Вы находитесь на странице: 1из 5

MAKALE

GEMİ ve DENİZ TEKNOLOJİSİ


YIL: 2013 SAYI: 195

HİDROFOİL TEKNELER İÇİN TEMEL 1 GİRİŞ


Son yıllarda deniz ulaşım endüstrisinde kanat
Hidrofoil teknelerin çalışma prensibi uçaklarla
benzer olup kaldırma kuvveti oluşturmak için kanat
Metin Kemal GÖKÇE DİZAYN PRENSİPLERİ VE KANAT TEORİSİ destekli tekneler, hidrofoiller, swathlar, hızlı yüzeylerini kullanırlar. Ancak suyun yoğunluğu
feribotlar gibi yüksek hızlı teknelere olan ilgi havaya göre çok daha fazla olduğundan hidrofoil
ÖZET artmıştır. Dolayısıyla bu alandaki pazar sürekli daha yüzeyleri uçak kanadı yüzeylerine kıyasla çok küçük
Ülkemizde yüksek hızlı teknelerle ilgili yapılmış bazı çalışmalar olmasına rağmen yüksek hızlı tekne talep etmektedir (Bal, 2007). kalmaktadır. Ek olarak suyun yoğunluğunun hava
bunlar yeterli sayıda değildir. Bu tip teknelerin teorilerinin tam olarak Teknenin taşıma kapasitesi, hızı, gerekli beygir gücü yoğunluğunun ortalama 850 kat olduğu varsayılırsa;
anlaşılmamasından dolayı bu teknelere karşı ilgi fazla olmamış dolayısıyla gemi ve taşıma verimi arasında (1) no.'lu denklemdeki gibi aynı kaldırma kuvvetini üretmek için su içeresinde
inşa sanayimizde bu alanın içerisine fazla girmemiştir. Yüksek hızlı teknelerden bir ilişki vardır. Kullanılan güce karşı ne kadar yükün ilerleyen bir taşıtın kendi ağırlığını taşıyabilmesi için
olan hidrofoil tekneler temelde kanat teorisine dayanır. Bu çalışmada genel olarak hangi hızla taşınacağı, taşıma verimi ile ilgilidir. Von çok büyük hızlara çıkmasına gerek kalmaz.
Yıldız Teknik Üniversitesi, Gemi kanat teorisine değinilmiş ve yüksek hızlı hidrofoil teknelerin dizaynında dikkat Karman, yapmış olduğu çalışmaya göre ulaşım
İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi
Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri edilmesi gereken hususlar ile bu tip teknelerin genel özellikleri hakkında bazı araçlarının verimliliğini içeren bir taşımacılık
Mühendisliği Bölümü temel bilgilere yer verilmiştir. modeli geliştirmiştir (McKesson, 2009). Bu modelde
Tel: 0212 383 30 10
e-posta: mkgokce@yildiz.edu.tr uçaktan gemiye birçok ulaşım aracı bulunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yüksek hızlı tekneler, hidrofoil, kanat teorisi, Green Hidrofoil gibi hızlı tekne konseptlerinin taşımacılık
Fonksiyonu, kaldırma kuvveti. sektöründe geçmişe kıyasla daha fazla yer almasının
Ömer Kemal KINACI
asıl sebebi, taşımacılık modeli içerisinde bir boşluğu
ABSTRACT doldurmuş olmalarıdır.
Although there are various studies made on high-speed craft in Turkey, they are not
sufficient to encourage the shipbuilding industry to try to build such boats. (1) Şekil 2 Seyir halinde Olympia tipi hidrofoil teknesi
Hydrodynamic investigation of a hydrofoil vessel, which is a type of a high-speed
marine vehicle, generally relies on wing theory. In this study, wing theory is E = Taşıma Verimi Şekil 2'de Olympia isimli hidrofoil tekne
explained briefly which forms the basis for these types of vessels. Basic design W = Taşınan Yük görülmektedir. Bu tekne üstün denizcilik
Yıldız Teknik Üniversitesi principles that must be taken into account are identified along with their main ν =Hız özelliklerine sahip olmakla birlikte, karanlıkta
Gemi İnşaatı ve Denizcilik characteristics and performance. P = Güç Gereksinimi çalışabilme, güvenli ve kolay kullanım gibi
Fakültesi Gemi İnşaatı ve
Gemi Makineleri özelliklere de sahiptir. Kanatları üzerinde boyu 3
Mühendisliği Bölümü Key Words: High speed crafts, Hydrofoils, Foil theory, Green function, Lift force.
Tel: 0212 383 30 15
metreye kadar varan dalgalarda ilerleyebilmektedir.
e-posta: kinaci@yildiz.edu.tr Tam yükle 138 tonda, 37 knot hızla, 250 yolcu
kapasitesiyle 300 deniz mili gidebilmektedir.
Ferdi ÇAKICI

Farklı tiplerde hidrofoiller Batı Avrupa, ABD, Uzak


Doğu Asya'da ve hatta Yeni Zelanda ve Güney
Afrika'da üretilmişlerdir. Ancak hidrofoil tasarımı
konusunda Sovyetler Birliği ayrı bir yere sahiptir.
Zira hidrofoillerin yaklaşık %80'i Sovyet Rusya'da
inşa edilmiştir (www.hydrofoils.org).

Yıldız Teknik Üniversitesi,


Gemi İnşaatı ve Denizcilik Hidrofoil tekneler iyi denizcilik özelliklerine sahip
Fakültesi Gemi İnşaatı ve olmasının yanı sıra, az dümen suyu yaratmaları ve
Gemi Makineleri
Mühendisliği Bölümü düşük hız kaybı gibi özelliklerine de sahip olmaları
Tel: 0212 383 29 50 bu teknelerin en avantajlı yönlerini oluşturur. Bu
e-posta: fcakici@yildiz.edu.tr
durum sualtındaki hidrofoil sistemler için büyük
ölçüde doğrudur. Ancak bu tekneler yüksek hız talebi
sebebiyle inşa edildiklerinden kavitasyon oluşma
ihtimali çok yüksektir ve bu konuya ayrı bir
Şekil 1 Farkı Ulaşım Araçları İçin Normalize Edilmiş hassasiyet gösterilmelidir.
Güç Değerleri (McKesson, 2009).
32 32
MAKALE
GEMİ ve DENİZ TEKNOLOJİSİ
YIL: 2013 SAYI: 195

Su altında çalışan hidrofoil sistemlerin tasarımı etrafındaki akışkan bölgesinin temsili görünümü Şekil 3'te görülen herhangi bir P noktasındaki olabilir. Akışkan bölgesi dışında veya kanadın içinde
yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar şekil 3'de verilmiştir. Green Fonksiyonu, potansiyel hesaplanmak istenirse, bu nokta akışkan bulunamaz. P noktası akışkan bölgesi sınırları içe-
Johnston (1985) tarafından şu şekilde belirtilmiştir: bölgesinin dışındaymış gibi davranılarak integ- risinde olmadığı takdirde potansiyeli sıfıra eşit olur.
rasyonun dışına atılır. Bunun için P noktası, etrafında P noktasının kanat içerisinde olduğu farz edilerek
Ÿ Rota tutma ve yalpa stabilitesinin iyi olması, şekil 3'teki gibi yarıçapı olan bir küre çizilerek denklem (9) yeniden yazılırsa;
Ÿ Hidrofoil su üzerine çıktığında dengeyi tekrar (2) çizgisel integral ile akışkan bölgesinin dışına
sağlayabilmesi, çıkarılır. Bu şekilde (5) no.'lu denklem aşağıdaki gibi (12)
Ÿ Kötü havalarda ve dalgalı denizlerde daha iyi olarak ifade edilir. y
yazılabilir:
performans sergileyebilmesi, elde edilir. Bu denklem (5) no.'lu denklemle de
Ÿ Güvenlik
(6) uyumludur. Burada kanat içindeki potansiyeldir.
P'nin tekrar akışkan içerisinde bir nokta olduğu
Hidrofoil dizayn edilirken; kanadın kaldırma kuvveti P noktası etrafındaki küre üzerinde küresel düşünülerek, (11) no.'lu denklemin genişletilmiş
/ direnç oranı ve hızı kavitasyon oluşmadığı sürece koordinatlar tanımlanırsa; halde tekrar yazılması ile;
en yüksek seviyeye çıkartılmalıdır. Bunun yanında
hidrofoil sisteminin ağırlığı teknenin mukavemet
özellikleri açısından en aza indirgenmelidir.

(7)
2 KANAT TEORİSİ
Hidrofoil tipi teknelerde kaldırma kuvvetinin
büyüklüğü en önemli kısmını oluşturur. Bu tip (6) no.'lu denklem; (13)
te k n e l e rd e d i re n ç ( k a l d ı r m a kuv ve t i i l e
karşılaştırıldığında diğer gemi tipi örneklerine göre) Denklemi elde edilir. Akışkan sınırlarını kapsayan
ikinci planda kalır. Potansiyel teori kullanılarak bir Şekil 3. Temsili olarak kanat ve akışkan bölgesi yüzeyi ile ilgili integral kısaca,
kanadın kaldırma kuvvetinin değeri gerçeğe çok (Katz ve Plotkin, 2001)
yakın bir şekilde hesaplanabilir. Bu yüzden Burada S boyunca integre edilen yüzey cisim (8)
kanatların etrafındaki akımın çözümü için genel yüzeyiyle beraber, iz bölgesini ve akışkan sınırlarını
olarak potansiyel çözüm yeterli görülmektedir. da kapsamaktadır: olarak yazılır. P küresinin yüzey alanı; (14)
Ancak kaldırma kuvveti / direnç oranının doğru bir
biçimde tespit edilebilmesi için viskozitenin de işin (3) (9) şeklinde yazılıp, iz yüzeyinin ince bir yüzey olduğu ve
içine dahil edilmesi gerekir. Çünkü potansiyel sürekli bir bölge olduğu varsayımı yapılarak (13)
yöntemde bulunan direnç yalnızca kaldırma Akışkan içerisinde, akışı pertürbe eden her cisim bir olacaktır. Akışkan içerisindeki potansiyelin grad- no.'lu denklem şu hali alacaktır:
kuvvetinin oluşturduğu dirençtir (lift induced drag). potansiyel yaratır. Şekil 3'te verilen durumda yanının çok ufak konumsal değişikliklerde çok
Bu tip direncin hesabının yapılması gereken akışkan içerisinde akışı bozan bir kanat bulun- büyük olmadığı varsayılarak / =0 olarak kabul
durumlarda laminer, hatta türbülanslı akışlarda maktadır ve bu kanat akışkanın her noktasında bir edilirse (8) no.'lu denklemdeki ilk terim,
çözüm yapılması gerekebilir. Laminer çözüm için potansiyel indüklemektedir. Green Fonksiyonundaki
potansiyel yöntemle sınır tabaka yöntemi 'yi akışkanın herhangi bir bölgesinde indük-
eşleştirilerek kullanılabilir; ancak türbülansın lenen potansiyele ( olarak tanımlayalım) 'i de
devreye girdiği durumlarda RANSE çözen ticari temel potansiyel akışlardan olan kaynağın potan- (15)
programları kullanmak daha akılcı olacaktır. siyeline eşitlenirse, (10)
Hidrofoil teknelerin ön dizayn aşamasında genellikle (15) no.'lu denklemin içerisinde bulunan
potansiyel yöntem kullanılarak teknenin taşı- (4) olur. Dolayısıyla (8) no.'lu denklem aşağıdaki forma terimi akışkan içerisindeki cismin iç ve dış
yabileceği yük ve servis hızı gibi bazı detaylar kabaca dönüşecektir: potansiyeli arasındaki zıplamayı, yani cismin
belirlenebilir. Bu çalışmada kanat teorisi potansiyel olarak yazılır. Bu durumda (3) no.'lu denklemde varlığını ve dolayısıyla üzerindeki dipol dağılımını
akış kabulüyle anlatılacaktır. verilen Green Denklemi aşağıdaki formu alır: (11) ( ) temsil eder. terimi ise
potansiyellerin normal yöndeki türevleri arasındaki
Kanat etrafındaki potansiyel akışın çözülmesi için Burada P, şekil 3'te temsili resmi verilmiş olan farkı ifade etmektedir, bu da cisim üzerindeki kaynak
(5)
Green Fonksiyonu'nun çözülmesi gerekir. Kanat ve akışkan bölgesi içerisinde herhangi bir nokta dağılımının ( ) bir göstergesidir. Matematiksel
32 32
MAKALE
GEMİ ve DENİZ TEKNOLOJİSİ
YIL: 2013 SAYI: 195

olarak ifade edilirse kaynak ve dipol; 3 HİDROFOİL TEKNELERİN DÜZENLENİŞ BİÇİM- 4 DİZAYN AŞAMASINDA DİKKAT EDİLMESİ
LERİ GEREKEN TEMEL PRENSİPLER
(16) Hidrofoil tekneler iki ana kategoriye ayrılır. Bunlar
tamamen su altında olan ve serbest su yüzeyini Bir hidrofoil tekne dizayn edilirken öncelikle hangi
olarak yazılır. Kaynak ve dipol şiddetlerinin yararak çalışan hidrofoil sistemleridir. Hidrofoil amaca yönelik çalışacağı belirlenmelidir. Buna göre
başındaki eksi, normal doğrultu yönünün cismin sistemler, genellikle ana kanadın arkasında ve ana teknenin kapasitesi ve taşıyacağı yükün hesaplan-
içine doğru olmasından dolayıdır. Kaynak ve dipol kanattan daha küçük olan ve kanatçık olarak ması gerekir. Bu yük hesaplandıktan sonra teknenin
şiddet terimlerini (15) no.'lu denklede yerine adlandırılan başka kanatlarla desteklenebilirler. gövdesinin su yüzeyinin üzerine çıkabilmesi için
konulmak suretiyle kanat etrafındaki akışın Kanatçıklar geminin baş-kıç ve yalpa hareketlerini gerekli kaldırma kuvvetininin bulunması istenir.
çözülmesi için gerekli denklem elde edilir (Katz ve kontrol ederler. Öndeki dikme; suyu yarma görevi
Plotkin 2011): görür, arkadaki dikmeler üzerine ise pervane monte Hidrofoil tekneler sıfır hızdan belirli bir hıza
edilmiştir. ulaşmaya çalışırlar. Bu arada hidrofoillerin kaldırma
kuvvetinden faydalanarak gövdelerini dışarıya
Farklı tiplerde hidrofoil şekilleri mevcuttur. çıkarana kadar deplasman tipi tekne gibi çalışırlar.
Geleneksel, Kanard ve Tandem tipleri bunların en Şekil 4 Hidrofoil teknelerin düzenleniş biçimleri Gövdeleri serbest su yüzeyinin dışına çıktıktan sonra
bilinen tipleridir. Bu hidrofoil şekillerini birbirinden (Faltinsen, 2005) ise teknenin ağırlığı hidrofoil sisteminin oluş-
ayıran temel özellik, sistemlerin ağırlık mer- turduğu kaldırma kuvveti ile dengelenir. Bu tip
kezlerinin farklı noktalarda bulunmasıdır. Ağırlık Hidrofoil sistemli katamaranlar bir zamanlar Norveç teknelerde kanatların aktif olarak kaldırma kuvveti
merkezinin bulunduğu yer göz önüne alınarak kanat ve Japonya'da üretilmiştir. 50 knot hıza ulaşabilen üretebileceği hıza ulaşmaları ancak teknenin kesit-
(17)
yüzeyinin genişliğine karar verilir. Geleneksel "Foil Cat 2900" isimli Norveç katamaranı, ön lerinin düz olmasıyla mümkündür. Yani teknenin
hidrofoil teknelerde ön kanat, tekne ağırlığının tarafında tamamen su altında iki tane ters T-foil, kıç gövdesi düz batok hatlarına sahip olmadılar.
Bu denklem genellikle sınır elemanları yöntemiyle %65'ini taşırken, en yaygın hidrofoil tekne çeşidi tarafında ise tam enli bir hidrofoile sahipti. Kıç
olan Kanard tipinde arka kanat tekne ağırlığının hidrofoilin üzerinde bir Z pervane bulunmaktaydı. En genel halde kaldırma kuvveti aşağıdaki ifade ile
cisim panellere ayrılarak sayısal olarak çözülür ve
büyük bir kısmını taşımaktadır. Bunun sebebi Foil Cat 2900'ün seyir halindeki bir resmi şekil 5'te hesaplanabilmektedir:
temelde iki tip sınır şartı kullanılır. Bunlardan ilki
İndirekt yöntem olarak bilinen Neumann tipi sınır Kanard tipi sistemlerde ağırlık merkezinin teknenin verilmiştir. "Super Shuttle 400" isimli Japon
şartıdır; problem potansiyelin türevi yani hız tabanlı kıç tarafına daha yakın olmasındandır. Dolayısıyla katamaranı ise başta ve kıçta tamamen su altında (18)
olarak çözülür. Cisim üzerindeki normal hızın sıfıra Geleneksel hidrofoil teknelerde ön kanat, Kanard tipi bulunan hidrofoillere sahipti, ayrıca su jeti ile tahrik
eşit olması prensibine dayanır. Diğeri ise direkt hidrofoil teknelerde arka kanat daha geniştir. edilmekteydi. Japon katamaranı Norveç kata-
Tandem tipi hidrofoil teknelerde ağırlık merkezi tam maranına göre daha düşük bir hıza sahipti ancak Burada L kaldırma kuvvetini, ρ suyun yoğunluğunu,
yöntem olup Dirichlet tipi sınır şartını kullanır ve
ortada bulunur; bu bakımdan ön ve arka kanat yolcu kapasitesi diğerine göre daha fazlaydı. İki V hızı, A foilin kaldırma kuvveti eksenindeki izdüşüm
problemi potansiyel tabanlı olarak çözer. Dirichlet
genişlikleri birbirine eşittir. Geleneksel, Kanard ve tekne de dizel motorlar ile çalışmakta ve seyir alanını, CL ise kaldırma katsayısını ifade etmektedir.
tipi sınır şartında Neumann tipi sınır şartından da
faydalanılır ve cisim içindeki potansiyel keyfi olarak Tandem tipi düzenleniş biçimlerinin detayları şekil halinde iken gövdeleri tamamen suyun üzerinde
4'te verilmiştir (Faltinsen, 2005). kalacak şekilde yüzmekteydiler (Faltinsen, 2005). Eğer M teknenin kütlesi ve g yerçekimi ivmesi olarak
seçilen bir sabite eşitlenerek Green Fonksiyonu
kabul edilirse bu ifade aşağıdaki forma dönüşür:
çözülür. İndirekt yöntemin uygulaması daha kolay
olmasına karşın, sayısal olarak Dirichlet tipi sınır
Ağırlık merkezinin yerine göre kanat genişliği
şartı daha güvenilir sonuçlar vermektedir.
belirlenir. Ancak kanat genişliğinin çok büyük
(19)
olması, mukavemet sorunlarına yol açabileceğinden,
(16) no.'lu denklem ile cisim üzerindeki kaynak ve bu kanatlar teknelere ayrı ayrı veya bir bütün Hidrofoil sistemi teknenin tüm ağırlığının genel
dipol dağılımı bulunarak buradan teğetsel hızlara halinde monte edilebilir. Geniş kanatların iki kanat olarak yaklaşık %10'unu oluşturmaktadır. Hidrofoil
geçilir (viskozite ihmal edildiği için duvar üzerinde halinde monte edilmesi mukavemet açısından teknenin ağırlığının herhangi bir sebepten ötürü
kaymama koşulu olmadığı unutulmamalıdır). Teğet- kazanım sağlarken, bir yandan da iki kanat artması gerekirse buna bağlı olarak ihtiyaç duyulan
sel hızlar bulunduktan sonra da Bernoulli denklemi arasından kaçan akım teknenin kaldırma kuvvetinin kaldırma kuvveti de artar. Denklem (18) ince-
ile cisim üzerindeki basınç dağılımı bulunur. Hızların düşmesine yol açar. Ayrı ve bütün kanat düzen- lendiğinde bu kaldırma kuvvetini sağlayabilmek için
bulunması aynı zamanda cisim etrafındaki sirkü- lemeleri yine şekil 4'te görsel olarak verilmiştir. ya kanat izdüşüm alanı A'yı ya da kaldırma kuvveti
lasyon ve kaldırma kuvvetinin bulunmasını da sağla- katsayısı CL'yi artırmak gerekecektir. İzdüşüm
yacaktır. Şekil 5 Foil Cat 2900 hidrofoil sistemli katamaran alanının artırılması hidrofoil sisteminin büyümesi ve
32 32
MAKALE
GEMİ ve DENİZ TEKNOLOJİSİ
YIL: 2013 SAYI: 195

dolayısıyla teknenin toplam kütlesini artması Ÿ Kanatların akışa karşı etkileşimi: Akış Bu foiller istisnai durumlarda kullanılmaktadır.
demektir. Bu durum izdüşüm alanının da ancak içerisindeki cisimler birbirleriyle etkileşirler. Bu
belirli bir değere kadar arttırılabileceği anlamına etkileşim olumlu yönde kullanılabilirse kaldırma Kanat boyunca basınç dağılımları, kavitasyon
gelmektedir. Ayrıca izdüşüm alanının artmasıyla kuvvetini artırıcı bir rol oynar. ihtimalini minimize etmek adına uygun olmalıdır, bu
kanat boyları da artacak ve hidrofoil sisteminde yüzden yerel basınçlarda vakum pikleri bulunma-
Ÿ Kavitasyon sayısı: Kavitasyon arzu edilmeyen bir malıdır. Kötü dizayn edilmiş kanatçıklı bir foilin,
mukavemet problemleri oluşacaktır. Artan ıslak alan
olaydır ve kanat etrafında oluşacak kavitasyon yüksek kanatçık açılarında çalışırken kanatçık
nedeniyle viskoz direncin arttığı unsuru da göz ardı
kaldırma kuvvetinin düşmesine yol açar. menteşelerinde vakum pikleri meydana gelir ve bu
edilmemelidir. Bu sebeplerden dolayı ancak iyi bir
dizayn ile teknenin ağırlığını artırırken söz edilen da kanatçık hareketini sınırlayan bir olgudur.
Ÿ Reynolds sayısı: Reynolds sayısının sonsuz
kısıtların aşılması söz konusu olabilir. Kanatçığın kıç tarafındaki basınç artışı yani ters
olduğu durumda akışta viskozitenin etkisinin
basınç gradyanı, akışın ayrılmasına neden olarak
olmayacaktır. Viskoz etkiler ve türbülans
Yukarıdaki belirtildiği gibi kanat izdüşüm alanını kaldırma kuvveti / direnç oranını azaltacaktır ve bu
kaldırma kuvvetini düşürürler.
artırmanın bazı handikapları vardır. Kaldırma da kanatçığın kaldırma kuvvetine olan katkısını
kuvvetini artırmanın diğer bir yolu, daha önceden de Hidrofoilin diğer geometrik detayları da ayrıca önem azaltacaktır.
söylendiği gibi, kanat geometrisi ile oynayıp taşımaktadır. Bununla birlikte derinlik Froude Sayısı
kaldırma kuvveti katsayısını artırmaktır. Ancak CL iyi da sığ sular için önemlidir. Düşük hücum açısı ve
bir dizayn ile ancak belirli bir değere kadar iyileş- Bir hidrofoilin üzerinde kavitasyon ihtimalini gös-
kanatçık açılarında kaldırma kuvveti bu paramet-
tirilebilir. Herhangi bir foil için CL, aşağıda belirtilen termek için kavitasyon kovası adı verilen grafikler-
relere göre lineer olarak değişmektedir. Eğer foil
birçok parametreye bağlıdır; den faydalanılır. Burada kavitasyon katsayısı σ;
sehimli ise hücum açısı ve kanatçık açıları sıfır olsa Şekil 6 Hidrofoil teknenin φ yan yatma açısıyla
dahi kaldırma kuvveti sıfır olmaz. Hücum ve kanatçık koordineli dönüşü (Johnston, 1985)
Ÿ Hücum açısı: Potansiyel yönteme göre hücum
açıları büyük olursa hıza ve derinliğe bağlı olarak (20)
açısı artırıldıkça kaldırma kuvveti katsayısı artar. Şekil 6'da görüldüğü gibi hidrofoil tekne φ yan yatma
kavitasyon ve ventilasyon meydana gelir. Kavitas-
Ancak gerçek akışta kanat belirli bir hücum açısı ile koordineli bir dönüş hareketi yapmaktadır.
yonlu durumda kaldırma kuvveti, kavitasyon
açısından sonra “stall” a girecek ve kaldırma kuv- şeklinde tanımlanmaktadır. po, ortam basıncını, pv Dikmelerdeki yanal kuvvetler nispeten küçük olduk-
sayısına bağlıdır. Kanadın vakum oluşan kısmı
veti katsayısı/direnç oranı önemli ölçüde arta- hidrofoil etrafındaki suyun buhar basıncını, U ise larından şekilde dikkate alınmamıştır. Ayrıca
kısmen veya tamamen kavitasyona uğrar. Kısmi
caktır. akış hızını göstermektedir. hidrofoillerdeki kaldırma kuvveti olan L'nin, tekne-
kavitasyon düzensiz kaldırma kuvvetlerine neden
olabilir. Bunların yanında yüksek hücum ve kanatçık nin ağırlık merkezine doğru etkidiği kabul edilmiştir.
Ÿ Varsa kanatçık açısı: Kanadın hemen arkasında Önder kenardaki kavitasyon belirli bir sınıra kadar
açıları önder kenarda akımın dağılmasına neden Teknenin dalgasız denizde U sabit hızıyla ve sabit R
bulunan kanatçıklar iyi dizayn edildiklerinde tolere edilebilir ve de edilmelidir. Bu tip kavitas-
olabilir. Bu kaldırma kuvvetinin düşmesine, drag'in yarıçapında bir yörünge etrafında döndüğü varsa-
kaldırma kuvvetini artıran unsurlardandır. yonun sakıncalı etkileri yoktur. Kort boyunun 2
ise artmasına neden olacaktır (Faltinsen, 2005). yılmıştır. Bu durumda tekneye Fm=MU /R olacak
ortalarına doğru bölgelerde oluşan kavitasyonun
Ÿ Sehim: Sehimli profiller sehimsiz profillere çekilde bir Fm merkezkaç kuvveti etkiyecektir.
daha sakıncalı etkileri vardır ve önlenmesi gerekir
oranla daha fazla kaldırma kuvveti üretilmesine Kavitasyon, sudaki basıncın buharlaşma basıncına Burada M teknenin kütlesini simgelemektedir. Bu
(Faltinsen, 2005).
yardımcı olurlar. eşit olduğu durumlarda meydana gelir. Hızın çok durumda dikey ve yatay kuvvetlerin dengelenme-
yüksek değerlere ulaşması basıncı düşürecek ve bu 5 HİDROFOİL TEKNELERİN MANEVRA VE DENİZ- siyle;
Ÿ Kalınlık / kort oranı: Kalınlığın artması kaldırma durum kanat üzerinde kavitasyon oluşumuna neden CİLİK ÖZELLİKLERİ
kuvvetini artıracaktır. olacaktır. Kavitasyonun zararı ise; hidrofoilin üretil- (21)
diği malzemeye çok hızlı bir şekilde zarar vermesi ve 5.1 Manevra
Ÿ Kanat açıklık oranı: Kanat açıklık oranının Manevra yapan bir hidrofoil teknenin yana yatması,
kaldırma kuvvetini büyük oranda düşürmesidir. (22)
artması kaldırma kuvvetini artırır. istenen bir durumdur. Bu sayede dikmelere gelen
Ayrıca direnci de artıran faktörlerden birisidir.
Gürültülü bir şekilde oluşan kavitasyonu, teknede yanal kuvvetler minimize edilmiş olur. Genellikle bu
Ÿ Hidrofoilin bulunduğu derinliğin maksimum kort
yolculuk eden tecrübeli bir denizci rahatlıkla duyup, tip teknelerde ön dikme dümen olarak kullanılır, denklemleri elde edilir. Ayrıca, ω açısal hız kabul
uzunluğuna oranı: Kort boyu arttıkça iz düşüm o o
kavitasyona bağlı bir hasar ihtimalini anlayabilir. ancak burada hücum açısı 5 - 6 ile sınırlanmalıdır; edilirse U = R ω halini alacaktır. İkinci denklem ilk
alanı da artacağından denklem (17)'ye göre
Tekne hızının 50 knot'un oldukça üzerine çıktığı aksi takdirde dikme üzerinde ventilasyon oluşması denkleme bölünürse şu hali alır:
hidrofoilin kaldırma kuvveti artar.
durumlarda süperkavitasyon hidrofoilleri kullanıl- söz konusu olabilir.
0.5
Ÿ Derinlik Froude Sayısı: Fnh=V/(gh) : Hidrofoil malıdır. Bu tür foillerin özellikleri, klasik foillere göre (23)
serbest su yüzeyine yakınlaştıkça, hidrofoile etki- kaldırma kuvveti / direnç oranlarının ve kaldırma
yen kaldırma kuvveti azalacaktır. kuvveti katsayılarının kıyasla daha küçük olmasıdır. Buradan da U/R yerine ω yazıldığı takdirde;
32 32
MAKALE
GEMİ ve DENİZ TEKNOLOJİSİ
YIL: 2013 SAYI: 195

hareket ettiği için dalgaların tekneye yetişemeyeceği case, Ocean Engineering, 34, s. 1935 - 1946 Wing Theory to Panel Methods. McGraw-Hill Inc.
(24)
varsayılır. Bu tip tekneler kalkış anından servis hızı- Faltinsen, O. M., 2005, Hydrodynamics of High – Speed
na geçene kadar rezonansta kalsalar da süper kritik Marine Vehicles, Cambridge University Press McKesson, C. B., 2009, The Practical Design of
denklemi elde edilir. bölgeye geçerek hareketlerini yumuşatırlar. Fakat Advanced Marine Vehicles
şiddetli deniz durumlarında mukavemet sorunları- Johnston, R. J., 1985, Hydrofoils, Naval Engineers Molland, A. F. (Ed.), 2008, The Maritime Engineering
Bu gibi dönüşlerde teknedeki bir nesne ivme kazan- nın baş göstereceği de belirtilmelidir (Molland, Journal Reference Book, Butterworth – Heinemann
maz. Bu olayın günlük hayatta karşılaşılan basit bir 2008). Katz, J., Plotkin, A., Low-Speed Aerodynamics – From http://www.hydrofoils.org
fiziki hadise olan merkezkaç kuvvetinin oluşmasın-
dan farkı yoktur. Hidrofoil teknelerin ve uçakların
bu tarzdaki dönüşleri birbirlerine benzerdir ancak
uçaklardaki genellikle yolcular tarafından hissedilir.
YAZARLARIN ÖZGEÇMİŞLERİ
Dikmeler üzerine gelen akışın hücum açısı 5o - 6o'yi
geçtiği durumlarda ventilasyon oluşacak ve bu
durum yanal kuvvetlerde ani bir azalmaya sebep
Metin Kemal GÖKÇE
olacaktır. Bu noktada meydana gelebilecek en kötü
senaryo ventilasyon nedeniyle hidrofoilin ürettiği Metin Kemal GÖKÇE, 1986 yılında Adana'da doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini ATO Anadolu Lisesi'nde
kaldırma kuvvetinde büyük miktarda azalmanın tamamladı. 2010 senesinde Erciyes Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldu.
olmasıdır. Çünkü ventilasyonun olmadığı durumlar- Çukurova Üniversitesi'nden Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında görevlendirildiği Yıldız
da dikme üzerinde oluşacak yanal kuvvetler hücum Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Programında Yüksek
açısıyla orantılıdır. Küçük yörünge yarıçapları Lisans eğitimine devam etmekte olup, yine aynı bölümde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.
dikmelere gelen hücum açısını arttıracağından koor-
dineli bir dönüş için pratikte daha büyük dönme Şekil 7 Transfer Fonksiyonu Grafiği (Molland,2008)
yarıçapları kullanılmalıdır. Buradaki amaç merkez-
6 SONUÇ
kaç kuvvetininin etkisini düşürmektir (Faltinsen, Ömer Kemal KINACI
Bu çalışmada hidrofoil tekneler için temel tasarım
2005).
prensipleri verilerek kanat teorisinin temelleri Ömer Kemal KINACI, 1984 yılında İstanbul'da doğdu. Ortaokul ve liseyi Üsküdar Amerikan Lisesi'nde
5.2 Denizcilik verilmeye çalışılmıştır. Tekne tasarımının kavram tamamladı. 2002 yılında başladığı İstanbul Teknik Üniversitesi Deniz Teknolojisi Mühendisliği
Tamamı su altında çalışan hidrofoil sistemlerine dizaynında belirlenen amaç fonksiyonuna göre bölümünden, Şubat 2007'de Gemi İnşaatı ve Deniz Mühendisi unvanıyla mezun oldu. Lisans eğitimini
sahip hidrofoil taşıtlar genelde iyi denizcilik tasarımı yapılması planlanan bir hidrofoil teknenin tamamlar tamamlamaz aynı fakülte ve bölümde başladığı Yüksek Lisans eğitimini Şubat 2009'da
özelliklerine sahiptirler. Eğer tekneye çok düşük ve form dizaynı ve kanat sistemleri hakkında bilgi tamamladı. Yine aynı bölümde doktora eğitimine devam etmektedir. Şubat 2010 tarihinden bu yana
çok yüksek frekans aralığında düzenli dalga gön- verilmiş; ve geleneksel teknelere kıyasla görünme Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü'nde Araştırma
derilirse ve tekne belirli bir hıza sahipse; şekil 7'deki riski daha fazla olan kavitasyondan kaçınma yolları Görevlisi olarak çalışmaktadır.
gibi bir eğri elde edilir. Burada ζ dalga genliğini; η ise tartışılmıştır. Mevcut çalışma hidrofoil tekneler
hareketin genliğini; λ dalga boyunu; Lpp ise dikmeler hakkında genel bir değerlendirmedir. Gelecek
arası boyu ifade eder. Teknenin gelen dalgaya göre çalışmalarda sayısal çözümlemeler yardımıyla
daha büyük genlikte hareket yapmasına rezonans tasarlanması planlanan hidrofoil teknenin kanat
Ferdi ÇAKICI
denir ve rezonanstan kaçmanın en iyi yolu hızı konumlandırılması, gerekli kanat alanı, seçilen kanat
kesiti, tekne form dizaynı, teknenin direnç manevra Ferdi ÇAKICI, 1988 yılında İstanbul'da doğdu. Lisans derecesini Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Gemi
düşürmek veya rotayı değiştirmektir. Fakat mevcut
ve denizcilik gibi temel hidrodinamik kavramlar İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği dalında aldı. Halen aynı üniversitenin Gemi İnşaatı ve Gemi
tekne süper kritik bölgeye geçebilecek hız potan-
irdelenecektir. Türkiye'de bilimsel çalışmaların Makineleri Mühendisliği yüksek lisans programında kayıtlı öğrencisi olup tez çalışmasını Y. Doç. Dr.
siyeline sahipse; tekne hızını arttırarak rezonans
genellikle az bulunduğu bu alanda akademik Muhsin Aydın ve Prof. Dr. Kadir Sarıöz danışmanlığında YTÜ Yuvarlak Kıçlı Gulet Serisinin Denizcilik
bölgesinden çıkmak da mümkündür. Burada dikkat
çalışmaların ivedilikle yapılması yerinde olacaktır. Analizi konusunda yapmaktadır. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri
edilmesi gereken husus; hidrofoil tekneler yüksek
Mühendisliği Bölümü, Gemi Hidrodinamiği Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev
hızlarda seyrettiği için dalgalarla karşılaşma
REFERANSLAR yapmaktadır.
frekansları negatif bile olabilir. Dolayısıyla seyirle-
rinin büyük bir kısmını süper kritik bölge olarak da Bal, Ş., 2007, High-speed submerged and surface
adlandırılan rezonansın görülmediği aralıkta piercing cavitating hydrofoils, including tandem
geçirirler. Pratikte bu tekneler dalgadan daha hızlı
32 32

Вам также может понравиться