Вы находитесь на странице: 1из 13

BERGSONUN HAKKAT ARATIRMASINDA SANATIN FONKSYONU

Hseyin AYDODU Sanat bizi Gerekliin ta kendisiyle kar karya brakr. Bergson, Glme
zet: Bir hakikat araycs olan Bergsonun sisteminde mutlak varlk Tanrdr. Ona gre, varlk, sanatsal bir alm gsterir. Evren de bu sanatsal almn bir sahnesidir. Yeter ki, onun dilini zp onunla iletiime geebilelim. Bu dili zmenin yntemi ise sezgidir. Sezgi kendini sanatta estetik sezgi olarak temsil eder. Bergsona gre, hakikate ulamann bir yolu, bir merdiveni olan sanat, gerein dorudan doruya grndr; ancak, nesnelerin ve olaylarn d grn deildir. Hem materyalist-mekanist sanat hem de realist sanat, nesnelerin ve olaylarn d unsurlarn ve de fayday ne kardklar iin insan hakikate ulatramaz. nsan hakikate ulatracak olan sanat, her trl menfaat kayglarndan uzaklam olan yaratc-idealist sanattr. Anahtar Kelimeler: Henri Bergson, hakikat, sezgi, estetik, sanat

dealist yaama felsefesinin en nemli dnrlerinden biri olan Henri Bergson XX. yzyla kadar varolan felsefe geleneinin dna karak bata metafizik olmak zere bilgi teorisi, etik ve estetik gibi disiplinlere yeni bir bak as ve sistem getirebilmitir. Onun, felsefedeki bu yeni sistemi sezgicilik (endisyonizm)dir. Bu sistemi ustalkla tm felsefesinde kulland iin, metafizii, bilgi teorisi ve etii gibi estetii de bu sistemin bir uzants ve almdr. Ancak, Bergsonun, hakikati aratrma tarz hep sanatkrca olmasna ve sistemini sanatkrca ilemesine ramen hibir konuyu ve sorunu zel olarak ele almad iin, ak ve seik bir sanat felsefesi de ortaya koymamtr. Onun, zellikle de sanat felsefesi asndan ak bir sorgulamay ve izah ortaya koymamasnn nedeni felsefesinin niteliinden kaynaklanmaktadr. Bergsonun sistemi hakikati kavramak, onu nce kendi kendisinin iinde, sonra da farkl bir zamanda onun dnda tekrar yaamak zerine kuruludur. Bu, onun iin, kendi kendini gerek mahiyetinde ve d dnyay i hayatnda kavramak demektir. Nesneler zekdan hareketle dilsel ya da kavramsal simgelerden yola karak dnlemez. Akl ve zek ile sadece nesnelerin glge resimlerini elde edebiliriz. Yani, bunlarla nesnelerin biimlerine ilintili bilgi elde ederiz, bu yzden onlar greceli olarak tanrz, mutlak olarak kavrayamayz. Bunun nedeni ise, zeknn hem nesneye hem de bilen zneye dayanmasndan dolay ona dayal bilginin her zaman snrl bir geerliliinin

Ar.Gr., Atatrk niversitesi, K.Karabekir Eitim Fakltesi, OSAE-Felsefe Grubu r. ABD.

olmasdr1. Nesneleri gerek olarak tanyabilmemiz iin kendimizi, akl, nesnelerin dna karmamz gerek. Bunu ise ancak ve ancak sezgi ile yapabiliriz. Saf sezgi ile mutlak yetkinlii iinde hakikati ele geiririz ve kavrarz. Mutlak olana bu btn nfuz edi ise metafiziktir. Bu arayta mutlak varlk da Tanrdr.2 Biz bu mutlak hakikati isel bir sezgi ile hem i dnyamzda hem de d dnyada tasavvur edebiliriz. Zaten uurlu bir eylemle ona doru hareket ediyoruz ve onun eylem dnyasnda her eyi onda yayoruz. Tanrnn zerine bilgimiz eksik olmasna ramen hibir zaman dsal ve grece deildir. Hayatn kendi derinlerinde olmasna ramen biz ona i sezgi ile nfuz edebiliriz. Bu durumda Bergson iin hakikati yaamak demek ...ilkin dnyann hakiki realitesini yaamak ve neden sonra ondan yola karak Tanrnn bundan baka bir ey olup olmadn grmek demektir...3 Bunu kavrayabilmenin, grp yaayabilmenin yollarndan biri de ahlk ve dinden sonra sanattr. Bunlar insan kurgusal akl ve maddeden kurtararak derece derece hakikate ykseltip onunla yzletirir. Bu da sanatkrca bir yaam; felsefeyi, zellikle de metafizii gerektirir. Bergson iin sanatkrca yaam demek, metafizikte birbiri iine girmi olan halkalarn ya da ksmlarn birbirleriyle uyumu, onlarn canl birlii demektir. Sanatkrca lt hem bilincin doasn tantr hem de insan akl ve i sezgi ile birletirerek hakikatin yaanmasn salar. Bergson, sezgi (intuition)yi tm felsefesinde yntem olarak kulland iin ncelikle onun felsefesinde sezginin ne olduunu bilmek gerek. Onda, sezgi, gerei kavrama melekesi ve kendinde tek olan eyle bir olmak iin kendimizi o eyin iine yerletirmemizi salayan bir tr rasyonel duyumdalk olarak bir anda yakalama, kavrama; yaln bir edim olarak sezme ve sezip kefetme yetisidir.4 Saf sezgi blnmez bir btnlktr, yine saf sezgi, i ya da d, blnmez bir srekliliktir...5 Bergsona gre, felsefe ve metafiziin bilgisine gtren ey, insana zg ve zel bir aba ile harekete geirilebilen sezgidir. Bu yzden gereklii de ancak dolaysz bir ekilde ieriden sezgi kavrayabilir. Bu sezgi duyusal bir sezgiden ziyade zihinsel ya da entelektel sezgi (intuition intellectuelle)dir. Bergsonda sezginin felsefe, metafizik, ahlk, din ve bilim gibi hkim olabilecei deerler dnyas vardr, bunlardan biri de sanattr. Sezgi, kendini sanatta estetik sezgi olarak temsil eder. Bergsonun, estetik sezgi olarak ifade ettii bu sezgi, dn idrakidir ve dmzda ferd olan (individual) aratrr. Estetik sezgi, eyann karakteristiini tekil eden derin birlii yakalamamz, kinatn ruhu ile birletirmemizi, realiteyi

M. Horkheimer, Geleneksel ve Eletirel Kuram (eviren: Mustafa Tzel), stanbul, Yap Kredi Yay., 2005, s. 167. 2 E. Ott, Henri Bergson -Modern Dinin Filozofu- (eviren: Sedat Umran), stanbul, Birey Yaynclk, 2005, s. 8-9. 3 A.g.e., s. 10. 4 H. Bergson, La Panse et Le Mouvant, Paris, Librarie Flix Alcan, 1939, s. 205-206, 208. 5 H. Bergson, Matitre et Mmoire, Paris, Presses Universitaires de France, 1997, s. 203.

180

btnl halinde yaamamz6 temin eder. Yani estetik sezgi, tabiatla dnce ya da ideal ile reel arasndaki ezeli uyumu meydana karmak ve tamamlamak iin benliin tabiatla kaynamasdr. Bu ise, ancak sre ile gerekleebilir. Bergsona gre, her deiimin, yaratc evrimin varlk kazanmas iin bir sresi vardr. Sre, bo mekna dair soyut bir kavram ya da pratik ve deneyime dayal srekli bir izgi gibi bo bir nitelik deildir. Sre, bir kuvvettir; tm yaamn yaratc, sevk edici kuvveti olarak lan vital (yaama atlm)i yaratmtr. Sre, her eyin zdr, gereklii var edendir; her eyi var eden olarak hem nesnelerin hem de varlmzn temelidir. Benimizin, i yaammzn gereklii sreden baka bir ey deildir. Sre, matematiksel zaman gibi ayrk anlar, noktalar ya da atomlardan olumaz. Matematiksel zaman ardk hareketlerin bir bzmesi olarak akp geer. Oysa sre, yaamda akt iin, ne matematiksel bir ifadedir, ne de bir alg psikolojisidir. O, sre iinde genileyen durmak bilmeyen bir aktr. te, gereklik, her eyi iine alan bu aktan baka bir ey deildir. Srenin filozofu olan Bergson, bu grn ...eyler yoktur, yalnzca eylemler vardr...7 eklinde ifade ederek tabiatta srekli ve kesintisiz bir evrimin ve geliimin olduunu vurgular. Sezgi ayn zamanda ontolojik bir deerdir de; her eyin bir sresi var olduundan sreyi her zaman bir baka srenin perspektifinden alglarz ya da sentezleriz. Akl indirgeyici olduu iin bunu kavrayamaz, bunu kavrayacak olan sezgidir, sezginin insandr; yani metafizikiler ve mistikler gibi sanatlardr. te, bu alglama ya da sentezleme alanlarndan biri de sanattr. nk sanat, gemi deneyimlerimizin ortak paydas olarak hem paralanmaz bir sezginin rn olarak hem de ekolojik ve toplumsal olarak kurulur.8 Bergsonda hakikat adeta gzel ile zdelemitir. O, sanatta zek ve sezgiyi bir duygu olarak algladndan gzellii de bir duygu olarak alglar. Yalnz, gzellik duygusu zek ve sezgiden ayr bir duygu deildir, onlarla btnleen bir duygudur. Btn dier duygular gibi gzellik de estetik bir karakter tar.9 Sanatn duygusu akn ideler gibi zihin dnda deildir. Gzel tabiattan nce, nesnelerden nce var olduu iin, gzellii uzaklarda deil, kendisinde, onun uurlu bir alma ile meydana getirdii eserlerde aranmaldr. Bu aray ve i sezgiyle insan, tabiata dolaysyla da hakikate derece derece iner.10 Bylece sanat, kendini geniletecek bir deiim, eylem ve varlk haline gelir. Bu ise srenin sre ierisinde genilemesiyle olur. Bu durumda sanat, meknda oturan maddeden mekn dnda bulunan ruha bir geitir. Metafizikte onlar arasnda gerekleen ara geilerden birini de sanat
6 7

N. Topu, Bergson, stanbul, Hareket Yaynlar, 1968, s. 93. H. Bergson, L volution Creatrice, Paris, Presses Universitaires de France, 1991, s. 249. 8 P. Goodchild, Deleuze & Guattari -Arzu Politikasna Giri- (eviren: Rahmi G. dl), stanbul, Ayrnt Yay., 2005, s. 52-53. 9 H. Bergson, Essai sur Les Donns Immediates de La Conscience, Paris, Librarie Flix Alcan, 1912, s. 12. 10 A.g.e., s. 10-11.

181

yapar. Bu yzden hakikati uzaklarda deil tabiatn kendisinden, tek tek varlklardan balayarak aramalyz. Gzeli tabiatta mevcut ve sanatkrn buradan bulup karaca bir ey olarak deil de onu, tabiatn bir yz, sanat da bu yzn kefi veya kopyas (glgesi) gibi grmek yerine hayatn bir gerei olarak grmeliyiz, ondan ayr dnmemeliyiz. Bu da gsteriyor ki, Bergson felsefesinde Tanr estetik bir alm gstermektedir. Buradan hareketle Bergson, sanatn hayatla olan genel ilikisinin belirlenmesini ister. nk bu ilikiyle hakikate giden yol da aralanm ve alm olacaktr. Zaten tm sanat rnleri (iir, mzik, dans, resim, heykel, seramik, tiyatro, mimari vs.), bu gzerghta, hayatla sanat arasnda sallanmaktadr, gidip gelmektedir.11 Bergsona gre, gzellik ya da gzel olan ey sanat eserinin kendisinden deil de hakikatin, birliin bir uzants olarak ortaya kar. O, bu grn Glme adl eserinde komii tahlil ederek izah etmeye alr. Bergsona gre, insana zg olan komik, ekilsel, hareketsel, jestsel, durumsal, szsel veya karakter eklinde ortaya kabilir. rnein sokakta koan bir adamn aya taklp dmesi, salam bir sandalyeye oturduunu sanan birinin anszn dmesi, yaz yazan bir adamn kalemini hokkasna daldrd zaman iinden amur kmas ya da Mollairein tiyatroda yapm olduu Cimri ve Kumarbaz tiplemeleri gibi. Tiyatroda yaplm olan byk tiplemelerin aksine, zellikle yukarda ifade edilen durumlar sonucu ortaya kan glme, mekanik bir katlktan baka bir ey deildir. Komikte her eyi, madde ve biimi, neden ve vesileyi salayacak kii insann kendi olmaldr12. Bu tr rneklerde gzelin z olan saf zek, incelik ve ruh yoktur, bunlar sadece rastlantsal hareketler, ekiller ya da durumlar sonucu olumaktadr. Yaratc eylemler ve tiplemeler sonucu oluan komikte ise, insan artk var olmayan eyleri grmeyi, artk kmayan sesleri duymay, yerinde olmayan eyleri sylemeyi, ksacas bugnn gereini rnek alacak yerde, gemi ve dsel duruma ayak uydurmay13 srdrr. u halde komik denilen ey nesnelerin, olaylarn, ekillerin ya da ilikilerin karlkl etkileiminde ortaya kan, mekanik hareketler sonucu oluan gln olana glme deildir. Srf ekle dayal olan mekanik, taklidi bir glme komik olayndaki mizahi mesaj (anlam) veremez. Bu mesaj verecek olan yaratc komiktir, dolaysyla da yaratc mizahtr. Ayn ekilde bir sanat rn de taklidi deil yaratc bir sanatn rn olmaldr. Taklidi olan sanat tam olarak gerei yanstmaz. Taklidi sanat makinenin grn ve almas gibi sadece tekrar olan ve grnen olaylar verir, olayn arka boyutunu aktarmaz, hakikatin kendisini veremez. Oysa yaratc sanat, realiteyi yanstr ve insan hakikate doru srkleyerek ierisine nfuz etmesini salar. Bu yzden Bergson, sanatta taklidi ve yaratc unsurlar birbirinden ayrarak srekli yaratc sanat ve sanat rnlerinin peinden koar. Demek ki,
11 12

H. Bergson, Glme (eviren: Yaar Avun), stanbul, Ayrnt Yaynlar, 1996, s. 20. A.g.e.,s.15. 13 A.g.e., s.15.

182

bir sanat eserinin ya da sanat eserlerinde veya olaylarda gzel olann ortaya kmas iin o sanat eserinin gerekle mmkn mertebe uyumas gerekir. Eer uyumazsa hem sanat eseri hem de komik rneinde olduu gibi gzel olan gereklemez. Gzel olduu iddia edilen sadece ruh ve anlamdan yoksun, algsal boyuta hitap eden biimler ya da ritmik hareketlerden bakas deildir. Buna karlk ruh ve anlam kaygsyla yaayan insanla herhangi bir nesne, rnein insanla bir kukla birbirleri iine ne kadar tam tamna girerse komiin tesiri o lde byk, sanatkrn sanat da o lde baarl olacaktr.14 Bu da gsteriyor ki, Bergsonda gzellik, hakikatin bir uzants ve almndan baka bir ey deildir. Bu sanat formundan uzak olan bir sanat, zde estetik fenomenlerden de uzaktr. Bundan dolay o, sanatta tumturakl soyutlamalara dayal estetik fenomenlere ve ikiyzl sanat anlaylarna kardr.15 nk sanat eserindeki ruh ve anlamn, estetik fenomenlerle birebir uyumas gerekir. Srf meta kayglarndan dolay estetik fenomenler ilenmemelidir. Byle bir sanat, bizim maddeye saplanp kalmamz salayacaktr. Bergson, sanat taklit olarak grmedii gibi, onda, sanat denilen her olay tekrarlardan ibaret de deildir. Ona gre, tekrar denilen olaylar hibir zaman sanat deildir ve hakikati veremez. Herhangi bir sanat eserindeki tekrar unsurlar taklidi de beraberinde srkler. Taklitler zerine kurulan her sanat eseri, bir tekrarlar zinciri olacandan hakikati yanstmaz. O, bu dncesini yine komikle ilgili tabiattan karlatrmal olarak vermi olduu rnekler zerinde aklar: Eer jestlerin taklidi kendi bana gldrc olsayd testereyle odun kesmek, bir rs zerine vurmak ya da hayali bir zilin kordonunu ekmek gibi mekanik ilemlere kaydrlarak yaplrsa daha da gln olacaktr...16 Buradaki glnln nedeni, komiin znde kabaln var olmasndan dolay deildir. Kiinin yakalam olduu jestlerin basit bir ileme balanmasndan dolay, gerekte mekanik olmad halde mekanikmi gibi grnmesinden dolaydr. Bylece Bergson, sanat mekanik olan tekrar hareketlere balamayarak sanat eserlerinin ve olaylarnn alg yanlmalarnn sonucundaki duruma deil de arka boyutuna; yani, ruh ve anlam boyutuna dikkat ekmektedir. nk gerek sanatsal unsurlar ve gzel oradadr. Onlarla btnlemi bir sanat insan hakikate doru ynlendirecektir. Bergson, sanatla canl yaam arasnda da sk bir iliki kurarak sanatta tekrar olaylarn olamayacann nedenini canl yaama balar. Ona gre, canl yaamda tekrar olaylar, yineleme olmaz. Eer hayatta tekrar varsa ya da birbirlerine tam benzer nesneler ve olaylar varsa o zaman canl bir eyin arkasnda ileyen mekanik bir ey vardr demektir.17 Oysa sanatta, tabiattaki gibi tekrar denilen olaylar yoktur. Eer, sanat, tekrar denilen olaylar sonucu
14 15

A.g.e., s. 23-24. V. Janklvitch, Henri Bergson, Paris, Presses Universitaires de France, 1975, s. 79. 16 H. Bergson, Glme, s. 25. 17 A.g.e., s. 25.

183

olmu olsayd tabiat bir makine olmu olurdu. Bu durumda sanatn grevi tabiattaki otonom hareketleri yanstmak deildir. O halde sanat, hayatn menfaat perdesinden syrlarak olduu gibi grnmesidir...18 Baka bir ifadeyle sanat, ...realitenin dorudan doruya grndr...19 Sanatta sezgi de budur. Sanattaki bu yeni tanm ve yaklamyla Bergson, hem kendini hem de sanat materyalist-mekanist bir sanattan kurtarm olur. O, bunu, metafiziinde kullanm olduu yntemi estetiine de aktarmasyla salamtr. Bergsona gre, sanat, d dnyada insana umduundan daha ok nitelik ve ayrnty yakalattndan onu hakikate doru ynlendirir. Bununla birlikte sanat, insann kavrayn da genileterek imdisini zenginletirir. Ancak, sanat bunu belli bir dereceye kadar baarabilir, bu dereceden sonra tek bana ne kavray geniletebilir, ne de imdiyi aabilir.20 Bunlarn gerekleebilmesi iin estetik sezginin sre ile birlemesi gerekir. Artk, byle bir sanatta keyfi alkanlklar yoktur; gerek yaanm deneyimler vardr. Bu deneyime ise d dnyann (fenomenal dnya) bilgisinde deil, srenin bilgisinde rastlanr; nk gerek deneyim yalnzca burada gerekleir. Bu durumda sanat, insana ...alg yetilerinin yaygnlamasnn mmkn olduunu...21 gsterir. Bylelikle insan, bu sanat aracyla gerein bilgisine ulam olur. Bergsona gre gereklii duyularmzla dorudan doruya alglasaydk, nesnelere ve kendimizle dorudan iletiime girebilseydik sanata gerek kalmazd ya da hepimiz sanat olurduk; hepimiz romanc, air, ressam, heykeltra, mziki olurduk. Ne var ki, biz ou kez, kendi ruh halimizin yalnzca da vurulmu biimini fark ederiz. Bu yzden her zaman ruh(umuz) ile tabiat arasnda srekli bir uyum kuramyoruz, hakikate nfuz edemiyoruz. Duygularmzdan yakalayabildiimiz sadece sanat eserlerinin kiisellikten uzak nesnel grnleridir; yani, nesnelerin algsal boyutudur. Bu yakalayla da biz gerekle ba baa kalamadan o, elimizin altndan kap gitmektedir. Aslnda ruhumuz evrenle birlikte srekli mziin nameleri, ritimleri gibi titremekte ve iimizde varln da srdrmektedir, fakat hi birini ak seik kavrayamyoruz. nk tabiat ile aramza, kendimiz ile kendi bilincimiz arasna her an bir perde giriyor. nsanlarn ou iin bu kaln bir perde, ama sanatlar iin pek ince saydam bir perdedir. Sanatlar mistikler gibi, bizim iin, bu perdeyi aralayp kaldrrlar. Onlarn bu srete hareket edecekleri, eylemleri zerinde ilerleyecei yollar nceden izilmitir. Bunlar tm insanln onlardan nce getii yollardr. Sanatlar bu gzerghta tabiat ile ruh arasndaki uyumu salarlar. u halde sanatn konusu tabiat ile ruh arasndaki skneti ve uyumu

18 19

N. Topu, a.g.e., s. 23. A.g.e., s., 93. 20 H. Bergson, La Panse et Le Mouvant, s. 198. 21 A.g.e., s. 171.

184

salamaktr.22 Bunu her insan salayamad iin de sanatya ihtiya duyuyoruz. Sanat sradan insan deildir, o, akldan sezgiye nasl geilebileceini gsteren kiidir. Sanat insanlarn ounluuna oranla daha dolu olan, gerekliin srekli oluumunu kavrayp bunu herkesle paylaacak bilinlenme dzeyine erimi kiidir. Sanat, yaratc sfatn bu kiide kazanr. Sanat bu gle varln ve evrenin tmne canllk veren lan vitala katlr. Herkes lan vitali, dorudan bir duygu, tm sre dzeylerini geen ve bir an iinde tm yaam cisimletirebilen bir yaratc kuvvet olarak onu hissedemez. Sanat onu hissedebilen snrl insanlardan biridir. Onun yaratc kuvveti, snrl bir insann ve toplumun kuvveti yerine, tm yaamn kuvvetini temsil eder. Bu dzeyde ...sanat ve onun ortaya koyduu yaptlar karsnda duyumsadmz estetik heyecan bizi sezgiye yceltir...23 Ksaca, sanat, sezginin insandr, gerei bize gstermek iin gren gzdr; filozof gibi hakikate, tek olana, zel olana alk olan gzdr.24 Baka bir ifadeyle sanat, her insan iin gerein kapsn alan ve aralayan gzdr. Demek ki, sanatn konusunu tam olarak ileyip gerekletiren kii, sanatnn kendisidir, ondan bakas deildir. Sanat, gerein dorudan doruya grn olduu gibi sanat da bu gerei dorudan doruya gsteren gzdr. Bu da Bergsonun sisteminde hakikatin tek olmas gibi sanatn da tek ve zel olduunun bir gstergesidir. Bergsona gre, sanat, gerein dorudan doruya grn sanat da bu gerei dorudan doruya gsteren gz olmasna ramen, ne her sanat, ne de her sanat bunu baaramaz. rnein, materyalist-mekanist sanat bunlardan biridir. Materyalist-mekanist sanat, ruh ve ahsiyet ile onlarn kuvvetlerini uyutarak eylem alanlarn daraltr. nk bu sanat anlay ...lokal ve yzeysel bir sanat...25 olduundan insan gerek anlamda zgrletirmeyerek maddenin hakimiyeti altna sokar. Avrupada burjuva snfnn ortaya kmasyla birlikte estetik, teorik ve kurgusal bir kategori anlayna brndrlr. Bunun sonucu olarak da sanat rnleri birer meta haline dnr. Bu eserler, adeta, zelde hibir ey ve hi kimse iin var olmayan ideolojik birer aygttr. Artk bunlar sadece grkemli bir ekilde kendileri iin var olan, rasyonalize edilmi olan eserlerdir.26 te, bu yeni estetik anlay, tepkisel olsa da, materyalist-mekanist sanat etkiler. O da maddeci bir dnce akm ierisinde sanata kuramsal ve indirgeyici bir adan bakarak estetii ideolojiletirecektir. Bu estetikte estetik fenomenler sadece alglara hitap edecektir. Materyalist-mekanist unsurlardan arndrlm olan bir sanat ise, onun, uyutmu olduu ruhu ve ahsiyeti yeniden uyandrarak, hem insan ifade edilen
H. Bergson, Glme, s. 78-79. B. Lenoir, Sanat Yapt (eviren: Aykut Derman), stanbul, Yap Kredi Yaynlar, 2003, s. 17. 24 A. Timuin, Estetik, stanbul, nsancl Yaynlar, 1998, s. 81-82. 25 V. Janklvitch, a.g.e., s. 79. 26 T. Eagleton, Estetiin deolojisi (eviren: Blent Gzkn), Ankara, Doruk Yaymclk, Tarihsiz, s. 22.
23 22

185

duygu ile kaynatrr hem de telkin edilen fikre katlacak bir hale getirerek bir taraftan insan zgrletirir, bir taraftan da insan rasyonaliteden ve maddeden kurtararak aralanm olan kapdan ieriye sokar. Bunu gerekletirecek olan sanat ise, yaratc evrimin bir sreci olan yaratc-idealist sanattr. Bu durumda Bergsonda sanatn amac, insanla tabiat arasna girmi olan perdeyi ortadan kaldrmaktr. Yalnz, her insan sanat olamayaca gibi her sanat da insanla tabiat arasna girmi olan bu perdeyi ortadan kaldramaz. nk sanatlar hakikat ile insan arasndaki rty sadece tek yandan kaldrabilir. Bunun nedeni ise, sanatnn sanatta duygu olarak adlandrdmz ynlerden yalnzca birine yetenekli olmasdr. Yani, her alg bir duyu sonucu meydana geldiine gre her sanat da sanata duygularndan ancak biriyle ve yalnz onunla baldr. Sanatlarn sanata olan yeteneklerinin ayrl da buradan ileri gelmektedir. Ayn ekilde sanatlarn eitliliinin nedeni de zde bundan kaynaklanmaktadr. Kimi insan renklere, kimi biimlere, kimi de ritimlere balanr. Bunun sonucu olarak da kimi ressam, kimi air, kimi heykeltra, kimi de mzisyen olur. Bunlarn hepsi bizim admza bizleri gerekliin kendisiyle kar karya brakrlar. rnein, mzisyen insanlarn en derin duygularndan daha derin baz yaam ve soluk alma ritimlerini yakalayarak insann bunalmlarna, cokularna, umutsuzluklarna ya da umutlarna bal olarak deien yaam yasasn oluturur. Sanattaki bu eitlilie ramen, ancak, materyalist-mekanist sanat anlayndan; yani, maddi duygulardan ve her trl faydadan kurtulmu olan sanat insanla tabiat arasna girmi olan bu perdeyi aralayabilir. Ayrca sanat idealist dahi olsa yeteneini sadece kendisi iin deil de bu ba kurmak iin gayret ederse bunu baarabilir, aksi halde baaramaz. Bylece sanatn amac gereklemi ve tabiatta var olan gerek sanatsal anlam ortaya km olur. Ressam ve air bunun en gzel rneklerinden biridir. Ressam; ...renklere ve biimlere balanr, rengi renk iin, biimi biim iin sever; renkleri ve biimleri kendisi iin deil, renkler ve biimleri iin alglar; bu nedenle de nesnelerin biim ve renkleri arasndan bunlarn i yaamnn saydamlatn grr; bu yaam, daha nce ne yapacan bilmeyen algmza yava yava sokar;...bir an iin gzmzle gereklik arasna giren o biim ve renge ilikin nyarglardan bizi... kurtararak sanatn bize tabiat amlamak olan en yce tutkusunu gerekletirir. airler ise, kendi ilerine kapank olsalar da herhangi bir duyguyu darya vurduran pek ok etkinin ruhsal durumunu aramaya karlar. Bu arayta grecekleri eylerin iinden birok eyi bize gstermeye alrlar, dilin hibir ekilde anlatamayaca eyleri esinlerler.27 Bergson, hakikati tek ve bir btn olarak grd gibi sanat da bir ve btn olarak grdnden sanatn trlerini birbirlerinden ayrmaz. O, her sanat trnn; resim, heykel, mzik, iir, tiyatro, seramik ve mimari gibi sanat eitlerinin tek arzusunun, pratik iin faydal olan sembolleri, itibar, toplumun kabul etmi olduu gelenekleri bir tarafa brakarak insan gerein kendisiyle
27

H. Bergson, Glme, s. 81.

186

yz yze getirmesi olarak grr. Bergsona gre, sanatta realizmle idealizm arasnda grlen kavga, ite, bu nokta zerinde ortaya kan yanl bir anlamadan domutur. Ruhta idealizm olduu srece sanat eserinde realist unsurlarn olmasnda problem yoktur. Yeter ki, sanattaki bu grn kendisini fayda karndan tamamyla kurtarabilsin. Bu da hem uurun hem de duyunun anadan doma bir gnl temizliini ve idealizm denilen gayri maddi bir yaamay ve almay gerektirir. Ancak realist sanat bazen ya maddi alglara ya da faydaya kayaca iin bunu her zaman gerekletiremez. Demek ki, herhangi bir sanat eserinde realist bak alar olabilir; fakat ruhunda mutlaka idealizm olmaldr. Bunun iin gereklii bizden gizleyen her eyi sanattan uzaklatrmalyz. Sadece byle bir sanat eseriyle geree temas olunabilir. yle ise, szcklerin anlam zerinde oynamadan diyebiliriz ki ruhta idealizm varsa, yaptta da gerekilik vardr; gerekilikle yeniden iliki de ancak idealizm sayesinde kurulur.28 Bergsonun sanat anlayndaki bu olmazsa olmaz idealist tutumu onun sre felsefesinden ve idealizminden kaynaklanmaktadr. Bergsona gre, her sanat gerekle dorudan doruya temasa geemez. Gerekle temasa geebilecek sanat, ancak yaratc-idealist sanattr. Byle bir sanatn da belli bal zellikleri vardr. Bu zellikler unlardr: Birinci zellik; sanat her zaman tek ve zel olan hedef edinmelidir. Saf sezgi somut ve tek olan aradna gre sanatta da estetik sezgi tek ve zel olan aramaldr. rnein, ressamn, tablosunda tespit ettii ey, belli bir yerde, belli bir gn ve saatte grlp de bir daha grlmeyecek olan renkler olmaldr. Ayn ekilde airin ...dile getirdikleri de kendisinin, yalnzca kendisinin olan, bir daha hi yaanmayacak... olan ruhsal durumlar olmaldr. Dram yazarnn ise, gzlerimizin nne serdikleri ... bir ruhun al, canl bir duygu ve olaylar rgs, nihayet bir kez ortaya kp da daha hi kmayacak olan bir... ey olmaldr.29 Bu duygularn hepsine genel adlar veremeyiz. Artk, bunlar baka bir kiide, ruhta ayn ey olamazlar, nk bireysellemilerdir. Herhangi bir sanat eserinde ortaya kan bu duygular baka bir ruhta ya da kiide hibir zaman ayn halde olamaz. nk sanat eserlerinde temsil edilen duygular, sadece, o sanatnn duygulardr, bir bakasna ait duygular deildir. u halde, herhangi bir sanat eserini ortaya koyan yalnzca o sanatnn kendi duygulardr. Bergsona gre, eer burada bir yanl anlama meydana geliyorsa bunun sebebi, birbirlerinden farkl olan iki eyi; yani, nesnelerin gereklilii ile bunlara ilikin yarglarmzn genelliini kartrmamzdan dolaydr. u bir gerek ki, bir duyguyu genel olarak gerek kabul etmek bu duygunun genel bir duygu olduu sonucunu karmaz. rnein, Hamlet kimi ynleriyle bakasna benziyorsa, bizi ilgilendiren bu ynler deildir. Bu gibi kiilerin evrensellii kendilerine evrensel bir model olarak canl gzyle baklmasndandr ve sadece bu anlamda
28 29

A.g.e., s. 81-82. A.g.e., s. 83-84.

187

evrensel gerektirler. Dier ...sanat rnleri iin de ayn ey sylenebilir. Bu rnlerin her biri zeldir, genel deildir; ama dehann damgasn... tadklar srece ...herkese benimsenecektir...30 Demek ki, sanatlarn grdklerini biz tekrar gremeyiz. Eer sanatlar ciddi olarak bunlar grebiliyorlarsa ve bizler iin perdeyi aralamada aba harcyorlarsa, biz, sadece onlar tasvir edebiliriz. Onlar yaamak istiyorsak araladklar perdeden ieriye girmeliyiz. kinci zellik; sanat eitli sanat eserlerini meydana getirirken o sanat eserlerini kendi alanlarnda konuturup canlandrabilmelidir. Bergsona gre, bir sanat eserini gzel hale getiren o eserin sanata zg olan dille konuturulabilmesidir. Bu zellik ierisinde ortaya koyulmayan bir sanat sama bir durum sergiler. rnein, yukarda da ifade ettiimiz gibi herhangi bir durum, hareket, ekil, karakter veya olay sonucu komiklik (glme) gerekleebilir. Ancak bu, insanla tabiat arasndaki perdeyi ortadan kaldrmaya ynelik olabilecei gibi sadece samalktan dolay meydana gelen bir komiklik de olabilir. Bu gibi bir komiin sanat asndan hibir gerei ve gzellii yoktur. Bu yalnzca saduyunun bir eit altst oluudur, ...fikirlerimizi nesnelere uyduracak yerde, nesneleri sahip olduumuz bir fikre... uydurmak iddiasdr; ...grdmz eyleri dnmek yerine, dndmz eyleri... grmektir. Buna karlk saduyu tm anlarmzn yerli yerinde braklmasn ister. Saduyu, herhangi bir sanat eserine uygun olan any, o andaki durumun arsna cevap verecek ekilde her zaman sanatsal olan ve sanatsal anlam ortaya karr.31 Bu dncesiyle Bergson, sanatta gln olan irkin olandan ayrarak sanatta irkine yer vermemi olur. Bergson, bunu, estetik haz kaygsyla deil de sanatta sezgiyle birlikte zek unsurunu da aramasndan dolay yapmtr. Bundan dolay o, her sanat eserinde olduu gibi komik olaynda da bata sezgi olmak zere zek unsurunun tesirini de aramaktadr. nc zellik; sanat fayda gzetmelidir. Bergsona gre, ...fayda gzetmeyen sanat, fayda gzetmeyen saf dnce (spculation) gibi lkstr...32 Burada onun dile getirmi olduu fayda pragmatizmdeki fayda deildir. O, btn bir felsefesinde olduu gibi fayda kavramn ego merkezli menfaat, bireycilik iin kullanmaz; tam tersine estetik sezgiye, topluma ynelik fayda anlamnda, baka bir ifadeyle hakikate ynelik fayda anlamnda kullanr. Yani, Bergson, sanatta fayda kavramn bireycilike ynelik fayda anlamnda deil de bireysellike ynelik fayda anlamnda kullanmaktadr. Ona gre, sanatta fayda bu anlamda ilerse gerek bireysel sanat eserleri ortaya kar, aksi halde kamaz. Drdnc zellik; sanat, toplum ve sosyal yaantlardan ayr olarak ele alnmamaldr. Toplumun kendi tutku ve kuvvetleri vardr. Bunlardan biri de
30 31

A.g.e., s. 84. A.g.e., s. 94. 32 H. Bergson, Lvolution Cratrice, s. 45.

188

sanattr. Toplumdaki bu tutku ve kuvvetler varlktaki gibi birer zgrleme eylemi olarak yaratclk biiminde ortaya kar. Sanatn bu zelliini en gzel glme eyleminde gzleyebilmekteyiz. Bergsona gre, glme, sosyal hayatn d yzndeki isyanlar olup bu sarsntlarn oynak biimini izer. Bunun iin sanat, kltrel pratiin toplumsal bandan koparlmamaldr, doal ortam olan topluma yerletirilmelidir33. Bu da gsteriyor ki o, sanat toplumdan ayr olarak ya da herhangi bir snfn (rnein aristokratik bir snfn; burjuvazinin) lks bir zevki, o snfa ait bir zellik ve faaliyet olarak grmez; aksine, toplumsal yapnn temel bir boyutu ve yaratc evrimin bir sreci olarak grr. Bunun iin Bergson, sanat, sanat iindir tezini deil de sanat, toplum iindir tezini savunur. Ona gre, sanat, sanat iindir tezi insanda tabiatla hakikat arasndaki perdeyi aralayamaz. Yalnz, Bergson, srf herhangi bir eyi korumak kaygsyla toplumda geleneksel yapnn srarla korunmasndan yana deildir. nk ona gre, bu anlay evrimi kesintiye uratr. Tm varlkta, tabiatta olduu gibi toplumsal yapda da yaratc evrim sreci ilemelidir. Beinci zellik; sanat, ancak yaratmayla yaar, bununla da varln srdrr. Bu da tabiatta olduu gibi kendiliinde gizli kalan iten bir inan;34 yani, srenin sezgisini gerektirir. Altnc zellik; sanatn eitici bir vasfnn olmas gerekir. Sanat, insan, ya tek bana, ya da toplum ierisinde veya trelerin ve toplumun herhangi bir eksikliini gidererek onlar eitir. Bu boyutuyla sanat, hem bireyin hem de o kltr ve toplumun eksikliklerinin giderilmesi sonucu onlarn eitilmesine ve gelimesine davet eden toplumsal bir jesttir.35 Bundan dolay sanattaki gzellik, incelik, haz, ho ve doru adeta maddenin ruhilemesidir. te, btn bu zellikleri ve estetik sezgiyi zerinde tayan sanat, ancak, mkemmel bir dzen gsterir ve hakikatin kendisini verebilir. Byle bir sanatta estetik fenomenler sadece alglara hitap etmez ve estetik haz da yalnzca d alglar zerine kurulmaz. Bu estetik deerleri zerinde tayan bir sanat hem varl hem de insan zgr ve anlaml klar. Bu da gsteriyor ki, sadece yaratc evrimin bir sonucu olan ...zgr sanat anlaml (significatif) bir sanattr...36 Bu yzden Bergsonda sanat, zgrlktr diyebiliriz. Yalnz, bu zgrlk kaba ve elle tutulur olan dnyann zgrl deildir. Sonu dolarak diyebiliriz ki, Bergson zelde bir estetiki olmamasna ramen onun tm felsefesi estetik alml bir felsefedir. Onun estetii, sisteminin bir sonucu olarak ortaya kp hem sistemiyle hem de varlk, bilgi, ahlk ve din anlayyla bir btn oluturur; sanatla yaam arasnda herhangi bir ayrm yapmaz. Bundan dolay Bergsonun estetii, ruh ile yaam arasnda bir denge zerine kuruludur. Onda estetik sezgi, insan evrenin ruhu ile birletirerek
33 34

H. Bergson, Glme, s. 13, 101. H. Bergson, Lvolution Cratrice, s, 25. 35 H. Bergson, Glme, s. 17, 19, 49-50. 36 V. Janklvitch, a.g.e., s. 79.

189

hakikati btn olarak yaamasn temin eder. Sanat ise bunu, lan vitalin evriminde olduu gibi, ancak, sre ve sezginin bilgisi ile yaayabilir. Sanat da bunun gereklemesinde bir aratr. Sanat eseri paralanmaz bir sezginin ifadesi olduu oranda mkemmel olur. Byle bir sanat eseri varlkta bir uyum ve ahenkliliin bulunduunu da gsterir ve bunu gerekletirir. Bundan dolay sanat, hakikate uzatlan el, hakikate uzatlan bir merdivendir; insann hakikatle kar karya kalmasn salar. Bergsonda hakikat Tanr olduu iin, ona, taklidi sanat ile deil de yaratc sanat ile ulalabilir. Taklidi sanat gerei tam olarak yanstamaz, oysa yaratc sanat gerei tam olarak yanstr. Gerei tam olarak yanstabilen bir sanat tekrarlardan ibaret bir sanat da deildir. Eer, sanat, tekrar denilen olaylar sonucu olumu olsayd tabiat bir makine olmu olurdu ve her ey otonom bir hal alrd. O zaman sanat, kurgusal ya da mekanik bir ey olmadna gre, onun grevi, tabiattaki otonom hareketleri yanstmak deil, onun arkasn grebilmektir. Yani, o, yaam mekanik fiziksel-kimyasal bir etkinlie indirgemedii iin sanat da byle bir srece indirgemez. Bunun iin Bergson, varlk ve bilgi teorisinde olduu gibi sanat anlaynda da sadece nesnelerin algsal boyutuna nem vermeyerek arka planna dikkat eker. Dier sanat anlaylar ruh ile tabiat arasndaki ba kuramadklar iin sanatta anlam kaybna neden olmulardr. Bunlar yeniden salayacak olan ise, ne materyalistmekanist sanat, ne srrealist sanat, ne de belli bir dereceye kadar baarm olsa da realist sanattr, bunu baaracak olan yaratc-idealist sanattr. Bu yzden Bergsonun estetii, bilgi, ahlk ve din gibi metafizikle i iedir. Bergsonda hakikate ulalacak olan gzellik ise, temelde bir duygu olmasna ramen o, tabiatta mevcut sanatkrn buradan bulup karaca bir ey de deildir; yani, srf d algya hitap eden bir estetik haz deildir. Aksine Bergsona gre gzel, tabiatn bir yz ve sanat da bu yzn bir kefi ve kopyas olmak yerine hayatn bir gereidir; d sezgiyle birlikte i sezgiye de hitap eden bir estetik hazdr. Bunun iin Bergsonun hakikat arayndaki bir fonksiyon olan sanat, romantizm ve parnasizme bir tepki olarak ortaya ktndan daha ok sembolizme kaymtr. Hem romantikler hem de parnasistler gibi duygularn zihniletirmeyerek fikirleri duygulatracaktr. te, bundan dolay Bergson, entelektalizme kar bir filozof olduundan, onda, sanat, hakikatin bir grn olarak mutlak olana ulatrabilecek bir aratr. Yeter ki, evrenle birlikte onun dilini konuup anlayabilelim. Ksaca, Bergsonun estetiinde estetik fenomenler, yalnzca alglara hitap etmeyen, zerk olmayan ve ruh ile yaamda birlik gren evrensel bir estetiktir. Bu estetiin z, tm metafizii gibi sanatkrca bir yaant olup o da maddenin yeniliidir. Bunun nedeni lan vitaldir. O, tm varl lan vital ile aklad iin ahlk ve din gibi sanat da lan vitalin iine ekmitir. Byle bir sanat ne formlsel bir sanattr, ne de ideolojik bir sanattr. Bizleri hakikatle kar karya brakacak olan da bu znelci sanattr. Dnceyi sanata yaklatran bu idealist sanat, bazen hakikatin bir yn, bazen hakikate alan bir kap, bazen hakikatle 190

bir iletiim, bazen de insan eiterek toplumsallatran bir aratr. Ancak, byle bir sanat maddeyi yenip ruhiletirerek insan hakikatin kendisiyle ba baa brakabilir.
Abstract: In a truth seeker Bergsons system, the absolute being is God. According to him, being shows an artistic expansion; and the universe is the stage of this artistic expansion. For this, it is enough to encade its language and cantact it. Encoding this language is possible by intuition. ntuition represents itself as an aesthetic intuition in art. According to Bergson, art whish is one of the ways anda step to reach the truth, is the direct apperarance of the truth nof the external apperances of things and events. Neither materialistic-mechanical art nor realistic art can let people reach the truth since they emphasize the external aspects of things and events and interest. The art which let peaple reach the truth is the creative-idealit art which is free from all anxieties for interest. Key Words: Henri Bergson, Truth, Intuition, Aesthetics, Art.

Kaynaka Bergson, Henri L.; Essai sur les Donns Immediates de la Conscience, Paris, Librarie Flix Alcan, 1912. , L volution Creatrice, Paris, Presses Universitaires de France, 1991. , Matitre et Mmoire, Paris, Presses Universitaires de France, 1997. , La Panse et Le Mouvant, Paris, Librarie Flix Alcan, 1939. , Glme (eviren: Yaar Avun), stanbul, Ayrnt Yaynlar, 1996. Eagleton, Terry; Estetiin deolojisi (eviren: Blent Gzkn), Ankara, Doruk Yaymclk, Tarihsiz. Goodchild, Philip; Deleuze & Guattari -Arzu Politikasna Giri- (eviren: Rahmi G. dl), stanbul, Ayrnt Yaynlar, 2005. Horkheimer, Max; Geleneksel ve Eletirel Kuram (eviren: Mustafa Tzel), stanbul, Yap Kredi Yaynlar, 2005, s. 167. Janklvitch, Vladimir; Henri Bergson, Paris, Presses Universitaires de France, 1975. Lenoir, Batrice; Sanat Yapt (eviren: Aykut Derman), stanbul, Yap Kredi Yaynlar, 2003. Ott, Emil; Henri Bergson -Modern Dinin Filozofu- (eviren: Sedat Umran), stanbul, Birey Yaynclk, 2005. Timuin, Afar; Estetik, stanbul, nsan Yaynlar, 1998. Topu, Nurettin; Bergson, stanbul, Hareket Yaynlar, 1968.

191

Вам также может понравиться