Вы находитесь на странице: 1из 5

İKİNCİ SURE

el-BAKARA
187. Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin için bir
elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve
tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah’ın
size sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı) siyah ipliğinden
(karanlığından) ayırt edinceye kadar yeyin, için sonra akşama kadar orucu tamamlayın.
Mescitlerde ibadete olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin. Bunlar Allah’ın koyduğu
sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. İşte böylece Allah ayetlerini insanlara açıklar.
Umulur ki korunurlar (Dinayet Yayınları, 2008, Ankara).

Dünya ekvatordan kutuplara gidilince gündüz ve gece süreleri uzar. Norveç’te,


Sibirya'da, Kanada’da, Güney Afrika'da güneş haftalarca doğup batmaz. O zaman ayetteki
gibi Müslümanlar güneşin doğmasından batmasına kadar oruç tutuyorlarsa, Norveçliler,
Sibiryadaki Ruslar, Güney Afrikalılar ve Eskimolar nasıl oruç tutacaklar? Aynı durum namaz
için de geçerli. Yoksa Allah (Muhammed) Dünya'nın bu özelliğini bilmiyor muydu?

Soru: Kur’an’da kutuplardan ve kardan neden hiç bahsedilmez?


Cevap: Muhammed Orta Doğu’da Arap Yarımadası’na yaşamaktadır. Arap
Yarımadası’na hiç kar yağmaz.

GÜNEŞ SİSTEMİ
OTUZBEŞİNCİ SURE-FATIR 13. Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de
gecenin içine sokar, güneş ve ayı emri altına almıştır. Her biri belirlenmiş bir süreye kadar
akıp gider. İşte (bütün bunları yapan) Rabbimiz Allah’tır. Mülk O’nundur. O’nu bırakıp da
kendilerine taptıklarınız ise, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değildir.

OTUZALTINCI SURE-YASİN 38. Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner).
İşte bu, aziz ve âlim olan Allah’ın takdiridir.
40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüze yetişebilir. Her biri yörüngede
yüzerler
OTUZSKİZİNCİ SURE-ez-ZÜMER 5. Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi
gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına
almıştır. Her biri belli bir süre akıp gider. Dikkat et! O, azizdir ve çok bağışlayandır (Dinayet
Yayınları, 2008, Ankara).

Kur’an’ın hiçbir ayetinde Dünya’nın Güneş etrafında döndüğü bahsedilmez zaten


bahsedilseydi. Kopernik, Johannes Kepler ve Galileo Galilei Dünya merkezli evren fikrinden
Güneş merkezli evren fikrine geçiş yaparken birtakım gözlemler ve deneylerle bunu
keşfetmek yerine Kur’an’dan bunu öğrenebilirlerdi. Kopernik 16. yy da Güneş’in Dünya
etrafında değil de Dünya’nın Güneş etrafında döndüğü fikrini ortaya atmadan önce hiçbir
Müslüman âlim bunu söylememişti. Müslüman âlimler bunu söylemezdi çünkü yukarıda
Kur’an’da alınan ayetlerde görüldüğü gibi (çıplak gözle herkesin gördüğü) Güneş’in ve Ay’ın
gökyüzünde aktığı (ilerlediği) yazıyor. Güneş’in ve Ay’ın Dünya etrafında döndüğü bile
yazmıyor çünkü Muhammed Dünya’nın yuvarlak olduğunu dahi bilmiyor.

DÖRDÜNCÜ SURE
en-NİSA 80. Kim Resul’e itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince,
seni onların başına bekçi göndermedik.
KIRKSEKİZİNCİ SURE
el-FETİH 10. Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah’a biat etmektedirler.
Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş
olur. Kim de Allah ile olan vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir(Dinayet
Yayınları, 2008, Ankara).
Allah’la Muhammed’in aynı kişi olduğunu bu ayetler ispatlıyor.

ALLAH’IN HESAP HATASI:


Nisa Suresi(4)11. Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli
(miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi
onlarındır. Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her
birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. Eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise,
anasına üçte bir (düşer). Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. Bütün bu
paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan
hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafından
konmuş farzlardır (paylardır). Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.

Nisa Suresi(4)12. Yapacakları vasiyetten ve borçtan sonra eşlerinizin, eğer çocukları


yoksa, bıraktıklarının yarısı sizindir. Çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir.
Çocuğunuz yoksa, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri
onlarındır (zevcelerinizindir). Çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır
(zevcelerinizindir). Eğer bir erkek veya kadının, anababası ve çocukları bulunmadığı halde
(kelâle şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine
altıda bir düşer. Bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar. (Bu taksim) yapılacak vasiyetten ve
borçtan sonra, kimse zarara uğramaksızın (yapılacak)tır. Bunlar Allah'tan size vasiyettir.
Allah her şeyi hakkıyle bilendir, halîmdir (Dinayet Yayınları, 2008, Ankara).

Şimdi bu eldeki bilgiler ışığında ufak bir hesap yapacak olursak;

Üç kız evlata mirasın 2/3'ü, ana ve babanın her birine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır.

Bu durumda:

(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 )= 27/24 = 1,125 bulunur!

Oysaki sonucun 1 çıkması gerekirdi. Bu açık bir şekilde hatadır!

İKİ DENİZİN KARIŞMAMASI MESELESİ

ELLİBEŞİNCİ SURE
er-RAHMAN

19. (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.
20. (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
21. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
22. O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar.
23. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
YİRMİBEŞİNCİ SURE el-FURKAN 53. Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici,
diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan
O’dur.

• Muhammed zamanından çok önce, tuzlu ve tatlı suların karışmakta geciktikleri


biliniyordu. Bu suların hiç karışmadıklarını söylediği için Kuran’da mucize değil hata
bulunmaktadır.
• Deniz suları ve tatlı sularının karışmasını tamamen ve kesin olarak engelleyen bir
perde yoktur. Yüzey gerilimi burada belirleyici değildir.
• Eğer Rahman ve Furkan surelerinde bahsedilen olay aynı olay ise Kuran tatlı sularda
mercan yaşadığını iddia ederek bir hata daha yapmaktadır.
• Dünya’da tatlı su ile tuzlu suyun Kur’an’ın dediği gibi birbirine karışmadığı yer
yoktur.
• Kaptan Gusto’nun Müslüman olduğu doğru değildir. Hıristiyan geleneklerine göre
gömülmüştür.

CEBRAİL’İN HIZI:

Mearic Suresi 4. Melekler ve Ruh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) elli bin
yıl olan bir günde yükselip çıkar (Dinayet Yayınları, 2008, Ankara).

Bu Kuran ayeti der ki;

Cebrail'in Allah katına çıkıp inmesi, Allah katında bir güne denk fakat, Dünya zamanı
ile 50.000 yıl sürer.

Şimdi hesaplayalım.

Kuran 610 civarında geldiğine göre, Cebrail'in Hira mağarasına ulaşabilmesi için
Allah katından;
MÖ 49.390 yılında yola çıkmış olması gerekiyor.

Buradan önemli bir sonuç çıkıyor;


Demek ki; Tevrat ve İncil'i Cebrail getirmiş olamaz,
Çünkü Cebrail'in o sıralar yolda olması gerekiyor.

Örneğin İncil ve Kuran arası 600 sene, Cebrail İncili getirip, geri dönse ve hiç
oyalanmadan geri gelse arada minimum 100.000 sene geçmesi gerekir.

Şöyle bir olasılık olabilir mi?

Cebrail Dünya'ya varmış, Tevrat'ı, İncil'i ve Kuran'ı tebliğ ettiği yaklaşık 3.000 sene
boyunca dünyada beklemiştir.

Bu sefer de söyle bir sorun var;

Beklediğine göre, demek ki diğer kitapların geçersiz olacağı ve yeni kitap


gönderileceği önceden biliniyor olmalı.
Diyelim ki Cebrail, Ayet'i tebliğ etti ve geri dönüşe geçti.
Allah katına ne zaman varacak?

Kuran'dan bu yana 1.400 sene geçtiğine göre


Demek ki 48.600 sene daha yolu var.
Bizim takvimle 50.600 yılında Cebrail Allah katına ulaşacak.
Yani yeni bir Ayet için Cebrail'in dünyaya geri ulaşması en azından 100.600 senesine
denk gelir.

Cebrail, iniyor ve çıkıyorsa, Allah belli bir yerde ve yukarılarda olmalı değil mi?

O halde süre'yi bildiğimize göre, Allah katı ile dünya arasındaki mesafeyi
ölçebilmemiz için tek bilmemiz gereken Cebrail'in hızıdır.

Eger Cebrail ışık hızında gidiyorsa, basitçe Allah katı'nın bize uzaklığı 50.000 Işık yılı
olmalıdır (Yaklasik 475 trilyon km). Oysa bu Evren için çok küçük bir ölçü, çünkü
Andromeda bile 4 milyon ışık yılı uzaklıkta.

Hem bize bu kadar yakın olsa, Allah katının Evren'in içinde bir yerlerde olması
gerekmez mi?

O zaman da sorarlar, kardeşim Allah, yarattığı Evren'in içinde nasıl olabilir? Allah,
yarattığı Evrenden küçük müdür? Veya yarattığı Evren'in içine girmeyi nasıl becermiş diye,
Evren yokken neredeydi diye?

Peki farzedelim, Evrenin dışında bir yerlerde.


Simdi süreyi bildiğimize göre ve Evren'in boyutlarını bildiğimize göre Cebrail'in minimum
hızını bulabiliriz.

Evren'in en uzun kesiti 125 milyar ışık yılı. Cebrail'in bunu 50.000 senede
katedebilmesi için hizi saniyede 76.000.000.000 km olmalıdır.
Yani Işık hızının tam 253.000 katı bir hızla gitmeli.

Peki, oraya bir gecede gidip dönebilmek için gerekli hız nedir?

Bu hiz Cebrail'den 100 milyon kez daha hızlı olmalı.


Yani ışık hızının 25 trilyon katı bir hız...

Peygamber'in Miraç'a çıkması olayı için böyle bir hız gereklidir.

Peki, peygamber aynı gece içinde Allah katına gidip dönebiliyorsa,


Cebrail neden 50.000 sene uğraşıyor? Cebrail neden bu kadar yavaş?

Şimdi, başka bir sorun var.


Bizim dinciler der ki;
'Evren genişliyor ve bu Kuran'da bildirilmiştir'

Eğer, Evren genişliyorsa;


Dünya ve Allah katı arasındaki mesafenin de genişlemesi gerekmiyor mu?
Yani Allah katı giderek bize uzaklaşıyor olmalı değil mi? Galaksiler bilindiği gibi, birbirinden
ışık hızına yakın hızlarla uzaklaşıyor.
Peki bu durumda aradaki mesafe hep arttığından Cebrail'in her gidiş gelişinde, süre'nin veya
hızının, bir tanesinin değişmesi gerekmez mi?

Kuran evrenselse ve Cebrail bu mesafeyi hep 50.000 yılda inip, çıkıyorsa, Evren
genişledikçe hızını arttırması gerekmez mi?
Tersine Evren büzülmeye başladıkça da 50.000 yılı doldurmak için hızını düşürmeli
değil mi?

Buradan bir sonuç daha çıkıyor.

Cebrail mutlaka ışık hızının üzerinde olmalı. Avren, ışık hızına yakın bir hızda
genişlediğine göre, Cebrail düşük hızlarla giderse, asla gideceği yere ulaşamayacaktır. Çünkü
o yol aldıkça, varış hedefi çok daha hızlı uzaklaşacaktır.

Bu arada Cebrail'in yönünü tayin, varış hedefini bulma, Evren'in genişleme hızını
bilebilme ve buna göre kendi hızını ayarlama yetenekleri var mıdır? Yoksa bu merkezden
otomatik mi ayarlanır bunları henüz bilemiyoruz.

Ve Cebrail, 50.000 yıl sonra (MS 50.600) Allah katına ulaştığında, Allah katında
sadece bir gün geçmiş olacak. Allah, sabah kalkacak ve bakacak ki Cebrail gelmiş. Ve belki
de şöyle diyecek;

'Cebrail, hoş geldin, hadi hem kahvaltı edelim hem biraz laflayalım'

Onlar kahvaltı edip laflarken, bu arada Dünya'da binlerce sene gececek,


ve Dünyadaki insanlar, yoksulluk, savaşlar, hastalıklar ve adaletsizlikle boğuşurken, neden
unutulduklarını düşünüp duracaklar.

Bilmeyecekler ki 'Savasta size melekler yardım etti' (Enfal suresi) diyen Allah'ın bunu
en az 50.000 sene önce planlamış ve Melekleri yola çıkarmış olması gerekir.

Вам также может понравиться