Академический Документы
Профессиональный Документы
Культура Документы
yaam
sanat
ve --'-J
1.---
rsus
Yaam Sanat
Zygmunt Bauman
zgn Knye
VERSUS KITAP
Her hakk mahfuzdur
Bask
Sertfika No: 22749
Ayhan Matbaas: 0212 445 32 38
VERSUS KITAP
Seniflka No: 22806
Albay Faik Szdener Sk
Benson I Merkezi No:2l/2
www. versuskitap.com
versuskitap@versuskitap.com
YAAM SANATI
Zygmunt Bauman
&
"
i"'
versus.
_,:._j
NDEKLER
3. Seim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 141
geldiinde,
k el yordamyla aranr;
uzaklar ...
benzer bir fa aliyet olup kmtr. Kimlik hala sren bir sorun
dur. Bununla birlikte bu sorun a rtk, en geici ilgi tarafnda n
bile massedile bilen, son derece ksa ( pazarlama tekniklerinde
ki ilerleme sayesinde hi olma d kadar ksa) eitli aba la ra
blnm tr. Bu blnme nceden tasa rla nm ya da ng
rlebilir olmaya n faka t hemen a rdndan gelen ve gereinden
fazla uzun kalma tehdidi tamaya n dolaysz etkilere sahip ,
beklenmedik ve lgn hamle silsilesinden oluur.
Kimlik manipla syonunun akkan, modern bir ekilde
yeniden ilenmesi ve evrime sokulmasna meydan okumak
iin gereken beceriler bir j onglrn, ha tta daha isabetli ola
rak, bir hakkabazn hner ve el abukluuna benzer. Bu tr
becerilerin pra tii, sradan , baya tketicinin eriim ala nna
simulakr vasta syla ta nmtr -Q ean Baudrillard'n unutul
maz tanmla masyla) simulakr, "eylerin asl halleri" ile "ey
lerin -m gibi halleri" a rasndaki, "gereklik" ile "yanlsa ma " ,
ya da olaylarn "gerek durumu" ile "simulasyonu" a rasndaki
ayrm ka ldrnakla maruf psikosoma tik hastalklara benze
yen bir fenomendir. Bir za manlar, sonu gelmez zahmetli bir
i olarak grlen ve ka tlanlan, kesintisiz mobilizasyon ve
her "isel" kaynan sonuna kadar kullanlmasn gerektiren
eye, a rtk az miktarda para ve zamann harcanmasyla , sa tn
a lnabilir ve kullanma hazr tertiba t ve cihazlarn ya rdmy
la ula labilir. Gelgelelim, sa tn a lnm eya lardan oluan bir
kimliin cazibesi, ha rcanan parann miktarna gre a rta r el
bette . En prestijli ve sekin tasannc maaza la rnn bekleme
listeleri sunmasyla birlikte, yakn zamanda bu ca zibe bek
leme sresiyle de a rtmaya bala mtr. Aktr ki edinilmesi
beklenen kimlik simgelerinin a lcya balettii a yrm geli
tirmekten baka bir ama tamaz bu. Toplumbilimin kuru
cu babalarnda n biri olan Georg Simmel' in uzun zaman nce
iaret ettii gibi, deerler, onlar elde etmek iin ka tlanlmas
Zygmunt Bauman 27
9 ) A..g.e, s . 20.
lO) Bkz . Hana Buczynska-Garewicz, Metaji zyczne rozwazania o czasie
['v1etaphysical Reflections on Time ] , Universitas, 2003 . s. 50 ve devam.
34 i Ya am Sanat
Mutluluun Istraplar
bir ekilde "Btn yaygara bunun iin miydi? Eer umu t etti
im mutluluk buysa, ona varmak iin grnte gereken b
tn bu aba ve ileye deer miydi ? ! " diye sorabilirler.
Immanuel Kant, her trl kar-sava kar bak olan ve
bu yzden tm insanlarn kabul edecei ve neticede kabul et
tii bir tanma vararak "meseleyi halletmek" zere bir tanm
yapmak umuduyla, bulank ve tartmal kavramlar amak ve
berraklatrmak iin yaam boyunca mcadele etmesine (ve
bunu byk lde baarmasna) ramen, "mutluluk" kavra
m sz konusu olduunda umudunu kesrnek zorunda hisset
miti. Kant yle der: "Mutluluk kavram o kadar belirsizdir
ki, herkes mutluluu elde etmek istese bile, gerekte istedii
ve arzulad eyin ne olduunu kesin ve tutarl bir ekilde
.
asla syleyemez . " 5 Bu yoruma unu ekleyebiliriz : Me sele mut
luluk olduunda insan hem kesin hem de tutarl olamaz. Kii
ne kadar kesin olursa, tutarl kalma ans da o kadar azalr.
Bu pek de artc deildir, zira mutluluun almas gereken
biim hakknda net olmak, tercih edilen model zerinde dik
kati ve enerj iyi younlatrmak ve geriye kalan her eyi d
arda ya da glgede brakmak anlamna gelir. te taraftan,
btn dierleri pahasna peinden gidilen her model, l do
an, baarszlkla sonulanan ya da ihmal edilen olaslklarn
mezarl bydke, daha da pheli grnmeye mecbur
dur. Tatmin, tutarszln -geriye gitmenin ya da yan yollara
sapmann- cezbediciliiyle, bir paket teklif iinde gelecektir
muhtemelen.
Platona inanacak olursak, Sokrates'in zaten yaamn zalim
bir gerei olduunu belirttii mutluluk arzusu, insan varolu-
5) Immanuel Ka nt. Gmwding for the Merapin sic s of Mora ls, ev. : james W.
Ellington. Hackett. 198 1 . s.27 [Ahlall Mctafiziiin Temellcndirilmcsi, ev. :
oanna Kuuradi. Trkiye Felsefe Kurumu. 2009 ] .
46 Yaam Sanat
6) Bkz. Aristotle, The Basic Works of Aristotle, haz. Richard McKeon . Randam
House. 194 1 .
Zygmunt Bauman 47
7) Darrin M c Mahon , The Pursuit of Happin ess: A History from the Greels to the
Prcsent, Alien Lane, 2006, s. 337 ve devam.
8) Alexis de Tocqueville, Democracy in America, ev. : G eorge Lawrence,
Harp e r, 1988, c. 2, s. 538.
SO Ya am Sanat
13) Bkz. Seneca, Epistlae Moralcs ad Lcilim, "Lelters fmn a Stoic" olarak
eviren Robin Cam pbell, Penguin, 2004. s. 65.
Zygmunt B<uman 55
25) A.g. e, s. 1 1 7 .
26) A . g . e , s . 1 1 3
6Z 1 Yaam Sanat
27) A.g.e. s. 1 0 2.
Zygmunt Bauman 1 63
281 Eric h Fromm. Tlc Art of Loving, Thorsons. l 995. s. 18. [ S n mc Scnct,
e'. Yurdanur Salman. Payel Yaynlar, 1 9 9 5 ]
64 Yaam Sanat
doas gerei, sevgi nesnelerini (bir kii, bir grup insan, bir
dava) doyum mcadelesinde bir araya getirme, bu kavgacia
onlara yardm etme, bu mcadeleyi destekleme ve savalar
kutsama eilimi anlamna geliyorsa , o zaman " sevmek" sevgi
nesnesi uruna kiisel kaygy terk etmeye hazr olmak, kendi
mutluluunu sevilen nesnenin mutluluunun bir yansma
s, bir yan etkisi klmak demektir -ayn nedenle (iki bin yl
sonra Lucanus'u tekrarlayacak olursak) "talihe rehin vermek"
de demektir. Severek, talihi kadere dntrmeye alrz.
Ancak sevginin isteklerini, arda amaris'in mantn izleyerek
kaderimizi talihe rehin veririz. Grnte ihtilafl olan bu iki
eilim gerekte yapk ikizler gibidir ve ayrlamazlar.
Sevginin bugnlerde hem arzulanr hem de korkulur ol
masnn nedeni budur. Bir baka kiiye, bir grup insana, bir
davaya balanma ve zellikle de koulsuz ve snrsz balanma
fikrinin poplerligini kaybetmesinin nedeni de budur. Bu du
rum balanmann ellerinden kayp gitmesine izin verenlerin
aleyhinedir; nk kader ve talihin girift diyalektiiyle ciddi
biimde kar karya gelinebilen tek yeri, sevgiyi meydana
getiren ak, fedakarlk ve teki'ne balanma yaratr ancak.
Ulrich Beck ve Elisabeth Beck-Gernsheim yle bir soru so
ruyorlar: Mutluluk reeteleri "bir adm ileride olmay'' temel
ilke mertebesine ykseltliine gre, bireyler " heyecana duyu
lan itahla ve bakalaryla uyuma, bakalarna kendini tabi
klma ya da onlarsz yapabilme isteinin giderek azalmasyla"
akna dndne gre, "eit ve zgr olmak isteyen iki bi
rey, sevgilerinin yeerebilecei ortak zemini nasl kefedebi
lir? teki kii kendini bir engel, hatta rahatszlk esi gibi
hissetmekten nasl kurtulabilir7 " 29 Bu sorular apak cevaplar
30) A.g. e . , s. 1 2 .
3 1 ) B . Ehrenreich v e D . English , For Her Own Good, Knopf, 1 9 79 , s. 276.
3 2 ) Glles Lipovetsky. rere du vide. Essais sur l'dividualisme contemporain,
Gallimard, 1 993 , s.3 2 7-8.
66 Yaam Sanat
33) A.g.e. , s. 3 1 6.
Zygmunt Bemman 1: 67
38) j ean-Claude M i c hea . [Empire du noi ndre mal. Essci sur lc c i v i lasition
libera le. Clima s , 200 7 , s . 27.
39) Leopold von Ranke. Ciil Wars and Mow rcly in Francc, eY. : \1. A..
Garvey. Bentley. 1852. c . l. s . 325 v-e C 2 . s. 50.
.
40) Leopold von Ranke nin u yaptnda alntlanan temel bir kaynaktan
aln mtr: T/(' Hisorv of tle Popes dw ing tlc Lcst Four Ce wrics , ev. : G . R .
Dennis. Beli, 1 9 1 2 . C 2 , s . 2 1 9 .
4 1 ) Bkz. Richard Drake, "Terrorism and cansolation of h i s t o ry .. , Hcdgelog
Rni c\\' 2 (2007). s. 4 1 -5 3 .
.
76 Yasarn Sanat
tik hedef ve amalar asndan, " Her bireyin yaam bir sanat
yapt haline gelebilir mi? " (ya da daha manidar olarak, " Her
birey kendi yaamn yaratan sanat olabilir mi? " ) sorusu ,
kanlmaz olarak " Evet" ile yantlanacak, tamamen retorie
dayal bir sorudur. Bu kadarn Foucault da varsayarak unu
sorar: Eer bir lamba ya da ev sanat yapt olabiliyorsa, in
san yaam neden olmasn ki7 3 Swida-Ziemba'nn kar kar
ya getirdii hem "gen kuaklar" hem de "gemi kuaklar"
Foucault'nun varsaymna tm kalpleriyle katlrd sanrm.
Bununla birlikte Swida-Ziemba"nn karlatrd her iki ke
simden insanlarn "sanat yapt"n dnrken kafalannda
farkl eyler olacan tahmin ediyorum.
Gemi kuaklar muhtemelen kalc deere sahip , ebedi,
zamann akna ve kaderin cilvesine kar direngen olan bir
eyler dnecektir. Eski ustalarn alkanlklarn izleye
rek, ilk fra darbelerini uygulamadan nce tuvallerini kl
krk yararak kullanma hazrlayacak ve boya katmanlarnn
kuruduka atlamayacan ve ebediyen olmasa da, yllarca
renklerindeki canll koruyacan garantiye almak iin
zcleri de ayn dikkatle seeceklerdir. . . Daha gen kuaklar
ise, u andaki nl sanatlarn pratiklerini "happeningleri"
ve "enstalasyonlan" taklit etmelerini salayacak hnerler ve
rnekler bulmaya alacaktr. Happeningler konusunda yal
nzca unu biliriz ki bunlarn sonuta hangi yolu izleyecei
konusunda hi kimse (hatta bunlarn tasanmclan , reticile
ri ve ba aktrleri bile) emin olamaz; bunlarn izleyecei yol
( " kr" , kontrol edilemez) talihe rehin braklmtr; bunlarn
Bir grup iin esas olan deneyimler bir baka grubun deneyimlerinde ya
ok az gndergeye sahiptir ya da bunlar hi yoktur. Nitekim bir grup
asndan ok nemli olan meseleler, dieri iin "geerli deildir".
Yalnzca iki kamp -"yallar" (ya da yetikinler) ve "genler" (henz
yetikin olmayan ya da yetikin olmaya yanamayanlar)- oluturmak
zere sk sk i ie geen kuaklar arasndaki karlkl phenin yks
eskiye dayanr. ok eski zamanlara kadar uzanan ilk belirtilerinin izi ko
layca srlebilir. Ama bu phe, dnyann (en azndan insanla ilgili ks
mnn) , mevcut halinden farkl olabilecei ve onu farkl hale getirmenin
de insanlarn elinde olduunun kabul edilmesiyle , yaadmz modern
ada adamakll ortaya kmtr. Ayrca dnyann, tek bir insann yaa
mnda "artk devir deiti" ibaresini dile gerinecek kadar, bunun sonu
cunda da "olan" ile "olmas gereken" arasnda bir gediin grlmesini
ve "hey gidi gnler"e kar "daha iyi bir gelecek" tarz kavramlarn hem
felsefi dncede hem de yaama dair popler alglamalarda ortaya atlp
yer etmesini salayacak kadar hzl deimesiyle ortaya kmtr. Ancak
o zaman, dnyann aralksz dnmnn farkl aamalarnda dnya
ya gelen insanlar, pay lath /ar zaman deerlendirme bakmndan mu
azzam ekilde farkllamaya balam olabilirler. Iyice renilip hakim
olunmu becerilerin ve adederin uygulanmasna imkan tand iin baz
insanlara rahat ve konforlu gibi grnebilen ey, digerlerine tuhaf ve itici
grnm olabilir. Nitekim baz insanlar, dierlerini huzursuz edebilen,
bocalatan ve akna eviren durumlarda. kendilerini ok rahat hissede
bilir. Bazlarna " dnya hali bu" ya da "byle gelmi byle gider" eklinde
grnebilen ey, dierlerine gayri meru, ahmaka, hakkaniyetsiz ve bs
btn iren grnebilir.
Sonuta, yal ve gen kitleler birbirqerine yanl anlama ve kuruntu
bileimiyle bakarlar. Yallar, kendi byklerinin itinayla koruduu eyi,
dnyaya yeni gelenlerin mahvedip ortadan kaldracandan korkacaktr;
genler ise, eskilerin berbat ettii eyleri yoluna koymak iin iddetli bir
arzu duyacaktr. Her iki kitle de olaylarn mevcut halinden memnuniye
siz olacak ve bunlarn kt hali konusunda dier kitleyi sulayacaktr.
Son derece saygn haftalk bir Ingiliz dergisinin ard arda iki saysnda,
hrlaan iki iddia yer ald: Bir ke yazar "genleri" "durgun, uyuuk.
100 Yaam Sanat
6) Bkz. Ernst Kris ve Otto Kunz, Legend. Myt h and Magic in the Image of the
Artist, ev. : Alistair Lang ve Lottie M. Newrnan. Yale Cnh ersity Press. 1 9 7 9 .
s. n
Zygmunt Bauman l o5
1
7) Richard Wray. "How one year's digital outp u t would fill l 6 l bn iPocls' ,
Guadian. 6 Mart 2007.
108 Yaam Sanat
da yorumlanacaktr.
o sana ait, onu elde edebilirsin, yleyse git yakala onu " tavsi
yesi srekli olarak vgye a bir amour de soi [ benlik sevgisi]
tevik eder. Bu durum, zsayg konusunda srekli bir oburluk
besler ve kefedilmemiin kefin i tevik eder. . .
Yaadmz tketim toplumunda, halihazrda e n son piya
sa arzlarnca tavsiye edilen ve cretli veya gnll piyasa sz
clerince vlen yaam tarzn kopya etme arzusu (ve bunun
sonucunda da kiinin kimliini ve kamusal kiiliini srekli
olarak onarma zorunluluu) artk bashyla (dsal ve dolay
syla zellikle saldrgan ve can skc bir baskyla) ilikilendi
rilmemektedir. Bilakis btn bunlar (pohpohlayc ve sevindi
rici) kiisel zgrln davurumlar olarak alglanr. Kii bu
zgrln ne kadar snrl olduunu, parkuru sahiplenen ya
da yneten, girileri tutan ve yarlar kouya sevk eden g
lerin ne kadar gl olduunu, ancak elde edilmesi g , ilele
her tamamlanmayacak bir kimlii kovalamaktan vazgemeye
altnda ya da bu kavalamacadan dlanp defedildiinde
veya buna a priori kabul edilmediinde renecektir. Bu kii
ancak o zaman talihsizlie ya da itaatsizlie verilen cezann ne
kadar ar olduunu anlayacaktr. Bu da banka hesab ve kredi
kartlar olmayan ve giri cretini karlayamayan insanlarca
gayet iyi bilinen bir durumdur. Dierleri ise bu tr heyulalar,
youn alveri gnlerinin ardndan geceleri kendilerine mu
sallat olan karanlk nsezilerden; ya da, hatta daha somut ola
rak, banka hesab ak verdiinde veya mevcut kredinin sfr
lanmasyla beliren tehlike durumundan hareketle sezebilirler.
Yaam rotalarn belirten yol iaretleri pek haber vermeden
belirir ve kaybolur. lleride geilmesi muhtemel blgelere ili
kin haritalarn neredeyse gnlk olarak gncellenmesi gere
kir ki dzensiz ve habersiz de olsa gncellenir zaten. Haritalar
birok yaync tarafndan baslp sata karlr ve bayilerde
Zygmunt Bauman 1 117
<) Ya r zamanl, gvencesiz (prewrios) alanlar iin kullan lan bir ifade
-.n.
9 ) Loic Wacquant, ''Territorial stigmatization in the age of advanced
marginality " , Thesis Elevcn, Kasm 2007. s. 66-7 7 .
1 0) Alexander Nehamas, The Art of Living: Socraric Rejlections from Plato t o
Foucault, Cni,usity of Calfornia Press, 1 9 9 8 , s . l O v e de,am. [ Yaama Sanat
Felsefesi: Platon'dan Focault'ya Solnat i l Diiiinim lcr. eL Cem Soydemir.
Ayrnt Yaynlar, 2002 ] .
Zygmunt Bauman 119
1 2) Franois de Singly, Les uns avec les aulres. Quand idividalisme ereedu
lien , Arnand Colin, 2003, s. 1 08-9.
1Z4 Yaam Sanat
1 6) Ag.e . . s . 2 1 2- l 3 .
Zygmunt Bauman 1 129
grubu semek, dier baz gruplar, yabanc ve potansiyel
olarak hasm haline getirir: "Ben P'yim" demek (en azndan
st kapal, ancak ounlukla aktan aa) "Q, R, S, vs. de
ilim" demektir. "Aidiyet" parann bir yzdr, dier yzn
deyse ayrlk ve/veya kartlk bulunur ve bu da ou zaman
gruplar arasnda hnc, husumeti ve aleni atmay besler.
Sylenenler, "aidiyet"in, eriimin ve ballk arzlarnn btn
rnekleri iin geerlidir. Ancak modern ada, kimlih-ina
sndan, yaam boyu sren ve btn pratik amalar asndan
tamamlanamaz bir sre olan himlik edinimine geile birlikte
bu evrensel zellik nemli deiiklikler geirmitir. Belki de
en nemli deiiklik "aidiyet varl" nn tekelci iddialarnn
zayflamasdr.
Yukarda da iaret edildii gibi, "aidiyet" gndergeleri, or
todoks "btnleyici topluluklar"n aksine, "yeler"in sadakat
gcn izieyecek herhangi bir araca sahip deildir: Keza ye
lerin amaz sadakat ve tam ballklarn isteyip kkrtmakla
da ilgilenmezler. ada akkan modern yorumunda, bir var
la "aidiyet" , ille de knama yaratmadan ve baskc nlemleri
ni harekete geirmeden , baka varlklara aidiyetlerle neredey
se her trl kombinasyonla bir araya gelebilir ve paylamcia
bulunabilir. Ballklar gemi younluklarn byk lde
kaybetme eilimi gsterir. Zira genellikle balln hiddet
ve enerjisi, tpk "bal" olanlarn partizan ruhu gibi, teki,
ezamanl ballklar tarafndan trplenir. Bugnlerde nere
deyse hibir "aidiyet" tr "btn benlii" megul etmiyor.
Zira herkes yaamnn herhangi bir annda, deyim yerindeyse,
" eitli aidiyetler"ile megul. Ksmen sadk olmak ya da tabiri
caizse 'alakart" sadakat artk, brakalm ihaneti, sadakatsizli
e bile eit olarak grlmyor.
130 Yaam Sanat
1 7 ) Elaine Sciolino, " N ew leaders say pensive Freneli think too much, " New
Yarl Times, 22 Temmuz 2007'den alnt.
13Z Yaam Sanat
Seim
3) :--J e chama Tec Wle Liglt Pierced the Darlmes s . Oxford University Press.
1 987.
144 Yaam Sanat
Rus filmi Vremia Biedy 'de (kabaca " Zor Zamanlar") ceb
ri kolektivizasyonun acmaszlklarna ve daha sonra da Nazi
igaline aresizce tank olmu ve daha fazlasn kabulleneme
yecek olan yal bir kyl kadn kendini yakar. Yanan baraka
sndan son szleri duyulur: "Yardm edemediim herkes ba
lasn beni ! " Bir Talmud yks nde, yiyecek uvallaryla yk
l bir eekle yryen mbarek bir bilge, kendisinden yiyecek
isteyen bir dilenciyle karlar. lyi kalpli adam derhal, byk
bir telala, uvallar zmeye balar, ancak yiyeceklere daha
ulaamadan, uzun sreli alk etkisini gsterir ve dilenci lr.
Bilge, mitsizce dizlerinin zerine ker ve "sevgili dostunun
yaamn kurtaramad"ndan kendisini cezalandrmas iin
Tanr'ya yalvarr.
Yukardaki her iki yk de elbette imlenen ltler bak
mndan okura "ar" ya da mantksz (hatta adaletin, neden
selliin mantyla uyumlu olarak datlmas gerektii varsa
yld mddete "adaletsiz" ) gibi gelebilir. Kendisinin sulu
olduunu ilan eden bu iki kii de, sular olduuna inandkla-
Zygmunt B;uman l.f7
6) Knud Logstrup, Afte r the Ethical Denand. ev. : Susan Dew ve Kees van
14) Franz Kafka, "A Hunger Artist" , ev. : Willa Main ve Edwin Muir, Collec
s. 2 7 1 [ "Alk Sanats" , e\". : Banu rmak,
ted Slort Stories, Pengu i n , 1 988,
Altkrkbe Yaynl ar , 2003 ] .
Zygmunt Bauman 1 167
yarr ve birinin zaferi dierinin aznini ve sava ruhunu glendirir.
Meydan okuma ne kadar hain, kstah ve zorlaycysa, yant da o kadar
cretkar ve kkrtcdr. Zenginlie daha fazla zenginlikle, arla daha
fazla arlkla cevap verilir. . .
Elbette, her iki tepki de hltre! o!arah tevik edilir; takliti davran
lar gibi yaylan bu iki tepkinin, benzer bir tarzda modalarnn gemesi
muhtemeldir. Ne de olsa ikisi de gerek bir soruna verilen hayal rn
yantlardan ibarettir; irrasyoneldirler de, zira ne sorunu zer ne de or
tadan kaldrmaya tevik ederler. Er ge, yetersizliklerinden trt muh
temelen poplariteleri tkenip gidecektir -ve ille de daha etkili olmasa
da imdiye kadar denenmemi ve henz gzden dmemi yeni yantlar
aranp bulunacaktr. Yine de bydkleri kkleri kesrnek bundan daha
fazlasn gerektirecektir. Her eyden nce kkler gmldr ve akkan
modern tketirnci zenginliin verimli topranda oalr.
Evet bir bakma . . . ancak tek bir artla. Dakunduu her eyi
altna eviren efsanevi kral Midas gibi , avcnn dakunduu
(ya da grd yahut grmeyi mit ettii) her ey aviannaya
ya da aviannaya davet eden oyuna dnr. Avclarn gezdii
dnya bir av yeri olup kar.
O halde merkezka kuvvetin bir eididir bu, ancak da
dnk mutluluk aray tarafndan serbest braklabilecek
yegane kuvvet de deildir. Merkezka kuvvetin b tn eitle
ri, ister ihtiyari ister gayri ihtiyari, en sonunda "merkez" den
geri teper. Her biri mutluluk arzusu tarafndan harekete gei
rilir ve her biri, ister ihtiyari ister gayri ihtiyari, onlar uygu
layan ya da onlarca ynlendirilen kiilerin mutluluuna hiz
met eder. Btn eitlerde, bencil ile zgeci saikler arasmda
ki kartlk bulanklar ve tamamen ortadan kalkma eilimi
gsterir. Ancak, merkezka kuvvetin "bakalar iin varolma "
eidinde, merkezcil kuvvet, merkezka kuvvetin beklenme
dik, gayri ihtiyari, belirsiz yan etkisi olarak yorumlanabilir
ken, avclar hareket halinde tutan merkezka kuvvet, bilinli
olarak seilen ve azimle izinden gidilen, merkezcil dnnn
ana rn gibidir; aslna baklrsa merkezcil kartnn bir
uzantsdr.
Mutluluk aray drts eklindeki ortak gvdeden aralla
nan merkezka ve merkezcil kuvvetler arasndaki kartlk "ya
ya da" trnden bir kartlk deildir. Yalnzca soyut modeller
de ak ak ayrt edilebilen bu iki kuvvet yaam pratiklerinde
nadiren ayr ayr grnr; burada geerli olan, daha ziyade bir
"ve-ve" ilikisidir. Yine de, mutluluk arayan failin karsna ha
kiki bir seim olarak karlar. Seilmemi alternatifin ve bunun
varlnn (bilinli ya da bilinsiz bir ekilde) ald biimin be
lirgin ya da neredeyse grnmez oluu bu seimin sonucudur;
her ikisi de failin sorumluluu alannda kalr.
Zygmunl Bauman i 169
s . 5 2 , 63.
2 1 ) A.g. e. ,
22) Friedrich Nietzsche, The Genealogy of Mora l s , ev. : Horace B . Samuel,
Dover, 2003, s. 1 5 .
Zygmunt Bauman 1 173
bu. lsyann bayraklarnda, tersine evrilmi bir hakikat nak
edilmitir:
23) A.g.e. s. l l , 1 7 .
17-t Yaam Sanat
kadar akllydlar . . .
Btn bunlar ryen bir kin v e derin bir dmanlk besleyen,
zayf ve bastrlmlarn "mutluluu"na tamamen ztt; bu insanlar
iin, mutluluk esas itibariyle uyuturucu, sakinletirici, sknet,
huzur, "Se bt gn " , zihnin rahatlamas ve organlarn gevemesi de
mekti -ksacas, tamamen pasif bir fenomendi. H
24) Ag e , s. 20- l .
Zygmunt Bauman 175
5) Bkz. Vin cent de Gaulejac, La sacit'te malade de la gestion, Seuil, 2005 , s. 34.
Zygmunt Bauman 193
6) Ivan Klima, Bctveen Secrity and Insecrity , Thames and Hudson. l 999 ,
s. 60- 2 .
196 Yaam Sanat
nat l a r m yz?
rm za v u r u l a n p ra n g a l a r n , dayat l a n ya am tasa
yz n o rtaya koyuyor.
ISBN 978-605-5691-49-3
1
--
ve rsus f]
..