Академический Документы
Профессиональный Документы
Культура Документы
ÇIKICILARIN YERLERİ
1
ÇIKICILARIN BÜYÜKLÜKLERİ
Çıkıcı kesiti küçük olursa, sıvı maden erken katılaşarak çıkıcı ağzını
tıkar. Çıkıcı görev yapamaz. İşle bağlandığı yerde bir gaz boşluğu meydana
getirebilir. Ayrıca gaz sıkışması ile sıvı maden çıkıcıdan tehlikeli bir şekilde
fışkırabilir.
Çıkıcı kesiti büyük olursa, parçaya bağlandığı yerde sıcak bir kısım
ortaya çıkacaktır. Katılaşmada, burada bir çöküntü boşluğu meydana gelebilir.
BESLEYİCİLERİN TANITILMASI
2
ÇÖKÜNTÜLERİN (ÇEKMENİN) MEYDANA GELİŞİ
Şekil: 1.5 de üzeri açık ve prizmatik bir kalıpta madenin katılaşması ile
çöküntünün meydana gelişi görülüyor. Kalıp duvarları havadan daha iletkendir.
Soğuma ve katılaşma duvarlardan başlar, katmanlar halinde devam eder. Hacim
küçülmeleri, henüz sıvı olan üst kısımdan beslenir. Çöküntü boşluğu burada meydana
gelir. Buna dış çöküntü adı verilir. Şekil: 1.6 da ise kapalı bir kalıptaki katmanlar
halinde soğuyup katılaşma görülüyor. Bu durumda çöküntü parçanın ortasında
oluşuyor. Buna iç çöküntü adı verilir.
Döküm yolu ile elde edilen parçaların biçim ve ölçüleri çok değişik
olduğundan çöküntüler de çok değişik biçimlerde meydana gelir. Değişik ölçülerdeki
kesitler çöküntü üzerinde etkili olurlar. Örneğin Şekil: 1.7 deki üç değişik ölçüden
meydana gelen döküm parçayı ele alalım. Parçanın (1) numaralı kısmı ince, (2)
numaralı kısmı daha kalın , (3) numaralı kısmı en kalın kısmıdır. (A) da bulunan
parça dökülüp soğumaya bırakılınca, katılaşma kalıp duvarlarında başlar. Burası üst
kısımdaki sıvı madenle beslenir. Durum (B) de görülmektedir. Devam eden soğuyup
katılaşma ile (2) numaralı kısım katı hale geçer ve üzerindeki besleyiciden beslenir.
(C) deki gibi alt ve üst kısım katılaşarak tıkanmıştır. Ortadaki (3) numaralı en kalın
kısım henüz sıvı haldedir. Katılaşmaya devam eder. Ancak burayı besleyecek sıvı
maden bulunmadığı için, ortada sert ve parlak yüzeyli bir boşluk kalır. (D) de
görüldüğü gibi bu bir çöküntüdür. İç çöküntü tek parça olduğu gibi küçük parçalardan
da meydana gelebilir. Bu örnekte görüldüğü şekilde, parçaların biçimine göre çeşitli
çöküntüler meydana gelebilir.
BESLEYİCİLERİN YERLERİ
3
BESLEYİCİLERİN ÇEŞİTLERİ
4
Besleyicilerin hesaplanması:
a) D =besleyicinin çapı
b) D =besleyicinin çapı
D = besleyicinin çapı
H =parçanın yüksekliğidir.
Mparça - Mboğaz = Mparça*1.1 & Mbesleyici =Mparça*1.2
5
BESLEYİCİLERE YARDIMCI OLAN İŞLEMLER
6
Kör besleyicilerde, besleyicinin üst kısmına şekil: 1.16da görüldüğü gibi bir
parça konur. Bu parçanın gaz geçirgenliği çok iyidir. Ve ortasına ince bir kanal
açılmıştır. Kalıp kumunun gözenekleri yardımı ile bu maça, atmosfer basıncını
besleyici içine getirir. Çöküntü şekilde görüldüğü gibi olur. İşlemi daha basitleştirmek
için maça yerine, kalıp kumundan besleyici içine bir çıkıntı yapılır. Şekil: 1.17 bu
çıkıntının da maça ile aynı görevi yaptığı görülmektedir.
Aynı etkiyi sağlamak için, maça yerine grafit çubuk kullanılır. Şekil:1.18 grafit
çubuğun etkileri karışık olmakla beraber, yanarak ısı verdiği ve sıvı madenin
bileşimine girerek (özellikle çelikte) ergime derecesini düşürdüğü bir gerçektir. Bu
şekilde, besleyicideki madenin parçadakinden daha uzun süre sıvı kalması sağlanmış
olmaktadır.
Atmosfer basıncından yararlanılan besleyicilerde, besleyicinin ağırlığı,
dolayısıyla maliyet fiyatını azaltmaktır. Ayrıca, parçaların altına rastlayan kalın
kısımlar daha kolay beslenmektedir.
Çeşitli alaşımlarda, sıvı halden katı hale geçişte, katılaşmanın başlama ve sona
erme sıcaklıkları arasındaki fark ile katılaşma sırasındaki hacim küçülmeleri çok
değişik olur. Ayrıca, alaşımların özgül ağırlık ve akıcılıkları değişiktir. Kalıbın
sıcaklığı, ısı iletkenliği ve soğuyabilme yeteneği de etkili olmaktadır. Bu yüzden
çeşitli alaşımlar (çelik, dökme demir, bakır alaşımları, alüminyum alaşımları, vb.)
besleyiciler, alaşımın özellikleri ve diğer şartlar göz önüne alınarak düzenlenir.
Örneğin: çelik ve bronz dökümlerinde besleyiciler, font dökümlerinkinden daha
büyük olurlar. Örnek olarak şekil: 1.19 da ki kapak ele alınabilir. Fonttan döküleceği
zaman (a) çıkıcılar yeterli görülmektedir. Fakat çelikten döküleceği zaman (b) büyük
besleyiciler kullanılmaktadır. Aynı zamanda katılaşma yönü göz önüne alınarak,
parçanın kalın kısmı üste gelmiştir.
Bakır alaşımlarındaki besleyicilerde çeliktekilere benzer. Küre biçiminde olanlar
yararlı görülür.
Alüminyum alaşımlarında çekme, yine fazla olmakla beraber özgül ağırlıkları da
küçüktür. Bunun için alüminyum alaşımlarında besleyiciler büyük önem taşır.
Alüminyumun çekmesi alaşımlarında daha fazladır.
Bileşimleri değişik alaşımlarda, çekme ve buna bağlı olarak besleyicilerde
değişik olur.
Şekil 1.20 de bir font parçaya memeler üzerinden bağlanan besleyiciler
görülüyor. Besleyiciler parçaya çok yakındır. Şekil 1.21 de büyükçe bir pirinç
halkanın kalıplandıktan sonra eğik dökülüşü görülüyor. Yolluk besleyici ile
bağlanmıştır. Besleyici parçaya yakındır. Meme fonttakine göre daha kalın olur.
Besleme etkisini arttırmak için kalıp eğik durumda konmuştur. Buna basınçlı dökme
denir. Parça yatık kalıplanmış, dereceler kapatıldıktan sonra dik duruma getirilmiştir.
Üstten besleyici verilmiş ve yolluk besleyiciye bağlanmıştır.
Şekil 1.22 de alüminyum bronzundan dökülecek bir parçanın yolluk ve besleyici
sistemi görülüyor. Yolluk yine bir besleyiciye bağlanmış, ancak alüminyum oksidin
bertaraf edilmesi için çift cürufluk kullanılmıştır.
7
Şekil:1.23 de alt kısımdan yolluk bağlanan ve gidiciden besleyicilere, ek meme
ile sıcak maden verilerek dökülen bir parçayı gösteriyor. Gidiciden gelen maden,
cürufluğa oradan meme yardımı ile kalıba girer. Kalıbın dolması ile maden
besleyicilerde yükselir. Besleyicilere üstteki kanal ve memelerden sıcak maden girer.
Besleyicilerdeki, son maden, parçadakinden daha sıcak olur. Bütün bu açıklamaların
ardından besleyicilerin önemi ortaya koyulmuş oluyor.
KAYNAKLAR