Академический Документы
Профессиональный Документы
Культура Документы
���NDEK�LER
YAYINLAYANIN NOTU
Ekim 1968
1. Burjuvalar ve Proleterler
2. Proleterler ve Kom�nistler
1. GER�C� SOSYAL�ZM
a. Feodal sosyalizm
S�leyman Ege
S. Ege
Oysa bug�n durum ne kadar farkl�! Avrupa'dan Kuzey Amerika'ya olan g��, bu
�lkede tar�m�n devasa bir geli�me g�stermesini sa�lam�, bu geli�me, rekabet
yoluyla Avrupa'daki -b�y�k ve k���k- toprak m�lkiyetini temellerinden
sarsm�t�r. Ayr�ca, bu g��, Birle�ik Devletler'e muazzam sanayi kaynaklar�n�,
k�sa zamanda, Avrupa'n�n ve �zellikle �ngiltere'nin bug�ne dek sanayide
s�rd�rd��� tekelini sarsacak bir �l��de ve b�y�k bir enerjiyle i�letmesi
olana��n� da vermi�tir. Bu her iki durum, do�rudan do�ruya Amerika �zerinde
devrimci nitelikte bir etki yapmaktad�r. T�m politik yap�n�n temelini
olu�turan k���k ve orta �ift�ilerin toprak m�lkiyeti dev tar�m i�letmelerinin
rekabeti kar��s�nda ad�m ad�m ��k�yor; ayn� zamanda, sanayi b�lgelerinde ilk
kez olarak, y���n halinde bir proletarya ve sermayenin m�thi� bir
yo�unla�mas� g�r�l�yor.
Bu soruya bug�n verilebilecek tek yan�t �udur: E�er Rus Devrimi, Bat�'da
bir proleter devriminin habercisi olur da, b�ylece bu iki devrim birbirlerini
tamamlarlarsa, bug�nk� Rus ortak toprak m�lkiyeti, kom�nist bir geli�menin
ba�lang�� noktas� olabilir.
F. Engels
Avrupa i��i s�n�f� egemen s�n�flara kar�� yeni bir sald�r� i�in yeterli
g�c� yeniden kazand��� zaman Enternasyonal ��i Birli�i do�du. Ancak, Avrupa
ve Amerika'n�n t�m militan proletaryas�n� tek bir �rg�tte birle�tirmek gibi
�zel bir ama�la kurulan bu birlik, Manifesto'da ortaya
konan ilkeleri hemen ilan edemedi. Enternasyonal, �ngiliz
Sendikalar�'n�n, Fransa, Bel�ika, �talya ve �spanya'daki Proudhon
yanda�lar�n�n ve Almanya'daki Lassalle'cilerin (Lassalle, bize her zaman
kendini bir Marx yanl�s� olarak tan�tt� ve bu
s�fat�yla Manifesto'ya ba�l�yd�. Ancak 1862-64 y�llar� aras�nda halk �n�nde
yapt��� konu�malarda o, devlet kredileriyle desteklenen kooperatif
atelyelerin kurulmas�n� istemekten �te gitmi� de�ildir. (Engels'in notu)
kabul edebilecekleri kadar geni� bir program ortaya, koymak zorundayd�.
Bu program� b�t�n taraflar�n benimseyece�i bir bi�imde kaleme alan Marx, i��i
s�n�f�n�n eylem birli�i ve
kar��l�kl� tart�ma sonucunda mutlaka do�acak olan d��nsel geli�mesine tam
olarak g�veniyordu. Sermayeye kar�� y�r�t�len sava��m i�inde kar��la��lan
olaylar ve durumlar, hatta zaferlerden �ok yenilgiler, insanlara
kafalar�ndaki her derde deva harc�alem d��nlerin yetersizli�ini mutlaka
��retecek ve i��i s�n�f�n�n ger�ek kurtulu� ko�ullar�n�n tam bir kavran��n�
haz�rlayacakt�. Ve Marx hakl� ��kt�. Enternasyonal, 1874'te da��ld��� zaman,
i��ileri 1864'te olduklar�ndan �ok farkl� bir bilin� d�zeyinde insanlar
olarak b�rakt�. Fransa'da Proudhon'culuk, Almanya'da Lassalle'cilik
�lmekteydi ve �o�u uzun zamand�r Enternasyonal'le ili�kilerini kesmi� olan
tutucu �ngiliz sendikalar� bile, art�k yava� yava�, ge�en y�l
ba�kanlar�n�n Swansea'de onlar ad�na, K�ta sosyalizmi bizim i�in
korkun�lu�unu yitirmi�tir diyebildi�i noktaya do�ru yakla��yorlard�.
Asl�nda, Manifesto'nun ilkeleri b�t�n �lkelerin i��ileri aras�nda olduk�a
yayg�nla�m�t�.
Ama, yaz�ld��� zaman biz ona bir Sosyalist Manifesto diyemezdik. 1847'de,
sosyalist denilince, bir yanda �e�itli �topyac� sistemlerin savunucular�:
her ikisi de birer mezhep durumuna d�n�m� bulunan ve giderek �lmekte olan
�ngiltere'deki Owen'ciler, Fransa'daki Fourier'ciler; �te
yanda, her t�rl� marifet�ilikle sermayeye ve kara hi�bir
zarar vermeden her t�rl� sosyal bozuklu�u onaracaklar�n� ileri s�ren her
t�rden sosyal �arlatanlar; her iki durumda da i��i s�n�f� hareketi d��nda
olan ve e�itilmi� s�n�flardan medet uman kimseler anla��l�yordu. ��i s�n�f�n�n,
salt politik devrimlerin yetersizli�ine inanm� ve toptan bir sosyal
de�i�menin zorunlulu�unu ilan etmi� olan her bir kesimi o s�ra kendisine
kom�nist diyordu. Bu, kaba, yontulmam�, s�rf sezgiye dayanan bir t�r
kom�nizmdi; ama yine de en �nemli noktaya de�iniyordu ve i��i s�n�f�
aras�nda, Fransa'da Cabet'nin, Almanya'da Weitling'in �topyac� kom�nizmini
do�urmaya yetecek kadar g��l�yd�.
Son yirmibe� y�l i�inde durum ne kadar de�i�mi� olursa olsun, Manifesto'da
ortaya konulan genel ilkeler ana �izgileriyle bug�n de her zamanki kadar
do�rudur. �u ya da bu ayr�nt� daha iyi bir hale getirilebilir. Manifesto'nun
kendisinde de belirtildi�i gibi, ilkelerin pratikte kullan�lmas� her yerde ve
her zaman o g�n�n tarihsel ko�ullar�na ba�l�d�r; onun i�in 2. B�l�m'�n
sonunda ileri s�r�len devrimci �nlemlere �zel bir a��rl�k verilmemelidir. O
pasaj bug�n bir�ok bak�mlardan �ok farkl� bir bi�imde yaz�labilirdi.
1848'den buyana modern sanayinin dev ad�mlarla ilerlemesi ve buna ba�l�
olarak i��i s�n�f�n�n geli�en ve b�y�yen �rg�tlenmesi kar��s�nda, ilkin �ubat
Devrimi'nde ve ondan daha �nemlisi, proletaryan�n ilk kez politik
egemenli�i iki ay boyunca elinde tutmu� oldu�u Paris Kom�n�'nde edinilen
pratik deneyimler kar��s�nda, bu program�n baz� ayr�nt�lar� art�k eskimi�tir.
Kom�n
�zellikle bir �eyi, i��i s�n�f�n�n yaln�zca haz�r devlet mekanizmas�n�
elde tutarak onu kendi ama�lar� i�in kullanamayaca��n� tan�tlam�t�r.
(Bkz: See The Civil War in France; Address
of the General Council of the International Working Men's
Association (Fransa'da �� Sava�; Enternasyonal ��i Birli�i Genel
Konseyinin �a��r�s�), London, Truelove, 1871, s. 15, burada, bu nokta daha
da geli�tirilmi�tir.) Ayr�ca, kendili�inden bellidir ki, sosyalist yaz�n�n
ele�tirisi ancak 1847'ye kadar olan� i�ine ald��� i�in, bug�ne g�re
yetersizdir; ayn� bi�imde kom�nistlerin �e�itli muhalefet partileri
kar��s�ndaki durumuna ili�kin g�r�ler (B�l�m 4), ilke olarak bug�n de do�ru
olmakla birlikte, politik durum tamamen de�i�ti�i ve tarihsel geli�me o
b�l�mde s�z� edilen partilerin �o�unu yery�z�nden silip s�p�rd���
i�in, pratikte art�k eskimi�tir.
Friedrich Engels
Oysa bug�n durum ne kadar farkl�! Avrupa'dan Kuzey Amerika'ya olan g��,
bu �lkede tar�m�n devasa bir geli�me g�stermesini sa�lam�, bu geli�me,
rekabet yoluyla Avrupa'daki -b�y�k ve k���k- toprak m�lkiyetini temellerinden
sarsm�t�r. Ayr�ca, bu g��, Birle�ik Devletler'e muazzam sanayi kaynaklar�n�,
k�sa zamanda, Avrupa'n�n ve �zellikle �ngiltere'nin bug�ne dek sanayide
s�rd�rd��� tekelini sarsacak bir �l��de ve b�y�k bir enerjiyle i�letmesi
olana��n� da vermi�tir. Bu her iki durum, do�rudan do�ruya Amerika �zerinde
devrimci nitelikte bir etki yapmaktad�r. T�m politik yap�n�n temelini
olu�turan k���k ve orta �ift�ilerin toprak m�lkiyeti dev tar�m i�letmelerinin
rekabeti kar��s�nda ad�m ad�m ��k�yor; ayn� zamanda,
sanayi b�lgelerinde ilk kez olarak, y���n halinde bir proletarya ve
sermayenin m�thi� bir yo�unla�mas� g�r�l�yor.
Hemen hemen ayn� g�nlerde, Cenevre'de Polonya dilinde yeni bir bask�s�
yap�ld�: Manifest Kom�nistyczny.
�lgi �ekici bir olay olarak da, 1887'de bir Ermenice �evirinin
elyazmalar�n�n �stanbul'daki bir yay�nc�ya verili�inden s�z edeyim. Ama
adamca��z Marx'�n ad�n� ta��yan bir �eyi yay�nlama cesaretine sahip de�ildir,
�eviriciye yazar olarak kitaba kendi ad�n� koymas�n� �neriyor, �evirici de
bunu reddediyor.
Yine de, yaz�ld��� zaman biz ona bir Sosyalist Manifesto diyemezdik.
1847'de, iki tip insan sosyalist say�l�yordu. Bir yanda, �e�itli �topyac�
sistemlerin yanda�lar�, �zellikle o tarihte her ikisi de birer mezhep
durumuna d�n�m� bulunan ve yava� yava� �lmekte olan �ngiltere'deki
Owen'ciler, Fransa'daki Fourier'ciler; �te yanda, toplumsal bozukluklar�,
sermayeye ve kara hi� zarar vermeden, her derde deva �e�itli ila�larla ve
b�l�k-p�r��k onar�mlarla gidermek isteyen her t�rden sosyal �arlatanlar.
Bunlar her iki durumda da, i��i hareketinin d��nda yer alan ve
daha �ok e�itimden ge�mi� s�n�flar�n deste�ini arayan
kimselerdi. Oysa i��i s�n�f�n�n, toplumun k�kl� bir bi�imde
yeniden kurulmas�n� isteyen, salt politik devrimlerin buna yeterli olmad���na
inanan kesimi, o s�ra kendisine kom�nist diyordu. Bu, hen�z yontulmam�,
yaln�zca sezgiye dayanan ve �o�u zaman olduk�a kaba bir kom�nizmdi.
Ama gene de, iki �topik kom�nizm sistemini -Fransa'da Cabet'nin �karya
Kom�nizmini ve Almanya'da Weitling Kom�nizmini- do�uracak kadar g��l�yd�.
1847'de sosyalizm bir burjuva hareketini, kom�nizm bir i��i s�n�f�
hareketini ifade ediyordu. Sosyalizm hi� de�ilse K�ta Avrupa's�nda olduk�a
sayg�nd�, kom�nizm bunun tam tersi bir durumdayd�. Biz ta o zamandan, tam
bir kesinlikle, -i��i s�n�f�n�n kurtulu�u, i��i s�n�f�n�n kendi eseri
olmal�d�r- anlay��nda oldu�umuzdan, bu iki addan hangisini se�ece�imiz
konusunda bir duraksamam�z olamazd�. O zamandan buyana da bunu yads�mak
akl�m�z�n ucundan ge�medi.
F. Engels
F. Engels
�TALYAN OKUYUCUYA
Friedrich Engels
:::::::::::::
-1-
�ktidar� ele ald��� her yerde burjuvazi, feodal, ataerkil, duygusal ili�ki
olarak her ne varsa hepsine son verdi.
�nsan� do�al efendileri'ne tutsak eden karma��k feodal
ba�lar� hi� ac�madan kopard� ve insanla insan aras�nda
��plak �z��kar ve kat� pe�in �deme'den ba�ka bir ba�
b�rakmad�. Burjuvazi, dinsel inanc�n ate�li ve kutsal co�kusunu,
��valyelik ruhunu, duygusall��� bencil hesab�n
buzlu sular�nda bo�du. Burjuvazi, ki�isel de�eri bir m�badele de�eri
haline getirdi ve binbir g��l�kle elde edilmi� say�s�z �zg�rl�klerin yerine,
o biricik ve ac�mas�z �zg�r ticareti koydu. Tek s�zc�kle, dinsel ve politik
aldatmalar�n maskeledi�i s�m�r� yerine, zorba, utanmaz, do�rudan ve ��plak
s�m�r�y� koydu.
Ancak y�zy�l� bulan bir s�n�f egemenli�i s�resince burjuvazi, b�t�n ge�mi�
ku�aklar�n yaratt�klar�n�n toplam�ndan daha g��l� ve �ok daha b�y�k �retim
g��leri yaratt�.
Proleterlerin bir s�n�f olarak ve bunun sonucu bir politik parti olarak bu
�rg�tlenmeleri yine kendi aralar�ndaki rekabet y�z�nden durmadan alt�st olur.
Ama, her kezinde daha g��l�, daha sa�lam ve daha g�rkemli olarak yeniden
do�ar. Burjuvazinin kendi aras�ndaki b�l�nmelerden yararlanarak i��ilerin
belirli ��karlar�n�n yasal olarak tan�nmas�n� zorlar. �ngiltere'deki on
saatlik i�g�n� yasas� b�yle ��kar�lm�t�r.
Toplumun tortusundan ba�ka bir �ey olmayan ayaktak�m� (lumpen proletarya), eski
toplumun
en alt tabakalar�n�n i�lerinden ��kar�p att��� o kendi kendine ��r�yen y���n,
yer yer bir proletarya devrimiyle harekete s�r�klenebilir; ne var ki, ya�ama
ko�ullar� onu gerici entrikalar�n bir aleti olmaya �ok daha fazla haz�rlar.
Proletaryan�n ko�ullar� i�inde, eski toplumun ko�ullar� zaten b�y�k �l��de
fiilen bat�p gitmi�tir. Proleterin m�lkiyeti yoktur; kar�s� ve �ocuklar�yla
ili�kisinin burjuva aile ili�kileriyle ortak bir yan� kalmam�t�r;
�ngiltere'de Fransa'dakinin, Amerika'da Almanya'dakinin ayn�
olan modern sanayi �al�mas� ve modern sermaye uyruklu�u, onda ulusal
karakterin b�t�n izlerini silmi�tir. Proleterin g�z�nde, hukuk, ahlak, din,
gerisinde kayna�an bir o kadar burjuva ��kar� gizlenmi� burjuva �nyarg�lar�d�r.
Bug�ne dek toplumda �ste ��kan b�t�n s�n�flar, ele ge�irdi�i �st�n
durumlar�n�, toplumu b�y�k �l��de kendi m�lk edinme ko�ullar�na ba��ml�
duruma getirerek sa�lamla�t�rmaya �al�m�lard�r. Proleterler ise, daha
�nceki kendi m�lk edinme bi�imlerini ortadan kald�rmadan,
dolay�s�yla daha �nceki b�t�n m�lk edinme bi�imlerini de
ortadan kald�rmadan, toplumun �retici g��lerine egemen
olamazlar. Onlar�n g�ven alt�na alacak ve sa�lamla�t�racak
hi�bir �eyleri yoktur; onlara d�en, bireysel m�lkiyetin �nceki b�t�n
g�venlik ve g�vencelerini ortadan kald�rmakt�r.
Bug�ne dek her toplum bi�imi, daha �nce de g�rd���m�z gibi, ezen ve
ezilen s�n�flar�n kar��tl���na dayanm�t�r. Ama bir s�n�f� ezebilmek
i�in, ona hi� de�ilse k�lece varl���n� s�rd�rebilmesine elverecek belirli
ko�ullar sa�lanmal�d�r. Serflik d�neminde serf kendisini kom�n �yeli�ine
y�kseltmi�tir; nas�l ki feodal mutlakiyetin boyunduru�u alt�nda k���k burjuva
da geli�erek bir burjuva olmay� becerebilmi�se. Modern emek�i ise, tersine,
sanayinin geli�mesiyle, y�kselece�i yerde, kendi s�n�f�n�n varl�k
ko�ullar�n�n gitgide daha alt�na batmaktad�r. Emek�i yoksulla�makta ve
yoksulluk n�fustan ve servetten daha h�zl� geli�mektedir. Ve i�te,
burjuvazinin toplumda art�k egemen s�n�fl��a lay�k olmad��� ve kendi varl�k
ko�ullar�n� en �st�n yasa olarak topluma kabul ettirme yetene�ine sahip
olmad��� bundan a��k�a anla��lmaktad�r. Burjuvazi h�kmetmeye lay�k de�ildir,
��nk� k�lesine, k�leli�i i�inde bir ya�ant� sa�layamamaktad�r; ��nk�, k�lesi
taraf�ndan kendisi beslenece�ine, onu kendisinin beslemesi gerekti�i bir
duruma d�m�t�r ve buna engel olamamaktad�r.
-2-
PROLETERLER VE KOM�N�STLER
Kayb� onu yaslara bo�an o k�lt�r, muazzam �o�unluk i�in, bir makine gibi
hareket edecek bi�imde e�itilmesinden ba�ka bir �ey de�ildir.
�te y�z� yok olunca, tabii burjuva aile de yok olacakt�r, ve sermayenin
yok olmas�yla her ikisi birden yok olacakt�r.
10. B�t�n �ocuklar i�in kamu okullar�nda paras�z e�itim. �imdiki bi�imiyle
�ocuklar�n fabrikalarda �al�malar�na son verilmesi. E�itimin sanayi
�retimiyle ba�lant�l� duruma getirilmesi, vb., vb..
-3-
1. GER�C� SOSYAL�ZM
a. Feodal Sosyalizm
Bunun i�in onlar politik uygulamada i��i s�n�f�na kar�� al�nan b�t�n bask�
�nlemlerine kat�l�yorlar; g�nl�k ya�amda da, y�ksekten atmalar�na kar��n,
sanayi a�ac�ndan d�en alt�n elmalar� toplamak, do�rulu�u, sevgiyi ve onuru,
y�n, pancar �ekeri ve patates ispirtosu ticaretiyle trampa etmek i�in diz
��k�yorlar. (Bu, �zellikle, malikanelerinin geni� b�l�mlerini kahyalar
arac�l���yla kendi hesaplar�na ektirip bi�tiren, �stelik pancar �ekeri ve
inbikten ge�mi� patates ispirtosu imalat��l��� yapan Almanya'n�n toprak
aristokrasisi ve efendileri i�in do�rudur. Daha zengin
olan Britanya aristokrasisi, �imdilik bu d�zeye inmemi� olmakla birlikte,
onlar da, azalan rantlar�n yaratt��� a���� kapatabilmek i�in
�nvanlar�n� bir hayli karanl�k anonim �irketlerin kurucular�na �d�n�
vermek zorunda kal�yorlar. (Engels'in 1888 tarihli �ngilizce bask�ya notu.))
Papaz nas�l her zaman toprak sahibiyle el ele olmu�sa, Kilise Sosyalizmi
de Feodal Sosyalizmle hep el ele olmu�tur.
H�ristiyan zahitli�ine sosyalist bir renk vermekten daha kolay bir �ey
yoktur. H�ristiyanl�k da �zel m�lkiyete kar��, evlili�e kar��, devlete kar��
sesini y�kseltmemi� midir? Bunlar�n yerine sadakay� ve yoksullu�u, bekareti
ve bedensel istekleri bast�rmay�, manast�r ya�am�n� ve Ana Kilise'yi savunan
vaazlar vermemi� midir? H�ristiyan Sosyalizmi, aristokratlar�n yanan
y�reklerine papaz�n serpti�i kutsal sudan ba�ka bir �ey de�ildir.
-4-
SON
::::::::::::::::::::