Вы находитесь на странице: 1из 256

ANKARA NIVERSITESI LH YAT FAKLTESI YAYINLARI NO.

: 149

ATATRK'N 100. DO UM YILINA ARMA AN

ISLMIN YAYILI
TARIHI
(VII - X1. YZYILLAR)

Yazan :
Prof. Dr. Robert MANTRAN

eviren:
Do. Dr. smet KAYAO LU
A. . lhiyat Fakltesi

ANKARA
ANKARA NIVERSITESI ILRIYAT FAKLTESI YAYINLARI NO. : 149

/404-L i, 5

SLAMIN YAYILI
TARH
(VII - Xl. YZYILLAR)

Yazan:
Prof. Dr. Robert MANTRAN

eviren:
Do. Dr. smet KAYAO LU
A. . Ilhiyat Fakltesi

ANKARA
Kitabn asl :
Robert Mantran
L'expansion musulman (VII e - XI e siecles)
Presses Universitaires de France, Paris 1969

ANKARA NIVERSITESI BASIMEVI. ANKARA-1981


IINDEKILER

Sayfa
ONSZ VIII

BIRINCI BLM

BBLYOGRAFYA 1
I Kaynak eserler. Genel nitelikte eserler
II Arabistan ve Islam ncesi Do u 5
III Hz. Muhammed. Kur'an. Tasavvuf 7'
IV Hukuk. Sosyal hayat ve Siyaset 9
V Edebiyat. Bilim 12
VI Sanat ve Arkeoloji 14
VII lk halifeler devri ve Emeviler 15
VIII x . yzyln ortasna kadar Abbasiler 20
IX Fatmiler 25
X Kuzey Afrika ve spanya 26
Belli bal dergiler 28
II KRONOLOJIK TABLO 31
I Islam ncesi a 31
II Hz. Muhammed ve Islm n teblii 31
III Ilk halifeler. Arap fethi 32
IV Emeviler (661-750) 34
V Abbasiler. x. yzylm ortasna kadar OrtaDou 37
VI yl. yzylm ortasndan x. yzyln sonuna kadar Is-
panya ve Kuzey Afrika 44
A) spanya 44
B) Kuzey Afrika 46

III
IKINCI BLM
DEVRN GENEL NITELIKLERI, TEMEL MESELELER N
ORTAYA SERLMESIOZERINE BILGILERIMIZIN DURUMU

Sayfa
GIRI 57

I. BLM 61
CAHLYE AI ARABSTANINDAN HZ. MUHAM-
MEDN LMNE 61
A- islmdan nce Arabistan 61
B- Hz. Muhammed 67
Vahiy ve Tebliin balamas 69
C- Hz. Muhammed Medine'de 74
D- Hz. Muhammed'in son yllar ve Arabistan'da ms-
lmanln yayl (628-632) 78
E- Islam dini ve anteli hkmleri 81

II. BLM 86
ARAB STAN DI INA LK MSLMAN AKINLARI
VE HALFEL N OLU UMU 86
A- syanlar ve bar 86
B- Arabistan d na almalar 87
1. Mezopotamya'nn fethi 89
2. Filistin ve Suriye'nin fethi 89
3. Msr'n fethi 91
C- Islm mparatorlu unun organizasyonu 92
D- Osman'n halifelii 96
E- Ali'mn halifelii 99

III. BLM 102


EMEVLER, ARAP IMPARATORLU U ....d 102
A- Yeni siyasi ynelim ve idarenin glkleri 103
1. Muaviye'nin reformlar 103
2. anlamazlklar 104
B- kinci Islam ftuhat 108

IV
Sayfa
1. Istanbul'a kar aknlar 108
2. Orta-Asya ve Hindistan'a ak /dar 110
3. Kuzey Afrika ve Ispanya'n n fethi 110
C- Emevi imparatorlu unun ynetimi 112
1. Merkezi hkmet ve Eyaletler 112
2. Toprak ve maliye 114
3. Sosyal ve ekonomik hayat 115
D- Emevi ailesinin sonu 118

IV.BOLOM 120
ABBASLER: SLAM IMPARA.TORLU IJ 120
A- Abbasi halifeli inin zirvesi 121
1. lk halifelerin rol 121
2. Ehl-i snnete kar mu'tezile 123
B- Hkmet ve hkmetin kurumlar 125
1. Halife 125
2. Vezir, idare, ordu 126
C- Ekonomik hayat 127
1. Ticaret 127
2. ehirler 130
3. Kr 131
D- Kltr ve san'at hayat 132
1. Bilim 133
2. Edebiyat ve dini bilimler 134
E- Abbasilerin k nn balamas (x. yzylm sonu
x. yzyln ba) 136
1. Bakaldrmalar 136
2. Bamsz emirlikler 138

V. BLM 140
x. YZYIL, DE IIMLER YZYILI, SNNLE
KARI LK 140
A- iiliin zaferi: Karmailer ve Fatimiler 140
1. Doktrin 141
2. Karmatiler 143
Sayfa
3. Fatimiler 144
4. Abbasilerin kii 147
B Sunniliin Bat'da gelimesi. Ispanya Emevileri 149
1. Ispanya'da Islamiyetin yay l 149
2. Kurtuba Emirlii 150
3. Mslman Ispanya'nm zirveye ula mas : Kurtuba
Halifelii 151
C x.yzylda Islam Dnyasnn birlik ve eitlilii 153
1. Birliin temelleri 154
2. eitliliin temelleri 155
VI. BLM 157
ARAP DNYASININ SONU (x.Yiizyhn ilk yars) 157
1. Hiristiyan saldrlan 157
2. Douda Abbasiler 158
3. Fatimi 159
a) Msr ve Suriye 159
b) Kuzey Afrika 161
4. spanya 162

NC BLM

SORUNLAR, ORTAYA KONU U VE ARATIRMA-


LARIN PERSPEKTF 165

GIRI 167
SLAM TARHNN SORUNLARI ZERNE GR -
LER 167

I. BLM 171
DN MESELELER 171
ADini meselelerin nemli yeri 171
Beitli aklamalar. Kaynaklar ve sonular 172
CEhl-i snnetin ekil al 176
II. BLM 179
HKMET VE IDARE 179

VI
Sayfa
A Halifelik 179
1. Teori ve doktrinler 179
2. Tarihi evrim 181
3. Halifenin tayini 183
4. Halifenin grevleri 184
B Hkmet aralar 185
1. Idarenin yksek grevlileri 186
2. Hukuki tekilat 187
3. Ordu 189

III. BLM 191


ARAP-SLAM TOPLUMU 191
AYeni bir toplumun oluumu 191
BMevli 194
CHimaye grenler (Zimmiler) 197
Dehirde oturanlar 202
EKyller 205

IV. BLM 206


EKONOMIK GELIME 206
AMslman lkelerin ekonomik hayat nn evrimi 206
BTicari anlaylar 208
COrdu ve "kta" 210
D"Vakf" ve "Hubus" 212
ETarm ekonomisi 213
Fehirler: Meslekler ve tcirler 215

V. BLM 221

SANAT VE KLTREL GELMENN GRNM-


LER 221
A, Arap dili ve Kltrel geli me 221
B Sanat ve sanat eserlerinin yay lmas 223
SONU 227
DZN 229
HARTALAR 240

VII
NSZ

Bu kitap, Ortaa slam Dnyasnn meselelerinden haberdar oku-


yuculara hitap etti i gibi, bu meseleleri tan mak isteyen merakl , orien-
talist olmyan kimselere de hitap eder. Iindekiler, Islam n yayh
Tarihi (VII.-XI. yzyllar) balndan da anlalaca zere ilk a lardaki
slam alemini a klamaya al r: Byk bir kuvvet, kendi fetih gcn
gsterdii gibi, ekonomik ihtiyalara hakim olmay , yeni ve parlak bir
uygarl gelitirmeyi ve ksacas yay lmay da gsterebildi.
Konunun ve ortaya kan sorunlarn aklanmas iin ilk ksm
te kil eden bibliografik ve kronolojik verilerden sonra ikinci k smda
bilgilerimizin bir bilanosunu yapmak yani onbirinci yzy ln ortasna
kadar bizim iin nemli grnen tarihi iyi tan maya yaryan en nemli
noktalarn ve faktrlerin zerinde durarak slam tarihinin temel olay-
lar sraland. Bu nedenle JFIz.Muhammed'in hayat ve nbvvetine,
lk slam tarihine, geni bir yer verdik. Bu olmadan olaylar n devamn
anlamak imknszdr. Ayn ekilde, siyasi ve askeri olaylardan ziyade,
yrrlkte olan hkmet kurumlar , dinsel mnaka alar, slam Dn-
yasnn ekil deitirmesi konular zerinde de durduk. nk bunlar
yeni bir toplumun Eski Dnya zerine bu a da stnln kuran
slam toplumunun do uunu ve evrimini a klar.
Siyasi tarih ksmn hafifletmek iin bu ikinci k smn bana s-
lm tarihinin belli bal olaylarnn devam bulunan kronolojik tablo-
lar koyduk.
Bu dizi eserlerdeki esprinin gere i olarak, nc ksm, slam Dn-
yasnn byk meselelerini ortaya koymak, mnaka a etmek ve ara -
trmalarn ynn gstermek olacakt . Bu bizi yenilii ve karmak-
l ile, btn slam Dnyas tarihini ele almaya srkleyecekti. stelik
bu grev bizden bir " slami" kltre sahip olmam z' isteyecekti. te
yandan henz slAm tarihinin neredilen kitaplar, makaleler, ara tr-
malar ynna bakarak kendi s nrlar iinde, aratrclarm bir ii
olarak kald ve bu tarihin genel olarak uzaktan grld malumdur.

IX
Ancak yakn bir tarihten beridir ki baz ekonomik ve sosyal meseleler
ele alnp Islam ncesi devirlerle ilgili mukayeselere ve olaylar n geli-
mesini daha iyi anlamak iin geni bir devir zerinde daha byk ara -
trmalara giri ildi.
Bu koullar iinde, btn meseleleri ele al nak mnaka asm yap-
mak ve sonu almak bir ansiklopedist olmadan mmkn de ildir.
Biz ancak belli ba l meseleleri kendi evrimleri ierisinde takdim etmek
ve zerinde tart lan meselelerin muhasebesini yapmakla yetindik.
Ve nihayet bizim iin en ba ta gelen hipotezler ve ara trmalarn pers-
pektifi zerinde fikir verdik.
Bibliografiye ne zel bir nem verdik ve ne de bunun zerinde a k-
lamalar yaptk. Bu i 20 yl nce Jean Sauvaget taraf ndan yap ld
Okuyucuya buna ba vurmaya tavsiye ederiz. Zira, Ortaa slam ta-
rihi iin gerek bir giri te kil eder. Herhalde hi kimse buna ba vur-
maks zn edemez.
Nihayet, unutmamam z gerekir ki, burada bahis konusu olan uy-
garlk, bizim iyi bildiimiz uygarlklardan farkl dr. 0 halde, baz
dnceleri ve baz "batl" gelenekleri bir tarafa b rakp Avrupah-
klardan baka dier insanlarn da, insanln ilerlemesine katk da
bulunduklarn kabul etmek gerekir. Ortaa slam uygarl, yalnz
Araplarn ve dier mslmanlarn iftihar ettikleri kadar de il, btn
insanlk iin de olduka parlak idi.

1 JEAN SAUVAGET, In:reddeden d 1 histoire de l'Orient musulman Claude Cahen


tarafndan geniletilmi ve gzden geirilmi basks Paris 1961. Bunun ingilizce evirisi_
nin2. basksn tavsiye ederiz. (Univ. of California Press, 1965) Frans zca basksndan
daha geni.

X
B R NC BLM
B BL YOGRAFYA

MRACAAT KTAPLARI - GENEL NITELIKTE OLANLAR

1- Aman (M.), storia dei musulmani di Sicilia, nouvelle edition:


C. Nallino, 3 yol. Catane 1933-1939.
2- Berchem (M. Van). Corpus Inscriptionum Arabicarum (C.I.A)
avec la collaboration de M. Sobernheim, G. Wiet, E. Herzfeld,
Halil Edhem. 1 ere partie: Egypte I, Le Caire 1894-1903; Egypte
II, Le Caire 1929-1930. 2eme partie: Syrie du Nord, I, Le Caire
1909; Syrie du Nord, II, 2 vol. Le Caire 1954-1956; Syrie du Sud,
3 yol. Le Caire 1920-1949. 3eme partie: Asie Mineure, T, Le Caire
1910-1917.
3- Bousquet (G.), Les Berberes, Paris 1955.
4- Brehier (L.), Le Monde Byzantin. T. I. Vie et mort de Byzance,
Paris 1947.
5- Brockelmann (C.) Histoire des peuples et des Etats Islamiques,
Paris 1949.
6- Cahen (C.), l'histoire economique et sociale de 'Orient musul-
man medieval, dans Studia Islamica, III, 1955.
7- Chauvn (V.), Bibliographie des ouvrages arabes et relatifs aux
Arabes, Liege 1892.
8- Despos (J.), l'Arfique du Nord, Paris 1949.
9- Dehl (C.) et Maras (G.), le Monde Oriental de 395 1081,
2eme edition, Paris 1945
10- Brot (P.) et Dresch (j.), La Mediterranee et le Moyen-Orient.
T.I: 'Afrique du Nord; t.II: le Moyen-Orient, 2 yol. Paris 1956.
11- Encyclopedie de l'Islam, lere edit. 4 yol. -I- supplement, Leyde-
Paris 1913-1935: 2eme edit. (en cours de parution, lettres A-H),
Leyde-Paris 1954-1968.
12- Ettnghausen (R.). A selected and hnnotated bibliography of books
and periodicals in western languages dealing with the Near and
Middle East, Washington 1952.
13- Gabriel] (F.), Gli Arabi, Rome 1957; trad.franc: Les Arabes, Paris
1963.
14- Gardet (L.), Connaitre l'Islam, Paris 1958.
15- Gaudefroy-Demombynes (M.), Les institutions musulmanes, yeme
edit. Paris 1950.
16- Gaudefroy-Demombynes (M.) et Platonov (S.), Le Monde Musul-
man et byzantin jusqu'aux Croisades, Paris 1931.
17- Gbb (H.A.R.), Mohammedanism, an historical survey, Londres
1953.
18- Gbb (H.A.R), An interpretation of muslim history, dans Cahiers
d'Histoire Mondiale I, 1953.
19- Gonzalez-Palenc a (A.), Historia de la Espna musulmana, 4eme
Ed. Barcelone 1948.
20- Grousset (R.), Histoire de l'Armenie jusqu'en 1071, Paris 1947.
21- Grousset (R.), Auboyer (j), Buhot l'Asie orientale des origi-
nes au XV siecle, Paris 1945.
22- Grunebaum (G.E von), Medieval Islam, 2 ed. Chicago 1954; trad.
fran: l'Islam medieval, Paris 1962.
23- Grmebaum (G.E. von), Der Islam: seine Expansion im Nahen und
Mittleren Osten, Afrika und Spanien, dans Propyhen-Weltgesc-
hichte, Berlin 1963.
24- Halphen (L.), Les Barbares, des grandes invasions aux conquetes
turques du XI siecle, 5 edit. Paris 1948.
25- Hamdullah (M.), Introduction to Islam, Paris 1958.
26- Hazard (H.W.), Cooke (11.), Atlas of Islamic History, Prin-
ceton 1951.
27- Heyd (W.) Histoire du commerce du Levant au Moyen Age,
trad. F.Reynaud, 2 ed. Leipzig 1923.
28- Historical Atlas of the Muslim Peoples, Djambatan-Amsterdam
1957.
29- Htt (P.K.), History of the Arabs, 6 ed. Londres 1956.
30- Htt (P.K.), A History of Syria, including Lebanon and Palestine,
Londres 1951.

2
31Juhen (Ch.A), Histoire de l'Afrique du Nord, 2 ed. t. II revue
par R. Le Tourneau, Paris 1951.
32Kammerer (A.), La mer Rouge, l'Abyssinie et l'Arabie depuis
l'Antiquite Essai d'histoire et de geographie historique, 2 vol. Le
Caire 1935.
33Lammens (H.), La Syrie, precis historique, 2 yol. Beyrouth 1921
34Lammens (H.), l'Islam, eroyances et institutions, 2 ed. Beyrouth
1941.
35Landau (R.), Islam and the Arabs, Londres 1958.
36Lane-Poole (S.), The Muhammedan Dynasties, Londres 1894.
37Lane-Poole (S.), A History of Egypt, Londres 1925.
38Lev-Provenal (E.), Histoire de l'Espagne musulmane, 3 vol.
Paris 1940-1947.
39Lewis (A.R.), Naval Power and Trade in the Mediterranean, A.D.
500-1100, Oxford 1951.
40Lewis (B.), Les Arabes dans l'Histoire, Bruxelles 1958.
41Lewis (B.) et Holt (P.M.), Historians of the Middle East, vol. IV
de: Histolical writings of the Peoples of Asia, Londres 1962.
42Macro (E.). Bibliography of the Arabian peninsula, Univ.of Mia-
mi Press, 1958.
43Maras (G.). La berberie musulmane et l'Orient at Moyen-Age,
Paris 1946.
44Margohouth (D.S.), Lectures on Arabic Historians, Calcutta 1930.
45Maspero (J.), et W et (G.), Materiaux pour servir la geopraphie
de l'Egypte, Le Caire 1914.
46Masse (H.), l'Islam, 5 M. Paris 1948.
47 Masse (H.), Croyances et coutumes persanes, 2 vol. Paris 1938.
48 Mayer (L.A.), Bibliography of Moslem numismatics, India excep-
ted, 2 M. Londres 1954.
49Morsky (V.), les etudes historiques et geographiques sur la Perse
dans Acta Orientalia, 1932-1937-1951.
50Ncholson (R.A.), A literary history of the Arabs, 2 ed. Cambrid-
ge 1930.
51Nelsen (D.), Handbuch des altarabischen Altertumskunde, Co-
penhague 1927.
52 Ostrogorsky (G.), Histoire de l'Etat byzantin, Paris 1956.
53 Pareja (F.M.), Bausan (A.), Hertlng (L.), Islamologia, Rome d

1952-1954.
54Paret (R.), Die Geschichte des Islams im Spiegel der arabischen
Volksliteratur, Tbingen 1927.
55Pearson (J.D.), Index Islamicus. A Catalogue of articles on islamic
subjects published in periodical and other collective publications
during the years 1906-1955, Cambridge 1958.
56Pearson (J.D.), Index Islamicus., Suppl. 1956-1960, Cambridge
1962.
57Perroy (E.), Le Moyen Age (coll. "Histoire generale des ciyilisa-
tions, t. III). 5 ed. Paris 1965.
58Pfannmuller (G.), Handbuch der Islam-Literatur Berlin 1923.
59Combe (E.), Sauvaget (J.), W et (G.), Repertoire chronologique
d'epigraphie arabe (RCEA), 16 yol. (annees 746-1360), Le Caize
1931-1964.
60Rosenthal (F.), A History of Muslim Historiography, Leyde 1952.
61Sauvaget (J.), Introduction l'Ilistoire de l'Orient Musulman;
elements de bibliographie, 2 ed. refondue et completee par C.
Cahen Paris 1961. Edition anglaise (completant la 2 ed. Fran.)
Introduction to the History of Muslim East, University of Califor-
nia Press, 1965.
62Sauvaget (J.), Alep, essai sur le developpement d'une grande yine
syrienne des origines au milieu du XIX siecle, Paris 1941.
63Sauvare (H.), Materiaux pour servir l'histoire de la numisma-
tique et de la metrologie musulmane, dans Journal Asiatique,
1879-1885.
64Sehwarz (P.), Iran im Mittelalter nach den arabischen Geograp-
hen, 9 yol. Leipzig 1896-1936.
65Slane (M.G.de), Ibn Khallikn biographical dictionary, 4 yol.
Paris-Londres, 1843-1871.
66Sourdel-Thomme (J.) quelques etapes et pezspectives de l'epig-
raphie arabe, dans Studia Islamica, XVII 1962.
67Spuler (B.), Geschichte der Islamischen lnder. T.I: Die Chalifen-
zeit: Entstehung und Zerfall des Islamischen Weltreiches, Leyde
1952. Edition anglaise: The Muslim World. Part. 1: The Age of the
Caliphs, Leyde 1960.
68- Spuler (B.), Iran in frh-islamischer Zeit (VII.-XI. Jahrh.), Wes-
daben 1952.
69- Spuler (B.), Forer (L.), Der vordere Orient in islamischer Zeit,
Berne 1954.
70- Streck (M.), Die alte Landschaft Babyloniens nach den arabischen
Geographen, Berlin 1900-1901.
71- Terrasse (H.), Histoire du Maroc des origines l'etablissement du
protectorat franais, 2 vol. Casablanca 1949-1950.
72- Vajda (G.), Repertoire des catalogues des manuscrits arabes, Pa-
ris 1949.
73- Vaslev (A.A.), Histoire de l'Empire Byzantin, 2 vol. Paris 1932.
74- Waardenbourg (J.J.), L'Islam dans le miroir de l'Occident, Paris-
La Haye 1963.
75- Wet (G.), Precis de l'histoire d'Egypte, T.II, Le Caire 1932.
76- Wet (G.), L'Egypte Arabe. De la conquete arabe la con.quete
ottomane, 642-1517. T. IV, de l'Histoire dela nation egyptienne,
dirigee par G. Hanotaux, Paris 1937.
77- Wlson (A.T.), A Bibliography of Persia, Londres 1940.
78- Zambaur (E.de), Manuel de genealogie et de chronologie pour
l'histoire de I'Islam, Hanovre 1927.

ARABISTAN VE ISLAM NCESI DO U


79- Abel (F.M), Histoire de la Palestine depuis la conquete d'Ale-
xandre jusqu' l'invasion arabe, 2 vol. Paris 1952.
80- Charles (H.), Le christianisme des Arabes nomades sur le limes et
dans le desert syro- mesopotamien aux alentours de l'hegire,
Paris 1936.
81- Chrstensen (A.), L'Iran sous les Sassanides, 2 ed. Paris 1944.
82- Corpus Inscriptionum Semiticarum; inscriptions sud-arabiques, 6
vol. 1889-1932; inscriptions safaitiques, I Vol. 1950-1951.
83- Devresse (R.), Arabes persans et Arabes romains, dans Vivre et
Penser, 2 serie, 1942.
84- Devresse (R.), Le patriarcat d'Antioche depuis la paix de l'Eglise
jasqu' la conquete arabe, Paris 1945.
85- Dussaud (R.), Topographie historique de la Syrie antique et me-
dievale, Paris 1927.

5
86- Dussaud (R.), La penetration des Arabes en Syrie avant
Paris 1955.
87- Fares (B.), L'honneur chez les Arabes avant l'Islam, Paris 1932.
88- Ghrshmann (R.), L'Iran des origines l'Islam, Paris 1951.
89- Al- Hamdan, Kitb al-Iklil, vol VIII, ed. A.M.de Saint-Elie,
Bagdad 1931. Trad. anglaise par N.A. Faris, The Antiquities of
South Arabia, Princeton 1938.
90- Jamme (A.), La religion sud-arabique preislamique, yol. IV de
l'Histoire des religions, de Brillant et Aigrain, Paris 1954.
91- Kamnerer (A.), Petra et la Nabatene. L'Arabie petree et les Ara-
bes du Nord dans leurs rapports avec la Syrie et la Palestine jus-
qu' l'Islam, 2 yol. Paris 1929-1930.
92- Kernan (R.H), La decouverte de PArabie, Paris 1949.
93- Lammens (IL), la cite arabe de Tif la veille de l'hegire, dans
Melanges de la Faculte Orientale de l'Universite St Joseph de
Beyrouth, t. VIII 1922.
94- Lammens (H.), La Mecque la veille de l'hegire, dans Mel. Fac.
Or. Univ. St Joseph, t. IX, 1923.
95- Lammens (H.), L'Arabie occidentale la veille de l'hegire, Bey'i
routh 1928.
96- Le Baron Bowen (R.), Albr ght (W.F), Archaeological discoveries
in South Arabia, Baltimore 1958.
97- Ltmann (E.), Safaitic Inscriptions, dans Syria, Publ. of The
Princeton University Exped. IV /3, Leyde 1943.
98- Montagne (R.), La civilisation du desen, Paris 1947.
99- Moubarak (Y.), Elements de bibliographie sud-semitique, dans
Revue des Etudes islamiques, XXIII, 1955.
100- Nldeke (T.), Geschichte der Perser und Araber zur Zeit der Sa-
saniden, Leyde 1879.
101- O'Leary (de Lacy E.), Arabia before Mohammed, Londres 1927.
102- Oppenhem (M.von), Die Beduinen, 5 vol. Leipzeig 1939-1954.
103- Phlby (St John II.), The Background of Islam, Alexandrie 1947.
104- Pgulevskaya (N.V.), Les villes de l'Etat iranien, Paris 1963.
105- Prenne (Jacqueline), L'exploration de l'Arabie, Louvain 1958.
106- Ryckmans (G.), Les religions arabes preislamiques, Louvain 1951.
107- Ryckmans (J.), L'institution monarchique en Arabie meridionale
avant l'Islam Louvain 1951.

6
108- Smith (S.), Events in Arabia in the VIth Century dans Builetin
of the School of Oriental 'and African Studies (B.S.O.A.S), XVI,
1956.
109- Starcky (J.), Palmyreniens, Nabateens et Arabes du Nord avant
l'Islam, dans l'Histoire des Religions, Brillant, Aigrain, yol. IV,
Paris 1956.
110- Van Den Branden (A.), Les inscriptions thamoudeennes, Louvain
1950.
111- Wnnett (F.V.), Safaitic Inscriptions from Jordan, Oxford 1958.

Hz.MUHAMMED-KURAN-KELAM-TASAVVUF
112- Andrae (Tor), Muhammad, sa vie et sa doctrine, Paris 1945.
113- Andrea (Tor), Les origines de l'Islam et le christianisme, Paris
1955.
114- Arberry (J.), Le soufisme, Paris 1951.
115- Bell (R.), Introduction to the Kur'an, Edimbourg 1953.
116- Beli (R.), The origin of Islam and its christian environment,
Londres 1926.
117- Blachere (R.), Introduction au Coran, 2 ed. Paris 1959.
118- Blachere (R.), Le Coran, 2 vol. Paris 1949-1951.
119- Blachere (R.), Le probleme de Mahomet, Paris 1952.
120- Bubi (F.), Das Leben Muhammads, Leipzig 1930.
121- Bukhari, Sahh, ed. L. Krehl, T. Juynboll, 4 yol. Leyde 1862-
1908, trad. fran. les traditions islamiques par O. Houdas et W.
Marais, 4 yol. Paris 1903-1914.
122- Caetan (L.), Annali dell'Islam, 10 yol. Milan 1905-1926.
123- Caetam (L.), Studi di storia orientale, T.I, 2 yol. Milan 1911-1914.
124- Dermenghem (E.), la vie de Mahomet, 2 M. Paris 1950.
125- Dermenghem (E.), Vie des saints musulmans, 2 M. Paris 1956.
126- Donaldson (D.M.), The shi'ite religion, Londres 1933.
127- Doutte (E.), Magie et religion dans l'Afrique du Nord, Alger 1909.
128-: Dubler (C.E.), l'ancien Orient dans l'Islam, dans Studia Islamica,
VII 1957.
129- Gardet (L.), et Anawat (G.), Introduction Z la theologie musul-
mane, Paris 1948.
Gaudefroy-Demombynes (M.), Mahomet, Paris 1957.
131- Gotem (S.). Le culte du vendredi musulman; son arriere-plan
social et economique, dans Annales E.S.C. 1958.
132- Goldzher (L), Le dogme et la loi de l'Islam, trad. fr . F. Arin Paris
1921.
133- Goldzhe (I.),Etudes sur la tradition Islamique, trad. fr . L.Bercher,
Paris 1952.
134- Gullaume (A.) The traditions of Islam, Oxford 1924.
135- Gullaume (A.), The life of Muhammad; a translation of Ishq's
Sirat Rasill Allh, with introduction and notes, Londres 1955.
136- Hamdullah (M.), Les rapports economico-diplomatiques de la
Mecque, dans Melanges Massignon, t. II, Damas 1957.
137- Hamdullah (M.), Le Prophete de l'Islam, 2 Vol. Paris 1959.
138- Dm Sa'd Tabaqt, ecl Mittwoch, Horovitz et Sachau, 2 vol Leyde
1904.
139- Jeffery (A.), Materi, 1s for the history of the text of the Qur'an,
Leyde 1937.
140- Katsh (A.J.), Judaism and Islam, Biblical and Tal nudic backg-
rounds of the Koran and its commentaries, New-York 1954.
141- Lammens (H.), Qoran et Tradition, Comment fut composee la
"Vie" de Mahomet, dans Recherches de Science religieuse, no 1,
1910.
142- Laoust (II.), La profession de foi d'Ibn Batta, Damas 1958.
143- Laoust (H.), Les schismes dans l'Islam, Paris 1965.
144- Lews (B.), Some observations on the significance of heresy in the
history of Islam, dans Studia Islamica, I, 1953.
145- Mac Donald (D.B.), The religious attitude and life in Islam, Chi-
cago 1909.
146- Massgnon (L.), Essai sur les origines du lexique technique de la
mystique musulmane, 2 ed Paris 1954.
147- Massgnon (L.), La passion d'al-Hallaj, 2 vol Paris 1932.
148- Moubarak (Y.), Les etudes d'epigraphie sud-semitique et la nais-
sance de l'Islam, dans Revues des Etudes slamiques, XXV, 1957.
149- Mur (W.), Life of Mohammed, Ed revue par Th. Weir, Edim-
bourg 1923.
150- Ncholson (R.A.), The mystics of Islam, Londres 1914

8
151- Nldeke (Th.), Geschichte des Qor'ans, 2 ed. achevee par Sch-
wally et Bergstrsser, 3 yol Leipzig 1909-1938.
152- Paret (R.), Mohammed und der Qoran, Stuttgart 1951.
153- Pgulevskaya (N.), les rapports sociaux Nedjrn, dans Journal
of Economic and Social History of the Orient (J E S H O) III,
1960.
154- Roberts (R.), The social laws of the Qoran, Londres 1925.
155- Rodmson (M.), la vie de Mahomet et le probleme sociologique des
origines de l'islam, dans Diogene XX, 1957.
156- Rodmson (M.), Mahomet, Paris 1961, 2 ed. 1968.
157- Sdersky (D.), Les origines des legendes musulmanes dans le Coran
et dans les vies du Prophete, Paris 1933
158- Smth (M.), Studies in early myticism, Londres 1931
159- Thomson (W.), The caracter of early islamic sects, dans Goldziher
Memorial, vol. I, 1948.
160- Torrey (C.H.), The Jewish fondation of islam, New York 1933.
161- Trtton (A.S.), Muslim Theology, Londres 1947.
162- Trtton (A.S.), Islam, beliefs and pratices, Londres 1951.
163- Waqdi Kitb al-maghzi, ed. et trad. J. Wellhausen, Berlin 1882
164- Watt (W.M.), Mahomet la Mecque, Paris 1957.
165- Watt (W.M.), Mahomet Medine, Paris 1959.
166- Wensmck (A.J.), Handbook of early muhammedan tradition,
Leyde 1927.
167- Wensmck (A.J.), The muslim creed; its genesis and historical
development, Cambridge 1932.
168- Wensmck (A.J.), Concordances et indices de la tradition musul-
mane, 35 fascicules (5 yol ), parus; Leyde 1933-1965.
169- Wel (G.), Mohammed der Prophet sein Leben und seine Lehre,
Stuttgart 1843.
170- Westermarck (E.), Survivances paiennes dans la religion maho-
metane, trad. fran. Paris 1935.

HUKUK - SOSYAL VE SIYAS HAYAT

171- Arn (F.), Recherches historiques sur les operations usuraires et


aleatoires en droit musulman, Paris 1909.
172Bergstriisser (G.), Grandzge des islamischen Rechts, ed. par
J. Schacht, Berlin-Leipzig 1935.
173Berque (J.), Problemes initiaux de la sociologie juridique musul-
mane, dans Studia Islamica, I, 1953.
174Bousquet (G.H.), Khalil ben Ishq Abrege de la loi musulmane
selon le rite de l'iman Malek, 4 yol Alger 1956-1962.
175Brunschvg (R.), article "abd" (esclave) dans Encyclopedie de
l'Islam, 2 ed.
176Chelhod (J.), Introduction la sociologie de l'Islam, Paris 1958
177Coulson (N.J.), A History of islamic law, Edimbourg 1964
178Daim= (G.), Arbeit und Sitte in Palstina, 4 vol Gtersloh, 1928
1935.
179Delinen (D.), Conversion and the poll-tax in early Islam, Camb-
ridge, Harvard 1950.
180Fattal (A.), Le statut legal des non-musulmans en pays d'Islam,
Beyrouth 1959.
181Gardet (L.), La cite musulmane, vie sociale et politique, Paris 1954
182Gaudefroy-Demombynes (M.), le Pelerinage la Mecque, Paris
1923.
183Gbb (H.A.R.) Some considerations on the sunni theory of the
Caliphate, dans Archives d'histoire du droit oriental, III, 1939
184Gbb (H.A.R.), La stru.cture de la pensee religieuse de l'Islam,
Paris 1950.
185Grunebaum (G.E.Von), Ideologie musulmane et esthetique arabe,
dans Studia lslarnica, III, 1955.
186Hamdullah (M.), The muslim conduct of state, dans Islamic ad-
ture, XV-XVI, 1941-1942.
187Ibn Abi Zayd Al-Qayrawni, La "Risla" ou Epitre sur les elements
du dogme et de la loi de l'Islam selon le rite malekite, ed.et trad.
L. Bercher. Alger 1945.
188Ibn 'Asm Tuhfat al-frukkm, ed.et trad.L. Bercher, Alger 1958
189Jaussen (A.), Coutume des Arabes au pays de Moab, Paris 1908
190Kramers (J.H.), La sociologie de l'Islam, dans Acta Orientalia,
XXI, 1953.
191Levy (R.), The Social Structure of Islam, Cambridge 1957.
192Lokkegaard (F.), Islamic Taxation in the classic period, Copen-
hague 1950.

10
193Macdonald (D.B.), Development of Muslim theology, jurispru-
dence and constitutional theory, New York 1913.
194Al-Mwardi. al-Ahkm al-sultniyya, ed. R. Euger, Bonn 1853,
trad. fran. Les statuts gouvernementaux, par E. Fagnan, Alger
1915.
195Mlhot (L.), Introduction l'etude du droit musulman, Paris
1953.
196Nalhno (C.A.), Raccolta di scritti, vol. IV, Diritto musulmano;
dizitti ozientali cristiani, Rome 1942.
197Neuwenhuajze (C.A.O.Van), The amma, an analytic approach,
dans Studia Islamica, X, 1959.
198Pers (IL), Bousquet (G.H), Coutumes, institutions et croyances
des indi&les de l'Algerie, Alger 1939.
199Pohak (A.N), Clasfication of lands in the islamic law, dans Ame-
rican Journal of Semitic Languages, 1940.
199 bis Rodinson (M.), islam et Capitalisme, Paris 1966.
200Rosenthal (E.I.J.), Political thought in medieval Islam, Camb-
ridge 1958.
201Sachau (E.), Muhammedanisches Recht nach Schaftischer Lehre,
Berlin 1897.
202Santillana (D.), Istituzioni di diritto musulmano malichita, con
riguardo anche al sistema sciafiita, 2 vol. Rome 1926-1933.
203Schacht (J.), Origins of Muhammadan jurisprudence, Oxford
1950.
204Schacht (j.), Esquisse d'une histoire du droit musulman, Paris
1952.
205Sddq (A.H.), Caliphate and kingship in medieval Persia, dans
Islamic Culture, IX-XI, 1935-1937 et Lahore 1942.
206Snouch Hurgronje (C.), Selected works, ed. par G.H. Bousquet et
J. Schacht, Leyde 1957.
207Trtton (A.S.), The Caliphs and the r non-muslim subjects, Ox-
ford 1930.
208Trtton (A.S.), Islam and the protected religions, dans Journal of
the Royal Asiatic Society (J.R.A.S), 1931.
209Tyan (E.), Histoire de Porganisation judiciaire en pays d'Islam,
2 ed 2 yol. Beyrouth 1961.

11
210Tyan (E.), Institutions du droit public musulman; t. I, Le Cali-
fat, Paris 1954; t. II Le Califat et le Sultanat, Paris 1957.
211Van den Berg (L.W.C.), Principes du droit musulman selon les
rites d'Abou Hanifah et de Chafii, trad. f r. Alger 1896.

EDEBIYAT BILIMLER

212Abd El-jahl (J.M.), Breve histoire de la litterature arabe, Paris


1943.
213Arnold (T.), Gullaume (A.), The Legacy of Islam, Oxford 1931.
214Blachere (R.), Histoire de la litterature arabe des origines la fin
du XV siecle, 3 vol. parus, Paris 1952-1966.
215Blachere (R.), Regards sur la litterature narrative arabe du 1 er
siecle de l'hegire, dans Semitica, 1956.
216Boer (Tl.de), Geschichte der Philosophie im Islam, Stuttgart
1901; trad. angl. The History of philosophy in Islam, 2 ed. Lond-
res 1933.
217Brockehnann (C.), Geschichte der arabischen literatur, 2 ed.
2vol. Leyde 1945-1949. 3 vol. supplement 1937-1942.
218Browne (E.G.), A literary history of Persia, 4 vol. Cambridge 1928.
219Carra de Vaux (B.), Les pensenrs de l'Islam, 5 yol. Paris 1921-
1926.
220 Dermenglem (E.), Les plus beaux textes arabes, Paris 1952.
221Gabreh (F.), Storia della letteratura araba, Milan 1952.
222Gbb (H.A.R.), Arabic literature: an introduction, 2 ed. Londres
1963.
223Gbb (H.A.R.), The influence of islamic culture in medieval Euro-
pe, dans Bulletin of the John Rylands Library, XXXVIII, 1955.
224Gonzalez-Palenca (A.), Historia de la literature arabigo-espanola,
Barcelone 1945.
225Graf (G.), Geschichte der christlichen-arabischen literatur, 5 vol.
Rome 1944-1953.
226Grunebaum (G.E.von) The spirit of Islam as shown in its litera-
ture, dans Studia Islamica, I, 1953.
227Grunebaum (G.E.Von) Islam, Essays in the nature and growth
of a cultural tradition, dans Comparative Studies of Cultures and
Civilizations Londres 1955.

12
228- Grunebaum (G.E.von) Unity and variety in muslim civilization,
Chicago 1955.
229- Gul& (M.), Storia e cultura degli Arabi fino alla morte di Mao-
metto, Florence 1951.
230- Heller (B.), Der arabische Antarroman, Hanovre 1925.
231- Lev Della Vda (G.), Dominant Ideas in the formation of islamic
culture, dans Crozer Quarterly, XXI, 1944.
232- Menasce (P.J.de), Arabische Philoscophie, Berne 1948.
233- Meh (A.), La science arabe et son role dans Pevolution scientifi-
que mondiale, Leyde 1938.
234- Nallmo (C.), La litterature arabe des origines Pepoque de
dynastie umayyade, trad. fran. par C. Pellat, Paris 1950.
235- O'leary (de Lacy L), Arabic thought and its place in history
Londres 1929
236- O'Leary (de Lacy E.),' How Greek Science passed to the Arabs
2 ed Oxford 1951.
237- Pellat (C.), Langue et litterature arabes, Paris 1952.
238- Quadr (G.), La philosophie arabe dans l'Europe medievale des
origines Averos trad franaise, Paris 1947.
239- Rosenthal (L.), The .technic and approach of muslim scholarship,
dans Analecta Orientalia, XXIV, 1947
240- Rosenthal (R.), Das Fortleben der antike Islam, Zurich-Stutt-
gart, 1965.
241- Sarton (G.), Introduction to the history of Sciences, 3 yol Bal
timore 1927-1949.
242- Sauvaget (J.), Morceaux choisis des historiens arabes, Paris 1946
243- Storey (C.A.), Persian literature, a bio-bibliographical survey, 3
yol. Londres 1927-1958.
244- Trtton (A.S.), Materials on muslim education in the Middle Ages,
Londres 1957.
245- Vajda (G.), Introduction la pensee juive du Moyen-Age, Paris
1945.
246- Walzer (R.), islamic Philosophy, dans The History of Philosophy,
East and West, II Londres 1953.
247- Wet (G.), L'evolution des techniques dans le monde musulman
medieval dans Cahiers d'Histoire Mondiale, VII-i, 1960.

13
248Wet (G.), Elsseeff (V.), Wolff (P.), Histoire generale des tech-
niques, T.I, Paris 1963
249Wdengren (G.), The early prose-narrative in Arabic, dans Acta
Orientalia, XXIII, 1959.

SANAT VE ARKEOLOJI

250Creswell (K.A.C.), Early muslim architecture, 2 yol., Oxford 1932


1940.
251Creswell (K.A.C.), M slim Artihecture of Egypte, 2 yol Oxford
1952-1959.
252Erlanger (R.d'), la musique arabe, 5 yol Paris 1930-1949.
253Ettnhgausen (R.), La peinture arabe, Geneve; 1962
254Farmer (H.G.), A history of Arabian music to the XIIIth century.
Londres 1929.
255Farmer (H.G.), The sources of Arabian music, Leyde 1965
256Golvm (L), La mosquee, Paris-Alger 1960.
257Hautecoeur (L.), W et (G), Les mosquees du Caire, 2 yol. Paris
1932.
258Khnel (E.), Die islamische Kunst, Berlin 1929.
259Lambert (E.), Art Musulman et art chretien dans la peninsule
iberique, 1958.
260Maras (G.), L'art musulman, Paris 1946.
261Maras (G.), L'architecture musulmane d'Occident: Tunisie,
Algerie, Maroc, Espagne et Sicile, Paris 1954.
262Mayer (L.A.), Annual bibliography of islamic art and archeology,
3 yol. Jerusalem 1936-1938.
263Mayer (LA.), Islamic architects and their works, Geneye 1952.
264Moreno (M.G.), El arte arabo-espanol, dans Ars Hispaniae, III,
1951.
265Pearson (J.D.), Rce (D.S.), Islamic art and archeology, a register
of works published in 1954. Londres 1956.
266Pope (A.U.), A survey of Persian Art from prehistoric times to the
present, 7 yol. Oxford 1938-1939 et 1958.
267Terrasse (H.), L'art hispano-mauresque des origines au XIII si-
ecle, Paris 1932.

14
LK HAL FELER DEVRI VE EMEV LER

268Amelmeau (E.), La conquete de l'Egypte par les Arabes, dans


Rev-ue Historique, t. CX1X - CXX, 1915.
269Arnold (T.W.), The preaching of Islam, a history of the propaga-
tion of the muslim faith, 3 ed. Oxford 1935.
270Arnold (T.W.), The Caliphate; exposition of the political theory
and its history, Oxford 1924.
271Al-Baladhur , Futilh al-buldn, ed. de Goeje, Leyde 1866; trad.
angl. partielle: The origins of the islamic state, par Ph. K. Hitti,
2 yol. New-York 1916: trad.allemande par O. Rescher, 2 yol.
Leipzig 1917-1923.
272Barthold (W.), Khalif i sultan, dans Mir Islama 1912 (en russe);
adaptation allemande par C.H. Becker, Bartholds Studien ber
Khalif und Sultan, dans Der Islam, VI, 1915.
273Becker (C.H.), Beitrge zur Geschichte Aegyptens unter dem
Islam, Strasbourg, 1911-1912.
274Becker (C.H.), Der Islam als Problem, dans Der Islam, 1910.
275Becker (C.H.), Steuerpacht und Lehnwesen, dans Der Islam,
V. 1914.
276Becker (C.H.), Islamstudien, 2 yol. Leipzig 1924-1932.
277Bell (ILI.), The Aphrodito-Papyri, dans Journal of Hellenic Stu-
dies, XXVIII, 1908.
278Bell (H.I.), Translations of the Aphrodito-Papyri, dans Der Is-
lam, 1911, 12, 13, 1928.
279Beli. (H.I.), The administration of Egypt under the Omayyad
Caliphs, dans Byzantinische Zeitschrift, XXVIII, 1928.
280Berchem (M.van), Inscriptions arabes de Syrie, dans Memoires
presentes l'Institut d'Egypte, III, 1897.
281Berchem (M.van), La propriete territoriale et l'impot foncier,
Paris 1886.
282Al-Biruni. Chronologie des Anciennes nations, trad. E. Sachau,
Londres 1897.
283Blachere (R.), L'acculturation des Arabo-musuImans, dans Ara-
bia, III, 1956.
284Brooks (E.W.), The Arabs in Asia Minor, 641-750, dans Journal of
Hellenic-Studies, 1898.

15
285- Brunschvg (R.), Urbanisme medieval et droit musulman, dans
Revue des Etudes islamiques, 1947.
286- Brnschvg (R.), Coup d'oeil sur l'histoire des foires travers l'Is-
lam, dans Recueils de la Societe Jean-Bodin, V, 1953.
287- Butler (A.J.), The arab conquest of Egypt and the last thirty
years of the Roman Dominion, Oxford 1902.
288- Butzer (K.W.), Der Umweltfaktor in der arahischer Expansion,
dans Saeculum, VIII, 1957.
289- Caetam (L.), Chronografia islamica, 5 vol. Paris 1912.
290- Cahen (C.), L'evolution sosciale du monde musulman face celle
du monde chretien jusqu'au XII siecle, dans Cahiers de civilisa-
tion medievale, II, 1959.
291- Canard (M.), Les expeditions des Arabes contre Constantinople
dans l'histoire et dans la legende, dans Journal Asiatique, 1926.
292- Canard (M.), La guerre sainte dans le monde musulman, dans
Revue africaine, 1936.
293- Canard (M.), Les principaux personnages du roman de chevalerie
arabe "Dht al-Himma wa I-Battl", dans Arabica, VIII, 1961.
294- Caskell (C.), Ayym al-'Arab, dans Islamica, III, 1963.
295- Cheira (M.A.) La hrtte entre Arabes et Byzantins: la conquete et
organisation des frontieres aux VIII et VIII sieesles, Alexandrie
1947
296- Ehrenkreutz (R), Studies in the monetary history of the Near East
in the Middle Ages, dans J.E.S.H.O. II, 1959
297- Eiekhoff (E), Seekrieg und Seepolitik zwischen Islam und Abend-
land, 650-1040, Sarrebrck 1954
298- Fahmy (A.M.), Muslim Sea-Power in the Eastern Mediterranean
from the 7th to the 10 th centruy A.D, Londres 1950
299- Gabrieli (F.), Il Califfato di Hisham, dans Memoires de la Societ
Royale Archeologique d'Alexandrie, t.VII, 1935
300- Gbb (H.A.R.), The Arab Conquests in Central Asia, Londres 1923
301- Gbb (H.A.R.), The evolution of government in early Islam, dans
Studia Islamica, IV, 1955
302- Gbb (H.A.R.), Arab-Byzantine relations under the Umayyad
Caliphate, dans Dumbarton Oaks Papers, XII, 1958
303- Goeje (M.J.de), Memoire sur la conquete de la Syrie, 2 ed. Leyde
1886

16
304- Gotem (S.), The unity of the Mediterranean World in the "Middle",
Middle Ages, dans Studia Islamica, XII, 1960
305- Gregore (H.), et Goossens (R.), Byzantinisches Epos und ara-
bischer Ritterroman, dans Zeitschrift der Morgenlandischen Ge-
sellschaft 1934
306- Grerson (P.), The monetary reforms ofAbdal-Malik, dans J.E.S.-
H.O., III, 1960
307- Grohmann (A.), Arabic Papyri in the Egyptian Library, 6 vol.
Le Caire 1934-1963
308- Grohmann (A.), Einfhrung und Chrestomathie zur Arabischen
Papyruskunde, yol. I. Prague 195.4
309- Grohmann (A.), Aperu de papyrologie arabe, Le Caire 1932
310- Gulland (R.), L'expedition de Maslama contre Constantino rle,
dans aI-Machriq 1955, et dans Etudes byzantines, Paris 1959
311- Gullou (A.), Essai bibliographique sur les dynasties musulma-
nes de I'Iran, Madrid 1957
312- Hamdullah (M.), Le livre des Generalogies d'al-Baladhri, dans
Bulletin d'Etudes Orientales XIV, 1952-1954
313- Hmz (W.) Islamische Masse und Gewichte, Leyde 1955
314- Houram (G.), Arab seafaring in the Indian Ocean, Princeton 1951
315- Ibn Abd Al-Hakam, la conquete de I'Afrique du Nord et de l'Es-
pagne, trad. Fran. par A.Gateau, Alger 1942. A completer par
R.Brunschvig: Ibn 'Abd al-Rakam et la conquete de I'Afrique du
Nord, dans Aunales de I'Institut d'Etudes orientales d'Alger, VI,
1942-1947
316- Ibn Al-Kalbi, Kitab al-asnm, 2 ed. par A.Zaki Pacha, 1924;
trad. angl: The book of Idols, par N.A. Faris, 1958
317- Ibn Khallkan. Kitab wafayt al-a'yn, ed. Wstenfeld, 4 yol. Gt-
tingen 1835-1843; trad. angl.: M.G. de Slane, Ibn Khallikn bio-
graphical dictionary, 4 vol. Paris et Londres 1843-1871; nou-
vel. ed. 1961
318- Ibn Al-Qutiya, Historia de la conquista de Espana, trad. J.
Ribera, Madrid 1926
319- Ibn Qutayba, Uyln al-akhbc, ed Le Caire 1925-1930; introduetion
traduite par J.Horovitz dans Islamic C alture, IV, 1930

17
320- Jean De Nkou. Chronique, ed. et trad. H.Zotenberg, dans
Notices et extraits des manuscrits de la Bibliotheque Nationale,
XXIV, 1883
321- Lamlton (Ann Landlord and Peasant in Persia, a study
of land tenure and land revenue administration, Oxford 1953
322- Lammens (H.), Etudes sur le regne du calife omeyyade Mo'awiya
ler, Beyrouth 1908

323- Lammens (H.), Le califat de Yaz d ler, Beyrouth 1921


324- Lammens (H.), L'avenement des Marwanides et le califat de
Marwan ler , dans Mel. Univ. Saint-Joseph XII, 1927
325- Lammens (H.), Etudes sur le siecle des Omeyyades, Beyrouth
1930
326- Lane-Poole (S.), Catalogue of oriental coins in tlie British Museum,
10 yol. Londres 1875-1890
327- Lane-Poole (S.),British Museum, Catalogue of Arabis glassweights,
Londres 1891
328- Laurent (J.), L,Armenie entre Byzance et I'Islam depuis la
conquete arabe jusqu'en 886, Paris 1910
329- Lavox - (H.), Catalogue des monnaies musulmanes de la Bibli,
otheque Nationale, 3 yol. Paris 1887-1891
330- Le Strange (G.), Palestine under the Moslems (650 to 1500), Lond.
res 1890
331- Le Strange (G.), The Lands of the Eastern Caliphate, 2 ed. Camb-
ridge 1930
332- Levi Della Vda (G.), Pnto (O.), II califfo Mo'awiya I, Rome
1938
333- Lombard (M.), L'or musulman au Moyen-Age dans Annales ESC,
1947
334- Lombard (M.), Arsenaux et bois de marine dans la Mediterranee
musulmane (VII -XI siecle), dans Le Navire, actes du 2 collo-
que d'histoire maritime, Paris 1957
335- Lopez (R.), Les nfluences orientales et reveil econoruique de
I'Occident, dans Cahiers d'Histoire Mondiale, I; 1953.
336- Lot (F.), Les invasions barbares et les peuplement de I'Europe,
T.I., Paris 1937

18
337- Maras (W.), Comment I'Afrique du Nord a ete arabisee, , t.I;
Arabisation des villes AIEO, Alger 1938; 'Ur; l'arabisation des
Campagnes AIEO Alger 1958
338- Mas'ud , Murildj adh-dhahab, ed. et trad. fr .les prairies d'or, par
Pavet de Courteille et Barbier de Meynard, 9 vol. Paris 1861-1877
339- Mles (G.C.), The numismatic history of Rayy, New York 1938
340- Mles (G.C.), The coinage of the Umayyad of Spain 2 yol. New-York
1950
341- Mles (G.C.), Early arabic glassweights and stamps, dans Numis-
matic notes and monographs, CXI, 1948, et CXX, 1951
342- Mles (G.C.), Islamic and Sasanian Numismatics. Retrospect
and Prospect, dans Rapports, vol. I, V Congres intern. de Nu-
mismLtique, Paris 1953
343- Mles (G.C.), Islamic Numismatics, Relazioni, yol. I, VI Congresso
Internazionale di Numismatic, Rome 1961
344- Nau (F.), Les Arabes chretiens de Mesopotamie et de Syrie, Paris
1933
345- Petersen (E.L.), Ali and Mucawiya, the rise of the Umayyad Ca-
liphate, dans Acta Orientalia, XXIII, 1959
346- Petersen (E.L.), Ali and Mucawiya in early Arabic traditions.
Copenhague 1964
347- Remondon (G.), Papyrus grecs d'Apollonos Ano, Le Caire 1953
348- Salem (E.A.), Political theory and institutions of the Khawarij,
Baltimore 1956
349- Sauvaget (J.), Esquisse d'une histoire de la ville de Damas, dans
Revue des Etudes islamiques, VIII, 1934
350- Sauvaget (J.), Remarques sur les monuments omeyyades.I-ch-
teaux de Syrie, dans Journal Asiatique, 1939
351- Sauvaget (J.), La mosquee de Medine, Paris 1947
352- Schlumberger (D.), Les fouilles de Qasr el-Heir, dans Syria, XX,
1939 -
353- Sebeos. Chronique, trad. F. Macler, Paris 1904
354- Sourdel (D.), Inventaire des monnaies musulmanes anciennes de
Caboul, Damas 1953
355- Sourdel (D.), La valeur du "Livrc des Vizirs" d'Ibn Abdun al-
Djashiyari, dans Arabica, II, 1955

'19
356- Tabari, Annales, ed. de Goeje, 15 yol. Leyde 1879- 1901; trad.
fr . partielle par H. Zotenberg, Paris 1867-1874, reimpr. 1958
357- Tchalenko (G.), Villages antiques de la Syrie du Nord, 3 vol. Pa-
ris 1953-1958
358- Vecca-Vagheri (L.), II conflitto Ali-Muawiya e la secessione kha-
rigita riesaminati alla luce di fonti ibadite, dans Annali dell' Is-
tituto Orientale di Napoli, n.s. IV-V, 1952-1953
359- Walker (J.), A catalogue of the Arab-byzantine and post-reform
umayyad coins. Londres 1936
360- Walker (J.), A catalog-ue of the Arab-Sassanian coins in the Bri-
tish Museum, Londres 1941
361- Wel (G.), Geschichte der Chalifen, Mannheim, 1846-1851
362- Welhausen (J.), Prolegomena zur ltesten Geschichte des Islams,
dans Skizzen und worarbeiten, VI, 1899
363- Wellhausen (J.), Die religis-politischen Oppositions parteien ini
alten Islam, Berlin 1901
364- Wellhausen (J.), Das arabische Reich und sein Sturz, 2 ed. Ber-
lin 1960. Trad. angl. The Arab kingdom and its fall, par M.G.Weir,
Calcutta 1927
365- Wulznger (K.), Watznger (G.), Damaskus, t. II: Die islamische
Stadt, Berlin 1924

XI. YZYILIN ORTASINA KADAR ABBAS LER

366- Ahu Yusuf. Kitb al-khardj; trad.fr: le livre de I'impot foncier,


par E. Fagnan, Paris 1921
367- Azz (M.), La dominatination arabe et repanouissement du sen-
timen national en Iran, Paris 1938
368- Baron (S.), Economical and Social History of the Jews, vol.III-
VIII; High Middle Ages (500-1200), 1957-1958
369- Barthold (W.), Turkestan down to the Mongol Invasion, 2 ed.
Oxford. 1928
370- Barthold (W.), Histoire des Tures d'Asie centrale, Trad. fr. Paris
1945
371- Blachere (R.), Un poete arabe du IV siecle H.: al-Motanabbi,
Paris 1935

20
372- Blachere (R.), et Darmaun (H.), Extraits des geographes arabes,
2 ed. Paris 1958
373- Bosworth (C.E.), The Ghaznavids. Their empire in Afghanistan
and Eastern Iran, 994-1040, Edimbourg-Chicago 1963
374- Brooks (E.), Byzantines and Arabs in the time of the early Abbas-
sids, dans English Historical Review XV, 1900
375- Brunschvg (R.) et Grunebaum (G,E.von), Classicisme et dedin
culturel dans l'histoire de I'Islam, Paris 1957
376- Buckler (F.W.), The diplomatic relations of the early Abbas-
sids and Carolingian houses, dans Journal of American Oriental
Society, XLVII, 1927
377- Buckler (F.W.), Harun al-Rashid and Charles the Great, Camb-
ridge 1931
378- Cahen (C.), Quelques problemes economiques et fiscaux de l'Iraq
buyide, dans Bulletin de I'Institut d'Etudes Orientales d'Alger,
X, 1952
379- Cahen (C.), L'evolution de I'Iqt, contribution une histoire com-
paree des societ es medievales, dans Annales E.S.C., 1953
380- Cahen (C.), Fiscalite, propriete, antagonismes sociaux sous les
premiers Abbassides dans Arabica I, 1954
381- Cahen (C.), Reflexions sur I'usage du mot de "feodalite" dans
JESHO, III, 1960
382- Cahen (C.),Points de vue sur la "Revolu.tion abbasside" dans Re-
vue Historierue, CCXXX, 1963, p. 295-338
383- Canard (M.), Histoire de la dynastie des Hamdanides de Jazira
et de Syrie t. I, Paris 1951
384- Al Djahlz, al-Radd'al I-nasr wal-yahful, ed.J.Finkel, Londres
1926; trad. angl. par le meme JRAS, XLVII, 1927; trad. fr . par
I.S.Allouche, dans Hesperis XXVI, 1939
385- Duplessy (J.), la circulation des monnaies arabes en Europe Oc-
cidentale du VII au XIII s.dans Revue Numismatique, XVIII,
1956
386- Ferrand (G.), Relations de voyages et de textes geographiques
arabes, persans et tu.rcs relatifs I'Extreme Orient du VIIrau
XVIII siecle, 2 yol., Paris 1913
387- Fische' (W.), The origin of Banking in medieval Islam, dans JRAS,
LIII, 1933

21
388- Gabrel (F.), La successione di Harun e la guerra fra al-Amin
e al Mamum, dans Rivista di Studi Orientali, 1928
389- Gardet (L.), L'humanisme greco-arabe, Avicenne, dans Cahiers
d'Histoire Mondiale, II, 1954-1955
390- Ghaz (M.F.), Un groupe social, les raffines, dans Studia Islamica,
XI, 1959
391- Gbb (H.A.R.), The social significance of the Shu'ilbiya, dans Stu-
dia Orientalia... Pedersen, 1953
392- Goehon (A.M.), La philosophie d'Avicenne et son influence en
Europe, Paris 1944
393- Goiten (S.), A turning point in the history of the Muslim State
" propos" of Ibn al-Muqaffa's kitb-sahaba dans Islamic
Culture, XXIII, 1949
394- Gotem (S.), Juifs et Arabes, Paris 1957
395- Gotem (S.), The Cairo Geniza as a source for the history of mus-
lim civilization, dans Studia Islamica, III, 1955
396- Goten (S.), The rise of the Near Eastern Bourgeoisie, dans
Cahiers d'Histoire Mondiale, III, 1957
397- Goten (S.), L'etat actuel de la recherche sur les documents de la
Geniza, dans Revire des Etudes Juives, CXVIII, 1959-1960
398- Grabar (O.), The coinage of the Tulunids, Chicago 1957
399- Gud (M.), Origine dei Yaz di Nuove ricerche sui Yazidi, dans
Rivista di Studi Orientali, XIII, 1932
400- Hassan (Z.M.), Les Tulunides. Etude de I'Egypte musulmane
au X siecle, Paris 1933
401- Hennng (R.), Der mittelalterlische arabische Handelsverkehr
in Osteuropa, dans Der Islam, XXII, 1935
402- Herzfled (E.), Erster vorlufiger Bericht ber die Ausgrabungen
von Samarra, Berlin 1912
403- Herzfeld (E.), Geschichte der Stadt Samarra, Hambourg 1948
404- Hilal Al-Sbi, Ktab-wuzara, ed.et trad. partielle par H.F.Amedroz,
The historical remains of Hilal as-Sbi, Leyde 1904
405- Hudild al- 4lam, trad. V. Minorky, The regions of the world, Ox-
ford 1937
406- Ilmi Ab Tahir Tayfur. Kitab Baghdad, ed.et trad..all. par H. Kel-
ler, 1908
407- Ibn Fadlan. Le Livre des Voyages, tad. fr . par M.Canard dans
AIEO, Alger 1959

22
408Ibn Hauqal. Configuration de la terre, trad. par J. H. Kramers,
G. Wiet, 2 vol. Paris 1965
409Ibn Khordadbeh, Kitab al-Masalik ed.et trad.
par M.J.de Goeje, dans Bibliotheca geographorum Arabicorum,
t.VI, Paris 1889
410Ibn Mskawah, Tadjrib al-umam, ed.et trad. par H.F.Amedroz
et D.S.Margoliouth, The Eclipse of the Abbasid Caliphate, 7 vol.
Oxford 1920-1921
411bn Rusteh. Kitb al-a'laq al nafisa, trad. fr: les atours precieux,
par G.Wiet, Paris 1955
412Kahle (P.), The Cairo Geniza, 2M. New-York 1960
413Lecomte (G.), Ibn Qutayba, L'homme, son oeuvre, ses idees.
Damas 1965.
414Le Strange (G.), Baghdad during the Abbassid Caliphate, Oxford
1924
415Lews (B.), The lslamic guilds, dans Economic History Rewiew,
VIII, 1937
416Leyerer (C.), Die Verrechnung `and Verwaltung -von Steuern im
islamischen Aegypten, dans Z.D.M.C. CIII, 1953
417Mac Govern (W.M.), The early empires of Central Asia, Chapel
Hill, 1939
418Makdisi (G.), Ash'ari and the Ash'arites in Islamic religious his-
tory, dans Studia Islamica, XVIII, 1962-1963
419Massgnon (L.), L'influ.ence de I'Islam an Moyen Age sur la for-
mation des banques juives, dans Bulletin d'Etudes orientales,
I, 1931
420Mez (A.), Die Renaissanse des Islams, Heidelberg, 1922; trad.
angl. par S.Khuda Bukhsh D. S.Margoliouth Londres 1938
421Moscat (S.), Studi su il Califatto di al-Mandi, dans Orientalia,
1945-1946
422Moscat (S.), Studi su Abu Muslim, dans Rendiconti Accademia
Lin cei, 1949-1950
423Mur (W.), The Caliphate, its decline and fail, 2 ed. par Th.
Weir 1915-1925
424Nader (A.), Le systeme philosophique des mutazilites, Beyrouth
1956
425Nazm (M.), The life and times of sultan Mahmud of Ghazna
Cambridge 1931

23
426Nldeke (T.), al-Mansr, dans Sketches from Eastern History,
Londres 1892
427Nldeke (T.), Ein Sklavenkrieg im Orient, dans Orientalische
Skizzen, Berlin 1892
427 bis- Paret (R.), Contribution Petude des milieux culturels
dans le Proche-Orient medieval: I'encyclopedisme musulman de
850 950 de I'ere chretienne, dans Revue Historique, CC-
XXXV, janvier-mars 1968, p.47-100
428 Pellat (C.), Le milieu basrien et la formation de Djahiz, Par s
1953
429Prenne (IL), Mahommet et Charlemagne, 6M. Bruxelles-Par s
1937
430Pohak (A.N.), La feodal te islamiqe, dans Revue des Etudes is-
lamiques, 1938
431Rabno D Borgomale. Histoire du Mazanderan, dans Journal
Asiatique, CCXXXIV, 1943-1945
432Runcman (S.), Charlemague and Palestine, dans English His-
torical Review, L, 1935
433Sadgh (G.H.), Les mouvements religieux iraniens aux II et
III siecles H., Paris 1938
434Sarre (F.), Die Kleinfunde yan Samarra, dans Der Islam, V. 1914
435 Sauvaget (J.), Relation de la Chine et de I'Inde, Paris 1948
436Smith (M.), An early mystic of Baghdad: al-Muhsibi, A.D. 781
867, Londres 1935
437Sourdel (D.), Le vizirat abbasside, 2 vol. Damas 1960
438 Ktab al-awrq; trad.fr . par M.Canard, Chronique des
regnes d'ar-Rdi et d'al-Muttaqi 2 yol. Alger 1946- 1950
439Al-Tanukh. Nishwr al-muhdara, ler partie ed. et trad. par
D.S.Margoliouth, The Table-Talk of a Mesopotamian Judge, 2
yol. Londres 1921-1934
440Tbawil (A.L.), Muslim education in the Golden Age of the Calip-
hate, dans Islamic Culture, XXVIII, 1954
441Vajda (G.), Les zindiqs en pays d'Islam au debut de la periode
abbasside, dans RSO, XVII, 1938
442Vasdev (A.A.), Byzance et les Arabes, 3 yol. t.I: La dynastie
d'Amorium (820-867) par H.Gegoire, M.Canard. C. Nallino et
Honigmann, 2 c'ed. Bruxelles 1959; t. II: La dynastie macedonien-

24
ne (867-959), par M.Canard, Bruxelles 1949; t. III: Die Ostrenze
des byzantinischen Reiches von 363 bis 1071, par E.Honigmann,
2 'ed. Bruxelles 1961
443 Watt (W.M.), Free will and predestination in early Islam, Lond-
res 1948
444Yahya h.A.dam. Kitb al-khardj, trad. angl. par Ben Shemesh,
Taxation in Islam, Leyde 1958
445Al-Ya qub, Le livre des Pays, trad. fr . par G. Wiet, Le Caire 1937

FATIMLER

446Berchem (M.van), Epigraphie des Assassins de Syrie, dans Jour-


nal asiatique, 1897
447Canard (M.), L'imperialisme des Fatimides et leur propagande,
dans AIEO, Alger, VI, 1942-1947
448Canard (M.), Le ceremonial fatimide et le ceremonial byzantin,
dans Byzantion, 1951
449Canard (M.), Autobiographie d'un chambellan du Mandi, dans Hes-
peris, XXXIX, 1952
450Canard (M.), Un vizir chretien I'epoque fatimide, dans AIEO,
Alger 1954-1955
451Canard (M.), Les nstitutions des Fatimides en Egypte, Alger 1957
452Canard (M.), Vie de I'ustadh Jaudhar, Alger 1958
453Donaldson (D.M.), The shiite religion Londres 1933
454Fyzee (A.A.), Qdi an-Nucman, the Fatimid juriste and author,
dans JRAS, 1934
455Goeje (M.J.de), Les Carmathes du Bahrayn et les Fatimides,
dans Memoires d'Histoire et de Geographie orientales, I, 2 c'ed.
1886 .

456Goten (S.), New light on the beginning of the Krim merchants,


dans JESHO, 1, 1958
457Guyard (S.), fragments relatifs la doctrine des lsmaelis, dans
Notes et extraits des manuscrits, t. XXII, Paris 1874
458Htt (Ph.K.), The origine of the Druze people and religion, New-
York 1928
459Hodgson (M.G.S.), The order of Assassins'. The struggle of the early
Nizri Ismcilis against the Islamic world, La Haye 1955

25
460- Hrbek (I.), Die Slawen im Dienste der Fatimiden, dans Archiv Ori-
entalni, XXI, 1953
461- Ivanow (W.), A creed of the Fatim ds, Bombay 1936
462- Ivanow (W.), The organisation of the Fatimid propaganda, dans
Journal of the Bombay Branch of the Royal Asiatic Society, 1938
463- Ivanow (W.), A brief survey of the evolution of ismacilism, Leyde
1952
464- Ivanow (W.), A guide to ismaili literature, 2 ed. Londres 1958
465- Lewis (B.), The origins of Ismacilism: a study of the historical
background of the Fatimid caliphate, Cambridge 1940
466- Lewis (B.), The sources of the history of Syrian Assasins, dans
Speculum, XXVII, 1952
467- Lewis (B.), The Fatimids and the route to India, dans Revue de la
Faculte des Sciences Economiques de I'Universite d'Istanbul,
XI, 1949-1950
468- Madelung (W.), Fatimiden und Bahrainqarmaten dans Der Is-
lam, 1959
469- Maln (J.), The Jews in Egypt and Palestine during the Fatimid
Caliphate, 2 yol. Oxford 1920
470- Massgnon (L.), Esquisse d'une bibliographie qarmate, dans Ori-
ental Studies presented to E.G. Browne, Cambridge 1922
471- Mles (G.), Fatimid coins, New-York 1951
472- Ravasse (P.), La topographie du Caire des Fatimides, memoires
de la mission archeologiue franaise, t.I et III, Le Caire 1887
473- Sacy (S.de), Expose de la religion des Druzes, 2 yol. Paris 1853
474- Stern (S.M.), Heterodox ismacilism in the time of al-Mu'izz, dans
Bulletin of the School of Oriental and African Studies, 1955
475- Vatkots (P.J.), A reconstruction of the Fatimid theory of State,
Londres 1957

KUZEY AFRKA VE ISPANYA

476- Bel (A.), La religion Musulmane en Berberie. I:Etablissement et


developpment de I'Islam en Berberie du VII au XX siMe,
Paris 1938
477- Berque (J.), Structures sociales du Haut-Atlas, Paris 1955
478- Brunsehvg (R.), La Tunisie au haut Moyen Age, Le Caire 1948

26
479Courtos (C.), De Rome I'Islam, dans Revue Africaine, 942
480Dozy (R.), Histoire des Musulmans d'Espagne jusqu'a la conquate
de I'Andalousie par les Almoravides (711-1110), ed. revue par
E.Levi-Provenal, Leyde 1932
481Gabreli (F.), Un secolo di Studi arabo-siculi, dans Studia Islamica,
II, 1954
482Gauter (E.F.), Le passe de l'Afrique du. Nord, Alger 1937.
483 Golvm (L.), Le Maghreb central Pepoque des Zirides, Alger 1957.
484Gonzalez-Palenem (A.), Moros y cristianos en la Espan musul-
mana, Madrid 1945.
485Hopkns (J.F.P.), Muslim Govenment in Barbary until the 6th
century H, Londres 1960.
486'bn Hammd, Histoire des Rois Obaidites, ed.et trad. Vonderhey-
den, Alger 1927.
487Ibn Hauqal. Description de Maghreb, trad.par M.G.de Slane, dans
JA, 1842.
488Ibn 'Idhar. Kitb al-bayan al-mughrib, ed.R.Dozy, 2 vol. 1848
1851, trad.fr: Histoire de l'Afrique du. Nord et de l'Espagne, par
E.Fagnan, Alger 1901.
489Ibn Khaldun. Histoire des Berberes et des dynasties musulmanes
de l'Afrique septentrionale, ed.et trad. M.G.de Slane, 4 vol.2 ed.
Alger 1925, reimpr. 1956.
490Ibn Rusteh. Description du Maghreb et de l'Europe du IX siecle,
ed.et trad.M.Hadj-Sadok; Alger 1949.
491Idris (H.R.). Contribution l'histoire de PIfriqiya, dans Revue des
Etudes islamiques, IX-X, 1935-1936.
492Idris (H.R.), Les Zirides, 2 yol. Alger-Paris, 1959-1962.
493Al-Idrs. Description de l'Afrique et de PEspagne, ed.Dozy et de
Goeje, Leyde 1860.
494Imamuddm (S.M.), The economic history of Spain ender the
Umayyads, 711-1031, Dacea 1963.
495Lacam (J.), Les Sarrazins dans le bant Moyen-Age franais, Paris
1965.
496Le Tourneau (R.), La Revolte Yazid, dans Cahiers de
Tunisie, T, 1953.
497Lev-Provenal (E.), L'Espagne musulmane au X siecle; insti-
tutions et vie sociale Paris 1932.

27
498Levi-Provenal (E.), La civilisation arabe en Espagne, Le Caire
1938.
499Levi-Provenal (E.), Trois traites hispaniques de Hisba, Le Caire
1947.
500Lezme (A.), Mandiya Recherches d'archeologie islamique Paris
1965.
501Maras (G.), Les Arabes en Berberie du XI et XIV siecle,
Constantine 1913.
502al-Muqaddas . Description de l'Occident musulman, au siecle;
ed.et trad. C.Pellat, Alger 1950.
503Remaud (J.T.), Les invasions des Sarrazins en France, en Savoie-
Piemont et dans la Suisse, Paris 1836.
504Terrasse (H.), Islam d'Espagne, Paris 1958.
505Torres-Balbas (L.), Les villes musulmanes d'Espagne, dans AIEO,
Alger, VI, 1947.
506Torres-Balbas (L.), Extencion y demografia de las ciudades his-
pano-musulmanas, dans Studia Islamica, III, 1955.
507Verlmden (C.), L'esclavage dans PEurope medievale I: PEsclava-
ge dans l'Espagne musulmane, 1955.
508Vonderheyden (M.), La berberie orientale sous la dynastie des
Banol-Arlab, Paris 1927.
509Watt (W.M.), et Cacha (P.), Islamic Spain, 1965.
510Yahya b. 'Umar. Ahkm al-Sq, ed.M.Makkil, Madrid 1957; trad.
esp. par E. Garcia Gomez, dans Al-Andalus, XXII, 1957.

BELLI BALI DERGLER


FRANSIZ DERGILERI VE FRANSIZCA DERG LER

Arabica. Paris
Journal Asiatique (J.A.), Paris
Revue des Etudes Islamiques (R.E.I.), Paris.

Bu dergi eskiden kan Revue du Monde


Musulman (R.M.M.)n yerini ald. inde her
yl Abstracta slamica adiyle bir sistematik
bibliyografya ve slam Dnyas ile ilgili ma-
kaleler eki bulunur.

28
Revue de l'Occident musulman et de la Mediterranee (R.O.M.M.), Aix-
en-Provence.
Studia Islamica. Paris.
Annales de l'nstitut d'Etudes Orientales d'Alger (A.I.E.0), Jasqu'en
1962.
Bulletin d'Etudes orientales (B.E.O.), Publie par l'Institut Franais
d'Etudes Arabes de Damas.
Bulletin de l' nstitut Franais d'Archeologie Orientale (B.I.F.A.0),
Publie par l'Institut Franais d'Archeologie Orientale du Caire.
Les Cahiers de Tunisie (C.T.), Publies par la Faculte des Lett es de l'-
Universite de Tunis, Esk;den kan la Revue tunisienne (R.T.)'in
yerini ald.

Hesperis-Tamuda. Publie par la Faculte des Lettres de l'Universite de


Rabat.
I.B.L.A.. Publie par l'Institut des Belles-Lettres Arabes, Tunis.

Melanges de la Faculte Orientale de l'Universite Saint-Joseph (M.F.0),


Beyrouth.
Melages de l' nstitut Dominicain d'Etudes Orientales (M.I.D.E.O.), Le
Caire.

NGLZ, AMERIKAN DERGILERI VE NGL ZCE DERGILER

Bulletin of the School of Oriental and African Studies. (B.S.O.A.S), Lond-


res.
Islamic Culture. (.C.), Hayderabad.
Islamic Quarterly ( .Q.), Londres.
Islamic Studies (I.S.), Karachi.
Journal of the American Oriental Society (J.A.O.S.), New-Haven.
Journal of the Near Eastern Studies (J.N.E.S.), Chicago.
Journal of the Royal Asiatic Society (J.R.A.S.), Londres.
Middle East journal (M.E.J.), Washington.
Muslim World (M.W.), Hartford.

29
ALMANCA DERGLER

Der Islam. Berlin-Hambourg.


Die Welt des slams (W.I), Leyde.
Zeitschrift der Deutschen Morgenliindischen Gesellschaft (Z.D.M.G.),
Berlin.

ITALYANCA DERGLER
Annali dell'stituto Universitario Orientale (A.I.U.0.), Naples.
Rivista degli Studi Orientali (R.S.O.), Rome.

E ITLI DERG LER


Al-Andalus. Madrid.
Acta Orientalia. Leyde.
Archiv Orientitlni (Ar0), Prague.
Journal of the Economic and Social History of the Orient (J.E.S.H.0),
Lcyde.
Oriens. Leyde.
Rocznik Orientalistyczny (R.O.), Varsovie.

30
II
KRONOLOJIK TABLO

1- slam ncesi a
105 M.S. : Nabat krall bir Roma eyaleti olur.
272 : Imparator Aurelien tarafndan Palmir'in i -
gal edilmesi.
III. yzyln sonu : Saba kral otoritesini Gney Arabistan'a ya-
yar.
IV. yzyln ba : Lahmilerin hkimi mru'l-Kays Gney Arap-
lar zerine zafer kazan r.
V. yzyln sonu-VI.
yzyln ba : Knde krallnn en yksek a .
502 : Arap olan Gassaniler Bizansl larn hizmetinde.
525 : Habeliler Gney Arabistan' ele geirir ve
Musevilie giren Zu Nuvas' n hlunne sn ve-
rirler.
VI. yzyln ortas : Sasani kral I.Husrev Aniervan'n Hire'deki
Lahmilerin deste iyle Gney Arabistan'a sal-
drmas .
570 e do ru : Gney arabistan' n reisi Ebrehe'nn Mekke'ye
hcuma gei i.
570 e doru : Hz.Muhammed'in do uu.

II- Hz. Muhammed ve islamn teblii


595 ve 600 aras : Hz.Muhammed ile Hatiee'nin evlenmesi.
610 a do ru : lk vahiy.
612-613 : Dini yaymaya balay .
615 : lk iman edenler ve aralar nda Osman'n Ha-
beistan'a g.

31
619 : Hatice'nin ve Hz.Muhammed'in hamisi ve
amcas olan Ebu Talib'in lmleri.
620 : Medinede ilk ihtidalar.
621 : lk Akabe biat .
20 ve 24 Eyll 622 : kinci Akabe biat, Hz.Muhammed'in Yasrib
(Medine) e hicreti: Islam takviminin ilk y l .
623 : Hicri 1. yl.
Kasm 623 : Nahla meselesi, Mekke kervanlarma ilk sald r .
Mart 624 : Bedir sava : Mslmanlarn Mekkeliler zerine
ilk zaferleri.
Nisan 624 : Medine'den yahudi kabilesi Benu Kaynuka-
nn srlmesi.
Agustos 625 : Yahudi kabilesi Benu Nadir'in srlmesi.
Mart-Nisan 627 : Kusatlan Medine'nin Mekkeliler tarafndan
alnamamas : Hendek sava .
Mays 627 : Yahudi Beni]. Kureyze kabilesinin katliam .
Mart 628 : Hudaybiya anlamas : Mekkeliler ile Medine-
liler arasnda iki yllk mtareke.
Mays 628 : Hayber ve Fedek arazisinin fethi.
ubat 629 Hz.Muhammed'in Mekke'ye hacca gitmesi.
Eyll 629 : Mslmanlarn Mu'ta'da Bizansl lar nnde
yenilgisi.
ubat 630 : Mekke'nin Hz.Muhammed tarafndan fethi.
630-631 : Hicazdaki kabilelerin birbiriyle anla malar.
8 Haziran 632 : Hz. Muhammed'in Medine'de lm.

III- Ilk Halifeler, Arap fethi

632-934 : Ebu Bekir'in hilafeti.


632 : Arap kabilelerinin ba kaldrmas ve sratle
bastrlmas.
633 : Irak seferi; Lahmilerin ba kenti Hire'nn
Temmuz 634 : Filistinde Bizansl lara kar Ecnadeyn zaferi.
634-644 : mer'in hilafeti.

32
Eyll 635 : Halid tarafndan am'n alnmas . Fakat 636
baharnda ehrin bo altlmas .
20 A ustos 636 : Yarmuk seferinde Bizanshlar n yenilgisi.
Aralk 636 : am'n yeniden alnmas , Suriye ve Filistin'in
byk bir kesiminin i gal edilmesi.
Mays 637 : Kuds'n zapt .
637 yaz : Farslarn Kdisiye'de yenilgisi, arkas ndan
Ktesifon (Medin) in d mesi.
638 : Basra'n n kuruluu.
638 ya da 639 : Kfe'n n kuruluu.
639 Aralk : Amr bn al-As tarafndan Peluse'un (Farama)
alnmas
639-641 : Mezepotanya'mn fethi Msr Babilony-a's nn
skutu.
642 : Ermenistan' n bakenti Dvin'in alnmas .
Eyll 642 : Bizansllar tarafndan skenderiye'nin bo al-
tlmas
643 : Fustat' n kurulmas
Kasm 644 : omer'in katledilmesi
644-656 : Osman' n hilafeti
645 : Geici bir sre skenderiye'nin Bizanshlar tara-
fndan tekrar al nmas .
Yaz 646 : Amr lbn el-As yeniden iskenderiye'yi al r.
Trablusgarb ve Yukar-Msr'a aknlar.
647 : Kapadokya ve Firikya'ya ak nlar. Kartaca'ya
saldr .
649 : lk mslman deniz seferi: K brs'a k .
650 ye do ru : Kur'an' n bir araya getirili i.
651 : Dou ran'n alnmas
654 : Rodos adas na sefer
17 Haziran 656 : Osman' n katledilmesi
656-661 : Ali'nin hilafeti
656 yaz : Ay e, Talha ve Zbeyr'in ba kaldrmas .
Ekim 656 : Ali Medine'yi terkedip Kfe'ye gider

33
Aralk 656 : Cemel vak'as ; isyan edenlerin yenilgisi
657 ba : Muaviye'nin Suriye'de Ali'ye kar isyan
28 Temmuz 657 : Ali'nin yenilgisi, Sffin anlamas
657 sonu : Haricilerin ortaya k
Nisan 658 : Muaviye Suriye'de halife olarak tan nr.
Temmuz 658 : Muaviye Msr' alr
17 Temmuz 658 : Ali Nehravan'da Haricileri yener
Ocak 659 : Ezruh hakem olay ; Muaviye Amr lbn el-As
tarafndan halife ilan edilir.
659 : Bizansl larla Araplar aras nda mtareke.
660 : Hicaz Muaviye'ye biat eder
24 Ocak 661 : Ali'nin katledilmesi

IV- Emeviler 661-750

661-680 : i.Muaviye devri


661 : Irak'a sefer. Ali'nin o lu Hasan'n halifelik-
ten vazgemesi.
663-678 : Anadoluya Arap aknlar
663-671 : Horasan' n fethi
666 : Ukba b.Nafi'nin Kuzey Afrika'ya gnderilmesi,
Kuzey Suriye'de Mardaynerin isyan .
670 : Kayravan' n kurulmas
672 Rodos ve Izmir'in geici i gali.
674 den 678 e : Her yaz Istanbul'un ku atlmas . Bizanslilar
tarafndan ilk defa greguar ate inin kullanl-
mas .
678 Bizans ile aral,lar aras nda bar anlamas
Nisan 680 : Muaviye'nin lm
680-683 : I.Yezid devri
Mays 680 : Kafe'de Ali'nin evlad Hseyin ile Aye'nin
isyan etmeleri

34
10 Ekim 680 : isyan edenlerin Kerbel'da yenilgisi. Hseyin
ve taraflarlarm n ldrlmesi
680 sonu : Medine'de Abdullah Ibn Zubeyr halife ilan edilir.
681- 682 Ukba b.Nafi'nin Tanca ve Ss'a kadar uzanmas
683 : Ukba b.Nafi'nin yenilmesi ve lm, Msl-
manlarn Sirenayik'e ricat
Eyll 683 : Hicaz'daki isyanc larn bozunu
683-684 : II.Muaviye devri
683 sonu : Orta-Do u'da Arap kabileleri aras nda anla -
mazlklarn balamas
684-685 : I.Mervan devri
684 : Abdullah Ibn Zubeyr Hicaz'da, Irak'ta halife
olarak tannr.
Temmuz 684 : Marc- Rahit'te Mervan' n zaferi
685-705 : Abdulmelik devri
685-687 : Kfe'de Ali taraflarlarnun isyan . Irak ve
Iran bunlarn eline geer.
Nisan 687 : Ali taraftarlar = yenilgisi
688-689 : Merdayilerin isyan ve bast rlmas
689 : Mslmanlarla, Bizansl lar arasnda on yl
mtareke
690 a doru : Kuds'te el-Aksa camiinin in a edilmesi
691 : Kuds'te Kublat al-Sahra'n n ina edilmesi
Mart-Ekim 692 : Abdullah Ibn Zubeyr yenilir ve ldrlr
693 - : Ilk arap paras nn darbedilmesi
694-714 : Haccac Irak valisi olur.
695 : Kartaca'n n Hasan Ibn Nu'man taraf ndan
alnmas, fakat 697 de kaybedilir.
695-697 : Irak'ta Haricilerin isyan ve bastrlmas
698 : Kartaca'n n mslmanlar tarafndan tekrar
alnmas
698-700 : Kahina tarafndan araplara kar bir berberi
birliinin yneltilmesi
702 : Irak'ta Vas t'n kurulmas

35
704 : Sicilya'ya kar mslman akn
705-715 : I.Velid devri
709 : Kuteybe tarafndan Buhara'n n alnmas
710 : Byk am Camii'nin in as
711 : Sind'in fethi
Nisan-Mays 711 : Mslmanlar Cibraltar yak nnda Ispanya'ya
: ayak basar -
19 Temmuz 711 : Araplarn Vizigotlar Vadi Lagos'da yenmesi

Ekim 711 : Kurtuba ve Tuleytula'n n alnmas


712 : Semerkand' n al nmas
712-713 : Sevil ve Merida'n n alm!
713 sonu : Saragossa'n n ds
714 : Fergana ve Ka gar'a ak n

715 : Mslmanlarn Amorium (Amuriye), Kapadokya


ve Bergama'ya ak nlar
715-717 : Sleyman devri
715 : Abdulaziz Ibn Musa Narbonne 'a girer
Austos 717A ustos 718
: Istanbul'un Mesleme tarafndan ku atlmas
717-720 : II. mer devri
719 : Vergi reformu
720 : Nil vadisine Bizans ak n
720-724 : I. Yezid devri
721 : Al-Samh tarafndan Toulouse'a (Tuluz) sal-
dr yaplmas
724-748 : Hiam devri
725 : Carcassonne (Karkasson) un al nmas
727-740 : Mslmanlar n Sicilya'ya saldrmalar

732 : Poitiers (Puvatye) Sava , Charles Martel tara-


fndan Abdurrahman Ibn Abdillah' n yenilmesi
734 : Avignon'u mslmanlar igal eder

36
737 : Narbonne (Narbon) un Charles Martel taraf n-
dan ku atlmas .
739-740 : Kfe'de Ali taraftarlarm n isyan
740 : Firikya'da mslmanlar n yenilmesi. Anadolu-
ya son Arap ak n
740-741 : Magrib'de ba kaldrmalar
Nisan-Mays 742 : Kayravan ve frikiya zerinde harici tehdidi
743-744 : II. Velid devri
744 : Matta saray nn ina edilmesi
744 : Yemenli Arap kabilesinin isyan
744 : III. Yezid devri
744 : Suriye, Filistin ve Irak blgelerinde ayaklan-
malar
744-745 : brahim devri
745-750 : II. Mervan devri
745 : Mervan saray n am'dan Harran'a ta r
745-746 : Suriye'de Mervan'a ba kardr
Haziran 747 : Ebu Muslim, Horasan Ebu'l Abbas lehinde aya-
a kaldm
748-749 : Iran Ebu'l Abbas'n yannda oldu unu ifade
eder
749 : Irak'ta harici isyan
30 Ekim 749 : Ebu'l Abbas K s fe'de halife ilan edildi
25 Ocak 750 : Byk Zab Irma zerinde Mervan yendi"
25 Haziran 750 : Emevilerin katleailmesi, Abdurrahman Ibn
Muaviye kamay ba arr ve Ispanya'ya gi-
der.
5 Austos 750 : II.Mervan' n ldrlmesi. Dou'da Emevi
slalesinin sonu.

V- Abbasiler
XI. yzzbn ortasna kadar Orta-Do u
750-754 : Ebu'l Abbas al-Saffah devri
Temmuz 751 : Trkistan'da Talas nehri zerinde araplar n
inlileri yenmesi

37
752 : Ermenistan ve Yukar -Mezopotamya'ya Bi-
zans seferleri
752 : Pepn le Bref tarafndan Languedoc (Langdok)
un yeniden geri alnmas
754-775 : El-Mansur devri
755 : Ebu Muslim'in ldrlmesi
756 : Ispanya Emevi Emirli i'nin kurulmas
757 : air Ibn al-Mukaffa'n n ldrlmesi
758-761 : Ifrikiya'da haricilerin kar klk karmas
759 : Pepin le Bref tarafndan Narbonne'un alnmas
762 : Abbasi Imparatorlu u'nun bakenti Badad'n
kurulmas
762-763 : Medine'de ve Basra'da Ali taraftarlar nn is-
yanlafi
767 : mam Ebu Hanife'nin lm
771 : Hariciler Ifrikiya ve Orta Ma rib'in hkimi
: olurlar
772 : Ifrikiya tekrar Abbasilerin kontrol alt na geer
775-785 : el-Mehdi devri
776-777 Horasan'da Mukanna (yzn kapatan pey-
gamber) bakaldrr
780'e do ru : Kuds'te el-Aksa Camii'nin yeniden in as
780-783 : Irak'ta z ndklarm ba kaldrmas
785-786 : el-Hadi devri
785-786 : Badad'da askerlerin , isyan
786-809 : Harun el-Re id devri
786 : Yahya Ibn Halid el-Bermekrnin vezir tayin
edilmesi
793-796 : Suriye'de kuzeyli Araplarla gneyli Araplar
aras nda karklk
796 : mam Mlik Ibn Enes'in lm
798 Ifrikiya'da isyan, brahim el-A lab tarafndan
yattrhr
800 : brahim el-A lab frikiya'n n zerk valisi
olur.
802 : Bizans mparatoriesi Irene ile bir anla ma
yaplr.

38
803 : Bermeld vezirlerin iktidardan uzakla trlma-
lar
806 : Bizans imparatoru Nicephore (Nisefor) ile bir
anlama imzalanmas
809-813 : Emin Devri
810 : air Ebu Nuvas'n lm
811 : Horasan'da kar kl klar. Eminin askerlerinin
yenilmesi
812 : Suriye'de ve Ba dad'da karklklar
Eyll-813 : Emin'in ldrlmesi
813-833 : Memun devri. Mutezililerin stn duruma ge-
meleri
814 : Ali taraftarlar kutsal ehirleri ele geirirler.
816-837 Halkn Babek'in ynetimi alt nda ayaklanmas
(Imparatorluun kuzey vilayetlerinde)
Haziran-817 : Irak'da isyan, halifeye bir rakip seilmesi
819 : Me'mun'un Ba dad'a girmesi
820 : mam afii'nin lm
821 : Horasan'da Tahiriler devletinin kurulmas
(821-873)
832 : Badad'da "Beytl Hikme"nin kurulu u
833-842 : Mu'tas m devri
834 : Bir Trk muhafz birliinin kuruluu
836 : Samarra'nn kuruluu
840-841 : Filistin'de Emevilerin isyan
842-847 : el-Vtsk devri
843 : Trk birli inin reisi Sultan nvan alr.
847-861 : Mutevekkil devri
849-852 : Samarra Byk Camii'nin ina edilmesi
850 : Yahudi ve hristiyanlara eziyet edilmesi
850-851 : Mutezile ve Ali taraftarlar na eziyet edilmesi
855 : mam Ibn Hanbel'in lm

39
860 : Caferi saray nn ve Samarra'da Ebu Zulaf
Camii'nin in a edilmesi
860-861 : Bizansllara kar baarl aknlar
861-862 : el-Muntas r devri
862-866 : el-Mustain devri
863 : Mslmanlara kar Bizans pskrtmesinin
balamas
ubat 865 : Mustain Samarra'y terkederek Ba dad'a yer-
leir
866-869 : el-Mu'taz devri
868 : Trk askerlerinin isyan , Aa Irak'da Zenc
isyannn balamas
868 : Ahmed Ibn Tlln'un kaympederi Trk Bak
bak Msr valisi olur
869 : Yazar Chiz'in lm
869-870 : el-Muhtedi devri
870 : Hadisci Buhari'nin lm
870 : Ali taraftarlar nn propogandas aktan aa
yaplmaya balar
870-892 : el-Mu'temid devri
871 : Yakup el-Saffr Tuharistan ve Sind'in hkimi
olur
873 : Saffariler Horasan'da Tahirilerin yerini al r
874 : Maverannehir Smnilerin iktidar na geer
(874-999)
875 : Ahmed Ibn Tkn hemen hemen M sr'da ba-
msz duruma gelir
877 : Fustt'ta Ibn Tlfin Camii'nin in a edilmesi
883 : Zen.clerin yenilgisi, isyamn sonu
890 : Irak' n ve Suriye'nin kuzeyinde Hamdaniler
892-902 : el-Mutezid devri
897 : Yemen'de Zeydi devletinin kurulmas

40
900 : Horasan ve Maveraiinnehir'de Smnilerin ok-
kuvvetli bir duruma gelii
. 902-908 : el-Muktafi devri
905 Tlnt sllesinin sonu; Fustat'm Abbasiler
tarafndan alm].
902-906 : Karmatiler kar klk karrlar
907-908 Suriye ve Irak'da Karmati hareketinin bast -
rlmas
908-932 : el-Muktedir devri
910 : Ifrikiya'da Fatimi halifeli inin kurulmas
913 : Ebu Thir Karmatilerin ba na geer
922 : Haccac'n Badad'da almas
923 : Tarihci Taberrnin lm
924 : Vezir Ibn al-Furat' n ldrlmesi
925 : Kfe'nin Karmatiler tarafmdan tahrip edilmesi
926-929 : Bizansllar Ermenistan ve Cezire'ye var r.
929-930 : Karmatiler Mekke'de
932-934 : el-Khir devri
934-940 : el-RtzI devri
935 Musurdaki Hamdanilerle ilk anla mazlklar
935 : Kelme E 'arrnin lm
937 : Muhammed Ibn Tuga adl Trk tarafndan
Msr'da Ih idiler devletinin kurulu u
940-944 : el-Muttaki devri
Haziran 943 : Trk Tzn Ba dad'a emir el-mera olur
943 sonbahar]. : Halife, Hamdant Nasirddevle'nin himayesi
altinda
Mart 944 : Tzn ile Nasirddevle aras nda bar yaplr.
944-946 : el-Mustakff devri
944 : Hamdani Seyfddevle Haleb'i hitlerin elin-
den alr

41
Aralk 945 : Ahmet bn Ebi uca' Badad'da kuvvet ka-
zanr, emir al umera tayin edilir ve Buveyht
vezirler sllesini karar
946-974 el-Muti devri
Temmuz 946 Kfr Msr'da Ihitler hkmetinin b ana
geer
950 Filozof Farabrnin lm
953-956 Seyfddevle'nin Bizans topraklar na saldrs
955 air Mtenebbi'nin lm
961 Girit'in Bizanshlar tarafndan geri alnmas
962 : Trk Alptekin Gazna'da bamsz olur
Aralk 962 : Haleb'in Nicephore Phocas (Nisefor Fokas)
tarafndan alnmas
965 : Bizanshlar tarafndan Kbrs'n geri alnmas
966 : Kfr Msr'da bamszln ilan eder
967 : Seyfddevle'nin. lm
968 Kafr'un lm
969 : Antakya'nn Bizanshlar tarafndan ahnmas
969 : Fatimiler Msr'da
969-973 : Kahire ve el-Ezher Camii'nin kurulmas
974-991 : el-T'i devri
975-996 : Fatimi halifesi el-'Aziz devri
975 : Fatimi generali Aftekin tarafmdan am'n
ahnmas, Hicaz'n Fatimilere iltihak
975-983 Bheyh'Adudeddevle'nin Ba dad'da vezirli i
977 : Trk Sebktekin tarafndan Gaznevilerin kurul-
mas
978 : Suriye Fatimilerin kontrol alt na geer
991-1031 : el-Kadir devri
996-1021 Fatimi halifesi el-Hakim devri
998-1030 : Gazne Sultan Mahmud devri
1001 e doru : Gazne Sultan]. Mahmud'un Hindistan'a ilk seferi

42
1001 .: el-Hakim ile Bizans Kayseri Basile II aras nda
anlama
1009 : Gazneli Mahmud tarafndan Pencab'm alnmas
1020 : air Firdevsrnin lm
ubat 1021 : el-Ilakim'in lm, Drzilerin zuhur etmesi
1021-1036 : Fatimi halifesi el-Zahir devri
1028 : Buveyhilerle Gazneli Mahmud aras nda anla-
mazlk
1031-1075 : el-Kaim devri
1036 : Gazneli Mesut ile Seluklular aras nda ilk sr-
tme
1036-1094 : Fatimi halifesi el-Mustans r devri
1037 : Filozof bn Sina'nn lm
1038 Seluklular Niabur'da
1038-1063 : Byk Seluklularm. ilki Tu rul Bey devri
1040 : Gazneli Mes'ud'un Dandanakan'da Tu rul Bey'e
yenilmesi
1042 : Seluklular Horasan ve Tuharistan'm hkimi
olur.
1043 : Seluklular Do u ran'da, Harzem ve Taberis-
tan'a hakim oldular
1043-1048 : Seluklular tarafndan ran'n fethi
1048 : Bilgin el-Biranrnin lm
1048 Hasankale'de Seluklularm Bizanshlar zerine
zaferi
1051 : Fatimi halifesi tarafndan Ifrikiya'ya Benu
HilaTlerin gnderilmesi
1054 : Cezire Seluklular n kontrol altna geer
1054-1055 : Badad'da karklklar
Aralk 1055 : Turul Bey Ba dad'a girer. Buyi hakimiyeti-
nin sonu
1058 : air Ebu.'1 Ala el-Ma'arrrnin lm
1057-1059 : Basasid. Ba dad'da Fatimi hakimiyetini kur-
maya urar

43
Aralk 1059 : Turul Bey tarafndan Bagdad'n alnmas
Ocak 1060 : Basasizi'nin lm, Tu rul Bey Sultan lakab n
alr
1060 : Suriye'ye Seluklular n nfuzu: Haleb'm ah-
n
1063-1073 : kinci Seluklu Sultan' Alp Arslan devri
Austos 1071 : Malazgirt'te Bizanshlar n Seluklular tarafn-
dan yenilmesi
1071 : Seluklularn am' al
1074 : Fatimi halifesi Mustans r Bedr el-Cemalryi a-
rr. Onu tam selahiyetle vezir yapar

VI- Ispanya ve Kuzey Afrika


VIII.yzyhn ortasndan XI. yzyln sonuna kadar

A-) spanya
15 Mays 756 : Emevi Abdurrahman Kurtuba'ya girer ve Is-
panya Emevileri emirli ini kurar
756-788 : I.Abdurrahman devri
778 : Charlemagne ( arlman) n Saragossa'y ku-
atmas. Roland Rencevaux'da
785 : Gerone (Jeron) Franklar n eline der
788-796 : I.Hiam devri
796-822 : I.Hakem devri
801 : Barselona'nn Louis le Pieux tarafmdan ahn
814 : Kurtuba'da "Faubourg isyan "
822-852 : II. Abdurrahman devri
831 : Murcie (Mursiye)nin kurulu u
833 ve 848 : Kurtuba Camii'nin geni letilmesi
844 : Normand istilas , biliye (Sevil) nin tahribi
852-886 : I.Muhammed devri
883-917 : mer Ibn Hafsn'un isyan
886-888 : el-Munzir devri
888-912 : Abdullah devri
912-961 : III. Abdurrahman devri
917-928 : Hafs Ibn mer nn Hafsn'un isyan

44
920-924 : A.sturi'de Ordono zerine sald r
929 : III. Abdurrahman halife lakab n alr
936 : Medinat el-Zahr'mn kurulmas
939 : Simancas'da, Leon'lu II Ramiro taraf ndan Ab-
durrahman'm yenilmesi
951-960 : Leon'a kar saldrlar
961-976 : II. Hakem devri
972 : Tanea'nn alm'
976-1009 : II. Hi am devri
976 : Mansur nvann alan Ibn Ebi mir heib olur
981 : Hristiyan beyliklere kar saldrlar
985 : Barselona'n n alm
997 : Saint-Jaeques-de-Compostelle'in alm '
1002 : Ibn Ebi Amir'in lm
1008 : Abdulmelik bn EM Amir'in lm
1009 : II. Muhammed devri
1009-1013 : Suleyman Ibn el-Hakem devri
1012-1039 : Bamsz beyliklerin kurulmas (mula ut-ta-
vif)
1012-1090 : Grnata'da Ziriler
1016-1057 : Malaga'da Hammudiler
1023-1091 : Ibiliye'de Abbadiler
1027-1094 : Badojos'da Eftasiler
1039-1110 : Saragossa'da H ldiler
1013-1018 : IV. Abdurrahman devri
1018-1024 : V.Abdurrahman devri
1024-1025 : III. Muhammed devri
1029-1031 : III. Him devri
1054-1065 : Castille (Kastil) li I.Ferdinand taraf ndan ye-
niden geri alma sava larnn balamas
1064 : Fakih ve filozof bn Hazm'n lm
1085 : Castille'li VI. Alphonse (Alfons) taraf ndan
Tuleytula'nn alnmas ; Valence'in Rodrigo Di-
az tarafndan alnmas

45
1086 : Zallka'da El-murab t'larn komutan Yusuf
bn Tafin'in VI. Alphonse'u yenmesi
1090 : Ibn Tafin'in Aledo'da zaferi
1091 : Mulk ut-Tavifin Ibn Ta fin'e ba emesi
4 Eyll 1106 : Ibn Tafin'in lm

B-) Kuzey Afrika


761 : Abdurrahman Ibn Rustem taraf ndan Tahert'in
ve Rustemiler sllesinin kurulu u
788 : Volubilis'de drisi krall= kurulmas
800-812 : frikiya'da Alabilerin kurucusu I. brahim,
devri
808 : Fas kentinin II. dris tarafndan kuruluu
817-838 : Alabi I.Ziyadatallah' n hkm
821 : Ss kentinde bir ribat' n in as
827 : Sicilya'ya A labilerin ayak basmas
828 : II./dris'in lm ve Idrisi krallnn taksim
edilmesi
831 : Palermo'nun al nmas
836 a do ru Byk Kayravan Camii'nin yeniden in a
mesi
841-856 : Alabi kral I.Muhammed'in hkmdarl
843 : Messina'nn ele geirilmesi
850 : Sus'ta Ulu Camirn in a edilmesi
859 a do ru Sus'un surlarnn ina edilmesi
860 a do ru : Tunus'ta Zeytuna Camii'nin ina edilmesi
878 : Syracuse (Sirakus)un al nmas
878 : Kayravan yak nnda Rakkada'nn kurulmas
893 : Fatimi disi (propogandac s) Ebu Abdullah
frikiya'ya varr.
902 : Taormina'nn alnmas, Btn Sicilya msl-
lmanlarn eli altndadr.
903-909 : Son Alabi hakimi III. Ziyadatallah' n hkm
909 : Ebu Abdullah Rakkda'y alr
910 : Ubeydullah'n Rakkkla'ya giri i

46
910-934 : "Mehdi" Ubeydullah ilk Fatimi halifesi olur
911 : Fatimiler tarafndan Tahert'in al nmas
913- 915 : Msr'a ilk Fatimi akn
916 Fatimilerin ba kenti olacak Mehdiye'nin kuru-
luu
916 : Sicilya Fatimilerin elinde
919-921 : Msr'a ikinci Fatimi akn
920 : Fas kentinin al nmas
921 : Sicilmasa'n n alm].
925 : Msr'a nc Fatimi ak n
934-946 : Ebu'l Kasm el-Kim devri
943-947 : Ebu Yezid tarafndan yrtlen harici isyan
946-953 : el-Mansur devri
953-975 : el-Muiz devri
959 : Fatimi generali Cevher'in Atlantik'e kadar
seferi
967 el-Muiz ile Bizans Kayseri Nicephore Phocas
arasnda anlama
1 Temmuz 969 : Cevher Fustat'a girer.
11 Haziran 973 : Muiz'in Kahire'ye giri i, Fatimiler Ifrikiya'y
terkederler
973-984 : Fatimiler adna Ifrikiya valisi Bologgin Ibn
Zirt Zrler slalesini kurar
978 Bologgin Fas ve Marib'i ele geirir
984-996 : el-Mansr Ibn Bologgin devri
987 : Zenata'lar tarafndan Fas ve Sicilmasa'n n ali-
n
989 : Tahert'in Mansr tarafndan ele geirilmesi
996-1016 : Badis Ibn el-Mansr devri
1007-1010 : Kal'atu Benu Hammad' n kuruluu
1015 : FIammad Orta-Ma rib'de Hammadiler slale-
sini kurar
1016-1062 : el-Muiz Ibn Badis devri
1029-1054 : el-Kaid Ibn Hammad devri
1040 a doru : ibn Yasin, Murab tlarn kaynan oluturan
doktrini yayar.

47
1040-1042 : Zifiler ile Hammdiler aras nda arp malar
1051 : Zirlexin Fatimiler ile alakay kesmesi. Fat-
m Mustansr tarafndan frikiyaya'ya
Benli Hilnerin gnderilmesi
1055 : Ibn Ysin tarafndan Sicilmasa'n n alnmas
1060 a do ru : Marrake 'in kurulmas
1061-1106 : Yusuf Dm Ta fin el-Murabitlerin efi
1062-1070 : Fas'n Ilin Tafin tarafndan fethi
1062-1108 : Tamim Ibn el-Mu'iz devri
1067 : Bieye'nin Hammactiler tarafndan kurulu u
1070-1084 : el-Murabitlerin Orta Ma rib'e seferleri
1085-1091 : Ibn Tafin'in Ispanya'ya ak nlar

48
I - Hz, MUHAMMED' N SOYU

Kurey

K say

Abd Mantif

Abd ems Hsim

Umeyye Abdulmuttalip

Emevi Halifeleri
1
el-Abbas Abdullah Ebu Talip

1
Abbasi Halifeleri Muhammed I Ali

Fatma--e -

Hasan Hseyin

Imajlar

1
Fatimi Halifeleri
II - EMEVI HALIFELERT
Kurey

Abd Manf

I
Abd ems Him
I
Umeyye Abdulmuttalip
1
I I I I I
Ebu'l As Harb Ebu Talip Abdullah El Abbas

I I
Ebu Sufyan Ali
I
1 Muhammed
I
el-Hakem Adn I
1. Muaviye I
I I (661-680) Fatima
4. Mervn 1 Osman
(684-85) 1
2. Yezid I.
1 (680-83)
I I I
Muhammed 5. Abdulmelih Abdulaziz 3. Muaviye II
(685-705) (683-84)
I 8. mer II
717-20
1 I
6. VeLd I 7. Sul eyman
I 9. Yezid II 10. Hiam
(705-15) (715-17) (720-24) (724-43)
I
11. Vetid II
(743-744)
12. Yiezid 13. Ibrahim
744 (744)
14. Mervan II
(744-50)
III - ABBAS HALFELER
el-Abbas

1. el-Saffah (750) 2. el-Mansar (754)

3. el-Mehdi (775)

I I
4. el-Hadi (785) 5. el-Re sld (786)

I I
el-Emin(809) 7. el-Memun (813) 8. el-Mut asm (883)

I I
Muhammed 9. el-Vilsk (842) 10. el-Mutevekkil (847)

14. Muhtedi (869)

11. el-Muntasr 13. el-Mu'taz 15. el-Mutemid el-Mulaffak


(861) (866) (870)
16. el-Mutazid
(892)
I
I I
17. el-MuLte
fi (902) 18. el-Muktedir (908) 19. el-Khir (932)
I
22. el-Mustekfi (744)
1
1
20. el-Razi (934) 21. el-Mutaki (940) 23. el-Muti (946)

25. el-Kadir (991) 24. el-T'i (974)

26. el-Kim (1031-1075)


IV TLNILER

1. Ahmed b. Tln
(868-84)

2. Humravayh (884-95) 5. ey1)(tr (904-5)

3. Cey 895-96 4. .F1(irfin (896-904) Katr el-Nada

V - IH DILER

Tua

1. Muhammed el-Ihialf
(935-46)

I
2. Ebu'l Ktistm Uncr 3. Ali 4. Ebu'l-Misk Kiffir
946-960 960-66 966-68

5. Ahmed
968-69
VI - ISPANYA EMEVLERI

A) Emirler : 1. Abdurrahman L (756-88)


2. Hiam I (788-96)
3. el-Hakem I (796-822)
4. Abdurrahman II (822-852)
5. Muhammed I (852-86)

6. El-Munzir (886-88) 7. Abdullah (888-912)

Muhammed

8. Abdurrahman III (919-29, halife: 929-61)

B) Halifeler :
I I I
9. el-Hakem II Abdukabbar Sleyman Abdulmelik Ubeydullah

I I I I I
10. Hiam II Hiam el-Hakem Muhamed Abdurrahman
(976-1009,
1010-1013) I
11. Muhammed II
(1009-1010)
I
Sleyman
(1009-10, 1013-16) I
I 15. Muhammed III
(1023-25)
I
13. Abdurrahman IV 16 Hiam III
(1018) (1027-31)
VII - II IMAMLAR
1. Ali

2. Hasan (l. 669) 3. Hseyin (l. 680)

4. Ali Zeynel Abidin (l. 712)


Zeyd
5. Muhammed el-Bkr (61.731)

6. Cafer el-Sdk (1.765)


Ismail
7. Musa el-Kz m (51.799)

8. Ali el-Rza (81.818)

9. Muhammed el-Cevd (1.835)

10. Ali el-Hdi (1.868)

11. El-Hasan el-Askeri (1.874)

12. Muhammed el-Muntazar (el-Mehdi) 1.878)

VIII - FATIMI HALIFELER


1. el-Mehdi (909-934)
2. el-Kim (934-46)
3. el-Mansr (946-52)
4. el-Mu'iz (952-75
5. el-Aziz (975-96)
6. el-Hkim (996-1021)
7. el-Zhir (1021-1035)
8. el-Mustansr (1035-1094)
KINCI BLM
DEVRN GENEL NITELIKLERI, TEMEL MESELELER N OR-
TAYA SERILMESI ZERINE BLGLERMZN
DURUMU
G iR i

Islmn genilemesini her basit izah n stnde tutmak gerekir. (57)


ster din, ister etnik durum, ister medeniyet zerine dayandsm, mese-
lenin btn de il baz ynleri ele alnm olur.
VII. yzyldan XI yzyla dein devam eden Islm fetihleri ha-
rikulde bir eydir. Bu fetihleri a klamadan nce, esas unsurlar , pra-
tik faktrleri ve sonular n gstermek gerekir. Sa lam temeller ve ger-
ek olaylar zerine dayanmak icap eder. in ba nda "halklarn psiko-
lojisi" ve hatta sosyolojiye byk yer vermekten sak nmaldr. n-
k bunlar meselenin anahtar n getirmekten uzakt rlar. phesiz bu
sonuncular tamamen bertaraf edilemez. Ama her eyden nce tarih
alannda her haliyle yeni nitelikler ta yan bir dnyann iine girildiini
ve bu dnyann ilk hali ve geirdi i istihale hakknda zerinde mnaka a
edilir ve az lde bir bilgiye sahip olundu u gznne almak gerekir.
Bir eyi aklamak iin, bugnk ve geen yzylki slam Dnyas ile
yaplan karlatrmalara girimek arzu edileni vermez. Zira bu kar -
latrmalar tarih iin tanklk deeri ta mazlar. Yine bir konuyu a-
klamak iin Orta-a Bat Dnyasndan verilen rneklere de dayan-
mak bir de er taunaz. nk bu dnya, Islm Dnyas ndan birok
bakmlardan ayrlr. 0 halde tarihi olaylarn ve tarihi geleneksel kaynak-
larn ortaya konulmasiyle hareket etmelidir. Bunlar arkeolojik, diplo-
matik ve kronolojik v.s. kaynaklard r. Usuln bir orijinallii yok. Fa-
kat bu o kadar zorunlu ki tarihinin zerinde yrd yol her adm-
da salamlatrlmaya muhtatr. Bal bana zor olan, olaylarn bu e-
kilde ara trlmas onlarn seyrini biraz daha a k olarak anlamaya yara-
yan birok almalarn meydana gelmesini do urdu ve daha sonra
genel izgileriyle Islm n yayln ve sonularn grmemizi salad. (58)
Hz. Muhammed'in teblie balamasndan Trklerin Abbasi halife-
liginin iine nfz edinceye kadar geen drtyzy llk tarih yepyeni
bir dinin gelimesi, yeni tip bir hkmetin, dncenin ve uygarln
k ile belirlendi. Bu drt as rlk sre islm aleminin ortaya k s-

57
residir. Bugnk mslmanlar n gznde tarihlerinin zlemini ektik-
leri altn a tekil eder.
0 halde, her eyden nce VII. yzy ln balarndan itibaren, Isla-
mn Araplar iinde ortaya k koullarn tetkik etmek uygun olur.
phesiz Hz. Muhammed hakknda onun etrafnda yaratlan hariku-
lade dnya, kutsal kiilerin hayatn yazanlar (hagiographes) ve mfes-
sirlerin abartlm tasvirlerine ra men Peygamberin ahsiyetini daha iyi
anlamak mmkndr. Di er yandan Kur'an saysz aratrmalara konu
olmutur. Avrupal orientalistlerin her trl partizan d ncenin dn-
da Kur'an' n tenkid ve tahlilini yapmalar kk bir kymet de ildir.
Kur'an'n emirleri gen ve heyecanl bir ulusun iinde geliti. Tarihin
henz tanmad bu halkn yeni dine giri i emsali grlmemi bir hz
ve nfuzla geliti.
Ortaya kan meselelerden biri bu Arap dnyas ile Islam arasndaki
yaknlamann ve Hz. Muhammed'in ahsisyetinin a dalar zerine ne
ekilde empoze oldu u ve bilhassa nas l onlara yalnz yeni bir tap nma
ekli deil fakat ayn zamanda yeni bir hayat, d nce ve aksiyon
ekli olan Islamiyeti kabul ettirdi i meselesidir. Hatta daha nemlisi
O'nun vatanda lar iin bir devletin temellerini atm olmasdr ki bu
vatanda lar iin Kur'an tek bavurma kayna tekil ediyordu. Her ne
kadar Hz. Muhammed'in baars iyi izah edilmi ve her ne kadar ondan
sonra Ebu Bekir ve omer'in oynad klar rol sayesinde yeni rejim byk
bir proplemle kar lamamsa aksine Arabistan'n dnda aknlarm
balangc ve Bizans ile Sasaniler zerine gz kama trc baarlar ka-
zanmas tamamen Islam Dnyas n a an bir analizin yap lmasn icap
ettirmektedir. Fakat bizzat ba arlar geni glklerin kmasnn kay-
nadr. Fethedilen topraklar n organizasyonu, ahsi kavgalar kelam
mnaka alar beraberinde Islam Dnyas zerinde derin yank lar olan
ayrlmalar ve karklklar getirdiler.
(59) Muaviye tarafndan 658-659 da iktidar n ele geirilmesi Emevi
slalesinin hakimiyetini ve yeni bir merhalenin ba ladn tayin eder:
Bu, Araplar iinden bir zmrenin ba ars, opportunist ve etkili bir zel
hkmet anlay ve ayr zamanda Bizans ve Suriye tesirine a k kap
olan am kentine halifeli in yerlemesiyle ifadesini bulur. Ortaya -
kan bir ba ka mesele de gen imparatorlu un organizasyonu, eyaletlerin
ynetimi, slam adna ayrlk yaratanlara kar sava ve devletin bir-
liini korumaktr.
Btn bunlar Emevilerin zmeye altklar gerek anlamda po-
litika ile birlikte dini, insani ve sosyal meselelerdir. Say lar gittike

58
artan Islma yeni girenlerin devaml geliim halinde olan toplumda yer-
lerini almak istemelerine kar lk ilk fetihleri yapanlar ve ilk mslman
olanlarn rol azalr. Bundan i rekabetler do ar ki Kuzey Afrika ve Or-
ta Asya istikametinde yap lan ikinci akn dalgas bunu sonulandrmay
baaramaz. te yandan nasl -Emevi slalesi her eye ramen iktidar
gasbeden bir slale damgas yemise yine bu slale rakiplerinin sald r-
larna g tahamml eder ve en sonunda 750 tarihinde ba ka bir slale
yani peygamber ile do rudan doruya ba olduunu iddia eden Ab-
basiler tarafndan altedilir. Bir as r boyunca Emeviler tarafndan icra edi-
len hkmet lzumsuz ve menfi i ler yapmaktan uzakt r. Bundan byle
taknlan tavrlar belli oldu undan, sonra i ba na gelenler bu durum-
dan istedikleri lde yararlanacaklard r.

Emevilerin Suriye-Yunan uslubu, yerini Abbasilerin Irak- ran uslu-


buna brakr. Ba dat'daki halifeler ve onlar n evresinde vezixler ve saray
ierisinde insani ve dini tepkilerden yeni bir Islam Dnyas anlay
gelimeye balar. Bunun yannda ekonomik hayat hat r saylr bir at-
lm yapar: imparatorluk iinde art k sava ile u raanlar yerine sz
geen kimseler, bedevi aristokratlar, tacirler devletin ve fertlerin zen-
ginliini hzland ran idareciler yerlerini al rlar. Her ne kadar Ispanya'da (60)
bamsz bir merkez ve X.yzy lda Kuzey Afrikay kontrolleri altna
alan ii Fatimiler te ekkl ettiyse de Atlantik'ten Orta Asya'ya kadar
zellikle Akdeniz ve Basra Krfezi blgesinde Islam btn gc ile
hkim olur. Bu siyasi hkimiyet, bir tak m dini ve siyasi gr ayrlk-
larma ra men bir ekonomik hkimiyetle beraber yrr. Ama bu bazen
sosyal dengesizlikler de yarat r. Bu dengesizlikler bir takm karklk-
lar, dini bahaneler ile ncelik gren isyanlar ile kendini gsterir. Fakat
esasnda bu tezahrler, zellikle k rsal blgede, kentlilere ve burjuva-
lara kar olan sosyal karekterde tezahrlerdir.

Bundan sonra kentler, ekonomik, kltrel ve sanat alanlar nda b-


yk ilerlemelere tank olurlar. Halifeler, impartorlu un byk ahsiyet-
'erini, edipleri, bilginleri, air ve mzisyenleri korurlar. e itli bilimler bu
ortamdan yararlan rlar. Ayn zamanda kelm ve felsefe de geli ir: Islm
tarihinde ok az zaman, byle dinin evresinde e itli fikir, mezhep ve
tartmalarn do duuna tank olmutur. Btn bu entellektel kayna-
ma zihinlerde bir tak m karklk do urduu gibi bu ekseriya politik
alana da yaylmtr. u da dnlebilir ki baz kiiler bu d nce ve
aksiyon akmlarn kendi zel gayelerine kullanmak istemi lerdir:
zaman islam Imparatorluu halifeli e ayrlarak, az ok Abbasi

59
halifeliinin barnda nemli olan mahalli eflerin yarar na, merkezi
iktidar, paralanma ynelimleri gsterir.
Bu davramlara kar , Abbasi halifeleri veya iktidar n en byk so-
rumluluklarn IX. yzyln sonundan beri ta yan vezirleri yabanc
elemanlara a rda bulunmaya mecbur kalrlar. Yava yava paral as-
kerler yalnz orduda de il fakat ayn zamanda hkmette de giittike
byyen bir yer alrlar. Nihayet bu da halifeli in paralanmasn s-
rkleyen bir yeni neden olur. Bu durum Abbasilere has de ildir. s-
panya Emevileri ve Msr Fatimileri de ayn ekilde bunun kurban drlar.
slam Dnyas ndaki bu de imelerden kazanl kan do uda yeni
(61) gelmi olan Trkler, batda Moritanya Berberileri ve el-Murab tlar'dr.
Artk islam Dnyas Araplarn eli altndan Arap olmayanlara geer.
Bunlar Araplardan daha az samimi de illerdir. Hz. Muhammed'in ilk
mridlerine kyas edilecek lde heyecan dolu olan bu yeni muhte-
diler ayn lde Islami savunmaya ve yaymaya ba ldrlar.
Bu geen drt as r boyunca Islam Dnyas nn geliimi nemli ve
aprak olmutur. Bunun aratrlmas tamamlanmaktan henz uzak-
tr. Mamafih bir takm meseleler ayd nlanm veya aydnlanmak ze-
redir. O halde, XI. yzy lda kadar olan slam tarihinin genel hatlar na
geni boluk brakmadan giri mek mmkndr.

60
1. BLM
CAH LYE AI ARAB STANINDAN HZ. MUHAMMED' N (62)
LMNE

Arap yarmadas/1m yarm asr iinde de imesi Ortado u Bizans


ve ran'nda siyasi verileri alt-st etti. Yeni bir gcn do masmn te
sinde, yeni doan ve gelien, orijinal karekterlere sahip, tek tanr l
slam Dini ve bu dinin vahyine ve ilk kaidelerine obje olan Hz Muham-
med'i dikkatle incelemek laz mdr. O'nun aksiyonu sayesinde o zamana
kadar tannmayan Araplar tarih boyu sren durgunh klarndan (let-
hargie) syrlmakla, dinamik ve yeni dinin sa lam balar ile birleerek
tek bir millet tekil ettiler. slam Dininin yaylmas teokratik karekter-
deki bir politik rejim ve kurumlarla imtizac etti: halifelik.
Arap Alemi, slam bayra altnda, slam ncesi paralanmalardan
birlik ve genileme suretiyle, tesbit ve tayin edilmesi gereken bir ok
a amalardan geti.

A- SLAMDAN NCE ARAB STAN


Arap yarmadas milyon kilometrekare geni liinde orak bir
lkedir. taraf denizle evrili ve drdncs l vas tasyla karaya (63)
baldr. Bu tecerrt K zl Deniz boyunca uzanan bat daki da zinciri
ile bir kat daha fazlala mtr. Deniz ile da lar arasnda, gney ksmn
Hicaz blgesinin te kil ettii, dar Tihama ovas uzanr. Bu silsilenin do-
usunda, geni bir l blgesi olan Necid platosu, kuzeye do ru Nefud
ve gneye do ru er-Rub el-Hali ile devam eder. Bu blgenin ortas ve
batsnda bir ok vaha vard r ki en nemlileri bat dadr: Necran,
Yasrip, Fedek, Hayber, Madin, Salih, Teblik.

Gneyde Kzl deniz ve Hint okyanusu k ylar boyunca muson


yamurlar sayesinde Yemen ve Hadramavt en verimli blgeleri te kil
eder; do uda Basra krfezi boyunca Uman ve Bahreyn Arabistan' n
dier blgelerinden Necid vas tasiyle ayrlmtr.

61
Kylar ve liman ehirleri ile kk kervan ehirleri dnda bo
gibi grnen bu ok geni lke gerekte bir ok vahalarla doludur. Eski
zamanlarda, deniz vas tasiyle Msr, Habe itan ve Basra krfezinin
kysndaki lkelerle kolayca ili kilerde bulunan, uygun iklime sahip
Gney Arabistan blgelerinde ok ileri bir uygarl k gn na kt.
te bu Gney Arabistan blgelerindedir ki Main, Saba, Kataban,
Hadramavt gibi devletleri tesbit etmek mmkn oldu. En iyi tan nan,
Saba Krall yaln z zenginlikleri ile de il ayn zamanda hkmdar nn
Marib'de in a ettirdi i baraj ile de tan nr. Son hafriyatlar bir tak m
epigrafik metinler, heykeller ve muazzam saray n kalntlarn bulmaya
imkn verdi. Mesut Arabistan diye adland rlan blgenin sakinleri, Gney
Araplar , belki de Arap de illerdir. Ama Arapaya yak n bir dil korn u-
yorlard . Milattan nce V. yzy la do ru ken Saba Krallnn ba-
(64) larmda Zu Nuvs adl Musevilie dnen son hkmdarlar ndan
sonra Himyerlilerin boyunduru u altna getikleri tahmin edilir. Gney
Arabistann 525 de Habe liler tarafndan istilas Zu Nuvas'n
eziyet vea la
kTr unmas nsbep olmutur; ama yi-
ne bu Habe istilasnn ekonomik bir nedenden olmas da mmkndr.
Bu halde, Habe liler bu zengin blgenin kontroln temin etmek ve K -
zl denizden Hint okyanusuna gei i sa lamak istiyorlard .

525 de Zu Nuvas devrilerek yerine s rayla birok Habe li valiler


geer. Sonra Sumyafa adl birisi ve O'nun devrilmesiyle de eski bir
kle olan Ebrehe gelir. Ebrehe zenci sald rlarna g s gerer; Bizans-
hlar, Farslar ve Gney Zencilerinin (Etyopyal ) devaml tazyik ve te -
viklerine ra men tarafs z kalmaya gayret eder. Nihayet onun Etyopya'-
ya ve Bizans'a do ru meyletti i grlmektedir. Ve 570 ylna doru Mek-
ke kaplarna varan bir sefer dzenler. Yerine geenler ayn politikay
takip ettiler fakat bu asr n sonunda ranllara yatk n olan parti Fars
kral Hsrev'in gnderdi i denizden bir kuvvetten destek alarak Ye-
men'de iktidar ele ald . Marih seddinin bu devirlerde ykld ve bu .
ykln lkeyi harebeye evirdi i mmkndr. Fakat bu konuda ke-
sin bir ey bilinmiyor; bu Gney Arabistandaki Tribiilerin kuzeye g
etmeleri ile izah edilebilir.
Arabistann orta ve kuzey k smlar , Gney Araplar ndan ok fark-
l olan Bedevi-gebe Araplar nn alandr. Gneyin monar ik organiz-
zasyonuna karlk onlar kabile veya grubun stnl prensibini
koyarlar. Arapa konu trlar ve en sonunda dilleri btn Arabistana
kendini kabul ettirmi tir. Gebe veya yar yerle ik olarak gelirlerini,
srlerinden, yapt klar gazvelerden, btn Arabistan iinde tekemml

62
ettirdikleri kervan ticaretinden temin ederler; Vahalar ve ehirler on-
lara etap ve e ya ykleme merkezleri vazifesi grr. Bu gibi ehirlerin
byk ksm Arabistan n bat ksmnda ve hicazda yer alm tr: Ukkaz,
Tif, Mekke, Yenbu, Necid k ys boyunca uzanan vahalar Filistin'e (65)
giden yolu gsterirler; bu vahalar n byk bir ksmnda Yahudi kolo-
nileri tarmla urar ve Arap kabileleri ile kom udurlar. ifti, zanatkar
ve tccar burada gebe kervanlarla yanyana gelir. Bylece bir mbade-
le ekonomisi te ekkl eder. Baz ehirlerde pazarlar, fuarlar kuruldu-
Ondan daha geni mnasebetlere imkn verir. Di er yandan buralar-
da bir tap nan bulunmas ziyaretilerin say s n artt rr.

Bu kuzey araplar , "Sarazen" ler, Gney Araplar ndan ayrt edilir


Arapnazariyesine gre Ara dar a n dili konu an bir cemaat]. (commu-
nante) de il bir rk tekil eder ve bu x a tan ve Adnan adl dede-
delerinin birinin soyundan do rudan gelirler. Bunlar dedee rn filn?
X'dnan' nese o ara tan nan a tan acaba smail'den mi geliyor ?
Ananeye gre Kahtan'dan elenlerin " erek araplar" (el-arab el-ribe)
ve Adnan'dan ge enlerin "arapla m araplar" (el-arab e -musta x e)
u izariTarAriT e--- k-fen- eada-
na kk "bir yerde devaml oturmak, srlerini ayni yerde otlatmaya
devam etmek" demektir; byle bir tayin i i Gneyde oturan ve Arap-
ay dil olarak kabul eden dolay syle arapla anlara uygulanabilir. Ka-
hata ise "yamursuz, ya murdan mahrum olmak" anlam nadr ki bu da
gebe Araplar tarafndan dola lan, kuzey Araplar na tekabl eder.
Fakat yine ananeye gre Kahtanllar Gney Araplar (Yemen kabileleri)
Adnaniler ise Kuzey Araplar (Ma'addi, Nizari veya Kaysiler) dir. Ne
olursa olsun bu taksimden, be eri, lenguistik, sosyal, ekonomik gerek
verilere dayanan ve Araplar n tarihinde derin ve devaml yanklar uyan-
dran bir farkl lk ortaya kar.
Dini alanda Gney Araplar gezegenleri temsil eden ilah ve ilahe-
lere tap nyordu. Bunlara tahsis edilen mabedlerde ilahlara sunulan (66)
hediyelerin idarecisi din adamlar yayordu. Kuzey Araplar daha xea-
list bir dini inanca sahipti: A alar ve ta lar tarafndan temsil edilen
ruhlar, cinler vard . Bir ok kabilelerde say lar kabark ilahlara da ta-
pnlrd . Bu ilahlarn en nemlileri ilhe, Manat, Uzza ve Lt'd r ki
bunlar da daha byk bir ilaha tbi idiler: Allah "ilh, Tanr ". Tapn-
ma yerleri kutsal idi ve buralar snma yerleri te kil ediyorlard . Aileler
ve kabileler bunlar korumaya me nurdu. Ancak bu bir din adam nn
grevi de ildi. Belli ibadetlerin yapld bu yerlere ziyaretler yaplr,
yasaklara sayg gsterilirdi.

63
Bu gerek anlamda bir din de il daha ok bir kabileye mensup
nsanlarn hareketlerini tayine yar yan bir tak m kaidelerin her kabile-
de bir novi ananevi ayin merasimleri (rituel) eklinde tezahrdr.
1Viontgomery Watem ifadesine gre, insan erefi zerine, erkekli e (vi-
rilite) dayanan ve ancak kr talihin snurlad kabilevi bir hmanizm-
dir. M. Rodinson'un yazdna gre: "Bedevi, belki hurafeye inan r ama
o realisttir ve ldeki sert hayat, yak n gemie kadar inaruld gibi,
sonsuz zerinde d nmeyi kendi kuvvet ve gszl n tam anla-
mas iin zaruri grr.

Yerle ik topluluklarda oldu u gibi gehelerde de grupla malar


ayndr: aile, kabile, kabileler grubu. Aile bir ad rda veya bir evde
toplanr. Burada aile ba kan kars , ocu u ve kleleri ile ya ar. Kom-
u adrlar veya evler daha yak n olanlarndr. Kabile, reislerinin ad r
etrafnda bir ad rlar emberi (duar) olu tuu gibi, yerle ik olanlarda bir
mahalle te ekkl eder. Kabilenin yeleri, teorik olarak birbiriyle e it
ve kan ba lanyle birbirine ba l kabile yeleri, yksek s fatlarndan
dolay seilen bir ef veya seyyid'i getirtirler. Bu ki iye bir meclis yar-
dmda bulunur. slam ncesi a da bu seyyidin rhni bir karaktere
malik oldu u grnmyor.
(67) Gebe kabilelerde, prensip olarak, ahsi mlkiyet yoktur. Srler
ve otlaklar m terektir. Buna ra men gazveler ve ticari operasyonlar
sayesinde baz kabileler zenginlikler kazanabilir; kleler, mallar... Bu
zenginlikler esasmda yerine gre ortadan kaybolabilir. Adalet k sas ile ye-
rini bulur ve kabileden kabileye v and et t a (c alma) da birbirine ba -
ldr. Birbirlerini ldrme zinciri ancak tazminat (diyet) ile durduru-
lur. Kadn ailenin bir e yasdr, aile efi onu bir kocaya ba lk deme kar-
l brakr. 0 bo anabilir. Kleler ok serbest olarak azad edilebilir.
Byle olunca azadllar eski sahiplerinin m e v 1 a s olur.

Bedevi ba arlarn , s fatlarm, sonu gelmeyen nmelerle ortaya


koymay sever: 0 yalnz konu may deil parlamay da sever. Buradan
airin nemi ortaya kar. By ile kuvvetlenmi ve ilham alan bir var-
lk olarak kabul edilir O ayn zamanda kabilenin szcs, szn,
dans kart dini merasimlerde oyunun idarecisidir. Hicivlerin-
den, beddualarndan korkulur. yle grnyor ki kabileler aras nda kar-
lkl iir yarlarnda airlerin kulland klar dil lehe eitlerinin
mevcut olmas na ramen ayndr.

Arabistan kapal tecrit edilmi bir dnya de ildir. Buras bir u-


tan di erine kervanlar tarafndan katedildi i gibi Filistin, A a Mezo-

64
potamya blgeleriyle de temas halindedir. Yine tacirler ve askeri se-
ferler yoluyla buran n Yunan, Pers ve Hi d tesirleri alt nda kalmas
kolay olmu tur.

VI. as rda Orta-Do uya lakim olan Bizans ve Iran'da Sasani Im-
paratorlu u hkimiyetini Arabistan zerine yaymaya al yordu.
Burada uzun zamandan beri baz s Suriye s nrlarnda yerle ik Arap (68)
kabileleri arac lyle hareket ediyorlard . Mezepotamyada olanlar Hire
ehrini kendilerine merkez yana Benu Lahn veya Lahmi'lerdir. Hr s-
tiyanl n Nesturi mezhebine giren Lahmi'ler. IV.yzy ldan itibaren Sa-
sanilern hizmetine girmi ve Bizansl lara kar ataklarda bulunmu lar-
dr. Bunlara kar Bizansl lar Filistin'in gney do usunda oturan Gassan
kabilesiniu yard m n temin etti. Hristiyanl n no ofizit mezhebine
giren bu Gassaniler Bizans imparatorlariyle zaman zaman kt ili ki-
lerde bulunmalarma ra men ekseriye Lahmi'lerle kavga halinde bulu-
nuyorlard . Bununla beraber VI. asrm sonunda Bizans Kayseri Maurice
(Moris) bu kk Gassani krall ile ilikilerini kesti ve VII. yzy ln
banda Heraclius mali ve dini tedbirlerle Gassanileri Bizans camias n-
dan ayrd . Bylece Bizans Gassani yard mndan mahrum etti.

A.rabistanda ya ayan Hristiyanlar yaln z bu kabileler de ildir. Hris-


tiyan cemaatler baz ehirlerde mevcuttur. Yemen s nrnda Necran ha-
ri di erleri nemsizdir. Necran Arabistan' n piskoposluk ikametga-
h ve belli ba l Hristiyan merkezidir. Bununla beraber Hristiyanl n
byk bir yaylma ve tesir alan na sahip oldu u grnmyor.

Ayn ekilde burada Yahudiler de mevcuttur: Yemen'de aktif '"


cemaatleri vard r; Arabistan' n kuzeyinde bat vahalarmda belli ba l
Yahudi kabileleri tar mla urarlar: mesel Hayber ve bilhassa
Yesrib'de oldu u gibi. Buralarda Benu Nadir ve Benu K rayza yahudi
kabileleri Evs ve Hazrec Arap kabileleriyle rekabete giri milerdir. Her
ne kadar Yahudilik Zu Nuvas zaman nda siyasi ve dini bir rol oynaya-
bildiyse de, Habe fethi bunlar n ancak Yahudi kabileleri iinde hareket
edebilme gcne indirdi. Hristiyanl k iin oldu u gibi Yahudiler de ses-
lerini az duruduklar halde bu iki monoteist dinin Arabistan'da yer-
lemi olmas yeniliklere a k evrelerde tesirini gsterdi ve Arap mo-
noteismine do ru halen pek iyi ifade edilemiyen, meyillerin te vik edil-
mesini dourdu.

Bu lke bir ticari canl la da sahiptir. M sr, Suriye, Mezopotamya, (69)


Basra Krfezi k ylar ve Yemen 'den veya bu yne degru tccar ken-
vanlarmn seyahatinden ba ka sonbahar ve ilkbaharda kervan yollar

65
zerindeki vahalarda kurulan fuarlar hac mevsimlerinde grlr. Dini
ve ticari hareketlerin birle tirici yeri byk Ukkaz fuar nn yanndaki
Mekke ehrinde gerekle tirilmitir.

Mekke nemini, kervanlar iin bil su noktas ve Msr, Suriye, Me-


zotiotamya, yollar nn kav anda bulunmasna borludur. Bu ehir
Kz ldeniz zerinde bulunan Cidde limanandan pek uzakta de ildir. K-
n buras kaynaklar besleyecek derecede ya mur alr, bunlarn banda
en bol suyu olan Zemzem gelir. Halk ananesine gre Allah onu
Hacer ve o lu Ismail'in susuzlu unu gidermek iin f krtt . Mekke'-
lilerin asl gelir kayna kervan ticaretine dayan r. ehrin byk tc-
carlar bedevilerle yapt klar anla malar sonunda emniyet temin ederek
bu ticareti organize ettiler. Kervanlar kuzeyde Suriye ve Filistin, g-
neyde Yemen'e kadar giderler. Habc , Arap, Fars, Msrl , Finikeli ve
Yunanl lar aras nda yalnz ticari bir rol de il ayn zamanda ekonomik
gleri ve ili kileri sayesinde politik bir rol oynarlar.

V. yzy ldan beri Mekke Kurey kabilesinin hakimiyeti alt na ge-


mitir. Kuzeyden gelen ki ilerden biri olan Kusay, Huzaa kabilesini ber-
taraf etti ve bir mabet olan Kabe'nin iinde e itli ilahlar toplayarak
(70 ) Mekke ehrini maharetle bir byk hac merkezi yapt . Ay tanrs Hu-
bal ve ilheler Menat, Uzza ve Lt bunlardand r. Rivayete gre Kbe
(Allah'n evi) ilk defa Adem tarafndan cennetten kovulduktan sonra
yaplm olmald r. Bir tutan tarafndan gtrlen bu yer Hz brahim
ve O'nun o lu Hz. smail tarafndan yeniden in a edilmitir. Allah'n
evi olan kp eklindeki bu ta tan binan n gneydo usuna Cebrail adl
melein getirdii Hacer l-Es-k ed (siyah ta ) yerle tirmilerdir.- Bu
muhtemelen gk yznden d en ve Araplarn tapnd siyah bir ta t .
Kusay ya da kendinden sonra gelen birinin ba ars , Kurey lileri mabe-
din bekileri tayin etmek, Kabe'nin avbasum n dokunulmaz (haram)
ve kutsal oldnkunu kararla trmak ve burada byk Arap ilahlar n
toplayarak bylece kervan ticareti yapanlara bunlardan birine inanmak
imkann salamakt .

Muhammed Hamidullah'a gre Kusay Mekke'de iktidar ele ald


zaman Kabe 'nin etrafnda vadinin e itli sektrlerini kabilesinin e-
itli klanlar aras nda taksim etti. Yava tava Zemzemin ve Mabedin
hemen yaknnda oturan ehrin aristokrasisi ve idarecileri olan " Ku-
reylileri", ehrin kenar nda oturan siyasi ve ticari ynden daha az nem-
li "D Kureylileri" den ayrmak mmkn oldu. Di er sakinler Mekke
ehrinin kenar mahallele inde toplanmlard : Huzaallar, byk ailelerin

66
mevlalar , akrabal k yoh ile gelen yabanc lar (halif) o u bedevi olan
geici himaye alt ndaki kimseler (Cr) gibi.

ehrin ileri gelenleri seilen aile ba kanlar genel otoriteyi temin


eden Mala'da bir araya gelirlerdi. Fakat her klan geni bir otonomiye
sahipti. Bununla beraber yerli aristokrasi kendi gr n belli ba l
problemlerde, zenginlik zerine dayanan s nf dayan n asnda, ticari
tecrbe, Haim ve o lu Abduhnuttalip, Abdam ve o lu ijmeyye'nn
hakim oldu u yksek klanlara mensubiyeti empoze edip karar vermek-
te hiikiimrandr.

Bylece, VI yzy ln sonunda Arabistan d nld kadar tec-


rid olmu bir blge de ildir. Bir takm de i iklikler ve geli meler gste- (71)
rir; Dini alanda oldu u gibi ticari ve siyasi alanlarda da birli e do ru
gitmede bir takm eilimler duyulur. Bu ynelimi peygamber Hz. Mu-
hammed dinamik bir gere e dntrecektir.

B- HZ. MUHAMMED

Muhammed'in ahsiyeti O'nu metheden, zemmeden ve tarafs z


olan bir ok eserlerin vcuda gelmesine sebep olmu tur. Gerekten
Claude Cahen'in yazd gibi "bir ok din kurucolarla kar latrl nca
Hz. Muhammed kendisini bize tarihi ynyle sa lam bir ahsiyet ola-
rak takdim ediyor. Bundan O'nun tam sa lam bir biyografisinin tesbit
edilebilece i sonucu kmaz; Her ne kadar Kur'an O'nun risaleti hak-
knda bilgi verirse devlet ba kan olarak ve hayat hakknda burada
bilgi aramak bo unadr. Bilgilerimiz hadisler zerine dayan r. Bu bil-
giler tarihilere bir ok noktada glkler gsterir: Esasen uygulanmas
zor olan kritik, bu anekdotlar y n iinde a k bir kaynak olmak husu-
sunda iktidars z kalr. Bundan ba ka esasen efsaneye, ya ayan bir kii
olarak giren Hz. Muhammed tarih alan nda"' belki biraz daha fazla
hagiografya alan na girer."

Hz. Muhammed'in soyu ve genli i hakknda, tarihi kamtlat c


veriler olmad ndan ancak bu hadislere (tradition) mracaat edilir
Hz. Muhammed'in hayat hakkndaki kaynaklarn etd bn Hiam
tarafndan gzden geirilen (IX.yzy l ba) hn Ish'Ilk (VIII. yzyl
ortas ) n Sire'sinde toplanan hadisler zerine dayanabilir. Bu yaz lara
gre Hz. Muhammed Benu Haim ailesindendir; byk babas Abdul-
muttalip, itibarl bir ahs ve Zemzem kuyusunun bekisi olup Mekke'ye
yaplan hac esnas ndaki haclara su da tma (sikye) gibi belli ba l
grevlerden birini irsen deruhte ediyordu. Bundan ba ka Suriye ve Ye-

67
men ile ticarette bulunuyordu. Abdulmuttalip'in iki o lu vard . Bunlar-
dan Abdullah, Vehb kz Amine ile evlendi ve ondan Muhammed adl
(73) bir tek ocu u oldu. Abdullah m htemelen Hz. Muhammed'in do umlu.
dan nce han mn nazik bir durumda 'b rakarak Yesrib'de vefat etti.
Islam lejand mstakbel peygamber hakk nda harikulade olaylarla
Amine'nin gebelii ve Hz. Muhammed'in do uunu tasvir eder.

Bu do uun tarihi meselesi ayd nlatlmamtr. Hz. Muhammed'in


hayatnn kronolojisi lm tarihi zerine bina edilmi tir: 13 Rebiulev-
vel hicretin 11. y l ki miladi 8 Haziran 632 ye tekabill eder. Halbuki
eski Islam kaynaklar O'nu krk ya nda olduktan sonra unik yl Mek-
ke'de on yl Medine'de ya atrlar ki bu halde 569 da do mu demektir.
Halbuki vakanvistler onu Ebrehe'nin Mekke'ye seferi y l olan ya 570
veya enge 571 y lnda dodururlar.
Hz.Peygamberin oeuklu u ve genlii iyi bilinmez ve zamanla ahsi-
yeti hakknda bir fikir vermek iin ,menk beler o alm dr. Ne olursa
olsun a adaki hususlar aslna uygun kabul edilebilir. Hz. Muhammed
annesini yedi ya nda kaybetti. Abdulmuttalip tarafndan bytitldii.
Abdulmuttalip iki yl sonra Muharamed'i kendi ocu a Ebu Talib'e ema-
net ettikten sonra ld. Ebu Talib'in o lu Ali kendisine inanan bir kim-
se ve damad olmadan nce ye eni ve genlik arkada idi.

Bu genlik dneminde, nakledildi ine gre, Hz. Muhammed, Su-


riye'ye Ebu Talib ile birlikte seyahatlar yapar. te bu seyahatlerden
biri esnasndadr ki Basra blgesinde bir rahip olan Bahira ile karlar.
Bahira bu ocukta parlak bir istikbalin gizli alametlerini bulur. Ve Ba-
bira Ebu Talib'e yle demi olmaldr: "Torunlarmla beraber yurdu-
duna dn O'nu Yahudilerden kont, zira O'nu grr ve benim O'nun
hakknda bildiklerimi bilirlerse O'na zarar vermeye al rlar. Tarih-
ilerin grlerine gre Hz. Muhammed bu ilk Suriye seyahatleri s ra-
smdadr ki, Hristiyanlg tanm olacaktr. Fakat bu din hakk nda bil-
diklerinden ve grdklerinden geri kalan hat ralar, yapt atflardan
(imlardan) dolay ok az oldu una, yerinde olarak, hayret edilir. Bu
bizi ta Suriye'ye kadar yapt seyahatler hipotezinin zay f olduunu
dnmeye
(74) Bundan ba ka Peygamberin genli i zerine bilinen ba ka ey yok-
tur: Dini pratikleri, kltr (yle grnyor ki okuyup-yazmay bili-
yor.)' yetimesi zerine hi bir ayr ntl bilgiye sahip de iliz. Bununla

1 islm ananesine gre Peygamber okuyup-yazma bilmemektedir. Kur'an: VII, 157,


Kur'an XXIX, 48 Tafsilat iin bak Tecrid-i sarih IX, 285 va devam (eviren)

68
,l
I. "-
r

t- 12. AlUhaInned ve .74 //a/lickti)gteminde ,ftrak'sal ve Oreacrya


beraber 0 ahlaki ve entellektel bak mdan yksek oldu unu gsteri-
yordu. Zira yirmi ya larnda, Mekke'li zengin bir dul tarafndan Suri-
ye'ye giden kervanlar gtrmek iin itimat edilen bir kimse olarak se-
ilmitir. Daha sonra Hatice kendisine evlenme teklif etti. O'da bunu
kabul etti: Bu zaman yirmibe yanda idi. Bu evlenme Muhammed'e
fakirlikten kurtulmay , maddi ihtiyalar n dnda yaamay ve hrmet
edilir bir ki i olmay bah ediyordu. Rivayetler Hatice'yi, zellikle met-
heder bir ekilde, tasvir eder: O mkemmel bir e olduu gibi bilhassa
Peygambere ilk inanan kimse olarak ona yedi ocuk; o lan (kk
yata ldler) drt k z verdi. Hatice insanl n drt mkemmel kadn, -
sa'nn annesi Meryem. Firavun'un kar s ve Hz. Musa'nn kz karde- Hz.
i arasnda saylr.
Hatice ya ad srece (619 da ld) Hz.Muhammed baka kad nla
evlenmedi. Vahiy gelinceye kadar ticari i lerle u ramaya devam etti.
Belki bir ka seyahat yapt ve phesiz hem ehrilerinin itimad n ka-
zand iin El-Emin lakab ile ereflendirildi. Fakat muhtemelen maddi
baarlara ra men gnl ferah ve memnun de ildi. Herhalde "Muham-
med'in meselesi" diye sylenen ey de ksmen bu memnuniyetsizlikten
ortaya kmaktadr.

Vahiy ve Tebli in Balamas:


Tamamen mesleki faaliyetlerini terketmeden, Hz. Muhammed
dini karekterde inziva ve d ncelere gittike kendini veriyor ve yine
gittike peygamberlere mahsus bir greve kendisinin a rldn his-
sediyordu. Hira da nada bir ma araya ekildi i srada kendisine vahiy
geldi. Burada melek Cebrail O'na dini vazetmesini emretti. (Kur'an
XCVI) ve O'na "Allah' n elisi" oldu unu bildirdi. Hz.Muhammed
iyiden iyiye bunun bir cin olmad n ve fakat Allah' n kelmn gelip
kulana fleyen bir semavi varl k olduunu anlad . Kendi asndan is- (75)
lmi gr O'nun ilahi emri iki ekil altnda aldn nerir: Biri z an-
lamda tenzil'dir ki Cebrail taraf ndan Kur'an eklinde getirildi; di eri
ise vahiy, ilham'dr ki Allah do rudan do ruya peygamberlerinin kal-
bine indirdi. Vahiy peygamberlere kendilerinin ve saliklerinin hareket-
lerini retir.

Balangtan beri (610) Hz. Muhammed Hatiee'ye ald vahyi


(vision) anlatr. Hatice kendisine hemen inand n syliyerek e inin g-
revini tasdik eder. Hz. Muhammed'in Allah' n sesini iitmedii yl
boyunca mitsizlie kap ldnda, hatta intihara te ebbs ettii vakit,
O'nu teskin etmek ve yeniden canl lk vermek iin yan ndadr. Bu

69
yl esnas nda elilik grevi ancak bir ka yak nna akland : Hatice.
Ali, Zeyd (azad etti i klesi ki sonra kendisine o ulluk almtr), Ebu
Bekir (mstakbel kay p pederi) ve Osman (damad ). Sonra 613 e do ru
Hz.MuhaMmed vahyi nce Kurey liler olmak zere hem ehrilerime teh-
like karar veriyordu.

Bu vahiy bilindi i gibi Kur'anda mevcuttur. Fakat onda sureler


kronolojik olarak sralanmam tr. Peygamberin sa l:Onda, bildirdii sz-
ler her neviden dkmanlar zerine yanhyordu. Bunlar s rasz olarak
toplanyordu. Ebu Bekir'in halifeli i srasnda ve zellikle Osman dev-
rinde, esas Kur'an vahyi oldu u itibar edilen metin tesbit edildi. Her ne
kadar bir ka mslman bilgini Kur'an'n baz ksmlar hakknda tah-
mini bir kronolojik bilgi verdilerse de vahiyin geldi i belirli zamanlari
tayin etmek iin Avrupal arkiyatlarm almalarn beklemek l-
zmu do du. Bunlarn en sonuncusu ve en iyisi R.Blachere'in tercme-
sidir. imdi artk Hz. Muhammedin ilk tebli inin konular biliniyor.
ekil olarak, o ananevi kahinler ve kabile kahinleri gibi hareket eder. Fa-
kat muhteva, devrimci olmamas na ramen, yenidir. Peygamber nce
insan yaratan, hayat kayna Allah'n kudreti, iyilii zerinde durur.
(76) Mesaj dinleyenlerin Allah'a mu lak bir inanlar oldu unu kabul et-
ti imden bunu daha berrak hale getirmek ister. Fakat Allah' n birlii
ve putperestli in takbihi hakknda hi bir belirti yoktur. Sonra ahiret
gnne ait iaretler gelir: nsan muhakeme edilecek, mkafat ve mca-
zat grecek, Allah'a kr ve ibadet insann grevidir. Inkar eden (kafir)
inansz olanla ayn tutulmu ; gururla zengin de takbih edilmi tir. O
halde, Allah'a teslim olmak ve ikramda bulunmakla kendi kendini art-
mak gerekmektedir.

Bu mesaj Kureylilerin byk bir o unluu tarafndan reddedil-


di. Montgomery Watt'a gre nce fakir ile zengin aras ndaki mesafenin
son elli yl iinde geni ledi ini dnmek lazm gelir. Ancak, zenginlerin
ve nfuzlularn hakim olduu fikri stn geliyordu. Buradan cemaat
fikrinin kaybolmas douyor. Kur'a'm ilk ayetleri bu duruma bir are
getirir: Sosyal dayan ma= yeni temellerini dinden al nak. Fakirlere
yardm ve ikramda bulunmak devleri zerinde durmak. Para insanlar
araslda sosyal farklar n domasna artk bir faktr olmamal , Kur'an
biz eski Arap idealizmini yeniden ya atr. Bir fert olarak ya amann
bilinci do arak b z byle kabul edilmelidir. Son hesap gn esas nda in-
sanlarn hesaba ekilmesidir. Bununla birlikte Kur'an ikram ve hay r-
severlik stnde dururken eski Arap idealinin bir ynn yans tr. Fa-
kat eski tezekki (do ruluk) mefbumu yerine bu defa islam, Allah'a tes-

70
limiyet mefhumunu kanal k lmtr Hz. Muhammed'in tebli i ile eref
ten ziyade paraya verilen ncelik ve Mekke'de gittike geni leyen fer-
diyetilik aras nda ztlk vardr. Gerekten Kur'an paraya gveni ho -
grmez ve Kureylilerin de byk gi. nalu olduu gibi insann Allah'a
kar ban bu yzden unutmaya ve hatta inkara gtrr.

Nihayet, uras itiraz gtrmez ki Kur'an 'in mevizalar ile (77)


Arap d ncesinin eski d n tarz arasnda bir tezat vard r. E er
byle olmasayd o zamanda ya ayan Araplar n dn ve anlay
ekillerine uygun edebi bir tarz ve dil kullanmasma ra men Hz.
Muhammed'e kar yap lan iddetli muhalefetin sebebi anla lamazd.
Hz, Muhammed'in yak nlarnn haricinde kimlerin ilk ihtida
edenler oldu unu bilmek faydaldr. Bunun iin bn shak tarafn-
dan saylan listeye dayandabilir, zira burada daha sonra nemli bir rol
oynamayan alus isimleri vard r. Buna kar lk -Taberi'nin listesi daha
sonra bir yer tutan ilk mslmanlara gre haz rlanm grlyor. Mont-
gomery Watt ve sonra Maxime Rodinson, ilk mlmanlarm mensup
olduklar kabileyi ve sosyal seviyelerini tesbit edebildiler. Bundan u
mdahazalar kyor: lk mslmanlar Mekke'nin en nfuzlu olan aileri
iinden ve genler aras ndan kyordu. Mesela Abd erns kabilesinden
Halid bn Said im el-As veya mstakbel halife Osman bn Affn. Son-
ra daha az nemli kahilelere mensup olanlar Talha bn Ubeydullah ve
Abd el-Ka'ba gibi ekseriya gen olanlard r. Bundan ba ka Kurey ka-
lelerine mensup olmayan fakat bir tak m balarla ba l olanlar, nihayet
ilerinden en me huru Bill el-Habei'nin kt kleler. Bu muhtedi-
lerin byk o unluunun ya krkdan daha azd r ve orta tabakadan
kar. Ekseriya dini mesaj n muhtevas onlar celbeder, politik ve ekono-
mik ynleri deil. nk her eye ra men ilk vahiy ayetlerinde nemli
olan bu muhtevadr. Hz. Muhammed'e kar gittike Kureylilerin ke-
sin cephe almas na bu muhteva kfi geldi. lk zamanlar Kurey liler
peygamberin tebli ini msamaha ve phe ile kar larlar. Bunun iin
bazlar Peygambere, henz mphem olan monoteist inanc nn kendi
ilahlar ile uyu abileceini tahmin ederek anla malar teklif ettiler, By-
lece, Peygamberin devrimi akim kalacakt , Mekkelilerin tanr larm Al-
lah yannda efaatc lar olarak zikreden ayetlere ra men' Hz, Muhammed
bu teklifleri reddetti. Bu imtiyaz Hz. Muhammed tarafndan iptal edil-
di. Zira Hz. Muhammed Kureylilerin teklifini kabul etmekle Allah'tan
ald grevinin tehlikeye d ece ini anlad . Bu andan itibaren putlara (78)

1 Yazar 53 Necm Suresinin 19 ve 20. yetlerinini yanl anlayarak byle bir hk-
me varm olmalardr. (eviren)

71
ve putperestlere kar kesin cephe ala ve bu yzden dini ve ekonomik
durumlarna hcum etti i Mekke'lerin hiddetini zerine ekti.: E er
onlarn ilahlar a a seviyede olursa bu ayn zamanda geleneksel dini,
yaplan haclar ve buna ba l gelirleri tehdit demekti. Yine hi phesi
nfuzlu Kurey liler vahyi ilerinden biri de il, hakim ailelerden birine
mensub olmayan kimsenin ilan etmesini kabul edemiyorlard (Kur'an
XLIII, 30).
Btn bu sebepler nce Kurey lilerin muhalefetini do urdu. -
lerinden bazlar Hz. Muhammed'in esasta kendi menfaatinden ve ik-
tidarndan baka bir ey aramad n ileri srdler. Ardndan eziyetler
geldi: Ac alaylar, kfrler, kendine tabi olanlar aras nda hmisi bulun-
mayan ve ileri gelenlerden olmayanlara tecavzler. Bununla beraber Hz.
Muhammed kendisi bu kt muamelenin kurban olmad . Zira kendisi
Benu Haim'dendi ve amcas Ebu Talib itibarl kimse olup islma gir-
memekle beraber, onu himayesi alt na alm t .
yle grnyordu ki 615 senesine do ru Kureylilerin eziyetleri
daha da iddetlenmi , bir ok yeni muhtedilerin imanlar n da sarsacak
dereceye varm t . Bunun zerine Hz. Muhammed en zay f olanlar na
Mekke'yi terk ve Habe istan'a g etmeyi tavsiye etti. W. Montgomery
Watt bu hicrette zellikle Osman bn MazYm gibi slmiyete Hz. Muham-
med'in tasvip etmedi i bir e it tasavvufu slama sokmak isteyen in-
sanlar bertaraf etme istedi i bahanesini grmek istemitir. Belki ms-
lmanlar aras nda da rekabet vard . Bazlar Ebu Bekir'e verilen nemi
kabul edemiyorlard . Fakat bizzat kopmalar olmad ; hicret edenler son-
ra mslmanlara ilhk ettiler.
(79) Mekke'deki mslman cemaat" az mddet sonra kararl ahsiyeti
ile bilinen mer bn Hattab'm girii ile ku-vvetlendi. Bu mslmanlara
cesaret verdi. Vahyin devam etti i mddete Allah n birlii zrinde
gittike duruldu. Rahman diye s fatland rdan, iyilik yapan Tanr , her
eye kdir olup kfirleri cezaland racak ve inananlar mkfatland ra-
caktr. Hristiyan ve Yahudiler gibi o zaman mslmanlar da, yzlerini
Kuds'e evirerek e ilerek ve secde ederek, minnet ve kr ifadelerini
O'na tevcih etmelidirler. Bylece namaz k lmak yoluyla mslmanlar
teki Mekkelilerden ayr lr. Fakat onlar henz her ne kadar kendi ara-
larnda kendilerine m'min ve belki de mslim (teslim olan) s fat n
verdikleri halde bir cemaat halinde rgtlenmemi lerdir. Kulland=
mslman kelimesi buradan gelmektedir.
619 ylnda, bir ka gn iinde, Hz. Muhammed kars Hatice'yi ve
amcas Ebu Talib'i kaybeder. Ebu Talib'in vefat' nemliydi, zira onun

72
yerine Hz. Muhammed'in yeminli d mam Ebu Leheb, Benu Ha im'in
bana geerek halefi oluyordu. Bu andan itibaren eziyetler gittike o-
ald ve mslmanlarn saysnn artmas durdu.
Hz, Muhammed, hemehrilerinden iimitsizlenerek ba ka bir ehre g
etmeyi ve gebe oymaklar yan nda destek bulmay arad. nce, Sakif
oymann elinde bulunan serin ve verimli bir blgenin merkezinde da -
larda kurulan, Ku.rey lilerin arazi ve evlerinin bulundu u Taif ehrinde
snak bulmay dnd. Fakat Taif ehrinin e raf arasnda hi bir hsn
- kabul grmedi. Gebe oymaklara mracaat ederek, slm'a kat l-
makla kazanacaklar siyasi menfaatleri gstermeye alt. Fakat bu
gebeler iin siyasi otorite mefilu.munun dar bir anlam vard . Bu da
iktidarn ele geirilmesi idi. Bunu 1-1z. Muhammed otoritenin yalnz Al-
lah'a mahsus oldu unu grerek reddediyordu.
Bunun zerine, Mekke ile devaml ilikilerde olan bu ehrin 350 km.
kuzeyinde bir vahada eski bir ehir olan ve iinde Mekke'ye nazaran ek-
serisi ifti, az nl tccar, bin nfusa yak n bir halk bulunan Yes-
rib'de ansn denedi. Burada, ok eski bir ca da Nazir, Xureyza ve Xay-
nuka adlarnda araplam Yahudi kabilesi yerle milerdi. Bunlara
iki Yemenli Arap kabilesi iltihak ettiler: Evs ve Hazrec.
Evs ve Hazrec, yahudi kabileleri zerine ba ar kazandktan sonra (80)
kendi aralarnda kavgaya d mler ve Evs bu kavgay kazanmt.
620 ylnda Hz. Muhammed, Hazree'lilerden tebli ini yrekten din-
leyen alt kiilik bir grupla karlat . inanan bu alt kii alt kiiyi daha
kazandlar. Hepsi Hz. Muhammed'e tabi olmaya yemin ettiler. Msl-
manlarn Yesrib'e hicret etmeleri hususundaki gr meler tamamland.
Dier yandan her iki Arap kahilesinde ihtidalar gittike art yordu.
Nihayet, Haziran 622'de Mekke yak nndaki Akabe'de 73 erkek 2 kad n
Peygambere itaat yemini ettiler. Yesribde Peygamberi kar lamaya ha-
*r olduklarn aklyarak O'nun yolunda arp maya sz verdiler.
Bu anlama sakinlerin temsilcileri taraf ndan tasvip grd. Garanti
anlamas eski Arabistanda da cari bir eydi. Fakat buna kavim birlik-
lerinin dnda din yolu ile Mekkcde yeni bir cemaat yarat ld olay
ilave edilir. Bu iki cemaatin birlemesi mstakbel tek ceinaat hazr-
lamaktad r. Bu suretle Hz. Muhammed, Hz. Musa gibi, bir milletin
efi olacakt r.
Bylece kendisine inananlar iin bir s nak yerine sahip olan Hz.
Muhammed, kk gruplar halinde altm kadar mslman Mekke'den
gnderdi; baz lar ehri terketmeyi reddettiler. Hz. Muhammed biz-

73
zat kendisi ve Ebu Bekir 12 Rebiulevvel yani 24 Eyll 622 de sonuncu
olarak hareket ederek Yesrib yak nndaki Kuba'ya ulatlar. Bu tarih
yeni bir a belirleyen hicret tarihidir: Bu tarihi ayn yln ilk ay ile
balatrlar, 1 muharrem, yani 16 Temmuz 622.
M.Rodinson'un yazd gibi "Mekke'de Muhammed do mu, fakir
olarak_bym ve hrmet edilen bir vatanda olmu tu. Sonra kendi-
sinde bir takm fikirler olu arak bir gn bunlar d a ta t. Bu fikirler ken-
dine gaipten muktedir bir sesin ve grn n altnda ulat . O fikirlerini
vatandalarna ilan etti. Kendileri iin duyulan ihtiyaca cevap verdi i
bu fikirler bir grup taraf ndan iyi karland . Bu ihtyalar ba nda eski
bir byeye sahip, tazyiki (zulmedici) ve uzun evrimin yaratt yeni
artlar kinde adeletsiz cemiyetten kurtulma ve bu cemiyetin yeni art-
(81) Iare uyamamas ndan ileri geliyordu. Buna kar lk Hz. Muhammed'in
hitap etti i cemiyetin ileri gelenleri geleneksel fikirlerinden ve hareket-
lerinden anlamaya uygun durumuna ra men ayrlmay reddediyorlard .
O halde Mekke toplumunun ba rnda, bu toplumun bnyesinde sosyal
ilikilere katld halde, henz tamamen ayr bir tekilat olarak ekillen-
meyen bununla beraber de iik manevi deerler kabul eden bir ayr lm
grup teekkl etti. Kanunlara, greneklere sitenin kararlar na geici ve
artl olarak uyuyorlard nk yksek mahkeme her zaman iin nebi
Hz. Muhanmmed tarafndan a klanan Allah'n kelam idi. 0 halde bu
grupta kendi kendini btnleyen ve ancak kendi kanunlar na itaat
eden bir ayr toplum ve tam bir cemaat te kil etme meyli vard . Bu
istidat bir realite olmaya ba lyordu. nk bu grup, blok halinde ken-
di sitesinden kp rakip siteye gidip yerle iyor ve mahalli lkdala-
ryla tabiat ok deiik bir cemaat meydana getiriyordu."

C- HZ. MUHAMMED MED NE'DE


Hz. Muhammed 'in Yesrib'e yerle mesi, yeni dini baarya gtr-
mek iin hayatnda nemli bir dnm noktas tekil eder. Yesrib ehri
ruhani ve siyasi iktidar n efi Hz. Muhammed'in artk Medinet'eI-nebi
(Peygamberin ehri) ad n alarak cemaatin aktif bir merkezi oluyordu.
Burada slam cemaatine has ilk ibadet yeri mescit ibadet ve toplan-
ma yeri olarak kabul ediliyordu. Yine bu yerde, sonraki ilerlemelerin zo-
runlu temeli olan cemaat organize oluyordu. Art k slm' tavsiye
etmekle kahnmyor onu fiilen yapmak ve bir kuvvet haline getirmek
uygun grlyordu.
(82) Hz. Muhammed iin ilk grev Medine'de kendi durumunu tayin
etmek orada ya ayan e itli grup insanlar birletirip bir araya getir-

74
mekti. Gereten Mekke'den hicret eden inananlar (muh a c i r n) ve
ve kendilerine yard mc sfat verilen E n s a r toplanm haldelerdi. Bun-
dan baka yeri gelince dnmeye haz r olark dillerinin ucuyla ihtida eden
meskut Araplar bir yabanc ya itaat etmeyi zor kabul ediyordu. Bunlar
"m naf kla r" dr; ayn zamanda bunlara "m t er e d ditle r"
denildi. Geriye kalan yahudiler iin Hz. Muhammed ba langta inanan-
laza katlacaklarn mit eder. Bunun iin ibadette Kuds'e ynelmeyi
ve musevi tirisini taklit ederek 10 Muharremde oru tutmay kabul-
lenerek onlar n adetlerinin birka nda ilzamda bulunur.
Cemaatin organizasyonunun temelleri, sahih olmas doru grlen
gelenein (tradition) un muhafaza etti i metinde multe-vi olarak bize
ulamtr. Burada belirtildi ine gre "Yesrib'teki ve Kurey kabile-
sindeki inananlar ve onlara iltihak edenler, onlarla beraber sava anlar
dier insanlardan ayr bir cemaat (U m m a) te kil ederler. Bunlar
birbirlerine s msk baldr. Yahudiler, inananlarla beraber bir tek ce-
maat te kil eder. Yahudilerden bize tbi olanla, bize kar yakksz
hareket ve yine bize kar olan dmanlarmza yardm etmedike bizim
yardmmza ve deste imize mstahakt rlar." Dier yandan yahudiler
sulhu korumaya, mslmanlar n hayatna hrmete ve muhtemelen sulak
yerlerin savunulmas na katlmaya riayet ederler. Belirtilmesi entere-
sandr ki Hz. Muhammed putperestleri hali haz rda Mekkelilerle birle -
melerine mani olmak ve bir gn ihtida ettirmek midi ile cemaatinin
iine almtr. Kan bedeli deme mecburiyeti cemaatin btn yelerine
temil edilmitir Her ey peygamberin otoritesine tabi olmal dr; btn
sonraki mnaka alar O'nun huzuruna gtrlmelidir.
u pakt inananlarn kendi aralar ndaki likileri gibi e itli gruplarm
birbiri aras ndaki ilikileri de dzenliyordu. Gayesi amelidir. Fakat ayn
zamanda bu yava yava Islm bir din ve imparatorluk yapan teokra-
tik anayasa= ilk tasla n iziyordu. Inananlar cemaatinde eski kabi- (83)
levi gelenekler az-ok ilga edilmi tir.: Din kaidesini i neyen, en yakn
ebeveyni tarafndan dahi korunmaz. Islm yaln z bir din de il ayn za-
manda bir karde lik olmaldr. Bununla beraber Islam ncesi baz ey-
lemler; bilhassa mlkiyet evlenme ve ayn kavmin yeleri aras ndaki
ilikiler konular korunmutur. Bu cemaatte Hz. Muhammed'in rol ara-
clktr. Bu rol ile Allah'n elisi olarak kendisini bir otorite kayna g-
ryor vu manevi otorite, sulh arzusu ve fakat ayn zamanda kendi s-
tnliin de tanyarak bilhassa en zayf olanlar ve Medine'li sakinler
tarafndan itenlikle kabul edilmi tir. Esasen Medine'li Araplar arasm-
da ihtidalar gittike o almaktad r.

75
Buna ra men kar koyanlar bulunuyordu. zellikle Yahudiler
Hz. Muhammed'in musevi adet ve gr lerinden gittie uzakla tn
ve tebliin kendi kutsal kitaplar nn dna ktn mahade ediyor-
lard . Yahudi kabileleri Hz. Muhammed'in onlar Islam'a getirmesi gibi
onlarda Hz. Muhammed'i musevili e getirmek iin belki gizli bir mit
besliyorlard . Aralarnda kopma mukadderdi. ubat 624 de (tam ke-
sin olmayan), gerek inanc !). Kabe'nin yap cs brahim'in inanc ol-
duunu ilan etti. Ve artk inananlar Kuds'e de il buraya yzlerini dn-
drmelidirler. Bylece Peygamber E h 1 -i k it a p mensuplar karsn-
da kesin olarak ba mszln gzler nne serdi. O artk imdi Kur'an
dan baka Allah kelam nn izah ve tevsir edilmesini kabul etmiyordu.
Dini meseleler yannda sratle maddi problemler ortaya kyordu.
Ancak g edenlerden bir ka yaamak iin bir eyler gtrm t;
byk ksm sefil halde ya yordu. Bu maddi zaruretlerle ba a k-
mak iin kolay bir are bulundu: G a z v e, ak nclk .Arap tarihileri
bunu Allah'n dmanlarna kar kutsal sava olarak grdler. Gerek-
te, bu aknlar slam ncesi Arap gelene inde soygunculuk operasyon-
lar gibi grnmektedir. Araplar n gznde bu operasyonlar Hz. Pey-
gamberin ve mmetin prestijini ykseltti. Ve baz kabileleri O'nunla
anlama yapmaya zorlad . Bu bilhassa mslmanlara bir yandan gani-
(84) met kaynaklar salarken te yandan Mekke'ye kar aktif kalmalarn
salad . Ayrca Medine, Mekke'nin kervan yollar nn Suriye'ye uzand-
gzel bir yerinde bulunur. Mekke ticareti zerine gittike ciddi ola-
rak arln koyan tehlikenin kolayca uygulanmas buradan geliyor.
Mekke ticaret kerva larna kar yaplan saldrlar byle izah edi-
lir. Nahla'ya hicri 2. yl Recep aynda (Ocak 624) olan ak nlardan biri
nemli sonular do urdu. Zira bu Mekke'ye hac yap lan kutsal aylardan
birinin iinde vukubuldu ve bir Mekke'li can verdi., Bu hareket yznden
ykselen takbihlere Hz.Muhammed bir ayetle cevap verdi (Kur'an II,
214): "Sana haram ay ve bu ayda harbetmeyi sorarlar. De ki (bu ayda)
harbetmek byk bir vebal ise de (insanlar ) Allah yolundan alkoymak,
Allah' inkr etmek, (insanlar ) Mecid-i Haram'aan al koymak (Mesci-
din) ahalisini oradan karp atmak, Allah nazar nda daha byk ve-
baldir. Fitneye (din namma zulum ve tazyika) u ramak ldrlmektem
daha beterdir." Daha nemlisi Mart 624' de Bedir kuyular yaknnda ce-
reyan eden bir arp ma oldu. Burada kureyliler birok l ve esir ver-
diler. Mekke'li esirler fidye kar l brakldlar. lerinden baz lar ih-
tida etti. Ganimetin 1 /5 i Hz. Peygambere verildi geriye kalan Medine'li
mcahitler aras nda pay edildi. Bu Bedir sava , mslman cemaatinin

76
ilk byk sava idi. Ba arl sonucu Allah'n onlarla beraber oldu unu
gsterdi. Hz. Muhammed'in prestiji artt . Dier yandan bundan byle
vahiy pratik hkmet problemleri ve ganimetin da lmas gibi konular
ihtiva etmeye ba lad . Hz. Muhammed a ktan aa Hristiyan ve
yahudilerden ayrlm yeni bir din vazederken Kurey liler kafir olarak
gsterilmitir.
Bundan ba ka Bedir zaferi Medine'de yahudilere kar hemen te-
sirini gsterdi. Bunlar Peygambere olan d manlklarm gizlemiyorlard ;
belki Kureylilerle beraber gizli ili kiler kuruyorlar& Bilhassa msl-
manlarn yoksun bulunduu toprak ve ev mlkiyetine onlar sahip idiler.
Bir kavga, Hazrec'lilerin mttefiki, Medine'nin en nemli yahudi ka-
bilesi Benu Kaynuka'ya kar bahane te kil ederek harekete gemelerine
sebep oldu. Ksa bir kuatmadan sonra Kaynukal lar teslim 'oldu. Haz-
reclilerin bakannn (seyyid) mdahalesi zerine hayatlar n kurtar-
dlar, ehri, mal, mlk, silah, kle ve alacaklar ile birlikte geride b rak-
tlar. Muhacirler bu alnan ganimetler sayesinde 'refah bir duruma ula - (85)
tlar. Hristiyanlar hakk nda Ilz.Muhammed daha bir mddet rnekleri-
ni yahudilerinkine kar t gstererek dost tav r taknd. Zaten Hristi-
yanlar Medine'de ok az idi.
Mart 625' de Uhut da yaknnda Kureyliler mslmanlar yendi-
dler, fakat Ebu Sfyan tarafndan idare edilen Mekke'liler ba arlarna
yenisini eklemeye devam etmediler. Bunun nedeni belki hareketlerini
Hz. Muhammed'e ve muhacirlere kar gsterip btn Medine'lilere
temil etmemekti.

Medine'de Hz. Muhammed'in durumu gayet naziktir: Yahudi put-


perest ve "milnafklar" ba kaldrr, fakat kendisine tabi olanlar n
ball duruma hakim olmas na yardm eder. phe edenlere bir vahiy
ayeti cevap verir (Kur'an III, 133-135). Gerek tek dinin szcs ol-
duunu iyice belirtmek iin Hz. Muhammed yahudilere kar hareketleri-
ni oaltr. Ve ayetler onlar n Tanr tarafndan izilen do ru yoldan ay-
rldklana tanklk eder, mslmanlar ise gere i teslim almlardr.
Bylece yahudilerin hatay yaymaya devam etmelerine msaade et-
memelidir. Kureylilerle uyuma halinde olan yahudi Benu Nadir ka-
bilesi bu tepkinin kurban dr. Bu yzden Medine'yi, orada bulunan mlk
ve silahlarn m u h a e i r u n a terk ederek Hayber'e ge mecbur
olurlar.
Uhut'tan sonr Medine'liler ve Kurey liler, Hicaz'daki bedevi ka-
bilelerini kendi saflarna ekmek iin gayret sarfederler. Mekke'de Ebu

77
Sfyan Mart 627'de bir ittifak ordusu toplayarak Medine zerine yrd.
Bunu haber alan Hz. Muhammed ehri savunmak iin bir hendek kaz-
dm'. Benu Kureyza'ya kendilerine yard m etmek iin Mekke'liler ta-
rafndan yap lan mteaddit a rlara ra men kuatma sonu vermeyince
Ebu Sfyan ve birlikleri, ba arnn meyvesini Hz. Muhammed'e b raka-
rak geri ekildiler. Bunun zerine Hz. Muhammed Sa'd bn Mu'az adl
bir hakemin fikri zerine Medine'deki son yahudi kabilesini tamamen
bertaraf etmeye karar verdi: Erkekler imha, ocuk ve kad nlar esir
(86) alnd . Bu kesin sonuca gitme i i herkes tarafndan doru olarak benim-
senmedi. Bununla beraber bu olay o zamann adetleri ve bilhassa ar-
kada kalanlardan korkan muhacirunun zel durumunda grmek uygun
olur. Bu hareket mslmanlar 'iin "savunma" diye s fatlandrlabilecek
son harekettir. Bundan byle 628' den 632' ye kadar srecek "sald r"
safhas cereyan edecektir.

D- Hz.MUHAMMED'N SON YILLARI VE ARAB STAN'DA


MSLMANLI IN YAYILI I (628-632)
Bir yandan Hz.Muhammed yeni bir strateji uygularken br yandan
gen mslman devleti organize ediyordu: 632 y lnda lmne kadar
Mekke'deki ayetlerden de iik karekterdeki ayetler zerine dayanarak,
bedevi kabilelerinin kendisine kat lmas ve Mekke'nin fethi gibi temel
problemler burada geer.
Hendek savandan sonra Mekkelilere do rudan do ruya saldr-
may deil onlarn Suriye ile ticaretlerini zay flatarak ili kilerini engel-
lemeye al yordu. Muhammed Hamidullah' n ileri srd nn aksine
Peygamber'in Bizansllar ve Habe lileri Mslman olmaya zorlamas
ok az muhtemeldir. Her ne kadar bu halklar n bakanlar ile eliler teati
edildiyse de bunun maksadnn Mekkelilerin bunlardan yard m almalar-
na engel oldu una hkmedebiliriz. Kuzeydeki Dumat el-Cendel, Hay-
ber, Fedek, Tayma, gibi sulak yerlere kar giriilen hareketler ok daha
msbettir. Kuzeye yap lan bu seferler Suriye yolunun kontrol alt na aln-
masn ve bu yol stndeki kabilelerle s k ilikiler kurulmas n Salar.
Bu kabileler o unlukla Hristiyan olup itaat alt na girerler: Hayber'de
yahudiler, gelirlerinin yar sn mslmanlara vermek suretiyle toprak-
lar zerinde oturmay salarlar.
(87) ubat 628' den nce Hz. Muhammed Mekke'ye hacca gitmeye ka-
rar verdi. Kendisine ba l olanlarla birlikte kutsal topraklar n snrna
kadar geldi. Fakat Kurey liler kuvvetlerini harekete geirttikleri iin
daha uza a geemedi. Her iki tarafn elileri arp may bertaraf ederek

78
nce bir ate kes sonra da bir bar anlamas imzaland . (Hudeybiye Ba-
r, Mart 628): E er Hz. Muhammed bu yl hac etmekten vazgeerse
karlnda ertesi yl Mekke'ye girebilecek ve gn kalacakt . Anlama
on yl iin akdedildi. Baz mslmanlar tarafndan iyi karlanmayan
bu anlama Hz. Muhammed iin bir ba andr. nk Kurey liler O'nun-
la eit olarak ilem grdler ve O'nu gerek bir ef olarak kabul ettiler.
Bundan baka, anlama bedevi kabileleri aras nda ve Benu Huzaa'da
bir ok ihtidalara yol akt . 629'da anla maya uygun olarak hac Kurey -
lilerin geici olarak ayr ldklan ehirde vukabuldu.

Bu mddet boyunca Hz. Muhammed'in prestij ve otoritesi byd.


Bu O'na bir ok nemli kat lmalar kazand rd . Msr'n mstakbel fa-
tihi Amr Kurey lilerin en iyi komutan Halid bn Velid gibi.
Gayrete gelen yeni Mslmanlar, bilhassa bedeviler, grn te Hz.
Muhammed'in de rzas n alarak Bizans topraklar na bir aknda bulun-
dular. Mu'ta'da bir sert yenilgiye u radlar. Bununla beraber, ihtida et-
meye devam eden bedeviler yan nda Hz. Muhammed'in prestiji sarsd-
mad . 630 yl balarna doru hemen hemen btn Hicaz kazamlm t .
Kureyliler tecrid olmu ve ticaretleri km grnyordu. Aralar nda
bazlar , bilhassa Mekke'nin Araplarn kutsal mahalli olarak bir rol oy-
namas gibi bir maksatla kurtar lmas iin, Mslmanlara ynelerek
yaknlatlar. Grmeler Kurey lilerden esasen ihtida edecek olan iki ki-
i tarafndan balad . Peygamberin amcas olan Abbas ve Mekke'nin en
ok nfuzlu ki isi Ebu Sfyan, Recep 630' da bir mslmann ldr-
ln bahane ederek Hudeybiye Bar n kesti. Ve nemli bir ordu top-
layarak (10 000 ki i) Mekke zerine yrd. Ebu Sfyan bu s rada ihti-
da etti ve Mekke'lilere Hz. Muhammed'in artlarn kabul ettirdi. Bu (88)
artlar mslmanlarn Mekke'ye serbeste girmesi buna kar lk sakin-
lerinin can ve mal emniyetine sayg gsterilmesi idi. Bu artlar 20 Ra-
mazan 8 hicri (11 Ocak 630 milcli) de kabul edilerek Hz. Muhammed
ve ordusu ehre girdi. 0 nce Kbe'ye gitti. Yedi defa etraf n dnd.
bastonu ile Hacerl- Esved'e dokunarak orada ykselen putlar yere
indirdi. Incil ve Tevrat'taki peygamberleri temsil eden Hz. brahim
Hz. Isa ve Meryem hari duvar resimlerini sildirtti. Buras n kutsal bir
yer iln etti. Korunmas iini Osman bin Talha'ya verdi. Bundan sonra
Mekke sakinlerini azad etti. nk bu jestin anlam ehir fethedildikten
sonra sakinlerinin esir say lmas idi. Belli bal diimanlarna da affn
temil etti.Yaba z drt Mekkeli ldrld. Nihayet, Mekke halk nn sa-
dakat ve itaatlar n temin ederek b a y 'a ifade ettikleri bir merasim
yapld . Mekke'de onbe gn kaldktan sonra Medine'ye geri dnd.

79
Bu arada, Taif'in kudretli Havazin kabilesi ve bundan sonra Sakif ka-
bilesinin baz kollar ihtida ve itaat etti.
unu da belirtmek laz mdr ki, Hz. Muhammed Kurey liler zerine
baar kazanrken Bizans imparatoru Heraklius Ktesifon'da Sasanileri
yeniyor ve Orta-Do uda ortodoks hristiyanlgnn varln yeniden tas-
dik ettirdikten sonra Kuds'e byk bir hac iin gidiyordu. Pers hakimi-
yeti kyor, arkas nda kuzey ve do u Arabistandaki mslmanlara mey-
dan serbest b rakyordu. Fakat bu sava tan Bizans da zay flam ola-
rak kyor ve Suriye, Filistin M sr'da monofizitlere kar yaplan bask
Bizans tekfurunun otoritesini gittike k syordu.
Hicretin IX.y l (Mart 630Mart 631) bir ok bedevi kabileleri, hepsi
slama ihtida etmemekle beraber ona ba landlar. Gney Arabistanda
HristiyanNecran sitesinin sivil ve dini efleri Hz.Peygamber'le bir anla ma
imzaladlar. Bu anla mann metni (naklen bize kadar gelmi tir, belki de
addr.) artlar unlardr: N ecran hristiyanlar mslmanlarn himayesi
altndadr ve e ya cinsinden bir vergi derler. Dinlerini serbeste icra
etmeleri tan nmtr. Arabistan n merkez ve kuzey do usunda az ok
Hristiyanla m kabileler Pers yenilgisinden sonra Islam cephesine ka-
(89) tlm lardr. Hz. Muhammed kuzeyde Bizans s nrlarndak hristiyan ka-
bileleri aras nda destek buldu. Bununla beraber Islam Bizans lkesinde
yerleemez. 630 sonlarna do ru, Yunan birliklerine kar bir byk sefer
ilan eder. Bu arada imparator Heraklius Suriye'de Hums'da toplanmak
zeredir. Gerekten Bizanshlara sald rmak istedi mi? Bu kesin de ildir.
Daha ok muhtemel olan, Arabistan n bu blgesi zerinde bir kontrol
tesis etmeyi aramas dr. Nihayet, bu sefer, Bizans mparatorlu u'nun
snr Tebk'e kadar bir ilerlemeye, Ayla'dan Yuhanna Jean d'Eilath
gibi byk hristiyan prenslerinin veya tirdn nehri tesinde Cerbe,
Ezruh, Kzldeniz zerinde Makna gibi musevi kentlerinin itaat alt na
alnmasna inhisar eder.
631 yl Hicaz Araplar nn Mekke ve evresine (Arafat, Muzdelife)
byk bir hac ile belirlenmi tir. Hz. Peygamber bu hacca kat lmyor.
Ama Ali'yi burada putperestlik hakk nda bir vahiy ayeti okumas iin
sratle gnderiyor: Hi bir kfir Cennete girmeyecek, hi bir m rik
bundan byle hacca kat lmyacak (Kur'an IX, 3-5). 631'deki hac eski
inanlara ba l bir gei 632'deki hac ise Peygamber'in kat ld sltm'n
zaferini tayin eden hacd r.
Zilhiccenin onunda (Mart 632) Hz.Muhammed 90.000(?) mminin
banda Mekke'ye hacca gitti. Bu bir veda hacc dr. Hastalkla malul
olduu halde, iyice belli olsun diye, btn ibadetleri icra etti. Arafat da

80
zerinde son bir defa vazederek Mekke topraklar n ve Raniazan ayni"
kutsal ilan etti. Araplar kendisinden sonra birlik halinde kalmaya te -
vik etti. E lerin kar lkl hak ve grevlerini faizli her kazanc n yasakl-
n, kan gtme gelene inin kalktm ve senenin ay yl olarak onikiye
blndiiiin ilan etti. Sonra halka dnerek sordu "Grevimi tam ifa
ettim mi?" ve son vahyi ald : "Bugn size dinimizi kemle vard rdm.
Size nimetimi tamamlad m. Size din olarak slam' kabul ettim" (Kur'-
an. V, 5).
Medine'ye dn te, Hz. Muhammed'in sa lk durumu a rlat .
Bununla beraber kuzeye do ru bir seferin haz rlklarn emirett (Mays (90)
632); az zaman sonra yata a d t ve e i Aye'nin evinde ikamet etti.
Ebu Bekir'den namaz kldrmasm istedi. Hicri 11. y ln 1. Rabiiilev
veli, pazartesi gn ld (8 Haziran 632)
Peygamberin kayb O'nun tarafndan yarat lan cemaatin y klmas
tehlikesini do urdu. e itli gruplar ba mszlklarn ve rekabetlerini
yeniden ortaya atmaya meylett ler. Meineli ensar, Kurey lilerin
kskandklar hakimiyetini devirmeye al tlar. Henz Peygamber
topra a verilmemiti ki e n s a r ile ricat etmeye te ebbs duyurulan
bir ka Kurey li mnaka alara giritiler. Nihayet akll, mutedil ve zeki
olan Hz. Muhammed'in ilk arkada larndan Ebu Bekir'in ismi zerinde
halife tayin olunmasma mutab k kalnd . mer ve Ebu Ubeyde taraf n-
dan desteklenen bu tayin Hz. Muhammed'in ailesinin yelerinin aleyhine
oldu. Bunlardan Ali, Abbas ve di er bir ka nn Medine'e ok az taraftar
vard . Ebu Bekir'i bir ka ay srece tan may reddettiler ve kinleri
uzak yanklar do urabildi.
Hz. Muhammed'e tekrar dnersek O, Ebu Bekir'in n planda grne-
bilecei her trl merasimden sak narak Ali, Abbas ve taraftarlar ta-
rafndan sessizce gmld. Daha sonra Mslmanlar n hrmet ettikleri
trbesini iine alan bir cami in a edildi.

E- SLAM DN ve AMEL HeKMLER


Hz.Muhammed tarafndan zetilen din yaln z bir din olmakla kal
maz. Hicretten itibaren vahiy, sosyal ve politik karekteri olan ve bir ms-
lman devleti kurulmas na temel te kil eden ayetleri ihtiva eder. Hatta
tebliin uslubunun da de itiini daha az lirik, daha ok nesir ve zama-
nn artlarna uyan bir hal ald n grrz. Hz. Muhammed Allah' n
kararlarn yalnz inananlara de il, ihtida .etmeden kendisine ba la-
nanlara da te mil eder. Zira O seyyid yani tan nan ve kabul edilen ba - (91)
kandr. Daha sonra, Hz. Peygamberin lmnden sonra, bir karar

81
empoze etmek iin veya Kur'an da unsurlar bulunmayan bir hkmet
kaidesi iin deliller arau rken snnetin kaynaklar kullan ld : Yani Pey-
gamberin arkada lar yannda toplanan hadislerin btnnde, Hz.
Muhammed'in biyografisi (S I r e) de ay n ekilde baz karanlk ve
nazik noktalar aydnlatr.

Kur'an'n metni, Osman'n hilafeti s rasnda bir ok mslman n


yardm ve Hz. Peygamber'in eski sekreteri Zeyd bin Sabit taraf ndan ke-
sin olarak tesbit edildi. Bu metin yakla k olarak 653 tarihini ta r. 114
sreye ayr lmtr, de iik bir ok sreleri ihtiva eder. Bu sreler
uzunluklarna gre tasnif edilmi tir. En ksalar ve en eski olanlar sona
alnmt r. Gerekte yle grnyor ki uzun sreler bir tak m paralar-
dan kompoze edilmi tir ki hepsi ayn zamana ait de ildir.

Hz.Muhanrned ekseriya yeni bir inan getirmedi ini syledi. Kur-


an ilk temiz ekli ile Tanr'nn Hz. Ibrahim'e gnderdi i bunun- Hz. Is-
mail'e tevdi etti i dini ortaya koyar. Bu din Hz. Musa'dan Hz, Isa'ya
kadar e itli peygamberler tarafndan tekrar edildi i halde yahudi ve
hristiyanlar onu tahrif ettiler.

limann muhtevas nisbeten basittir. Ana prensip Tek, Kdir, Ebe-


di, her eyin yaratcs ve her eyin sahibi Allah'a imnd r; Allah'a inan
peygarnberlere -ki Muhammed sonuncusudur- meleklere, vahyedilen
kitaplara -ki Kur'an sonuncusu ve tek gerekli olan lr-, kyamet gnne,
kadere inanla beraberdir. Kader insan hrriyetinin inkarm srkler
(bununla beraber Islam kelamc lar insann mesuliyetle ykml olda
nu kabul ederler).

Islam, bir hadise gre kelime -i ahadet getirmek, namaz


klmak, zeka -t vermek, hac yapmak, ramazan ay nda bir
ay oru tutmakt r. Bunlar Allah'a dayanan mminin grevleridir.
Mmin, Peygamber taraf ndan retilen sosyal ve dini amelleri takip
ederek Allah'a dayan . Bu ekilde gerek dini (din el- hak) takip eden
mslimdir.

(92) Mminin grevleri aras nda z e k a t, kendi gnlnden verilen sa-


dakadan ay ]. tutulmal dr. Zekat, tebli in ba ndan beri yklendi i
halde ancak Medine'de belirlendi i grlyor. Bir dini temizlik deeri
vardr; ahsi sadakay bertaraf etmez, zekt Medine'de, tabi olan halk-
larla beraber, Islam cemaatinin ana gelir kayna ekline gelerek bil-
hassa silah ve binek almak iin bir fon te kil etti. K sa zamanda bir vergi
ekline girdi. Gerekte, Hz. Muhammed itaat eden oymaklara dini -

82
reten, namaz k ldran, z ek t ve c i z y e toplayan bir mil gnde-
riyordu. Bu vergi mal ve para olarak yani mahsul ve srlerden, fakat
ayn zamanda sermaye, ticari kazanlar ve genel olarak kazanlar ze-
rinden al nr.

Kutsal sava (c i h a d) mn n alt art na girmez. Bu ancak yeri


gelince yap lacak bir grevdir. Gl hkmdarlar burdan istifade et-
mek istediler; fakat fakihler gerek kutsal sava larn yalnz Hz.Peygam-
ber'inkilerin oldu una kanaat ettiler. slm'n kl gc ile yay ldna
inanmaktan sak nmaldr (Kur'an II, 257: "Dinde zorlama yoktur.
Doru yol e ri yoldan ayrlmtr"). Kutsal sava Hz. Muhammed'in
Medine'de iinde bulundu u artlarla izah edilir. Kendinden sonrakiler
slm Arap lkelerinin tesine gtrmeyi bir mecburiyet olarak gr-
mek istediler; fakat btn mslmanlar buna kat lmaya mecbur tu-
tulmamt r. Maksat nazariyatta dinin yay lmas ve kfirlerin ihtida-
sdr. Eer bunlar yenilmi ve ihtid ay reddediyorlarsa, z mmilik
vergisi demeye mecburdurlar: Zimmilerin durumu ve fethedilen
topraklar n organizasyona'nun ilk uygulamas mer'in fetihleri s rasn-
da belirdi.

Hz.Muhammed devrinde, gerek anlamda henz bir M ; s 1 m a n


Devleti yoktu. Bu devlet ancak fetihlerden sonra vcut bulur.
Buna karlk temeli tamamen dinsel olan yeni bir politik ve sosyal (93)
organizasyon do mutur. E er mslman cemaati ( m m e t)
slm ncesi kabilesel eski te kilatlacdan alnm baz elemanlar korursa
temel fark, bu devlet, akrabal k ba lar zerine de il din zerine kurul-
mutur. Kendine ba l olanlar ve inananlar tarafndan belki s e yy i d
olarak telakki edilen Hz. Muhammed her eyden nce Allah'n Peygam-
beridir. O'nun vas tas ile Allah kendi iste ini duyurtnan tur. Allah'n
bu isteinin Arapa ifade edilmesi Hz. Peygamberin yolunda olan ms-
lmanlar teyid etmesi bakmndan nemli bir unsurdur. Hz.Muham
med'in otoritesi Ebu Bekir ve mer'den ald destek ile daha da ktv-
vetlendi. Bu ki iler nfuzlu ve hrmet gren insanlard ve daha sonra
kaynpederi oldular. Cemaatin bnyesinde Medine'de Mekke'lilere bazan
kzma deresine kadar varan ncelikler tan nd halde ciddi bir muka-
vemetin olduu grlnyor. Hz.Muhammed'in mslmanlar aras ndaki
dayammann kopmasma kar Mslmanlar her zaman 'dikkatli ol-
maya a rd zerinde durulmal dr. "Mslmanlar birbirinin karde-
idir: Karde leriniz aras nda sulh yapm z". slm ferdi ne tecride ne tek-
lie iter, aksine birli e, toplulua te vik eder. Bu maksatla dinle birlik-
te eski kabile ananelerini destek olarak bulur.

83
Cemaatin bekas n temin iin Medine devri ba larnda, M u h a-
eirl er ya Madinelilerin hizmetinde ya da ticari ameliyelere kat larak
altlar. Belki zengin mslmanlarn zerine onlar cemaat hayatna
katkda bulunmaya itmek iin bir bask olmutur. Daha sonra, Z ek at
kararla t . z (onda bir) belki islamdan nce de vard . Bu Hz.
Muhammed tarafndan tatbik edildi. Ganimet grld gibi, gaziler
arasnda da tlmtr. Fakat be te biri Hz.Muhammed'e dmtr.
Hayber'in alm ndan sonra yeni bir sistem kuruldu: Fethedilen toprak-
lar halifenin mald r; kendi istedi ine gre kullanr. Hristiyan Araplar
=mi statsn kabullendiklerinden zel bir vergi (c i z y e) derler.
C i z ye himayenin bir i areti ve daha sonra inananlara tabi olan bir
(94) gayr- mslimler grubuna aidiyeti gsterir. Onlar tarlalar ve st-illeri
zerinden de ayr bir vergi ederler.

Sosyal alanda Hz.Muhammed bir ok Islam ncesi pratikleri benim-


sedi; fakat onlar yeni ekillerle dini temel vererek. Yeni tip grupla ma
( m m e t) kan ba lar stne de il bir dini sadakat zerine dayan r.
Hz.Muhammed yava yava glendike baz eski gelenekler kald rld .
Mesela ksas kanunu. " slama ihtida daha nce mevcut olanlar ortadan
kaldrr". O, mmet iersinde bar , emniyet temin etmeye al t . D-
arda yelerini korumak iin bir kayb' gibi hareket etti.

Klelik ortadan kald rlmamtr. Fakat Kur'an bunu yumuatt .


K leler e phesiz a a biz seviye vermesine ra men, bunlar ms-
lman olabilir. K lelikt en kurtulu kaideye ba lanm ve mev a-
1 eski sahibiden himaye grmeye devam etmi tir. Bir mslman n di-
er bir mslman' kleli e indirmesi yasaklanm ve bu inananlar ara-
snda ba kuvvetlendirmitir.

Faizle para vermek (r i b ) yasak edildi. yle grnyor ki bu yasak


Medine'de mslman cemaatine faizsiz para vermeyenlere ynelmi tir.
Maddi varlklar karsnda mslmann bu dnyann nimetlerinden iyi-
ye killanarak faydalan labilece i tesbit edilmi tir. Gda yasaklar , Ara-
bistan' n geleneksel pratiklerinden gelir. Muhtemelen arabn ve oyunun
yasak edilmesi putperestlik ibadetleri ile ili kilidir. Ay takviminin benim-
senmesinin sebeplerini farketmek zordur. Bunu W.Montgomery Watt
gibi "Islamn tarmsal istidad olmadna iarettir" eklinde mi germek
lazmdr. Mmkn bir hipotez. Fakat, Hz.Muhammed belki bylece n-
ceki pratikleri reddetmeyi gstermeye al mad mi?

(95) Hicretten on yl sonra ld vakit Hz.Muhammed muhtevas teokra-


tik bir Arap devletinin temellerini atmay ba ard . (fakat bu Arap Yar m-

84
adasnn geliiminin seyri iinde yer al r). Kabilevi dzenden cemaat
dzenine gemek gittike artan Araplar taraf ndan hemen hemen engel-
siz kabul edildi. stelik dini cemaat dayan ma ba larn kuvvetlendiri-
yordu. Kur'an'daki sosyal ve politik tedbirler Hz.Muhammed'in ahs
etrafnda yaratt devlette, tebli etti i dine katlmalar kolayla tr-
yordu. Fetih heyecan ve iman bu devlete geni ufa.klar a yordu: Artk
bir ok yzyl boyunca islain Dnyas , Antik Dnya ve Hristiyan Dn-
yasnn yerini alyordu.

85
BLM II
ARABSTAN DIINA LK MSLMAN AKINLARI VE HALIFELN
OLUUMU

(96) A. syanlar ve Bar


Hz. Muhammed'in kayb , gen cemaati yok olmaya siirklemedi.
nk, nce byk ksm ilk islamn salikleri, samimi mslmanlar
olmu , imana ba l ve onu savunan, yayan kimseler olmu tu. Sonra
hemen, iktidar n mesuliyetini alan ve daha nemlisi Hz. Peygamber'in
yerini dolduran ve miras na sahip kan iki seciyeli ki i bulundu: Ebu
Bekir ve mer. Her biri, yresel ayr lmlara ra men kesin otoritelerine
ve bilhassa Arabistan d na ba arl akmlarla, mslmanlar ara-
snda birlii muhafaza ettiler.
Birka istisna ile Medineliler, Mekkeliler ve genel olarak yerle ik
yaayanlar Ebu Bekir'i yeni cemaatin ba kan olarak tan dlar. Buna
karlk bedevi kabilelerde, Arap tradisyonunun r i d d a (apostasie)
ad altnda kaydetti i dinden dnmeler oldu. Fakat bunun nemi ta-
rihiler tarafndan mbalaa edildi. Bu kabilelerin hepsi Mekke ve Me-
(97) dine'den uzakta tesbit edilmi tir. Bunlar kendilerini Hz. Muhammed'e
manevi ve politik ba larla ba ladktan sonra, seimine i tirak etmedikleri
Ebu Bekir'i tanmadklarndan bu ba lardan kurtulduklarma inan -
yorlard . Yine bunlar durumdan yararlanarak her trl mali demeyi,
dini teklifleri reddettiler. Bu inkar slami terk etme ile birle ebildi.
Bundan baka Arabistan'da Mekke ve Medine'de benzeri oldu u gibi
fakat bu defa Hz. Muhammed olmakszn, bazlarnn banda peygam-
ber oldu u halde bir takm dini cereyanlar da vard . Hz. Muhammed'in
lm ile bunlar ayn rol oynamay istediler. Tabii ki islam gelene i
bunlardan nefret eder ve bunlar istihzaya al r. Fakat en az ndan bun-
lar ilerinde mevcut olan bir dini duyguyu d a vurdular. Mesela iyi
tannan Museylire her halde Hristiyanlktan ok etkilenmi ti.
rtidad eden kabilelere kar , maksatlar dini olsun olmas n, Ebu
Bekir beklemeden sert davrand : nemli olan Arabistan'm sratle bir-

86
lige kavumas ve slm'n stnl idi. Hem fetih hem dini giri im
olan bu i Islamn ilk gnlerinin parlak simas Velid b. Halid'e tevdi edil-
di. 0 gn Asad ve Gatafan kabileleri ve onlar n peygamberi Tulayha'y
yendi. Sonra Benu Tamim'den kad n peygamber Sech' n mslmanlara
kar sava ve yayd mphem tek tanr l bir Hristiyanlk inancna kar
savat . Sonra, Rahman olan Tanr 'nn Peygamberi oldu unu, sufi-
lik ve iffet tavsiye etti ini ileri sren Museylime'ye ve etrafnda top-
lanan Benu Hanife'ye stn geldi. Bu ba arlar sonunda, Bahreyn ve
Basra krfezinde isyan eden halk itaat altna ald . Di er yandan bir
baka mslman ef olan ikrirne, Uman'daki bedevi kabilelerini sl-
mn kucana getirdi. Nihayet Esved adl bir peygamberin idaresi
altnda ayaklanan Yemenli ve Hadramavt'l araplar da bast rld .
Hz. Muhammed'in lmnden bir y ldan az mddet sonra, Ebu
Bekir mahalli direnmelere kar baarl oldu. Peygamberin sa ln-
dakinden daha geni olarak slmiy eti hemen hemen btn Arabistan
Yarmadasma yayd ; adann birliini gerekle tirdi. Btn herkesin
gznde mslman olsun olmas n cemaatin ba kan oldu unu ve 198)
Peygamber'in halefi olarak slamm zaferini belli etmek iin sratli
hareket ederek kafalar kuvvetle uyarmas gerekti. Hz.Muhammed'in
balatt slmn yaylmasna, me guliyetinin birinci plan nda tuttu u
politik bir davran olarak devam etti. Hz.Muhammed'in yolunu takip et-
tiini iyiden iyiye gstermek iin O'nun lmnden onbe gn sonra Su-
riye snrlarna yine O'nun zaman nda kararla trlan bir sefere karar ver-
di. ki ay sonra Medine'ye kayda de er bir ey yapmadan dnd. Ancak
kuzey Arabistan halk na bir mslman ordusunun gcn gsterdi.

B- ARAB STAN DI INA AKINLAR


Ebu Bekir ve sonra mer tarafndan yrtlen, beklenmeyen bir
baar ile sonulanan fetihler bir tak m meseleler ortaya koydu. Nas l
olur bir avu, askerlik gelene i olmayan, fakirce techiz edilmi bedevi
birlikleri Bizans ve Sasanilerin anl ordularn yenerek bir imparatorluk
yaratr ve btn yakn do uda Hz.Muhammed tarafndan tebli edilen
dini yayar.
Bu olay izah iin oktan beridir iki tez ileri srlm tr: Biri di-
nidir, slnt kfir lkelerine gtrme iradesi ve imn n Araplara verdi i
heyecan, di eri ise Araplar n ekonomik zorunluluklarla zaman zaman
birletikleri ve slama stn kr ba lanarak Arabistan topraklar nn
gittike geimlerini temin iin kifyetsiz gelmesinden yeni fetihlere gi-
ritikleri gr n savunuz. Her ne kadar bu iki gr geerli ise de ne

87
biri ne de di eri hatt ikisi birden fetihlerin btn sebeplerini temsil
(99) etmezler. nk dinin yay l yeni dine zor al m bedevilerin i i de-
il fakat inanmyanlara kar zafer kazanan ve ilk tehlikelere g s geren,
Hz.Muhammed'in arkada larnn ii idi. Mslmanlarn ba ars ve r-
nekli i mslman olmayanlar ve ismen mslman olanlar zerine te-
sirini icra eder. Fethin ba ndan beri kazan lan sava lar mslmanlar n
sava sonuna kadar iyi gtrecekleri kanaatini verir. stelik yenilen-
lerin mallar , yenenlere gelince, Peygamber taraf ndan ilan edilen bir
mkfat de il mi? Burada a ka maddi varl klarla manevi varl klar
arasnda bir karklk tehlikesi var. Fakat bilhassa Halife mer bu de-
erlerin bir hiyerar isini yapmay ba ard ve dini faktrlere, gerek an-
lamda islam cemaatini organize ederek birinci yeri verdi.
Bundan ba ka, Ebu Bekir ve mer sulh sa lanan Arabistan'da be-
devilerin sava yarad llarn ynlendiren bir yolu gsterdiler. Zen-
gin bir ganimet vaadi kabileleri halifelerin bayra altnda toplanmaya
itti. Orta-Do uda yrttkleri sava lar gsterdi ki bu bedeviler de di-
siplin ve birli e yatkndr. Ayrca Halid bin Velid, Muaviye, Amr Ibn
el-As gibi parlak eflerden yararland lar. Onlar bu de erli ahsiyetlerin
otoritesini kabul ettiler. lk sava lar ba ar ile sonuland . nk ne
Bizanshlar ne de Sasaniler bir Arap tehdidine inanmad lar; ve bu sefe-
re, allm aknlar gz ile bakarak gereken nemi vermediler. Her eye
ra men dini eleman ihmal etmemelidir. Bedeviler az ok belirli bir uur
ile kutsal sava yr.ttler. arp anlar Allah' n aletleri oldu unu;
Hz.Peygamber'in, yenenler iin ganimetlerin taksimini, lenler iin cen-
neti vadetti ini biliyorlard . Bu dini duygu Arap ordusuna bir dayan -
ma verdi. Zayflk ve da lma hisseden d man ordusuna kar zafere
ulamasna yol at .

Mslmanlarn kar latklar Bizans ve Sasani'lerin Pers mpa-


(100) torluklar Orta-do u ve Anadoluda da stnlk iin oktan beri eki-
iyorlard . Hsrev II (590-628) devrinde bal/Ilgar Kuds ve M sr ala-
rak kk Asya'ya vard lar. Bu esnada bir Avar ordusu Istanbul'u ku-
satnt . Fakat Yunan kral Heraklius tepki gsterdi. Avar'lar ve Pers'-
leri pskrtt. Kaybedilen topraklar alp Persleri ba ehirleri Kte-
sifon'a kadar takip ederek tahrip etti. Bizansl lar ve Persler birbirlerine
korkun darbeler indirerek zay fladlar ve bylece mslmanlar n iini
kolaylatrdlar. Ayr ca her iki imparatorlukta, i zorluklar zay flama-
larn artrd . Heraklius iin dini glkler, Sasaniler iin idari anar i:
Her iki devlette eyaletlerin sadakatinden phe edilir, s nrlar askerler-
den anlm durumda idi. Nihayet ne Bizans ne Ktesifon, Arabistan'da

88
meydana gelen de iikliklerden haberdar de ildi. Bu lkeden ciddi bir
akmn gelebilece ini dnmedi. Bir ka yenilgiden sonra tehlikenin
bykln anladklar zaman vakit ok ge idi.

I- MEZOPOTAMYA'NIN FETH
Sasani Iran'da, Bizansl lar nnde yenilgiden sonra asiller idareyi
ele geirerek istedikleri hkmdar baa getirdiler. 629'dan 632'ye kadar
sekiz hkmdar birbirini takip etti. Arap ak nlar esnas nda bata olan
Yezdcerd stelik, Pers Imparatorlu u. Lahmilerin Hsrev II
tarafndan yenilmesinden beri Arabistan'da korunmuyordu. Bunlar ar-
tk Arap olan Bahreyn'in Bekr kabilesin e ba lanarak Sasani topraklarn-
da devaml gazveler srdryorlard . Nihayet idareciler tarafndan pa-
raca ve malca smrlen Mezopotamya'n n sakinleri gittike artan bir
muhalefet gsteriyorlard .
Mezopotamya'nn Araplar tarafndan fethi Bekr kabilesinden. Mu- (101)
sanna !bn el-Haris'in giriimi ile yaplm O, Araplarn geleneksel gaz-
velerini daha ileri gtrmelerini ve bunun iin mslmanlar n deste i-
ni istedi. Ebu Bekir O'na Halid v e askerlerini gnderdi: Hire
ehri zorluk ekilmeden al nd (633). Sonra Harezm zaferi mslmanla-
ra Mezopotamya'n n yollarn at . 634'de Halid Suriye'ye ynelince,
onlar Frat nehrinin kylarna ula tlar. mer, iktidara gelir gelmez
fethe devam etmeye karar verdi. 634 sonbahar nda yenilmelerine ra -
men Araplar ilerlemelerine devam ettiler ve F rat' getiler. Iranhlar
uzun mddet mukavemet ettiler, Fakat byk Kadisiye Savanda (637
yaz) yenilmeleri mukadderdi. Babilonya'n n sahibi olan Araplar orada
iki kuvvetli s kurdular. at -el-Arap zerinde Basra, eski Babilonya'mn
gneyinde K -ede. Daha sonra Ktesifon'u (Arapa: Medain) zaptettiler.
Iran birlikleri yeniden nce Cella daha sonra Nehavent (642) de tekrar
yenildiler. Bu tarihlerde Araplar Mezopotamya'n n ve bat Iran'n ha-
kimi idiler. Buraya bundan byle Irak ad n verdiler. Yezdcerd bununla
beraber d erek Horasan ortalar na kadar ekildi. Burada 651 yln-
da ld.

II- FILISTIN VE SURIYEN N FETH


Irak ve Iran'da oldu u gibi bu fetih balangta mahalli bir aksiyon
olarak mslmanlar tarafndan uzatlan bir fetihtir. Bu Bizans Impara-
torluunun dini mnakaalar yznden zay flamasyla kolaylamtr.
Byk ksm monofizit ve yakb olan Suriye'liler, orto-
doks ve melikl olan Greklerden ayr lyorlard. Bizansl Grekler,

89
Sasaniler zerine zaferlerinden sonra monofizitlere eziyet ettiler. nk
bunlar Sasanileri iyi kar lamaktan dolay sulu idiler. Bu eziyetler
Suriyelilerin Bizansllar mslmanlara kar savalarnda destek olma-
malarma gtrd. Ayr ca, Suriye ve Filistin'de ya ayan Araplar Arap
Yarmadasndakilerle ticari ili kilerde bulunuyor ve mslmanlar iyi
karllyordu.

(102) Pers harbinden sonra imparatorlu un para bulma glklerinden


dolay Heraklius, 630 y lna doru, gney rdn'deki Gassanilere verdi-
i yardm kesiyordu. Gassaniler mslman ak nlar srasnda onlara ka-
tllyorlard. 633 te Ebu Bekir iki kk birlii Filistin'e gnderdi. Kayse-
ri vilayeti valisi Papaz Sergios, onlar durdurmak iin, iki defa te ebbse
geti. kisinde de yenildi ve hatta son arp mada Dsina'da hayat n
kaybetti. Fakat kesin arp ma 634 Temmuzu sonunda kuvvetli bir Bi-
zans ordusu ile Halid tarafndan kumanda edilen Arap birlikleri aras nda
Ramle yaknlarnda bulunan Ecnadeyn'de oldu: Halid, Grekler zerine
kat'i bir zafer kazand ki bu Kudus ve Kayseri hari btn Filis.in'i
i gal etmesini sa lad . Mart 635 te mslmanlar ku atlan am ehrinin
nne geldiler. ehir pazarl klardan sonra 635 Eyllnde teslim oldu.
Bu arada Hums ehri igal edilmiti.

Ertesi yl, Heraclius kuvvetli bir ordu toplad . Tbi olan ermeni ve
araplardan mte ekkil orduyu Teodor'a tevdi etti. Mslmanlar Hums
ve am' terkederek geri ekildiler ve Yarmuk nehri k ylarna yerle -
tiler. te burada Bizansl lar onlara sald rdlar: Fakat Ermeniler isyan
ettiler ve Araplar da ldlar. Buna ra men Grekler imha edildiler (20
austos 636). Mslmanlar n ilerlemesi yeniden kararl bir ekilde balad.
636 yl nn sonunda am ikinci defa teslim alnd Fakat artlar daha g
oldu. zellikle yaln z onbe kilise Hristiyanlarda kald . Bir ok mahalle
mslmanlar tarafndan igal edildi. Kuds 638 ylnda alnd. Halife
mer oraya ibadet iin geldi. Bir vergi vermek suretiyle H ristiyanlara,
ehirde oturmaya ve kendi ibadetlerini yapmaya msaade etti. Fakat
Yahudiler buradan kovuldular. 639 da Kuzey Suriye Urfa ehrine kadar
mslman hakimiyetine geiyordu ve Kayseri'nin al nmasyla (640)
Suriye'nin fethi tamamlanm t .

(103) 637 den itibaren, ba arl genarel yerine mslman idaresini


yerletirmekle grevlendirilen Ebu Ubeyd geti. Halid'in uzakla trl-
mas -ki bir mddet sonra lyor- her halde O'nun slam dnyas iinde
bilhassa orduda ok me hur olmasndan korkan mer'e atfedilir

90
Suriye ile Aa Mezopotamya aras nda, esas Mezopotamya yay hr.
Buras hala Bizansl larn ellerinde idi. Burada da Bizansl lar glk iin-
de idiler. Monofizit olan Aram' halk, Grekler taraf ndan eziyet grmekte
idi. Araplar buraya yerle mek iin gelmilerdi. Bu yzden mslman
fatihler dmanlk grmeden kar landlar. Bir yldan biraz fazla sre
iinde !yaz bn Ganem Kufe'den Musul'a kadar mslman hakimiyetini
kurdu. Hatt O, Ermenistan'a bile girdi, ba ehir Dvin 642 ylnda tes-
lim oldu. Bu tarihten sonra btn Orta-Do u, Msr' da fetheden ms-
lmanlarn hakimiyetleri altna girdi. Fakat Toros da larm geip, Ana-
dolu'ya nfuz edemediler.

III- MISIR'IN FETH


628 de Grekler Msr' Sasanilerden ald. imparator Heraklius kuman
day Sirus (Cyrus) adl skenderiye patri ine verdi. O zaman bu eyalet
derin ayrlmlara ak bulunuyordu. Zira geni kesimi ile Kopt olan
halk, kendilerini ortodoks kilisesi kanad na iten patri in dini basksna (104)
zor tahamml ediyordu. Bundan ba ka halk stanbul'un techiz edilmesi
iin alnan buday ve yksek vergiden dolay memurlar tarafndan ok
zorlanmlard. Bylece Araplar n gelii Suriye'de olduu gibi burada da
msbet kar land.

639 Aralnda Amr !bn el-As Aa Msr'a geti ve Farama'y


zaptetti. Sonra 640 Haziran nda Heliopolis'te Yunanllar yendi. Msr
Babylon'u ( imdiki Kahire ehri yaknnda) 641 de alnd. Bizans hk-
meti Heraklius'un lm (11 ubat 641) sonucu i kavgalara a k oldu-
undan, Msr'a yardmc kuvvet gnderemedi. Patrik Sirus, Anz'dai
skenderiye'nin teslimi ve bir vergi denmesine kar lk Hristiyanlarn
dinlerini serbeste icra etmelerini ve kendi cemaatlarm n iini kendile-
rinin grmelerini temin etti. skenderiye 17 Eyll 642 de Bizansl lar ta-
rafndan boaltld ve hemen arkas ndan Araplar tarafndan igal edildi.
ehir 645 de geici olarak Grekler taraf ndan alnd fakat hemen arkas n-
dan Amr yeniden ald. Araplar yollarna devam ederek Yukar Msr'a ve
hatta Dou Libya'ya (Cyrenaique) girdiler. Amr bundan ba ka Fu.stat
(bugnk Eski Kahire) kalesini kurdu.

Bu Msr'n fethi ile, mslman fethinin ilk safhas sona erer. Ara-
bistan'dan islam btn civar lkelere yay ld. Ancak tabii engeller
nnde durdu: Toros Da lar, Do u Iran, Habe istan, Fizan lleri,
Ertesi yllar, fethedilen lkelerin idaresinin organize edilmesine tahsis
edilmitir. Bu i bilhassa mer tarafndan yrtld.

91
C- ISLAM IMPARATORLU UNUN ORGANIZASYONU.
Hz.Peygamberin lmnde mslman cemaati temel kaidelerini bi-
liyorsa da buna kar lk Kur'an'da yenilen halklar hakk nda hi bir ah-
kam yoktur. O halde bu konuda Hz.Muhammed'in verdi i misale bavur-
mak gerekir. O, Medine'li Yahudileri imha etti veya kovdu; e yalarna el
(105) koydu. Daha sonra Hayber'de, Fedek'te bir ba ka metod kullanarak ver-
giye tabi himaye edilenler s nf yaratt : gerekte bu vergi almak sistemi
ancak halifeler zaman nda organize edildi. Bununla beraber mslman-
larla her hakka tam e it olmamakla beraber mslman olmaya icbar
edilen putperestlerle, baz vergiler demek suretiyle kendi dinlerini ser-
beste icra etmeye msaade edilen e h 1-i kitap aras ndaki fark grl-
melidir. Ehl-i kitaba Sabiiler ve Z er d t 1 e r de ilhak edildi.
Yenilenlerin k a t 1-i m ancak da lan ordular zerinde yap lrd. Ken-
dilerine tabi olacak uluslar imha etmeleri Araplar n menfaatlerine uy-
gun d mezdi. Bilhassa zengin lkelerde bunlar cemiyetin ekonomik
hayatna byk bir katk da bulunurdu.

Mslman tarihileri omer'e fethedilen topraklar n organizasyonunu


yaptn atfederler. Her halde birka y ldan beri tetkik edilen dokman-
lara gre bu organizasyon kat'i bir ekil almak iin uzun bir sreye ya-
yld. Ve ilk halifeler ok geni olde mahalli kurumlar yeni Islam ka-
nunlarna adapte ettiler. Bununla beraber omer'e ve halefi Osman'a bir
takm kurumlar tesis etmek ve gen mslman devletin sakinlerini ida-
re etmeye mahsus kaideleri koyduklar iyiliini inkr etmemek lazm-
dr. Grld gibi Z i m mil er bir himaye vergisi demekle sorumlu
tutuldular. Bu himaye edilenin gelir ve zenginli ine gre deien bir ver-
gi oldu ki buna e i z y e ad verildi.

Daha nemlisi, fethedilen topraklar n organizasyonudur. Bu toprak


idaresi, alnan yerin halk nn teslim olmas veya artl teslimi veyahut
silah zoruyla yenilmelerine gre de iir. Sz gelii Suriye ve Msr'da tes-
lim artl olduundan mahalli duruma hrmet edilerek arazi sahipleri,
topraklarnn mlkiyetini koruyarak bir arazi vergisi h a r a e dediler
(kelime balangta cizye ile birlikte kullan lmtr). Bununla beraber
Bizans devletine, Kayser ve ailesine ait olan veya kaan, sava ta len mal
sahiplerinin arazileri haczedilir Bunlar f e y(g a n i m e t), yani Islam
(106) devletinin idaresini ve ykmllnii zerine ald devlet mallar olur.
te yandan, mesela arts z olarak teslim al nan Irak'ta, duruma gre,
toprak ya do rudan do ruya zaptedildi veya bir toprak vergisi demek
kaydyla eski sahiplerine srekli olmamak kaydiyle b rakld .

92
Fethin banda, tanr ganimetlerin taksimi Kur'an hkmlerine
gre (VII, 1 ve 42) ifa edildi. Be te bir Allah'a ve elisine (veya O'nun
halefine) di er kalan gazilere, suvarilere ve kendisine bir ilave verilme-
sine hak kazananlara da tlrd . Daha sonra byk gelir kayna olan ha-
lifeler, bu taksim i ini, muharipleri besleme veya onlara para deme
ekline dn trdler. O zaman mali bir te kilat kurmak icap etti:
D i v a n. Bu, ba arl ordularn btn ganimetlerini elde tutmak,
Zimmilerden alnan paray , zekt, r, mal olarak denen vergileri ida-
re ederdi. Btn bu gelirler b e y t 1-m a l'da toplan rd . Ksa zaman
sonra ganimet olarak gelenler di erlerinden ayr ld . Haslat diva
1-c e y "ordu divan" tarafndan idare edildi. Mslman sava -
larn listesini kararak onlara mal sonra para olarak gelir ve pansiyon
verdi.
Bu mali idare Araplar iin yeni bir eydi. Muhtemelen ba langta
mer bu ilkel organizasyonu kurmu ve "btn imparatorluk mslman
cemaatinin idaresi alt ndadr ve halife bizzat kendisi tek vekil olarak
grevlendirilmitir" diyerek mer hkm kard . Her eyaletin ba na
askeri ve siyasi ileri idare eden bir v a 1 i ve O'na mali hizmetlerde yar-
dmc olarak bir amil tayin etti. Bu hizmetler o zaman eski Bizans veya (107)
Sasani idaresi taraf ndan temin edilir; bir yerden di erine gre de iik-
likler olurdu. Zira bu yerler idari geleneklerini korudular ki buna mahalli
paralarn kullanlmas da ilave edilebilir. Iran veya Bizans hakimiyetin-
den Arap hakimiyetine gei fetihlerle ok sert bir ekilde olda. Fakat
idari bakmdan bu, kademeli oldu. Genel olarak bu durum, bilhassa eski
Bizans eyletleri ba ta olmak zere, fatihlerin din ve mali i lerdeki to-
leranslarn gren imparatorlu un sakinleri iin tahamml edilebilir-
di.
Geni topraklar fethetmek kafi gelmiyor; bunlar elde tutmak ve
muhtemel isyan, eski sahipleri tarafndan yeniden alma te ebbslerini,
yok etmek gerekirdi. Halifeler taraf ndan iki yol kullanld : Araplarla is-
kan edilmi yeni ehirlerin kullanlmas : Bunlar ta ramn askeri-siyasi
merkezleri oldular; digeri Arabistan d nda mslmanlara toprak
datm.
Eski Bizans ehirlerinin teslim olma artlar fatihlere oralarda otu-
ran halk srmeye engel oluyordu. Her ne kadar buralara asker ve me-
mur iskan ediliyorduysa da, nemli lde mslman halk yerle tirme-
yi diinemezlerdi. Zira bu, ekonomik ve sosyal kar klk unsurlar sok-
mak demek olurdu. Ayrca, ordunun temelini te kil eden bedeviler ve
tarada yer de itirebilen mslmanlar bir ehirde yerle ik deildi.

93
Bununla beraber, her eyden nce bu eyaletleri elde tutmak gerekti-
inden yeni ehirler in a edildi. " e h i r" kelimesi esasen burada genel
anlamnn dndadr. nceleri, ehirler askeri sler sahas nn yanna
yerle mi , kumanda merkezi grevi gren ve ayn zamanda Arabistan
eyaletleri aras nda ticari ilikiler kuran merkezler olmu tur. Bedeviler
burada Yar m Adalarnda grmeye al tklarn buluyorlard : Vaha ile
sahara aras ndaki temas. Askeri sler (E na s a r) bu a da nemli e-
hir bulunmayan Irak'ta Kafe ve Basra'da, M sr'da Fustat'da daha son-
(108) ra frikiya'da Kayravan'da kuruldu. Bu E m s a r vas tas yladr ki A-
rap tesiri yay ld . nk bunlar abuk geli ti. Buralara sanatkarlarm bu-
lundu u halk gelip yerle ti. Arabistan'da, eyaletler aras nda transit
yollar zerine kuruldu undan bunlar, ticaret noktalar , dini yay l
merkezleri ve daha sonra lengistik merkezler idi.
Osman' n halifeli inden itibaren mslman yneticileri, halife ve
valilere, topra n idaresinin kontrol bir ok meseleler do urduu iin
grevleEin bir ksmnn bizzat mslmanlara braklmasnn iyi olaca
fikri hkim oldu. O zamana kadar Arabistan d nda topraklara malik
olmak hakkna sahip de illerdi. Bylece onlara ta rada, yararlanan iyi
seilirse, toprak verildi inde bir ta la iki ku vur labilirdi. Gerekten
bu yolla toprak verene kar sadk bir arazi sahipleri s nf yarat ld . Bu
seilenler arasnda Osman' n da mensup oldu u zellikle Emevi ailesi-
nin mensuplar bulunuyordu. te yandan yeni rahiplerin topra n veri-
mi ve emniyetini daha iyi koluyacaklar tahmin ediliyordu. Emeviler
lehindeki bu eylem, ailesi mensuplar n ve taraftarlar n valiliklerin ba-
na getiren Osman'n politikasn belki yaknlarnn da itii ile tamanal-
yordu. Muaviye Suriye'ye, Abdullah bn Sarh Msr'a Abdullah bn
Amir ve Velid bn Ukbe Irak'a.
Bu devlet hazinesinden al narak da tlan topraklar, h a r a e tan
muaf tutularak katia ekli altnda yerle erek yeni bir arazi sahipleri ya-
ratmakla kalmad , ayn zamanda Emevilere ba l , gemi te ok kuvvet-
li, Osman hari, sonradan ihtida eden geni bir siyasi zmre do urdu. Bu
i bsbtn memnun olmayanlar snfnn muhalefetini ortaya kard .
Osman tarafndan halifelikten ekilmeye mecbur edilmi Ali, hrslan
(109) tatmin edilmeyen Talha ve Zbeyr, daha sonra mslman olanlar ta-
rafndan bertaraf edilen ilk gnlerin mslmanlar gibi. Bu esasen b-
lnm muhalefet hemen bir ey yapamad . Daha a k olarak kendini
ifade etmek iin on y l bekledi.
Bylece yava yava fethedilen topraklar n i gali ve idaresi organize
edildi. Ordu bu ite byk rol oynuyor: Eyalet valilerinin kumandas

94
altnda, yalnzca mslmanlardan te ekkl eden ordu, bedevilerin tabii
gruplarna tekabl edecek ekilde da lmt. Klan, kabile, aile gibi grup-
lar tabii efinin emirleri altnda yer alyor, eyaletlere de da nk bulunan
milis ve alaylar veya yeni askeri merkezlerdeki topluluklar c u n d'u
tekil ediyordu.
Halife ba ta Arabistan mslmanlar , arazi sahipleri, yksek me-
murlar, askerler, Hz. Muhammed tarafndan tebli edilen dinin mmtaz
yeleri olarak slam cemaatini te kil eder. Bunlar ayn zamanda vergi
alannda zel bir i lemden ve fetihlerden do an avantajlardan yararla-
n rlar. phesiz mslmanlar aras nda sosyal seviyesi farkl olanlar
vardr ama hepsi Allah' n yeryznde hkim kld bir elit snf
tekil ettiklerine inanrlar.
Araplk ve mslmanln kart kaynaktaki mslmanlar n s-
tnde gayr-i mslimlerin te kil etti i reaya vard r. Bunlar cizye ve harac
der, fakat kendi hkimleri ve dini efleri tarafndan idare edilirler Hris-
tiyan lkelerde, kendi cemaatlarm n sivil ilerinin bakanln pisko-
poslar deruhte ederler. Iran'da d i h k a n veya kasaba ba kanlar bu iin
mesuliyetini ta r: urada, burada birka istisna ile e raf kendi imtiyaz-
larnn hemen tamamn korur.
Msr'da mslmanlar Bizans idare tarz n ve eski idarecileri yerle-
rinde tuttular, zaten bu lkenin nas l idare edildi i bilinir: Bata bir e-
m i r, vali, ordu ve polis efi,yard mc olarak vergi
i lerini yrten mi l. Romahlar ve Bizansl lar devrinde de
olduu gibi her yl her ehir vermekle ykml oldu u bu day valiye
bildirmekle sorumlu idi. Blge ba kan hizmetlerinin kar l olarak ver-
ginin % 5 ini tahsildarlara vermekle vergi toplamay yneltiyordu. Tah-
sildarlar, iftiler tarafndan devlet maazalarna verilmi olan bu day
kasabalara, eyalet merkezlerine oradan da ba ehire ula trrlard . O
zaman buday askerlere ve ailelerine da tlrd . Bundan baka iftiler
ciz y e dyorlar: Bunun iin devlet kontrol alt nda, kendi hisselerine
den bu day satarak para temin ederlerui. Cizye bazen mal olarak da
denebildi.
Biraz yer de iikliiyle, Suriye ve rak'da da durum ayn dr. Arap
hakimiyeti altna giren halk, de iiklik iinde kaybolmu ve bilhassa
eski Bizans lkelerinde, mslmanlar tercih ettiklerini gizlemiyorlard .
Zamanla bir ba ka trl topluluk ortaya kt ve geliti: Bunlar Arap
olmayan muhtedilerdir. Nazari olarak bu yeni mslmanlar Araplarla
ayn hak ve avantajlara sahip olmal yd. Fakat Araplk ve slimlk ara-

95
s nda hviyet tesbiti o kadar kuvvetli bir duruma gelmi ti ki temelden
ilk mslmanlar bu yeni mslman olanlar Arap dnyas na mensup
elmadkla iin daha aa tabakada tuttular. Bu muhtediler bir Arap
kabilesinin himayesi alt nda kabul edildiler ve mev ali ad n aldlar.
Bundan baka bunlar Araplar n sahip olduklar maddi avantajlara sahip
olamadlar. zellikle d i v an listeleri zerine yaz lmadlar ve fetih so-
nucu ortaya kan gelirlerden yararlanamad lar. ki kuak de ilse bu
farkla= kaybolmaya ba lamas iin en aa bir ku ak gibi bir mddet
beklemek gerekti. Mevalilerin mslmanlar say sna tam an-
lamiyle entegre olabilmeleri iin uzun mddet beklemek gerekti.

(111) Bylece yava yava Hz.Mulammed tarafndan prensipleri ilan edi-


len, mahalli gelenek ve kurumlar zerine dayanan mslman devleti
organize edildi. Fakat her eyden nce mslman devleti Peygamber'in
selefleri tarafndan prestij ve otorite ile bir araya getirilmi mminler
toplulu udur. Hz.Muhammed'ten sonra yeniden slam birliini salayan
Ebu Bekir ve devletin temellerini atarak byk fetihler yapan mer
Hz.Peygamberin mirasclna layk olmay enerjik aksiyonlarna bor-
ludurlar. Zaten anane onlara Islam n byk kiileri arasnda gzide
bir yer verir. Kamil ve metanetli Ebu Bekir zati s fatlarnn yannda
Peygamberin ilk arkada larndan ve O'nun kay npederi idi. Ksa bir
mddet hkm srmesine ra men, mnakkiplerine i politikada oldu u
kadar fetil lerde de nclk etti. mer Ra idan denilen drt ilk halifenin
iinde btn mslmanlarn birletii en byk isim idi. mer'in nn
kltmemekle beraber unu da mahade etmek laz mdr ki bu n
Abbasiler tarafndan Osman ve Emevilerin roln kikiltmek gayesiy-
le bytld. Bununla beraber "halifelerin rne i" mer otoriteyi
elde tutmasna ra men Peygamberin eski arkada larnn (m u h a c i-
r u n ve e n. s a r) fikirlerini ald . Dini lider olarak onlarn itibarn koru-
du. Onlar iin bu nokta mer'in bizzat her y l hacc idare etmesinde
tezahr eder. O halde mer hi bir muhalefet tamm yordu. Her ne
kadar 644 ylnda katledildi ise de bu bir politik veya dini d man ta-
rafndan de il ikayeti reddediden gayr- memnun bir kle tarafndan
oldu.

D- OSMAN'IN HAL FEL

(112) mer'in lm yata nda kendisinden sonra gelecek ki iyi belirt-


tiine dair kesin bir ey yoktur. Genel kanaate gre bu i Peygamber'in
en iyi arkada lar arasnda seilmi , alt yelik bir raya tevdi edilmi-
tir. Muhtemel yeler aras nda Peygamber'in akrabalar Ali ve Osman

96
b.Afffin bulunuyordu. Bu sonuncu zerinde tercih, O'nun Peygamber'e
en erken biat etmesindendir. Bununla beraber insan olarak al nrsa ne
enerji ne karekter ve ne de ahsi prestij bak mndan daha fazla parlak
deildi. Peygamber'in sa lnda hibir yksek grev almad . Ancak
Habe istan'a s nan kk bir grup mslman n nderliini yapt .
Osman'n tayini, aralar nda Benu Umeyye kabilesinin de bulundu u,
Mekke aristokrasisinin kuvvetlenmesi ve zaferi alametidir. Byk ka-
bilelerden biri olan Emeviler, Osman hari, ok sonra biat ettikleri Hz.
Muhammed'in ba arsn ac ile seyretmilerdi. Hilafeti s rasnda Osman,
Umeyye kabilesinin yelerini belli ba l masplara yerle tirerek, aile-
sinin iktidara gelmesini kolayla trd . Yaknlarna dknl ksmen
lmnden (656) henz nce slam Devletini titreten kar klklara
kaynak oldu.

Bundan baka Osman iktidara bir buhran esnas nda geliyordu:


Fetihler mslman fatihlerini zenginle tiriyor, fanatik mslmanlar n
itiraz ettikleri lkse merak ve kazanlar n artrma arzusu veriyordu.
Hkmet kendisi de zenginle ip, byk yekunlar elinde tutuyordu.
Artk dorudan do ruya orduya ba l deildi. Ve her zaman liykat
lsne dayanm yacak llerde pansiyon da tyor veya geri al yordu.
Fetihlerin geici olarak durmas , bir yandan ksmetine d eni almyan-
larda burukluk do uruyor,te yandan bir k sm mslmanlarda yerle tik-
leri blgelerde oynayacaklar' rol idrak etmelerini ortaya at yordu. Bu- (113)
radan merkezi idareye kar eyaletlerdeki kutupla malar kendini gste-
rir. Zaten bu Osman' n katlinin ertesinde ortaya kan karklklarda
eyalet valilerinin tutumu ile de kendini gstermi tir.

Halife tarafndan aile efrad na tand menfaatler btn ev-


relerin tepkisini do urmutur: Kurey lilerden daha nce mslman
olanlar; Mekke'lilerin tercih edildi ini gren Medineliler; kendi akraba
ve dostlar n zengin etmeye al an eyalet valilerini gren ta rablar;
harbin kendilerini artk me gul etmedii gebeler; seimine a rl-
madklar halifeliin merkezicili ine kar kmldanyorlard . Osman'a
muhalif peygamberin dul kalan han m Aye siyasi bir rol oynamak
istiyordu. Dini unsurlar n da ayn ekilde muhalefeti vard : Hatt ha-
lifenin Mekke'nin kutsal avlusunu geni let mesi tenkid edildi. Daha
nemlisi, Kur'an' n metninin tesbiti oldu. Samimi mslman olan Os-
man, mer zamannda Zeyd b.Sabit tarafndan toplanlan fakat az yay-
gn olan metne Kur'an' n okunuundaki e itliliklerden endi elendi.
Zeyd'in ba kanl altnda dzenlenen yeni metin, ba ta K lfe'de Pey-
gamber'in eski arkada Abdullah b.Mesud olmak zere, iddetli tenkid-

97
lere u rad . O, Osman' tahrif edilmi ve Emeviler aleyhindeki btn
ayetleri silen bir metin tesbit etmekle itham etti. Buna ra men Os-
man'n metni Kur'an sahifelerini te kil etti.

Nihayet, muhalif olanlar aras nda Osman'n halife olmaya lay k


olmad kanaatine sahip olanlar say lr: Onlara gre ancak Peygamber
ailesinden ki iler yani Haimilerden halife seilebilir. Bu noktada Ali
ve O'nu tutanlar tarafndan yrtlen propoganda'nin tesirini grmek
icap eder. Bu propoganda Iran'da ve eski Sasani eyaletlerinde. mesela
Irak'ta ba arya ula t . Burada gelene e gre iktidar n irsi olarak el
deitirmesi makbul idi.

Btn bu mslman dnyas zerinde etkilerini gsteren eleman-


(114) lar dnda Osman devrinde bir nokta a ka helirtilmelidir: lk msl-
man deniz seferleri. Her ne kadar kara seferleri, 651 y lnda len Yezd-
cerd devrinde Do u Iran'a, Ermenistan'a, Kuzey Afrika'da frikiye
(bugnk Tunus) ye yap ldlysa da bunlar nandut oldu ve hemen fiilen
651 yl nda durdu. Aksine Suriye valisi Muaviye ve Adbullah Ibn Sarh
tarafndan deniz seferlerine ba lanld : 649 da Kbrs istila ve fethedildi.
Ksa sre sonra Sicilya k ylarna bir g a z v e y e kld . Nihayet
655 de bir Arap filosu Bizans filosuna Likya k ylar nda ba ar sa l-
yordu. Bedevi olan Araplar iin deniz mehul bir eydi. Hayret edile-
cek bir ey varsa Araplar n buna atlmas ve ba ar sa lamasdr. Kabul
edilmek gerekir ki bu i te Suriyeliler tarafndan yard m grdler. Fa-
kat Bizans hakimiyeti Akdenizde kayboluyor ve ba ar mslman-
lara yeni ufuklar a yordu: Bu stnlk olmadan ne bat ya do ru s-
ratli bir a l ve ne de Akdenizde Araplar taraf ndan deniz trafi ine
hakimiyet mmkn olurdu. yle grnyor ki Bizans ticaretinin himayesi
altnda ezilen Suriyeliler bu deniz seferlerine kendi menfaatleri ynn-
den Araplar iterek ilk faydalananlar oldular. Ne olursa olsun, Henri
Pirenne'i, antik dnya birli inin sonu hakk nda gr lerini tamamiyle
benimsememekle birlikte, Akdenizde k y lkelerinin ekonomik hayat
artlarn deitiren yeni de i ikliklere tank olmamz fikri ile payla-
abiliriz. 655 y lnda henz bu noktaya ula lmamtr. Fakat hareket
balamtr.

Bununla beraber, Osman'a kar muhalefet byyor ve organize


oluyordu. Bunlar merkez olarak Ay e'nin hareket etti i Mekke'yi se-
mi , Ali (Ay e'ye d man oldu u halde) ve Hz.Muhammed'in eski ar-
(115) kadalar Talha ve Zleyr de bu muhalefette yer alm t . Durum
ay mddetle kark kald . Nisandan Haziran 656 ya kadar Osman
,

98
ba kaldranlar vaitlerle yat trmay baaryor ve halbuki belli ba l
muterizler halifeye kar dorudan do ruya ileri at lmadan sakm-
yorlard. Fakat halifenin, M sr valisine kendisini istemeyenlere kar
ars ve bir Msrlnn katli, askerlerin iddetli reaksiyonunu do urdu
ki 17 Haziran 656 da Osman' n evini basarak, O'nu Kur'an okurken
ldrmelerini sonulad .
Bylece hilafet tarihinde a r basan bir rnek yarat lm oldu. Ye
siyasi nedenle ldrme adetlere girmi , halifenin ahs artk ahlaki ve
dini hrmetten yararlanm yordu. Bundan baka, Emeviler kendilerin-
den birinin ldrlmesinin intikam n almak istiyecekler ve bunun iin
frsat aray p bulmakta da ge kalm yacaklardr.

E- AL'NN HALIFELI I
Osman'n katledildii gn, Ali bn EM Talib Medinede halife ilan
edildi. Hz.Peygamberin lmnden beri arzu etti i iktidara gei , g
koullar altnda oluyordu. Gelen geen olaylar onun i ine ok yarad-
ndan, hemen bu i lerin sulusu de ilse bile te vikisinin Ali oldu u
szler' ortaya kt . Dostlar Talha ve Zbeyr kendisinden ayrlarak
Mekke'de Aye'ye kat ldlar. Emeviler grubu, ba larnda Muaviye
bn Ebi Siifyan oldu u halde sulular n cezaland rlmas m istedi. Ali
bu iste i yerine getirmedi. Ona kar , Osman'n lm ile ok ey kay-
beden Kureyliler de cephe ald lar. Medineli dindarlar, bir dn ya-
parak Osman'n katlini bir dini kfr sayarak Ali'nin sorumlu oldu u-
nu nk bundan yararland n kabul ediyorlard.
Yalnz dmanlar vard denemez: Onun lehinde peygamber aile-
sine sadk eski mslmanlar pozisyon ald lar. Aye'nin dmanlar da
ayn ekilde. Ve Basra, Ki:de ve Fustat gibi ehirler Osman n tayin
etti i sonra birliklerin defetti i valilerden kurtularak tam deste ini (116)
salad Fakat Ali'nin gerek bir devlet ba kan olmasnn ispatlanmas
gerekirdi: Hz.Peygamberle olan ili kilerinden tr dini alanda bu ileri
srlebilirse de siyasi gr , ince dnrl ii ve sebatl bir karakteri
eksikti. Hz.Muhammed bunu bilerek ona Ebu Bekir, mer ve hatta bir
kandan sonra yer verir. Ve yine O'nu askeri cesaretinden dolay tak-
dir ederdi. Peygamberin sa lnda ikinci derecedeki grev grev-
lendirildi.
lk muhalefet gsterisi Talha, Zbeyr ve Aye'nin eseri oldu. Bas-
ra'ya giderek bu ehri kendi lehlerine ekip Ali'ye kar evirmek iste-
,

diler. te yandan Ali Medine'de hi bir destek bulmay nca Kfe'ye

99
gitti. Artk ne Mekke ne Medine Islam Devleti'nin ba kenti olmyacak-
tr. Kfe halk nn deste i ile Ali, dmanlarma kar ba arl bir sava
yapt . Buna Cemel Olay denir (Ekim 656). Bu mslmanlar aras nda
ilk sivil sava tr. Talha ve Zbeyr burada hayatlar n kaybettiler. Ay e
hapsedilerek Mekke'ye gnderildi. Buradan lmne kadar (678) hi
bir yere ayr lmad .
Fakat Ali Irak'a hakimdi; Arabistan ve M sr tarafs z kalyordu.
Muaviye'nin bulunduu Suriye ise kendisine kar idi. Muaviye burada,
mer'in lmnden beri valilik yap yordu, kendisine sad k ve iyi e itim-
li ordusu ile kuvvetli bir durum kazanm t . Ali'yi dmaalarma kar
getiren Basra'daki eki me s rasnda o tarafs z kalp onlarn bertaraf
edilmeler den sonra, yeniden Osman' n ldrlmesi iinde adaletin ye-
rine getirilmesini istedi. Halife yeni bir Suriye valisi atad nda Mua-
viye yerini brakmay reddetti. Ali onu ak l yoluna getirmek iin,
birliklerinin ba nda Suriye'ye hareket etti. 657 bahar nda iki ordu
Sffin'de kar kar ya geldiler. Ali'nin sava kazanacak' s rada, Mua-
viye'nin taraftar Amr b. As Kur'an sahifelerini askerlerinin m zraklar-
(117) n n ularna takdrarak bylece silahlara de il Allah'a i i havale ettik-
lerini tefhin etti. Ali taraftarlar halifeyi bir inittareke yapmaya ve son-
ra bir hakeme gitmeye ittiler. Ali ancak tarafs z olan salim bir hkme
varr kanaati ile Ebu Musa'y tayin ederken Muaviye, mahir ve kurnaz
bir ahsiyet olan sad k partizan Msr valisi Amr' tayin etti.
Hakem i ini kabul etmek suretiyle Ali kendisini d nerek halife-
lik imtiyazlarn terkediyordm stelik bir k sm taraftarlar , ancak
Allah kelann olan Kur'an' n hakem olaca n , insan hakemli inden ge-
lecek karar tanmyacaklar n ileri srdler. Ali'ye kar isyan ettiler.
Ali onlarla sava mak zorunda kald . Nihayet bu isyan zerine halifeyi
terkederek ekildiler: Bunlar H a r i e i ismi alt nda bilinir. Bunlar s-
lamda i a'nn ilk kaynadr ve daha sonra bir ok defalar ve bir ok
yerde nemli bir politik rol oynad lar.
Hakemlik gr meleri 658 Oca nda Ezruh (bugnk rdn'de)
cereyan etti. Bu hakemli in bize nakli o kadar e itli ve birbirine z t-
tr ki muhtevan n nasl cereyan etti ini bilmek ok zordur. Fakat uras
kesindir ki, hakemler 656 dan beri cereyan eden olaylar Ali'nin mesu-
liyetine yklyerek hatta O'nu halifelikten d rdler. Durum ne olur-
sa olsun burada Muaviye halife tayin edilmedi. Fakat o fiilen halife gibi
hareket etti.
Daha sonra Ali Dicle zerinde Nehrevan'a dnerek burada Harici-
leri kanl bir ekilde ezerken, Muaviye de Ali taraf ndan atanan M sr

100
(118) valisini yenerek buray Amr'a teslim ediyor ve Irak zerine ak nlar
yapp Hicaz' kontrol altna alyordu. 660 maysnda Muaviye Kuds'te
kendisine ba l olanlar tarafndan tantanal bir ekilde halife ilan edi-
liyordu. Kendi sahas nn gittike darald ual gren Ali Suriye'ye kar
amansz bir aklla hazrland bir srada 661 de Kfe'de Osman' n l-
drlmesi ve Haricilerin ezilmesinin h zn almak isteyen bir harici
gen tarafndan ldrlikyordu.
Ali'nin hilafeti tam bix baarszlkt. Ama lmnn ertesinde, bir
parti te kil edilerek ( i a ) bunda inananlarn Peygamber'e kar mistik
bir imnla Ali'nin ilahla trlm bir ekilde kart grlr. Bylece
nce gasbedici Ernevilere bunlardan sonra Abbasilere kar bir kavga
espirisi de karktr. O halde Ali islmda belli bal iki ayrlan hareke-
tinin kayna dr: Haricilik ve iilik . Nerede Peygamber ta-
rafndan istenen Islam Dnyas birlii?

101
III. BLM (119)
EMEVLER:
ARAP MPARATORLUU

Doksan yl boyunca (661-750) slam dnyas n idare eden Emevi


slalesinin kurucusu Muaviye'nin iktidara k yle ackl koullar
altnda oluyordu ki durumu yeniden gzden geirme areleri do uyor-
du. En bata gelen i lerden biri ay rc hareketler, sivil sava , bedevile-
rin memnuniyetsizli i ve idarede merkeziyetsizli in kuvvetle kstla-
d halifelik otoritesini sa lamakt. Bu Muaviyenin ve muakkiplerinin
ii oldu: Aksiyonuyla Peygamber ve ilk iki halife taraf ndan tevdi edi-
len teokratik devleti, Arap aristokrasisi ve onun ba rnda Emevilerin
oynad esas rol ile bir dnyevi devlet haline getirmek oldu. Bununla
beraber devletin temelinde yatan dini prensipler inkar edilmiyordu.

Daha sonra gelen Arap tarihileri Emevi slalesi hakk nda sert
yargya sahiplerdi. Bu sertlik esasta maksatl dr. Zira Abbasiler dev-
rinde yazdklar iin bunlar katlayp, tekileri yermeleri gerekmiti.
Tarihi ve nakilciler bazen ok geni lde, Emevi sultanlar nn hali-
fe nvann reddederek kk grm ler (mer II hari). Onlara me-
lik nvan vermekle kendi gzlerinde ve Abbasiler yan nda Emevilerin
hilafete layk olmadklarn ve hakimiyetlerinin gasbedilmi bir delil
olarak tarihten silinmesini gstermi lerdir.
Zaman iinde hakl grlebilecek bu a r tavr, baz Avrupal (122)
orientalistler tarafndan Emevi slalesine a r ltuf gsterilerek revi-
ze edildi. Emevi imparatorlu una bugn mtereken kulland mz
"A Top imparatorluk' u" tabirini ald mz- Julius Wellhausen.
Muaviye ve muakkiplerine kolayca hak ve itibarlar n verirken dikkate
deer almalar, monografileri ile Henri Lammens, vard sonularda
slam aleyhtar olmas rol oynuyor. O halde gere i ortaya atmaya a-
lmak gerekir. Fakat eksen metin ve vesikalar bir tarafa ynelmitir.

102
-DM iffl1110Oiii....a.11W

v;
o y

KAA

o Httr t
14L (fLA 5 A iv
ra
Lmdf," t s

ICer Vas j
<1 e lige .0%
{ara 1< 1
.

YEM EN
o .sana

ilczella 2, inev/ic o .N` nem nde iisk rm? yaythf (661-75.


0)
A- YENI S YAS YNELM ve IDARENIN GJLUKLER
Ezruh anla mas bizatihi ortadaki siyasi izgiyi de itirmiyordu:
Tesbit edilen hakemlerin fikrine mracaat byk politik meselelerde,
hatta halife seiminde belli mslman e rafm vaziyet ald yksek
rol muhafaza ediyordu. Yeni olan ey, hakem 1e r i n daha nce se-
ilen halifenin mesul ve sulu olmas n ilan etmeleridir: Burada do ru-
dan do ruya isl n dnyasnn birliini tehdit eden bir tehlike var.
Zaten bu tehlike Harieileri n, hakemi, Ali'nin karar reddetmeleri
ile hemen ortaya kmt . Bylece halifenin otoritesinin rann ro-
lnden yksek olup olmad meselesini bilmek ortaya kyordu. Ce-
vap evet olursa monar ik teokratik bir idareye, hay r olursa iktidarn
istikrarmn aleyhinde her trl bask ve mdahaleye kap ayordu.

1- MUAVIYE'N N REFORMLAR
(123) inde bulundu u ko ullar dolaysiyle, enerjik ve idare etmeye karar-
l olan Muaviye'nin, halifeli in stnl yolunu setiini gr-
mek hayreti mucip de ildir. Gerekte, e er islm siyasi bir gerileme, da-
ha sonra dini bir gerilemeden korumak gerekiyorsa cemaatin birli ini,
kumandann birlii ile elde etmeliydi. Bu noktadan hareketle bir sr
siyasi veriler birbirini s ralar. Her eyden nce, idarenin tek merkezden
yneltilmesine verilen ncelik: Her ey halifey e ba ldr. Her ne
kadar eyalet valileri geni iktidara sahiplerse de emirlerine ald klar ve
icra ettikleri sultana ba ldrlar. Bu maksatla, Emevi halifeleri kendi-
lerine ba l olan ve dost ahsiyetlerle evrilidirler. Bylece Arap -
la has tabii ba lar tekrar ortaya kar. Yine nemli olan grevini yap-
maya muktedir bir merkezi idareye sahip olmak laz mdr. Bu idare
Mekke ve Medine'de ortaya kan ahsi rekabetler ve dahili kavgalar-
dan uzak olmaldr. Uzun mddet Suriye'de vali olan Muaviye Bizans
idaresinin stnliiiin benimsiyerek Suriyelilerin sempatisini kazand .
O'nun am' ba kent semesi bir srpriz de ildir. Bu seim muhafa-
zakr mslmanlarn her halde tasvibini kazanmad . nk onlarn g-
znde ancak Mekke ve Medine gibi kutsal ehirlerin bu rol korumas
lazmd . Muaviye, islm ncesi Arabistan ndaki gibi e r af ve kabi-
1 e ba kanlar rejimi ile mutlak otorite rejimi aras nda bir nevi yol bu-
larak bedevilerin deste inden faydalanmak iin onlara dayand . Esa-
sen bu yzdendir ki Halifeli in dini karekterinin bir k smnn
kaybolduu grnr. Halbuki kendilerinden yard m ve tasdik istenen
Araplarn gznde, onlar memnun eden ahsi otorite ykseldi. Impa-
ratorluu siyasi' olarak ynetmek iin, Muaviye am'da isti ari, bazen

103
icrai bir e y h 1 e r meclisi ( r a ), buna benzer eyalet valileri
yannda meclislerle, raya yard mc olan kabile temsilcileri (v u f d),
kararlarn alnmasnda ve icras nda Arap kabilelerinin r zas n birlikte
getiriyordu.
(124) Bu sistem halife iin tehlikeli olabilirdi. Fakat Muaviye Araplar
arasnda yle bir otorite ve prestijden yararlan yordu ki kabile
e y hleri aras nda en bata gelmekte grnmekle btn iktidar
deruhte ediyordu. Bu iktidar ya ahsen ya da mesela Ziyad Ibn Ebihi
gibi syrlm idareciler vas tasiyle temsil edilirdi. Nihayet iktidar n
devamn bilhassa halifeliin Emevilerde kalmas n salamak, rne i
yak n olan sivil harbi ve seim tehlikelerini nlemek iin Muaviye, h i
l a f e t in direkt olarak mirasla gemesi milessesesini ortaya koydu.
Fakat bu messese mslmanlarn duygularna uygun dmeyece in-
den, daha sonra model olarak kullan lan fakat zerinde bir ok de iik-
likler yaplan bir anla maya ba vurmay uygun grd. Kendisi o lu
Yezid'i ahsen veliaht tayin etti. Karar ra tarafndan tasdik
Sonra V u f d'un tasdi ine sunuldu. Bu dan ma (h e y a) hem msl-
manlar cemaatinin rey-ini (i c rn ) almay salyor ve e rafdan seimi
tasdik ettiriyor, hem de seilen ahsn otoritesini tanmak ve ona uymay
gerektiriyordu. Buna kar lk bylece seilen gerekte emir e 1-m -
minin idi.
Muaviye hilm ve siyasi incele i gibi vasflarm, en iyi ekilde kullan-
masn bildi. Bu sayede ve ii, Abbasi muhalefetine ra men en byk
Islam halifelerinden say ld . Imparatorlu u esnasnda sullru temin etti.
Hatta Ali taraftarlar nn kuvvetli durumlar bulunan hareketli Irak'ta
bile. Ali ve Fatma'n n byk o lu olan Hasan' kurnazca halifelik-
ten vazgemek iin ikna etmeyi ba ard : iilere baklrsa Muaviye Ha-
san ile yapt anlamann ko ullarn inedi ve sonra da onu hapse at-
trd . S u nniler e gre Hasan Muaviye ile gr n , kendisini a a
(125) grdnden boyun e mi ve halifelikten vazgemi tir. byle olmakla
beraber ia ortadan kalkm deildi. Haricili e gelince, bilhassa
Muaviye'nin lmnden sonra son derece tehdit edici oldu u ortaya
kt .

2 I ANLAMAZLIKLAR
Muaviye'nin hkmdarlndan sonra Emevi slalesi yetmi yl
daha srd. Kurucusu tarafndan alman bir ok tedbirlere ra men,
sakin bir varl k srdrmesi iin ok ey gerekti. Aksine olarak, nisbeten
sakin devirlerle ayr lm son derece kark devirlere ahit olunur. Ay-

104
madara girmeden Muaviye'nin drt selefinin devirleri: Yezid (680-683),
Muaviye II (683-684), Mervan (684-685) ve Abdidmelik (685-705)
i , harici ve k a y s i'lerin imparatorlu u titreten isyanlar ile
tannr. Abdlmelik, Irak valisi Haccac tarafndan yardm edilerek da-
lan bir idareyi dzene koymay ve bar salamay baard. Ayrca
birok dahili reformlar n faili oldu. Velid (705-715), Sleyman (715-717)
ve mer bn Abdalaziz (II.mer 717-720) devrinde imparatorluk bir
bar devri ya ad . Yeniden Yezid H. (720-724) devrinde durum kart.
Hiam b. Abdflmelik (724-744)'in yirmi y llk devir, 744-750 yllar
arasndaki imparatorlu un anarik devri ve arkas ndan yklmasndan
nce son parlak devrini te kil eder.
tizal (schisme), ayr lma ve isyanlara kar savama, imparator-
lua yeni topraklar katmak iin Muaviye taraf ndan balanan esere (126)
devam etmek laz md. Yani hem halifenin otoritesini salamlatrmak
hem de eyalet valilerine, bunlar bamsz ekilde hareket ettirmeden
bir otonomi ve geni selahiyetler vermek. Bundan ba ka merkezi idareyi
kkl bir ekilde organize etmek, fethedilen topraklar sorununu bir d-
zene sokmak, vergi alnak, Araplar iin yeni sosyal ve ekonomik prob-
lemlere are bulmak gerekti.
Belli ba l ilk tehditler i ve hariciler tarafndan geldi. Her
ikisi bilhassa rak'da kuvvetli idiler: Muaviye, Ziyad bn Ebihi (babas
mehul)'nin ahsnda bir yardmc buldu. bu adamn sertli i zalimlie
varyordu. 665'de Basra'ya vali tayin edildi. Basra'hlara, bilhassa bu
ilde nfuzlu olan hariciler e, birka n ldrerek, sert tedbirlerle
kendisini kabul ettirdi. 671'de haricileri n, zellikle iilerin
halifeye d man olduklar Kfe ehrinin de valilii verildi. Burada da
Ziyad, bir nevi adaletli hareket espirisi gstererek, ok sert davrand :
Bu cmlerlen olarak ldrd kimselerin ailelerine yard m etmeye de-
vam ediyordu. Ayn zamanda a a Irak'n ekonomik hayat n dzeltti
ki bu blge Muaviye'nin lmne kadar bir mamur devir tand. Zira,
Ziyad'tan sonra o lu Ubeydullah da aynen babas nn politikasna devam
etti.
Bu takip edilen sert politika, i ve hariciler nezdinde bir mu-
halefet do urmaya yarad . 680 de Yezid'in tahta k esnasnda,
Abdullah bn Zbeyr ve Ali'nin ikinci o lu Hseyin'in yeni halifeyi
tanmlamalar yznden bir isyan patlad . Kule iileri tarafndan a-
rlan Hseyin halife ilan edildi ve kk bir orduyla bu ehre girme-
ye alt. Kerbela civarnda (Kfe'nin gneyinde) Ubeydullah tara-
fndan 10 Ekim 680 (10 Muharrem 61)'de evrilerek Hseyin ve yak n-

105
(127) lar katledildiler: Bundan sonra iilerin urunda lenler de oldu
ve bugnden itibaren her y l 10 Muharrem ler iin bir matem gn
olarak kald .
Kerbeldan sonra, birtak m iller Emevilere ba landlar, T a v-
v abin denilen bir k sm Irak ve el-Cezire (Suriye'nin kuzey do usu)
de bir isyan hareketine te ebbs ettiler. Fakat en son da ezildiler (Ocak
685). Daha nemli bir baka isyan, ayn blgede bir az sonra Muhtar
tarafndan karld. Muhtar evresinde hem memnun olmayan Ali
taraftarlar n hem Umeyyelere d man olan byk aileleri hem de
M e v ali 'y i toplad . Bir mddet iin Kfe'de devlete benzer bir ey
ortaya kard. ok otoriter ve ok zalim oldu undan bir ksm taraf-
tarlar tarafndan terkedildi. Nihayet Ubeydullah taraf ndan Nisan
687'de yenilerek ldrld. Muhtar n sahte-devleti mddetince, Ali'nin
kk olu Muhammed bn el-Hanefiye, onun lehinde bir ey syle-
mekten saknd. Yenilgisinden sonra da Abdulmelik'i halife tan d.
Bundan sonra iilik 740 ylna kadar a k olarak kendini gstermedi.
Hiam'm halifeliinde Irak'ta birok ba kaldrma te ebbsleri oldu.
Daha ciddi bir olay, 680 ylndan itibaren Yezid'in halifeli ini red-
deden ve Emir e 1- Mminin olarak Hicaz'da tan nan Abdullah
bn Zbeyr'i bast rmak iidir. Bu isyan gerek halde, teden beri Eme-
vilere d man kuzey kabileleri (Kaysiler) ile hanedana sad k gney
kabileleri (Kelbi ve Yemen'i) aras ndaki kavgann bir sahnesidir. Me-
dine'de Yezid'in birlikleri tarafndan saldrya urayan bn Zbeyr
680 Austosta Mekke'ye gitti ki buras da kuatld . Yezid'in lm
aknlar kesintiye u ratt ve Emeviler nezdinde ksa bir anar i sahne-
sine sebep oldu. Zira o lu ve sonrakiler, Muaviye II. birka hafta sonun-
da ldler. Medineliler Zbeyr'i halife ilan ederken Suriye'de kabileler
arasnda rekabet gn na kyordu. Kaysiler, bn Zbeyr'i kabul et-
tirmeye alrken Onun Suriye'ye gelip kendisini halife ilan ettirmesini
(128) istiyorlard ki bunu reddetti ve muhtemelen ba arszlna sebep ol-
du. Yemeniler kendi ynlerinden, Emevilerin kk bir dalndan olan
Mervan lin el-Hakem'i halife seerek Kaysilere stn geliyorlard .
Mervan'n bu zaman ancak Suriye ve Msr zerinde hakimiyeti vard .
Ksa hkiimdarl srasnda birbiri arkas bir sr arp malar oldu.
O Kaysileri kendine balamaya ve Arap kabileleri aras nda denge kur-
maya alt. Emevilerin en byk hakimlerinden biri olan o lu Abdl-
melik, bn el-Zbeyr'in yenilmesi ve lmnden (692) sonra Irak'ta
ona bal olarak isyan edenleri ezdikten sonra imparatorlu un birlik
ve barn temin etti. Bu olay kesin olarak Medine ve Mekke'nin poli-
tik rolne bir son vermi oldu.

106
Geriye Haricilerin muhalefeti kal r. Ezruh'taki h ak e mli i
reddetmelerinin sonucu, ha r i c il e r, byk bir gnah i leyen imama
kar bakaldrmay, Kurey kabilesinden olsun olmasn bakanlarn
serbeste scmelerini mminlerin hakk olduunu aklyordu.
Nehrevan katliam ndan sonra geici olarak bast rlan h a r i c ilik
hareketi nce yaln zca dini daha sonra anar ik ekilleriyle, rak'da bir-
ok defalar ortaya karak, gittike siyasi bir hal ald. Anarik ynelim-
beri onlar birok ksma ayrarak herbiri bir tak m isyanlarla ortaya
kt . Huzistan'da Sufriye sonra daha tehlikeli olan, hareketlerini on
ylda Huzistan, Fars ve Kirman'a yayan Az a r i k a'da Basra'da:
Haccac'n mdahelesi A z a r i k a frkasnn da katlmasiyle 700 y-
lnda isyann sonunu getirdi. H a r i cil erin bir di er dal Na c a
d t Arabistanda, 682'de Yemame'de ortaya kt ve bn Zbeyr'i
destekledi. Sonra onu b rakarak Do u Arabistanda (Bahrayn, Uman)
ve Yemen'de yerle tiler. Kendi ilerindeki ayr lmlardan dolay ortadan
silindiler. Bir ba ka H a r i c i ayaklanmas , a bi b e y e, 695 y lnda (129)
Klfe blgesinde cereyan etti: K sa zamanda bo uldu. a b f b i y e
orijinal bir grn tar: mameti-cemaatin dini ba kanln- muhte-
melen, muktedir olan bir bayana verilmesinin de me ru oldu una iti-
bar eder.
Emevi halifeliinin senuna kadar, Haricilerin bitmeyen isyanlar
devam ederek dinasti iin devaml bir tehlike te kil ettiler. Zay flamas
zrinde phesiz tesisleri oldu. Bu isyanlardan sonuncusu, b a d i-
1 eri n, 747'de Hadramavt'da oldu ve Hicaz'a Yemen'e yay ld. Hicaz'da
isyan edenler Mekke ve Medine'yi ele geirdiler. Yenildikten sonra da-
ldlar. Bir ksm kuzey Afrikaya gittiler. Buraya kendilerinden nce
baka hariciler gelmi ti. Alkanlklar olduu zere Emevilere
kar ayaklanmalar kardlar.
Nasl Muaviye, Ziyad'n ahsnda halifeliin Irak'ta otoritesini
sahyacak muktedir insan bulduysa Abdulmelik ve o lu Yusuf, Irak
valisi olan Haccac 'bn Yusuf gibi muktedir bir insan Suriye ordusunun
yardm ile kanl bir bastrma sonunda, halifenin iktidar na hrmeti
kabul ettirmeyi elde etti: 120.000 l ve 80.000 yaral dan bahsedilir.
Rakamlar belki a rdr. Fakat hareketin sertli ine tanklk eder. p-
hesiz i i yazarlar ve Abbasiler ona ate pskrr. Ama Haccc idare-
cilik grevini yapmas n bildi. Emevi halifeleri, i glkler yznden,
eitli Arap kabilelerinin aras nda oynayarak, dolambal yollardan
desteklerini almaya mecbur oldular. Bylece durumu a rlatran ho-
nutsuzluklar do urdular. Dinastinin sonu, H a r i c , i f isyanlarn

107
ortaya kmasyla ve Arap kabileleri aras ndaki kav galar bunlara ila-
yeten. Haimilerin entrikalar ve Mevalilerin istekleri ile belirlendi. Eme-
vi slalesi bunlara dayanamiyacakt .

B- IKINCI ISLAM F OTUHATI

(130) Tuhaf grlen bir ey varsa o da, dramatik ko ullar altnda olan
Emevi halifelerinin, Araplar Atlantikten Orta Asya'ya ve Indus neh-
rine kadar gtren ikinci ftthatn kaynanda olmasdr. Fakat u-
rasna kaydetmek uygundur ki bu a a yukar iki safhada yryen ya-
yl bir taraftan Muaviye, di er taraftan Abeliilmelik ve Velid'in
kmdarlklar devrinde, skunet safhas nda meydana geldi.
Bundan baka, Abbasiler devri yazarlar ne yazarsa yazs nlar, din-
sizlik hatta m riklikle itham edilen Muaviye ve halefleri dini faktr
hi ihmal etmediler. Hatta bunu me guliyetlerinin birinci s rasn igal
eden Islm ftnhat iin Araplar tevik etmeye kullandlar. Bilhassa
Bizans'a kar savalar, kutsal sava eklinde gsterilebildi. Ve byle-
ce halifeler, yaln z dardaki kfirlere kar de il, i rakiplerine kar
kendilerini islmn ampiyonu gsterdiler.
Arap aknlar ynde yap ld : stanbul ve kk Asya, Kuzey
Afrika ve spanya, Orta Asya.

1- STANBUL'A KAR I AKINLAR


Araplar Suriye'yi zaptetmelerinden bu yana kendine zg Bizans
dnyasnn snrna yerlemi bulunuyorlard . Bu snr, hatr saylr
bir engelle belirlenmiti: Toros da lar Mslmanlar, yzyllar boyunca
Anadolu platosu zerinde yerle meden mahrum ediyordu. phesiz
Bizans Eyaletlerine seferler oldu; fakat hibir zaman fetih sava haline
dn emediler. Aksine bu da larn hemen gneyine d en snrlar, zel-
likle Kilikya Bizanshlarla Araplar aras nda bir oyuncak idi. Hatta Mua-
viye'nin halefleri Toroslardan Kilikya ve Yukar Fratta Malatya'ya ka-
(131) dar snr izgisinde birok kaleler in a ettiler. Bylece Suriye ve Cezire
vilayetlerini muhafaza ettiler. Sonunda Araplar Kk Asya'da y er-
lemekten vaz getiler. Bu d man lkeye yaz seferleri (s av i f) denen
ganimet ele geirmeyi hedef alan seferler yapmakla yetindiler.

Bununla beraber, Grek mparatorunu hitkmdar olarak tan yan


Amanuslardaki yerle ik yar-bamsz bir kk topluluk olan Merdel-
lerin varl bir snr anla mazlna sebep oldu. Onlar Hristiyan, muh-
temelen monoteist idiler. C u r a c i m a da deniyordu. 666 y lnda Bi-

108
zans kayseri Merdeileri Suriye'deki Mslmanlara kar bir ak nda
kulland : Yenilip baz s lkelerine dndler. Baz s da Marunilerin
monofizit cemaatlerine kar tlar Merdeilerden korunmak iin, Mua iye
669 ylnda Irak'tan halk Kuzey Suriye ky lar na nakletti. Belki daha
nce de (662 veya 663) Greklerin fetih s rasnda glerinden bo alan
Suriye kylarna Iranhlar yerle tirdi. Merdeiler sorunu ILAbdl-
melik zamannda yeniden ortaya kt . Bu halife Justinyen II. ile onlar
hakknda bir anlama Yapt ve bar iinde ya amalarn taahht etti.
Fakat Velid I. zamannda, anlama bozuldu ve Merdeiler srliip
ldrldler ki bu da neseleye bir son vermi oldu.

678 ve 718 yllar aras nda Araplar tarafndan yrtlen e itli


muhasaralar, Bizans ehrinin prestijine, iyi korunmu kent hretine,
Suriye ve Msr'da yenil nesine ra men Kayser'in askerlerine bak lrsa
mslmanlar n, her eye ra men, nas l fetih heyecan ile ostuklarnu
belirler.

Istanbul ku atmalar bize Bizansl mverrih Theophane'm kroni-


ginde ve sonra e itli Arap yazarlar tarafndan nakledilmitir. M. (132)
Canard e itli metinlerin tenkidli analizini yapt . Istanbul'a kar bir
takm, 668-669'da isyan eden Ermeni komutan Saborios'u, Constans
ve Constantin IV. adl kayserlere kar desteklemeyi hedef alyordu. The-
ophane'a gre Istanbul'un ku atlmas vaki olmad ; halbuki Kitab
el-A iin ehrin kapsnda bir arp may tasvir ve mslman mca-
hitlerinden Ebu Eyyub Ensari'yi zikrediyor. Yaz herhalde efsanevidir.
Fakat Istanbul'un 1453'de Trkler taraf ndan alnmas zamannda bu
yaz kimliini kazand : Sultan II. Mehmet, Eyyub'un kal ntlarn bu-
larak, artk buraya onun ad n tayan mahallede muhte em bir trbe
in a etti.

Ikinci seri aknlar 674'den 680'e kadar sren yedi y l boyunca vu-
kubuldu. Theophane'a gre Izmit de kaim, Arap filosu her y l ilkba-
harda Istanbul'u almak iin te ebbslerde bulundu. te bu s ralarda-
dr ki Bizanshlar Suriye'den bir gmen taraf ndan getirilen usulle
greguar ate ini ilk kez kullandlar. Bu aknlardan az nce Araplar Ege-
deki adalara ve Do u Akdenize aknlar yaptlar: Rodos 672 ve 673 y l-
larnda geici olarak i gal edildi. Yeniden 717-718'de al nd . 674'de
Girit'e kar ve hatta Sicilya'ya bir ak n oldu.

Istanbul'un nc ve son ku atmas (XIV. yzy ln sonunda Os-


manl padi ah Beyazd L e kadar mslmanlar taraf ndan yaplan so-
nuncu) a ustos 716'dan eyll 717'ye kadar srd. Halife Sleyman

109
tarafndan emrolunan karde i Mesleme tarafndan yrtlen sefer,
Bizans taht ndaki eki melerden yararlanmak hedefini ta yordu. Bu,
Anadolu'yu geerken, orada teon saurien ile pazarl klardan ve ona
desteklerini temin ettikten sonra mslmanlar n bu i iin kazand
kolayl izah edebilir. Bir yandan Theophane te yandan Kitab el-q1-
yrn olaylar ve yorumlar zerine mtenakzdr. Bununla u sonu k-
yor ki, Araplar Istanbul'u gerekten kara ve denizden ku atmaya ba-
(133) lad lar ama Leon'un Bizans kaysleri oldu unu grnce geri dndler.
Nihayet yeni halife H.mer, Meslemeye Suriye'ye dnmesini emretti.
Bu akmdan sonra bir takm hikayeler Mesleme'nin Istanbul'a giri i,
ehirde bizzat bir cami in a etmesi v.s. ortaya kmtr. Bu menfi se-
ferler mslmanlar yan nda bir nevi melankoli b rakt . Belki buradan
mevzit (apocryphe) bir hadis do mutur: "Ne mutlu o hkmdara ve
ne mutlu o askerlere ki Istanbul'u fethedecekler". Trkler, Araplardan
yedi as r sonra onlar n ba aramad klarm yapacaklard r.

2- ORTA ASYA ve HINDISTAN'A AKINLAR


Iran'n kuzey-do u boylarnda, Horasan Eyaleti blgesine gre
Trk ve Iran olan Maverannehir (Transoxian) daki kfirlere kar ci-
hadlara s oluyordu. Daha gneydeki Afganistan 699-700 y llarnda
fethedildi. Birka yl sonra Horasan valisi Kuteybe !bn Mslim mahalli
gerillay gerek bir akn evirerek, s ras ile Tuharistan (705), So d ve
Buhara (706-709), Semerkant ve Harezm (710-712), Fer ana (713-714),
zaptetti. Ondan sonrakiler bir yandan imparatorlu un bu do u nok-
tasn tekil eden yeni mslman lkelerini Trk ak nlarna kar ko-
rumak, te yandan, zaten ok sr'atli olan, fethedilen topraklar hal-
kn islmlatrmak hedefini gdyorlard . zellikle Buhara ve Semer-
kant Orta Asya'da byk mslman merkezleri oldular.
Daha gneyde, Haccac' n akrabas Muhammed Ibn el-Kasim
710'da Belucistan ve tesini fethetti. 711-712'de Sind'i alarak Indus'a
ulat ; kuzeye do ru karak Pencap' n gneyini igal etti ve 713'de bir
(134) an iin islmm Hindistan'da uzand en uzak nokta olan Budizm'in
byk merkezi Multan' ald . Fakat islam aknlarna bu lkede devam
edilmedi. Ancak birka yzy l sonra tekrar ba lanld .

3- KUZEY AFR KA ve ISPANYA'NIN FETH


Msrn fethinin hemen ertesinde Araplar ak nlarna Cyrenaiqe
(Libya)e ynelttiler ve hatta 643'de Trablus'a ula tlar. 647'de Abdul-
lah bn Sad tarafndan bir sefer Gney Bizansa kar yrtld. Bizans

110
birlikleri yenildi, asilzade Gregoire, Sufetula (Sbeitla) yak nnda ld-
rld. Fakat Ibn Sad kuvvetli bir tazminat alarak geri ekildi. Onun
akn birok efsanenin do masna neden oldu. phesiz Araplar yan nda
Bizansllarn zaafiyetini ifa ederek, onlarda yeni ganimetler iin gazve
arzusunu uyand rd . Yine burada da Bizans dnyas na has dini mna-
kaalar Greklerin durumunu zay-flatmaya yard m etti, kald ki Berberi
kabileleri artsz bir itaate tan klk etmiyorlard .
kinci bir Arap ak n herhalde 660-663 y llarna do ru oldu. Fakat
Ukba bin Nafi'nin 670 ylnda idare ettii akn kesin sonu ald : Bu Kay-
ravan'da devaml bir karargahn kurulmasn do urdu. Bu karargah
Msr yolunu korumak ve gney frikya ve Avras berberilerine kar bir
s olmaya tahsis edilmi tir. Tabii o zaman mslmanlar fiilen lkeyi
igal etmediklerinden ve Berberi kabileler boyun e me niyeti gsterme-
diklerinden, yeni bir eyaletin te kili konu deildi.
Ukba bir mddet gzden d tkten sonra yeniden 681'de bat ya do-
ru byk bir sefer 'yapt . Atlantik'e ula t mi? Bu kesin olarak spat-
lanmamtr. IX. yzyl Arap tarihilerini takip etmekten sak nmaldr.
nk Ukba'nn a n geni lde methettiler. Ayn ekilde Berberi
efi Kuseyla'nn ahsiyeti ve tam tesiri hakk nda da sa lam bilgilere
ulalmam . Belki nceleri Araplar n dostu olan Kuseyla onlara kar
dnerek B skra'da mthi bir yenilgiye uratt ki burada 683'de Ukba
can verdi. Bunun sonucu Araplar frikiya'y , hatta Trablusu bo altt-
lar. 686 ylnda yeniden bir i gal teebbs (Kuseyla'n n lmne ra-
men) baarsz oldu.
Ancak on y l sonradr ki kesin sonuca gtren sefer yap ld : 695' (135)
de Kartaca mslmanlar n eline geti. Fakat Bizansl lar tarafndan tek-
rar al nd . te yandan Avras Berberileri birok efsaneye ad kar an
Kahina adl bir kadnn idaresi altnda Araplara kar baar kazand-
lar. Bununla beraber 698'de Araplar tekrar geldiler, Kartaca'y aldlar
ve nihayet berberiler aras ndaki ayrhklardan yararlanarak Kahina'-
nn ordusunu dattlar ki kendisi de sava ta cann kaybetti (702).
Bu mslman zaferi zerinde ok duruldu. Birok yazarlar bn
Haldun'un ve daha sonralar E.F.Gautier in grne katlarak baar- s
nn yerle ik Berberilerle, gebe (nomade) Berberiler aras ndaki mu-
halefetten dolay olduunu kabul eder. Bu tez, kabile isimlerinin eti-
molojik tahlili zerine dayanr. Fakat W.Marais bu tezi cerh ve red-
detti. Gerekte, bugn hala biz Berberilerin mukavemeti (dayatmas )
hakknda iyi bilgi sahibi de iliz. nk yresel vnmeler zamanla

111
artt . Ne olursa olsun byle bir mukavemet vard . Yllar boyunca bu,
zellikle birok Berberi kabilelerinin Emevilere d man olan Harici
doktorinine girmeleriyle ifadesini buldu.
Ifrikiya'nn yeni valisi Musa !bn Nusayr 705 ve 708 y llar aras
Arap saldrsn Atlanti e kadar iletti, islamiyete merkezdeki ve gney
Maribdeki kabileleri ve ayrca Hristiyan ve Yahudileri sert usullerle
itaat ettirdi. 710 Temmuzunda Ispanya'ya az sren bir ak n oldu, fa-
kat Nisan veya Mays 711'dedir ki Musa bn Nusayr'n azad edilmi ber-
beri klesi, Tanca valisi Tark bn Ziyad, Ispanya'ya geti. Belki O,
(136) rakibi Tuleytula kral ilan edilen Rodrik'e kar savata olan Vizigot
kral Akhila tarafndan a rlmt. Birliklerinin ba nda Tark sr'atle
Kurtuba'y sonra Tuleytula (Ekim-Kas m 711)'y i gal etti. Bunu ta-
kip eden on yl iinde Ispanya'n n byk ekseriyeti mslmanlarn eli-
ne geti. Fetih, Vizigot monar isinin zayfl ve mahalli halkn muha-
lefetinin bulunmay ndan dolay kolay oldu. Ayrca Kurtuba ve Tu-
leytula'daki yahudiler onlar imha eden Vizigotlara tepki olarak ms-
lmanlara destek oldular.
Mslman fetihleri, Berberilerin iti i altnda, kuzeye doru yoluna
devam etti: Biliniyor ki mslman birlikleri Fransa'da Gaulle blge-
sine girdiler, gneyi i gal ettiler ve 732'de Poitiers'de durduruldular.
Bu gneye doru varan mslman yay lnn en u noktas oldu.

C- EMEV IMPARA.TORLU UNUN YNETIMI


I- MERKEZI HKMET VE EYAIETLER
Muaviye Suriye valisi oldu u zaman, eski Bizans idaresi'nin hiz-
metinin kymatini takdir ediyordu. Halife olduktan sonra ba ehri,
kendisi ile beraber fetihlerle buraya gelen Araplar ve nesillerden beri
ehirde ya ayan ve Hristiyan olanlar n bulundu u am ehrinde kurdu.
Idarenin e itli hizmetlerini yrtmek iin henz mslmanlar yeterli
olmadklar iin eski Bizansl memurlara tam bir ihtiyac vard . Bu yz-
den Greke resmi dil olarak kullan lmaya devam edildi. Mesela Herak-
lius devrinde Suriye'nin mali idarecisi bn Sarcun Muaviye zamannda
en nemli bir hizmet olan ordu ve maliyeyi iine alan, D i v an e 1-
C e y 'in bakan oldu. bn Sarcun'un belli bal yardmclar onun gibi
Hristiyan olduklar gibi, Hums valisi bn Utal da Hristiyan idi. Bu
idarede Hristiyan tesiri Yezid devrinde de devam etti.
(137) Fetihlerle, maliyenin ak llca ynetimi sayesinde gelirler ok artt .
Muaviye bundan faydalanarak askerin cretini iki kat na kard . Bu

112
da ta ra valilerinin otoritesi alt na kovdu u bedevi kabilelerinden kay-
nan alan orduyu kendisine ba lad . Valileri politikas na uygun ola-
rak en iyi ekilde seti ve bunlar n seimi ekseriyetle isabetli idi. Irak'ta
ve bilhassa ran'da vahim: mahalli aristokratlardan destek ald lar. Bu
kimselere imtiyazlar ve ayn zamada sosyal, ekonomik ve idari fonksi-
yonlar aynen brakld . slm Devletine balanan ran e raf msl-
manla ihtida etmekte gecikmedi. Bylece s ii ve Hatiei kar k-
l yerine sosyal nizama olan tercihlerini ifade ettiler.
Abdlmelik ile birlikte ilk byk de iiklikler ortaya kt . Bu de-
i ikliklerin nedeni eyaletlerde Araplar n ve ihtidalar sonucu msl-
manlarn say snr gittike a tmas idi. te yandan Abdlmelik halef-
lerine nazaran Bizans-H ristiyan tesirinde daha az kald . Bunun sonucu
olarak, H ristiyanlarla dizdize al an Arap-mslman memurlar idare-
nin Arapla nasna ve ayr ca Arap dilinin idare dili olmas na Suriye ve
Msr'da oldu u gibi Irak ve ran'da da imkan verdi.
Arapla mann bir ba ka tan : O zamana kadar kullan lan paralar,
Muaviye tarafndan darbedilen bir bak r para hari, Bizans ve Sasani
paralar idi. Abdlmelik devrinde 695'de ilk alt n para d i n a r (d e n a-
rius) ve ilk gm para dirhem (d r acil n e s) tamamen msl-
man paras olarak grlmeye ba lad . Bu paralar n k Bizansl laxla
bir anla mazln kmasna sebep oldu ki bunu deme arac olarak red-
dettiler.
VIII. yzyln banda imparatorluk dokuz eyalete blnm tii.
Sonra be valilikte topland : Irak- ra -Do u Arabistan (merkez: Kfe); (138)
Hicaz-Yemen-Orta Arabistan (Merkez: Medine); Cezire-Yukar Mezo-
potamya-Ermenistan-Kk Asya'nin do usu (merkez Musul); Ms r
(merkez: Fustat); Afrika- spanya (merkez: Kayravan). Suriye ve Filistin
do rudan do ruya am hkmetinin otoritesi alt ndad r. Emirler
byk bir muhtariyete sahiptir. Blgelerinin sivil ve askeri ynetiminin
sorumluluunu tarlar. Prensib olarak, mahalli ynetimin i lemesini
besleyen vergilerin toplanmas n temin ederler. Arta kalan, halifenin hazi-
nesine nakledilir. Fakat halife bu alanda suistimallerden korkarak ok
def'a do rudan do ruya kendine ba l bir vergi tahsildar (c m il veya
sahib e l-h a r e) tayin etmi tir. Valiler halife tarafndan tayin (ve
yeri geldike azil) edilmi lerdir. Onlar blgelerde halifenin ahsn temsil
ederler. Onungibi saray mabeyincileri, muhaf zlar v.s.
ye sahiptirler. Kendi adlar na blge eflerini ( (n i l), yerli gre v-
liler i, k ad lar tayin ederler. Kad lar s nf E nevilerin bir
buluudur: Kur'an zerinde al an ve d nen kimseler (Ii 1 e in a)

113
aras ndan toplanr. Kadlar n grevi Kur'a N' e hadis hkmlerine daya-
narak mslmanlara adaleti teslim etmektir. Kararlar , belirli mahke-
melerde yarg lanan gayri mslimlere tatbik edilmez. Ancak, bu, mslii ,
n kar m olduklar ilerde vaki olur. lk kadlar vas tasyle, manlr
mslman alimlerin en byk eserlerinden biri olan, h u k k ilmi
geliti.

Valiler kendi blgelerinde ordu k o m u t anlat l r da tayin


ederler. Ordu, Araplar gittike fetih topraklar zerinde yerle tike has-
sasiyetle toplanmtr. Cihad isteyen mteass plarn say s zamanla aza-
lr, bunlar, bilhassa Bizans s nr zerinde bulunurlar. Askerlerin geliri
(139) halifelere ve daha ok generallere gre de iir. Bu bazen, gerekte Eme-
viler devrinde ok az olan, kar klklar do urdu. Suriye'de Bizans as-
keri organizasyonunun ana hatlar muhafaza edildi. Bu organizasyon
eund ismini ald ve hem askeri hem mali bir blgeye tekabiil etti.

2 TOPRAK ve MALIYE
Osman'n halifelii srasnda ba layan topraklar n datlmas ha-
reketi geni lde Emeviler devrinde, eski sahipleri tarafndan terkedilen
topraklar (l toprak m e v a t), Bizans n e m p h y t ensi s'una benzer
olarak K a t i `a. (C oncession ferm e) sistemi ile, valilerin ve ha-
lifenin akraba ve yaknlarna verilmeye devam edildi. Bu da tma ii,
topra n belli bir mddet ekilmesi zo nnhum , vergilerin toplanmas ve
bunun devlet memurlarma verilmesini kaps yordu. Hepsi mslman olan
k a t i 'a sahipleri ve gayr-i mslimlerden toprak sat n alan Araplar an-
cak r dyorlard . Yava yava k a t i <a says byk lde artt
ve hkmet alnabilir-sat labilir gerek zel miilkiyetler halini alabil-
mesini engellemeyi bilemedi veya muktedir olamad . Bylece ba e-
hirde ve emsar da oturan toprak sahipleri, topraklar nn iletilmesini
yerli iftilere b rakarak byk araziler meydana getirdiler. Toprak sa-
hiplerinin o almas sonu olarak devletin esas gelir kaynaklar n c i z-
y e ile meydana getiren toprak vergisinin azalmas na yol at .

Bu iki vergi g a y r-i mslim halk zerine a r bir yk oluyordu:


Bu yzden VII. yzyln sonuna varmadan hayret edilecek derecede
Islmiyete giri ler oluyordu. Bu hareketi Abdulmelik ve ayn ekilde
Haccac durdurmaya al t . Bu muhtedile r, yani m ev al 1,
nazari olarak eski mslmanlar n haklarndan aynen yararlanacaklard ,
fakat Arap aristokrasisinin yeleri onlar daima daha a a seviyede tut.
maya altlar. Daha kts, mevali prensip olarak mslmanlar n
demekle ykml olduklar s ek at ve r vermekle kalmyor,

114
Emevilerin vergi memurlar meydana gelen de iiklikleri her zamanda
hesaba alnyordu. Bu mevalinin derin memnuniyetsizli ini dou-
rarak biro unun muhalefet hareketlerine ba llklarn tahrik etti.
stanbul nnde yenilgi, Arap filosunun tahribi gibi kritik anlarda (140)
mer bn Abdulziz (II.mer) mali reform ve toprak rejimi zerine bir
karar resmen ne retti. Bu karara gre m e v a ii, nceki mslmanlar
gibi r verecekler ve e i z y e d e n muaf tutulacaklard . Di er yan-
dan bara e, bundan byle sahibinin dinine b raklmaks zm ahsa de-
il topra a bal olacak. Bununla beraber bara ela ykml tutul-
mak istemeyen mevali topraklar n terkederek ehre gidip oturabi-
lecekti. Mevali orduya da girebildi. Asker maa lar ykseltilerek bir
blgeden dier blgeye gre de i en farklar tesviye edildi (toplamay
kolaylatrmak iin). Bundan ba ka hieri 100 ylndan (719) itibaren
zerinden h a r a e al nan topraklarn mlkiyet olarak di er mslman-
lara satlmas yasakland . Ancak icar edilebilecekti ki bu da topraklar
zerinde hat a e elde tutmay kolayla trr.
Nihayet II.Omer zimmiler hakk nda daha s k tedbirler alarak,
vergi ve resirrlere daha ok deme yaparak onlar belli bal mkellefler
yapt . Dahas II. mer bunlar sistematik olarak ynetimden uzakla -
trd ; bu da da lmalarma sebep oldu.
IL mer 'in reformlarm n sonucu, gelirlerin azalmas , giderlerin art-
mas ve imparatorlu un byk sayda halknn ho nutsuzlu u oldu. Ni-
hayet, Hi am'n halifeli i esnasnda Islam hukukunun temeli olan bir (141)
mali sistem ortaya kondu: H a r e vergisi topra a ba lanm , ahsa
balanmam tr; topraktan gelirin onda biri al nr fakat bu l hilytl-
mez ; zimmiler e i z y e der, mslmanlarsa Kur'an' n emretti i
vergileri verirler. Bu yeni sistem, her blgede valinin otoritesi alt nda y-
rtlen, topraklar n ..ay m ile tamamland .

Bylece m ahade edilir ki, el yordamiyle ve devaml deiiklikler-


le Islam hkmeti toprak problemin' zmeye al t . Daha sonra mali
meseleye el att ki bu o.,z, erkenden ve uzun b r sre iin Islam Dnyas -
nn en byk sorunlarndan biri oldu.

3 SOSYAL ve EKONOMIK HAYAT


Emevi halifeli i devrinde, Araplar n stnl itirazs z II. mer
devrine kadard r. Islam fatihleri halifenin dnyevi ve ruhani otoritesi
altnda yksek tabaka, bir nevi aristokrasi te kil ederler. Mslman
Araplar tercihli bir mali rejimden faydalan rlar. Yalnz onlar orduya gi-

115
rer, maa alr, yardm alr (pansiyon) ve ganimetlere kat lrlar. Top-
rak ve gelirleri onlara tahsis edilmi tir. Bu Araplar byk ksmiyle fet-
hedilen yerlerde mi oturuyorlar? Kesin veriler elde yoktur. VIII. yz-
yln banda Suriye ve Filistin'e yerle en Arap says yakla k 250.000
olarak zikredilir. Fetihden nce de bir k sm Arap tarafndan oturulan
bu blgenin, halifeli in merkezi oldu u iin zel bir cazibesi oldu u nruh-
temeldir. Her hali krda Araplar memur, asker, toprak sahibi, ehirli,
eyaletlerde az nlkta irili. Bu aznlk uzak eyaletlerde daha net idi.
Bu itibarle VII. yzy ln sonuna do ru e m s a r halk nn byk bir ke-
simini tekil ettikleri grnyor. S nr ehirleri e m s a r da mahalle
olarak, kuzey kabileleri gney kabilelerinden ayr lr ekilde farkedilebi-
lir halde yerlemi lerdir. Aralar ndaki rekabet deN,amh idi. Bilhassa
gney kabilelerinin i i 1 i e kar meylinin, bu rekabetler dini muha- ,
lefet eklini ald srada birok kar klklar vukubulmutur.

(142) Halkn ikinci unsuruna m e v a i te kil eder. Bunlar, grld gi-


bi, mslmanlarla ayn haklara kavu mak iin gayret sarfettilerse de
mslmanlar n reaksiyonuna u radlar. Mevalilerin ilkleri Arap-
larn k 1 e s i "e lien t" idiler; Arap de illerdi; imparatorluktaki e-
itli rklara mensup idiler. Arap olmamalar nedeni, uzun mddet onlar
ynetici unsur olmaktan engelliyen faktr idi. Bununla beraber ynetici
unsura girmeye al tlar. nceleri ehirlerde oturdular, e m s a r a gi-
derek aristokrasi ile onlar direkt ilikiye sokan meslekler ve grevler
igal ettiler. Say lar gittike artt . Fakat her zaman mali alanda olduu
gibi sosyal alanda da alak seviyede tutuldular. Yava , yava ho -
nutsuzluklarm ifade etmeye ba ladlar. Vali olan Haccac' n yapt gibi
bazen iddetli hareketlere maruz kalarak bir O oturduklar ehirleri
terke mecbur kald lar. Bu hareketler, bilhassa Irak'ta, onlar gibi, hk-
met tarafndan incitilen iilerle birlemelerine sebep oldu. Byle olun-
ca illik yalnz dini bir muhalefet olarak kalmad fakat Emevi sla-
lesine kar sosyal bir muhalefet de oldu. II.mer'in reformlar m e v a-
liyi memnun etmeyi, ekonomik, sosyal krizi -;zmeyi hedef al yordu.
Kt uyguland ndan fiilen ba arlmad . Fakat bu tedbirler mevali-
y i entegre etmek iin ilk ad m idi.
Himaye edilen zimmiler e gelince onlar bir mddet iin nisbe-
ten sakin bir hayat geirdiler. Hristiyanlar Abdhnelik ve Velid'in h-
kmda hklarna kadar, slm dinine mensup olmalar nedeniyle imtiyaz-
l bir durumda idiler. Muaviye'nin hanm Maysun aslen Hristiyand ve
yle kalmt ; bn Sarcun grevini kendi soyundan gelenlere devretti.
Muaviye'nin o lu Yezid genliini bn Sarcun'un o lu ve Hristiyan Ah-

116
tal ile geirdi. Muaviye, Urfa (Edesse) da deprem sonunda y klan kiliseyi
ina etti. Bu durum idarenin arapla masiyle VII. yzy l sonunda bozul- (143)
maya balad . Ve bilhassa, zimmilerin sert bir ekilde vergi ve
ift cizye dedikleri II. mer devrinde bu, ok geni olmayan, bir ihtida
hareketine sebep oldu.
Yahudiler kendilerine Kuds'e giri in yasak oldu unu grdler.
Fakat ba ka yerde iyi muamele grdler. Ayn ekilde mslman fatih-
lere yardm gtren Samariler iyilikle ilem grdler. Bununla beraber
Yezid onlara tahsis edilen vergi muafiyetini ilga etti.
Satn alnarak sava la veya gazve ile te kil edilen klel er devam-
l evrim gsteren bir s nf tekil ederler. Zira islm z a d etmeye te vik
eder. Az ad olan, eski sahibinin m e v 1 a 's olur. Arap e rafnn ve ta-
eirlerin Afrika, Orta Asya, do u ve kuzey-do u Avrupa esirleri iin fazla
para koymalar yznden kle ticareti h zla yaylr.
Emevi andan itibaren, Islm uygarl = niteliklerinden biri
olan bir olay ortaya kar: ehirlerin geli mesi, bu imparatorlu un idari
bir karakter ta masna ba ldr. Aslnda kamp yeri olan noktalar yava
yava her smftan halkn yerle tii hkmet merkezleri oluyor. Bu, c a
miin oynad role baldr, buras mminlerin ibadet iin topland k-
lar bir yer de il ayn zamanda siyasi nitelikte faaliyet yeridir. Nfusun
art kenar mahallelerinin do masiyle grnr. Geni lde g a y r-i
mslimlerin, bazen In ev alinin elinde ticari faaliyetler geli-
ir. Fakat ticaret trl vergilerle vergilendirilir: E yamn giri ve k
yol paras tara gmr v.s.. Bunlar devlet iin e itli gelirlerdir. Mes-
leklerin o u H ristiyan, yahudi himaye alt nda olanlarn elindedir.
Ekonomik hayat n esas tarm zerine kurulmu tur. Bilindii gibi (144)
Irak' n iki byk hakimi Ziyad ve Haccac dikkatlerini su yollar nn ba-
km zerine evirdiler; gayeleri hicret etmeye te ebbs eden iftileri
yerlerinde tutmakt . Fakat yle grnyor ki, iyi sulanm topraklar
Arap e raf tarafndan zaptedilmi , bu topraklar esirlere ektirilmi , hal-
buki eski iftiler Basra ve Ktlfe'ye ekilmi lerdir. Dier blgeler zerine
iyi bilgi almmamtr. Suriye'nin az de itii dnlebilir. Iran'da ileri
gelenler yerlerinde kalm lar ve idare ile birle erek yle bir ekilde hare-
ket etmi lerdir ki ya ama artlar mahalli iftilerin aksine ktle me-
mitir. Msr'da papiruslara gre smrme sistemi, birka kk de i-
iklikle Bizans sistemi zerine kopye edilmi tir. 730 ylndan sonra Emevi
mparatorlu unu sarsan gayr- memnunlarn hareketleri ekonomik ne-
denlere ba lanmadan izah edilemez. Bu nedenler dini ve sosyal =ha-
lefetleri gittike kuvvetlendirdi.

117
E er Emevi mparatorluu Arap mparatorlu u olarak nitelendiy-
se bu onun Araplarn stnln yalnz Trkistan'dan Atlantik'e
kadar yaylan ok geni topraklar zerinde yay lmakla kalmayp bilhas-
sa hkmetin Arap niteliini ve slam ncesi Arap gelene ini devam et-
tirmesindedir. Ayrca bu imparatorluk Arap dilini, dinin dili olmas ya-
(145) nda idare dili olarak m terek dil eklinde gelitirmeye alt . Bunun-
la beraber mahalli diller varlklarn korudular: Silryanice, Aramca,
)(Imanca, Pehlevice, Berberice, Latince kendi blgelerinde byk rol
oynar. Kar lkl olarak Araplar yabanc uygarlklarla temas sonucu
yeni ufuklar hissederler. Bu temaslar henz eski edebi ve hatta siyasi
ananeneyi de itirecek derinlikte de ildir. Mamafih kltrl kimseler,
halifenin sekreterleri ve byk ahslarla K u t t a b'a ba l olarak ede-
bi nesir do maya balar. Ayrca henz ekingen fakat evrimi itibariyle
manidar Hadis ve Kur'an zerine ilk ara trmalara ba lanmt r. Suriye,
Irak belli bal entellektuel faaliyet merkezleridir. Medine'de dini bi-
limler hamle yapmaya balar.

Mimari sahasnda da birok yenilikler oldu. Maalesef geen yzy l.


larn tahribi ve yap lan de iiklikler pek iz b rakmad . Bununla beraber
biliniyor ki, kendi Arap geleneklerinin tesiri alt nda kalan baz Emevi
hkmdarlar saraylarm Suriye lnn s nrlarna, muazzaf bir e-
kilde yaptlar: Kusayr Amra, Kasr el-Hayr, M atta, Kastal gibi. -
te bu halifelerdir ki islamn ilk byk dini yaptlarm yapmlard :,
Abdlnelik'in yapt rd Kubbat el-Sahra, Kuds'te el-Aksa camii
I.Velid'in 705 de Saint-Jean-Baptiste kilisesini tadil ederek in aasna
baland am'daki Emevi camii ve bunlar gibi Mekke ve Medine'deki
camiler.

(146) D- EMEV AILESININ SONU


E er Hiam ihn Abdlmelik'in hkiinadarl (724-743) Imparator-
luun birliini, Irak, Ispanya ve Berberi lkesinde ba kaldrmalara ra -
men ve Ermenistan, Maverannehir'de tehditlere ra men ayakta tut-
may baardysa bu enerjik karakterli halifenin Irak valisi Halid el-Kas-
ri gibi muktedir kimselerle evrilmesiyle ba arl olmutur. Fakat Hiam'-
in lmnden sonra imparatorluk ILMervan' n baa gelmesine kadar bir-
ok beceriksiz halife tan d. Mervan Il. (744-750) halife tayin edildi in-
de vakit hayli gemi ti. Zira gelip geici haleflexi halife ailesinin sinesi-
ne kadar karklk tohumu ekmi lerdi. Hatta Mervan Suriye'de halife-
lik iddia eden birini bertaraf etmeye mecbur kald . Bir iddetli i b adi
(h a r i c i) isyan sonra Mekke ve Medine'yi iine alacak ekilde Hadra-

118
mavt'da patlak verdi. te yandan iiler Kfe'de ba kaldryorlard.
(746-748). Btn bu isyanlar bastrmay baarmasma ra men bundan
bitkin karken bir ba ka isyan bu defa daha tehlikeli olan Abbasi mu-
halefeti kendisini gsterdi.
Hz.Peygamber'in amcas , Abbas'tan gelen Abbasiler bir mddet
Emevilere muhalefetlerini iilerle beraber yrttiiler. 716 da Mu-
hammed /bn Hanefiye'nin bir o lu Ebu Haim varis b rakmadndan,
btn haklarn Abbas'tan gelen Muhammed b. Ali'ye b rakm olsa ge-
rek. "Ebu Hain'm Vasiyetnamesi" konusunda hakikat ispat edileme-
di. Fakat olay Emevilere kar muhalefetlerin biraraya geldi ini haber
verir: Saltanat sren aileye kar kin, geni ve belirsiz bir koalisyonun
iticisi olduunu gsteriyor.
Propaganda birok iinin ve Abbasi taraftarlar n Haccac
tarafndan srldii Horasan'da ba lar. Bu propaganda ekonomik ve
sosyal durumlarndan memnun olmayan mahalli mevali yan nda destek
buldu. Fakat hareket gerek at hmn Ebu Maslim'in katlmasiyle buldu. (147)
O, Iran asll , ateli propagandac ve bilmece bir ahsiyetti. Abbasi tah-
tna talip Ibrahim, onu 746 da Horasan'da halk isyana te vik iin gn-
derdi. 747 de Isyan Ha imiler yani Peygamber ailesi ile Abbas' n oldu-
u gibi Ali'nin nesli ad na lanse edilerek patlak verdi. Ebu Mslim, tam
manasiyle askeri ve siyasi bir organizasyon te ekkl ettirerek az zaman-
da isyanc lar tarafndan siyah bayraklar (Emevilerin beyaz bayraklar na
kar) btn Horasan'da ve Iran'da dalgalanmaya ba lad . 749 kasl-n /I-
da Ibrahim'in o lu Ebu'l-Abbas el-Saffah (kan dkc veya mkrim)
emirler tarafndan halife ilan edildi. Ali taraftar her aday tereddt
edilmeden ekarte edildi.
Suriye'liler tarafndan iyi savmulnayan Mervan IL, 750 Ocak ay n-
da Byk Zap sava nda yenildi. Birka ay sonra M sr'da ldrld.
Bu arada Ebu'I Abbas menfur Emevi ailesinin tamamen yok edilmesini
emretti. Bu olay Emevilere kar olan kine tanktr. Belki ayn zamanda
Emevilere rakip herhangi birisine el uzatmalar n nle-
mektir. Maamafih katliamdan Hi am'm kk bir torunu Abdurrahman
Iba Muaviye kurtuldu. Ispanya'ya kat . Hanedan birka yl sonra
burada nevneva bulacakt r.
Abbasilerin i bana geliiyle islam tarihi yeni bir evrim tamya-
caktr. Fakat sivil harpler imparatorlu un birliini kolaylatrmyacak-
tr.

119
BLM IV
ABBASLER:
ISLAM IMPARATORLUU

(148) Hakl olarak Abbasiler Emevilerin kar sna konularak Emeviler


Islm-Arap nderleri ve Abbasiler ise kar k islam milletler ampiyon-
lar olarak tan tld . XIX. yzylda baz tarihiler Abbasilerin ba ars-
n Aryani ve Smi uluslar n baars olarak grmeye yneldiler. Bu basit
taraftar gr ok zamandan beri terkedilmi tir.

Hanedan de iiminde, bir yandan kuvvetli bir dini muhalefetin;


bir aileyi dierine kar getiren kinin tezahr, di er taraftan rk un-
surlarnn belki bir rol oynad fakat bu unsurlar n yalnz olmad,
rakip kuvvetlere kar mcadele gcn bulamyan hkmet tipinin
nefesinin tkand grlr. Bilhassa mevaliler indinde sosyal ve
ekonomik ho nutsuzluklar n ifadesi vard r.

Bir de olaylarn iddetinin devrime dn trdiiil tabii gelime var.


Islm cemiyetinin i de i melerinin nazar- itibara alarak fatihleri kla-
vuzlarn imparatorlu u olan Emevi imparatorlu u ilk ekliyle srp
gidemezdi. De iiklik bir hanedann tasfiye edilmesi ile de il, zira ba ka
bir aile onun yerini almt ; iktidar organlarma Arap olmayan mslman-
larn da girmesiyle olmutur. Dahas var, de iiklik toplumun evrimin-
(149) dedir. Idari de iimler, kentsel hayat, gerekten orijinal bir entellekt-
tel hamle ve ticaretin iyice geli mesi sonucu a n temel niteli i olmu -
tur. Btn bu de imelerde Araplar yaln z de il, dier ufuklar n halk-
larnn yannda geni apta yeniliklere kat ldlar. Bilhassa Iran'l lar, Hep-
si, unutmamak gerekir her eyden nce mslmand r.
Devrim, doktrinlerin bol oldu u dini ve filozofik alanda da yap l-
mtr. Bu devrim bilhassa imparatorlu un birliinin yava yava da-
lmasiyle nihayet grlyor. zellikle Bat da, fakat Do uda da eitli
ayrc ynelimlerle kendini gsteriyor. Bu gerek kopmalar ve ba msz
devletlerin do masiyle sonulanyor.

120
ficyrita ,3- DoOkta .4446asi .7nparatoPluia ( yy. Ortasndat yyda)
Bu gelime arzusu Abbasilerde ok abuk am'n terkedilerek ba -
kentin Irak'a nakli ile tezahr etti. Bu nakil i inde Irak tesirinin Abbasi-
ler zerindeki etkisi grlmek istendi. Daha ok belli bir politik davra-
n bahis konusudur. Abbasiler, Emevilerin kaybolmasm n kurbanlar
Suriye'lileri korkutmuyordu. Suriye aktif bir ekonomik ab veriin
perspektifini koruyordu. Irak yine bir as rdan beri kayna mann yu-
vas olarak grnyordu. Buraya, hkmeti ona refakat eden politik
ve askeri organlariyle yerle tirmek, isyan te ebbslerine do rudan do -
ruya hakim olmak ve ayn zamanda Emeviler alt nda eziyet gren
rak'l ve Iranllar memnun etmek iin bir vas ta idi.

Gerekte, Emeviler gibi Abbasiler de i alkant larn dnda kala-


myacakt. lk halifeler gerek hkmdar fikrine drt elle sar larak askeri
olmaktan ok dini ba kan (i m a n , nde r) oldular. Selefleri siyasi
rol terkederek bunu v e z i r 1 e r i n e ya da imparatorlu un ileriyle
megul olmaya hrsl kimselere terkettiler. Ve politik merkezin Irak'a
yerlemesi, Bat Islam dnyasnda ba mszl k ve otonomi hareketlerini
uzak olmas dolaysyle te vik etti.

A- ABBAS HALIFELI - NN ZIRVESI

750 yl ile balayan Abbasi siilalesinin tarihi Ba dad'n Moollar (152)


tarafndan aln olan 1258 ylna kadar devam eder. Abbasilere mensup
biri (gerekten ylemiydi?) 1517 de M sr'n Osmanllar tarafndan al-
nma kadar orada nbeti teslim ald . Bu uzun tarihte Abbasi
halifeli i XI. yzyln ortalarna kadar gerek bir varl k srd.
Bu tarihlerde Seluklu Trkleri i e el koymu ve halifeleri kendi otori-
teleri altna almlardr. Olaylar iyi incelendi inde A b b asi h alif e-
1 er inin imparatorlu un ilerini btn sahalarda hakim bir rol oy-
nayarak, politikay bizzat yrtrek, ferden ve do rudan do ruya y-
nettikleri a VIII. yzyln ortalaryle IX. yzyln ortalar arasna d-
t mahade edilir. Bundan sonra politik hayat n kontrol paral
Trk askerlerinin eli altna, sonra Iranl vezirlere daha sonra da Seluk-
lulara ular.

1 LK HAL FELERN ROL


Halifeli i Emevilerin avna kan ve ailesi yelerine vali-
,

likler datmakla belirlenen Ebu'l Abbas el-Saffinfa. karde i Cafer el-


Mansur halef oldu. (Btn Abbasi halifeleri, iktidara geerken bir i -

121_
a n lakab alrlar. Bu lakapla tannrlar) Mansur (754-775) dinasti-
nin gerek kurucusu idi: Yksek bir rol oynamaya inand iin, itiraz
edilmiyen hkiimdar olmak istedi. Bunun iin 775 de ve bilhassa 762-
763 de iki defa baarsz isyan karan, halifelikten bertaraf edilen i
1 erin amans z olarak ard na dt. Abbasilerin tahta geli lerini ona
borlu olduklar Ebu Muslim'e gelince, 755 y lnda katledildi: Halife iin
bir rakip ve bir tehlike temsil ediyordu. Zira kendisine biz k sm sadk
kimseler onun lmnden sonra bir mezhep kurarak (E bu Musli-
m i y e) Horasan'da bir hayli taraftar toplad .
te yandan H aricile r, kar klk kardktan sonra, faaliyet- (153)
lerini Tripoli ve Kuzey Afrika'ya evirdiler. 757 de Tripoli'de yer-
letikten sonra ertesi y l Kayravan' ele geirdiler. Libya, Tunus, Ceza-
yir'i iine alan bir i b adi de v l e t i te kil ettiler. Halbuki di er h a-
r icile r, Sufr ile r, Fas'n gneyinde Sicilmasa'da yerle tiler. M-
sr valisi tarafndan (760) yenilen lbadile r, Abdullah !bn Rustem' n
idaresi altnda bat ya doru ekildiler ve Tahert e nirliini kurdular.
Ayn sralarda Tlemsen'de bir S u fr emirli i kurulur. 770-771 y lla-
rnda frikiya'da yeni bir h a r i c I ak n bastrlr ve bu blge halifeli-
in idaresine bal olarak kalr.
Mansur, Bermeki ailesinin vezirlerinin idaresine sevdi etti i Abbasi
Devletinin idaresinin organizasyonunu bizzat yapmak hakk n kazand .
Fakat o bilhassa Medinet'el-Selam (bar kenti) denilen Ba dad'n
kurucusudur. Bu ehre Medinet'elMansur ve Medinet'el-Mudavvar
(yuvarlak kent) de denildi. Hakikaten ehrin ana blm drt kilometre
apnda bir daireden te ekkl etmiti: Ortada halifenin saray bulunur,
Bunun etrafnda baka saraylar, camiler, resmi daireler, memurlar iin
binalar ve halifenin Horasanl muhafzlarna klalar bulunur. ki b-
yk yol ehrin merkezinde dik olarak kesi ir ve bu yollar bir kale gibi eh-
ri evreleyen surlarda drt kap aard. Darda, gney-do uda, J3asra
kaps yaknnda Karl adl ticari mahalle geli ti. te yanda kuzeyde bir
mddet sonra Ebu Hanife gibi tazirr edilen ahslarn mezarlarnn bulun-
duu Kzimiye te ekkl etti.
Mansur 'un o lu Mehdi (775-785) birok i yapmakla tan nd : n- (154)
ce ortodoks say lmyan mehzepler iddetle tenkil ve mensuplar ki bun-
lara genel olarak z nd k (iman inkr eden) ad verilir, lmle ce-
zalandrld . Bu ekilde mani dininden olmakla itham edilen (hakl
olarak) ln el-Mukaffa ile eriat inkr eden ibn Ebil-Avet idam edildi-
ler. Bir af-k sa bir mddet iin-ehl-i snnetten ayr lanlar yan nda bek-
lenilen sonucu vermeyince eziyetler, hatta halifenin bu konuda zel

122
bir tekilat kurmasiyle btn iddetiyle yeniden ba lad . Bu. 778 de
Ebu Muslim'in mridi olan el-Mukanna "p e eli p ey g a m b e r"in
Horasan'da isyan etmesine engel olamad . Isyan Buhara ve Semerkand'a
da yayld . Bastrmak iin iki yl gerekti.

786 da katledilen Hildi'nin k sa devrirden sonra Harun el-Re id


(786-809) tahta kt. O Abbasilerin en tannm hkimidir: Efsane, onun
kiiliine brnd; birok hikyelerde (mesela Binbir Gece Masallar nda
daha sonra uydurulmu ) grnr. Buna ra men hibir iaret zellikle
ona de er kazand rmyor. Batdaki hretini Bizans kraliesi tren ye
arlman'la ilikilerine ba lamak gerekir. Baka bir gre gre, Harun,
frikiya'daki A lbi valilerine bamszla varacak derecede otono-
mi vermesiyle imparatorlu un dalmasna ilk sebep oland r (799). Bull
dan byle, kuzey Afrika Abbasilerin kontrolnden kar. nk orta
Marib harici olan Rst emil eri r , Fas Ali taraftar olan t d-
risilerin eli altna girer. spanya'ya gelince ba msz bir emirlik
tekil eder. Bununla beraber Abbasi mparatorluu Msr'dan Mavera-
nnehir'e kadar yay lr. 0 zaman iin devrinin en byk ve politik g-
cn temsil eder.

(155) 803 de Harun el-Reid Bermeki ailesini bandan defetti. Bu ha-


reketin gerek sebepleri iyice bilinmiyor: Harun vezirlerini ok mu g-
l buldu? leri srld gibi iileri ibana getirmek iin entrika
m yaptlar? Bu soru cevaps z kalyor. te yandan kar klklar impa-
ratorlu u titretmeye devam ediyordu. Harun 809 da Horasan'da isyan
eden Iran ve Trk halklar na kar yaplan bir sefer srasnda ld. Ye-
rini alma kardeler arasnda kavgaya sebep oldu. Me'mun (813-833)
bundan galip kt. Ama Ba dat'a ancak 819 y lnda girebildi.

2- EHL- SNNETE KAR I MUTEZLE


Me'mun akll bir prens idi. Hkiimdarl srasnda Abbasi uygar-
l zirvesine ula t. Abbasilerle Ali taraftarlar arasnda muhalefete
son vermek iin 817 ylnda kendisine halef olarak Oniki-imam'dan
saylan Ali el-Rza'y seti: Bu siyasi hareket iili e ball ifade
etmiyor fakat bar mak iin mutlu bir te ebbs sayld. stelik Ali
el-Rza dikkate de er bir ahsiyetti. Fakat bu karar takbihlerin yksel-
mesine ve bilhassa Badad'ta bir ba ka halife, Ibrahim el-Mehdi'nin
seilmesine yol aan ba kaldrmalara yol at . Ali el-Rza'nn ve Me'mun'-
un Ali taraftar vezirinin lmeleri bu yak nlama politikasnn terki ile
sonuland .

123
O zaman Ba dad byk bir kltr yuvas idi. Tecesss sahibi olan
halife o s ralar Yunancadan H ristiyanlar tarafndan yap lan evirilere
ilgi duydu. Felsefe Fen, T p gibi Aristo da ara trmalar konusuydu.
Bu yolla do ulu entellektellere mantiki d nme metodu girdi. Bu da
esas uygulamasn mutezile ekolnde yapt . Emevi devrinin sonundan
itibaren grnd. Fakat esas gelimesini Me'mun devrinde tan d . Bu-
(156) rada not etmek uygun olur ki ba mutezili ilah yatlar mevali s nfna
mensup idiler. Bu da doktrinin baz sosyal temalar n izah edebilir.
M u t ezili le r ferdi ictihada ilahi adaletle tek uygun olan ferdin
idaresine ba lanyorlar ve stelik Kur'an' n yaratlm oldu unu, ezeli
olmadn kabul ediyorlard . Bu sonuncu fikir Ba dad'ta iddetli m-
nakaalara yol at . Mut e zil il e r yannda yer alan Halife eziyet pa-
has na olsada doktrinli resmen kabul ettirmeye al t . (827).

Ayn sralar, imparatorlu un do usunda 1Vie'mun'un bir generali


olan Tahir Horasan'da ba mszln ilan ediyor ve (halifenin ad na
okunan) hutbeyi kendi ad na okutuyordu. M sr'da karklklar path-
yordu. Azerbeycan'da Babek tarafndan ortaya at lan sosyal mahiyette
bir direnme 826-837 y llar arasnda gittike geni liyordu. Bizansl lar
zerine ak na hazrlan rken Me'mun ani olarak Tarsus'da ld.

Kendisinden sonra gelen Mutasm (833-847) Abbasi halifeli inin ya-


psn dei tiren iki ciddi olayn kayna dr: Ilki, yabanc paral askerler
ararak, dini, siyasi ve aileyi mnaka alara ok karm Arap ve Acem-
lere kar Trk, Slav ve Berberilerden olu an bir ahsi muhafz birlii
tekil etmelidir. Bu hi olmazsa ba langta halifeye ok ba l muhafz
birlii h a lif e 1 i k tarihinde gittike nemli bir siyasi rol oynayacak
efleri baz zamanlar hemen hemen iktidar n hakimi olacaklardr.

kinci olay halife tarafndan Ba dad'n terkedilmesidir. Halife orada


rahat deildi. Halk bilhassa Mutezilili e dman olduklarndan ok zor
idare edilebilir. Bu yzden Mutas m 835 de Ba dad'n 95 Km. kuzeyinde
bulunan Samarra'ya ta nmaya karar verir. Burada muhaf zlarnn di-
(157) rekt himayesi altndadr. Halife Acem ve Araplarn hanedana kar sev-
gisini kaybetmesine kar lk muhafzlarn desteinden yararlan yor: Bun-
dan byle Abbasi halifeleri muhafzlarma s kca ba lanmtr. Bilhassa
esas unsuru te kil eden Trklere kar .

Bu suretledir ki Halife Mtevekkil (847-861) ilerinden biri sonra-


dan idam edilen Trk eflerinin deste i ile iktidara ula yor. Mtevekkil
kendisi de daha sonra Trk askerleri taraf ndan ldrld. Saltanat
devrinde sunni bir tepki ortaya kt . Felsefe Kelam ve mutezililik su-

124
lanp yasak edildi. Halife bizzat Kerbela'da Hseyin'in mezar n ykma-
ya ve oraya hacca gitmeyi yasaklamaya varan bir sava a giriti. O ger-
ekten hkmran olmak isteyen son halife idi. Ondan sonra bir taraftan
Msr'da Fatimi halifeli i, te taraftan Abbasi topraklar stnde Sel-
uklu stnlnn ortaya kmas ile bir da lma devri ba lar.

B- HKMET VE HKUMETIN KURUMLAR'


1 HAL FE

Emevi halifesi kabilelerin efi olarak kalm t . Cemaatin reisi ola-


rak, o bir Arap kral ve gc ise Arap ordusuna dayal yd .
Abbasi halifesi ise baka nitelikte bir ki ilii temsil ederdi. Hz.Pey-
gamber'in ailesine mensub olarak dini prestijini daima ne srerdi. Ab-
basi i m a m, dini ve dnyevi ef, iktidar eriat ile tesbit edilen kimse
olmasna ra men ilerinden bunu tecavz edenler olmu tur. Dolay siy-
le eriata riayet edilmemesi ad na onlara kar tedbirler alnmtr. Bu
tedbirler tahttan indirme ve hatta ldrmeye kadar gitmi tir.

Halife indinde, fni varl k stnde bir varlk olduklar fikri ok (158)
abuk de er buldu. "Allah'n halifesinin yardmclar ", "Peygamber'in
halifeleri", "Allah' n yeryznde temsilcileri" gibi bir tak m nvanlarla
grnmiitr. Bu konuda esasen epigrafi, Iran tesirinin hissedildi i, bir
nvan bollu unu gsterir.

Mstesna ahsiyetler olarak ekseriya saraylarm n derinliklerinde,


muhafzlar ile evrili ya yor ve halk ancak haftla birgn onlar , cu-
ma namazma byk tantana ile giderken gryordu. Bu merasimde Sa-
sani ve Bizans adetlerini!' izlerine raslan r. Fakat yava yava bu me-
rasimleri de terkederler; Onlara ancak aileleri yana abilir. Bunun sonucu
halk onlar hakk nda lkayt kalr. Halbuki bu durum Emevilerde hi
yoktur.

Halifelerin en byk kayglar kendi vrislerini saptama i idir:


Abbasi hanedannn ba rnda veraset prensibi yerle ti. Ve bir vasiyetle
seme ile bu ii dzenlemeye altlar. Buna ra men legal vrisi tanmak
ekseriya karkl klara hedef oldu. Baz halifeler Imparatorlu u vris-
leri arasnda taksim etmeyi dndler. Tedbir ve kuvvet daima bu so-
nuncu tedbire mahal vermedi. iktidar henz ele almadan halife, byk-
ler ve eraf tarafndan iln edilir. Bu sonra halka alk latlrd . Bu tavr-
lar tamamen ekil ve sembol haline dn mesine ra men sonralar da
devam etti. Halife, halifeli i n lmetlerini zerinde ta rd : Pey-

125
gamber'in mhr, h rka ve bastonu. Mtevekkil bunlara bir de m zrak
ekledi.

(159) Halife ruhi lider oldu u gibi, devlet memurlarm tayin ve tenzil
ettiinden dilnyeviliderdir de. Btn otorite halife tarafndan grevlilere
tevdi edilmi tir. Bu usl hatta idarenin en yksek noktas nda da uygulan-
m tr. Zira hkmdar devlet umuruna ihtimam vezirlere yklemi tir.
Bunlar zamanla ve yerine gre ok itibarl bir rol oynadlar. Bununla be-
raber Mansur ve Me'mun gibi baz halifeler bizzat idare etmek iradesiyle
hareket ederek byk bir k ymet rne i verdiler. lk halifelerin ve Emevi
halifelerinin burada belki bir hat ras vardr. Fakat bu hal istisnaidir. Ek-
seriya Abbasi halifeleri saraylarma kapan k, ran'dan kalma lksle, git-
tike muhafzlarn n esiri olarak, entrikalar n dnd sarayn iinde
ya adlar. Gerek iktidarlar tamamen ortadan kalkt .

2 VEZ R, IDARE, ORDU

Abbasi idaresinin esas Emevilerden alnmt . Fakat grlr ki


teferruatta, ran'l memurlarn i e girii ile Irak tesiri geli mitir. Im-
paratorlu un sivil i lerini bir ahsn ihtimam na vererek v e z i r 1 i k
kurma Abbasi halifelerinin gr ne uygundur. Esasen, di er grevliler
gibi, halife otoritesinden bir k smn vezire teslim eder. Ve z i r hiye-
rarinin banda bulundu u iin selahiyetlerini liderin az veya ok ta-
nnan ahsna gre kullan r. Halifenin itimat etti i kimse ise sivil ve
bazen askeri iktidar elinde tutar , gc ok byktr. Bu askeri
g, gerek v e z i r ailelerinin yarat lmasiyle bir veraset gc
haline dn t. Bunlardan ilki, Abbasi vezirlerinden birincisi, Harun
el-Reid'in uzaklatrmasna kadar sren (803), Halid el-Bermeki tara-
fndan kuruldu.

(160) ok geli mi olan idari brolar Ba dad'ta toplanm ve gerek


vekletler te kil ederler. Fakat fazla merkezle me ancak imparatorlu-
a zararl olur ve muhtariyete ynelimi te vik eder. D i v an grev ola-
rak, maliye, hazine, kan larya, posta (berid) i lerine
bakar. Bu sonuncu grev ok nemlidir. nk eyaletlerle temas Salar,
haber arac olmaya yarar. Eyaletlerde, Emevi devrine k yasla hibir ye.
nilik mahade edilmez. Ancak ba kentten en uzak olan blgelerin va-
lileri gittike nem ve ki isel nfuz kazanmaya ynelirler.

Hukaki grevler, imparatorlu un en yksek hakimi halife tarafn-


dan k a d 1 a r a tevdi edilmitir. Bu k ad lar Kur'an hkmleri,
eriata gre halka ve sulalara adaleti gtrrler. Karars zlk halinde

126
uzman bilgine mracaat edebilirler. Bundan ba ka grevleri de vard r:
Evlenme akti, vasiyetlerin icras , yetim ve dknlerin himayesi, so-
kaklarn kontrol v.s. gibi. Bu grevler gittike o alp ta nca, k a -
d la r, d i l'ler tarafndan yardma ko ulur. Bunlar birer basit ahit
iken yardmc noter olmulardr. Grevlerin s k sk deiti i bir devlette
iktidar tarafndan grevlerinin yaln z adli ve dini niteli inden dolay
kad lar sayg grmek imtiyaz na sahip oldular.
Yine belirtmek laz mdr ki IX. yzyldan itibaren, idarenin yksek
kademelerinde adam kay rma, irtikap, suistimal al lm hale gelmi ti.
Halbuki brolar kademesinde, bilhassa ekseriya Iran kaynakl mevali
arasnda toplanan kltrl kaliteli personel (H ristiyan ve Yahudi de
vard) idareye, misal olacak ekilde bir istikrar ve k ymet kazand rdlar.
M.Gandefroy-Demombynes'in yazd gibi bata bulunanlarn idari
ahlaknn eksiklii karsnda brolarn bir mesleki ahlaki, bir asaleti,
bir gelenei vard .
Emevi a na nisbeten, ordu art k fetihler yapan bir ordu de il
fakat imparatorluk s nrlar iinde bir siyaset uygulayan arat r; ve bu
bilhassa dou eyaletlerde byledir. Dinastinin ba langcnda asker top-
lama zellikle Horasanl lar (Acem, Arap) aras ndan olur. Fakat, IX.
yzyldan itibaren halifeler Arap ve Acemlere meydan okuyarak
paral askerler toplar. Bilhassa Orta-Asyadan Trkler getirtir. Abbasi-
ilerin ilk zamanlar 745 yin civarnda Kuzey Suriye ve Ermenistan'a
saldran ve Kbrs' alan Bizansl lara kar tamamen askeri olan bir rol
oynad . Ayn ekilde Harun el-Reid devrinde Suriye snrnda saldr
hkim oldu. Ve te yandan denizlerde mslmanlar n stnl iti-
razsz kendini gsteriyordu.

C- EKONOMIK HAYAT
1 TICARET
Abbasi aleminin gze arpan en byk olaylar ndan biri, d nce
ve uygarln gelimesiyle, ticaret ve ekonomik ili kilerin genilemesidir.
uras a ktr ki, Sasani Imparatorlu unun ortadan kalkmas ve
Bizans imparatorlu unun zayflamas Emeviler'e o zaman ba ka i -
lerle megul olduklarndan byk lde yararlanmad klar geni ti- (162)
cari imkanlar verdii grnyor. O zaman Araplar daha ok toprak te-
min etmek ve yeni lkelerde yerle mek pe inde idi. Ve Irak hala kayna-
an bir blge oldu undan ekonominin geli mesini hzlardrmyordu.
Suriyelilere gelince, tccar aras nda en hareketli kimselerdir. Bizans

127
ekili inden yararland lar. Ama, alld gibi Do u-Asyadan ziyade
Akdeniz lkelerine yneldiler.

Bununla beraber yollar a lm , izilmi , engeller kald rlm , dev-


rin byk ticaretinin kilit noktalar elde tutulmu tu" Hind Okyanusu ile
Akdeniz aras ndaki blgede Abbasi imparatorlu u byk bir ekonomik
refaha ula t . Bu gelime Badad ehrinin kurulmas na baldr. ehrin
durumu bir yandan Irak'a do ru mallarn ekilmesini te vik eder ve
Basra'nn gelimesini dourur, te yandan, Ba dad Orta-Do uda yol kav-
anda bulundu u iin, transit ticareti geli ir. Girit'in 827 de, Sicilya'-
nn IX. yzyl iinde fetihleri mslmanlara Akdeniz'de denizin kontro-
ln temin eder. Di er taraftan, kentlerin geli mesi, Arap ve Arap ol-
mayanlarn zenginle mesi, fetih dolaysyle gelen zenginliklerden yarar
'anmak iste i "do u lks"nn en kk i areti bulunmayan bir "t-
ketici toplum" kurulmas na sevkeder. Ekonomik ve sosyal ya ant,
bilindii gibi, birbirine s kca ba ldr. Bu yzden Islm toplumu derin
de i melere sahnedir. Bu de iimler edebiyatta, felsefede, dinde ve IX.
yzyl Abbasilerinin belirtisi olan bilimsel geli me ile akseder.

Halkn byk ksm , bir asr ncesine gre, daha g ko ullar altnda,
tar m ve hayvanc lkla geimini salar. Bilhassa Orta-Do uda zengin
ve nfuzlu olan ticaret adamlar kazanlarnn bir ksmn toprak ah-
mma ve bu topraklar az cretle iftilere gittike ok Afrika'dan geti-
rilen klelere i letmeye verirler. A a Irak'da bu smrme olayndan
doan isyan, ekonomik hayat n baz grnmlerine nas l sosyal faktr-
lerin girdi ine tanktrlar.

(163) Burada konuya btnyle girmeden grlebilir ki IX. yzy lda ti-
caret mslman yay lsmn en ok duyulabilir bir tezahr olmu tur.
Bunun merkezi Basra Krfezidir. Nedeni ise Ba dad'n oynad rol ve
sahillerdeki limanlardr: Irak'ta Basra, Ubulla, Iran'da Siraf, Buralar-
dan mslman tccar ve gemicileri, pazar kurduklar Bat Hindistan sa-
hillerine giderler. Daha do uda inli tccarla bulu tuklar Seylan'a
varrlar. Baz mslmanlar t in'e kadar gitmi tir. Denizci Sindbad'n
meshur maceralar tccar tarafndan giriilen uzak seyahatlerin bir yan-
ksdr.

Karayollarna gelince Irak'dan bu yollar bir yandan Iran ve Orta-


Asya'ya, di er yandan Ermenistan ve Bizans miilkne veya Suriye,
Msr'a gtrr. Uzak-Do u ile Orta ;Do unun eski bir ticaret transiti,
ipek yolunun gei yeri olan Orta-Asya'da Arap, Iranl , Trk, in ve
Hintli tccar yanyana gelirler. Orta-Do uda, Bizans'n politik dne

128
ra men nemi klmemi tir .Bu lke ile ve e itli Akdeniz limanlarm-
dan zellikle mslman Akdeniz limanlar ndan gelen kimselerle Arap-
lar ili ki halindedir. Araplarn Baltk ve Iskandinav tccarlar ile iliki
halinde olmas da muhtemeldir: Gerekte, Balt k denizi sahillerinde ms-
lman paras na rasland . Fakat bu, burada mslman pazarlarm n bu-
lunduunu ispatlamaz. Ya mslman tacirbr zaman zaman buraya
ula abildiler -bunu da ispatlamak gerekir- ya da mslman para ve e -
yas (o zaman ok aran r) Bulgar, Silay ve Hazarlar vas tasiyle Balt k'a
kadar srklendiler. Yahut da dinar ve dirhem olarak para biriktirme-
yi faydal gren gayr-i mslim tccarm te kil ettikleri "hazineler" ba-
his konusu olabilir.

Akdeniz, Girit ve Sieilya'n n fethinden sonra bir mslman gl (164)


ohnam sa da Araplar n kontrol alt na girmi ve deniz ticareti hibir
zorluk olmadan spanya ve Magrib k y larndan Msr, Suriye k y larna
ula m tr. Avrupa limanlar o esnada spanya ve frikiya'ya mnhas r
kala ak kk bir rol oynann tir. Her ne kadar spanya Bagdad'taki
halife y e art k bal de ilse de Do u ve Bat mslmanlar aras nda
ticari ilikilere engel olmaz. stelik birok Suriyeli Endls'e gelmi ve
gelmeye devam etmekte Levant ile ili kilerini koparmamaktad r. Ifriki-
ye Akdeniz'de sekin bir yer tutar. Sebebi Akdeniz'in iki kanad aras nda
bulunmas ve ayn zamanda belli ba l kervan yollar nn yar noktas
olan Gbes ve Gafsa'run bulunmas dr (dier yollar bat Ma rib'de Sicil-
masa'ya var r).

Bu ticaret byk bir geni leme sa lad . nki fetihler bittikten,


Araplar n yerle mesi durulduktan ve yerliler toplumda eritildikten sonra
Abbasi mparatorlu u byk do al kaynaklar ve lk maddeler temin
ederek di er lkelere satt veya o lkenin rnleriyle de i tirdi. Beynel-
minel bir al -veri maddesi olmayan ilk ihtiya maddelerine inhisar eden
kk ticaret yan nda lks maddeler (esir ticareti dahil), sanayi al -
malar iin gerekli maddeler (silah, gemi, byk yap ) ve imparatorlukta
imal edilen ve ihra edilen (kuma , maden sanayi) maddeler ze inden
geni bir alana yay lan bir ticaret mevcuttur.

Bu ticarete, onu artland ran ve tamainhyan iki faaliyet daha ba - (165)


ldr: Sanayi faaliyeti ve para ticareti. Imparatorlukta ilk maddeler ze-
rine dayal sanayiler kuruldular. Bu ilk maddeler gm , altn, demir
ve e itli minaraller yan nda yn, ipek pamuk (aslen Hint'ten geti-
rilmi), keten, deve ve kei ty gibi idi. Bunlar imalata ve ihracata
imkan verdiler. Baz maddeler d ardan al nm ve k sa zamanda

129
rabet grm tr: En tan nm katt r. Ka t in'de bulunmu
Araplar Trkstan'a vard klarnda bu maddeyi tannulardr. Daha az
yaygn olan endstri maddeleri de vard r: mlek, seramik, sabun,
itriyat, eker kam imlat v.s. gibi. Bunlar n esas gayesi dahili paza-
rn ihtiyac n temindir. Genel olarak devlet belli ba l endstriyi tekeli-
ne ald : Mesela Msr'da ipekli kuma , ve dokuma tezgahlar gibi. te
yandan devlet gmrk ve di er haklar ad altnda gelir temini etmek, son-
ra ilk ihtiya maddeleri zerinde birikim yapmaya engel olmak iin
ticareti kontrol eder. ehirlerde bu i n uhtesip denilen bir grevli-
linin zerinde idi.

Bir mali sistemin kurulmas mslman ticareti iin ok gzel bir


sebep oldu. Bu sistem Kur'an ayetlerinin tefsirini ortaya koydu undan,
bizatihi zerinde etd yap lmaya de er konudur. Ayrca Islam dnyas
kuvvetli bir paraya sahip oldu. Btn al -veri lerde, btn uluslar-
aras pazarlarda arand . De eri hal seferlerinin ertesine kadar hisse-
dair lde de imedi. Bundan ba ka bir tak m deme usulleri bulundu;
Tahvil, ek,bankai lemlerigibidn vermeveipotek
ihmal edilmedi. Bunlar iin Kur'an hkmlerinden hiyel ara rd . Artk
bundan sonra, mslman ve mslman olmayanlar n, Hristiyan-Yahudi,
katldklar geni bir kapitalizmin do u ve yay lna tank oluntr.
Bu somnc.lar bilhassa banka i leri ile urayorlard . Bu alanda ark-
llar, Hristiyan batdan geni lde ilerde idiler.

2 EH RLER

(166) Kesin olmamakla, beraber ehirlerde mesleki organizasyonlar n


mevcut oldu u muhtemeldir. Louis Massingnon byle dnyordu.
Fakat onun bu nazariyesine iddetle kar konuldu. Hi olmazsa IX
uncu ve X. yzy llar iin, Daha sonra XI. ve XII. yzyllarda Lonca-
larla mukayese edilebilecek derecede gruplar ortaya kt . Sorun yeniden
ele almmaya de er, zira korporatif tipte Ba dad'ta ortaya kan cemiyet-
ler birok dgfalar nemli rol aynad lar: Bunlar kendili inden do ma.
mtr ve belki devlet tarafndan iletilen i yerlerinde byle grupla ma-
lar vard . Dayanma nitelii olan dernekler henz pek iyi tarn myor.
zerine tekrar e ileceimiz bu problem ehirlerin geli mesine ba ldr.

Ekonomik gelime ehirlere do ru ii olmayan ve krda sefil ya ayan


kimseleri srklemi tir. Bilhassa en ba ta Ba dad olmak zere rak
ehirlerin zenginlerin art iyle geinen avam bnyesinde toplad . Bu
halkn ak ehrin gerek ekonomik nemine gre ok dengesizdir. Fa-

130
kat ehir, kylerde bayat artlarnn kopard fertleri gerekli geim
vastalar n bulmay mid edenleri celbediyordu.

3 KIR
Ekonomik geli me, kyllerin hayat ve iinde bulunduklar ko ul- (167)
lar zerine etkiler getirdi mi? Her eyden nce kyler ehirlere tccar
ve toprak sahipleri vas tasiyle birok ey verdiyse de aksi istikamette e-
hirlerden hibir ey almad . nk e yay mahallirde imal ve temin edi-
yorlard : Yiyecek, giyecek, mesken, alet gibi. Gerekte, tar m hayat -
nn en byk sorunlar ndan biri su sorunudur. Abbasi idaresinin A a
Irak'da halen mevcut olan sulama sistemlerini tamir ve geli tirmeye
koyulduu grlr. Ayn ekilde am'da Gut'da oldu u gibi. Esasen
toprak vergisinin nisbeti sulanan ve sula mayan topraklara gre de i-
ir. Veya a a dikili alan bahis konusu oldu u zaman da bu de iir.
Hayvan yeti tirme i ini ifti yapm yor. ster deve yeti tiren ge-
belerin ister k sa mesafe zerinde dola an koyun yeti tiren gebelerin
asl gelir kayna hayvan yeti tirmektir. Claude Cahen'in yazd gibi,
Islam dnyas nn byk bir kesimi iin gebelerle yerlilerin i birlii ha-
yatidir. ki grup aralarnda rnlerini de i tirirler. Politik kar klk
olan yer ve zamanlarda gebeler yerlileri bor vermeye mkellef tu-
tarlar.
te yandan, topra n gittike bir elde toplanmas , kyllerin daha
s k olarak ba landklar ve hayat artlar nn gittike a rla mas yo-
lunda bil meyil vard r: ehirli tccar n ve X. yzy ldan itibaren ordunun
bunda sorumlulu u vard r. Gemi te de var olan ehir ii mlkiyet, nce
ehir yak nndaki ols kk, verimi byk baheleri sonra bir ky
iine acak dereceye varan k rsal araziye kadar ula abilirdi. A.bbasi-
lerin ilk asr nda bu sa lam bir kyl mlkiyetini saf d b rakmyordu.
Daha sonra zor olarak ayakta durabildi. Nisbeten uygun olan ortakl k
artlar , paralanarak de erlendirilen, pahal fakat zengin, Lbnan'da (168)
Maruni'lerin kesif surette yerle ik bulundu u topraklarda ya ayabildi.
Dier yandan ticaret suretiyle gerekle tirilen zenginlikler, say lar
gittike artan arazilerin al nmasna sarfedildi. Sahipleri, bilhassa A a
Irak'taki siyah zenciler (z e n c) taraf ndan bu topraklar ifilere i let-
tiler. Bu insanlar tam bir sefalet iindedir. IX. yzy ln II. yars na do -
ru bu zenciler isyan edince birok ifti onlara kat lr. Bu isyan hun-
harca bast rld . Fakat ba ka yerde geli ecek tohumlar b rakt .
Toprak sahibi yan nda borlu iftiler, den ek iin onun buyru a
altna giriyor, ona topraklar n veriyor ve onun vekilleri oluyorlard . de-
,
131
yerneyen iftiler ise ancak al ma glerini verebiliyorlard . E er by-
le bir kyl kaarsa kanun onu takip etme ve cezaland rmaya msaade
ediyordu. Bu ko ullar alt nda kylnn ya ama durumu ktle ti.
ehirlere do ru aknn ve soygunculu un do masm do urdu. Bir ok
ekiya gruplar kervanlardan ve byk toprak sahiplerinden harac al-
maktan ba ka ya ama imkan bulamad iin tredi.

900 ylndan itibaren i k t a sistem i (askeri amala verilen


toprak) kr hayatnn derinden alt-st olmas na katkda bulundu.
Maamafih bu X. yzylda Abbasi dnyas nn politik bakmdan alkalan-
masnn bir baka yandr.

D- KLTR ve SAN'AT HAYATI


En azndan ekonomik yay l kadar Abbasi halifeli inin itibarn
da daha sonra gelenlerin nazar nda daha ok kabul ettiren VTII. yzy ln
sonundan ba layarak XI. yzy ln sonuna de in devam eden ve alt n
a IX. yzyla yerle en, harikUlde bir entellektel ve teknik geli me
olmutur.
(169) Bu yaylta ayrt edici bir nitelik ortaya kar: Artk Arapa impara-
torluun btn yazarlar tarafndan benimsenmitir. Hatta gayr-i ms-
limler tarafndan da benimsenmi tir. Fethin, askeri yaylmann en gzel
sonularndan birisi buradad r. Sonra yenilen halklar n kaynamas, eri-
mesi gelir. slm bu konuda byk bir rol oynad . nce i h t i d a eden-
lerin saysmn artmasiyle sonra Kur'an dilinin btn imparatorluk tebaas
iin mterek dil ohnas yle, yaylma devam eder. Baz yazarlar bu
dnemi belirlemek iin Arap-mslman s fatn kullandlar. Arap ve
mslman] istemiyerek birbirinden ay rrken bunu dar bir anlamda
almak lazmdr. Hakikatte art k Arap ve mslman olmayanlar n da
eseri olan ve Arap ifadesi olan bir tek edebiyat vard r.

Emeviler devrinde Bedevi edebiyat ve kltr daha yksek


tutuklu. Bu kltr ve edebiyat "l uygarl ve onun saf ve zengin ye-
rinden" ortaya kyordu. Halbuki Abbasi halifeli inin bandan itibaren
kltr ve fen ocaklar ehirlerde bulunuyordu. Basra ve zellikle Ba dad
bunlar aras nda belli ballardr. Ba dad ilk Abbasi halifelerinin iti i
altnda imparatorlu un gerek entellektel merkezi oldu. (Me'mun
burada B e y t e 1-1I ikme 'yi kurdu. Ayd nlarn topland buluma
yeri ve ktphane). Kur'an'dan ahkm karan drt okulun (mezhep-
slmn ehl-i snnet denilen yollar ) ikisi Ba dad'da do du: H a n e-
filik ve Hanbelilik.

132
Badad byle bir rol oynad ysa, nedeni, burada ya ayan insanlarn
geni d acelerinden de il zenginlikleriyle air ve bilginleri koruma-
lardr. Badad'dadr ki en gzel mkafatlara eri ilir-ayn zamanda tra-
jik talihe de-. Btn eyaletlerden oraya gelinir. Burada ilerlemeyi sa -
layan temaslar sayszdr. Araplara yeni fikirler ve edebiyat temalar
getiren Iranl de Hintliler, Yunanca eserlerin eviricileri ve tabib olan (170)
Hristiyanlar, Astronomi il nini geli mesine katkda bulunan, payen
olduklar halde toleransl karlanan, yldzlara ibadet eden S biller
katlr.

1 BILIM
Bu a da Fen, T p, Felsefe gibi alanlarda byk bir kaplama oldu.
Arap bilginlerinin alma, etd ve ara trmalar sayesinde Bat Hristi-
yan dnyas , talya ve bilhassa spanya arac l ile bu byk ilerleme-
lerden biraz ge haberdar oldu. As rlar sonra isimler hl ayakta durur.
Kindi (81.850), Farabi (l.950), /bn Sin (l. 1037) gibi filozoflar Matema-
tik, Fizik, Tp ve Astronomi bilimlerine yabanc kalmamlardr. El-
Harezmi gne ylnn sresini belirleyen sa i Sabit b.Kurra, gne y-
rngesinin e ilimini kefeden el-Battani Astronomide; Matematikte
ise Hint rakamlar nn ve sfrn girii ile el-Battani ve Ebu'l Vefa tarafn-
dan Trigonometrinin kullanld grlr. Ayr ca el-Harezmi tarafndan
cebir olduka gelitirilmitir.
Arap kimya ve fizikileri sayesinde birok maddenin kullanma usul-
leri ortaya kondu. Nazariyeler ifade edildi. Yunan T bbndan miras ola-
rak Tp ve Cerrahi ilmi dahil, insan vcuda zerine ara trlan ve yaz-
lan kitaplarla bilhassa ok parlak bir dzeye vard : 1bn Sina, el-Razi, el-
Zahravi, 1bn Zuhr- son Bat Islm Dnyas nda ya al- Tp ilmine
rnek olacak ekilde katkda bulundular.
Abbasi devrinin daha ok d nce hayat n aksettiren ilk Co rafya
kitaplar unutulamaz: Dnyan n Arap fatihleri ve tacirleri taraf ndan
bulunuu, blgelerin ve daha ok airlerin tasvir edilmesi gibi. Bu, ha-
liyle Co rafya "kltrl" insan n bilgilerinin temeliydi. Co rafya idari (171)
hizmetler iin de kullan ld ve Arap corafyaclarnn kitaplar islm
dnyasnn ara trlmas iin temel kaynaklar ndan biri saylmtr.
Bu alimler toplulu u iinde ansiklopedik bir bilgiye sahip olan Iranl
Biruni'ye ayrca yer vermek gerekir. O, devrinin hibir bilimine yabanc
kalmad ve grlmemi bir tecessse ahit oldu.
Yaratc heyecan belli ba l itici unsurdur: Bu eserlerin ve al -
malarn olgunlamas karsnda bilgin ve ara trclar ilgilendiren eyin,

133
sonutan ok, bilgi ve fenni ilerletmek faaliyeti oldu u intibama vard r.
Dnce tohumlarnn gittike yenilenen bir nevi pskr mesi vard r.
Zamann geii ve isimlerin yl belki bize bu entellektel yay ln
ikiyz yldan biraz fazla biz zamana yay ldn unutturuyor. Maa-
mafih geen zamana baklrsa bu a nisbeten ksadr. Gemi te az olan,
byk insanlarn topland bir a dr.

Ne olursa olsun burada kar lkl kltr mbadelesinin oldu unu


grmek gerekir. 0 zamana kadar btn fenni d ncelere yabanc ka-
lan ve edebi trlerle u ra an Araplar, zerinde fevkalade ba ar gster-
dikleri yeni alanlara girdiler. stelik -dini bir ara rolu oynayan- kendi
dillerini bir kltr dili yaptlar. Arap olmayanlar gemi lerinden kltr
ve dnceyi'getirerek Arapay kullandlar ve bu dilin ilerlemesine kat-
kda bulundular. Bu dil btn Abbasi mparatorlu unun tebasnn or-
tak dili olmaktan teye, Magrib emirlerinin Endls Emevilerinin de
ortak dili idi.

2 EDEBIYAT ve DINI BILIMLER


(172) Dier alanlar zellikle mslman ve genellikle Arap kal r: Kur'an
zerinde ara trmalar, Din Felsefesi, Kelm, Tarih, Edebiyat' n baz tr-
leri ve nihayet Dilbilgisi ve Filoloji.
Bu zamana kadar, yaln z ritmik ve naz m eklinde olan iir, Arap-
lar tarafndan uygulanan bir edebiyat nev'idir. Nesir trnn geli mesi
ve d ncelerin ifadesine alet olabilmesi iin bilimlerin geli mesi bek-
lenildi. Nesir daha sonra yapma stil iersinde kayboldu. Buna kar lk,
eski Bedevi iiri bilhassa Ebu Nuvas (l.810) tarafndan yrtlen sald -
rlara ve alkalanmalara maruz kald .

Entellektel d nlere, teolojik fikirlere, Kur'an, snnet Islam


dininin gelimesi zerinde toplanan tarihi miinaka alara tahsis edilen
bir dil, tabiatiyle zerinde al lmah, a klanmah gerekirse kaidelere
balanmaldr. Gramer ve Filoloji al malarnn, temeli tek muteber
metin olan Kur'an'd r. Bu bilimleri byk ara trma merkezleri dini
ilimlerin revata oldu u yer ister e h 1-i s nn e t ister iili in ya-
nnda olsun Basra ve Kfe oldu. Buralarda bir Sibaveyh ve bir Dm Ki-
say (l. 865) bir gramer hareketi ba latt . Bu sonra tim Kuteybe (l.
889) tarafndan Ba dad'a intikal etti.
Tarih bizzat bir ilim olmadan nce, tarihi ara trmalar Peygamber'in
hayatn aydnlatmak (bn Hiam (l. 834), es-Sire) sonra mslmanla-
rn tarihinden m terek bir gr elde etmek, Peygamber'e ve sahabi-

134
lere rci snneti ve fetih yaz larn toplamak suretiyle geli ti. Taberi
(61.922) Dnya Tarihi ile en iyi temsilciydi. O, Arap-mslman tarihi- (173)
liginin kaynadr. Daha sonra X. bilhassa XI. yzy lda Tarih eitlendi,
belirlendi, ehirler ve dinastiler tarihine yneldi. Vekayinme ve kronik-
ler yazld . Fakat bunlarda tarih tenkidcili i hkim deildi. Byle olduk-
lar halde slm tarihi kaynaklar ndan saylrlar.

Tarihi ve co rafi karekterde di er'eserlerin hedefi a dalarna iin-


de yaadklar dnyay tan tmak oldu: Bunlardan mesela Mes'udi'nin
(l.856) Muruc ez-Zeheb'i bu trdendir. Bu kltr ihtiyac ve bilimsel
mekuliyetleri tesinde bir db tr do mutur. d b "ta "kltr"
yn eksik de ildir, ama bu "zevk-e lence edebiyat " diye evirile-
bilir. Bu tr edebiyat n en belirgin temsilcisi Ortaa n en byk
yazarlarndan, Basra'l Cahiz (l.869) oldu. Ba dad'ta bir halife saray-
nn bulunuu ve dier ehirlerle beraber burada birok sanatkklar
himaye edenlerin bulunu u bir saray edebiyat nn domasna sebep
oldu. Ebu Nuvas tarafndan yenilenen iir burada malzeme bularak
ifadesini buldu. Ebu'l Farac ebisfahani (l. 967) nin Kitab
Abbasi Imparatorlu unun ilk iki asr zerine gz kama trc bir tablo
izer. Henz tam anlam yle incelenmemesine ra men Arap-slm dn-
yasnn kuvvetinin zirvesinde o zamanki mslman toplumu zerine
yazlanlar ilk srada gelen bir kaynak te kil eder.

Saray hayat bir takm toplanmalara sahne oluyor ki burada mzik


byk bir yer tutar. Halifenin saray nda birok mzik sanatkar vard ki
ilerinden brahim el-Mavs li (l.804) ok tannmt . Yunan mziin-
inden etkilenen Arap mzi i kaidelere ba land ; bilimsel kitaplarn ko-
nusu oldu ve hatta el-Kindi tarafndan bir nota tanzim edildi. Kitab el
Agani'de her ark iin bir msiki notas bulunur. Sanat hmileri edebi- (174)
yatlar, airleri korudu. K a s i d e tr Abbasiler kk devletler ve
emirlikler haline gelince yeniden ba ar kazand. Her hiikihndar kendini
metheden bir aire sahip olmak istedi. Bunlar aras nda Mtenebbi (l.
965) by Hamdanilerin hkmdar Seyfddevle'nin zaferlerini te-
rennm etti. Saray edebiyat m a k ama t tr bir ahs etrafnda k-
k hikyeler, sahneler, kk k ssalar manzumesi halinde XI. yzy l-
da son ikblini kazand . Bu konuda en ok tamnanlar Hamadani (l.
1007) nin ve Harirrninkilerdir.

Geriye tarihi, felsefi ve hukuki bilgilerin geli mesi sonucu doan,


dini bilimler kal r. Bunlarn "bilim" olarak slm dnyas nda byk ne-
mi vardr. Hareket noktas Kur'an'd r; sonra Hadis gelir. Bu Hadis iin

135
Buhari ve Muslim fevkalade derlemelerde bulundular. Bir tak m bil-
ginler Kur'an zerinde al makta ve bunu tefsir etmekle u ratlar. Bun-
lar ulemad r. Bazlar ayn kaynaklardan islam hukukunun temel
unsurlann kardlar. Bunlar da f u k a ha d r, Fakat e itli ve de-
iik, bazen e h 1 s n e t'e kar , prensipleri ve akl yrtmeyi vahye
ve snnete kar bulan fikirler ortaya kt . Hukukula r, Islam
hukukunu kaidelere ba lamak istediler ve nihayet e h 1-i snnete
uygun drt ekol kabul edildi: Malik bn Enes (l. 795), Ebu Hanife
(l.707)), E -afii (1.820) ve bn Hanbel (61.855) in ekolleri. Hala bugn
iin ancak bu drd ortodoks (ehli snnet) mezhep olarak kabul edilmi tir.
slamda ba langta muhtemelen Hiristiyan mistikleri tarafndan et-
(175) kilenen mistikler oldu. Fakat yava yava bu tesirden kurtularak kendi-
ne has bir hareket Sfilik (sf, beyaz ynden yap lan giysiye verilen
ad, ilk sfiler bunu giyerlerdi) kuruldu. Ba dad, Kfe ve Basra'da ekol-
ler teekkl etti. S filer vecd yoluyla Allah'a ula mak iin ahsi
tecrbelerini tasvir ediyorlard . lerinden en me huru Hallac, e n e'l-
h a k k (ben Allah'la birim beraberim) diye yaz yordu. 922 ylnda mah-
kum edilerek ipe ekildi. Zira v a'z eriata tecavz ediyor sosyal, ve dini
nizam temelinden y kma tehlikesi do uruyor ve delalet olarak ilan edi-
liyordu. Daha sonra s filik kapal bir ekil ald . Tarikatler kuruldu
ve bilhassa XI. yzy ldan sonra tefsire hile de iiklikler getirdi.

E- ABBAS LERN K N N BA LAMASI


(IX.yzyln sonu-X.yzy ln ba )
Abbasilerin bu parlak tablosu, mslman tarih ve uygarl nn bu
devrinin kazand itibarn aynas dr. u kadar ki sonraki tarihciler ve
bugnk mslmanlar, onu islam n "Altn a" olarak kabul ederler.
Bu baz alanlarda do ru olabilir. Politik evrime gelince, aksine,
IX. yzyln II. yarsndan itibaren bu gzel bina atlar, yar lr: rak'da,
sosyal yn ile belirgin dini muhalefet hareketleri hali feli i titretir.
(176) Irak dnda, muhtar hatta ba msz emiriikler halifenin izni ile
veya izinsiz te ekkl eder. Islam dnyas nn paralara ayr lmasna
doru gidilir Bu X. yzy ln balarndan itibaren tamamen olmu
bitmi bir itir. Nihayet Bizansllar Makedonya slalesi hakimlerinin
idare-i altnda saldrya geip elle tutular ba arlar kazandlar.

1- BA KALDIRMALAR
Mtevekkil devri, al s, t ezilenin zaranna ehl-i snnetin yeniden
canlanmas devridir. Bu devir, siyasi, dini ve sosyal bir zorlama ile so-

136
nulan r. Bu halife halk zerinde yksek otoritesini gsterebilen son
halife olmutur. lmnden itibaren (861) tepki olarak, sosyal isyan ha-
reketleri ve ayine' hareketler do du, gittike de geni ledi.

Ilki ve en ciddisi Z e n c (siyaha kleler) isyan oldu. K lelik


slamda bilinmeyen bir ey de ildi. Fakat genel olara iki s nf kle ayrt
edilebilir. Bazlar (ekseriya beyaz kleler) halifeler ve nfuzlu ki iler
tarafndan ya hizmeti yahut asker olarak kullan lrd . Bu halde m e m-
1 u k adn tayorlard . Orduda ve halifenin evresinde gittike byyen
bir yer aldka devlet i lerinde tesirleri artt . Dier kleler toprak ve
madenlerin i letilmesinde ii olarak, a r ilerde ok zor eylere zorla-
narak al trlrd. Ticaretle zenginleen tccar Aa Irak'da, sulanan
iyi mahsul veren topraklar sat n alarak bunlar deerlendirmek iin Afri-
ka'dan siyahi kleler getirdiler. Bunlara ok g hayat artlar
ve insanlk d alma yklediler. Bu kleler A a Irak'n batak-
lklarm kurutmak, tuz karmak, eker kam ekihnesine ve topraklar
ekine hazrlamakta al rlard. Kt beslenen, kt ko ullar altnda
oturan az para denen (hele bunu alabildikleri zaman), arac lar ve tacirler
tarafndan smrlen bu insanlar a a proleterya s nf tekil ediyordu.
Bir enerjik ynetici bunlar isyana itiyordu. Bu ynetici, Ali soyundan (177)
geldiini iddia eden bir Iranl , Ali Ibn Muhammed el-Alevi oldu. H a-
r i c i-Z e ydi ynelimli olan ve Ebu Bekir'den sonra btn halifelerin
meruluunu reddeden bu zat di er mslmanlar kafir addediyor ve
boz guneu harici doktrinler ileri sryordu. Kleleri isyana a-
rarak onlara "Allah' n onun aracl ile sefil hayattan kurtaraca n,
bu defa kendilerinin klelerin sahibi olaca n, Allah'n onlar gzel
evlerin ve zenginliklerin sahibi k lacam" vadediyordu. Isyan 869 da
Basra blgesinde patlad ve ok geniledi. Zira Aa Irak'n sefil ift-
ilerinin de bunlara katldklar grld. Ubulla 870 y lnda ellerine
geti, ehir yama edildi. Basra, Eyll 871 de d t. Btn Gney Irak
ve Iran'n gney batsnn bir ksm i gal edildi. Vast 878 de alnd
ve asiler ta Ba dad'a kadar yakla tlar. Hkmetin tepkisi 881 den
sonra yeti ti. 883 de isyan batrld ve lideri ldrilid. Bu zenc isyan -
nn ciddi sonular oldu. Halifeii in zayfln ortaya koydu. Ve
hatta neredeyse kaybolmas na sebep oldu. Gerekten, sivil harp
devam ederken Horasan, Trkistan ve M sr'da ayrlma akmlar patlak
veriyor ve bu gneydeki isyan yznden h a l i f e n i n hkmeti
istedii ekilde kar koyamyordu. Bir ba ka isyan ayn sralarda Ta
beristan'da 864 y lndan 884 e kadar /bn Zayd taraf ndan ynetilen
Fl aricilikt en mlhem olarak patlak verdi. Her ne kadar Z e n e

137
I s yan n d a olduu kadar sosyal yn olmamas na ra men bir
cemaat te kil edecek mahiyette bir isyand r. Hatta geici bir emirli in
kurulmasna yol amtr.

IX. yzyln sonunda Yemen'de Yahya !bn Hseyin el-Hadi adl


z e y dili in teoricisi tarafndan Yemen'de bir ba ka 2, ey d i emir-
lik kuruldu. Bu doktrin i m a m n tayin edilmesini cemaatin serbest
(178) seimine b rakr. Fakat bu seim serbestli ini, iktidarn meruluuna
koyduu artlarla k stlar. in gerei, imameti Fatma'n n evlad yoluy-
la gelenlere hak grr. D a 'v a ve cihad yani isyan ve silah yoluyla
bunu almaya alr. Z ey dilik gerekli manevi artlar toplama-
yan yine ona gre iktidarsz olan Hasan ve Hseyin'i saf d tutar.
Ali'nin Fatma'dan ba ka bir hanmmdan gelen kimseleri ve bu nedenle
de her hangi bir Kurey liyi saf d tutar. Z e y dil er kendileri de bir
takm frkalara ayr ldlar ki Kur'an, hadis, ibadet ve hukuki durum-
larda aralar nda gr ayrlklar' v ardr.

Bu isyanlar halkn eitli kademelerinde derin ho nutsuzluklar do-


urtir: Bunlar fakir halli olanlar, iftiler, halifeli in dini siyasetinden
memnun olmayanlardr. Abbasilerin iktidara geli i srasnda itilen Ali
taraftarlar iile r, ortadan kaybolmad lar; gizlie altlar. X. yzyl
banda iki hareketin gn na ktna tank oluyoruz: K a r m a tl -
1 e r ve F a timile r. Her ikisi Abbasi halifeli inin yklna katkda
bulunur. F at i mil er Ali'nin lmnden sonra iilerin gerekle tir-
meyi hayal ettikleri ayr bir halifelii yaratmay baarmlardr.

2 BA IMSIZ EM RL KLER
Bu hareket.erin ba arya ulamalarnn sebebi imparatorlu un e-
itli noktalar nda ayrc baka hareketler dini nedenlerden de il ya si-
yasi menfaatler ya da art k Badad'a bal kalmann lzumsuzluuna
inanmaktan ileri gelmektedir.
lk bamszlk esprisini gsteren 820 de Horasan'a vali tayin edi-
(179) len Tahir oldu. Birka y l iinde iktidarn Do u nan ve Afganistan'a
tantt. Bu topraklardan babadan o ula geen bir devlet kurdu. Yaln z
Badad'taki halifenin varl n tanmaya yanat. Tahiriler siilalesi
yerini 873 de otoritesini Secistan'dan Maverannehir'e yayan Saffari-
lere brakt . Bunlardan sonra da Samaniler 902 y lnda ran'n dousun-
daki btn mslman topraklar n hkimi oldular. Bu sonuncu s lale
dierlerinden daha ok devam etti. Ancak X. yzy ln sonunda, daha
nce a rd Trk askerlerinin darbeleri alt nda ortadan kayboldu.

138
Bu do udaki ayine" hareketlerin ilgin yn bir yandan Iranl ol-
malar te yandan byle olmakla eski siyasi, fikri ve kltrel geleneklere
dn yaparak katkda bulunmalarndandr. Bu irardln, Sasaniler
devrindeki btn topraklar bir araya getirmek ve Orta-Do uda bir im-
paratorluk kurma te ebbsdiir. Fakat bu devletler Abbasi halifeleri
tarafndan saldrya uramadklar halde eski Sasani imparatorlu unun
olanaklarna sahip de ildi. Salam ve devaml devletler kurmay ba-
aramadlar.
Daha nemlisi, Msr'n -arkasndan Suriye'nin- d oldu. Bu
iin sorumlusu Ahmet hn Tulun adl bir Trk oldu. 868 de Msr valisi
olarak tayin edildi. Suriye'de mahalli bir isyandan yararlanarak buran n
hakimiyetini temin etti. Kuvvetli olunca halifeden bu iki eyaletin mali
gelirlerini serbeste kullanmay , buna karlk halifeyi cemaatin efi
olarak tanmay ve ona yllk bir vergi vermeyi ileri srd. Arzusu ka-
bul e cildi. Mahalli imalatn canlandrlmas, sanayi ve bilhassa merke
zi Fustat'da kendi ad na bir byk cami ykselen bir in aat hareketini
yrterek Msr' geni gelime halinde olan bir eyalet yapt . Gerekte
istedii, kendi ap nda, devleti iinde bir halife olmakt ; bunun iin
de Badad'da btn yap lanlar' taklit etti. Belki daha da uza hedef (180)
almt ; Trk askerlerinden olu an ordusunun deste i ile h alif eli i
kendi hesabna geirmek isterdi. Fakat lm onu 884 da ani bast rd.
O srada Badad'dakilerle kendinden sonra o lunu yerine b rakmak
iin grmelere girimiti. O lu Humareveyh mark olduundan Ba -
dad onu Msr'n lideri olarak tanmak istemedi. Bu yzden sava kt.
Sonra otuz yl iin yaplan anlamada aynen lm Tulun'un temel art-
lar vard. Fakat Humareveyh ldrld. Bundan sonra otuz y ldan faz-
la bir anar i devri takip etti. Bunun sonunda Ih id diye Farsa bir la-
kap alan Muhammed ihn Tua adl bir Trkn giri imiyle Msr bam-
sz bir eyalet haline geldi (939). Buradan M sr' Fatimilerin 969 da fet-
hetmelerine kadar devam eden ih idler slalesinin ad kar. Bu iki s-
lale iin durum Do u Iran'daki slalelerden. farkldr: Burada cesaret
liderlerinin de eri sayesinde ba arl olan maceralar bahis konusudur.
Bunlara bir de "milliyeti" mefhumu katmak gerekir. Bilhassa Abbasi
halifeliinin paralanmas ve Trk askerlerinin oynad rol farketme-
ye saklar. IX. yzyln II. yars Abbasi halifelii iin X. yrzy-
gerekle tirdii kn ba langc oldu.

139
BLM V
X. YZYIL. DEIIMLER YZYILI SNNLE KARI LK

(181) IX. yzyln sonuna kadar, i kar klklara, isyan ve hatt ayr -
hmlara ra men A bbasi halifeli i Islam dnyasnn tek h alif e -
li i olarak kalmtr. Fakat herkes tarafndan tannan halife olma-
mtr. Haricili e ba l e itli hareketler oktan beri (Ezruh'tan
beri) nce Emevi sonra Abbasi halifeli ini tanmay reddetti. iiler
kendi alarindan, bu u noktaya varmadan, gerek imam n gelece i
yakt beklerler. imdilik ihtiyatl bir ekilde kendilerini tuttular; nc
byk aileyi te kil eden Ispanya Emevilerine gelince kendi emirlerini
halife ilan etmeye cesaret edemediler. Bu da onlar n her ne kadar
Abbasilere kar biraz fkesi olsa da kendileri iin de lider tan dklarn
gsterir.
Birka yl iinde, X. yzyln bandan itibaren mslman dnyas
byk deimelere sahne oluyor: Bir yandan h a 1 i f e 1 i e ayrlr-
ken te yandan Abbasi h alif el i inin bnyesinde iddetli isyanlar
kyor. Burada, halifeli i n yap sn deitirerek hkmette
Snni Trk askerlerinin yan nda, i Iranl v e zirlerin yanyana
bulundu u grlr. Bundan baka baz mahalli dinastiler, menfaat
kaydiyle, snniler ve iller Abbasi ve Fatimi halifeli i
arasnda dalgalanyor.
O halde Islam dnyas nda, gzel Emevi birlii ve kudretli Abba-
silerden sonra kopmalara tan k oluyor. Bu ayrlma hareketleri neye te-
kabl eder? lerinden bazs paralanan bu birli i kendi menfaatlerine
gre yeniden kurmaya al yor mu? Herhalde bu onlar n mitleriydi.
Fakat sonular mitlere cevap vermedi. Bylece Islam dnyas nn birli-
inin uzun bir sre iin paraland grlr.

A. ILIN ZAFER!:
KARMATLER ve FATMLER
(182) Ali'nin ve onun soyundan gelenlerin h a 1 -i f elikt en atlp her
taraf edilmesi ve ilerinden bazsnn ldrlmesi Ali taraftarlar arasn-

140
da bir, mahrum b raklma havas yaratt . alma arzusu ve ellerinden
kaan halifeli i yeniden ele geirme iradesi belirdi. Bu noktadan,
bazen kltrel ve teolojik dii iincelere s nd zamanlarda st kapal
(esoterique) ekiller alan, bir nevi istikbal' mit'e bekleyen (messianique)
mistisizm do du. Baz hallerde gayr- memnunlar s nf dier gayr- mem-
nunlarla birle erek, aralar nda ok tehlikeli onlar da bulunan ba kaldr-
malar, isyanlar kardlar, X.yzy ln bana kadar iili e bal olan
hareketler nishi ba ar kazandlar. Emeviler tarafndan ezildikten sonra
Abbasiler tarafndan da bastrldlar. Bu baarszlklar onlar gn -
na kmamaya ve i lerini gizlice hazrlamalarma sevketti.

Ivanov, Bernard Lewis ve Marius Canard'n almalar sayesinde


imdi i 1 i i n X. yzylda ortaya kan nitelikleri hakk nda iyi bil-
gi sahibi olduk. Bu asrda, iili in ayn dal olan ismailili e
balandklar halde iki ekil altnda ortaya kan K a r m a t il e r ve
Fatimiler vard r.

1 DOKTR N

Ismaili hareket oktan beri Abbasilere ve e h 1-i s n e t e (183)


kar yrtlen devrimci bir hareket olarak grlm t. Bu hkm
zellikle onlara dman olan kaynaklara dayan larak verilmiti. Bu hk-
m yeniden gzden geirmek gerekir. Zira smaililik bir kltrel yenilen-
me tecrbesi ve bir sosyal de iim gayreti olarak grlr. E er slikleri
iddet hareketini benimsedilerse bunun nedeni, onlar iin (bilhassa
K a r matile r) Abbasi boyunduru undan baka trl kurtulma
yolu olmadndan dolaydr.

i doktrin, yalnz Hz. Peygamber'in kz Fatma ve ei Ali'nin


soyundan gelenleri me ru halife olarak tan r. Emeviler ve Abbasiler
(750 den sonra) gasbedicidirler. Emeviler ve baz Abbasiler tarafndan
iddetle takip edilen iiler bundan boyle gizli bir doktrin (batniye)
takip ettiler. Doktrin bu gidi niteli i aldktan sonra Ali'nin ahsn"
yceltiyor, bir ekil veriyor ve onu takip edecek gizli ki ileri sralyordu.
Hseyin'in Kerbel'da ldrlmesinden ok, doktrinin kayna n Ali'nin
lmnde bulan bu ki ilerin efsanesi zerine do uda yaygn dier i-
nanlar gelip nakoluyor: H u 1 ' 1 (ilahi tecelli), t e n a s u h (ilahi
bir ruhun insani bir ruha gei i), r c u (beklenen imam n dn),
gibi. Bu gizli imam kendi iste i ile uygun bir zaman yeniden kendini
gsterecektir. Bu m e h d idi r. lahi hukukiyle dnyay idare etmeye
gelecektir. ii anlaynda cemaatin ba kan i m a m d r, halife

141
de ildir. 0 Allah'tan ilham al r ve yanlmaz. Kendisine tabi olanlar n
mutlak itaatini ister.

Gizli bir i m am a inan Ali'den itibaren altnc imam Cafer


el-Sadk' n lmnden sonra iki kola ayr lr. Oniki imam "i s n a
(184) a ar e" taraf ndan temsil edilen kol Cafer'in o ullarndan biri olan Mu-
sa'dan gelenleri imam olarak tan r Onikincisi kaybolmu tur. Bu imam
el-Muntazar dnyan n sonunda gelecektir. Bu kanaat, zellikle Sm-
ni ve Buveyhilere aittir. iddet hareketleri gstermez. Saliklerinin dav-
ranlar s nnil erinkin e ok yak ndr.

Azd kol ( u 1 a t) un ynelimi X.yzylda kendini iyice gn -


na kard Bu, Isma i.l ilik ad altnda tannmtr. Taraftarlar
imam olarak Cafer el-Sad k'n baka bir olunu, yani yedinci imam
smail'i tanrlar. Ondan sonra di er imamlar gizlenmitir. Ismail i-
1 e r i n mezhebi e h 1-i s n n e t t en ok farkl dr. Esoterism'e geni
yer verilir. Dnyan n varl bir takm dairelerle a klanmak istenmitir.
Yedi peygamber vard r ve her peygamber aras nda yedi imamn olmas
gerekir; smail ile bu sre kapanm tr ve yeni bir peygamber beklenir,
bu mehdidir ayr ca Kur'an' n her ayeti iki trl tefsir ta r: Biri sure-
tie gre, di eri gizli olan ve ancak bu i e vakf kimseler tarafndan
bilinen tefsirdir. O halde messianique bir itikad n karsmdayz.
Bu toplumdaki yerlerine gre doktrine ilk girenlere retilir. Yk-
selme yedi derecede olur, en sonunda btn gizli bilgiler teslim edilir.

Bu doktrin gizli bir te kilat tarafndan yayld . Bu, mezhebin,


Abbasilerin takibinden kurtulmas na, yaamasna ve devam etmesine
yard m etti. Baz hallerde imam iktidarn bir delegeye baz kaytlarla
devredebildi. Ismaililer de, dierleri gibi birtakm frkalara ayrl-
dlar. Belli bahlar F atimiler ve K armatilerdi r. Yaln z i-
lerinde Fatimiler bir dinasti ve imparatorluk kurabildiler.
s maili propagandas d iler (o ul: du't) arac l ile gerek-
leiyordu. Di, bir tacir ve zanaatkr k liyle ehrin bir mahallesine
gelip yerleiyor, ibadet ve takvas , mtevazi hayatiyle kendini tam-
tyordu. evresindeki kimselerle ili kiler kuruyor, konu tuu kimseleri
tarttktan sonra ilerinden gizli gereklere ilgi cluyanlar seiyor ve onlar-
da kendi istikballerinin ve mslman cemaatinin istikbalinin geli mesi
(185) midini uyandryordu. E er seilenler gerek m r i d olmak isterler-
se, d i ima m n hazinesini beslemeye tahsis edilen bir vergi detti-
riyordu. Sonra onlar ele alarak doktrine, davaya, al tryordu. Sras
gelince bu defa berikiler misyoner oluyordu.

142
X. yzyln banda Abbasi imparatorlu unda ciddi bir sosyal kriz
srd sralarda Is maili d ailer byk lde ehir ve kasaba-
lardan byk ksm idareden ho nut olmayan taraftarlar tophyabildiler
Herhalde bunlar, do rudan do ruya kk esnaf ve sanatkarlar yan n-
da harekete getiler. Belki bunlar herhalde k smen mesleki birle melerin
kayna olabilirler. Bu bakmdan Ismaili metinlerde fikir ve sosyal na-
zariyeleri hakknda belirli i aretlere raslanmaz. Fakat kesin bir ey varsa
Abbasi valileri, e h 1-i snn et kelamclar, bu fikirlerde kurulu dzen
iin ciddi bir tehdit buldular. S n niler iin K a r m ati ve Fati-
mile r, halifeli i ve e h 1-i snneti ykmak isteyen bir hare-
ketin grnleridir. Ortodoksi ayn zamanda is mailileri a r
i tirakilikle, btn mallar hatt kar larn birarada kullanmakla itham
eder. Gerekte I s maili doktrinde bunlardan hi biri grlmez. Yal-
nz hayat artlarnn iyiletirilmesi vadi ve byk bir karde lik duygu-
su vardr.

2- KARMATLER
Ismaili hareketi IX. yzyln son yllar ndan itibaren birdenbire
kendini gsterdi. 890 yl civarnda, daha nce Z en c isyan nn doduu
Aa Irak topraklarnda aram meneili bir /smaili olan Ham-
dan Karmat (mritlerine kendi ad n verdi) ve kaynbiraderi Abdan,
blgenin iftilerini ayaa kaldrdlar. Propagandalar yldrm tesizi
yapt. Birka yl iinde nfuzlarn Irak'n byk bir ksm , Suriye ve
Filistin'e yayddar. Suriye'deki efleri Zikraveyh belli ba l ehirlere jd- (186)
detli hcumlar yrtt. Fakat 906 y lnda ldrld. Msr zerine
hakimiyetini yeni yayan Abbasi hkmeti Irak ve Suriye'de ayn ekil-
de iddetli davrand . Bu arada K armatiler ilerinden birini h a I i-
fe ilan etmi ama bu geici h a 1 i f e, Abbasilerin onu 904 de idam et-
,

meleriyle yok olmutu. Bu blgede kurulan fakat imha edilmeyen hare-


ket yeniden karanl a girmiti.
Bununla beraber Bahreyn'de Hamdan Karmat'n bir mridi Ebu
Said Cenniibi 900 yl civarnda el-Hala (ya da el-Ahsa) da, Z elle
isyanndan ayakta kalanlar n deste iyle bir Karmat devleti kurdu. Bu
devletteki rejim hakknda iyi bilgiye sahip de iliz. Muhtemelen oligar-
ik ve itirakidir. B.Lewis, el-Hasa'y X. yzylda ziyaret eden iki
Ismaili seyyaha dayanarak u bilgileri verdi: Devlet ba kan eit
kimseler aras nda bata gelen idi. Devleti ahbablarmdan olu an bir ko-
mitenin yardmiyle idare ediyordu. El-Hasa ehri savaa haz rland
zaman 20.000 den fazla nfusu vard . Bir "a lt lax meclis i" do -

143
ruluk ve adaletle devlet i lerini yrtyordu. K a r matiler oru
tutmaz ve namaz k lmazd . ahslar tarafndan yaplan tek cami
e h l-i s n n e t hac lar iindi. demekle sorumlu olduklar ne vergi
ne de r vard . Bu meclis tar m ilerinde altrmak iin 30.000 i iye
sahipti. Fakirle mesine ve borlanmasma ra men, cemaatin yard -
miyle aya a kalkyordu. El-Hasa'ya bir yabanc sanatkr geldi i zaman
vard andan itibaren yerle mesi iin gerekli fonu bulurdu. Fakirlerin
evlerinin tamiri devlet giderlerinden al nrd . Buday devletin de ir-
menlerinde paras z olarak gtlrd. Al -veriler d ar karlmayan
nakdi paralar vas tasiyle yaplrd .
Bu rejim yalnz Bahreyn'i ynetmekle kalmad . Ebu Said'in o lu
Irak'a seferler yapt . Kervanlara sald rd . 930 ocanda Mekke'yi i -
gal etti. Buradan Hacer l-Esved'i gtrd ki bu ancak 952 de yerine
iade edildi.
(187) Daha sonra K a r matilerin askeri hareketleri azald . Fakat
halife iin bir tehlike olmaya devam ettiler. El-Hasa smail I-
1 i k hakknda aratrmalarn aktif bir merkezi oldu. Ve X. yzy l iin-
de bir grup taraftar hvan us-Safa adiyle bir ansiklopedik r i s al el er
nerettiler. Bu ismaililer taraf ndan dnlen dnya grn aklayp
izah ediyordu.

3 FATIM LE R
F atimilerin en byk ba ars nce Kuzey Afrika'da daha
sonra Msr'da bir halifelik, yani F a tim h a l i f e l i i n i kurmala-
rdr.
890 yllarna doru Ali ve Fatma soyundan geldi ini iddia eden
Muhammed el-Habib Islam dnyasnda her tarafa, ailesinde Mehdi'nin
zuhur edece i hakknda propaganda yapmak iin misyonerler gnderdi.
Bu misyonerlerden biri, Yemen as ll Ebu Abdullah, Mekkede Arap ida
recilere kar biraz dmanlk besleyen, olduka b'amsz ve frikiya'da-
ki Alabilerin teorik vassallar olan, Kk Kabil'de K u t am a adl
Berberi hac larla karlat . Belki bu K u t amalar daha nce H a-
salikleri idi. Ismailili e girdikten sonra politik d -
manlklarm dini dmanlkla pekitirdiler. 893 ya da 94 y llarna do ru
Ebu Abdullah Kuzey Afrika'ya gelerek Kut a ma 'larla birleti. Ve
onlarn yardmiyle Alabilere kar bir orduyu harekete geirdi. On y-
ln iinde bunlar tamamen yenilmi ve ortadan kald rlmt . Ebu Ab-
dullah Mart 909 da ba kentleri Rakkada'ya giriyor ve oraya Muhammed
el-Habib'in o lu Ubeydullah' aryordu.

144
799 dan beri Harun el-Re id sayesinde Ifrikiya (bugnk Tunus ve
Cezair'in do u kesimi), bir eyalet valisinin o lu ola Emir Ibrahim Dm
Alab'n hkimiyeti alt na geti. Alabi siilalesinin efleri iyi ili kiler
kurduklar Badad' rnek alarak bir hkmet tesis ettiler. Byk imar-
c (onlar su yollar, byk depolar, Kavrayan Camii, Monast r'da ri-
batlar, Sfaks'da surlar yapt lar) ve Kuzey Afrika'da maliki mezhe-
bini kabul ve yaydklar iin kat mslman idiler. Malikili k, dinin
akl yolu ile arklanmas na enok kar olandr. Ayrca A labiler, Si-
cilya'nn 827 ve 878 yllar aras nda fethini de kendi ba arlar aras na
kattlar. 871 de brahim II. Kayravan'da ok nemli lde olan maliki
bilginlerinin etkisinden uzakla may istediinden buradan pek uzakta
olmayan Rakkada'da yeni bir ba kent kurdu. Fakat hi bir zaman
Alabiler, Berberileri kendi ilerine olamad lar. Bu onlarn uyguladklar
zecri vergi politikas ndan ileri getir (Kur'an'a dayanmayan vergilerin
k, rn deil para olarak r alnmas).
Daha bat da 787 den itibaren H a r i c hadi olan tim Rstem (188)
tam suknet iinde ya ayan Tahert krall n kurdu. Bir ba ka H a-
c devlet ayn asra do ru Fas'n gneyinde Sicilmasa'da yerle ti. Ni-
hayet Ali soyundan gelen Idris bn Abdullah, akim kalan Ali taraftar-
larnn isyanndan sonra do udan kaarak 788 de Ma rib'e geldi. Bura-
da Medine't-l- Fas ehrini kurdu ve Tlemsen'e kadar varan topraklar
fehetti. Onun olu Idris II. Fas ehrinin kurucusu oldu (809). Fakat
lmnden sonra krall Fatimilerin fethine kadar devam eden birok
kk devletiklere blnd.
Ubeydullah Ma rib'e geldii zaman durum bu ekilde grnyordu.
910 Ocanda Rakkada'ya girdi. Mehdi ve emir e 1-m uminin
lakabn ald . Ebu Abdullah'n Alabiler tarafndan konulan fevkalade
vergileri feshederek ve lkeyi en kk iddet gstermeden idare et-
mesi, yeni liderin sevgisini kazand halk tarafndan alkland.
Maalesef, .Ubeydullah sert ve toleranss z bir sultan olarak kendini
gsterdi. Arzusu hkimiyetini btn Kuzey Afrika, Sicilya, bilhassa M -
sr'a yaymakt . Uzak hedef olarak Abbasi halifeli ini alm t . Bunun
iin kuvvetli bir ordu kurmak gayesiyle iddetli bir vergi politikas
uygulaca. stelik tebaas na iili i kuvvet yoluyla benimsetmek is- (189)
tedi. Kar koyarlar hapsetmeye ve asmaya kadar gitti. Bu byle devam
edince, Fatimi n sratle kayboldu ve lkede kuvvetli bir mu-
halefet do du. Bu muhalefet elle tutulur belirtisini Ebu Yezid tarafndan
yrtlen Berber' ve Harici isyanda buldu. Ebu Yezid'in yenilgisi bir
taraftan Kuzey Afrika'da art k hi siyasi rol oynamyacak olan hari.

145
ligin ve dier taraftan Fatimilere ba l yerleik Berberilerin (San-
haca'lar) gebe berberilere yenilgisidir.

Bir komutan olan Cevher taraf ndan iyi yrtlen btn Kuzey
Afrika'nn Fatimiler tarafndan fethi, onlara Kurtuba Emevileri tarafn-
dan gelecek hertrl tehlikeyi bertaraf etmeye imkan ve Sahra'n n
altnn getiren kervan yollar nn kontroln ve nihayet M sr'a saldr-
mak iin gerekli askerleri toplamay kolayca sa lamak imkan n verdi.

Do u asll mslmanlar olan, do unun Ma rib'e stnl ne ina-


nan, her eyden nce Ahbasi halifeli ini bertaraf etmek isteyen Fatimi-
ler, frikiya'da yerle melerini do uda ba ar salamak iin gerekli un-
surlar temin etmeye bir vas ta sayd lar. X. yzyln ilk otuz yl iinde
Msr'a kar birok ba arsz te ebbsleri onlar kanaatlar nda pekitirdi.
Gerekten Berberilerin sadakatinden pek emin olmayan Fatimiler lke-
ye hakim olmak iin Slav kaynakl kleler zerine dayand lar. lerin-
den baz lar , ordu komutan Cevher ve Muiz zaman nda Fatimi devletinin
nolu ahsiyeti hazine mdr Cavzar gibi ki iler, idare ve orduda yk-
sek grevler i gal ettiler. Mahalli geleneklerle ili kilerini kesmek iin bir-
biri arkas na iki ba ehir kurdular. Biri, do u sahili zerinde Mehdiye
(Araplar tarafndan deniz k ysnda kurulan ilk ba kent) di eri Kayra-
van yakn nda Sabra-Mansuriye'dir.

(190) frikiya'da yrtlen yo un propaganda sonunda, ki bunda birok


altn sarfedilmesi esirgenmedi, Fatimiler, Cevher sayesinde, Ih idi
tisinin son yllarn iine alan anar iden yararlanarak birka hafta iinde
btn Msr' ele geirdiler.

969 da Cevher Kahire ehrini kurdu. Burada 970 y l nda Ezher Ca-
miinin ilk ta konuldu'. 973 Haziran nda halife Muiz (952-975) friki-
ya'y terkederek yeni ba kentinde yerle iyordu: ki asrlk bir mddet
iin Msr i bir devlet oluyordu. 0 zaman Suriye'yi i gal eden kom u-
lar Karmatiler ile bozu malar , Fatimilere bu blgeyi ele geirmelerini
sa lad (978).

Msr'n yeni sahipleri bu lkeye yeni politik, kltrel ve ticari


hareket verdiler. Bundan ba ka Fatimi halifeli i o zaman Ba dad ha-
lifeliinden daha ok gelime halindeki Bizans H ristiyan imparatorlu u
kars nda Islam'n ncs olarak grnyor. Bu nedenle Halep'teki
Hamdaniler Fatimilerle dost olmaktan ekinmediler. Buna kutsal ehir-
lerin katlmas da ilave edildi: Byle olunca gerekten Fatimiler Abbasi-
lerin yerini ald .

146
iilik M sr'da pek az tutundu. Burada Fatimiler ilk liderlerinin
frikiya'da yrttkleri politikay takip etmekten vazgetiler. Ayn
ekilde, yaln z el-Hakim (996-1020)in son yllar hari H ristiyanlara te-
veeeh gsterdiler. Fakat bilhassa, Abbasileri y kmak iradesiyle bunlar
tarafndan hala idare edilen blgelerde isyanlar kartarak propaganda-
larn yiirttler. Is maili tesir yay ld . Ve el-Miitenebbi (61.968),
iffin Havkal, Endls'l bn Hani ve Ebu'I Ala el-Maa ri (l.1075) gibi
air ve edipler bu tesirlere kendilerini kapt rdlar.

Maliye i lerine bakan Yakub han Killis'in ald tedbirler sayesinde (191)
Msr'n ekonomisi byk hamle yaparak Basra Ba dad ticari transit
yolu Hind Okyanusu ve Akdeniz aras nda yerini buraya b rakt . Piza,
Amalfi, Venedik gibi talya ticaret ehirleri Do u Akdeniz'de skende-
riye'yi kendilerinin en ba ta gelen al -veri liman yaptlar.

2 ABBAS LER N K

Baarl Fatimiler kar snda, devaml i karklklara sahne olan


Abbasi hkmeti btn imkanlar ile imparatorluk iinde ruhtur eden
date kuvvetleri kontrol alt na almak istedi. imparatorlu u savun-
mak iin Trk generallere ve askerlerine gelirini hazineye vermek zere
topraklar da tld . Bu i k t a sistemidir. Fakat bundan byle Trk as-
kerleri Abbasi Devletinin menfaatlerinden ok kendi menfaatleri ynn-
de hareket ettiler.

Mu'taz (866-869) ve Multedi (869-870) gibi halifeler bo una i


aleyhtar sert bir politika yittler. iyi sonu almak ve tehlikeyi ber-
taraf etmek iin uzun sre hkm sremediler. i propogandas dev-
let organlar na kadar nfuz eder: Vezir smail tim Blbl, iili e
iyice bal Benu Furat'lar Kanlarya grevine al r. iiler gittike
yerlerinin bydne kanaat getirirler. lerinden biri Ali lm el-Fu-
rat v e z i r olir ve kendi itikadnda olanlar geni lde korur. Ayn
a da Badad'da hanb eli kelame larla mut asavv flar aras n-
da tesir sava na giriildii m ahade edilir

M u t as av v f 1 a r aras nda nl Hallac bulunur. Nazariyeleri,


kurulu dzen iin ok tehlikeli ve ok devrimci grld nden 822 de
idam edildi. Ayn ekilde byk Arap tarihisi Tabe i pheli grlm
ve zaten ertesi y l lmtr. Dini ve sosyal karklk gittike artt . Ve
936 da halife el-Rtizi Basra valisi Muhammed bn Raik'e siyasi ve askeri
byk selahiyetlerle, emir 1- n er a diye yeni bir nvan verdi.
Kendisi ise btn mminlerin dini efi rolne ekildi. Bundan byle (192)

147
emir 1-ii m e r a grevi elden ele geecektir: 942 de Ba dad' ele
geiren, Musul'un Ha ndni ii emiri Hasan'dan sonra, bir ba ka Iranl
ii Ahmed ilin Bveyl , Basra ve Vast' aldktan sonra 945 de Ba dad'a
girer ve Muiz el-Devle lakabiyle emir 1-u m e r a olur. Burada Halifeyi
devirir, daha uysal birini halife tayin eder ve bylece Bveyhiler slale-
lesini karar.

Bununla beraber Halep'te Hasan' n karde i Hamdani Ali 944 de


btn kuzey Suriye'yi kontrol alt na alr ve halifeden, tarihte bu adla
tannan S ey f d-D evle nvan n alr. Bu yine iilerin bir ba-
arsdr. Fakat her eye ra men snni halife ortadan silinmemi ti
Hatta lzumlu olarak durmaktad r. Verilen kararlar tasdfk etmek k a-
dalar n tayinini kanuni ve lzumlu, bunlara itibar kazand rmak gibi
legal bir grevi temsil etmektedir. Snni Abbasi halifesi ile i
Bveyhi emiri aras nda mterek hkmranl k, pek fazla srt me
olmadan mmkn oldu. Fakat 950 den itibaren Ba dad'da iile r-
1 e sunniler aras nda iddetli kavgalar patlad . iiler Muiz
el-Devle'yi i il e r i korudu u ve ayrlk tohumu ekti i iin takbih
ettiler. Bu dulum Bizanshlar , mslmanlara kar yeniden sava a ba-
lamaya te vik etti.

Gerekten bu a da Makedonya slalesinin byk imparatorlar


Nicephore Phocas, jean Tzimiskes, Krdistan, Ermenistan, Kuzey Su-
riye'ye akna geerler. Suriye'de kar larnda askeri ba arlariyle Abbasi
Imparatorluunu ku tarmaya gayret eden Seyf d-Devle'yi bulurlar:
O, zaten Arap airleri ve yazarlar tarafndan Islam'n nderi ve kahra-
man diye terennm edilmi tir. (saraynda el-Mtenebbi, Ehu'l Farac-
(193) el-Isfahani gibi airler ve filozof Farabi ya ad lar). Bizans ve mslman-
larn giritikleri savalar nemli bir toprak de iikli ine mahal ve medi.
Aksine her ikisinin yan nda bir milliyetilik duygusunun bir yanda
Digenis Akritas br yanda Seyyid Battal Gzi gibi efsanevi ahsiyetlerin
domasna her iki halk n kahramanlklar nn birbiriyle s k ilikilerden
doduunun bir ifadesidir.
Abbasi halifelerine gelince ellerinde hi bir otorite olmadan gerek
iktidar B ( yi v e z i r l e r i n e braktlar. lerinden biri Irak ve ran' n
hakimi Adud ed-Devle kaynaklar han olan Sultan ve ahin ah lakap-
larm alr.

ii 1 i k, Akdeniz'den Horasan'a kadar bu a larda ba arldr.


Ancak X. yzy ln son yllarnda Trk Gazneli Mahmut ile Snn I-
1 i k dou mslman dnyas nda savunmaya geer. Yine Trklerin gay-

148
retleriyle nihayet snnilik ba arya ular. Bat mslman dnya-
s ndaise,ifrikiyahalifeli ia hari, illik snnili in
durumunu sarsmad .

B- S INNILI IN BATIDA GELI MESI:

ISPANYA EMEVILERI:

Mslmar Ispanya (Endls) IX. ve X. yzy lda siyasi, kltrel


ve ekonomik byk bir devir ya ad . frikiya ve do udaki iilerin
ve kuzeydeki H ris;-iyanlarm kar snda spanya Emevileri kendi ahsi-
yetlerini kabul ettirdiler: Bunlar mslman ve snnidir le r. Fa- (19 4)
timiler, devletlerini halifeli k seviyesine kardklar zaman emir
Abdurrahman III. kendini halife iln eder. Bu yolla kendisini yaln z
Emevi halifeli i geleneine bal kalmayp ayn zamanda Fatimiler
tarafndan cephe al nan ve Abbasiler tarafndan da terkedilen ortodoks
mslman cemaatinin efi olarak savundu unu gsterir.

1- ISPANYA'DA SLAMYET N YAYILI I

Fetih ve ilk yerle me yllarndan sonra Kurtuba'da yerle en Is-


panya valileri birok sorunlarla kar latlar: Hristiyanla m i direni i
mslmanlarn toleranslar nedeniyle k sa srm tr ve belki bir blgeye
mnhasr kalmtr (Asturies). Berberilerin Araplara kar bazen h a r
cili in izleri dolay syle bakaldrmas , Araplar aras nda eitli kay-
naklardan gelenlerin Arabistan' n gney ve kuzey kabileleri aras ndan
gelenlerin Arabistan' n gney ve kuzey kabileleri aras ndaki eski kav-
gay yeniden ne srmeleri, eki melere yol amtr. Bunun sonucu bu
kar k devirde do udaki Suriye Emevileri bunu bast rmak iin blgeye
bir Suriye ordusu gnderdi. Bu ordunun ba ars nn birok sonular oldu
Suriyeliler lkede yerle erek toprak sahibi oldular ve zellikle Akdeniz
sahillerinde yerle tiler. Bylece birok ehri kolonize ettiler ve bu ehir-
lerin Arapla masma hatt Suriyelile mesin katk da bulundular. Emevi
halifeli inin d srasnda, 750 y l katliamndan kurtulan gen
Abdurrahman'a kucak at lar. Suriyelilerin deste iyle Abdurrahman yer-
li eflere kendisini kabul ettirdi. ve Kurtuba'da 756 y l hazirannda emir
iln edildi. Abdurrahman, Araplar n Islm dinini Hristiyan skinlere zor-
la kabul ettirmedi i ve ibadetlerini serbest olarak icra etmeyi korudu u
ve buna ra men herhalde mslmanlarn yo un bulunduu gney ve do u
Ispanya'da islmiyete ihtidalarm ok oldu u bir lkede hkm srd. (195)
Islmiyete girenler musalima ve muvalladun ad n tadlar.

149
slamla ma ve sonra Araplama sr'atli oldu. Birka ku ak sonra halkn
karm neticesi fatihlerin soyundan gelenler ile m t v a 11 a t soyundan
gelenleri ayrtetmek imkans z hale geldi.
Mslman olan Hristiyanlar m u s t ar i b (buradan mozarab
kt) veya m u a h i d n (bir and yapanlar) diye a rld. Kurtu-
ba, Sevil, Tuleytula, Merida gibi ehirlerde ok say da idiler. te yandan
Visigotlar tarafndan eziyet gren yahudiler mslmanlar iyi kar-
ladlar. Hristiyanlarla iyi geindikleri kadar mslmanlarla da iyi ge-
indiler. Araplara gelince onlar ilk hicret edenler beledi ve ami
Veya Suriyeliler diye ikiye ayr lr. Bunlar ovadaki ehirlerde belli
bal nehirlerin vadilerinde ve do u sahillerinde yerle milerdi. Ber-
berfler ise da lk blgeleri igal ederler.
Halkn eitliliine ve kk apta karklklara ramen bu adan
itibaren Endls Emevisi e itli elemanlarn bar iinde yanyana ya a-
dklar bir cemiyet tipini meydana getiren Lizatihi bir devlet olarak g-
rnyor. Herkes tarafndan kabul edilen Arapa ve Kelt-Latin Gil-
lefinin karm bir dil ve ayrca Araplar aras ndaki veya Araplarla Ber-
beriler aras ndaki rekabet, belli bal problemlerdir.

2 KURTUBA EMIRLI I
Balangtan 777 ye kadar olan zaman zarf nda kabileler arasnda
emirlik iinde rekabet dolaysiyle karklklar vardr. Ama Ispanya'nn
kuzeyindeki Hristiyanlarla hi bir d manlk olmad . Hristiyanlarn
tek saldrs 778 de adman tarafndan Saragossa valisini desteklemek
iin yaplan seferdir. Roncevaux'n n hikyesi bu s ralara rastlar.
(198) Bakentini Kurtuba'ya kuran Abdurrahman byk idari de iik-
likler getirmedi. Resmen Ispanya'ya da ba msz bir devlet haline getir-
me yolunu aramada. lk yllarda, halifenin adn hutbede okuttu. Kendi-
si de hkm boyunca melik ve emir lakabm tad. Bu konuda si-
yaseti Ba dad'n mdahalesine engel olmak ve ona kar saygl fakat
arada mesafe b rakan bir tebaa olarak takip edilen bir siyaset grlebilir.
Kritik bir zamanda ba mszla yakn bir, muhtariyeti korumas n bildi.
Abdurrahman'n lmnden sonra (788) kendisinden sonra gelen
Hiam I. (788-796) ve el-Hakem I. (796-822) birka kk isyana kar
durumlarn salamlatrdlar Halkn olutuu eitli unsurlarn kayna-
mas buna ok yardm etti. Ayrca, resmen tan nan maliki mezhebi
de mslmanlar aras nda dini birlie katkda bulundu. Hakem zama-
nnda Hristiyanlar Pampelun ve bilhassa Barselona'y geri almay baar-

150
8 u/c90.)
sikct
3 orag ()sa
S cdama,1 kQ. ( Huol /r (<331
o mz eonct

7-Cy O or
7-(// -a/a,
az'ai,sos
o 141 y Zu'nAljn7/e")
Ve/e 9a A
l eao:3;4'i/ar' ,o EA/ z

gUZru SA .00".
Pa/e`;-.4o
Ve.... MM
fr.l j,ataku,
/,./er vad at; /k e6/-
Ab G( eM47;4
) 1513/21YE
(21r/ier -fo2.
kfa/a. c

TC:ril
-
t4t,p,P 5
Q" /.4Y,ZAI l v

/.-f71, Y 6.
Tahert.76 09 ,7 --/ o o}
TLEM XEt

F A M 1- E
.909 9.7,3
o
/1,/era.ka

ko7.14 ..7,,r/duiya ye (u2. /471,-( "(L ) ( yr, ../c/.e ,..5-oki c-6./2 Y/. .(/C7.2 / /7,477 O/Y."0:57,7a k,701(97,- )
/
dlar (801). Bu onlara bir Ispanya s nr izmelerine yarad. Abdurrah-
man II. devri (822-852) ierde bar ve Astirues Hristiyanlara ile birka
kk arpma ile geti. te bu devirdedir ki emirlik gerek bir devlet
gidii kazanr. Bu ekilde ki A b b a s i halifeli i bir takm glk-
ler eker ve Kuzey Afrika'da siyasi blnmeler bir gerektir. Abdurrah-
man devletini Abbasi idaresini rnek alarak tanzim etti. Hldimdar n
yanlmaz ve tam otoritesi vard r. Merkezilemi, brokratik ve hiyar iye
dayanan idare bir nevi ba bakan olan h a c i b'in ba kanl altna veril-
mitir. Ekonomi ba arl, lke zengin ve saray rahatl k iinde ya ar.
Emir bazs Do u'dan a rlan bilgin, air, filozoflarla evrilidir. Yi-
ne doudan Irakl arkc Zryab geldi ki Kurtuba'ya mzikte oldu u
gibi giyim-kuam modasmda ve mutfak i inde de Do unun zerfetini
getirdi.
IX. yzyln sonu bir takm mahalli isyanlarla hareketli geti.
Fakat emir Abdullah (888-912) dinastiyi blnmez olarak koruyarak zel-
likle, saltanat esnasnda Endlsl tccar ve denizciler Kuzey Afrika (199)
sahillerinde mslman Ispanya'nn ticaretinin canhlna tanklk eden
belli ba l limanlarda koloniler kurdular.

3 MSLMAN ISPANYA'NIN Z RVEYE ULAMASI:


KURTUBA HALFEL
Mslman Ispanya'n n zirveye ula mas her bakmdan sekin Ab-
durrahman III. (912-961) devrine raslar. O, otoritesini ve prestijini kav-
vetlendirerek, Hristiyanlara kapt rlan topraklar geri ald. Ve Ispan-
ya'y Bat'nn kltrel ve artistik en byk lkesi yapt .

Bilhassa, Fatimilerin h rs karsnda bir yandan Bat slam dn-


yasnda S r n ili ayakta tuttu; te yandan Ispanya'n n tam ba-
mszln gerekle tirdi. Fatimilein, propagandalarn Endls Eme-
visine yaymaya te ebbs ettikleri muhtemeldir. Fakat grnr bir so-
nu elde edilmemi tir. (bn Hafsiin adl birisi isyan ederek X. yzyln
banda Fatimilerin deste ini salamak istediyse de ba aramad)
iilerin tehlikesi bilincine varan Abdurrahman Fas'ta Fatimilere
dman Zenata Berberi kabileleri himaye ederek bir savunma alan kur-
maya alt. Septe limamn dorudan do ruya kontrolleri alt na koya-
rak Fas'a mdahele etmek' en ekindi. Ancak himaye alt ndaki Zena-
tallar araclyle hareket etti. Bu politika onun Fatimilerle, yaln z
snrl deniz sava larnda mukabele ederek, direkt kavga halinde olmas -
na engel olmad.

151
Ifrikiya'da bir l alif eli k kuran Fatimilere kar Abdurrahman
kendisini halif e ve emir l-m minin ilan etti. Bylece kendisi-
ni ehl-i snnetin savunucusu ve ayn zamanda Emevi slalesinin halefi
kuvvetli hkmdar olarak takdim etti. Bir halife olarak en yksek h-
(200) kim, yan lmaz imam ve o zamana kadar kendisinde bulunmayan dini
rtbe s fatlarm ald . Bununla beraber gittike mesafe b rakt tebaa-
larmn arasnda parlak ve karma k merasimle kendisini gsterdi. Huzn-
runa ancak ra betli kimseler girebilirdi. Bu halktan tecrit olma, Abdur-
rahman'n Kurtuba yaknnda Medinet ez-Zehra'ya yerle mesinden son-
ra daha belirgindir. Kurtuba ise sekin s nf olan saray aristokratlarm n
ikmet yeridir. Halife ve yksek ahsiyetlerin evreleri H ristiyan ve
Yahudi tccarlar n o zaman Bat Avrupa'n n iki byk esir pazar olan
Verdun ve Venedik'te tedarik ettikleri esirler, Endls korsanlar n n ele
geirdikleri harp esirleri ve Avrupa as ll es i r 1 e r (s ak alib a) le
evrili olarak ya yorlard . Do u'da oldu u gibi, kleler azad olabilir ve
ynetimde, ordudaki grevlere girebilirlerdi.

Abdurrahman Bizans imparatorlariyle devaml ilikilerini korudm


Levi-Provenal'a gre bu ili kilerin insiyatifi Abdurrahman'dan gelmi -
ti. Byle yapmakla arkada kalan Islam dnyas ile ilikilerini kestiine
i aret ediyordu. Ayn zamanda, mimariye Bizans dekorasymna temalar
ve motifleri sokmakla Ba dad ve Kayravan' n do u tesirini silip atmaya
alyordu. unu belirtmek gerekir ki Bizanshlar o zaman Fatimiler
ve Abbasilerle mcadele halindeydi ve Emevilerle ayn dmana sahip
olabilmeleri byk bir yak nlamann daha iyi anla lmasnsa lar. te
yandan Endls korsanlar nn Provence ve talya sahillerine seferleri
(Fraxinetum'u 80 yl boyunca i gal ettiler -la Garde Freinet-) ki bu
seferler Ron vadisi, Alpler ve Lombardiya'ya kadar devam etmi tir.
Abdurrahman Almanya imparatoru Otton I. den X. yzyln ortalarna
doru gelen bir eliyi kabul etmi bunun sonucu kendisi de bir Emevi
elisi gndermi olmas na ra men ne biri ne dieri mcerret bir sonu
getirmemi tir.

Hakem II. (961-976) babas nn yoluna sadk birisi idi. Oliin anden
itibaren iktidar o lu Hiam IL nin gen olmas itibariyle iyi bir Arap as l-
(201) 11 Ebu Amir Muhammed bn Ebi Amir'in eline gemitir. Levi. Proven-
al onu "btn has l/lazm uzaklatrdktan sonra Endls hkmetini
itirazsz ve tek ba na idareyi temin eden gerek diktatr; H ristiyanlar
kars nda Islm'n ncs ve Sak a 1 i b a ile Arap aristokrasisini bas-
tran orduyu yeniden organize edecek olan bir kimse" diye tasvir edi-
yor. El-Mansur (Hristiyan kaynaklarda Almanzor) lakab alan Ibn

152
Amir hcib nvanna da sahip oluyor; halifeli in Medinet el-
Zehra'daki hususi naalikanesine naklediyordu. Halifeye gelince sara-
ya kapank kalarak hi bir rol oynamad . Fakat hi bir zaman da bn
Ebi Amir halifeyi nvamndan mahrum ederek onun yerini almay ara-
mad.
Berberi birlikleri tarafndan desteklenen 'bn Ebi Amir Arap askeri
aristokrasisine stn geldi; s kc ve yapkan devlet ricalini temizledi.
Arap biograflar onun Hristiyanlara kar 57 baarl sefer yaptn ya-
zarlar. Bunlardan en me huru 997 de Saint-Jacques -de-Compestelle'in
alnmasn salayan seferdir. Kuzey Afrika'da, Fatimilerin buradan gidi-
inden yararlanarak Fas ve Bat Cezir zerinde Emevi hmili ini pe-
kitirdi.
Ispanya mslmanlar iin bu a Emevilerin ve onlarn yerini a-
lanlarn tam bir ba arsiyle bitiyordu. Bu zafer atmosferi inhitat ba la-
madan nce XI. yzy ln ilk yllarnda da devam edecekti.
X. yzyl mslman Ispanya'nn byk kltr ve sanat yzy l
oldu. Kurtuba dnyan n byk ehirlerinin nnde yer al r. Endls
maliki ekol byk bir n kazan r. Do uda baarya ulaan iilik
karsnda, buras snnili in prestijini ayakta tutar. Kurtuba sa-
ray Dou'dan ve frikiya'dan kaan birok edip ve bilgine yuva olur.
El-Hakem burada rivayete gre 400.000 cilt ihtiva eden bir ktphane
kurmutu". Yine burada, maliki fukahay bartrmak kaygsiyle
ibn Ebi Amir tarafndan, maksatl ve ehl-i snnet grne uymayan ki-
taplar temizlenmi tir. Nihayet Endls sanat Byk Kurtuba Camii
ve Medinet el-Zehra saray nda en gzel birka rne ini verdi. Mslman
Ispanya'nn tesiri snrlarnn dna zellikle Fransa'ya ta t. Ispanya
-bir dereceye kadar da Sicilya-vas tasiyle Hristiyan bat en olgun slam
uygarln' tand.

C) X. YZYILDA SLAM DNYASININ BIRLIK VE ESITL -


LI I
X. yzyl Hz.Peygamber'in lmnn ertesinde yrtlen yayl- (202)
mann ulat son byk yzyl olmutur. Artk genileme, toprak ka-
zanma ve fetih bahis konusu de ildir. Ya da ok az ve geicidir. slam
dnyas zirvesine ulamtr. Avrupa'nn hl kendine zg formlleri
arad ve son glere maruz kald, Bizans imparatorlu unun ikonok-
last devirden karak birlik yolunu bulmaya ve yeni fetihler yapmaya
balad sralarda slam kendine ait olan sahaya birka istisna ile

153
(mesela Ispanya) mhrn art k silinmez bir ekilde vurarak kesin yer-
leir halldara kendisini kabul ettirir. Bu dine yeni girenler de di erleri
kadar heyecanl olduklaral gstermek isteyerek cemaatteki yerlerini
ararlar. Buradan, X. yzy ldan itibaren, hele XI. yzy ldan sonra Is-
lam artk ArOp realitesi olmaktan kp Iranl, Trk, Berberilerin yne-
timlerini gsteren bir realite oldu u ortaya kar.

1 BIRLI IN TEMELLERI
Her ne kadar slam Dnyas halifelie ayrld ise de, iki temel
esasta birle mi durumdadr: Ayn dine mensup olmak, ayn dili konu-
mak.
(203) Da kar slam bir btn te kil eder. Snni A labiler,
ii Fatimiler Sicilya'ya sald rdklar zaman bu Islam'n Hris-
tiyanha kar ayn savadr. Sicilyal ve Bizansl, mslmana kar sab
drya geerek Sicilya'y ya da Kuzey Suriye'yi igal etti i zaman onun
iin i ya da s n 11. ya da snni mslman olmu pek nemli de-
ildir. phesiz Kayser'in frikiya'ya kar Kurtuba halifeli i ile yaknl a-
mas ve Kurtuba halifesinin bunda biraz avantaj bulmas mmkn ola-
bilir. Fakat bu yaknlamalar arzi mahiyettedir. Birinin ya da di erinin
uzak gayelerine engel olmaz. Bununla beraber Emevi halifesi, Asturies
veya Leon Hristiyanlarna; Kayser, Girit ve Suriye mslmanlar na kar
savana devam ediyor, te yandan fethedilen yerlerdeki halk n Araplar
iinde erimesi nisbeten hzlidr. Arap dili kendisi de gittike zenginle e-
rek bu eritme iini kolaylatrmtr. Bir yerden ba ka bir yere nisbe-
ten lehe farklar nn olaca , itiraz kabul etmez. Fakat Ispanyal bir
tacirin am'da veya Ba dad'da ayni ekilde bir arklnn, kendini kay-
bedecei -lengistik ynden- d nlemez. E er Arapa Islam n eitli
blgeleri arasnda mterek bir alet olmasayd Yemen asll Ebu Abdul-
lah n Kutama ve baz berberi kabilelerini Fatimilerin yolunu kabul et-
meye armasn anlamak zor olacakt . Ayn ekilde, bu dilin yardm
olmasayd nasl ismaili propagandas btn orta ve do u slam Dnya-
snda yaylabilirdi? Buradan daha pratik mlahazalara geilirse, siyasi
ayrlmalara ra men slam Dnyas ekonomik ynden bir btn te kil
eder. Akdeniz tamamen bir mslman gl olmamas na ramen halife-
lerin filolar hakimdir. lspanya'dan Kuzey Afrika'ya, Orta Do u'ya
devaml mbadele yaplr. Bir blgeden di erine ehirler, iindeki ulu-
cami, hkumet binalar ve ticari kurulu larla ayn nitelikleri gsterir.
Islm'a has ehir uygarl Dou'dan Bat'ya ok az fark gsterir.

154
Abbasilerin Emevilerden gelen hkmet anlay , Fatimiler tarafm- (204)
dan oldu u gibi Endls Emevileri tarafndan da taklid edilmi tir. Ba-
langta dini ve dnyevi reis olan hafif e, ayr ayr halifenin
bulunduu sralarda dini reis olmakla kal yor. ster istemez iktidar reo
alitesini bir v e z i r (h c i b)se b rakyor. Bu da hkmetin gerek efi
olarak, bir aile iinde iktidar n sonsuz olarak srdrmek yolunu ar yordu.
Kahire ve Kurtuba'da oldu u gibi Badad'da ordu yabanc parahasker-
lerden oluturduundan ordunun gz altnda tutulmas , gerekli bir hu-
sustur. Vezirler az veya ok sren bahtiyarl klarn buna balar-
lar.
Kadn kullanlmasyle yaylan Arap kltrne gelince, yazar-
larn eserlerini kolayca tan mak yoluyla, seyahat ve seyahat notlariyle
geniledi. E er yazarlar, airler, d nrler zellikle bir ehir; bir halife
ya da yksek ahsiyete ba l kaldlarsa, ilerinden baz s muhit ve hmi
deitirmekte tereddt etmediler. Suriyeli veya rakllar Ispanya'ya
geldikleri vakit buraya yeni eyler getirdiler ki Endlsller bunlar
abucak benimsediler: moda, giyini , yaay ekli, yemek eitleri Do-
u'dan Bat'ya gemitir. (Bat'dan Dou'ya geenlerden daha fazla).
Bunlar mslman dnyasmda ya yanlarn hayatna tektip ya ama
(uniformite) niteli i vermitir.

2 EstruLIN TEMELLERI
slam Dnyasnn birlii, grnyle, gere i saklar. Fiilen, ms-
lmanlar ayn Allah'a ibadet eder, ayn Kur'an' okurlarsa da dini ak-
lamalar deiir. Henri Laoust'un son kitab Les Schis nes dans l'islam'
okurken Ma rib'den Orta-Do u'ya kadar yay lan kk veya byk,
az veya ok nemli tarikatlar kar snda dehete kap lmr. Bu belki
kelmda delillerin zenginliini gsterebilir ama ayn zamanda o u, kay- (205)
naklarnda, politik olaylar olan baz aynliklara da tan klk eder. Mesela
burada siin.nilik t en aynlan haricilik ve illik bahis konu-
sudur. Bunlar denilebilirse kendileline zg ayr bir "m e z h e p" te
kil ettiler. Baz hallerde, bu mezheplere kat lma yle bir noktaya itildi
ki, baka mezheplerin traftarlar ortaya knca gerek bir din sava ma
tank olundu.
Bu dinsel anlay farklar stne bir de sosyal rekbetler gelip gir-
mitir: Birok harici isyanlar, Z e n e ve K armati isyanla , e-
hirlerdeki saysz halk isyanlar dinsel bir ehre ald lar. nk ortada-
ki siyasi rejime muhalefetini belli etmek iin en iyi ara idi.

155
Her ne kadar Kuzey Araplar ile Gney Araplar aras ndaki d-
manlk halklarn birbirini kucaklamasiyle bitmeye yz tuttuysa da ak-
sine yeni mslmanlar, cemaatte yerlerini almak iin mcadele ettiler.
Bu hedefe ula tktan sonra da eski Araplar n yerini almaya al tlar. -
kinci s nf mslman saylan m e v l i n i i iilerin saflarna katl-
malar ve bunlarn i bana gelmelerini te vik etmeleri hayrete rmcip
deildir.
Zamanla bir ba ka muhalefet, fr i k i y a ve K u r t u b a ha-
lif elerinin ilan edilmeleriyle gn na karak byd: Bu
Bat ile Dou mslmanlar arasndaki muhalefettir. Orta-Do u Arap-
lar gerek mslman tarif edilirken kendilerinin herkesten daha ok bu-
na yakn olduklarna ve her Arap ilminin ister dini ister dnyevi olsun
en iyi kafalarn kt Do u'dan geldiinin derin inanc iindedirler. Or-
ta-Do u Araplar kendilerini Marib'den daha ok Arap hissederler. Bu
yzden Do ulular Mariblileri Endliisliileri ve hele Berberileri hor
,

grrler. Asllar Dou olan Fatimiler frikiyah tebaalar na, Kutamah-


lar hari, de er vermediler (bu aksi ynde de gerekti). Halife Muiz
(206) Berberiler hakk nda "Bu lkenin sakinleri dnyada en vah i, en aptal,
en ahmak olanlard r. Allah, yceltilmeye de er politikas yle, bunlar m-
tevazi kld". Mehdi de berberilerden bahsederken bunlar "basit ve sr"
insanlar olarak grr. Endlsl Araplar ekserisi Suriye ve M sr kaynakl
(eski Arap kmesi yeni gelen ktleler iinde eridi) olmalar na ra men yerli
halklar iinde kayna arak, iftihar ettikleri gerek Endlsli ler oldular.
Bir blgeden di erine bu farklar bu a dan itibaren, birbirini gittik-
e rakip hatta d man grmeye ynelen devletler ile mcerretle erek bl-
gesel politika yaratmay sonulad . Ve byk blge zerinde kutup-
lat : Irak-Iran, M sr-Suriye, spanya-Magrib. X. Yzy l halifelikleri,
kendilerinde de sonra devam edecek olan eski bir tarihi gelene i yeniden
buldular.
Hem birle ip hem da larak X. yzy lda Islam Dnyas uygarlk
alannda iddetli bir kla parlad ; Arap ve Arap olmayanlar n mterek
zevkini gzlerin ve kafalar n tatmin olmas iin ortaya serdi.

156
BLM VI.
ARAP DNYASININ SONU
(XI. Yzyln ilk yars)

Yarn asr zarfnda, Arap-Islam Dnyas tedavisiz bir k e u- (207)


ruyor. oktan beri Arap imparatorlu mu ve onun hakimiyetini te kil
eden kuvvetler da lmaya yz tutmutu. Yenilenme te ebbsleri ancak
mahalli olabiloi. Bu te ebbsler taraftar bir espri iinde oldu undan b-
tn Islam Dnyas n kapsyamad . Politik dalmaya, sosyal kark-
lklar ve ekonomik k ekleniyordu. Araplar bu durum kar snda nasl
dtan gelen ve islam Dnyas nn ehresini de itirecek olan kuvvet-
lere dayanabilirdi?

Iaret edilmesi gerekir ki, hemen hemen ayn anda Islam Dnyas
eitli ynlerden gelen ak mlara hedef olmutu: Trkler Do u'da, Ber-
beriler Kuzey Afrika'da ve Ispanya'da. O zaman yalnz, bu tehlikelerden
ayakta duran Msr'n Fatimi imparatoru Arap Dnyas 'nn kalesi gibi
grnyor. Ancak bu da bir tek cephedir. Zira bizzat kendisi Suriye'de
paralanmalara duar idi -sonunda Suriye ondan koptu- ve M sr'n da
kurtuluu bir eski Ermeni kalesi taraf ndan geici olarak temin edildi.
Bu ksa srd. Dardan gelen btn bu ak nlar iliki halinde deildir.
Her biri makul bir evrime tekabI eder.

1 HIRSTYAN SALDIRILARI
X. Yzylda hcuma gemi olan Bizanshlar Halep Hamdnileri
tarafndan durdurulmutur. Hamdniler cinayetler ve baz trajik saf-
halar sonucu kaybolunca, Bizanshlar yeniden XI yzyln banda Ba-
sile II. nin idaresi altnda hcuma getiler: Antakya ve Aleviler lke- (208)
sinin bir ksmn ellerine geirdiler. Basile II. nin lmnii takip eden
karklklar Bizansllarn daha da ilerlemesine engel oldu. Yeniden fe-
tihlere girimek istedikleri zaman, karlarnda bundan byle tecrid
edilmi Arap dinastilerini de il gl Trk Seluklulann bulacaklar.

157
Fatimilere itaat eden bir mahalli dinastinin yani Kelbilerin hki-
miyetin.e geen Sicilya'da mslman Sicilyal larla Kuzey Afrikal lar ara
snda, iktidarn zlmesini srkleyen bir karklk patlad : Bundan
byle pek byk nemi olmayan mahalli efler vard r ve Gney talya'y
alm olan No.mandiyah Robert I. Guiscard 1061 de Sicilya'ya indi i
zaman, kararl fakat mandud dayanmalarla kar lar. Zira adann tam
alnmas iin 30 yllk bir sre gerekir.
Nihayet Ispanya'da, Hiristiyanlar XI. yzy lm bana kadar sonu-
lar kk olan fetihlere Endls Emevilerinin da lmasndan yararlana-
rak yeniden balarlar. Bilhassa VI. Alphonse tarafndan Tuleytula'nn
alnmasiyle gneyde kendisini gsteren Berber"' Murab tlarn Kastilla
blgesine do ru yrmesiyle grlmektedir. Fakat bu ilerleme nce Mu-
rabtlar sonra Muvahhidler tarafndan durdurulmu tur ve yeniden ba -
lamas iin 100 yl geecektir.

2 DO U'DA ABBAS LER


En nemli deiim gleri Dou Mslman Dnyasmdan gelmi tir.
nce, inliler ve Mo allar tarafndan Orta-Asya'dan srlen, daha sonra
asker olarak toplanan ve mslman olan Trkler slma yenilikler geti-
rerek, yeni bir geli meye yol at. Bymenin zirvesine ulatklar vakit
Trk-Mslman Alemi, Arap Imparatorluklarm n daha nce ula ma-
dklar genilie ulayorlard .
(209) Balangta, Orta Asya Trkleri Saffari ve Saman"' hkmdarlar
tarafndan toplanyordu. Samani ordunun ve idarenin bymesinde
gittike artt ktan sonra bu slaleyi devirerek Afganistan'da Gazne'de
nl bir lider olan Mahmud ibn Sebktekin (999-1025)'in idaresi alt nda
yeni bir dinasti kurdular. Ksa mddet sonra Gazneliler Abbasi mpara-
torluu'nun do udaki btn eski topraklarn kontrolleri altna aldlar.
te yandan Gazne saray ok parlak idi. Genellikle Trk, sava c gs-
terilmitir. Bu olabilir, ama Trk ayn zamanda bir idareci (Seluklular
sonra Osmanllar bunu teyid eder) kltr arayan bir kimsedir. Gazneli
Mahmud'un yannda slm dncesinin iki byk adam yaad : eh-
name'nin yazar air Firdevsi ve btn a larn en byk mtecessis
bilginlerinden Birni
Fakat Gaznelilerden sonra ba ka Trk kabileleri, bunlar iinde nem
li bir grup olan Ouz Trkleri, slm Dnyasna girmilerdir. Seluklu-
lar ismini dedeleri Seluk'tan alm lardr. Seluklular kendilerini son de-
rece aktif ve giri ken olarak tanttlar nk Gaznelileri 1025 tarihin-
de yenip do uya ittikten sonra Horasan ve Iran' kendi kontrolleri al-

158
tna aldlar. efleri Turul Bey, hareket merkezini Isfahan'a kurdu. Koyu
snni olan Seluklular iiler i, bilhassa parlak gemi lerinden eser
kalmayan son Bfyileri bertaraf ettiler. Irak'a girip Ba dad' 1055 de
aldktan sonradr ki kendilerini Abbasi halifesinin koruyucusu ve savu-
nucusu olarak takdim ettiler. Fatimiler kar snda dayanabilecekleri
emin bir kuvvet bulan Abbasi halifesi, Tu ral Bey'e Sultan lakab n
tevdi ettiler. Az sonra Tu rul Bey Ba dad'a girmeye ve orada Fatimi
halifesi adna hutbe okumay ba aran bir baka Trk, Basasiri'yi,
yenerek minnet duygusunu ve gcn beyan etti.

Artk Trk hamlesi durmuyacakt r. Tu rul Bey'in halefleri XI. (210)


yzyln ikinci yarsnda kendilerini, harbi Bizans topraklar na srkle-
yerek, Islamn savunucular gsterdiler. Bilhassa Fatimileri ve onlar n
Suriye'deki dostlarn iterek ehl-i snneti savundular. Onlar sa-
yesinde Islam' n yayl yeni bir hamle tan yordu.

3- FATM HALFEL
a- M s r v e Suriy e: X. yzy ln byk halifelerini 996 y lnda,
Arap tarihilerinin dengesiz kabul ettikleri el-Hakim takip etti. Tole-
ranssz oluu ve ayn zamanda liberalizmi onu kendine pek hakim olma-
yan biri eklinde gsterir. Belki de gen ya ta iktidara gelip bu mev-
ki'in zevkinden sarho olabilir. Erken kaybolmas onu ilahla m bir
varlk yapmtr. Makrarnin onun hakk ndaki hkm serttir: "Btn
ileri gayesizdi. Delili inin ilham ettii rilyalar akl szgecinden geme-
miti"der.

Bu lkenin mamur ve hayat n kolay olmas, geleneklerin terkedil-


dilmesini srkledi. El-Hakim bir nevi arnm iilik getirmek istedi.
Bunun iin de hem mslman cemaatine hem de zimmiler e yk-
lendi. Bayramlar , her trl e lenceyi kaldrd. Hristiyan ve Yahudileri
dinlerinin alametlerini ta maya mecbur etti (hatta onlar kuvvet yoluyla
dinlerinden ayrmaya zorlad ). Kilise ve Sinagoglar ve Kuds'teki Sa-
int Sepulcre (Isa'nn Markedi) i ykmak istedi. Hkmdarlnn son
yllarna doru 1017 de belki veziri Muhammed el-Darazi gibi fanatik
iilerin tevikiyle Allah'n bir tecessm, yedinci ima m,
beklenen Mehdi oldu unu ilan etti. Bu garip huylarmdan dolay, y-
lan halk isyan etti. Ve Darazi'ye sald rd. Fakat Suriye'ye kamaya mu-
vaffak oldu. Burada gney kabilelerini el-Hakim'in ilahi s fatlarna ik-
na etmeye alt : Bu Suriye ve Lbnan' n tarihinde nemli rol oynayan
Drzfierin kayna oldu. Dr ziler di er btn mslmanlar tarafn-

159
dan hetetique olarak kabul edildi. El Hakim 1021 ubat aynda esra-
rarengiz bir ekilde kayboldu. Mridleri onun gaybubetini geici kabul
ederler. Dnyan n sonunda gelecektir. Zira o gizli i m a m d r.
Her zaman hayattad r.

(211) Bu zaman iinde, Suriye'deki gl Tayy kabilesi ba kaldrd ve


hatt Mekke'de bir imam aramaya kalk t . Fakat isyan az srd ve para
almak suretiyle sahte-halife Mekke'ye geri dnd. Daha tehlikeli olan
ehirlerde zaman zaman ayaklanmalarm olu udur. Fatimilerin otori-
tesi hemen hemen tamamen kaybolarak iktidar kuvveti kad lar
tarafndan yrtld.

Kahire'de ise kar klklar eksilmedi. El-Hakim kendinden nceki


halifeler tarafmdan Trkler ve Berberiler iinden toplanan paral askerler
yerine daha emin olarak hkmetti i Sudanllardan olu an bir muhafz
ordusu tekil etti. Bu grup paral askerler aras nda vuru malar sk-
la t ve sokak kavgalar na dkld. Bu rekabetler daha sonra gittike
art ac aktr

El- Hkim'in halefi el-Zhir (1021-1036) daha hr bir siyaset yrt-


t. Bu politika tar m iin birbiri arkas na birka y l ok kt oldu. Vurup-
alan ordular n disiplinsizlii ortal kartrd . Suriye, buray payla an
bedevi kabilelerinin meydan oldu. Tayy kabilesi Filistin'de, Kelb'ler
(Mirdasrler tarafndan temsil edilmitir) Kuzey Suriye'de blgeyi pay-
latlar. Kelb'ler lkeye korku ve deh et saldlar. Fakat Dzbri gibi ka-
rarl bir adamn mdahalesi sayesinde Mirdasilerin yenilmesiyle lkeye
yeniden sulam geldi. Amma o, Halife Mustans r (1036-1094) taraf ndan
azledildi, bir mddet sonra da ldrld. Bu hal Mirdasilere yeniden
Haleb'i i gal etme imkan verdi.

Seluklular Irak'ta grnmeye ba ladklar zaman Suriye kark-


lk iindedir. Bu durum Fatimiler iin bir tehlike temsil eder. Zira Su-
(212) riye Fatimilerle Irak aras nda bir snr basama durumundadr. Buras-
nin Seluklularm eline gemesi K a hir e halifeli inin akbe-
tini tehlikeye d rebilir. Belki de bu karklk Karmatilere ba l grup-
larn eseridir. Bunlar I s maililik iinde, rakipleri olan Fatimilere
zarar vermek iin halk gruplar ve mesleki te ekkller aras nda hadise
karmaya ah malardr. Bylece ehirlerin byk bir ksm, eski bir
Ermeni kle olan Bedr el-Cemali'nin valisi bulunduu am hari, Fa-
timilerin kontrolnden kurtulur. Fakat am halk onu da srer. Kahire-
ye s nr ki burada halife onu kendine v e z i r yapar. Bundan by-
le Suriye'de meydan Seluklulara kal r. Onlarla Fatimiler aras ndaki

160
kavgann patlamas gecikmez Ancak hal larn gelii Msr'n Trklerin
ve bu soydan gelenlerin eline gemesini geeiktirir.

b- Kuzey Afrika: Kuzey Afrika'n n tarihini, bu a da iki olay


belirler. Fatimilerin kndan ve teorik olarak Ifrikiya ve Orta-Ma rib'-
in sahipleri olmalarna ramen bu blgeler Sanhaca kabilelerine mensup
berberi hkimiyeti alt na geer. Ziriler sratle Fatimilerden
uzaklatlar ama resmen tabiiliklerini hi ortaya atmad lar. te yandan
1015 tarihine do ru Zirilerin topraklar bat ksmndan kopmu ve ba
kentlerini Hodna blgesinde kural akraba bir slale Hammadilere
teslim edilmitir. Bunlar Tahert'ten Avres'e varan btn Orta-Ma rib'i
ynetirken Ziraler, Konstantin ve Mila'dan TriPoli'ye varan blgelere .
lardr. Bu iki dinasti birbiriyle bazen kavga halindedir. Fa- hakimolu
kat her ikisi gebe Zenata kabilelerinin zaman belli saldrlarna kar
koymak zorundad r.

Daha nemli ikinci olay, Zirilerin Fatimilerden ayr lmas ve Abba- (21 3)
si hakimiyetinin ilan edilmesidir (1041 e do ru). Bu herhalde daha ok
m a 1 i k i fakihlerinin propagandas ve halkn tazyiki altnda olmu tur.
Hemen 1015 ve 1016 yllarnda i katliam vukubulmu tur. Kahire
ile temas kesmek hem Ifrikiyandarm emellerini hem de Ziri emir Mu-
iz'in arzularn tatmin ediyor. Buna Fatimilerin cevab iddetli oldu:
Hilal istilalarn srkledi. Karmat isyanndan sonra yukar Msr'da
yerlemi olan gebe Arap kabileleri, Benu Hilal ve Benu Sulaym'lar
burada devamh vurguneuluk yap yorlard . Fatimi veziri el-Yazri
bunlardan kurtulmak iin Benu Hilal'i Ma rib'e srd (1051-1052).
Daha sonra ayn ekilde Benu Sulaym' srd. 200.000 bedevinin g
muazzam bir etki yapt ; yleki: Bu s ralar Ifrikiya nemli sorunlar ol-
mayan, mamur bir lke idi. Tek zay f yn co rafi du umunda idi:
Gneydeki ve Tunus'ua ortas ndaki ovalardan giri kolayd . stelik Ziri
ordusu ok az kalabalikt . te yandan gebe birlikleri d nldnden
daha az intizams z deildi. Belki de Fatimilerin askeri bir deste i vard .

Gabes yaknnda Ziri ordusunun yenilmesinden sonra lke Hilaliler


tarafndan ya ma edildi. Bunun sonucu olarak buran n sakinleri da lk
blgelere veya tahkim edilmi ehirlere ekildiler. Ula m v astalar
emniyetsiz, sulama tesisleri terkedilmi ve bu zamana kadar suland
iin verimli olan topraklar k ra ve l olmaya b raklm durum-
dayd . Kyler bo ald zaman da a deniz ehirleri kuvvetleniyor
ve bamsz oluyordu. Bu byk bir ehircilik ve ticaret aktivitesisinin
hareket noktas oldu. Arap g bir noktada kalmad : Dier kabileler

161
XI. yzylda Benu Hilfl'in izlerini takip ettiler, ve daha bat ya giderek
Mitica ve Muluya vadisine do ru Hammadilerin topraklar na ilerlediler.

Arap g Zirilerin kar koymas nedeniyle ancak frikiya'da y -


kc oldu. Baka yerlerde, gei ve yerle me mahalli otoritelerle anla ma
iinde oldu (mesela Hammadiler). Araplar Kuzey Afrika'da yaln z A-
raplarn saysn artrmadlar; gebelerin de say s artt : Bu konuda
Zenetallarla otlak ve gei sahas yznden birka at ma oldu. Yeni-
len Zeneta'lar daha bat ya itildiler. bn Haldn'un, Bedeviler tarafndan
Marib'in tahrip edilmesi hakk ndaki mtalaas mehurdur. Ama bunun
(214) snrn izmek uygun olur. Zira bilhassa Araplarla, yerle ik hayat ya-
ayanlar arasnda nihayet her iki tarafn da yararna bir denge kuruldu.
Hilli istilalarmn do rudan do ruya en byk sonucu Ma rib'lilere
sahillerini ve ticari aktivitenin nemini tan tmas olmutur. Mesela
bu a dadr ki Hammadiler ba kentlerini Kal'a'dan 1067 y lnda kuru-
lan Bicaye'ye ta rlar. Daha sonra Ziriler ve Hammadiler Sicilyal
Normandlarla uzun zaman Kuzey Afrikal larn imtiyaz olan korsan-
lk iinde kavgaya giri irler.

4- ISPANYA
Ispanya'da ibn Ebi Amir (1002) sonra o lu Abdlmelik (1008 de
ldrld) in lm anar iye yol aar. Halifeli i ele geirme,
karklk, adam ldrme, ykp yakma ve berberi birliklerinin i e kar-
mlar iinde geer. Kurtuba Emevi halifeli i 1031 de bir ne kavu ma-
da ortadan kaybolur. Yerini gneyde Berberiler, do uda Slavlar ve
baka yerde Endlsller tarafndan yrtlen bir tak m kk mahalli
devletlere, mulak e 1-t ev aif ( spanyolca Reyes de taifas) a brakr.
Ilerinden en nemlileri byk kentlerde yerle milerdir: Hammadi-
ler Malaga ve Elcezira; Ziriler G rnata; Tu.cibiler Almeria; Hadi
ler Saragossa; Eftasiler Badajos; Zu-Nuvaslar Tuleytula ve Abbasiler
Sevil'de yerle milerdir. Bu sonuncular Endlsn btn gney do u-
sunu kontrol eder ve hkmleri esnas nda Sevil, Kurtuba'n n yerini
al r.

(215) Ispanya'nn kuzeyinde Reconquista (yeni H ristiyan fethi) devam


ederken Fas'ta yeni bir dinasti ortaya kar. Murabtlar Moritanya'dan
gelen ve Islam'n bykl yolunda Hristiyan olsun, mslman olsun
iman dmanlarna kar kararldr. Bu mutaassp, uzlamaz Murabt-
lar X. yzyln ikinci yarsndan itibaren kendilerini gsterirken hareket-
leri spanya'dan frikiya'ya kadar olan sahaya yay lr ve islamn yay-

162
lnn, artk bu defa Arap, Trk, de il, Berberler tarafndan yeni bir
hamlesi yaplr.
XI. yzyln ortas iki olayla biter. Arap stnl nan sonu -M-
sr hari- ve yeni mslman kuvvetlerinin fethedici aksiyonu: Do uda
Trkler, Batda Berberler. kinci bir genileme dalgas , Islam Dnyas
nnde savunma iin daha iyi silahlanm ve Berberi Islam topraklar na
srkleyen bir Avrupa bulacaktr. Hristiyanhm slama kar sava ki
ilk safhas mslmanlar lehine kapand , Eski-Dnya'nn politikasnn
temel tezahrleri oldu.

163
NC BLM
(217) SORUNLAR, ORTAYA KONU U ve ARATIRMALARIN
PERSPEKTIV
GIRI: (219)
SLAM TARIHININ SORUNLARI ZERINE GENEL GR LER

slm Dnyas zerine yaz lan genel karekterdeki kitaplar n yazar-


lar zor sorunlarla kar latlar. Sz gelii, en basit olmayan ilk sorun, bu
dnyann takdim edilmesi sorunudur. Saha o kadar yayg n ve i o kadar
genitir ki bir tarihi gerekten btn cepheleriyle konuyu i leyemez. Ona
ansiklopedik bir bilgi gerekir ki bunu ne ara trmalar ve ne de zaman el-
de etmeye msaaade eder. Ekseriya o bu tarihin u veya bu ksmnn
"uzman" olmutur: Bu ona dier ksmlar zerinde bir takm bilgiler
edinmesine engel olmaz. Fakat bu bilgiler arkiyatuar n aksettirdikleri
pultlarm birer yanksdr. ahsen ben, meslektalarunn almalarn-
dan, birok noktalarda yararland m. Ve bazen birka tenkid ortaya at-
tmsa bunlar hibir zaman pejoratif de ildir. Yapc olmaya altm.
Veya faydal olduuna inandm bir yn iaret ettim.
slm Dnyasnn tarihi uzun mddet Orientalistlerin i i olarak m-
talaa edildi. Ayrlm bir alan gibi Bat kltr ile uraanlar buna do- (220)
kunmad. Bunun aksi de ekseriya do rudur -esef etmek gerekir-. Yaln z
u fark vardr ki Bat'nn tarih ara trmalar Do u'dan daha eski temel-
lere sahiptir. Orientaliseler Bat tarih okullarn/1 usul ve tenkidlerine
mracaat ettiler. jean Sauvaget'nin ve ondan sonra yazan Claude Cahen
ve dierleri; slm tarihileri artk slm Dnyasn evreleyen msl-
man olmayan devletlerin tarihini bilmezlik edemezler. Bat l tarihi-
lerin de slm tarihini bilmeleri gerekir. Byle bir kar latrma dier
tarihler gibi slm tarihinin de problemlerin e itli kategorilerinden ha-
berdar olmas na yardm eder. Byle bir kar latrma sonunda baz so-
runlara (ekonomi tarihi ve sosyal tarih) hasredilen ara trmalarn kifa-
yetsizlii ve Avrupa tarihi kar snda nisbi gerilii grlr: Bu gerilik,
tarihilerle Orientalistler aras nda dil zorluklar ve niversitelerin kendi
duvarlar iine kapanmalar sonucu do mutur. Batl Orientalistler uzun
sre ara trmalarnda kendileri iin nemli olan sorunlarla ilgilendiler.
Ve Dou kendi z tarihinin ke fi iin uzun mddet gz kapal kald.

167
Bunu belirttikten sonra dil engelinin de bizza, nemli oldu unu m-
ahade etmelidir. Arapa, Trke ve Farsa di er Bat Dillerine nazaran
sert bir disiplin ister ki bu da birok namzedin geri ekilmesine sebep
olmutur. kinci bir ey Do u Dilleri spesialistleri tarih meselelerinden
daha ok, edebiyat, felsefe ve dil ile ilgilendiler. Bunun sonucu, Orien-
talismin iinde bile bu bilimin geli mesine engel olan ayr ayr kme-
lemeler var ki bu da menfidir. Islam tarihisi her eyden nce Arapa-
ya ve hatta Islam Dnyas nn dier dillerine kendini vermelidir. Bu bir
engel de ildir. Birok mslman olmayan ve ana dili Arapa olmayan-
lar tarafndan yap lan ara trmalar buna bir rnektir. Kabul etmek ge-
rekir ki bu sonuncular "Avrupal " arkiyat lar iddetli tenkid eden,
gene Arap tarihileri ne derse desin, bugn bir Orientalism ilmi varsa
onlarn yardmiyle do mu ve gelimitir.

(221) kinci bir zorluk konularn okluu ve birbirine girginli indedir.


Tarihi aratrma ekseriya gtr. Bu glk Islam Dnyas bahis ko-
nusu olunca daha da artar. Islam n ilk yllar hakkndaki tarihi kaynak-
lar ok sonra yaz lmtr. Bu kaynaklar ekonomik ve sosyal analizden
ok siyasi tarihi te vik eder. Ariv vasikalarnn eksikliini arkeoloji
ve epigrafi biraz takviye ederse de bu eksiklik iddetle hissedilir. Sorun-
lar iyice etd etmek iin en az lde bile olsa Orientalistin tarihi
olmas gerekir. Ayr ca Islam'n ne dogmatik, teo ojik, filozofik so-
runlarn ne Islam hukukunu ne de Islam sosyolojisini bilmemezlik
etmelidir. Bu bir tak m bilgilerin ylmas usandrc durumlar arzede-
bilir ve nihayet i in henz zel fakat derinli i olan ara trmalar yapma
safhas nda bulunulur.

Arap uygarl ile me gul meslekta larma ara trmalarndaki bo -


luklar ve ileyecekleri alanlar gstermeyi cret edemiyece im. Onlar-
dan her biri, kendi alanlar nda Islam Dnyas tarihinin son derece be-
lirli alanlarna mahsus ara trmalar yapt lar. Yine herbiri dkmanlar n
yetersizlii ve halihazrda bunlar tamarnlaMan n gl n mdriktir.
El yazmas kitaplarn ara trlmas bitmemitir. Bunlarn iinden bili-
nenlerden faydalan lmas iyi y tlmemitir. Birok eski eviriler, tek-
nik incelikler kazandrmak gayesiyle, tekrar gzden geirilmeye de er.
Paleografi, epigrafi ve nmismatik henz kendi el kitaplar n bekliyor
lar. phesiz bugn Orientalistlerin miktar nemli bir lde oldu u
halde btn bu ileri yapmaya yetmez. Bilhassa bu i ler tek bir ki i ta-
rafndan yaplmak istenince. Grup almalar, kollektif ara trmalar
belli noktalar zerinde kar latrmalar (orientalist olm yanlara bav-

168
rarak) bilgilerimizin daha kesin olarak mkemmele gitmesine imkn
vermelidir.
Burada Islam Dnyas tarihi zerindeki btn sorunlar ne tetkik
etmeyi ne de zm yolu bulmay ve ne de bu alandaki yetenekli tarihi-
lere yol gstermeyi iddia ediyorum. Yaln z birka byk mesele ze- (222)
rinde durmak istiyorum. Bu dizi kitaplar uzman olanlara oldu u gibi ol-
mayanlara da hitap ettiinden bunlar ne fazla teferruat alt nda skmak
ve ne de ok s nrl meseleler iinde b rakmak gerekir. E er bundan
tesadfen bir Orientalist ynelimi do duysa her trl zorluklar n ve ok
bilgince a klamann bir kara tablosunu izerek sndrmek isterdim.
Sevinle belirtelim ki orientalism bugn kendinde ok geni im-
knlar gizlemektedir. Jean Sauvaget bunun henz Orta-a da kaldm
ve birok ilerlemelerin yap lmasnn gerektiini sylyordu. Burada tak-
dim edilen meseleler, her ne kadar baz lar zlmse de, bir ksm -
zm bulmaktan uzakt r ve zerinde d nlmeye de er.
Tek ya da e itli olsun slam daha nceki uygarlk ve toplumlar-
dan farkl bir uygarlk ve toplumun domasna mahal verdi. Gnmze
kadar srebilecek orijinallik ve kuvvete tan klk eder. Arap toplumu?
Arap-mslman toplumu? Cevap olaylar n iindedir. Ve J.Wellhaused-
den sonra slm Dnyas tarihileri Islam Dnyas nn evrimine tank-
l k eden bu iki forml ele ald lar. Siyasi ve dini bir toplumun btn
geleneksel sorunlariyle kar laan, i ve dtan gelen eylerle zenginleen
bu dnya hi bir zaman dondurulmad . Hatta geli imi bazen iddetli
grnmler ald : Islam lemindeki canl elemanlar ne bazlarna tahsis
edilen imtiyazlar ne de her zaman hkmet edenlerin otoritesini tan -
dlar (yanl fikir olarak yayg n olan "mslman kadercilii"nden ok
uzakta bulunuyoruz). Kur'an'da ifade edilen sosyal adalet ad na "iti-
raz" mslmanlarn yapabilecekleri eylerden biri idi: itirazlar siyasi
ve mezhebi ayrlmalara kadar gitmi ve fakat bu Islm' n fikir ve aksiyon
zenginliini gstermitir.
Islam Dnyasndaki meseleleri co rafi veya sistematik kronoloji
iinde de il fakat bunlar her byk alann zaman ve nekn iinde ev-
rimlerini incelemek tercih edilebilir grnd: Din, devlet, sosyal, ekono-
mik, entellektel ve artistik hayat gibi. Btn bu cepheler srasiyle gz-
nnden geirilmemitir. Ama islm Dnyas nn birlik ve eitlilik gibi
iki temasn bulmaya gayret edilmi tir.
"Hz.Muhammed'in problemi" nin burada ortaya konulmamasma (223)
hayret edilebilir. Her ne kadar bu k smda temas edilmemi se ona ikin-

169
ci blmde geni bir gelime hasrettik. Zira tarihin bundan sonraki k -
mn artlandrr. Ayrca bu kitabn konusu olan Islamn yayl tabi-
atiyle Hz.Muhammed'den sonrad r. Zaten ondan sonrad r ki slam Dn-
yasnn byk meseleleri doar. nk sa lnda herey vahiy (reve-
lation) ve otoritesi sayesinde halledildi. tixazlar fetihlerin geli mesi ve
ve slam Dnyasnn liderlii iin yaplan kavgadan sonra ykselmi tir.
Bundan sonradr ki imparatorluk anlay domu ve ok daha sonra
slam uygarl gelimitir. imparatorluk ve slam uygarl bu geli-
menin iki trn oluturmu ve Esk Dnyann yedinci ve onbirinci
yzyllar arasnda byk bir olay olmutur.

170
BIRINCI BLM:
DIN/ MESELELER

A- D N MESELELERN NEMLI YERI


Eer bu meseleler ilk ba ta ele alnnu sa bunun nedeni dinsel (225)
faktrlerin Islm Dnyas nda her eyin temeli olmasndandr. Bilindii
gibi herey, mminin itaat etmesi gereken, Tanr Kelnn Kur'an'dan
hareket eder: Islm esasen Allah'a it a a t (t esli m) ve P ey gam-
b e 'in yolunda gitmek (t akli d) tir. Toplumun btn un-
surlarma tatbik edilen slamin bu ehresi Louis Massignon tarafndan iyi-
ce tesbit edilmi ti: "Dinsel emir yaln z Kur'an'a aittir. Hukuk talimi
(fkh) Kur'an' devaml ve tntkulu okumakla her mslman, belirtilen
eylerin bellenmesi ve ifade edilen cezalar n anlalmas ve onlarn uygu-
lanmas hakkn, elde eder. Bunun tesinde hem medeni ve hem de er'i
icra": iktidar (h k m ) kal r Haricilerin dedi i gibi 11 k n
yalnz Allah'a aittir. Ve bu yaln z bir arac, tek ef, tarafndan yr-
tillebilir...
Ksa zamanda mslmanlar Kur'an' n hkmet, idare ve hukuk
ilerinde btn problemlere cevap vermedi ini grdler. 0 halde Kur-
an'dan kmamakla birlikte btn mslmanlar taraf ndan kabul edilen
tantamlayc hususlar bulmak gerekirdi. Bu tamamlay c hususlar
snneti te kil eder ki bu iman hususuna hi dokunmaz. Imn
Kur'an'da tamamen kendi "amentu"sunu bulur. S ii nnet bilindi i
gibi hadi sl erden te ekkl eder. Hadisler zamanla yle bir
,

ekilde zenginleti ki ortaya do ru hadisleri, uydurma hadislerden ay r.


mak iin bir hadis kriti i kt.
Kur'an ve snnett en dinsel kanunlar, eriat kmtr.
Bu da kaynanda Islm hukuku denen eydir. Fakat bu hukukun
yerlemesi ve eriat n izah edilmesi e h 1-i snn et olan ve olma- (226)
yan birok fkh mezheplerinin do masna sebep oldu. Bunlar da siyasi
iktidarn organizasyonu ve bu iktidarn elde tutabilece i itaat zerinde
nemli etki yapt

171
eriatn gelimesi yannda, baz siyasi olaylarn dini ynden ak-
lanmas= gelimesini not etmek gerekir: Mesela Muaviye ile Ali aras n-
daki rekabet "siyasi partiler" diyebilece imiz ve kayna Kur'an ve s n-
i' etin ayr ayr ekillerde a klanmas nda bulunan blnmeyi do ur-
du. H a r i e ili k bu konuda ok erken olarak pozisyon ald . Ve her
ne kadar dini planda iilik e h 1 s n n et en ok uzakta de ilse
de zamanla daha keskinle en birok elemanlar her eye ra men beraber
getirmitir.
Mslman toplumunun organizasyonunda siyasal ve ekonomik
hayatta dinsel faktrlerin ok byk nemi oldu u aktr. Bu konuda,
fetihlerin ertesinde bir tak m kk gr ayrlklar' ortaya atld ki
bu kk farklar, iktidara ve mahalli otoriteye kar byk muhalefet
ekillenmesine dnmtiir. Nihayet belixtelim ki kelam nazariyeleri ve
genel olarak slam dncesi her eyden nce dini kaynaktan beslendi.
Bu dinsel ynn nemi her eyi bu adan grmeye gtrmemeli-
dir. Hi phesiz bu hal ilk bata ve hicretin ilk yzy lnda tam bir s-
tnlk kurdu, ama daha sonra bu, hukuki ve entellektel d nce alan-
larna inhisar ederek di er meseleler aras nda seyrek olarak grnd.
Pratik ve m ahhas konular ekseriya ilk plana kt . Bununla beraber
dinsel anlaylar kaybolmad : Daha sonra gayr- dini bir kurumun or-
taya kmas iin bu anlaylarm hccet olarak kullan ld da olmutur.
(227) Btn slam tarihileri dinsel meselelerin en az ndan slam Dn-
yasnn ilk zaman iin ok nemli oldu unu kabul ederler. Daha sonra-
lar iin bazlar, zellikle sosyal ve ekonomik hayat alanlar nda mslman
teologlarm "laik" ekilde ortaya koyulmalarmda oldu u gibi, maddi ve
realist anlay lara mracaat ederler.

B- E ITLI AIKLAMALAR, KAYNAKLAR! ve SONULAR'

Islmiyet Hristiyanlarm anlad anlamda ruhban snf tanmaz:


Mslmanlarn bir rehbere ihtiyac yoktur, nk hepsi Kur'an'da mev-
cuttur. slam hiyerarisi bir din adamlar hiyerarisi deil hukulgular hi-
yerarisidir. Bu ruhban snf= eksikli i grlerin ve mezheplerin o al-
masn kolaylatrmt r.
Hareket noktasndan itibaren, s n n et bir tak m meseleler ortaya
att . H.Laoust'u takip edersek "hakim olan tarife gre, s u n n a meflru-
mu Peygamber'in btn szlerini, fiilledni, olaylar tasdkn, Ime alr.
Fakat, s u n n a 'y yalnz Peygambere mi tahsis etmek veya onu ba -
ka otoritelere de mi te mil etmek meselesi ortaya at ld". phesiz bir-

172
ok halife icraatlar m uygun kalmak iin kendileri iin miisbet birok
hadis aradlar. Kaynaktan uzakla tka hadisler tydurmaktan korkulu-
yordu. Bu yzden bir hadis tenkidiilminin do masna ve do rularm yan-
llardan ayrlmasna gidihnitir. Bu ilim dal biraz muahhard r. nk
XII1.ve XIV. yzy lda balar ve alt esas eserin zerine oturtulmu tur:
Buhari (l.870), Muslim(l 875)- Bu ikisi nem kazanm tr-,Ebu Davd
(l.888), el-Nasa'i (l.915), el-Tirmizi (l.892) ve tim Mce (1.886). B-
tn bu yazarlar ilahiyat ara trmalarmn zengin oldu u bir a a mensup-
turlar.
O halde Kur'an'n yannda bir yeni, yazl dini kaynaklar s nf (228)
balad . Bu, gn na IX. yzyln ikinci yarsndan itibaren kt .
Bu zamana kadar hadisler ifahi olarak isnad ile intikal etti ki
bazlar daha fazla sa lamlk gsteriyordu. Taberi (51.923) taraf ndan
toplanan birok hadisler e er isnadlarm gerekli i ve otantik olmalar
husususunda dzeltmeler yap hrasayd tarih iin de erli kaynaklar olur-
du. Btn hadislerin tahkikinin yap lmas henz yaplmam bir itir.
Bu ancak kollektif ve uzun zaman isteyen bir i tir. Ayn zamanda zor
i olduundan hadis tyduranlarn (pia fraus), yap c ve ahlaki hadisleri,
ho gr ile karlarnyordu. Yine bu mahkum edilecek bir hareketi, me -
meru kalmaya msaade etti i vakit kabul ediliyordu...
Bu hadislerin te ekklndeki faktrler oktur. Bir tak m sorulara
eevab vermilerdir. Fakat bu sorular yle ko ullar iinde ortaya kt
ki zellikle Islam'n genilemesi a nda Suriye'de ve M sr'da H risti-
yan, Yahudi ve Yunan; Iran'da Iran ve Hindu d etkenleri rol oynaya-
bildi. Bu etkenler zerinde d nenler ve taraftarlar ne derse desin
bu etkenler Islam tarafndan unsurlara ierisinde eritilerek tamamen
slami bir karekter ald n mahade etmek gerekir.
Daha nemli bir bahisde dini ve siyasi hayatta snn etin oy-
nad roldr. Bu yzden K u r 'a n ile snn et aras ndaki ilikiler
sorunu ortaya kt . Her ne kadar s nn e tin Kur'an'dan kuvvetli
olduunu iddia eden kelamclar oldu ise de, hakim olan fikre gre snnet
Kur'an' aklar ve tamamlar, Fakat bir dindar aileden di erine, snn I-
likt en i ili e ve haricili e doru snnet nemli farkl lklar
gsterir. Ayna ekilde ehl-i snnet ve iili in iinde bile bu
grlr. Bu farkl lklar, gr ayrlklar , her biri kendi dini ve felsefi
aklamalara mahal vererek ve bazen kontrol edilmez unsurlara dayana-
rak mezheplerin o abrasma kaynak olmu tur. Hukuk alan nda olduu
gibi bu alanda da Araplara has fikri speklasyon ve mnaka a kendisini
gsterir.

173
(229) Akide konusunda Muaviye ve Emeviler taraf ndan iktidarn ele
geirilmesinden sonra dindar mslmanlar tela a dtler. Goldziher'e
gre Emevilerin gayesi Islam n kuvvetini korumak ve artt rmakt.
Onlara gre kendilerine muhalefet edenler ve bunlar n banda Ali
taraftarlar Islamn dman idiler. Halbuki samimi mslmanlar iin
Emeviler snnete kar hareket etmilerdir. Emeviler devletin iyili-
ini dndklerinden bu yolda devam ettiler. Baz larna. gre, mana
sahip olduktan sonra pratik davran lar buna zarar vermez. Bu "oppor-
tnist" fikirlere hariciler tarafndan cephe alnd. Ki bunlara gre
iman her eye yeter de ildi. Buna ehliyet ve yap lan ileri ilave etmek
gerekirdi. Bir ksm mslmanlar da iman konusunda derecelerin olup
olmayacan kendilerine sordular. Ve nihayet bir ksm da "iman ve
amelin azalp oalabilece ini" kabul ettiler.
Buradan ortaya byk bir mesele kt ki bu da slam'a hasdr:
Kiinin sorumluluu ve czi irade.
Mekke devri balarnda Hz.Muhammed, kiinin yaptmdan sorum-
lu olmasn ve czi iradeyi tam kabul ediyordu. Medine'de gittike ki inin
hr olmad doktrini zerinde durdu. ok erken olarak bu tiranik an-
lay birok dindar kimselerin kafalar n' kartrd. yle grnyor ki
kader konusunda en eski itiraz, H ristiyan tesirlerine a k olan Suriye'den
gelmitir. Kanaatlerine gre Allah' n kiiyi sorguya ekebilmesi iin bu
kiinin yaptklarndan sorumlu olmas gerekir. O halde bunlar kadere
kar geliyorlar ve insan n bir seim hrriyeti oldu unu ileri sryorlar-
d : Bunlar K a d e r i y e 'yi te kil eder. Bu teolojik hareket ayn za-
manda politik bir hareket de oldu: ta- am'da birok taraftarlar oldu
ve halife II.Oner ile II.Yezid tarafndan bunlara sava ald. Daha nce,
kurucularndan biri man ihtida eden Ceylan el-Dmaki, Hiam'n ha-
ifeii kanun hkmyle idam edildi.
(230) K a d e r i y e 'ye kar C e b r i y e kt. Butuar, hareketleri Ailah
tarafndan tayin edilen insan n, belle i olan bir robottan ibaret oldu unu
ileri srdler. Emeviler K ad e r i y e'yi kovalad . nk iktidar Allah-
n kendilerine bir ltuf olarak verdi ine hkmediyorlard. Zaten kader
onlarn iktidara gelmelerine imkan verdi. nceden yazl olan halifelerin
icraat, mmin tarafndan olduu gibi kabul edilmelidir. u inanc iyice
yerletirmek gerekir ki E m e v i halifeleri n i n btn yapt klar
bir On olacakt, Allah tarafndan istenmiti ve hibir insan iradesi
buna engel olamazd .
K a d e r i y e'ye kar , politik yanklariyle daha ok nemli olan
bir baka muhalefet n utezil e'dir. Bu hareket Emevilerin sonuna

174
doru Vasl b.'At (1.750) ile birlikte ortaya kmtr. Mut e zile
kelimesi "saknanlar"a (halifeli e namzet birinin lehinde yer alm ya)
denir. M u t e z i l l e r, Osman'm ldrlmesinden sonra ortaya kan,
cemaati blen ve kana srkleyen kavgalara girmeyi reddettiler. Hare-
ketin balangta Emevilere dman ve Abbasilere dost bir tav r ald
grnmyor: Bu H.Laoust'un P.Abd el-Calil'in fikrine kar olan gr-
dr. Byle olmasa idi reddettikleri bir yola engaje olmu olurlard.
Bu durum birka Abbasi halifesi dolayisiyle devam etmedi.

Mutezililer slam dinine Aristo felsefesinin etkisi


altnda nfus etmeye ba layan kelm ilmini ilk defa sokanlardr. Yunan
felsefesine kar a k i d e ve v a h y i savunmak iin akl kullandlar. On-
lara gre, akl, Kur'an' basit ve antropomorfik gr le anlamaktan te- (231)
mizler. Artma almalarn iki nokta zerinde toplad lar: lahi adalet
ve ilahi birlik. K ad er i y e'nin fikirlerini ele alarak insan n hareket-
lerinde sonsuz bir hrriyete sahip oldu unu, bu hareketlerin yarat cs
olduunu, aksi takdirde Allah' n onu sorumlu tutmas ile adaletsiz
olacan ileri srdler. Halbuki zorunlu olarak Allah adildir. Adil olan
Allah iyilere mkfat, ktlere ceza vermelidir. M u t e zilil e, r iin,
akln l olduu mutlak bir iyi ve bir de kt vard r.

lahi birlik konusuna gelince Allah' n insan suret ve siretinde tem-


silini ve sfatlarn reddettiler. Allah'a blnmez ve de imez birlii
iinde birtakm sfatlar tanyarak imar etmek mmkn m? Bu konu-
da ehl-i snnet ile mnakaalar kamu gr n heyecana srkle-
yerek tehlikeli bir durum ald. E hl-i snnete gre: Allah' n kela-
m ezdi bir s fattr ve vahiy ezelden beri vard . Bu nedenle Kur'an
yaratlmamtr. M u t e z ili! er e gre ise Hz.Peygamber taraf ndan
iitilen ses yaratlan bir sestir, dolayisiyle Kur'an yaratlmtr. Btn
esas bu olmayan mut e zile d oktrininin grnm iddetli
mnakaalara mahal verdi. Ve m u t e zileciler aklc olmalarna ra-
men ne liberal ne musamahakar idiler. nk onlar yaln z geerli oldu-
una inandklar kat formllerle, din ve akl ahenk iinde tutmak isti-
yorlard. Onlardan birine gre "mutezili olmayan bir kimse gerek ina-
nan bir kimse de deildir."

M u t ezilller, Abbasi halifesinin deste ini grdler. Bunlarn


banda, Kur'an'm yarat ldn aktan aa kabul eden ve tabiyesine
zorla kabul ettiren Me'mun yer alr. zellikle kelamclar ve hakimler
arasmda bu doktrini kabul etmeyenler kamu grevinden uzakla trld-
lar. Kendinden sonra tahta geen Mutasm ve Vasak bu cezaya hapsi,

175
eziyet hatt ldrme cezas n ilave ettiler. Fakat 847 de Halife Mute-
vekkil tekrar ehl-i snnet anlay na geri dnd.

M u t e zilili i n ilk Abbasiler zaman nda byle nem kazan-


mas pek bilinmiyor. te yandan birok m u t e zili kelamc larm m e-
v alileri n iinden geldi i kesindir. Burada ayd nla kavuturula-
cak noktalar vard r. Ayn ekilde bir devlet enkizisyonu (M hna) ile
balayan eziyetlerin tarihesi de karanl ktr. Bu mut e zile cilerin
(232) gsterdi i toleransszlk ile ilgili grlmelidir. E er bir takm fkh ima-
m boyun ediyse de (nemli hallerde gizleme mubah grld), di er bir
ksm ve bunlar aras nda drt mezhep imamlar ndan Ahmed Lim Han-
bel reddettiler.

iddetle takip edilen m u t e zili in 847 ylndan sonra art k


hi taraftar kalmad . X. yzylda nce in u t e zili olan el-E ari (l.
955) ehl-i snnet anlay na daha sonra talebelerinin tesbit edece i
uzlatrc areler getirdi. Ve bu ekilde e arilik ortodoks kelm oku-
lu oldu. inde bu defa zayflam olarak akl ve yaratl ile yaratl-
mays (Creation, Increation) aras nda bir vasat yer ald .
Bu dinsel mnakaalar, grld gibi bazen (zellikle illik ve
haricilik gibi gerek partiler zerine dayanabildi i zaman) derin
politik sonular verdi.

C- EHL- SSNETIN EKIL ALI I

Baz noktalar zerinde de iik olmasna ra men, mslmanlara sa -


lam dini temeller vermek iin e h 1 -i snnet doktrininin "tedvini" zorun-
luu anla lr. Bugn bile snni Islam Dnyas nda tan nan drt mez-
hebin hedefi bu oldu.

Hem dini hem hukki olan bu mezhepler Kur'an' n yalnz bana


Islam Dnyas na legal bir dzen vermeyi inden domutur. Fetihlerin
ilk yllarnda ve aa-yukar E m e v i halifeli inin sonuna
kadar halifeden eyalet valisine dek herkes ortaya konulan sorulara ce-
(233) vab nce Peygarnber'e ba vurarak veya sahabiye sorarak ya da rf
hukukunda arayarak buluyordu. Daha sonra Kur'an ve s n n et k-
fi gelmediinde baka kaynaklara ba vurmak zorunda kal nd. Fakat
ayrlklar o hadde var d ki dini ve dnyevi lider olan Abbasi halifeleri
din ve devletin birliinin tek ekil altnda resmen ba arya ulamas iin
mdahalede bulundular. Bu fikrin Bizans ve Fars kaynakl olup olmad-
sorulabilir. D etkiler sorusu da henz tam bir cevap bulmam tr.

176
Bundan byle Fkh, Medine'de kad olan Malik. tim Enes (l.795)
in mezhebi, ana kaynak olarak nce Kur'an' sonra snneti ve en
sonda Medine'nin mahalli hukukunu alr. Fakat o, snneti ,
halkn yarar (stslah) ile arp t zaman yumuatlabileceini kabul
eder. Sonra bir mesele hakk nda Medineli mctehitlerin icmas nda
ifadesini bulan ahsi gayret (i et i h a t) ve ahsi fikre (r e y) ba -
vurur.
Ayn ada ba ka mezhepler de do arlar: Nazariyatc s Iran kay-
nakli Ebu Hanife (81.767) olan Kfe ekol Evz'i tarafndan am'da
ileri srlen fikirleri ele al r. Bu ekol kyas prensipleine uygun olan r e y
(serbest fikir)i getirdi. Ama buna istihsan yani ahsi deerlendir-
meyi de ilave etti. Bu, duruma uyarak, en iyi areyi seme i idir. Ebu (234)
Hanife snneti ikinci plna att . nk hadislerin do ruhuundan
phelendi. Fakat i e m a 'y Medineli mctehitlere mnhas r etmeksi-
zin kabul etti.

afii (1.820)nin mezhebi, ashab- hadise s kca balanr. afii'nn


gayesi fkh limleri arasnda gr avrliklarm azaltacak bir metod
saptamak ve bir doktrin birlii salamaktr. nce mctehitlerin bir mesele
zerinde yine belli bir a da icmada bulunmalar prensibi zerinde s-
rarla durdu; Bu fkh limlerinin yanlmazln ifade eder; r e y'i, M a I i-
k ilerin istslhm ve hanefilerin St hsan n reddeder. Islam
hukukunun temelleri olarak s rasiyle Kur'an, snn et, i c m a ve
kly s! tanr.

Drdnc mezhebin kurucusu afirnin talebesi, bir Ba dadl olan


Ahmed bn Hanbel (51.855) diz. H.Laoust onun zerine bir tak m ara-
t rmalar hasretti: Ahmed bn Hanbel her bidat n dmandr. Hadis
taraftarlar nn topluluuna katld. Kur'an'a ve Peygamber'm zetisine
en uygun olan dnce yolunu serbeste semek istedi. Hadiscilerin kat
bir ekil alan doktrinini belirledi. Kur'an, Allah' n yaratlman kel-
mdr; imn btn inan, niyet, amel ve snnete ba ll iine alr. Po-
litikada, uygun sra ve ilk drt halifenin stnl kendi kronolojik
sralarna uygun der. Btn ashaba ve bunlar iinde Muaviye'ye hr-
met edilir bn Hanbel mezheplere kar ok sert bir tavr alr. Fakat bir
mslman cemaatten tardetmek ancak hadis otoritesi ile mmkndr.
Haricileri, kaderiyeyi, mutezilileri ve hanblarni
Araplara stnl n savunan u u b i y e taraftarlar n reddeder.
Hanbelilik XVIII. yzy lda Arabistan'da Vahhab ilik ad
altnda byk bir kuvvet kazand .

177
Hanbelilikten kan z a h i r ilik daha da katdr. nk ictihad
asla kabul etmez ve ancak Kur'an ve Hz.Peygamber'in sahabisi ile s nrl
snneti kabul eder.
(235) Bu drt mezhep slam Dnyasnda yayldlar. Bilinmesi gereken bir
ey de belli bir mezhebin neden belli bil blgede yay lddr. Hanef
1 i k Trk lkelerinde, Abbasi halifeleri tarafndan bir ara kabul edilen
afiilik Msr ve Hicaz'da, ma lik ilik Kuzey Afrika'da ve Is-
panya'da, hanbelilik Suriye ve rak'da yaygndr. Bunu izah et-
mek iin bu blgelerde oturan halklar n her birinin zel karakter izgileri-
ni veya herhangi bir gayretke in derin tesirini ya da idarelerinin az-ok
sertlii dolaysvle eyalet valilerinin bir seim yapmas n gstermek mi
lzmd r ? Bu soruya henz cevap verilememi tir. Bu mezhepler slam
hukuku anlay zerinde do rudan do ruya yanklar yaptlar. Bu da
yalnz hukuki prensipleri de il dini ve sosyal hayat ve hatt entellektel
hayat iine ald .
Bx domatik dnce hareketlerinden, Araplar n ve onlarla birlikte
Arap olmayanlarn, bilhassa ranhlarn slami bir heyecan kayna ola-
rak aldklar ve buna kendi kanaatleri iinde ayr ca Yunan felsefeyi, H ris-
tiyanlk ve mazdekilikten grdkleri tesir ile derinlik vermek istedikleri
ortaya kmaktadr. Hepsi, siyasi davran larnda bile, nihayet Kur'an'-
dan ve snn etten kan deliller aramaya al tlar. Hatta hari-
ciler ve iiler de bu yolda gittiler.

Bu teolojik ve do matik mnaka alar yeni mslman olanlara kendi


entellektel, filozofik ve hatt dini miraslar ile slam toplumuna gir-
melerine msaade etti. Bu durum slamda mezheplerin, tarikatlar n ok-
luu ve eitliliini aklyabilir. Bu dini tolerans, fethedilen lkelerin hal-
knn slm kucaklamas veya kendi dinlerinde kalmalar lsnde fe-
tihleri hzlandrd . Mevalinin domatik dncelerde nemli rol
olduu grnyor. Kuzey Araplar ile Gney Araplar = da esas din-
den,ok, onun, politik, ekonomik ve sosyal hayattaki a klamalar ze-
rinde e itli anlaylar olmutur.

178
KINCI BLM:
HKMET VE DARE (236)

Grld gibi. Hz. Muhammed kendinden sonra yerine hi bir


kimseyi tayin etmemiti. te yandan Peygamber'in lmnde slam
toplulu u gerek anlamda bir devlet te kil etmiyordu. Araplara, ba ta
bir efi, idare ve nizamlar ile gerek bir devlet kurman n zaruretlerini an-
latmak iin fetihler laz m geldi. Kur'an'dan ve daha sonra -snnetten
faydal olacak her ey karld. Ne var ki btn sorunlar zlmedi. Ba -
ta Hz.Muhammed'in yerini almak meselesi ile birok noktalarda gr ler
birbirinden ayrld . Yerine gre polemik veya kavga bazen dini olmaktan
ok siyasi, bazen de dini bir yn ald. Fakat Kur'an'a mracaat, rakipler
tarafndan ne srlen esas delil oldu. Byk ayr lklarn, haricili k,
iili k , her eyden nce dini temelleri vardr. Politik nedenlerle politi-
ka sahasna gtrlm lerdir. Emevilerle Abbasiler arasndaki muha-
lefet, kayna mda politik ve sosyaldr. Ama Abbasiler iktidar arzular n
zaruri olan bir dini ta ile evirmelerini bildiler. Bu olaylar slmn ta-
biatna ve bizzat Peygamber taraf ndan verilen hkmet vasfna bal-
hdr: Bu bir teokratik devlet do urdu. Mslman devleti son ekilleri-
ni alncaya kadar da byle kald .
Bununla beraber bu devlet daima ayn ekilleri ta mad. Bakanlar
her zaman, birbirinin ayn olan prensiplere itaat etmediler. Ebu Bekir
ve Omer'in hilafeti Emevilerinkinden, bunlarnki Abbasilerden fark-
ldr. Fatimilerin ki daha bakadr
Bylece iki byk sorun kyor: Biri mslman devlet anlay - (237)
nn evrimi ve di eri halifeli in evrimi. Bu iki sorun birbiriyle ok s k
Ilikili olduundan mterek tetkik etmek mmkndr.

A- HAL FEL K
1 TEOR VE DOKTRNLER
"Islmda otorite ile iktidar aras nda geleneksel ay rm ok azd r.
Tipik mslman sitesinde, otorite prensibi ve ondan do an iktidar,

179
halife veya byk imam n ahslarncla geleneksel olarak temsil edilmi -
tir." Bu otorite Kur'an'n u iki ayetinde vad r: "Ey inananlar! Allah'a
itat edin. Peygamber'e ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin..."
(Kur'an IV,59) ve "Peygamber'e itat eden Allah'a itat eder." (Kur'an
IV,80). Mesele bu otoritenin hangi yollarla elde edildi ini bilmektir.
Mslman devlet gelitike politik ve dini akmlar oaldka, halifelik
ve halifeli e hak kazanma hakk nda anlaylar geliti.

Ba' dadi (l. 1037) tarafndan tesbit edilen snni doktrine gre
cemaatin bana, ibadeti idare etmek, eriat n hukmlerini uygulatmak,
ordolara komuta etmek, yoksullar' evlendirmek ve mslmanlar aras n-
da ganimetleri da tmak iin, bir h ali f e veya i m am laz mdr.
mam Kurey kabilesinden olmal ve bir takm sfatlan kendinde topla-
maldr: erefli, sa lam kafal, ictihat gc olan ve grevini yapmaya
yeterli olan bir kimse olacakt r. Hi bir zaman e h 1 - i s n n e t, ima-
m n mkemmel ve Yanlmaz olmasn art ko mamtr.

(238) iilik t e, Hz.Peygamber'in, grevi i m a m 1 k ile devam eder.


Imam olan v ahiy hari biiti:n p e y ga m b e r lik imtiyazlarna
sahiptir. O hi bir zaman yamlmaz. Insanlarla Tanr arasnda arac
ve eriatn teslim edildii kimsedir ( eriatin bekisi ve a klaycsdr;
Kur'an ve snnet btn zel durumlar ngrmedii iin). Her ne kadar
o n a m ve Fatimilerin i ma ml k grnde Hz.Peygamber'in
imam a stnl ak ise de aksine im a mi iil k t e imam
Peygamber'e tercih edilmi tir. Bu ynelim iili
i in ayrlan kollarn-
da daha da belirlenecektir.
ii d o k t r i n d e imam Ali'dir. Hz.Peygamber'in bildikleri-
nin vrisi ve onun kendinden sonra yerine seti i kimsedir. Yaln z O
emir 1-m minin nvanna hak kazan r. Onun ocuklar hakldr.
ve yanlmazlk onlardan intikal etmi tir.

H ariciler e gelince, bunlar Muaviye ile Ali arasndaki Ez-


ruh'daki hakem karar n kabul etmediler. Onlar, mslman cemaati-
nin bakannn ilerinden en lay k olammn seilmesini ileri siirerler. Hi-
bir aile ve sosyal s nf imtiyaz yoktur. Herkes h a 1 i f e olabilir. Yeter ki
en layk" olsun. En lay k olan da, gnderildi i ekliyle, dini nizamlara
`tamamen itaat edendir. Harieiler ayn ekilde byk gnah i le-
yen bir halife y e kar isyan etmeyi beyan ederler.

Bu teori ve doktrinler, politik ya da dini gu up reislerinin iktidar


almalar iin hakl olmalarna delil olarak kullan ld . Bunlar h a lif e-

180
li i anlamak konusunda ilk halifelerden Fatimilere, daha sonra
Osmanhlara kadar de iik anlaylara tekbl eder.

2- TARIHI EVRIM
lk iki halife, Ebu Bekir ve mer herkes tarafndan halife olarak
tannd (hatt hariciler taraf ndan) nk Ebu Bekir lmnden nce
Hz.Peygamber tarafndan cemaat reisi s fat ile yap lan bir hizmet olan
cemaate namaz k ldrmaya memur edildi. Ve yine Ebu Bekir ve mer'in
seimi ashab taraf ndan o unlukla yap ld. Btn mslmanlar buna
katldlar. Nihayet her ikisi de Medine'deki havay yaatmaya devam
ettiler.

Osman'dan bilhassa Ali ve Muaviye'den sonra, haricilik is- (239)


tisna, kanaatler geli ir, Osman ve Ali snniler ve hariciler
tarafndan hule fa-i r a i d aras nda saylr. Iktidarn Emevie-
rin eline gei i phesiz yaln z iilerle snniler aras nda kopma
ile kalmam snniler aras nda da ayrlklar olmu tur nk Abba-
siler bu me ruluk ad na, Emeviler eline gemi olan iktidar kendi elle-
rine ald lar.

E.Tyan'a gre "Emeviler, halifeli e mslman olmaktan zi-


yade, islm ncesi kuvvetli bir durumu olan bir ailenin yeleri olmak
s fatiyle geldiler. Bu bir nevi Hz.Mubammed'in iktidardan ayr lndan
sonra Mekkeli nfuz sahibi kimselerin misliyle mukabelesidir." Yine
burada kabile efinin, s ey y i d'in rolnn devam n ve bunun tesinde
Muaviye'nin halife olarak kabul edilmesinde etkisi byk olan bedevi
kabilelerini gz nne almak gerekir.
Fetihler ve Islam topraklar nn geli mesi nedeniyle Emevi halife-
lerinin temel endi esi ne din ne eriattr. Fakat yaln z siyasi idare idi.
Bu noktadan "onlar islmi kanunlara ma luplerin siyaset adamlariyle
hkmet prensiplerini, zetle adapte etmek ile iktifa ettiler". Bununla
beraber bu adapte i i L.Gardet'in ifade etti inden daha byk lde
olmutur. nk her ne kadar bu d nce Emevi slalesinin ba lar iin
anlalabilir ise de Abdlmelik ve Velid'den sonra hi de byle de il
dir. Yine anla lmas g olabilecek bir ey varsa e er Emeviler zaman n-
da bir n alma yoksa Abbasiler zaman nda hukuk gr leri ortaya
atan okullar n nas l meydana kt d r.
phesiz Emeviler halifeli i hatt bazen dini me guliyetlerden uzak (240)
,

ldini bir karekterde organize ettiler: Halifelik teorisine gre tabiatiy-


le Arap ve Kurey li bir ailenin mlk ve eski Arap aristokrasisinin r zas

181
ve otoritesiyle bu iktidar icra ederler. L.Gardet ile birlikte "Emevi sla-
lesi Islamn de erlerinin zaferinden ok, Arap rk nn kuvvetinin
baars olmu tur" demek do rudur,

Fakat Emevi halifeli i Bizans ve Iranl yeni evrelerle iliki halinde


idi. Bu evrelerde devlet anlay , halkn gc ve idari organizasyon ok
gelimi idi. ki olay bu ilikilerin nemini belirler: Biri Emevi halifeli-
inin ilk dneminde Bizansl ve Iranl memurlarn kullanlmas ; bu
memurlar organize edilmi bir iktidara ve bu itibarla dengeli idareye al -
mlard . Dieri, babadan o ula geen ve slalede kalan iktidar siste-
minin yerle mesi. Muaviye tarafndan a lan, bu babadan o ula h a 1 i-
f eli i n intikali esasta bir Bizans tesiri olmaktan ok bir zaruret
olarak izah edilir. Ali taraftarlar nn isteklerine kar koymak, Emevi
ailesi iinde iktidarn devamn korumak, halifenin otoritesini tehlikeye
drecek ve dengeyi bozacak her trl itiraz ve isyan (haricilerin oldu
u gibi) bertaraf ederek yak nlarn tasdikini alarak iktidar nerula tr-
mak anlay hkimdir. Uzun mddet Suriye valisi olan Muaviye Bizans
slalesi gelen eklerinder ne lde etkilenmemi ti ? Ya da en az ndan bu
geleneklerin taraftar olan memurlarn etkisine maruz halnuam t ? Mese-
leye aklk kazandrmak, delil yetersizli inden dolay zordur. Fakat her-
halde yle grnyor ki bn Sarciin gibi bir ahsiyet grevleri ,dolay -
siyle halif e 1 i k zerinde byk etkisi olmu tur.

I aret edilmesi gerekir ki hibir zaman iktidar n miras yoluyla


gemesi me ru bir yol olarak kabul edilmedi. E er her ne kadar uygula-
mada miras yoluyla intikal bir gelenek olduysa da gerekte tek resmi
tayin, serbest seimde veya bi t ve tavsiyededir.

(241) Abbasiler, Kurey kabilesine (daha. ok Hz.Peygamber ailesine)


ait olan miras yoluyla geen iktidar gelene ine smsk sarldlar ki Ali
taraftarlar nn muhtemel iddialarn durdurmak gerekiyordu. Sonunda
han gelenekleri ve Iran' n "do u" krallk gelene inin etkisi altnda kal-
dlar.

Dinastinin ilk yzylnda, halife cemaatin dilnyevi ve uhrevi


reisidir. Daha sonra, istisnalar bir yana, "kullarmdan uzakla m , dini
grevlere ilahi bir tayinle hasrolmu , uzun bir hkmdar silsilesiyle
meruluu tannm , ahsn a a halk tabakasiyle kt bir temastan
korumak ve yine kullar na kar iki Cihann Hakimi tarafndan
gnderilmi olarak empoze etmektedir." Byle bir anlay onu btn
maddi me guliyetlerden uzak bir ahs (O, yaln z emir 1-m minin
deil ayn zamanda zillulla h- f i 1 'a r z d r) yaparak devletin idari

182
ve siyasi ykn bir vekile yklemeyi getiriyor. Hi bir manevi iktidar
olmayan v e zir ve daha sonra sulta n, askeri ve siyasi i lerde halife-
nin iktidarnn gerek kayna olur.
G.E. von Grunebaum'un yazd na gre Fars gelene ine dayanarak
iktidarn miras yolu ile gemesi prensibi kuvvetlenerek, be asr boyunca,
Hz.Peygamber'in akrabalar olan Abbasileri iktidardan uzakla trmak
iin hibir giri im olmad . Bu fikir ksmen do rudur. Maamafih Abbasi
halifeliini devirmek iin Fatimiler tarafndan birka te ebbs olduuna
dikkati ekelim. te yandan b y i vezirler ve Seluklu sultanlar
-birinciler ii, ikinciler Arap olmayan ve mslman olduklarndan- ik-
tidar icra etmekte kendilerini rahats z etmeyen bir halife slalesini
ortadan kald rmay veya yerlerine ba kalarn brakmay hedef almad-
lar. Aksine bu slaleye bir suikast, mslmanlar n muhalefitini do ura- (242)
cakt . Halifeni n. meru olarak tannmas, onun ard ndan v e z i r
ve s u 1 t an n da me ruluunu getiriyordu. Bu durum Msr'n 1517'de
Osmanllar tarafndan fethine kadar sregeldi.

3 HAL FENN TAY N


Bilindii gibi halifeli in miras yoluyla intikali resmi bir dok-
trin olarak kesinle medi. Olaylarn geliiMiyle evrime u rad . Hz.Mu-
hammed'in lmnde, O'nun yerine bir kimsenin atanmas , Arap kabi-
lelerinin gelene i zerine yapld . u ekilde ki, seim, nfuzu en yksek
olan bir ki inin zerinde hirle ti. Bu seim yetkili bir grup insan tarafn-
dan saptanarak, tnu.mi efkar taraf ndan tasdik edildi. mer,Osman,
Ali iin de ayn ekilde oldu. Yine Arap kabilelerinin gelene ine uygun
olan bu seim prensibi i mama cemaate ba layacak olan bir sadakat
yeminiyle, b a y`a veya m u b a y da ile, kuvvetlendirildi.
Emevilerin iktidara geli i ve bilhassa Muaviye tarafndan iktidarn
miras yoluyla gemesi bu atama i ini deitirdi. Mslman huktku-
larn almas , yeni verileri Kur'an sistemi iersine oturtmakt . Muavi-
ye olunu kendinden sonra halife olarak belirtmek istedi i vakit bu
seimi tasdik eden imparatorlu un byk kiilerini bir araya toplad .
B a y ca halifenin tayini ve onun otoritesine boyun e meyi ifadeden
ibaretti. Bu tayin sistemi Abdlmelik'in iktidara geli Me kadar kullanl-
mt . Onunla halifenin otoritesi olduka kuvvetlendirildi ve halife biz-
zat kendisi vasiyet tanzim ederek halefini belirledi. Art k b a y `a, karar
sayg ifadesiyle resmen tasdik etmek iin yap ld . Eski hali kalmad
halde b a y`a zorunlu bir messese olarak durdu. Zamanla uydurma bir
ey oldu.

183
(243) Fakihler geni izahlara mahal veren bir doktrin tesbit etmeye ula -
t lar: H a ifeli i ifa eden kimse bizzat kendinden sonra gelen kim-
seyi seerken istenen iktidar artlarnn varoldu una hkmeder. Bu se-
im ii, makul kabul edilmi tir. Gerekten halife cemaatten hk-
met iin geni selahiyet ve onun menfaatlerini eline ald gibi bu ikti-
dar kendinden sonra gelen kimseye de devretmeye ehliyetlidir (mesela,
Ebu Bekir'in mer'i tayini gibi). Daha sonra halifenin seimi nfuzlu
kimseler ve ulema tarafndan biat edilerek tasdik grr. Bu ekilde hem
miras hem cemaatin dan kl yolu sayg grm olur.

Fakat Ifrikiya'daki Fatimiler'de birka de iiklik vardr. nce ima-


mn lm etrafnda dola an bir s r ortaya kar. El-Kaim'in lmnden
sonra, el-Muiz de ayn ekilde el-Mansur'un lm srasnda byle dav-
rand . te yandan i bana geecek halifenin tayini bir mddet
gizli tntuldu. Bu gizlili in nedenini kar klklarn kmasn nlemekte
grmelidir (zellikle tam Ebu Yezid'in isyan nn ortasnda len el-Kaim'-
in durumu gibi). Burada belki de Ali taraftarlar n= devam eden
gizlilik dneminin hala ya amas dnlebilir. Ayn ekilde selefinin
yerine oturmak da s rlarla doludur: Mehdi ld zaman yerine tayin
edilen el Kaim, Cevzar'a ancak kendi hccetini tayin etmeden babas -
nn gmlmesi i ine giri emiyece ini syler: "Ey Cevzar, hccete kendisi
iin bir hccet tayin etmeden imam topra a vermek do ru de ildir.
O halde bana hccetimi belli etmeden byle hareket etmeme izin veril-
mez. Sana s rrm teslim etmek iin, her ahsn dnda tutarak, onu se-
iyorum" ve Cevzar ilave eder: "el-Mansur billah hakk nda srr korudum
ve yedi yl boyunca kimse benden onun hakk nda en kiik bir s rr
renmedi". Yine burada kkleri gizlilik dneminde bulunan bir istikrar
arzusu vard r. Fakat bu usul el-Mtniz'den itibaren art k uygulannam t .
nk Fatimi halifesi sa lam bir ekilde yerle mi idi.

4 HAL FENN GREVLERI


(244) Maverdi (l.1058) el-Ahkam us-sultaniye adl kitabnda halifelik
grevinin temellerinin neler oldu unu yazd : Halifenin ba grevi dinin
savunulmas ve dnya i lerinin vrtlmesidir. Halifeyi tayin etmek,
ona itaatla grevli Islam cemaatinin bir grevidir. Seimi Kurey ailesi
iinden olan biri ancak imam olabilir. Halifenin grevleri unlardr:
Dislm aslna sadk olarak korumak. Halife b i a t sahiplerine hatala-
rn gstermelidir. 2 Cemaati iinde adaleti icra etmek ve hkmlerin ifa
edilmesini gzetlemek 3 Dar u 1 -I slam ' n hudutlarn korumak ve
her mslman n hayatna ve makina saygy sa lamak. 4 eriat

184
kanunlarna kar gelenleri cezaland rmak. 5- Dma.nn hcunalarma
engel olmak iin s nrlara gerekli olan kuvvetleri yerle tirmek. 6- Ishi-
miyetin tavsiyelerini reddeden kfirlere kar vergi verincey e veya ms-
lman oluncaya kadar sava mak. 7- Kur'an'daki tekliflere gre vergileri
aldrtmak. 8- Kamu giderlerini ayarlamak. 9- Kamu grevlerine, na-
muslu ve yetenekli kimseleri grevlendirmek. 10- dareyi ve btn dev-
let ilerini ahsi denetimi altnda tutmak.

Bu saylan halifenin grevleri -ki baz s itibara alnmad-


hukuki bir iktidar n eksikli ini gsterir: Kanunlar Ku 'an'dan s n -
net icma ve k yastan karlr. Halife eriat tevil
edemez ayrca prensip olarak o da eriat a tabidir. Ne var ki grevi-
nin yksek nitelii dolaysiyle ve Abbasiler devrinde art k "P ey g a n-
b e r'in halifes i" de il "Allah'n h ali f es i" olmas hkmet
ilerinde onun kararn tanmak ve ona ba vurmak alkanln verdi.

Yine belirtmek gerekir ki Maverdi bir Kur'an prensibi olmasna (245)


ra men me v er et ( r a) prensibini hali f enin grevleri ara-
snda saymamaktad r. Bu, mslman olmaktan ziyade eski Arap ka-
bile geleneklerinin hat ras , daha sonra s a h a b i y e ba vurma ii,
halifeliin mutlak gcnn yava yava gelimesi karsnda dayana-
namad . islm'n ilk alarnda yazlan kitaplarda m e v er et prensibi
kabul edildii halde X.yzyldan itibaren bu kitaplarda halife y e,
mutlak itaat retilir.

Nihayet halife bu haliyle "iyiyi emreder, ktden sak ndrr"


(Kur'an III, 106). Bu sorumlulu u yzyllar boyunca zellikle X.ve XI.
yzyllardan itibaren nemi artan grevliler arac liyle yerine getirir:
Polis bakan (s ahib e 1- ur t a) ve hisba ile grevli memur m h-
tesib yani pazarlar n ve ticari al-veriin denetimi, bunun yan nda
Kur'an hknlerine kar her tcavzn bast rlmas grevleri vard r.

B- HKMET ARALARI

lk mslman fetih dalgalarm n ertesinde halifenin am'dan impa-


ratorlu un btn ilerini yrtemiyece i ayan-beyan oldu. Emeviler,
bakentte do rudan doruya halifeye ba l bir merkezi ynetim kurdular.
Elinde btn sivil iktidar toplayan, daha sonra Abbasiler devrinde g-
rld gibi bir vezir yoktu. Ama, Bizans efleri rnek al narak, halife,
eitli ehirlerde kendisini temsil edecek valiler tayin etti. Yaln z
mali ve hukuki ilerde iktidar eksikti.

185
lk Abbasi halifeleri ve ilk zamanlar nda Fatimiler h-
(246) kmet sistemlerini Emevilerden ald lar. Daha sonra halifelerin sadece
ruhani bir role s kmalar ile iktidarn esas v e z i r i n eline gemi ti
ki bunun da otoritesi gittike ferdile meye meylediyordu. Fakat iktidar
ile eitli ekilde sarma-dola olmalar hukuki imtiyazlar iniyordu.

1 DAREN N YKSEK GREVLILERI


Einevi halifesi zaman nda, halifenin yan banda, sivil iktidarn ba-
kanl yerini alan bir v e z i r yoktur. am'n yksek grevlileri ordu ve
maliye ileriyle grevlendirilmi lerdi. Halife devlet i leri zerine el
koymutur. lk halife devrinde birok yksek grevli H ristiyan idi.
Vilayetlerde halife bir vali ile temsil edilmi tir. Her ne kadar ilk
bata onlar aras nda birka Hristiyan vard ise (zellikle Suriye) yerleri
ksa zamanda mslmanlar tarafndan dolduruldu. Bir Ziyad bn Ebihi
veya bir Haccac'm Irak'ta nemli rol oldu u grlmtr. te yandan
iiler ya da hariciler taraf ndan karlan isyanlar bir yana,
valile r, fethedilen vilayetlerden btn maddi avantajlara ula abi-
len Arap ordusunun deste ini grebiliyorlard.

Merkez ve ta ra ynetiminin daha a a seviyesindeki yneticiler ise


Abdulmelik'in halife olmas na kadar bilhassa Bizans ve ratblar arasn-
dan topland . Daha sonra, Araplama kuvvetlendi fakat mslman ol-
mayan birok memur ynetiminin grevlileri olarak kald lar. Selahiyet-
leri tandid edilmi vezirler (v i z a r a t anfi z) belli ba l hizmetleri
(d i v a n) yrtyordu.

lk Abbasilerin halifeli i frikiya Fatimileri ve Ispanya Eme-


vilerinin emirleri ve ilk halifeler devirlerinde idare sistemi kaba taslak
son Emeviler zerine baklarak taklid edildi. Hibir zaman btn sela-
(247) biletleri alan bir ahsiyet (v e z i r ya da hei b) grlmyor. Fakat
yalnz belli bal idare servislerinin efi olan vezirler vard . Bununla
beraber, Ispanya'da halife ile vezirler aras ndaki arac lk i-
lerinden bir v e z i r, h e i b, tarafndan yaplrd ki protokolde nde
gelme hakk vard. Maamafih ok kere bu h c i b 1 i k grevi i gal edil-
medi.

Daha sonra, btn mslman topraklar nda, ya ok gen veya ye-


teneksiz halifelerin iktida rlarmn zayflndan, ya da baz halifelerin n-
ce idari sonra politik otoritelerini, tayin ettikleri birine devretmelerinde
v e z i r veya hcib byk rol oynad lar. Halife tarafndan nce idari

186
sonra siyasi yk alan vezirler mutlak iktidar temin ettiler (vizara
tavfiz).
Her Abbasi vilayeti ba kentteki zel divan araclyle idare edili-
yordu. 900 ylna doru, bu divanlar merkezi broda (d i v an e 1-d r)
Dou, Bat, Orta ve Gney Irak olmak zere blge ile birlikte bir araya
topland . Hkmet emirlerini, harp, mali giderler, posta, halifeye gnde-
rilen dileklerin tanzimi ile u raan halife kabinesinin resmi yaz brosu
gibi d i v a n l a r a bildirirdi.
Maverdi'ye gre, X. yzy ldan itibaren, ta ra v alil eri kendi
topraklar zerinde sivil ve askeri iktidarlara sahip oldular. Ayr ca (n-
ceki deviderin aksine) birtakm vergiler alnmasn saladlar. Bu, durum,
Msr da Tulunilerde halifeli e bal dou blgelerindeki valilerin ba m-
szlk emr-i vkilerini kolayla trd . Ve mahalli slaleler kurulmas yo-
lunu at .
Idarenin merkezle mesi fenomeni XI. yzy lda Fatimilerde ortaya
kar. Bundan nce, do rusu, Kuzey Afrika'da Ziriler geni bir muhta-
riyetten yararlOmyorlard . Do uda Fatimi topraklar bir muhtariyete
ve blge valilerinin ba mszlna yaryacak dereceye, Suriye ehirlerin-
de olduu gibi, mahalli isyanlar hari hibir zaman yeterli lde ula -
mad. Ayn ekilde Ispanya, blgesel dinastilerin kn grmek iin
ancak h a 1 i f eli in dalmasn beklemek gerekti.
Maliye ve hazine (b e yt e I- m 1, Ispanya'da: h z a n a t e 1-m l) (248)
anahatlaryle bilinider. Arzu edilir ki bu blm daha geni olarak ara -
trlsm. imdilik en iyi aklama E.Levi Provenal'm Ispanya zerine bir
etd ile C.Cahen'in Encyclopedie de I'Islam'daki (b ayt e 1-m 1)
maddesidir.

2 HUKUKI TE KILAT
Kur'an'dan ahkam karan hukuk mezheplerinin ortaya karl-
masndan nce, Emevi halifeleri taraf ndan bir hukuk rgt yrrl-
e konmutu. nk Hz.Muhammed salmda adalet sahasmda bir ha-
kem olarak kalmay istedi. Yine bu sahada, Kur'an'dan kanun karma
bir takm ihtar ve yasaklara munhas r kalarak daha ok legal kaideler
olmaktan ok bir ahlki kaideler eklindedir.
J.Sehaeht'a gre Emevi hal ifeleri veya onlarn v alil e ri
mslman hkimleri veya kad lar' tayin etmek iin insiyatif-
lerini kullandlar. Mslman kad eski Arap hakemin Bizans m a-

187
jistralar -vebelki asani hakimlerinins fatlarm tevars
etti. Halife ya da onun valileri tarafndan atanan bu kad lar onlarn
hukuk ilerinin sekreterleriydi. lk mslman kadlar Kur'an hkmle-
rini nazar- itibara alarak ve rf ve adet zerine de dayanarak kendi g-
(249) r lerine (ray) gre hkm veriyorlard . Yine J.Schacht'a gre Emevi
a boyunca, kad n n temel grevine kass yani halk dini ynden
aydnlatma grevi de eklendi.

Daha sonraki a da kad nn grevi belirlendi. Bu grevi ykle-


lenenler slam hukukunun olu masna katkda bulundular. Abbasiler
devrinde de k ad eriati iyi bilen bir kimse olarak belirlendi.
Normal olarak onun tayini merkezi hkmetten gelir ve bir defa seil-
dikten sonra hkmetin hibir gr n almadan eriat! uyglamaldr.
Bu atama i i ilk Abbasilerin idareyi bir merkezde toplamalar na tan k-
lk eder. lk Abbasiler yine bir byk kad (K d 1'1 K l d t) grevi
kurdular. (Bu nvan sratle, halifenin belli ba l danmanlarndan olan
ve sfatlar dolays yle dier kadlar atayan ya da azleden merkezdeki
kadnn nvan oldu). Belki de bu grev Sasani kaynakl dr: Zerd ti-
lerin mobeda n-m o b e d'leri gibi.

Maverdi'ye gre kad n n grevi, "kavgalar halletmek, sorum-


luluklar ve gsz, yetimlerin haklar n sahiplerine vermek, evkaf
idare etmek, miras hkmlerini icra etmek, kesinle en cezalar yerine
getirmek, bulundu u blgeyi, kanunlara kar gelenlere ve kar klklara
kar korumak, zayf ve kuvvetli, kk ve byk olanlar iin ayn
adaleti uygulamak"tr.

Uygulamada mahalli yetkililer zellikle emniyet adalet i lerini


ksmen stlerine alrlar. Kad n n bir ksm kaza selahiyeti m a z a-
lim heyetine ba kanlk eden vezir veya vali taraf ndan so-
nuca balanmas iin icra makarnma verilmi tir. j Schaeht'a gre bu
bir Sasani gelene idir. "ikayetlerin dinlenmesi"ne tekabill eder: Mut-
lak monark'n bir imtiyaz dr ki bu sayede halifeler veya onlar n grev-
lendirdii zel grevliler daha sonra s u 1 t a n 1 a r, hkim taraf ndan
reddedilen veya ba arya ulamayan ikayetleri dinlerlerdi. Bu ekil-
dedir ki srekli " ikayet mahkemeleri" kuruldu. Bu mahkemeler u ko-
(250) unlar yklenebilirlerdi: Halka kar valiler tarafndan yaplan hak-
szlk ve tirani; vergilerin uygulanmas nda ve da lmasndaki haks z-
lklar; devlet memurlar nn mali hareketlerinin denetilmesi; devaml
askerin gelirlerinin azaltlmas veya kesilmesi konusunda ba vurmalar;
kuvvet yoluyla alnan mallarn ia'desi; dini kurumlarn kontrol; k a-

188
d 1 a r taraf ndan alnan ama uygulanmayan kararlar n uygulanmas
muhtasibin bast ramad hilecilerin aran lmas ; halkn ibadetini
yapmasnn kolaylatrlmas ve gene] olarak anla mazlklarn gideril-
mesidir.
Bu mahkemelerin kurulmas eriatm yetersizli ini kadlar tarafn-
dan yrtlen adalet ynetiminin ba arsizlklm gsteriyordu. Maver-
di'ye gre Ma z alim meclisleri k ad 1 a r a nisbetle rtbe ve kuvvet
bakmndan daha yksek idi. Daha geni bir kaza hakk ve daha geni
bir korkutma "gz gren haks zlklar' ve a k tecavzleri ceza ve disip-
lin yoluyla bast rma" gcne sahip idiler. Mahkeme huzuruna a rmak
iin tam yetkilerini kullanyorlard .
Ayn alara do ru (X., XI. yzy l ) kadlar ayrca bir muht a-
s i b'in (pazarlar kontrol eden kimse) varl na da tahamml ettiler.
j.Sehacht bu grevliyi, Bizans a g o r an o m o s'unun ya ayan rne i
olarak kabul eder. Maalesef h s b a (muhtasibin ii) ile ilgili kaynaklar
XI. yzyldan nce hemen hemen hi denecek kadard r. Ancak Ispanya,
Kuzey Afrika'da m u h t a s i b ile ilgili belgeler de ilse de ar -pazar
polisinin birka nokta zerinde toplanan hukuki isti arelerini ieren
belgeler vard r.
M u h t e s i p'in i Kur'an'n emrettiklerine halkn saygsn
sa lamakt r: "Iyilie tevik; ktlkten evirmektir" (Kur'an III,100).
Islam toplumunda ahlak kaidelerinin ve do ru hareketin yrrlkte (251)
olmas sorumlulu unu tar. M u h t a s i b in gittike dairesi daralarak,
rak, pazarlarn ve al -veriin kontrol ve halk iinde kanunlar i-
neyenler ile ilgilendi. Her ne kadar o bir tan k dinleyemez, birine yemin
ettiremez ise de bir tak m soru turmalar yapabilir. Yrtme iktidar or-
ta bir hkiminkinden daha fazlad r.

ok defa siyasi iktidar kad lar zerine bask da bulunmu tur.


Bu yzden dindar ve samimi olan kimseler bu grevi gittike artan has-
saslkla kabul etmi lerdir. Ayrca, kadlarn -ve adaletin- hreti gittike
klmtiir. Mslmann, devlet grevlisinin derecesinin d mesi, daha
geni iilde, siyasi iktidar n k kar snda tavr , XI. yzyln sonun-
da herhangi bir otoriteye boyun e me yerine otorite eksikli ini tercih
etme ve bunun anar iyle sonulanmas n grmeye sriikleyecektir.

3 ORDU
Ordu Emevi halifeli inde temelde askeri bir rol oynad
ve Islamn yaylmasn temin etti. Daha sonra fethedilen lkelerde top-

189
rak kazanmak veya da tmak yoluyla ekonomik ve sosyal bir tol oyna-
maya balad .
Balangta yalnz Araplar aras nda toplanan halife ordusu E m e-
v i halifeli inin sonuna kadar bu milli niteli ini muhafaza etti.
Bu ordu, genellikle sadakat gsterdi. Bununla beraber, cretlerin dal-
galanmas ve kutsal sava duygusunun erilemesi sebebiyle Emevi or-
dusu nemmden ok ey kaybetti. Sekzinci asrdan itibaren halifeler
yine Arap olan ama birok ey isteyen husus", bir koruyucu ordu toplar-
lar.
(252) Abbasilerle birlikte Arap olmayaalarm da toplanmas kaide eklini
ar. Iranl ve Trkler gittike daha ok lde orduya girerler. Hemen
hemen onuncu as rdan itibaren ordu art k paral askerlerden kurulun
Me'mun devrinden itibaren birlikler para avanslar ve yeni bir halife
iba na geince elus isterler. syanlarla tenkid edilen halifeler Trk-
lerin o unlukta olduu Slav ve Zencilerin de bulundu u bir muhafz
birlii ile evrilirler. Sadakatlatlerini temin etmek iin cretler ve pansi-
yonlar yerine kaim olmak zere halife, askerlerin gelirlerini sa lamalar
iin toprak vermeye ( k t ') ynelirler.
Ispanya'da durum a a yukar ayn idi: Balangta Suriye as ll
olan ordunun yerini yava yava mahalli unsurlardan olu an ordu ald.
Sonra IX. yzyldan itibaren Berber', Fas ve siyahi Sudanl paral as-
kerler geti. nceleri askeri hiyerar inin aa derecelerinde toplanan bu
paral askerler eski Suriye hkimiyeti kaybolduka daha iyi muamele
grdler. Bilhassa orduyu Berberile tiren el-Hakam II. in saltanatndan
sonra ibn Ebi Amir Hristiyan Ispanya'ya kar savamak iin oldu u
gibi askeri aristokrasisinin prestijini k rmak iin de Berberi toplamaya
devam etti.
Ordunun hkmet te kilat iine sokulmas zellikle Abbasi Impa.
ratorlu unda ekonomik ve sosyal alanda ok nemli sonular verdi.
A b b a s i h al ifeli in de birok de imelerden, siyasi evrimlerden
ve nihayet Trkler tarafndan iktidarn ele gemesinde ordu sorumlu
olmutur. Fakat bu sorumluluk bizzat h a l i f el er ve v e z i r 1 e r
tarafndan payla lir.
Bununla beraber unutmamak gerekir ki Abbasi ordusu -veya ma-
halli dinastiler- snrlarn savanuhnasn salad ve Bizans saldrsna
kar halifeli in ayakta durmasn tamin etti.

190
BLM III
ARAP-MSLMAN TOPLUMU

Kur'an'n nzil oluu, arkas ndan Araplarn yeni dine katlmalar, (253)
sonra mslman fetihleri, sosyal hayat n mahalli koullarn alt-st
ederek bir tak m evrimlere u rayan yeni bir toplumun do masna yol-
at. nce Arap sonra Arap-mslman daha sonra yaln z mslman diye
isimlendirilen bu toplum birok ciddi i problemlerle kar lat . Bu,
Araplarn ykselmesi, kabile adetlerinin de imesi, dier uygarlklarla
temasa gelmesi, ehirlerin gelimesi, feodal tip bir askeri aristokrasinin
gelimesi nedenleriyle olmu tur. Fetihler. Arap toplumunu kar trdk-
a ona manevi ve entellektel zenginlikler, o zamana kadar bilinmeyen
maddi avantajlar getiriyordu. Sonra, zaman getike di er halklar ms-
lman cemaatine katlarak Arap toplumunu bir mslman topluma
dntryordu. Bu yeni toplumda etnik kaynak art k bir ayr m l-
s olmad. Sosyal kriter Araplar n iinden gelmek de il u veya bu
snf "meslee" mensub olmak idi. Bermeki veziri Fadl Bn Yahya (803 de
affedilmi), denildiine gre insanlar drt snfa ayrmtr "1-Hkm-
dar, ki kymeti onu birinci plana getirir; 2- Vezir, akl ve gr ile te-
temayz eder; 3- Yksek ahsiyetler, zenginlik onlar ykseltir; 4- Or-
ta snf, kltr ile dier snflara ba ldr. Geri kalan insanlar, yemek ve
uyumaktan baka birey bilmeyen artklardr.
Her ne kadar bu hkm zorlanm ve ac bir hkmse idareci s nf-
larn, aa snflar hor rdklerine tanklk eder. Fakat, kltr ve bil- (254)
gisi olan kimselere de bir lde sayg gsterildi ini iaret eder.

A- YENI B R TOPLUMUN OLU UMU


"Arap" kelimesinin "Arap" halkn ifade etmesi konusundaki uy-
gunluk B.Lewis tarafndan "The Arabs in History" (Tarihte Arap'lar
ad altnda Trkeye evrildi, ev.) kitab nn giriinde aydnla
kavuturulmutur. "Arap" mefhumu ilk bilinen anlamiyle "b e d e v i"
anlam verir. Gebe hayat yayanlara, onlar yerle ik hayat ya-

191
yanlardan ay rmak iin bu ad verildi. Hz. Muhammed'in ve ada-
lar nn gznde Araplar ldeki bedevilerdi. Kur'an 'da kelime
munhasran bu anlamda , kullanlmtr. Hibir zaman Mekke, Medine
ve dier ehirlerin sakinlerine sylenmemi tir. Aksine bu ehirlerin ve
Kur'an' n dili "Arap dili" diye tavsif edilmi tir. Bn noktada, en temiz
Arapann, ilk Arap geleneklerinin sahibi bedeviler taraf ndan konu-
uldu u fikrinin filizi bulunur.

Fetih. geni leme -Arap dilini kullanan din kadar-i tirak eden be-
devi kabileleri mensuplar ya da yerlilere de te mil edilerek kelimeye ge-
ni anlam verdi. " slam tarihinin bu ilk a nda, Islam yaln z bir Arap
dini ve h a 1 i f eli k bir Arap krall olduu zaman "Arap kelimesi"
Arapa konu anlara, bir Arap kabilesinden gelenlere, ya ahsen ya da
dedeleri itibariyle Arabistan kaynakl olanlara uyguland ." Yaz lta
da yukardaki bilgilere tekabl eden Ar a b ile bedevi anlam ve-
ren dab aras nda fark vard r.

(255) Grld gibi Hz. Muhammed'in salnda, bedevilerle


yerliler birbirine yakla maya ba ladlar. Kendi zel s fatlarm ko-
ruyarak (bilhassa Kuzey Araplar ile Gney Araplar arasndaki fark en
azndan Emevilerin sonuna kadar devam edecek) Hz.Peygamber'in
otoritesini tanyan Mslman Cemaatin de, u m m a, bir ara-
ya geldiler. Ayn ekilde Hz.Muhammed'in oynad roln bykl
ve Arabistan'da bir devrim yapld gsterildi. Dini emirlere boyun e -
me (Islam), yaln z kabileleri kendi aralar nda birletiren bir prensip
de il ayn zamanda gebe ve yerlileri de birle tiren bir yksek prensip
idi. Bundan yalnz yeni bir toplum de il fakat dini balarla birbirine
bal bir cemaat do uyordu.

Hala birbirine kar mam unsurlarla ahengi temin etmek iin


ilk halifeler tarafndan areler bulundu: Kafirlere kar sava , Bizans
Sasani topraklarn fetih, mslmanlar aras nda teorik Olarak e it
datlan ganimetler toplamak. Her ne kadar dini a dan bir e e a m a t
var ve savalar esnas nda mslmanlar bir arada bulunuyorlard ise
aksine, ksa zamanda, fetih olaylar nn dnda i mnakaalar, Kuzey
ve Gney kabileleri aras ndaki rekabet, yerli ve bedeviler ara-
snda muhalefet gecikmeden yeniden ortaya kt. Politik ve dini mez-
hepler olmadan nce ahslar zerinde yap lan mnakaalara konu oldu.
Bu kabileler aras ndaki rekabetler Arabistan'da oldu u gibi Irak, Su-
riye ve Ispanya'da kendini gsterdi. Btn E m e v i
sresince devam etti.

192
Yeni Arap-mslman toplumu eski Arap kabile geleneklerini si-
lip atmak iin glk ekiyordu. Bu gelenekler o ekilde iyi korunmutu
ki, Araplar ancak kendilerini gerek mslmanlar olarak gryorlard .
M e v ali ve yeni ihtida edenler Arap s fatna giremezlerdi. Araplar po-
litik ve askeri hakimiyetleri sayesinde, imparatorlukta di er unsurlarn
katks olmadan kendi gr ve geleneklerini daha geni bir alana g-
trebilirlerdi.

Birok faktrler bu kabile geleneklerini daha az sert olmaya ve


hatta yeni bir mslman toplumu iin silmeye gtrd: nce bilimi- (256)
yete giren veya girmeyen eski uygarl klarn mensuplar ile temas Arap-
lar zerinde sz gtrmez etkide bulundu; sonra kent hayat nn geli-
mesi ve nihayet yeni hayat ekli tanyan byk sayda bedevilerin hayat
eklinin deimesi ve bunlarn toprak ve mal sahibi olmalar yle sosyal
ve ekonomik zel davranlarnda deiiklikler husule gelmesi gibi.
Arap fatibleri gittikleri yerde yerli halk n yannda aznlkta idiler:
Asker veya memur, ehirli veya bedeviler, ve bu halklar kar snda say-
lar onlar iine alacak kadar artmad ve yeni ihtida edenler e it i-
lem istemedi i srece bir nevi aristokrasi ve sosyal bir otonomi te kil
ettiler. Yeni istekler k smen Emevilerin kne, m ev a 1 1 erin i i-
li e veya Abbasilere ba lanmalarna sebep oldu. iilik (siyasi
ve dini tutum olma dnda) baz Arap kabileleri iin Emevilere muha-
haleletlerini gstermek iin bir ara ve sosyal alanda, Emevilere akraba
ya da menfaat kayg siyle balanma suretiyle te ekkl etmekte olan
Arap aristokrasisine kar olmak iin bir vas ta idi.

Emeviler devrinde, yeni ihtida edenler bir Arap kabilesine ba la-


nyorlar bu kabile kendi himayesini vermekle onlar , m e v a 1 i s i ola-
olarak kabul ediyordu (mevla, o ul.mevali, mevla kelimesi azad
edilen kleye de denir ki eski sahibinin mevlas olur). Teorik olarak Arap
olmayan m ev ali mslman Araplarla e it ilemden yararlanmas
gerekirdi. Fakat bilinir ki bu byle olmam tr.

Araplarn ve m ev alinin altnda, yeni toplumda net olarak


belirgin gayr- mslim bir sosyal snf vardr. slamda mslmanlarla,
mslman olmayanlar aras nda eitlik , yoktur. Mslmanlar, vahiy
ve Allah'n onlar semesi dolaysiyle gerek yoldad rlar. Bu nedenle de
mslman olmayanlara stndrler. Bu dnya mslmanlar ndr.
Bununla beraber bir ksm vahyi ellerinde tutan di er cemaatlere kar
grevleri de vard r. Fakat putperest, payen ancak ya ihtida ya lm ara-
snda bir seim yapabilir. Payen hibir kk toplum ya ayamaz.

193
(257) "Yaln z Hristiyan, Musevi ve Zerd tiler te kilat kurmu aznlk-
lar olarak tan nabilir. slam dnyasnda belli bir pozisyonun mensubu
olmak, sosyal farklar ortadan kaldrmaz. Mslman oldu u iin, inanan
dierlerine stndr. nanmayan da durumunu ykseltmek iin ancak
slm kabul ederek, hakim grubun yesi olacakt r. Bu "ehl-i kitap
mensuplarna kar tutum mslmanlar n onlar zorla dinlerine evirmesi
veya imha etmesi zorunlu unu getirmez. Zaten budur ki islmiyete
toleransl din hretini vermi tir. Mslmanlarn Hristiyan ve Yahudi-
lere kendi dinlerini uygulamalar na izin vermeleri phesiz sabittir.
Fakat Bat nazarnda tolerans, kanunun nnde e it artlarla herkesin
sivil ve politik hayata kat lmas lsnde mevcuttur."

E h 1-i kitb z i m m i (himaye grenler) olarak say lmlardr.


Mslmanlar tarafndan bahsedilen z i m m a(himaye) ya kar baz
haklarndan vazgeerler. Fakat dinlerini ve geleneklerini koruya-
bilirler.

Nihayet toplumun son halkas k l e l e r d i r. Klelik koulu


azad etme yoluyla de i ebilir. eriat onlara bir tak m yetersizlikler yk-
ler. Azad edilen kleler eski sahibinin veva kabilesinin m ev alisi
olurlar.
G.E.Grunehaum'un i aret etti i gibi, Ortaa mslman toplumu
baka kollar da ihtiva eder: slam bnyesinde dini gruplar n farkll ;
rklar aras ndaki ayrlm (fertleri az-ok belli bir mesleki hiyerar iye
(258) tabi tutarak dar anlamda sosyal farklar tayin eder) gerekte bu farklar
birbirinin iine gemi durumdadr, kesin olarak ay rmak zordu.r. An-
cak mslman, mslman olnayandan ay llabilir. Mslmanlar n iin-
de kaydedilecek bir husus Ortaa da mevalinin gittike ykselme-
sidir.

BMEVAL
Bugnk bilgilerimiz, bu snfn geliimini u ekilde grmeye im-
kn verir: Emeviler ve mslman Araplar slmiyete yeni girenleri alt
tabakadan kimseler gryorlard . Bundan bir vergi haks zl douyor-
du. Mslman kimseler olarak na evalinin r ve Kur'an'da bu-
lunan mali ykmllkleri vermeleri, c i z ye ve h a r a c dan da mu-
af tutulmalar gerekiyordu. M e v al btn gayretlerini bu adaletsiz-
ligi silneye sarfettiler. Say lar gittike artt ndan idarede byk rol
oynuyor ve dorudan do ruya imparatorluk i lerine kat lyor, esnaf, ve
tccar olarak ehirlerde kendilerini kabul ettiriyorlard . Sonunda c i z-

194
y e den kurtuldular. Bundan itibaren c i z y e, z i m m a'n n bir ala-
meti olarak kabul edildi. Fakat toprak sahiplerinden al nan h a r a e a
gelince gelirlerin azalmas ndan korkulacak grld gibi Ernevi ha-
lifelerini bunu korumaya icbar etti. Bu defa sahibinin dini s fat ne olur-
sa olsun baklmyarak do rudan doruya topraktan al nd yle gr-
nyor ki vergiden kurtulmak iin yeni ihtida eden birok kk toprak
sahibi t a 1 c i a yoluna ba vurdular. Byk bir toprak sahibinin hima-
y-esine girerek, tonraklarn m idaresini ve kiralanmas m ona brakyor-
lard . Maamafih bu ameliye henz a klk kazanmamtr. Bu konunun
aratrlmas derinle tirilmelidir: Belgelerin azl ve sarahat eksikli in-
den korkulmaktad r.
Harac dememek iin di er bir takm me topraklarn (259)
terkederek ehirlere gelip yerle tiler. Buralarda yeni mslman olanlar
ile durumdan memnun olmayanlar s nfnn says fazlala t . Bununla
beraber kent uygarl mevlay , kabilenin ferdi olan b ede v i n i n
zararn olarak ykseltti. Mslman-Arap toplumuna n ev alinin
girmesi o kadar a k bir hale geldi ki, drt mezhep kuruular ndan
olan Ebu Hanife 750 yllarna do ru yle yazyordu: "Btn Kurey -
liler ancak bir kabile te kil eder; kabilesi ne olursa olsun btn Araplar
e ittir. Arap olmayan mslmanlar aras ndan bir kii, do usundan iti-
baren e er babas ve byk babas her ikisi kendinden nce mslman
ise bir Arap ile e ittir..." Maliki mezhebine gelince bu da Arap olmayan
mslmanlarla Arap m lmanlar ara anda tan eitlii tanyordra

Abbasilerin zaferiyle, m ev alilerin durumu o derece de iti


ki Arap ile Arap olmayanlar ara ndaki fark kayboldu. Hatt stelik
Arap olmayanlar, bilhassa ilerinden ha/Adar, daha st mertebeye
ktlar. Iran'da= hkmette ve sarayda i gal ettikleri mevkiler saye-
sinde, yava yava (Do u'da) eski Arap st/d n kaybettirerek bi-
rinci s raya eski Iran edebiyat ve tarihinin zaferlerini kardlar. X.
yzylda Ebu Said el-Rustemi, iki as r nce d nlemiyecek u szleri
yazyordu: "Araplar, dnyan n sahibi ve halkn efendisi olmakla v-
nyorlar. Daha ziyade niin oban ve deve srcs olmakla vikrunez-
ler ?" Eski Arap rklnn revan olan bu iran milliyetilii, bir Kur
an ayeti nedeniyle uubiy ye ad altnda tannr. Bu ayette k a--un
bail (kabileler) ve u i b (halklar) yanyana gelir ve bunu Arap ol-
mayanlar kendi yararlar na gre a klarlar. Bu Iran rnesans yalnz (260)
edebiyatta ve iirde grlmez. O, bilhassa VIII. yzy ldan X.yzyla ka-
dar siyasi ve dini ayaklanmalarda ve zellikle Saffari ve Samaniler gibi
tam bams z devletlerin do usunda da kendini gsterir. Samaniler ken-

195
di slalelerini Sasanilere kadar kartm lardr. Bununla beraber Ilan
milliyetilii Arap Dnyas ile tema;m1 tam kesmedi. Bu milliyetili-
i u u b i y y e vas tasiyle ifade eden yaln z ranblar olmad, paral
askerler olan Trkler de daha sonra mevali ve tam mslman olarak oto-
ritelerini (ilk defa IX. yzy lda, ikinci defa XI. yzy lda byk ba ar
ile) Araplara empoze ettiler.
Zencilere gelince, ilerinden azad edilenler IX. yzy ln sonlarndan
itibaren idari hiyerar inin btn derecelerine nufuz edebildiler. Yine
ilerinden biri, Kafr, X.yzy lda yirmi seneden fazla mddete M sr-
n a a yukar bamsz valisi oldu.
Arap olmayan mslmanlar her ne kadar tam mslman olmak hak-
kna ulatlarsa da dini alanda ve baz sosyal alanda Arap as ll olmak bir
nevi asalet ve hele Peygamber ailesine mensup olmak ( e r i f, o ul.
urfa veya a r a f) veya en az ndan Kureye mensup olmak bir ayr
asalet veriyordu.

Kuzey Afrika'da, n ev aliler meselesi Do u'dan daha az bi-


linir Blgelere gre bu iki ekilde ortaya konuldu. Ma rib'in Orta ve Ba-
tsnda Arap fethi arkas nda i gal ve olduka a r 'Araplatrma nce
Araplar ve Berberler aras nda atmalara mahal verdi. Daha sonra,
snni E n evi tipi hkimiyeti kaybolarak, yerini h a r i c i de v-
1 e t 1 e r e brakt ki bunlar da mslmanlar aras nda e itlik prensibi
oldu undan n ev a l i meselesi ortaya kmad . te yandan Hill
istilalarma kadar, hatt daha sonra araplar ok az nlkta idiler ve askeri
gce sahip ol nadklarndan Berberileri himaye alt nda tutmaya al -
madlar.
(261) Aksine frikiya'da, Kayravan'dan destek alan, Arda hkimiyeti
daha sk ve uzun idi. nk A labilerden sonra Fatimilerin buradan
klarma kadar devametti. imdilik bilinebilece i kadarla A labiler
Berberileri kt artlarda tuttular. Ama bu X.yzy lda Fatimilerin hor
grme ve sertliklerinden daha azd . Bu da Ebu Yezid'in harici ve
b e r b eri isyannu izah eder.

E.Levi Provenal' n almalar sayesinde Ispanya hakk ndaki bil-


gimiz daha iyi durumdar. Bu yazara gre nce e itli dalgalar halinde
gelen glerle Araplar, yksek grevler i gal ettikleri belli ba l ehirler-
veya adann en verimli en zengin topraklarmda yerle tiler. Bu Araplar
ksa mddette spanyal oldular ve kabile rekabetleri silindi. Araplar n
arkasndan Berberler geldiler ki bunlar da k sa mddette Ispanya'da
eriyerek yerle tiler. Di er Araplarla bir olarak X. yzy ln ikinci yar-

196
snda mir diktatrl zamannda Berbert, Ma ribi ve Ifrikiyahlann
Ispanya'ya girmelerine kar savatlar.

Yeni mslman olan m u v a 11 a d veya m us alim a'ya gelince


bunlar da ok kalabal k oldular. M o z a r a b 1 a r n says azaldka
bunlarn says artt . Nihayet nfusun ok nemli bir kesimini te kil
ederek lkenin ekonomisinde temel rol oynad lar. "Gelimelerii kolay-
latrmak, ilerinden bir o unun mslman toplumuna intibak etme-
lerini salamak iin Emeviler ak ll bir politika rne i verdiler... Ispan-
ya'nn yeni sahipleri eskilerden daha kt de illerdi. Halka, eer ta-
lmiyeti cebir olmadan kabul ederlerse, hayat artlarnn iyileeceini
teklif ediyorlard . Mslmanla trma politikas kendine has bir takm
konular ortaya serdi. E er Emevi Ispanyas XI. yzylda fikir alannda
geli tiyse bunu mu valla d'lara borludur (bn Hazm gibi)". Maama-
fih dnlmesi gerekir ki Araplar byle hareket etti ise nedeni, bat
Marib'de olduu gibi, kk bir aznlk tekil ediyorlard ve durumlarn
salamlatrmak iin yeni ihtida edenlerin deste ine muhta idiler.

bn Ebi Amir Araplar dier Endlsllerle ayn seviyeye getirir- (262)


ken son kabile ba larn kopard . Yine c u u d'lar n eski askeri sis-
temini ve buna ba l menfaatlerini kald nrken Berberi paral asker ve
memlklann ta knlklar karsnda are aramak gayesiyle eski Arap
asabiyesinin yerine kim olmak zere bir Eudls asabiyye (dayam -
ma)snn domasn tevik etti. Ama henz III.Abdurralunan'm haki-
miyetinclen itibaren halkn birbiriyle kayna mas gereklemi ve bu sos-
yal bir dengeye ulamt : O halde durum Do u mslman aleminden
ok farkl bulunuyordu.

C- HIMAYE GRENLER ("ZIMM"LER)


Ehl-i kitap mensuplar bir himaye anlamasndan yararlanrlar
ki u haklar elde ederler: ahsiyetlerine sayg gsterilmesi, islm top-
raklarnda oturmak, kamu haklar ndan yararlanmak, zel haklardan
yararlanmak. Kamu ve zel haklar ancak c i zy e dedikleri ve msl-
man otoritesini tan dklar zaman kazanrlar. Bunun kar lnda ms-
lmanlar z mmiler e kar her trl dmanca hareketten ka mp,
mallarna, canlarna gelecek zarar n sorumlulu unu omuzlarna alrlar.
erden ve d ardan gelen tehlikelere kar bunlar konular. Z i m m a
devaml anlamadr. Zaman snulamadan akdedilir. mza edenler l-
dkten sonra, onlar n yaknlarna geer.

197
"and el mer " ad altnda bilinen bir metin (muhtemelen VIII.
-

yzyln sonlarna do ru yaplan zel anla malar yoplayan bir muh-


tasar) gsteriyor ki zimmiler e it olmadklarn bilerek ve devaml
birtakm garantiler elde ederler. H ristiyanlarn mer'e verdikleri bir
mektup bu metinin en gzel zetini te kil eder: "Siz (mer) bize geldi-
iniz zaman, biz sizden hayat mz, ailelerimiz, dinimiz mensuplar iin
u artlarla emniyet istedik: vergiyi derhal demek ve size ba emek;
hibir mslmann gece ve gndz kiliselerimizde durmas na engel ol-
mamak; onu burada gn beslemek, yiyecek vermek ve kap lar ak
tutmak; nks'u yava a almak (nakus, an n yerini tutan tahta par-
(263) as ); ark sylediimiz zaman ses ykseltmemek; kilise, manast r
ve hcre in a etmemek, harabe planlar n onarmamak; ne mslman
mahallesi iinde bir yerde ne de mslmanlar yan nda toplanmamak,
putperestlik gsterisi yapmamak ve buna davet etmemek, ne kiliselerin
stne ve ne de yollara mslman pazarlar na ha koymamak, Bizim
ocuklarmza Kur'an'', retip bilgi vermemek; akrabalar mzdan iste-
yen varsa hibirine mslmanlara dnmelerine engel olmamak; d
grnlyle, giysi ile mslmanlara benzememek; onlar ereflendirip,
hrmet etmeye, beraber bulundu umuz srada bizi kaldrnalarma, ev-
lerimizi onlar n evlerinden yksek yapmamaya; silah ve k l saklama-
maya; bunlar bir ehirde ya da mslman kentleri, yollar zerinde ta-
mamaya; bir mslman' dvmemeye, mslman olan bir kle edin-
memeye; bu artlar kendimize ve kendi dindalarmza uygun bulu-
yoruz. Bunlar reddeden himaye grmeyecektir".
Bu kstlamalar gay-r- mslimlerin mer dev rinden itibaren devlet
idaresinde nemli mevkilere gelmelerine engel olmad . Emeviler devrin-
de, II.mer devrine kadar gayr- mslim memurlarn says oktu:
Bu, bilindii gibi mslmanlarn eli altnda kalifiye eleman bulunmamas
n ve ayn zamanda fetihlerin ertesinde, topraklar n ynetimi ve vergi
tahsil edilmesi iin belgelerin hemen Arapa yazilmas nm imkns zl-
n izah eder. Buradan Farsca ve Arapa vesikalara ba vurma ve do-
laysiyle bunlar anlamak ve Axapaya evirmek iin ayr bir persone-
lin kullanlmas zorunlu u do du. A.Fattal'a gre yalnz Arapa yaz lan
ilk papirus 709 ve iki dilde yazl papirus de 720 tarihlerini ta r. II.
mer'in gayr- mslimleri idareden 'uzakla trmasma ra men zellikle
Suriye'de Hristiyan ve Yahudi byk bir k sm kald .
(264) Gayr- mslimlerin Abbasi idaresi bnyesinde ve VIII.-IX. yzy l-
lar aras nda yeni teolojik teorilerin ortaya kmalarndaki tesirleri in-
kr edilmez Bu, Sultan Mutevekkil zamannda Badad'daki infial izah

198
eder. Mutevekkil m u t e zili olanlara sert davrand ve ortodoksiyi
dar anlamda uygulad . Bu ortodoksi adiyle Hristiyanlara kar harekete
geti ve onlara hak ve vazifelerine uymalarm hatrlatt . Sonra, halife-
nin etrafndaki kimseler Hristiyanlarn toplumdaki yerlerinden k ska-
myorlard . Bu konuda Calriz H ristiyanlara kar bir "m anzu m"
d eyerek niin onlardan nefret edilmesini ve hatta mslmanlar a-
rtan kltrleri nedeniyle onlar n ortadan kald rlmasn yazd. Msl-
manlarn byle sert davranma ve eziyetler etmeleri enderdi : Mutevek-
kil dnda not edilen yalnz biri XI. yzyln banda Fatimi halifesi

Her zaman, zimmiler e, islam toplulu u iinde daha alak bir


tabakadan gzyle bak ld. darede grev almalar na ra men bu bir
zorunluk alt nda yaplan iti. Mslmanlarn zimmileri horgrme-
leri ehirlerde her dini grubun ayr bir mahallede oturmas na meydan
verdi.

Ispanya'da, zimmiler muz a r a b ismini ta yorlard . Tuley-


tla, Kurtuba, Sevil ve Merida gibi ehirler ve tabii kylerde cemaat-
leri nemli bir miktarda idi. Zamanla, ihtidalar nedeniyle say lar azal-
d . Bununla beraber IX. yzy lda her ehirde geride kalan nfusa nis-
betle d k kalan bir Hristiyan, bir Yahudi mahallesi bulunuyordu. (265)
Kurtuba'da, halifenin vergi talep etmesi ve muv a 11 a d'lerin H risti-
yanlar aleyhindeki gayretleri nedeniyle m o z a r a b halk ba kaldrd
(858-859); kar lkl hozgzme iddetli muhalefete dn t. Bu da tra-
jik sahnelere mahal verdi (Kurtuba " ehitleri"). Daha sonra bir arada
oturma Tavaif-i mtuk devrine kadar v trumas z geti. M o z a r a b
cemaatlerinin ba na kendileri tarafndan gsterilen birini hkmet
sorumlu kimse olark tayin ederdi. Ayr ca anlamazlklarn zm iin
bir "Hristiyanlarn kads" vard . Bu a daki spanya Yahudi cema-
atleri zerine ok az bilgi vard r.
Zimm art balangta insan ba na verilen c i z y e ile
topraktan alnan h a r a c vergisiyle belirlenmi ti. Emevi imparator-
luunun banda, bu iki vergi kar trlan ve birbirine gitgin bir konu
oldu. C.Dennett'in al malar gerek uygulamalar tayin etmeye yaz-
dm etti.
Daha nce, Wellhausen ve ondan sonra Becker, Caetani ve Groh-
mann bu vergiler hakk ndaki mslman teorisinin muahhar oldu u fik-
rini ileri attlar. Fetih i ine giren Araplar, itaat alt na aldklar halktan
bir miktar para ve bir miktar da e ya cinsinden vergi al rlard . Bu Bi-

199
zans veya Iran metodlar na gre toplanan toprak ve gelir zerinden al -
nrd . Araplar toplu gelire ilgi duyuyorlard . Onlar iin her a e ve
c i z y e'nin zel bir anlam yoktu. E er bir ki i islmiyete yeni geerse
bu iki vergiden hi birini demiyordu . E er bir gayr- mslimin topraklar
bir mslmann eline geerse bu toprak zerinden al nan h a r a c kalk -
yordu. slmyete girmeler ve kylerin bo almasyla ekonomik glk-
lerden korkuldu. Bunun iin el-Haceae kylere yeni ihtida edenlerden
birkan gndererek vergi dettiriyordu. II.mer bu tedbirlerden vaz-
geerek, bundan byle mslmanlara toprak sat lmasn yasaklad.
htidalar vergi demekten mkellefleri ku tanyordu. 738 tarihinde
Horasan valisi Nasr bn Sayytir zimmilerin c i z y e demeleri
gerekti ini fakat islmiyete girenlerin h a r a c vermeleri karar n -
(266) kard . Becker'e gre Msr'da ilk kadastro yap lrken (724) cizyo
ile ha r a c n fark yapld . Buna gze ciz ye z imm il er in
bandan ve harac mslman ve z i m m i l e r in topraklar ndan
alnd .
Bu cazip teori, vilayetlere gre vergi sistemlerini e itliliinin var-
ln gsteren metinleri yeteri derecede hesaba alm yor. Ayrca, Emevi
rejiminin sonuna do ru radikal bir de iimin olduu Horasan iin
Taberi hari, hibir yerde zikredilmemi tir.
Her verginin tam tabiat n belirlemek ve Bizans, Sasani vergi sis-
temlerini de tan mak gerekir.
Bu iki imparatorlukta bir toprak vergisi ve bir de ba vergisi vard .
Bizans mparatorlu unda ba vergisi (k ephaleion ya da k e p-
h a 1 i t i o n) kylerdeki a a tabakadaki halk zerinden veya H risti-
yan olmayanlardan alnyordu. Ekilen topra n yzeyine gre (jngun')
alnan bir ba ka vergi vard ki miktar belirli idi ve topran kalitesine
gre tayin edilirdi. Muhtar blgelerde (a u t o p r a k t o i) toprak vergi-
si j t g u m'a gre de il insan saysna gre al nrd . Vergi topra
ileyenlerin saysna gre hesaplan rd. Bu da mahsln verimine ve
iletilen yzlmiine gze de iirdi.
Sasani imparatorlu una gelince, bilindii gibi VI. yzyln orta-
sna do ru I. Husrev devrinde bir vergi reformu yap ld : Ekilen toprak-
larn kadastrosu yap larak, yzlm birimlerine gre (c e . i b)
toprak vergisine tabi tutuldu. Ayr ca, yirmi ya tan elli yana: kadar
btn insanlara ba vergisi mecbur edildi. Yaln z "asiller, byk-
ler, askerler, din adamlar , kraln hizmetinde olan sekreter ve personel"
muaf tutuldu. Ba vegisi kiinin mali gcne gre 4 dirhemden 12 dirhe-
me (Taberi'ye gre) kadar de iirdi.

200
Bunlar genel d ncelerdir: Her eyalette, fetihlerin ertesinde de- (267)
iik ekillerde uyguland lar. Yava yava Sasani anlayna yakn bir
birlie doru yneldiler. Gerekte, c i z y e ile harac aras ndaki fark
ancak Abbasiler devrinde yap ld.
Arap yazarlarma gre e i z y e (Kur'an'da bulunur IX,29) kafir-
lerin, sa-salim yaamalar iin dedikleri ve Islam topraklar nda
oturmalar, kendi dinlerinde kalabilmelexi, emniyet ve devletin himaye-
sinden yararlanmalar iin verdikleri parad r. Bu z i m m a akdinin bir
sonucuditr. Vergi ahsidir. Ancak himaye grevleri ierir. Kad n, o-
cuk, kle, sakat ve hastalar ~It r. Din adamlar eizyeyi Abdulme-
melik'in saltanatndan sonra dediler. Miktar zimminin zenginlik
durumuna gre de itirdi. 12,24,48 dirhem (veya 1,2,4) idi. denmesi,
balangta para ve mal cinsinden yap lrd. Birok aya tevzi edile-
bilirdi. Halife mer'in cizyenin dendiini zimminin boynuna bir kur-
un mhr aslmak suretiyle belirlenmesini emretti i sylenir. Bu m-
hr o zaman bir hakaret alameti niteli i tad. Bu usul daha sonra ter-
kedildi.
H a r a c konusuna gelince, Yunanca khozigia kelimesine
yaklar. VI yzylda, toprak sahibine iftinin dedi i yllk irad veya
vergidir. Kur'an'da "cret, mkafat" anlam nda kullanlmtr. Ayrca
Kur'an da belirtilmi tir ki mlk Allah'ndr ve O'nun peygamberi ar-
zusu ile istedii kadar alr. Yine Kur'an'da fey' devletin miilkiyetidir.
Toprak vergisi, fethedilen fakat eski sahiple'rinin eli alt nda bra-
klan topraklarda mslman cemaatinin hakk n ifade eder. Bu tedbir
bilhassa mer tarafndan, ilerde mslman kuaklarma b raklmas iin
nemli bir gelir kayna olan btn topraklarn Arap savailarma da-
tlp kurutulmamas gayesiyle alnmtr.
Sonra h a r ac birok nevilere ayr lmtr.
1- Harac v a z i f a: Bu vergi toprak miktar zerine kurulmu (268)
ve muntazam bir kadastro ile tesbit edilmi tir. Fetih sralarnda eski
Roma eyaletlerinde tatnik edilmi tir (zellikle Msr).
2- Harc muksam a: Toprak mahsulleri zerinden mahsul
cinsinden denen yllk vergi. Bu sistem Ilz.Peygamber devrinde kul-
landd. Sonra muhtemelen para cinsinden dendi.
3- Harc m u k t a a ya da k nn : Fertler, kasabalar, e-
hirler veya vilayetler tarafndan denen belli miktarda vergi. Bu zel-
likle avasm ehirlerinde (Ermenistan, Tabaristan) uygulanan bir ekil
vergidir. Datm mahalli otoritelere ba l idi.

201
Hara c' n ls, mahsulun neyine, blgelere ve a lara gre
deiti: Vergilerin toplanmas bir ara sren dzensizliklerden sonra,
gne takvimine gre, rekolte tarihinde oldu.
Her ne kadar bir k sm zimmi devletin ynetim hayat na katil-
ddarsa da byk bir k sm kylerde yayordu. ehirlerde icra ettikleri
meslek, prensip olarak, mslmanlarn yapmadklar isimli. zellikle
para ticaretine ba l olan iler. Z i m miler banker, sarraf ve tccar
olabildiler. Bu alanlarda byk bir rol oynad lar. Chiz bunu kabul
ederek yle yazyor: "Idarenin Hristiyanlara da verilmesinin bir nedeni
onlarn hkmdarn sekreteri ve hdimleri olmas , ilerinde ileri gelen
kiiler, doktor, attar ve sarraf n bulunmasdr." Aslnda buradaki
Hristiyanlara Yahudileri de katmak ln udr. Gelir getiren meslekleri
icra ettikleri do ru ise de daha az aranan meslekleri de yapt klar ol-
mutur. Nihayet, Yahudi, Hristiyan zimmiler mslman d n-
cesinin gelimesine kendi hisselerini katt lar. Cemaatin d nda tutul-
malarma ramen, fetihler ve geni lemeler sonunda, yaratlan yeni
toplumun en canl elemanlarla' te kil ediyorlard .

(269) D- EHIRDE OTURANLAR


Islm uygarl bir kent uygarl m oldu? Kentler ve kent uygar-
l hakknda William Marais'den bu yana yrtlen ara trmalar,
henz son sz sylenmeyen soruna birok katk larda bulundu.
isln uygarlmn kentte do mas esasen orijinal de il. Orijinal
olan, Islmn balangcndan beri, mslman sitenin, cemaatin hayali
merkezi olu udur. Mslman eflerin ve Hicaz'daki yerlilerin Suriye'de-
ki byk kentlere yerle meleri ve yeni kentler kurmalar bedevilerin g-
ebe hayatna ynelimlerine kar bir tercih ile seim yapmalar n belir-
lemitir. te yandan cuma gn toplu namaz k lma zorunluu, btn
cemaati bir arada toplayan byk bir yap y, camiyi gerektirir.
Medine'de Hz.Muhammed'in verdi i misal islm Dnyas nn dier kent-
lerinde yanksn bulur. lk zamanlar, Medine'de oldu u gibi cmi
yalnz bir ibadet yeri de il minberinden her konuda ir atta bulunulan
bir yerdir. Caminin etrafnda "site"yi olu turan e itli sosyal grupla-
ra ve mesleklere sahip kimseler topland lar.
Mslman kentinin ortaya koydu u evrimin sorunlar ok ve ka-
rktr. Henz bu evrim tam renilememitir. Bizi ilgilendiren a
(270) iin yaplan monografilerin says manduttur. Demografik veriler he-
men hemen yok gibidir. Arap kaynaklar nda kentlerle ilgili belgeler

202
XI. yzyldan nce sosyal sorunlar zerinde pek aydn latc olmayp
genellikle hadiseleri nakledici karekterde ve az a ktr. Bilginler, ay-
dnlar ve edipler hakk nda bilgiler ne kadar oksa yksek memurlar
(k utta b), ve t cirler hakk nda bir o kadar azd r. Ekonomik
hayat ancak ikinci derecede tetkik edilmi , esasen ekseriya XI. yz-
yldan sonra h i s b e (ar -pazarn kaidelere ba lanmas ) zerine ya-
zlan kitaplar ekonomik karekterde de il m u h t e s i p l e r i n hiz-
metinde, ba vurmalar iin hukuki karekterde kitaplard r. Loncalar
ya da mesleki topluluklar sorununa bak lrsa bu da henz bir takm
sorulara mahal verir.

Durum byle iken islm Dnyas kentleri zerinde ne denebilir ?


Detaylara inmeden, Araplar ilk yay lma dalgalar iinde igal ettikleri
antik kentleri ( am, Halep...) ba tan sona de itirmeden kendi halin-
de evrime braktlar. Bu itibarla antik kent ile mslman kenti aras n-
da devamllk vardr. Sonra bir sre iin savunma noktalar ve asker-
lerin bir arada topland askeri stlerin bulunduklar askeri ehirlerin
(Basra, Ki:de, Fustat, Kayravan) kuruldu u grlr. Bir mddet da-
ha kayna ndaki zel karekteri ta yan bu slerden "sivil" kentlere
doru bir evrim ordu. Nihayet daha sonralar yeni ehirler dodu. Bun-
lar mesela Ba dad, Fas, Mehdiye, Marrake , Kahire gibi bir dinasti
ba kenti veya Samarra, Rakkada, Sabra-Mansuriye, Medinet l-
Zehra gibi prens. rezidanslardr.

M.Lombard'n tezinin aksine bu yeni kurulan ehirler bir demog-


rafik artn ifadesi de ildir. Gerekte ya bir kentten di er bir kente
(Badad'dan Samarra'ya, Kayravan'dan Rakkada'ya...) geici yer de-
itirmeler olmutur; zira kral rezidanslar sonradan terkedilmi ve
yklmtr veya kylerden ehirlere gler olmu tur. Bu kentlerden
bazlar ykseli ve d devirleri tammtr. Mesela Emeviler devrin- (271)
de Bizans' n Akdeniz gelene ini devam ettiren ticaret merkezi ve Eme- ,

vilerin bakenti am, Abbasiler devrinde bir k tammtr. nk


Abbasiler onu politik merkez olma rolnden ve Akdeniz ticaretini Bas-
ra krfezine cevirmeleri dolay siyle mahrum etmilerdir. am kendi
zerine kapanarak birbirinden ayr mahallelere blnr. Uzun sre Bi-
zans gelene ini koruyan ve Emeviler devrinde de bir tak m mimari
unsurlar ilave edilen Halep kentinden de ayn ekilde sz edilebilir
Sonra X.ve XI. yzy llarda Bizans saldrlar ve i karklklar nedeniyle
bu ehir da kapanr. kk mahallere ayr lr ve bir kk yerle me
yeri olur.

203
Aksine Badad, Kurtuba, Kahire gibi kentler geli melerine ve
siyasi nem kazanmalar na geni lde katkda bulunan d ticari
hareketlerin bilinli ynetilmesi ve istikrarl bir hkmet sayesinde ula -
tlar.
Bu adaki "b e 1 e d i y e" organizasyonu hakk nda pek az ey
bilinir. Bakentlerde hkmetin bulunmas hem hkmet ve hem be-
lediye grevlilerinin bulunmas n gerektirir. Di er nemli kentlerde
durum nasld
Eyalet valilerinin merkezi byk kentlerde, valiler kendi lleri
iinde, bakentin servisleriyle kar latulabilecek servisler ihdas et-
tiler. Daha az nemli olan kentler iin pek az belge vard r. Bu belgeler
XI. yzyldan sonraya raslar. Bykl ne olursa olsun btn kent-
lerde merkez olarak bir byk cami ve buna ilaveten az ok geli mi
bir s k, ar bulunur. Daha nemli kentler iin resmi binalardan ba -
ka ticarete hasredilmi binalar, kymetli mal ve kuma larn bulunduu
binalar (K a y s a r i y a) vard r ki bunlar akamlar dikkatle kapat-
(272) lr ve zaruret halinde burada para de iimi de yap lrd. H anlar
ise bir avlu etrafnda dizilen ve bir giri kapsiyle korunan baz s ok
byk binalardr.
Bylece iki grev ortaya kar: Bir dini (ve hukuki) grev, (zira
ekseriya kad camide i grr) dieri ticari grevdir.
Kent toplumuna gelince, bu bir ok unsurlardan olu ur: Az ok
miras yoluyla elde tuttuklar askeri ve sivil yksek memurlar; sosyal ve
siyasi bir etkinli e sahip olan din adamlar ortam ; az ok yksek taba-
kaya bal olan aydnlar zmresi; "orta s nf" esnaf ve sanatkarlar;
nihayet mali ve ticari i leri ellerinde tutan Yahudi ve H ristiyanlar. Bu
saydklarmzdan bir grup "sekinler" tabakasm tekil eder ki M.F.
Ghazi Badad iin bir taslak al mas yapt. Bunlara iki grup daha ila-
ve edelim. Birincisi, kalifiye olmayan i iler, kleler, e itli nedenlerle
-ki bunun banda blgedeki iddetli karklklar en fazla olan dr-
kente kabul edilen gmenlerdir. Bilhassa bu grutpad r ki karklk -
karan unsurlar (a yyr n) lmlumular. zellikle Ba dad'da, bugn
dahi pek iyi belirlenmeyen (f i t y n ismini ta rlar, delikanllar) fa-
kat bazen milise mensup kimselerin (a h d s) de kat ld birok ba-
kaldrmalarm kayna nda buluntular. Di er grup ise kentin hemen ya-
knnda bulunan kyllerdir. Bunlar, hkmet grevlilerinin (nce tah-
sildann) tccarn, toprak sahiplerinin emri alt ndadr. Mahsulleri ken-
ti besleyen bu kyller hemen hemen ondan bir ey almyorlar. Aksine
kentte oturanlar tarafndan smrlyorlar. Kar klk zamanlarnda da

204
kente gidip snak aryor ve bazen buradan ayr lmyorlard . Bylece
fakir ve gayr- memnunlarm says gittike art yordu.

E- KOYLVLER (273)
Kyde oturan halk, kentte oturan halktan daha az tan nr. Ger-
ekte, btn Arap yazarlar kentli idiler, ya iftileri tepeden gr-
yor ya da onlar hakk nda bilgileri yoktu.
Arap fetihleri toprak sahibi olmayan iftiye, baht n iyiletirecek
birey getirmedi. iftiler fetihlerin topraklar zerinde ortak olarak
alm mal sahiplerinin dedikleri h a r a c gibi onlar da y llk bir c-
ret demi tix. Grld gibi mslman olmayan mal sahipleri vergi-
lerden kurtulmak iin ihtida ettiler. Ortakzlar iin de durum ayn e-
ekilde oldu. Valiler ve byk toprak sahipleri bu i h t i d a 1 a r
yasak etmeseler bile tandid ediyorlard . Zira kendi mali gelirlerine zarar
getiriyordu. Bu byk toprak sahipleri aras nda zellikle Iran'da h-
kmete ba l ahsiyetler vard ki hallerinden yararlanarak iftileri
alabildii kadar smryorlard .
Zamanla, birok olay, kk ifti topraklar nn kaybolmasn
srkledi: Tccar ve i adamlar gelirlerinin, bir k smn toprak alan na
sarfettiler, i k t a ad altnda bir miktar toprak askerlere hasredildi ve
nihayet bir ksm toprak byk mlkiyetler altnda topland. Bylece
ifti bir byk toprak sahibinin hizmeti alt na girdi veya kente g
etti. Sosyal durumu de iti ama iyilemedi.
te yandan byk gebeler vard r. Ekseriya deve ve koyun ye-
titiren klk-yazlk hayat yaayan kimselerdir. Bunlar yerle ik'
iftilerle genel olarak i birlii halindedir. Bu iftiler onlara ok kere (274)
zorluk gsterir. Gebeler ise sava larn ve siyasi deiimlerin kurban-
lar olurlar. Bu iler onlarn getikleri topraklar zerinde sonular n
gsterir. Maamafih bunlar sm rldr. Nihayet bu devirde, gebelerin
yerlemeleri ok az grlm tr. Hilliler de Kuzey Afrika'n n bir ks-
mn igal ettikleri zaman ne gebe hayat ndan ne de geleneklerinden
vazgemediler. ok daha sonra yerle ik hayata getiler.
Herhalde mslman Ispanya'da iftinin hayat Dou'dan ok daha
iyiydi. Levi-Provenal birok ortakl k belgelerinin varl na iaret eder.
eitli tarm kurulularna, hu.kukularm geni yer verdiklerini ve s -
kca nizamlara ba ladklarm gsterir. Ispanya, kydeki mlkiyet
sahipleri, daha nce eksik olan garantilerden yararlanm olsa gerektir.
Btn bunlara ra men Do 'da ve Bat'da iftilerin hayat art-
lar i ac deildi. Sosyal hiyerar i de en son srada bulunuyordu.

205
BLM IV
EKONOMK GELIME

(275) Arap toplumu, politik ve toprak geni lemesi sonucu olarak,


IX. ve X.yiizyl balrnda mslman tacirlerin bulundu u, Okyanus-
tan Hindistan'a varan bir ekonomik yay lma ile, derin alkalanmalara
srklendi. Bu ticari geni leme, Islam Dnyasnn i ekonomik yap -
larnn zerinde yanklar uyandrd. zellikle br ksm topraklar tilc-
carm eh alt na gemitir. Fakat X.yzyldan itibaren tccar kar larn-
da yeni bir rakip bulurlar ki halifeler onlara toprak vermek suretiyle
zenginletirirler: Paral askerler. Bunlar, hibir zaman siyasi bir ikti-
dar olmayan tccarlar n aksine, silah kuvvetine, siyasi nfuz ve zengin-
lii ekliyerek ba arya ularlar.

A MSLMAN LKELERIN EKONOM K HAYATININ EV-


RIMI
Bu ekonomik evrim nas l gerekleti? Emevi a iin dokman-
tasyon azd r ve aratrmalar fazla de ildir: Ara trmalarn kesin sonu-
cundan ok, hipotezler ne srlr.
Fethin balangcnda Araplar birok topraklar kazand lar veya ald-
lar: Genellikle bunlar alanlar yeni ko ul!~ henz iyi intibak etmemi
bedeviler olmad ; fakat daha ok Emevilerin dostu, Mekke gelene iyle
ticaret ve mlkiyet mefhumuna sahip olan Mekkeliler veya Medine-
(276) liler olmu tur. Dier yandan fetihler, al nan lkelerin ekonomik al -
kanlklarn alt-st etmedi: Yaln z sahip de iti ve henz o kendine uy-
gun bir sistem empoze etmeye vakit bulamad . am bir byk bakent
oluncaya kadar ticari ili kiler bir takm deimelere urar. Muhtemelen
Msr'n ihracatnm bir blm Suriye'ye do ru yneldi. Fakat di er
bir blmn de hemen bir iki gn iinde terkedilmeyecek kadar nemli
bir ticaret merkezi olan Bizans'a gitti ine inanmamza hibir ey en-
gel olmaz. Elde edilen kr besleyici olsa gerek. /muhtar ve rakllar,
Akdenizfle Hindistan blgesi aras nda ok trafik olmamas na ra men,

206
PLGE2z.7 A ,:u 4.4g
< z < LF/2 34,41A z4 T
kci<1_11EZ
/<p1EJ Et2 kl24/.1-FE.
A ev
A L -r (N
sert

eharfx.,

Sicy,
-N-

Tuz_ D 411CMIALA fi" 4 D Etall;t"--


Airni 0 -4.491/
------- /VALLA Q---
i-P<L11.e-k
,34 //ARA T

Atm/ ro:ri2652 F/1 D /.57

Tum I fu

imm ipto. Afct


,
,m41. a il iiry,
~1~2.e.i2~~2. 6131fflal tiMifflffr.faliMmsimaealmatmeaffla, rms.vgMMINW

Ticaret yodar, y. ticlda A , kc[dai9


Hindistan ve Hint Okyanusu lkeleri ile ticarete devam ettiler. Bu istik-
rarn u nedene ba l olduu bilinir: 0 zaman Araplar n ne denizde bir
itstnlkleri ne de kendi z ticaretlerini geli tirecek olanaklar vard .
zetle, ekonomik hareketlerin temeli, ok ilerde olarak, tar mda bulunur.
Zaten bunun iin, hemen gelir getiren, tehlikesiz topra a para ba lan-
mtr. Bilhassa kurulan vergi rejimi sayesinde topra a ilgi duyulmu-
tur.
VII. yzyln sonlarndan itibaren ko ullar deiir. Mslmanlar
artk bir filoya sahiptir. Bu btn Do u Akdenize hakimdir. Pratik
nedenler ve Bizans'a kar t politika dlaysiyle tamamen mslmanlarn
eseri olan bir para karld . Bu para onlar Bizans veya S asani etkisin-
den kurtararak imparatorlukta al -veri olanaklarn kolaylatrd . Ida-
reci snflar/1 zenginlemesi, eski ve yeni ehirlerin gelimesine yardm
eder. Bu hem ticari hem tamamen beledi olan hamle bir tak m inaatla
belirlenmi tir(cami, saray, su kanallar ...). Bu da halkn aknn , pazar-
larn (s k) kurulmas n, sanatkr ve kk esnafn oalmasn srlikler.
Bundan sonra Araplar n byk ticarete ilgi duyduklar , Hristiyan ve Ya-
hudilerin yan nda bu i e giritikleri mmkndr. Art k hamle yap lm - (277)
tr. Bu hamle Kuzey Afrika ve sonra Ispanya, mslmanlar n eline ge-
ince yeni bir iti kazanr. Bundan byle ula abilecekler iin iki zengin-
lik kayna ortaya kar.
Abbasi a , mslman ekonomisinin ba ar a dr. ehirlerde ve
yollar stndeki yo un ticari aktivite ve islam Dnyas n kaplayan bol-
bak, btn Akdeniz'e ve Hint Okyanusunun bat sna hakim olunmas
ve iki byk ticari blge arasnda ekim ve al -veri merkezi Ba dad'n
bakent haline gelmesinden dolay olmutur. Denizlere hakimiyet
Ispanya'dan Yak n-Dou'ya, Avrupal ve Bizansllarn arasndan ge-
meden seyahat etme olana n vermitir. X. yzylda mslman lke-
lerinin eitli hkmdarlarn otoritesi alt na gemesinin, tccarlar
iin hibir nemi yoktur. Kuzey Afrika'n n elde edilmesiyle, mslman-
lar Akdeniz'e varan alt n ve Sahra'n n gneyinden Afrika rnlerini
getiren kervan yollar nn kontroln temin ettiler.
slam Dnyasnn Avrupa ve Bizans zerine bir itiraz gtrmez
stnl tarihiler tarafndan birok kere tahlil edildi. Ama bu daha
ok islam Dnyas ynnden deil de Avrupa ynnden yapld . Henri
Pirenne'in me hur tezi bilinir. Mahomet et Charlemagne adl kita-
bnda Avrupa'nn X. yzyla kadar geli memesinin sebebini bu slam
Dnyasnn stnlnde grr. Bu fikre kar Maurice Lonbard
"VII. yzyldan XI. yzy la kadar mslman alt n" adl makaleleriyle

207
itiraz etti. Ona gre Islam Dnyas nda dolaan paralar buraya mnha-
sr kalmyordu. Mslmanlar Hind, in, Hind-i in ve Baddan birtak m
eyalar alyorlard . Bunlar aras nda, kle, odun, kalay, krk, silah gibi
(280) eyalar vard . Zaruret halinde Bizans, Bat ile islm aras nda kpr
oluyordu. Bu ticaret ihrac eden lkeler iin Do u Akdeniz sahillerinden
Hint sahillerine ve Uzak-Do u'dan Suriye ve Msr aracl iyle Akdeniz
ticaretine add klarndan dolay yararl olmutur. Bu ticaret i ine en ok
atlan Venedik ve Amalfi siteleridir. Islam Dnyas , kendi hesabna a-
lrken yalnz geli memi Bat'nn ekonomik geli mesini tevik etmekle
kalmam ayn zamanda, snrl ilikileri de geniletmi tir. Bu birka Av-
rupa sitesine bunun meyvelerini toplamay ve daha sonraki yzy llarda
kesin bir ekil alacak pozisyonlar kaza/masal temin etti.
X. yzyln sonunda, Fatimiler Msr' ele geirdikleri vakit Akdeniz-
Hind Okyanusu ticaret trafi i kesilmemitir. Yalnzca Basra Krfe-
zinden, Kz l Deniz yararna evrilmitir. Gerekten (B.Lewis'in iyice
gsterdii gibi) Tunus'ta bulunduklar zaman Italyanlarla ili kileri olan
Fatimiler bu ili kilerini Msr'a uzatarak Iskenderiye'yi Akdeniz'in
byk liman haline getirdiler. Kzl Deniz ve Hind Okyanusunda li-
manlar ve Do u Afrika'da han ve ,Belucistan'da dinlenme yerleri
yaptlar. Bu dnlm bir politikadr; Fatimiler, i karklklarla yp-
ranm olan, Abbasi Imparatorlu unun yklmasn istiyorlar. Hi
olmazsa XI. yzyln ortasna kadar varan bir baar salyorlard. Ama
bu karklklar ve kriz kendilerine musallat oluyordu. Fakat K zl De-
niz XVI. yzyla kadar Akdeniz ile Hind Okyanus'u aras nda belli bal
transit yolu oluyor.

B TICARI ANLAYI LAR


(281) Yeni kan bir kitapta (islm ve Kapitalizm) Maxime Rodinson,
Islam Dnyas nda hkm sren ekonomik gr leri ortaya koydu.
imdiye dein ok nem verilen, nazari yasaklara ra men, siyasi geni-
leme ile ekonomik genilemenin beraber yrd n bu grler ortaya
kor.
M.Rodinson'un verdii bilgilerin altnda mahade edilir ki
Kur'an'da zel mlkiyete kar hibir ey yoktur. Bu mlkiyet bir aile-
nin olabilece i gibi eer mlkiyet hakk baz mulahazalarla smrlan-
m sa, bu hibir surette mslman mal sahibini me ru yoldan mallar -
nn kazancndan yararlanmasma engel olmaz.
Ekonomik hareket, kazan pe inde komak, ticaret dolaysiyle
pazar iin imalat Kur'an'ca msbet grld kadar s i . et 1 e de g-

208
rlmtr. Bununla beraber S ii rt e t tarafndan baz ticari ilemler
yasaklanmtr: Hileli sat , haram olan maddelerin ticareti, hububat
zerine birikim yapmak, ihtikr, zerinde phe gtren bir eyin sat ,
kr ve zarar mehul anla ma yapmak, r i b 'n n yasak olmas (rib
genellikle ya anla ma yapan taraflardan birisinin miktar n iki misli bor-
lu olmas, ya da sat srasnda, kymetli metal al verii ve gda madde-
lerinde btn avantaj n bir tarafa rci olmas dr) gibi. Bu tr i lemlerde
her iki tarafn verdikleri aras nda ahenk bulunmas gerekir.

R i b 'nn yasaklanmas nn pratik sonular az oldu. M c t e h i t-


1 e r teorik yasaklar evirmek iin bir tak m olanaklar yaratmaya gay-
ret ettiler. Bu metodlara h i y 1 (incelik bulma, kurnazl k) denir.
Hatt Han e f i m e z h e bi dar anlamda, zaruretler yasak olanlar
mubah klar, der.

Islm iinde do duu ve ticaretin nemli rol oynad Mekke top- (282)
lumu, btn yasak ve ihtarlara ra men, ticaret ve tccarlar hakk nda
niisbet bir katk da bulunmaya devam etti. Fetihlerden sonra birok
Mekke'li, ida'reci ve toprak sahibi olarak ticareti terketti. o u ticaret
hareketlerine devam ettiler. Ticaret yollar ok az de imi ve genel
durum Araplarn lehinde idi. Belki Araplar nceki a lardan daha ok
Kur'an yasaklarna itaat ettiklerinden (eskisinden daha geni ) yeni byk
ticaret i lerine atlmaktan acaba ekindiler mi ? Fakat bunun ispat edil-
mesi gerekir. te yandan, H ristiyan ve Yahudiler, Suriye ve Msr'da b-
yk ticaretin ana damarlar n ellerinde tutarlar. Fetihlerden sonrada bun-
lar ticaret imknlarma birde dn ve faiz ticaretini eklerler. Yava yava
ellerinde para biriken mslmanlar da bu ticarete birok faktrlerin yar-
dmiyle katlmak istediler: Btn mparatorluun Araplatrlmas, b-
yk bir ksm halkn slma girmesi ticaret merkezinin Ba dad'a kay-
masiyle Hristiyan ve Yahudilerin am'da oynayacaklar rol burada
oynayamamalar . Bylece zellikle VIII. yzyldan itibaren yzy l
boyunca slm Dnyasnn byk bir ksm ile refah ve bykl n
temin edecek olan mslman tccarlar s nf geliti.

S.D.Goitein, ilgin bir makalesinde, slam Dnyas nda zellikle


ticaretle u raan bir "burjuvazi" s nfnn 750 tarihinden itibaren nas l
doduunu gsterdi. Bu s nf, sosyal bir nem kazand : Aktivitelerini
makbul kabul ettirerek kendi s nfnn ve dier sosyal snflarn III.
hicri yzylda dayandklar deerleri tan yarak saygsna Mazhar oldu.
IV.H. / X.M.yzylda en nemli sosyal-ekonomik bir faktr oldu. Fakat
daha nce de belirtildii gibi bu ticaretle u raan burjuvazi s nf hi bir

209
(283) zaman siyasi iktidara varamad . Burada devlet idarecilerinin, devlet
menfaatlerinden ok kendi zel menfaatlerini d nen bir s nfa kar-
dikkatli olduklarn veya baz yazarlar takip edersek, btn kabili-
yetlerine ra men onlar a a grerek belki yine onlar iyi mslman, eri-
at tatbik etmek iin bilgileri az kimseler olarak grdkleri bahis konusu
olmaz mi? Gerekte u var ki X.yzyldan itibaren, byk tccar kar-
larnda paral asker olan Trk askeri, s nfn' buldu. Trkler stelik
askeri bir g elde tutuyorlard .

C ORDU ve "IKTA"
Daha nce grld ki fetih esnas nda mslmanlara kalan topraklar
ki ilere veya gruplara verildi: Bunlar k a t i'alard r; daha sonra i k t '
ad tam anlamiyle "kamu topraklar ndan paralar" demekti. Bu toprak-
lar de erlendirilmek greviyle, mslman na c ahidler in e verildi.
Yine bunlar devredilebilir ve miras yoluyla intikal edebilirdi. ou
zaman, bir k a t i a, bir gebe kabilesine tahsis edildi ki bu kabilenin
efi bu imtiyaz ve ihsan n sahibi kabul edilirdi.
mer tarafndan organize edilen ve Abdlmelik taraf ndan dzene
konan bu rejim btn Emevi a boyunca ve Abbasi halifeli inin ba -
lar nda devam etti. X.yzy lda, bn Kudama, toprak tahsis edili nde,
birok eitleri birbirinden ay rr: re tabi ve miras yoluyla geen,
yalnz yararlanma hakk verilmi i k t a'; aynen ikt gibi olan yaln z
miras yoluyla gemeyene tu' na; hazineye belli bir miktar deyen zel
msaadeli imtiyazlara g a r; bir y l iin yenilenebilir vergiden muaf
saha t a s v i ; kameri seneye gre verilen ve para cinsinden bir vergi
karlnda de erlendirilen harac arazisine mis k a t denilmi tir.
(284) Baz lar mali intiyazlarla donatlm olup bu intiyazlarm o alma-
siyle Abbasi Devleti gelirlerinin bir k smndan feragat etti. Bu husus Ab-
basi ordusunun yeni karekterine ba ldr. IX. yzyla kadar bu ordu para
ve i k t ' verilmesiyle mkafatland rlan Araplardan olu mutur. IX.
yzyln ikinci eyre inden itibaren ordu "meslekten olan" byk k s-
m paral asker, Trk ve yabanc lar tarafndan kurulmu tur. Bir mddet
iin bunlarn maa lar vergiler ile kar land . Daha sonra i kar klklar,
isyanlar, halifelerin kendi iktidarlar n' ve emniyetlerini korumalar n
temin iin orduya bavurmalarm gerektirdi. O zaman ordunun istekleri
de artt . Hazine art k maalar . zellikle yksek maa lar demek iin
ne muntazam ve ne de yeterli derecede geliri elde bulunduruyordu.
Askerler de, her zaman itiraz konusu olan maa yerine daha muntazam
bir kayna aryorlard . 0 halde toprak istiyorlard . Halifeler gittike

210
artan lde askerlere i k t ac da tt . Fakat bu yeterli de ildi. nk
devletin elde tuttu u topraklarn bir snr vard ve eski i k t , sahip-
lerinin miraselann bertaraf etmek bahis konusu olamazd .

Bunun iin, Buveyhilerin askeri tip vezirlik kurumunun


ortaya kmasiyle ikt rejimi derin de iikliklere u rad . Bundan by-
le de ordu devlet gelirlerini eli alt nda tutar; bunu k smen halifeye ve dev-
let grevlilerine da tr. Askerlere gelince onlar, yeni bir tip ikta ve nak-
di para ile mkafatland rlmlardr. Gerekten, bu iktalar art k r e
tabi olan devlet topraklar deildir. Zira onlardan hemen hemen elde
kalan yoktur. Fakat bunlar h a r a c topraklar , yani zel topraklard r.
Prensip olarak topraklar bizatihi verilmez. Yaln z vergi kayd ile verilir
(1 s t 1 a 1). Kendisine toprak verilen kimse (m u k t ac) i letme ve
vergi alma ile ykmldr. Topra , vadedilen miktar parann garantisi
olarak alr. Bu i k t a` i s t i 1 1 idareye vergi demez.

Bylece, btn topraklar n gelirleri -en az ndan Irak ve Bat Iran- (285)
hemen hemen ordunun beslenmesine hasredilmi tir. Ayrca askerler; ara-
zilerinin bulundu u yerlerdeki vergi gelirlerini kendilerine ekmeye a-
lyorlard . Sonu devlet iin ok kt oldu: Bir taraftan gittike nem
kazanan gelir ve topraklar nn idari ve mali kontroln kaybederken te
yandan topra n yeni sahipleri ve iftiler, toprak gelirlerinden hi ha-
berleri olmadan her eyden nce Z engin olmay aryorlard . Hatta bu ml-
kiyetlerine zarar verir pahas na da olsa: Yine ba ka bir ksm istiyebilir-
ler. Esasen, sahip olduklar topraklar zerinde ya amyorlar. Bunlardan
gelirlerini almak iin, iftilere ok bask yapmak pahasna bir vekil har,
kahya tayin ediyorlar. Nihayet askerler bask k illanarak kk ve orta
halli toprak sahiplerinden kendilerine s mmalann ve topraklarn dev-
retmelerini istiyebildier. Her ne kadar, byk toprak sahipleri, byk
yerleme blgelerinde ayakta durabildilerse ba ka yerlerde bunlar yeni
askeri aristokrasi veya toprak aristokrasisine byk yer b raktlar.
Yine k t isti lal miras yoluyla intikal etmedi i halde askerler
bunu deitirdiler ve a a yukar her zaman kendilerine d en i k t 'O'
dan daha fazla lde ald lar.

Bu deiikliklere, gittike askerlere tahsis edilen ta ra valilikleri ila-


ve edilir. Bunlar bulunduklar kentin sivil ve mali i lerine el koyarak,
arzularna gre dilediklerini tayin ve azledehildiler. Kendilerine ve di-
lediklerine i k t < da ttlar. Hazineye ancak czi bir ey gnderdiler.

Bu deiiklikler erevesinde, ticaret geliri ikinci plana at ld . Maa-


mafih bunun ayakta tutulmas nn sebebi askerlerin elde ettikleri gelirleri-

211
ni ticarete yat rmalardr. O halde tccar s nf= roln miibala a et-
memek gerekir.
Bu dediklerimiz Abbasiler iin geerli. Ba ka yerlerde mesela Sm-
niler ve Gazneviler indinde i k t < sisteminin uyguland grlmyor.
Ms r'da, gittike siviller askerlerin yerine vergileri ald lar. Siviller,
k t < ismi alt nda topra a kar lk zaman zaman tadil edilen belli bir
miktar dyorlar. Bununla beraber, hazineye bir miktar demeye
mkellef oluyorlar ki bundan cretlerin ilavesi denmektedir. Suriye'de
XI. yzyln bandan itibaren Fatimiler ayn ekilde hareket ettiler.
Ispanya'da hali fe n i n sonra h c i b i n otoritesi XI. yzy la kadar
devlet topraklar nn ve gelirlerin israfn n nlendi i tahmin edil-
mektedir.
Belirtmek gerekir ki, en az ndan bu zamana kadar i k t a`n n hi-
bir feodal niteli i yoktur. Hibir zaman bir miras-yedi s nfnun do mas-
n srklemedi. Daha sonra M sr bundan hari tutulursa.

(286) D- "VAKIF" ve "HUBUS"

Bu topra n ve gelirlerinin askeri bir s nfn mlkiyeti lehine ve


ehirde oturan toprak sahipleri yarar na te ekkl ederken bir de yeni bir
toprak mlkiyeti ortaya kt : V a k f (o ul: av k a f, Bat slam Dn-
yasnda h u b s denilmi tir). Vakfn men einin dier dinlerin dnyevi
kurumlarnda bulunduu ve islam n bunu ortadan kaldrmad mm-
kndr. slam Dnyasnda vakfn tesisi ve geli imi farkldr.

:Vakfn yap lmasnn iki sebebi vardr: Biri dini hayr niyetiyle, di-
eri zel menfaatleri korumak iin. Birinci halde hibe edilen mlk bahis
konusudur ki bunun gelirleri dini br kuruma (br caminin onarlmas ve
grevlilerinin mkafatland rlmas gibi) veya kamu yarar na bir karuma
(hastane, hamam, han, okul gibi ..) verilir. lk zamanlar tarla cinsinden
olan bu vakflar zamanla bina, dkkan, de irmen cinsinden de oldular.
Bu kurumlar n ynetimi bir aileye verildi i zaman gelirlerinden bir blii-
ilde yararlanard . XI. yzyla kadar kamu yarar na tahsis edilen bu
vakf kurumlarnn ok nemli miktarda oldu u grnmyor: Yaln z
hkmdarlar, vezirler ve byk ahsiyetler byle bir jest yapma olana-
n buldular. Bunlar da ok azd r.
Ikinci halde ise, vak flar zel menfaatleri korumak iin yap ld .
Kuvvet kar snda dalma ya da gasbedilme tehlikesine a k olan veya
vergi istekleri kar snda ayakta duramayan emlak, gelirlerini elinde
tutan bir aileye vakfedilirdi

212
nc bir kategori zel ki ilere hibe ekli altnda ortaya kmtr. (287)
Zorunlu olarak emlak zerinde i lem grd. Yalnz balangta, kyler-
deki alanlar ileme girmeyen Msr bundan hari tutuldu.
Bu vak flar veya hubu s, yabana at lmayacak lde bir
ksm topraklarn dondurulmasma sebep oldular. zellikle, v a k f i-
y e 1 e r d e ynetim ko ullar hakkndaki kararlar n dokunulamaz,
deitirilemez oluu gelirlerinin artmamas n dourdn. Ve ekonomik ge-
limenin bir itici faktr olamad .

E TARM EKONOMISI
Btn Islam lkelerinde, zellikle VIII. yzy lda!' X. yzyla kadar,
tarm istihsali ok byk bir gelime kaydetti. E.Levi-Provenal' n ha-
trlatt gibi "Kurtuba halifelexi a nda Ispanya'y ziyaret eden Bat-
l gezginler lkenin do al zenginlikleri ve rn elde etmek iin harcanan
abalar kar snda hep hayrete d tler". Burada fetihten sonra, erken
ada, byk toprak paralar vard . Bununla beraber, paralara ayr l-
ma bu blgeye yerle tirilen iftiler sayesinde gerekle ti ki bu kiiler
ekmekle ykml bulunduklar topra n gelirinden ferden yarar g-
ryorlard. Sahiplerine, mahsul cinsinden olarak, demeye mecbur ol-
duklar miktar, yer, a ve cinse gre 1 / 2 den 1 / 4 e kadar de iiyordu.
Hububat ve en ba ta buday en fazla yaygn olan ekindir. Bunlar
i ticarette nemli bir yer tutarlar (ekseriya iftiler hayvanc hkla da
urarlar. Nadas usul bunlara kolayl k salar). Bu. itibarla, Arap co -
rafyaclar mslman Ispanya'y bir hububat lkesi oldu u kadar bir
bahe, ormanlk lke ve sulanm topraklar olarak takdim ederler. (288)
Vizigotlar tarafndan nilinen sulu ziraat Araplar tarafndan gelitirildi.
Arap terminolojisi muhafaza edildi. Meyve aalar (elma, incir, nar,
badem, portakal); di er taraftan bilhassa omca, aromatik bitkiler (saf-
ran), zeytin a alar ve tekstil bitkileri (pamuk, keten) yeti tirilirdi.
Ifrikiya'da, A labiler devrinde oldu u gibi Fatirniler devrinde de
ekonomik durumun siyasi durumu ba ka yerlerden daha ok etkiledi i
grnyor. Yeter lde gelir kayna olan, kuvvetli bir hkmet yol-
larn emniyetini ve sulama al malarn veya kentlere su gtrlmesi
iini pek iyi temin eder (su sorunu ba ta gelir). Ispanya'da oldu u gibi
corafyac Yakubi'nin a alarn bolluu ve tabiatn yeillii dikkatin] ek-
ti. Zeytin a ac sahil bt.lgesinin kumlu topraklarnda yetiir. Her kasaba
kendi zeytin presine maliktir. Ayr ca, bir ok e it meyve a ac yetiti-
rilir ki asma da bunlar aras ndadr. Kuzeyde hububat ziraaat yaplan

213
topraklar yaylr. zellikle, Ibn Havkal (X.yzyl) ve el-Bekri (XI.yz-
yl) nin verimini vdkleri Bicye blgesi vard r. Daha bat da Tahert'in
meyve bahelerinin say s karsnda ayn el-Bekri hayreti i gizleme-
mitir. Rustemiler devrinde, Tahert'in zenginli i, yaylalardaki hayvan
besleyicileri ile iftilerin ve sahil eridinden gelen tiicearla, Sahra'dan
gelen kervanc larn temas ndan do mutur.

Hilli gleri, frikiya'nn byk bir kesiminin tar m ekonomisini


harap etti. lkenin merkez ve gney blgeleri tekrar orak blge halini
ald . stilnn tahribat Marib'in orta blgesinde daha az hissedildi. Bat
bundan korundu.
Genel olarak, Bat Mslman Dnyas nn tar m ekonomisi -Un-
kiya'y istila eden Hilahler hari tutulursa- i iste i memnun edecek yk-
sek bir verim seviyesine ula t . Ktlklar pek nadirdir. Al k yllar u
ekilde i aret edilmi tir: Mesela Alabiler devrinde 873, 879, 881 de,
Ispanya'da 916, 926 ve 929 da. Bat 'ya ancak tropik bitkiler X.yzy lcla
Dou'dan getirilmitir: limon, portakal (o zamana kadar kaba turunc
diye bir e it biliniyordu), eker kam, pamuk, dut (ipek bce i), saf-
ran. Bu yeni mahsullerin getirtilmesi Akdeniz'in do u ve bat s aras n-
daki ticari ilikilerin nemine tanklk eder.
(289) Do u mslman dnyasnda bu day reten M sr pamuk, eker ka-
m, keten yeti tirir. Bu lke bazen korkun k tlk yllar tammtr. Me-
sela Fatimi halifesi Mustans r devrinde yedi y l sren bir ktlk devrine
iaret edilmitir ki bu, zellikle 1069 y l ndakinden daha korkun olmu -
tur. Fakat, bu arzalar dnda Msr iftilerinin Suriye iftilerinden he-
le Irak'nkinden daha kt artlar tan dklar grnmyor. rak'da baz
zamanlar iftiler isyan ederek Zenc ve Karmat isyanlar nda olduu gibi
bir takm hareketlere destek olduklar na tanklk ederez. iftilerin srnii-
rlmesinin Do u'da Bat'dan daha fazla oldu u grnmyor. Bunun ne-
deni siyasi karklklardan ve i k t ' sahibi askerlerin rollerinin gittike
bymesinden trdr. Bunlar topraklar ndan en byk lde gelir
ekmek istiyor ve iftilere ok kt bir gzle bak yorlard .
iftilerin oynadklar tek rol toprak i ileri olmalardr. Hi bir
ekonomik akmn iine alnmazlar. Elde ettikleri eylerin byk bir k s-
m kendilerine ula maz. Elde kalanla, kapal bir ekonomi iinde ya ama-
larna imkan bulurlar. ehirden hibir ey almaz ve muhta olduklar
eyleri kendileri mahallinde imal ederler.
Bunun aksine Bat 'da ifti ve hele a a yeti tirenler dorudan do -
ruya ekonomik akmlara katlrlar. Ayr ca, gebe hayvan yeti tirenlerle

214
daha ok mnasebet halindedirler. Birbi leri arasnda bir ekonomik al-
veri kuruludur. Kk ve orta boy ehirlerin o almas olumlu bir fak-
tr olmutur. Kyde oturanlarla ehirde oturanlar aras ndaki ilikileri,
kolaylatrmtr.
Bu eitli farklar henz tam de erlendirilemez. Daha birok ara -
trmalar ister. Zira mslman k r hayat zerinde eldeki dokmanlar mz
ya gezginlerin yazd klarma dayanr ya da genel sorunlar ele alan hukuk-
u ve vergi grevlilerinin b raktklar dokmanlardr ki bunlarda ne tam
belirgenlik ne de arzu edilen espri mevcuttur.

F EHIRLER: MESLEKLER VE TAC RLER


Tarm al malar slam Dnyasnn ana gelir kayna n tekil eder. (290)
Bununla beraber, birbirine s k bal ticaret ve kent ya am, tercih edi-
len bir yer tutar. VIII. yzy ldan X. yzy la kadar ticaretin genel geli i-
minin ne olduu grlmt. Kentlerin bu geli medeki yerlerini ve bun-
dan doan ekonomik de iimleri belirlemek yararl olur.
Genel olarak Islam Dnyas nda, VIII. yzyldan itibaren eski ve
yeni, kk ve byk kentler, baz smn nfuzlarnn da artmas suretiy-
le, ekseriya dikkati ekici bir ekonomik geli me tandlar. Bu gelimeye
hem Ispanya'da hem Kuzey Afrika'da ve hem de Yak n-Do u'da tank
olmaktayz. imalatn artmas ve Akdeniz'in eitli blgeleri arasnda
al-veriin oalmas ve ayrca bunlara ilaveten Hind Okyanusu bl-
gesinin de girmesi suretiyle dikkat ekici bir olayla kar larz.
Kk ehirler, yaknnda bulunan kylerin rnlerinin geldi i b-
yk tara merkezleridir. Bunlar belli zamanlarda kurulan pazar yerleri-
dir (mesela Kuzey Afrika'n n baz kentlerinin isimlerinin gsterdi i gi-
bi her hafta kurulur) ve genel olarak kentin giri kaplarnda dzenlenir.
Ayrca Ma rib'de oldu u gibi kervan yollar zerinde menzil-kentleri var-
d r ki bunlardan birka frikiya'dan Atlantik'e ula an uzun yol zerin-
de kurulmutur: te yandan baz lar (Gabes, Tahert, Sicilmasa gibi)
Sahara'dan gelen kervan yollar nn bitiminde bulunurlar.

Kentler iinde en ilgin olanlar byk olanlard r. Kentle ilgili ekono-


mik hayatn en belirgin geli imleri buralarda grlr: Bunlar her trl b-
yk tketim merkezleridir. Bazlarnda lks maddelerin sat iyi kazan
temin eder. Byk kentler birok esnaf ve sanatkar n imal ettii eitli (291)
eyalarn b 1.1unduu yerdir. Nihayet bu yerler uluslararas ticaret mer-
kezleri olduklarndan dolay byk tcir ve bezirganlarm ticari mali
ve banka i lemlerini yrttkleri merkezlerdir.

215
Bir kentin e itli ekonomik cepheleri birok tarihci taraf ndan ara -
trdmtr. Hereye ra men detayl aratrmalar eksiktir. Bu. konuda
Ch.Pellat, Cahiz devrinde Basra kentini etd etti. J.Sauvaget, Halep ze-
rine yazd kitapta kentin ekonomik faaliyetinden bu kez bir btn iin-
de bir unsur te kil edecek ekilde bahsetti. E.Levi-Provenal X. yzylda
Kurtuba ehrinin byk bir tablosunu izdi. Ama bu, mslman Ispanya
zerine yazd kitabnn bir blmn te kil eder. X.de Planhol'un s-
lm kenti zerine denemesi ok geneldir ve bir yenilik getirmeden btn
sm tarihi zerine yay nr. Bunlarn aksine belli bir noktada yay nan-
mam kaynaklar zerindeki at malar (S.D.Goitein'in zellikle Kahire'.
deki Geniza kaynaklar nn verimli olarak de erlendirilmesi ekseriya X.
yzyldan sonraki devir zerindedir) bize ticari faaliyetler, esnaf lonca-
lar= varl veya yoklu u hakknda ksa ama kesin bilgiler verir. Arzu
edilirki Ortaa tarihileri, arkiyat lar ve ehir ekonomisi uzman-
lar bu alandaki giri imleri aydnlatmaya kendilerini versinler.
(292) Endls'ten ran'a kadar retim ve tketim yapan temel el sanat-
lar , kentlerde belli mahallelerde birok mesleklerin yay lmasna sebep
oldu. Ulu Camiin hemen etraf nda s'k (pazar) bulunur. Bu dar
ve birbirine girgin sokaklar n her biri bir esnaf grubuna ayr lmtr. Bu-
rada gnlk ihtiyac karlayan her alet ve gda maddesi bulunur. Bunun
yanbanda, s k'daki dkkanlardan daha sa lam yaplm zel ve lks
ticaret maddeleri satan la a n 1 a r (k a y s r i y a) vardr. Bu yerler ilkin
birer kuma pazar iken sonra kymetli maddelerin kondu u yerler ol-
mutur. Hanlarn hemen yaknnda sarraf denilen para de itirme i-
lemleri ile uraanlar yerleerek sk ve onu te kil eden elemanlar kentin
ekonomik merkezi durumuna gelmi tir. Birka byk kentte buna eko-
nomik faaliyeti tamamlayan ekseriya kent merkezinin d nda baz en-
dstri kollar ilave edilir (deri i leri, camc lk, mlekilik...).
Ortaa mslman kentleri iin zlmemi bir sorun var: Acaba
esnaf te kilat var myd, yok muydu ?
Uzun zamandan beri Louis Massignon'un almalarnn etkisi al-
tnda, slm Dnyas nda, en azndan Abbasiler'den itibaren ok erken
zamanlarda esnaf topluluklar nn varl kabul ediliyordu. Bu yazar,
Avrupa'dakilerle kyas edilebilir loncalar n X.yzyldan itibaren kurul-
duunu ve hatta bunlar n Avrupa'd.akilerden eski oldu unu yazd. G-
rn, XVII. yzylda Osmanl mparatorlu unda Tonca tipi mesleki
organizasyonlarn bulunduu ve bunlarn da zamanla ekillerinden hi-
bir ey kaybetmeden daha nceki Trk devletrinde rneklerinin mevcut
olduu fikrine dayandryordu. Massignon'a gre bu Ioncalar mildi

216
X.yzyl civarnda ortaya kan Do a rneklerinden kayna n alyordu.
Bunlar f u t u v va (f it y an veya genle r) denen dini rgtlerle
sk ilikilerde bulunuyordu. Bunu kan tlamak iin mesle e giri mera-
simlerini rnek gsteriyordu. Ve nihayet oIs mailili e bu rgtlerin
kurulmas nda byk bir nem veriyordu. Zira daha sonraki a larda
i gelene inin izleri bulundu unu ileri sryordu.
Bernard Lewis ve ondan sonra Claude Cahen bu gr reddettiler. (293)
nce metod ynnden: Zira bir as r iin sylenen di er bir asr iin her rba.-
man doru deildir. Asrdan asra sramak hatal dr. te yandan Trk-
Iran lkelerinde geerli olan eyleri kendili inden btn Islam lkelerine
temil etmemelidir. zellikle futuvv a'n n baz meslek evreleri ile ili -
kisi olduu phesizdir; fakat bu ilikiler XIII.XIV. yzy llarda bilhas-
sa Seluklu hakimiyeti altndaki lkelerden nce grlmez. Daha nce-
ki zamanlar iin hibir belge yoktur. Sonra Ismaililik hakk nda,
Abbasiler devrinde ehir ii mesleki organizasyonlarda her hangi bir i
bulamann rneklerine raslanmaz. Ismaililik ve hele K a r m at
doktrini yalnz ifti ortam nda, belli bir mddet, sosyal bir grn
kazanabildi. Bilindii gibi. Badad'da halk tabakas i deildir, h a n-
helidir; o halde siinnidir.
Loncalarm gerekten var oldu una dorulamak gayesiyle, hem mes-
lekle ilgili konulan kaidelerin te kil ettii literatre (i htis b, h i s-
b a) ve hem de bunlara ba l grevlilerin (Do u'da m u h t a s i b, Bat -
da sahib e l-s k) varl zerine dayanlmtr. Ii i s b a zerine
yazlan kitaplar mesela Bat 'da XII. yzyldan nce grlmez. Daha nce
ticari al-veri lerde ve daha geni lde, sosyal ili kilerde helal olan ve
olmayan hususlarda k sa, toplama hukuki mecmualar halindedir. Bunlara (294)
XIII. yzyl sonlarndan nce Do u'da raslanmaz. Bu his b a k i t a p-
lar meslek rgtlerinin rol ve organizasyonu zerine bilgi vermez.
Fakat mesleki evrelerle ili kisi olmayan hkmete ba l m h t a s i b-
t e n bahseder. Bir meslek mensubu kimselerle ili kilerinde muht a-
s i b i n kendinden bir alt kademede, hizmetinde bulunan kimseler,
arif (Do u'da) veya e m i n. (Bat 'da) zorunlu olarak mutlaka o meslek-
ten anlayan kimse de ildir. yle grnyor ki bunlar esnaf ve sanatkar-
lar tarafndan deil hkmet tarafndan atanmlardr.
Szn ksas, tarihi kaynaklazda, hukuk literatrnde ve hatta Ge-
niza dokmanlarmda mesleki evreler ok az zikredilmi tir.
Loncalar lehinde birka msbet delil getirebilecek hususlar unlardr:
Baz nesleklerde birlik beraberlik duygusu, yksek bir mesle e mensub

217
olma gururu ve baz ahslarn adlarnn sonuna mesleklerini lkap ola-
rak eklenmesi gibi. Fakat bu misaller seyrektir ve az kan tlaycdr. Di-
er yandan, camiler ve kanlar gibi meslek isimleri ta yan binalar vard r.
Ve nihayet bunlar aras nda ibirlii ve cezai sorumluluk zikredilir
Islam hukuku su oldu u zaman mterek sorumluya arar: Bu konuda
Arap kabilelerinin geleneklerinin hatras bulunur. Kabileler gibi gelene-
i ve askerler gibi bir rgt (d i v an el -c e y ) olmayan kiiler iin
(295) gayet tabii ki bir mesleki dayan ma var olacakt r. Bu dayan ma hi-
bir zaman bir korporatif rgt gerektirmez.
O halde imdilik Islam Dnyas nda XII. yzyldan nceki devre
iin lonca te kilatlarnn varl hakknda olumsuz bir cevap verilir. H ris-
tiyan Dnyas nda mevcut olanlarla bir yaknla ma yapmaya ok al-
ld. Levi -Prevenal mslman Ispanya'daki meslek gruplar hakknda
yazd vakit, hataya d myordu: "Tarihi metinler bize Kurtuba'da ve
dier ehirlerde birok "tabakalar" halinde e itli meslek kurulularnn
ip ularn verirler ki bunlara zorunlu olarak loncalar denebilir. Endliis
loncasnam Dou Mslman Dnyas nda olduu kadar Bat Hristiyan
Dnyasnda da bu organizasyona zg genel niteliklerden mahrum ol-
duu grnyor".
Bu mesleki organizasyonlar belki Bizansl lar tarafndan canland-
rlan Do u-Roma mpartorlu undakilerin uzak bir hatrasdr. Hal-i
hazrda Sasani etkisinden sz edilemez. nk bu konudaki belgeler ek-
siktir.
Byk tccara gelince, bunlar ok s nrl ve zel bir snf tekil eder-
ler, Byk bir itibar grrler. (nk Hz.Muhamined kendisi de bir ta-
cir de il miydi?). Bu "itibar" a Abbasi devri yazarlar nn baz satrlarn-
da hor grme karr. Bu tacirler, byk bir blgenin rnlerini Araplar n
kontrol altna sokan fetihlerden yararlan rlar. Yine ayn ekilde Bat
ile (mslman ya da h ristiyan) Hindistan veya in aras nda arac duru-
mundan da yararlanrlar. Nihayet Ba dad'daki halife saray nn genile-
mesi ve lksn artmas da onlar iin faydal olmutur. Esasen uzak yer-
lerle ticaret yaparlar. En fazla ihtiya duyulan rnlerle, lks e yalar
getirirler. Buna kar lk, mslmanlarn sanat ve tekniklerinin byk h-
ret kazand mamul eyalar satarlar: Bunlar ince i lenmi metal eya ve
tekstil maddeleridir. Bununla beraber M sr da baz lks kumalarn ya-
plmas (t r a z) hatt ihrac edilmesi devlet tekelinde bulunuyordu.
(296) Alp satlan eyalarn ne miktar ve ne de dengesi zerinde bir ey
biliniyor. En azndan asr boyunca devam etmesi dengenin msbet

218
olduuna iaret eder. Ayrca, mslmanlar bol miktarda altn paraya ve
bunun istikrarl deerine gvenebilirler.
Bu byk ticaret, kervanlar ve gemiler araciyle devlet ve zel serma-
yeler tarafndan finanse edilerek yap lr (araba ile nakil yoktur). zel ser-
maye tccardan, toprak sahiplerinden, yksek memurlardan, ayd n ve
bilginlerden; devlet sermayesi bizzat hanedandan ve blgelerinde nem-
li lde gelirleri olan valilerden kaynak bulur. X. yzy ln sonuna ka-
dar, byk ticaret zerine speklasyon birok amatr kendine ek-
tiini gsteriyor. Kervan ve gemileri tehdit alt nda bulunduran tehlike-
lere ra men bu kazan getiren bir i tir.

Bat'da ticaret yntemleri ve bankalar n gelimesinden ok nce,


Islm Dnyasnda p o 1 i e, s u f t a c a ve e k kullanld. Byk tc-
carn byk kentlerde ve btn nemli ticaret merkezlerinde (Fas' n
gneyindeki Sicilmasa'ya kadar) i birlii yapt kimseler vard. O hal-
de bir yerden bir yere para gnderme en az bir miktara indirildi. dn
ve avans paralar faiz ile i lem gryordu. Bunun iinde yahudi ve h ris-
, tiyan bankerler vas tasiyle iyryordu. Ya da faiz ko ulan tehlikeleri
kandar ve o zaman haram bir nitelik ta mazd .

Btn slam Dnyasna ve hatta tesine teknik vas talarla destek-


lenen bir ticari ebeke yaylmtr ki bu kendi tacirlerine Eski Dnyann
ticari ilikilerine hkim olmay salad gibi bir takm gmrk kolay- (297)
lklar da salyordu: Bunlar islm topraklar nda % 10 gmrk vergisi
derken mslman olmayanlar, baz istisnalarla % 20 dyordu. Ms-
lman topraklarna girite alnan bu gmrk vergisine birok transit,
ehirlerden giri -k ve anbar cretleri gibi mahalli harc ve vergiler ila-
ve oluyordu. Islam Dnyasnn paralara ayr lmas gittike bu han ve
ve resimleri o altt.
Fiat dalgalanmas hakknda hemen hemen hibir ey bilinmiyor.
XI. yzyla kadar ciddi bir ekonomik krizin mevcut oldu u grnmyor.
Kthk zamannda speklasyon yapmay nlemek iin hkmetler bil-
hassa gda maddeleri zerinde (en ba ta buday) piyasaya mdahale et-
mek gayesiyle, ihtiyat stoklar yapmay alkanlk haline getirdiler.

asr boyunca mslmanlar h ristiyanlar zerine ezici bir ekono-


mik stnlk kurdular. Akdeniz ile Hind Okyanusu aras ndaki ticari
mbadelelere hkim idiler. Devrin en iyi filosuna, aktif limanlarma ve
en cesur tccar na sahip idiler. Binbir gece masallarmdaki denizci Sind
bad'n maceras yalnzca bir edebi olay de ildir.

219
Onlar yardmiyle dnya yo un bir faaliyet iine girdi ve Bat 'da
bilinmeyen yeni rnler tan nd : Onlar Romahlardan daha ok al t-
tlar. Hemen X. yzy lda itibaren, Araplar rnek al narak Bizans, Or-
ta Asya ve Slav alemi ile ilikilerini o altarak ekonomisine h z verir.
Italyan siteleri Akdeniz'e- gemilerini indirirler ve bilhassa Fatimilerin
nce Ifrikiya sonra M sr'a hakim olduklar andan itibaren deniz ticareti-
tine giriirler. Bu Venedik'in servete kavu masnn ekingen ilk adm-
landr.
Abbasi devri Araplarn taklit ederek sonra XII. yz Man itibaren
onlarn yerini alarak, Bat llar bu mslman ekonomik tesixine kar,
Islamn ortaada byklk ve niin yapan politik ve dini yay lma
ile at ba giden, bu ba ka bir tr yaylmaya kar tepkide bulundular.

220
BLM V
SANAT ve KLTREL GELMENN GORUNCMLERI: (298)

Islamn yaylmasnn iki nemli yn var: Biri fethedilen yerlerin


Araplatrlmas ve dolaysiyle msterek bir espri yarat lmas ; dieri ilk
defa dini ihtiyalar ngrlerek in a edilen binalar: Camiler.

A- ARAP DL VE KLTREL GELI ME


Hz.Muliammed'in Islam dinini Arabistan'da vazetti i zaman, Arap
dili Yarmadann snrlar dnda hemen hemen hi tannmyordu. Bu-
rada yerleik yayan birka Arap kabilesi veya Bizans ve Sasani s nr-
lar stnde gebe yayan kabileler ne entellektel ne de lengistik bir
parlakla sahiptir. Filistin ve Suriye'de yerle mi Araplar ise kendi ara-
larnda Arapa konuuyorlarsa da dier sakinlerle Yunanca, branice ve
belki Sryanic konu tuklar kesindir. Arabistan' n gneyindeki halk. (299)
larn da Arapa konutuklar muhtemeldir. Fakat hibir belge ve hibir
Arapa metin bize ula mamtr. Arapay ne zaman kabul ettikleri m-
him de ildir. Esas olan bu dili kabul etmeleri ve bu dili btn Yar mada-
nn sakinlerinin dili haline getirmeleridir. Arapa oktan beri kuzey ka-
bilelerinin dilidir. Bu dili zellikle Islam ncesi iirinde kullanrlar. Bun-
da, bedevilerin duygular, arzular ifadesini bulur. Islmdan nceki
Araplarn hayat iin tek kaynakt r. Fakat ilenmesi zordur. Mslmanlar
bu devri eah liy e ("putperestlik" ekseriya bu szck cahiliye olarak
evrildi) diye adlandrd. nk Kur'an henz vahyedilmemi ti. Ama
nemsemezlik etmemelidir. Bir dil toplulu u olduu iindir ki Kur'an
Arapa vahyedildi.

DUha sonra, Arap dilinin yay l, vahiy dili olmas ve btn dini
hareketlerde mslmanlarn bu dili kullanmasna baldr. htida eden-
lerin artmas ile Arapa yeni halklar tarafndan da kullanld : hani',
Trk, Berberi, Vizigot... Ayr ca, her ne kadar fethin ilk sralar mahalli
diller Arapaun yannda ynetim dili olarak kullamld ise de yava ya-
va islamlama ve Araplama Arapann stn duruma gelmesini ve

221
Ispanya'dan Horasan'a kadar kullan lan tek dil olmasn beraberinde
getirdi. Emeviler asxnun sonunda Arapa, urda burda avam dilleri de-
vam etmesine ve hatta mahall leheler bulunmas na ramen, islam Dn-
yasnn resmen ve fiilen esas dili haline geldi.
Mahade etmek laz mdr ki bu Arap dilinin kullaml bir nevi
"zorlama" ve "resmi" yolla olmu tur. Henz gerek Islam uygarl n
ta yan bir ara olarak grnmyor. Bunun iin Emevi a nn edebi,
hukuki ve dini rnlerine dikkat etmek kfidir. Bunlar ok manduttur.
Arapa btn Islam Dnyas nn kendini ifade etti i bir dil deildir.

(300) Aksine, Abbasi slalesi ile Araplk, kabmdan ta ar. Ynetime Iran-
hlarn girmesine ra men Arapa imparatorlu un btn memurlar nn
dili olmutur. Bu durum yalnz Orta-Do u'da de il, frikiya'da da ken-
dini gsterir. Buraya, Do u meneili Aglabiler gelerek iktidar alr;
burada ekserisi Arabistan ve Irak as ll hariciler kendi topluluk-
lar n' kurarlar. Ispanya'da da durum byle olmu tur: lk olarak gelen
Suriyeliler dalgas ndan sonra son Emeviler Araplar n iktidarlarn kuv
vetlendirmek zere gelmi lerdir. Btn abidelerdeki kitabeler ne iin
yaphrsa yaplsn Arapa yaz lmtr: Idari kararnameler, kurulu yaz-
lar ve dini metinler

Bir baka olay Arapann tesirini art rr: A b b a s i h a 1 i f e 1 i i-


n i n ilk elli yl ierisinde hukuk ekolleri kurulmutur. Bunlarn hepsi
Araptr. te ikisi Irak'ta kurulmu tur. ok sratli olarak yay lm
- i 1 er hari, ki bu as r iin mhim deildirler- btn mslmanlar
tarafndan tannmtr. Bu fkh tefsiri yapan okullar ok geni bir alana
yaylmtr. Bunlar Ispanya'dan Horasan'a kadar yay hr. Yine bunlar
Kur'an'n cihan umullne katkda bulunur ve Arapann gelimesini
hzlandrr.

Ayn ekilde Badad daha sonra Kurtuba ve Kahire saraylarm n


tesirini de nazar- itibara almak gerekir. Btn nemli ki iler Arap ya
da araplam kiilerdir. Edipler, airler, tarihiler, filozoflar hep Arap-
a yazarlar. VIII. yzyln sonlana doru Arapa gerekten Islam Dn-
(301) yasann uygarlk dili haline gelir. Halife Hakem II. ve Abdurrahman III.
tarafndan arlan bir takm kltrl doulu kimselerin Kurtuba'ya
yerlemesiyle Arapann baars kuvvetlendi. Bunlar mesela: Ebu Ali
Badad'h air el-Muhannad ve bilhassa tarihi Ahmed bn
Muhammed el-Razi'dir. Daha sonra, spanya hibir zaman Arap dilini
inkar etmeden bir ahsiyet kazand .

222
Dou Mslman Dnyas nda btn edebiyat, fen, felsefe sahas nda
dnlen ve yaplanlar Arapa ifadesini buluyordu. Birok Iranl
filozof, tarihi, bilgin olmas na ra men bu zaman bir Iran literatr
yoktur. Hepsi Arapa yazyorlard . Yeniden Iran kltrnn canlanmas
Iran'n dousunda muhtar dinastilerin zellikle X.yzy ln banda
Samnilerin kurulmasiyle ortaya kar. Bu canlanma, Abbasi halifeli-
inin kmesi ve Iran'da Trklerin bulunmas na ra men hz kazand .
Bu a da bir Trk literatr de yoktur. Zira Islam Dnyas na gelen
Trkler entellektel de ildirler. Bu konuda XII. yzy ldan ve bilhassa
XIII. yzyddan sonrad r ki Do u'da Trke bir edebiyat ortaya k-
mtr.
Arap dilinin yaylmas, Orta-Do u halklar tarafndan asimile edilen,
Yunan ve Helenistik uygarl gibi daha, nce mevcut uygarl klarn des-
teinden yararlanda. Hristiyan, Yahudi, Ortodoks, Sryani ve Koptlar
Yunanhlarm yerini ald. Abbasiler devrinde bu H ristiyan ve Yahudiler,
Yunanca eserleri Arapaya tercme ettiler. Bu al malar Arap dilinde
btn msbet ilimlerin (matematik, kimya, tp, astronomi) esas unsur-
,

larn' elde etmeye imkn verdi. Ba dad ve Kurtuba'da ktphar eler


kuruldu... inliler ile temas sonucu Orta Asya'da VIII. yzyildan iti-
baren bilinen ka dn kullamh bilginler ve Arap edipleri tarafndan ya-
zdan kitaplarm yaylmasn kolaylatrd.
Yava yava Arap kltr etrafa yay ld. Ispanya ve Italya arac - (302)
Ilgiyle Hristiyan Bat filozoflar Araplarn eserlerine ilgi duydular. Bu
eserler sayesinde eski Yunan kltr Ortaa Bat Dnyasnda yeniden
bulundu. Bu temaslar ve tesirler henz s nrl kalmtr. Arap kltrnn
yaylmas Islam Dnyas sahasna inhisar etmi tir.

B- SANAT ve SANAT ESERLERININ YAYILMASI


Jean Sauvaget Islam sanat nn deil Islam lkelerinin sanat nn
(sanatlarnn) var oldu unu ilan ediyordu. Bu fikir, konunun ana nok-
tas na dokunuyor.
Bu "Islam" sanat mn kayna nda pratik bir gr vardr: Cuma
namazlarm bir arada klmak iin bir bina temin etmek. Bu yap nce
mescit sonra cami ad n ald . lk m e s c i t, Hz.Muhammed'in
Medine'deki evinin sadece avlusuydu. Hizmet iin kfi geliyordu. lk
halifeler devrinden itibaren, mminlerin say larnn artmas ve belli
yerlerde toplanabilmeleri iin byk geni likte yaplar yapmak gerekti.
Daha nce Islam Dnyas nda sosyal ve ekonomik alanda c a m i ile kent

223
arasnda var olan ili kiyi grdk. Dini planda, kuvvetli bir cemaat mef-
humu ile cuma gn ibadet ihtiyac, kentlerde ulu camiler in a etmeyi
gerektirdi. Mescit ismi geni lii daha kk olan binalara verildi.
(303) Islam Dnyasnn ilk camileri Medine, am ve Kuds camileridir.
Medine'deki Byk, Camiin orijinal eklini bulmak, yzyllar boyunca
yaplan tadilatlar dolay siyle zor olmutur. Eski Arapa metinler zeri-
ne dayanarak, epeyce zaman nce yazd kitapta, Jean Sauvaget ilk
elemanlar bulmaya alt . Fakat baz sonular mnaka a edilebilir.
O, Araplar, am, Kuds gibi ehirlerde, kilise ve saraylar gibi belli ba l
binalarn bazilik Roma plan ile yapldn grerek Medine Camiinin de
bu plana gre yap ldn her eye ra men iddia etti (bu da spat edil-
memi tir).
En bata Suriye'deki binalar Araplara etkide bulundu. Fetihler
Araplara, am'daki Saint-Jean-Baptiste kilisesinin ve Kuds'teki di-
er kiliselerin genilik ve bykln retti. am'da birka Hristiyan
kilisesini alarak camiye tebdil ettiler ki bu onlar iin bir mesele de ildi.
Daha sonra, Velid I. Saint-Jean-Baptiste kilisesini msadere etti. Bu
kilise tamamen ekil deitirdi: Orijinal ekliyle bugn am'daki Emevi-
ler camni gryoruz (VIII. yzyln balar). nk bu zamandan beri
yaplan deiiklikler ok azdr.
Kuds'te mslmanlar, am'daki modelleri zerinden e itli unsur-
lar bir araya getirerek camiler in a ettiler. Mesela Kubbat el-Sahra,
zel bir tipte yap lm kutsal bir binadr ve devaml tadil edilmi tir.
Msr'da Roma-Bizans tesiri muhtemelen Fustat'da in a edilen ilk bina-
larda hissedildi. Fakat ilk Fustat'tan ancak yer alt nda kalm hara-
belerden baka bir ey yoktur. Arkeologlar bunlar gn na karp
aratrmaya alyorlar.
te yandan Irak'ta mslmanlar s frdan ie baladlar. Iklim yar-
(304) dm ettiimden esasen ok seyrek olan kuvvetli maddelerden binalar in-
a etmeyi faydal grmediler. Temel olarak pimi tula kullandlar. Kl-
fe ve Basra camileri az-ok kapal geni sahalara kuruluydu. Bu ilk ya
ptlardan iz kalmamtr. Daha sonra, Iran'da Sasani sanat nn ilk ina
edilen binalar zerine etkide bulundu u muhtemeldir.
Suriye ve Filistin'de birka eser hari (ekseriya harap durumda)
Emevi sanatnn byk problemlerinden biri, zaman n tahribi altnda
kalmas yannda daha sonraki slalelerin bu sanat eserlerini keyfi olarak
ykmas veya eski binalarda de iiklikler yapmas olmutur. O halde
Emeviler devrinden kalan eyleri bulmak iin arkeologlara mracaat

224
etmek gerekir: zellikle Suriye'de bu i iin ura anlar arasnda, Jean
Sauvaget gibi arkeolog olmayanlar da vard . Arkeolojiyi yalnz bana bir
ilim deil tarihin yardmcs olarak metodlu ve dikkatli kulland lar (Bu-
nu maalesef birok arkeolog unutuyor). Bunun yan nda ok sonra da
olsa rivayetle gelen kaynaklar ihmal etmemek gerekir.
slam arkeolojisi henz ba lang safhasndadr: Buna, Yanan ve
Roma arkeolojisi kadar ok erken olarak arzu ve heves duyulmad .
Ayrca mslmanlar, gayri mslimlerin kendi dini binalarma ilgi duy-
malarn iyi bir gzle grmediler. Sonra baz mslman lkelerde cami-
lere giri mslman olmayanlara yasak idi. Bu ekildeki d nce yaygn
deildir. Arzu edilir ki mslmanlar kendileri, kendi eserlerinin ve ham- .
nlar. belrintdk eilrnas
Genel olarak, slam arkeolojisi arln, terkedilen siteler (mesela,
Rakkda, frikiya'da Sabra Mansuriy-e, Irak'da Samarr, Ispanya'da
Medinet el-Zehra) tecrit olmu binalar (Matta, Kasr el-Hayr Saray )
ve az ok iyi korunan camiler zerine toplad . Elde edilen sonular her (305)
ne kadar zay f ise de saygya deer ve urda burda kalan as l unsurlar
ve birbirlerine etkilerini tayin etmeye imkan verdi. Buna ra men, ok
yaplacak ey vardr. Mesela ran'da as l anlamda arkeoloji alan nda he-
men hemen hi bir ey ele alnmad : Ekserisi, XIII. yzy ldan sonra ya-
plan, sa lam kalm abideleri tetkik etmekle iktifa edildi.

te yandan Kuzey Afrika'da slam sanatnn bu blgede nderli-


_ ini yapan Georges Marais'nin kaz ve tetkiklerinden ba ka Ziriler dev-
rinin daha iyi anlalmasna yardm eden L.Golvin'in yak nda neretti-
i A ir ve Kara Benu Hammad'daki eserleri tetkikini zikredebiliriz.
Ayrca A.Lezin'in tetkikleri yanl deilse ok geleneksel olan Kayra-
van'da Ulu Cami ve Mandiya'da Fatimi Camii zerindeki verileri yeni-
ledi.
Arkeolojiden epigrafiyi ayrmak imkanszdr. Bu bilim daln ba-
latan Max Van Berchem olmu fakat ok az muakkibi kmtr (J.Sau-
vaget, G.Wiet). Do rudan do ruya abidelerin tarih ta mas dolaysiy-
le tad nemden baka, epigrafi eitli tip yazlarn tetkiki ve bunlarn
evrimi; dini formiillerin sultan lakaplarmm, vezir ve di er nemli kim-
selerin ~anlam n istihalesini aydnlatr. Bu belgelerin bir ksm (306)
idari emirlerdir ki halk n getii yerlere aslmtr. Arkeoloji gibi bu ilim
de tarihi verilerden tecrid olamaz ve blmlemneler ister. Sanat ala-
nnda islamn bir blgesinden di er bir blgesine nisbeten kar latr-
malar yapmaya imkan verir. nk kullan lma alan genitir. Bu ne-

225
denle, bir lkenin veya bir a n belirgin hatlarm aratrmada nemli
bir eleman te kil eder.

imdi sra slm lkelerinin sanat sorununa geliyor: -C a m i ol-


malarnn yannda- Ku taba ve Kayravan camileri, Kahire'deki bn
Tln, am'daki Emevi ve Samarr camileri aras nda ortak noktalar
var midir? nce belli bir eser iin belli tip bir stilin var oldu unu gr-
mek lzmdr. Namaz iin mslmanlar n Mekke ynne dnmeleri ne-
deniyle her camide bir mihrap bulunur. Hakim olan fikre gre, k ble
duvar karsnda mminlerin en fazla olmas gerekir. Bu yzden kble
duvar uzundur. Byk camilerin genel grn bu noktada kilise-
lerin aksinedir. Geilik boydan daha fazlad r. Ba ka bir nokta; kubbe
kullanlmad mddete, bu geni salonun at sn kurmak iin kolonla-
ra ba vuruldu. Nihayet, bu devirde kolonlar zerinde bir geni kaps
bulunan byk camilerin bir avlusu vard r.
Ancak ikisi aras ndaki de iiklikler mimarinin ve dekorasyonun de-
taylarnda grlr. Kemer ekilleri, ilenmi ya da ilenmemi kemer ba -
lklar , tek ya da ok renkli ta larn kullanlmas, portaylar zerine i-
ek ya da izgi dekoru (arabesk) yap lmas , ekillerin ince uzun ya da bo-
dur olmalar gibi. Bundan her blgenin kendine zg farklar ortaya -
(307) kar: Kurtuba Ulu Camii, bn Tlfn Camiinden ok farkldr. Bu konuda
camilerden ba ka binalarda grlen mahalli tesirler zerinde daha ge-
ni olarak durulabilir: Saraylar, kral rezidanslar , hamamlar, hastaneler,
medreseler gibi... Bu konu zerinde slm sanat tarihileri bizden nce
durdular. Fakat slm lkelerinin gerek bir sanat tarihini yazman n
hl gerekli oldu unu sylemek lz mdr.
Bu sanat bir lkeden di erine gre de iiklik gsterir. Fakat bu
slm ve Arap fu.tuhat nn bir mevyesi ve yank sdr. Kurtuba'da oldu u
gibi Ba dad'da da dini ve di er ihtiyalar iin yap lan binalarn girii-
mini yapan araplard . Bir " slm sanat " do up yaad .

226
SONU

XI. yzyln ortalarna do ru Islam Dnyas Trklerin veya Ber- (309)


berilerin kontrol alt na gemeye ba lad vakit, tarihinde yeni bir say-
fa alr; zira bundan byle te ebbsler Arap olmayan halklara geer.
Bu halklar, Araplardan daha az samimi ve heyecanl mslman de-
ildirler.
Bu as r boyunca yap lan mslman fetihlerini topluca mta-
laa edersek, Hz.Muhammed'in lmnden sonra lanse edilen fetih hare-
ketleri VIII. yzy ln ortasna kadar srd ve gayesi al nan topraklar-
daki sakinleri mslman etmek de il gayr- mslimleri mslman Iiki-
miyeti altna sokmakt . Bat Hristiyan devletlerinde oldu u gibi, fetih-
lerin gayesi, din de itirmek de ildi. Bu noktada Arap ile Islam n ayn
tutulmas nn sonucunu grmek gerekir. Bu da Araplar Hz.Muhammed
tarafndan tebli edilen vahyin tek sahipleri klyordu. Bu tek gerek,
dinin stnl, mslman olmayanlar n itaat etmesiyle kendisini gs-
termelidir. Yay lma, toprak kazanma ve politik bir yay lma idi. Bu
"dini" deildi. Bu anlamda ki fatihler indinde misyoner gayeler ta m-
yordu. Ba langta ve Arabistan d nda Islam dininin, Hristiyanlkta
olduu gibi, din adam, misyoneri ve propagandac s yoktu. Hristi-
yanlk da balangta silahl kuvvet de il sz, nasihat ve iyi rneklikle
kendini ortaya at yordu.
ok erkenden Araplar sava lara giritiler. nk Allah' n onlara
zafer verece i ve bunun baka trl olamyaca kanaatinde idiler. Ms- (310)
lmanlar, zaferlerine ve bilhassa yenilenlerin elde edilen ganimetlerden
de pay almasn itenlikle kabul etmediler. Bu yzden Arap ve mslman
olmayanlar' toplumda en uzun mddet a a seviyede tutmaya alt-
lar.
Herhalde hor grmeden ziyade, kendilerinin Allah taraf ndan seil-
mi , muzaffer olmalar nn gururu vard . Bu, kendilerinde Arap ve msl-
man s fat tamyan aa tabakadakilere kar bir byk msamaha
le birle mitir.

227
Maamafih gittike artan slama kat lmalarm, fatihlerin iradeleri ile
de il fakat bu yerlerdeki halk n muzaffer olan topluma kendilerinin de
girmeyi ara trmalarndan dolaydr. M ev al i'nin tan bir mslman
olarak kendisini tantmas iin ne kadar glk ekti ini grdk. Kayt-
sz olarak bu topluma kabul edilmeye ba ladklar zaman yani Abbasi-
ler devrinden itibaren bir dini yay lmann olduu sylenebilir. Artk
Ispanya'dan Maverrannehir'e kadar mslmanlar oturduklar yerde
ounlukta oldular. Bu i h t i d a dalgas artk durmad . Hi olmazsa
Dou'da yeni gelen Trkler slama girdiler ve ona yeni bir sava canl-
l verdiler. Marib'de El-murab tlarm yaptklar gibi.

Bu dini yaylma= vaki olduu adan itibaren Arap dili, yeni ve


orijinal bir uygarln ve dinin arac oldu. Bu uygarlk ilk Abbasiler
zamannda ortaya kar. nk bu, i h t i d a edenlerin slam toplumuna
katlmalarma ba ldr. Bu kat lma da tam olmu tur. O halde bir Arap,
Iran veya Vizigot uygarl ndan de il slam Uygarlndan sz edilebi-
lir. Jean Sauvaget'yi tasdik ederek bir slam lkeleri uygarl vardr
denebilir.

Askeri zaferden daha ok uygarl iyle slam Dnyas insanln


ilerlemesine katkda bulundu. Filozoflar , bilginleri, doktorlar, tccar
Bizans ve Antik-Dnya ile Orta-a Hristiyan Dnyas arasnda ili-
kiyi kurdular. Bu sonuncular toprak geni lemesinden daha uzun sren,
asr boyunca mslmanlar n yararland entellektel yaylmadan
yararlanmaya imkan buldular.
(311) Hristiyan Bat Dnyas barbar gleri iinde kendi kendini ararken,
slam Dnyas canl, hareketli i yap s ve hareketleriyle e itlilik arze-
den toplumu birok unsurlar bir araya toplayarak kendine gre ekil-
lendiriyordu. ster Endls'ten ister rak'tan olsun ister Berberi ister
Iranl , Arap veya Trk olsun hepsi Orta-a Islam Toplumunu olu-
turdu.

228
DZN

Akabe, 73
Akdeniz, 98, 129, 206
A Akhila, 112
El-Aksa Camii, 118
Abbas, 79, 81, 119
Aleviler, 157
Abbasi halifeleri, 60, 176
Ali b. Ebi Talib, 68, 70, 80, 94, 98, 99, 100,
Abbasi halifelii, 151, 190, 222
104, 140, 180, 181.
Abbasiler, 121
Abd el-Celil P. 175 Ali el-Riza, 123
Abd el-Ka'ba, 71 Ali (Damdan, 148
Abdullah, 68 Ali ibn el-Furat, 147
Abdullah b. Mesud, 97 Ali Ibn Muhammed el-Alevi, 137
Abdullah b. Amir, 94 Almeria, 162
Abdullah Ibn Rustem, 122 Alphonse VI, 158
Abdullah Ibn Sad, 110 Alpler, 152
Abdullah Ibn Sarh, 94, 98 Altn a, 136
Abdullah Ilin Zbeyr, 105, 106 Amalfi, 147
Abdulmuttalip, 67, 68 Amanus, 108
Abdurrahman, 150, 152 Amil, 93, 95, 113
Abdurrahman Ibn Muaviye, 119 mine (Vehb kz), 68
Abdurrahman III., 149, 151, 197, 22 Amr Ibn el-As, 79, 88, 91, 100
Abdlmelik, 105, 113, 114 162, 181, 183, 186, Anadolu, 91,
201, 210 Antakya, 157
Abdlmelik II., 109 Arafat, 80
Abdarn, 67 Aramca, 118
Abdems, 71 Armi, 91
Adab, 135 Araplar, 60, 63, 91, 93, 127, 128, 192, 196
Adil (o. : udill), 127 Arapa, 62, 150, 168
Adnan, 63 Arap dili, 192, 221, 222
Adnantler, 63 Arap imparatorlu u, 102, 118, 157
Adud ed-Devle, 148 Araphk, 95
Alebller, 145, 213 Arif, 217
Ahliis, 204 Aristo, 175
Ahmed Ibn Bliveyh, 148 Aryilni, 120
Ahmed Ibn Hanbel, 176, 177 Asad, 87
Ahmed Ibn Tulun, 139 Asya. 220
Ahtal, 117 Air, 225

229
Autopraktoi (Toprak vergisi), 200 Benu Nadir, 65, 77
Avar ordusu, 88 Benu Suleym, 161
Avras, 111, 161 Benu Temini., 87
Aye, 97 Benu Umeyye, 97
Ayyfriln, 204 Berberice, 118
Azad, 117 Berberi, ler, 111, 145, 157, 162, 163, 190, 221.
Azarika, 107 227, 228
Berchem (M. V.), 225
Berid (Posta), 126
B Bermeld ailesi, 122, 123
Beyazd I., 109
Bbek, 124 Beyt el-Hikme, 93, 132, 187
llabilon (Bugnk Kahire yaknndaki) 91 Beyt el-mal, 187
Badajos, 162 Biat (Bey'a) 104, 184
Badad, 121, 124, 128, 130, 203, 204, 218, Biruni, 133, 158
223, 226 Bizans, hlar, 62, 78, 88, 90, 92, 93, 95, 108,
Badadi, 180 111, 136, 153, 176, 208
Baldra, 68 Bizans ynetimi, 103, 114
Bahreyn, 61, 87 Bicye, 214
Baltk, 129 Bilal el-Habe i, 71
Barselona, 150 Blachere, (R.), 70
Basasiri, 159 Buhari, 136, 173
Basra, 94, 99, 117, 203 Bulgar, 129
Basra krfezi, 87, 128 Burjuvalar, 59
Bat Dnyas, 57 Buveyhi, 142
Batmiye, 141 Buyi, ler, 159, 183
Battal Gazi (Seyyid), 148 Buyi vezirler, 148
El-Battani, 133
Bay'a, 183
Becker, 199, 200
Bedevi, 192, 195,
Bedevi kabileleri, 79, 80 Caetani, 199
Bedeviler, 93 Ca'fer el-Mansur, 121
Bedevilik, 64, Cafer el-Sadk, 142
Bedir, 76 Cahen (C.) 67, 167, 187, 217
Bedr el-Cemali, 160 Cahiliye, 221
El-Bekri, 214 Chiz, 135, 199, 202, 216
Bekr kabilesi, 89 Camiler, 221, 223, 224
Beledi, 150 Canard (M.), 109
Belediye, 204 Car, 67
Belucistan, 110, 208 Cavzar, 146, 184
Benu Hanife, 87 Cebriye, 174
Benu Haim, 67, 72, 73 Cella, 89
Benu Hilal, 161, 162 Cemel Olay, NO
Benu Huzaa, 79 Cerbe, 80
Benu Kaynuka, 77 Cerib 200
Benu Kureyza, 65 Cevher, 146
Benu Lahm (Lahmiler), 65 Cezayir, 142

230
Cihad, 83 Ebu Leheb, 73
Cizye, 84, 95, 115, 197, 200, 201 Ebu'l Farac el-Isfahani, 135
Constans, 109 Ebu Musa el-E 'ari, 100
Constantin IV., 109 Ebu Muslim, 119, 122
Cund, 114 Ebu Nuvas, 131
Curacima, 108 Ebu Said el-Rustemi, 195
Ebu Silfyan, 77, 78, 79
Ebu Talib, 72
Ebu Ubeyde, 81
Ebu Ubeyd, 90
ek, 130, 219
Ebu Yezid, 145, 184, 196
eviriler, 124
Ecnadeyn, 90
in, 128, 130, 208
Eftasiler, 162
Ehl-i Kitap, 76, 92, 194
Ehl-i Snnet, 159, 171, 172, 175, 176
Elcezira, 162
Emevi Halifelii, 192
Di (ok. du'50, 142
Emevi imparatorlu u, 117
Drul-slm, 184
Emeviler, 59, 99
D3sina, 90
Emevi Sl5lesi, 58, 94
Dennett (C.), 199
El-Emin, 69
Digenis Akritas, 148
Emin, 217
Dihkan, 95
Emir, 95
Dinar, 113, 129
Dirhem, 113 Emir el-Mu'minin, 106, 180, 182
Emsar, 94, 114
Divan, 93, 96, 126, 186
Endls, 129, 149, 152, 216, 228
Divan d-Cey, d, 112, 218
Endls Emevileri, 134, 153, 158
Divan el-D'r, 187
Ensar, 75, 81
Diyet (Tazminat), 64
Ermeniler, 90
Dumat el-Cendel, 78
Ermenistan, 98, 201
Drzi, 159
Esved (kii ad), 87
Dvin, 91
el-E'ari, 176
Evs, 65, 73
177
E Ezruh, 80, 100
Ebrehe, 62, 68
Ebu Abdullah, 144, 154
Ebu Abdullah (Alabi), 145 F
Ebu Ali el-Kali, 222
Ebu Bekir, 70, 72, 74, 81, 83, 86, 87, 96, 179, Fadl Bul Yahya, 191
181, 184 Farabi, 133
Ebu Davud, 173 Fars, 176
Ebu Eyyub Ensari, 109 Farsa, 168
Ebu Hanife, 122, 136, 177, Fas, 123, 190, 203
Ebu Haim, 119 Fatmi halifelii, 125
Ebu'l Abbas, 119 Fatmiler, 138, 142, 146, 158, 180, 183, 187,
Ebu'l Abbas el-Saffh, 121 208, 212, 213
Ebu'l 'Ala el-Maarri, 147 Fatma, 104, 138

231
Fattal (A.), 198 Haccac, 114, 116, 117, 186
Fedek, 61, 78, 92 Haccac ibn Yusuf, 107
Felsefe, 59, 124 Hacer, 66
Fey', 92 Hacer l-Esved, 66, 79, 144
Frat nehri, 89 Hacib, 151, 153, 186, 212
Filistin, 90, 116. Hadi, 123
Firdevsi, 158 Hadramavt, 62, 107, 119
Fityan, 204, 217 el-Hakem, 153, 199
Fizan lleri, 91 el-Hakem I., 150
Fukaha, 136 el-Hakem II., 152, 190, 222
Fustt, 94, 99, 113, 139, 203, 224 el-Hakim, 159, 160
Futuvva, 217 Halep, 203
Halid b. Veld. 79, 88, 89, 90
Hlid el-Bermeki, 126
G Halid el-Kasri. 118
Halil', 67
Gabes, 129, 161, 215
Halife, 95, 125, 126, 139, 153, 185
Gafsa. 129
Halife (emir ehmii'minia), 152
La Garde Freinet, 152
Halifelik, 103, 125, 182, 183
Gardet (L.) 181. 182
Hallac, 147, 136
Gassauiler, 65. 90
Hamadaui, 135
Gatafan, 87
Hamam, 212
Gautier (E. F.), 111
Hamdaniler, 135. 146, 157.
ayr-i miislimler, 117
Hamdan Karmat, 113
Geyik' el-Dmaki, 174
Hanidullah (k.), 66, 78
Ghazi (M.F.), 204
Hanmadiler, 162
Grnata, 162
Han, 212
Girit; 109
Hanbell, 217
Goitein (S.D.), 209, 216
Hanbelilik, 132, 178
Goldziher, 174
Hanefilik, 132
Golvin (L.), 225
Harac, 92, 115, 200 201, 202
Gebe, 191
Harezn. 89
Gregoire, 111
el-Harezmi, 133
Greguar ate i, 109
Hariciler, 100, 113, 196, 105, 122, 171, 174, 177,
Grek imparatoru, 108
178, 179, 180, 186, 222
Grekler, 91
Haricilik, 104, 145, 149, 153, 176
Grohmann, 199
Harici-Zeydi, 137
Grunebaum (G. E. ton), 183, 194
Hariri, 135
Gulat, 142
Harun el-Re id, 123, 127 145
Guta, 131
el-Hasa, 143
Gney Arabistan, 80
Hasan, 101, 138
Hasan (litundani ii emir), 148

H Hastane, 212
Haim, 67
Habeistan, 91 Haimiler, 98, 108, 119,
Habe istilas, 62 Hatice, 68, 69, 70, 72
Habealiler, 78 Havazin, 80
Hace. 78 Hayber, 61, 78, 92

232
Hazarlar, 129 bn Ebil-Avc, 122
Hazine, 126, 210 'bn el-Mukaffa, 122
Hazrec, 65, 73, 77 bn Hafsn, 151
Hristiyanlar, 62, 77, 112, 150 bn Haldun. 111, 162
Hristiyan, 194, 209 bn Hanbel, 136
Hristiyan Dnyas, 133 bn Hani, 147
Hzanat el-Ml, 187 bn Havkal, 147, 211
Hicaz, 202 bn Hazm, 197
HilIller, 161, 196, 205, 214 bn Hiam, 67, 134
Himyerliler, 62 bn shak, 67, 71
Hind, 208 bn Kudama, 210
Hindistan, 110, 128, 206 bn Kisay, 134
Hind Okyanusu, 128, 215 bn Kuteybe, 134
Hind tesiri, 65 bn Mce. 173
Hind, 173 bn Rstem, 145
Hisbe, 185, 217 bn Sad, 111
Hiam, 115, 174 bn Sarcfn, 112, 116, 182
Hiam b. Abdlruelik, 105, 118 bn Sina, 133
Hiam I., 150 bn Tln, 226
Hiam II., 152 !bn Utal, 112
Hiy31, 209 bn Zeyd, 137
Heliopolis, 91 brahim, 76
Heraklius, 80, 88, 90, 91, 112 brahim (Hz.), 79, 82
Hodna, 161 brahim el-Mavsli, 135
Horasan, 123, 124 brahim bn Alab, 145
Horasanhlar, 127 branice, 221
Hubus, 212, 213 'ana, 177
Hudeybiye Bar , 79 ictihad, 177
Hdiler, 162 Idris bn Abdullah, 145
Hull, 141 drisiler, 123
Humareveyh, 139 frikiya, 98, 111, 122, 146, 156, 161, 190, 213
Hums, 80, 90, 112
Igar, 210
Huzaa, 66
Huzistan, 107 litler Silllesi, 139
Hseyin, 105, 138, 141 htida, 139, 205
Hsrev, 62 %yan us-Safil, 144
Hsrev I., 200 krime, 87
Hsrev II., 88 'ida, 132, 147, 190, 210, 211
mam, 141, 160'
mam (dini bakan), 121
Incil, 79
Irak, 92, 95, 98, 117, 121, 127, 128 ndus, 110
rakllar, 206 potek, 129
han, 89, 113, 117, 173
Iranhlar, 120, 128,. 206
ranhl k, 139
Iranl vezirler, 121
%adiler, 107, 118, 122 tren (kralie), 123
bn Ebi Amir, 162, 190, 197 Isa (Hz.), 69, 79

233
slam Cemaati, 88 Karmat, 161, 214, 217
slam Dnyas, 57, 59, 60, 85, 154 Karmatiler, 138, 141, 142, 143, 144
slam fetihleri, 57 Kartaca, 111
slam Hukuku, 171, 172 Kasr el-Hayr, 118
slam Imparatorlu u, 120 Kasr el-Hayr Saray , 225.
slam uygarl, IX Kastal, 118
Ismail (Hz.), 63, 82 Kastilla, 158
Ismail bn Blbl (vezir), 147 Kataban, 62
ismaililer, 142, 154 Katra, 114
141, 160, 217 Kaynuka, 73
sna. e are (on imam), 142 Kayravan, 111, 113, 196, 203, 225, 226
spanya, 108, 190, 207, 214 Kaysriya, 204, 216
spanya Emevileleri, 60 Kayser, 92, 109
stilal, 211 Kayseri, 90
stanbul, 91, 108, 109 Kaysi,-ler, 63, 106
stilsan, 177 Ktzimiye, 122
hizal, 105 Kelm, 59, 124
yaz bn Ganem, 91 Kelbiler, 158
Izmit, 109 Kelbler, 160
Kek-Latin, 150
Kentliler, 59
Kephalition, kephaleion (Ba vergisi), 200
Kerbela, 105, 125
Jean Tzimiskes, 148 Kervan, 219
Jugum, 200 Kervan yollar, 66
Jstinyen IL, 109 Khorigia, 201
Kbrs, 98, 127
Kzl Deniz, 61
K Kilikya, 108
Kindi, 133, el-Kindi, 135
Kbe, 66, 76 Kopt, 91
Kabail, 195 Kleler, 64, 71, 128, 194
Kabil, 144 Klelik, 84, 137
Kabile hayat, 64 Ktesifon, 80, 88 (Bk. Medin), 89
Kaderiye, 174, 177 Kubbet el-Sahra, 118, 224
Kad,-lk, 113, 160, 126, 188, 189 Kuds, 80, 88, 90, 101, 117
Kad'l Kudat (Ba kad), 188 Kffe, 94, 99, 113, 117, 203
Kadisiye sava, 89 Kfe ekol, 177
Kafur, 196 Kur'an, 82, 92, 97, 98, 99, 136, 142
Kahina, 111 Kurey, 75, 107, 196
Kahire, 146, 203, 204, 216, 226 Kurey,-liler, 66, 70, 71, 77, 79, 97
Kabtan, 63 Kureyza, 73, 78
Kahtaniler, 63 Kurtuba, 112, 149, 150, 152, 156, 162, 199,
el-Kain, 184 204, 213, 218, 223, 226
Kal'a, 162 Kusay, 66
Kal'a Benu Hammad, 225 Kusayr Amr, 118
Kanclarya, 126 Kuseyla, 111
Karh, 122 Kutama, 144, 154

234
Kuttab, 118, 203 Muvallad (un), 149
Kuzey Afrika, 107, 108, 110, 122, 141, 154 Maverannehir, 116
Kk Asya, 88, 108 Maverdi, 184, 185, 187, 188, 189,
Medine, 103, 113
Medine't el-Fas, 145
L Medinet'el-nebi, 74
Medinet'el-Selam (Badad), 122
Laik, 172
Medinefel-Mudavvar (Badad), 122
Lammens (H.), 102
Medinefel-Mansur (Ba dad), 122
Laoust (H.), 153, 172, 175, 177
Medinet el-Zehra, 152, 153, 203, 225
Lt, 63
Mehdi, 122, 141, 156, 159, 184
Ltinee, 118
Mehdiye, 203, 225
Leon isaurien, 110
Mehmet II (Fatih), 109
Levant, 129
Mekke, 66, 73, 78, 103
Lewis (B.), 143, 191, 208, 217
Meliki, 89
Lezin (A.), 225
Melik (Emir), 150
Libya, 122
Memun, 123, 124, 126, 175
Likya kylar, 98
Merdeiler, 108, 109
Lombardiya, 152
Merida, 199
Lombard (M.), 203, 207
Mervan, 105
Lonca, 216, 217
Mervan bn el-Hakem, 106
Mervan II., 118, 119
Meryem, 69, 79
Mescid-i Haram, 76
Ma'addi, 63 Mesleme, 110
Mes'udi, 135
Madain, 61
Mesut Arabistan, 62
Marib, 162, 214
Mevli, ler, 96, 108, 114, 115, 116, 117, 120
Mahmud (Gazneli), 148, 158 127, 156, 178, 193, 228
Mahmud tim Sebktein, 158 Mevl, 64
Main, 62
Mezhep, 153
Makna, 80 Mezopotamya, 89, 91
Makrzi, 159
Msr, 88, 91, 94, 121, 173, 213
Mala, 67
Matta, 118, 225
Malaga, 162 Mila, 161
Malatya, 108 Mirdasiler, 160
Mlik bn Enes, 136, 177
Moollar, 121, 158
Mlikilik, 145 Monofizit, 89
Mliki, 150, 153 Moritanya Berberileri, 60
Mliye, 126 Mazalim heyeti, 188, 189
Manat, 63
Mozarablar, 197,
Mansur, 122, 126 Muaviye, 58, 88, 94, 100, 102, 103, 104, 117
el-Mansur (Ispanya'da Almanzor), 152, 184 174, 181, 182, 183
Marais (W.), 111, 202 Maysun, 116
Marais (G.), 225 Muaviye Ibn Ebi Sfyan, 99
Marib Seddi, 62 Muaviye II., 105
Marreke , 203 Muhacirler, 75, 84,
Marlniler, 109, 131 Muhammed (Hz.), 58, 61, 67, 83, 84, 85, 87, 95,
Massignon (L.), 131, 171, 216 96

235
Muhammed el-Darazi, 159 El-Naga'i, 173
Muhammed el-Habib, 144 Nazl., 73
Muhammed bn Ebi Amir, 152, 153 Necid, 63
Muhammed bn el-Kasim, 110 Necran, 61, 80
Muhammed bn Hanefiye, 119 Nefud, 61
Muhammed bn Raik 147 Nehavent, 89
Muhambed bn Tua, 139 Nehrevan, 100
El-Muhannad, 222 Nicephore Phocas, 148
Muhtar, 106 Nizari, 63
Muhtedi, ler, 114, 147 Normandlar, 162
Muhtesib, 189, 217
Muiz 'Cl-Devle, 146, 148, 156, 161, 184
El-Mukanna, 123
Mukata'a, 210, 211
Ouz Trkleri, 158
Multan, 110
Okul, 212
Mulk el-Tevif, 162
On-imam, 180
El-Muntazar, 142
Ordu komutanlar, 114
Murabtlar, 158, 228
Orta Asya, 108
Musa (Hz.), 73, 82
Ortadoks, 89
Musa bn Nusayr, 112
Osman bn Affn, 71, 92, 94, 96, 97, 100, 101,
Musalima, 149, 197
175, 183
Musanna bn el-Haris, 89
Musevi, 194 Osman bin Talha, 79
Museylime, 86, 87 Osman bn Maz'un, 72
Musul, 113 Osmanllar, 183
Mustansr, 160, 214 Otton I., 152
Musta'rib, 150
Mutasm, 124, 175
Mu'taz, 147
Mutevekkil, 176, 198, 199
dn yeme, 129
Mutezile, 123, 136, 175
mer, 72, 81, 83, 87, 88, 89, 90, 91,92, 96,
Mutezililik, 124
179, 181, 183, 184, 198, 201
Mutezilfier, 177
mer bn Abdlaziz (mer II,) 105, 110,
Muvahhidler, 158
115, 116, 174, 198, 200, 201, 210
Muvallad, 197
r (onda bir), 85, 114, 210
Muzarab, 199
Miictehitler, 209
Mlinafklar, 75
Mslim, 136, 173 P
Mtenebbi, 135 Pehlevice, 118
Mtevekkil, 124, 136 Pellat (Ch.), 216
El-Mtenebbi, 147 Pencap, 110
Milzdelife, 80 Pers, 80
Pers tesiri, 65
Pirenne (H.), 98, 207
Piza, 147
Ilacadtt, 107 Planhol (X. de), 216
Nahla, 76 Poitiers, 112

236
Polie, 219 Samarra, 124, 203
Polis efi, 95 Sami, 120
Pampelun, 150 Sanayi, 129
Provence, 152 - Sanhaca (Berberileri), 146
Provenal (E. Levi), 187, 196, 205, 213, 218 Saragossa, 150, 162
Saray mabeyincileri, 113
Sarazen, 63

R Sasani, ler, 80, 88, 93


Sasani Imparatorlu u, 65
Rakkada, 144, 203, 225 Sauvaget (J.), IX, 167, 169, 223, 224, 225,
Ramle, 90 228
El-Razi, 133, 147, 222 Savaif (yaz seferleri), 108
Reconquista, 162 Seluklular, 157, 159, 160
Rey, 177, 188 Seluklu Trkleri, 121
Riba, 84, 209 Sergios (Papaz), 90
Ridda (apostasie), 86 Sevil, 150, 162, 199
Robert I. Guiscard (Normandiyah), 158 Seyfddevle, 135, 148
Rodinson (M.), 64, 71, 74, 208 Seylan, 128
Rodos, 109 Seyyid (ef), 64, 77, 81
Rodrik, 112 Sibaveyh, 134
Romahlar, 220 Sicihnasa, 145, 215, 219
Roncevaux 150 Sicilya, 109, 154, 158
Ron vadisi, 152 Sikaye, 67
El-Rub el-Hali, 61 Sind, 110
Rcu, 141 Sindbad, 128
Rstemiler, 123, 214 Siraf, 128
Sire, 82
Sirenayik (Cyrenaique), 91, 110
Sirus (Patrik), 91
Site, 202
Saba, 62 Slav, lar, 129, 162, 190, 220
Saba krall, 62 Sudanl, lar, 160, 190
Sabiller, 92, 133 Safilik, 136
Sabit b. Kurra, 133 Sufriler, 122
Saborios, 109 Sufriye, 107
Sabra-Mansuriye, 146, 203
Suftaca, 219
.Schacht (J.), 187, 188, 189
Sk, 207, 216
Sa'd bn Muaz, 78
Sultan, 159, 183
Saffari, ler, 138, 195
Sumyafa, 62
Sahib elenrta, 185
Suriye, 67, 68, 76, 90, 94, 95, 114, 173, 190
Sahra, 207, 215
Suriye (kuzey), 127, 154
Saint-jean Baptiste Kilisesi, 118, 224
Saint-Jean-de Compostelle, 153 Suriyeliler, 149, 150
Saint Sepulcre, 159 Sleyman, 105
Sakaliba (Avrupa asll esirler), 152 Snnet, 171, 172, 173, 177, 179, 209
Sakif, 73, 80 Snni, ler, 140, 217
Salih, 61 Sndlik, 149, 151, 153
Samani, ler, 138, 142, 158, 195, 196 Sryanice, 118, 221

237
Tripoli, 122
Tulcbiler, 162
Turul Bey, 159
Tuleytula, 112, 150, 158, 162
abibiye, 107
Tuluniler, 187
Es-afil, 136, 177
Tunus, 122, 161
am, 103, 113, 161, 177, 203
Trke, 168, 223
150 Trk, ler, 57, 60, 128, 157. 158, 162, 196,
arlman, 123, 150
221, 227, 228
att al-Arap, 89
Tyan (E.), 181
ehir, 94
eriat, 184
eyh, 104
ia, 100, 101
ii, ler, 105, 113, 119, 159, 178, 179, 180, Ubeydullah Ibn Ziyad, 105, 145
186, 193, 222 Ubulla, 128, 137
iilik, 140, 141, 147, 153, 176 Uhut, 77
ura ( eyhler meclisi), 104 Ukba b. Nafi, 111
uubiye, 195 Ukkaz, 63
Ulema, 113, 136
Ulu Cami, 216
T Uman, 61, 87
Urfa, 90, 117
Taberi, 71, 135, 147, 173, 200
Uzza, 63
Taberistau, 137, 201
Teirler, 203
Tahir, 124
Tahiriler, 138
U
Tahert, 161, 214, 215 ETmeyye slalesi veya soyu, 67
Tahert Emirlii, 122 timmet, 75, 76, 83, 84
Tahvil, 130 rdn, 90
Taif, 63, 80
Talcia, 195
Talha bn Ubeydullah, 71, 94, 98, 99, 100
Tank bn. Ziyad, 112
Tayma, 78 Vahhabilik, 177
Tayy kabilesi, 160 Vahy, 77, 170
Tebilk, 61, 80 Vakfiye, 213
Tenasuh, 141 Vakf, 212, 213
Teodor, 90 Vali, 93, 95, 186
Tevrat, 79 Vandetta (U alma), 64
Theophane, 109, 110 Vast, 137
Traz, 218 Vask, 175
Ticaret, 128 Vasl b. At, 175
Tihama, 61 Velid, 105, 181
El-Tirmizi, 173 Velid b. Halid, 87
Tlemsen, 122, 145 Velid L 118, 224
Toros dalar , 91, 108 Velid bn Ukbe, 94
Trahlus, 111 Venedik, 147, 152, 220

238
Verdun. 152 Yunanca, 118, 124, 221
Nezir, lik, 126, 153, 183, 187, 190, 211 Yunan felsefesi, 175
Vizara tanfiz, 186 Yunan tesiri, 65
Vizara tanfiz, 187 Yusuf Ibn Abdlmelik, 107
Vizigot, 221, 228
Vaad, 104

YY EI-Ziihir, 160
Zahirilik, 178
Watt (M.), 64, 70, 71, 72, 84,
El-Zahravi, 133
Wellhausen (J.), 102, 169, 199
Zap suyu (Byk), 119
Wiet (G.), 225
Zekt, 82, 84, 114
Zenntent, 66

Y Zenc, 131, 137, 214


Zenciler, 190, 196
Yahudi, ler, 76, 112, 117, 173 Zenata, 161
Yahudi kolonileri, 63 Zenata Berberileri, 151
Yaknbi, 89, 213 Zerd t, ler, 92, 194
Yakut bn Kilis, 147 Zeyd b. Sabit, 82, 97
Yarmuk nehri, 90 Zeydilik, 138
Yemame, 107 fil'arz, 182
Yemen, 62, 68 Zmdk, 122
Yemen kabileleri, 63 Ziyad bn Ebihi, 105, 117, 186
Yenbu, 63 Zikravayh, 143
Yesrib, 61, 73 Zimmi, ler, 115, 117, 194, 195, 197, 199, 202.
Yezcerd III., 89 Zimmilik, 83
Yezid devri, 112 Zirlier, 161, 162, 187, 225
Yezid II, 105, 174 Ziryb, 151
Yuhanna Jean d'Eilath, 80 Zu-Nuvas, lar, 62, 65, 162
Yunan, 173 Zbeyr, 94, 98, 99, 100

239
HARITALAR

1- Hz. Muhammed ve lk Halifeler dneminde Arabistan


ve Ortado u 68-69
2- Emeviler Dneminde Islam n Yayl (661-750) . . . . 102-103
3- Do u'da Abbas imparatorlu u (VIII. yzyl ortasndan
X. yzyla) 120-121
4,- Ispanya ve Kuzey Afr ka (VIII, yzy ln sonundan XI.
yzyln ortasna kadar) 150-151
5- Ticaret yollar (VIII. yzyldan XI. yzyla kadar) 208-209

240
Fiyat : 200 lira

Вам также может понравиться