Giris evrecilik ve Ekoloji EKOLOJI HAREKETI OLARAK YESILLER HAREKETI Dnya`da Yesiller Trkiye`de Yesil Hareketin Gelisimi Trkiye`de Yesil Hareketin Siyasallasmasi Yesiller Partisi (1988-1994) Yesiller Partisi (2008) Sonu Kaynaklar Giris Teknolojik devrimle birlikte ortaya ikan hizli retim artisi ve doganin bilinsizce tketilmesi, teknolojide ilerleme kaydedilirken dogaya verilen zararin sorgulanmamasi birtakim evreci anlayislari gndeme getirmistir. Modern evreci dsnce, teknolojik ilerlemelerin dogaya olumsuz etkilerinin azaltildiginda evreye zarar vermeyecegi grsndedir (Sezer 2006:6). Bu aidan ekoloji egilimi olan yesillerin evreye bakisina deginmeden nce, evrecilik denen olguyu kisaca tartisalim. evrecilik ve Ekoloji Yesil hareketi bir ekoloji hareketi olarak tanimlamak mmkn iken; evrecilik ve ekoloji terimleri arasindaki belirsizlik nedeniyle, yesiller, kimi yerlerde ekolojist olarak tanimlanmasina karsin ogunlukla evreci olarak anilmaktadir. Oysa ki; 'evreciler, bozulan insan-doga iliskilerinin toplumun var olan yapisi ierisinde dzeltilebilecegine, mevcut kurumlarda yapilacak kismi degisikliklerle bu isin stesinden gelinebilecegine inanirlar. .. Bu yoldaki nerileri de evre ile ilgili bakanliklara ve evre arastirmalarina bteden daha Iazla pay ayrilmasidir. evrecilik bu aidan, sanilanin aksine 'radikal degil, 'muhaIazakr bir tutum sergilemektedir (nder 1998:23 Akt. Sezer 2006:6). evrecilik, 'gnmz insaninin davranislarinin temelinde yatan, insanin dogaya hkmetmesi gerektigi anlayisini sorgulamaz; tam tersine tahakkmn neden olacagi tehlikeleri azaltacak teknikler gelistirerek bu tahakkmn nn amamizi gzetir, tahakkm nosyonunu sorgulamaz (Grmez 2003:13 Akt. Sezer 2006:6). Trkiye Yesil Hareketinin iinden bir isim ise syle aiklamaktadir. 'evrecilik yaklasimi genel olarak, evre sorunlarinin kirlenme boyutunu n plana ikarmakta, evre sorunlarini teknik bir dzeyde ele alip zmlemeye alismaktadir. Her ekolojist ve yesil son tahlilde evreciligi esitli biimlerde ierse de evreciler yesil ya da ekolojist degildir. nk evrecilik, herhangi bir siyasal program iermeyen, bir anlamda teknisist bir toplumsal harekettir (Demirag. Yayima hazirliyor). evrecilik ve ekoloji arasindaki Iarki Esat z syle aiklamaktadir. 'evre hareketi ya da 'ekoloji hareketi denildiginde . Iki deyim arasindaki temel Iark, 'ekoloji hareketi ne 'evre hareketine gre biraz daha genis anlam yklenmesinde yatar. 1970'lerin basindan itibaren olusan yeni gruplar, 'geleneksel evre koruma hareketinden Iarkliliklarini vurgulamak amaciyla yesillerle birlikte bu kavrami kullanmayi tercih etmislerdir. Ekoloji hareketi denildiginde hareketin hem politik yn, hem de 'klasik evrecilige gre daha kktenci, btncl bir hareket oldugu vurgulanmaktadir (z 1989:28 Akt. Sezer 2006:6-7). Ekoloji hareketi sorunlari zmede evrecilik ile ok ayri noktalarda bulunmaktadir. Foster`a gre; 'evreci anlayisin ekolojik sorunlari zmek iin nerdigi reeteler ok yetersiz kalmaktadir. nk bu reeteler, yeni uluslar arasi anlasmalar yapmaya, insanlari nIus ve tketim artisini kismaya, evre dostu teknolojiler denilen bir avu teknolojiyi benimsemeye davet etmekten uzaga gidememektedir. Bu nedenle dnyadaki krizi, bir doga krizi degil, bir toplum krizi olarak grmek gerekmektedir. Bunun nedeni de tarihsel ve toplumsaldir. Sorunun kkleri retim iliskilerinde, teknolojik sorumluluklarda ve egemen toplumsal sistemin ayirici zelligi olan ve tarihsel olarak kosullanmis demograIik egilimlerdedir (Foster 2002:12 Akt. Sezer 2006:7). Bu toplum krizi Naes`e gre humanizmadan kaynaklanmaktadir. Naes, modern evreciligin insan merkezli bir doga grsne sahip oldugunu belirtmektedir. Bu grs doga ve insan ayri ayri degerlendirdigimizde insana dogaya hkmetme hakkini vermektedir (Naes 1995:151 Akt. Sezer 2006:7). 'Bookchin`e gre ise, ekolojik bir toplumun sorunlariyla basa ikma abasinda 'evrecilik terimi bizi yaniltmaktadir. nk 'evrecilik giderek daha ok arai bir duyarliligi yansitmaktadir(Bookchin 1996:62). Bu aidan dogaya egemen olmak iin gelistirdigimiz aralar arttigi lde, yasadigimiz srece bu aralara hizmet etme zorunlulugumuz da artmaktadir(Horkheimer 2002:122). Bu dsnce, modernizmin, akil yrtme ve bilim yoluyla insanin dogaya egemen olmasi ve bylece insanin dogaya karsi zgrlesecegini ngren dsnceyi sorgulamis olmaktadir (Sezer 2006:7). 'Ekolojik ynelim ile evre korumaci ynelim arasindaki Iarkliliklar kisaca su sekilde de zetlemek mmkndr: (nder 2003(a):602-3 Akt. Sezer 2006:8-9). (1)evre korumaci anlayis, yasam evresinin, ulusal, kltrel ve dogal mirasin korunmasi gibi sorunlarla ilgilenmektedir. Ekolojik anlayis ise, siyasi geleri ve ideolojisiyle evre korumaciliktan ayrilmaktadir. 1970'lerden sonra ortaya ikan Friends oI the Earth (Yeryz Dostlari) ve Greenpeace (Yesil Baris) gibi rgtler, korumaci derneklerden Iarkli olarak, ileri sanayi toplumlarinin nkleer enerji, sanayi kirliligi, asit yagmurlari gibi sorunlar zerinden temel bir toplumsal degisme gereksinimini gndeme getirmektedirler. (2)Korumaci yaklasim mevcut toplumsal-siyasal dzeni ve onun kurallarim benimser, toplumun hakim degerlerini sorgulayici bir tutum ierisine girmez. Toplumsal sistemin iinde kalarak amalarina ulasabilecegi inancina sahiptir. AlternatiI ekolojik toplumsal degerler dizisi ise, bireysel degerlere ve insani bir toplumsal dzene vurgu yapmaktadir. Modern toplumun hiyerarsik ve brokratik rgtlenmesi karsisinda, kk lekli ve komnal rgtlenmeyi savunur. (3)Ekolojik anlayis, dogrudan eylem modeliyle daha aik ve katilimci bir siyasi sistemi pratige geirmeye abalamaktadir. Toplumun bireyi kontrolnn degil, bireyin toplumu kontrolnn gerekliligine inanmaktadir. Ekolojik anlayis, ideolojik yapilandirilmis eylem tarzina sahiptir. Trkiye yesil hareketinin yillardir iinde olan Demirag ise evrecilik ile ekoloji arasindaki Iarki su sekilde rneklemektedir. 'nk, hayli yogun bir yayin Iaaliyeti sonucu, bu konuda epey bir literatr olusmasina karsin, hl evrecilik laIzinin ortalikta dolasmasina ve lkemizde degerli bir dostumun iIadesi ile, 'nc Batililasma Hareketi olan 'evreci etiketini haksiz yere gaspeden bir takim derneklerin varolabilmesi, toplumsal cehaletimizin bir disavurumu olsa gerek. Trkiye Erozyonla Mcadele Agalandirma ve Dogal Varliklari koruma VakIi (TEMA), Dogal Hayati Koruma Dernegi (DHKD), evre ve Kltr Degerlerini Koruma VakIi (EKL) vb kallavi 'burjuva STK`larin lkemizde olduka hayirli islere imza atmis bulunan Yesiller`in hilaIina, ekoloji hareketini temsil edebilmesine yregim dayanamiyor. (Demirag. Yayima hazirlaniyor) Bu haliyle yesiller hareketi iin 'zellikle ekolojist ama 'elbette evreci bir hareket demek mmkndr. EKOLOJI HAREKETI OLARAK YESILLER HAREKETI zer`e gre; 'Ekolojik sorunlara karsi, siyasal liderler hala eski klasik kuramlarin dar kaliplarini asamamakta, sorunlara parali yaklasim egemenligini srdrmektedir. . Bu ikmazlar ierisinde, yesil hareket, sorunlara zm bulabilmek iin ortaya ikmistir (zer 2001:67-8 Akt. Sezer 2006:19). Yesil hareketin dogusu ve gelismesi iin Tanil Bora sunlari sylemektedir. 'Yesil elestiri, 1970'lerde kapitalist bati lkelerinde ykselmeye basladi. nceleri, yerlesik iktisadi retim dngsnn ayni ivmesiyle srmesi halinde, yeryznn enerji ve hammadde kaynaklarinin insanligi beslemeye yetmeyecegini ileri sren, grece soyut ve teorik bir elestiri olarak gndeme gelmistir. Bu elestiri, kapitalist sanayi dzeninin dogayi, kentsel ve toplumsal hayati, dolayisiyla insan iliskilerini yozlastiran ve yabancilastiran etkilerine dnk tepkilerle birleserek siyasallasmaya ynelmistir. 1970'lerin ikinci yarisinda gncellesen nkleer enerji sorunu ve anti-nkleer hareket, bu ynelime radikal ve popler bir nitelik kazandirmistir. . Genis kitleler, evresel sorunlarin otoritelerin, uzmanlarin keyIine birakilamayacak kadar hayati ve nemli oldugunu en aik bir biimde, anti-nkleer hareket temelinde Iark ettiler (Bora 1990:39 Akt. Sezer 2006:19). Yesil hareket siyasallasirken kendi ideolojisini yaratiyordu. Bora`ya gre bu ideolojinin syle bir zelligi vardir. 'Yesil sorunsal, hareketin siyasallasmasiyla birlikte, elestirisini, dogayi, evreyi ve insani metalastiran, nicellestiren kapitalist sistemde odaklastirmaktaydi. Yesil sorunsalin ve hareketin kapitalizme getirdigi elestiri; reel sosyalist sistemin de kapitalizmin mantigiyla paylastigi, hatta rtstg etmenleri aiga ikarmaktaydi (Bora 1990:40 Akt. Sezer 2006:19). Yesil hareket kapitalist sistem kadar, sosyalist dsncelerle de ayrildigi noktalar ortaya ikiyordu. Bu durum Bookchin`e gre; 'Amerikali eko-anarsist Murray Bookchin, varolan otoritelere meydan okumak yerine sadece onlarin islerini daha iyi yapmalarina yardimci olan evrecileri siddetle elestirmektedir. Ona gre evreciler islemeyen bir sistemi isler kilmaya alisarak sorunu daha da agirlastirmaktadirlar. Oysa hem liberal ve hem de Marxci kuramlar, dogal dnyayi yagmalamanin ideolojik temellerini hazirlamislardir (Bookchin 1996:100 Akt. Ceritli 2001:215). Dnya`da Yesiller 'Ilk yesil parti 1972'de Yeni Zelanda`da kuruldu. Avrupa`da ise Ekoloji Partisi adiyla Birlesik Krallik`taki ilk yesil parti 1973 yilinda Iaaliyete geti. Daha sonra 1987'de adini Yesil Parti olarak degistirdi. 1989'daki Avrupa Parlamentosu seimlerinde Ingiltere`deki oylarin 15'ini kazanmasina ragmen Ingiliz seim sistemi sebebiyle Avrupa Parlamentosu`na temsilci gnderemedi. Belika`daki 1981 seimlerinde 5 oy alarak Avam Kamarasi`nda 4, Senatoda 5 sandalye kazanmasi, bir yesil partinin ilk nemli basarisiydi. Almanya`da ise 1980 ile 1982 arasinda Yesiller Partisi alti eyalet parlamentosunda temsil edildi. 1983 genel seimlerinde de 5.6 oy alarak Federal Meclis`te 27 sandalyeye sahip oldu (Ayvaz-Tekalan 1992:4). 'Fransa`da da ekolojiye dayali politik hareketin baslangici 1974'lere dayanir. Avusturya, Isvire, Hollanda, Irlanda, Finlandiya, Italya, Ispanya ve Isve gibi birok Avrupa lkesinde ve Trkiye`de de yesil partiler mevcuttur (Ayvaz-Tekalan 1992:4). Bununla birlikte 21 Subat 2004'te Avrupa Yesil Partisi kuruluyor. Kurucular arasinda yalnizca AB`nin yesil partileri degil ayni zamanda Rusya, Ukrayna, Grcistan, Isvire, Norve, Bulgaristan ve Romanya`nin yesil partileri de bulunuyor. Sre; AB`nin tm Avrupa cograIyasini kapsayacak sekilde genislemesi Iikrini israrla savunan Avrupa yesil partileri arasinda 1984'te bir koordinasyon olusturulmasi, bu koordinasyonun 1993'te bir Iederasyona dnstrlmesi ve 2004'te de Avrupa Partisi kurulmasi olarak gelisiyor. Bu tarihte Trkiye Yesilleri Delegasyonu olarak Roma`da bulunan mit Sahin`in aktardigi bir anektod ise ilgintir. mit Sahin; 'Kongrenin ilk gnnde 4. Avrupa Yesil Partiler Kongresi yazarken, ikinci gnk trenden sonra 1. Avrupa Yesil Partisi Kongresi yazmaya basladi her yerde (Sahin 2004).1 diyor. Trkiye`de Yesil Hareketin Gelisimi: Trkiye`de evre sorunlari adina gsterilen tepkiler 70'li yillara kadar uzanmaktadir. '1975'de Murgul`da Iaaliyete geen Etibank bakir isletmelerinin bitki rtsne verdigi zararlar sonucunda yre halkinca dava ailmasi, buna benzer biimde, arsamba Ovasi`nda 1970'lerden sonra ailan Iabrikalarin tazminat davalarina konu olmasi, 1975'de Samsun`da bakir isleme tesislerinin tarim rnlerine verdigi zarari protesto etmek iin yre halkinin bir yrys gereklestirmesi, 1977'de Ankara`da Elmadagli kyllerin yredeki barut ve imento Iabrikalarinin tarim etkinliklerine verdigi zarari belediyeleri araciligiyla Ankara`ya sikayet etmesi, yine ayni yil SiliIke Tasucu Balikilar KooperatiIi yelerinin, Akkuyu`da nkleer santral yapilacagi sylentileri zerine hareket geip deniz aralariyla gsteri yapmalari rnek olarak verilebilir (Duru 2002:181). 'Bati`daki yesil hareketin ykselisini en az on yillik bir gecikmeyle takip eden Trkiye yesil hareketi (Sahin 2007)`nin 1980 sonrasindaki ykselisinde, batili lkelerde oldugu gibi, Duru`ya (2002) gre; 'serbest piyasa ekonomisine geis srecinin, . sanayi sektrnn glenmeye baslamasi(nin), . zel sektrn tamamen denetimsiz birakilmasi(nin) etkisi vardir.2 Ayrica '12 Eyll 1980'de gereklestirilen askeri darbenin . evre hareketlerinin gelisimini olumsuz ynde etkiledigi sylenebilir. . Ancak bir baska aidan, tam tersine, evre hareketinin varligini, lkede yaratilan bu baskici ortama borlu oldugu, digerlerine gre zararsiz, belirli bir siyasal akim etraIinda gelismeyen bir evreciligin bu dnemde, en azindan tehlikeli grlen akimlarin ugradigi bastirilma sanssizligina ugramayarak, hos karsilandigi da sylenebilir. . Kktenci ideolojilerden, akimlardan biri olmayisi, tam tersine, ideolojiden arinmis bir dsns ve eylem biimi olarak algilanmasi (Duru 2002:182).`nin Trkiye`de yesil hareketin gelisimine olumlu ynde etkidigi de dsnlebilir. '80'lerin ikinci yarisindan sonra sesini giderek etkili bir biimde duyuran buna karsilik 'daha ok, evrenin korunmasi ynnde kamuoyu yaratmak, halki bilinlendirmek, zellikle devletten kaynaklanan . uygulamalara karsi tepki gstermek gibi eylem trlerini yeglendigi yesil harekette, 'sanayilesmeden, asiri kentlesmenin doga zerindeki yikici etkilerinden, dnyanin yok olma srecine girmesinden, insanin giderek rettigine, kendisine ve topluma yabancilasmasi gibi byk lekli ya da kresel sylemlerin bulundugunu sylemek Duru`ya gre 'pek gereki olmayacaktir (Duru 2002:182). 'Daha ok, doga sevgisi zerinde ykselen, belirli bir yredeki doga parasini kurtarmak, kirliligin nne gemek, kentlerin daha dzenli olmasini saglamak trnde bilinlendirici ve egitici etkinliklerde yogunlasilmaktadir (Duru 2002:182). Bu islev, Bora`ya gre; 'egemen ekonomik dzenin, . glenerek srdrlmesine de yardim etti. Bir baska anlatimla, kapitalizm, yesil hareketin tm can alici aralarini ve sylemini elinden alip kullanarak onu uslandirma abasina girismistir. Hareketin egemen rgtlenme trlerini (dernek, vakiI gibi) kullanmasi da bu sreci hizlandirmistir (Bora, 1990: 51 Akt. Duru 2002:182). Duru`ya gre; 'Belki de gl bir akim haline gelebilecek olan Yesil Hareket, . evre sevgisinin, doga dostlugunun resmi organlarca . benimsenmesi, evre Bakanligi`nin kurulmasi, yasal dzenlemelerle hareket sinirlari izilen, birok evreci dernegin/vakIin ortaya ikmasi, niversitelerde evre ile ilgili blmlerin ailmasi, meslek odalarinin evre komisyonlari kurmasi ve sonunda bir evre pazarinin olusmaya baslamasi .(Bora 1993:6, Atauz 1994:21 Akt. Duru 2002:183) ile '1980'lerden itibaren, kitle iletisim aralarinin da destegiyle, evre ile ugrasma, evrecilik, birdenbire 'moda akimlardan biri durumuna geldi (Duru 2002:183). Trkiye`de Yesil Hareketin Siyasallasmasi Duru`ya gre; '1980'lerin sonuna dogru Trkiye`de evre hareketinin bir lde siyasallasmaya baslar (Duru 2002:183). Bunu ortaya konan etkinlik biimlerindeki Iarklilasmadan ve bu hareketin beslendigi dsnsel kaynagin degisimini gzleyerek saptar. O dnemde gereklestirilen etkinlikler sunlardir. 'Bu yillarda Trkiye`de gereklestirilen ilk eylem yurtdisi kkenliydi. 1983'de Trkiye`deki insan haklari ihlallerini ve baskici ynetimi protesto etmek zere, Almanya`dan gelen yedi yesil, Ankara Kizilay`da kendilerini birbirlerine zincirle baglamislardi. Bu gsteri, dnemin karmasali ortaminda pek duyulmamis, kamuoyunu etkileyememisti. Ancak, yesil hareketin salt doga korumacilik anlamina gelmedigi Trkiye`de ilk kez gsterilmis olmasi evre hareketinin ulastigi bir basamak olarak degerlendirilmelidir (Bora, 1989:20 Akt. Duru 2002:183). '1984'ten baslayarak Gkova termik santralinin yapimina ve isletilmesine karsi gereklestirilen etkinlikler; 1986'da Ankara`da ZaIerpark, 1987'de Gvenpark iin dzenlenen kampanyalar; 1987'de Dalyan`da yapilmasi tasarlanan turistik tesis iin gsterilen tepkiler; 1989'da Taskisla`nin otele ve Maka Kislasi`nin borsa binasina dnstrlmesini, Aliaga`da termik santral kurulmasini engellemeye ynelik etkinlikler; 1990'da Pamukkale`nin kurtarilmasi iin baslatilan kampanya; 1993'de olusturulan 'Nkleer Karsiti PlatIorm ve 'Nkleer Karsiti Kongre; 1994'de 'II. Nkleer Karsiti HaIta kapsaminda gereklestirilen etkinlikler, Data`da yapilan I. topyalar Toplantisi, Akkuyu`da yapilacak nkleer santral iin olusturulan gbirligi; 1990'larda baslayip bugne degin gelen Bergama Direnisi. (Duru 2002:183) Duru`ya gre yesil hareketin beslendigi dsnsel kaynak ise 'Eyll 1992'de S.O.S Akdeniz`in girisimiyle yayimlanmaya baslayan Agakakan Dergisi olacaktir. Bu dergide, S.O.S. Akdeniz`de etkin bir biimde alisan toplulugun yanisira, trl yesil gruplar, eko-sosyalistler, eko-Ieministler, derin ekolojistler, anarsistler dsncelerini kagida dkme olanagi buluyorlar: Dergi, evre sorunlarini irdelerken, bunun, ekonomik, siyasal dzenle, egemen dsnce kaliplariyla, emek-sermaye eliskisiyle olan ilintilerini n plana ikartiyor. Kapitalizm, milliyetilik, yeni dnya dzeni, egitim, din, toplumsal cinsiyet gibi konularda yogunlasan bu kktenci tutum Dergiyi ve izleyicilerini diger evre korumaci gruplardan ayiriyor (Bjedug 1994: 7 Akt. Duru 2002:184). Yesiller Partisi (1988-1994) evre hareketlerinin siyasallastigi bu yillarda 'pek ok gnll kurulusun hem g birligi yapmalarini saglayabilecek hem de onlarin kimi eksik ynlerini kapatabilecek bir st rgtlenmeye gitmenin gerekliligi ortaya ikmisti. Bu dsncelerle kurulmasi tasarlanan Yesiller Partisi, diger yerlesik partilerin olusumunda izlenen yoldan ayrilarak kendine gre bir yntem gelistirdi. Sz konusu yapinin parti mi yoksa dernek mi olacagini saptamak iin pek ok toplanti yapildi. . Bir anket kagidi hazirlandi. Bu metinle, evrecilerin bir dernek mi, yoksa bir siyasal parti atisi altinda mi toplanmayi yegleyecekleri, hareket disindaki kalmis kesimlerin bu srece katilip katilmayacaklari grenilmek istendi (Ergen 1994: 22-3 Akt. Duru 2002:184). 'Sonuta, anketlerden alinan yanitlarin etkisi de olsa gerek, partilesmeye karar verildi (Duru 2002:184). Partilesmeye gidilmesinin sebeplerini,Yesiller Partisi`nin Izmir Grubu`ndan Melih Ergen, 'Mali kaynak saglama kolayligi, yerel ynetimlerde iktidari ele geirebilme olanagi, Trkiye`de dernek kurma gelenegi olusmadigindan, partinin dernege gre daha etkili bir baski unsuru olmasi, brokratik engelleri asma yolunda parti olmanin saglayacagi yararlar (Ergen, 1887: 38-9 Akt. Duru:2002:184). olarak, partinin kurucu yelerinden Nil Gn; Trkiye`de baski gruplarinin islevinin olmadigini bu yzden zorunlu olarak partilesmeye gittikleri (elik 1988:31 Akt. Duru 2002:184), ilk genel baskan Celal Ertug ise; 'Bir Ak imento protestosu yapabilmek iin Trkiye Hava Kirliligiyle Mcadele Dernegi`nin hkmi sahsiyetinden yararlanarak izin alabildik. Binbir msklatla karsilastik. Parti olunca iletisim aralarina kolay ulasabilme, yerel seimde bagimsiz bir adayi desteklemek veya katilmak suretiyle kamuoyunda bir yansima uyandirma sansi var (Tempo: 33 Akt. Duru 2002:184). olarak aiklamistir. Duru`nun aktardigina gre bu sebeplere, Trkiye`de dernekler zerinde partilerinkine oranla daha agir bir denetimin uygulanmasi, partilerin kapatilmasinin derneklerin kapatilmasina oranla daha zor olmasi (Simsek 1993:38 Akt. Duru 2002:184), derneklerin siyasetle ugrasmalarinin yasaklanmasi da eklenebilir (Abacioglu 1993:38 Akt. Duru 2002:184). Bylelikle 5 Haziran Dnya evre Gnnde kurulmak istenen parti, o gnn pazar gnne denk gelmesi sebebiyle ertesi gn, 6 Haziran 1988 de kuruldu. O dnem siyasi parti geleneklerine gre olduka Iarkli bir konumda bulunan parti, programinda siyasi amacini su sekilde aiklamaktaydi. 'Yesiller Partisi, tabanda iktidar olusturmadan, hkmet ya da koalisyon ortagi olma amaci gtmeyen, devleti ve kurumlarini elestirmeyi, temel muhaleIeti esas grev edinen bir parti olacaktir. nk hkmet olmaya yarisan partiler oyununun kurallarina uymak zorundadirlar. Oysa temel muhaleIet yapabilmek iin hkmet olma hesaplarindan, nimetler ugruna dn vermekten kainmak gerekmektedir. Bylece parlamenter demokrasinin kisiligine kavusmasi saglanmis olacaktir (Parti programi, gereke). Kurulan Yesiller Partisi; 'Ekolojik dengenin korunmasini ve bozulmasinin nlenmesini (parti tzg, m. 2-a), dogrudan demokrasiyi (parti tzg, m. 2-b) ve tm aykiriliklari zenginlik kabul eden, insan haklari, baris, zgrlk ve esitlige dayali (parti tzg m.2-c), her trl dayatma, baski ve siddete karsi ikna, hosgr, esitlik ve dayanismayi ortaya ikaran antimilitarist bir anlayisa ulasmayi ama bilmektedeydi (parti tzg m.2) Parti tzgnde; 'Bymenin (endstrializmin), retim ve tketim aliskanliklarimizin yeniden sorgulanmasini, srdrlebilir tek uzun dnemli ekonominin ekolojiden getigini benimser (parti tzg m. 2). denmekteydi. Celal Ertug bu tutumu, 'hkmet olmayi degil, tabanda iktidar olmayi amalayan bir dsnce (Tempo 1988: 32 Akt. Duru 2002:186) olarak aikliyordu. Yesiller partisinin gereklestirdigi etkinlikler ise sunlardir. '1988'de, TEKEL`in, Izmir amalti Tuzlasi`nda, tuz retimi sirasinda tatli su dolasimini engelleyip dogal dengeyi bozan menIezleri amamakta direnmesi zerine yrede Yesiller Partisi nclgnde bir gsteri dzenlendi; ailan imza kampanyasiyla da 3199 kisinin TEKEL`in bu tutumuna ynelik olumsuz grs belgelendi. Kampanyanin basarili oldugu sylenebilirdi; sz konusu arazinin Orman Bakanligi`na devredilmesi; sorunun zmnde bir adimin atilmis oldugunu gsteriyordu (Ergen, 1994: 28). Kusadasi`ni Seluk`a baglayan yoldaki asirlik agalarin yol yapimi nedeniyle kesilmesi zerine dzenlenen gsterinin Yesiller Partisi`nin ilk resm eylemi oldugu sylenebilir (Abacioglu, 1993: 6). Bunun disinda yine Izmir`de Basin Sitesi`nde ve amalti Tuzlasi`nda da esitli eylemler dzenlendi. Agustos 1989'da, Yesiller Partisi Ankara Il Baskanligi, o yillarda, cezaevlerinde mahkmlara getirilen tek tip elbise kuralini protesto etmek iin tek tip elbise giyme kampanyasi baslatti (Sokak, 1989: 27). Yine Ankarali partililer, dzenlenen Uluslararasi Silah Fuari`na karsi protesto gsterisinde bulundu. Bu ikinci eylem nedeniyle haklarinda dava aildi (Bora, 1989: 20). Yesiller Partisi`nin nclgnde baslatilan en byk ve etkili eylem, 6 Mayis 1990'da Aliaga`ya Termik Santral kurulmasini nlemek amaciyla binlerce kisinin katildigi 'insan zinciri oldu (Anadol, 1991; Abacioglu, 1993: 6 Akt. Duru 2002:188). Bununla birlikte Eyll 1990'da Amasra`da yerel halkla birlikte, kurulacagi sylenen termik santrale karsi ikmak iin bir eylem dzenlenir. Ancak yrede parti kimligi n plana ikarilmaz. Melih Ergen`e gre bu durum partinin ayirt edici zelligidir. Syle aiklamaktadir; 'Simdiye degin, mevcut tm partiler (hakli olarak) kendilerine bimis olduklari 'nclk misyonu geregi, sahip olduklari alisma tarzi ile; a) Etkinlik yaptiklari yerde insanlari bilinlendirmek, b) Onlari kendi nderliklerinde harekete geirmek, c) Dolayli olarak partilerinin propagandasini yapmak ve kendileri iin g toplamak amacina ynelmislerdir. Oysa Amasra`ya giden Yesiller`de bu ama da yoktu (Ergen, 1994: 60 Akt. Duru 2002:189). Duru`ya gre; 'Yesiller Partisi, siyasal partiden daha ok, bir dernek, bir baski grubu islevine sahipti; semen tabanini genisletmeye ynelik bir politika gelistirmis degildi (Duru 2002:189). Yesiller Partisi 'evre sorunlari iin yerel halkla beraber gsteriler, kampanyalar dzenlemek; evre rgtleriyle isbirliginde iinde olmak, dayanismaya girmek; seminer, konIerans, toplanti dzenleme gibi egitsel etkinlikler gereklestirmek; imza toplama kampanyalari dzenlemek; uluslararasi ya da yabanci evre rgtleri ve yesil partilerle iliski kurmak; kimi merkezi ve yerel ynetim birimlerine uyarilarda bulunmak; evreye zararli Iaaliyetlerde bulunan kisi ve kuruluslar iin su duyurusunda bulunmak (Simsek, 1993: 63-8 Akt. Duru 2002:189). gibi konular zerinde odaklanan bir partiydi. Bununla birlikte; parti ii gelismeler neredeyse evrecilik ve ekoloji kavramlari arasindaki atismayi gsterir niteliktedir. Duru`nun verdigi bilgilere gre; 'Yesiller Partisi, kurulusundan bir yil sonra, iindeki muhaliI grubun parti politikasini begenmeyip sesini ykseltmesi zerine blnmenin esigine geldi. Parti ierisinde belli basli iki grsn arpistigini sylenebilir: Kurulu dzen ierisinde gereklestirilecek dzeltimlerle evre sorunlarinin stesinden gelinebilecegini savunanlarla, bu tr sorunlarin zm yolunun ancak gndelik yasamda, toplum ve ynetim biiminde kkten degisikliklerden getigine inananlar. Ynetimdekiler - gereki, dogal olarak da uzlasmaci tutumlarini yansitan bir deyisle 'realos olarak anilanlar- 'Iundiler olarak adlandirilan hizip taraIindan, dzen partilerinden Iarkli davranmamakla, yalnizca evreci politikalar retmekle sulandi. Izmir kkenli Yesillerin nclgnde gelisen bu 'aykiri sesler, daha kktenci politikalar retilmesini, insan haklari, Krt sorunu, Ieminizm, savas karsitligi gibi konularda daha etkin bir tutum takinilmasini istiyordu. Ekonomik grslerde de Iarkliliklar gze arpiyordu. Ynetimdeki Celal Ertug grubu, 'srdrlebilir kalkinma sznde anlatimini bulan byme modelini savunuyordu: 'evreyi, insani smrmeyen, ekolojik dengeyi bozmayan bir byme politikasi. Buna karsilik, ikinci grup ise ekonomik anlamda ilerlemeye ve srdrlebilir kalkinmaya daha elestirel yaklasiyordu. Ortaya ikan bir evre sorununa karsi gsterilecek tepkinin biimi ya da gereklestirilen eylemlerin tr konusunda en kkten neriler hep bu grubun yelerinden ikiyordu. Bu kktenci grubun nde gelenleri, ordusuz, hapishanesiz, okulsuz, devletsiz bir toplum dsn esitli yazilarinda dile getirirlerken, ilk gruptakilerin brokrasi ile yakin iliski iinde bulunmalari yine ideolojik Iarkliliklarin sonucuydu. Parti`ye bir sirketten kosullu yardim alinmasinin yarattigi gerginlik de bu ideolojik ayrimdan kaynaklanmisti (Demirag, 1989: 29 Akt. Duru 2002:189-90). Parti iinde bu ikilik srerken '1991'de yapilan olaganst kongrede ilk baskan Celal Ertug`un grevi de sona erdi; yeni baskan Bilge Contepe oldu (Duru 2002:190). Daha sonrasinda Aydin Ayas baskanliginda 19 Haziran 1993'deki kongrede tm yelikler Ieshedilip 15 kisilik bir alisma grubu kurulur. Bylelikle parti uygulamada kapanirken 10 Nisan 1994'de hukuksal varligi, Anayasa Mahkemesi karariyla son bulur. (Duru 2002:190) Celal Ertug basarisizlik iin; parti ii kisisel kavgalarin (Abacioglu 1993:7 Akt. Duru 2002:191), 'koltuk sendromunun, Parti`nin Trkiye apinda rgtlenmesine karsi ikilmasi (Ertug 1995:17 Akt. Duru 2002:191) gibi nedenleri; 'Izmir Grubu`nun basini ektigi kktenci kanat, bu durumu, yalnizca evre sorunlari ile ilgilenilmesi; escinselleri, Ieministleri, savaskarsitlarinin bnyesinden dislanip 'ahlaki bir tutum takinilmasi; kurulu dzene karsi olunamamasi; daha da ileriye gidebilme gizilgcn tasiyan yesil hareketin nnn kesilmesi (Abacioglu 1993:7 Akt. Duru 2002:191) olarak aikliyordu. Celal Ertug`a gre ise 'Partiye; existansiyalist, bohemce yasama tutkunlari, tatmin olunmamis solculuk atiklari, marjinallik gibi egilimler hakim kilinmak, parti olmayan parti ve benzeri Fundamentalist egilimler sokulmak gruplasmak isteniyordu. (Ertug 1995:17 Akt. Duru 2002:191). Parti disindan kaynaklanan elestirilerde 'Yesiller Partisi yelerinin eylemci bir topluluk haline gelememesi; birbirleriyle yakin kisisel iliskileri bulunan gruplarin, partiyi bu iliskilerini daha da gelistirmelerini saglayabilecek bir ara ya da mekn olarak kullanmasi; isten ok konusma retilmesi; parti islerinin ikinci planda kalmasi (Gnl, 1990: 28); diger yerlesik partilerden Iarkliliginin vurgulanamamasi; toplumun beklentilerine yanit verilememesi; yeni bir yasam biimi kurma yolunda politikalarin saptanamamasi, bu dogrultudaki elestirilerin basinda geliyordu (Bjedug 1990: 76-7 Akt. Duru 2002:192). Sahin`e gre 'Bu hareketleri yaratanlar, soldan gelen, ogu 12 Eyll ncesi esitli sol rgtlerde yer almis kisilerdi. Ama bu kadrolar yesil dsnceyi kendileri de daha yeni greniyorlar, sosyalist teoriyle hesaplasmaya ve yeni bir yol bulmaya alisiyorlardi. Bu kadar erken bir siyasallasmaya ragmen birka yil olduka basarili yryen ve rgtlenen yesil hareket, yine ayni olgunlasmamislik nedeniyle dagilma srecine girdi, iinden anti nkleer hareket, ekolojist ve yesil gruplar, dergi evreleri ve inisiyatiIler dogdu. Trkiye`de sre tersten islemisti. Yurttas inisiyatiIleri ve alternatiI hareket yesil partiyi olusturmamis, yesil partinin dagilmasi yurttas inisiyatiIleri ve alternatiI hareketlerin dogmasina ve ogalmasina neden olmustu. Ancak sonuta bir yaniyla Bati`da yasanana benzer bir durumun Trkiye`de de tekrarlandigi sylenebilir. O da ekoloji hareketlerinin, bambaska bir toplumsal ortam sz konusu olmasina ragmen, yine isin en basinda siyasi bir gndemle ortaya ikmasidir (Sahin 2007). Yesiller Partisi (2008) 1994'te kapanan Yesiller Partisi`nin sona ermesinin nedenlerini i dinamiklerle aiklayan mit Sahin, 90'li yillari; evre alanindaki STK`larinin siyaset disina itilmesi olarak degerlendirmektedir. Sahin`e gre 1996'daki Habitat zirvesi, sonra da '1999 depremini izleyen Ion akisi , . 'zmn parasi olmaya alisan, bunun iin de proje retip Ion aramaktan itiraz etmeye zamani kalmayan sivil toplum kuruluslarinin sayisini arttirdi ve bunlari glendirdi. Buna karsilik 'ikisini yesil siyasi bir tarzda yapan evre ve ekoloji hareketlerine asil darbeyi, sermayenin kendisi vurdu. Ekolojist olmayan, hatta birer evre rgt olduklari bile sylenemeyecek olan byk sermaye destekli bazi vakiI ve dernekler, . Bu trden rgtlerin en byk ve tipik rnegi olan TEMA, . sadece TEMA degil, Ayni modele dayanan, yani demokratik olarak denetlenmeyen organlarca ynetilen, hibir sekilde seIIaI olmayan, ama sahip oldugu parasal kaynaklar ve rettikleri projelere bulduklari Ionlar sayesinde kamuoyunda grnrlk kazanan ve belli bir tabana yayilan ok sayida kurulus vardir. mit Sahin`e gre bu kuruluslar kendilerini evreci ilan edip, bir anlamda da Trkiye`de evreci olmanin tanimi olmayi basarmislardir. Sahin`e gre, baska nedenlerle de aiklanabilir olmakla birlikte; 'Toplumsal hareketlerin, aslinin zayiIlayip taklidinin glendigi yerde etki gcn srdrmesi kolay degildir (Sahin 2007). biimindedir. Bir baska deyisle Sahin`e gre; Yesil harekette 90'li yillarin snk gemesinin nedeni, yani Yesiller Partisi`nin kapanisindan sonraki sre; ekoloji hareketlerinin asillarinin zayiIlayip taklidinin glendigi yerde etki gcn srdrmesinin zorlugu nedeniyle dahasi 'sermaye, devlet ve medya baskilarina karsi direnme gdsnn de etkisiyle yasamaktadir (Sahin 2007). 2000'li yillarla birlikte yesil siyaset; 'Yesil Hareket, 'Yesiller, 'Yesiller Partisi Girisimi isimleri altinda tekrar etkinlik gstermeye baslamaktadir. 2001'den itibaren her yil Aralik ayinda Yesil Diyalog toplantilari dzenlenir, 2003'ten itibaren Ekoloji isimli dergi yayin hayatina girer. 22-23 Ekim 2005 tarihlerinde Ukrayna`nin baskenti Kiev`de yapilan Avrupa Yesil Partisi 3. Konsey toplantisinda gzlemci ye statsn elde eden girisim, ardindan 16 Aralik 2005'te yapilan 4. Yesil diyalog toplantisinda 2,5 yil ierisinde yesiller partisinin tekrar kurulmasi iin gerekli donanimlarin neler oldugunu hesapliyor, Yesiller Partisini kurmak iin hazirliklar yapiliyordu. Bu hazirliklara gre; kapsamli bir program, kendini ok iyi tariI eden bir kurumsal yapi ve kimlik, son olarak ta ekip gerekliydi.. Bu ekip 'herkesten nce genlerle ve 'deneyimlerini aktarmakla ok nemli bir role sahip . yasli yesiller ve eski yesil parti yeleriyle olusmalidir (Sahin 2005). Sonrasinda 30 Haziran 2008 tarihinde kuruculari arasinda eski yesillerden isimlerin de bulundugu 40 kisilik bir kurucular grubunun basvurusuyla, resmi olarak kurulur. Parti kendi tarihini syle tanimlamaktadir. 'Yesiller, Trkiye`de yeni bir siyasi olusum degil. Trkiye`de 1980`li yillardan bu yana ekoloji ve demokrasi mcadelesi veren yesil politik hareketler 1988-94 yillari arasinda var olan eski Yesiller Partisi de dahil olmak zere ok sayida grup, dernek, yayin organi ve yurttas insiyatiIlerinde rgtlenmis ve alismalarini kesintisiz olarak srdrmslerdir. Yeni kurulan Yesiller Partisi bu tarihin bir parasidir ve yesil hareketin iinden dogmustur.3 Partinin kurulmasiyla ayni zamanlarda, tekrar alevlenen Trkiye`de nkleer santral kurulmasina iliskin haberler ve ihale duyurulari, partinin en nemli etkinligini olusturmaktadir. 26 Nisan`da henz parti kurulmadan Kadiky`de yapilan 'Nkleer Santral istemiyoruz mitingi, daha sonra ihalenin yapilacagi 24 Eyll tarihine kadar, 3 Eyll 24 Eyll arasi 'Uyumuyoruz, 'Nkleer Ihaleyi Durdurun etkinlikleri en nemlileridir. Bu kampanyalar sirasinda halktan toplanan imzalar milletvekillerine postalanmistir. Bu etkinlik sresince 24 saat aik kalan Beyoglu Yesil Ev`de dzenlenen panel oturum ve Iilm gsterileri ile nkleer santrale karsi bilinlendirme alismalari yapilmis, sanati ve aydinlari agirlayan Yesil Ev, internetten srekli yayin yapmistir. 27 28 Ekim`de, Istanbul`da; 'Yesiller Kuraklik Sempozyumu; Iklim degisikliginin Trkiye zerine etkileri, 31 Ekim 1 Kasim`da, Istanbul`da, Grcistan, Rusya, Azarbeycan, Ukrayna, Moldova, Romanya, Bulgaristan ve Trkiye yesil partilerinin yani sira Bati Avrupa yesil partilerinden ve Avrupa Parlamentosu Yesiller grubundan temsilcilerin katildigi 'Karadeniz Yesilleri Toplantisi, 29 Kasim`da Ankara`da 'Ekolojik Kentler Yerel Ynetimler Toplantisi partinin diger etkinlikleridir. 19-21 Aralik`ta dzenlenen 7. Yesil Diyalog Toplantisinda; inan, dsnce ve iIade zgrlg, Trkiye`nin AB sreci, ekonomik kriz, Termik santrallara karsi mcadele, polis devleti ve siddet gibi yalniz evre sorunlari degil Trkiye`nin en nemli gndem konulari hakkinda paneller dzenlenmistir.4 Partinin temel ilkeleri; 1. dogaya uyum, 2. srdrlebilirlik, 3. kresel mcadele, 4. erkek egemenliginin reddi, 5. siddetin reddi, 6. dogrudan demokrasi, 7. yerellik, 8. adil paylasim, 9. zgr yasam, 10. esitliligin korunmasi (Parti Programi, Temel Ilkeler). Bu ilkelerle hareket eden parti Trkiye siyasi partiler yasasi ile de atismaktadir. 'Kadinlar(in) partinin tm seilmis kurullarinda yzde 50 temsil kotasina sahip (Parti tzg m.4.c) oldugu partide es szclk ilkesi ile rgtlenmesi, genel baskanlik gsterilmesinin zorunlulugu ile atismaktadir. mit Sahin bu durumu syle aiklamaktadir. 'rgtlenmemizle siyasi partiler yasasi ile elisen en nemli sorun yesiller partisinin liderlik mekanizmalarini reddetmesi, yasanin ise zorunlu tutmasidir (Sahin 2008). Yesiller Partisi; 2 Aralik`ta yapilan parti meclisi toplantisinda, 29 Mart`ta yapilacak olan yerel seimlere katilma ve kampanya baslatma karari alir. Bu karar yesiller hareketinin Trkiye`de ilk kez bir seime katilacagini gsterdigi gibi hareketin partiye dnstgnn de gstergesi olarak kabul edilebilir. Bu konuda sordugum soruya Sahin; 'yeni partiye hareketin partisi diyebiliriz. Ya da hem hareket, hem de gerek bir parti (Sahin 2008). demektedir. Sonu Yesilleri; Trkiye`de ve Dnya`da evre duyarliliginin yanisira ekoloji biliminin verilerinden hareket eden btncl bir toplumsal dnsm isteyen hareket olarak zetlemek mmkn. Antropolojiden tanidigimiz terimlerle endstriyalizm`in, humanizma`nin, modernite`nin ve ataerkil degerlerin karsisinda yer alan; endstriyalizmin yarattigi evre kirliligini, humanizmanin insani stn tutan ynn, modernitenin getirdigi yabancilasmayi ve ataerkil degerlerin getirdigi erkek egemenligi ve siddeti elestirmektedir. Kresel isinma ve iklim degisiklikleri uyarilarinin olduka arttigi gnmzde isinma arttika yesil hareket de glenecege benziyor. Kaynaklar AYVAZ, ZaIer., TEKALAN, Ali S. ' evre Koruma alismalarinda Gnll Kuruluslarin Yeri ve nemi, evre Dergisi, Sayi 5, Ekim-Kasim-Aralik 2002:3-4 CERITLI, Ismail. 'evreci Hareketin Siyasallasma Sreci, C. . Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 25, Sayi 2, Aralik 2001:213-226 DEMIRAG, Dilaver. 'Saniye Koridoru; Modernlesme ve Ekolojik Tepki, yayima hazirliyor. DURU, Blent. 'Trkiye`de evrenin Siyasallasmasi: Yesiller Partisi Deneyimi, Mlkiye, Cilt 26, Sayi 236, Eyll-Ekim 2002:179-200 SEZER, zcan. 'evre Korumaciliktan Radikal Ekolojiye, Sosyal Bilimler Arastirmalari E- Dergisi, Yil 3, Cilt 3, Sayi 5 2006 SAHIN, mit. 'Ayieginde 32 Ta Yaprak, Bia Haber Merkezi, Roma, 26 Subat 2004 Bianet.org. . 'Bir Sivil Toplum Temasi Olarak evrecilik:Ekoloji Hareketlerinin Siyaset Disina Itilmesi, Sivil Toplum, Sayi 20, Ekim-Aralik 2007 . 'Yesiller Partisi: Nasil Bir Parti, Nasil Bir Gelecek?, Aralik, 2005 mir Sahin e-mail yoluyla soru-cevap. Yesiller Partisi Programi ve Tzg, 1988, Ankara , 2008, Ankara Yesiller Partisi; www.yesiller.org