Академический Документы
Профессиональный Документы
Культура Документы
ISABELLE
roman
evire!:
YALIN TUR
Drdc Ba
VARLIK YAYINEV
Akara Caddei, stnbu
BYK cPKTALRI 127
Bu kitabn ilk basks Ocak 1957 de, ikinci basks
Autos 1959 da, nc basks Eyll 1965 te
yaplmtr.
Varlk Yaylan, sy: 1378
tabul' d Eln Basmev'nde batr
Nin, 196
Adr Ruyer'e
G6rard Laease'n yanndaydk. 189 Austos'unda Francis
Jammes'la, bir gn Quartfcurche atosuna gtrd bizi. atonun
yaknda ykntlar kalacak yalnz. Zengintiinl ortaya saan yaz
bkmsz koca koruda keyfince, bir kartal gibi szlyordu. Bir
fo
kalmamt ieri girmeyi nleyen: Hendek yar yarya dol
mL, it bozulmutu; kilidi sklm demir kap ise bir omuz
vurmamzla boydan boya alverdi. Yol da yoktu; birka inek,
tam imenliklerde, bol bol, gr yabanl otlar otluyor, birka
<a, deilmi aa kmelerinin altnda serinlemeye alyordu.
Eski yet:trmelerln dayankl kalnts birka iek, deiik bir
yaprak, o yabanl bolluun ortasnda, urada burada g'kle
seiliyordu; baya trlerin arasnda boulmak zereydi onlar
da. Konumadan Gerard'n ardndan gidiyorduk. Yerin, mevsl
min, an gzelliinden soluumuz kesilmiti; bu ar bolluun
gizleyebildii btn braklml, acy da iimizde duyuyorduk
stelik. Bylece atonun merdivenlerinin Cnne geldik: ilk basa
maklar ctlarn arasna gmlm, sttekilerse ayrlm, krlm
t; ama atonun caml kaplarnn nndeki dayankl kepenkler
durdurdu bizi. Bodrumun bir penceresinden hrszlar gibi szle
rek ieri git'ebildik. Bir mercivenle mutfaa klyordu; bir teki
bile kapal deildi ierdeki kaplarn Sakna sakna geiyorduk
odadan odaya, deme tahtalar yer yer esniyor, krlacak gibi
oluyordu nk. Grlf etmemeye alyorduk; olur da biri
duyar diye deil ama; o bo evin byk sessizliinde varlmzn
patrts sayg!zca nlyor, bizi baya rktyordu da oncan.
Bodrum katndaki pencerelerden ounun camlar krkt; kepenk
tahtalarnn arasndan, yemek odasnn yar karanlna bir sar
mak ak ak, yumuak, kocaman dallar uzatmt.
G6rard ayrlmt yanmzdan. Sahiplerini hnd bu yerleri
yalnz bana grmek isteyeceini dndk, onsuz devam ettik
gezimize. Birinci kaltak! bo odalarn zgnl arasndan bizden
az lnce gemi olmalyc: Onlardan birinin duvarnda, solmu bir
pek kurdeleyle lnmsJ bir eye balanmf bir mlr dal a
!SADELL:
lyd; bann ucunda hafife sallanr gibi geldi bana; baktm, bir
dalcn koparmt Gerard, geerken.
Onu, ikinci katta, bir araln camsz penceresinin yannda
bulduk. Dardan sarkan bir ip, pencerenin ortasndan ieri aln
m!: Bir ann ip!ydi belli. Uzanp yavaa ekecektim onu, ko
lum
u
tutu Gerard. Hareketi, durduracana genileti benimkini:
Birden tok bir an sesi nlad. yle yakn, yle sertti ki, ukn
tyla rperdik. Sonra, tam sessizlik yeniCen ker gibiyken, ol
duka uzak, aralkl iki ark ses daha duyuldu. Gerard'a dn<m,
bktm, dudaklar titriyordu.
- Gidelim buradan, dedi. Baka bir hava solumak id:yorum.
Dar kar kmaz, bizim:e gefemiyecei iin zr diledi.
Bir tand varm oralarda, onu yoklamak istiyormu. Sesinden,
birlikte gitmemizin saygszlk olacan anladk, Jammes'la bir
Hkte R. ye dndk; Gerard akamleyin geldi.
Az sonra Jammes, ona:
- Sevgili rostum, dedi; siz, u iinizi dolduran yky orta
ya ckmezeniz, ben en ufak bir ey anlatmam artk, bunu bilin.
Oysa Jammes'n ykleri tad uzuydu ecelerimizin.
Gerard:
-- Grdnz evin bir zamanlar sahne olduu !ervenl an
l<fmak islerim sioe, diye sze ba!aC:; yalnz onun kk bir
pa0asn grdm, renebildim ten; stelik syliyecekleriml bir
dzene sokabilmek iin olaylar, o zamanlar, merakmn onlarn
stne Crtt bilinmezliin ekiminden syrmak zorunda kalaca
m, bundan ekiniyorum ...
- tediiniz dankl yknze katabilirsiniz, dedi Jam
mes.
- Ne diye, olanlar gn gnne sralyacakmsnz, dedim;
onlar, kendi.eriyle karlatmz gibi ortaya koyamaz mmnz?
Ger;rd:
- O zaman, boyuna kendimden sz etmeme izin vereceksiniz
ama, t?edi.
- Her birimiz baka bir ey mi yapyoruz sanki! cedi Jam
mes.
Bu, Gerard'n yks ite.
I
O zamanlar beni hayata iten sabrszl anlamakta
.bugn baya glk ekiyorum. Yirmi beimdeyken, aa
yukar yalncz kitaplardan tanrdm hayat; phesiz
bundan tr. kendimi romanc sanrdm. Olaylarn, bizi
en ok ilgiendirecek yanlarn ne kurnazlkla gzled
mizden kardn; onlar zorlamay bilmeyene ne kk
bir tutamak verd!ini bilmezdim daha.
DJktorluk snavm iin Bossuet'nin vazlarnn tarih
aras zerinde alyordum. Vizlarn gzelliindm de
il, "Bossuet'nin Hayat" adl nemli kitab o srada k
m olan yal retmenim Albert Desnos'ya sayg:mdan
sq;mitim bu konuyu. M. Desnos aratrma konumu
renir renmez, ie girimem iin gereken kolayl gs
termeyi zerine ald. E eski dostlarndan birinin: Ya
ztlar Kurumu'nun mektuplama yoluyla yesi olan Ben
jamiu Floche'un elinde, iime pek ok yayabilecek bel
geler, ze1likle, bir de, zeri Bossuet'rin kendi eliyle yaz
d notlarla dolu ncil varm. M. Floche, aa yukar
on be yldr, genellikle: Carref:r denilen Quartfourche'a,
Pont-l'Eveque dolaylarndaki yurtluuna ekilmi, bir ye
re kmyormu. Beni orada grmek; be'gelerini, kitapla
rn, M. Desnosnun dediine baklrsa tkenmez bilgisi
ni isteime brakmakla sevin duyarm.
M. Desnos'yla M. Floche mektuplatlar aralarnda.
Belgeler, retmenimin bana :celeri sylediinden daha
da ok kt ; bu yzden i deiti az scnra. Sz konusu
edilen, yle bir grme deildi artk: M. Desnos'nun
tlemesi zerine 11. F1:che, byk bir incelik gstere4
rek Quartfourche atosunda bir sre kalmaya a1ryor4
du beni. M. Floche'la Mme Floche'un ocuklar yokmu;
1
ISABELLE
ama yalnz deillermi orada, M. Desnos'nun ditinmeden
syledii, hayal gcml de taklp kald birka sz,
omdf_ ilgiye deer bir topluluk bu1acam umduruyordu
bana. Bu da beni, gemiin tozlu belgelerinden daha ok
ekiyordu. almam, imdiden, szde bir sebep olup k
mt. O atoya bir okullu olarak deil, bir Nejdan<f, bir
- Valnont olarak gidiyor, daha gitmeden de oray serven
lerle do1u gryordum. Quartfourche ! Boyuna bu esrar
l ad sylyordum. te, Hercule burada duraksyor, di
- . ye cuUyordum ... Erdem yolunda onu bekliyeni biliyo:
r; ama ya teki yol? teki yol? ..
Eyll'n ortilar:oa doru. gsterisiz giysilerimin en
iyilerini topladm, boyunba tkmn yeniledm, yola
koyuldum.
Pont-l'EvEque ile Lisieux arasndaki Breuil-Blangy
durana vardmda gece iyice bastrmt. Trende- bir
ben indim. Uak urbas giymi bir kyl beni karlad;
antam1 ald; duram br yannda bekleyen arabaya ka
dar arkamdan geldi. Atla arabann grn hayalleri
min hzn kesti; bunlardan daha dknt bir ey dne
mezdin'z. Arabac, trenden, sandm almaya gitti; bir
de c ykknince yaylar esneyiverdiler. Arabann ii, in
sann soluunu kesen bir kmes kokusuyla kaplyd.., Ka
pnn camn amak istedim, deriden tutamak avucumun
iinde kald. Gndz yamur yamt, yol batakt; da
l' ilk yokuun banda koumun bir paras ayrlverdi.
Oturduu yerin altndan bir sicim kard arabac, ko
pan kay tutturmaya koyuldu onunla. Yakt lambay
tuttum ona, arabadan inip. O zaman grdm: Tpk ko-
. um gibi, zavallnn srtndaki urba da kat kat yama iin
deydi.
- Deri eskimi biraz, dedim.
Sanki ona svmm gibi yzme bakt, sonra sert
sert:
- Kalktk, sizi karlamaya geldik ya, daha ne isti
yorsunuz, dedi.
,. ato uak m buradan? diye s:rdum.
Domdan karlk vermedi, yalnz:
.
yle, her gn gezmeyiz biz, dedi.
Sonra bira, durdu:
,. Aa yukar alt aydr kmad araba ...
Konumay ilerletmek iin, umutsuz bir abayla sor-
dum:
-
- Ya! .. Efendileriniz sk sk dolamazlar demek?
- Siz ne diyorsunuz! Yapacak baka ieri mi yok!
Bozukluk onarlmt; adam arabaya binmemi iaret
etti, kalktk.
At, yokularda k,yor, inilerde sryor, dz ylda
da abalyordu boyuna Arada bir, birden, olmad!k yer
de duruyordu. "Bu gidile, Carrefour'a, ev sahipl.eri ye
rekten kalktktan, belki de (at gene durnutu) yatak
!arna yattktan :k sonra varrz," diye dndm. yi
den iyiye ackmtm; keyfim kamt. D'ar bakmay
denedim. Araba byk yoldan ayrlmt da ben grme
mitim. -imdi daha dar, daha bakmsz bir yolda ilerli
yordu. Lambalarn , iki yanda da; aralksz, sk, yk
sek bir iti aydnlatyordu ya'rz; it bizi evreliyor, tam
getiimiz sra nmzde alp, scnra gene kapanyordu
sanki.
Araba gene durdu; daha dik bir yokuun banday
dk. Arabac gelip kapy at, sonra teklifsizce:
- Efendi inse, dedi. Yama, ata zor geliyor.
Kendi de, o sska hayvann dizginlerini tutarak yo.
kuu trmanmaya balad. Yamacn yarsnda bana dn
d; ben arkadan geliyordum. Tatl bir sesle:
- ok kalmad varmamza, dedi. Bakn, koru grn
d bile.
Ak g snrlayan karanlk bir aa ym1 gr
dm nmzde. Sonra, iki yan koca koc' kayn aala
riyle kap1, geni bir yola daldk;_ ayrldm:z yola dn
mtk. Adam, arabaya binmemi syledi; az sonra de
mir kapnn nne vardik, baheye girdik.
S .A 1 J L L !
atonun nn seemedim. Ortalk ok karanlkt.
Araba, basamakla klan bir sahanln nne brak
t beni. Basamaklar, ka yanda olduu anlalmayan,
sevimsiz, iman, klksz bir kadnn elinde tutup r
n bana evirdii bir amdann ayd:nlmda trmandm.
Alevler azck gzm a1yordu. Kadn, beni olduka so
uk selamlad. Kararszlk iinde eildim 4
- Madame Floche'sunuz, sann ...
- Hayr, Mademoiselle Verdure. M. Floche'la M
Floche yattlar. Sizi karlayamadklan iin zr diliyor
lr; burada yemek erken yenir de ...
- Benim yzmden si de uykuuz kaldnz, M
demoiselle.
- Yok, bn al!mdr, dedi arkas:a dnmeden.
msra sofada yryordu.
- Bir eyler yemek ister misiniz?
- Ne yalan syliyeyim, akam yemei yemedim.
Geni bir odaya soktu beni; s:uk yiyeceklerle dolu
gzel bir masa hazrlamt.
- Ocak sner bu saatte; umduunuzu deil buldu
unuzu yiyecekslniz.
- Bundan iyisi can sal, dedim; bir tabak souk
etin nne oturdum. Kap:mn yanndaki bir iskemleye
yan 'amasna oturdu o da, ben yemeimi bitirene kadar,
gzleri nne eik, elleri dizlerinin stnde bitiik, tam
bir siliklik iinde durdu kald. Syliyecek bir ey bula
maymca, onu ge braktm iin zr diledim, birka
kere; verdii karlklardan masay toplamas iin bir
a nce iimi bitirmemi bekledii anlalyordu:
- Hem sonra, kendi banza odanz nasl bulabi
lirsiniz ? dedi.
Acele ediyor, azma iki lokmay birden tkyordum;
sofann kaps ald, bir kei girdi ieri; salar kr,
yz sert, ama sevimliydi. Elini uzatarak yanma geldi:
- Konuumuzu selamlaman:n tadn yarna brak
mak istemedim. Mlle Olympe Verdure ile konutuunuzu
biliyordum da ondan, daha nce inmedim, dedi ; alayc
.say!abilecek bir glmseyile kza bakt; o ise ta gi
b!ydi. Ben masadan kalkarken de ; ama, diye szne de
vam etti, artk yemeinizi bitirdiniz. Mlle Olympe'i b
rakalm, buray biraz dzene soksun. yle sanrm ki,
M. Lacase'n, yataca odaya kadar bir erkekle birlikte
gitmesini daha uygun bulur o da. Ona yol gstermekten
vazgeip burada kalr.
Mlle Verdure'n nnde saygyla eildi1 kz ise ksa
ca selam1ad onu.
- Elbette! Elbette
vazgeerim, bay kei! Biyoru
uz, karnzda her zaman, her eyden vazgeeri. 4
Kz sonra yeniden bize dnd:
- Az kald M. Lacase'a, sabah kahvaltsnda ne ie
ceini sormay unutturacaktnz bana.
- Siz ne isterseniz onu, mademoiselle ... Burada her
zaman ne iilir?
- Her ey. Bayanlar iin ay, M. Foche'a kahve, ke
ie orba, M. Casimir'e de salep hazrlanr
.
- Ya siz ? Mademoiselle, siz bir ey imez misiniz?
- Ben mi ? Stl kahve ierim yalnz.
- !sterseniz, ben de sizinle birlikte stl kahve ie
yim.
-Oh! Oh! dedi kei, koluma girerek. Mademoiselle
Verdure, tetik durun1 M. Lacase size gnl verm:e ben
ziyor.
Kz omuz silkti, sonra beni ksaca selamlad ; keig
kolumdan tutmu, srkliyordu.
Odam, birinci katta, bir araln ta sonundayd.
Kei kapy aarak:
- te buras, dedi. Geni oday byk bir ate y
n aydnlatyordu. Bak:u hele ! Ate de yakm1ar si
ze. Belki istemezdiniz ... Burann geceleri de slaktr do
rusu ; stelik, bu yl havalar yle yal ki ...
Ocaa yaklam, yzUn saknarak geni a:lar
nt atee uzatmt: eytann onu kandrmak iin sunduk
!arn geri eviren bir ermie benziyordu. Beni, uyum
ya brakacana, konumaya istekli grnyordu. Sad
mla antama gzt iliti:
- Gratien yknz tam buraya.
- Beni getiren aabac m Gratien? diye sordum.
- Bahvan1mz da o yapar; arabacl pek va
tini al nk.
-
- Araba Ek sk dar kmaz, dediydi bana.
- Onun her k nemli bir olayn belirtisidir. M.
d. Saint-Aurfal oktandr at besletmiyor; gerekirse, bu
akam olduu .gibi, iftinin atn alyorlar.
.
- M . .de Sant-Aureol de kim? diye sordm akn
lkla.
- Biliyorum, siz. M. Floche'u grmeye geldin'z, de
di; ama Quartfourche onun kaynnndr. Yarn M. de
Saint-Aurbl i'e kars:na tamtlacaksnz.
- Ya M. Casimir kim? Onun1a ilgili bir tek ;ey
biliyorum: Sabahlar saiep iiyormu.
- Saint-Aure:l'lerin torunu, benim de rencim. Onu
yetitirmeyi yldr Tanr bana balad.
Bu szleri, sanki bir kral oluyla ilgi1ilericesine,
gzlerini kapyarak, kurumsuz bir arballkla syle
miti.
- Anas babas burada deiller mi? diye sordum.
Gezideler.
Hzla dudaklarn srd, scnra hemen atld:
--- Ne yce, ne mut'u aratrmalarn sizi buraya ge
tirdiini biliyorum, efendim ...
-- Onlarn kutsalln gznzde bytmeyin, diye
glerek szn kestim. Yalnz tarihi yanm ilgilendiri
yorlar benim ..
Kar'sndak:ni gcendir;'1ekten ekinmek istermi
cesine eliyle iaret ederek:
-- Olsun, dedi, Tarihin de hakkn :ermeli. M. Floche'-
11
u kendinde, klavuzlarn en sevimlisini1 en bilgif:ni bu
lacaksnz.
- retmenim M. Desnos da baca yle dediydi.
,_Ya! Albert Desnos'nun rencisisiniz demek?
Yeni.den dudaklarn srd. Dilim tutamadm:
- Derslerini dinlediniz mi? diye soruverdim.
Sert sert:
- HayJr ! dedi. Dyduklarm ona kar saknga
davraniaya zorlad beni. Dnceleri birer serven o
adamn... Sizin yam:zdakileri allma uymaya, her
;ey k:layca kendine ekiverir .. .
Kar'k vermedim, o deva etti:
- nceleri genlii etkiledi kuramlar, ama; duy
16
ISABELLJ
arp kalmtm, ne cevap vereceim biemiyor
dum, o devam etti:
- Evet, kaynm, baron de Saint-Aureol .. Kei, ba
na bir ey sylemedii gibi, size de bunun szn etme
mitir belki... ama ne olursa olsun, onun yle dnd
n biliyorum; ben de onun gibi dnyorum .. Ya o
nm iin? Kei bir ey demedi mi size benim iin?
- Monsieur Floche, nasl byle dnebiliyorsunuz?
ten bir yaknlkla koluma vurarak:
- Ama, dedi, ben bunu ok yerinde buluyorum, gen
dostum. Neylersin, byle dnyadan el-etek ekip burala
ra kapanmakla yeni yeni huylar edindik. Nasl syliye
yim? Hibir ey hurda deiiklil getirmiyor. B:zi gr
meye gelmekle ne iyi ettiniz, -karlk vermek istedim
gene syllyorum; ne iyi ettiniz. Esiz dostum Desnos'ya
bu akam yeniden yazacam bunu. Ama bana inizi dol
duran f)eyleri, sizi tedirgin eden sorular, ilgilend:iniz
konu'ar anlatmaya kalksanz sylediklerinizi anlyamya-
c
am da biliyorum.
.
Ne diyebilirdim? Deneimin ucuyla kmlar eeli
yordum. O devam etti:
- Gryor musunuz ? pin ucunu karmz burada.
Yok, yok ! Kar durmayn bo yere. Baron duvar gibi sa
rdr, ama yle de zppedir kl, arl stne almaya
bir trl yanaamaz ; konutuu kimsenin sesini ykse)t
tireceine, iitiyormu gibi yapar. Bense, yeni dnce
lerin karsnda onun kadar sar kesiliyorum, aldrmyo
rum tesine de, onlar anlamaya almyorum bi1e. Mas
sillon'u, Bossuet'yi okuya okuya, o byk dnrleri u
ratran glklerin, genliimi alevlendiren etin soru
lar kadar gzel, onlar kadar nemli olduklarna vrdm ...
Ama o byk dnrler benim kayglarm anlyamazlar
d. Ben de imdi sizinkileri anhyamam. yisi m, isterse
niz, almalarnz anlatn bana; onlar bir bakma ken
di almalarm saylr ; ikimiz de bir yolun yolcusuyuz.
Sevdiiniz mzikileri, ozanlar, gzel konuan kinele0
r, e iyisi 1ad;cz devlet. biimni soa be ba
larsmz, olmaz m?
Kara bir .eritin ucuna al kocaman bir cep saati
karp bakt. Ayaa kalkt:
- Dnelim artk, dedi. Saat on'da almaya bala
madm m gnm yitirilmi sayyorum.
Girmesi iin kolumu uzattm. Yrrken, arada blr
oa uymak iin yava1admda, bana:
- abuk olalm, abuk! diyordu. Dnceler iek
lere benzer, bozulmadan en ok dayananlar, sabah deri
lenlerdir.
Quartfourche kitapl birbiriden yalnz bir per
deyle ayrlm iki odayd. Birinden tekine basamak
la .klyordu. stteki oda pek darackt. M. Floche'un
masas orada, pencerenin nndeydi. Camlar karaaa
dalar dvyor, dars grnmyordu. Msann stn
de, yeil porselenden bir abajurla rtl, hazneli, eski
bir lamba, altnda da koca bir ayaklk vard. Odann bir
keslude kk bir soba, br kesinde st szlkler
le dolu ikinci bir masa, ikisinin ortasnda da iine dosya
lar yerletirilmi bir dolap duruyordu. teki oda daha
geniti. Du
.
varlar tavana kadar kitaplarla kaplyd. ki
penceresi vard. Odann ortasna bir masa konmutu. M.
Floche bana:
- te burada alacaksnz, dedi. Daha karlk
vermeme kalmadan da:
- Yok, y:k! diye ekledi. Ben kk odaya altm.
Dorusunu isterseniz orada .kendimi daha iyi buluyorum,
dncem younlayor sanki. ek'nmeyin, oturun byk
masaya. sterseniz birbirimizi rahatsz etmmek iin, per
deyi de indirebiliriz.
- Yok! Ben rahatsz olmam, diye atldm. imdiye
karar almak iin yalnz kalmam gerekseydi, hi
.
..
F. 2
- Pekt!.ye :szmi keti; yleys onu :k bm
krz. Be: kendi p!yma, gzmn ucuyla sizi. grebil
mekte byk bir sevin duyacam.
Gerekten, cndan . sonraki gnler, ahrkcm bam
her kaldrmda adamcazn baklaryla karlatm; ya
glmsiyerek ban sallyor, ya da beni tedirgin etmek
te ekinerek, gzlerini abucak karp, okumasna dal
tm gibi grnyordu.
Beni ilgilendirebilecek kitaplar, yazma1ar elimin
altnda bulabilmem iin hemen almaya koyuldu. Yaz
malarn ou kk odadaki dosya d:labna tklyd. Sa
ylar, deerleri M. Desnos'nun bana sylediklerini kat
kat ayordu. Yalnz, nemli bulacam noktalar iaret
etmem iin en az bir hafta gerekecekti. M. Floche, son
olarak, dosya dolabnn yanndaki kck bir gz ap
oradan, Bossuet'nin, bana sz edilen ncil'ini kard.
Meaux Kartal, setii surelerin karsna, onlar konu
olarak alan vfzlarmn tarihlerini yazmt ncil'in s.
tne. Albert Desnos'nun, almalarnda bu iaretlerden
faydalanmamasna atm; ama kitap, M. Flochc'un eli
ne daha yeni gemi.
- Onun zerine bir yaz hmnrlyordum, dedi. Bu
gne kadar kimseye bu k:ouda bilgi vermediim iin ken
dimi kutluyorum imdi, aratrmanz iin yepyeni bir kay
nak olacak.
Yeniden kendimi savundum:
- Aratrmamn btn baarsn inceliinize b:r
lu olacam. Buna karlk, hi deilse onu sie armaao
etmemi ho grn, M. Floche.
Biraz zgn, glmsedi:
- Yeryznden ayrlmas bu kadar yaknken ken.
dine yeni bir yaama adayan her eye insan pek kolay g
lmsyor.
Karlk vermeyi doru bulmadm. O dvam eti:
imdiden sonra kitaplk sizindir. Benim varl.
t yalnz, soracanz bir ,ey olursa aklnza get_ irirsi
uiz. Gerekli grdnz katlar aln ... Hoa kaln!
Basamaklar inerken glmsiyerek ona dndm, eli
ni gzlerine doru gtrp sallad:
- Yaknda grz!
lk almamn konusu olacak birka kad biyk
odaya gtrdm. Oturduum masadan :yrlmakszn M.
Fbche'u minicik odasnda seebiliyordum. Bir sre k
mldad durdu: ekmeceleri ap kapad, katlar kar
d, onlar gene yerlerine koydu. iyle uraan bir kimse
gibi grnmek istiyordu... Gerekte ise, iyice akn ol
duunu sanyordum; deilse bile, varlm onu tedirgin
etmiti. yles!!e dzenli bir yaamann ortasnda en k
k bir sarsnt, dnnn dengesini bozabilirdi. So
nunda, yerine yerleti, bacaklarnn yarsna kadar ayak
la _gmld, kmldamad.
Ben de iime dalmm gibi grnmeye alyordum
ama, dncemi uyank tutmakta epeyi glk ekiyor
dum. Daha dorusu, buna kalkmyordum bile. Dn
ce'erim, giri yerinin renilmesi gereken bir kale bur
cunun evresinde dolar gibi Quartfourche'un evresin
de drt dnyordu. En kk eyleri bile gzden kar
mamaya almam gerekiyordu. Kendi kendime: Romanc
dostum, diy:rdum, seni i banda greceiz artk. An
latmak m? Yok! Yok! Bu deil sz konusu olan, gr
nn ardndaki gerei bulup karmakta i... Quart
fourche'da kalabilecein u ksa sre iinde, bir tek ha
reketi, bir tek alkanl, tez elden, ruhbilimsel, tarih
sel, eksiksiz bir ak'amadan geirmeden brakrsa, ii
ni beceremiyorsun demektir.
Bunun zerine, gzlerimi M. Floche'a diktim. nm
de yan duruyordu. Kocaman, yumuack, anlamsz bir
burun, sk kirpikler, ttn inyormucasna durmadan.
t:S A'B EL LE
kmildayan dz bir ene gryordum.-+ Bir yz,' iyiliin
maskesi kadar, anlalmaz; zlmez yapan hibir ey
yoktur, diye dndm.
le yemeine aran an, beni bu dnceler ara
snda yakalad.
m
lte o yemekte, nceden bir ey sylemeksiz'n, bir
denbire M. Floche, Saint-Aure:l'lerin yan:na kard b
ni. Hi deilse kei geceleyin bunu bana tlatabilirdi.
Bir zamanlar, Hayvanat Bahesi'nde ilk olarak bir phei
copteru.s cnt
'
.qu.or:.m, kak gagal turna (1) grdm
de e bu trl bir aknlk duymutum. Baron mu daha
yab::nsyd, yoksa kars m, bilemiyorm. Onlar da tp
k l-loche'lar gibi, esiz bir iftti'er. kisini de, hi ek'n
meden bir mzenin, "soyu tkenmi trler"' blmne,
yanyana, birer cam dolabn iine koyabilirdiniz. lnsam
nce akn brakan olgun sanat eserlerinin, ya da doa
tlaylarn karsnda duyulan o bulank hayran : duyu
yordum nlerinde. zlenimlerimi yava yava zebildim ...
Baron Narcisse de Saint-Aurfol ksa bir klot, toka
lar1 ok ssl bir ift ayakkab giymi, muslin b:yun
ba1, dantel gslk takmt. enesi kadar kntl
grtla, yakasndan dar frlyor, muslin katlarn1n al
tnda g:zlenmeye alyordu. ene, azn en kk bir
hareketiyle buruna eriebi:mek iin olaanst bir k
yapyor., burun da, kendi pay:na elinden geldii kadar ona
yar<m ediyordu. Gzn biri iyice kapalyd. Dudak ucu
nun ona doru uzanarak y btn izgilerini gerdii
teki ise parl parl parlyor, elmack kemiinin ardna
snp,. sanki: Dikkat! diyordu, tek bamaym ana, bir
eyi karmam.
(1) Gerard yan?yor: Phoenicopterus cntiquorum:un g1
9as kak biiminde deildir.
!SABELtE
Mme de Saint-Aureol bir yn yalanc rantcin al
t nda gzden silinmiti. ri iri yzklerle yk' upuzun
elleri, titrek kolluklarn ucuna gmlm, sallamyordu.
St rengi dantel paralaryle kapl kara taftadan bal
{'ms bir ey, btn yn rtyordu. Korkun kerte
de boyal yzden dklen pudralarn aartb iki tafta
La, enenin altnda dmlenmiti. eri girdicmde,
meydan okurcasna nmde yan durup ban arkaya at
t, genizden gelen olduka gr, crlak bir sesle:
- Bir zamanlar, Sa'ct-Aurbl adna daha ok sayg
gcsterilirdi, bacm ... dedi.
Kime ta atyordu? Bana, bu arada da k'zkardeine,
burada, Floche'larm yannda olmadm belli etmek is
tiyordu phesiz; nk yapmackl bir edayla ban ya.
a eip sa e'ini uzatt:
- Baronla ben, sizi aramzda grmekle sevin du
yuyoruz, diye ekledi.
Eilip, yzklerden birine dudaklarm dedirdim.
D:rulduumda yzm kzarmt. Floche'larla Saint
Aurbl ler aras'rdaki durumumun gelecei pek de iyi g
rnmyordu. Ama Mme Floche, ablasnn ineli sz'eri
ni umursamama benziyordu. Barona gelince; bana kar .
ok iyi, ok tatl davrandysa da, gereklii pheliy
i. Quartfourche'da kaldm sre boyunca, adm M. de
L:s Cases diye armasndan onu vazgeiremediler. De
diine bakl"sa, eskiden, Tuileries'de, sk sk bizimkileri
gerrm; amcalarmdan bir!yle de piket oynarlarm.
-- Bambaka bir adamd, bambaka! Her k:z kr
:nda: D;mino ! diye bar bar barrd ...
Baronun syledik'eri, aa yukar, bu yoldayd i
te. Masadayken, hemen hemen yalnz o konuur, sonra,
yemek biter bitmez de bir mumya sesizliine gmlr
rl.
Yemek odasndan karken Mme Floche yanma yk
lagt, alak sesle:
XIA!ELLJ
- Monsieur Lcase, siz!nle bira grebilir miyim?
dedi.
Konumamz bakalarnn duymasn istemedii bel
liydi; nk yksek sesle, fidanlar gstereceini syli
yerek, nce beni sebze bahesine doru srk1edi.
Kimsenin bizi iitemiyeceine gven getirince:
- Syliyeceklerim, yeeimle ilgili... diye sze ba
lad. Kei Santal'in retimini beenmiyorum sanma
yn ... Yalnz, siz bu iin kaynandasnz, (tpatp byle
dedi) tlerinizin bize yarar dokunabilir.
- Buyurun, madame; size olan ballm derindir.
- Casimir'e verilen alma konusu, o yata bir o-
cuk iin, pana biraz ar gibi geliyor.
Azck dnceli:
- Ne almas bu? diye s:rdum.
- Olgunluk snav iin.
- Ya! ok iyi! -artk, bir eye amamya karar
vermitim-, konu ne?
-- Syliyeyim: Edebiyatla, ya da felsefeyle ilgili ko
nular, kei, hayale dalmay ok seven (ama bu onun
gr) bir gencin kafas iin elverili bulmuyordu.
Casimir'e farih1e ilgili bir konu setirdi.
- yi etmi dorusu ... Ya seilen konu?
-- Durun bakaym! Ban gzn yarmyaym o a
dm .. Averhoes.
- lk bakta olduka zel grnen bu konuyu se
mekte elbette keiin bir dnd vardr.
- Birlikte setiler. Keiin ileri srd sebeplere
gelince, syliyeyim bakn: Bana dediine gre, biraz
dalgac olan Casimir'in dikkatini .uyank tutmak iin bu
konu birebirmi. Sonra, (mmeyyiz efendiler ok nem
verirlermi buna) daha nce hi i1enmemi.
- Gerekten, kimsenin bu konuyla uratn duy
madn. be ...
- Daha nce ilenmemi bir. konu bulmak iin de,
herke2in getii yollardan biraz ayrlmak gerekirmi.
- D:r! ..
- Yalnz, beni dUndren bir ey var a+ ama, belki
.de onu gzmde bytyorum @
- Madame, inann bana, size iten balym; elim
den geleni yaparm.
.
- Peki! Casimir'in yaknda snavn baaryla
.
vere
ceinden phem yok.
Y
alnz, korkarm, derine gitmek
isterken, bu vakitsiz istek yznden kei, temel bilgile
ri biraz batan savyor: Aritmetii, astrcl1omiyi rnein ...
aknlkla:
- Btn bunlar iin M. Floche ne diyor? diye sor
dum.
- M. Floche mu? Keiin her dediini, her yapt-
n doru bulur o.
-- Ya ocuun anas babas?
yle bir duraklad:
- Onlar, ocuklarn gvenip bize braktlar, dedi.
Sonra yrmeyi kesti:
.
- yiliinize s:narak sizden, Casimir'le konuma
nz istiyeceim. Durumunu yakndan grp anlarscnz.
Ya1nz, dorudan doruya bir ey sormayn ona... Hele
keiin yannda sakn bir &ey sylemeyin, alnabilir. Sa
nrm bylece ...
- Size yardm etmekten kvan duyarm, madame.
Yeaninizle birlikte kp dolamak iin bir sebep bul
am hi de zor olmaz. Bana korunun bir yan gsteri
crir.
- Tanmad kimselere kar biraz ekingen dav
r.'rr ama, scakkanldr.
- Tez elden birbirimizl. e iyice anlaacamzdan ilp
e etmiyorum.
Az sonra, ikindi kahvalts yeniden bizi bir araya
getirdiinde, Mme Fbche:.
.
.
- Casiir, dedi, M. Lacase'a ta ocak'arn gster
sene; Hgilenecerni ~ sanrill. Sonra1 bana
y
akl:t ;
- Kei inmeden abucak gidiverin, yoksa o da
sizinle gelmek ister.
Hemen baheye ktm. Olan, de kalka baa yol
gsteriyordu.
-imdi dinlenme zaman, diye sze baladm.
Karlk vermedi. Devam ettim:
- kindi kahvaltsndan sonra almaz ms:mz?
-Yoo! alrz ama, bugn yazacak bir ey kal
mat.
-Ne yazyorsunuz yle?
-- almamz.
-Ya!..
Biraz soruturmadan s:nra, alma dedii eyin,
keiin bir aratrmas olduunu; adamn, gzel yaz ya
zan ocua, onu temize ektirdiini anladm. Olan, her
gn birka yapran doldurduu drt tane ciltli deftere
drt ayr kopya karyormu. Casimir, "kopya etme"yi
pek sevdiini de syledi.
-yi ama, niye drt kere?
-G reniyorum da ondan.
- Yazdklarnz anlyabiliyor musunuz?
- Arada srada. Anlamadk1arm kei ya bana a-
klyor, ya ta bydm zaman anlyacam syl
yor.
Kei, rencisini kendine yardmc, yazc gibi bir
ey yapp kmt. zerine ald grevleri byle mi g
ryordu? Yreim dolup tamt. O herife iyice atmak
istiyordum. fkeden admlarm sklatrmtm da, bil
miyordum. Casimir .glkle arkamdan kouyordu, kan
ter iinde kalmt. Elimi uzattm; tuttu, brakmad, ya
nmsra srkleniyordu. Yavaadm.
- Yalnz o almayla m urayorsunuz?
-Yok! diye atld. Yok! Hayr! Ama soruturmam
biraz ilerletince, onun <nda yaptklarnn da yle bi
yk
bir ey olmadm anladm. aknlm gzndn
s A s m L L m
kamamt. Tpk : benim giyecek baka ylerim de var,
diyen bir yoksul gibi:
- ok okurum, diye ekledi.
- Neler okumay seversiniz?
- Byk gezileri anlatan kitaplar.
lerinde, sornun yerini gvenin ald baklarm
bana evirerek:
- Kei, in'e gitmi, biliyor musunuz ? dedi. Se
sinin tonunda, retmenine kar duyduu snrs:z hay
ralkla sayg besbelliydi.
Mme Floche'un ta oca dedii noktaya varmtk.
oktanberi kullanlmadndan, tepenin yamacnda, al
larn ardnda gizlenen bir maaraya dnmt buras.
Batmak zere bulunan gnein lndrd bir kayaya o
turduk. K'ru orada bitiyordu. it yoktu ama. Kk bir
parmakln kestii, dikine inen bir yolu solumuzda b
rakmtk. evrenin olduka dik eimi buray ken:iliin
den koruyordu.
- Ya siz, Casimir? Hi geziye ktnz m siz? diye
sordum.
Karlk vermedi, ban nne edi... Ayaklarmzn
altndaki vadiyi glgeler kaplamt. Gne, nmz:eki
manzaray snrlayan tepeye demeye balamt. Tav
oan delikleriy!e deili bir tmsein stnde bir yn me
oe, kestane aac vard. Bu, biraz oka duygulu man
zara, yrenin tekdzen gevekliinden ayrlveriyordu.
Casimir birdenbire:
- Tavanlara bakn! diye bard.
Sonra parmann ucuyla aal gstererek:
- Bir gn, kelle birlikte oraya gittim ben, dedi.
Dnte, st yosunlarla kapl bir glcn yann-
dan getik. Casimir'e bir a yapp, kurbaa avlamasn
retmeye sz verdim . .
Ne saat dokudan ileriye gidemiyen o ilk geceden, ne
de sanrm, ondan (ncekilerden pk deiik gemiyordu
geceler. Yemek biter bitmez salona dnyorduk. Gratien,
biz sofradayken orann ateini yakyardu. Kakmal bir
masann ucuna konmu kocaman bir lamba, hem masa
nn br ucunda, baronla keiin oynadklar tavlay, hem
de stnde bayanlarn dou biimi, hareketli bir bezle
daldklar tek ayakl yuvarlak masay aydnlatyordu.
Mme de Safnt-Aureol, ilk gece:
M. Lacase, Paris elencelerine alktr; oyalan
mamz phesiz, biraz yavan bulacaktr, demiti.
O arada, M. Floche, atein banda bir koltukta u
yuklar ; Casimir ise dirsekleri masaya dayal, ba elle
.
nce kestikleri dallar, kmp onun evresi
ne ylard.
-Byle bir aa ne eder, biliyor musunuz? Tam on
iki pistoles. Onlar ne veriyor, biliyor musunuz ? Buna da,
ttekilere de ... Yz sonus.
Buraga on francs'lk sikkelere pistoles dendiini bil
miyordum; ama bilgi istemenin sras deildi imdi. Gra
tien'in sesi bouk bouk kyordu. Ona dndm; elinin
74
I S A B E L L E
tersiyle yzndeki teri ya da gzyan sildi, sonra yum
ruklarm skarak:
- Haydutlar! diye haykrd. Haydutlar! Baltalar
nn, nacaklarnn sesini duyunca deli oluyorum; her vu
ruta aklm bamdan alyorlar; yetiin ! lrz var! diye
barmak istiyorum.
o
"'