa
nrm.
-- Mektup elime kendiliinden geti. Eskimi, kir
lenmi, paralanm zarfn stnde yaz yoktu. Atm
da, Mlle de Saint-Aureol'n bir mektubunu buldum; ama
kime yazlm, bilmiyorum . . . Haydi ! Kei efendi, syle
yin bakalm; on drt yl nce, Mlle de Saint-Aurol'un
sevgilisi kimdi ?
F. 4
50
I S A B E L L E
Ayaa kalkt, ksa admlarla oday arnlamaya ba
lad. Ban nne emi, ellerini arkada kavuturmutu.
Bir ara, iskemlenin arkasnda geeIken durdu; birden
bire avularnn omuzlarma yklendiini duydum.
- Gsterin bakaym u mektubu!
- Syliyecek misiniz?
Avularnn sabrszlktan titrediini duydum.
-- art komayn ; u mektubu gsterin yalnz.
Kurtulmaya alarak:
- Brakn da gidip getireyim, dedim.
-Cebinizde duruyor, dedi.
Ceketim saydammcasna, tam mektubun bulundu
u yere bakyordu, ama stm aramaya kalkmad.
Kendimi koruyacak durumda deildim; kei benden
ok daha gl, iri yar bir adamd ; hem, sonra onu na
sl konuturabilirdim?. . Dndm, burun buruna geldik.
Yz imi, kpkrmz olmutu ; alnnda iki iri damar,
gzlerinin altnda da mor ukurlar belirmiti. Her eyin
bir anda bozulmasndan korkarak, glmeye altm:
- Dorusu, merak nedir, bakyorum pek iyi biliyor
sunuz, kei efendi ?
Beni brakt. Hemen kalktm, dar kyormu gibi
yaptm:
- Byle haydutluk etmeseydiniz, onu size oktan
gsterirdim.
Sonra kolunu tuttum:
- Ama salona yaklaalm ki, yardm istersem sesim
iitilsin.
Byk bir abayla gleryzl grnmeye alyor
dum; ama yreim kt kt atyordu. Mektubu cebimden
karp :
- Aln, nmde okuyun da, bir kei bir ak mektu
bunu nasl okur, greyim, dedim.
Kendini tutuyordu ; heyecan ancak, yanandaki k
k bir kasn belirsiz titreyiinden anlalyordu. Okudu;
sonra kad koklad ; gzleri burnunun agzllne k-
I S A B E L L E
51
zyormu gibi sert sert kirpiklerini krptrarak, ald
kokuyu iine ekti. Sonra mektubu katlayp bana uzatt ;
ar ar :
- Vikont Blaise de Gonfreville, ite o 22 Ekim gn,
avlanrken, yanllkla vurulup lmt, dedi.
- Tylerimi Urpertiyorsunuz ! (Hayal gcm abu
cak korkun bir dram kurmutu) . Ben bu mektubu ykk
kkn tahta kaplamalarndan birinin altnda buldum. Vi
kont, phesiz, gelip onu oradan alacakt.
Bunun zerine kei, bildiklerini anlatmaya balad :
Topraklar Saint-Aureol'lerinkine bitiik olan Gonfre
ville'lerin byk olu, bir parmakln dibinde l bulun
mu. Parmakl amak isterken, ters bir hareketi yn
den tfei ate alma benziyormu ; yalnz, tfein nam
lusunda fiek yokmu. Kimseden bir ey renilememi;
delikanl ava tek bana kmm ; onu gren de olma
m; ama ertesi sabah, Quartfourche'daki kpeklerden
biri, ykk kkn yaknlarnda, bir kan birikintisini ya.
!arken yakalanm.
Kei:
- O zamanlar ben daha Quartfourche'a gelmemitim,
diye szlerine devam etti. Ama, edindiim bilgiye daya
narak, bu ii Gratien'in yaptn sanyorum. phesiz,
hanmnn vikontla olan balantsn sezmi, kama ta
sarsn da rndiyse (bu tasary, u mektubu okuma
dan nce bilmiyordum) , bunun nne gemek istemitir.
Kocam, inat bir uaktr. Gerekirse gz bir eyi gr
me; efendileri iin yapmyaca yoktur.
-- Niye yakalamadlar onu?
- Bunun kimseye yarar olmyacakt ki. Gofreville' -
Ier de, Saint-Aureol'Ier de, o tatsz olay iin grlt k
masndan ekiniyorlard. Mlle de Saint-Aurol, birka ay
sonra bahtsz bir ocuk dourdu. Casimir'in sakatln,
annesinin, gebeliini gi.zlemek iin yaptklarna yoruyor
lar ; ama Tanr bize, babalarn gnahn ok kere ocuk-
52
I S A B E L L E
larn ektiini gsteriyor. Gelin de ykk kke gidelim,
mektubu bulduunuz yeri grmek istiyorum.
Hava amt. Birlikte yrmeye koylduk.
Giderken her ey yolundayd. Kei koluma girmiti ;
birbirimize ayak uydurmu, atmada kouuyorduk.
Ama, dnte her ey bozuldu. Servenin yabansl,
besbelli ikimizi de duygulandrmt ; yalnz, her birimi
zin duyduu bambakayd... Sonunda, bildiklerini bana
anlatrken, keiin taknd gleryzl, canayakn tavr
kzgnlm abucak yattrmt. Cbbesini, beni tutup
zorlayn unutmu onu insan sanp yle konumaya ba.
lamtm... Kavgamz, sanrm yle kt :
- Mlle de Saint-Aurol'n o gece ne yaptn bize
bir anla.an olsayd, diyordum. Kzcaz, kontun lmn,
phesiz, ertesi sabah renmitir. Bahede beklemi
midir? Beklemise kaa kadar? .. Onun gelmediini grn
ce ne dnmtr?
Cokunluuma batanbaa duygusuz kalan kei su
suyordu; devam ettim:
-- Dn, yrei sevgiyle, zntyle dolu, akl ba
ndan gitmi o ince kz dnn : Tutkun Isabelle . . .
- Yoldan km Isabelle, diye fsldad.
Onu duymam gibi szlerime devam ettim; ama bir
daha byle bir ey sylerse karln verebilmek iin te.
tik duruyordum.
--- Dnn: Beslenen o mitleri, sonra o mitsizlii
d . . .
- Bunlar iin dnmeli, diyerek, souk bir eday
la szm kesti. Olaylarn bizi ilgilendirmiyen yanlarn
renmek zorunda deiliz.
- Ama onlar az, ya da ok bilmekle baka baka
eyler reniriz.
- Ne demek istiyorsunuz?
- Olaylar yakndan tandmzda, onlarn, gorun-
dklerinden bambaka olduklarn anlarz ; dtan bildi-
I S A B E L L E
53
imizden alacamz dersle iten bildiimizden karaca
mz apayrdr. Kesin bir yargya varmadan nce her
eyi gzden geirmeli. . .
- Gen dostum, dikkat edin, aratrma duygusu, e
letirme merak,. bakaldrma duygusunun tohumudur.
rnek olarak aldnz byk adam size unu gstermeli. ..
- Yaptm incelemeye konu olan kimse, demek is
tiyorsunuz, sanrm? ..
-- f! Ne aaronsunuz ! Bir de bu kafayla . . .
Durun bakalm, kei efendi ! Sizi imdi benimle
birlikte yrten ; az nce, o paralanm tahta kaplama
nn stne een; bana, o ykyle ilgili ne anlattnzsa,
onlar birer birer renmeye srkliyen ; beenmediiniz
o merak deil de'edir? Syler misiniz ?
Yry daha sarsaklam, sesi daha kslmt ;
sabrszlk iinde, deyneiyle yeri dvyordu.
- Sizin gibi, aklamann aklamasn yapmam bn,
olan rendim mi onunla yetinirim
. Ders almam gereksey
di, anlattm ackl olaylardan ancak, vcudun istekleri

ne kaplmamay, onlardan tiksinerek yz evirmeyi ka


rabilirdim. O olaylara bakarak, boanmay ; yanllarn
rtbas etmek iin insann bulduu daha ne varsa onu k
tlyor, kt gryorum. Bu kadar size yeter, deil mi ?
- Bu kadar bana yetmez ite ! Sebebine varmadk
a olay benim ii hitir. Isablle de Saint-Aurol'n ha

yatnn gizli kelerini ; onun hangi, korkulu, heyecanl,


karanlk yollardan getiini bilmek isterim . . .
-Delikanl, gznz an! Yava yava ona vurulur
gibisiniz.
- Bunu bekliyordum. Grnle yetinmiyorum, sz
ler, hareketler bile bana yetmiyor diye byle dnyor
sunuz. O kadn iin dndklerinizin doruluuna inan
yor musunuz?
- Orospunun biri !
Tepem atmt ; kendimi glkle tutuyordum.
Kei efendi, bu trl szler aznza yakmyor.
54
I S A B E L L E
sa, bize, ta yrekli olmay deil, balamay tler,
sanrm . . .
- Ho grmeyle ho grnme arasnda byk bir
ayrlk yoktur.
- O, hi deilse, onu sizin gibi ktlemezdi.
- Bir kere, bunu nereden biliyorsunuz? Sonra, g-
nahsz olan kimse, bakalarnn gnahn ho grebilir,
ama . . . Demek istediim u: Gnah ho gstermiye al
mamalyz, odan irenerek yz evirmeliyiz biz.
- Yalnz, sizin u mektuba yaptnz gibi, kokusu
na, tadna iyice baktktan sonra.
- ok ileri gittiniz !
Birden, yolu brakp, koaraktan, kestirme, dar bir
patikaya dald ; bir yandan da arkasna bakarak ac ac
syleniyordu. Dediklerinden ancak unlar anlyabildi m:
Bugnn eitimi. . . renci bozuntusu . . . imansz . . . !
Akam, yemekte karlatmzda yz askt. Ama,
masadan kalkarken glmsiyerek yanma geldi, elini uzat
t, glmsedim, sktm elini.
Gece bana ber zamankinde daha skc grnd . . Ba
ron, atein banda hafif hafif inliyordu. M. Floche'la ke
i, bir tek sz sylemeksizin nlerindeki talar sryor
lard. Gzmn ucuyla Casimir'e bakyordum; ba avu
larnn arasna gmlmt; tkr, yava yava, oku
duu kitaba akyordu; arasra, mendiliyle, slanan sayfa.
lar kuruluyordu. Oynadm bezie ancak, eimin gz
gre gre yutulmamasna yetecek kadar kendimi verebi
liyordum. Mme Floche canmn skldn anlyor, z
lyordu. Kadncaz, oyunu birazck calandrabilmek
iin abalayp duruyordu:
- Haydi, Oiype ! Sra sizin. Uyuyor musunuz ?
Hayr. Ev sahiplerimi k;ranlk uyuukluunun iin
de donduran, uyku deildi : lmd o ; ben de, skntnn,
tiksintiyle kark bir korkunun ortasnda bunalyordum.
Ey ilk yaz ! Ey, ak denizlerden esen yel, ksl koku-
I S A B E L L E
55
lar. uucu ezgiler, bir daha buralara ulaamyacaksnz,
diye dndm. Sonra sizi dndm, Isabelle. Bilseniz,
nasl bir mezardan kamsnz ! Ya yeni hayatnz nasl
dr ? Sizi Grada, lambanzn duru aydnltda, soluk aln
nzn arln ince parmaklarnza brakrken gryo
rum; bir tutam kapkara sa bileinize deiyor, okuyor
onu. Baklarnz ne kadar da uzak ! Ya buradakilerin ii
temedii o i eki ? inizin, dnzra hangi adsz zn
tsn dile getiriyor ? te o srada, elimde olmadan, du
daklarmdan, esnemeye, hkrmaya benziyen uzun bir i
eki dklverdi : ylesine ki, Mme de Saint-Aureol, elin
deki son kozu masaya frlatp :
- Sanrm, M. Lacase'n can yatp uyumak istiyor,
diye haykrd.
Zavall kadm!
O gece sama bir d grdm; balangta gerein
devam olan bir d :
Daha yatmamz ; salonda, ev sahiplerimin yannda
ym; ama onlara, says gittike artan bir topluluk kat
lyor, oysa yeni gelen bir tek kimse gremiyorum ben.
Bir masann banda oturan Casimir'i tanyorum yalnz ;
iskambillerle oynuyor; dr.t kii uzanm, ona bak-
yorlar: Alak sesle konuuluyor, yle ki, tek bir tfceyi
bile seemiyorum; ama herkesin, yanndakine olaanst
bir ey sylediini, dinleyenin de arp kaldni anl
yorum. Btn ilgi bir noktaya Casimir'in yanna topian
yor, orada, birdenbire Isabelle Saint-Aureol' gryorum,
masann banda oturuyor. (Nasl olmu da onu daha n
ce seememiim?) Koyu renkli giysilerin ortasn.da yalnz
o, batan aa beyazlara brnm. nceleri bana ok
sevimli grnyor; madalyondaki resmine epeyi benzi
yor. Ama bir an sonra, izgilerinil hareketsizlii, bakla
rnn donukluu gzme arpyor; birdenbire, kulakta
kulaa fsldaanlar anlyorum: Orada duran, gerek
Isabelle deil, ona beniyen bir bebeki; kendi yokken
56
I S A B E L L E
yerine bunu koyuyorlarm. Bu bebek bana korkun g
rnyor artk ; o kurumlu aptallndan tedirgin oluyo
rum. Kmldamazma benziyor ; ama ben gzlerimi ondan
ayrmazken, bakyorum yava yava yaa yatyor ; yat
yor ... tam devrilecei srada Mlle Olympe, salonun br
ucundan koarak gelip yere eiliyor, minderin rtsn
kaldryor; bir diliyi eviriyor, diliden yabans bir g
crt ykseliyor. Bebek doruluyor, bir kukla gibi, gln
hareketlerle kollarn oynatyor. Sonra herkes kalkyor,
gitme zaman gelmitir. Dzme Isabelle orada yalnz b
raklacaktr. karken herkes yerlere kadar eilerek onu
selamlyor ; yalnz baron saygszca yaklap kzn takma
salarn avuluyor, glerek, apur upur, bebein plak
ban pyor. Bir yn insan kp gidiyor. Salon boa
lp da klar snnce, canlandn gryorum. Ar
ar doruluyor. Mlle de Saint-Aureol'n ta kendisi ite !
Sessizce yanma sokuluyor ; birden, boynumda kollarnn
lkln duyuyorum. Tam, bana :
- Onlar iin yokum ama, senin iin buradaym, der
ke, soluumun buusu iinde uyanyorum.
Ne bo inanlarn vardr, ne de korkamdr; mumu,
gzlerimden, beynimden silinmeyen o yz kovmak iin
yaktm. ok g oldu bu. Elimde olmadan, en ufak tr
tya kulak kabartyordum. Ya gerekten burada idiyse! ..
Bo yere, okumaya altm; ondan baka bir eye aklm
veremiyordum. Sabaha kar onu dnerek uyuyabildim
ancak.
VI
Sevgimin krkledii merak atei bylece snmeye
yz tutmutu. Burada daha ok kalamazdm artk, ev s
hiplerime de, gideceimi sylemitim. O gn, Quar
fourche'da geireceim son gnd. te o gn ...
I S A B E L L E
57
le yemeindeyiz. Mektuplar bekliyoruz. Postac
dan Gratien'in kars Delphine alr onlar ; oun, biz daha
soukluu yemeden getirip Mme Floche' a verir. Biliyor
sunuz, sylemitim size bunlar. Mme Floche mektuplar
datr, Journal des Debats'y M. Floche'a uzat r; biz ma
sadan kalkana kadar gazetesinin ardnda gzden silinir
adamcaz. te o gn, ucu, gazetenin sarl olduu ka
dn arasna skm mor bir zarf, oradan kurulup ma
sann stne, Mme F'lhe'un tabann y;bana dt.
Daha dn yreimi kaldran o iri, batan savma yazy
seebildim ancak. Besbelli, Mme Floche de onu tanmt ;
tabayla zarf rtmek iin hzla atld ; tabak bir bar
:aa arpt, bardak krld, iindeki arap rtye yayld.
Btn bunlar byk bir kargaalk dourmutu ; herke
sin aknl Mme Floche'a yarad ; kadncaz parmaksz
ldiveninin iinde zarf ortadan yok ediverdi.
zr dileyen bir ocuk gibi beceriksizce:
- Bir rmcek vard da, onu ldrmek istedim, dedi.
(Arasra yemi sepetinden kan tesbih bceklerine,
lulaakaanlara, o hep : rmcek, der, ayrdedemez on
an birbirinden. )
Mme de Saint-Aureol, peetesini katlamadan masaya
'1rlatp ayaa kalkarken, ac ac :
- Bahse girerim ki, berecememisinizdir, dedi. Sa
ona gelin sonra, bacm, ben oradym. Baylar balasn
ar: Gbeimin ii ekiliyor gene .
Yemek sessizlik iinde sona erdi. M Floche bir ey
rmemi, M. de Saint-Aurol bir ey anlamamt ; Mlle
{erdure'le kei, gzlerini tbaklarna dikmiler, ayrm
rorlard ; Casimir, burunu silmeseydi, sanrm, alya
:akt.
Oa baya lkt ; .ahveleri, salonun nndeki k
:eraa getirdiler. Mlle Verdure'le keiten baka kimse
roktu o gn benimle birlikte kahve iecek. Bayanlarn ka
andklar salondan sesler geliyordu. Sonra bir y iitil
nez oldu; bayanlar odalarna kmlard.
58
I S A B E L L E
Maydanozsu yaprakl kayn aac kavgas, yanlm-
yorsam, ite o zaman kt.

Mlle Verdure'le kei karlkl bir sava iindeydiler.


arpmalar pek sk olmuyordu, keii gldrmeye y
ryordu yalnz; ama onun alayc tavr da Mlle Verdure'
ileden karyordu. Her atmada kendini biraz daa
ele veriyor, kei de onu kzdrdka kzdryordu. Birbir
leriyle dalamadklar gn yok gibiydi. atmalar,
kei "ekime" diye adlandryor, yal kzn sal1 ba
kmndan bunlarn gerekli olduunu sylyordu. Her giln,
sras gelince, onun dalna biniyordu. Bunu yaparken ileri
gitmiyordu ama, baya kuraca davranyor, kzcaz
ileden karmak iin epeyi kkrtyordu. kisini de oya
lyordu bu, gnlerine eni katyordu.
le yemeindeki olay sinirlerimizi gergin brakm
t. Bir deiiklik aryordum. Kei fincanlar doldurulken,
ben de, sabahleyin demir kapya yakn yabans bir aa
tan kopardm yapraklar buldum ceketimin cebide.
Mlle Verdure' e aacn adn sormak iin toplamtm on
lar. Merak ettiimden deil : Bilgisine bavuruldu mu,
kzcaz pek seviniyordu da ...
Botanikle urayordu nk. Arasra, yeil bir ku
tuyu omuzuna vurup ot toplamaya kyordu. Bu yabans
kllkla erilere benziyordu . E ilerinden a kala z
mann, toplad bitkileri incelemek iin kulland mer
cein .arkasnda geiriyordu. Yapraklar eli:e ald, hi
dnmeden:

- Buna, dedi, maydanosu yaprakl kayn derler.


- alacak bir ad, <iye mrldandm; karg bna
benzeyen bu yapraklarn maydanozla hibir ilgisi yok k . . .
Kei deminde beri terbiyeli bir tavrla gillnseyip
duruyordu ; pek umursamakszn:
- Quartourche'da fgus pesioifoli'ya . bu a veri
yorlar demek, diye mrldand.
Mlle Verdure yerinden srad :
I S A B E L L E
59
- Botanikteki bilginizin bu kadar salam olduunu
bilmiyordum
.
Hayr ; yalnz, latinceden biraz anlarm da . . .
Sonra, bana dnerek:
- Bayan bir sz Qo.zerlii yanltyor. Pesics, ef
tali demektir, maydanoz deil. Fagus pescifo"! ia da, M.
Lacase'm yapraklarn karg bana benzettii, fagus p(r

sicfolia da yapraklar eftalininkine benziyen bir kayn


aacdr.
Mlle Olynpe kpkrmz kesilmiti. Keiin istifini
bozmay, onu bsbtn sinirlendiriyordu. Baklar on
dan kararak:
- Gerek botanik, arpklklarla, yabanclklarla u
ramaz, diyebildi acak.
Sonra fincann bir dikite boaltp, frtna gibi, kt
gitti.
Kei yanaklarn iirmi pufluyordu. Ben de, gl
memek iin zor tutuyordum kendimi.
- leri gitmiyor musunuz, kei efendi ?
- Yok yok ! .. Bu kzcazn kann harekete getirmek
gerek, pek almyor nk. Bilseniz yle dvkendir
ki, iki gn satamadm m o gelir taklr bana. Burada
elenceler sayl ite, neylersiniz! . .
Sonra ikimiz de, konumakszn, le yemeindeki
mektubu dnmeye ,baladk.
Sessizlii ben bozdum:
- Yazy tardmz m ?
Omuz silkti :
- Er ge, ylda iki kere bu mektubu alrz ; iftlikle

rin kiras toplandktan sonra. . . Geleceini Mme Floch'a


bildirir.
.
- Gelecek demek? diye haykrdm.
- Bo yere heyecanlanmayn, onu gremezsiniz.
- Niye . grememiim?
- nk gece yars gelir, gelmesiyle gitmesi de bir
60
I S A B E L L E
olur. Kimseyle grmek istemez, kaar herkesten. Son
ra . . . Gratien'den kendinizi sakmmalsnz.
Baklar beni inceliyordu, istifimi bozmadm. Biraz
krgn bir edayla yeniden sze balad :
- Biliyorum, sylediklerime kulak asmyacaksnz,
yznzden belli ; ama benden sizi uyarmas. Ne yapaca
nz kendiniz bilirsiniz, yarn sabah grrz, anlatr
snz bana o zaman.
Kalkt gitti. Merakm dizginlemeye mi alyordu,
yoksa tersine, onu bsbtn kamlamak m istiyordu, an-
lyamadm
.
-
Dncelerimin dankln anlatmyacam. Kafa
mn ii, batan baa, bekleyile doluydu akama dek. Isa
belle'i gerekten sevebilir miydim? phesiz hayr ; ama
yreime ileyen o zorlu itie baklrsa, yanlm olamaz
mydm? Merakmn iinde sevginin btn sabrszln,
canlln, insan rperten scakln gryordum. Kei.
in so syledikleri beni bsbtn kkrtmt. Gratien
vz gelirdi bana. Dikenli itlerden aar, kzgn korlar s
tnde yryebilirdim artk.
Besbelli, ortalkta olaanst bir ey dnyordu. O
akam kimse oyun oynama istei gstermedi. Mme de
Saint-Aurol, yemekten kalkar kalkma karnnn yanma.
snda yakmaya balad, Mlle Verdure'n hazrlad
ilac beklemeden, ald ban, ekildi gitti. Arkasndan,
Mme Floche Casimir'i yatana gnderdi ; olan kar k
ma:
- Sanrm, M. Lacase da yatan zlemitir, dedi ;
uykudan baylyor nk.
ansna pek tez karlk vermediimi grnce hay
krd :
- Hibirimizin gece yarlarna kadar oturmaya ni
yet yoktur, sarm.
Mlle Olympe amdanlar yakmak iin kalkt, keile
birlikte, onun arkasndan biz de ktk. O srada, Mme
Floche, atein bandaki koltukta uyuklayan kocasnn
I S A B E L L E
61
omuzqna eildi. Adam hemen kalkt, baronu kolundan tu
tup ayaa kaldrd, o da bunun ne demek olduunu anl
yormuasna, brakt kendini. Merdiven bandaki sa
hanlkta herkes amdan alp odasna ekilirken, kei,
gizli anlamlar tayan bir glmseyile baa:
- yi geceler, dedi. Gzel Uykular.
Odamn kapsn kapayp bekledim. Saat dokuzdu da
ha. Mme Floche'un, sonra Mlle Verdure'n yukar ktk
larn duydum. Mme de Saint-Aureol de odasndan km
t. Sahanlkta, Mme Floche'la ablas arasnda epeyi sert
bir tartma oldu. ok uzamdaydlar, ne sylediklerini
anlyamadm. Soora, hzla kapanan kaplarn grltsn
iittim, ondan sonra da hibir ey . . .
Daha iyi dnebilmek iin yatama uzandm. Kei
tin, ayrlmadan nce elimi skarken alay edercesine bana
iyi uykular dileyii aklma geldi. Onun imdi ne yapt
n bilmek i sterdim. Yatmaya m hazrlan yordu, yoksa
benim yanmdayken gizlemeye alt merak artk ba
bo mu kalmt ? Ama kei, atonun br yannda, be
nim bulunduum bln karsna gelen yerde yatyor
du ; oraya gidebilmem iin uygun bir sebep de yoktu. Bu
nunla birlikte, aralkta yz yze gelseydik, hangimiz da
ha ok arr, sklrd ? ben mi, o mu? Bylece dnp
dururken, sylenmesi zor, utan verici, budalaca bir ey
oama geldi : uyuyakaldm.
Evet, hi phe yok ki bekleyi, merakm kamla
maktan ok beni ypratm, bitirmiti ; stelik, buna dn
k o skntl gecenin yorgunluu da eklenmiti ; "ylece,
derin bir uykuya dald1m.
Tkenen mumun czrtsyla uyandm; belki de, d
eme tahtalarnn, uykumun arasnda belli belirsizce iit
tiim bouk sarsnts uyandrmt beni : phesiz, biri
aralktan gemiti. Dorulup yatan iinde oturdum. Tam
o srada mum snd, karanln ortasnda app kaldm.
Birka kibritim vard yalnz. Saate bakabilmek iin biri-
62
I S A B E L L E
ni aktm: on bir buuktu; kulak kabarttm . . .
t yoktu.
El yordamyla kapy bulup atm.
Hayr, yreim arpmyordu ; vcudumda bir hafif
lik, ele avuca smazlk ; dncemde ise dzen, incelik,
kesinlik vard.
Araln br ucundaki byk pencereden, ieriye,
durgun gecelerdeki gibi srekli deil, tersine, titrek, za
ma zaman zaylayan bir aydnlk dklyordu. Bana
kadar uzanyordu bu aydnlk. Yamur havayd ; yel,
ayn nne iri iri bulutlar yyordu. Ayakkaplarm giy
memitim, ses kartmadan ilerliyordum . . . Bulduum g
zetleme yerine varabilmem iin bundan ou da gerekli
deildi ; gideceim yer, Mme Floehe'un yatt odann bi
tiiindeki kk bo odayd. Eskiden M. Floche orada
yatarm (imdi, kitaplarnn yannda olmay, karsnn
yannda bulunmaktan ye tutuyordu) . Grmenin Me
Floche'un odasnda olaca besbelliydi. ki oday birle
tiren kap biraz dmt; yukardan baknca, arlktan,
ieriyi grebilirdim. Bunun iin bir dolabn stne kp
tnemem gerekiyadu. Dolab kapnn nne ekmi, bir
terslikle karlamamak iin de kapy iyice kilitlemi
tim.
Yukardan biraz k szyordu imdi. Beyaz tavann
yanstt bu k nm grmeme yarad. Her eyi gn
dz braktm gibi buldum. Dolabn stne trmandm,
gzlerimi yandaki odaya diktim . . .
Isabelle de Saint-Aureol oradayd.
nmde, birka adm temdeydi. . . Arkalksz, alak,
sevimsiz bir iskemleye oturmutu. "Pf" derler sanrm
o iskemlelere. Bu eski biim denmi odada onlarda bi
rinin bulunmas insan biraz artyordu ; iek getirdi
imde, yanlmyorsam, yoktu o orada. Mme Floche, ile
meli, byk bir koltua gmlmt. Yuvarlak bir ma
sann stndeki lamba, dorudan doruya onlar aydn
latyordu. Isabelle'in srt bana dnkt; ne eilmiti,
I S A B E L L E
6
teyzesinin dizlerine kapanm gibi duruyordu+ nceleri
yzn gremedim. ok gemeden ban kaldrd. Ou
daha yal bul!cam umuyordum ; madalyondaki kza
pek bnzetemedim; phesiz, ondan aa deildi gzel
likte, ama bambaka bir gzellikti bu : daha yersel, in
sanlam bir gzellik. .
.
Minyatrdeki gksel arkln ye
rini tutkulu bir geveklik alm, kimbilir hangi tiksinti,
ressamn aralk izdii dudaklarn diplerini buruturmu
tu. Srtnda, bol bir yol stl, grne baklrsa ol
duka ucuz bir kumatan yaplm yauruumsu bir
ey vard. stln etekleri toplanm, altndan, kadnn,
parlak kara taftadan entarisinin ucu kmt. Burumu
bir mendil tutan eldivensiz eli aa doru sarkyor, ku- -
man karal stnde, alacak kadar ince, soluk gr
nyordu. Bana, balar taftadan, menevili tylerle ssl
1rne bir balk giymiti. Ban stne dnen kapkara bir
sa llesi, kadn ban ediinde, gelip akan rtyor
du onun. Boynuna dolad koyu yeil erit de olmasayd
yas tutuyor sanrdnz. Mme Floche da, o da konumuyor
du; yalnz, Isabelle, sa eliyle teyzesinin elini, kolunu ok
uyrdu. Derken onu kendine ekti, pcklere bodu.
Ban sallyor, salar saa sola savruluyordu; ba
lad bir tmceyi yeniden sylermicesine:
- Her eyi, dedi ; gerekten, her eyi denedim; ye
min ederim ki...
Yal kadm, elini onun alnna koydu:
- Yemin etme, yavrucuum, diyerek szn kesti ;
yeminsiz de inanrm sana.
kisi de, iitilmekten korkuyorlarmasna, ok ya
va konuuyorlard.
Mme F'loche doruldu, yeenini yavaa itti, koltu
un iki yanna dayanarak ayaa kalkt. Mnie de Saint
Aurol de kalkt ; teyzesi, geen gn Casimir'in madalyo
nu karp bana gsterdii yaz masasna doru ilerler
ken, o da o yne doru birka adm att ; stnde byk
64
I S A B E L L E
bir ayna bulunan bir konsolun nnde durdu. Yal ka
dn bir ekmeceyi kartryordu. O srada aynada, boy
nmdaki yeil eriti gren Isabelle abucak, zp parma
na dolad onu . . . Mme Floche daha arkasna dmeden,
parlak erit yok olmutu. Isabelle dnceli bir tavr ta
knmt ; kollar sarkm, elleri nde biribirine kavu
mu, -baklar uzaklarda yitmiti . . .
Floche nine, bir elinde anahtar destesi, br elinde
ekmeceden ald kat paralar, tam koltuuna otura
.ca sra, ardnda benim gizlendiimin karsna gelen
kap birdenbire ardna kadar ald, aknlktan a kald
baryordum. Eikte, dzme bir tavrla Mme de Saint
Aureol duruyordu. Boyanm, gsterili, ak bir entari
giymi, kafasna da sprge gibi, kocaman bir sorgu tak
mt. Btn mumlar yanan alt kollu byk bir am
dan havaya kaldrm, tamaya alyordu. Mumlar onu
titrek bir a bouyordu ; yere gzya gibi damlalar
salyordu. Gc tkenmi olacakt ki, koup amdan
.konsolun stne, aynann nne brakt. Srayarak yeri
ne dnd, sonra yeniden, ll admlarla ar ar ilerle
meye balad. Bir elini ne uzatm, iri yzklerle kapl
parmaklarn amt. Odann ortasna gelince durdu ; eli
hep yle ilerde, kzna dnd; ortal nlatan keskin bir
.esle :
- ekil yanmdan, nankr kz! diye haykrd. Gz
yalarnla beni yumuatamazsn artk ; yreimin kaplar,
.szlanmalarna, bir daha almamak zere kapanmtr.
Btn hunlar bir rpda, o grtlaktan gelme dmdz
.lkla sralanmt. Bu srada Isabelle anasnn ayakla
rna kapanm, kadnn eteine yapmt. Etek yukar
kalkm, beyaz satenden iki gln iskarpin ortaya k
mt. Kz, _alnn yerdeki halya vuruyordu. Mme de Saint
Aureol bir an bile gzlerini ona evirmedi ; sesi gibi kes
kin, buzlu baklar dosdoru ileriye bakyordu.
- Anann babann yuvasna yoksulluk getirmen yet
medi mi ? Daha ne istiyorsun?
I S A B E L L E
65
Burada, birden sesi ksld ; o zaman, koltuuna sin
mi, tir tir titreyen Mme Floche'a dnd:
-- Size gelince, dedi, gene yufka yreklilik eder . . .
-sonra szne batan balad-: yufka yreklilik eder de
yalvarmalarna kaplrsanz, ister bir pck verin, ister
bir kuru, gzmde sulusunuz. Btn iliiimi keserim
sizinle, lnceye dek yznze bakmam. Tanr yalnz b
rakmaz beni. Ablanz olduumu nasl biliyorsaz bunu da
ylece bilin.
Bir oyundaydm sanki. Ama, grldklerini bilmeyen
bu iki kukla, bu ackl oyunu kime oynuyordu? Kzn ta
vrlar, hareketleri de anasnnkiler kadar yapma, dzme
geliyordu bana . . . Mme de Saint-Aureol tam karma d
yordu. Isabelle'i ise arkadan gryordum: yalvaran Esther
gibi yere kapanm, yle duryordu. Birden, ayaklarna
gzm iliti : ayakkaplar bezdendi, stlerindeki amura
baklmazsa, sanrm mor renkteydiler. oraplar beyazd.
Entarisinin etei slanm, amurlanm ; yukar kvrld
nda, ucu, orabn stnde pis bir iz. brakmt e. . O za
man, ii mden, birdenbire, kocakarnn bartsn bastra
bir ses : btn bu zavall nesnelerin dile getirdii serven,
yoksulluk yankland. H.krklarm zor tuttum. Kendi
kendime, Isa evden kp da baheden geerken, arkasn
dan gitmeye sz verdim.
O srada Mme de Saint-Aureol, Mme Floche'un otur
duu koltua yaklamt :
- Verin bana bakaym u paralar ! Eldiveninizin
iiuda kadn yapt katlar grmyor muyum? Beni
kr m sanyorsunuz, yoksa deli mi ? u paralar verin
diyorum size ! ---Sonra, ackl bir oyun oynar gibi, ald
paralar mumlardan birinin alevine yaklatrd-: Yaka
rm hepsini de (yakt filan yoktu) gene ona vermem.
Paralar cebine soktu, gene deminki almyla:
- yilik bilmez kz ! Deer bilmez kz ! Bileziklerimin,
gerdanlklarmn gittii yolu yzklerime de ret, e mi ! . .
F. 5
6
I S A B E L L E
Diyerek, havada duran elinin ustalkl bir sallany
la, parmaklarndaki yzklerden birkan yere frlatt.
Kemiklere saldran a bir kpek gibi, Isabelle atlp yaka
lad onlar.
-- Gidin imdi ; biribirimizle alp vereceimiz kalma
d artk; gzme de grnmeyin.
Sonra, masann stnden mum klahn alp amdann
mumlarn teker teker sndrd; kp gitti.
Oda imdi karanlkta kalm gibiydi. Isablle o s
rada ayaa kalkmt ; parmaklarn akaklarnda gezdi
riyor, dalan salarn geriye atyor, baln dzelti
yordu. Bir silkinite, omuzlarndan azck kaym olan
stln yukarya ald. Allaha smarladk demek iin
Mme Floche'a eildi. Sanrm, kadncaz, oa bir ey an.
l atmaya alyordu, ama sesi yle kskt ki, ne dediini
duyamadm. Isabelle, bir tek sz sylemeksizin, yal ka
dnn titreyen ellerinden birini dudaklarna bastrd. Bir
saniye sonra, onun arkasndan arala frladm.
Tam merdivenden ineceim sra bir ses iitip durdum.
Dinledim. Mlle Verdure'n sesiydi. Isabelle'le konuuyor
du sofada; parmakln stnden eilerek baktmda iki
sini de grdm. Olympe Verdure elinde kk bir fener
tutuyordu.
- Ou pmeden mi gideceksin ? diyordu. -Casimir'in
adna konutuunu anladm- Grmek istemiyor musun
onu?
- Hayr, Loly; vaktim yok. Geldiimi sylemeyin,
bilmesin.
Bir sessizlik oldu, szsz bir oyun oyand, anlya
madm birden. Fener salland, saa sola iri glgeler sat.
Mlle Verdure ileriye, Isabelle geriye doru birka adm
att ; sonra sesleri duydum:
- Evet, evet ; beni anarsnz onunla. oktandr sak
lyordum. Yal:ndm artk, xle ey benim neyime?
:- Loly ! Loly ! Burada kalanlarn iinde en iyisi siz
siniz.
I S A B E L L E
67
Mlle Verdure onu kucaklam, gsne bastryordu:
- Zavallck! srsklam kesilmi !
- stm slak yalnz . . . bir eyim yok. Brak da gi-
deyim abucak.
- Hi deilse bir emsiye al.
- Yamur yamyor artk.
-- Feneri. . .
Ne yapaym? Araba iki adm tede. Allaha s-
marladk.
- Haydi ! Gle gle ! Zavall yavrucak! Tanr seni. . .
Gerisi bir hkrk iinde yitti. Mlle Verdure bir sre
karanla eildi durdu. Islak bir hava akm merdiven
aralnda ykseldi. Sonra, kapanan kapnn itilen srme
lerini iittim.
Mlle Verdure'n nnden geemezdim. Mutfak ka
psnn anahtarn da her akam Gratien alyordu. Evin
br yanda bir kap daha vard, oradan kolayca kabi
lirdim; ama bu yol ok uzundu. Ben oraya varmadan Isa
.belle oktan arabana binmi olurdu! Ah! penceremden
ona seslenebilseydim . . . Odama kotum. Ay yeniden bulu
ta girmiti ; bir ayak sesi.duyabilmek iin bekledim bir
sre ; gl bir soluk ykseldi ; Gratien mutfaktan ieri
girerken, aalarn fsldaan kmltlar arasndan, Isa
belle de Saint-Aureol'n arabasnn uzaklatn iittim.
VII
yice gecikmitim. Paris'e dndmde bin bir trl
kaygnn orasnda buldum kendimi ; bylece, dncele
rimin yn de deiiverdi. Serveni yarda brakm ol
mamn zntsn, gelecek yaz Quartfourche'a dnme
kararm biraz hafifletiyordu. Gitgide btn bunlar unut
maya balamtm. Ocak sonlarna doru ifte bir lm
haberi aldm: Floche'lar, snmek zere olan tatl soluk
larn, birka gn arayla, Tanr'ya y9llamlar. Mektubun
68
I S A B E L L E
zarfndaki yaz Mlle Verdure'nd; ama zntm, ba
sal dileklerimi
beylik szlerle Casimir'e bildirdim ben.
ki hafta sonra u mektubu aldm:
Say'IJ bay Gerrd,
(Olan bir trl beni soyadmla armaya alama
mt.
-Adnz ne sizin? diye sormutu bir gn; birlikte do-
layorduk; tam da o gn ona sen demeye balamtm.
- Biliyorsun ya, Casimir ! Benim adm M. Lacase.
- Yok ! Bunu deil, tekini soruyorum? demiti. )
Ne iyi ettiniz de yazdnz bn, ne iyi ettiiz d yaz
dnz. Quartfourche artk ok skc. Byk amem per
embe gn hastal, odasndan karyordu, bwn
zene annm Qwartfourche'a gedi, o gelice k gitti,
Breil'e ppaz olmu. te bundarn sor i tey;emle
enitem. c en-tem l, sizi ok severdi o; sonra d
to.zem... Teyzem gn hta yatt. Annem br< d
ildi. Benimle Loly, bir de Gr!.tien'in. kars Delphine var
d ya1nz. Delphine ok seviyor beni. ok zlk, teyzem
benden a.yrlmak istemiyordu ama ayrlmak zn ka".
imdi Delphine'in odasnn y.annd yatyorum b. Loly
Ore'a gitti, aabyi arm. Gratien de ba kar ok
iyi dvrayor. elik dalrsn@ a ywmaS. re,tti,
yle elencel
i
ki; sonra, aaZarn kesilmesine d 'rd'r
ediyoum.
Biliyor musunuz? Kk br katta verlmi bir s
znz vard. Unutun onu artk. Buraa. Size bakaoak km
se kalmad. Yeniden gremiyoceimiz iin ok zlyo
rum, nk ok sevyordum sici, unutmayaoam ama ..
Kk dostunuz,
CASIMIR
1
M. F1oche'la Mme Floche'un lmne pek aldrmam-
tm ama, u beceriksizce yazlm yaln mektup sarst be
ni. O sralarda bo deildim, ama paskalya tatilinde Quart-
I S A B E L L E
69
fourche'a kadar uzanp, olan biteni iyice anlamay akl
ma koydum
.
Orada kalp kalamamamn da nemi yoktu.
Pont-1 'Eveque'de inecek, bir araba tutacaktm. Casimir'e
kar duyduum byk acma kadar, esrarl Isabelle'i ye
niden grebilme dncesin!n de beni oraya ektiini, bil
mem ayrca sylemem gerekir mi ? Mektupta iinden
kamadm birtakm yerler vard, olaylan biribirine ba
Iyamyordum... Kocakarnn bana gelenler, Isabelle'i
Quartfourche'a dn, keii gidii, Floche'larn l
m ,o srada yeenlerinin orada olmay, Mlle Verdure'
gidii... Btn bunlar geliigzel artarda sralanan olaylar
myd, yoksa aralarnda bir ba m aramak gerekiyordu?
Casimir'den bir ey enemiyeceim gibi ke
i
de bana
bir ey sylemek istemezdi. Nisan beklemek zorundaydm.
zgrle kavutuumun ikinci gn yola ktm.
Breuii duranda kei Satal'i grdm, trene binme
ye hazrlanyordu; seslendim.
- Bakyorum, gene buradasnz, dedi.
- Dorusu, bu kadar tez dneceimi ben de snm-
yordum.
Bulunduum blmeye geldi. Yalnzdk.
- Sizden sonra ok ey deiti.
- Eet, Breuil papazlna atanmsnz ; rendim.
- Bunun sz etmiyelim, diyerek tandk bir ha-
reketle elini uzatt. Bir mektup mu aldnz?
-- yle ! lk iim rencinize ba sl dlemek ol
du; ne biliyorsam ondan redim sonra; ama pek ok
ey de sylemedi
.
A kald size yayordum, sormak is.
tediklerim var.
- Yazsaydnz.
Glerek:
- lstemiye istemiye karlk vereceinizi dndm,
dedim.

Ana Quartfourche'daki ekingenliinden syrlm


olan kei konumaya istekli grnyordu.
70
I S A B E L L E
- Olanlar bir bilseniz, dedi, iiniz paralanr : Btn
yollar oradan geecek ! . .
ce anlamadm ne dediini, sonra Casimir'in syle
dikleri aklma geldi : "Aalarn kesilmesine yardm edi
yorum ...
Saf saf sordum:
- Niye ama ?
- Niye mi ? ki gzm, siz gidin de alacakllara s-
run onu. Daha dorusu, onlarm ii de deil bu, bilmiyor
lar bile yaplanlar. Btn mal tutuda. Mlle de Saint
Aureol ne karabilirse onu kurtarmaya bakyor
..
-- Orada m o?
- Sanki bilmiyordunuz, deil mi ?
-- Dnyordum; mektuptaki szlerden bu k-
yordu . . .
- O geldiinden beri her ey tersine dnd ya!
Bir an duralad ; ama bu kez, kouma isteinden ken
dini kurtaramad. Sormam beklemiyordu artk ; ben de
susmay daha akllca buluyordum. Balad alatmaya:
- Annesine inme indiini nasl rendi ? Bir trl
anlyamyorum. Kadncazn koltuundan kalkamadm
duyar duymaz, kapm antasn ; kageldi. Me Floche
ekindi onu kap dar etmekten; bunun zerine ben d9
oradan ayrldm.
- Casimir'i ylece brakvermisiniz ; ok yak !
- Olabilir; ama o trl bir kadnn yannda dura
mazdm . . . Unuttum, siz ona sz syletmezdiniz ! . .
- Gene de syletmem, papaz efendi.
- yle olsun. Mlle Verdure de ona toz kondurmazd.
Efendilerinin lsn grene kadar da bundan vage
medi.
Quartfourche'dayken, szlerini donatt o yapma in
celikten keiin iyice syrlm olmasna atm; daha
imdiden, Normandiya kylerindeki papazlarn konuma
sn, tavrlarm benimsemiti. Kald yerden devam etti :
I S A B E L L E
71
-- Yalnz, ikisinin birden byle lvermeleri oa da
biraz yabans grnd.
- Yoksa ?
- Bilmiyorum.
Eki bir alkanlkla st dudan iirdi, sonra he
men atld :
- Ama oralarda kimsenin dili durmuyor ki ! Her
eyin yeen hamna kalmasn bir trl beenemiyorlar.
Gryorsunuz ite, Verdure de alp ban gitmeyi daha
uygun buldu.
- Casimir'in yannda kim var imdi ?
- Oh! Ne ise, anasnn oluna yar olamyacan
anlamsnz. ocuk btn gnn Chointreul'lerde gei
riyor; tanrsnz : Bahvanla kars. . .
- Gratien mi ?
-Evet, Gratien; korudaki aalarn kesilmesine kar-
durmak isteyen Gratien. Ama onun da elinden bir ey
gelmedi. Yoksulluk bir kere kmiyegrsn.
- Floche'lar parasz deillerdi k.
-- Hepsi tkendi, hem de daha ilk gnden, iki g-
zm. Quartfourche'daki iftliin ikisi M. Floche' undu;
onlar, oktan, iftilere satld. ncs, Fonds'daki k
k iftlik Mme de Saint-Aurol'n stnde; iletilmiyor
o da, bakmyla Gratien uayor. Ama yaknda, kalan
larla birlikte oras da satlr gider.
- Quartfourche satla m karlacak?
- Ak arttrmayla. Ama yaz sonundan nce olmaz
bu i. Arada da kk hanm yapacan yapyor. Bir g
nne geseler bile, aalarn yars gittikten sonra neye
yarar . . .
- Satmaya hakk yoksa nasl oluyor da alc bulu
yor ?
- Daha pek toysunuz. Ucuz verdiniz m her zama
alc bulursunuz.
- Bir icra memuru bunun nne geebilir.
- Alacakllarn ilerine bakan aa icra memuruy-
72
I S A B E L L E
la anlam ; orada kalyor, -kulama eildi- her eyi
bilmek istiyorsanz syliyeyim: Kk ham onunla ya
tyor.
Son sylediine aldrmam gibi sordum:
- M. Floche'un kitaplar, katlar ne olacak ?
- atodaki eyayla birlikte yaknda satlacaklar;
daha dorusu, her eye el konduundan, satya karla
caklar. Neyse ki, oradakilerden kimse kitaplarn deerini
bilmiyor; yoksa ortalkta bir teki bile kalmazd.
- Ya biri kar da . . .
- Korkmayn, imdi her yer mrl; ancak saym
iin alacak.
- Btn bunlara baronun
k
ars ne diyor ?
- Onun bir ey anlad yok; yemei odasna geli-
yor; yalnz kznn orada olduunu bilmiyor.
- Baronun szn etmiyorunuz?
- Caen'da bir dknler evine yerletirmitik onu ;
ti hafta nce ld.
Pont-l'Eveque'e varmtk. Kei Satal, bana yata
cak bir yerle, araba kiralyan birini salk verdi, onu kar
lamaya gelmi olan papazla birlikte uzaklat gitti.
Tuttuum araba ertesi sabah Quartfourche'a, koru
nun ne brakt beni ; iki saate kadar almaya gelecek
ti ; o arada atlar iftliklerden birinin ahrnda dinlenecek
lerdi.
Koru
n
un kapsn ardna kadar ak buldum; gelip ge
en arabalar toprak yolu iyiden iyiye bozmutu. Korkun.
bir talanla karlacam umuyordum, oun iin, biraz
tede, artk pek iyi tandm "yapraklar eftalininkine
benziyen kayn aac"nn tomurcuklandn grnce hem
ardm, hem sevindim. Ama, tahtasnn deersizlii y
znden hayatta kaldn dnmedim.
lerledike anla
dm, en gzel aalar baltalar gtrmt. , Koruya dal
madan nce, Isabelle'in mektubunu buldum kk k
,k grmek istedim; ama kapnn krk kilidi stne bir
I S A B E L L E
73
asma kilit aslmt. ( Sonradan rendim: Oduncular a
ralarn, giyeceklerini orada brakyorlarm) . atoya
yneldim. ki yan alak allarla kapl, dosdoru uza
nan bir yolda yryordum. Bu yol, atonun nne deil,
arkasna kyordu ; mutfaa gidiliyordu oradan. Mutfa
n hemen karsnda sebze bahesinin parmakl bal
yordu. Daha epeyi uzaktaydm, sebzelerin arasnda Gra
tien'in ktn grdm, kolunda bir sepet vard ; o da
beni grd, ama nce tanyamad ; seslendim, yanma gel
di, selamsz sabahsz :
--- Dorusu, kimse sizi bu saatte beklemiyordu, mon
sieur Lacase ! dedi.
Karmda durmu, orada bulunuumun verdii a
knl gizlemeksizin ban sallyor, yzme bakyordu.
Arkadan, daha tatl bir sesle :
-- Ne de olsa, kk sizi grdne sevinecektir,
diye ekledi.
Konumadan, mutfaa doru birka adm attk ; ba
na beklememi iaret etti, gitti, sepetini brakt.
Dndnde, daha uygar bir tavrla sordu:
-- Quartfourche'da olup bitenleri grmeye ge1.diniz,
demek ?
- Ama grdklerim burada hi de iyi eyler ge
mediini gsteriyor.
Baktm, enesi titriyordu; karlk vermedi ; sonra
. birde kolumu tuttu, salonun balkonunun nnde uza
imenlie gtrd beni. Orada, gzn yamurdan kap
altna sndm koca bir meenin ls yatyordu : Aa
c devirmeden
'

.
nce kestikleri dallar, kmp onun evresi
ne ylard.
-Byle bir aa ne eder, biliyor musunuz? Tam on
iki pistoles. Onlar ne veriyor, biliyor musunuz ? Buna da,
ttekilere de ... Yz sonus.
Buraga on francs'lk sikkelere pistoles dendiini bil
miyordum; ama bilgi istemenin sras deildi imdi. Gra
tien'in sesi bouk bouk kyordu. Ona dndm; elinin
74
I S A B E L L E
tersiyle yzndeki teri ya da gzyan sildi, sonra yum
ruklarm skarak:
- Haydutlar! diye haykrd. Haydutlar! Baltalar
nn, nacaklarnn sesini duyunca deli oluyorum; her vu
ruta aklm bamdan alyorlar; yetiin ! lrz var! diye
barmak istiyorum.

ldrmek istiyorum onlar. i gn


nce, gnn yarsn bodrumda geirdim; seslerini daha
az iitiyordum.. Balangta, almalar elendiriyordu
k; aac devirecekleri zaman, ipi ekmek iin onu
da aryorlard. Soyguncular bylece gitgide atoya
yaklatka, o da bu ii daha a elenceli bulmaya balad.
"Dokunmayn buna! Kesmeyin onu ! " diye onlara yalvar
yordu. "Yavrum, dedim, senin iin brakmyorlar ki b
raktklarn. " Bundan sonra Quartfourhe'da kalamyaca
n da syledim. Ama daha pek ufak ; hibir eyin, artk
kendinin olmadn anlyamyor. Bizi kk iftlikten
karmasalar onu yanma alr bakarm. Ama kimbilir ora
y kim satn alacak; yerimize de soysuzun birini koyar
lar phesiz ! Gryorsunuz, daha pek yal saylm a
ma; inann, btn bunlar grmektense lmek yedi be
nim iin.
- atoda kim var imdi ?
- Bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Kk, ye
meklerini bizimle birlikte mutfakta yiyor, bylesi daha
iyi. Me odasndan kmyor artk, kmamas da ou
yararn
a
.. Yemeklerini Delphine gtryor ; grmek iste
medii kimselerle karlamamak iin arka merdivenden
inip kyor. tekilerin ilerini gren biri var, ama, ko
numuyoruz onunla.
- atonun eyas yaknda satya karlmayacak m ?
- O zaman Mme' iftlie gtrr, atoyla birlikte
iftlik de satlana kadar orada kalrz.
-- Ya kz ? Duraladm, nk onu nasl adladraca
m bilemiyordum . . . Mademoiselle ne olacak?
- Can nereye isterse oraya gitsin, ama bize yana
masn. Bamza ne geldiyse hep onun yznddir.
I S A B E L L E
75
Titreyen sesinde yle bir kzgnlk saklyd ki, efen
dilerinin onurunu korumak iin adam ldrmeyi nal g
z aldn o zaman anldm
.
- atoda m imdi ?
- Bu saatte koruda dolayordur. Ona gre hava
ho; odunculara bakyor ; kimi gn, utanmadan onlarla
konutuu bile oluyor. Ama yamur yadnda odasn
dan kmaz ; u kedeki oda ite ; camn nne dikilir,
baheye bakar. Adam imdi Lisieux'de olmasayd ble
kp dolamazdm ben de ! Gryor musunuz? Ne insan
lar iinde kaldk! Monsieur Lacase ! Zavall efendilerimiz
gelip de
b
unlar grselerdi, bir an nce, yattklar yere
dnmeye bakarlard.
- Casimir orada m ?
- San
i
m o da koruda dolayordur. strseniz a-
raym.
- Hayr, bulurum ben onu. Hoa kaln. Gitmeden,
Delphine'i de, sizi de grrm gene.
Oduncularn yapt ykm, her eyin yeniden yaa
naya yneldii bu mevsimde, olduundan daha korkun
grnyordu. Isnan hava, dallar kabartm, tomurcuk
lar patlatmt ; kesilen her dal alyordu. Ar ar iler
liyordum. zgn olmaktan ok, ortaln ackl grn
myle comu, len aalardan, ilenen topraktan ykse- -
le keskin bitkisel kokuyla kendimden gemitim. lk ya
.n yeniliiyle bu llerin arasndaki atmay belli be
lirsiz duyuyordum; koru, imdi, lm de dirimi de par
latan, aydnlatan a daha ok akt. Ama uzaktan, bal
talarn ackl trks, havay lms bir arlkla dol
duruyor ; gizlice, yreimin sevinli arntsna elik edi
yordu. Yanma aldm, am kullanmamaya kendi kendi
ne sz verdiim o eski ak mektubunu arasra yreime
bastryordum; yakyordu orasn. Hibir ey bugn ba
na engel olamaz, diye syleniyor; Isabelle'i dndm
de admlarmn nasl sklatn duyunca glmsyordum.
Ortaln gzelliine yamann katt yabal hava yle
76
I S A B E L L E
gl bir dirilikle o gzelliin tadn arttryordu ki, a
yordum; ayordum, keiin syledii kt szler beni
Isabelle'den zeceine, onunla ilgili her yen
i eyi re
niimde, isteimi gizliden gizliye daha ok kamlamt.
Karanlk anlarla dolu bu yerlere onu balyan neydi ?
Quartfourche satldnda eline ne bir ey geecek, ne de
bir ey kalacakt, biliyordum. Niye kap gitmiyordu bu
radan ? Bu akam, arabama alp gtrmeyi tasarladm
ou. Admlarm sklamt, neredeyse kouyordum; bir
den, uzakta onu grdm. Oydu, yanimyordum; karalar
icindeydi, ba akt, yolun stne devrilmi bir aa k
tne oturmutu. Yreim yle hzl arpyordu ki, bir
sre durmak zorunda kaldm; sonra, gezintiye km il
gisiz bir insan gibi sessizce, ar ar ona doru ilerledim.
- Affedersiniz, madae . . . buras Quartfourche, de
il mi ?
Yannda, ktn stnde, ii makaralar, dikile il
gili nesneler, katlanm, zlm bez paraaryla dolu
kk bir sepet duruyordu. Elinde tuttuu, keeden yapl
m eski bir bal o bez paralaryla sslemeye al
yordu. Balktan sklp atlma benziyen yeil bir erit
yerlerde srnyordu..
.
Ksack, kara bir stlk vard
omuzlarnda, yakasn da bir engelli ineyle tutturmu
tu ; ban kaldrdnda gzme iliti. Beni uzaktan gr
m olmalyd ki, sesim onu rktmedi.
Satn m almak istiyordunuz ? dedi. Bu sesi unut
mamt m; yreim hoplad.
Ak aln yle gzeldi ki ! ..
-- Yok! Gezmek istedim yalnz. Demir kap akt,
girip kanlar da grdm. eri girmekle saygszlk m
ettim yoksa ?
Derin derin iini ekti :
- imdi kim isterse girebilir, dedi. Sonra, artk bir
'irimize syliyeceimiz kalmad gibilerden ban eip ii
ne koyuldu.
Ne syliyeceimi bilemiyordum; bu belki de son kar-
I S A B E L L E
77
lamamz, son grmemiz olacakt, birdenbire sze gi
rimek istemediimden, dikkatli davranmaya alyor
dum. Kafam, yreim bekleyile, sormaya ekindiim so
rularla dolu ; sknt iinde, ama saygszca onun nnde
druyor; elimdeki denein ucuyla, beceriksizce yerdeki
yongalar drtklyordum. Sonunda, gzlerini kaldrd,
y
zme bakt. Kahkahalarn koyuverecek sandm. Glme
di ; yalnz, uzun salarm, o zamanlar giydiim biimsiz
;apka, hibir ile uramadm belli eden grnm
dikkatini ekmi olmalyd ki,
- Sanat msnz ? diye sordu.
Glmsiyerek:
- Ne yazk ki, hayr, diye karlk verdim; ama sa
nat olmasam da iirden tad almay bilirim.
Yzne bakamyor, byle iken bile baklarmn onu
kucakladn duyuyordum. Szlerimizin sinsi bayal
bana utan veriyordu ; imdi bile onlar anlatmak g
geliyor . . .
- - Bu koru ne gzel ! diye mrldandm.
Konumaya can atyor, ama tpk benim gibi, sze
nereden balyacan bilemiyormu o da. Bala'd anlat
maya: Titreyen, k uykusundan daha syrlmya bu ko
runun gzn ne olabileceini imdiden dnemiyeceimi
syledi. Daha dorusu, ne olurdu ! diye szlerini dzeltti.
Oduncularn bu korkun savandan sonra bir ey kalr
m artk! . .
- Onlara engel olunamaz m ? diye haykrdm.
Omuzlarn kaldrd ; alayla, ama ac ac :
- Engel olmak m ? dedi.
Elindeki partal kee bal havaya kaldrm, iinde
bulunduu sknty belirtmek iin bana gsteriyor san
dm; oysa giyecekmi. Bana oturttu, geriye itti, aln
ak brakt. Sonra bez paralarn toplamaya balad,
szde gitmeye hazrlanyordu. Eildim, yerden yeil e
ridi alp ona uzattm. Almad.
18
I S A B E L L E
-- Ne yapaym artk onu ? dedi. Gryorsunuz, yas
taym.
O zaman, M. Floche'la Mme Floche'un, sonra baro
nun lmne ne kadar zldm syledim; yaknlarn
tandm renince armt ; bunun zerine, geen
Ekim aynda burada onlarla birlikte on iki gn geirdi
imi akladm.
Birden, sert sert :
- yle ise, az nce niye nerede olduunuzu bilmez
mi gibi davramyordunuz? diye sordu.
- Baka trl sizinle nasl konuabilirdim? dedim.
Sonra, pek almadan, onu grmek midiyle gnden gne
beni Quartfourche' a balayan nne geilmez merak, son
ra da, onu grmeden (gizlice gzetlediim gecenin szn
etmedim ama) Paris'e dnmek zorunda kaldm iin
duyduum znty anlattm.
Beni tanmay niin bu kadar istiyordunuz?
Gitmekten vazgemie benziyordu. Koca bir dl y.
nn onun karsna ekip stne oturdum; ama ondan
daha alakta kalmtm, yzn grebilmek iin bam
kaldrmam gerekiyordu. Bir ocuk gibi, bez paralarn
yumak yapmakla urayordu, baklarn yakalyamyor
dum. Resminden sz ettim, ok sevdiim bu minyatrn
ne olduunu sordum, bilmiyormu
.
phesiz, mhrler aldnda ortaya kar o da . . .
tekilerle birlikte sata konur, dedi ; gld. Glnn
soukluu iimi paralad. O kadar istiyorsanz, birka
sous'ya alabilirsiniz onu.
Yalnz anlatmnda birdenbirelik bulunan, varlysa
oktan beri iimde olan bir duyguyu nemsemedii iin
zldm syledim; ama sylediklerimi duymuyor, be
n artk dinlemek istemiyor gibiydi. Vkit geiyordu. Ses
sizliinin hakkndan gelebilecek bir ey yok muydu ya
nmda? Ate dolu mektup parmaklarmn altnda rperi
yordu. Gonfreville'lerle eski bir hsmlk yks uydur
mu, bylece, dolambal bir yoldan onu konutunnay ta-
I S A B E L L E
sarlamtm; ama imdi bu yalann samaln iyiden
iyiye gfyordum. Mektubun, nasl esrarl bir dzgelile
elime getiini anlatmay daha doru buldum, sonra
karp ona uzattm.
- Yalnz, yrtmayn bu kad, madame ! Yalvarrm
size, yrtmayn ! Bana geri verin onu . . .
Yz kire gibi kesildi, mektup bir sre dizlerinin
stnde ylece, ak durdu kald, baklar bulanmt, kir
piklerini krptryordu, mrldand :
- Nasl oldu da unuttum onu almay ? Nasl oldu da
unuttum?
- Eline getiini, gelip, oradan aldn sanmsnz
dr . . .
Beni dinledii yoktu. Mektuba uzandm, ama hareke
timi yanl yorumlad. Elimi serte iterek :
- Brakn beni ! diye haykrd
. Kalkt, kap gitmek
istedi. nn
d
e diz kp onu durdurdum.
- Benden ekinmeyin, madame ; gryorsunuz, size
ne ktlgm dokunabilir ? diye yalvardm. Yerine otur
duu, daha dorusu, ayakta duracak gc kalmadndan,
oraya yldnda : Elimde olmadan gizliliine girdiim
iin bana kzmamasn syledim; yaknlma gvenme
-
i.
ni, balanmasn diledim; ona ihanet etmiyeceime de and
itim. Artk beni gerek bir dost sayabilir, her eyini e
kinmeden syliyebilirdi.
Dktm gzyalar, sanrm, szlerimden daha et
kili oluyordu.
- Biliyorum, dedim. O akam, lm, sevgilinizi eli
nizden ald, biliyorum. Ama bu acy nasl rendiniz? Bir
likte kamaya hazrlandnz, onu beklediiniz o gece
n
e
dnyordunuz ? Gelmediini grnce ne yaptnz ?
Bitkin bir sesle :
- Her eyi bildiinize gre bunu da bilmelisiniz, de
di ; onu beklemiyordum, Gratien'e uyank bulunmasn
sylemitim daha nce.
80
I S A B E L L E
Birdenbire korkun gere
i
kavradm, azmdan, bir
,lk gibi u szler dkld:
- Nasl ? Onu siz mi ldrttnz ?
Bunun zerine ellerini yzne kapayp katla katla
:aflamaya balad. Mektup yere dt, sepet yuvarland,
iindekiler sald. Uzandm, bir elini avularmn arsna ,
:almak istedim.
- Brakn beni ! diye haykrd. Anlaysz, kaba bir
insansnz siz.
Azmdan kardm o sz, gvenini kr vermiti ;
uzaklam, yabanclamt imdi. Ama yerimden kalk
madm, her eyi renmeden de kalkmyacaktm. Derken,
hkrklar duruldu. Tatllkla, ona : Susmamas gerekti
ini, szlerini yarda brakrsa sulu kalacan, ama ger
ei olduu gibi anlatrsa gzmdeki deerini yitirmiye
ceini, yalnz sessizliine dayanamyacam syledim.
Dirsekleri dizlerinde, yz avularna gml, bana un
lar anlatt :
Kaacamdan bir nceki gece, yatmadan, sevginin
verdii cokunlukla o mektubu yazp ertesi sabah kke
gtrm; yalnz Blaise de Gonfreville'in bildii o gizli
yere saklam. okgemeden, sevgilisinin gelip onu ora
dan alacan biliyormu, Ama atoya dnp de, kendini,
bir daha grmiyecei odasnda yalnz bulUca, iini, an
latlmaz bir sknt kaplam; yabanl bir gcle tanmak
istedii zgrlkten, bekledii sevgiliden, kendinden, yap
maya kalkt eyden korkmu . . . Evet, karar verilmi,
kayglar ie itilmi, utanmas bir yana atlm, artk onu
tutacak hibir ey kalmamken, kamas iin alm ka
pnn nnde, birdenbire gcszln duymu. Tasar
sndan irenmi, utanm. Komu, Gratien'e, baron de
Gonfreville'in bu gece kendisini karmaya geleceini,
gn batmadan nce demir kapnn yanndaki kkn ev
resinde on1 bulabileceini, oraya yaklamasna engel ol
masn sylemi.
Bunun yeri ne, niye gidip mektubu oradan almam,
I S A B E L L E
81
sevgilisine de, byle delice bir iten vazgemesini tli
yen baka bir mektup brakmamt ? ayordum. Ama,
sorduum sorulara karlk verm_ekten kanyor ; ala
ya alaya, durmadan, onu anlyamyacam bildiini,
kendinin de, duyduklarn bundan baka trl anlatam
yacan sylyordu. Ne sevgilisiyle gitmek, ne de onu
vazgeirmek elinde deilmi o zaman; korkudan eli aya
ylesine kesilmimi ki, kke dnebilmesi gcnn d
ndaym ; hem kukulaan bykleri, gnn o saatinde
dar kmasna engel olurlarm, bu y.zden Gratien' e
bavurmak zorunda kalm.
- lgnca sayklamalarma bu kadar nem verece
ini nereden bileyim? Onu oradan uzaklatrr, diye d
nmtm ben . . . Bir saat sonra, demir kap ynnden ge
len bir tfek sesi yreimi hoplatt ; ama dncem, kar
lamaktan kandm korkun sandan evirdi beni.
Gratien'le konutuktan sonra bir yk kalkmt zerim
den, baya seviniyordum . . . Ama gece ilerleyip de ka
may tasarladm saat yaklatka, elimde olmadan um
maya, beklemiye baladm; daha dorusu, yalanc oldu
unu bildiim bir eit gven karyordu mitsizliime.
Bir alk irkime, bir anlk korku, daldm uzun d
birdenbire ykmt ; ama anlyamyordum; daha uyanma
mtm o dten. Eet, her trtya kulak vererek, her
glgeden saknarak, tpk dteymiim gibi baheye in
dim; bekledim gene . . .
Yeniden hkrmaya balad :
- Hayr, beklemiyordum artk ; kendimi aldatmaya
alyordum; kendime acdmdan beklediime kanmaya
abalyordum. imenlere kar, merdivenin en alt basa
mana oturmutum; yreim kupkuruydu, alyamyor
dum. Ne kim olduumu, ne nerede bulunduumu, ne de
ne yaptm biliyordum. Az nce imenleri aydnlata ay
grnmyordu artk. Birden rperdim, bu rperiin beni
F. 6
82
I S A B E L L E
ldresiyle sarmasn diledim. Ertesi gn yataa d
tm; arlan hekim, anneme, gebe olduumu syledi.
Biraz durdu.
-Bilmek istediklerinizi biliyorsunuz artk, dedi. Bun
dan sonra anlatacaklarm baka bir kadnn yksdr,
madalyondaki Isabelle'i bulamazsnz orada.
Dlerimdeki Isabelle'i de bulmakta glk ekiyor
dum. yksn nlemlerle kesiyor, kara bahtna yan
yordu. Bu dnyada iire, duyguya yer olmadn syl
yordu. Sesinin ezgisinde iten gelen scak titreyiler bu
lamadm iin zldm. Btn yaknmas kendineydi.
Sevgiden anlad bu mu ? diye dndm . . .
Kalktm, devrilen sepetten yere salan bir sr ufak
tefei topladm. Sormak istediim bir ey kalmamt ar

tk ondan; kiilii, yaay birdenbire nemini yitirmiti


gzmde ; iyznii renmek iin krd oyuncan kar
snda duran bir ocuk gibiydim. Daha gememi olan
gzellii, az nce, gz kapaklarnn beni rperten ksnl
rpn bile artk iimde bir istek uyandrmyordu. Yok
sull uudan sz ediyorduk, ne yapmay tasarladn sor
dum.
- Ders vermeye alacam, dedi ; piyano ya da ar
k dersi. ok iyi bir yol bilirim bunun iin.
-- Demek, ark da sylersiniz ?
- Evet ; hem de piyano alarm. Bir zanalar ok
altm. Thalberg'in rencisiydim. . . iiri de ok seve
rim.
Karlk vermediimi grnce :
- Siz btn iirleri ezbere biliyorsunuzdur, eil mi ?
Ne olur, bana okusanza biraz.
Bu bayalk karsnda duyduum irenti, tiksinti,
iimden sevgiyi bsbtn koparp atmt. Yanndan bir
at nce uzaklamak iin ayaa kalktm.
- Ne o ? Gidiyor- musunuz ?
- Dnn, gitmem, sizce de daha doru olmaz m ?
Geen gz, yaknlarnzn yanndayk<n, Quartfourche'un
I S A B E L L E
83
uyuukluu iinde kendimden gemi, bir de vurul
mutum; uyandm imdi. Bunu byle bilin. Allaha smar
ladk.
Yolun kvrlan ucunda, topallyan kk bir ey be
lirdi.
- Casimir, sanrm oradki. Beni grdne sevine
cektir.
- Geliyor. Bekleyin.
- Brakn da yanna gideyim. Beni sizinle bir ara-
da grmekten sklr belki. zr dilerim ... diyerek, en el
verisiz bir biimde ayrlk trenine son verdim; onu say
gyla selamlayp yrdm.
Isabelle de Saint-Aureol' bir daha grmedim; onun
la ilgili bir ey iitmedim. Yalnz, gz banda Quart
fource' a dndmde, Gratien'den duydum: Eyann s
ta karlmasndan bir gn nce, i adam onu brakm,
bir arabacyla kam o da.
Bilgece :
- Gryorsunuz ya, monsieur Lacase, dedi ; tek du
ramad bir trl, her zaman birini buldu.
Quartfource kitapl yaz ortasnda satlm. nce
den o kadar sylediysem de, bana sat gnn bildiren
olmar. Sata bakmas iin getirtilen Caen'daki kitap
da ne beni, ne baka kitapseverleri armay, sanrm ak
lndan bile geirmemitir. Sonradan duydum, duyunca da,
hem ardm, hem zldm: O nl ncil yetmi francs'a
oradaki kitaplardan birine satlm, a sonra da
francs'a bir bakas alm ondan ; ama alann kim oldu
unu renemedim. XVII nci yzyldan kalma yazmala
ra gelince : Onlar satta ayrca belirtilmemi bile, eski
kat diye verilmi.
Hi deilse eyann satlnda bulunmak istiyordum,
Floche'lar anmak iin ufak tefek birka ey almay ta
sarlamtm; ama ok ge bildirdiler onun d gnn;
Pant-l'Evequc' e vardmda atoyla iftlikler satlyordu.
84
I S A B E L L E
Byle eylerin alm-satmyla uraan Moser-Schmidt,
Quartfourche'u pek az bir parayla kapatt. Koruyu otlak
yapmay dnyordu ; o srada bir Amerikal ondan sa
tn ald orasr ; ama neden ald bilemiyorum, nk bir
daha uramad buraya; koru da ato da grdnz gibi
kald ite.
Pek param yoktu o zamanlar, satta ancak merakl
gibi bulunacaktm. Ama sabahleyin Casimir'i grmtm
;
arttrmay dinlerken bu ocuun yalnzln dnyor
dum; iimde yle bir ac duydum ki, Gratien'in kalmak is
tedii iftlikte, ikisinin de bir arada yaamasn salama
ya karar verdim. Orann imdi benim olduunu bilmiyor
muydunuz ? Ne yaptm dnmeden arttrmaya katl
dim; lgnlkt bu ; ama zavall ocuun ac sevinci bunu
kat kat dedi . . .
Paskalya, sonra da yaz tatillerini o kk iftlikte
Gratien'le Casimir'in yamnda geirdim. Koca Mme de
Saint-Aureol yayordu daha; en iyi oday ona brakmaya
almtk; bunamt artk ; bununla birlikte tand be
ni ; iyi kt, adm da buldu kard. Beni ilk grdnde :
Ne sevindim, monsieur de Las Cases ! Bilseniz, ne
sevindim, diye sylendi.
Oraya yalnz onu grmek iin geldiimi sanm, ho
una gittiinden, buna inandrmt kendini. Bir sr verir
gibi kulama eilip :
- atoyu onaryorlar. ok gzel olacak ! diyordu.
Bylece, yoksulluunun sebebini bana, ya da kendine ak
lamak istiyordu.
Eyann satlaca gn, nce, arkalkl koltuuyla
birlikte, salonun nndeki sahanla karmlar onu. c
ra memurunu, yaplacak ilere bakmak iin zel olarak
Paris'ten gelmi l bir mimar diye tantmlar (houna
giden her eye kolayca inanyormu) . Sonra, Gratien'le
Casimir, Del:phine'le birlikte, bir daha iinden kmyaca
bu odaya getirmiler onu. yla yakn orada yaad
.
iftliimde geirdiim ilk yaz tandm B . . . leri, son-
I S A B E L L E
85
ra byk kzlariyle evlendim. Kaynatamla kaynanamn
lmnden beri bizim olan R. s . grdnz gii, Quart
fourche'tan pek de uzak deildir. Ylda iki kere Gra
tien'le Casimir'i grmeye giderim. Topraklarna ok iyi
bakarlar ; kazandklariyle, zaman geldi mi iftliin kira
sn derler. Sizden ayrldktan soora ite oraya gittim.
Gerard szlerini bitirdiinde, gece epeyi ilerlemiti.
Ama Jammes, yatmadan nce drdnc atn yazd o
gece :
O brak lm yurt stne bir at yakmam
istemitin, yel orada . e .
S O N
VARLll\
B UYU I<
c
t
.
Kuapr
dg vru byk ya
zrlardan biri de h phesiz Ad Gide'
d. B byk ya, eitli erleri ara
snda ra d vetir. Bugn size
onlaran birini, bi ksa ro sunuyo
r. Rta oku, tt, sl bir eer.
yle byk idd yok. Aa gene de
byk bir yaz kaleminden km oldu
unu bl eyor.
zerinde hayl lm ola Trkei
nin de aslna lyk oldunu sanyorz.

o
"'

Вам также может понравиться