Вы находитесь на странице: 1из 152

Albert O.

Hirschman
Tutkular ve karlar
Siyasal iktisat alanndaki nemli isimlerden biri olan ve
eserleri pek ok dile evrilen Albert Otto Hirschman
1915, Berlin doumlu. Yksekrenimine Bertin ni-
versitesi'nde balayp 1933'te tand Fransa'da de
vam etti. Fransa'da Nazilere kar mcadelede rol alan
Hirschman 1941'de ABDye g etti. Yale, Columbia
ve Harvard niversitelerinde ve Institute for Advanced
Study, Princeton'da alt, ktisadi kalknma alanna
nemli katklar oldu ve teorik eserlerinin yan sra La
tin Amerika lkelerinin kalknmas konusundaki al
malaryla da tannd. Yaam boyunca ok sayda ma
kale ve kitap yaymlayan Hirschmann balca eserleri
unlardr: The Strategy o f Economic D e v elo p m e n t (k
tisadi Kalknma Stratejisi, 1958), Exit, Voice a n d Lo
y a lty (Terk Etme, Sesini Ykseltme ve Sadakat, 1970),
A Bias fo r H ope: Essays on D ev elo p m e n t a n d Latin
A m e ric a (mide nyarglym: Kalknma ve Latin
Amerika zerine Denemeler, 1971), Shifting Inv o lv e
m ents: P rivate Interest a n d P u b lic A ction (Deien
likiler: ahsi karlar ve Kamu Faaliyeti, 1982), G eri
ciliin Retorii (letiim, 1994).
Metis Yaynlan
pek Sokak 5, 34433 Beyolu, stanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www.metiskitap.com

Tutkular ve karlar
Albert O . Hirschman
z g n Ad: The Passions and the Interests
Princeton University Press, 1997
Princeton University Press, 1977
Metis Yaynlar, 2006
Trke eviri: Bar Cezar, 2007

Birinci Basm: O cak 2008

Yayma Hazrlayan: Blent Doan


Kapak Tasarm: Emine Bora

Dizgi ve Bask n cesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.


Bask ve Cilt: Yaylack Matbaaclk Ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No. 12/197-203
Topkap, stanbul Tel: 212 5678003

ISBN-13: 978-975-342-648-0
A lbert O . Hirschm an
Tutkular ve karlar
KAPTALZM ZAFERN LAN ETMEDEN NCE
NASIL SAVUNULUYORDU?

eviren:
Bar C ezar

m etis
Talihimiz varm ki tutkular insanlar kt olmaya
itebilecekken, kt olmamak onlarn karnadr.

M o n te sq u ie u , K a n u n la rn R u h u
Amblem No. 27 "Tutkularn Basur!" Peter Iselburg
Emblenata Politico, Nuremberg, 1617.
NDEKLER

N S Z , A m a r ty a S e n il

YRMNC YILDNM BASIMINA


YAZARIN NSZ 19

TEEKKRLER 21

GR 25

BRNC BLM
Tutkulara Kar karlara Bavurulmas

an K avram nn G zden D 31

"G erekte O lduu G ibi" nsan 34

T utkularn B astrlm as ve Y nlendirilm esi 36

D engeleyici T utku lkesi 40

" kar" ve T utkularn Terbiyecisi O larak " karlar"

kar, Yeni B ir Paradigm a 58

k ar T arafndan Y netilen B ir D nyann A rtlan:


ngrlebilirlik ve T utarllk 63

Para K azanm a ve T icaret: M asum ve D o u x 69

P ara K azanm a: Ilm l B ir T utku 75


KNC BLM
ktisadi Genileme Siyasal Dzeni Nasl yiletirecekti?

B ir retinin eleri 82

1. M ontesquieu 82
2. Jam es S tcuart 90
3. John M illar 95

B enzer A m a U yum ayan G r le r 10 0

1. Fizyokratlar 102
2. A dam S m ith ve B ir ngrnn Sonu I05

NC BLM
Dnce Tarihinde Bir Dnem zerine Dnceler

M ontesquieu-S teuart'm ngrleri


N erede H atalyd? 11 7

kar T arafndan Y netilen B ir D nya Vaadine Kar


Protestan A hlak 12 6

G ncel N otlar l?9

NOTLAR 133

DZN
NSZ

lbert Hirschm an am zn byk entelektellerinden biridir.


A Yazlan iktisadi gelim e, toplumsal kurum lar ve insan davra-
nlan hakkndaki fikirlerim izi etkilemi; kimlik, sadakat ve bal
lklarmzn doas ve kapsam konusundaki anlaym z deitir
mitir. O yzden, bu kitab Hirschman'n en iyi katklarndan biri
olarak nitelemek fazlasyla iddial olacaktr. Bugnlerde pek ilgi
ekm eyen, sayg grm eyen ve dnyann nde gelen niversiteleri
nin ders program lanndan da silinm eye yz tutm u bir konu olan ik
tisadi dnce tarihi zerine bir kitap -h a tta incecik bir m onogra
f i- olduunu dnrsek bu niteleme daha da iddial grnecektir.
Tutkular ve karlar kamu kararlarna katk niteliindeki bir eserin
(Hirschman'n The Strategy o f Economic Development' nda -k tisa
di Kalknm a S tratejisi- bulunan) siyasi nemine ya da pratik akln
gerei olan bir aciliyete (Exit, Voice, and Loyalty'm n -T erk Etme,
Sesini Ykseltm e ve S ad ak at- mkemmel biimde ortaya koyduu
gibi) sahip deil. O zaman bu kitab bylesine zel klan nedir?

Z A R A R S I Z IK A R L A R VE Z AR AR L I T U T K U L A R

Bu sorunun cevab yalnzca Hirschman'n kapitalizmin ideolojik


temellerine yeni bir gzle bakmamz saladn kabulde deil, ay
n zamanda bu yeniliin iki yz yldan daha eski olan dnceler
den kaynakland gibi artc bir gerekte gizlidir. Dile getirilme
tarzlarn ve geliim ini aratrd temel varsaym, kapitalizm savu
nusunu "baz zararl insan uralar yerine yararl uralar hareke
te geirecei" inancna dayandryor. Konuya byle bakm ann bu
gn bize ok uzak grnm esi kanlmazdr, ki zaten uzaktr; dola
12 TUTKULAR VE IKARLAR

ysyla bu tezin harekete geirici kapitalizmin erken dnem fedaile


ri tarafndan son derece gl (ve kendi mant iinde gayet ikna
edici) bir biimde gelitirilmesi ve savunulmas zellikle dikkat e
kicidir. Kapitalizmin gnm z dnyasndaki baars o kadar m ut
lak ve o kadar kabul edilmi, artlar ve eksilerinin tesbiti artk y
le bir standarda oturm utur ki, ilk zam anlarda dzenin dnsel sa
vunusunun, bugnk bak asndan ne kadar uzak fikirlere dayan
dn kavrayabilmek pek de kolay deildir.
Temel dnce ikna edici basitlikte. Klasik Hollywood tarznda
bir benzetme yaparsak, bir zelliinizden -teninizin rengi, burnu
nuzun biimi, inancnz, v b .- byk bir tutkuyla nefret eden gz
dnm fanatikler tarafndan kovalanm akta olduunuzu dnn.
Tam yakalanmak zereyken etrafa bir miktar para sayorsunuz ve
hepsi de banknotlar toplamak gibi ciddi bir ie giriiyor. Kaarken,
serserilerin byle faydal bir ahsi kar anlayna sahip olduklar
iin ansl olduunuzu dnerek sevinebilirsiniz, am a meslek ica
b evrenselletirm eye alkn bir teorisyen bunun yalnzca servet
edinm e ynndeki zararsz karn vahi tutkuyu bastrmasnn bir
m ei -b ira z da ilkel bir rn e k - olduuna dikkat ekecektir. Ba
savunucularnn gznde buradaki olayda alk hak eden kapita
lizmdir ve Hirschm an'n bu etkili eserinde de sz konusu savunu
cular ele alnmtr.

E N F O R M A S Y O N E K O N O M S VE
TEVKLERLE KIYASLAMA

Kapitalizmin davransal temelleri tabii ki ilgi ekm eye devam edi


yor, ahsi kar peinde koma kapitalizmin ileyii ve baarlary
la ilgili teorilerde hl merkezi bir konuma sahip. Ama son dne
me ait bu teorilerde, karlara daha farkl ve ok daha "p o zitif bir
rol yklenmi; zararl tutkulara engel oluturm ak gibi negatif bir
roln yerine enformasyon ekonomisi ve teviklerin dzgn ilem e
siyle kaynaklarn verimli dalmm salama rol gemitir.
Hirschman' bu tarihsel incelemeyi yapmaya iten bir pasajdaki
M ontesquieu'nn sav, tutkular insanlar "kt" olmaya itebilecek
ken "kt olm am ak onlarn karnadr" eklindeki inancyla iliki-
NSZ 13

liydi. James Steuart "karlar" verek "despotluun aklszlna"


kar "en etkili dizgin" diye niteliyordu. Bu tr bir anlay, piyasa
ekonomisi ve kstlanm am kapitalizme dair gncel teorilerde yer
alan gdsel (motivasyonel) analizden ok daha farkl bir yn ia
ret ediyor.

GNCEL BALANTILAR

Gelgelelim, bu yapta duyulan ilgi yalnzca salad tarihsel ay


dnlanmadan kaynaklanmamaktadr. Bugnn kayglaryla burada
ele alnanlar arasnda birok balant var. Kt tutkularn gnmz,
dnyasndaki korkun etkilerini dndm zde, kapitalizm ve
sahip olma igdsnn insanlar ykc davranlarndan uzakla
tracak biim de kullanlp kullanlamayaca sorusunu sormak ger
ekten de nemlidir. ahsi kan byk bir kurtarc olarak gren
ler yalnzca M ontesqueiu, Steuart ve bir ksm adalar deildi;
daha sonraki dnem de birtakm yazarlar da (genellikle daha nce
ki klliyatn farknda olm adan) ahsi kar kt tutkularn etkisin
den kamann ok iyi bir yolu olarak grdler.
Hirschman'm da iaret ettii gibi, Keynes bile "insann kendi
siyle ayn durumdaki yurttalarna zorbalk etm esindense kendi
banka hesabna zorbalk etmesi yedir." diyor ve kincinin ilkine
"bir alternatif oluturm as umudunu dile getiriyordu. "Burada an
latlan ykden sonra Keynes'in, kendisine zg biimde altlan
alarak yapt kapitalizm savunmasnda, Dr. Johnson ve dier on
sekizinci yzyl isim lerince kullanlan sava bavurmas pek i sk
cdr," diyen Hirschman birazck hakszlk ediyor olabilir. Nitekim
bu sav orijinal olm asa da ilginliini korum aktadr ve Keynes'in bu
konuda daha nce yazlanlar bilmiyor olmas sorusunun geerlili
ini azaltmaz.
Eer ileri srlen balant ie yarasayd, kapitalizm iin elle tu
tulur bir gereke salard; stelik bu gereke "verili" tercihler ve
iktisadi kayglarn dier gdlenimlerden yaltlm olarak ele aln
masna arlk veren Genel Denge Teorisi ve ona bal yaplardan
tmyle farkldr. Aslnda Hirschman da bu akl yrtme tarzn R i
val Views o f M arket Society (Piyasa Toplumuna D air Kart G r
14 TUTKULAR VE IKARLAR

ler) adl eserinde ok gzel bir biimde devam ettiriyor. Tabii ki kr


salama ve piyasalam ay desteklem eyi kktenci saldrganlk ve
zararl tutkular bastrmak iin genel bir yntem olarak grmek zor
dur (mein, iktisadi ahsi karlar destekleyerek Bosna, Ruanda
ya da Burundi'deki sorunlara acil bir zm bulunmas pek m uhte
mel deildir), am a burada bilhassa uzun vadede tamamen gz ard
edem eyeceim iz bir balant ihtimali var.
Ampirik balantlar pek basit deildir ve tamamen koullara
baldr. kar peinde -sa t belgeleriyle kuanarak- alveri ve
ticaretle uramann, dman grlenleri -p alalar ve baka saldn
silahlar kuanarak- tutkulu biimde kovalam ayla pek uyumad
dncesi akla yakndr. Yine de. uygun koullar olutuunda, bir
M afya etkili bir biimde para kazanma ile iddet ve acmaszl bir
araya getirebilmektedir. Am pirik balantlar ok karm aktr ve ko
ullara bal zelliklerin daha yakndan incelenmesi gerekmektedir.

BRCK GD OLARAK AHS IKAR

Dier bir gncel balant ise iktisat teorisindeki genel davransal


varsaymlarn gelip geici doasyla ilgili. Kapitalizmi ilk balarda
savunanlara son derece ikna edici ve tabii gelen bir teorinin bugn
bir o kadar uzak -h atta tu h a f- gelm esi, bugnk teorisyenlere ikna
edici ve tabii gelen davransal varsaymlara yle bir durup bak
mamz gerektiriyor. ktisat teorisinin ana akm ahsi karn pe
inden tam bir adanm lkla gidilecei nkabuln etkili biimde
kullanmaktadr. Verimlilik zerine temel Arrovv-Debreu teoremleri
ve rekabet dengesiyle ilgili Pareto zm dahil olmak zere baz
sonular, "d etkenlerin" (zgecilik dahil) ok kstl kimi istisna
larla tamamen denklem d braklmasna dayanr. zgecilie izin
verildii zaman bile (Gary Beeker'm aklc dalm modelinde ol
duu gibi), zgeci davranlarn her bireyin kendi ahsi karm a ol
duu iin ortaya konduu varsaylr; bakalarnn sempatisini kaza
nan zgeci kendi hesabna fayda grmektedir. yi biri olmak iin iyi
davranmaya abalama gdsne ya da bireyin kendi yararna ol
mayan amalar peinde komasna hibir rol biilmemitir. Btn
bunlar, bir yanda ilk dnem kapitalizm teorisyenlerinin ahsi kar-
NSZ 15

la karlatrd eytani tutkular, dier yanda ise Kant'n Pratik


Akln E letirisinde inceledii ve Adam Smith'in A hlaki Duygular
Teorisinde ele ald toplumsal devleri darda brakmaktadr.
Hirschman'n baka yerlerde de iaret etmi olduu gibi, byle
"eli sk" teorilerin aleyhine pek ok kant ve ahsi karlarmzla
kamusal kayglarmz arasndaki dengenin zaman iinde belli rn-
tler -b ir olaslkla da d ngler- uyarnca deiim ler gsterebile
cei ynnde kimi belirtiler vardr. Shifting Involvem ents (Deien
likiler) adl eseri bylesi bir iktisadi ve toplumsal davrann ser
giledii zengin analiz imknlarnn ana hatlarn izmektedir. Bu
nemli sorularn daha derinine inmek iin buras ok uygun bir yer
deil, ama bunlar zaten Hirschman'n dier eserlerini ilgilendiriyor.
Ne var ki (bu kitapta ele alnd zere), kapitalizmin davransal
temelleri zerine gelitirilm i ve imdiki varsaymlarn savunuldu
u kadar gl biim de savunulmu olan daha nceki bir teorinin
sonunun gelmesi, ana dnce akmna ve ou durum da gelip ge
ici biimde hkim olan modalara genelde daha dikkatli yaklam a
mz gerektiini gsteriyor.

KLTRN ROL

Aslna baklrsa, tam da ada ana akm iktisat teorisi basit bir bi
imde ahsi karlarn peinden gidildii nkabul etrafnda gr-
birliine vardnda, i ve siyasetin pratik dnyasnda kapitalizmin
gdsel tamamlayclar konusunda kimi kltre ilikin sylem ler
ortaya kt. rnein, Dou Asya'da "dzen", "disiplin" ve "sada-
kat"a ("Asya deerleri"nde bulunduu ileri srlen) balln ka
pitalist baarya katks ynnde iddialar grlyor. Japonya ile
balayan rnek gsterm eler nce drt "kaplan" iine alacak biim
de geniletildi, sonra da saylar abucak artan hzl byyen Asya
ekonomilerine doru geniletildi. Konfys ahlaka, samuray
kltrne ve gdlenm eyle ilgili dier yaklamlara yakn zam an
larda yaplan gnderm elerin yannda Max Weber'in "Protestan ah
lak" emekli bir atletin ekingen dnceleri gibi kald.
Yeni teorisyenlerden bazlar dzen ihtiyacnn otoriter yne
timler (ve belki de insan haklarnn askya alnmasn) gerektirdii
16 TUTKULAR VE IKARLAR

ni dnyor; bu yaklam da Hirschman'n yazlarnda ele ald


dncelerle karlatrlm ay hak ediyor. rnein, Steuart'n "des
potluun aklszlr'n aka eletirmesi gncel bir tartma iin
gzel bir k noktas olurdu. Her ne kadar Hirschman'n incele
mesi tmyle Avrupa dncesine odaklanmsa da, ele ald ko
nu dnyann yeni kapitalizm in merkezi olma iddiasndaki ksm n
da da u an tam anlam yla gnceldir.
ahsen benim "Asya deerlerinin" harikalarn ven teoriler
hakknda phelerim var. Genellikle kt biimde aratrlm ge
nellemelere dayanyor, ayrca otoritercilik ve insan haklan ihlalle
ri konularnda sulanan hkmet szclerince savunma amacyla
kullanlyorlar (1993'te Viyana'daki nsan Haklan Dnya Konfe-
rans'nda dikkat ekici bir biimde yapld gibi). Ama Hirschman'
in inceledii Avrupa dnsel geleneinin fikirlerine yakn duran,
davrann kltrel ncelleri diye niteleyebileceimiz aratrma
alan ("Asya deerleri" ile ilgili pek olgunlamam iddialarn te
melsiz olduu ortaya konm u olsa bile) bu "deerler" zerine cid
di aratrm alar yapmay makul klyor. "Avrupa A ydnlanm asnn
doas, etkili olduu alan ve insanlk adna ortaya att genelleyi
ci savlar -H irschm an tarafndan ele alnan baka bir k o n u - da do
rudan iin iindedir. Bu bereketli aratrma alan ve iktisat olm a
yan pek ok kiinin de -tarihiler, edebiyat uzmanlar, atropolog-
lar, sosyologlar, psikologlar ve d i erleri- ok ilgisini ekecektir.
ktisatlar umum iyetle birbirleri iin yazarlar, ama Hirschman'
m yazlan disipliner snrlar aan yaklam lar nedeniyle ok zel
dir. Bu alma, pek ok baka eseri gibi, ok eitli alanlar ilgilen
diren konular zerinedir; Hirschman'n ilgi ekici savlar ve duru
slubu da buna eklenince Tutkular ve karlar ok geni bir kitle
yi ilgilendiren bir kitap yapyor. rnein, Hirschman kapitalizmin
"'eksiksiz insan kiiliinin' gelimesini engelledii" biimindeki
sava ilikin yorum da bulunurken bunun tam da "kapitalizmin yap
mas beklenen" (burada ele alnan yazarlara gre) ey olduu ger
einin altn izdiinde, iktisat dndaki eitli disiplinleri de ilgi
lendiren bir analiz ortaya koyuyor.
NSZ 17

AMALANMAMILARIN GEREKLEMES
VE G E R E K L E M E M A M A L A R

Bu eserin ana temas ayn zam anda kendimizle ilgili bilgi edinme
konusundaki ortak bir merakla da balantldr: u anda olduu
muz yere nasl geldik? Bu almadan edindiim iz aydnlanm a ki
isel bir kendini kefe benzetilebilir - erken yalara ait unutulmu
dnceleri toparlam ak gibi; tam da makinist olm am aya karar ver
diimiz o dnem e ait. ama sahiden olan eylerle bir ekilde balan
ts bulunabilecek baka bir eyin kefi diyebiliriz buna. Burada
anmsanan dncelerin henz gelimekte olan kapitalist dzeni
m erulatrm ada (yararl ahsi karn gcne bavurulmas yzn
den) epeyce bir etkisi olm utu ve her ne kadar iler tam olarak n
grld gibi gelim ese de, dnceler olup bitenleri etkilemiti.
te u anda iinde yaadm z gerek dnyann m eydana getiril
mesinde rol oynayan tahayyl edilmi bir dnyann can alc ger
ekliidir bu.
Bu kitapta konu edilen zel alan bir kenara braklsa bile, so
nuta kendileri gereklem eseler de etkili ve nemli deiikliklere
yol aan ve bu deiiklikleri besleyen beklentiler arasndaki iliki
ler genelde ok daha ilgi ekicidir. "Amalanmam ama gerekle
mi etk iler'e ilgi duyan Smith ile M enger ve bu etkileri arpc bu
lan Hayekin aksine, Hirschman "amalanan ama gereklemeyen
etkilef'in gcn ve etkisini gstermektedir. kinci tip ilkine gre
daha zor gzlem lenebiliyor olabilir (gereklememi etkiler ortada
yoktur), ama o gereklem em i beklentilerin etkileri bugn bile
gl bir ekilde varln srdrmektedir.
Hatta, Hirschman'daki kartln daha ilgi ekici olduunu id
dia ediyorum. Hareketlerim izin kimi etkilerinin am alanm am ol
mas her eyin birbirine bal olduu bir dnyada nemli olabilir
de olm ayabilir de. H areketlerim izin ok eitli etkileri olabilir ve
bunlarn yalnzca bir ksm bizim istediklerimizdir. Basit bir rnek
vermek gerekirse, gazete almak iin evimden dar ktm da ta
nmadm kiiler tarafndan grlrm. Ama dar km am n ne
denlerinden biri hi de tanmadm kiilere grnmek olm ayabi
18 TUTKULAR VE IKARLAR

lir (yalnzca gazete alm ak istemiimdir); bu am alanm am ama


gereklem i bir etkidir. Birok vakada "hareketlerin am alanm a
m etkileri" hakknda karlan kuru grlt biraz yapay olabil
mektedir.
Buna karn, am alanm etkilerin -ta m da o niyetleri hedefle
yerek - giriilen hareketlerde nemli rol oynad aka grlm ek
tedir. Dolaysyla, o amalanan etkilerin meydana gelmemesi um u
landan gerek bir sapm adr ve bu yzden ok daha ilgintir. Her ne
kadar Hirchman'm ele ald kartlk eski "amalanmam etki-
ler"in deiik bir tr gibi grnse de, aslinda kendisine has bir il
ginlii vardr ve gerekten de sonuta Smith, Menger, Hayek ve
dierlerince ne kavuturulan o szde amazdan ok daha olaa
nst ve derin olabilir.

SON BR SZ

Bu nszde Tutkular ve karlar'm yalnzca nemli bir dnsel


katk deil, ayn zam anda Hirschm anm kendi yazlar arasnda da
en iyilerinden biri olduu iddiasn tem ellendirm ek iin birtakm
nedenler sunmaya altm. Kapsam tarihsel olduu kadar gncel
dir ve yalnzca iktisat ya da iktisat tarihinden deil, birok farkl di
siplinden okurlara sahiptir. Bu kitab nihai olarak deerlendirirken
bavurulacak en etin standartlarn yine yazarn kendi eserlerinde
olmas Hirschman'n hayranlk yaralan baarlarnn bir gstergesi
dir. Bu heyecan verici standartlara ise ulatn syleyebiliriz.

Am artya Sen
Temmuz 1996
YRMNC Y I L D N M BA SIMINA
YAZARIN NSZ

itaplarm arasnda Tutkular ve karlar n kendine has bir ye


K ri olduunu sylemeliyim. Sosyal bilimlerle ilgilenen birok
yazar iin geerli olan ve benim de ksa bir sre nce bir syleide
kabul ettiim bir ey var: Kitaplarm genellikle baka birisinin ha
ta yapmakta - y a da y ap m - olduunu kantlamak am acyla yazl
mtr. The Strategy o f Economic Development (ktisadi Kalknma
Stratejisi) genelde eitli dengeli byme teorilerine itirazlar ie
riyordu. Benzer biimde, Exit, Voice, and Loyalty (Terk Etme, Se
sini Ykseltme ve Sadakat) varln byk lde rekabetin (reka
betten kn) iktisadi dzenin tm hastalklarnn yanlm az ve her
eye iyi gelen ilac olduu aksiyom una kar savlar kefetme heye
canna borludur. Ama Tutkular ve karlar sz konusu olduunda
durum farklyd. Bu kitap zellikle herhangi bir kiiye ya da her
hangi bir dnsel gelenee kar yazlmad. Var olan herhangi bir
dnceye yanam adan ya da kar kmadan serbest kalma, her
hangi bir kstlam a olmadan bam sz bir biim de gelim e gibi bir
zellii vard.
Daha sonra, en son kitabmda, ge dnem yazlarm n ortak bir
zelliine, "kendi kendini baltalama eilimine" dikkat ekmitim.
Burada (bakalarm dansa) kendimi hatal ya da en azndan eksik
gsterme eilim im den sz ediyorum. rnein, eitli balantlar
yoluyla srekli ilerleyen bir sanayinin ktisadi Kalknma Strateji-
s/'nde akladm zel dinam iklerine ek olarak, yeni sanayileen
lkeleri etkileyebilecek olan ters yndeki akam et ya da "taklp kal
ma" sendromunu da ele almtm. Benzer biimde, Terk Etme, Sesi
ni Ykseltme ve Sadakat'in banda, sesini ykseltmenin etkili kul
lanmnn terk etme imkm ve frsatlar tarafndan baltaland bir
ok duruma deinm itim . Ancak, daha sonralar terk etm e ya da se
20 TUTKULAR VE IKARLAR

sini ykseltmenin bir kurumun -1 9 8 9 olaylar sonucunda Almanya


Demokratik Cum huriyetin in - yklmasnda birletii nemli bir ta
rihsel olay ilgimi ekm eye balad.
Gelgelelim, bu kendi kendini baltalama eilimi de Tutkular v<?
karlar'An savunduum tezde kendini gstermedi. Onun yerine,
bu kitapta ele alman temel noktay daha sonra iki katkm da tekrar
tarif ettim ve genilettim: "kar Kavram: rtmeceden Totolojiye"
ve zellikle de "Piyasa Toplumu zerine Kart Grler" balkl
Marc Bloch Konferans m etnim de.1 Her iki yazda da kitaptaki d
nceler daha uzun uzadya irdelenm i ve on dokuzuncu ve yirm in
ci yzyllar kapsayacak biim de geniletilmitir.
Temel temam srdrm ekteki inadmn temellerini aklamak
elzem grnyor. Yllar nce M ontesqueiu'nn Kanunlarn R u h u n
da okuduum ve sonunda yazm n bana yerletirmeye karar ver
diim u cmlesi tarafndan nasl derinden etkilendiimi gayet net
hatrlyorum: "Talihimiz varm ki tutkular insanlar kt (mechant)
olmaya itebilecekken, kt olm am ak onlarn karm adr. Yllar
sonra ise, Jam es Steuart'm Inquiry into the Principles o f Political
Econom y (Siyasal ktisadn lkelerine Bir Bak) adl eserinde bu
lunan buna ok yakn ve daha "kurumsal" nenneye rastladm. Bu
na gre, "karmak m odem ekonom i sistemi (yani karlar)" doa
s gerei "despotluun aklszlna kar icat edilmi en etkili diz
gindir". Burada Fransz ve sko A ydnlanm alarnn ilgin bir bi
imde akt grlm ekteydi ve ben de iktisatla siyasetin balan
tlaryla ilgili bu dnceleri inlerine kadar takip etm eye karar ver
dim. Sonuta ortaya karm ak ve dolambal bir yk kt. Z en
ginlii ve ironiklii beni "kendi" dorumu bulduuma ikna etti, bu
yzden onu tekrar elden geirmeyi dnmedim bile.

Albert O. Hirschman
Nisan 1996
TEEKKRLER

u kitabn ilk taslan 1972-73 yllarnda. Harvard niversite-


B si'nden geici olarak ayrldm dnem de Institute for Advan
ced Study'de (1leri Aratrm alar Enstits) ziyareti yeyken yaz
mtm. Tasla bir kenara brakm ak zorunda kaldm bir sonraki
yl iinde, Enstitye kalc olarak katlma davetini kabul ettim . Bu
nun zerine 1974-75 ylnda hatr saylr m iktarda yeniden yazm a
ve geniletme yapld, am a 1975-76!da yalnzca snrl lde iler
leme saland. Savm daha da geniletmenin, salam latrmann,
niteliini artrmann, biim lendirm enin ve sslemenin m m kn ol
duunun farkndaym, am a bu yln m artna geldiim izde artk kat
lanlabilir bir tam am lla eritiini hissettim ve eserim i hatalary
la da olsa insanlarn dikkatine sunmak istedim. Ellili yllarda tan
dm bir Kolom biya M aliye Bakan'n hatrlam adan edemiyorum.
Kafasna gre kararnam eler yaymlyordu ve daha dikkatli olm as
n nerdiim de bana geni bir aratrmac kadrosu bulundurm aya
yetecek fonlara sahip olm adn anlatmt. Tam olarak yle de
miti: "Eer bu kararname gerekten baz gruplarn cann yakarsa,
kararname ktktan sonra benim yerime aratrm a yapacaklar ve
eer beni ikna ederlerse baka bir kararnam e yaym layacam !
Kitabm bu ruh hali iinde yaym lam aktaym am a eer incinmi
kimseler ya da eletirm enlerle hem fikir olursam yeni bir tane yaza
cama sz veremem. Zaten isteyeceklerinden de pheliyim.
Potansiyel eletirm enlerden sz etm iken, The M achiavellian
M oment (M achiavellici An, Princeton University Press, 1975) adl
eserinde benim tem alarm a yakn konulara ska deinen J. G. A.
Pocock'a zel bir zr borluyum. Her ne kadar Profesr Pocock'un
nemli eserine daha sonra dahil edilen birtakm m akalelerden ok
yararlanm olsam da. kitabm n ana savlar henz onunkini oku
22 TUTKULAR VE IKARLAR

maya frsat bulamadan biimlenmiti. Bu yzden konuyu ele alm


onun bak asn istenen lde hesaba katmyor.
Hibiri sonutan sorumlu tutulam ayacak birka kii bana tavsi
yeleriyle ya da cesaretlendirm eleriyle yardmc oldu. Enstit'deki
sosyal bilim ciler ve tarihilerle yaptm z dnce ve bilgi dei
tokuu ok yararl oldu; zellikle faydasn grdklerim arasnda,
David Bien ve Pierre Bourdieu ile 1972-73'te, Quentin Skinner ve
Donald Winch ile 1974-75'te yaptm z konumalar sayabilirim.
Judith Shklar ve M ichael Walzer'in 1973'te ilk taslaa tepkileri be
nim iin ok nemliydi. Judith Tendler ayn tasla her zamanki be
cerikliliiyle ok detayl bir ekilde eletirdi. Son olarak da, Prin
ceton University Pressten Sanford Thatcher metnin editrln
ve ilenmesini byk bir beceri, hz ve keyifle yapt.

Princeton, N ew Jersey
M ays 1976
T U T K U L A R VE IKARLAR
GR

u yaznn kkeninde ada sosyal bilimlerin iktisadi by


B menin siyasal sonularna k tutamamas, hatta belki ondan
da ok. ister kapitalist, ister sosyalist, isterse ikisinin arasnda bir
ortamda meydana gelsin, iktisadi bymenin genellikle siyasal fe
laketlere yol aan olgular beraberinde getirmesi yatmaktadr. By
le balantlarla ilgili akl yrtmelerin iktisadi genilem enin yer al
d daha nceki dnem lerde, zellikle de on yedinci ve on sekizin
ci yzyllarda ok yaygn olabileceini dnyordum . O yzyl
larda iktisat ve siyasal bilim ler "disiplinleri" henz var olm adn
dan. almas gereken disiplinler aras snrlar da yoktu. Bunun bir
sonucu olarak, filozoflar ve siyasal iktisatlar istedikleri gibi dav
ranabilirler ve m esela ticari genilemenin bara ya da sanayideki
bymenin zgrlklere muhtemel etkileri zerine kstlanmaks-
zm akl yrtebilirlerdi. Srf bizim bu alandaki uzm anlam a kay
nakl dnsel yoksulluum uz yznden bile geriye dnp o d
nrlerin dncelerine ve akl yrtmelerine bakm aya deer gibi
grnyordu.
Bu yaznn k noktasndaki saik, yani beni on yedinci ve on
sekizinci yzyl toplumsal dnce ortamna dalm aya iten de by
le bir eydi. Bu ortamn zenginlii ve karmakl dnlnce,
ilk bata aradm dan ok daha geni ve daha iddial bir eyle or
taya km olm am artc deildir. Hatta, balangta sorduum
sorularn cevaplarnn ta kendileri, ilgin bir yan rn olarak, ka
pitalizmin "ruhu" ve ykseliine dair yorumlara yeni bir yaklam
getirdi. Burada bu yaklamn ana hatlarn izmek ve daha geni
kapsaml bir sunum u bu almann son ksmna brakmak sanrn
yararl olur.
26 TUTKULAR VE IKARLAR

Feodal a'n ve Rnesansn aristokratik kahramanlk ideali ile


sonraki dnemin burjuva zihniyeti ve Protestan ahlakm karlat
ran ok geni bir yazn vardr. Bir etiin d ve dierinin yk
selii geni biim de incelenm i ve yle sunulmutur: H er birinin
barolnde baka bir toplumsal snf, yani bir yanda dteki aris
tokrasi dier yanda ise ykseliteki burjuvazi olan iki ayn tarihsel
sre. Tarihiler de bu yky, gen kahramann yalsna meydan
okuyup onun yerine getii bir gsteri olarak sunmann ekicilii
ne kaplmlardr. Fakat bu dnce biimi, toplum hakknda bilim
sel gerekler ve toplum un hareket yasalar denen yasalar arayanlar
iin de aynen, hatta daha ok geerlidir. H er ne kadar M arksist ve
Weberci analizler iktisadi ve iktisadi olmayan faktrlerin greli
nemi konusunda gr ayrlnda olsalar da, kapitalizmin ve "ru
hunun" ykseliini mevcut dnce sistemine ve sosyoekonomik
balantlara bir saldr olarak grm e noktasnda birleirler.
Son zam anlarda Fransz D evrim inin snfsal yaps bir grup ta
rihi tarafndan sorgulanmtr. Ben dnce tarihiyle urarken
onlar kadar putknc olmay am alam yorum ; ama, benzer bir yak
lamla, yeninin eskiden doma dzeyinin genelde sanldndan
daha yksek olduunu gsteren birtakm kantlar sunacam. Uzun
sreli bir ideolojik deiimi ya da geii kendi bana gerekleen
bir sre olarak gstermek; bu deiimi bamsz olarak meydana
km, asi bir ideolojinin o zam ana kadar hkim olan etiin k
yle ezamanl ykselii olarak resmetmekten daha karmak bir
itir elbette. Byle bir yaklam , nihai semereleri hi deilse sre
cin balarnda tek tek savunucularn bilgisi dnda olan bir dizi d
nceler ve nerm eler zincirinin tanmlanmasn gerektirir; nk
eer dncelerinin hangi kapya ktn fark etselerdi korkuyla
rperir ve dncelerini gzden geirirlerdi.
Birbiriyle balantl byle bir dnceler zincirini tekrar olu
turmak iin normalde pek ok kaynaktan kantlar toplamak gerekir
ve o kantn geldii dnce sistem lerine etraflca deinmek pek
mmkn olmaz. Bu yaznn ilk blmnde izlenen yntem ite tam
olarak budur. kinci blmde dikkatimiz daha ok dnce zinci
rinin nemli noktalarnda younlayor. Bu noktalar tmyle ile
m i yazarlar, m esela M ontesquieu ve Jam es Steuart, daha uzun uza
dya ele alnm aktadr ve bizim aktardmz yk iin altn izdi-
GR 27

imiz baz nerm elerin onlarn genel dnce biimiyle nasl bir
ilikisi olduunu anlam a abasna girilmitir. Yaznn nc bl
m burada sunulan dnsel dnemin tarihsel nem ine ve baz gn
cel sorunlarm zla nasl i lik ilend iri lebi 1eceine dair yorum lar ier
mektedir.
BRNC BLM

Tutkulara Kar
karlara Bavurulmas
an K av ram n n G zd en D


nlu eserinin balarnda Max Weber u soruyu sorar: "Ahlaki
U anlamda 'en iyi ihtimalle gz yumulan' bir ura, nasl oldu
da Benjamin Frankiin'in 'ilahi drt'* diye tanmlad eye dn
t?"1 yle de sorabiliriz: Ticaret, bankaclk ve buna benzer para
kazanmaya ynelik uralar; yzyllarca doymak bilm ezlik, para-
gzlk ve agzllkle ilikilendirilerek aalandktan ve lanet
lendikten sonra nasl oldu da m odem an bir noktasnda nam us
lu iler durum una geldiler?
Weber'in eserleri zerine yazlm ok sayda eletiride Protes
tan Ahlak adl yazsnn bu kalk noktas bile hatal bulunmutur.
Bu eletirilerde, daha on drdnc ve on beinci yzylda bile "ka
pitalizmin ruhunun" tccarlar arasnda var olduu; stelik Skolas
tiklerin yazlarnda da sz konusu meslek ve uralara olumlu yak
lald2 sav ortaya atlmtr.
Tm bu eletirilere ramen Weber'in sorusu kyaslam aya daya
l olarak ele alndnda gerekten anlam kazanr. Ticaret ve benze
ri parasal kazanca ynelik uralara iyi bir gzle bakld iddia
edilse de, zellikle an peinde kom aya gre ortaa deerleri ara
snda daha alt sralarda yer aldklar tartlmaz. Ben de bu izgide,
"kapitalizmin ruhunun" ortaya k biim ine ilikin hayret duygu
larn canlandrm aya ortaa ve Rnesans'taki an {glory) kavram
na ksaca deinerek balamak istiyorum.
Ortaa felsefesinin ana hatlar Hristiyanlk dnem inin bala
rnda Aziz Augustinus tarafndan ortaya konmutu. Buna gre, cen
netten kovulmu insann temel gnah yle sralanyordu: para
ve mal edinme arzusu, iktidar arzusu (libido dominandi) ve cinsel

* Burada geen calling szc, hem "ilahi bir drt, iten gelen bir ilahi
ynlendirm e, Tanr'nn ars" anlamna gelen, hem de insanlarn m esleklerinin
Tanr tarafndan belirlenm i olmas yani kadercilik inancndan dolay "meslek"
anlamnda kullanlr, -.n.
32 TUTKULAR VE IKARLAR

arzular. Augustinus bu insan tutkusu veya arzusunu eit dzey


de lanetliyordu.3 Yalnzca libido dom inandi konusunda, o da gl
bir vlme ve an kazanm a arzusuyla birletiinde, hafifletici ko
ullar geerli olabilirdi. A ugustinusa gre "vatandalk erdemine"
sahip ve "anavatanlarna kar tutku derecesinde bir sevgi besle
yen" ilk Rom allar "tek gnahlar olan ar vlme dknlkleri
yznden, zenginlem e arzusu ve benzeri baka kt yanlarn bas
trmaktaydlar".4
Aziz Augustinus'un burada deindii ve ileride de zerinde du
racamz, bir gnahn baka gnahlar engellem esi dncesi ilgi
ekici. Daha sonraki dnem lerde, onur ve an peinde komay bir
kimsenin yceliinin ve deerinin lt olarak kabul eden val
yelik anlaynn ve aristokratik ideallerin savunucular. Aziz A u
gustinus'un an peinde koma kavramna snrl biimde de olsa
gz krpmasn kendi am alarna uygun biimde genelletirerek
kullanacaklard. Augustinus'un ok temkinli bir biimde deindii,
kiisel kazan elde etme abalarndan farkl olarak an dknl
nn "toplumsal deerinin onu katlanlabilir kld" dncesi,
zamanla aka dile getirilecekti. Yine, M ontesquieudeki "Grn
mez El" fikri, yani bir toplumdaki bireyler ahsi ihtiraslar iin a
balarken gizli bir gcn bu abalar toplumun yararn salayacak
biimde ynlendirecei dncesi, parasal kazan abalarndan
ok an kazanm a abalar dnlerek gelitirilmiti. Onun deyi
iyle. bir devletteki bireylerin onur peinde komalar, "o siyasi
topluluun her kesim ine canllk verir". Bunun sonucu olarak da.
"kii kendi karlar uruna abalam akta olduunu dnrken as
lnda siyasal topluluun karna katkda bulunm aktadr".5
Buna benzer karmak hakl karm a abalarna dayanmamakla
beraber an ve onur urunda mcadele etmek ortaa valyelik
anlaynca da yceltilmitir. Halbuki bu durum, bata Aziz Augus
tinus olmak zere. Aziz Aquinoiu Tommaso ve Dante gibi dini ko
nular zerine yazm birok dnrn an peinde komay ks
taha (inanis) ve gnahkrca olarak niteleyen retilerine ters d
yordu.6 Daha sonralar Rnesans dneminde, kilisenin etkisinin
azalmasyla ve aristokratik idealin savunucularnn an peinde
komann vld ok saydaki Yunan ve Roma eserinden esin
lenmeleriyle, onur iin mcadele etmek egemen ideoloji haline gel
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 33

di.7 Bu gl dnsel akm on yedinci yzylda da etkili olmaya


devam etti. Yaam anlaml klan tek eyin an aray olduu d
ncesinin en ak biim de gzlemlendii yerlerden biri de Com e-
ille'nin tragedyalardr. Aslnda Corneille dncelerini ortaya ko
yarken o kadar arya kamt ki belki farknda olm adan baz a
dalarnn aristokratik ideali ykma abalarna katkda bile bulun
mutu.8
Birok farkl Bat Avrupa lkesinden yazarlar sz konusu "kah
ramann devrilm esi"9 hareketinde adeta ibirlii yaptlar. En byk
rol de kahramanlk idealine neredeyse tapnma durum unda olan
Franszlar oynad. Hobbes kahramanlk erdem leri olarak nitelenen
kavramlarn aslnda kendini kollama amacna hizm et ettiini orta
ya koyarken, La Rochefoucauld bu deerlerin insann kendini sev
mesinin, Pascal da aslnda kendini beenmiliin ve gereklerden
kan baka biimleri olduunu ortaya koydu. Cervantes kahra
manca tutkular aptalca, hatta neredeyse delice olduklar gereke
siyle reddederken, Racine de bu tutkularn kk drc olduu
nu yazyordu.
nsan hayretler iinde brakacak kadar hzl ve birdenbire ger
ekleen bu ahlaki ve ideolojik deiimin tarihsel ya da psikolojik
nedenleri henz tam olarak anlalabilmi deil. zerinde durul
m as gereken nokta, bu deiim de pay sahibi olanlarn geleneksel
deerleri aalarken aslnda bunu yeni bir snfn karlarna veya
gereksinimlerine uygun bir ahlak sistemi ortaya koymak adna yap
mam olmalardr. Kahramanlk idealinin gzden d hibir e
kilde yeni burjuva deerlerini savunm ak olarak grlm em itir.
Pascal ya da La Rochefoucauld iin olduu kadar, tm aksi yorum
lara ramen Hobbes iin de dorudur bu.10 Moliere'in oyunlar da
uzunca bir sre burjuvaziye ait deerlere vg olarak yorum lan
mt. Oysa daha sonralar bu yorumlarn da gereklerden uzak ol
duu ortaya konm utur."
Tek bana ele alndnda kahramanlk idealinin gzden d
mesi olsa olsa, para sevdas, iktidar veya an kazanm a arzusu ve
ehvetin ayn derece aalk tutkular olduu ynndeki Augusti-
nusu dncenin glenm esine yol aabilirdi. Ama olaylar byle
gelimedi. Yaklak yz yl sonra eitli nedenlerden tr para ka
zanma drts ve ona bal ticaret, bankaclk ve nihayetinde sana
34 TUTKULAR VE IKARLAR

yi gibi etkinlikler daha ak ve yaygn biimde sayg grmeye ba


lad. Bu olaanst deiim herhangi bir ideolojinin baka bir ide
oloji karsndaki zaferiyle aklanamayacak kadar kark ve do
lambal bir ykye sahiptir.

"G erek te O ld u u G ibi" nsan



ykm zn balangc Rnesans'a dayanyor, am a bu balan
g yeni bir ahlak anlaynn ya da yeni bireysel davran ku
rallarnn ortaya km asyla olmamtr. Onun yerine bu olgunun
devlet teorisindeki yeni bir gelimeye, devlet ynetimini var olan
dzen iinde kalarak iyiletirm e abalarna dayand grlecek.
Yola k iin zellikle bu noktann seilmesi ise sunm aya alt
m yknn kendi i eilim lerinden kaynaklanyor.
Machiavelli hkm dara gc elde etmeyi, elde tutmay ve artr
may retirken "gerek dnyadaki artlar" ile "hi kimsenin ger
ekten grp iitmedii hayal rn cum huriyetler ve monariler"
arasndaki o nl temel ayrmn yapm tr.12 Burada ima edilmeye
allan ey, ahlak ve siyaset zerine konuan dnrlerin byk
oranda kurgusal durum lardan sz ettikleri ve gerek dnyada h
kmdarn iine yarayabilecek sonular ortaya koyamadklaryd.
Bilimsel ve pozitif bir yaklam beklentisi zam anla hkmdardan
bireye ve devletin doasndan insan doasna kadar uzanacakt.
Machiavelli gereki bir devlet teorisi ina edebilm ek iin insan
doas zerine bilgi sahibi olmak gerektiinin byk olaslkla far
kndayd am a bu konudaki yorum lan gayet zekice olm akla birlikte
btnlkten ve dzenden yoksundu. Sonraki yzylda nemli ge
limeler yaand. M atematikteki ve semavi bilimlerdeki ilerlemeler
tpk gezegenler ve den cisim ler gibi insan davranlan iin de
hareket yasalarnn olabilecei umudunu dourmutu. nsan doa
s zerine teorilerini G alilei'ye13 dayandran Hobbes, b yzden L e
viathan adl eserinin ilk on blmn insan doasna ayrm, an
cak ondan sonraki blmlerde devlet konusuna deinmitir. Fakat.
Machiavelli'nin gemiteki topyac dnrlere ynelttii sula
malar, zellikle de bireysel insan davranlarna ilikin olanlar
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 35

dikkat ekici bir keskinlik ve sertlikle tekrarlayan Spinoza olm u


tu.3 Tractatus politicus adl eserinin al paragrafnda "insan ger
ekte olduu gibi deil de olmasn istedikleri gibi gren" dnr
lere kr. Pozitif ve norm atif dnce tarzlar arasndaki bu ay
rm. Spinoza'nn "insan davranlarn ve duygularn aa ve hor
gren" kiilere kar kt, ayrca "insan davranlarn ve tercih
lerini adeta izgiler, dzlem ler ve cisim ler zerinde alyom u-
asna ele alrm "14 biim indeki mehur yaklam n ortaya koydu
u Etika adl eserinde de kendini gsterir.
Bugn artk siyaset bilimi olarak adlandrdm z daln gerek
konusunun "gerekte olduu gibi" insan olm as gerektii dnce
si, on sekizinci yzylda -k im i zaman adeta beylik bir h ald e - orta
ya konmutu. Spinoza'y okumu olan Vico, her konuda olmasa da
en azndan bu konuda onun izinden gitmiti. Yeni Bilim'de yle di
yordu:

Felsefe insan olmas gerektii biimiyle ele ald iin yalnz


ca Platon'un D evlet'inde yaamak ve Rom a'nn ayaktakmmdan
uzak durm ak isteyenlerin iine yarar.* Yasam a ise insan olduu
gibi ele alr ve ondan toplum adna yararlanm aya alr.15

nsan doasna bak M achiavelli ve Hobbes'a gre ok farkl olan


Rousseau bile Toplum Szlem esi adl eserinin balang cm lesin
de bu dnceye yer vermektedir: "nsanlar olduklar gibi, yasala
r ise olabilecekleri gibi ele alarak meru ve gvenilir bir ynetim
biiminin mm kn olup olm adn inceleyeceim .

* Burada Vico, Plutarkhos'un Paralel Yaamlar adl eserine gnderm e yap


yor. Plutarkhos'un bu eserinde Cicero. Gen Cato'nun konsUUk seimini kaybet
mesinin nedenlerinden sz ederken "Cato'nun, Ronulus'un ardllarnn (yani Ro-
ma'nn) ayaktakm m dan biri gibi davranm ak yerine P latonun Devlet'inde yaa
makta olan bir yurttam gibi davrandn" anlatr. P aralel Yaamlar. M estrius
Plutarchus. - .n .
a. Spinoza's C ritique o f Religion (New York: Schocken, 1965. s. 277) adl
eserinde Leo Strauss yle der: "Spinoza'nn kulland dilin M achiavellininkin-
den ok daha sert olm as ilgintir." Strauss bu durum u, her eyden nce bir filo
zof olan Spinoza'nn siyaset bilim ci Machiavelli'ye nazaran topik dnceye ki
isel olarak ok daha yakn olmasna balar.
36 TUTKULAR VE IKARLAR

T u tk u larn B astrlm as ve Y n len d irilm esi



nsan "gerekte olduu gibi" ele alm a konusundaki bu srarn as
lnda basit bir aklamas var. Rnesans'ta kendini gsteren ve
on yedinci yzylda yaygn bir inan haline gelen dnceye gre
insann zararl tutkularn dizginlem e konusunda arlk ahlak fel
sefe veya dinsel kurallara gvenilemezdi. Yeni yntemlere ihtiya
vard. Bu yntem aray ise mantken insan doasnn detayl ve
tarafsz bir incelem esiyle balayacakt. La Rochefoucauld gibileri
insan doasnn gizli kelerine kadar girip yaptklar "vahi keif
leri" o kadar byk bir hevesle ilan ettiler ki insan doasnn derin
lerine inmenin kendisi bir ama haline geldi adeta. Ama esasen bu
inceleme insan davranlarn etkilem ek iin ahlak tavsiyeler ve
ya lanetlenme tehditlerinden daha geerli yollar bulabilmek iin
yaplyordu. Doal olarak bu arayta baar da kaydedilmiti. O
kadar ki, dinsel buyruklara bel balamaya alternatif en az dei
ik yeni gr ne srlmekteydi.
Akla ilk gelen seenek, burada incelenen dier dncelerden
ok daha nceleri ortaya km olan, g ve bask kullanmna ba
vurmakt. Tutkularn en korkun yzlerini, en tehlikeli sonularn
dizginleme; gerekirse bunu g kullanarak yapma sorumluluu
devlete ykleniyordu. Aziz Augustinus'un, daha sonra on altnc
yzylda Calvin tarafndan tekrarlanacak dncesi de bu yndey
d i.16 Btn kurulu toplumsal ve siyasi dzenler zaten kendi varlk
lar tarafndan hakl karlrlar. Bu dzenlerin her trl adaletsizli
i, Cennetten Kovulmu nsan'm gnahlar yznden ekilen ceza
lardan baka bir ey deildir.
Aziz Augustinus ve Calvinin savunduu siyasi dzenler baz
alardan Lcviathan'a ileri srlen grlere ok yakndr. Ama
Hobbes'un en nemli buluu daha nceki otoriter dzenlerden ok
deiik bir ruha sahip ilgi ekici bir kavram olan Szleme kavra
mdr. Hobbes'un bu snflandrlm as zor dnceleri daha ileride
baka bir kategoride deerlendirilecektir.
nsann kural tanmaz tutkularnn yaratt soruna getirilen bas
kc zmn de byk zorluklar vardr. Ya hkmdar ar yum u
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 37

aklk, ar zorbalk ya da baka bir zaaftan dolay grevini gerek


tii gibi yerine getiremezse? Bu soru karsnda, gerekli derecede
bask uygulayabilecek bir hkmdar veya otoritenin ortaya km a
olasl, insanlarn tutkularn ahlak dnrlerin veya din adam
larnn sylemleri nedeniyle dizginlemeleri olaslyla aa yuka
r ayndr, denebilir. kinci olaslk sfr olarak grld iin bas
kc zmn de kendi iinde elikili olduu ortaya kmaktadr.
nsanlarn tutkular nedeniyle birbirlerine yaattklar aclar ve kar
gaay gkten zembille inmi bir otoritenin bastraca dncesi
ne bel balam ak, bir anlam da o sorunlar zm ek yerine gz ard
etmek anlam na geliyordu. Belki de bu yzden on yedinci yzyl
da tutkunun derin biim de incelenmesi karsnda baskc zm
varln srdremedi.
Bu psikolojik keif ve uralara daha uygun bir zm ise tut
kularn yalnzca bastrlm as yerine ynlendirilm esi dncesinde
yatar. Burada grev yine devlete ya da "topluma dmektedir, ama
bu sefer yalnzca bastrm ak yerine dntrc ve uygarlatrc bir
ortam salam a ilevi sz konusudur. Aslnda rahatsz edici tutkula
rn daha yapc biimlere dntrlmesi dncesine on yedinci
yzyldan beri rastlanm aktadr. Adam Smith'in G rnm ez El kav
ramndan nce Pascal "insan ehvetten bile baarl bir dzen kar
may bilmitir" ve "ne kadar da gzel bir dzendir bu diyerek in
sann bykln ortaya koymaya alr.*5
On sekizinci yzylda G iam battista Vico bu dnceyi daha de
tayl biim de yine kendine zg heyecanl bir keif havas da kata
rak dile getirmitir.

b. Pensees, say 502, 503 (Brunschvicg basks); Trkesi: Dnceler, ev.


smet Zeki Eyiibolu, stanbul: Say, 2002. yilikseverlik yerine kendini sevm e ta
rafndan bir arada tutulan bir toplumun, gnahkr olmakla beraber ilevsel de*
olabilecei dncesi Pascal'n Jansenci adalarnn nde gelenlerinden Nico
le ve Domat gibilerince de dile getirilmitir. Bkz. Gilbert Chinard, En lisan P as
cal, Lille: Giarel, 1948, s. 97-118, ayrca D. W. Smith. H elvitius: A Study in Per
secution, Oxford: Clarendon Press, 1965. s. 122-5. Nicole zerine yakn tarihli
salam bir alm a iin bkz. Nannerl O. Keohane. "Non-Conform ist Absolutism
in Louis XIV's France: Pierre Nicole and Denis Veiras. Journal o f the History
o f Ideas, say 35, Ekim -Aralk 1974, s. 579-96.
38 TUTKULAR VE IKARLAR

[Toplum,] saldrganlk, agzllk ve ihtirastan, insan yoldan


karan bu gnahtan ulusal savunma, ticaret ve siyaseti re
tir; devletlerin g, zenginlik ve bilgelik edinmesini salar; in
san dnya yznden silebilecek bu byk gnahtan halkn
mutluluu yaratlm olur. Bu ilke takdiri ilahinin de kantdr:
Akllca yasalar sayesinde, yalnzca kendi tatminine ynelmi
insanlarn tutkular insanlarn toplumda bir arada yaamasna
olanak salayan bir toplumsal dzene dnr.17

Bu szler phesiz ki Vico'nun olaanst yaratc bir zek ola


rak nlenmesinde pay sahibidir. Bu dopdolu iki cmlede Hegel'in
Akln Kurnazl kavramn, Freudcu Yceltme kavramn ve Adam
Smith'in Grnm ez El kavramn grmek mmkndr. Ama daha
derine inilmedii iin ykc "tutkularn" "erdemlere" dnt bu
olaanst deiim in gerekletii koullar konusu karanlkta kal
maktadr.
nsanlarn tutkularn ynlendirerek toplumun faydas iin kul
lanma dncesi Vico'nun adalarndan ngiliz Bernard Mande-
ville tarafndan daha detayl biimde ortaya konmutur. "Braknz
yapsnlar" dncesinin nclerinden saylan Mandeville, A n la r
M asal'mn eitli ksmlarnda "becerikli politikacnn ustaca yne-
timi"nin "bireysel gnahlar" "toplumsal faydaya" dntrmek iin
gerekli bir koul ve bu dnm salayacak bir faktr olduu d
ncesini ileri srmektedir. Ancak, politikacnn alm a yntemi
aklanmad iin bu yararl ve paradoksal dnm ler henz es
rarn korumaktadr. M andeville yalnzca tek bir "bireysel gnah
iin bu dnmn nasl salanabileceinden detayl biimde sz
eder. Tabii ki, burada onun oka beeni toplam olan dncesin
den, mal mlk edinme tutkusunu ve zellikle de lkse dknlk
tutkusunu ele alndan sz ediyorum .'

c. "Ustaca Ynetim" derken M andeville'in gndelik ynlendirm eleri ve uy


gulamalar deil, onun yerine uygun yasal ve kurumsal erevenin denem e yanl
ma yntemiyle, bir evrim srecinde yava yava derinleerek olumasn kastet
tii ikna edici biimde ortaya konmutur. Bkz. Nathan Rosenberg, "M andeville
and Laissez-Faire", Journal o f the History o f Ideas, say 24, Nisan-Haziran 1963,
s. 183-96. Ama M andeville bu erevenin nasl ilediini ortaya koym ak yerine
ereveyi varsaymakla yetinmitir. Toplumsal faydaya olumlu etkilerini detayl
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 39

Bu nedenle M andevilie'in paradoksunun etkin olduunu savun


duu alan tek bir "gnahla" veya tutkuyla snrlandrm olduu
sylenebilir. Genelden zele gei konusunda Uluslarn Zenginlii
adl eseri ok ses getiren Adam Smith de onun izinden gider. Sz
konusu eser tamamen geleneksel olarak doymak bilmezlik veya a
gzllk olarak bilinen tutku zerine odaklanmtr. stelik -b u
eserde de ele alacam z-dilin aradaki srete geirdii deiiklik
ler sayesinde Smith nermeyi daha ikna edici ve kabul edilebilir
klma yolunda ok nemli bir adm atabilmitir: "Tutku" ve "g
nah" gibi terimlerin yerine "avantaj" ve "kar" gibi daha renksiz te
rimleri kullanarak Mandevilie'in paradoksunun ok edici sivrilii
ni yumuatmtr.
Bu kstlanm ve ehliletirilm i haliyle varln srdrebilen
ynlendirme dncesi ayn zamanda on dokuzuncu yzyl libera
lizminin nemli bir dayana ve iktisat teorisinin ana direi olarak
da gelim e gstermitir. Ama ynlendirme dncesinin genel yak
lamndan uzaklam a pek de yle yaygn bir ey deildi. Aslnda
daha sonraki savunucularnn bir ksm Vico'dan bile cesurdu: On
lar iin tarihin nlenem ez ilerleyii insan tutkularnn genel olarak
insanln veya Dnya R uhunun yararna ilediinin en byk ka
ntyd. Hem Herder hem de Hegel tarih felsefesi zerine yaptla
rnda bu izgiyi devam ettirdiler.11 Hegel'in nl Akln Kurnazl
kavram, tutkularnn izinden giden insanlarn aslnda kendilerinin
farknda olmadklar yksek bir dnya-tarihsel am aca hizmet ettik
leri dncesini ifade eder. Hegel'in dnya tarihinin geliimi yeri
ne kendi zam anndaki toplumsal evrim zerine odakland Hukuk
Felsefesi adl eserinde sz konusu kavrama yer vermemesi de m a
nidardr. Akln Kurnazl dncesinin getirdii tutkularn geni
bir yelpazede ele alnm asna, ada toplumsal ve siyasi gelim e
lere eletirel adan yaklaan bir eserde yer yoktu.

bir biimde anlatt lks konusunda siyasetinin veya kurumsal erevenin rol
pek de nemli deildir.
d. Herder'e gre, "insan yreinin tm tutkular kendini bilmez vahi bir g
cn ifadeleridir. Ama ite bu g, doas gerei ancak daha gzel bir dzene yol
aabilir." deen zr Philosophic eler Geschichle der Menschheit in Werke, haz.
Suphan, Berlin. 1909. c. 14. s. 213.
40 TUTKULAR VE IKARLAR

Son olarak, sz konusu dncenin en ak biimde ortaya kon


duu yerlerden biri de M efsto'nun o nl kendini tantnn bulun
duu Goethe'nin Fan.vr'udur: "Her zaman ktlk arzulayan ama
sonunda iyilik getiren o gcn bir ksm..." Artk burada kt tut
kular elle tutulur bir biim de ynlendirme dncesinden tam a
men vazgeilmeke, onun yerine bu tutkularn dnm yararl
ama esrarl bir dnyasal srele salanmaktadr.

D en g eley ici T utku lkesi

erinde duram ayan, tutkulu ve saplantl insann yadsnamaz


Y gereklii karsnda baskc ve ynlendirici zm ler ikna
edici olmaktan uzakt. Baskc zm sorunu yok saymak anlam
na geliyordu daha ok. te yandan ynlendirici zmn daha ge
limi gerekilii de zam ann bilimsel heyecanna ters den sim-
yevi bir dnm sreci ierdii iin sakatt.
On yedinci yzyl ahlaklarnn zerinde alt malzemenin
kendisi -tutkularn detayl tasviri ve incelenm esi- nc bir z
me gebeydi: Tutkular arasnda ayrm yaparak atee kar atele sa
vamak - grece daha zararsz bir ksmn kullanarak daha tehlike
li ve ykc baka bir gruba kar denge kurmak, hatta belki tutku
lar byle i atm alarla, bl ve ynet yntemiyle zayflatm ak ve
evcilletirmek m m kn deil miydi? Ahlakln etkinlii konu
sunda hayal krklna uram birisi iin ok basit ve ak bir d
nce gibi grnebilir, ama A ziz Augustinus'un arada verdii ipu
larna ramen, m uhtemelen bu dengelem e tasars tutkularn hepsi
ne birden saldrma tasarsndan ok daha zor netice verecek bir ta
saryd. Uzun zam andan beri nde gelen tutkular Dante'nin "Super-
bia, invidia e avarizia so n o /Ie trefaville ch'anno i cuori accesi"n-
dec ve Kant'n G enel Tarih zerine Dnceler inde yer alan "Ehr-
sucht, Herrschsucht und H absucht"daf da grld gibi edebiyat

e. Gurur, kskanlk ve agzllk, insanlarn yreini tututuran kvl


cmdr. Inferno, VI. Kanto, satr 74-5.
f. Hrs, iktidar arzusu ve agzllk.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 41

ve dnce alannda, genellikle de eytans bir leme biiminde


birbirlerine skca balanmlard. Tpk insanolunun belas - s a
va, alk ve sa lg n - gibi birbirlerinden beslendiklerine inanlyor
du. Bu lnn ayrlamaz olduklar dncesini destekleyen bir ba
ka olgu da akln buyruklar veya selametin artlaryla hep kme ha
linde karlatrlm alaryd.
Erdemlerle gnahlarn insan ruhunu sava meydan olarak kul
lanarak arpm alar temas ortaa tasvirlerinde ska ilenm itik
Belki de bir paradoks olarak, daha gereki olan sonraki bir ada
deiik bir sava dncesinin, bir tutkuyu baka bir tutkuyla ar
ptrarak tpk yukarda sz edilen sava gibi insana yararl etkile
re yol aacak bir sava dncesinin domasna imkn tanyan bu
geleneksel dnce olmutur. Her koulda, bu dnce on yedinci
yzyln dnce ve kiilik yelpazesinin Bacon ve Spinoza gibi iki
ayr ucunda ortaya kt:
Bacon'n bu dnceye ulamas, insanlar tm evarmsal ve de
neysel dnm ekten sistem atik olarak alkoyan metafziksel ve te
olojik boyunduruktan kurtulm a abalarnn bir sonucuydu. Bilimin
lerlemesi adl eserinin "nsann radesi ve A rzulan" zerine olan
blmlerinde geleneksel ahlak filozoflar yle eletirmektedir:

Yazmay retm eye alan bir kimsenin yalnzca alfabelerin ve


harflerin gzel rneklerini gsterip elin duru biimi veya harf
lerin yazl ile ilgili herhangi bir yntem veya kural gsterm e
mesinde olduu gibi, onlar da yilik, Erdem ve Sorumluluk ze
rine yazlanlann gzel ve k rneklerini yaratmlar... ancak bu
mkemmel hedeflere nasl ulalaca, insann iradesinin bu
am alara ulaabilir durum a gelmesi iin nasl dizginlenip bi
im lendirilm esi gerektii konularna hi deinmezler...'*

Her ne kadar bu M achiavelli'den sonra artk bize tandk gelen bir


eletiri de olsa, buradaki benzetme ok anlam ldr ve Bacon eletir-

g. O yzden bu tre psychom achy (ruh iinde atm a) ad verilmitir. Pru-


dentius'un 5. yzyla ait Psychomachia adl eserinden, Paris'teki N otre Dame Ka-
tedrali'nin d yzndeki erdem ve gnah emberine kadar bu trn tarihesi iin
bkz. A dolf Katzenellenbogen, A llegories o f the Virtues and Vices in M ediaeval
Art. Londra: W arburg Institute. 1939.
42 TUTKULAR VE IKARLAR

dii ie birka sayfa sonra kendisi giriir. Filozoflardansa airlere


ve tarihilere vgde bulunmak ad altnda bunu yaparken de y
le der:

Duygularn nasl alevlendiini ve nasl parladn; nasl duru


lup nasl dizginlendiini... nasl kendilerini ortaya koyduklar
n, nasl ilediklerini, nasl farkllklar gsterdiklerini, nasl
glenip toparlandklarn, nasl i ie getiklerini, nasl birbir-
leriyle attklarn ve dier benzer zelliklerini byk bir can
llkla resmetmilerdir; bu zelliklerin en sonuncusunun ahlaki
ve toplumsal konularda ok zel bir ilevi vardr; nasl bir duy
guyu baka bir duyguya kar kullanarak birini bir dieri ile y
nelebiliriz (diye soruyorum): Tpk bir hayvan avlamak iin
baka bir hayvan kullandmz gibi veya bir kuu baka bir
kuu saldrtarak uurduum uz gibi... te devlet ynetim inde
bazen bir hizibi baka bir hiziple engellem ek nasl gerekiyorsa,
iimizdeki ynetim iin de yle gerekir.19

Bu etkili paragraf, zellikle de ikinci yars, air ve tarihilerin


baarlarna dayanmak yerine bir devlet adam ve siyaseti olan Ba-
con'n kendi youn tecrbelerine dayanyorm u izlenimi veriyor.
Ayrca bir tutkuyu baka bir tutkuya kar kullanarak tutkular y
netme dncesi de Bacon'n gzpek ve deneysel dnce biim i
ne olduka uygun. te yandan, bu dnceyi ortaya koyma biimi
zamannda ok da etkili olmu gibi grnmyor. Ancak Bacon'n
Spinoza ve Hum e gibi eserlerinde bu dnceye daha nemli bir
yer veren dnrlerin ncs olduunu gstermek isteyen modem
alm alar sonucunda bu noktaya dikkat eki lebi 1m it ir.20
Spinoza Etika adl eserinde yer alan tutkular teorisini daha de
rin biimde ele almak adna bu dncenin geliebilmesi iin ya
amsal neme sahip iki nerm ede bulunur:

Bir duygu daha gl bir kar duygu dnda herhangi bir g


le dizginlenem ez veya ortadan kaldrlam az.21

ve
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 43

Hibir duygu, duygu olarak kald srece, iyi veya kt hak


knda - n e kadar doru olursa o lsu n - gerek bilgiyle dizginlene-
m ez.22

lk bakta, Spinoza'nn metafizikse! eilimleri ve bakalarna k


yasla daha hareketsiz bir yaam srm olmas nedeniyle, bu filo
zofun Bacon ile ayn retiyi desteklemesi tuhaf grnebilir. Spi
noza bunu ok farkl nedenlerden dolay yapmt. Bir tutkuyu ba
ka bir tutkuya kar kullanarak tutkularn yararl biim de dizginle
nebilecei dncesinden ok uzakt. Yukarda yaptm z alntlar
aslnda tutkularn gcnn ve baboluunun altn izerek Spino-
za'nn Etika'smda ulalm aya allan hedeflere varm ann zorluk
larn gsterm e amalyd. O hedef ise akln ve tanr sevgisinin tut
kular karsndaki zaferiydi. Dengeleyici tutkular dncesi ise bu
yolda bir ara durak olmaktan teye gemiyordu. En son nermesin
den de anlalabilecei zere bu dnce Spinozann almasnn
vazgeilmez bir paras olmaya devam etmekteydi:

... tutkularm z dizginlediim iz iin kutsala kar sevgi duym u


yoruz; tam tersine ancak kutsala sevgimiz sayesinde tutkular
dizginleyebiliyoruz...23

Tutkularla ancak baka tutkular araclyla baarl biimde mca


dele edilebilecei dncesine ciddi ciddi yer veren ilk byk d
nrn, bunun yaratabilecei imknlarn farknda olm akla bera
ber, bu dnceyi pratik ahlaka veya siyasi mhendislie tamak
gibi bir niyeti hi olm am t.11 Gerekten de insan doasnn zel
liklerini toplumun yararna kullanma zerine birok pratik tavsiye
lerine rastlayabileceim iz Spinoza'nn siyaset zerine alm alarn
da bu dnce bir daha karm za kmayacaktr.
Spinoza'nn felsefesini "korkun" olarak nitelem i olsa da
Hume'un tutkular ve tutkularn akl ile ilikisi zerine dnceleri
Spinoza'nnkilere ok benzer.24 Hume, ufak bir farkla, tutkularn ak

l. rnein, u cmlede de bu niyet grlebilir: "leriki sayfalarda kart dr


tler derken, ayn trden bile olsalar kiiyi ayr ynlere ekenlerden sz ediyo
rum; rnein batan karclk ve agzllk, ikisi de sevginin bir eididir...".
Erikti. 4. Blm, Tanmlar.
44 TUTKULAR VE IKARLAR

la bak olmas durum unu ortaya koyma konusunda ok daha ra


dikal davranmtr. En nl deyilerinden biri udur: "Akl tutkula
rn klesidir ve yalnzca onlarn klesi olmaldr." Bu sivri duru
dolaysyla bir tutkunun dierine karlk olarak i grebilecei gi
bi avutucu bir dnceye ok ihtiyac vard. Gerekten de ayn nem
li paragrafta yle diyordu: "Kart bir drt dnda hibir ey bir
tutkunun drtsn engelleyem ez veya ona kar koyamaz"25
Spinoza'nn aksine Hume bu igrsn hayata geirmeye he
vesliydi. ncelem e'sinin nc kitabnda, "toplumun kkenini"
tartt blmde vakit geirm eden bunu yapt da. Ona gre, "mal
mlk edinme al" potansiyel olarak o kadar zararl ve ei grl
medik lde gl bir tutkuydu ki bu tutkuyu kontrol altnda tut
mann tek yolu onun kendi kendisini dengelemesini salamakt. Bu
i pek kolay grnm ese de Hum e'un bu soruna yaklam yleydi:

Sz konusu tutkuyu kontrol altna alabilecek tek ey o tutkunun


kendisidir, ki o da ancak kendi kendisinin ynn deitirerek
bunu yapabilir. te bu yn deiiklii muhakkak asgari dn
me neticesinde gereklem elidir; nk bu tutkunun tatmin
edilm esinin yolunun serbest braklmaktan deil dizginlenm ek
ten getii aktr. Ayrca toplum yapsnn korunmas bakm n
dan da, yalnz ve sefil bir durum dansa mal mlk edinme pein
de olmak ok daha fazla ilerleme salayacaktr...26

Bu noktada, "asgari" de olsa akl veya dnceye gerek duyul


duunun belirtilm esinin, yalnzca tutkunun tutkuyla ba edebildii
bir alana yabanc bir kavram (stelik de "tutkularn klesi" olduu
ileri srlen bir kavram) katmak anlamna geldiini savunarak iti
raz edilebilir. Fakat amacmz Hume'un dncesindeki hatalar
bulmak deil, onun yerine dengeleyici tutku fikrinin ne kadar etki
sinde olduunu gstermektir. Bu fikri daha nemsiz alanlarda ok
daha uygun bir biimde kullanr. rnein. M andeville zerine yo
rum yaparken, her ne kadar lkse dknlk bir gnahsa da, lksn
ortadan kaldrlmasyla ortaya kabilecek "tembellikten" ok daha
nemsiz bir gnah olduunu ileri srmektedir:

unu rahata syleyebiliriz: Herhangi bir durumda birbirine


kart iki gnah o gnahlarn herhangi birinin tek bana olm a
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 45

sndan daha yararldr; am a yine de o gnahn kendisinin yarar


l olduunu asla iddia edemeyiz.

Daha genel bir form lasyonla devam eder:

nsanolunu her eit erdem le donatan ve her tr gnahtan arn


dran bu m ucizevi dnm n sonulan ne olursa olsun; yal
nzca im knlann peinde olan bir yargc hi ilgilendirmez. o
unlukla bir gnah ancak baka bir gnahla dzeltebilir ve bu
yzden de toplum iin en az zararl olan semelidir.27

te yandan, aada da grlecei gibi, Hume "zevk dknl


n" "zenginlik dknl" ile dizginleme taraftanyd. Bu fikrin
farkl alanlardaki yansm alar, ayn grte olmasa dahi hayranl
na m azhar oluyordu. "pheci" zerine yazsndan yaplan u aln
tda bu hayranlk hissedilmektedir:

Fontenelle "Hrs ve fetih tutkusu asndan hibir ey hakiki bir


astronomi sisteminden daha ykc olamaz," diyor. "Doann son
suz boyutlar karsnda koca dnya bile ne kadar zavall kal
yor." Bu gr herhangi bir etki yapamayacak kadar eskimitir.
Daha dorusu, eer bir etkisi olsayd hrs gibi vatanseverlii de
yok etmez m iydi?28

Bu polem ik, bir tutkunun baka bir tutkuyla atm asn sala
yarak toplumsal ilerlemenin mimarlna soyunmann on sekizinci
yzylda hayli yaygn bir dnsel ura olduu izlenimini uyand
ryor. Gerekten de bu dnce nemli nemsiz birok yazar tara
fndan genel anlam da ya da herhangi bir alandaki uygulamasyla il
gili olarak dile getirilmitir. kinci trn iyi bir rnei Encyclop-
d'e'deki "Fanatiklik" maddesinde bulunabilir. Esas olarak dinsel ku-
rumlarn ve inanlarn sert bir eletirisi olan bu yaznn biti bl
m dinsel fanatiklii dengeleyebilecei iin vlen "vatansever fa-
naiklii"ne ayrlm tr.29 te yandan, bu dnce en genel haliyle
Vauvenargues tarafndan ortaya konmaktadr:

Tutkular tutkularn karsna konur ve birbirine kar arlk va


zifesi grr.30
46 TUTKULAR VE IKARLAR

D'Holbach'n son derece gelikin formlasyonunda da yine ayn dil


bulunabilir:

Tutkularn gerek anlam da dengeleyicileri yine tutkulardr; on


lar ortadan kaldrm aya deil, ynlendirm eye almalyz: Z a
rarl olanlar topluma yararl olanlarla etkisizletirelim. Akllca
olan... yalnzca mutluluum uz iin peinden gitm em iz gereken
tutkular semektir.31

Dengeleyici tutku ilkesi on yedinci yzyldaki insan doasna


ktm ser yaklam lardan ve tutkularn tehlikeli ve ykc olduklar
hakkndaki yaygn inantan domutu. Sonraki yzylda hem insan
doas hem de tutkular byk oranda temize karldlar. Tutkula
rn Fransa'daki en ylm az savunucusu Helvetius'tu.32 Onun bu ko
nudaki duruunu Zihin zerine adl eserindeki "tutkularn gc
zerine" ve "tutkulu insanlarn akl banda insanlar (gens senses)
karsndaki dnsel stnl" veya "tutkulu olmay brakt an
da kii aptallar" gibi blm balklarndan da anlam ak olanakldr.
Rousseau'nun insann doas zerine grleri insan "gerekte ol
duu gibi" ele alma arsnn ilk kez yaplm asna yol aan yakla
mdan ok uzak olmasna ramen, o da bu ary tekrarlamaktan
geri kalmyordu. Ayn ekilde, tutkular artk tehlikeli deil de heye
can verici olarak tanmlanrken bile dengeleyici tutkular aresi h
l savunulmaktayd. Aslnda bu konuyu en gzel biimde ortaya
koyanlardan biri de Helv6tius'tu. Bunu Baconn orijinal form lne
bir tutam rokoko eklenm i biim de yle dile getirmekteydi:

Tavsiyelerine uyulmasn salamak iin ... tutkularmz birbiri


ne kar nasl silahlandracan bilen birka ahlak var. Bunla
rn tavsiyelerine uyulmas ou durum da byk ac veriyor.
Ama byle bir acnn hisler karsnda galip gelemeyeceini,
yalnzca bir tutkunun baka bir tutkuyu yenebileceini grm e
leri gerekiyor; rnein, ilgi ekm eye alan bir kadnn (femme
galante) daha alakgnll olmas isteniyorsa bunun iin onun
gururunu onun oynam a tutkusuna kar ynlendirerek, alak-

i. Bkz. s. 74.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 47

gnlllk denen eyin sevginin ve ince bir cazibenin rn ol


duunu anlamas salanmaldr... A hlaklar bu biimde sy
lemlerinde acnn yerine kan koyarlarsa sylediklerinin ger
ekletiini grebilirler.3-1

Savmzn bir sonraki adm asndan, "kar" szcnn burada


dengeleme grevi yklenen tm tutkular kapsayan bir anlamda
kullanlmas zellikle nemlidir.
Bu dnce Fransa ve ngiltereden A m erika'ya geti ve anaya
say hazrlayan kurucular tarafndan nemli bir dnsel ara ola
rak kullanld.3* Bunun ok iyi bir rnei Hamilton'n Bakann
tekrar seilebilmesi ilkesini savunduu The Federalist'in yetmi
ikinci saysnda bulunabilir. Hamilton'n argman byk oun
lukla tekrar seilme yasann makam sahibinin kararlarn nasl et
kileyecei zerine kuruludur. eitli zararlarn yan sra, "ahlaksz
yaklamlara ve yolsuzlua eilim" de olacam sylyor:

Makam sahibi eer agzl bir kim seyse ve en sonunda maka


mnn meyvelerinden vazgemesi gerekiyorsa, bu tip insanlarn
pek direnemeyecei bir eilim iine girerek elinde frsat varken
tadm karm aya bakar. Bu geici makamda ganimetini mm
kn mertebe artrmak iin her yolu denem ekten ekinmez. Hal
buki ayn kii, dier trl bir gelecek tasavvuruyla grevinin
getirdii normal kazanlarla yetinebilir, hatta frsat ktye kul
lanmann sonularna katlanmay gze ulamayabilir. Agzl
lk agzlln bekiliini yapabilir; hele bu kii agzl ol
duu gibi gururlu veya hrslysa. yi ynetim le makam nn s
resini uzatabileceini bilirse, bunlara olan itahn zenginlie
olan itahna kurban etmek istemeyebilir. Fakat nnde kanl
m az son dnda bir ihtimal yoksa agzll byk olaslkla
dikkatini, gururunu ve hrsn yenecektir.

Bu son cm leler dengelem e dncesinin ele alnnda byk bir


ustaln izlerini tayor. O kadar ki, bu konularda yeterince bilgisi
olmayan gnmz okurunu hayrete drebiliyor.
Daha tandk grnen bir akl yrtm eye ise The Federalist'in
elli birinci saysnda rastlayabiliriz. Bu yazda devlet ynetiminin
48 TUTKULAR VE IKARLAR

farkl kollan arasndaki gler ayrl "farkl hrslarn birbirini


dengelem esi salanmal" ifadesiyle savunuluyor. Devletin bir kolu
nun hrsnn baka bir kolun hrsm dengelemesinin beklendii bu
dnce daha nce szn ettiim iz durumdan, yani tutkularn tek
bir ruhu sava meydan olarak kullanmak suretiyle birbirleriyle a
tm alarndan ok farkl. G ler ayrl ilkesinin baka bir kisvey
le sunulmas anlaml olabilir: Grece yeni bir dnce olan gler
dengesi ilkesi yaygn biim de kabul gren ve artk ok tandk olan
dengeleyici tutkular ilkesi dolaym yla ifade edilmesi sayesinde ik
na ediciliini artrmtr.
Tabii ki bu bilinli bir aldatm aca deil. Aslnda o cmlenin ya
zarnn (Hamilton veya M adison) kendisi yaratt karkln ilk
kurban olmu gibi grnyor. yle devam ediyor: "Belki de dev
let ynetiminin ktye kullanlm asn engellemek iin byle yn
temlere gerek duyulmas insan doasnn kusurlarnn gzler n
ne serilmesi anlam na gelebilir. Am a devlet ynetiminin ta kendisi
de insan doasnn kusurlarnn gzler nne serilmesi deil mi
dir?" Gerekten de insann kt drtlerinin ancak eitli tutkula
rn birbirleriyle attrarak ve etkisizletirerek bastrlabilmesi "in
san doasnn kusurlarnn gzler nne serilmesi" anlamna gel
mektedir. te yandan, gler ayrl ilkesi insan doasn bu kadar
aalamaz. "Farkl hrslarn birbirlerini dengelemesi salanmal"
biimindeki bu ustaca cm leyi kuran yazar yeni devletin temelinin
gler ayrl yerine dengeleyici tutku ilkesine dayandna kendi
ni ikna etmi grnyor.
Genel anlamda ele alndnda, daha eski olan ilkenin gler
ayrl ilkesi iin gerekli olan dnsel altyapy hazrlam olm a
s mantkl grnyor. Bylece burada incelediimiz dnceler
zinciri balang noktasna geri dnm oldu: Devletle balamt,
daha sonra bireysel davran sorunlarna yneldi ve sonunda bura
dan elde edilen gzlem ler tekrar siyaset teorisine aktarld.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 49

"kar" ve Tutkularn
Terbiyecisi Olarak "karlar"

utkuyu tutkuya kar kullanma stratejisi oluturulduktan, ka


T bul edilebilir hatta umut verici olarak grldkten sonra, bu
rada anlatlm akta olan akl yrtm ede yeni bir adm a daha ihtiya
vard: Stratejinin kolayca uygulanabilir olm as, bugnk deyile
"operasyonel" hale gelmesi iin genel bir biim de de olsa bilinm e
si gereken, hangi tutkularn ehliletirici grev stlenecei ve te
yandan da hangi tutkularn gerekten ehliletirilm esi gereken "vah
i" tutkular olduklaryd.
Hobbes'un "Szleme"sinin altnda da buna benzer bir grev
dalm yattn syleyebiliriz, zira yle yazar: "A rzular ve insa
nn dier Tutkular", zenginlik, an ve g peinde am anszca ko
mak. "insana B anl eilim ler kazandran tutkular tarafndan et
kisiz hale getirilirler. Bu tutkular ise "lm Korkusu; rahat bir ya
am srebilm ek iin gerekli olanlara sahip olm a Arzusu; ve aba
laryla bunlar salayabilm e Umudu"dur.35 Bu anlam da btn top
lumsal szlem e retisi dengelem e stratejisinin bir uzantsdr.
Hobbes'un bunu yalnzca bir kere, tutkulu insanlarca yaratlan tm
sorunlar kesin bir biimde zecek yapda bir devlet kurmak iin
kullanmas yeterli oluyor. Bu i iin terbiye edici ve terbiye edile
cek tutkular yalnzca bir kere saptamas yeterliydi. Ama Hob
bes'un birok ada, insann ve toplum un iinde bulunduu du
rum hakknda endielerini paylam akla beraber, onun radikal z
mnden yana tercih kullanmadlar; stelik, dengelem e stratejisine
devaml gerek olduunu dnyorlard. Bunun iin de rol dal
mnn daha genel ve kalc bir biimde yaplmas gerektii akt.
Gerekten de. insanlarn karlarm tutkularna kar kullanan ve
insanlar karlar tarafndan ynlendirildiklerinde ortaya kan
olumlu sonular insanlar tutkularn babo braktklarnda ortaya
kan felaketle karlatran byle bir yaplanna ortaya kt.
Bu iki kavram arasndaki kartl daha iyi anlayabilmek iin
ilk nce "kar" ( interest) ve "karlar" kavramlarnn dilin ve d
ncelerin evrim i srecinde eitli dnem lerde (ounlukla da ay
50 TUTKULAR VE IKARLAR

n anda) kullanlan anlam lan zerine bir eyler sylemek yerinde


olur. Bireylerin ve gruplarn "karlar" zamanla esas anlam ola
rak iktisadi avantaj eksenine yerleti. Bu gelim e yalnzca gnde
lik dil iin deil, ayn zamanda "snf karlar" ve "kar gruplar"
gibi sosyal bilim terimleri iin de geerliydi. Bu terimin iktisadi an
lamnn daha baskn durum a gelmesi ise ancak tarihinin son dne
minde gerekleti. "kar" kavramnn kayglar, arzular ve avantaj
anlam on altnc yzyln sonlarnda Bat Avrupa'da kabul grm e
ye baladnda, bir kim senin mutluluunun yalnzca maddi y
nyle snrl deildi. Kavram insan arzularnn toplamn kapsyor
du, ama bu arzulara ulalmas iin dikkatli dnce ve ince hesap
gerektii dncesini de ierm ekteydi) Aslnda kar kavramyla
ilgili ilk ciddi dnceler bireyler ve maddi m utluluklarndan apay
r bir balamda ortaya kt. Devlet idaresi kalitesini gelitirme
kayglarnn insan davrannn incelenmesinde daha gereki bir
yaklam arayn nasl dourduu daha nce belirtilmiti. "kar"
kavramnn ilk defa tanm lanm asna ve derin bir biimde ele aln
masna yol aan da yine ayn kayg olmutur.
Tpk daha nce tutkular tutkulara kar kullanma kavramna
dnen dnce zincirini balatm asnda olduu gibi, ele alaca
m z dnce hattnn kaynanda yine Machiavelli'yi buluyoruz.
G receim iz gibi, bu iki hat uzun sre ayr devam ettiler am a en
sonunda kavumalar birtakm ilgin sonular dourdu.
Machiavelli bu yeni doan ocua isim koymamt. Devlet y
neticileri iin tipik bir davran nerdi ama bunu tek bir balk al
tnda snflandrmad. Daha sonra, M einecke'nin nemli aratrm a
snda da gsterildii gibi, M achiavelli'nin almalar ilk gndem e
geldiklerinde eanlaml olan interess ve ragione di stato* kavram
larnn ortaya km asna neden oldu. Bu ikiz kavram lar on altnc
yzyln ikinci yansnda yaygn olarak kullanlmaya baladlar.36

* Devlet mant olarak evrilegelm i bu talyanca kavram devletin kar


anlamnda kullanlmaktadr, - .n .
j. Bu terimin tarihesi dier anlam lanndan, rnein bor alnan paraya kar
denen faiz anlam ndan veya Franszcadaki tuhaf kullanmndan ok daha eskiye
uzanyor. Franszcada imaret zarar ve kayp anlamnda da kullanlm aktadr, bu
anlam halen kullanmda olan dommages-interets [Trk hukukunda cezai tazmi
nat olarak geen terimin Franszeas. -.n.] biiminde de grlr.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 51

Bu kavramlarn iki cephede birden savamas dnlm t: Bir


yandan Machiavelli ncesi ahlak yasa ve kurallardan ak bir ba
mszlk ilanydlar; ama ayn zamanda hkm dara ak ve salam
biimde yol gsterecek "tutkular ve anlk drtlerden etkilenm e
yen, gelimi ve aklc bir iradenin"37 tanmn yapyorlard.
Her ne kadar M einecke ikinci cepheyi de gz ard etmediini
gsterse de, yeni devlet adamlnn (statecraft) kurucusu M achi
avelli asl savan ilk cephede veriyordu.38 kar kavramna gre
hareket edildiinde ynetenler iin bunun eitli kstlam alar anla
mna gelmesi, kavram talya'dan Fransa'ya ve oradan da ngiltere'
ye geerken iyice n plana kt. Huguenot devlet adam Rohan D-
k'nn yazd Hristiyan Dnyasnn H km darlarnn ve D evlet
lerinin karlar adl yaptn al cm lesinde bu kstlamalar
aka ortadadr:

Les princes commandet a ta peuples, et l'interit commande


acx princes.k

M einecke'nin iaret ettii zere, Rohan Dk bu ifadeyi Boccalini


ve Bonaventura gibi, kan "tiranlann tiran" ve ragione di stato'yu
"hkmdarn hkmdar" olarak niteleyen, kendinden nce devlet
adaml konusu ile ilgilenmi eitli yazarlardan alm olabilir.39
Ne var ki, Rohan Dk derdini anlatmak iin bir hayli aba gster
mitir. spanya. Fransa, talya, ngiltere ve ann nde gelen di
er g odaklarnn ulusal karlannn genel hatlarn izdikten
sonra dncesini ortaya koymak iin yazsnn ikinci blmnde
eitli tarihsel dnemlere deinme ihtiyac duyar:

Devlet ilerinde bizi gcmz aan ilerin altna girm eye ilen
dank tercihlerin; ya da benliimizi ele geirir geirm ez bizi
harekete iten vahi tutkularn bizi ynlendirm esine izin verme
meliyiz; ... yalnzca kendi karmz tarafndan ynlendirilen
akl olmal hareketlerimizin temel ilkesi.1

k. Hkmdarlar uyruklarna hkmeder, kar d a hkmdarlara.


I. II. Blm'e Giri. Burada dikkat ekici bir biim de, akl yalnzca devletin
gerek karlarnn nerelerde olduunu bulmaya yarayan bir araca indirgeniyor.
52 TUTKULAR VE IKARLAR

Nitekim bu planl aklamay takiben karlar yerine tutkularna


uyduklar iin balan belaya ginni eitli hkmdarlardan rnek
ler verir.
Bu yeni "hkmdarn kar" retisinin, eski ahlak ve dinsel
yasalan gerekd ve ie yaram az diye hor grp, hemen ardndan
tutkulara uyulmasnn sonularna kar uyarmas ve azarlamas
gerekten ok ironiktir. Bu yasalar ne sren kimselerin gznden
de bu ironi kamam t ve bazlar bu beklenmedik yeni m ttefik
ten yararlanmaktan geri kalmad. Buna bir rnek olarak Piskopos
Butler'm, "makul derecede kendini sevmenin" -y ani k arn - ah
lakla beraber tutkulara kar safta nasl yer aldn gsterdii yaz
dan bir alnt yapmak mmkn:

... kimi tutkular nasl saduyuyla veya maddi karm z anlam


na gelen makul derecede bir kendini sevmeyle badamyorsa,
ayn biimde erdem ve din ilkeleriyle de badam azlar;... by
le tutkular bizi vahice davranm aya ittii kadar kendi maddi
karlarm z asndan da aklszca davranm aya iter.40

Hkmdar asndan yeni reti de eskisi kadar kstlaycyd.


stelik pek ie yaram ad da grlecekti: Geleneksel erdemli dav
ran ltlerine ulalmas zorsa, kar kavramnn tanmlanmas
da ayn derecede zordu. Genel anlamda bir kraln kar lkesinin
gc ve zenginliini korum ak ve artrmakta yatar demek ok ko
layd, ama bu ilke gerek durum larda kullanlabilecek detayl "ka
rar verme kurallar" saptamay salamyordu.
M eineckenin ustaca gsterdii gibi byle kurallar saptam a a
balar karm ak ve can skc bir tariheye sahiptir. Yine de kar
kavram ilk k alannda (hkm dar veya devlet) kald lde
gdklemi, ama devletin iindeki gruplara veya bireylere uygu
landnda dikkat ekici bir gelim e gstermitir. Bu konuda devlet
adaml zerine tartm alarda kar tarafndan ynlendirilen dav
ranlarn zn oluturan aklclk ve kendi zn arama bileimi
zellikle yararl ve um ut verici bir kategori olarak grlyordu.
Ynetenin karndan ynetilenler arasnda yer alan eitli
gruplarn karlarna gei ngiltere ve Fransa'da farkl yollar izle
di. ngiltere'de hkm darlara ve devlet adam larna yol gstermesi
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 53

amalanan ve daha sonra "ulusal kara" dnen tekil kar kavra


m anlald kadaryla on yedinci yzylda Fransa ve talya'dan it
hal edilmiti." Rohan Dk'nn Hristiyan Dnyasnn H kmdar
larnn ve Devletlerinin karlar adl eseri zellikle etkiliydi. ok
hzl bir biimde tercm e edilmi ve ok sayda yorum a yol am
t. Rohan'm al paragrafnda yer alan keskin deyilerinden biri
-Yalnzca kar asla skalamaz' (H km dar yanlabilir, etrafnda
kiler yozlam olabilir ama...'yi** izleyen ksm) on yedinci yz
yl ngilteresi'nde ok ses getiren "kar Yalan Sylemez" ilkesinin
k noktasdr."
Rohan yazsnda kar hanedan veya d siyaset balamnda ta
nmlar. ngiltere'de kavramn arlkl olarak i siyaset ve grup an
lamnn glenm esine on yedinci yzyln ortalarndaki devrim ve
i savan yol at muhakkaktr. Artk "ngiltere'nin kar" s
panya veya Fransa'ya gre deil, i kavgann taraflarna gre ele
alnyordu. Yine ayn biimde, Restorasyon'dan sonra dinsel ho
gr zerine tartm alarda ngiltere'nin kar Presbiteryanlara, Ka-
toliklere, Q uaker'lara veya baka mezheplere gre deerlendirili
yordu. Fakat daha sonra, yzyln sonlarna doru, siyasi istikrarn
tekrar kurulm asyla ve bir derece dinsel hogrnn salanm asy
la gruplarn ve bireylerin kar iktisadi beklentiler erevesinde
ele alnm aya balad.0 On sekizinci yzyln balarnda Shaftes-

* L interet seul ne peu ja m ais manquer. - .n .


** Le prince peut se tmmper. son Conseil peu etre corrompu. mais... -.n.
m. J. A. W. G unn, Politics and the Public Interest in the Seventeenth Century.
Londra: Routledgc and Kegan Paul. 1969. s. 36 ve eitli yerlerde. On yedinci
yzyl tngilteresi'ndeki "kar" ve "karlar" kavranlan zerine ok zengin bir
bilgi kayna olan bu kitaptan ok yararlandm. Yine Bkz. Gunn'n makalesi "In
terest Will Not Lie': A Seventeenth-Century Political Maxim," Journal o f the
History o f Ideas. Ekim-Aralik 1968, say 29, s. 551-64. Bunlarla ilgili konularda
mkem m el bir analiz iin bkz. Felix Raab. The English Face o f M achiavelli: A
Changing Interpretation. 1500-1700, Londra: Routledge and Kegan Paul. 1964,
s. 157-8.
n. Bu deyi esneklik konusunda ok usta bir siyaseti. Machiavelli ve Rohan
Dknn byk bir hayran ve sk sk onlardan alnt yapan rahip Marchamont
Nedhan tarafndan yaym lanm nemli bir risalenin bal olarak kullanlm
t. Bkz. Gunn ve Raab'n yukarda ad geen eserleri.
o. Raab, "kar zerine uzunca bir kaynakal dipnotta yle diyor: "Bu d
nemin sonlarnda (yani on yedinci yzyln son on yl iinde) 'kar' arlkl ola-
54 TUTKULAR VE IKARLAR

bury'nin kan (interest) "rahat etmemizi ve rahatlmz korum a


mz salayan kolaylklar arzulamak" olarak tanmladn ve "zen
ginlik sahibi olmak" zerine "zellikle ilgi ekici (interesting) bu
lunan o tutku" diye yorum yaptn gryoruz.41 Hume da yine ay
n biimde "kar tutkusu" ve "karc duygular" kavramlarn "mal
ve mlk edinme al" ve "kazan sevdas" kavramlarnn ean
lamls olarak kullanr.42 Kavram n geirdii bu evrim srecine yar
dmc olan etkenlerden biri de "kamu kan" kavramnn anlam n
daki yndeik kaym a olabilir. "Bolluk", bu ifadenin gittike nem
kazanan bir paras olm aya balamt.p
Fransa'da le grand siecle* boyunca siyasi ortam bireysel kar
larn veya grup karlarnn kamu kar balamnda sistematik bi
im de ele alnm asna uygun deildi. Buna ramen, interet (kar)
kavramnn iinden getii sre ngiliz kuzeninkine (interest) ben
ziyordu. Siyasi yaznda Machiavelli'den beri gelitirildii haliyle
kar dncesi -y a n i, bir kim senin gcn, etkisini ve zenginlii
ni nasl artrabilecei konusunun dzgn bir biimde ele alnmas
dncesi- on yedinci yzylda yaygn olarak kullanma girdi ve
ksa srede zamann nde gelen ahlaklar ve yazarlar tarafndan
bireysel insan doasnn derinlemesine bir incelemesini yapmakta
kullanld. Bu yazarlarn ele ald sahne genelde XVI. Louis'nin
saray olduundan, oyuncular da hkmdarla ayn tipte "karlara"
sahipti: Yalnzca zenginlik anlamnda deil, ondan daha ok, hatta
belki de esasen iktidar ve nfuz anlamnda. Bu yzden kar genel
likle ok geni bir anlamda kullanlyordu. Ama daha o zaman bile
anlamn kapsam bir sreten -kavram n ngiliz ve Fransz tarihe-

rak iktisadi bir anlam kazand." The English Face o f Macltiavelli, s. 237. Gunn
ise daha genel olarak unu syler: "kar ynetim kademesinden pazar yerine
ok hzl bir gei yapt." Politics, s. 42.
* Franszca muhteem yiizyl anlam nda bir deyi. Fransz tarihilerince
Fransann Avrupa'nn nde gelen gc haline geldii on yedinci yzyl nitele
mek amacyla kullanlr, - .n .
p. Gunn. Politics. 5. Blm ve s. 265. Bu gr, Viner'in nl incelem esin
de ortaya koyduu, m erkantilist dnem sresince g ve bolluun d politikann
ayn neme sahip iki amac olduu dncesine ters dmez. Bkz. Jacob Viner,
"Power versus Plenty as O bjectives o f Foreign Policy in the Seventeenth and
Eighteenth Centuries," World Politics. 1948, c. I tekrar basm. Revisions in M er
cantilism. haz. D. C. Colem an. Londra: Methuen, 1969, s. 61-91.
TUTKULARA KAR] IKARLARA BAVURULMASI 55

sinin kesim e noktas tam da burasdr- geerek daralyor, maddi


ve iktisadi kazan peinde olma anlam na yaklayordu. Bu sonucu
La Rochefoucauld'un zdeyiler adl eserinin 2. basm nn (1666)
nsz olan "Okura t balkl blm den karabiliriz:

kar kelim esinden her zaman zenginlikle ilgili bir kan (un
inter et de bien) anlam yorum , daha ziyade an ve erefle ilgili
olan anlyorum.43

Yanl anlam aya kar konulmu bu uyan ok ksa bir nszdeki


tek elle tutulur noktadr. A ka grlyor ki zdeyiler in ortala
ma okuru iin "kar" kavram artk daha snrl bir iktisadi kazan
anlam tam aya balamt bile.
Yaklak olarak ayn dnemde, Richelieu'nn sekreteri ve savu
nucusu olan Jean de Silhon bir yazsnda kann yaam ve toplum
dzenini devam ettirm ede oynad olumlu roln altn izerek an
lamdaki bu evrim e iaret ediyor ve knyor. eitli karlar sral
yor -"V icdani karlar. Onursal karlar. Salksal karlar, M ad
di karlar ve baka benzeri karlar- sonra da un hom m e interes-
se gibi deyim lere yklenen olum suz anlam "kar szc artk
genel olarak, nasl olduunu anlamadm bir biim de (je ne sais
comment), maddi kar (!m eret du bien ou des richesses) anlam n
da kullanlyor,"44 olmasna balyor.
Bu kaym a acaba nasl aklanabilir? Belki de bu szcn eski
zamanlardan beri tefecilikle ilikilendirilmi olm asndand; inte
rest! interet szcnn kar yerine faiz anlam nda kullanlmas
birka yzyl daha eskiye dayanr. Daha eski olan faiz kavramnn
aklc hesaplam alarla ilikilendirilm esi ve bunun da iktisadi ilem
lerin doasna yakn olmas bu uralarn zam anla kavram n ieri
ini tamamen ele geirm esini aklayabilir. On yedinci yzyl
Fransas'na baktm zda unu gryoruz: gcn belli m erkezlerde
toplanm olmas ve istikrar havas nedeniyle, sradan bir kiinin
tm arzular arasndan yalnzca iktisadi karlar alannda nemli
deiiklikler salanabilirdi.

* Fr. ilgili b ir insan veya kar olan bir insan, - .n .


56 TUTKULAR VE IKARLAR

nsann en nemli amac olarak grd "durumumuzu iyile


tirme arzusu" zerine fikir yrtrken bu son noktay genel bir
nerme olarak ortaya koyan Adam Smithti:

nsanlarn byk ounluunun yaam artlarn iyiletirmek


iin ngrd ve arzulad yntem servet artrmdr. En ka
ba, en bariz yntem budur...45

ktisadi byme sayesinde, giderek daha ok insan iin "servet ar


trm" ihtimali ortaya ktna gre belki de "karlar" teriminin
anlamndaki bu daralmay aklamak iin baka yerlere bakmam
za gerek yoktur.1)
u kadar ak: nsanlarn tutkular karlaryla karlatrlma
ya baladnda, karlarn daha geni veya daha dar bir kapsamda
ele alnmasna gre bu kartln anlam deiebiliyordu. "kar
Yalan Sylemez" gibi bir deyi ilk anlamyla kiinin tm arzular
nn peinden dzgn ve makul bir biimde komasn tevik etm ek
teydi. Harekete geiren tutku hangisi olursa olsun, insan davran
larna bir miktar dikkat ve ince hesap katlmasn savunan bir yak
lamd bu. Ancak yukarda da deindiim iz gibi, "karlar" kavra
mnda yaanan anlam kaymas nedeniyle, karlarla tutkular ara
sndaki kartlk bam baka ve geleneksel deerler gz nne aln
dnda pek artc bir dnce de ortaya karmaktayd: Buna g
re, bugne kadar doym ak bilmezlik, paragzlk ve agzllk gibi
isimlerle tannan belli bir grup tutku, para ve m al edinme arzusu,

q. "Corruption" (yozlama, yolsuzluk) kavramnn da benzer bir anlamsal


yks vardr. Bu terimi Polybius'tan alarak kullanan M achiavelli'nin yazlarn
da corruzione kavram sebebine bakmakszn ynetim kalitesinin ktlemesi
anlamnda kullanlr. On sekizinci yzyl Ingilteresi'nde bu kavram hl bu kst
l anlamda kullanlm aktayd, dier yandan bu dnemde rvetle de zdeletiril
meye balad. Sonunda parasal anlam parasal olmayan anlamn tam amen sildi.
Ayn durum fortune tfartuna szc iin de geerli. Adam Smith yukardaki ya
znn devamnda fortune szcn, M achiavelli'nin/orrui szcne ykledi
i anlamdan daha geni bir biimde parasal anlamda (zenginlik, varlk, servet)
kullanr, bkz. J. G. A. Pocock, "M achiavelli, Harrington, and English Political
Ideologies in the Eighteenth Century", William and M ary Quarterly, Ekim 1965,
say 22, s. 568-71; ve The M achiavellian M oment, Princeton, New Jersey: Prin
ceton University Press, 1975, s. 405.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 57

iktidar arzusu ve cinsel arzular gibi tutkulara kar dizginleyici ola


rak kullanlabilirdi.
Burada dengeleyici tutkular hakkndaki fikirler silsilesi ile kar
retisi arasnda bir ayrm noktasna geliniyor. H er iki retinin
balang noktas da M achiavelli'ydi; ama sonunda varlan dn
c e vahi tutkularn terbiye edilmesi ve bylece devlet ynetimine
katkda bulunacak sekin tutku rolne agzlln yerletirilm e
s i- onu ok artr ve fkelendirirdi herhalde. Arkada Francesco
Vettori'ye yazd m ehur bir mektupta, iktisat ve siyasetin ayr
dnyalarda yer ald ynndeki grn phe brakmayacak bi
imde ortaya koyuyor:

Kaderim buym u, nk ben ne ipek ticaretinden anlyorum, ne


yn ticaretinden, ne de krlardan ve zararlardan. Ama devlet
zerine akl yrtm ek bana uygundur.4fi

M achiavelli iin geerli olan ey, bu dnce zincirinde nem


li halkalar yaratm birok kii iin de geerlidir. u ana kadar gz
ler nne serilen tabloya genel olarak baktm zda insan dnce
sinden (ve dil tarafndan biimlendirilmi halinden) nasl am ala
nandan tm yle farkl sonular doduunu ve bunlarn insan ey
lemlerinin yol at sonulardan daha az olm adn gryoruz.
On yedinci yzylda tutkular zerine kaleme alnan eitli yazlara
bakldnda, agzlln "hepsinin en kts" olduuna dair de
erlendirmede veya ortaan sonlarna doru kazand lmcl
Gnahlarn en lmcl etiketinde hibir deim e grlmez.47
Ama para kazanm a "kar" etiketine sahip olunca ve bu klk altn
da dier tutkularla rekabete giriince, birden alklanr ve eskiden
daha zararsz olarak nitelenen dier tutkular dizginlem ekte kulla
nlr oldu. Yeni, daha az sivri ve renksiz bir kavram n eski etiketler
zerindeki lekenin kaldrlmasn veya hafifletilm esini salamas
yaanan ters yz olayn aklayabilmek asndan yeterli deil. Ya
kn zam anlarda insanolunun zel veya kamusal ilerine daha ay
dnlanm bir yaklam dncesiyle balan olmas nedeniyle "
kar" kavramnn p o zitif ve ifal bir anlam iermesi -dolaysyla te
fecilie de bu anlam kazandrm as- konuya daha salam bir ak
lama getiriyor.
58 TUTKULAR VE IKARLAR

kar, Yeni B ir P arad ig m a

enim bildiim kadaryla, karlar ve tutkularn kartl d


B ncesi ilk defa Rohan Dk'nn yukarda ad geen ve yal
nzca ynetenler ve devlet adamlar zerine kurulu eserinde kendi
ni gstermiti. zleyen yllarda bu ikili kartlk onu insan davran
larnn tmne uygulayan kimi ngiliz ve Fransz yazarlar tarafn
dan da incelenmitir.
Bu inceleme dnce tarihinde pek bildik bir olgu yznden
gerekleti: kar dncesi ortaya kar kmaz sadece paradig-
malamakla kalmayp (Kuhn rneinde olduu gibi) adeta moda
oldu. O kadar ki birdenbire tm insan davranlar kimi zaman to-
toloji noktasna varacak lde ahsi kar kavramyla aklanm a
ya balad. La Rochefoucauld tutkular ve neredeyse btn erdem
leri ahsi kara dntrrken. ngiltere'de de Hobbes benzer bir
indirgemeye girimiti. Bu gelim eler sonucunda, baka etkilerin
yol at davranlar yerine zerinde dikkatlice dnlp belir
lenmi karlara gre hareket etm enin daha yararl olaca anlam n
da sylenmi olan norm atif "kar Yalan Sylemez" deyii yzyln
sonuna doru "Dnyay Yneten kardr" biimindeki pozitif de
yime dnm t.48 nsan davranlarnn anlamnn anahtar ola
rak kabul edilen kar kavram na bu dknlk on sekizinci yzyl
da da devam etti. rnein, norm alde tutkular yceltme eiliminde
olan Helvetius yle diyordu:

Nasl fiziksel dnya hareket yasalarnca ynetiliyorsa, ayn bi


imde deerler dnyas da kar yasasmca ynetilir.49

Genelde sahneye kan tm yeni kavramlarda -sn f, sekinler,


iktisadi kalknma benzeri yakn zamandan kimi rneklerde d e - ol
duu gibi kar kavram da o kadar kendinden menkul olarak kabul
ediliyordu ki kimse kesin bir tanm yapmakla uramyordu. Yine
kimse Platon'dan beri insan davranlarnn incelenmesinde yaygn
biimde kullanlmakta olan iki kategoriye, yani bir yanda tutkulara
ve dier yanda akla gre kar konum landrm aya almad. On al-
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 59

tmc yzyln sonlarnda ve on yedinci yzyln balarnda nc


bir kategorinin ortaya kmasn ancak bu geleneksel ikilii arkap-
lana koyarak aklayabiliyoruz. Tutku ykc, akl ise etkisiz olarak
nitelendikten sonra insan davranlarnn byk lde yalnzca bu
iki gten biri tarafndan aklanabilecei gr insanlk asn
dan hi de i ac bir grnt sergilem em ekteydi. nsanlarn gd-
lenimlerini incelerken geleneksel olarak kullanlan bu iki kategori
nin ortasna kar kavramn koyarak durum un o kadar da mitsiz
olmad mesaj verilm ek isteniyordu. kar hem tutkunun hem de
akln iyi taraflarm alm kabul ediliyordu. Kendini sevme tutkusu
akl tarafndan dizginleniyor ve gelitiriliyor, akl ise bu tutku tara
fndan ynlendiriliyor ve glendiriliyordu. Ortaya kan bu melez
insan davran kalb hem tutkunun ykclndan hem de akln et
kisizliinden kurtulm u kabul ediliyordu. kar retisinin zama
nnda gerek bir kurtulu habercisi olarak grlm esine amamak
gerek! Bu kadar ekici gelm esinin nedenlerini sonraki blmde de
tayl olarak ele alacaz/
Tabii ki herkes artk btn sorunlarn zlm olduu gr
nde deildi. Daha iin banda, bu yeni retinin tatl diline kar
koyup tmden reddedenler oldu. Aziz A ugustinusun ateli bir
hayran olan Bossuet tutku ile kar arasnda byk bir fark grm
yordu. Ona gre "kar ve tutku insan ktle srklyor"du:
benzer biimde saray evresini "karlar im paratorluu ve "tutku
larn sahnesi olarak niteleyerek batan karclm a kar uyarda
bulunuyordu.50
Ancak bu derece olumsuz bak bir istisnayd. Yeni retiyi
eletirenler genelde makul ve iradi bir "kendini sevme" anlam nda
ki karn tutkularla baa kabileceinden em in deildiler sadece.
Byle dnenlerden biri de Spinoza'yd:

r. Louis Hartz "insan her eyden ayr olarak kendi ahsi karlar iin alan
bir varlk sayan tatsz liberal bak asndan" sz ederken ve bu ktm ser yak
lam "insan yalnzca baka glerin egem enliinde yaam aya uygun bulan tat
sz feodal bak as" ile karlatrrken olay tarihsel olmayan bir adan ele al
yor. The Liberal Tradition in America, New York: Harcourt. Brace and World,
1955, s. 80. lk ortaya ktnda insan karlarn ynettii dncesi hi de tat
sz bulunmamt.
60 TUTKULAR VE IK.ARLAR

Herkes kendi yararn gzetir, ama pek ender bunu akla uygun
biimde yaparlar; ou zaman drtleri tek yol gstericileridir;
hem arzularnda hem de neyin yararl olduu konusundaki d
ncelerinde tutkular onlar ynlendirir, tutkular da gelecei ya
da baka kayglar asla hesaba katm az.51

Baka yerlerde, karn neminin sorguland da grlr. Bu sor


gulama tutkularn kar konulamaz etkisinden deil de yalnzca in
sanlarn neyin kendi karlarna olduunu bilememelerinden kay
naklanyordu. Ama yine buradan karlan sonu karlarn aka
belirlenebildii ve izlenebildii bir durumun, Halifax Markisi G e
orge Savile'in u ironi dolu szlerinden de grlebilecei gibi, ger
eklemesi halinde imrenilecek bir durum olacayd:

Eer insanlarn her zaman kendi gerek karlarnn peinden


gittiklerini sylersek, bu Yce Tanr'nn yeni bir insan retim
tesisinin olduu anlam na gelir; yeni bir am ura ihtiya vardr
nk eski amurdan bu kadar kusursuz varlklar hi yapla
mad.52

Fransa'da ise Retz Kardinali yeni retiye sayglarn sunarken


bir yandan da ince bir psikolojik ustalkla tutkular yenilmi saym a
ya kar uyaryordu:

nsanlarn niyetlerini anlam ak iin en doru kural davranlar


nn ardndaki en yaygn gd olan karlarn incelemektir. Ama
usta bir siyaseti asla insanlarn tutkularndan doabilecek so
nular gz ard etmez, zira tutkular kimi zam an aka kimi za-

s. Cardinal de Retz, Memoires, Paris: Pldiade, NRF, 1956, s. 1008-9. Baka


bir yerde de Retz ayn biimde yle demekte: "Bu iinde yaadm z dnem
lerde kii insanlarn eilimleriyle karlarn birletirerek bu karmdan olas
davranlarn ngrm ek iin yararlanmaldr." A.g.y.. s. 984. Benzerlii asn
dan artc bir dnce de neredeyse yzyl sonra yine faal olarak siyasetle u
raan (ve zerine dncelerini yazan) Alexander Hamilton tarafndan dile geti
riliyor: "Her ne kadar genelde uluslar karlar tarafndan ynlendirilseler de de
iik ruh hallerinin lolum lu veya olumsuz) ahsi karlarn net biimde grlm e
sini zorlatrabileceini bilmeyen kii insan doas hakknda pek bir ey bilm i
yor demektir. Bkz. Gerald Stourzh, A lexander Hamilton and the Idea o f Repub
lican Government. Stanford, California: Stanford University Press, 1970, s. 92.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 61

man da fark ettirm eden devletin en nemli meseleleri ile ilgili


ileyileri etkileyebilir.5

Retz Kardinali de Spinoza ve Halifax gibi yalnzca karlar tarafn


dan ynetilen bir dnyann tutkularn ie kart bir dnyadan da
ha istikrarl olacan dnyor gibi. Yllar sonra La Bruyere de
insan davranlarn belirleyen unsurlar olarak karlarn ve tutku
larn arl konusunda Retz ile aa yukar ayn dncede ol
makla beraber, yeni bir l oyunun varln da aka kabul edi
yordu:

Tutkunun akl yenm esinden daha basit bir ey yoktur: Tutkunun


esas zaferi kar karsnda stnlk salamaktr.53

Burada dikkati eken. La Bruyere'in soukkanl ve m esafeli bir ba


k asyla konuya yaklamas; yukarda sz edilen yorum larn ter
sine tutkularn arada srada karlara galip gelmesi konusunda her
hangi bir endie dile getirmemesidir.
karn rolnn ok nemli olduu gr on sekizinci yzyl
da artan eletirilerle kar karya kald. Bu eletirilerin iki rnei
olarak ilki S haftesbury'den kincisi ise Piskopos B utlerdan iki
alnt:

Hepiniz duym usunuzdur, yaygn bir deyi vardr D nyay Y


neten kardr diye. Ancak, inanyorum ki en ufak bir inceleme
yapan bile grecektir ki tutku, mizah duygusu, kapris, adanm-
lk, hizipilik ve dier ahsi kar kart binlerce kaynan hep
si de bu m akinenin hareketlerinde sz sahibidir.54

H er gn [makul derecede kendini sevmenin] yalnzca daha az


gn tutkular karsnda deil, merak, utanma, taklit sevdas, ne
redeyse her ey, hatta tem bellik karsnda bile yenik dt
n grrz. zellikle de byle bir kendini sevm enin geici
emeli olan kar fazla uzakta ise. Tm dnyann karclk ve
kendini sevm e tarafndan ynetildiini sylerken kendini bil
mez kiiler o kadar yanlyorlar ki.55

Bu iki alntda grm eye baladmz yeni bir nokta on yedinci yz


yldan on sekizinci yzyla geerken tutkulara bakta gerekleen
62 TUTKULAR VE IKARLAR

nemli deiim ler nda deerlendirilmelidir. lk balarda tutku


lar tmyle vahi ve ykc grlyorlard. rnek olarak inanlar
zerine yazlm Franszca bir kitapktan u cmleye bakmak ye
ler: "Fransa Krall, yalnzca Hkmdar'm tutkularna gre yne
tilen bir tiranlk deildir."56 Ama on yedinci yzyln sonunda ya
va yava, on sekizinci yzylda ise daha gl bir biimde tutku
lar yaratc potansiyele sahip bir gcn ve hayatn kayna olarak
saygnlk kazandlar. Daha nceleri, insanlarn davranlarnn ta
mamen kar tarafndan ynlendirildii biimindeki nerme tutku
larn da gz nne alnmas gerei nedeniyle eletirilirken, sz ko
nusu eletiri dnyann nermede iaret edilenden ok daha kt bir
yer olduu anlam n tayordu. Ancak on sekizinci yzylda tutku
larn saygnlnn iadesi ile birlikte ayn eletiri, tutkularn etkin
olduklar ve ara sra galip geldikleri bir dnyann yalnzca karn
borusunun tt bir dnyadan daha iyi olduu anlam na geliyor
du. Shaftesbury ve Butler tarafndan tutkunun mizah duygusu ve
merak gibi zararsz hatta yararl duygularla ayn tarafa yerletiril
mesi de bu yorumu akla getiriyor. Bu dncenin kkleri on yedin
ci yzylda insan ve toplum hakkndaki tipik trajik ve ktmser g
rn Aydnlanma tarafndan reddedilm esine dayanr. Tutkularn
yalnzca kar tarafndan ynetilen bir dnyay daha iyi bir yer
yapt biimindeki bu yeni gr Hume aka ifade eder:

... ynetenlerin kararlarn etkileyen tek belirleyici olduu sy


lenen devlet karlar her zaman stn gelen gd deildir; ...
kran, eref, arkadalk, cm ertlik gibi daha yumuak birok
faktr ayn sradan insanlar arasnda olduu gibi hkm darlar
arasnda da bu bencilce dnceleri ska dengeleyebilm ekte-
dirler.57

karlarn maddi kazan anlam ne km aya balaynca doal


olarak "Dnyay Yneten kardr" dncesi de ekiciliini yitir
meye mahkmdu. O kadar ki, bu deyi Schiller'in Wallenstein'm
lm adl oyunundaki karakterlerden birinin haykryla adeta
bir yakara ya da sinizmin reddine dnr:

nk dnyay yneten kardr yalnzca.'


TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 63

On yedinci yzyla ait bir deyimin bu ak evirisini Schiller byk


olaslkla dnem in olaylarn yanstmak iin oyuna eklemitir. Tek
sorun bu deyime ykledii -o n sekizinci yzyldaki ideolojik akm
lara uygun o la ra k - alaltc anlamn W allenstein zam anndaki an
lamdan tm yle farkl olmas!

k ar T arafn d an Y n etilen B ir D n y an n A rtlar:


n g r leb ilirlik ve T utarllk

karn insan davranlarnn ardndaki en nemli gd olduu


inanc dnce dnyasnda byk heyecana yol at: Sonunda
baarl bir toplum sal dzen oluturm ak iin gerekli olan gereki
temel ortaya km t. Dahas, kar tarafndan ynetilen bir dnya
yalnzca "kimsenin gerekten var olduunu ne grd ne de duy
duu" gittike daha zorlam a olan devlet modellerinden bir kurtulu
salamakla kalmyor, ayrca beraberinde birtakm kendine zg ar
tlar da getiriyordu.
Bu artlarn en geneli ngrlebilirlik. M achiavelli insan do
asnn herkes iin ayn olarak kabul edilm esinden siyaset zerine
olduka etkileyici birtakm nermeler karlabileceini gsterm i
ti.58 Fakat tehisi yaygn biimde kabul grm eyecek kadar ktm
serdi - rn e in H km dar'm on yedinci blm nde arya kaarak
insanlar "nankr, geveze, sahte, ikiyzl, korkak, agzl" olarak
nitelemesi gibi. T m insanlarn karlar tarafndan ynlendirildii
dncesi ise daha yaygn biimde kabul grebilirdi ve bu dn
cenin tatsz taraflar da dnyann ok daha ngrlebilir bir yer ha
line gelecei dncesiyle dengelenmekteydi. "kar Yalan Syle
mez balkl risale de bu noktann altn izmekteydi:

Eer bir insann herhangi bir olayda karnn nerede yattn


anlayabilirseniz, ite o zaman, eer o kii saduyu sahibiyse,
neler yaptn, yani amacnn ne olduunu anlayabilirsiniz.59

1.1. Perde, 6. Sahne, 37. Satr. "D e m nur rom N utzen wird die Well regiert."
Anlamdaki deiim "nur" - "yalnzca" szcnn eklenm esiyle daha da glen
dirilmi.
64 TUTKULAR VE IKARLAR

Restorasyon sonras dinsel hogry savunan eserlerde de benzer


dncelere rastlamak mmkndr. Bir brorde yle deniyor:

... topluluklarn kendi karlarnn aksine davranacaklarn ne


srmek - insanlarn ilerindeki tm kesinlii ortadan kaldr
maktr.60

Daha sonralar, Jam es Steuart da ayn akl yrtmeyi ahsi karlar


tarafndan ynetilen bireysel davranlarn yalnzca tutkularn hki
miyetine deil erdemli davranlara da tercih edildiini, zellikle de
"ynetilenlerin" kamusal kar konusunda kayglarna ye tutuldu
unu ortaya koymak iin kullanacakt:

Eer her gn m ucizeler grlseydi, doa kanunlar artk kanun


olmaktan kard: Herkes kamu yararna davransa, ve kendini
gz ard etse, devlet adam na yapacak i kalmazd.
... bir halk karn dnm ese, ynetilmesi imknsz olur
du. Herkes lkesinin karn deiik biimde grr ve birou
da lkenin karn el stnde tutmaya alrken ykmna kat
kda bulunabilir.61

Buna gre, bir yandan, eer bir kimse kendi karnn peinden
giderse kendi durum u daha iyileir, nk tanm olarak "kar ya
lan sylemez veya onu aldatm az"6'- - tam da o deyimin anlam nda
ki gibi... te yandan, kendi karnn peinden gitmesi baka kii
ler iin de yararldr, zira davranlar tmyle erdemli bir insann-
kiler gibi effaf ve ngrlebilir olur. Demek ki, karlkl kazan
imkn, iktisadi bir reti haline gelm esinden uzun zaman nce,
karn siyasette temenni edilen ileyiinden domutu.
Doal olarak bu dnce eitli sorunlara gebeydi. rnein, n-
grlemezliin aslnda g anlam na geldii ynndeki ada iti
razlar o zaman da dile getirilmiti. Samuel Butler genel olarak
kar retisine sadk kalm akla beraber ynetimdeki aptal ve bece
riksiz kiilerle ilgili olarak yle diyordu:

daha akll olanlara gre bir avantajlar vardr, stelik nemsiz


bir avantaj da deil; kimse mevcut ite hangi yolu seecekleri
ni nceden ne ngrebilir, ne de aklna getirebilir, oysa daha
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 65

akll kiilerin mantk yoluyla tasarladklarn karlarna baka


rak ngrm ek hi de zor deildir.63

Tm ilgili taraflarn yoldan sapmadan kendi karlarn izleme


sinden karlkl olarak herkesin yararlanmas ihtimaline kar ne
srlen daha etkili bir dnce ise uluslararas siyasette nde gelen
taraflarn karlarnn genellikle birbirinin tam tersi olm asndan yo
la kmaktayd. Bir gcn karlarnn o gcn ba rakibinin kar
larnn tam tersi olduu, rnein Fransa ve spanya iin bunun by
le olduu, Rohan Dk'nn yazsnda skc olacak kadar detayl
bir biimde ortaya konmutu. Gelgelelim, bu koullarda bile aklc
bir biimde karlarn peinden gidilmesi, dolaysyla birtakm
oyun kurallarna bal kalnmas ve "tutkulu" davrann ortadan
kalkmasyla her iki tarafn da eitli kazanmlar olabilecei d
nlyordu.
Sz konusu reti i siyasete uyguland zaman tm taraflarn
kazanl kmas olasl daha da artmaktayd. Tpk "kar" kav
ram gibi, karlar dengesi kavram da devlet adam lyla ilgili ori
jinal balantndan -b u alanda "gler dengesi" kavramn dour
m utu- atm a iindeki ngiltere'de i siyaset sahnesine tand.
Restorasyon'dan sonra ve dinsel hogr zerine tartm alar sra
snda farkl karlarn varl ve bu karlar arasndaki gerilim in ka
musal kara ne gibi katklar salayabilecei zerine pek ok d
nce ortaya atld.64
Ne var ki, kar temelli insan davranlarnn ngrlebilirliin
den en fazla fayday salamann, ngrlebilirlii bireylerin eko
nomik etkinlikleriyle ilgili olarak kullanm akla mmkn olabilece
i grld. Yalnzca etkinlikte bulunanlarn saysnn ok olmas
bile ticaret alanndaki karlarn birbirine tamamen ters demeye-
cei, bu kartlklarn iki komu devlet veya bir devlet iindeki ra
kip siyasi ya da dinsel gruplar iin sz konusu olduu kadar gze
batc veya tehdit edici olmayaca anlamna geliyordu. Buna gre
bireylerin kendi iktisadi karlarna gre ngrlebilir bir ekilde
hareket etm elerinin bir yan etkisi her an bozulabilecek bir denge
yerine birbirine sk skya bal ilikilerden kurulu salam bir a
olumasyd. Bu yzden de, i ticaretin gelim esinin bir yandan da
ha sk kenetlenm i topluluklar yarataca, te yandan da d tica
66 TUTKULAR VE IKARLAR

retin savalar nleyecei beklentisi ortaya kmt.


Bu aamada iktisadi retilerin tarihyazm zerine birka nok
taya deinm ek yerinde olur. M erkantilist reti zerine yazlarda
Hume ve Adam Smith'ten daha nceki dnrlerin ticareti tam an
lamyla bir sfr toplaml oyun (zero sum game) olarak grdkleri
dncesi ortaya atlmtr. Sfr toplaml oyun dncesine gre
ihracat ithalatndan daha fazla olan lke hanesine kazan yazarken
ticaret dengesi tam tersi durum daki baka bir lke eit bir tutar ha
nesine kayp olarak yazar. Halbuki, yalnzca ticaret dengesi zeri
ne tartmalar dikkate almak yerine on yedinci ve on sekizinci yz
yllarda ticaret zerine kalem e alnan eserlerin tmne bakldn
da, ticaretin gelim esinin tm taraflar iin olumlu etkiler yarataca
anlay grlr. Bu yaznn devam nda zerinde duracamz bu
etkilerin, yalnzca ekonom ik alanla snrl kalmayp siyasal, top
lumsal ve hatta ahlaksal alanlarda grlmesi bekleniyordu.
Tutarllk, ngrlebilir olmann en temel biimidir. karlar ta
rafndan ynetilen bir dnya grne scak baklmasnn en nem
li nedenlerinden biri de buydu. Tutkulara bal davranlarn dalga
l ve rastlantsal olduklar; bu zelliin tutkular tehlikeli ve isten
meyen kld dncesi ska dile getirilmekteydi. Tutkular trl
trlyd (Hobbes), ok kolay enerjilerini tketip snyor ama bir
denbire tekrar alevlenebiliyorlard. Spinozaya gre ise,

nsanlarn doalar tutkular tarafndan harekete geirilme dere


celerine gre birbirinden farkllk gsterir ve insan tutkular ta
rafndan harekete geirildii oranda deiken ve tutarszdr.65

M achiavelli'nin ve Hobbes'un insan doasna ilikin ar k


tmser yaklam larnn (ve bu nedenle ortaya atlan "doa duru-
mu"nun) yerini on yedinci yzyln ikinci yarsnda daha yumuak
grlerin almasyla tutarszlk, ileyen bir toplumsal dzen olu
turmann nndeki en nemli engel haline geldi. On yedinci yzy
ln en etkili toplumsal szleme retilerinden birinin sahibi olan
Pufendorf da Hobbes gibi insann "doymak bilmez arzular ve ihti-
raslar"ndan sz etm ekle beraber, toplumsal szlemenin gereklili
ini byk oranda insann tutarszlna ve gvenilmezliine, onun
deyiiyle "iki insan arasndaki ilikinin en tipik biiminin 'tutarsz
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 67

arkadalk' olm as" gereine dayandryordu.66


Kendi siyasi dncesinin P ufendorfan etkilendii gereini
gizlemeyen Locke d a bu retiyi benim sem iti.67 Locke'un ifade
ettii "doa durum u", zel mlkiyet, m iras, ticaret ve para gibi kav
ramlarn da olduu, kim i eletirm enlerin dedii gibi "ideal" olm a
sa da ilkellikten uzak bir tasarmd. Bu doa durum unun tuhaf de
necek kadar "ileri" zellikleri nedeniyle, elde edilen baarlarn ka
lc olmasn salam ak iin bir szlem e ihtiyac ortaya kyordu.
Locke'un szlem esi, "(doa durumu koullarnda) h er insann sa
hip olduu, haklarna yaplan tecavzleri cezalandrm ak zere kul
lanlan rasgele ve kuralsz iktidar nedeniyle insanlarn karlat
zorluklar" ortadan kaldrm ay am alyordu.68 Yine Locke'a gre
"devlet ynetim inde bireyin zgrl" dem ek "baka bireylerin
tutarsz, belirsiz, habersiz ve rasgele bir biim de ortaya konan ira
delerine katlanm ak zorunda olmamak" anlam na geliyordu.69 Bu
balamda insann tutarszl ve genel anlam yla belirsizlik, ortadan
kaldrlmas gereken ba dm anlar durum una geliyorlard. Locke,
bu belirsizlie kar ak bir biimde karlara sarlm asa da, onun
yaratmaya alt devlet kavram (C om m onw ealth) ile dnyann
karlar tarafndan ynlendirildiini savunan on yedinci yzyl d
ncesi arasnda ak bir iliki vardr. Zira tutkularn krletirdii
ve darbeler indirdii insanlarn artk klielem i saylan davran
larnn tersine, karlar peinde koan insanlarn inat, odaklan
m ve aklc olm alar bekleniyordu ya da yle olduklar varsayl
yordu.
Meselenin bu yn, znde daha geni bir tanm a sahip olan
kar kavramnn zam anla belirli bir tutkuyla, yani para sevdas ile
eanlaml hale gelm esinin altnda yatanlar daha iyi kavramamz
salar. Bu tutkuyu dierlerinden ayran zellikleri tutarl, srarc ol
mas ve gnden gne veya kiiden kiiye hi deim emesiydi. Hu
me, yazlarndan birinde kar kisvesine brndrm eye bile gerek
grm eden- agzllkten bahsederken "etin bir tutku" olduunu
syler.70 Dier bir yazsnda ise yle der:

Agzllk, dier bir deyile kazan elde etm e arzusu, her za


man. her yerde ve herkes zerinde etkili olan evrensel bir tutku
dur.11
68 TUTKULAR VE IKARLAR

Hume, ncelem esi1nz "srekli" ve "evrensel" olarak niteledii


"kazan sevdas" ile kskanlk ve intikam gibi "yalnzca belirli s
reler iin ve belli kiilere ynelik"v tutkular arasnda ayrm yapar.
Agzllk zerine dier bir karlatrmal deerlendirme, Sam u
el Johnson'n Rasselas adl eserinde, Habeistanl hkmdarn tut
sakln anlatt blmde sunulmaktadr:

Etrafta cirit atan Arabn tek derdinin para pul olduunu re


nince korkum yatmt. Agzllk hep ayn zellikleri gs
teren ve kolayca ynlendirilebilen bir gnahtr. Dier zihinsel
sorunlar deiik zihin yaplarnda deiik biimlerde kendileri
ni gsterirler. Bir kim senin gururunu okayan bir ey dierini
gcendirebilir, ama agzlnn gnln kazanmak her zaman
mmkndr: Para nerdiiniz zaman hibir isteiniz geri ev
rilmez.71

Biriktirme tutkusunun olaanst tutarll ve devam llna dik


kat ekenlerden biri de Montesquieu'ydU:

Ticaret, ticareti getirir. Kkten orta lekliye, orta lekliden


bye derken, birazck para kazanabilme endiesiyle bu ie gi
rimi olan kimse kendini zam anla byk tutarlarda para kazan
m a endiesi tar halde bulur.72

Burada M ontesquieu parann, ada iktisatta "azalan marjinal


fayda yasas" olarak bilinen durum a bir istisna oluturm asna hay-

u. Essays M oral, Poliical, and Literary, haz. T. H. Green ve T. H. Grose,


Londra: Longmans, 1898, c. 1. s. 176. Bunu Humeun bir baka yazsndaki ak /
sevda betimlemesiyle karlatralm : "Ak kaprisler ve deimelerle bezeli, sa
brsz ve yerinde duramayan bir tutkudur. Birdenbire adeta boluktan ortaya
kar ve yine aniden kaybolur gider" (s. 238)
v. A Treatise o f Human Nature, III. Kitap, II. Blilm, II. Ksm; Trkesi: n
san Doas zerine B ir nceleme, ev. Aziz Yardml, stanbul: dea, 1997. Hume
bu karlatrmay sivil toplumun ortaya kn aklama balam nda yapm ak
tadr. Bu aamada kazan arzusunun gc ve evrensellii topluma kar bir teh
dit olarak ortaya konuyor. Hume daha sonra bu tehdidin nasl ortadan kalktn
yle ak ly o r:"... ok fazla zerinde dnmeye gerek yok nk bu tutkunun
tatmin edilm esinin yolunun dizginlenm esinden getii aktr..." a.g.y.. s. 25.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 69

retle yaklayor. Yaklak yz elli yl sonra Alm an sosyolog Georg


Simmel bu noktaya k tutmutur. Ona gre norm alde insancl ar
zularn tatmini demek, arzulanan nesne veya olgunun btn ynle
riyle har neir olmak demektir. G enelde hayal krkl olarak
kendini gsteren, arzular ile tatmin arasndaki uyum suzluk da bu
sre nedeniyle ortaya kar. Eer kazanlan para harcanmyorsa,
onun yerine para biriktirmenin ta kendisi bir ama durumuna gel
mise. arzulanan para tutarna ulaldnda yukarda sz edilen ha
yal krklnn para iin geerli olm ad grlr. nk, "[para]
her trlii nitelikten yoksun olduu iin, deerli ya da deersiz her
hangi bir nesne kadar coku ya da hayal krkl yaratam az".73
Simmel'in bu psikolojik temelli aklam alar, para sevdasnda, nor
malde tutkularla pek badam ayan bir zellik olan tutarllk bulun
mas zerine kafa yoran Hume, M ontesquieu ya da Dr. Johnson gi
bi dnrlere de ekici gelirdi herhalde.
Lanetli Altn Tutkusunun* doymak bilm ezlii bu tutkunun en
tehlikeli ve sakncal yn olarak nitelenm itir. lgintir, Hobbes
sonras dncenin tutarszlk konusundaki saplantlar sonucunda,
bu doymak bilmezlik, tutarllk ile ilikilendirildii iin adeta bir
erdem haline geldi. Byle kkten bir deiim in ikna edici olabil
mesi, derin kklere sahip dnce biim lerinin ve yarglarn askya
alnabilmesi iin "etin" kazan arzusuna bir zellik daha ykle
mek gerekliydi. O zellik ise zararszlkt.

P ara K azan m a ve T icaret:


M asum ve D o u x

kar duygusunun" (Hume) karakter zellii olan srarclk


ada okura tehlikeli grnebilir nk bylesine gl bir
gdnn yolundaki her eyi sprp gem esi ihtimali akllara gel
mektedir. Yaklak yzyl sonra bu tepkinin en gl ve en bilinen
biimi Komnist Manifesto'u ortaya konm utu. Geri 1710 banka
clk krizi, 1720'deki Gney Denizi irketinin Bat ve Walpole d

* Lai. Auri Sacra Fames. Vergilius'tan: Aeneas. III. -.n.


70 TUTKULAR VE IKARLAR

nemindeki yaygn siyasi yozlam a gibi olaylarn etkisiyle eski d


zenin para tarafndan kertildii fikri on sekizinci yzyl ngilte-
resi'nde kimi uyarlarn duyulm asna yol amt. Walpole'un Mu
hafazakr Tory Partisinden rakibi Bolingbroke kendi dnemindeki
borsa sim sarlarna ve gl yeniyetme zenginlere szl saldrlar
da bulunmu, hatta The Craftsman adl gazetesinde parann kazan
d nemi "ereften, arkadalktan, ahbaplktan, akrabalktan veya
hissiyat ortaklndan daha kalc bir ba"w diye eletirmiti. Bu
duygularn ideolojik anlam da nem kazanmas ancak yzyln ikin
ci yarsnda Adam Ferguson bata olmak zere kimi sko yazarla
rn ve Fransa'da M ably ile M orelly'nin yazlaryla mm kn olm u
tur. Hem ngiltere'de hem de Fransa'da bu yzyl boyunca "kazan
akna" bakn biraz kmsem e ierse de genelde olumlu olduu,
yukarda Rasselas'tan yaplan alntda da grlebilir ("etrafta cirit
atan Arabn tek derdinin para pul olduunu renince korkum ya
tmt").
Bu konu zerine m ehur ve bu balamda ele alndnda ok
aydnlatc yorum lardan biri yine Dr. Johnson'a aittir:

Bir insan iin para kazanm aktan daha masum bir ura pek yok
tur.

Bu ifade kar temelli davrann ve para kazanmann sradan tutku


eksenli davranlara kar bir stnln daha ortaya koyuyor.
Tutkular vahi ve tehlikeliydi; maddi karlarn korumak ise m a
sum ya da bugn dediim iz gibi, zararszd. zerinde tarttmz

w. Alnl iin bkz. Isaac Kramnick, Bolingbroke and his Circle: The Politics
o f Nostalgia in the A ge o f Walpole, Cambridge. Massachussets: Harvard Univer
sity Press. 1968. s. 73: Bolingbroke'un ilk "poplist" siyasetilerden biri olarak su
nulduu 111. Blm'e baknz. Kram nick bu tabloyu izerken biraz arya kam
olabilir. 111. Bim'n sonlarnda dnemin mali yeniliklerini yarglarken Hume'
dan yararlanmas gerekiyor. Bolingbroke'un muhalefeti zerine deiik bir gr
iin bkz. Quentin Skinner. "The Principles and Practice o f Opposition: The Case
o f Bolingbroke versus Walpola". Historical Perspectives: Studies in English
Thought and Society in H onour o f J. H. Plumb iinde, haz. Neil McKendrick.
Londra: Europa, 1974, s. 93-218; ve J. G. A. Pocock, "M achiavelli", s. 577-8. Po-
cock, Bolingbroke'u harekete geirenin piyasann ykseliinden ziyade. Saray'n
ve B abakann ellerindeki genilem i mali im knlar sayesinde g edinmeleri
olduunu syler.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 71

dnceler km esinin az bilinen ama olduka aydnlatc bir zel


liidir bu.
Ticari ve parasal uralarn zararsz ve tehlikesiz grlmesi uzun
zaman egemen olmu aristokratik idealin dolayl bir etkisi olarak
aklanabilir. Daha nce de deindiim iz gibi, bu ideale olan inan
sarsld ve "kahraman" "alaa edildii" zaman, eskiden beri k
tlenen tccar birden ayn oranda prestij kazanmad: Tccarn ka
ba. kirli ve pek de zenilm eyecek biri olduu ynndeki dnce
uzun yllar etkisini srdrmeye devam etti.
Ticaretin para kazanma amacna ulamak iin etkili bir ara
olup olmad konusunda da pheler vard stelik. Bu dnce on
sekizinci yzyln sonlarna doru Vauvenargues tarafndan u a
rtc ifadeyle ortaya konmutu: "kar pek zengin etm ez."75 "Say
gn bir kii savaarak baya bir insann alarak edindiinden da
ha erefli ve daha abuk bir biimde servet edinebilir" eklindeki
grn R econquista76 sonras temel bir spanyol inancn yanst
t iddia edilm iti, ama bu daha geni bir kesim tarafndan da pay
lalan bir dnceydi. Aksini gsterir birok kant olm asna ra
men srf hor grldkleri iin ekonomik uralarn herhangi bir fa
aliyet alannda pek fazla bir potansiyele sahip olm adklar ve hibir
biimde iyi veya kt byk lekte bir sonuca yol aabilecek g
lerinin de bulunm ad inanc yerlemiti. nsanlarn birbirlerine
yaattklar ykm ve aclar azaltm aya ynelik araylar iinde ol
duklar bir dnem de, ticari ve ekonom ik uralara daha iyi bir gz
le baklmas bu uralarn saygnlndan kaynaklanm yordu. Tam
tersine, bu uralarn tercih edilmesi aslnda (felaket sonular do
uran) ihtiam dan syrlm a istei iermekteydi ve dolaysyla yine
ayn biim de horgriinn devam ettiini gsteriyordu. B ir bakma,
kapitalizm bu zaferini, tpk birok m odem tirann zaferinde oldu
u gibi, insanlarn onu ciddiye almamalarna ya da byk edinim
ler veya planlar gerekletirebileceine inanm am alarna borludur.
Bu inkr Dr. Johnson'm szlerinde de aka grlebilir:

* Ispanya'daki Hristiyan devletlerin berY arm adasn M sliim anlardange


ri almak zere verdii m cadelenin addr. Sekizinci yzyln balarnda Msl
manlarn fetihleriyle balam, I492de son M slman ehrinin Hristiyanlarca
alnmasyla sona erm i kabul edilir, -.n.
72 TUTKULAR VE IKARLAR

Johnson'n "para kazanm a"mn zararszl zerine szlerinin


Fransa'da da bir benzeri vard. Aslnda, "masum" szc 1669'da
soylularn deniz ticaretiyle uramasnda bir saknca olmadn
ilan eden duyurunun giri blm nde ticari uralar tanmlamak
iin kullanlmt:

te yandan lkeye bolluk getiren ve bunu halka yayan bereket


li kaynak Ticarettir... servet edinmenin hibir yolu daha masum
veya daha meru deildir...77

Ardndan, ilk bakta daha da tuhaf grnen baka bir terim kul
lanlr oldu. On yedinci yzyldan itibaren, ticaretin douceur olm a
s zerine ok sz sylenmiti. Baka dillere evrilmesi olduka
zor olan bu szck tatllk, yumuaklk, sknet ve gzellik gibi
anlamlar ierir ve iddetin kart anlamls olarak kullanlr. Ticare
tin bu biimde nitelenm esinden, benim bulabildiim kadaryla, ilk
sz edilen yer Jaques Savary'nin on yedinci yzyl iadamlarna
ynelik retici bir kitab olan Le parfait n egotiant adl eseri:

| lahi Takdir] yaam iin gerekli olan her eyin aym yerde bulu
nabilmesini arzulamam. Armaanlarn eitli yerlere dat
m ki insanlar birbirleriyle alveri yapsnlar, karlkl yar
dmlama ihtiyalar aralarnda dostluk balan olutursun. By-
lece, rahat bir yaam iin gerekli olan eylerin devaml alve
rii ticareti ve bu ticaret de yaam n tm tatlln (douceurj
salar...n

Jacob Vinerin MS drdnc yzyla kadar izini srd "ilahi tak


dirin uluslararas ticarete olumlu yaklat" dncesinin ilk ola
rak detayl biimde bu paragrafta ortaya konduunu gryoruz.79
Ama douceur zerine, Savary'nin vurgulad son cmle tam da ya
ad dnem e uygundur,

* Eserin tam ad: Le parfait negotiant ou Instruction generale pour ce qui


regade ie commerce des marehandises de France et des pays 6trangers (Kusur
suz Tccar ya da Fransa'nn ve Yabanc lkelerin Ticareti zerine Genel Bilgi
ler), Fransa, 1675. -.n.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 73

Doitx commerce (tatl ticaret) retisinin en etkili savunucusu


Montesquieu'ydii. Kanunlarn R uhunun iktisadi konular zerine
ksmnn al blm nde grlerini yle dile getirir:

... genel bir kural olarak nerede insanlar tatlysa (moeurs do-
uces) orada ticaret vardr; ve nerede ticaret varsa, orada insan
lar tatldr.80

Ayn blmn daha ilerisinde dncesini tekrarlar:

T ic a re t... her gn tank olduum uz gibi barbarca tavrlarn ka


basn alr ve yum uatr (adoucit).

M ontesquieu'nn eserinde ticaretin douceur salayc etkisinin


ticari uralar iinde olan kimseler zerindeki deiim lerle mi yok
sa, daha uygun bir biimde, ticaretin salad mallar kullanan ve
tketen kim seler zerinde salanacak deiim lerle mi kendini gs
terecei pek net deildir. yle ya da byle, bu kavramn en geni
anlamnn Fransa dnda olduka tutulduu sylenebilir. Montes-
quieu'nn eserinin basmndan tam yirmi bir yl sonra yukarda ele
aldmz ifadeler sko tarihi William Robertson'un Avrupa'da
Toplumsal lerlem eye Bir Bak (1769) adl yaptnda neredeyse bi
re bir yer almaktadr:

Ticaret uluslarn arasnda ayrln ve dm anln devamna


yol aan nyarglarn silinmesini salar. nsanlarn davranla
rn daha grgl ve yumuak hale getirir.*

"Grgl uluslar" ifadesi, "kaba ve barbar" uluslarla kartl ve


farklar belirtmek amacyla ngiltere ve skoya'da on sekizinci
yzyln ikinci yarsnda yaygn olarak kullanlm aya balamt. Bu

x. Robertson'un H istory o f he Reign o f the Emperor Charles V adl yaplnn


nsz olan bu alm a yaknlarda elden geirilm i ve Felix Gilbert'in giriiyle
birlikte yaym lanm tr (University o f Chicago Press. 1972). Alnt yaplan pa
ragraf (italikler benim) s. 67'de bulunabilir. Yaznn ekindeki spatlar ve G ste
rimler blmnde Robertson, Montesquieu'nn Kanunlarn Ruhu eserinden
uyarlad cmleye deilse de ticaret zerine olan blmnn giriine atfta bu
lunur (bkz. s. 165).
74 TUTKULAR VE IKARLAR

ifadeyle artan zenginlikleri ticaretin gelimesine balanan Bat Av


rupa lkeleri kastediliyordu. "Grgl" szc adouci (yum ua
m) ile olan yaknl nedeniyle seilmi olabilir: Bylece ticare
tin douceur olarak nitelenmesi dolayl bir biimde de olsa daha
sonralar "ileri-geri", "gelimi-azgelimi", vb. gibi adlar altnda
ortaya kacak bir ikilii dile getirm e abalarnn ilkine yol am
olabilir.
D oux etiketinin kayna byk olaslkla commerce (ticaret)
szcnn ticari olmayan anlamlaryd: Bu szck ticaretin yan
sra uzun zamandan beri ateli ve uzun sohbetler ya da buna benzer
topluluk ii ve bireyler aras medeni iletiim yntemleri (ska da
kar cinsten iki kii arasnda) anlam na da geliyordu.* D oux terimi
genellikle bu balam da commerce szc ile birlikte kullanlrd.
rnein, Paris'te bir koleje* ait 1769'da yaym lanm i kurallar lis
tesinde yle deniyordu:

Koleji bitirince topluluk iinde yaayacaklar iin, renciler


eitimlerinin ilk dnem inde kibar/tatl, rahat ve samimi bir ile
tiim (un commerce doux, aise et honnte) kurma konusunda
eitileceklerdir.81

Bu yolla sz konusu kavram "ticari" balam da kullanmna ne


zaket, incelik, toplumsal olarak yararl davranlar anlamlarndan
da biraz bulatrm oluyordu. Yine de tatl ticaret teriminin srarla
kullanm kle ticaretinin zirveye ulat ve genelde ticaretin ha
len tehlikeli, maceral olduu ve ska iddet kullanm ierdii bir
dnem iin bize olduka tuhaf geliyor.2 Yz yl sonra sz konusu
ifade, ilkel sermaye birikimini aklarken Avrupann ticari alm

* Fr. college. Bu szck (bu tarihsel dnem iin) Paris niversitesi'ne bal
(ya da onun rencilerine hizmet veren) hem renci yurdu ilevi gren hem de
davran eilimi veren kurum lar iin kullanlr, -.n.
y. Franszca iin olduu kadar ngilizce iin de geerlidir bu. Bkz. Oxford
English Dictionary.
z. .Akl ticaret ve alverie alan Savary klelik kurumunu merularm ak
adna yle d e r "Ttn, eker ve ivit retimi" klelere "faydaldr", nk "z
grlklerinin kaybna karlk gerek Tanr ve Hristiyanlk retilerini kazanr
lar." Alnt iin bkz. E. Levasseur, Histoirc du commerce de La France, Paris: A.
Rousseau, 1911, c. 1. s. 302.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 75

tarihinin daha vahi dnemlerinden sz ettikten sonra sarkastik bi


imde "Das ist der doux commerce" (te tatl ticaret) diyen Marx
tarafndan alay konusu edilecekti.
Tccarn doux, bar ve saldrganlktan uzak biri olarak be
timlenmesi zam ann yamac ordularyla ve eli kanl korsanlaryla
kyaslanmasndan biraz g alm olabilir. Ama bu durum zellik
le Fransada, ngiltere'de olduundan daha da fazla, insanlarn e
itli toplumsal gruplara hangi gzlklerle baktklaryla ilgili olabi
lir: Soylu snftan olmayan bir kimse, tanm gerei, kahramanlk
erdemleri ve iddetli tutkular gsterem ezdi. Ne de olsa byle bir
kimse an peinde olamazd; olsa olsa karlarnn peinden gide
bilirdi. Herkes de byle bir abann aristokrasinin tutkulu urala
rna ve vahi maceralarna gre ok daha d oux olduunu bilirdi.

P ara K azanm a: Ilm l B ir T utku

n sekizinci yzylda ekonomik faaliyetlere ynelik olumlu


O yaklam yeni ideolojik akm lar tarafndan da glendirildi.
Her ne kadar bu yaklamn temelleri on yedinci yzylda insan do
as ile ilgili ktm ser baka dayansa da sonraki dnem lerde bu
baka yneltilen sert saldrlar zarar grm eden atlatabildi.
karlar ve tutkular konusundaki ilk yaklam lar birtakm ele
tirilere hedef olmutu. Bir kere, daha nce deindiim iz gibi, insa
nn tmyle kar ya da kendini sevme tarafndan ynetildii var
saym ok tartld. Ayn zamanda, tutkular arasnda bazlarn di
erlerinden zararsz, hatta yararl gsterm e amal eitli ayrmlar
yapld. Bylece yararl tutkular (kazan eilim lerinin kimi trleri
bu gruba konulmutu) ve zararl tutkular arasndaki kartlk, zel
likle ngiltere'de, on yedinci yzyldaki karlar ve tutkular kart-

aa. Kapital, c. I, 24. Blm, 6. Ksm. Anlald kadaryla bu terim Marx


ile Engels arasnda bir espri haline dnm. Engels 1869'da kendini lmyle
sosyalist harekete adam ak iin ailesinin tekstil firmasyla olan tm balanndan
vazgetii zam an M arx'a yle yazar: "Yaasn! Bugn doux commerce sona er
di, artk ben zgr bir insanm." M ektup tarihi 1 Temmuz 1869. Karl Marx-Fri-
edrich Engels, Werke, Berlin: Diez, 1965, c. 32. s. 329.
76 TUTKULAR VE IKARLAR

lnn on sekizinci yzyldaki karl durum una geldi. Ne var ki,


uzun bir sre iin bu iki farkl ikili kartlk byk lde rtt
ve her ikisi de varln srdrd.
Yeni dnce zinciri zellikle Hobbes'un dncelerine eleti
rel bir tepki olarak, duygusal ekol diye adlandrlan grubun yesi
olan Shaftesbury, Hutcheson ve Hume gibi dnrlerce gelitiril
mitir.1* Shaftesbury'nin asl katks "doal drtler" olarak adlan
drd iyilikseverlik ve cm ertlik gibi kavram lara tekrar itibar ka
zandrmas ya da yeniden kefetmesi olmutu. Bireysel ve kamusal
yarara saladklar katklar arasnda ayrm yaparak bu dzgn duy
gularn her ikisine de yarayabileceini gstermesi pek zor deildi.
Ardndan, Shaftesbury daha karanlk drtlere veya tutkulara y
neliyor ve bunlar iki gruba ayryordu: bireysel yarar amalayan
ve bunu salayabilecek ama kamusal yarara pek de hizmet etmeyen
"zel drtler" veya "zel tutkular" ve ne kamusal ne de bireysel
olarak yarar salayan "doal olmayan drtler" (acmaszlk, ks
kanlk, vb.). Her kategorinin kendi iinde de ll olan ve l
l olmayan drtler arasnda ayrm yapyordu. Ekonom ik faaliyet
leri bu kavramsal ereveye yerletirm eye altnda olanlar ok
ilgi ekici. Onlar "zel tutkular" bal altnda ele alyor ama bu
snflandrma dna itecek biim de dnceler ortaya koyuyordu.

Eer [servet edinimine] bak ll ve makul bir derecede ise;


eer tutkulu bir abay gerektirm iyorsa - o zaman bu durumun
erdem siz bir yan yoktur, hatta toplum a yararl ve uygun oldu
u bile sylenebilir. Ancak, eer bu ura gerek bir tutkuya d
nrse; kam uya verecei hasar ve sknt kiinin kendisine ver
diklerinden daha fazla olmayacaktr. Byle bir kimse aslnda
kendi kendine zorbalk yapm aktadr ve bu yk insanlktan daha
ok yine kendi om uzlarna binecektir;82

Buna gre, para kazanmak "zel tutkular" ara kategorisine uygun


grnmyor: ll biim de urald zaman hem bireysel hem

bb. Adam Sm ith de bu ekoln nemli bir yesi olmasna ramen A hlaki D uy
gular Teorisi adl eserinde Shaftesbury ve Hutcheson'un geni biimde ele aldk
lar ayrm lara yer vermez. Ayn ekilde tutkularla karlar arasndaki ayrm da
grm ezden gelm itir, bkz. s. 112-4.
TUTKULARA KARI IKARLARA BAVURULMASI 77

de kamusa! fayda salayan "doal tutku" snfna terfi ediyor ama


ar biimde peine dld zaman ne bireysel ne de kamusal
yarara katk salamad iin "doal olm ayan drtler" snfna in
dirgeniyor.
Francis Hutcheson, Shaftesbury'nin izdii tabloyu daha da ba
sitletiriyor; bir yanda iyi ve bencil tutkular, dier yanda ise lml
ve iddetli "irade hareketleri" arasnda ayrm yapyor. kinci kar
latrmay ortaya koym ak adna verdii rneklerden birinde yine
ekonomik faaliyetleri ele alyor:

... zengin olm a ynndeki lml arzu, istem eye istem eye de ol
sa, iyi bir pazarlk ya da kazanl bir i sz konusu olduunda
insan ar harcam alar yapm aya zorlayabilir; te yandan agz
llk tutkusu bu harcamalardan ikyet etm ektedir.83

Burada Hutcheson'm "zengin olma ynndeki lml arzuyu" (ki


lml [calm ] szc doux szcnn ngilizce karl olarak
kullanlr) agzllkten ayrmak iin kulland lt arzunun yo
unluu deildir. Daha fazla yarar salam ak iin byk m asraflar
dan kanm am a olgusunu lt sayar. D olaysyla lml bir tutku
ince hesap ve aklclkla davranmay getiren tutku olarak tanm la
nyor ve bu yzden on yedinci yzylda kar denince anlalan
eyle tam olarak rtyor.
Ancak yeni term inolojide bir sorun vard: karlarn tutkulara
kar zafere ulamas kolayca kabul edilebilir bir dnceydi, am a
dil kaynakl nedenlerden dolay lml tutkularn iddetli tutkulara
nasl stn gelebileceini tasavvur etm ek ok daha zordu. Ilml ve
iddetli tutkular arasndaki bu ayrm kendisi de kullanm olan
Hume bu sorunla ak biim de yzleir ve tek bir cm lede sorunu
zer:

Ilml tutkuyla zayf tutku arasnda, iddetli tutkuyla gl tut


ku arasnda ayrm yapmalyz.84

Bylece her ey yoluna girer: Aklc biimde ynetilen servet edi


nimi gibi bir ura eitli frtnal (ama zayf) tutkulara stn gele
bilecek sakin ve gl bir tutku olarak snflandrlabilir ve aktr
madan desteklenebilirdi. te Adam Sm ilhin durum um uzu iyile
78 TUTKULAR VE IKARLAR

tirme arzusunu "yle bir tutku ki her ne kadar genellikle lml ve


renksiz ise de anamzn kam ndan beri bizim ledir ve m ezara girene
kadar da bizden ayrlm az"85 diye tanm ladnda uygulad budur.
Bu lml ama gl tutkunun iddetli bir tutkuya kar stnl
ele geirmesinin bir rnei Hume tarafndan "kar stne" adl
yazsnda veriliyor:

Kazanma sevdasnn haz sevdasna stn gelmesi, tm gayret


gerektiren m esleklerin kanlm az bir sonucudur.86

"Kazanma sevdas" konusunda daha da ileri giden savlar biraz


dan ele alacaz. imdilik, ykm zn bu aamasnda, Hume'un
szleri buraya kadar izini srdm z dnce hareketlerinin do
ruk noktas olarak duruyor: Kapitalizm an nde gelen dnr
lerinden biri tarafndan insanlarn kimi iyi eilim lerini zararl ei
limlerine kar harekete geirecei - ve bylece insan doasnn
daha ykc ve zararl ksmlarn rtecei beklentisiyle vlyor.
KNC BLM

ktisadi G enilem e Siyasal Dzeni


Nasl yiletirecekti?
yle grnyor ki bireysel kazan peinde koulm asn serbest
O brakma ve tevik etme yaklam Bat dncesindeki uzun
srelerin bir sonucu, ayn zam anda on yedinci ve on sekizinci yz
yllarn dnsel havasnn nem li bir parasyd. "Tutkulara kar
karlar tezi buna ram en pek tandk gelm iyorsa, ksm en de olsa
bunun nedeni 1776'da yaym landnda r aan Uluslarn Zen
ginlii tarafndan yerinden edilmesi ve unutturulmasdr. Birazdan
ele alacam z nedenlerden tr, Adam Smith bireysel kazan pe
inde komann snrlanm am as konusundaki dncelerini ortaya
koyarken tutkular ile karlar arasndaki ayrmlar bir kenara itmi
ti; bu kazan abalarnn nleyecei siyasal tehlikeler ve felaket
lerin deil, getirecei iktisadi yararlarn altm izm eyi yelemiti.
Bu tezin pek tandk olm amasnn baka bir nedeni de yukar
daki sayfalarda grdm z zere, ancak youn bir alm a sonu
cunda eitli dnsel ipularndan paralarn bir araya getirilm e
siyle byle bir teze ulalabilmesidir. Birok kaynaktan yararlana
rak bu tezin Michael Polanyi'nin "gizli boyut" adn verdii eyin
bir paras olduunu gsterm eye altm; gizli boyut derken, baz
nerme ve fikirleri paylaan bir gruptaki herkese bu nerm e ve fi
kirlerin ok bariz gelmesi nedeniyle hibir zaman tam ve sistem a
tik bir biimde dillendirilm em elerini kastediyorum. Bu durumun
tipik bir zellii olarak kimi nemli yazarlar -ilg in bir biimde
Adam Smith'in kendisi de dahil olm ak zere- sistem atik biimde
ortaya konmam bu temel teorinin zel uygulam alarn ya da tr
lerini gelitirmilerdi. Bu trlerden nemli bir tanesi sonraki say
falarda ele alnacak.
Daha nce de deindiim iz gibi bu tezin kkenleri devlet yne
timiyle ilgili kayglarda yatmaktadr. Dizginlenm esine en ok ihti
ya duyulan tutkular byk lekte zarara yol aabilecek konum
82 TUTKULAR VE IKARLAR

larda olan ve daha aa konum daki kiilere gre daha fazla tutku
larla donatlm olduklarna inanlan g sahiplerinin tutkulardr.
Dolaysyla, bu tezin en ilgi ekici uygulamalar g sahiplerinin
bana buyrukluuna. felaketlere gebe an arzularna ve tutkular
dan kaynaklanan arlklarna -kendi karlar ve uyruklarnn
karlaryla- nasl set ekilebileceini gstermektedir.
On sekizinci yzylda bu dnce biiminin balca temsilcile
ri Fransa'da M ontesquieu ve skoya'da Jam es Steuart't. Onlarn
temel dncelerini zenginletiren de John M illar olmutu. sko
Aydnlanmas ad verilen o olaanst filozoflar, ahlaklar ve sos
yal bilimciler grubunun nde gelen yelerinden biriydi Millar. Fiz
yokratlar ve Adam Smith de M ontesquieu ile Steuart'm baz varsa
ym ve kayglarn paylayorlard, ama zm yntemleri ok fark
lyd. Tam da olduklar gibi, yani retisel adan kenetlenmi bir
grup olarak ele alacam z fizyokratlar dndakileri tek tek incele
yeceiz. Yazlarnn daha nce ok ilgi ekmemi ya da incelenme
mi blmlerini dikkate sunacam iin bu blmleri alm alar
nn geri kalanyla ilikilendirmek gerekecek. Burada zm lene
cek grlerin anlam ve nemi hakknda ancak bu sayede bir ba
k as gelitirebiliriz.

B ir retin in eleri

1. M O N T E S Q U IE U

ontesquieu ticaretin pek ok yarar olduunu grmt ayr


M ca ticaretin gelim esiyle yumuakln (douceur) yaylmas
arasnda kurduu badan da sz etmitik. Ona gre ticaretin klt
rel etkisi kadar siyasal etkisi de vard: Kanunlarn R uhunun genel
siyaset zerine olan Birinci Ksm'mda, M ontesquieu ilk nce kla
sik cumhuriyeti izgide bir yaklam la bir demokrasinin ancak
zenginliin ok ar olmamas veya ok eitsiz biimde dalm
olmamas durumunda varln srdrebileceini ileri srer, ama
daha sonra "ticarete dayal bir dem okrasi" iin bu kurala nemli bir
istisna getirir. yle der:
SYASAL DZENN YLETRLMES 83

ticaretin ruhu beraberinde azla yetinmenin, tasarrufun, ll


ln. alm ann, bilgeliin, huzurun, dzenin ve istikrarn ru
hunu da getirir. Bylece, bu ruh devam ettike yaratt zengin
liklerin hibir kt etkisi olm az.1

Ticarete yadrlan bu vgler o kadar ar ki insann pek de


ciddiye alas gelmiyor. Ne var ki, eserinin ilerleyen blmlerinde
M ontesquieu ticaretin olumlu siyasal etkilerine ilikin ok daha de
tayl ve mantkl savlar ortaya koyuyor. Bugne kadar pek de ilgi
grmeyen bu sav burada detayl biimde aktaracam. Bu savla il
gili nemli bir nokta, daha yukarda sz edilen savdan farkl ola
rak, yalnzca ticaretin demokrasi zerindeki etkileriyle snrl ol
mayp, M ontesquieu'nn eseri boyunca ele ald ve ok yakndan
tand dier iki ynetim biimi iin de ayn derecede geerli ol
mas: M onari ve despotluk.
Kanunlarn Ruhu'nun Drdnc Ksm'nda M ontesquieu tica
reti (XX. ve XXI. Kitaplar), paray (XXII. Kitap) ve nfusu (XXI-
II. Kitap) ele alr. XX. Kitap'ta "ticaretin ruhu"ndan soylularn tica
retle uramalarna izin verilmesi nerilerine kadar geni bir konu
yelpazesi zerine grlerini belirtir. Halbuki XXI. K itap'ta M on
tesquieu tek bir konuya, ticaretin ve denizciliin tarihine odaklanr
ve bunu olabildii kadar gerek verilerle destekleyerek yapar. Bu
yzden ayn kitabn "Avrupa'da Barbarlktan Ticaret Nasl Dodu"
konulu blm nde birdenbire genel bir ilke oluturm as olduka il
gi ekicidir. Burada M ontesquieu ilk olarak kilisenin faiz almasnn
yasaklanmas nedeniyle ticaretin nasl baltalandn ve sonrasnda
Yahudilerce devralndm; Yahudilerin soylular ve krallardan gr
dkleri eziyet ve ikenceleri; tm bunlarn sonucunda bir tepki ola
rak polieyi (lettre de change) icat ettiklerini anlatr. Blmn son
larnda ok dikkat ekici kimi karmlarda bulunur:

... bu yolla ticaret iddeti atlatabilir ve her yerde varln de


vam ettirebilirdi; nk en zengin tccarn tm serveti grn
mez hale geliyordu ve hibir iz brakmadan her yere gnderile
bilirdi... dolaysyla, ticareti ynetenlerin elinden alan bir m e
kanizm ann kurulmasn yine ynetenlerin agzllne bor
luyuz.
84 TUTKULAR VE IKARLAR

O gnden beri, ynetenler kendi am aladklarndan ok daha


byk bir bilgelikle ynetmek zorunda kaldlar; zira, bu olaylar
nedeniyle, hkmdarn ani ve byk lekli keyfi hamlelerinin
(Ies grands coups d'autorite) etkisiz olduu ve yalnzca iyi y
netimin [hkmdara] bolluk getirdii ispatlanm oldu...

Machiavellicilikten syrlm aya baladk ve gnden gne daha


da uzaklaacaz. Devlet ynetim inde daha ll olmak gere
kiyor. Eskiden coup d'etat* dediim iz eye kalkmak, byle
hareketlerin yaratt korku bir yana, bugn yalnzca aklszlk
olur.

Blm bu okum akta olduunuz yazdaki tezin en nemli delili olan


ve balk olarak seilen cm leyle bitiyor:

Talihimiz varm ki tutkular insanlar kt (inehant) olmaya


itebilecekken, kr olmam ak onlarn karnadr.2

te bu muhteem bir genellemedir. Buradaki tez, karlarn


-y an i ticaret ve beraberinde getirdii, polie gibi eylerin- tutkula
r ve g sahiplerinin tutku kaynakl "kt" davranlarn engelle
yecei beklentisi zerine kuruludur. M ontesquieu'nn eserinde bu
lunan baka pasajlar da XXI. Kitap'ta ne srd fikirlerin iktisat
ve siyaset arasndaki ba zerine dncelerinin ok nemli bir
paras olduu konusunda pheye yer brakmyor.3 Hkmdar ta
rafndan parann ayarnn drlm esi konusunu ele ald XXII.
Kitap'ta da aa yukar ayn noktalara deiniyor. Roma imparator
lar bu uygulamay byk bir zevkle ve kr salayacak bir biimde

* ada kullanmda "darbe" anlam na geliyor. Burada Montesquieu kimi


glerin darbe ile devlet ynelimini ele geirmesinden deil de ynetenlerin ba
larna buyruk hareketlerle devletin ileyiini bozmalarndan sz ediyor. -.n.
a. Tutkularla karlar arasndaki kartlk Montesquieu'nUn eserinin baka
blmlerinde de karmza kyor: "Srekli heyecanl bir ruh hali iinde yaayan
bu ulus tutkular tarafndan ynetiliyor olmal, akl tarafndan deil - akl hibir
zam an insanlarn zihinleri zerinde gl biimde etkili olamad: ulusu yneten
lerin ulusu kendi karlarna aykr giriim lere yneltmeleri ok kolaydr." Ka
nunlarn Ruhu, XIX. Kitap, s. 27. Bu paragraf Ingiltere'den sempatiyle uzun
uzun sz edilen am a lkenin adnn hi belirtilm edii o nl blmdendir. Daha
nce La Bruyere'de de grld gibi (bkz. yukarda, s. 58), akla tutku, akl ve
kardan oluan lemenin gsz yesi olma rol biilmi.
SYASAL DZENN YLETRLMES 85

yaptlar, ama daha yakn dnem lerde parann ayarnn bozulmas


hemen peinden youn bir biim de yer alacak dviz ilemleri ne
deniyle tam tersi etki gsterdi:

... bu sarsc ilem ler zam anm zda yer alamazd; hkmdar yal
nzca kendini kandrm olurdu, b aka kimseyi kandramazd.
Dviz ilemleri (le change) bankerlere dnyann drt bir ke
sinden gelen sikkeleri karlatrmay we doru deerlerini be
lirlemeyi retmitir... Bu ilemler hkmdarn ani ve byk l
ekli keyfi ham lelerini, ya da en azndam bunlarn baarya ula
masn engellem ilerdir.3

Her iki durum da siyasetilere kstlam alar getiren yntemler


iin neredeyse ayn terimlerin kullanlmasa yznden daha da bir
birlerine yakn grnm eye baladlar: Biriade lettre de change, di
erinde ise yalnzca le change kullanlyordu. Montesquieu notla
rnda polienin nem inin altn iziyor -"P olienin bu kadar ge bu
lunmas ok artcdr, nk dnyada hiibir ey bu kadar kulla
nl deildir"b- ayrca Kanunlarn Ruhumda, varln toprak (fods
de te n e ) ve polienin de dahil olduu m enkul kymetler (effets mo-
hiliers) olarak ikiye blnmesi zerinde ok duruyordu.4
M ontesquieu'den nce Spinoza da siyasal nedenlerle ayn ayr
m yapm ve yine o da tanabilir serm ayeyi tanmaz sermayeye
tercih etmiti. Tractatus politicus'Vd "eer mmkn olursa evler
dahil tm gayrim enkuller iin devlet mlkiyetini savunacak kadar
ileri gitmiti.5 zel mlkiyetin kaldrlm asnn nedeni zlemeye
cek atm alardan ve ortadan kaldrlamaz' bir kskanlktan kan-

b. Bkz. M es pensees. No. 753. Oeuvres com pletes, Paris: Gallimard, Pldiade
basks, 1949, c. I, s. 1206. Yahudiler tarafndan icat edilmi olmas ve tefecilik
le olas balants nedeniyle uzun sre phe altnda kaldktan sonra polienin bu
dnemde byle vlm esi, pek de sra d deildi. Yarm yzyl sonra, Napolyon'
un Ticaret Kanunlar tartlrken, polie zerine ollan blmn savunucusu y
le diyordu: "Polie icat edilmitir. Ticaret tarihimde pusulann ve Amerika'nn
kefiyle karlatrlabilir bir olaydr bu... Menkul kymetleri serbest brakmtr,
sermaye hareketlerini olanakl klmtr, ok byk bir kredi hacmi yaratmtr. O
andan sonra, krem izin snrlan dnda ticaretim genilemesinin hibir snr
yoktur." Aktaran Henri Levy-Bruhl, Hisoire de Lta Lettre de change en France
aux 17. and 18. siecles. Paris: Sircy. 1933, s. 24.
86 TUTKULAR VE IKARLAR

makt: Snrl miktarda var olan gayrimenkullere sahip olunmas


durumunda toplumun yeleri bir kimsenin .kazancnn dierinin
kayb olduu bir durum la kar karya kalacaklard. Dolaysyla,
"hibir vatandan gayrimenkul sahibi olmamas... bar ve uyum
salamak asndan ok nem li"ydi. te yandan, ticari ve menkul
varlklara tamamen iyi gzle baklmaktadr; nk "ya birbirlerine
bal ya da benzer yollardan salanabilecek karlarn" ortaya k
masn salarlar.6 Spinoza'ya gre bireylerin sahip olabilecei para
tutar yalnzca onlarn abalaryla snrlyd ve bu abalar da kar
lkl ykmllklerden oluan bir an olum asna yol ayordu,
bylece toplumu birbirine balayan balar gleniyordu.7 leride
ortaya koyacam z gibi, menkul kymetlerin toprak ve gayrimen-
kule gre gittike nem kazanm as yalnzca Spinoza ve M ontesqu
ieu tarafndan deil ayn zam anda James Steuart ve Adam Smith ta
rafndan da benzer iyimser siyasal karm lara dayanak olarak kul
lanlacakt.
Burada kamu borcunun bymesi ve bunun sonucunda yneti
min ykm llklerinde ya da "devlet tahvilleri"ndeki net art ko
nusunda grnrde birbirinden ok farkl bak alarna da ksaca
deinmek gerekli. Hume ve M ontesquieu'nn de aralarnda bulun
duu bir ksm ngiliz ve Fransz yazar tarafndan menkul kym et
lerin bu eidindeki art zararl olarak nitelendirilm iti.0 H er ne ka
dar dncelerinde "reel para" retisinin unsurlaryla karlamak
mmknse de, kamu borcunu ncelikle siyasal nedenlerden eletir
mekteydiler. G rnen o ki eletirilerinin temelinde yatan, devlet ik
tidarnn ktye kullanlm asna ilikin kayglar onlar menkul ky
metlerin polieler gibi dier trlerinde olabilecek bir arta olumlu
bakmalarna yol amt. kinci tr varlklar M ontesquieu ve dier-

c. Bkz. M ontesquieu. Kanunlarn Ruhu, XXII. Kiap, s. 17 ve 18; ve zellik


le David Hume. "O f Public Credit", Writings on Economics iinde, haz. E. Rot-
wein, Madison, Wisconsin: University o f W isconsin Press. 1970. s. 90-107. Bu
rada Hume kamu borcunun snrsz biimde bymesine izin verilirse ngiltere
ni iine decei siyasal durum la ilgili korkun bir tablo iziyor: "Zorbala
kar koymann hibir yolu kalmaz: Seim ler rvet ve yolsuzlukla arptlr: Ay
rca kralla insanlar arasndaki orta g kaybolur, ac dolu bir despotluk dnemi
m utlaka egemen olur" (s. 99). Hume ve M ontesquieu bu konularda yazyorlar
d: baz alntlarn tekrar basm iin bkz. Writings on Economics, s. 189.
SYASAL DZENN YLETRLMES 87

leri tarafndan iyi karlanmaktayd, nk ynetim in byk lek


li keyfi ham lelere kalkm a isteini ve gcn kracaklar dn
lyordu. te yandan, bu g ve genel anlam yla ynetimin gcn
artrmasnn tek yolu hzinenin ilemlerini byk m iktarda bor al
tna girerek finanse etmesiydi. Dolaysyla bu yazarlarn poliele
rin gittike artan biimde dolama girmesini onaylarken ayn du
rumu "devlet tahvilleri" sz konusu olduunda eletirmeleri tam a
m en tutarlyd.
Polie ve dviz arbitrajnn, iktidar sahiplerinin geleneksel g
z karalk ve iddetle hareket etmesini nasl daha az ekici klaca
n gstermeye alrken Montesquieu aslnda Kanunlarn R u h u n
dan yirmi yl nce yazm olduu "Siyaset zerine" adl ksa ya
zsnda kendine izdii programa devam etmi oluyor:

Yaplanlarn ahlak ya da aklla badamadn ne srerek si


yasete dorudan saldrmann bir faydas yok. Bu yntem herke
si ikna eder ancak kimsenin davrann deitirmez... Bence
daha dolambal bir yol izleyip eitli siyasal hareketlerin ne
kadar yakksz olduunu o hareketlerin ne kadar az yarar sa
ladn gstererek iktidar sahiplerine anlatmak gerek.8

Kendi dncesine merkez oluturan siyasal ilkeler nedeniyle


M ontesquieu polie ve dviz arbitrajndan kaynaklanabilecek e
itli yararlar bulup karma, kucaklam a ve abanm a eilimindeydi.
Bu kurum lar ve ilem ler eserlerinin nemli ksmnn altnda yatan
siyasal kaygyla uyumluydu: Snrsz gcn ktye kullanmn de
netleyecek bir yol bulmak. Gler ayrl ve karma ynetimi sa
vunmas dengeleyici bir g arayndan domutu; nk tm y
le farkl sonulara varm asna ramen Hobbes ile ayn fikirde oldu
u bir nokta vard: "Gce sahip herkes o gc ktye kullanmaya
eilimlidir; engellerle karlancaya kadar buna devam eder."9
Defterine 1730'da ngiltere'de olduu srada Bolingbroke'un eleti
rel dergisi The Craftsm an'de okuduu ngilizce bir deyii yazmt:

G sevdas doaldr; tatmin edilemez; srekli bilenir ve mala


mlke doymaz.d

d. Oeuvres completes, c. II, s. 1758. Monlesqueiu'niin siyasal retileri tize-


88 TUTKULAR VE IKARLAR

Bunun bir sonucu olarak da gler ayrl ilkesi ve eitli dier


kavramlar tasarlar, nk diyor nl bir sznde,

Gcn ktye kullanm m engellem ek iin, eylerin dzenin


den yararlanarak {par la disposition des choses) gcn g ta
rafndan durdurulmas gerekir.10

Gcn hi durmakszn artmasn engelleyecek uygun dzen


ncelikle siyasal sistem iinde eitli kurumsal ve anayasal tem i
natlar yaratlmasyla salanabilir. yi ama neden bu dzene yardm
c olacak baka eyler de eklenm esin? Yukarda belirtildii gibi,
M ontesquieu iktisadi konulan ele aldnda kazanm a arzusunun,
tpk g edinme drts gibi, kendini devam ettirdiini ve doymak
bilmez olduunu grd. Fakat g edinmeyi byk bir kaygyla
karlamasna ramen para kazanm a arzusu ona yalnzca douceur
olarak grnd. Dolaysyla edinm e drtsn uygun bir dzen ii
ne yerletirecek eitli yollar araynda olmas gayet doald. Yu
karda, hkmdarn tutkulannn karlar tarafndan etkisizletiril-
dii grnn bulunduu sayfa 83'teki bu nemli cmlede o sra
larda egem en olan dengeleyici tutkular dncesiyle kendisine ait
olan dengeleyici g teorisinin kesimesini ve kaynamasn sal
yor. Polie ile arbitraj anayasal teminatn destekleyicisi ve byk
lekli keyfi ham leler ile despotlua kar birer kalkan ilan ediyor.
ktisadi genilemenin olumlu siyasal sonulan zerine yazlm
olan bu paragraflarn onun merkezi siyasal savlanna ok nemli ve
bugne kadar gz ard edilmi bir katk saladna hi phe yok.
Aynca, bu paragraflarn yeni ticari-endstriyel a savunma aba
s olduklar da su gtrmez.
Buraya kadar ortaya konulduu gibi, M ontesquieu'nn retisi
tmyle i ynetim ve i siyaset zerinedir. Nitekim, kurumsal-
anayasal dzenlem elerle reform yaplmas nerilerinin yer ald
geleneksel siyasal dnce alannn ncelikli konusu da buydu.

rindeki etkilerin izini sren Robert Slackleon onun u hareketini ok anlaml


buluyor: "Her ne kadar yabac bir dilde yazlm szckleri kopyalamakla zorluk
ektiyse de msvctte defterinde kendi eyazsyla gcn getirdii tehlikelere ili
kin dnceleri not etmiti." "M ontesquieu. Bolingbroke. and the Separation of
Powers, French Studies 3. 1949, s. 37.
SYASAL DZENN YLETRLMES 89

G elgeldim , on yedinci ve on sekizinci yzyllarda uluslararas ili


kiler konusunda, zellikle de dnem in nde gelen glerinin iin
de bulunduu srekli sava durumuyla ilgili kayglar giderek art
yordu. Ynetenlerin tutkulu veya bana buyruk arlklar yzn
den sava kt dnldnden, i siyasal veya iktisadi dzen
de bu tip davranlar trpleyecek ilerlem eler doal olarak ulusla
raras durum a olumlu etkiler yapacak ve bar ansn artracakt.
Ama uluslar arasnda gerekleen bir ilem olduuna gre ulusla
raras ticaretin de bar veya sava ihtimaline dorudan bir etkisi
olacakt: Burada da karlar tutkulara, zellikle de fetih tutkusuna
stn gelebilirdi. Uluslararas ilikiler zerine dncenin henz
pek gelim em i olmas nedeniyle bu tr akl yrtm eler genelde
belirsiz genellem eler ya da desteklenm emi nerm eler biiminde
kendilerini gsteriyordu.
Aslnda ticaretin uluslararas atma ya da uyuma etkisi zeri
ne yaygn grler on yedinci yzyldan on sekizinci yzyla geer
ken hissedilir lde deimiti. Ya m erkantilist reti yznden,
ya da bir ulusun ticaretinin ancak baka bir ulusun ticareti pahas
na genilem esine yol aacak lde pazarlarn snrl olmas y
znden, ticaret Colbert tarafndan "srekli arpma" olarak, Sir Jo-
siah C hild11 tarafndan da "savan bir tr" olarak nitelenmiti. Ti
caretin yrtld temel koullar ve retiler sonraki elli yl iin
de pek de deim eyecekti. Yine de, M ontesquieu'nn yakn arka
dalarndan Jean-Franois M elon 1734'te yle diyordu:

Fetih ruhu ve ticaret ruhu ayn ulusta barnam az.12

M ontesquieu de kategorik olarak onaylyor:

ticaretin doal sonucu bara yol amaktr. Birbirleriyle alve


ri yapan iki ulus birbirlerine baml durum a gelirler: Eer bi
rinin kar satn alm akta yatyorsa, dierininki satm akta yatar
ve tm birliktelikler ortak ihtiyalardan kaynaklanr.13

Ticaretin bar zerindeki etkilerine dair grlerdeki bu dra


matik deiiklik M ontesquieu'nn iktisadi genilem enin i siyaset
teki sonular zerine dnceleriyle balantl olabilir. Savalarn
"gerek kar" yerine hanedanlarn hrslar ve aptallklar yznden
90 TUTKULAR VE IKARLAR

kt (Candide'de* olduu gibi) gr gittike yaygnlarken ik


tisadi genilemenin ite ynetenlerin davranlarna kstlamalar
getirecei ve uluslararas ortam da savalara yol aaca dncesi
ni savunmak pek zordu.
Aslnda M ontesquieunn ticarete yapt bunca vg arasnda
kimi ekinceleri de yok deildi. Ticaretin bara katksn vd
blmde tm insan ilikilerinin parasallamas, konukseverliin ve
"kiinin karlar konusunda ok da kat olmamasn salayan ahla
ki d e erler'in 14 yok olmas gibi ticaretin beraberinde getirdii ol
gulardan duyduu znty de dile getiriyordu.
Melon'un byle endieleri yoktu. Tam tersine, ticaretin bar ve
huzur getirirken bir taraftan da cesaret ve gzpeklik gibi nitelikle
rin kaybna yol aacan dnenlerin endielerini yattrmak is
tiyordu. Bu niteliklerin yalnzca varlklarm devam ettirmekle kal
mayacaklarn, deniz ticaretinin ve denizciliin devaml yz yze
olduu tehlikeler nedeniyle daha da dallanp budaklanacaklarn
sylem ekteydi.15 Bylece her ey en iyisine varyordu: Ticaret, ay
n anda hem sava nleyici olarak hem de ahlaki anlamda savan
yerini dolduracak biimde i grr!

2. JA M E S S T E U A R T

On sekizinci yzyln ortalarnda, felaket dzeyinde sonular dou


ran bana buyruk ynetimin sona ermesi umudu olmayan bir lke
gerei karsnda. Hkmdarn byk lekli keyfi hamleleri ve
savaa kar gvenlik nlemi olarak M ontesquieu'nn ksmen tica
ret, polie ve arbitraja bel balamas umutsuzluktan domu bir d
nce ya da hayal gcnn fazla iyimser bir uzants olarak grle
bilir. ngiltere'de ise zorlam a fikirlere hi gerek yoktu, nk on se
kizinci yzylda kraliyetin gc mutlak olmaktan ok uzakt. Yine
de "sko Aydmlanmas"na dahil siyasal iktisatlar ve tarihsel sos
yolojiyle ilgilenen aratrm aclar arasnda da benzer dncelere
rastlamak mmkndr.
Adam Smith, Adam Ferguson ve John M illar gibi isimler sz
konusu olduunda bu dnceler iktisadi deiimlerin toplumsal

* Voltairein bir roman (1759). - .n .


SYASAL DZENN YLETRLMES 91

ve siyasal dnm n en temel belirleyicileri olduu ynndeki


ortak inanlarndan kaynaklanm aktayd.16 Ama genel ve ak bi
im de M ontesquieu'nnkilere en yakn dnceleri ileri sren Ja
mes Steuart iin aklama daha da basittir: En nemli yapt, Siya
sal ktisadn lkelerine Bir Bak (1767) byk lde ngiltere'den
uzakta, siyasal koullarla iktisadi gelimenin ilikilerinin ok daha
ak biim de grlebildii kta Avrupas'nda geirdii uzun srgn
yllar srasnda tasarlanm ve yazlmt. stelik M ontesquieu'nn
dncesinin etkisi eser boyunca, hem genel ilkelerde hem eitli
analizlerinde grlebilir.
rnein, M ontesquieu'nn polienin ve arbitrajn siyasal etkile
ri zerine dncelerinin yansmalar Steuart'n eserinde "Etkin bir
d ticaret alm nn tccar bir ulus asndan genel so n u larn
ele ald blm de aka hissedilir:

Devlet adam aknlk iinde etrafna baknmaktadr; kendisini


her adan toplum un en nde geleni olarak gren kii, imdi
kendisini, alm ak iin her uzandnda avularndan kayan zel
servetin parlts karsnda glgelenm i bulur. Bu da ynetimi
daha kark ve daha zor bir i haline getirir; devlet adam da ar
tk yalnzca g ve otorite sahibi deil beceri ve incelik sahibi
de olmak zorundadr.I7

Ayn dnce Steuart'n "paral kar sahiplerinin", "kat varlklar"a


sahip toprak sahiplerinin aksine, "devlet adamnn abalarn" ve
"zel serveti ele geirm e planlarn" boa karabilecei ynnde
ki szlerinde de kendini gsterir.18
El uzatan otorite ve siyasal iktidar sahiplerinin keyfi davran
larna ticari genilem enin getirecei kstlam alar dncesi daha
detayl ve daha genel bir biimde iktisadi genilemenin -S teuart
buna "ticaret ve sanayinin oluumu" adn v eriy or- toplumsal ve si
yasal sonularnn da incelendii ayn blmn ileriki ksmlarnda
ele almyor.
Daha nce aktardm z paragrafta da olduu gibi, Steuart ok
ilgin bir bulmacann farknda olan tek kii gibi grnyor. Mer-
kantilist dncenin iini dn ok iyi bildii ve birok adan h
l etkisi altnda olduu iin, doru ekilde kullanlan ticaret ve sa
92 TUTKULAR VE IKARLAR

nayinin lkenin ve dolaysyla da hkm darn gcn artrmas ge


rektiini biliyordu. Ayn zamanda, gncel toplumsal gelimeleri gz
lemlemesi ve muhtemelen David Hume ve W illiam Robertson gibi
skolarn tarihsel dncesiyle tank olmas onu ok farkl birta
km sonulara yneltmiti: Ticaretin genilemesi "orta kademedeki
insanlarn" konumunu salam latrm a ilevini nce lordlarn ve
sonra da kraln gc pahasna yerine getiriyordu. Bu elien iki
analiz veya tahmin arasndaki yol ayrmnda durmakta olan Steuart
cesur bir biim de -dncesinin Hegel'i etkilemi olabilecei y
nndeki birok gstergeden biri o la n - diyalektik bir fikir yrt
meyle bu iki kavram uzlatryor.19 G erek bir m erkantilist gibi "ti
caret ve sanayinin ortaya k"nn devlet adamnn g hrsndan
kaynakland grn savunm aya devam ediyor, ama sonra olay
larn nasl beklenmedik bir durum aldn anlatyor:

Ticaret ve sanayi ... ortaya klarn hkm darlarn hrsna


borludurlar. Esas olarak bu hkm darlar kendilerini daha da
zenginletirme ve kom ularna kar daha yenilmez olma d
ncesiyle hareket eder. Fakat bu kaynaklardan aldklar zen
ginliin yalnzca em eden taan ksm olduunu ac tecrbey
le renene kadar grem ediler; ve muhteem, cesur ve gzpek
insanlar hkm darn zenginliinin kaynan ellerinde tuttukla
r iin istedikleri zaman hkm darn otoritesinden kurtulmann
gcn de ellerinde tutmaktadrlar. Bu deiimin sonucu daha
uysal ve daha istikrarl bir ynetim in ortaya kmas olmutur.

B ir devlet sanayi ile geinm eye balaynca hkmdarn gc


nn yaratt korku etkisini kaybeder. Ynetim mekanizmas
ok daha karmak hale gelir ve ... kendisini iinde bulunduu
siyasal iktisat kurallar tarafndan o kadar eli kolu balanm
durumda bulur ki o kurallar her ineyiinde bana yeni bela
lar alr.

Bu noktada Steuart laf biraz dolatryor:

Ynetimler derken sistematik biimde, anayasa ve genel ka


nunlarla gerekletirilenlerden sz ediyorum; ve hkm darlar
derken aslnda danm anlarndan sz ediyorum. ncelediim il
SYASAL DZENN YLETRLMES 93

keler soukkanl ynetim konusuyla ilgilidir; ynetenlerin birer


insan olarak tutkularna, gnahlarna ve zayflklarna kar sa
vunm alar gelitirm ek siyasetin baka bir koluna der.20

Halbuki birka blm sonra "m odem ekonom inin kark dze
ninin" devlet ilerinin yaplna getirdii "kstlamalar" konusuna
dndnde bu temkini bir kenara brakyor. ki tarafl bir konuya
dikkat ekiyor: Bir yandan artan zenginlik devlet adamnn "koca
bir insan kitlesinin yapt iler zerinde ok gl bir etki sahibi
olmasn sa la r... yle ki eski dnem lerde en mutlak ynetim altn
da bile benzeri grlm em itir"; ama bir yandan da iktidar "keyfi
biimde kullanm ann tm yollaryla birlikte hkm darn gc de
an derecede snrlanmtr" (Steuart'm kendi vurgusu). Bunun ne
deni "m odem ekonom inin karmak" yapsdr. Steuart bunu "plan"
veya "ekonominin plan" biim inde de adlandrm aktadr:

... plann ileme koyulm asnn hibir keyfi ya da tutarsz hare


ketle badam ayaca grlecektir.

ada bir hkm dann iktidan, krallnn anayasas gereince


istedii kadar m utlak olsun yine de bizim burada anlatm aya a
ltm z iktisadi plan oluturduu anda snrl durum a dn
r. Eer hkm darn otoritesi daha nce bir ksknn (saknma
dan kullanlabilecek, odun, ta ve benzeri sert cisimleri blmek
iin kullanlabilecek, istendii gibi kenara frlatlp istendiinde
tekrar alnp kullanlabilecek) gcne ve arlna benzem ek
teyse yeni koullarda, zam an lmekten baka bir ie yaram a
yan ve baka bir i iin kullanlrsa ya da ok nazik biimde el
lenmezse hem en krlacak bir saatin inceliini andrmaya balar.

Buna gre, m odem [bir] ekonomi despotluun aklszlna


kar icat edilm i en etkili dizgindir...21

te burada ilk olarak M ontesquieu tarafndan ana hatlar izilmi


olan dncenin ok gzel bir biimde ortaya konuunu gryoruz:
"M odem ekonom inin karmak dzeni" sayesinde karlarn keyfi
ynetime, "despotluun aklszlna" ve ksacas ynetenlerin tut
kularna stn gelecei dncesi. Bu kez Steuart daha nce gs
terdii temkini bir yana brakarak genileyen ticaret ve sanayiyi
94 TUTKULAR VE IKARLAR

"linsanlann] tutkular, gnahlar ve zayflklarna kar gvenilir


bir savunma" olarak gryor.
M ontesquieude de olduu gibi burada da seerek sunduumuz
dnceler km esi ancak Steuartn dncesinin geri kalanyla
ilikilendirildiinde daha iyi anlalabilir. M ontesquieu'nn ticari
genilemenin siyasal sonular zerine kurgularnn eserlerinin n
de gelen tem alarna gayet uygun olduunu gstermek hi de zor de
ildi. Ama Steuart sz konusu olduunda ilk tepki tutarszlkla su
lamak oluyor: Demin bahsettiim iz Siyasal ktisadn lkelerine Bir
Bak adl kitab, "devlet adam "nnc dmeni nce bir yne sonra di
er yne evirerek ekonomiyi rotasnda tutmaya almasn anla
tan bir kitap olarak bilinir ve Steuart'a byk bir iktisat olarak
saygnln geri kazandrm aya abalayanlar onu Malthus, Keynes
ve "ekonomik denetim dzeni"nin ncs olarak gsterir.22 Peki o
zaman, bir taraftan da "m odem ekonom inin ortaya k"nn devlet
adamn daha nce hi grlm em i derecede kstlayacam ya da
dizginleyeceini ne srmesi nasl mmkn olabilir?
Bunun aklamas, Steuart'n yazlarnda rtk olarak bulunan,
bir yanda ynetenlerin gnahlan ve tutkular yznden iktidarn
"keyfi" biimde ktye kullanlmas (M ontesquieu'nn byk l
ekli keyfi hamleler dncesinde olduu gibi), te yanda ise genel
yarara katkda bulunmak am acyla "ince ayar" yapan farazi devlet
adam arasndaki ayrmda yatyor.f Steuart'a gre ada iktisadi
genileme ilk tr m dahalelerin sonunu getiriyor, ama daha sonra
ekonom inin makul derecede dzgn bir izgide ilerlemesi iin
ikinci tipte bir m dahale ihtiyac yaratyor.
Steuart'n dncesinin tem el tutarll en iyi biimde onun
"modem ekonomi" iin kulland saat m etaforuyla anlalabilir.
Bunu az nce deindiim iz iki tr devlet m dahalesini anlatmak
amacyla iki ayr noktada kullanyor. Bir yandan, bu saat "ok na-

e. Bu tabir Seuart'n "ynetim biimine gre yasama organn ya ila en st


gc anlatmak" iin faydaland bir eit ksaltma. Inquiry, c. I, s. 16. Ama ge
nelde. Steuart bu terimi ya aydn ya da aydnlanacak ve yalnzca kamu yararn
gzeten bir ynetici anlam nda kullanr.
f. Steuartn kitabnda en sk rastlanan varsaym bireylerin ahsi karlar ta
rafndan ynlendirildikleri, oysa "devlet adamnda kamu ruhunun ok gl ol
mas gerektii" ynndedir. Inquiry, c. 1, s. 142-3. Ayrca yukar bkz., s. 64.
SYASAL DZENN YLETRLMES 95

zik biimde dokunulm azsa hemen krlacak"23 kadar narindir; yani


eski moda keyfi hareketlerin bedeli o kadar ardr ki hemen orta
dan kalkmalar gerekecektir. te yandan ise bu saatin "devaml
ayan bozulur; kim i zam an yay cihaz iin fazla zayftr, kimi zaman
ise fazla gl ... saatinin eli tarafndan srekli dzeltilmesi gere
kir"24; yani iyi niyetli ince mdahalelere devaml ihtiya duyulur.
Bu noktada on yedinci ve on sekizinci yzyllarda evren iin sa
at m etaforunun kullanldnn akla gelmemesi mmkn deil.25
Buna paralel bir olay da Tanr'nn meslek deitirmesi, daha doru
su "alet deitirm esi "ydi: Eski Ahitte mlekiyken imdi bir saat
ustas, Yiice Saati olmutu. Buradan kan sonu Tanr bir kez sa
ati yaptktan sonra o saatin tmyle kendi kendine alacayd.
Steuart'n saati (=ekonom i) ile burada sz konusu olan saat (=ev-
ren) arasndaki ortak nokta ikisinin de ustaca yaplm ve keyfi bi
imde d glerce m dahale edilmemesi gereken dzenekler ol
masyd, am a saat kavramn seerek hem keyfi ve dikkatsiz m da
halenin im knszln hem de zenli ve usta "devlet adam" tara
fndan srekli dzeltm eler yaplm asna ihtiya olduunu ortaya ko
yabiliyordu.

3. JO H N M TLLA R

Hem M ontesquieu hem de Steuart ticaret ve sanayinin genilem e


sinin hkm darn keyfi ve otoriter biimde kararlar almasn engel
leyeceine inanyordu. Akl yrtme tarzlar tpatp ayn deilse de
benzerdi. M ontesquieu kimi yeni mali kurumlarn ortaya kmas
sonucunda devletin geleneksel mal ve mlklere el koyma ya da pa
rann ayarn istedii gibi deitirme gcnden byk lde yok
sun kalmasn genele tayordu. Steuart'a greyse, keyfi kararlar
ve mdahaleleri dnlem ez, yani ar derecede maliyetli ve za
rar verici klan ey "m odem ekonominin" genel karmakl ve k
rlganlyd.
Buna gre, her iki durumda da hkmdar ne kadar isterse is
tesin eskiden olduu kadar iddetli ya da ngrlemez hareketler
de bulunm aktan alkonm akta veya caydrlmaktadr. Montesquieu-
Steuart yaklam -Fizyokratlarca savunulduu g ib i- hkmdar
ulusun zenginliine katkda bulunmaya ynlendirmek yerine (bu
96 TUTKULAR VE IKARLAR

nun zerinde birazdan duracaz), hkmdarn kstlanmas, engel


lenmesi ve cezalandrlm asna dayanmaktayd.
Montesquieu ve Steuart'n tercih ettii "caydrclk modeli",
zellikle de Steuart'n ne srd caydrclk tr, daha detayl
biimde ele alnmaya muhtat. Ne de olsa, caydrclk ie yaram a
yabilir ve hkm dar her eye ram en ansn deneyebilir ya da b
yk lekli keyfi ham leler yapabilirdi. Eer bu gerekleirse hzla
harekete geerek hkm dara kar koyacak ve onu politikalarn
geri ekm eye ya da deitirm eye zorlayacak bir toplumsal gcn
varl kurtarc olabilirdi. Ticaret ve sanayinin genilemesi iin ge
rekli olan koullarn bozulm as durum unda o koullar tekrar olu
turacak bir denge ya da geribeslem e m ekanizm asna ihtiya vard.
Hume, Adam Smith ya da Ferguson gibi birok on sekizinci yzyl
yazarnn kulland ifadelere bakarak tccar ve orta snfn ykse
liinin byle bir mekanizmay zaten getirdii sylenebilir. Genel
olarak bu snflarn nasl artan biimde siyasal g sahibi olmaya
baladklarnn ve bunun da tesinde gcn ktye kullanm duru
munda toplu hareket ederek tepki verebilmelerinin tarihi nedenleri
ni ak biimde ele alan kii, sko Aydnlanmasnn nde gelen
tem silcilerinden John Millar'd.
lmnden sonra yaym lanan "malat, Ticaret ve Sanatn ler
lemesi; ve Bu lerlemenin zgrlk ve Bamszlk Ruhunu Yay
ma Eilimi" balkl bir yazsnda M illar ana konusunu yle ta
nmlyor:

Grne baklrsa, ticaretle uraan lkelerdeki zgrlk Ru


hu esasen iki koula dayanyor: Birincisi, mal ve geim kaynak
larnn dalmna gre insanlarn durumu; kincisi ise, toplu
mun birka yesinin bir araya gelerek birlikte ya da birbiriyle
uyum iinde davranm a im kn.26

Bu ana hatlar erevesinde, ilk olarak imalat ve tarmdaki re


tim artnn nasl bu iki dalda da "daha fazla bireysel bamszlk
ve genel zgrlk dncesinde yeni gelimeler" saladn gs
teriyordu. Ayrca bu ilerlemelerin daha eski alarda olduu gibi
byk servet eitsizlikleri getirm eyeceine, "servet dalmnn,
yelpazenin en style en alt arasnda uurum yaratmayacana"
inanyordu.27
SYASAL DZENN YLETRLMES 97

Ticaret ve imalatn gelimesinin zgrlk ruhunun yaylmasna


yol atm byle kabul ettikten sonra. M illar zellikle bu gelim e
nin eitli toplum sal gruplarn bask ve kt ynetim e kar toplu
hareket etme im knn nasl artrdna dikkat ekiyor. Locke'taki
isyan hakk burada uzun uzun aktarmaya deecek detayl bir sos
yolojik incelemeye tutuluyor:

... birtakm yarglar ve ynetenler teden beri var olmasyla


merulam ve belki de silahl bir kuvvet tarafndan destekle
nen bir otorite sahibi olduklar zaman, tek tek ve birbirleriyle
balantsz bireylerden oluan halkn bu yneticilerin basksna
kar koymalar beklenemez: ve byle bir am ala birleme im
knlar kendi zel durumlarna baldr... Byk lkelerde, in
sanlar geni bir alana yaylm olduklar iin pek nadiren byle
etkili bir aba gsterebilmilerdir. Birbirlerinden uzak kk
kylerde yaadklar ve ok salkl iletiim im knlarna sahip
olm adklar iin ynetenlerin zorbal yznden yurttalarnn
ektikleri zorluklardan pek de etkilenm ezler ve bir kedeki is
yan baka bir keye sramadan hemen bastrlabilir...
Fakat ticaret ve imalatn gelimesiyle bir lkenin bu adan
durumu da zam anla deiir. Geinme kaynaklarnn daha kolay
elde edilm esiyle nfus artar, insanlar m esleklerini daha kolay
uygulayabilm ek am acyla daha geni gruplar halinde toplanr
lar. Kyler kasaba olur; bunlar da genelde kalabalk ehirlere
dnrler. Tm bu nfus m erkezlerinde ayn meslekten ve de
vaml iletiim halinde bulunan insanlar olduundan, dncele
rini ve tutkularn paylaabilen byk ii ve zanaatkar grupla
malar hzla ortaya kar. Bu gruplardan da takipilerinin yn ve
havasm belirleyen liderler kar. Gl zayf cesaretlendirir;
cesur ekingeni harekete geirir; kararl olan zayf iradeli olana
arka kar ve tm kitlenin hareketleri bir makinenin uyum uyla,
genellikle de kar konulam az bir gle yoluna devam eder.
Byle bir durum da her toplumsal honutsuzlukta insanlarn
byk bir blm kolayca ayaklanabilir ve yine ayn kolaylk
la aclarnn giderilmesi iin birleebilirler. Bir kasabada en ha
fif bir ikyet bir ayaklanmaya yol aar; ehirden ehre yaylan
isyan alevleri bir genel ayaklanmaya dnverir.
98 TUTKULAR VE IKARLAR

Bu birleme ne yalnzca yerel durumlardan doar; ne de ti


caret ve sanayiye hizm et eden alt snflarla snrldr. M esleki
amalarn srekli gzeten tccar st snflar ortak karlarn
belirlemekte ok hzl davranrlar ve yorulmak bilmez bir bi
imde davalarnn peinden giderler. ifti, kendi kesinde
topra ekip bim ekle megul olduu iin yalnzca kendi ahsi
krn gzetir; dier yanda toprak sahibi yalnzca kendi istekle
rinin tatminine yetecek bir gelir elde etm e peindedir ve kendi
karn ya da baka karlar pek umursamaz. Tccar ise kendi
ahsi karn gz ard etm em ekle beraber, kendi kazancn m es
lektalarnn kazancyla birletirmeye ve bylece devletin des
teini salama ve genel olarak ticaretin yararna nlemler aln
mas konusunda ayn m eslekten olanlarla birlemeye alkndr.
inde bulunduum uz yzylda Britanya'da bu byk tccar
birliinin arl zamanla gzle grlr hale gelmitir. Byk
kent nfusunun grltl ve dalgal hareketleri ynetimin en
derin kelerine kadar girebilir, en cesur bakam bile korkutabi
lir ve tahtn en kendine gvenen gzdesini bile yerinden edebi
lir. Hkmetin bir kula her zaman ticari kar sahiplerinde-
dir, ki o ses gl ve birlik iinde olduu zaman ulusal yne
timlerin hareketlerini bile kontrol edebilir ve ynlendirebilir.28

Bu paragraflarn en dikkat ekici zellii Millar'n ayaklanm a


lar ve benzer kitlesel hareketlerin toplumsal rolne olumlu bak
dr. Bir otuz yl sonra Dr. Andrew U rtenin malat Sanayisinin Fel
sefesi (1835) adl yaptnda grebileceim iz gibi hava tm yle de
imiti:

Doas gerei imalat sanayi geni bir nfusu dar bir ember
iinde younlatrr; gizli rgtlenm eler iin her trl imkn
vardr... daha kaba akllara zek ve enerji alar; salad iyi
cretlerle honutsuz kesim e maddi kaynak da temin eder.29

1835'e gelindiinde sk sk "honutsuz" olan ii snf artk or


taya km durumdayd. Millar'n kitlesel hareketlere iyimser ba
kna temel oluturan on sekizinci yzyl olaylar byk olaslkla
altmlarda ve yetmilerde aralklarla Londra'y sarsan Wilkes ayak-
SYASAL DZENN YLETRLMES 99

Ummalaryd.30 Rude tarafndan da ortaya konduu gibi, bu ayak


lanmalarn tipik zellii tccarlarn ve baka orta snf elerinin
"kalabalkla" ittifak iinde olmalaryd.31 Buna ram en ayn d
nemden dier gzlem ciler bu ayaklanm alar karsnda epey endie-
lenmie benziyor. David Hume'un m uhafazakrlam asna yol a
m, zgrln getirecekleriyle ilgili iyim ser grlerini uzun
uzadya dile getirdii, rnein "halk yle gsterilm eye alld
gibi tehlikeli bir canavar deildir"32 dedii ksnlan Yazlar'n yeni
basksnda geri ekmesine neden olmulard. M illar'm ifadeleri de
pek i rahatlatc deil (geri bir devrim ci iin yle olabilir), zel
likle de "genel ayaklanma" olaslna iaret ettii zaman; ama esa
sen vurgulad nokta tccarlarn "mesleki am alann srekli g-
zetme"leri ve geni bir alana dalm iftilerle karlatrldn
da ok daha stn bir "kar grubu" olarak hareket etmek amacyla
organize olm a yetenekleri, insanlan am alan uruna hareketlendi-
rebilme ve sapkn ynetim lerden aclannn giderilm esini isteme
becerileriydi. Bu adan, Millar'n anlatt sre on sekizinci yz
ylda Bat Avrupa'daki kitlesel hareketlerin tad tipik "ayn edi
ci ekilde belirgin bir ama iin yaplmas" ve "odakianmlk" zel
liklerini sergiliyordu.33 Tpk bu kitlelerin ngiltere ve hatta Ameri
kada "kurucu bir rol" oynadklannn34 dnlm esinde olduu gi
bi, John M illar da onlara iktisadi gelimeyi korum a ve devam ettir
me gibi gayet aklc ve yararl bir rol yklemekteydi.
Buna ilaveten, Steuan nasl "modern ekonom inin ileyiini
"bir saatin inceliine" benzeniyse, M illar da "tccarlarn hareketle-
ri"nin adeta "bir makinenin uyumuyla" ilediini sylyordu. Ak
a grld zere, M illar hkmdarn tutkularnn kamu kan ve
genileyen bir ekonom inin ihtiyalar karsnda uzun sre stn
lk kurm asna engel tekil edecek nemli ve gvenilir bir mekaniz
ma kefetmi olduuna inanyordu. Bu anlamda dncesi M ontes
quieu ve Steuart'n dncesini tamamlyor.
10 TUTKULAR VE IKARLAR

B en zer A m a U y u m ay an G r ler

ktisadi genilem enin siyasal sonularna dair M ontesquieu-Ste-


uart yaklam tam anlam yla genel kabul grm deildi. yle
ki iktisat konusunda sz geen ngiliz ve Fransz yazarlardan en
etkilileri, yani Fizyokratlar ve Adam Smith, bu dnce zincirine
bir eyler eklemedikleri gibi -zellikle Adam Smith bata olmak
zere- eitli biimlerde sonunun gelmesine katkda bulundular;
buna birazdan geleceiz.
Birtakm nemli dnceler ve kayglar her iki grup tarafndan
da paylalyordu, ama zerinde durulan noktalar ve varlan sonu
lar gzle grlr lde farklyd. rnein, ekonominin insan ira
desinden bamsz olarak alan ok kark bir makine ya da m e
kanizma olduu dncesi Fizyokratlarn iktisadi dnceye en
nemli katklarndan biridir.35 Avrupa'daki gezileri srasnda Steu-
art bu dnce okulunun kimi nde gelen yeleriyle temastayd,36
dolaysyla m odem ekonom inin saat benzeri bir m ekanizma oldu
u yolundaki gr onlarn dncesinden etkilenmi olabilir.
Ama Fizyokratlarn bu dncelerinden yola karak vardklar so
nu, Steuart'n yapt gibi hi kim senin bu mekanizmann ileyii
ne mdahale etm eye cesaret edem eyeceini ngrmek deildi.
Onun yerine byle bir m dahalenin engellenmi olaca bir siyasal
dzeni savunmakt.
Tpk adalar gibi Fizyokratlar ve Adam Smith de tanr ve
tanmaz varlklar arasndaki ayrmn nemli olduu inancn pay
layorlard. Bu ayrm M ontesquieu'y. byk lde tanr var
lklara sahip vatandalarla uraan ynetimlerin tanmaz varlkla
rn bata gelen zel servet tr olduu toplmlarla kar karya
olan ynetimlerden ok farkl hareket etmesi gerekecei dnce
sine ynlendirmiti. Bu ayrma ve sermaye sahiplerinin baka l
kelere gidebilm esine Uluslarn Zenginlii'nde de birka kere dei
nilmekte ve gerekten de "ok ar vergi politikalarn dizginledik
leri" kabul edilm ektedir.37 Ama Adam Smith daha ileri gitmiyor.
Quesnay ve M irabeau da temel almalar Philosophic rurale de
(Tara Felsefesi) M ontesquieu'nn dnme biimine ok yaklaa
SYASAL DZENN YLETRLMES 101

rak ticaretle uraan toplum larda servetin bu ele avuca smaz


zelliine dikkat ekiyorlar, fakat buna ok farkl bir adan yakla
yorlar:

[Ticaretle uraan toplumlarn] tm mallar saa sola dalm


ve sakl tahvillerden, birka ambardan ve hangilerinin denmi
hangilerinin halen alacakl olduu bilinemedii iin gerek sa
hipleri tam olarak saptanamayan pasif ve aktif borlardan olu
ur. Elle tutulamayan ya da insanlarn ceplerinde duran bir ser
vet ynetim deki g tarafndan asla ele geirilem ez ve dolay
syla ona hibir ey kazandrm az. Tccar olm ak, yani kendi
kendilerini yam alam ak iin o kadar aba sarf edip kendilerini
eitm eye alan tarmsal lke yneticilerine srekli tekrarlan
mas gereken bir gerektir bu. Zengin tccar, banker, vb. her
zaman bir cum huriyetin yesi olacaktr. Nerede yaarsa yaa
sn, her zaman mal varlnn dank ve bilinm ez doasndan,
gzle grlebildii tek yerin ilem grd i ortam olm asn
dan kaynaklanan bir dokunulmazlktan faydalanacaktr. Tcca
rn devlerini yerine getirmesi iin otorite sahiplerinin onu zor
lamalar bouna olurdu: Tccar planlarna uydurabilmenin yo
lu ona efendi gibi davranm ak ve onun kamusal gelire gnll
olarak katkda bulunm asnda bir kar olmasn salamaktan
geer.38

A ka grlyor ki her eyden nce. Quesnay ve Mirabeau ticaret


ve sanayinin ele avuca sm ayan zelliklerinin bir art deil eksi ol
duunu dnyorlar ve bir lkenin bu faaliyetleri desteklem em e
si gerektii grndeler.? kinci olarak da zengin tccar ve banker
lerin kendiliklerinden ortaa modeline dn yaparak farkl fark
l cum huriyetler halinde kendi kendilerine rgtleneceklerini var
sayyorlar. Dolaysyla "tarm toplumlarnn" (ki bunlara isim ver
meden Fransa da dahil edilmiti) siyasal rgtlenme sorunu zl
memi olarak duruyor.

g. On sekizinci yzylda tanabilir sermayenin farkl eitlerinin toplam ser


vetin nde gelen bir tr olarak ortaya kyla oluan umutlar ve korkular ya
kn zamanlarda okuluslu irketlerin ykseliinin yol at benzer biimde eli
kili grlerle ilgin paralellikler oluturuyor.
102 TUTKULAR VE IKARLAR

Sonula en nemlisi udur: Her iki grup yazar da ynetenlerin


beceriksiz, keyfi ve savurgan siyasetlerinin iktisadi gelimeyi cid
di lde zedeleyebilecei inancn paylayor. Adam Smith'in en
gzel yazlm sayfalarndan bazlar bu tr bir ynetimi reddeder39
ve Quesnay'in u sulamalar M ontesquieu'nn byk lekli keyfi
hamleler diye niteledii olgunun balca rneklerinin kullanl bir
listesi olarak alnabilir:

... hkmdarlarn ve adamlarnn baskc ynetimi, yasalarn


yetersizlii ve dengesizlii, ynetimin tutarsz arlklar (de-
reglements), mlkiyet konusunda belirsizlikler, savalar, vergi
konusunda birbiriyle elien kararlar hem insanlar hem de h
kmdarn servetini yok eder.40

Ama yine, ne Fizyokratlar ne de Adam Smith siyasetilerin byle


kr krne yanl yolda ilerlem elerinin "silinip gitmesini" sala
mak adna iktisadi genilemeye bel balamyor, onun yerine bu so
runun dorudan ele alnmasn savunuyorlard: Fizyokratlar kendi
lerince doru olarak grdkleri iktisadi politikalar gerekletire
cek yeni bir siyasi dzen dncesini ortaya attlar. Adam Smith ise
daha alakgnll biim de kimi politikalarn deitirilmesini he
deflemekteydi. Her iki gr zerinde de srasyla duracaz.

1. F Z Y O K R A T L A R

Greli yaklam farkllklar M ontesquieu ile Fizyokratlarn siyasal


dzen konusunda tmyle kart durulara sahip olm alarna yol a
t. Montesquieu hkm darn tutkulu arlklarn kstlayacak siya
sal ve iktisadi kurum lar tasarlam ak zere yola kmt. Fizyokrat
lar ise biraz daha iddialyd: Hkmdarn kendi zgr iradesiyle
doru (yani Fizyokral retilere uygun) biimde davranmasn
salamak istiyorlard. Dier bir deyile, g sahiplerinin ahsi
karlar nedeniyle kendilerini kamu karm desteklemek zorunda
hissedecekleri bir siyasal dzen aray iindeydiler. Hobbes en iyi
ynetim biiminin ne olduu sorununu gndeme getirirken kar
lar arasndaki bu zel uyumu salam a arayna giriyordu ve bu
SYASAL DZENN YLETRLMES 103

aray onu mutlak monariyi demokrasiye ya da aristokrasiye ter


cih etmeye gtrecekti:

... nerede kam usal ve ahsi kar [ynetenin ahsi kar) birbi
rine sk skya balysa kamusal kar en fazla orada gelimi
demektir. M onaride, kamusal kar ile ahsi kar zdetir. Bir
Hkmdarn zenginlii, gc ve erefi yalnzca uyruklarnn
zenginlii, gc ve hretinden gelir. nk uyruklar dm an
larna kar bir sava srdremeyecek kadar yoksul, aalk ya
da bilerek veya muhalefet nedeniyle kar koym ayan trdense
Kral ne zengin, ne anl ne de emniyette olabilir: Oysa bir De
mokraside veya Aristokraside kamusal refah yozlam bir kii
nin zel servetinden ziyade haince bir tavsiyeden, bir ihanetten
ya da bir Savatan etkilenir.41

Fizyokratlar da siyaset zerine yazlarnda bu dnceyi devral


dlar ve M ontesquieu'nn zayf ve aksak olmaya mahkm saydkla
r bir ynetim biimini savunm asna ancak alayc bir biimde yak
laabildiler. Ayn zam anda, "braknz yapsnlar" ilkeleri kapsam n
da dier daha ok bilinen "karlarn uyumu" retisini, yani kamu
yararnn herkesin zgrce kendi ahsi karnn peinden gitm esi
nin bir sonucu olduu dncesini ortaya koydular. Bu iki Uyum
retisi arasndaki kesim e noktasnda yer alan Fizyokratlar tuhaf
bir biimde hem devletin piyasaya mdahalesi karsnda serbest
lik, hem de bu serbestliin mutlak iktidara sahip ve kiisel karlar
"doru" ekonom ik dzenle uyumlu bir ynetici tarafndan destek
lenmesini savunmaktaydlar. Quesnay tarafndan detayl biimde
sakncalar sralanan "keyfi despotluun" karsna koyduklar bu
ikinci dzenlem eyi "yasal despotluk" diye adlandryorlard.42
Kitlelerle Ynetenin karlarnn yaknlam asna dayanan Hob-
bes'tan daha ileri giden Fizyokratlar despotu gerek anlam yla "ya
sal" klmak iin zellikle tasarlanm birtakm kurumsal dzenle
m eler yarattlar. te yandan, hkmdar ve danm anlar tarafndan
karlan yasalarn devletin temel anayasasnda grlebilen "doal
dzene" aykr olm am asn salayacak bir adalet dzeni gelitirdi
ler.43 Ama ok daha nemli olan bir gvenlik nlemi devletin refa
hnn artm asnda hkm darn elle tutulur bir kazanc olmasnn
104 TUTKULAR VE IKARLAR

salanmas dncesiydi. Le M ercier de La Riviere'in Ordre natu-


rel et essentiel des societes politiques (Siyasal Toplumlarn Doal
ve Temel Dzeni. 1767) adl eserinde nerdii ortak-mlkiyet ku-
rumunun amac da buydu.44 Onun tasarsna gre, hkmdar tm
retim kaynaklarnn ve net retimin nceden belli ve deimez bir
orannn e-sahibi olacakt: Dolaysyla kendisiyle lkenin geri ka
lan arasnda bir kar atmasn dnmek bile imknsz olacak
t ve zde karlarn Hobbesu tanm en kaln kafal ya da acm a
sz despot tarafndan bile kolaylkla grlebilecekti.
Bu dnce biimini son noktaya tayan ise hem M ontesquieu'
y hem de Fizyokratlar eletiren uslanmaz kt ocuk Linguet'ti.
Gayet mantkl bir ekilde, hkmdarla e-mlkiyet dzenlem esi
nin istenen kar ortamnn gvencesi olmaya yetmeyeceini d
nmt; bu yzden bir adm daha ileriye giderek tm ulusal ser
vetin hkmdar tarafndan sahiplenilmesi dncesini ileri srd.
Son derece tutarl bir ekilde "Dou" ya da "Asya despotizmini"
ver ve savunduu dzenle ilgili yle der:

... biroklarnn dndnn aksine zorbala hizmet etmez;


krallara kimilerinin istedii gibi yasallarna karlk oluturula
cak bir szmona ballk durum unda olduundan ok daha
balayc ykm llkler getirir. [Bu ideal dzenj onlara yalnz
ca daha adil olmalarm tlem ez, onlar adil olmaya zorlar.45

Bu paragraf byk lde Steuart'n "despotluun aklszl


nn" "modem ekonomiyle" birlikte imknsz hale geldii ynnde
ki deyiini akla getiriyor. Buradaki en can alc fark ise Fizyokrat-
larm (ve de Linguet'in) savunduu ideal siyasal iktisadi dzenin,
argmanlarnn ikna edicilii nedeniyle aydn devlet adamlar tara
fndan gerekletirilecei beklentisinde olmalaryd;46 oysa James
Steuart istenen ynde bir deiikliin devam etmekte olan iktisadi
genilemenin bir sonucu olarak kendiliinden m eydana geleceini
dnyordu.
Her iki bak asyla da ortak noktalar olan bir yaklam ta
savvur etmek pek de zor deil: Aslnda M arksizm bizi hem tarihsel
glerin kanlmaz biimde belli bir sonuca doru ilerledii hem
de ayn zamanda o sonuca ulamak isteyenlerin tm enerjilerini
SYASAL DZENN YLETRLMES 105

onu salam aya adamalar gerektii inancnn birlikte var olabilece


i dncesine altrmtr. Gerekten de sosyal bilimlerle uraan
her siyasete eilimli yazar ngr ile neri arasnda makul bir den
geyi yakalam a sorunuyla kar karyadr. imdi de Adam Smith'in
bu adan ok karmak konumuna bir gz atalm.

2. A D A M S M IT H V E B R N G R N N S O N U

Uluslarn Zenginlii'rim asl etkisi kstlanm am biimde ahsi


karlarn gdlmesini hakl gsteren salam bir iktisadi dayanak ya-
ratmasyd. Oysa burada ele aldmz daha erken dneme ait eser
lerde arlk ayn srecin siyasal etkileri zerindeydi. Ancak. Ulus
larn Zenginlii'm dikkatli okumu hi kimseyi bu geni kapsaml
eserde ikinci tip dncelere de rastlanabilir olduunu duymak a-
rtmayacaktr. Aslnda Adam Smith zenginlik art ile iktidarn
pekitirilm esinin birbirini izledii dncesini kitabnda ortaya ko
yarken m eseleyi baka yazarlarn o zamana kadar yaptklarndan
ok daha geni bir biimde ve byk bir hazla ele alr. Bunu yapt
yer ise onun feodalizm in zayflamasn ele ald nl ksmn bu
lunduu III. Kitap'n "Kasabalarn Ticareti Krsal Kesimin Geli
mesine Nasl Katkda Bulundu" balkl 4. Blm'dr. Smith bu
rada yle diyor:

Ticaret ve sanayi, daha nce komularyla neredeyse srekli bir


sava halinde ve stlerine hizmetkrca bir ballk durumunda
yaam olan krsal kesim insanlarna, yava yava dzen ve iyi
ynetim salam, bunlarn beraberinde de bireylerin zgrl
n ve gvenliini getirmitir.47

Bu mesele ok daha ksa bir biimde anlatlabilir. Bunu yapar


ken. doru havay yanstabilm ek asndan, m m kn olduunca
Adam Sm ithin m uhteem keskinlikteki kendi szcklerini kulla-
nacam.h Ticaret ve sanayinin ykseliinden nceki zamanlarda

h. Schumpeter'in III. Kitap'n "bilgeliini" nasl olup da "tatsz ve hayal g


cnden yoksun" olarak niteleyebildii bir srdr. Bkz. History o f Econom ic A naly
sis, New York: Oxford University Press, 1954, s. 187.
106 TUTKULAR VE IKARLAR

byk beyler topraklarndan elde ettikleri retim fazlasn onlara


tamamen baml olan ve zel bir ordu oluturan ok saydaki hiz
metkrlaryla ve ayn zamanda dk kiralar deyen ama mlk g
vencesi olmayan kiraclaryla paylayorlard. Bu durum yle bir
sonu getiriyordu: "kral byk beylerin saldrganln nlemekten
acizdi. Bunlar neredeyse srekli kendi kafalarna gre birbirleriyle
ve ska da kralla savayorlard; geni krsal kesim ler ... iddete,
yamaya ve kargaaya sahne oluyordu."48
Ama daha sonra "d ticaret ve imalatn sessiz ve gzlerden uzak
ileyii" sonucunda durum deiti. Artk beylerin daha nceleri
hizmetkrlar ve kiraclaryla paylatklar fazlay harcayabilecek
leri bir eyler vard. Adam Smith kentlilerin sunduu mallar k
mseyerek "bir ift elmas toka ya da ... ayn derecede sama ve
gereksiz bir ey", "ciddiyetten uzak ocuk oyunca olmaya uygun
taklar ve ssler" olarak niteliyor. Bu m allar beylere o kadar ekici
geliyordu ki hizm etkrlarndan vazgemeye, kiraclaryla ise daha
uzun sreli ve genelde daha i ilikisi temelli balar kurmaya karar
verdiler. Sonuta, "zamanla en ocuka, en kaba ve en sefil gste
ri hislerinin tatmini iin tm glerini ve otoritelerini harcadlar"49
ve "ehirli herhangi bir orta snf ya da tccar ileri geleni kadar
nemsiz duruma geldiler."50 Tm bunlarn siyasi sonucu olarak da.

... artk byk toprak sahiplerinin adaletin dzenli ileyiini ak


satmaya ya da lkenin huzurunu bozmaya gc yoktu.51

Yine ticaret ve sanayinin ykselii de daha dzgn ynetim ge


tiriyordu. ama bunun m eydana geli yolu M ontesquieu ve Steuart
tarafndan ortaya konulandan ok farklyd. ncelikle, bu iki yaza
rn zerinde durduu balca nokta kraln sahip olduu ok byk
otorite ve bu otoritenin iyi ya da ktye kullanlmasyd, oysa
Smith derebeylerinin sahip olduu an gc hedef semiti. kin
ci olarak da bu gte bir azalm a gzlem liyordu ama bu azalma bey
ler karlarnn glerini eskisi gibi geliigzel kullanmamakta yat
tn anladklar iin deil de "zanaatlerin gelimesi" sayesinde or
taya kan yeni frsatlardan kendi tketimleri ve maddi geliimleri
iin yararlanm aya alrken farknda olmadan glerinden feragat
ettikleri iin m eydana geliyordu. Aslnda bu blm tutkularn
SYASAL DZENN YLETRLMES 107

karlar tarafndan terbiye edilmesi yerine tutkularn (agzlln


ve lkse dknln) beylerin uzun vadeli karlar karsnda ka
zand bir zafer olarak en gzel biimde zetleyebiliriz.
Adam Smith'in konuya yaklam bu olguyu beylerden alp h
kmdara uygulamay ok zorlatryor. Smith'in kendi anlatsnn
banda alnt yapt Hume'un ngiltere Tarihi adl eserinde, "orta
snf insanlarnn" ykselii benzer ancak daha renksiz bir anlatm
la ortaya konuyordu; Hume burada zellikle beylerin glerini
kaybetmesinin yalnzca ykselen yeni tccar ve imalatlarn deil
ayn zamanda hkm darn da yararna olduunun altn iziyordu.
Benzer bir yaklam Adam Smith de D ersler adl eserinde kullan
yor.52 Smith, m erkezi ynetimin keyfi kararlan ve zararl siyaseti
gibi konularda iktisadi gelimenin kendisinin yarar salamayaca
inancndadr. Bir noktada, "krallar ve bakanlann kaprisli hrslarn
dan" sz ederken tam olarak yle der:

nsanolunu ynetenlerin acmaszl ve adaletsizlii, insan i


lerinin doas nedeniyle, korkanm ki pek de aresi bulunama
yan eski bir beladr.53

Ayrca Quesnay'le giritii bir polemikte de siyasal ortamdaki ge


limelerden bam sz olarak hatr saylr iktisadi ilerlemeler kay
dedilmesinin m m kn olduu grn yineler:

... siyasal bir oluum da, her insann kendi durumunu iyiletir
mek iin srekli biim de ortaya koyduu doal aba, bir l
de yanl ve baskc bir siyasal iktisadn kt etkilerini birok
ynden nleyebilecek ve dzeltebilecek bir korunm a ilkesidir
... neyse ki bilge doa insann aklszlklarnn ve adaletsizlikle
rinin kt etkilerinin byk ksmna ila olacak nlem ler alm
tr...54

"Tahl Ticareti zerine" blmnde de benzer kavramlar kullan


yor:

zgrce ve gvenli biim de kendini gsterm esi salandnda,


her bireyin kendi durumunu iyiletirmek adna harcad doal
aba o kadar etkili bir ilkedir ki baka bir yardm almadan tek
108 TUTKULAR VE IKARLAR

bana toplumu zenginlie ve refaha ulatrmann yan sra ile


yiini aksatan insani yasalarn yaratt yzlerce anlam sz enge
li ama gcne de sahiptir.55

Burada Smith iktisadn tek bana yeterli olacan kabul edi


yor: En azndan ynetimin en st kademelerinde, geni bir hata pa
y braklarak ele alndnda siyasal ilerlemeye iktisadi ilerlemenin
bir n art olarak gerek duyulmad gibi bir sonucu olmas da pek
mmkn deildir.' "Braknz yapsnlar" ya da devletin kltlm e
si retilerinden farkl olarak bugn bile iktisatlar arasnda ok
yaygn olan bu gre gre siyaset "insanlarn aklszlklarnn"
alandr; te yandan iktisadi gelime, tpk Candide'in bahesi gibi,
bu aklszlklar pek geni ve esnek kimi snrlar gemedii srece
baarl biimde salanabilir. Grnen o ki Smith asgari ilevi olan
bir devletten ziyade aklszlna st snr getirilmi bir devleti sa
vunmaktadr.
Adam Smith, M ontesquieu-Steuart bak asn daha nemli
birtakm nedenlerden dolay paylamyordu. lk olarak, iktisadi
ilerlemeye engel olduunu dnd kimi tr ynetimsel "akl
szlklar" (kimi m erkantilist politikalar gibi) konusunda ok salam
grleri olan Adam Smith, bunlarn kendi kendilerine kaybolup
gitmeleri umudunu besleyecek dayanaklar bulmak yerine, Fizyok
ratlar gibi, bu politikalar deitirilm esi gereken som ut gerekler
olarak tanm lam aya niyetliydi.
kinci olarak. Smith yeni ticaret ve sanayi an insanolunu
gcn ktye kullanm, savalar ve benzer eski belalardan kurta
racak bir a olarak nitelemeye M ontesquieu ya da Steuart kadar
hazr deildi. Maddi gelim eler konusunda iyi bilinen elikili g-

i. Hem b noktada hem de izleyen sayfalar konusunda benim yorumum Jo


seph Cropsey'in kafa ac yazsndakinden ok farkl. Polity and Economy: An
Interpretation o f the Principles o f A dam Smith, Lahey: Nijhoff, 1957. Kendi g
rm Cropsey'in gryle karlatrmak yerine ksaca not dm ekle yetini
yorum. Cropseye gre "genel anlam da Smith'in yaklam ticaretin zgrlk ve
medeniyet salad, ayn zam anda zgr kurum lann ticaretin korunmas iin ge
rekli olduu biiminde yorum lanabilir" (s. 95). Cropsey'in yorumuna yaknlarda
yaplm bir eletiri iin bkz. Duncan Forbes, "Sceptical W higgism, Commerce
and Liberty", E ssays on Adam Smith iinde, haz. A. S. Skinner ve T. Wilson, New
York: Oxford University Press, 1976, s. 194-201.
SYASAL DZENN YLETRLMES 109

rleri yukarda aktarlan tarihsel izahta da ok iyi m eklenm ekte-


dir. Bir yandan anlatt srecin sonucum aka iyi karlarken
- n e de olsa "dzen ve iyi ynetim salam, bunlarn beraberinde
de bireylerin zgrln ve gvenliini etirm itir"- te yandan
bu mutlu sonu getiren olaylar dizisi ve gclerden ok sert ve kes
kin bir dille sz etmektedir. Bu elikili duruun aklamas, en
azndan ksm en, baka yerlerde olduu gibi burada da insan davra
nlarnn am alanmayan sonularn ortaya karm ak ve altn iz
mekten ald zevkte yatyor olabilir. B unda sz konusu olan du
rumda Smith'in G rnm ez Eli gereinden fazla uygulad hissi
uyanyor: nk beylerin "aklszl" korusunu alayla, hatta vah
ice ele al okurda beylerin kendi snf karlanna kar nasl bu
kadar kr olabilecekleri sorusunu akla getriyor.J
Smith'in ykseliteki kapitalizme elikili yaklam bu olayla
snrl kalmyor. Bunun en nl rnei herhalde iblmn ele al
ma biimidir; 1. Kitap'ta verken V. Kitap'a ok ar biimde ele
tirir. Bu kartlk zerine birok yaz yazlmtr.56 Burada zellik
le ilgi ekici noktalardan biri Smith'in sav ruhun ve erdemlerin
yok olmasn hem iblmnn hem de genel anlam da ticaretin ta
lihsiz bir sonucu olarak grmesidir. lkiyb ilgili olarak Uluslarn
Zenginlii'nde "yaam birtakm basit ilemler yaparken harcanan
adam" iin unlar syler:

lkesinin yksek ve geni karlarm alglayabilm e becerisin


den tmyle yoksundur; baka trl olmasn salamak iin ok
byk gayretler harcanmad srece, lkesini savata savun
maktan da ayn derecede acizdir. Hareketsiz yaamnn tekd
zelii haliyle cesaretini azaltr ve dzensiz, belirsiz ve macera
l askeri yaam a tiksinti ile bakmasna yol aar.57

j. Hem ngiltere Tarihi'ndt (1762) Hume hem de S n f Ayrmnn K ken i nde


(1771) John Millar, beylerin glerini kaybetm esi iktisad nedenlere balyor
lard ama artk tek bir kiinin cmertliine bal oltak yerine ok sayda m te
riyle i yapm akta olan "ona snf insanlarn" yeni konumuna Adam Smil'e gre
daha fazla nem vermilerdi. John Millar'n yazs ifin bkz. W illiam C. Lehmann.
John M illar o f Glasgow. Cambridge: University Prtss. I960, s. 290-1; Hume iin
bkz. Notlarda, kinci Blm. 52. not.
110 TUTKULAR VE IKARLAR

D ersler'inde benzer bir yorumu ticaretin hantallatrc olan lkse


ve yolsuzlua yol at biimindeki klasik "cumhuriyeti" gr
dile getirerek ticaret konusunda yapar:

Ticaretin bir baka kt etkisi de insanolunun cesaretini yok


etmesi ve sava ruhu sndrmesidir... Bir kiinin... yalnzca
tek bir ite alacak zaman vardr ve herkesi askerlik sanatn
renmeye ve kendini hazr tutm aya zorunlu klmak ok byk
bir sorun yaratr. Bu nedenle lkenin savunmas baka bir ile
uramayan bir grup adama kalr ve nfusun byk ksmnda
askeri cesaret silinir. Zihinleri srekli lksle megul olduun
dan efemine ve korkak hale gelirler.58

Bu blmn zetinde yine tekrarlar:

Ticari bir ruhun birtakm dezavantajlar vardr. nsanlarn zihni


klr ve ykselem ez hale gelir. Eitim aalanr ya da en
azndan gz ard edilir ve kahram anlk ruhu neredeyse tmyle
silinir. Bu sorunlar giderilm esi ok ciddi biimde ilgilenilmesi
gereken bir konudur.59

Bu paragraflar Smith'in ticaret ve sanayinin ykseliinin insani ve


siyasal etkilerini pek de nem sem em esini kestirmeden aklam a
mz salyor: Bir yandan bu ykseliin -rnein dakiklik ve na
mus konusunda60- kimi yararlan olduunu grse de ticaretin baz
sonularn da zararl buluyordu, ki bunlar tam da M ontesquieu gi
bi "sava ruhun" m odem dnem de yaratabilecei felaketlerden
ok etkilenmi yazarlarn alklad sonulard. M ontesquieu ve
dierleri tarafndan yceltilen douceur yalnzca Rousseau tarafn
dan deil bir lye kadar Smith tarafndan da yolsuzluk ve yozla
ma olarak niteleniyordu. Bu grn ok geni bir aklamasn
kendisi de bir sko olan ve skoya'nn "kaba" kesimiyle balant
larn koruyan Adam Ferguson'un, ngiltere'de ticaretin genilem e
si sonucu ortaya kan "grgl" toplum konusunda ekinceleriyle
dolu olan Sivil Toplumun Tarihi zerine Bir D eneme (1767) adl
eserinde bulmak m mkndr.51
Fakat Adam Smith'in ele aldm z konular zerindeki asl etki
si baka alanlarda olmutur. Domakta olan kapitalizmin vahi tut
kular denetleyerek siyasal dzeni gelitirm e becerisi hakkndaki
SYASAL DZENN YLETRLMES 111

M ontesqueiu-Steuart grne eitli alardan katlmad gibi;


onu kalc bir biim de alaa etti ve bir anlam da son darbeyi indir
di. En nemli ve etkili eserinde Smith insanlarn tmyle "durum
larn iyiletirme arzusu" tarafndan harekete geirildii grn
dedir ve ayrca "insanlarn byk blm durum larn iyiletirmek
iin servetlerini artrmay am alar ya da ister" diyerek de bunun al
tn izer.62 nsanlarn ok eitli tutkularca (ki agzllk bunlar
dan yalnzca biriydi) srklendii, sk sk farkl tutkular arasnda
kalarak aclar ektii ve bunlarn insan ruhunun zenginlii olarak
grld o yaklam a burada yer yoktur. Smith tabii ki btn bu
tutkularn tam am en farkndayd, hatta nemli bir incelemesini de
onlara adamt. A m a ite tam da Ahlaki D uygular Teorisi'nde tm
bu farkl tutkular "servet artrm na indirgemenin yolunu hazrla
mtr. lgin bir ekilde bunu tam tersini yapm a maskesi altnda
yapar; yle ki iktisadi ilerleme mcadelesinin ardndaki iktisat d
ve tketimci olm ayan gdlerin altn izmek iin baya bir aba
sarf eder. Ska tekrarlad gibi, insann fiziksel ihtiyalar pek s
nrl olduuna gre,

... zenginlik peinde komamz ve yoksulluktan kanmamz


byk lde insanolunun duygular nedeniyledir. u dnya
daki btn aba ve kouturm a ne iindir? Agzlln ve hr
sn, zenginlik peinde komann, gcn ve stnln amac
nedir? ... Btn farkl snflardan insanlarda grlen bu aba ne
reden kaynaklanr ve insan yaamnn durumumuzu iyiletirmek
adn verdiim iz o yce amacyla salanm ak istenen yarar ne
dir? Grlm ek, ilgilenilmek, anlayla baklm ak, halimizden
memnun olm ak ve deerimizin bilinm esidir bundan salamaya
altmz. Bizi ilgilendiren rahatlk ya da zevk deil, gste
ritir.63

Hobbes ve dier on yedinci yzyl yazarlarnda ska grld


gibi burada da eref aray, marurluk, sayg ve kabul edilme insa
nn temel ura olarak grlyor. Ancak, birazdan da grlecei
zere H obbes bu istekleri "gerekli eyler arayndan" ayr tutmu
tur. Rousseau bunu daha ak biimde "gerek ihtiyalarmzn" be
lirli bir miktar mal edinim iyle tatmin edilm esini amalayan izzeti
nefis ve kendim iz gibi insanlarn onay ve beenilerine bal olan ve
112 TUTKULAR VE IKARLAR

tanm gerei snr olmayan d zg n /sad e sevgi arasnda ok temel


ve ok nl bir ayrm yaparak ortaya koymutur.64 Neticede yle
der: "Btn abalarm zn yalnzca iki am aca ynelik olduunu
grmek pek kolaydr; bu amalar, kendim ize yaam iin gerekli
olan maddeleri salamak ve bakalarnca dikkate alnmaktr."65
Tm insani "abalarn", yani gdlerin ve tutkularn yalnzca
bu iki snfa sokulmas zaten ok byk lekli bir basitletirme an
lamna gelir. Yukarda A hlaki D uygular Tecim inden yaptmz
alntda Adam Smith ikiyi bire dntrerek son indirgemeyi yap
yor: Artk iktisadi yarar salam a drts bam sz olmak yerine
yalnzca dikkate alnm a arzusunun bir aracdr. Gelgelelim, ne ka
dar gl olurlarsa olsunlar iktisadi olmayan drtlerin tm ayn
nedenle iktisadi drtlere katlyor ve kendi bamsz varlklarn
kaybedip iktisadi olanlar salamlatryorlar.
Bunun iki sonucu var. lk olarak, nl Adam Smith Sorunu'nun
-y an i Ahlaki D uygular Teorisi ile Uluslarn Zenginlii'nin birbir-
leriyle uyuup uyum ad bilm ecesin in - cevab burada yatyor
olabilir. Eserlerden daha eski olannda, Smith insan duygularnn
ve tutkularnn ok geni bir yelpazesini ele alyor, am a ayn za
m anda "insanolunun byk kalabal" sz konusu olduunda n
de gelen insan drtlerinin insan kendi maddi durumunu iyiletir
meye gtrdne inanm grnyor. Daha sonra da mantkl bi
imde Uluslarn Zenginlii'nde insan davranlarnn artc bi
imde odakland bu am aca ulam a koullarn detayl biimde in
celemeye kald yerden devam ediyor. ktisadi davranlarn ikti
sadi olmayan kaynaklar konusuna verdii nem. Smith'in daha
nceki dnemlerde insan kiiliinin dier nemli boyutlarna olan
ilgisiyle tmyle tutarl bir biim de iktisadi davranlar zerine yo
unlamasn mmkn klyor.
Buradaki anlat asndan bakldnda buradaki ikinci sonu
ok daha nemli. Hrs, iktidar sevdas ve sayg grme arzusunun
iktisadi durumun iyilem esiyle tatmin edilebilecei grn savu
nan Smith bylece tutkunun tutkuya kar ya da karlarn tutkula
ra kar kullanlabilecei dncelerini kertmi oluyordu. Btn
bu dnce zinciri anlam sz deilse bile anlalmaz hale geliyor ve

k. Bkz. yukarda, s. 38.


SYASAL DZENN YLETRLMES 113

Bacon ncesi, nde gelen tutkularn tek bir blok olarak ele alnd
ve birbirlerinden beslendiklerinin dnld ortam a dnlyor
duk O zaman Uluslarn Zenginlii'nm kilit blm lerinden birinde
piyasa toplum unun ileyiini anlatrken Smith'in tutkularla karla
r neredeyse edeer tutmas bizi pek artmamal:

Bireylerin kiisel kar ve tutkular, ite bu ekilde onlar ser


mayelerini topluma normalde en yararl olacak ilere doal ola
rak ynlendirm eye gtrr. Ama bu doal tercih sonucunda o
ilere ok fazla sermaye aktarrlarsa o ilerde krn dmesi ve
dier tm ilerde ykselmesi onlar bu yanl dalm derhal
deitirm eye ynlendirir. Bylece yasann m dahalesine gerek
olmadan insanlarn kiisel kar ve tutkular her toplumun ser
mayesini o toplum da yrtlen btn farkl iler arasnda tm
toplumun karm a olabildiince uygun bir oranda bltrp
datrlar.66

Rohan D knn Hristiyan Dnyasnn Hkm darlarnn ve


Devletlerinin karlar adl eserini kaleme almasndan sonra geen
bir buuk yzyl boyunca sk sk birbirine zt anlamda kullanlan
"karlar" ve "tutkular" kavramlar burada pe pee iki defa ean
laml olarak yer alyor. He ne kadar bunun kasti olduunu syle
mek biraz zorsa da, bu dil seiminin etkisi karlarn tutkulara kar
tlna ve ilkinin kincisini terbiye etmesine dayanan ahsi kar
lara bel balama mantn ortadan kaldrmak olmutur. Yukarda
aktardm z paragraf Sm ithin kendi mantn, yani herkese ken
di ahsi karn gtme zgrl salandnda "tm toplumun"
maddi durum unun iyiye gidecei dncesini talandryor; ayn
zam anda dili kullanm biimi de rakip dnceyi ykyor.
Tutkularn artk karlarn pek kullanlmayan bir eanlamls ha
line gelmesinin nedenlerinden biri Adam Smithin kendinden nce
ki yazarlardan ok daha fazla "byk insan kalabal" yani sradan
insan ve onun davranlaryla ilgileniyor olmasyd. Eski gelenek
sel dnceye gre, birbirleriyle ya da grev bilinci ve aklla at
ma iinde olan -so y lu veya soysuz- ok eitli tutkularca ynlen
dirilenler ounlukla aristokratlard. Machiavelli hkm dardan sz
ederken "onun tu tk u la r... halknkilerden ok daha byktr" diye
rek bu dnceyi adeta bir temel ilke olarak alyordu.67 Ya da Hob-
114 TUTKULAR VE IKARLAR

besun deyiiyle: "Tm insanlar doal olarak eref ve stnlk is


terler; ama zellikle de ihtiyalarn salama endiesi en az olanlar"
ve "korku ve yoksunluk olmadan rahat bir yaam srenler."68 Tam
da bu yzden ancak mevcut ya da gemiteki aristokrasilerin ye
leri tipik olarak tutkular ve tutkulardan kaynaklanan atmalarn
konu edildii tragedyalarda ve dier "yksek" edebiyat eserlerinde
nemli roller alabiliyordu.69 Sradan lmlnn pek o kadar da ka
rmak bir kiilii olmad dnlyordu. Onun en nemli kayg
s geinmek ve maddi durumunu iyiletirmekti ki onlar da ara de
il ama olarak, olsa olsa saygnlk ve hayranlk kazanmann yeri
ni tutmas iin istiyordu. Buna gre ya tutkular yoktu ya da tutku
larn karlarnn peinden giderek tatm in edebilirdi.
Sonuta, eitli nedenlerden dolay Uluslarn Zenginlii Smith'
ten nce gelen birok nl ismin akln kurcalayan, karlarca yn
lendirilen davranlarn tutkulu davranlar zerindeki etkileri ko
nusundaki speklasyonlara bir son vermitir. Smith'ten sonra aka
demik ve siyasal tartm alar Sm ith'in genel (maddi) yararn en iyi
biimde ancak toplumun her yesinin kendi ahsi (maddi) karnn
peine dm esine izin verilm esiyle salanabilecei nermesi ze
rinde odakland. Bu nermenin eski sorunu glgede brakmas her
eyden nce dnce tarihi kapsam nda aklanabilir. Her ne kadar
Smith M andeville'in benzer dnceleri ortaya koyarken dt
paradokslardan kanm aya ve bu paradokslar inkr etmeye zen
gsterdiyse de nermesi o kadar ok dnsel bilmeceyle doluydu
ki onlar ayklamak ve zmek nesiller boyu iktisatlar megul et
ti. stelik, nerm e ve ortaya kan reti ok baarl bir paradigma
olmann bir koulunu daha yerine getirmekteydi: Bir yandan m uh
teem bir genellem eydi, dier yandan ise o gne kadar toplumsal
dncenin serbeste doland ve bylece dnsel anlamda uz
manlamaya ve profesyonellem eye izin verdii geni dnsel ala
nn gzle grlr biim de daralm as anlam na geliyordu. Ama
M ontesquieu-Steuart dncesinin ortadan kaybolm as ayn za
manda daha genel tarihsel etkenlere de balanmaldr: Ticaret ve sa
nayinin genilemesi zerine iyim ser dncelerinin Fransz D evri
mi ve Napolyon Savalar dnemini atlatam am olmas bizleri a
rtmamal.
NC BLM

Dnce Tarihinde
Bir D nem zerine D nceler
M o n tesq u ieu -S teu art'in ngrleri
N erede H atalyd?

ok iyi bilinen eski bir Yahudi yksnde, Krakov haham bir


gn dua srasnda bir lk atar ve iki yz mil tedeki Varo
va hahamnn lmn grdn syler. Krakov cemaati de bu
habere zlmekle birlikte hahamlarnn sezgileri karsnda hay
ranlklarn gizleyemezler. Birka gn sonra bir grup Yahudi Kra-
kovdan Varova'ya gider ve eski hahamn gayet salkl bir biim
de iinin banda olduunu grnce ok arrlar. Dndkleri za
man grdklerini cemaate aktarrlar ve ardndan alaylar balar. Bir
grup sadk inanan ise hahamlarm savunmaya koyulur; kimi detay
larda hata yapm olabileceini kabul ederek, yle derler: "Yine
de, ne sezgi ama!"
Grnte bu yk insanlarn inanlarn aksi kantlar karsn
da mantkl gsterebilm e becerisiyle dalga geiyor. Fakat daha de
rin bir dzeyde, ileri grl ve speklatif dnm eyi, her ne kadar
hedefini arm olsa da savunmakta ve alklamaktadr. Bu yk
y burada aktardm z dnce tarihi dnemiyle ilgili klan da i
te bu yorumdur. M ontesquieu ve Steuart'n iktisadi genilemenin
olumlu siyasal sonularna ilikin dnceleri hayal gcnn siya
sal iktisat alannda kazand bir baaryd. Tarih o dncelerin
znn yanl olduunu ispatlam olsa bile yine de m uhteem li
inden hibir ey kaybetmeyen bir baaryd bu.
Peki tarih bu yanll ispatlam mdr? Bu soru zerinde bir
yargya varmak Varova hahamnn lmemesi olayndaki kadar ko
lay deil. Ne de olsa Napolyon dnemini izleyen yzyl, ncekine
gre ok daha bar iinde gemi, "despotluk" azalmt. Fakat,
hepimizin bildii gibi, bu noktadan sonra bir eyler ok yanl git
meye balad; dolaysyla hibir yirminci yzyl gzlemcisi o umut
dolu M ontesquieu-Steuart ngrsnn olaylarn gidiatnca mu-
zafferane bir ekilde desteklendiini syleyem ez. Yine de bu ng
118 TUTKULAR VE IKARLAR

rnn baarszlnn mutlak olm adn da sylemek gerekir. K ar


ynde hareket eden baka glere belki de ok ufak bir farkla ye-
nilmeselerdi Montesquieu ve James Steuart'm sz ettii gler ar
lklarn koyabilirlerdi. Peki o kar gler nelerdi?
Bu sorunun derinine indiimizde iktisadi yaplar ve siyasal olay
lar arasndaki kimi balantlarn on sekizinci yzylda yaam ve
siyasal iktisat alannn ncs olm u bu iki dnrn gznden
kam olabilecei ortaya kabilir. Gerekten de kimi on sekizinci
ve on dokuzuncu yzyl yazarlar byle baz balantlarn farkna
ksa srede vard. Bu yazarlar nclerinin dnsel geleneklerini
devam ettiriyorlard, ama ok farkl sonulara gtrecek baz nite
lik ve koullar ie dahil etliler.
Bu tip yazlarn incelenmesine 1789-91 dnem inin Anayasal
Meclisi'nin byk sylevcilerinden biri olan ve giyotinde lm n
den hemen nce Fransz Devrim ine G iri adl ann tarihi zeri
ne bir analiz niteliindeki nemli eseri kaleme alan Joseph Barna-
ve ile balanabilir. Her ne kadar bu almasnn arlnn toplum
sal snflar zerine olmas Barnave'a M arksist dncenin bir nc
s olarak n kazandrm sa da, o kendisini M ontesquieu'nn bir
hayran ve takipisi olarak gryordu. Nitekim "Ticaretin Ynetim
zerindeki Etkisi" balkl ksa bir yazsna tpk ustas gibi balar:

Ticaref darda bara, ieride huzura eilimli ve halihazrda


kurulu ynetime bal geni bir toplumsal snfn ortaya km a
sna yol aar.

Ama bunu tmyle farkl bir dnce izler:

Ticaretle uraan bir ulusun ahlak tmyle tccarlarnkinden


olumaz. Tccarlar eli skdr; genel ahlak ise tutumsuzdur. Tc
car kendi ahlakn korur; kamu ahlak ise snr tanm az.1

Nasl M andeville ve Adam Smith bireylerin kendi kt alkan


lklarnn ya da yalnzca kendi ahsi karlarnn peinden giderken
toplumsal yarara katkda bulunduklarn gsterdilerse, ayn biim
de Bam ave da para iin geerli olann btn iin de geerli olm a
s gerekmediini ileri sryor. A m a bu "btnleme safsatasn" da
ha nceki nermeleri tepetaklak etmek amacyla kullanyor: Bama-
DNCE TARHNDE BR DNEM ZERNE 119

ve bireysel erdemlerin toplanmasnn hi de erdemli bir lkeye yol


amayacan iddia ediyor. Bunun neden byle olm as gerektiini
tam olarak aklam yor ve bu paradoksu yalnzca burada ilgilendi
i zel durum iin ileri sryor. Gelgelelim , btnlem e safsatas
nedeniyle, toplumsal srelerin. M ontesquieu'nn kendinden emin
bir halde varsaydndan ok daha az ngrlebilirlikte bir say
damlk ve esneklik arz ettiini ikna edici bir ekilde gsteriyordu.
Bam ave'n ilk nce ticaretin toplum ve siyaset zerindeki olum
lu etkileri zerine geleneksel dnceye katlyorm u gibi gr
np bu dnceye erhler dme yntemi Adam Ferguson ve daha
sonra Tocqueville tarafndan ok daha etkili bir biim de kullanla
cakt.
Hem bir sko klannn yesi hem de sko Aydnlanmasn
oluturan dnrlerden biri olan Ferguson, zellikle "grgl"
uluslarn "kaba ve barbar olanlarla" karlatrldnda salam
olduklar ilerlem eler konusunda kark dnceler iindeydi. Tp
k Adam Sm ith gibi iblm ve ticaretin vatandan kiilii ve
toplumsal balar zerindeki olumsuz etkilerine dikkat ekmiti;
ama Sivil Toplumun Tarihi zerine Bir Yaz (1767) adl eserinin he
men, banda bu konunun altn izmi ve kstlamalarn daha ge
nel bir dzeyde oluturmutu. Bu srete yalnzca kendinden son
ra gelecek M arx'a deil, skca rgtlenmi klanlarn zellii olan
dayanmay ticaretle uraan bir lkede hkim olan havayla kyas
larken ayn zam anda Durkheim ve Tnnies'e de nclk etmi olu
yor: "Byle bir lkede... insanlar kimi zaman kopuk ve yalnz bir
durumda bulmak mmkndr," orada "kendi cinsinden canllarla
tpk srlaryla ya da toprayla olduu gibi saladklar krlar
iin ilgilenir," ve orada "duygusal balar kopmutur."2
Bizim konum uzun irdelenmesi bakmndan zellikle ilgi ekici
bir adan. Ferguson iktisadi genilemenin daha geni anlamda si
yasal sonular zerine fikir yrtme konusunda da Adam Smith'
ten daha istekliydi. Bu sonulara yazsnn sonlarna doru giriyor,
tik nce aldatc biimde klasik bir giri yapyor:

a. Paul A. Sauelson'a gre, btnleme safsatas iktisatla ilgilenenlerin dik


kat etmesi gereken en temel ve belirgin ilkelerden biridir. Bkz. Econom ics, 3. ba
sm, New York: M cGraw-Hill, 1955, s. 9.
120 TUTKULAR VE IKARLAR

Tek tk istisnai rnekler dnda grlm tr ki ticari ve siyasal


sanatlar birlikte ilerlemilerdir.

Hl Montesquieu ve Jam es Steuart izgisinde devam ediyor:

Krn gvenceye alma derdindeki ticaret ruhu kimi uluslar si


yasal bilgelie gtrm tr.3

Ayn zam anda daha sonraki tartm alarda zerinde ok durulacak


bir dnceye, yani varlkl yurttalarn "egemenlik iddiasnda bu
lunanlar karsnda ok salam bir durumda" olabilecekleri dn
cesine de deiniyor.
Ama hemen sonrasnda bireysel servet edinm ekle megul olm a
nn nasl ters ynde bir sonuca, yani "despota ynetime" yol aa
bileceinin nedenleri zerinde ok daha geni bir biimde duruyor.
Bu nedenlerin arasndan uzun zamandan beri "cumhuriyeti gele
nein" standart kavramlar olanlar da vard: mesela cum huriyetle
rin lks ve tutumsuzluk yznden yozlam as.4 Ama Ferguson bu
gelenei son derece yeni birtakm dncelerle harmanlyor. rne
in. "zgrln zerinde ykseldii temeller bir zorbaln daya
na haline gelebilir" dncesinin nedenleri arasnda servetini
kaybetme korkusunu ve "bir ailenin miraslar onca zenginlik iin
de kendilerini zora dm ve yoksullam bulabilirler" diye tarif
ettii durumlar sralyor. Greli yoksunluk durumu ve gerekten
toplumsal durum larnda bir aa doru hareketlilik ya da bunun
korkusundan kaynaklanan bir hn burada para kazanma sevdals
toplum ve onun kargaa dolu karakteriyle sk skya bal olarak
grlyor. Ferguson, bu duygularn byle gerek ya da hayali teh
likeleri nleyebilecek "gl herhangi bir ynetimin kolayca ka
bul grmesine uygun bir zem in hazrladm dnyor.5 stelik,
ticaret huzur ve dzgn ileyi aray getiriyor ki bu da baka bir
despotluk kayna haline gelebilir:

Ne zaman ynetim bir derece de olsa huzur ortam yaratsa, ki


biz de bu en gzel meyvesinden kimi zaman yararlanmak iste
riz; yasama ve ynetimin eitli blmlerinde kamu ileri, tica
rete ve krl ilere m m kn olan en az zarar verecek biimde
DNCE TARHNDE BR DNEM ZERNE 121

yryorsa; byle bir devlet... despotlua sandm zdan ok da


ha yakndr...
zgrln en tehlikede olduu zaman ulusal mutluluun
sadece adil bir ynetim srasnda salanabilecek huzurla ll
d zamandr.6

Burada Jam es Steuartm ekonomi iin kulland narin bir saat


metaforunun teki yz ortaya kyor. Onu alr durum da tutma
ihtiyac -huzur, istikrar ve etkililiin salanm as-yalnzca hkm
darlarn kaprislerine set ekmekten kaynaklanmyor. Ferguson do
ru bir biimde bunun, Fizyokratlarca gerekten de yapld gibi ve
izleyen iki yzyl boyunca da tekrar tekrar yaplaca gibi, otoriter
ynetim lehine kilit bir sav olarak kullanlabileceini gryor.
Ferguson'dan yetmi yl sonra Temmuz Monarisi* dneminde
yazan Tocqueville iktisadi gelimenin zgrlk iin ne anlama gel
dii konusunda ok benzer karmak duygular dile getirmekteydi.
Amerika'da D em okrasi'nin (1835) bir blm nde o da ilk bata kla
sik grleri dile getiriyor;

Ne Tirliler, ne Floransallar, ne de ngilizler, hi kimsenin ayn


zamanda zgr de olmam imalat ve tccar tek bir ulus ad
verebileceini sanmyorum. Buna gre bu iki eyin arasnda ya
kn bir ba ve gerekli bir iliki vardr: zgrlk ve retim.7

Her ne kadar bu szlerden ska alnt yaplm aktaysa da,8 Toc


queville de kendinden nceki Ferguson gibi bu blmn ilerleyen
satrlarnda tam tersi bir ilikinin geerli olduu durum lara ok da
ha fazla yer ayrmtr. Kayglarnn kaynanda Fransa'nn Louis-
Philippe dnem indeki durumu vard. Bu dnem de, yurttalara na
sl davranmalar gerektiiyle ilgili olarak Guizot "Zengin olun, pa
ra kazann!" derken Balzac da yle yazmaktayd:

Ynetenin Kral Louis-Philippe olduuna inanmak bir hatadr ki


o da bu konuda kendini kandrmyor zaten. O da bizim kadar iyi
biliyor ki. Anayasann stnde kutsal, saygdeer, gl, sevim
li, zarif, gzel, soylu, gen ve kadiri mutlak ... be franklk dur
maktadr!9

* Fransa'da kral Louis-Philippe'in tahtta olduu dnem (1830-48). -.n.


122 TUTKULAR VE IKARLAR

Bu k aslnda M ontesquieu ve James Steuart'n umut verici


olarak grd hkm dar zerindeki kstlam alarn farkl bir bi
imde dile getiriliinden ibarettir; yle ki bu alnt bizlere Rohan
Dknn -in teret szcne ykledii anlam izleyen dnemdeki
anlamsal kayma erevesinde deiim geirdikten sonraki haliyle
alndnda- l'interet comm ande an prince szlerini hatrlatyor.
Ama ne Balzac ne de Tocqueville byle bir durumu vme niyetin
de deillerdi.
Tocqueville maddi gelim enin yaratabilecei zgrle kar
tehditler zerinde dururken, balang noktas olarak "maddi zevk
alkanl aydnlanm a ve zgrlk alkanlndan ok daha hzl
oluur" dedii bir durumu alyor. nsanlarn kiisel servet peinde
olduklar iin kamu grevlerini ihmal ettikleri bu koullar altnda,
Tocqueville halihazrda genel kabul grm olan zel ve kamusal
karlarn uyumu retisini sorgular:

Bu insanlar karlar retisinin izinden gittiklerini sanyorlar,


ama onun ne olduu hakknda pek de bir fikirleri yok, dahas
kendi ileri (leurs affaires) olarak adlandrdklar eyleri daha
iyi gzetmek iin onun esas nemli blmn yani kendi ken
dilerinin efendisi olma ksmn ihmal ediyorlar.

Burada karlar tutkular ehliletirmekten ya da dizginlemekten


ok uzaktalar; hatta tam tersine eer yurttalar ahsi karlarnn
peinden gitmeye kendilerini fazla kaptrrlarsa "zeki ve hrsl bir
kimsenin iktidar ele geirmesi" mm kn olabilir. Dahas Tocqu
eville olumlu bir i ortam nn salanabilm esi iin yalnzca "hukuk
ve dzen" arzulayanlara olaanst keskin ve kehanet dolu (III.
N apolyonun ykseliinden yllar nce yazlm olan) u szleri y
neltiyor:

Ynetimden dzenin salanm as dnda baka hibir ey talep


etmeyen bir ulus zaten yreinin derinliklerinde kledir; kendi
refahnn klesidir ve bunu kendi yararna kullanabilen bir kim
se sahneyi ele geirebilir.10

* Fr. "kar hkmdara hkmeder. -.n.


DNCE TARHNDE BR DNEM ZERNE 123

Demek ki, Ferguson ve Tocqueville'e gre iktisadi genileme ve


beraberinde getirdii bireylerin kendi iktisadi durum larn iyiletir
me abalan siyasal anlamda hem ilerlemeler getirebilir hem de bo
zulmaya yol aabilir. Bu dnce daha ileride 1848 devrimlerinin
snf analizini yapan Marx tarafndan kullanlacaktr: Bata ilerici
lik olan burjuvazinin siyasal rol bu olaylar srecinde gericilie d
nmt. Ama daha nceki fom lasyonlar, bir anlamda daha zen
gindir. nk iktisadi genilemenin tem el olarak ve ayn anda kar
k siyasal etkiler ortaya koyabildiini gsteriyorlar, oysa Marksist
dnce olumlu etkilerin zorunlu biimde olum suz etkilerden nce
geldii bir zam ansal sralama getiriyor.
Ferguson ve Tocquevillein M ontesquieu-Steuart retisinden
duyduklar rahatszlk iki noktada zetlenebilir. Birincisi, "modem
ekonomi karm ak balantlar ve getirdii bym e ile o kadar na
rin bir mekanizm a oluturur ki despot bir ynetim in byk lekli
keyfi ham leler yapmas imknsz olur", biim indeki grn baka
bir yn daha vard. E er iktisadn ncelii doru kabul edilirse, o
zaman yalnzca hkm darn aklsz davranlarnn kstlanmas
deil, ayn zam anda halknkilerin de bastrlm as, katlmn snr
lanmas. ya da ksaca, bir iktisat-kral tarafndan "narin saatin"
dzgn ilem esine tehdit oluturduu dnlen her eyin yok
edilmesi de savunulabilir.
kinci olarak, Ferguson ve Tocqueville maddi karlarn pein
den gidilmesinin an ve g iin tutkuyla abalanm asna gzel bir
alternatif oluturduu ynndeki geleneksel dnceyi de st ka
pal biimde eletiriyorlard. Her ne kadar btnlem e safsatas sa
vn kullanm yorlarsa da benzer bir nokta ileri srdler: "Masum"
para kazanm a oyununu herkes oynamad srece, ou yurttan
bu oyunun iine ekilmesi daha fazla g edinm ek iin oyunda
olan az sayda kiinin rahata am alarna ulamak iin abalayabil-
meleri anlam na gelir. Bylece nfusun ounluunda insan davra
nlarnn ynlendiricisi olan tutkularn yerine karlar yerletiren
toplumsal dzenlem elerin yurttalk haklar ruhunu ldrmek ve
dolaysyla zorbala ak kap brakmak gibi bir yan etkisi olabi
lirdi.
Ferguson, servet kaybnn ya da bunun korkusunun insanlar
zorba bir ynetim taraftar olmaya yneltebileceine iaret ederken
124 TUTKULAR VE IKARLAR

M ontesquieu ve dierlerinin iyim ser grnn dayand genel


psikolojik varsaymn da baya ykc son bir eletirisini yapmaya
ok yaklamt. Sz konusu varsaym insann maddi karlarnn
peine derek tutkulara kar baklk gelitirecei eklindeydi.
Para kazanma abalarn uzaktan ve biraz da kmsemeyle gz
lemleyenlere ok bariz gelen bu dncesi, daha nce grdmz
zere, ayn derecede rahatlatc olan "aa snflarn", ya da "b
yk insan kalabalnn" peinden koacak karlar olduu ve tut
kular iin pek zamanlar ya da itahlar olmad dncesiyle bir
letiriliyordu.
Hobbes'un szckleriyle, "Tm insanlar doal olarak eref ve
stnlk isterler; ama zellikle de ihtiyalarn giderme endiesi en
az olanlar."11 Am a bu dnce de iktisadi byme yoluna girilince
gzle grlr deiiklikler olmas gerektii beklentisine yol aabi
lirdi. Hobbes'a gre tutkularnn peinden gitmek, iktisatlarn de
yimiyle, gelir dzeyine sk skya balyd ve dolaysyla sradan
insanlarn gelir dzeyi ykseldike tutkulu davranlarnn artmas
beklenebilirdi. Bylece banda insanlar "eref kazanmak ve yk
selmek iin abalam aktan" alkoyaca ilan edilen iktisadi genile
me, Hobbes'un nerm esinin m antna gre, sonunda daha az deil
de daha ok tutkulu davran yaratrd. Rousseau unlar yazarken
bu dinamii ok iyi anlam grnyor:

... Toplum iindeki insan ele alndnda iler ok farkldr: lk


nce ihtiyalarn giderilm esi gereklidir, sonra ise fazlalarla ilgi-
lenilmesi: sonra gelsin hazlar, kazanlan inanlmaz servetler,
uyruklar ve kleler; bir an bile bo durulmaz. En ilginci de ihti
yalar ne kadar doallktan ya da zorunlu olmaktan uzaksa tut
kular da o derece artar ve daha kts o tutkular tatmin etme
gc d e.12

Ama karlaryla uraan insanlarn bundan byle zararsz ol


duklar dncesinden tam anlam yla vazgeilmesi ancak kapitalist
gelime gerekliinin tmyle gzler nne serilmesiyle mmkn
olacakt. On dokuzuncu ve yirminci yzyllar boyunca iktisadi b
yme milyonlar yerlerinden ederken, kimi gruplar yoksullatrp
kimilerini zenginletirirken, dngsel buhranlar srasnda byk
DNCE TARHNDE BR DNEM ZERNE 125

lekli isizlie yol aarken ve modem kitlesel toplumu meydana


getirirken birtakm gzlem ciler bu iddetli dnm lere yakalanan
larn zaman zaman tutkulu -tutkulu bir biimde fkeli, korkulu ya
da honutsuz- olacan aka grdler. Burada o gelimeleri kay
deden ve yabanclam a, anomie, ressentim ent, Vermassmg, snf
mcadelesi ve benzeri terimlerle inceleyen sosyal bilimcilerin adla
rn sralam aya gerek yok. Biz de zaten bu analizlerin etkisi altnda
olduumuz, hatta daha da gl bir ekilde, bu analizler yardm y
la kavramaya altm z felaketlerden etkilendiim iz iin burada
nmze serilen retinin gerekd bir havas var ve ilk bakta
pek de ciddiye alnmay hak em iyorm u gibi grnyor.
Bu yaznn sonu blmnde bu retinin yeniden gzden ge
irilmesinin neden her eye ramen dediini gstereceim. Kapi
talizm lehine ileri srlm siyasal savlarn burada ortaya kn
ve gelimesini izlediklerim izden ibaret olm adn bu noktada bir
kenar notu olarak belirtmekte yarar var. Bu aralar bize tandk ge
len bir sava gre ise zel mlkiyetin ve zellikle de retim arala
rnda zel m lkiyetin varl insanlara zamann otoritesiyle fikir
ayrlna dm ek ve m uhalefette bulunm ak iin maddi bir daya
nak salamas asndan yaamsal neme sahiptir. rnein, eer bu
haktan yararlanm ak isteyen kii geimini salamak iin eletirmek
istedii otoriteye bamlysa zgr konuma hakknn iinin bo
olaca ileri srlmektedir. Buras bu sav deerlendirmek ya da
detayl biimde izini srmek iin pek uygun deil; ama bu yazda
incelediim iz sava gre kulamza ok daha inandrc geldiine
phe yok.
"M odern" sav destekleyen en nemli unsur kapitalist ve sosya
list lkelerin fikir ayrl gsterme imknlar asndan karlat
rlmasndan geliyor.b O zaman bu savn M ontesquieu zamannda
ileri srlmem i olm asna pek de armamak gerek. Ama bu sav
onaya kmak iin yirminci yzyln komnist rejimlerini de bek
lemedi. zel m lkiyet kurumu devaml saldnlara hedef olmaya

b. Savn daha inandrc olmasnn bir dier nedeni de biraz daha alakgnl
l olmas: Kapitalizmi siyasal zgrlk iin gerekli ama tek bana yeterli olm a
yan bir koul olarak gryor. Bkz. Milton Friedman. Capitalism and Freedom.
Chicago: University of Chicago Press, 1962. s. 10.
126 TUTKULAR VE IKARLAR

balar balamaz ve akla gelen dier toplumsal dzenlem elerin ay


n derece detayl biim de ele alnm asyla beraber ksa srede olu
turuldu. Bugn Mises, Hayek ve M ilton Friedman gibi yazarlarla
ilikilendirdiim iz kapitalizm lehine m odem siyasal savlar ilk ola
rak ileri sren Proudhon'dan bakas deildi. Her ne kadar zel m-
kiyet kurumunun ateli bir eletiricisiyse de -n e de olsa en ok
"M lkiyet hrszlktr" deyiiyle tan n r- Proudhon ayn zamanda
devletin muazzam gcnden de korkuyordu. Daha sonraki yazla
rnda bu gc benzer "mutlakiyeti" bir gle - z e l mlkiyetin g
c y le- dengelem e dncesini gelitirdi.13 On dokuzuncu yzyln
ortalarna gelindiinde, kapitalizm tecrbesi yle bir durum ald ki
le doux commerce'm insan doasna yararl etkileri olduu dn
cesi tamamen deiti: Zaten artk m lkiyete vahi, snrsz ve dev
rimci bir g gzyle baklm akta olduu iin Proudhon ona devle
tin ayn derecede korkutucu gcn dengelem e grevini vermiti.
"Kar arlk" tabirini gerekten de kullanarak kendi savn -tpk
Galbraith'in bir yzyl sonra baka bir ama iin yapt g ib i- bu
raya kadar izini srdm z dnsel gelenee balyordu.14 Ama
Proudhon'un mlkiyetin ve para kazanmann karakteri zerine d
ncesinin z nceki yzylda ayn konularda yazm olanlarn-
kinden olaanst derecede ilerideydi.

k a r T araln d an Y n etilen
B ir D n y a V aadine K ar
P ro testan A hlak

roudhon'un kapitalizm in siyasal yararlar zerine savyla kar


P latrldnda, M ontesquieu-Steuart retisi abartl deilse
bile tuhaf grnyor. Ama ilginlii ve deeri de ounlukla bura
dan kaynaklanyor. Zaten tam da ada zihne garip geldii iin ka
pitalizmin ykseliiyle ilgili akl kartrc ideolojik koullara bi
raz da olsa aklk getirebilir.
Bu konuyu ele almaya balamann en bariz yolu bu yazda ele
aldmz, para kazanm ann erefli bir ura olarak ortaya knn
DNCE TARHNDE BR DNEM ZERNE 127

yksn W eberin Protestan ahlak zerine savlaryla karlatr


mak ve tartmay bunun etrafnda yapmaktr. nceki sayfalarda da
ska deindiim iz gibi, on yedinci ve on sekizinci yzyllarda ti
caret ve sanayinin genilemesini iyi karlayp destekleyenler kimi
marjinal toplumsal gruplar ya da bir ayaklanm a ideolojisi deildi;
"g yapsnn" ve "dzenin" tam m erkezinde, hkm dar ve zel
likle de danm anlarnn ve ileri gelenlerin boum akta olduklar
sorunlardan kan bir dnce akmyd. O rtaan sona eriinden
beri, zellikle de on yedinci ve 011 sekizinci yzyllarda gittike sk
laan sava ve i savalar nedeniyle, dinsel yasalarn davransal
bir dengini bulmak iin, hem ynetenlere hem de ynetilenlere ok
gerekli disiplin ve kstlamalar getirecek yeni davran kurallar ve
aralar yaratm ak iin bir aray vard ve ticaret ve sanayinin geni
lemesinin bu ynden ok umut verici olduu dnlyordu.
Weber ve izinden gidenlerin, ayrca onu eletirenlerin de ilgi
lendikleri balca nokta kimi gruplarn aklc bir ura olan kapita
list birikim peinde koma konusunda sabit fikirli hale gelirken ge
irdikleri psikolojik sre olmutur. Benim sunduum anlat kimi
insanlarn bu ynde hareket etmek zorunda olduklarn hissetm ele
rini bir olgu sayyor ve onun yerine bugn dnsel ve ynetimsel
(hem zel sektr hem de devlet) sekinler olarak adlandrdmz
gruplarn bu yeni olguya tepkilerine odaklanyor. Bu tepkinin olum
lu olmas para kazanm aya ynelik etkinliklerin kabul grmesinden
deil, ok yararl bir yan etkiye sahip olduklarnn dnlm esin
den kaynaklanyordu: Bu ilerle uraan insanlar bir bakma "be
ladan uzak" tutuyorlard ve zellikle de hkm darlarn kaprisleri
ne, keyfi ynetim e ve macerac d siyasete kstlam alar getirme
zellikleri vard. Weber kapitalist davran ve etkinliklerin umutsuz
bir bireysel selam et araynn dolayl (ve iin banda hedeflenme
mi) bir sonucu olduunu ileri sryor. Benim iddiam ise kapitalist
biim lerin yaylm alarn borlu olduklar eyin, o zamanlarda krl
gan i ve d dzenlem eler yznden srekli var olan bir toplumsal
ykm tehlikesini ayn derece umutsuz bir biimde nleme yollar
aray olduudur. Her iki iddiann da birden geerli olabilecei
aktr: Biri ykselmek isteyen yeni sekinlerin, dieri ise dzenin
eitli bekilerinin saikleriyle ilgili. Ama Weber'in sav o kadar ok
ilgi ekm itir ki dier konu tamamen gz ard edilmitir.
128 TUTKULAR VE IKARLAR

Weber'in sav ile burada izi srlen dnce akmlar arasnda


nemli bir fark daha vardr. Weber'e gre, Calvinin alnyazs
retisi takipileri arasnda kadercilie ya da hrsla dnyevi zevkler
peinde komaya yol amamtr. lgin ve hi beklenmedik bir bi
imde, belli bir amaca ynelmenin ve kendini dnmeden hareket
etmenin ekillendirdii m etodik faaliyetlere yol amtr. Bu tez
muhteem bir paradokstan ok daha fazlasyd; Vico, M andeville
ve Adam Smith gibi sosyal bilimcilerin zel ilgi alanna giren ve
kefetmek iin yanp tututuklar insan davranlarnn (ya da bura
da dncelerinin) am alanm am etkilerinin dikkat ekici rnek
lerinden birinin tarifiydi. imdi ben de -b u rad a aktardm anlat
ya dayanarak- simetrik biim de kart keiflerin de hem mmkn
hem deerli olduu grn sunmak istiyorum. Bir yandan, insan
davranlarnn ve toplumsal kararlarn iin banda hi hedeflen
m emi sonular olabileceine phe yok. Dier yandan da bu dav
ran ve kararlar genellikle drst bir biimde ve kesin olarak e
itli sonulan olaca beklentisiyle gndem e gelmekte ama bekle
nen etkiler ortaya kmamaktadr. Bu ikinci olgu, her ne kadar n
cekinin yapsal adan tersi de olsa ayn zam anda byk ihtimalle
onun nedenlerinden biridir; karar verme annda kimi toplumsal ka
rarlarla ilintili olan yanlsamal beklentiler bu kararlarn gelecekte
ki gerek etkilerini de gzlerden sakl tutar.
Bu fenomenin ilgiye deer olm asnn nde gelen nedenlerinden
biri burada yatmaktadr: Byk ve belki de gereki olmayan ya
rarlar beklentisi belli ki eitli toplumsal kararlarn alnm asnda et
kili olmaktadr. Benzer beklentilerin incelenmesi ve kefi toplum
sal deiimi daha anlalabilir klar.
lgin bir biimde, toplumsal kararlarn amalanan ama gerek
lemeyen etkileri ayn kararlarn amalanmam ama yadsnamaz
biimde gerekleen etkilerine gre ok daha fazla kefedilmeye
muhtatr: kinci tip etkiler en azndan ortadadr, oysa amalanan
ama gereklemeyen etkiler yalnzca toplumsal aktrlerin belirli ve
pek de ksa bir anda dile getirdikleri beklentilerinde bulunabilir.
Dahas, bir kere bu arzulanan etkiler gereklemez ve ortaya k
may reddederlerse, iin banda onlara gvenildii gerei byk
ihtimalle yalnzca unutulmakla kalm az ayrca faal olarak da bast
rlabilir. Bu yalnzca orijinal oyuncularn saygnlklarn devam et
DNCE TARHNDE BR DNEM ZERNE 129

tirmeleri olay deildir, baa geen iktidar sahiplerinin yeni dze


nin meruluundan kuku duym am alar asndan da yaamsal
nem tar: Hangi toplumsal dzen hem gl bir biimde eitli
sorunlar zecei beklentisiyle uygulandnn hem de ak ve
korkun bir biim de baarsz olduunun bilinci karsnda uzun
sre varln srdrebilir?

G ncel N o tla r

u yazda tartlan dncelerin ortak bilinten ne derece si


linmi olduklarn kapitalizme yneltilen gncel eletirilere
bakarak anlayabiliriz. Bu eletirilerin en ekici ve etkili olanlarn
dan birinde kapitalizm in baskc ve yabanclainc ynne ve "ek
siksiz insan kiiliinin" geliimini nasl engellediine arlk veril
mitir. Bu yaznn bak asndan, byle bir sulama biraz haksz
grnyor, nk kapitalizmden beklenen tam da eitli insan dr
tlerini ve eilim lerini bastrmas, daha az ynl, ngrlemezlii
azalm ve "tek boyutlu" bir insan kiilii yaratm asyd. Bugn ok
tuhaf grnen bu duru, belli bir tarihsel dnem deki ak ve net
tehlikelerin yaratt byk rahatszlktan, insani tutkularn yaratt
ykc gler konusundaki -b u n a tek istisna "zararsz" (en azn
dan o zaman yle grnyordu) agzllkt- kayglardan kay
naklanyordu. zetle, kapitalizmin tam da bir sre sonra kendisi
nin en kt zellii olarak gsterilecek eyleri gerekletirm esi ge
rekiyordu zaten.
nk, kapitalizm zafere ular ulam az, Viyana Kongresi'nden
sonraki dnem in daha huzurlu, dingin ve ie odakl Avrupas'nda
"tutku" gerekten de dizginlenmi ve belki de silinmi gibi grnr
ken dnya aniden bo, nemsiz ve skc gelm eye balamt. Bur
juva dzeninin daha nceki dnem lere gre baz alardan ok yok
sullat -y e n i dnya sanki soyluluk, ycelik, esrar ve en nemli
si tutkudan yoksun grnyordu- eklindeki Romantik eletiriler
iin artk sahne hazrd. Fourier'nin tutkulu ekicilii savunmasn
dan, M arx'in yabanclam a teorisine ve Freud'un ilerlemenin bede
130 TUTKULAR VE IKARLAR

li olarak libidonun bastrlm as savndan Weber'in Entzauberung


(dnyann byl grntsnn gitgide kaybolm as) kavram na
kadar sonraki dneme ait toplumsal dncede bu nostaljik eleti
rinin kayda deer izlerine rastlam ak mmkndr. Btn bu st
ak ya da kapal kapitalizm eletirilerinde, daha nceki bir ada
"eksiksiz insan kiiliinin" ok eitli tutkularla dolu dnyasnn
mmkn mertebe ortadan kaldrlmas gereken bir tehdit olarak al
glanmas konusuna pek az deiniliyor.
Bunun tersi bir unutm a trne rastlamak da mmkndr: Bu
unutma tr daha nceki bir dnem de ortaya konmu olan benzer
dncelere dikkat ekerken o dncelerin gereklikle karla
malarnn sonularna, ki bu sonular pek ender tatmin edici olm u
tur, hi deinmemek eklinde kendini gsterir. Ksa bir parantez
aarsak, Santayana'mn "gemii hatrlam ayanlar onu tekrarlamaya
mahkmdur" biimindeki zdeyiinin olaylar tarihindense dn
celer tarihi iin ok daha geerli olduu sylenebilir. Olaylar tari
hi, bildiimiz gibi, pek tam olarak kendini tekrarlamaz; am a daha
nceki dnsel sre unutulmusa, farkl ve belki de birbirinden
uzak iki ayr zaman noktasndaki hafife benzeen koullar pekl
zde ve ayn ekilde kusurlu dnsel tepkilerin ortaya kmasna
yol aabilir. Tabii ki bunun nedeni de dncenin pek yaamsal
grmedii birtakm koullardan soyutlam a yapmas ama tam da bu
koullar nedeniyle her bir tarihsel durumun kendine has olmasdr.
Santayana'mn zdeyiinin dnceler tarihine uygulandnda
ki bu harfi harfine ve hayrsz doruluu burada ada toplumsal
dncenin en st dzeyinde gsterilebilir. Burada anlatlan yk
den sonra Keynes'in, kendisine zg biimde alttan alarak yapt
kapitalizm savunm asnda, Dr. Johnson ve dier on sekizinci yzyl
isimlerince kullanlan sava bavurmas pek i skcdr:

nsanlarn tehlikeli eilimleri para ve ahsi servet kazanma fr


satlarnn varl ile daha zararsz kanallara ynlendirilebilir, ki
bu eilim ler byle tatmin edilemezlerse acmaszlk, gz kara
bir biimde bireysel g, otorite aray ve dier kendini ycelt
me araylar gibi k noktalan bulabilirler. nsann kendisiy
le ayn durumdaki yurttalarna zorbalk etmesindense kendi
banka hesabna zorbalk etmesi yedir; ve her ne kadar kincisi
DNCE TARHNDE BR DNEM ZERNE 131

kimi zam an ilki iin bir ara olm akla sulanrsa da, en azndan
kimi zam an ona bir alternatif oluturur.'

te burada para kazanmann "masum" bir ura ve insanlarn ener


jileri iin bir k noktas, insanlar dm anca g kazanm a yar
ndan biraz sam a ve zevksiz de olsa znde zararsz olan servet
biriktirm eye ynlendiren bir kurum olduu ynndeki eski dn
ce yatmaktadr.
Kapitalizm adna gl, ama belki biraz dolayl bir savunma
ileri sren dier bir nemli isim de Schumpeter'di. Schumpeter,
emperyalizm teorisinde15 toprak edinm e kayglarnn, smrgeci
genileme arzusunun ve genel anlamda sava bir ruhun Marksist-
lerin dedii gibi kapitalist dzenin kanlmaz bir sonucu olmad
n ileri sryordu. Tm bunlar, nde gelen Avrupah devletleri y
neten gruplarda sk sk yerlemi olan kapitalizm ncesi zihniyet
kalntlarndan kaynaklanmaktayd. Schum peter asndan kapita
lizmin kendisi fetih ve savan kayna olamazd: Kapitalizmin ru
hu aklc ve hesapyd, dolaysyla savam a ve dier kahramanlk
huylarnn znde yatan lekte risk alm aya uygun deildi. eitli
M arksist em peryalizm teorilerine kar zellikleri asndan ilgi e
kici olsalar da Schum peter'in grleri Adam Ferguson ya da Toc-
queville'in yukarda deindiim iz grleriyle karlatrldnda
ele ald sorunun karmaklnn o kadar farknda olmadn
gstermektedir. D aha da gerilere gidersek: kar merkezli davran
n kural olarak kabul edildii durumlarda tutkularn da gz ard
edilm em esi gerektii konusundaki sraryla Retz Kardinali, Keynes
ya da Schum peter'e gre ok daha baarl bir sav ileri srm g
rnyor.

c. The General Theory o f Employment. Interest and M oney, Londra: M acmil


lan, 1936. s. 374; Trkesi: stihdam. Faiz ve Para G enel Teorisi, ev. A sm Bal-
tacgil, stanbul, M innetolu, 1980. Bu grn bir nevi karikatrize edilmesi di
ye nitelendirebileceim iz bir biimde Hayek, bir kimsenin ocuklarna kazanl
mam yararlar salam a yollar sz konusu olduunda, onlara servet brakmann
yaam sresince aktif biimde onlara rahat konum salam aya almaktan top
lumsal anlam da ok daha az zararl olduunu ileri srerek miras kuruntunu sa
vunmutur. Bu yollardan birinin olmasnn dierinin olmayaca anlam na gel
medii bu durumda ok aktr. Bkz. F. A. Hayek, The Constitution o f Liberty,
Chicago: University of Chicago Press. 1960, s. 91
132 TUTKULAR VE IKARLAR

Sonuta hem kapitalizm i eletirenlerin hem de savunanlarn d


nce tarihinin burada deinilen blm hakknda bilgi edinerek
savlarm gelitirebileceklerini sylemek istiyorum. Tarihten ve zel
likle de dnceler tarihinden bekleyebileceim iz de sanrm en
fazla bu: konulan zme kavuturmak deil, tartmann dzeyini
ykseltmek.
NOTLAR

Yirminci Yldnm Basmna Yazarn nsz

1. Her ikisi de Rival Views o f M arket Society and Other R ecent Essays (Camb
ridge. M assachusets: Harvard University Press, 1992) adl kitabmda tekrar
basld.

1. Tutkulara Kar karlara Bavurulmas

1. The Protestant E thic and the Spirit o f Capitalism, (ev.) Talcott Parsons,
New York: Scribner's, 1958, s. 74; Trkesi: Protestan Ahlak ve Kapitaliz
min Ruhu. ev. Zeynep Aruoba, stanbul: Hil, 1997.
2. Bkz. Werner Sombart, D er Bourgeois, Mnih: D uncker and Humblot, 1913;
Joseph A. Schumpeter, History o f Economic Analysis, New York: Oxford
University Press. 1954, s. 91; Raymond de Roover, "The Scholastic Attitude
Toward Trade and Entrepreneurship", tekrar basm de Roover, Business.
Banking and Econom ic Thought, haz. Julius Kirshner, Chicago: University
o f Chicago Press, 1974; aynca bkz. Kirshner tarafndan kaleme alnan giri
yazs, s. 16-8.
3. Bkz. Herbert A. Deane, The Political and Social Ideas o f St. Augustine, New
York: Colum bia University Press, 1963, s. 44-56.
4. A.g.y., s. 52 ve 268.
5. Kanunlarn Ruhu. III. Kitap, VII. Blm. Aksi belirtilmedii srece tm [n
gilizceye] eviriler bana aittir.
6. Bu iki dnsel gelenein atmas iin bkz. Maria Rosa Lida de Malkiel,
La idea de la fa m a en la Edad Media Castellano, Mexico: Fondo de Cultu-
ra Econmica, 1952. Ayrca bkz. ayn eserin Franszca tercmesi. Bu basm
daha uygun bir balk tayor: L'ide de la glorie dans la tradition occiden
tals (Bat Geleneinde an Fikri). Paris: Klincksieck, 1968.
7. A.g.y., 1. ve 2. blmler. Ortaa valyelik etosunun Rnesans'n aristokra
tik ideali araclyla devam ettiinin alt urada da iziliyor: Paul Bnichou,
M orales du grand siicle, Paris: Gallimard, Collection Jddes, 1948, s. 20-3;
ve Burckhardt ile bir polemik biiminde, Johan Huizinga. The Waning o f the
Middle Ages. New York: Doubleday, 1945, s. 40 ve 69 vd.
8. Bdnichou, a.g.y., s. 15-79. Com eille'in kahram anlarnn ve bu kahramanlarn
planlarnn hep baarszlkla sonuland ynndeki sav iin bkz. Serge
134 TUTKULAR VE IKARLAR

Doubrovsky, Corneille et la dialectique du hros, Paris: Gallim ard, 1963.


9. Bu gl ifade Bdnichounun M orales adl eserindendir, s. 155-80.
10. kna edici bir kantlama iin bkz. C. B. Macpherson ile bir polemik biimin
de, Keith Thomas, "Social Origins o f Hobbes's Political Thought", Hobbes
Studies iinde, haz. K. C. Brown, Oxford: Blackwell, 1965.
11. Bdnichou, Morales, s. 262-7, 285-99.
12. Hkmdar, XV. Blm.
13. Bkz. Richard S. Peters tarafndan u esere yazlan giri: Body, Man, Citizen;
Selections from Thomas Hobbes, haz. Peters. New York: Collier, 1962.
14. III. Ksm, Giri.
15. 131-2. ksmlar, ev. Sema nal Akka, Ankara: Dou-Bat, 2007.
16. Bkz. Deane, Political and Social Ideas o f St. Augustine. IV. Blm ve M ic
hael Walzer'in Calvin'in politik dnceleri zerine yazd makalesi: "The
State as an Order o f Repression". The Revolution o f the Saints iinde, Camb
ridge, Massachusets: Harvard University Press, s. 30-48.
17. Yeni Bilim, 132-3. ksmlar: aynca bkz. 130. ve 135. ksmlar.
18. Works, haz. J. Spedding ve di., Londra, 1859, c. Ill, s. 418.
19. A.g.y., s. 438. talikler bana aittir.
20. Leo Strauss, The Political Philosophy o f Hobbes, Oxford: Clarendon Press,
1936. s. 92; Rachel M. Kydd, Reason and Conduct in Hum e's Treatise, New
York: Russell & Russell, 1946, s. 116.
21. IV. Ksm, 7. nerme. eviri W. H. W hite, gzden geirme A. H. Stirling,
Londra: Oxford University Press, 1927.
22. IV. Ksm, 14. nerme.
23. V. Ksm, 42. nerme.
24. Kydd, Hum e's Treatise, s. viii, 38, 156-62.
25. nsan Doas zerine B ir ncelem e. II. Kitap, III. Ksm, III. Blm.
26. A.g.y., . Kitap, II. Ksm, II. Blm.
27. David Hume. "O f Refinement in the Arts", Writings on Econom ics iinde,
haz. E. Rotwein, Madison, W isconsin: University o f W isconsin Press, 1970.
s. 31-2.
28. Essays, Moral, Political, and Literary, haz. T. H. Green ve T. H. Grose,
Londra: Longmans, 1898, c. I, s. 226-7.
29. Franco Venturi, Utopia e riforma neH'Itluminismo, Torino: Einaudi, 1970, s.
99. Burada Venturi bu m akalenin yazar olan Alexandre Deleyrenin olaa
nst kariyerinin bir tablosunu iziyor.
30. Oeuvres completes, Paris: Hachette, 1968, c. I, s. 239.
31. Systme de la nature, Hildesheim: Georg Olm s, 1966, 1821 Paris basmnn
tpk basm, s. 424-5.
32. D. W. Smith. Hclvetius, s. 133-5.
33. De l'esprit, Paris, 1758, s. 159-60. talikler benim.
34. Bu konu zerine bkz. A rthur O. Lovejoy, Reflections on Human Nature, The
Johns Hopkins Press, 1961, II. Ders: "The Theory o f Human Nature in the
American Constitution and the M ethod o f Counterpoise": Richard Hofstad-
ter, The American Political Tradition and the Men Who M ade It, New York:
Alfred A. Knopf. 1948. I. Blm: "The Founding Fathers: An Age of Re
alism"; ve Martin Diamond, "The Am erican Idea of Man: The View from the
NOTLAR 135

Founding", The Am ericans 1976 iinde, haz. Irving Kristol ve Paul Weaver,
Lexington. M assachusets: D. C. Heath, 1976, c. II. s. 1-23.
35. Leviathan. 13. Blm.
36. Friedrich Meinecke, D ie Idee der Staatsrason in der neueren Geschichte.
Mnih: R. Oldenbourg, 1924, s. 85.
37. A.g.y., s. 184.
38. A.g.y., s. 52-5.
39. A.g.y.. s. 211.
40. Analogy o f Religion in Works, Oxford: Clarendon Press. 1896, c. I, s. 97-8.
41. Characteristicks o f Men, M anners, Opinions. Times. 1711 basmnn tekrar
basm Indianapolis: Bobbs-M crrill, 1964, s. 332 ve 336 (italikler yazara ait).
42. nceleme, III. Kitap. II. Ksm, U. Blm.
43. La Rochefoucauld, Oeuvres, Paris: Hachettc, 1923, c. I, s. 30.
44. Jean de Silhon, D e la certitude des comaissances humaines, Paris. 1661, s.
104-5.
45. Wealth o f Nations, haz. E. Cannan. New York: M odem Library, 1937, s. 325;
Trkesi: Uluslarn Zenginlii, ev. M. T. Akad, stanbul: Alan. 2004.
46. 9 N isa n 1513 tarihli m ektup. pere iinde, Milano: Ricciardi. 1963, s. 1100.
47. Konuyla ilgili on yedinci yzyl Fransz eserlerinin bir incelemesi iin bkz.
F. E. Sutcliffe, Guez de Balzac e! son temps-lilterature et politique. Paris: Ni-
zet, 1959, s. 120-31. Agzlln lmcl gnahlar arasndaki deien s
ralamas iin bkz. Morton Bloomfield. The Seven D eadly Sins. East Lansing,
Michigan: Michigan State College Press, 1954, s. 95.
48. Gunn. "Interest", s. 559, 37. not.
49. D e Tesprit, s. 53.
50'. Politique tire des propres paroles de VEcriture Sainte, haz. J. LeBrun, Ce
nevre: Droz, 1962, s. 24 ve A. J. Krailsheimer. Studies in Self-Interest from
Descartes to La B ruyire, Oxford: Clarendon Press, 1962, s. 184.
51. Tractatus teologico-poliicus, V. Blm, Spinoza. The Political Works iin
de, haz. A. G. W emham, Oxford: Clarendon Press, 1958, s. 93.
52. Halifax Markisi. Aktaran Raab, The English Face o f M achiavelli. s. 247.
53. Les caracttres, Paris: Gamier, 1932, s. 133; Trkesi: Karakterler, ev. Be-
dia Ksemihal, stanbul: Sosyal, 1985.
54. Shaftesbury, Characteristicks, s. 76; aktaran Jacob Viner, The Role a f Provi
dence in the Social Order, Philadelphia: American Philosophical Society.
1972, s. 70.
55. Analogy, s. 121, not.
56. 1649 tarihli bir risaleden alntlayan R. Kaebner. "Despot and Despotism: Vi
cissitudes of a Political Term", Journal o f the Warburg and Courtauld Insti
tutes 14, 1951, s. 293.
57. History o f England, Londra, 1782. VI, s. 127; ayrca bkz. aktaran Giuseppe
Giarrizo, D avid Hume politico e storico, Torino: Einaudi. 1962, s. 209.
58. Felix Gilbert, M achiavelli and Guicciardini, Princeton, New Jersey: Prince
ton University Press, 1965, s. 157.
59. Gunn, "Interest", s. 557.
60. Gunn, Politics, s. 160.
61. Inquiry into the Principles o f Political Oeconomy. 1767. haz. A. S. Skinner.
136 TUTKULAR VE IKARLAR

Chicago: University of Chicago Press, 1966, c. I, s. 143-4.


62. Charles Herle, Wisdomes Tripos..., Londra, 1655, aktaran Gunn, "Interest",
s. 557.
63. Characters and Passages from Notebooks, haz. A. R. Waller, Cambridge:
University Press, 1908, s. 394; ayrca bkz. Gunn, "Interest", s. 558-9.
64. Gunn. Politics, IV. Blm.
65. Etika. IV. Ksm, 33. nerme.
66. Bkz. Leonard Krieger, The Politics o f Discretion: Pnfendorf and the A ccep
tance o f N atural Law, Chicago: Chicago University Press, 1965, s. 119.
67. Peter Laslctt, "Introduction". John Locke, Two Treatises o f Government iin
de, haz. Laslett, Cambridge: University Press, 2. basm, 1967, s. 74.
68. Two Treatises, II, 127. prg.
69. A.g.y., 22. prg.
70. Essays, c. I. s. 160.
71. 39. Blm.
72. Kanunlarn Puhu. c. XX. s. 4.
73. Philosophic des Geldes, Leipzig: Duncker and Humblot, 1900. s. 232.
74. Boswell's Life o f Johnson, New York: Oxford University Press. 1933, c. I, s.
567. Tarih 27 Mart 1775.
75. Reflexions et maximes, Oeuvres iinde, Paris: Citri des livres, 1929, c. II, s.
151.
76. Salvador de Madariaga, The F all o f the Spanish-American Empire, Londra:
Hollis and Carter. 1947, s. 7, italikler benim.
77. Aktaran Franois de Forbonnais, Recherches et considerations sur les fin a n
ces de France, depuis I'annee 1595 jusqu'a Tannee 1721. Basel, 1758, c. I.,
s. 436.
78. Jacques Savary, Le parfait negociant. ou Instruction generate de tout ce qtti
regarde le commerce, Paris. 1675; 1713 basks, s. 1 (italikler yazara ait).
79. Viner. Providence, s. 36.
80. Kanunlarn Ruhu, XX, 1.
81. R iglem ent interieur du College Louis-le-Grand, 1769, s. 36. Bu beige On
Sekizinci Yzylda Paris'te Gnlk Yaam adl sergide 163 nolu eserdi. A rc
hives Nationales, Paris, 1974 yaz.
82. Characterist'cks, s. 336.
83. A System o f M oral Philosophy, 1755 basmnn tpkbasm Works iinde,
Hildesheim: Georg Olm s, 1969, c. V, s. 12.
84. nceleme, II. Kitap, III. Ksm, IV. Blm.
85. Wealth o f Nations, s. 324. talikler benim.
86. Writings on Economics, s. 53.

2. ktisadi Genileme Siyasal Dzeni


Nasl yiletirecekti?

1. V, 7.
2. XXI, 20.
3. XXII. 14.
NOTLAR 137

4. XX, 23.
5. VI. Blm. 12. prg.; bkz. Spinoza. The Political Works, s. 321.
6. VII. Blm, 8. prg.; a.g.y., s. 341-3.
7. Kr. Alexandre M atheron, Individu e communaute chez Spinoza, Paris: Mi-
nuit, 1969. s. 176-8.
8. Oeuvres com plites, Paris: P16iade. NRF, 1949, c. I, s. 112.
9. Kanunlarn Ruhu, XI. 4.
10. A.g.y.
11. Giri, Revisions in M ercantilism iinde, haz. Coleman, s. 15-6.
12. E ssai politique sur le commerce, 1734, E. Daire, Econom istes franais du 17.
siecle iinde, Paris, 1843. s. 733.
13. XX, 2.
1 4. A .g . y .
15. E ssai politique, s. 733. Ticaretle uramann ok anl bir i olduuna dair
geni bir argman iin bkz. Abbe Gabriel Franois Coyer, La noblesse com-
merane. Londra, 1756 ve Louis de Sacy, T raitf de la gloire, Paris, 1715, s.
99-100.
16. Bkz. Ronald L. M eek, Economics and Ideology and Other Essays, Londra:
Chapman and Hall, 1967, zellikle de 1954 tarihli "The Scottish Contributi
on to Marxists Sociology", s. 34-50.
17. Inquiry into the Principles o f Political Oeconomy, c. I, s. 181 (italikler be
nim).
18. A.g.y., s. 213.
19. Bkz. Paul Chamley, Economie politique et philosophic chez Steuart et H e
gel, Paris: Dalloz, 1963 ve Documents relatifs Sir Jam es Steuart, Paris:
Dalloz, 1965. s. 89-92 ve 143-7.
20. Inquiry, c. I. s. 215-7.
21. A.g.y.. s. 278-9.
22. Bkz. 9. Blm, "Steuart's Economics o f Control", S. R. Sen, The Economics
o f Sir Jam es Steuart iinde, Londra: B. Bell and Sons, 1957, ve R. L. Meek,
"The Econom ics o f Control Prefigured", Science and Society, G z 1958.
23. Inquiry, c. I, s. 278.
24. A.g.y.', s. 217.
25. Leibniz ve Voltaire tarafndan poplerletirilmitir; kullanm Nicolas Oras-
mus'a (lm 1382) kadar geriye gider. Lynn W hite. M edieval Technology
and Social Change, Oxford: Clarendon Press, 1963, s. 125; ayrca bkz. Car
lo M. Cipolla, Clocks and Culture. 1300-1700, Londra: Collins, 1967, s. 105,
165.
26. W illiam C. Lehm ann, John M illar o f Glasgow. 1735-1801, Cambridge: Uni
versity Press, 1960, s. 330-1. Millar'n nemli eserleri bu kitabn III. ve IV.
blmlerinde tekrar baslmtr.
27. A.g.y., s. 336.
28. A.g.y., s. 337-9 (italikler benim).
29. Aktaran E. P. Thompson, The M aking o f the English Working Class, New
York: Vintage Books. 1963, s. 361.
30. M illar'n yazs lmnden sonra 1801de bulunduu iin bir tarih vermek
zor.
138 TUTKULAR VE IKARLAR

31. George Rude, Wilkes and Liberty: A Social Study o f 1763 to 1774, Oxford:
Clarendon Press, 1962, s. 179-84. Ayrca bkz. Frank Ackerman. "Riots, Po
pulism, and Non-Industrial Labor: A Com parative Study o f the Political Eco
nomy o f the Urban Crowd" (baslm am doktora tezi). Harvard niv., ktisat
Blm, 1974, 2. Blm.
32. karlan ksm bir dipnot olarak verilmitir: Essays, c. I, s. 97. Bu srece da
ir bir tartma iin bkz. Giarizzo, D avid Hume. s. 82.
33. Pauline Maier, "Popular Uprisings and Civil Authority in Eighteenth-Cen
tury America", William and M ary Quarterly 27, Ocak 1970, . 18; ayrca bkz.
Dirk Hoerder, "People and Mobs: Crowd Action in Massachusetts during the
American Revolution", baslm am tez, Freie Universitat, Berlin. 1971, s.
129-37.
34. Maier, a.g.y., s. 27.
35. Bkz. Ronald L. Meek, The Econom ics o f Physiocracy. Cambridge, M assac -
husets: Harvard University Press. 1963.
36. Bkz. A. S. Skinner'in Steuart'in Inquiry'sine yazd giri, c. I, s. xxxvii ve
Chamley, Documents, s. 71-4.
37. Wealth o f Nations, s. 800, 880.
38. "Extract from 'Rural Philosophy"'den alnt. Meek, Physiocracy, s. 63.
39. Jacob Viner, "Adam Smith and Laisses Faire'1. Journal o f Political Economy
35. Nisan 1927, s. 198-232.
40. Franois Quesnay er la Physiocratie, I. N. E. D., 1958, c. II, s. 570 iinde
"Hommes" (1757) balkl makale.
41. Leviathan, 19. Blm.
42. Bu terminolojinin kayna Le M ercier de la Rivire'dir.
43. Fizyokratik dncenin bu yn zerine bkz. Mario Einaudi, The Physiocra-
tic Doctrine o f Judicial Control, Cambridge, Massachuses: Harvard Univer
sity Press, 1938.
44. Haz. E. Deptre, Paris, 1910, 19. ve 44. blmler; ayrca bkz. Georges We-
ulersse, Le mouvement physiocratique en France. 1756-1770, Paris: Alcan.
1910, c. II.s . 44-61.
45. Theories des h i s civiles, Londra. 1774, c. I, s. I I 8-9 (Oeuvres, III).
46. Kamu siyaseti zerindeki kayda deer etkileri ve dnsel ortam iin bkz.
Weulersse. Le m ouvem ent physiocratique. c. II, 4. Kitap.
47. M odem Library basm, s. 385.
48. A.g.y., s. 388.
49. A.g.y., s. 387.
50. A.g.y., s. 391.
51. A.g.y.. s. 390.
52. David Hume, The History o f England. Oxford, 1826, c. V. s. 430 (Ek III
"M anners") ve Adam Smith, Lectures on Justice, Police, Revenue and Arms,
haz. E. Cannan, Oxford: Clarendon Press. 1896. s. 42-3.
53. Wealth o f Nations, s. 735.
54. A.g.y., s. 638.
55. A.g.y., s. 508.
56. Kimi yakn dnem yorum lan iin bkz. Nathan Rosenberg, "Adam Smith on
the Division of Labor: Two Views or One?", Economica 32, Mays 1965, s.
NOTLAR 139

127-39 ve Robert L. Heitbroner, "The Paradox of Progress: Decline and D e


cay in The Wealth o f Nations", Journal o f the History o f Ideas 34. Nisan-Ha-
ziran 1973, s. 242-62.
57. Wealth o f Nations, s. 735.
58. Lectures, s. 257.
59. A.g.y.. s. 259.
60. A.g.y., s. 253-5.
61. Bu cumhuriyeti siyasal dnce akmnn M achiavelli'den on sekizinci yz
yl ngiltere ve Am erikas'na tam kapsaml bir analizi ve tarihi iin bkz. Po-
cock. M achiavellian M oment.
62. Wealth o f Nations, s. 324.
63. The Theory o f M oral Sentiments. 9. basm, Londra, 1801, c. 1, s. 98-9 (italik
ler benim). Bu ve buna benzer birtakm tamamlayc alntlar Nathan Rosen-
berg'in ilgin bir m akalesinde alntlanyor: "Adam Smith, Consum er Tastes,
and Econom ic Grow th, Journal o f P olitical Econom y 7, Mayis-Haziran
1968, s. 361 -74. Lovejoy'un da iaret ettii gibi, bu dnce zinciri Veblen'in
Theory o f the Leisure Class adl eserinin ana dayanaklarndan biri olan "gs
teri amal tketim" dncesinin artc bir ngrs gibidir. Bkz. Love-
joy, Reflections, s. 146.
64. Bkz. Emile, IV. Ksm ve Discotrs sur Toriine et les fondem ents de Tinega-
liti parm i les hommes, not o.
65. Alntlayan Lovcjoy, Reflections, s. 146.
66. Wealth o f N ations, s. 594-5 (italikler benim).
67. Discourses, I. Kitap, LXV1II. Blm.
68. English Works, c. II. s. 160, alntlayan Keith Thomas, "The Social Origins
o f Hobbes's Political Thought", haz. Brown, Hobbes Studies, s. 191.
69. Bkz. Erich Auerbach. M imesis: The Representation o f R eality in Western L i
terature, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 1953, s. 139-41
ve eitli yerler.

3. Dnce Tarihinde Bir Dnem


zerine Dnceler

1. Aktaran Emm anuel Chill (haz.). Power, Property and History: Joseph Bar-
nave's Introduction to the French Revolution and O ther Writings, New York:
Harper, 1971, s. 142.
2. Essay on the H istory o f Civil Society, hazrlayan ve giri yazan Duncan For
bes, Edinburgh: University Press, 1966, s. 19.
3. A.g.y., s. 261.
4. M achiavelli'den Ham ilton'a detayl bir inceleme iin bkz. Pocock, Machi-
avellat M oment.
5. Essay, s. 262.
6. Essay, s. 268-9 (italikler benim).
7. C. 2, 2. Ksm, 14. Blm.
8. John U. N ef bunu nl iki paral yaznn bal olarak kullanm t, "Indust
rial Europe at the time o f the Reformation", Journal o f Political Economy 49,
140 TUTKULAR VE IKARLAR

ubat-Nisan 1941, s. 1.
9. Alntlayan (ngilizce olarak) Harry Levin, The Gales o f Horn, New York:
Oxford University Press, 1963, s. 152-3. Orijinali La Cousine Bette, Paris:
Conard, 1914, s. 342.
10. C. 2, 2. Ksm. 14. Blm.
11. English Works, c. II, s. 160, alntlayan Keith Thom as, "The Social Origins
o f Hobbes's Political Thought", Hobhes Studies iinde, haz. Brown, s. 191.
12. Discours sur Toriine et les fondem ents de Tinegalite parm i les hommes, not
i.
13. Bu dnce Proudhon'un lmnden sonra yaymlanan Thorie de la prop-
r iite adl eserinde derinlem esine ele alnyor. Oeuvres com plites, Paris,
1866, c. 27, s. 37, 134-8, 189-212.
14. John Kenneth Galbraith, Am erican Capitalism: The Concept o f Counterva
iling Power, Boston: Houghton Mifflin, 1952.
15. "The Sociology o f Imperialisms" (1917), Imperialism and Social Classes,
New York: Kelley, 1951.
DZN

ABD Anayasas'nda dengeleyici tutku Cropsey, Joseph, 108n


kavram, 47-8 "kar Yalan Sylemez, 56, 5 8 .6 3 ,6 4
agzllk; dengeleyici tutku olarak. kar; karlarn uyumu retisi, 103,
67-8, 111; gnah olarak, 3 1 .4 0 ,5 6 122; dengesi, 65; grup ve bireylerin,
akl, kar ve tutku, 59, 6 1 .85n 53-7; Hobbes'un karlarn zdelii
Akln Kurnazl, 38, 39 retisi, 103; hkm darn ya da
anomie, 125 devletin. 50-53; iktisadi, 65; siyaset
AquinoluTommaso, Aziz, 32 te. 64-5; Smithin ahsi kar reti
arbitraj, dviz, 87,8 8 ,9 1 ; Montesqueiu' si, 105-14; tanm, 49-50; ve tutku
de, 8 7 .8 8 ,9 0 kartl, 58-62. 70-1, 75-6, 81-2,
aristokratik ideal; para kazanma ve. 71. 84, 106, 124; ve tutkular. Smith'te,
75; an ve, 32; tutkular ve, 114 112-3; tutkularn terbiyecisi olarak,
Augustinus, Aziz. 31-3, 3 6 ,4 0 .5 9 49-57; yeni bir paradigma olarak.
Aydnlanma. 62 58-62

Bacon, Francis, 4 1-3,46 Dante Alighieri. 32,40


Balzac, H onorede, 121-2 dengeleyici tutkular, 40-8, 57, 88
Bamave. Joseph, 118-9, despotluk; Fizyokratlarda. 103, 104;
"braknz yapsnlar", 103, 108 Steuart'ta, 93, 104
Boccalini, Trajano, 51 devrim, 1848, 123
Bolingbroke, Henry St. John. Viscount, doa durumu, 66-7
70, 87 Domat. Jean, 37n
Bonaventura. Federico, 51 Durkheim, Emile, 119
Bossuet, Jacques Benigne, Bishop. 59 "Dnyay Yneten kardr", 58. 61.
burjuva deerleri ve kahramanlk ideali. 62; karlarca ynetilen dnyann
33 ngrlebilirlii ve tutarll, 63-9;
Butler, Joseph, Piskopos. 52,61-2 Protestan etii- ve karlarca yneti
Butler, Samuel, 64 len dnya, 126-9
btnleme safsatas, 118-9.123
Encyclopedic, 45
Calvin, Jean, 36, 128 Engels, Friedrich. 75n
Cervantes Saavedra, Miguel de, 33 erdemler; gnahlara kar sava, 41; tut
Child, Sir Josiah, 89 kularn dnmesi. 37-8
Chinard, Gilbert, 37n
Colbert, Jean Baptiste, 89 Federalist. The. 47-8
Corneille, Pierre, 33 feodalizm, zerine Smith, 105-6
Craftsman, The, 70,87 Ferguson, Adam, 70, 90, 96, 110. 119-
142 TUTKULAR VE IKARLAR

121. 123. 135 102-3: Szleme kavram, 36,49


Fizyokratlar, 82. 108, 121; iktisadi ge Holbach Baronu, Paul Henri Dietrich.
nileme, 100-2; siyasal dzen, 102-4 46
Forbes, Duncan, 108n Hume. David, 44-5, 54, 62, 69. 76, 92,
fonuna!fortune, anlamndaki deime. 96. 99, 107, 109n; kamu borlar
56n zerine, 86; kazan sevdas zerine.
Fourier. Franois Marie Charles, 129 6 8 .68n. 76-8
Fransa; kar kavram, 52-3,54-5; Fran Hutcheson. Francis. 76. 77
sz Devrimi, 114; kahramanlk lk
snn alaa edilmesi. 33; ticarete iktisadi genileme: Ferguson'da, 119.
bak, 72-5 123: Hobbes ve Rousseau'da, 124;
Freud, Sigmund, 38.. 129 M illar'da. 95-9; M ontesquieu-Ste-
Friedman, Milton. !25n, 126 uart retisinde. 117-8, 120, 122,
123, 126: M ontesquieu'de, 88-90,
Galbraith. John Kenneth, 126. 95: on dokuzuncu ve yirminci yz
Galileo Galilei, 34 yllardaki sorunlar, 124-5; Smith'te,
gerekte olduu gibi insan, 34-5, 46. 100-1, 102, 105-14: Steuart'ta. 91-5;
Ayrca bkz. insan doas ve tutkular. Fizyokratlarda, 100-2;
Goethe, Johann Wolfgang von. 40 ve Weber'de Protestan ahlak, 126-8
Grnmez El. 109: Smith'in kavramnn ngiltere: ahlak felsefesi, 76: kar kav
ngrlmesi, 32,37. 38 ram, 52-4; karlar dengesi. 65: spe
grands cotps d'aut or ite (byk lekli klasyon ve siyasal yozlama. 69-70
keyfi hamleler), 84. 85. 87. 88. 90. insan doas, 3 4 ,3 6 ,4 3 ,4 6 ,4 8 ,59n,63,
95.96. 102, 123 78; Hobbes ve Rousseau'da, 111.
Guizo, Franois. 121 124'; ve kapitalizm. 129; Sm ithte.
Gunn, J.A.W., 53n 111-3
gce/iktidara kstlam alar: MiUarda, skoya'da ahlak felsefesi, 76, 82
97-9; Montesquieu'de. 87-8, 95-6; spanya, aristokratik ideal, 71
Proudhon'da, 126: Steuart'ta, 91-6 isyan ve ayaklanmalar, Millar'da, 97-9
g/iktidar, dengeleyici, 88; gnah ola
rak g/iktidar kazanma arzusu. 31- Johnson, Samuel, 70, 130; agzllk.
2 ,3 3 68; para kazanma. 70.71-2
Gler ayrl, 88
gnah; Augustinus'ta, 31-2: olarak a kahramanlk ideali. 33,71
gzllk. 4 0 -1.5 6 kamu borlan, 86
Gney Denizi irketi. 69 Kant, Immanuel, 40
kapitalizm , 31: lehine savlar, 125-6;
Halifax Markisi. George Savile. 60, 61 modem, 125-6; Smith'te. 109. 110;
Hamilton, Alexander, 4 7 .4 8 ,60n ve ticarete bak, 72; zerine gncel
Hartz, Louis, 59n dnceler, 129-32: ve W eber'de
Hayek.F.A., 126. 13 n protestan ahlak. 127
Hegel. Georg W ilhelm Friedrich, 92; Katzenellenbogen, Adolf. 4 1n
akln kurnazl kavram, 38,39 Keohane, Nannerl O.. 38n
Helvetius, Claude Adrien, 46, 58 Keynes, John Maynard, 94,130. 131
Herder, Johann Gottfried von, 39 kiilik, kapitalizmin zerindeki etkisi,
Hobbes, Thomas. 33-5.58,66. 87. 103- 130
4. I l l , 113-4. 124: monari zerine. Komnist Manifesto, 69
DZN 143

komnizm, 125 8, 120. 122, 123. 126


Kramnick, Isaac, 70n Morelly, 70
mlkiyet: menkul ve gayrimenkul. 84-
La Bruyere. Jean de, 61, 84n 7. 100: M ontesquieu'de, 85, 100;
La Rochefoucauld. Franois de. 33, 36, zel mlkiyet lehine savlar. 125-6;
55. 58 Protestan ahlak. 127; Spinoza'da,
Laissez-faire. bkz. "braknz yapsnlar" 85-6
Le Mercier de la Riviere, Paul Pierre,
104, Napolyon Savalar, 114
Levy-Bruhl. Henri, 85n Nedham. Marchamont. 53n
Linguet, Simon Nicolas Henri, 104 Nicole. Pierre. 37n
Locke, John. 97: doa durumu kavram,
66-7 orta snf. 92; ykselii. 106-7
Louis XIV., 54 Ortaa, eref, an ve zenginlik peinde
Louis-Philippe, 121 komak, 31-2
lks: M andevilie'de, 38-9: ve ticaret, otorite; ve ayaklanmalar. 97-9; ve b
Smith'te, 105-6. 110; ve tutku anla yk lekli keyfi hamleler, 84, 85,
y, 38 87. 88, 90, 95, 96. 102, 123: ktye
kullanm. 102. Ayrca bkz. gce/ik
Mably. Gabriel Bonnet de. 70 tidara kstlamalar
Machiavelli, Niccolo, 34-5,56n, 63,66,
113: kar kavram, 50. 57 vlme arzusu, 32
Madison, James. 48 zgrlk; Ferguson'da, 120-1: ruhu,
makine metaforu, 97,99 Millar'da. 96-7; Tocqueville'de, 121
Malthus, Thomas R.. 94
M andeville, Bernard. 38-9, 44, 114, para kazanma; lml bir tutku olarak,
118. 128 75-8: ve Protestan ahlak, 127; ze
Marksizm, 104, 131 rine on dokuzuncu yzyldaki d
Marx, Kari. 75. 119, 123 nceler. 123; zararsz bir ura ola
Meinecke. Friedrich. 50-2 rak. 69-75. 130-1
Melon. Jcan-Franois. 90 para; kazanma arzusu, gnah olarak.
merkantilizm, 6 6 .8 9 ,9 1, 93 31-2, 33. 40-1. 56-7; sevdas, kar
Millar, John. 82, 90, 09n; retileri, olarak. 67-9. Ayrca bkz. servet
95-9 Pascal, Blaise. 33, 37
Mirabeau Markisi, Victor Riqueti, 100- Platon. 58
1 Pocock, J.G.A., 56n. 70n
Mises, Ludwig von. 126 Polanyi, Michael, 81
Moliere, Jean Baptiste Poquelin, 33 polieler, 85n, 91; Montesquieu'de, 83-
Montesquieu Baronu, Charles Louis de 5, 87-8
Secondat. 32, 68. 69, 82, 99. 104. Proudhon, Pierre Joseph, 126
119, 124. 125, 136; doux commerce, Prudentius, 41n
73; ve Fizyokratlar. 102; g/ikti Pufendorf, Samuel von. 66-7
dar, 87-8: mlkiyet. 85, 100; polie.
83-5. 86-8; Smith'le karlatrmas, Quesnay. Franois. 100-1, 103, 107
106, 108, 110; Seuart zerinde etki
leri, 90-1.93-6; ticaret. 82-90 Raab, Felix, 53n. 53n
Montesquieu-Steuart retisi. 114. 117- Racine, Jean Baptiste, 33
144 TUTKULAR VE IKARLAR

ressenlimem (hn), 120, 125 mlkiyet. 85-6


Retz Kardinali, Jean Franois de Gondi, Steuart, Sir James, 64, 82, 86, 99, 104;
60-1, 131 ve Fizyokratlar. 100; Montesquieu'
Robertson, William, 73,92 nn etkileri, 90-1. 93-6; retileri,
Rohan Diik, Henri. 51, 53, 58,65, 113 90-5: Smithle karlatrlmas, 106,
Romantizm, 129 108, 111; ticaret. 90-2. Ayrca bkz.
Rosenbeg. Nathan, 38n Montesquieu-Steuart retisi
Rousseau, Jean Jacques, 35,46,110; Stourzh, Gerald, 60n
karlar ve tutkular, 124; izzetinefis ve Strauss, Leo, 35n
sade sevgi, 111-2
Rnesans'ta an ve eref peinde ko ahsi kar, bkz. kar
mak, 32-3 an peinde komak, 31-4
Rude, George, 99 ehvet, cinsel, 31-2
eref peinde komak, 32,111
saat yapmcs; ntetaforu, 95; olarak valyelik, ideali, 32
Tanr, 95
Samuelson, Paul A 119n ticaret; bak alar, 65-6; Bamave'da,
sanayi, Smkh'te, 105-7 118-9; uluslararas, 89; doitx ticaret
Santayana, George. 130 d anlamlan, 74; Montesquieu'de,
Savary, Jacques, 7 2 .74n 73, 82-90; Smith'in bak, 105-6,
sava; ve kapitalizm, 131; ve ticaret, 89, 108-10; Steuart'ta, 90; zararsz ve
90 doux olarak, 71-5, 110, 126
Schiller, Johann Christoph Friedrich Tocqueville, Alexis de, 119, 121-3, 131
von, 62-3 toplumsal szleme, 66
Schumpeter, Joseph A., 105n, 131 Tnnies. Ferdinand. 119
sekinler ve kapitalizm. 127 tutkular: ve akl, 59; ve aristokrasi, 114;
Shackleton. Robert, 88n ve kar kartl, 58-62,70-1,75-6,
Shaftesbury, Anthony Ashley Cooper, 81-2,84, 106,124; ve karlar, ean
Lord. 53-4,61.6; para kazanma ze laml olarak, 113; dengeleyici. 40-8,
rine, 76 88; erdemlere dnm olarak. 37-
Silhon, Jean de, 55 8; ve iktisadi genileme, 124; ve sa
Simmel. Georg, 69 va, 89; Smithte. 111. 113; terbiye
sm f mcadelesi, 124-5 eden karlar, 49-57; tutarszl, 66;
siyasal dzen, Fizyokratlarda, 102-4 temel tutku, 31 -2, 33,40-1
Skinner, Quentin. 70n tccar snf, 98; ykselii, 106-7
Skolastikler/ortaa felsefesi, 31
Smith, Adam, 39, 56, 76n, 77, 81, 82, uluslar, "grgl" ve "kaba ve barbar",
86, 9 0 ,9 6 , 119, 119, 128. 138. 143; 73-4,119
Ahlaki Duygular Teorisi ile Ulusla uluslararas ilikiler, sava, 89,90; tica
rn Zenginliinin karlatrm as, ret, 89, 91
111-13; retileri, 105-14; iktisadi Urte, Andrew, 98
genileme, 100-1,102, 105-14
Smith, D.W., 37n Vauvenargues Markisi, Luc de Clapiers,
sosyalizm, 125 45
Szleme kavram. Hobbesun, 36. 127- Vemassung, 125
9 Vico, Giambattista. 35, 37-8,39 128
Spinoza, Benedict, 35, 41, 59, 61. 66; Viner, Jacob, 54n. 72
DZN 145

Viyana Kongresi, 129 dara kstlamalar; huzur ve dzen,


121-3; zerine Smith'in retileri,
Walpole, Sir Robert. 69-70 105-8
Weber. Max. 31,127-8, 130 Yceltme, 38
Wilkes ayaklanmalar, 98-9
zenginlik/servet; Ferguson'da, 119-20,
yabanclama, 125, 129 123-4; ve g, Smith'te, 105-6: kay
yozlama, anlamndaki deiimler, 56n betme korkusu, 120, 123-4; mlki
ynetim; Fizyokratlarda, 102-4; gce yet olarak, 100-2; Smith'in reti
getirilen kstlamalar, bkz. gce/ikti sinde aray, 111 .Ayrca bkz. para
METS
TARH TOPLUM FELSEFE

Carl Schmitt
SY A SA L K A V RA M I
Sunu: A yk u t elebi
eviren: E ce G ztepe

1932 tarihli b ir klasik olan Siyasal K a v ra m , A lm an dnr


ve hukuku C ari Schm itt'in y a p d a n iinde nem li bir yere
sahiptir: Siyasal kavram na ilikin asli ltn, yani dost-
dm an ayrm n kurgulad yaptdr. K itabn tem elindeki
ilgi, devleti iinde bulunduu kriz halinden karm ann yol
larm ortaya koym ak. Siyaset ile devletin ayrln srarla
vurgulam asna ram en S chm itt, esasen devletin neden to p
lum dan farkl ve toplum un stnde olm as gerektiini tart
m tr. Schm itt, son yirm i, yirm i be yln siyasetbilim litera
tr iinde, srekli tartm a konusu olan b ir yer buluyor ken
dine. A ykut elebi kitab sunarken yle diyor: "Schm itt, li
b eral d epolitizasyon ann kilerde sakl aile hayaletidir. Bu
hayalet bugn tutulduu yerden kat ve bastrlm her ey
gibi byk b ir iddetle, m ikro faizm lerde ve h e r trl d la
yc partiklarizm de boy gsteriyor. Yeni dnem de bir baka
Schm itti kategori de, kresel kapitalizm karl sahte m illi
yeti m uhalefette, siyasetin a n siyasallatrlm konum un
da karm za kyor. D ier yandan Sol'un Schm itt'e eskiden
beri m evcut olan ilgisi de d ah a y oun am a d aha m esafeli ve
eletirel bir nitelik kazand. G eni bir yelpazede Sol, Schm iti
grm ezden gelm ek y a da tartm alan n dna atm ak yerine,
onu eksen alan ve am ay am alayan b ir siyasal kavram ya
ratm a abas iindedir."
G erekten de kitabn okurlar, gn m z n dnya ap n
daki siyasal gelim elerinde S chm itt'ten belirgin yansm alar,
izler g recekler - S iyasala ilgi duyan tm okurlarm zn n
lerine koym alar, stne dnm eleri gereken bir kitap.
METS
TARH TO PLUM FELSEFE

J a c q u e s R a n c ie re
SY A SA L IN K IY ISIN D A
eviren: A ziz U fuk K l

Son dnem sol F ransz dnrleri arasnda ne kan isim


lerden biri Ja cq u es R anciere. zellik le siy aset-dem okrasi
ilikisi, en telekt ellerin rol ve tarih felsefesi alannda yaz
dklar ok tartlan d n r burada, A tina'da icat edilen si
yaset ve d em okrasi kavram larnn izini srerek, g n m zde
ki "siyasaln dn" tartm alan n a kadar uzanyor. "H alk"
kavram nn grm o lduu bozguncu ileve ve halkn "sayl
m ayan", "esam isi okunm ayan" k esim lerinin (klelerin, k a
dnlarn, p roleterlerin vb.) verdikleri m cadelelerle nasl "sa
ylanlar" katna k tklarna ilikin analizi, "siyasetin sonu"
tezlerine kar ok gl b ir cevap.
K itabn F ran szca ilk basm nda ve ngilizce evirisinde
y e r alm ayan yeni y azlarla zenginletirilm i bu edisynda,
okurlarm zn dikkatini zellikle "D em okrasinin K ullanm
lar", "S iyaset zerine O n Tez" ve "S iyaset, zdelem e, z-
nelem e" yazlarn a ekm ek isteriz. M illiyetilik b ata o l
m ak zere eitli kim likiliklerin kapanndan karak, eit
liki bir siyaseti yen iden k urabilm ek isteyen herkesin d ikkat
le okum as gereken Siyasaln K ysnda'da yle diy o r R an
ciere: "O tuz yl nce hepim iz 'A lm an Y ahudileri'ydik, yani
yanl' adlar tayorduk. B ugn y alnzca 'doru' adlarm z
var: A vrupalyz v e yabanc dm anyz... N esnel olarak, b u
gn gm enlerin says otuz yl ncesine gre pek fazla d e
il. znel olarak ise ok d aha fazla. B unun nedeni u ki, o
gn gm enlerin b ir baka ad, siyasal bir ad vard: O nlar
'proleter'di. O gnden beri bu ad kaybettiler; artk yalnzca
'nesnel', yani kim likse! bir ada sahipler. B aka ad olm ayan
teki, artk salt b ir nefret ve ret nesnesi haline gelir."
METIS
TARH TOPLUM FELSEFE

Im m a n u e l W alierste in

TARH SEL KAPTALZM


eviren: N ecm iye A lpay

"T arihsel kapitalizm daha ilk bakta, baz savunucularnn


ne srd gibi 'doal' b ir sistem olm ak yle dursun,
aka sam a b ir sistem dir. D aha fazla serm aye retm ek
iin serm aye retilm ektedir. K apitalistler ayak d e irm e
nin d e d aha hzl kom ak iin gitgide daha hzl koan be
yaz fareye benziyor. Bu sre iinde baz insanlar d aha iyi
yayor, am a dierleri yoksul yayor. Peki, iyi y aayanlar
n e k ad ar ve nereye kadar iyi yaayacak? H epim iz bu tarih
sel sistem in m oda ettii, hakll kendinden m enkul ilerle
m e ideolojisiyle ylesine d olm uuz ki bu sistem in ok sa
ydaki olum suzluklarn kabul etm ekte zorlanyoruz. M arx
gibi kararl b ir sulaycs bile tarihsel kapitalizm in oyna
d ilerici role byk arlk verm itir. 'lerici' sz tarih
sel olarak daha sonra gelen anlam nda k u llanlm ad s re
ce ben b u n a inanm yorum ... O zam an b yle b ir sistem ne
den ve nasl ortaya kt?" - Im m anuel W alierstein
M E T S
A N T K A P T A L S T H A R E K E T N
K IL A V U Z LA R

J a m e s R id g e w a y
HER E Y SATILIK
D nyann K aynaklarn
K im ler K ontrol E diyor?

eviren: B lent D oan

H er gn binlerce ton m al ve ham m adde, dnyann zerinde


grnm eyen izg iler b o yunca tanyor. Bu byk aka in
sanlarn d aha nce "bedava" sahip olabildikleri yeni yeni
eyler ekleniyor. D nya sistem i b ir yandan neredeyse her
eyi satlk m al haline getirirken, bir yandan d a bunlar t
ketecek yeni insan ve onun yeni ihtiyalarn yaratyor.
D nyann k a y n ak lan kim lerin elinde? K im ler nasl kr
ediyorlar? Yakt, m etal, gbre, uyuturucu, gda - am a daha
yakn zam anda tatl su, insan, gkyz, o kyanuslar ve h aya
tn ta kendisi b irer ticari m al haline geldi. B elli ki m evcut
ekonom ik sistem devam ettii m ddete bu liste uzayacak:
Solunacak tem iz havann bir sre sonra parayla satlm aya
can kim iddia edebilir?
H e r e y Satlk'ta a klnza gelebilecek hem en h e r trl
kaynak hakknda, bu k a y n ak lan n nasl sahiplenildii, ile
tildii, hangi hatlar b o yunca datld, neyin retileceine
neyin retilm eyeceine k im ler tarafndan nasl karar veril
dii hakknda ilgin y k ler okuyacaksnz.

Вам также может понравиться