Академический Документы
Профессиональный Документы
Культура Документы
‹STANBUL’UN
ERMEN‹ M‹MARLARI
ARMENIAN ARCHITECTS
OF ISTANBUL
in the Era of Westernization
Yay›ma Haz›rlayan / Ed›ted by
HASAN KURUYAZICI
©Uluslararas› Hrant Dink Vakf› Yay›nlar›
Halaskargazi Cad. Sebat Apt.
No 74/1 Osmanbey, fiiflli
34371 ‹stanbul
0212 240 33 65
0212 240 33 94
BATILILAfiAN ‹STANBUL’UN
ERMEN‹ M‹MARLARI
Yay›ma Haz›rlayan
Editor
HASAN KURUYAZICI
Koordinatör
Coordinator
ZEYNEP TAfiKIN
Çeviri
Translation
NAZIM H‹KMET RICHARD D‹KBAfi
Kitap Tasar›m›
Book Design
ERKAL YAV‹
Grafik Uygulama
Graphics Application
LORA BAYTAR
Kapak Foto¤raflar›
Cover Photographs
Ön Kapak / Front Cover
S‹BEL GÜNAK
Arka Kapak / Back Cover
GÖKHAN TAN
ISBN 978-605-89900-5-0
Sponsorlar
Sponsors
‹Ç‹NDEK‹LER
CONTENTS
6 SELAM OLSUN...
WE SALUTE...
Rakel Dink Hrant Dink Vakf› / Hrant Dink Foundation
124 KATALOG
CATALOGUE
158 FOTO⁄RAFÇILAR
PHOTOGRAPHERS
160 D‹Z‹N
INDEX
80 Bat›l›laflan ‹STANBUL’UN ERMEN‹ M‹MARLARI
19. YÜZYIL ‹STANBUL ERMEN‹ D‹NÎ özgürlü¤ü yolundaki önemli ad›mlar bu dönemde at›lm›flt›r.
H›ristiyanlar›n yeni kilise infla etmelerine iliflkin yasak kald›r›lm›flt›r. Bu
M‹MAR‹S‹NDE YEN‹ T‹POLOJ‹: döneme kadar onar›mlar için gerekli olan padiflah ferman› ise, yeniden
KUBBEL‹ K‹L‹SELER VE ÇAN KULELER‹ infla edilecek kiliseler için zorunlu k›l›nm›flt›r. De¤iflen koflullar›n
yaratt›¤› yeni ortamda, baz› sadrazamlar›n kilise inflas›na ba¤›flla
ELMON HANÇER
destek sa¤lad›¤›na iliflkin örnekler dahi görülür (Karaca, 1996, 35-36;
Bozkurt, 1989, 41, 56). Yeni koflullar H›ristiyan toplumlara, Tanzimat
dönemine gelinceye kadar, harap durumdaki -k›smen ahflap- birçok
M.S. 301 y›l›nda Kral III. Drtad’›n emri ve himayesi ile Aziz Krikor yap›n›n kâgir olarak yenilenmesine olanak sa¤lam›flt›r. Bu nedenle
Lusavoriç’in (Ayd›nlat›c› Gregorios) önderli¤inde H›ristiyanl›k, Ermeni ‹stanbul’daki çok say›da kilisenin son yenileme tarihleri bu döneme
toplumunun resmî dini haline gelmifltir (Kalusdyan, 1982, 22, 135; iflaret eder. II. Mahmud’un padiflahl›¤›n›n son y›llar›nda, ‹stanbul
Grousset, 2005,118 vd.). Kilikya Ermeni Krall›¤› s›ras›nda Ermeni Patri¤i olan Stepanos A¤avni Zakaryan dönemide (1831-1839)
saray›n›n Katolik mezhebine olan e¤ilimi, krall›¤›n çökmesinden (1375) Befliktafl kilisesi de dahil ‹stanbul’da on alt› Ermeni Apostolik kilisesi
ve Sis Katolikoslu¤u’nun 1441’de Eçmiadzin’e naklinden sonra onar›lm›fl veya yeniden yapt›r›lm›flt›r (Asadur, 1901, 200).
ortadan kalkm›flt›r (Ormanyan, 1949, 103-104). ‹stanbul’da 6. Abdülmecid döneminde (1839-1861) önce, “tebaan›n eflitli¤i”
yüzy›ldan itibaren yaflama izni alan Ermeniler hiçbir zaman resmen bir ilkesine dayanan Tanzimat Ferman› (3 Kas›m 1839), ard›ndan tüm
cemaat olarak tan›nmad›¤› gibi, tarihi yar›madadaki kiliseleri konusunda Osmanl› tebaas›n›n temel hak ve özgürlüklerinin perçinlendi¤i,
da kesin bir bilgi yoktur. Son Bizans döneminde (1261-1453), yeri ve herkese dinî inanç, ibadet ve e¤itim özgürlü¤ü getiren, özellikle
tarihi ayd›nlat›lm›fl tek Ermeni ibadethanesi Ceneviz Galatas›’ndaki Müslüman olmayan Osmanl› tebaas›na baz› imtiyazlar›n da ek olarak
(Eyice, 1969, 11) Surp Sarkis Kilisesi (14. yüzy›l›n ilk yar›s›) ve 1431’de tan›naca¤›n› duyuran Islahat Ferman› (18 fiubat 1856) ilan edilmifltir.
bu mabedin yerinde yap›larak, günümüze dek varl›¤›n› koruyan Surp Böylece Osmanl› topraklar›nda gayrimüslim cemaatlerin gündelik
Krikor Lusavoriç Kilisesi’dir (Hançer, 1996, 87, 97; Hançer, 2004, 507, yaflam›ndaki pek çok önemli safhaya da aç›kl›k getirilmifl ve
509-510). 17. yüzy›lda Latin misyonerlerin faaliyetleri Ermeni Milleti H›ristiyanlara bu alanlarda önemli yenilikler tan›nm›flt›r (Ortayl›, 2004,
üzerinde etkili olmufl, Kadim Ermeni Kilisesi’nden (Apostolik/ 92; Kaya, 2005, 65, 87). Evvelce bu tebaaya ait ibadethanelerin,
Gregoryan) ayr›larak Katolik mezhebine geçen Ermeniler, Frans›z ve mezarl›klar›n, okul ve hastanelerin onar›m› ya da yeniden tesisi
Avusturya konsolosluklar›n›n bask›lar› sonucunda II. Mahmud’un 6 konusunda uzun bürokratik ifllemler vard›. Yenilerinin yap›m›na izin
Ocak 1830 tarihli ferman›yla “millet” olarak tan›nm›fllard›r verilmemekte, sadece uygun bulundu¤u taktirde bu binalar›n
(Tcholakian, 1998, 21; Beydilli, 1995, s. 33, 111, 280). 19. yüzy›l -geniflletilmemek koflulu ile- onar›m›na müsaade edilmekte idi. Islahat
bafllar›nda Amerikal› misyonerlerin faaliyetleri ve ‹ngiliz Ferman› ile bu gibi yerlerin tamiri serbest b›rak›lm›fl, ancak yeniden
Konsoloslu¤u’nun ›srarlar› sonucu Kas›m 1850’de Abdülmecid’den inflas› konusunda gayrimüslimlerin dinî liderleri vas›tas›yla Bâb-› Ali’ye
elde edilen fermanla bir Ermeni Protestan cemaati kurulmufltur baflvurmalar› ve bu durumun onaylanmas› sonras›nda yeni binan›n
(Bozkurt, 1989, 9 vd.; Ortayl›, 1985, 998-999; Ormanyan, 1949, yap›m›na bafllanmas› hükmü getirilmifltir (Kaya, 2005, 90-91; Bozkurt,
110-111; Hançer, 1996, 79-85). Halen ‹stanbul’da otuz alt› Ermeni 1989, 56; Karaca, 1996, 36).
Apostolik (Gregoryan), on iki Ermeni Katolik ve iki Ermeni Protestan H›ristiyanlara getirilen ayin serbestli¤i dolay›s›yla kiliselerde çan
kilisesi bulunmaktad›r. çal›nmaya bafllanm›flt›r (Kaya, 2005, 101). Bu döneme gelinceye kadar
Fatih Sultan Mehmed, 1461’de ilk ‹stanbul Ermeni Patrikli¤i’ni çan çalman›n yasak oldu¤u ça¤larda, tahta tokmak çalma âdeti,
kurarak Bursa piskoposu Hovagim’i patrik olarak atam›fl, böylece 1856’da kiliselerde çan çalmak serbest olduktan sonra da devam
Ermeniler ilk kez cemaat statüsü kazanm›fllard›r. 1461’de ilk Patriklik etmifltir. Do¤udaki kiliselerde halen ayinlerin çan ve tahta tokmak
Kilisesi olan Samatya’daki Surp Kevork, 1641’den bugüne kadar sesiyle birlikte haber verilmesi ilginç bir durumdur (Ortayl›, 2004, 116).
Patriklik kilisesi olan Kumkap› Surp Asdvadzadzin (Meryem Ana) ve Bu ›slahat hareketleri sonucunda 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan
Balat H›refldagabed kiliselerinin yerlerinde evvelce Bizans kiliseleri itibaren, yüzy›llard›r yasak olan kubbeli kiliseler ve çan kulesi inflas›
bulunmakta idi (Özgümüfl, 1997-1998, 21-32; Hançer, 1993, 2-4; serbest b›rak›lm›flt›r. Bu fermanlar›n getirdi¤i koflullar, mimaride bir
Torkomyan, 1913, 211-212; Kömürciyan, 1988, 72-77; Pamukciyan, çeflitlenmeye olanak vermifl, farkl› plan tiplerinin uyguland›¤›, özellikle
2002, 144, 151; Alboyac›yan, 1962, 22; Ormanyan, 1949, 110-111; kubbeli, büyük boyutlu ve yo¤un bezemeli yap›lar› ortaya ç›kartm›flt›r
Ebersolt, 1999, 174). ‹stanbul’daki Bizans dönemi Galata Kilisesi’nin (Karaca, 1996, 38).
ve Osmanl› döneminde 15. yüzy›l›n ortalar›ndan itibaren Fatih Sultan
Mehmed eliyle Ermenilere verilen di¤er kiliselerin mimari karakterini Kubbeli Ermeni Kiliseleri
tam olarak ayd›nlatacak -17. yüzy›lda Evliya Çelebi ve baz› seyyahlar›n Garabed Amira Balyan (1800-1866) Tanzimat döneminin
verdi¤i küçük bilgiler d›fl›nda- yeterli veri bulunmamaktad›r (Hançer, arifesinde, Befliktafl s›rtlar›ndaki eski ahflap kilisenin yerinde, 1836-
2004, 507, 509-510). 19. yüzy›lda, Tanzimat dönemine gelinceye 1838 y›llar›nda yap›m giderlerini de üstlenerek bugünkü mabedi infla
kadar, H›ristiyanlar›n dini yap›lar› ile ilgili infla faaliyetlerinde uyulmas› etmifltir. “Küd D›po Surp Asdvadzadzin” (Azize Tanr› Anas› Meryem’in
zorunlu kurallar kaç›n›lmaz olarak mimaride tek düzelik yaratm›flt›r. Sandukas›n›n Bulunuflu) ad›yla kutsanan bu kilise (Pamukciyan, 2002,
Kiliselerinde Bizans esinli bazilikal plan tipini uygulayan Ermeniler, iç 177; Torkomyan, 1932, 658), merkezi kubbeli, haç planl› bir strüktüre
mekânlar› kendi dinsel litürjilerine uygun olarak tasarlam›fl, bezemeye sahip, ‹stanbul’daki ilk Ermeni Apostolik kilisesidir. Bu plan tasar›m› ile
kendi be¤enilerini yans›tm›fllard›r. Ermeni mimarisine gönderme yapan mimar naosta, dört yüksek
Esasen, Tanzimat Ferman›’n›n ilan›ndan önce II. Mahmud kemerle oluflturdu¤u merkezi mekân› kasnaks›z, pandantifli, bas›k ve
döneminde (1808-1839), idari, askeri, sosyal ve ekonomik alanlarda küçük bir kubbe ile taçland›rm›flt›r. Ancak, bu kubbeyi muhafazakar
bafllayan ve kurumsallaflmaya varan yenileflme hareketleri, günlük bir tutumla d›flar›dan görülmeyecek biçimde, bat›-do¤u ekseninde çift
yaflama da yans›m›fl, Müslüman olmayan toplumlar›n eflitlik ve meyilli bir çat› alt›na gizlemifl, kuzey-güney ekseninde uzanan haç›n
ARMENIAN ARCHITECTS OF ISTANBUL in the Era of Westernization
81
Sonuç
Fatih Sultan Mehmed ‹stanbul’un fethinden birkaç y›l sonra
‹stanbul Ermeni Cemaatini kurmufltur. Kesin kaynaklara istinaden
Ermenilere dinsel ihtiyaçlar› için kullan›lmaz durumdaki birkaç Bizans
kilisesinin verildi¤i anlafl›lmaktad›r. Fetihten çok önce 14. yüzy›l
bafllar›na tarihlenen bir Ermeni kilisesinin Ceneviz Galatas›’ndaki
varl›¤› bilinmektedir. Fakat mimari yap›s› konusunda hiçbir kay›t
bulunmamaktad›r. 17. yüzy›ldan bafllayarak ‹stanbul’a gelen
araflt›rmac› ve seyyahlar ‹stanbul’daki Ermeni kiliselerine dair bilgiler
verirler. Ancak, bunlar›n mimari yap›lar› konusu netlik kazanmam›flt›r.
18. yüzy›l›n birinci yar›s›nda Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda Bat›l›laflman›n
ilk belirtileri görülmeye bafllam›flt›r. Ermeni toplumunda önce a¤›r a¤›r
bafllayan geliflmeler, 19. yüzy›l›n ilk yar›s›nda sosyal ve kültürel
ba¤lamda artarak devam etmifltir.
III. Selim’le bafllayan yenileflme hareketleri, gerçekte II. Mahmud
döneminde kendini göstermifltir. Bu süreçte Tanzimat ve Islahat
hareketleri ivme kazanm›fl, mevcut kiliselerin onar›m› ve yeniden infla
olanaklar› sa¤lanarak önemli ad›mlar at›lm›flt›r. 19. yüzy›l›n ikinci
yar›s›nda Tanzimat ve Islahat fermanlar›n›n sonucunda Müslüman
olmayan di¤er toplumlar gibi Ermeni halk› da vatandafll›k hakk›
kazanarak, sosyal ve kültürel anlamda at›l›m yaflam›fl, refah seviyesini
yükseltmifltir. ‹nfla faaliyetlerine getirilen kolayl›klar, yap›n›n boyutu,
kubbesi ve çan kulesi ba¤lam›nda engelleyici yasaklar› da ortadan
kald›rm›flt›r. Bütün bu de¤iflimlerin yans›malar› bu dönemin
Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi L Ermeni kiliselerinde kendini gösterir. Say›ca az da olsa, merkezi
Kuzguncuk Surp Kr›kor Lusavor›ch Church
mekânl›-kubbeli yap›lar infla edilir. Çan kuleleri gösteriflli mimari
ARMENIAN ARCHITECTS OF ISTANBUL in the Era of Westernization
85
are other significant examples (Hançer, 2008, 335). The bell-tower of the whereas the bell-tower of the church in Aynal›çeflme is in the gothic style
Kuzguncuk Church is again in the baldaquin form, but here it is located in (Hançer, 2004, 529).
front of the apsis, it has two floors and a small dome (Hançer, 2008, 330).
The high bell-tower of the Samatya Surp Kevork Church extends Conclusion
the main entrance façade and rises above roof level, and forms a triple Within a few years of the conquest of Istanbul, Sultan Mehmed
composition with the baldaquin corner towers that border the façade to II founded the Istanbul Armenian community. Sources categorically
the right and to the left. The western façades of the Samatya Alt›mermer reveal that a number of Byzantine churches in derelict conditions were
Surp Hagop and the Yenikap› Surp Tateos-Partoghomeos churches given to the Armenians for their religious requirements. The existence of
resemble Surp Kevork in their design (Tu¤lac›, 1991, 134, 187). an Armenian church in Genoese Galata dated to the early 14th century,
Particularly towards the end of the 19th century, a number of long before the conquest, is known; however there are no records on its
Greek Orthodox churches in Istanbul were built with double bell-towers. architectural structure. Scholars and travellers that came to Istanbul from
Among Istanbul’s Armenian churches, only the Surp Garabed Church the 17th century on provide information regarding Armenian churches in
in Üsküdar has double bell-towers. These Renaissance style bell- Istanbul. However, there is no clear information regarding their architectural
towers are five-storey structures including the ground floor and lend a structure. The first signs of Westernization began to emerge in the
monumental appearance to the western façade (Hançer, 2003, 142). Ottoman Empire in the first half of the 18th century. Related
Among bell-towers that display a great diversity, the unassuming metal developments that were at first slow in the Armenian community continued
bell placed on the roof of the Beyo¤lu Üç Horan Church that stands in in the social and cultural context in the first half of the 19th century.
contrast with the building’s own monumental architecture, is perhaps Movements of renewal that began with Selim III revealed them-
the most modest example (Hançer, 2004, 514). selves more substantially during the reign of Mahmud II. The Tanzimat
The buildings of the Avedaranagan Amenasurp Yerortutyun and Islahat movements gained momentum, and important steps were
Church in Beyo¤lu-Tarlabafl› Aynal›çeflme and the Gedikpafla Armenian taken with the repair of existing churches and construction of new
Protestant Church that stand today are dated to the first quarter of the churches. In the second half of the 19th century, as a result of the
20th century. Both works are built on inclined terrain, and their high and Tanzimat and Islahat edicts, as with other non-Muslim communities, the
formidable architecture, the high bell-towers emphasizing the entrance Armenian people also gained the right to citizenship, showed social and
axis on their western façades and the smaller towers visible in four cultural progress and their welfare level improved. New and convenient
directions on the eaves lend a monumental effect to these buildings. The regulations introduced in the field of construction activities meant that
bell-tower of the Gedikpafla Church references Armenian architecture, prohibitive laws regarding the scale of buildings, domes and bell-towers
86 Bat›l›laflan ‹STANBUL’UN ERMEN‹ M‹MARLARI
strüktürleri ile yeni yap›larda yer almaya bafllar, eski yap›lara çan
kuleleri eklenir. Belli bir standarda uyma zorunlulu¤u kald›r›ld›¤›ndan
yap›lar›n boyutlar› da çeflitlilik gösterir. Bu dönemde Ermeni
kiliselerinin say›s›nda art›fl olur. Tabii bu ba¤lamda Kadim Ermeni
Kilisesi’nden ayr›lan Ermeni Katolik ve Protestanlar› da dikkate almak
gerekir. Roma’ya ba¤lanan Katolik kiliselerinde daha ziyade ‹talyan
mimarisinin etkileri hâkimdir. Protestan kiliseleri ise gotik mimarinin
Ermeni uyarlamalar› olarak infla edilmifllerdir. Özellikle iç mekânlara
seçmeci bir anlay›flla uyarlanan, Bat› sanat›n›n tarihsel biçimleriyle
görsel bir zenginlik kazanan, y›¤ma yap›m sistemi ile çözümlenmifl,
kademeli yükselen-an›tsal d›fl mimarileriyle dikkati çekmeye
bafllam›fllard›r.
Özetle, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nda yenileflme hareketlerinin
yafland›¤› bu süreçte, ‹stanbul Ermeni kilise mimarisinde daha özgür
bir tutumla farkl› denemelere yer verildi. Bu kiliseler; sadece görsel
anlamda de¤il, sosyal ve toplumsal de¤iflimleri ve geliflimleri,
bir kültürel süreklili¤i, Ermeni yap› ustalar›n›n geleneksel Ermeni
mimarisinin köklerinden beslenen yetkin mimarl›k birikimini
aksettirmektedir. Daha da önemlisi Osmanl› kimli¤i alt›nda yaflayan
toplumlar›n birbirlerini alg›lama ve anlama konusundaki baflar›lar›n›n
canl› tan›klar› olan bu an›tlar, geçmiflin kadirflinasl›¤›n› günümüze
tafl›yan eflsiz hat›ralard›r.
were lifted. The reflections of all these changes are visible in Armenian
churches of the period. Although few in number, central-planned,
domed structures were built. Bell-towers with imposing appearances
began to feature in new structures, and new bell-towers were also
added to older buildings. The abolishment of the restriction over
standards meant that the dimensions of the buildings showed diversity
as well. The number of Armenian churches increased during this period.
The Armenian Catholic and Protestant churches that separated from the
Ancient Armenian church must of course also be taken into account. In
Catholic Churches attached to Rome, the influence of Italian architecture
is predominant. The Protestant churches, on the other hand, were
constructed as Armenian adaptations of gothic architecture. They drew
attention especially with their monumental exterior architecture that rose
in levels, their plan was solved with a stack structure and gained visual
richness with the historic forms of Western art that was applied to the
interiors with a selective approach.
In summary, during this time of modernization movements in the
Ottoman Empire, a variety of experiments were carried out with a freer
attitude in Istanbul Armenian church architecture. These churches
reflected, and not only in the visual sense, social changes and developments,
a cultural continuity and the architectural competence of Armenian
master-builders that found its source in the roots of traditional Armenian
architecture. Even more significantly, they stand as living witnesses to the
success of communities living together under the Ottoman identity in
perceiving and understanding each other, conveying the appreciation of
the past to the present day.
88 Bat›l›laflan ‹STANBUL’UN ERMEN‹ M‹MARLARI
NOTLAR
1 Hovhannes Serveryan, Krikor Amira Balyan’›n yan›nda yetiflmifl ve onun damad› olmufl,
Garabed Balyan’la birlikte Mimar-› Hümayun’lu¤a getirilmifltir. Kuzguncuk Kilisesi’nin
1861’deki inflas›nda, Serveryan ile özel bir anlaflmas› olan Léon Parvillée’nin de katk›s›
oldu¤u söylenmektedir (Girardelli, 2007, 62).
KAYNAKLAR
NOTES
1 Hovhannes Serverian trained as an apprentice with Krikor Amira Balian and became
his son-in-law, and was made imperial architect along with Garabed Balian. It is also
said that Léon Parvillée, who had a special contract with Serverian, contributed to the
construction of the Kuzguncuk Church in 1861 (Girardelli, 2007, 62).
BIBLIOGRAPHY
Unless otherwise noted the photographs included in this article are taken by Elmon Hançer.
90 Bat›l›laflan ‹STANBUL’UN ERMEN‹ M‹MARLARI
TANZ‹MAT DÖNEM‹NDE CAM‹ M‹MARLI⁄I1 mimarisinin ‘yok edilifli’ olarak nitelendirilmifl, de¤er verilmemifltir. Bu
görüfle o dönemde yaz›lm›fl tarih kitaplar›nda da,5 1873 Viyana Sergisi
ALYSON WHARTON için haz›rlanm›fl bir mimarl›k incelemesi olan Usul-u Mimar-i Osmaniye’de
de rastlamak mümkündür.6 O zamandan beri Balyanlar’›n yap›tlar›na,
Avrupa’daki prototiplerinden, arkalar›ndaki fikirsel yap› dikkate
al›nmadan kopya edilmifl olduklar› ima edilerek ‘alafranga’ s›fat› lay›k
görülmüfl,7 bu kopyac›l›k imparatorlu¤un yarat›c› gücünün8 ve ayn›
zamanda zanaatkârl›k ve baflar›l› inflaat tekniklerinin kayb›n›n bir
Girifl yans›mas› olarak de¤erlendirilmifltir.9
Balyanlar, 19. yüzy›lda Osmanl› sultanlar›na birkaç kuflak boyunca Bu bölümde ortaya koyaca¤›m›z, Balyanlar’›n yerel üretim
kalfa-i hümayun olarak hizmet veren Ermeni kökenli bir ailedir. yöntemlerin devaml›l›¤›na nas›l katk›da bulunduklar›n› ve modern bir
Statü ve ünleri 19. yüzy›lda, önce Krikor Amira (1764-1831), sonra Osmanl› üslubunun yarat›lmas›n› nas›l üstlendiklerini gösteren kan›tlar,
Garabed Amira (1800-1866), daha sonra Nigo¤os Bey (1826-1858), Balyanlar’›n tarihini çarp›c› de¤iflikliklerle yeniden yazmam›za ve onlar›
Agop Bey (1838-1875) ve son olarak Sarkis Bey (1835-1899) Osmanl› mimarl›k tarihinin etkin ve de¤erli birer ifltirakç›s› olarak
dönemlerinde doru¤a ulaflm›flt›r. Aile en çok Bo¤az k›y›lar› boyunca görmeye bafllamam›za olanak sa¤l›yor. Bu kan›tlar, Balyanlar’›n
Abdülmecid (hd 1839-1861) için infla ettikleri Dolmabahçe ve Osmanl› mimarl›¤›n›, yerel mevcut sistemlerini ve mimari geleneklerini
Abdülaziz (hd 1861-1876) için infla ettikleri Beylerbeyi ve Ç›ra¤an gibi Avrupa modalar›na, mallar›na, teknolojisine ve bu teknolojiyi
görkemli saraylarla bilinir. Bunlar ayn› zamanda akademik ilginin en uygulayanlar›n eline geçmesine karfl› birçok aç›dan nas›l savunduklar›n›
çok yöneldi¤i binalard›r.2 Ancak bunun yan› s›ra Balyanlar 19. yüzy›l›n da gösterecektir.10
ortas›nda sultanlar için oldukça çok say›da cami de infla etmifllerdir.
Bunlar H›rka-i fierif, Küçük Mecidiye, Ortaköy (Büyük Mecidiye), Hassa Mimarlar› Oca¤›’nda Bürokratik Reform ve Gerileme
Dolmabahçe, Teflvikiye, Sâdâbad, Pertevniyal Valide ve Aziziye Konstantinopolis’in fethinden bu yana Osmanl› ‹mparatorlu¤u
camileridir3 ve ailenin Osmanl› mimarl›k tarihinde oynad›¤› role yeni bir dahilinde mimari projelerden sorumlu olan Hassa Mimarlar› Oca¤›
aç›dan yaklaflmam›z› sa¤larlar.4 1831’de la¤vedilmiflti.11 Oca¤›n görevleri ve mali yap›lar› yeni bir
Gayrimüslim kalfalar›n, özellikle de 19. yüzy›l›n büyük bölümü kuruma aktar›lm›flt›: Ebniye-i Hassa Müdiriyeti. Ancak bu kuruma
boyunca mimarl›k ortam›na hâkim olan Balyanlar’›n mimarisi, e¤itimli mimarlar atanmam›flt›, mali sorunlar› vard› ve k›sa sürede
Tanzimat döneminin sonlar›ndan bu yana, neredeyse hep Osmanl› kendisine verilen görevi yerine getirememeye bafllad›.12 Bu yüzden
onun yerine önce Ebniye-i Hassa Muavinli¤i (asl›nda ayn› kurumun
yeniden isimlendirilmifl hali), daha sonra da bu muavinli¤in içinde bir
di¤er birim, Ebniye Meclisi oluflturuldu. Bu birimin oluflturulmas›,
saray›n inflaat ifllerinin art›k tek bir merkezden, daha do¤rusu Balyan
ailesinin denetimi alt›nda yeni bir merkezden yönetilmesinin
koflullar›n› sa¤lad›.
Ebniye Meclisi üyeleri Müslüman yetkililerden baflka, hem Rum
hem de Ermeni cemaatlerinden çok say›da gayrimüslim kalfan›n bir
araya gelmesinden olufluyordu.13 Bu tür resmi kurumlara bu tarihe
kadar sadece Müslümanlar›n atand›¤› göz önünde tutulursa, bu
durum kalfalar›n bu dönemde inflaat sektöründeki gücünün
tan›nd›¤›n› göstermektedir.
Meclis, imparatorluk içerisinde mimari projeleri, özellikle de
mimari projelerin harcamalar›yla ilgili keflifleri denetlemek ve
anlaflmazl›klarda hakemlik etmek üzere kurulmufltu. Meclisin
kuruldu¤u dönemde yeni bir usul de yürürlü¤e kondu: münakasa
(aç›k eksiltme). Bu sistem mimari projelerin sözleflmelerinin en düflük
fiyat› veren ba¤›ms›z mimarlar ve kalfalarla yap›lmas›n› sa¤l›yordu.
Ebniye Meclisi bu usulden de sorumluydu.
Bunun sonucu olarak 1840’lar›n sonuna gelindi¤inde projeler
Ebniye Meclisi taraf›ndan düzenleniyor, daha sonra münakasa usulüyle
müteahhite veriliyordu. Ancak, cami inflaat› örneklerine bakt›¤›m›zda
bürokratik kurumlar›n müdahalesiyle ilgili baflka bir gerçeklikle
karfl›lafl›yoruz.